28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHtFEtKİ 21 Ekim 1966 CUMHURİYET TARTIŞMASI enatör Sıtkı Ulsy'ın Başbakan tarafmdan cevaplandınlmasını istediği şu sorular ka•raoyunun dikkatini yeniden «Banş Göntillüleri» konusuna çekmektedir: (T) Son giinlerde sayılan artan Banş Gönüllüleri, faaliyetlerini bilhassa Doğu v« GUney Doğu illerimize tevcih etmiştir. Bnnun sebebi nasıl yorumlanmaktacur? (?) Banş Gönüllülerine pasaport işlemlerinde bazı özel muameleler yapüdığı ve bir kısmına dip'.omatilc muafiyet tanındığı doğru mudur? (3) Banş Gönüllülerinin Almanya'daki bir teşkilâtı ile sık temasta buhmduklan, alıcıverıcı telsızler taşıdıkları ve muhtelif merkezlerde bazı variller içinde uçak ve helikopter benzini ıthâl ettikleri doğru mudur? Borış GönDllüleri Doç. Dr. Cavit Orhan TÜTENGiL İktisat Fakülteıl Öğretim Oywri hşmalan savunanlar «politik ve ldeolojlk duşüncelere karşı geldiğınden» dolayı bu «müsbet çabalarnın «baltalandığını» öne sürmektedirleı. Karşı Röriişü ortaya atanlar Ise fikirlerini nç noktada özetlemektedirler: g j «Bu misyonerler» Türk aydınlan İle flişki kuracaklarına gecekondu semtlerini ve köyleri, Anadolu'nun bazı nazik bölgelerini, başka bir deyişle «masum çoquklarımızla halkımızı» çahşm» alanı olarak seçmektedirler. |Ç]Yaptıklan hizmetler Türkiye'nin değil, Amerikanın menfaatleri içindir. «Bunlar halkımız için yatoız zararlı değil» tehHkelidirler de. «Gizli amaçları, aralarmda bulunduklan halktan bılgi toplamak, haber almak ve Amerikan menfaatterine uygun fıkirleri ustaca halkın kaiasına aşılamaktır.» ^J«TUrkiye'mizia refabı ancak bizim çabamızia gerçekleşecektir. Başkalarından yardım beklemek havanda su dovmek gibidir.» Üzerinde tartışılan konulardan birinin de «Bans değil, savaş gönülluleri» mihveri etrafında döndüğünü görüyonız. Amerika'nın az gelişruiş ülkelere «Banş gönülluleri» adı altında gençler göndermesi omaksatlı» bulunmakta ve özetle şu sonuca vanlmaktsdır: • «Banş gönüUüleri Amerıkan emperyalızminln kültür öncüleri ve ordularıdır » rta Doğu Teknik l'niversitesi Öğrenci Derneği 18 Haziran 1966 da yayınladığı bildiride «Barış gönülluleri teşkilâtının Türkıye'deki fapliyetlerinin yasaklanmasını» istiyordu. Amerika'nın on bininci barış gönüllüsü olarak görevini Ankara'da tamamlayan Bayan Coland ve eşl Amerika'ya dönüşlerinde gazetecilere Kıbrıs olaylanndan sonra Türkiye'de uyanan Amerikan aleyhtan havadan söz ederek «Ankara Hükumetinin, Amerıka'lı banş gönüllülerinin Türkiye'den geri çekilmesini istiyecefıne dair söylentüerin kulaklanna geldiğlni» ifade etmişlerdi. Bu söylentüerin gerçeğe uygun olmadıgi Dışişleri Bakanlığimızca a(ıklanmıştır. «r :: E: Bir sorun S «ym Nsdir Nadi'nin «Bir Sorun» başlıklı yazısının üzerinde şu günlerin akışına ışık tutması açısından durmak istiyorum. Bugün yalnız zengin i? ve sermaye çevrelerinin değil, hükumetin bile para yardımiyle «besledigi» bir takıra gazeteler, dergiler vardır. Bunların bir kısmı yardım aldığı için, diğer kısmı da «böyle y»zar, şirin görünürsem yardım alırıra» ümidinde olduğu için fikirleri olmadığı halde ortaya atılıyorlar. Yapacakları şey bellidir. Hükumetın hoşuna gitmek için iikirlerine alkış tutmak, bazan çevrelerin hoşuna gitmek için de servet savunucusu görünmek, Risale1 Nur'dan parçalar vayınlamak. bu jüphelerin haklı olduğunu göstermektedir. Öyle ise niçin, dış ülkelere gönderilmek üzere Milli Eğitim Bakanlığı tarafından seçilen talebeler için memleketimizde bir entansif kurs veya okul organize edilmiyor? Dışardaki bir senelik dil eğitiminin hiç değilse ilk altı ayının memleketimizde sağlanması hem lisan eğitimi irin yapılan döviz harcamalarını önemli ölçüde kısar, hem de meselâ Amerika'da öğrenci bnsma ayda 3000 Iiraya temin edilen tahsili memleketimizde 1000 liradan aza sağlamak sureti ile hurs veren kurumlara önemli tasarrııf sağlar. Bu arada akseptans temini v.s. gibi sebepler yüzünden bazen bir seneye kadar varan vakit kayıpları önlendiği gibi, çok ar bir lisan bilgisi ile yabancı bir memlekette bulunmanın öğrencilerde yarattığı sosyal ve ruhî buhranlann da rinüne geçilmiş olunur. Memlckctinıize senede milyonlarca lira döviz tasarrufu sağlayacak ve bu arada çeşitli öğrenim problemlerini çözecek böyle bir oknlun kurulması için ilgilileri alâkaya dâvet ediyorum.» Y. Müh. Engin SOKULLU 908 Lincoln Ann Arbor, Michigan 48104 U. S. A. jŞ rını Bnlemek ve onlara gereken önemi vermektir. Mühimıenroiyen. daha ienası küçümsenen akımlar sağ, sol umulmayan zamanda beklenmedık müessif olaylann doğmasına sebep olur. Bu gün nurculuk üzerinde önemle durulması gereken bir konudur aşırı sol akımını da hatır lamak yerinde olur. Bu, inkâr edilemez. Üzülerek görüyoruz ki, yetkili çevreler «Münferit hâ" dise» diyerek geçiyorlar. Hayır beyler! Nurculuk münferit bir hâdıse olmaktan çoktan çıkmış, birçok vesileyle belirtüdiği gibi de kilit noktalarını tutmuştur. îddıamızın gözle görulur tanığı Hafizderasyonu Başkanının demecı ve ları Yetiştirme Cemiyetleri Femüftülerin dilekleridır Konyada toplananların. Bunlardan daha acısı, cahil halkın ^erıat'a eğilimid'r. Aracılar saltanatı ı 1962 den bu yana afbakan bu soruları cevaplandınnca konunun hükumetçe nasıl görüldüfünfi anlamış olacağız. Bizim şimdilik üzerinde durmak istediğimiz, çeşitli vesilelerle ele alınnuş olan «Banş Gönülluleri» konusunun yarattığı tartışmadır. Bu arada, 1962 yılından beri Türkiye'de faaliyet gösteren Banş Gönüllülerinin dikkatimizi çeken bazı davranışlarmı hatırlatmak yerinde olw. <tTörkıye"yi ve Türk halkını çok sevdiklerini» sık sık tekrar etmekte olan Banş Gönülluleri, her yıl sayüar' ^artarak ve çalışma alanları gentşliyerek üikemizcle faaliyet göstermektedirler. 196fi \fııstos'unda 153 «fakir ve basarılı» öğrenci için MersiıTde açtıkları eğitim katnpı dolayısiyle kanıp Müdürü gönüllünün söylediklerine göre «Türkıye'de 600 banş gönüllüsü vardır. İngılizce öğretmeni, hastabakıcı olarak görev yaparlar, köylerde, köylünün her türlü yardımına koşar ve köylünün ka'kınma çabasına katılırlar. Her banş gönüllüsü TUrkiye'de kaldığı 2 yıllık süre içinde ayda 75 dolar aiır. Aynca 75 dolar da. donüşünde almak Uzere, her ay Arnerika'da bankalara yatırıhr.» ••«• •••• O ı:r. •••• •*•• :::: *••• •••• 1 misli arttı kl yıl öncesine kıyasla Türkiyedeki barıs gönüllüsü sayisı iki mjsli artmıştır' Bans gönüUüleri fikrinin doğuşu, görevleri ve çalışma alanları, geçirdikleri eğitim konularında geniş bilgi elde etmek istiyenîer Amerikan Haberler Merkezi tarafından Türkiye'de de dağıtılmış olan «Peace Corps» adlı kitapçığa başvurabilirler. Sebep olduğtı tartışmalara biraz sonra defineceğimiz «Banş Gönülluleri Çıkmazı» (Cumhuriyet, 16 Eylül 1965) adlı yazınuz da bu arada görülebilir. Türkiye'deki banş gönüllülerinin dikkati çeken davramşlarından biri iç siyaset konularıyla flfisiz görünme çabalarına ragmen AP'ye karşı duydukları sempatidir. Bunun en güzel örneğini 11 Ekim 1965 günü «We won, I am happy» (Biz kazandık, sevinçliyim) diyen bir banş gönüllüsü vermiştir. (1) Sık sık üzerinde durulan durumlardan biri de Türkiye'deki eski eserlerin ve toplanmasında ve yurt dışma kaçırılJ u paraların masında bazı barış gönüllülerinin bizzat ya da Zaman rat aracı olarak yer almakta olnşlandır. man Hristiyanlık propagandası yapmakla suçlandırılan banş gönüllüleri de görülmektedir. Herhalde, banş gönüllülerinin çoğunlukla görev aldıkları yerlerin Türkiye'nin etnik dnnımunu ve Türkçeden başka dillerin konuşulduğu bölgeleri gösteren bir harita üzerinde işaretlenmesi çok ilginç durumlan ortaya koyabilir. t Söz konusu ettiğimiz «Barış Gönülluleri Çıkmazı» adlı yazının yankılan da çok düşündürücfi olmustıır. tki üniversiteli öğrenci bir köyde tanık hk ettikleri olayları, bu vesfle ile, kamu oyuna açıklamışlardır. Okuyucumuz Dr. R. Ural ise «Barış gönüllülerine ve Amerika'ya övgü» olarak nitclediği yazınuz üzerine «Banş gönülluleri altın kap içerisinde sunulan zehirden farksızdır yargısına varan düşüncelerini ortaya koymuştur. Osman K. Akol da «Tütengü, barış gönüllülertnl beğeııiyor» diyerek Trakya idenimlerini yansıtmaktadır. «Imece» dergisinin Aralık 1965 sayısında çıkan bu yazı, yeni bir yaa imişçesine 5 Ağustos 1966 günü Yön'de yeniden yayınlannuş. böylece «Banş gönüUülerine ve Amerika'ya» övgü düzdfiğümüz Yön okvyuculanna da duyurulmuşrur. Yön'ü çıkaranUr kötü bir niyetle hareket etmediklerini göstermek için bizim yazımızı da yayınlamalı, yargıya varmayı okuyucularına bırakmalıdırlar. :::: :::: •••1 •««• >•*• Sonuç Tartjşma konusu olan yazımızı şn lerle bitirmiştik: «Etkitepki mekanizmasının ışlemesi bazı ülkeleri ıryanış dönernjnln eşiğine geUrirse kazançlann en büyüğü elbette bu olacaktır.» Doğrudan doğruya veya dolaylı olarak Banş Gönülluleri konusunda Türkiye'de de ettd • tepki mekanizmasınm işlemeye başladığını görerek kendi hesabımıza değil, ülkemiz adına seviniyonız. Okuduğunu iyi anlamıyan birkaç kişinin varlığl bu sevincimizi gölgeliyemez. ( n Bk. Milliyet, 20 Mayıs 1966, Nedret Gürcan. İlçe Başkanınm Not Defteri. •••• • • • « •••• •••• •••• • ••• tleri sürdükleri «özgürlük içinde kalkınma olmaz» fikrinin boşluğunu kendileri de biliyor olmalıdırlar. Böylelerinin özgürlük anlüyışının üzerinde de durmak gerektir. Böyleleri kendi söylediklerinin bir geçerli fikir olmadığını bilmenin ezilmişliğinden kur*ulmak için fikir özgürlüğüne karşıdırlar. Böyleleri kendi söylediklerine kendilerini inandıramadıkları için söz özgürlügüne karşıdırlar. Böyleleri kendi seçtiklerinin cn iyi», kendisinden yana olmıyanlarm seçtiklerirıin ise eu kötü, en tehlikeli» olduğu «anısında oldukları için seçme, seçilme özgürlüğüne karşıdırlar. Böyleleri, bireysel bir noha sahİD oldukları için Atatürk'e, antilâik bir inanışa sahip oldukları için dev rimlere, lâikliğe karsıdırlar. öylelerinin demokrasi anlayışları da tlkokul sözlüklerindeki kısa izahtan öteye geç^mez. Dünya görüşleri sanıldığmdan daha da dardır. Gerçekte öziemıni çektiklerı, kurtuluş yoiu, kalhınma yolu olarak gdsterdiklen •çakal yolu» otoriter bir rejime değil ken di çıkarlarını koruyan. kendisıni temsıl eden bir burjuva dıktasma göturür Ereklen ulusun kalkınma sı değil. kendi kalkınmalandsr. Ve gerçekte «otoriter rejim. bir sözcük oyunudur. Atatürkün ilkelerine açıktan açığa karşı çıkamadıklan, hilâfeti yasalardan korktuklan Için istediklerini söy leyemedikleri için otoriter ıejim sozcüğünün gölgesine sığınmışlardır. Bunları sığmdıkları gölgeden demokrasiye vurgun toplumeu genç lik mahrum edecektir. Bu bir yemindir. Alâettin BAHÇEKAPIL1 1. Ü. Iktisat Fâk. Gazetecilik . Enstitüsü öğrencisi *** 4 TEHDİT EDİYOR cvet Güresin'in de belirttığı gibi, nurculuk, memleketın geleceğini tehdıt edecek kadar kuvvetli bir orgutleme ıçındedır. Bu mehazdakı Yargıtay Bpskanının konu?ma«ı halen tartısıhyor Yurdun her tarafına yay.lmış bulunan Kur'an kurslanna, hafız yetiştirme kurslanna istirak eden özbeöz Türk evlâtlan da her çeyden habersiz bu akıma alet olmaktadır. Normal din tedri'atı yerine şeriatın nasıl kıırulabıleceği, kız çocuklarını okutmanın gunah olacağı. peçeden çıkmanın insanı cehenneme götürecepı. yenı yazı öğrenmenin. yük'sek tahsıl yapmanın kâfirlık sayıiacaÇı, ilmi arastırma ve deneme yapmanın sarı öküzü kızdıracagı ocretiliyor. E tçlnde yaşadıgımız toplnmda işliyen dümenler ve dönen dolaplar gün geçtikçe elle tatnlnrcasın» ortaya çıkmaktadır. îabancı kspitalistlerle işbirliği ve kader artaklığına girmis bir avuç azınlık kendi çıkarlan nğrana Türkiye'yi kör bir knyuya itmektedirler. Millî gelirin yüzde STsinl yutan bu azınlık, aynı zamanda milletin yaratma gücünü, kendi çıkarlannı sflrdürmek için knllanmaktadırlar. Ba köşede Bteden beri fistünde darduğumuz bir mekanizma, Türkiye'yi durduran en önemli etkenlerden biridir: Devlet desteğinl ve hazinesini arkalarına alarak banka kuranlann çogu, halktan topladıklan parayı olnmsnz yollarda çarçur etmektedirler. Kendi menfaatlerini gürdürmek için, halkın didinerek, alınteri dökerek kazandıklarına sahip çıkmaktadırlar. Bugün Türkiye'de bankalann öz sennayesi, halkın bankalara emanet ettifi paralann yanında yok denecek kadar azdır. Bu ne demektir? Bu demektir ki, bankalar, halkın parasiyle is görmekte, bankacı olarak ortaya çıkan kişi kendisi hesabına bir büyük rizikoya girmemektedir. Nitekim Türkiye'nin en böyük bankalarından birinde sermaye 20 milyon, ama mevduat 4,5 milyar liradır. Bütün bankalarda öz sermayenin mevdoata oranı yüzde l'den yüzde 6'ya kadar değismektedir. Peki... küçücük bir sermaye İle ki çofn zaman o »ermaye de çeşitli yollarla devlet hazinesinden sağlanır milyonlan ve milvarları elleri altında tutanlar bu paralan ne yaparlar? Halkın bankalara emanet ettiği milyarlarca lira ile fabrika kuracak sanayiciye mi kredi verilir? Türkiyede yaratıeı güo olarak ortaya çıkmaya calısan ve üretime değer veren milliyetçi iş adamına fırsat mı yaratılır? Ne vazık ki. bu sorunun revabı hesinlikle olumsnzdnr. Bankalann kasalarında toplanan halkın paralan aracılara verilraektedir. Bu aracılar halkın parasını bankalar yoluyla ele geçirince, bu paravla eene halka dönerler, üretilen pancarı, pamuğu, tntünü, üzümü, pirinci, fındıŞı ve daha nice seyi ncuza kapatırlar. Darlık içinde çırpınan üretici, elinde daima hazır para bulundnran aracıya, denize düsen yılana sarılır gibi. sarılır. Hattâ onn velinimet bilir. Ne var ki, aracı gün geçtikçe zenginleşir, halk gitt.kçe yoksnllasır. Bir de bunun tersl var : Halkın bankalara yatırdığı milyarlarca lirayı eline. geçiren aracı, yabancı ülkelerin kapitalistleriyle anlasır. dısarıdan getirdîçi mamul maddeleri yoksnl halka satar ve bu satıslan elde ettiği kâr ile zencinlijini artınr. Bu kâr, yoksul halkın cebinden çıktıgına göre. halkın parasını alıp knllanan aracı çene milyonlarına milyon katar. Basitleştirerek anlattıçımız bu düzeni rakam rakara da görebiliriz. Yukarıda, bankalardaki öz sermayenin yüzde l'den 6'ya doçru degistifini ve bankalann kasalanndakı paranın yüzde 95inin halkın parası olduğunu yazmıstık. Simdi, bu paralann nerelere yatmldığını ve nasıl kullanıldığını görelim : 1965 yılı sonunda bankalann açtıgı tüm kredilerin toplamı 24.469.454.000 liradır. Bunlar kredi çeşitlerine göre şöyle dağıtılmıstır: Ticari krediler 12.745.331.000 lira. ziraî krediler 3.231^96.000 lira. tpotek karsılığında 1.812.639.000 lira, raestekî krediler 312.372.000 lira, kalkınma ve vatırım kredileri 6.367.65S.000 liradır. Görülüvor ki, halkın bankalara yatırdı£ı paranın yansmdan fazlası ticarî kredilrre gitmistir. Toplam kredilerin ancak 6 mil\ar lirası olumlu vatırımlara verilroekte. aslan payı aracıların elinde halkı sömürmek mekanizmasının dislilerini çevirmektedir. Kalkınma ve yatınm kredileruıe aynlan paranın 3,5 milyar lirası Devlet Yatırım . Bankası tarafından sağlanmıştır. Neticetle bankaların kasalarındaki paralann cn aşağı yüzde 60 ı aracıların ellerinde kalmaktadır. Aracıların elıne giden nıilvarlarea liranın yanunı dahl kalkınma dâvası ntrana knllanabilmek mümkün olsa, Türkiye'nin manzarası de^isirdi. Çünkü Türkiye'nin tüm yatınmı ortalama 14 15 milyardır. Bazı yıllar gerçekleştirilen yatırım II milyar eivannda kalmaktadır. Bu arada bankalarımızın dururan, milli sanayiimlzi knrmak iddiasi> le ortaya çıkroış milliyetçi is adamını çok ilgilendirmektedir. Oııîar daima üvey evlât muamelesi görmekte, aracılar duruma hâkim olmakta, el üstünde tntnlmaktadırlar. Hortlamanın sonu ne olacak? izi içten ıçe kemiren bir dert bu. Hem öyle bir dert ki; belirli bir zümrenin sınıfın menfaatı için ortaya atılan cınsınden. Halkı tam cahil bakar kör bırakıp sırtından milyonlar vurm.k ıçın yayılan cın<;ınden. Mılletleri muasır sevıyeden çok gerilere göturen, ortaçağ zıhniyeti taşıyan suni bir dert bu. Ne yazık ki. bugünkü durumu için sayısız şehıt verdiğimiz güzel Anadolu, bu Uletle çalkanmaya, yüzgöz olmağa başlamış bulunuyor. Fitne, fesat, din istısmarı at koşturuyor bu vatanda. Nurculuk ise tamamen su yüzune çıkmış durumda. Acaba bu illetlerle de, kanser ve kolera ile savaşıldığı gibi savaşılamaz mı? Savaşılır. Savaşılır ama; ^fla değil. Ancak ve ancak menfaatimizi bilmekle. bilinçlı azimle, irade Ue^ gaflet uykusundan uyanma ve lâik T.C. Anayasasına uygun hakikî Müslümanlık ile savaşılır. *** B B Kafaları şeriat ahkâmıyle dolu olarak yetişen bu sınıf, sızı somurüyorlar, UYANIN dendiğinde; kazan kaldırmayı âdet eclınen yenıçerileri andırır şekıide «Din iman elden gidiyor, dinsizler dinimizi götürecekler» feryadını basıp «Sen komünistsin, sen kâfirsin» dıye tempo tutuyor, buna mukabil hocasından bır aferin ahyor. Diğer taraftan, gece gündüz çalıştığı halde karmnın tok sırtının pek olmayışmı etkileyen nedenleri düşünmüyor, düşunemıyor. Böyle bır illeti küçumsemeye, muhımsememeye ım" kân v a f » ı ? «^^ • SONUÇ « küdarı, aydınları, aklıbaşınI da olan her vatandaşı zorlu • bır sınav bekliyor. Bu sınav her ne pahasına olursa olsun muvaffakiyetle verilmeli, şeriatçılar lâik Türkiye Cumhuriyetine ve Anayasasına saygıh hale getirilmeüdir. Parlâmento çoğunluğuna sahip olan iktidar gerekirse Ceza Kanununa yeni hükümler koyarak zararlı her akımın önüne çıkmalı, istikbalin modern Türkiyesini beklenmedik hortlaklardan ve hortlamalardan korumalı, iktidarı terketme pahasına da olsa, artık bundan sonra tâviz vermemelidir. Zira 10 15 yıl başta kalıp şer' ile anılmaktansa 2 yıl kalıp hayırla anılmak, Cumhuriyet tarihinde serefli bir mevki kapmak çok. çok daha iyidir. iyi niyetli olduklarına yürekten inanmak istediğimiz iktidar mensuplan, vatan, millet hainı ^omürücüler, yobazlar ve ATATÜRK düşmanlarının ağına düşmemelidir. Kendisini zorlıyarak onlardan uzaklaşmalı, memleketin selâmeti için, her gün biraz daha hız kazanan akımlara dur demelidir. Aksi takdirde tarih, olaylann sorumlusu olarak onlan yargılıyacaktır. Baki ÖZÎLHAN öğrenci îst. *••• :::: •••« ••*• •••" •••• •••• •••• Faydalı mı, zararlı mı? anş gönülluleri konusundaki tartışmalann odak noktalarından biri «faydalıdır», «zararlıdır» yargısı etrafında toplanmaktadır. Bu ça ••••••••••>•••••••••••••«•••••«••»••••••••••••••••••••«••••«•»•••••aaBaaaiı1; GERİ ZEKALI ÇOCUKLARIN Tedavilerinî Mesleğe yönelmelerini bakımlarını ve eğitimlerini yapmakta olan özel İstanbul Çocuk Müessesesi 31 EKİM 1966 AKŞAMINA KADAR EK DAHA Aylık ücet 687,5 Liradır. Senelik peşin Pazar dahil her KONTLNJAN İLE 12 YATILI ÇOCUK ALACAKTIR. yatırar.lara % 20 tenzilât yapılır. i çiin kayıt yapılır. OZEL İSTANBUL ÇOCUK MÜESSESESİ Bahçeüevler, Haznedar Durağı Bakırköy İstanbul Tel: 71 53 97 Yıldız Reklâm 1234'12345 TEŞSEKKUR Zor bir durum ?österen bobrek taşları ameliyatımı buyuk bir başarı ile yapan Izmit Sosjal Sigortalar Hastanesi Üroloü Mutehassısı MEYLİD Çok sevgili babamız, Maltepeli V / HÜSEYİN HAZMİ TINAZ'uı ruhuna ithaf edilmek uzere vefa. tının 40 ıncı gunune rastlıyan 23 Ekim 1966 pazar. ögle nan.azmı muteakip. Maltepe yukarı Camiinde. Hafız rbrahlm Ali Çanakkaleli. Hafız Feyzi Mısır ve Maltepe aşağı ve yukarı camileri imarr.ları tarafından Mevlidi Şerif kıraat edilecektir. Merhumu seven akraba. dost ve arkadaçlanyla, butün arzu eden din kardeşlerimiztn tesrifleri rica olunur. .TTNAZ aJIesl Cumhuriyet 12344 BETÜL TAŞBAĞ BETÜL TA ile Dr. SAMİ OMJRSAL N'işanlandllar İstanbul 19.10.1968 « Dr. EROL NAZIROĞLU Narkozıtor Dr. Kâmil Tamersov, hemşire Fatma Turelık, hastabakıcı Muhendis Yılmaz ve dığer personele, hastaneyi tıtizlıkle idare eden Başhekim Dr. İmran SAYUİ ve başhemşire Müjgân Terzioğlu'na. ilk teşhisi yapan ve daima alâkadar olan müessesemiz doktoru Kutsi Bosut'a, ziyaretıme gelen butun akraba ve arkadaslara sonsuz teşekkurlerıı^i sunarım. İpraş: IZZET OTACI Cumhurivet 12322 Cumhuriyet 12320 SEVGI (AŞÇI) HAYO.UtOĞLU ile MLTİN HAYDAROĞLU Evlendiler 21.10.1966 PARIS Cumhuriyet 12321 Beşir Hamitofullan'nuı «tğitim ve Kalkjnma» baş'.ık*lı yazı serisinin bilhassa dış ülkelerle ilgili kısmını alâka ile okudum. Bu mevzu ile ilgili bazı izlemlerimi ve fikirlerüni »öylece özetlemek istiyorum: «Bu siitunlarda yayınlanan sözü edilen yazı serisi dikkatimizi Eğitim sistemimizde reform konusuna çekmiş bulunmaktadır. Bilhassa dı$ ülkelerde bulunan tulebelerin durumu ve bu talebeler için yapılan önemli döviz harcamalarınm yeniden en verimli bir şekilde düzenlenmesi geniş bir incelemeye konu olacak önemdedir. Bu yazunızda sadece, dış ülkelerdp esas öğrenimlerinden önce lisan eğitiminde bulunan Türk öğrenvilerinin durumuna temas edeceğiz. Şahsî izlemlerimize göre dı; ülkelerde lisan eğitimi için lüzumundan fazla döviz harcaması yapıldığı gibi organizasyon bozukluğu yüzünden önemli zaman kaybına scbep olunmaktadır. Sadece Amerika'ya gönderilen talebelerin misali bu durumu açıklığa kavuçturmaya yeterlidir. Amerika'da lisan eğituninde bulunan her öğrenci devlete yaklaşık olarak ayda 300 dolara mnlolmaktadır. Her sene Amerika'ya yaklaşık olarak 120 Türk öğreııcisinin gittiği ve bunlann 80 kadarının bir senelik lisan eğitiminde bulunduğu kabul edilirse, senede üç milyon Iiraya yakın dövizin sadece Amerika'da Hsan eğitimi irin harcandığı ortaya çıkar. Ayni şekilde Fransa. Almanya ve tngiltere gibi memleketlerde de bu meblâğa yakın dövizin sarfedildiğinl tnhmin etmek güç değildir. Bu durnma ilâveten çeşitli ülkelerdeki lisan okullannın kayıt tarihlerinin çok değişik olması ve akseptans temini üibi problemler dış ülkelere gidecek öğrencilere fazla vakit kaybına sebep olmaktadır. Eğitim ve kalkınma Sayın Kenan Esengin de aynı başlıklı eleştirisinde bu konuya temas etmekte, siyasi iktidardan bu savaşta halkın yanında olmasuu ve her cins istismara dur demesini istemektedir. Bu istek esasında sadece saym Zonguldak Milletvekilinin değil. aydın ve bilinçli bütün çevrelerin isteğidir. Kapkaççılar, yobazlar, din düşmanları, dini menfaatlerine alet ederek istismar edenler, halk sömürücüleri, karşılannda gerçekçi aydınlar ile aydın geçinen gericiler hariç siyasi iktidarı el ele bulmahdır. Unutmamah ki, ancak bunlarla mücadeleyi göze alabilen iktidar ağzından düşürmediği modem ve müreffeh Türkiye'yi görüp özlenen seviyeye çıktığımızı kıvançla haykırabilir. Y EF A T Münür Koseoğlu ve Hasan Köseoğlu'nun amcaları, Adil, Şükrü, Zihni. Talât, Seref Köseoğlu ve Muruvvet Orhon, Sabahat Sokollu'nun babaları MEVLID BoğazdaM müessif motor kazasında ebediyete intikal eden HAYRİ ENGİN'in aziz ruhuna ithaf edilmek üzere 2! Ekim cuma günö (Bugün) lkin. di namazını muteakip Şisll Camiinde degerll Mevlithanlardan Duahan Hacı Hafız Yusuf Veşilçay, Hafız Zeki Altın. Hacı Hafız All Gürses. Hacı Hafız Kâni Karaca, Hafız Hüseyin Top ve Hafız Mehmet Hatayh'nın okuyacakları Kur"anı Kerlro ve Mevlidi Şerife arzu eden akraba, dc^t ve dindaslarımızın buyurmalan ric* olunur. Cumhuriyet 12343 HACI HÜSEYİN KOSEOĞLU Sapancadaki ikametgâhında Hakkın rahmetine kavuşmuşrur. Cenazesi bugun Sapanca Camiinde kılınacak öğ!e namazını muteakip kaldırılacaktır. Allah rahmet eylesin. AtLESt Curahuriyte 12346 7EF1T VE TEŞEKKÜR' USTACA YAPMALI ktidar böyle bır mücadeleyi çok ustaca yapmalıdır. Şayet j'apmağa kalkı^ırsa. Çünkü, kurulıı düzen taraftarları zannedildiğinden çok daha fazladır. Onlarm tek dezavantajları şüphesiz ki, bilincsız oluşlarıdır. Memleket menfaatine zarar verecek her akımı önlemenin i!k akla gelen yolu, teşkilâtlanmala AHMET HAMDİ NEMUTLU (Kuruçaylı) 17 ekim 1966 pazartesi günü çok sevdiği Ulutanrının rahmetine kavuşmuş ve 18 ekim 1966 salı günü ebedî istirahatgâhına tevdi edümiştir. Büyük acınuza bizzat gelerek veya telefon, telgraf ve mektupla katılan akraba, dost, arkadaş ve yakmlarımız ile muhterem büyuklerimize kalbi minnet ve teşekkürlerimizi arzederiz. EŞİ : Şazer NEMUTLU EVLÂTLARI : Kemal, Necati, Hayari, Sebati, Zati, Şevkati NEMUTLU, Satılmış SAMİMİ Aziz varlığımız, sevgıü eşim ve babamız T.B.M.M. den emekli ANKARA'LI I İSTANBUL BElEDIYESI • ••••••••••••••••••••• SEHIR TIYATROLARI Yeni KOMEDİ Tiyatrosunda Çarşamba, Perşembe, Cuma 21, Cumartesi 15.3Q Çınar'da buluşalım*.. î Ş G Ü Z A R Cumartesi, Pazar, Pazartesi 21, Pazar 15,30 (Basın 22003/12331) BİR SORU u durum karşısında zihnlmizde bir soru belirlyor: Acaba dış ülkelere gönderdiçiıniı yüzlerce talebeye muhtaç oldukları lisan bilgisini memlekttiınizde temin edemez miyiz? Bu sorumuza hemen bir ön yargı ile cevap verilerek, konuşulduğu ülkeye gidilmeden yabancı bir lisanm tam olarak öğrenilemeyeceği söylencbilir. Bu ön yargıya karşı, memleketi | mizdeki çeşitli oku] ve kurslardan mezun olup lisan eğitimine muh ' taç olmadan esas öğrenimlertne baş layan talebeleri mlsâ) göstermelıle | yetineceğiz. Üstelik hiç veya az bir dil bilgisi ile yabancı bir ülkeye varan bir öğrencinin dersleri haririnde çevresinden elde edeceği dil hilgisi ve pratiği gayet önemsirdir. Ekseriya Türk öğrencilerinin New York Üniversitesi glbi füyük • lisan kurslan tertıp eden müesse ' selerde bir araya gelip beraber yaşadıklan da göz öniine alınırsa, ya | bancı memleketlerde ba kadar mas raflı lisan öğrenüni yapmanın »vantajlan hakktnda zihlnlerde haklı jüpheler beliriı. Izlemlerimiz de B SEKRETER ARÂNIYOR üzere daktilo MEYLİD Fındıklı Camiinde Eski Deviet Demiryolları Umum Muduru Yükseb Muhendis. Ankara Vilâyeti Daîm? Encümeninden t.'insi Evsafj Miktan İzalâtör makara fincanı 1940 Adet 15 lik santral 4 » 10 luk santral 4 » S lik santral 9 x Yukarıda gösterilen müfredata gore kapalı zarf usulfl ile santral cihazı ve izalâtör satın alınacaktır. Muhammen bedeli 38.169 lira 15 kunış olup geçici teminat 2.862 lira 69 kuruşnır. Ihalesi 11/11/1966 cuma günü saat 11 de Vilayet konağında Daiml Encümen toplantı salonunda yapılacaktır. Şartname Daiml Encümende görulür. tsteklilerin belirli gün saat 10 a kadar teminat makbuz veyj mektubu ve 1966 yılına alt ticaret odası • 'sikasını havl usulüne göre hazırlıyacakları kapalı zarflaraım makbuz mukabilinde Encümene vermeleri gerekir. Postada v&kl olacak gadkrneler kabul edilmez. (Baaın: 32033 A. • 13920 13338) Her Pazar Alibeyköyü fabrikamızda istihdam edilmek bilen, telefon santralını idare edebilecek bir . MÜZİKLİ O t o b u ı . l ÖĞLE YEMEÖİ 25 TL. O ı v a n O t e M l o n ü n d * RIFAT ILGAR'ın BAYAN SEKRETER ALINACAKTIR Müracaat: Çavuşoğlu Boya Sanayii, Karaköy Fermeneciler N. 56 İlâncıhk: 6531/12326 Devlet Malzeme Ofisi İstanbul Şubess Müdürlüğünden İşyerirniz Kuruçeşme'den Beşiktaş'a depomuzun bulunduğu mahalle nakledilmiştir. Aiâkahların buraya müracaatları. Telefon: 48 3» 74 (Basm: 22062) 12340) Ölümünun birinci yıldonümu, 21 Ekim cuma gunu 'Bugıin) aziz ruhuna cu.ma namazındaD sonra okunacak Mevîid ve Hatim duasına dost, akraba ve din kardeşlerimız divetlidir. Eşi: NIGÂR ILGAB Cumhuriyet 12319 I ı 3 0 d a • •• İ ÖZBEĞEN ORKESTRASI FEROİ Ö • •• Her Pazar o o a t o • T. Ziya Kırbakan Haıtmlıklsrı MOtebumn trtlkilı caa P t r m ı t n s ı Noı « rw 44 10 73 D A N S L I Ç A Y 10. T L Otobuı 19:10 de Divan Otali 6ıBndt\ Cumhuriyet 12350
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle