24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET 15 Ekim 1966 SAHİFE BEŞ 20 yaşında bir îngiliz kızı resim yaparak dünyayı dolaşıyor 7 Kayserili dolandırıldı Kayseri'den Almanya'ya işçi olarak gitmek için tstanbul'a gelen ve Sirkeci'de bir otele yerleşen 1 kisinin meçhul biri tarafuıdan, 20 bin 600 liralan dolandırılmıştır. Bir kahvehanede oturan 7 Kayserili Eyüp Turan, Rüstem Ballı, Ismail Çağuıtekin, Ramazan Özdemir, Ferruh Gönkal, Niyazi Gönkal ve Kadir Tekman tanımadıkları biriyle arkadaş olmuş ve bu şahıs kendisini, Almanya Türk Konsolosluğunda müşavir olarak tanıtıp, yardım vaadinde bulunmuştur. Böylece, 7'sinin de nüfus kâgıtları ile 20 bin 600 lirasını alarak, birlikte Belediye Sarayına muamele ikmaline gidilmiş, fakat meçhul şahıs, burada ortadan kaybolmuştur. Genç ressam bir cünde satılan tablolannın hâtıra fotoğrafmı çekiyor leri şehrin dar dokaklarının resVe konu Tiirk erkeklerine gemini yaparken keşfetmişler. Sonlince Elizabeth en büyük lafını ra da bir sergi düzenlemişler Feediyor: derasyon binasının yanında... Ser «Yalnız gezen bir kız olarak giye gittiğimizde Elizabeth Tyleri kaldırımlarda bol bol lâf atan, bir günde satılmış eserlerinin fosarkıntılık yapan erkeklerinizl toğraflarını çekerken bulduk. Son gördüğümde ilk anda onlara kötü ra biz sorduk, o söyledi: niyet besledim. Fakat zamanla on lara çok alıştım. Şimdi de iyüerin «Sanat anlayışmız nedir? çoğunlukta olduğunu söyliyebüiHangi türü daha çok beğeniyorsurim.» nuz?» «Gördüğüm gibi çiziyorum. Her şeyi olduğu gibi yansıtmaya çalışıyorum. Hepsi bu...» «Soyut resim hakkında ne düşünüyorsunuz?» «Göz zevklme hitap eden bir Bağlarbaşındaki Türk Kız Kotür... Fakat şu an bu şekilde çalılejinde okuyan 17 yaşındaki Füşamam. Belki de yapamıyacağım sun Uzunhasanoğlu, önceki gün için yapmak istemiyorum!» okula gitmek üzere evden çıkmış Konuyu, Beatnickiere getiriyorum. GülUyor ve şu cevabı veve bir daha geri dönraemiştir. riyor: Şimdiye kadar evinden izinsiz «Küçük bir azınlığı gerçekayrılmıyan öğrencinin hayatınten sanatçı niteliğindedir. Diğer dan endişe eden ailesi durumu leri ise kendilerinl büyük sanatçı polise bildirmiştir. Verilen eşkâsayarlar. Ve bir sürü pozlar tale göre, 17 yaşında, 1,55 boyunda kınırlar. Fakat gariptir Kopenhag şehrinde bu tipler beledlye ta buğday benizli, üzerinde siyah rafından korunur. Hatta şehri gü önlük ve siyah çantası bulunan zelleştirdikleri ileri sürülür. Faöğrencinin aranması için kayıp kat bunlar halkın merbametini masası detektilleri soruşturraa istismar eden şarlatanlardan başya başlamışlardır. ka bir şey değildir.» 'Gördüğüm gibi çiziyorum hepsi bu..., Ümit GÜRTUNA t stanbula sanatçı oldu• ğunu iddia eden bir sürü turist gelir; kimisi Beyoğlu, kimisi Köprü kaldırunlanna en içten sanatın izlerini bırakır. Sonra da ellerinde şapkaları veya kâseler çevreye yılışarak dilenirler. Sanat sanat içindir onlar için ama sadaka vermezseniz ya, kanızı bırakmazlar... Oysa bugünlerde yirmlsinde bir îngiliz bayanı Cağaloğlundaki küçük meydanda İstanbuldan ilham alarak çizdiği tablolarını açık havada sergiliyor. Ve işin ilginç tarafı, sergilediği resimleri de bir Ründe kapışılmış, hepsi satılmış, bitmiş. Genç ressamın isml Elizabeth Tyler. tngilterede Güzel Sanatlar Akademisi son sınıf öğrencisi... 1965 yılının Mayıs ayındanberi do< laştığı sekiz Avrupa ülkesinde sergiler açmış. tdeali; dünyayı dolaşıp, değişik konular bulmak ve onlan işlemek. İki haftadanberi tstanbulda bu lunan ressamı T.M.T.F. yönetici Yifmaz GETİNER RUMELİ... BİZİM Bir yılda 27.000 kişi üniversite diploması almış.. Bir genç kız üç gündür kayıp tstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Enstitüsü ve Hastahanelerine Yardım ve Kalkmdırma Derneğinin Hiltondaki toplantısında bir konuşma yapan Tıb Fakültesi Dekanı Prof. Cihat Abaoğlu, Türkiyede sağhk düzeninin normale dönmesi için 40 milyon liraya ihtiyaç olduğunu, yılda 297 bin kişinin bakımsızlıktan öldüğunü açıklamıştır. Dekan. dünkü konuşmasmda, Yunanistan'a yetişebilmek için 10 bin hekim ve 40 bin yardımcımn gerekliliğine işaretle, «Asgari 5 tıb fakültesi açmalıyız. Oysa, halen fakültede okuyan öğrencilerimiz iyi yetişmiş bir köpeğin yasayamıyacağı yerlerde yatmakta, ayda asgari 450 liraya ihtiyacı varken, çok defa 50 lira ile geçinmek zorunda kalmaktadır. Bu gerçekler karsısında Der neğlmiz; öğrenciye yurt, ucuz kiUp. hastay» yatak, kan ve ilâç safbunak gayesiyle kurulmuştur» demiştir. bakımsızlıktan 297 bin kişi ölüyor» «REJİMLERt HAYATA ÇALIŞANLA ÇALIŞMAYAN MUTLAKA AYIRD EDÎLMELtDİR» «Türkiye'de her yıl ısa boylu, tıknaz, hafif beyaz saçh adam tatlı bir Rumeli 51vesiyle: « İlk Türk okulları Yugoslav yanın kurtuluşundan sonra açıldı, dedi. Bizim bu bölgede halkın • • 95 i okuma yazma bibnezken, şım di bu °b 20 ye düştü... Oğrermenler yetiştiriyoruz ihtiyaç oldukça yeni okullar ilâve ediyoruz.. Bu sözleri söyleyen Makedonya Sosyalist Cumhuriyetinin Türk asıllı Başbakan Yardımcısı Kemal Seyfullahdı... Üsküp'de mütevazi bir binanın içindeki makam odasında bana heyecan içinde kalkınmalarını anlatırken, bir yandan kahvelerimizi, bir yandan da beraber verilen limonatalan yudumluyorduk... Eğitime büyük önem verilen Yu goslavyada 14317 ilkokul ve 2 milyon 972 bin ilkokul öğrencisi vardı. Yalnız onların sisteminde ilk ve ortaokul beraber sayılıyor, son ra lise tahsili başlıyordu. Bu okul larda 100 bin 501 ögretmen vazife görüyordu. 1964 senesinde yüksek tahsil diploması alanların sayısı 27 bindi... 19541965 arasında ise 175 bin kişi yüksek tahsilini bitirmişti... UYDURMAK LÂZIMDIR... K Csküp'te bir ilkokulda öğretmen Nermiıı hmiıı öğrencilerine ders veriyor... değişik tatbikatını izah etmeye ça lışıyordu. < Önce insanlan kalkındırmak lâzım... Sadece Endüstriyi değil!.. Zaten cndüstri de, insan üstünde duruyor, yükseliyor. Sonra, fazla çalışanla. az çalışan mutlaka ayırd edilmelidir. İşte biz şimdi bu nu tatbik ediyoruz...» Yugoslavyada çalışma hayatını İşçi Konseyleri düzenler... Her biri müstakil işletme olan fabrika lan bu konseyler idare eder. Direk tör onlara emir veremez... Fabrika ların büyültülmesi, işçi ücretleri, izinler ve bütün sosyal düzenler hep konseyin kararı ile yürütülür. îşçilerin kendi aralanndan seçtiği bu 2030 kişilik konsey üyeleri ayrıca ücret almazlar!» • Yalnız Makedonyada 13 bin sanatkârın hususi dükkân veya atolyesi var. Ve bunlar az vergi ödüyorlar. Bilhassa televlzyon (âmircileri fazla para kazanıyor. En kalifiye fabrika işçisi ne kadar ücret alıyor ve ne kadar vergi verlyor. Bunu esas tutarak, onların da vergilerini tesbit ettik.. emal Seyfullah da diğer Bakan lar gibi. 250 bin dinar aylık alı yordu. Yâni 200 dolâr. Memurla rm maaşı 60 bin ile 150200 dinar arasındaydı. tşçiler de aynı miktara yakm ücret alıyorlardı. Ögretmen lerin 45120 bin. Doçentlerin 130140 bin Dinar ayhkları vardı. Herkes emeklilik hakkına sahipti.. Me mur da işçi de son maaşının % 80 i ile emekliye ayrıhyor, hayat paha lılığı yükseldikçe, maaşlar da artıyordu. Ev alrm, satunı serbestti.. mi?» demek, cGazete okumadın mı?» mânasına geliyordu!.. Bu ve bunun gibi bazı değişik söyleyişleri vardı Yugoslavya Türklerinin... Ama, nazarl olarak lisanı fevkalâde iyi biliyorlardı. aftada iki defa neşredilen Türkçe «Birlik» gazetesinin 6070 bin tirajı vardı... Yugoslavyada yaşayan 180 200 bin civarında Türk için ayrıca pek çok Türkçe kitap basılıyordu... Gazetenin Başyazarı Fahri Kaya şair ve edebiyatçıydı aynı zamanda... Onun gösterdiği büyük alâka sayesinde Üsküp'te pek çok sanatçıyla tanıştım. Şairler, edebiyatçılar, oyuncularla içki içtim... Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Yaşar Kemal, Aziz Nesin, Reşat Nuri Güntekin, Orhan Kemal, eserlerini tercüme edip. hayran oldukları Türk yazarlarıydı... Yahya Kemal, Nâzım Hikmet, C. %ıtkı Taraneı v»^Orhan Velinin ise şiirleri afızlarından dü?müyordu... Üsküplü olan Yaşar N'abi, doğduğu şehrin Türklerine pek çok kitap göndermişti. Varlık mecmuası ve yayınlannı bütün okullarda, kütüphanelerde bulabiliyordunuz... Merhum Yahya Kemal de Üsküp'te doğmuştu. İçinde büyüdüğü ev ise simdi bir toprak yığınından ibaretti... Üsküp'te tanıştığım sanatçılarla yaptığımız konuşmalardan sonra vardığım netice suydu : «Türkiye ile Yuçoslavya arasında mntlaka bir kültür anlasması yapılmalı, oradaki oknllara, kutüphanelere, kısaeasi Türklere bol bol kitap, plâk göndrrmek irokânı bulanmalıdır... Hepsi de bunları naralaıiyle tedarik etmeve hazırdırlar... Ancak, bnfünkü mevrnstla. plâk ve kitap 56 tnisli fiata malolmaktadır. Halbuki, kültür anlasması vapı* lınca bn normale inebilecektir. Sonra. Türk ttvatrolarının ToSoslavya'da Tnrklerr temsiller vermest: Yneoslavvadaki Türk sanatçılannın ve SSretmenlerin Türkiyede «taj töriin dil üzerinde calısahilmi'leri lüznmloıinr... Ontar bnna i'tektldirler Fakat iki drvlet »ra«ınHs hir anla«m» clmaması hn vakınlasmayı giiç K ^ıııııııııııııııııııııııııııııııııııınıııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııtıııııtıııııııııııııııııııııııııııııııııtıııııııııııi'i İ | İ Sayın Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay'a açık mektup Gerçi dâvam şahsîdir, fakat aym zamanda devletin temel prensiplerini ve Anayasamızın tatbik şeklini ilgilendirdiği için dinleme ye ve incelemeye değer. Milli Eğitim Bakanlığı tarafmdan gasbedilen haklarımın verilmesine dair Türkiye Cumhuriyelinin en yüksek kaza mercii olan Devlet Şurasmdan alınmış elimde bir ilâm vardır. 1956 yılmdan itibaren bu ilâma dayanarak devletten hakkımı istemekteyim. Başvurmadığım makam kalmadı. Mil li Eğitim Bakanhğmda, Büyük Millet Meclisinde, Senatoda cevapsız kalan bir sürü dilekçem var. îstibdat devrinde doğdum. Meş rutiyet devrinde okudum. Cumhuriyetin ilk kuruluşundan itibaren kırk yıl ilkokul ögretmenliği yaptım. 1963 yüında yaş haddi ile emekliye aynldun. Sayın Başkanım, hak hükümeti dediğimiz Cumhuriyet idaresinde bir Bakanlık, Devlet Şurasımn tlâmına kıymet vermezse, teşril ve icraî kuvvetleri elinde bulunduran parlâmento yaptığı kanunların tatbik edilip edilmediğini denetlemezse o memlekette demokrasi vardır denebilir mi? Ve yine o memlekette hukuk devletl kurulduğundan söz edilebilir mi? E. Ögretmen M. Bedrettin ÖZTÜRK Cemaliye Mahallesi j Zafer sokak No. 17 Çorlu tstanbul Emniyet Müdürlüğüne dün gece gelen bir telsizde. «Çok tehlikelidir» kaydı ile hırsızlık ve yaralamaktan sabıkalı Aytaç Kurtkayanın Ankara Ağırceza Mahkemesine götürülürken kactıgı bildirilmistir. Azılı bir sabıkalı firar etti = EKİM 15 RECEP 1 = = V, ] 6.09; 12.00[15.05|17.30|1900! 4.33 E. 112.37 6.20 9/4J12.00 1.30 11.00 Kemal Seyfullah diğer konulara da temas ederek; tki eli ve kafasıyla çalışanlar kapitalist olamazlar, diyip, ilâve etti: « Rus tecrübesi muvaffak olamadı... Yapılan yanlışlıklara israrla devam etmek faydasızdı. Za ıtıan kaybetmekti... Hayat bazı şart Iarı dikte ediyor, rcjimleri mutlaka hayata uydurmak lâzundır...» Yugoslav Komünist Partisinin ileri gelen elemanlanndan biri olan Başbakan Yardımcısı, bu arada Komünizmin Yugoslavyadaki H Bir iiuri'inıt'iı okuiunun lııiıi [ 25 Haziran 1966 tarihll Cumhuriyet gazetesüıin, Cumhuriyet'e Mektuplar sütununu okuyanlar, yukanya aldığımız bashğı hatırlıyacaklar. Aradan üç ay geçti, cevabın gecikmesl neden diyeceksinlz? Biz bütünleme imtihanlarının sonucunu bekledik. Sınıf geçen veya kalanların sayısı ancak bu imtihanlardan sonra belli olur. Bir velimiz olduğunu tahmin ettiğimiz yazımn saniui, çocugusahibi, çocugu* P.T.T. Genel Müdürlüğünün cevabı E E E = E E E E E S E E E = = E E Ş E E E Yapılan tetkikte; Nadir Şeren'in 9/11/1965 tarihl ile tstanbul'da görev sini istedigi, talebinin ıncelenmesinin tstanbul Telefon Başmüdürlüğüne yazıldığı, durumu na uygun münhâ! ve ihtiyaç olmadığmdan keyfiyetin bu yolda kendisine tebliğ tdildigi, bilâhare 21/7/1966 tarihli dilekçesl ile okula devam mecburiveti kalmadığından bahisle tâyinini talep ettiği, Teknik lşler Dairesi Başkanltğınca da huınbul Te• , j • . : • ,•* • lefon Başmüdürlüfü e m r i n e inha edildiği durumun İstanbul Teknik üniversitesi Elektnk Fa kültesi Dekanlığından «orulan adı geçen'in, Üniversiteye devam mecburiyeti bulunduğu bildirildiğinden tâyini cihetine gıldılemediği anlaşılmıştır. düsünerek olacak ki, ismini açık"~ lamaktan kaçındı. Halbuki bilmeli idi ki, velisinin auçunu öğEmekli albayım. Elimde 80 bin = rencisine yüklemek istlyen bir öğretmenin, öğretmenleri yetiş lira kadar para vardır. îş bilmi = yorum. Bazı arkadaşlanmın or = tirmekte olan bu yuvada lsl ne? Okulumuz bir yıl evvel 1965 • taklasa giriştikleri işlerde çeşitll S 1966 öğrenim yılının basında gün dalaverelerle paralarının ellerin E E düzlü iken yatılı oldu. Şurada, den alındığma şahit oldum. Benim gibi lkramiyesi elinde = burada bannarak cnıyan kızlanrruzın bu güç şartlardan kurtul olan iş bilmiyen bir çok kimse E ler vardır. Paralanmızı verimli E maları için buna ihtiyaç vardı. Sene sonu öğretmenler kuru işlere yatıracak (memleket dâva = Iunda, öğrencilerimiz hakkında larını her zaman ele alan) gazete ş tek tek konuşuldu. Mukadderatı niz, devlet teşekkülleri veya Iti E elimizde olan öğrencüerimizin, barlı müesseseler bizlere yardım E = sınıf geçme ve kalma durumlan «a olamaz mı? Hurmetler. H. K. = nı, sayın velimizin yazdığı gibi, kur'a ile veya şunun, bunun haE tın İçin değil, vicdannmzm ısığı İş adamlanna... Ben fakir bir ailenin çocugu Ş altmda t&yin ettik. Sinop ve kazalanndan okulu yum, binbir zorluklara katlana Ş muza müracaat eden 38 öğrenci rak Erk. San. Enst. Mobilya bö E nin, 38 ini de yukarıda açıklanan lümünü bitirdim. Şimdi ise gün ş sebeplerle okula kabul ettik. Hal düz hayatımı kazanarak gece ö buki günduzlü olarak okulumuza zel okullardan birine devam et E girmek lstiyen 350 adaydan ele mek istiyorum. Sayın iş adam E nerek 80 öğrenci aldık. Elbette larından dolgun ücretle gündüz E ki elenerek alınan bu öğrencilerin veya 23.00 den sonra sabaha ka Ş smıf geçme durumları, Sinoplu dar çalışacak bir iş verilirse ba = kızlanmıza nisbetle daha çok o na tahsilimi tamamlıyacağıma = 1^»^. Hatayı okulda veya öğeminim veya beni okutacak bir S lnsafsızllk şahıs çıkarsa hayatım boyunca E r e t m enlerde aramak. olur. Okulumuza devam eden 427 minnettar kalacağım ona. öğrenciden, doğrudan ve bütünAdres: ' E leme imtihanları sonunda, kalan Nazif K. Hasan S öğrenci sayısı 51 olduğu halde, M W K P. K. 23 ' = maalesef bunun 22 tanesinin Sinoplu kızlanmızdan bulunması. K. Çekmece tstanbul = na iyi muamele yapmıyacağımızı velllerimizl Uzdügü kadar bizi de = üzmektedir. E Ey düşünen insan, s Biz öğretmenler niçin fark gö = zcteceğiz ve kin güdeceğiz? Bir ş anababa evlâtlarına farklı mua •£ mele yapar mı? Çocuklarınız için 5 göz nuru döken bize bu sitemln = reva mı?.. = Mehmet ERKAN 5 Giresun Kız tlkögretmen 5 Okulu Müdürü Ş •* I • ı fL*L**ll B ~ D6Vİ6| tOŞORKUIlOri E meşgul olmaz mı? | iistiin lezzetli sküpte Osmanlı eserleri sayıla mıyacak kadar çoktu. Camiler, hanlar, türbeler... Bir de Tarihî Eserleri Koruma Kurumu vardı. Bu kurumun uzmanlanndan Dr. Lidya Kumbaracılar da akraba Iarı îstanbulda oturan bir Türk hanımıydı... Bu eski Türk şehrinde bir «Kıral Kızı Türbesi» vardı ki, içinde kimin yattığına dair muhtelif rivayetler dolaşıyordu halk arasında... Korku gesiren çocüklar oraya gö türiilüp tedavî edilirdi... Lidya Kumbaracıların anlattığı na göre, Türbenin hikâyesi söyleydi: «Son. Bosna Kıral 1 Tomaîeviç'tn kızı Katerinayı tsa bey fetib sırasında esir almıştı. Prensese gayet iyi bakılmasına rağmen bir müddet sonra ölmüştü. Üskübün cemaati en bol olan tsa bey Camii çift kubbeliydi. Mimarisi Bursadaki Muradiye, tstanbul daki Murad Paşa Camilerini andırıyordu... Yahya Paşa Camiinin ise, Balkan ların en yüksek minaresine sahip olduğu söyleniyordu. (55 metre) Depremden sonra bunların tâmiri için 650 milyon dinar harcandığını bildiriyordu resml mâkamlar.. Üi 1 u ^ şimdi daha da seveceksiniz... .. çttnfctt Sanada şimdi en iyi tereyağların üftün lezzetini bulacaksımz. Evet Sana'yı şimdi ekmeğinize daha büyük üır zevkJe süreceksınız.V Sana'yı daima geliştirmek, daıma daha üstün hale getirmek için devamlı gayretler sarfedilmekte, uzun araştırmalar yapılmaktadır. Buj araştırmalann neticesinde Sana şimdi üstün birjezzet kazandı.. sküp'te, civar kasabalara da temsiller vermeye giden bir Türk tiyatrosu vardı. Burada Türk yazarlannm eserleri oynanıyor ve yer bulmak mümkün olmuyordu. Bütün Yugoslavya'da 48 tiyatro kurulmuştu* ki, bunlann 25.000 koltuğu vardı ve 1964 yılında 4 milyon 26 kişi tiyatro seyretmişti... Oyuncular 90 bin ile 120 bin Dinar arasında aylık ahyorlardı. üsküpte bulunduğum sırada, Azız Nesin'in cToros Canavarı» adlı eserinin provasını yapıyordu sanatçılar... Ve gayet muvaffak oluyorlardı da... Bilhassa Lutfü Seyfullah'm oyunu, sahne» hâkimiyeti derhal göze çarpıyordu... « Gazete seyretmedin mi?» Bu sözün önce mânasını anlıvamamıştım. Fakat sonradan öğrendim ki «Oazete sevretmedin YARIN PRİŞTİNEDE TÜRK BELEDİYE BAŞKANI... Çiffeler Harası Müdürlüğünden (Halk Damızlığı At ve Sığır Satılacaktır) 1 Kadro fazlamız. koşulara ve damızlığa elverişli f37) baş safkan ve yarımkan Arap tay ve kısrak ile bir kısmı yüksek verimli damızlık. diğerleri kasaplık (85) baş montofon, yanmkan montofon ve boz ırk inek. düğe ve danalar açık artırma ile satıs edilecektir. 2 Tay ve kısrakların 24 Ekim 1966 Pazartesi ve Sığırların da 25 Ekim 1968 Salı gunö Mahmudiye'de Çifteier Harası Merkezinde saat 10 da teker teker satılacağı ilân olunur. (Basın: E • 674 21771/12103) E Emekli maaşlan ne = vakit ayarlanacak? E E İE E E E = ŞŞ E E 1951 yılında yaş haddi ile 28 sene 6 ay hizmetten sonra emekli oldum. Ikramiye de alamadım. 1952 de emekli hizmet süreleri 25 seneye indirildi. Bun dan sonra emekli olanlar istifade ettiler. Emekli maaşı olarak 450 iira kadar bir para almaktayım. Emsallerimiz 1050 1100 lira emekli maaşı almaktadırBundan bir müddet evvel 140 kadar Milletvekili emekli aylık larının ayarlanması hakkında, keza bir müddet evvel de birkaç M. V. emekli ikramiyesi almamış olanlann ikramiyelerinin verilmesi hakkında da: B. M. M ne verdikleri kanun teklifleri acaba ne oldu? Neden şimdiye kadar B. M. M. ne intikal et tirilmemiştir? Emekli ayhklan ne vakit bir seviyeye çıkarılacaktır. Zamanın hayat şartları arasında 450 lira ile geçinmek mümkün müdür?. îsmi mahfuz Emekli Assubay Biz nereye gireceğiz Bizler Kız Sanat Enatitüsü öğrencileriyiz. Bu yıl, altı yıllık enstitü tahsil hayatımızın sonuna gelmiş bulunuyoruz. Bilindiği gibi iki yıldır Kız Sanat Enstitülerine teorik dersler konmuştur. Bujfünlerde öğrendiğinüze göre bazı ek lise dersleri de müfredattmıza dahil edilecektir. Biz bunları da seve seve okumağa razıytz. Ancak buna kar^ılık bizim girmeğe hakktmız olan tek bir yüksek okul vardır. O da Yüksek Kız Teknik Öğretmen Okaludur. Bu okul da sadece kendi imkânları oranında öğrenci almaktadır. Bizler tek giraıe hakkımu olan Teknik Ögretmen Okulu sınavmı kazanamadığnnız takdirde ne yapacağız, geleceğimizi nasil güven altuıa alacağu? Bizler lise mezunlarına tanınan bUtiin haklann bizlere de tanınmasını istemiyoruz Sadece liselere nypılanması düşünülen olfunluk sinavının Enstitüleri de kapsanuna almasını istiyoruz. Böylece bizlerden isteyen yüksek tahsiline devam eder, isteyen kendi branşinda çalışır. Tek derdimiz budur. Bahçelievler Kız Sanat Enstitüsü öğrendleri adına Hülya yÜZER, Ümit KARANBERK, Ayse KARAOĞUZ, Müjde PINARBAŞI, Gülay İŞSEVEN VTjm.^. . . . ••..•. * ••• J Bunu biliyormuydunuz ? Her tene $**& 'ya E lar. Şjj E Ş Şj E S E E ^ = E E E S Şj Ş < : taze pattörize süt katılmaktadır. 9OO.OOO k i l o Aynca,: ilâve edilen A've D vitaminleri ile Sana, gelişme çağındaki çocuklar içinmükemmel bir gıdadır v Ceyhan Belediye Başkanlığından; Teknik personel talimatnamesi hükOmleri dairesinde Belediyemiz Fen tşleri Müdürlüğüne 90. lira yevmiyeli Yüksek İnşaat Müher.disi vaya Mimar Mübendis alınacaktır İsteklilerin belgeleri ile birlikte müracaatlan ilân olunur. NOT: Ayrıca lojman temin edilecektir. (Basın 21465/12091) OfUt agıza viicuda sıhhatl Üâncilık: 6040/İ2İ15 ^ııııııııııııııııııııııııııııııııllllllllllMIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIMIIIIIIIIIIMIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIllllTİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle