03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHtPE tKf f Ocak 1966 CUMHTTRÎYET GENÇLİK ve ONİVERSİTE • ••• asM • ••• • ••• •••• •«•• •••• • ••• •••••••••••••••a 1 BÜTQEveMALIYE 1366 Bütçesi ve Denklilc problemi 1 Doç. Dr. Halil NADAROĞLU •ff|f%f% mında aynen |U lı«de jer almıştır : «Beş yıllık kalkınma plâaının ve 1966 programının esas ve hedeflerıne oygun olarak hazırlanmıs olarak bu butçeler, yatırım barcamalarına verdığı ağırlıkla ekonomıye güo kazandıracak nitelıktedır. Bu karakterde ve geçen yıllardan daba hacımli olan bütçeler, malî ybnden istikrazla karşılanaeak bır mıktarı ıhtiva etmesine rağmen, ekononuk açıdan denk, istikrar içinde kalkmmayı bedef tutan ve tümfl ile milletimizin kalkınma gayretlerinl desteklıyen bütçelerdırj» Bu kısa «girış» te denilebilir ki, tanzım olunan butçe ile takıp olunacak iktısadı politıkanın temel kurallan belirtilml» ve aşağıda belırtılen bırtakım gerçekler açıklanmıştır : 0 Bütçe mall bakımdan denk değıldir; daha yaygın bir tâbirle butçe açık olarak tsnzlm olnnmu? tnr. Q Buna mukabil, butçe iktissdi bakımdan denktir. O Butçe, 5 Yılhk Kalkınma Plt nı'nın ve 1966 programının esas ve bedeflerıne uygun olarak hazırlanmış ve istıkrar içinde kalkınmayı bedef tutmustur. O Ginsteki Uadede butçe» Ubırı yerlne cbutçeler» ifadesi kullanılmıstır. Bn çoğul ifadedeki maksat devlet bütçesi ile katma bütçeleri kı bunlar bır arada ifade edılırse konsolıde butçe adını almaktadırlar avn ayn belirtmektedir. fikrinin tesirınde kalan klâsık bütçe muvaıeneBİ gorüşu» tabıi nızam fıkrının yıkılmasıjle de yenı bır sarsmtı geçırmıştır. Netıcede, yıllık butça mu%azenesını temın etmenın bır onem taşımıyacağı, gereklı olanın denk lığı bır konıonktur devresı ıçın sağlamak olduğu fıkn tedrıcen teorıden pratıge ıntıkal etmıstır Bn fıkri gerçeklestırmek ıçın de, butçede denkliği sağlamanın konjonkturel temevvuçlere paralel bır polıtıka takibi luretiyle defil, bılâkıs, menfî gıdışi durdurmağa mâtuf aksi tstikametteki bır polıtika takıbı luretıvle gerçekleştınlebıleceği kabul olunmuştur. Bu yoldakı bır telâkkının pratıkteki ıfadesı, mesela buhran yıllarında masraflan tahdıt ederek deflasyonıst bır polıtıka takıbı yerıne ıcabedıyorsa, masraflan artırmak suretıyle enflasyomst bır siyaset takıp etmektır. Ancak bu takdırdedır ki, belkı bır muddet butçe açık verecek, fakat boyle bır politıkanın takıbı suretıvle teessus edecek ıktısadı muvazene netıcede yme belki yedi ilâ sekiz lenelik bir devrede butçenın de denk hale getınlmesırı kendılığınden sağhvacaktır Konumuz modern butçe teonlenm ıncelemek olmadığma gore, burada ne devrt butçe teorısının ızahına gırışecek ve ne de devamh açığı ongoren telâfi edıcı butçe teorısının esaslannı açıkhyacağız. Bızım ifade etmek istedığımız husus, bütçenin klâsık anlamda açık olmasının trtık tek başma bır felâket unsuru gibi telâkki edılemıyeceğıdır. Başta Parlâmentodaki muhalefet olmak uzere, çeşıtli baskı grupları buna ımkân bırakmazlar Yatınm harcamalan ıse, 8needen bır plâna bağlandıgı ve bukukî bir hüvıyet ıktısab ettiği cihetle, istisnalar banç, yürütme organının inısiyatifi dışındadır. Bırtakım kamulastırmalar ile emeklı ve dul maaşlanm bunyesınde toplayan «sermaye teşkılı ve transfer barcamalan» kategorısınde de bır tasarrufta bulunmak borç ödemeleri hariç pek kolay değildır Borç odemelerın:n, bılhassa dış borçlann, azaltılması bunlann ertelenmesi ile kabıldır Bu da, iktısadi ve mal! olmaktan zıyade pohtik bır meseledır elır butçesme gelınce gelırlerm tahmını bılerek ve istıverek basvurulan gayrisamımî davranıslar harıç tarnamen teknık bır ıştır Gehrlen artırıcı zecrl ve irrasyonel tedbırlere baş vurulmadığı muddetçe, gelır butçesının tanzımmdekı ısabet, bu alanda çalısan teknık personehn bılgi ve tecrubelenne bağlıdır ince bir zenaat ttiraf etmek gerekir ki, devlet yönetuni denen zenaat »manımızda çok zorlaştı. O kadar zorlastı, o kadar zorlastı ki, Sdet* bir ince zenaat haline geldı. A.P. Grupunda dış polıtıkamın tenkid eden rayın milletvekılleri demışler ki : Bırleşmış Mılletlerde Arap delegeleri arasmda 3 bin dolâra rey satanlar var Yunanhlar, Araplann kadına duşkunlüğunü hesap edıp guzel Yunan kızlarını New York'a getırmışler ve onlann kucağına atmışlardır Bızım Hancıye uyuyor. Bu sekılde dış polıtıka yurutulmez Hesap edıyorum. Bır oy 3 bin dolâr. Kırk oy 120 bin dolâr. Yani 1 mılvon 200 bin lıra Yazık kı bızım Harıcıje uyuyormuş. Pisipisine gitti Kıbns. Bu millet Kıbrısı kazanmak için, değıl bir milyon, on miHon, yuz mıl>on vcrır. Kıbns için canımızı verecegimizl sövliyen bizler, taelâlından yüx mılyon veremez mıydık? Savın milletvekilınm bakkı var. Ne demıs Napolyon : Savaşı kazanmak ıçın uç şey lâzımdır, demış Para, para para' Yalnır savası kazanmak İçin mi! Para ber kapıyı açar. Parmağı oynattın mi, tamam. Hele oyna>an parmak güzel bir kadının parmağı olursa! Velhasılı kelâm bu lşleri Sncesınden besap edıp, uzak görüşlü olmak gerek. Bızım Harıcıve uyuyor. Gerçı 195060 arasında bu yolda bırçok teerubelerimız olmuştu. Ankaraya Dzakdoğu'dan mısafır gelen hızlı bırtakım devlet adamlannın geceyarısndan sonra keyfe vanp : Bir saruın, bir esmer, bir de knmral dlye tutturduklarını duymıyan kalmamıstı. Yahu! Vakıt gecevansı, slmdi nereden bulalım? tstanbula telefon Luks Nermın, Kıllı Nermin, Atına, Katına Kurkçu Melâhat, meshur Sabahat Cevap : Kızlann bepsı musteride! Arayın, bulun, getirın! Vatan, millet hizmetl! Devir düsüklerin devri. Vatan \e millet hızmetinue he* «ey mübah. Ne var ki hizmetl iyi yapmak da »art. Çunku gene 0 zamanlar ortahğı pek «aran sövlentilere ve iyi haber alan cıddî çevrelere çöre, Uzakdoğu'dan gelen sayın ve hızlı devlet adamı Turkiyeden gıderken : Ben sıze gösteririm, alacağınız olsun '.. demiş. îvi haber alan ciddî çevrelere gore, o devletle komşulugumuz bir aksilik vüzünden gelısememıs, çünkü misafirimiı Turkiyeden avnldıktan sonra kendini tedavi ettırmek lornnda kalmış. Zaten bızım tanhımızde basımıza n e eelmısse kadın tneselesı yuzunden gelmıştır. Prut Savasında Deli Petro'vu vıvecektik, karşımıza bır yosma çıktı. Katerina vüzünden baltavı taşa vurdo Bal tacı Mehmet Paşa. Şimdi de Kıbns dâvasmı kadın yüıünden kavbedıyoruz. Zaten oldum olasıva bızım bn konuda servislerimıı iyi çalışmıvor. Dunvada su kadar devlet var. Herbirinin caraslnk teskılatında nıce guzel kadın çahsır. Bunlar güzelliklerini ve kadın hklannı kullanarak devletlerıni basandan baganva koştnnırlar Arabıstan çollerınde basımıza dert olan ünlü înçiliı casusu Lavrens'm bıle kadınımsı bir erkek oldufu ve bu yüzden Arap şeyhleri flstünde büvük niıfuza sahıp olduğu söylenir. Bır de biı ne çekersek bu Araplar vüzünden cekıvoruz Şu fellâhlann kadına ddskönlfikleri olmasa bizim dış polıtika ivi sndecek. Gelm gdrün ki herıner kadına kıza fazlasıvle eğıl.mlı Hem de Sncelikle sansınlara duskunler. Karşılarına h l r püzel çıktı mı, haeılar dünyayı ve neıe Müslıimanlıklarını nnutuvorlar. Kıbnstakl dmdaslan aleyhlne ov kullanıvorlar. , ı>nnürkıyede Cniversıtelere gıremeyen öğrencl•1 lerın sayısı gittıkçe kabarık bir yekun tutmaktadır. Gırış imtıhanlarında basan gostermeyıp de yuksek tah^ıl yapma imkânını bulamayan gençler her yü TJnıversite kapılannı zorlamakta, bu zorlamalar karsısında acele kararlarla bazı Fakulte kapılan aralanmaktadır. Ne Egıtım Bakanlığı ile derece derece Ugıü kımseleri, ne hocalan, ne de öğrencüeri tam manasiyle memnun etmeyen ve problenu kokünden çözumlemeyen bu acele kararlar ciddî bır tedbir olmaktan uzaktır. Bu problemi çozme çarelerınl aramak ve bulmak ıçın, her halde ilk yapılacak ıs, problemi turlu jonlerıyle belırtmektır. Ilk goze çarpan nokta sudur: tniversitelerin imkânlan yüksek tahsıl yapmaya lstekll olan adaylara nazaran \etersizdır. Bu yetersızliğin çeşiÛİ sebepleri vardır: A Bir taraftan Türkıvede nüfas ber yıl artmaktadır Bir taraftan da ılk ogretim her yü daha yaygın bır hal aldığı, ilk mektebi, sonra sırasıyle orta ve liseyi bitirenlerin sayısı kabardığı için, vuksek tahsıl adaylarının sayısı artmaktadır. Bu, ılk bakışta sevınılecek bır hâdısedır, demek kı, nufusun yanı sıra okuyanlaruı sayısı da artmaktadır. Q Ancak, ortaokul ve liseyi bitırenler, Lnıversite Yuksek Okul tahsilini tabiî bır hak ve hayatta başarı gostenneyi, yukselmeyi, hatta mutlu olmayı sağlavacak bir yol gibi görmektedır, bu inanca yalnız ogrencıler değıl, otüann anne, babalan İle yakınları da katılmaktadır. u son nokta başh başına ele alınması gereken bir konudur. tlk, ortaoknllardan sanat okullarına ve hayatta pratik çalışma sahalanna yonelecek ve bu sahalarda daha verunli olabilecek kimseler vardır. Üniversıte tahsüıne eşit mânada kullanılan yuksek tahsıl tâbırındeki «Yuk«ek» kelunesı, her nedense bazen bızı fazla buyulemekte ve yuksek tahsıl yapan bır kımsenin dığer insanlardan her mânada ustun olacağına daır bir ınanç yaratmaktadır. Halbukı, bır ınsanın kabıliyet ve imkanlarma uygun olan bır meslekte yetışıp baBan gostermesi ve bu mesleği rahathkla vapabümesi asıl gaje olmalıdır. Zorlamalı ve duşük standartlı yuksek tahsıl, verunsız, başarısız olduklan için mutlu olmaktan uzak, hatta bazen de toplum için bu sebeplerden öturu zararlı kimseler yaratabılır. Bu sebeple, asıl ele alınacak problem, bize kalırsa, ılk öğretımden başlavarak, ortaokul ve Lse son sınıfına kadar oğrencıleri zekâ, kabilivet ve mesleklere yatkınlık imkânlan balamından ilim yolıyle yoklayıp «orıentatıon professıonnellemesleğe yoneltme» denen nsulle gereken ve verimli olacak yol ve meslek kapılarına yoneltmektir. Q Üniversite imkânlarmm Sğrenci adaylannın artan sayısı karşısındaki yetersizhği tki yonlfl sayjlabilır birincisi yer darbğı, ikincisi hoca sayısının azüğı. Yer darlığım gidennek için çare, tabü, yeni Üniversiteler açarak Ünıversite sayısını çoğaltmaktır. Kaldıfcı,eldekı Universitelerde, meselâ, Istanbul Lniversltesınde (Fen ve Edebıvat) bınalannın bir kısmı çok yakın tarihlerde yapıldığı halde, bugun dershaneler, anfiler öğrenciye yetmemektedır. Prof. Dr. Nezahat ARKIN Yeni unıversitelere hoca bulmak da ayn bir problemdır, şüphesız. Bu sebeple akla en uygun gelen çare ıkili veya gece derslerıni kabul etmek olacaktır. Bu, ya erken laatlerde derslere başlamak, j a da geceleri ders yapmak şeklmde olabılır. Istanbul şehrının dağınık ve vaygın topografjası ılk bakışta buna bır engel sayılabılir. Ancak, bu yenılmeyecek bır engel olmasa gerek. Zira, öğrencisı, hocası ile IstanbuUuIar, yaşamak, eğlenmek, sosyal hayatm pek tabıi olan icaplannı yerine getirmek için şehri çoğu zaman geç saatlerde bır bastan bir başa katetmektedırler T T o c a l a n ı ı imkânıns gelınce, Lnıversite hoca•• * larının ders vermeleri uzun ve etraflı bır çalışmayı gerektırmektedır. Derslenn yanı sıra semıner çalısmalan, bsans ve doktora tezlerının yonetilmesi için yapılan çabşmalar gelmektedır. Unıversite hocalannın bir işi de araştırma yapmak olduğuna gore, ne kadar yuklü bulnnduklan kolavca anlasılır. Bu bakımdan, gece derslerl mumkundur, derken, günduz yapılan derslenn bir tekrarı olması şartı unutulmamahdır. Zaten, bıivuk bır Ihtiyacı karşılayan özel Yuksek OkuUarda ders veren hocalar da herhalde ancak bu şekılde verımlı olabılmektedirler. Sonra hoca talebe munasebetıne de kısaca isaret etmek yerinde olur. Üniversıte ders ve semınerleri kursuden venlen kuru bır konferans, bir not dıkte ediş seklinde anlaşümamalıdır. Ilen memleketlerde yuksek tahsil yapan öğrencıyl ortalama 1020 sıne yakından ilgılenen bır hoca isabet etmektedir. Tabü bu nisbet her yerde değışiktir. Şu halde hoca talebe munasebeti ancak bu şekildeki yakın alâka ile verimli olabilmektedir Hem bılgi edinme, hem sosyal, hatta ekonomık yonleriyle, talebenin bütun problemlenyle ügilenebılen hoca, yuksek tahsil boyunca talebenin şahsiyetmin yapılmasında faydalı bir rol oynavabılır. Unıversite hocasmm, yalnız bilgi hamulesını değıl, Ümversıte tahsıü boyunca gencın şahsıyet yapısını butunüyle ele alması, bu yoğurma faaliyetine kendmi vermesi gerekir. öyle ki, problemi asd temelinden ahp, talebenin çalışmasında verimli olabılmesi için, evvelâ biolojik hayatınm bir dfizen içinde olması, gereken gıdanın, yatacak yerinin sağlanması lânmdır Turlu şahsi problemleri hocalan tarafından kontrol edılmeyen ve aksaklıklan giderilmeyen talebeden, ve bir yd boyunca kürsu ile sıralar arasmdaki uzaktan bakısmalardan sonra gelen bır bilgi yoklaması olan imtıhandan ne beklenebılır? m^ademki gen kalmış ve az gehşmis bir ülke± •* yiz, o halde butun dunyanın en hızü bır tempoyla çalıştıgı bu devrede, bizun değıl sade gunduz, geceleri de çalışmamız pek tabıi olacaktır. Yüksek tahsü icin, basta belirttiğuniz gibl, 5grencflerden bir taknn kabıliyetler beklemektevız, bu kabibyetlen geliştırmek için hocalardan da neler bekledığımız ve hoca • öğrenci munasebetinin ne kadar gemş bır açıdan obnan perektıği de uzerinde durulacak bır noktadır. Şunu da itiraf edelim kı, elimızdeH imkânlarla bız bu munasebetleri yeteri verimlilıkte gerçekleştırememekteviz Buna bır de gece derslerıni Jlâve etmek ilk bakışta bir çelışme gibi görunse de vıne buçun için seçüecek yol budur. Aİ 23JL+ mmm l•^F^F^I» aBb Mali n l a r Tilı bütçe tas»nm i *"* «'" •••« >••• *••• G ••• ••• ••• B 1966 Bütçesi •>•• •••• •••• •••• !••• • «• •••• !••• >••• )••• ::: ::: ••• •••• •••• •••• •••* •••• •••• :•:: •••• İÜİ *•«• •••• GENE KUSİMER • DUBROVSKİ (1964). Rus oıanı ve yazan Aleksandr S. Puşkın'den (1799 1837) Hasan Âli Edız'ın dıhmıze çevırmıs olduçu bu kuçuk ronıan, Mıllî Eğıtım Bakanlığınca yajınlanan (Dunya edebıyatından tercumeler, Rus klâsıklerı) dızisinde yenıden 5.000 sajı bastmldı (122 s., 260 krs.) Eser, ıkı kıtap, ondoknz bölum halinde 1832 33 yıllarında vazılmıstır. Asıl adı: cDubrovskiy». Vladımır Dubrovskn'ın dramatık hıkâjesı. Puşkın'ın öteki romanlannda da olduğu gibi, bunda hir sonuç yoktur Yazar, gerçek hayatı olduğu eıbı vennek ıster «Dubrovskı» anlatı japısındakı çesıdı, romantık gerçekçılık havası ile, Puşkın'ın 1830'da yazmıs olduğu «Belın'ın hıkajeierı» adlı eserının devamı gıbıdır. • DÜNÜN DÜNYASI (1964) Avusturyalı yazar Stefan Zweıg'dan (18811942) Burhan Arpad'ın dıhraıze çevırdıgı bu eser Mıllı Eğıtım Bakanlığınca çıkarılan (Dunya edebıj atından tercumeler, modern Avusturja edebıvatı) dızısınde yajmlandı (11 541 • , 12 lıra) Asıl adı «Dıe Welt = von Gestern» olan c:er, jazarın kendı jaşayışınm hıka\esıdır BaM kulturunu sevmekle bırlıkte yerer de tkmcı Dun\ a Sa\a;ında (1940 42) yazıldığıidan, karamsarlık ağır basmaktadır Tanıdığı ozanlan, vazarlan, aktorlerı, muzık ustalannı, polıtıka adamlarını bıle butun özelhklerı\le anlatır Ancak, bu e«erde bır şey daha var Yazann esı\le bırlıkte hıç beklenmedığı bır anda, canına kni'îinı da açıklar Kıtabı okuyacaklar, yazann anlatıs ozellığı ile çevırının guzellıŞını ilginç bulacaklardır • DÜSÜVCELER VE HÂTIRALAR (1965). Alman sansölyesi Prens Otto von Bısmarck'tan (1815 1898) \ijad Akıpek'ın dılimıze çevirmış olduğu bn kitap, Millî Eğıtım Bakanlığınca yayınlanan (Dünva edebıvatmdau tercumeler, Alman klâsiklerı) dizısınde yenıden bastmldı (XLVIII 588 s., 13 üra). Asıl adı «Gedanken und Erinnernngen» olan kıtabın bu ılk cıldının uzun önsözünde, Bismarck'ın havatı, vaptıklan, eserl üzenne sağlam bilgıler var. Metinde 18 bölum içinde ilk Blrlesik Dıvet Meclisine kadar Alman tarihi, 1848 yılı, dıplomat B'smarck, Kınm Savası, gezıler, naıplık, Petersburg, eskı Pnısya politikasına bir bakış, hanedan ve soylar, ihtılâf kabinesi, Danzig olayı, Frankfurt'taki hukümdarlar toplantısı, Bavyera Kıralı n. Lndwiç gibi XTX. yüzvıl Aimanva tarıhıvle ilgılı anılar ve düşünceler anlatılmaktadır. • DİVANI KEBtR'DEN SEÇME SttRLER (1965) Mevlanâ'nın (1207 1273) en buyuk eserı olan buvuk dıvandan seçme şıırlenn bu ılk cıldı, Mıthat Bahari Bevtur'un çevınM olarak M Eğ. Bakanlığınca çıkarılan (Dunya edebıyatından tercumeler, Şark îslâm klSsıklen) dızısınde yeniden 5 000 sayı bastmldı (LIV 259 s , 8 lira). Tamamlayıcı «dı «Dıvanı Şemsul hakayık Hakikatler Guneşmm Dıvam» olan eserin bu cıldinde kasıdeler, terkıbi bend ve tercı'ler var. Bunlana hepsi 91 parça Aruzun çeşıtli 81çdlennde yazılı »iirlerden mevdana gelmı» 24 dıvandan kurulu bu kırk uç bm kusur beyıtlık eser, «slında pek büyük bîr şıır kulhyatıdır Türker ACAROĞLU ci onuncu kıtaplar var. Bütün ltiraHar, 1781 81 yıllan arasında yazılmıstır. • KABAH1T KENDİMİZDE (1965). îskoç ashndan Ingılız dram yazan James M Barrıe'den (1860 1937) rahmeth Prof Orhan Bunan'm dıhmıze çevırraıs olduğu bu uç perdelık oyun, (M. Eğ. Bak modern tıyatro eserlen serısı) nde vemden basıldı (168 s, 320 krs ) Yazann dramlarındakı sahne açıklamaları, bır romanın ruh çozumlemelerını çok andırmaktadır Akıl almaz bırçok kuruntulan, penler dün\asını bıle eserlerıne sokmaktan çekınmez Eserlennın en guzelı olan • Dear Brutus Kabahat Kendımızde» (1917) komedvasının konusu ıçın Shakespeare'ın cjulıuı Caesar» dramında andıgı, su gerçeği »eçtnıs : «Eğer bız kolejsek azız Brutus, kabahat yıldızlanmızda değıl, kendımızde » • KAHVEH4NE (1965). îtalvan vazarı Carlo Goldoni'den (17071793) Ekrem Sungar'ın dilimıze çevırmıs olduğu uç perdelık bu komedya, M. Eğ. Bakanlığınca vajınlanan (Dunva edebıvatından tercümeleT, Italyan klâsıklerı) dızısındo yeniden basıldı (Vİ2 s., 260 krs.). Asıl adı «La Bottega del Caffe» olan eserın konusn, Venedikte kuçuk bır meydanda eeçer • MESNEVt (1965) Mevlanâ'nın eserınıa beşıncı cıldı, Veled tzbudak çevırısı olarak, M Eğ. Bakanlığınca çıkarılan (Dunya edebıyatından tercumeler, Şark Îslâm klâsıklerı) dızısınde dorduncu kez basıldı (II 391 s, 760 krş ) Farsça olarak aruz olçusuyle mesnevı bıçımınde vanı, her beytın mısraları kendı aralarında, bağımsız olarak kafıyelı yazılmış olan c e r dunya edebıyatının en buyuk anıtlanndan bırıdır Çokluk irtıcalen soylenıp Çelebı Husameddın tarafından not edılmıştır Konusu ıçıçe anlatılan hıkâvelerden, bunların butun Insanlığa seslenecek bıçımde msancıl bır anlayışla yorumlanndan ıbarettır 13 mayıs 1263'te yazılmağa başlanmıs, 6 cılde aynlmıs, 25 618 beyıttır Kur'an ve Hadis'ten sonra, îslâm dunyasmda uzerinde en çok durulan eserdır. Turkçe ve Doğu Batı dill^nındekl çevınleri pek çoktur • MÎLLETLER VE HUKÜMDARLAR TARÎHÎ (1965). Eserlerini Arapça yazmış tranlı tarıhçi Ebu Cafer Muhammed bin Cerir bin Yezld elTabarî'den (839 922) Zâkir Kadirî T7gan İle Ahmet Temir*in dilimize çevirmis olduklan bn bnlfl eserin ilk cildinin iiç bölümü, ayn kitaplar halinde, M. Eğ. Bakanlığı tarafından yayınlanan (Dunya edebivatından tercumeler, Sark tslSm klâsiklerı) dizisinde yeniden bastınldı (VIII 1264 s . üçfl birden 29 lira). Yazann en büyük eseri ofcın buna bir dünya tarihi denilebilir. Bır baska adı «Peygatnberler ve Hükümdarlar Tarihi» olan eserin tamamı biıe kadar gelmeyip bir bSlümü kaybolmustur. Ozet halinde geleni de oniki tam, bir de yanm cllttir. Eser M. 915 yılı temmuzunda •<»na erer. Sonraki dSnemleri baska tarihçüer yaınuatır. Ba tarita, sonrslan yeniden gBzden reçirildi (963). •••• •••• • ••• *«•• «••• •••• •••• • «•a ••«a •••• *••• • ••• • ••• •••• •••• • ••• •••• ssss İÜİ •••• • ••• •••• •••• ukardakı hususların her bırının kendı yonunden ayn bır onem taşımalarına rağmen, kamu oyunda bırıncı derecede ilgi uyandıran husus hıç şüphesız bütçenin denk olmayısıdır Bütçenin denk olması ne demektir? Çayet bır butçe açık olarak tanzım edılmışse bu bır felâket mıdır? Ve nıhayet iktısadi denklik ne demektır? Birtakım ortodoks dflşunceleri de ihtiva eden klâslk malıye teorisinin Ileri sürdüğü görüşlere g3re, bütçe mutlaka denk olmalıdır. Bunun aksı, yani bütçenin aeık vermesi bir f elâkettir. Bir bütçenin denk olmasının sartlan nedir? Yme klâsık telâkkılere nazaran devlet masraflanmn, devletın normal gehrleri ile karşılanabılmesi halinde butçe denk olarak tanzım edılmıs demektır Devletin normal gelırleri lse, avm muhafazakâr g6rüşlere nazaran: Devletin emlâk ve tesebbüs gelirleri, vergıler, resimler ve harçlardır. îstıkrazlar normal dev let gelırlermın dışında kaldıklan ıçın klâsık anlayısta, tabıi ancak istıkraza muracaat suretıyle denk leştınlebılen butçeler aslında açık veren butçelerdır 1966 butçesinın istıkraza muracaat suretivle denk bale getırılebıldığı gerekçede ifade edıldiğıne gore önümüzdeki malî yıl butçesı klâsık telâkkılere gore denk bir bütçe değıl, demektır. Bütçe denkliği problemi Y 1966 malî yılı için genel ve katma bütçeler bır arada, konsolide Devlet bütçesınin gıder bolumü sovledır : Câri harcama odeneklen • 9 074 923 231 lıra, Yatınm Bdeneklen : 4^32 635 728 lıra, Sermaye teşkıli ve transfer ödenekleri : 3 679 157 987 lıra, Toplam 17 786 716 946 lıra 1965 butçesıne nazaran, 1966 butçesınde, mutlak rakamlarla 2 mıl>ar 391 mılyon 321 bin 391 lıra, nıspı rakamlarla S15.74 nıspetınanaatımızce, bılhassa plânb de bır artış vardır. Bu fazlalığın bir sekılde kalkınan ekono*>13,02 oranındakı bır kısmı câri mılerde, yürutme organlan masraflardadır ve bunun da seartık bütçeyl dıledıklen sekılde bebi personel rejımi reformudur. tanzim etmek imkânına da sahıp Genel Butçe Kanunu Tasarısıdeğıldırler. Çunkü, gıder ve gelır nın 3 maddesınde 650 mılyonluk butçelerinden muteşekkll devlet bır ıç ıstıkraz ongorulmuştur Bubütçesi sıkı birtakım kaideler ve njn 200 mılyonunun TC Eme£ya ön tasarruflarla ya teamülen lı Sandığı ve Sosyal Sıgortalar ya da hukuken nkı sıkıys bağlıKurumundakı enstıtusyonel tadırlar. ^arruflardan sağlanacağı ve ıç önce gıder butçesıni ele alalım pıvasadan ancak 450 mılyonluk Bugun ıçın memleketımız butçe bır mıktarın teminının bahu kolerlnde gıderler uçlu bır tasnıfe nusu olduğu ifade edılmektedır tâbı tutuimaktadır • Câri giderler, Buyuk bir değışıkhğe uğrayayatınm giderleri, lermaye tefkill cağını umıt etmemekle beraber, ve transfer giderleri. bütçenin kantıtatıf yonden tablıMemur maaşlan v 1 gibi mas lini, tasannın kanunlasmasından raflan içıne alan câri harcama sonra yapmakta Isabet mulâhaza lan, sosyal ve pohtık çeşıtli fak etmekteyiz torler dolayısıyle istenıldıği se S O N kılde azaltmak kabil değildır. K Gider ve gelir bütçeleri ,JZ gibi ': I^Bl ledıfi Bn bakımdan savın Adalct PartiH mHIetvekiünln tenkidi yenvilvo " « Uvnmıvalım. Süleyman Demlrel'in de s3y S A T I L I K Yeni vaziyette tam otomaük Amenkan malı KENMOR ÇAMAŞIR MAKİNESİ Mur ehven fıatla satıhktır. Nışantaşı Vali Konağı Cad Yayla Apt Daıre 13 Cumhuriyet 271 Istanbul Beledijesi Varidat Tahakkuk Muduru Ihsan HINCER tarafından en son değışıklıklerle bazırlanan Mılletçe sılkınehm I Bir kere stlkinsek, bir daha ve bir daha silkmsek, herkes sil kınmeğe başlasa Düsünün bir kere 31 nnlyonuz. Her blrimiı bir e k t 3 1 m î l y o n k e r e 8llkinn M.T » ? ° l o n w 31 milvon birden olduğu verde sılkınmeğe baslasa, o muhteşem manzaravı düsunün31 mılvon birden «ilklnivor vatan sathında Hem de silkınirken : Haaaayt diye bagırsak. Gençler, genç kızlar : î e , yeî.. diye I»ykır»alar. '" TRT de »rtık «.Tnnboıaııtık etmese, millet Iradesine «yarak bo silkınmeve uygun yayın yapsa Twisner çalsa Düşunün bir ke re, Istanbul, Ankara, tzmir, Adans ve bütün TRT ile nygun ola rak mılletçe sllkinivomz. Ne muhtesem manzara! Hayu hayır A.P. Genel Baskanı dofrrn sSylüyor : Mıüetçe sılkinehm ' Yalnız gece kulüplerinde silkinmek yetmez. Bnndan «onrs pa rolamız mılletçe her yerde siîkinmek olmalı : Sılkın, silkıniniz, gilkinelım ! B!z 8vle Afnka yamyamlarma, ve ç51 fellâhlanna yflz vereceh millet mıvız! Arkamızda da? gıbi Amerika var. Bir de silkındik mı ner şey tamam. Birleşmıs Mılletlerde ivi servts kurarsak deleçe lere kevıflerıne uvgun bırer kadın Bakın o zaman dı; polıtik» nasıl yürür. ve Kıbns nasıl kurtnlur Devlet yonetimı bır ince zenaat olmus »rtık efendım, bilmek lazım« •••• •••a ••*• •••• •«•a ••*• aaa* •••• • III ••aa • ••• •aaa •••• •aaa • ••a •aaa • III • ••a • ••a Butçenm denk olmavısı mutlak bır felaket ısaretı mıdır? 1936 Keynes ıhtılâlmden bu yana doktrınde, İkincı Dünya Harbınden sonra da tatbıkatta bu soruya kolavca «evet» cevabı verılememektedır Hattâ tam aksme, denk butçelerm ekonomi için makbul bır şey olmadığı yolunda mufnt bırtakım doktrınler dahi hteraturde oldukça taraftar bulmuştur. V nce, istıkrazların devletin I I normal gehrlen arasında bu" lunmadığı fıkri terkedılmış ve bazı şartlarla, ıstıkraz gelırlerine de normal gelırler arasında yer verılmeğe başlanılmıştır Bu suretle, once klâsık telâkkı kendi içinde bir değışıkhğe uğramıstır Dığer taraftan, lıteraturde, «devrî bütçe» ve «telâfi edici butçe» teorılen suratle gelısmıslerdır. Avnca, klâsık iktısat doktrinimn temehnde vatan «tabiî nizam LEVHAİLÂN MEVZUATI Isımli eser çıkmıştır Her Beledıje, ışyen sahıbı ve tnuessesenın levha, ilân, reklâmla ilgili tek elkitabı. Damga V. ılân ve reklâm hukümleri * TRT • DD.Y îs Denızcılık Bankası A.O. • P T T . Iş • Ist E. T. T. Tş. • Istanbul, Ankara, Iznur gazeteleri ılân tanfelen; üân ve reklâm produktorlen •• Istanbul, Ankara, İzmır Beledıyeleri levha, * ılân; reklâm resml ve tâlık uc. tarıfelen + Mua&yetler, cezalar * Mercı adreslen + Daıuştay, V Usul, Amme Alacakian ve Harçlar Kanunu hukumlen ir Reklâm tesısat ve Kara Y. Tuzüğü hukumlen k Danıştay, Temyız ve Itıraz Kom, emsal kararlan * Malıye ve Içışlen Bakanlığı tebhğ ve mütalâalan ^ Kamu Yaranna Faydab Derneklerın tam lıstesL 288 buyuk sayfa. 15 lira. İst da: Y. Ünıversıte, Cıhan, Anıl, Inkılâp, Dera Kıtaplan, Akgun, Sander. Elıf: Ankara'da: Berkalp, Aydın, îzmir'de Orhan Ozsı=man ve başlıca kıtapçılarda TOPLU *».»...„.........„. aaauaa ..„...„„.. j ACIKLAMA DEĞERLİ OKUYUCULAR. MİLLÎ PİYANGO BİLETLERİ 15 Ocaktan Itiharen T C Merkez Bankası banknot matbaasında ve numara rakamlan yazı ile de belırtilmek suretıyle basümakudır Sipariş : Posta Kutusu 46, Aksaray İstanbul 1 Cumhurıvet ?T8 ifeni yıhn Yeni biletlerinin Yeni şekliyle SİZİN yaşantmıza da yenilik getirmesini dileriz. (Basm 7691/276) Bayındırlık Bakanlığı Karayollan Genel Müdürlüğü Birinci Bölge Müdürlüğünden: 1 Aşağıda keşıf bedeli geçıcı temınatı ıhale gun ve saatleri yazalı işler tstanbul Kflçuk>ahdak; Mudurluğumüz bınasındakı Komısyonda kapalı zarfla yapılacaktır. Şartnamelerı Ankarada Karayollan Genel Mudıirluğu Malzeme Şubesı Mudurluğunde Istanbulda Bolge Mudürluğunde gorulebılır. 2 Eksütmeye gırebılmek fçın: a) Istekhlenn 1965 yüına aıt Ticaret veya Sanavi Odası belgesi Şirketlerin hali faallyet belgesi ile usulu daıresınde her ış ıçın o ı«ın hızasında gosterüen mıktarda temınat vermeleri. Yeterlık belgesi alabdmek ıçın* ' Isteklılenn engeç aşağıda yazılı işler içın ayn avn tesbit edılmış olan muracaat son günü m«saı saatı sonuna kadar bırer dılekçe ile Karajolları 1 Bolge Mudurluğune muracaat etmeleri (muracaatta Genel evrak kaydı tarıh. muteberdır) dılekçesıne en az aşağıda yanlı keşif bedellermi ıhtiva eden mıktarda buna benzer bır ış yaptığma daır belge eklenmesL j Istekhlenn 2490 aayıh kanuna gore hazırlıyacaklan teklıf mektuplarau eksaltme gunleri en geç ihale gaatınden bır saat evvehne kadar makbuz mukabüınde Komısyon Başkanlığına te«Um etmeleri lâzamdır. Postada olacak gecıkmeler nazan itıbare aluımaz. oinri Keşif bedeli Geçıei temınat Eksıltme Belge mBracaat Lirs Krş. Ura Krs. gfinü ısatl «on fünü EdımekapıYassıvırRnSaray yolu Klm 42118 arası onarımına 6000 m3 elenmemış mıcır hazırlanması, taşınması ve fıguresl Çatalca • Subaşı yolu Klm. 010 arası onarımına luzumlu 5000 m3 elenmemış mıcır hazırlanması taşınması \e fıguresi. • ••• «aaa »a* • •aa CO$KÜN ÖZARİ Takdim Eder ITHAL ETMEZ, İHRftÇ EDER. •k HAYKO muhakkak ki en son modelleri çizer. ir HAYKO muhakkak ki Avnıpa modasını en yakından izler. VE uzun senelerdenberi HAYKO firmasınm sattıçı AYAKKABILAR, TERLİKLER, ÇANTALAR TÜRKİYEDE VE TÜRK İŞÇİSINİN EMEG1 İLE XM\h EDILİR GORDÜĞUMÜZ LÜZUMA BINAEN ILÂN KDbRIZ ANKARA: Mıthatpaşa Cad. No 54 Telefon: 12 44 81 ISTANBUL: Sıraservıler Cad Tel 44 36 61 49 21 75 • MÜNASEBETStZLER (1965) Transı» komedya yazan Molıere'den (1622 1673) Yasar Nabi Nayır'm dıhmize çevırmiş olduğu üç perdelik bu oyun M Eğ Bakanlığınca çıkanlan (Dünya • tTtRAFL\R (1965). Fransıl aslmdan ÎS edebıyatından tercumeler, Fransız klftsiklerl) dı•içreli yazar J. J. Rousseau'nun (1712 1778) en zisınde yenıden basıldı (V 39 s , 120 krs ) Asıl adı «Les Fâcheus» (1661) olan esenn oîayı Pans'flnlü eserinin ikincı cildı, Afif Obay'ın çevirisl te feçer Hayatta görülen munasebetsiz Insanlarolarak, M. Eğ. Bakanlığınca yayınlanan (Dttnv» dsn birkaçını ele ahp hicveder Eserde bale de edebıyatından tercumeler, Fransız klâsıklen) divar. Bu, tlyatro İçin o zamanlar bir yeniliktl Ko«isınde yenıden basıldı (434 s., 10 lıra). Asıl »dı medy» onbef gfln içinde taiarlanmı», ytzılmış e?•Les Confessıons» olan eserin bu cıldinde yaısnn 1741 I'ı59 yıllarındaki anılarını ıçıne »lan yedln berlenmiç kırahn huzurund» orntnmiftır 141360 00 8318 00 Moc«kl96fl 11.00 18 ocak 1966 139100 00 8205 00 Sl oeak 1966 1100 22 ocak 1966 (Basın 25255204) ıtısıı Herıa.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle