21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHtFE ÎKf " TVIÛI 1965 SEÇİM SAVAŞINDA ÖN DEVRE Prof. Bahri SAVCI zı gereklere uyulmazsa, sonunda buzat bu rejim. halkın demokrasisi, toplumun demokrasisi olraaktan sapıyor. Nitckim Mustafa Kemal, lâyık bir milli toplum için de köylülerin, ziraatçılarm ve çahşanların efendiliği esasında bir halk egemenliği kurma yoluna girmişti. Bu maksatla da bazı, siyasal, sosyal ve ekonomsal radikalizimlere girişmişti. Fakat bu radikalizimler tablosunu tamamlamıya devam edilemedi. Bu sebeple de, siyasal iktidar; feodalite kalıntüarı, ilkel ziraat hayatı mihrakları, dış sermaye ve onun yerli tabileri olan spekülâsyon çevTelerinin siyasal kuv\eti olmaktan öteye geçemedi. Bu denemeye bakarak diyebiliriz ki: son derece fakirlerle zenginler tezadının bulunduğu bir toplumda 95.000 kişinin milli hasılanın dörtte birini buna karşılık mil>onluk bir kitlenin ise, bu dörtte birden daha azını aldığı bir toplumda halkçılık ve onun siyasal prensipi olan halk egemenliği, onun da siyasal şekli olan demokratik rejim, bir faraziyeden ibaret kalır. C.H.P. nin bu faraziyeyi gerçeğe döndürmek için gerekli radikalizimler listesi basit bir toprak reformu ile, petrol kanununda doğrultmalar yapmaktan ibaret kalırsa, faraziye de olduğu yerde kalır. g» CJI.P., nihayet, karma ekonomi yolu ile gerçekleştireceği devletçiliği ve onunla \aracağı halkçı göriişü, reformculuk ilkesi uygulayarak gerçekleştirmek istemektedir. Fakat; ilkel ziraat bünyesini değiştirecek, devlet sırlında yaşayan kapitalizmi temizleyecek, kazanç \e külfet dençesizliğini bertarat edecek yolda mali güçleri rasvonalize edecek, üretim hayatını parazit aracılardan kurtancı bir teşkilâtlanmağa ka\Tisturacak reformlann listesi verilmemektedir. B) C.K M.P.'nın ideolojik görü<;u üzerine : Bu parti, bağlandığı yeni liderlik altında, enteresan bir hiiviyet göstermeğe başlamıştır. Liderligin ysa ki, solda olan bir parti, kalkınma ameliyegeçmi"iini kanştırmadan bile C.K.M.P. olarak söylerini, piyasa ekonomisine, özel ihtiyaçlara lenenlere bakarsak şunu görürüz : Türkiyenin göre değil; kamu yararına \e kamu Uıliyaç(simdiye kadar olanlara benzemiypn, vani 1961 larına göre sıralamalıdır. Bu sistemde, özel, bir Anayasajının öngorduklerine de benzemiyen) yeanayasa hakkı olarak, ekonominin sosyal mahini bir aksiyona ihtivaç vardır. Keza, Türkiyenin, yetini boznuyacak imkânları ile, mahfuz kalır; kendi gerçeklerine göre düzenlenecek (1961 Anaama sosyal ve iktisadî kalkınmadaki karar ve ter yasasının düsünfip nlasamadıiı) yeni bir sisteme cihlerde bulunma imtiyazı da devlette kalır. Oribtiyacı vardır. ta karar bile olsa, soldaki bir plânlı kalkınmanın Ppki nedir bu aksi>on, bu sıstem? Yeni lideresas yolu budur C.H.P. bu noktada açık değildir. lik bunnn nnsurlannı henüz tam açıklamıyor. Ab> C H P . sosyal adalet ve sosyal guvenlikçıklıyabildiklerinden anladığımız şudur: Bir milten yanadır. li heyecanla, nlvi rengi olan sözlerle, bir halk, Fakat bunların muhtevalarını ve gereklerini, millet duygnlamalarından kurulu siirle, kitleleri simdilik, ancak bir edebiyat halinde \erebilmekbir merkez etrafında yekvücat kılarak aksiyona tedir. Bu edebiyatın bir gerçeği ve solda olan bir sev ketmek. . lihniyeti verebilmesi için şu unsurlara dayanması gerekir: Sosyal adalet, kişi ve grrupların ve bölgeFakat bn, ttal>anın, Almanyanın nyguladıgı lerin, milli hasıladan; cğitim bakım mes otoritarizmlerin ta kendisi olmnyor mu? Böyle ken olarak insan kişiliğine lâyik bir derecrvi bir ideolojinin aksiyona geçişi ile 1961 Anayasası de ihtiva etmek üzere, üretime \e toplum hayanasıl telif edilecektir? Bu sornların karsılıklarını tın» maddî ve entellektüel açılardan değer getirzamanla öjreneceğiz. me isinde yaptıklan katkıya göre pay almasıdır. C) Nihayet A.P.'nin idd'.a ve ha^reti: Spçim Bu da demektir ki. eğitim bakım mesken savasının bn ön dpvresinde de A.P. ideolojik bir fikri ve zihni ihtiyaçlar bakımlarından yoksun görüs ileri sürememistir. Yalnız köylüniin yüzünü olan kisi. grup ve bölgelerin bir önceliği olur. C.HJ*. nin sosyal adaletçiliğinden, bn husus, he güldüreceğini iddia etmis ve ancak Toprak Kanununa bir doktriner renk verebilmistir: Ona gönöı anlaşılmıyor. re Toprak Kannnu mülkiyet hakkına dokunmaSosval güvenliğe gelince : O da, herkesin çahşması ve nütün çalışanlann da meslek egi mahdır. tim bakım mesken fikrî ihtiyaçlar baknnlarmdan gününe ve yannına tam güven içinde bakabilmesinin sağlanmasıdır ki, bunun fiu. su demek olur: Toprak mülkiyetinde sınırnansmanı için devletin gelir getiren alanlarda lama olmamalıdır. Herkesin elindeki, elinde faaliyet göstermesi fereğinl de ihtiva edpr. kalmalı; gerekiyorsa topraksızlar» devlet toprağından vermeli; böylece, toprak mülkiyeti maliklerinin bn mülkiyetten çıkan kndretltri de sürmelidir. nin bu noktadaki görüşü de açık değüPeki o zaman bu statüko içinde köylüniin simdir. Eğer plânlı ekonominin kârlı bölgediye kadar gülmemis yüzü nasıl gülecek? lerini özele ayıran bir yola saparsa sosyal adalet ve sosyal guvenlik niteliğinden uzağa A.P., bundan baska, Meclis çoğunlujunn mudüşrauş olur. hakkak elde edeceSi iddiasını ve basretini df ileri c) C H P . toprak reformunu ısrarla ılen sursürmüstür. Ona sörp. memleketin büvük problem mektedır. Fakat ortanın solunda bir idrakle melerine çare bnlmanın ye;âne i olu koalisyonsnz •e'.cye bakacak, toprak reformunun, çiftçiye devbir iktidar hedefine varmaktadır. let arazisinden toprak dağıtmak, lirai verimi arMemleketin büAuk problemleri. memleketi iltırmak ilkelcrinin üstünde. sosyal yapımızı feokel ziraat yapısından kurtarmak, bu ilkel ziraat dal trmelden ayıracak radikal ameliyelerin prenyapısına hâkim sözde hürriyetçi ve eşitçi, sözde gibi olarak me\cut olduçunu kabul etmesi gere«osyal tedhirci liberal iktisadi çıkar merkezlerikir. Onun datranışlarında henüz bu dcrinlik >ok. nin eçemenliSi altında kalmaktan uzaklastırmakd) Petrol kanununa taraftarlık. ortanın sotır. Buna ise. A.P. tpkelindeki bir iktidarla ıridilunda olunca, ancak, petroiiin millilestirilmesi anleceji pek süphelidir. Çünkü, belki bizzat A.P.' lamını kazanır ki, C.H.P. nin bu noktaya gelmesi nin kendisi, ilkel ziraat yapısına hâkim tnrlü çıpek zor değildir. Senelerdır gösterdiği ısrarı. bu kar merkezlerinin ittifakından ibarettir. kampanyada, bu noktaya rararak göstermelidir. 2 Ujannıış : erı fıkirlere dırenme Spçim e) C.H.P. seçim teklifi olarak ileri sürdüğü savasının bu ön dp\resinde ortaya çıkan hmnslarbu bes ameliyeyi de devletçi felsefeje dajatacadan birisi de budur. Bu bütün partilerde, asırı ğını söylemektedir. Onun devletçiliğinin, bütün cereyanları önleme. komünizmle savaş serlevhaüretim araçlannııı toptan devletleştirilmesinin ları altında sözükmektedir. aleylıinde olduğu açıktır. Fakat, üretim araçlarınin ne kadarını, nasıl bir sıra ile deUetleştireceGerçekten Turkive'de, ileri fıkirlere sahip bir ği konustındaki cevabı da belirsizdir. Eğer, ancak rlit (aydııılar kitlesi) büvük kitlelere öncülük etözelin yapamadığını de\let eliyle %apıp sonra miie baslamı^tır. Hele. ilkel ziraat yapısında olan özele de\retmeğe kalkma yolunu seçerse; ayrısosyoloiimize siyasi volla eçemen olmasını bececa, özelin karma ekonomide geniş bir iş yapabilren A.P., bu elitin karsısında sözde hürriyetçi, mesi için gerekli iktisarii alt yapı>ı da devlete sözde sosyal tedbirci politikası ile dayanaraıyacayaptırma yoluna girerse bu, «hür ve tok ınsanlar» sını kestirmektedir. Bu sebeple, başrakibi olan hedefine ulasmaya engeldir. Çünkü, bu anlamda C.H.P.'vi de bu elitle aynı torbaya ko\arak, tübir devletçilik ekonomiye özelin egrmen olmasımünü komünistlikle itham edip sindirmek ister. m sağlıyan bir devletçilik olur. O zaman da, söz Fakat, Anayasanın ısığı altında nyanmıs fikirlere konusu edilen hürriyet. serroaye ve ona hizmet direnmek beyhudedir. Gerçekten halkçı çörüs v e eden çevrenin hürriyeti: tokluk da sermaye meronun çcrektirdigi toplnmcu ameliyeleri düsünme l f kezine yakınlık derecesine göre değişik dereceleruvjulama safhası, Türk tarihinin malı olmusde elde edilen bir nimet olur. Bu derecelendirtur. Bazı partiler de halkçı ve toplumcn ameliyemede, işçiye ve köylüye, küçük esnafa ve büroklerp inmp yollarını aramaya baslamıstır. Zaten rota, bir iş âleti olmakta devam edecek kadar ancak bunu anyanlar yasıyaeaktır. hürriyet ve tokluk yeter. F) Bes ameliyenin dayandığı dc\letçi iktisadi felsefenin sosyal yönü. C.H.P. ve göre halkçılıktır. Bu halkçılıktan da bildiğimiz şıulur: «H?r 3 Sonuç: Yetersiz h:r lemsı1 Daha spçim şev dev let içindir» veya «Her sey fertler içindir» savasının bu ön devresinde, bu seçimin de bir sofelsefeİTİ reddedilmiştir. yut hnkukî sekil altında, ama gerçek temeline oturamamıs bir yetersiz temsil çetireceji anlaşılıyor. Gene profesvanel politikanın, 1965 seçimleüzel. Bu, bir yandan Faşizmın; bir yandan rini de kendi egemenliâi altına alarak, Meclise, da. Amerikan ve Fransız ihtilâUerinin mah halkçı \e sosyalizan eğilimi olmıyan liberalci bir zümreyi göndereceğe benzer. Böyle olunca da sulü olan Liberal hürriyetçi, hukuk yönünMeclis gerçek bir halk ayniyetini ifade edemiyeden eşitçi, özelci burjuva demokrasisinin reddicektir. dir. CJî.P. ye göre bu halkçılıkta. aynı zamanda, partilerin iktisadi faaliyetleri. millî iktisadın geBn yetersiz temsil içinde Meclise hâkim libereklerine ve sosyal amaçlara uygun yürüyecektir. ralci elit, özelciliğin büyük bir favör kazandığı Bu da güzel. Burjusa demokrasisi liberalligi sözde bir karma ekonomi uygulıyacaktır. Bu karreddcdilince, iktisadi faalivetler. elbette kisileriıı ma ekonomi ise favör tanıdığı sermayeyi bile devkîşisel ihthaçlarının çereklprine ve kişisel ihtilet eliyle yaratıp, kitlenin ihtivaçlarına bakmıyaçları tatmin amaçlarına değil, millî iktisadın lan bir tercih sırasıMe gene vetersiz bir üretim gereklcrine ve sosyal amaçlara ııy^un olmak zohayatına girecektir. O zaman da siyasî elit'in ünirundadır. \ersite. basın. sençük, ordıı, isçi, ziraat, küçük C.H.P. ye çöre bu halkçıbtın bir de siyasal esnaf bölgesinden çelen bölümü, A.P.'nin öncülümekanizması olacaktır ki. bu da halk egemenliğiğiindeki liberalci elit ile. onun yönetimi ile sert ne dayanan demokratik rejimdir. bir catısmaya girecektir. Bu fikir de güzel. Yalnız, burada, bir tarih. Seçim savası ön ievresinin tahlili budur. Bu sel denemenin ulaştıip sonuç unutulmuşa henzitahlilin aydınlat<ığı Vadar çizgisi de budnr. yor ki, o da şudur: Demokrasi rejimi içinde baseçimleri, eskilerine benziyen, benzemin âmiller içinde. enteresan istidatlar, tatsızlıklar uyandırarak bir ön savaş de%resine girmiştir. Bu devrede dikkate çarpan gu hususlar vardır: 1 Bılimsel gerekleri henuz olgunlaşmamış ideolojık unsurlar : Daha şiradiden bazı partüerde, çalışmalarını ideolojik temellere dayatma ihtiyacı belirtmiştir. Bu iyi bir şeydir, fakat eski geleneklerden gelen bir baskı ile, bu partiler örmeğe uğraştıkları görüşlerin gereklerini ele alamıyorlar. Bu suretle karşımıza şimdilik, bılimsel gerekleri noksan veya ters ideoloji şemaları çıkıyor. Bunlan bir bilirasel uyarma olarak sunuyoru7 : Ai C H P. nin ideoloıık görüşleri üzerine : C.H.P. iyi bir cesaretle ortaııın solunda olduğunu söyliyerek. anayasanın demokratik • snsyal emrine pek uygun düştüğünü belirtmek istemiştir. Bu bplirtmeııin icinde. ortanın neresi nlduğu ve kendisinin de onun ne kadar solunda hulunduğu pek anlaşılmıyor. Fakat C.H.P. nin. birçok seçmeni memnun edcceği anlaşılan plânlı ekonomi, sosval adalet, sosyal güvenlik, toprak reformu, petrol kanunu taraflısı olduğu görülüyor. C.H.P. bunlan, bu sefer birçok entellektüeli mcmnan edecek olan reforrncu, halkçı. devletçi açıdan ele alacaktır. Fakat gerek bu somut meselelerde, gerekse onlara olan bakıs açısında öyle açıkta kalmış noktalar \ar ki. bunlar, C.H.P. >i bu somut meselelcri \e onlara hakış açısını ileri sürmckle kazandığı prestije rağmen bir gerçek orta soluna koMnamıza engel oluyor. Şöyle ki : a) C.H.P.. plânlı kalkınmayı, özele itinalı bir yer ayıran bir karmacılık ile başarmak ister. ı ı " * îîiisi•••* **»"*• *•*• M?**?****???"*sr*" ı » zr • • • z r • • •"• ^ ^ ^ ^ U S ^ E i i i ZZX l i T ÂZB m^m " • "' ~T^^~ I ü STT Z I X ":|S|5jHfHS:|ş|üS:|:|n:|:j§ Memur ve Sendikcı sebbüsü ödevini yapmam.ış sayılır. lcabederse daha rantabl ça • lısması için bazı tedbirler alınır, fakat hiç bir zaman asıl gaye kazanç ceğiidır. Sız dıyorsunuz ki bunlan özel teşebbuse devredelım. İyi güzel devredelim. Lâkm sız de pek iyi bilirsiniz xı, ozel tesebbus sadece kâr gayesı 'le çahsır. Nerede para varsa oraya koşar nerede çıkan yoksa faalı yetir.i orada tasfıye eder. Bu durum da Devlet Demiryollarını oz°l teşebbuse devrettığimizde memleket ne kazanacaktır? Gaye, memleketten demiryolculu ğu kaldırıp ozel otobus isletmelerine jeni is «ahaları açmaksa, o baska mesele... Devlet işletmelerinin boy^e mıl yonlarca lira zarar etraesmın tek sebebi, devietı, devlete inanm: yanların idare etmesıdir. Daha açık soylemek gerekirse devlet. ozel teşebbüsün elındedir. Çok veciz bir sekilde belirtildıği uzere «devletleştirmeğe en önce dev let teşebbüslerinden başlamak gerekecektir.» Şunu da belirtmek gerekir ki. Jıem devleti soyup. hem de: Aman efendım, devlet zarar ediyor, denılen dönem, geride kalmaya mahkumdur " Mehmet ERStr. *** Çileye paydos Cumhuriyet'in kurulusundan bu yana, (Devlet temsilcisıdır) duvarının arkasında, maddi, manevi çesitli istismar ile, kişı'.ığıni yitirmeye yüz tutmuş memur kütlesinin, yeni kurulmaja baslanan düzende yerini bulabilmesi ıçın esaslı bır adım atılmıs bulunmaktadır. Yeni kabul edilen 624 sayılı Memur Sendikaları Kanunu, Tur kiyenın sosyal yapısında, memura kat'i bır istikamet verebıimek ten uzak olmasına rağmen, emekiemekten kurtulma çabasında bulunan bir çocuğun ilk adım ları gıbi, istikba'.e muzaf bir kuv \ et ve bır umıt fırsatı kazandırmıstır. Bu fırsatın değerlendirilmesi, memurun, yülarca ve yıl larca, kendısıni bir kâbus gibi saran çeşıtli umacılardan kurtulma azmmin devamlıhğı ile mumkun olacak ve ancak memur, boy lece kendisini kabul ettirebile • CHP açık değildir O AP nin çoğunluk hasreti B Toprak reformu Yetersiz bir temsil CHP'ye göre halkçılık G «Demiryolunu devredelimmi? Memuru, bugunkü sosyal düzende. kaba hatları ile de olsa, yerıne ıliştirmek istersek, görürüz ki memur, bir çok umacıla rın etkisınde ürkek, fık'i mudîr sahibı olabılmekten uzak, geçim endısesi içinde kıvranan, terfi, tefeyyuz, tezkiye, nakil. mufettıs, âmir korkusu ile ezık, kotu politikacı karşısmda kışıliksiz ve kavruktur. Hele âbâd olası (vilan demeye dıl varmıyor) nanedekiler, memuru iyice kabuğuna sokmuş ve pek zavallı bir duruma indirmiştir. Memurun bu durumdan sıyrılıp kendisini bulabilmesi, önce mem • I er fırsatta, tarıhımızin eskileket geleceği için gerekli, sonra ** lıfınden soz ederiz. Bununla da memurun kişilık sahıbi olaövünmek hakkımızdır. Yalnız bu bilmesi için •çlzemdir. günun orduları adam, sadece saFakat görüyoruz ki memur, hâ vaş aracı olmaktan çıkmıştır. ü r Iâ hareketsiz, hâlâ sesçiz ve hâlâ dunun tanrısal ve dev gucünden urkektir. Bunun nedenlerıni se üretmen olarak yararlanmak genelerin ahsılagelmış düzeninde rek. Tarih, eskilıği bugün aç uaramak zorundayız. lusları doyuramıyor. Tarıh yokŞöyle bir kıpırdanma, hafif bir l u | u da ilerlemeğe eng»l değildirenme gösterme tesebbüsu da dir. hi, memuru boğazından yakalaBugün ordumuz tuketmen dumış bulunan elin gazaba gelmesine sebeb olmuş, aldığı üç ku rumdadır. Her savaş, ister isteruşla hayatta kalabilmenin mü mez bizi etkilemektedir. Y'urducadelesini yapmaya savasan me muzun ozelliği bunu gerektırimur, mirinden pohtikacısma, da yor. Bunun için dünyanın sayılı, ordularından birini besliyoruz. ima hakir. daima kurulmuş bir makine, bir robot olarak görul Bu ise; korkunç bir biçimde harcama gerektıriyor. Buna, bugunmustür. kü savaşların cephe gerisinde de Ne yazıktır ki. devlet mekaniz onemını katınız. Gerçekten ordumasının çeşitli çarklar.ında. do yu gelıp besler. Askerın dayannuş noktalarmı tutmus bulunan m.ası tokluğa bağlı değil jnıdır? atama yetkisini sahip muhterem K ü bbi * l * J kisiler, her şey iki dudağının ucunda felsefesini hâlâ yürütmek sun, askeritoız.çok. UtsUtmait.de . te, ve bır mufettis raporuna i'.is mumkunsuz. Bır kı^ım ilkel 71raat yapan koylerden, bır kısmı tirip sorgusuz, sualsiz, «erefli, da hiç ziraat bılmıyen şehırlerhaysiyetli ve bilgıli memuru çok den geliyor. Yuz binlerce ınsanın guç durumlara sokabilmektdiryıyim ve gıyimi bile akla durler. gunluk verıyor. Bizim de kendi 624 sayılı kanun. butün bunlayapımıza uygun bir «mahal» sısra bır son verebıimek için, mo temı kurmamız mumkundur. 1*torun kontak anah'.arı misalı, ilk raeidekır.i olduğu gıbi almak öhareketi saShyacak bır anshtarr.emlı değil. Emsalsiz, ordumudır ve bu anahtarı kullanmak da zun ziraate ka;. arak halkla bırbusun memurun elindedır. lesmesı. Memur korkmamahdır artık, Bbylece ordumuz üretmen 0memur mutlak orgütlenmeli, tek, lur, sılaya dönenler toprağını datek avlanmantn, hazın çerçev? ha bügıli işler, askerin sistemlı sınden çıkmalı, haksı? davrînış çahsması tembel halkımi7a drnek lara dır bakalım dıyebılmelıdır. olur. Asker sıvıl tek bur.ve ciaMemur, hiç olmazsa. kamınun rak ve elele vererek daha etkili kendısine tanıdıgı haklan alabil oluru: .. me mücadelesıne girmelı ve meKendi yapımıza uygun bir sisselâ. bir ulufe gıbi daîıtılmak temle kahraman ordunun dev gü i«tenen fazla me=ai bede'.Ieri ıçın cunden yararlanalım. Savasta da, konuçabilmeli, kendı«ine çok o barısta da Türk ordu«unu örn°k nemh devlet sırlarır.danmış g'.bi bılivoruz. gizli yazılarla ödenen de«tekleM. GÖKSA.N (öğretmen) me hırmet ucretindekı kıstasın ne olduğunu sorabilmelidir. Evet bılıyoruz. 624 savılı.kanun, memura top'.u sozle^me ve grev hareketleri gibi yuzde yuz neticeye gidıci hiç bir hak tar.ımamıştır. Memuru, bir çok so« >al sahalarda, daracık çerçeve içinde, hareketsiz bu'.undurmayı ıllar boyunca eşıthk. 07EÜrve çesitli kısıtlayıcı maddelerle luk, adalet kavramının arkaelını, kolunu bağlamayı bılhassa sında koşan ınsanlık, guçlu ongörmuştur. Fakat bütün oun bir takım sınıfların varlı^> ile bu lara rağmen, bu kanun bir me zevki henüz pek tadamamıştır. mur için en lüzumlu bulunan, Demokrasi sosyal kuru!u=;ların kişilık sahibi olabilmenin ımkân duzen fıkridir, bir takım kohne larını hazırlamış, ona pamuk ip onyargılar demokrasi duzeninı liğınden de olsa bir zırh veımış kuramaz. Eşıtlifı, emeğı, değerı tır. esas kabul etmiyen sıstenıler deBu zırhı pekleçtirebilmek, ör mokrasi anlayışından uzaktır. Aksi olsa olsa totalizm olur. Buğütlenme çabası içindeki memurun, dıkkatli ve titiz bulunmasına ve bilhassa temsilcılerinı seçerken, bugunkü âmir, memur zihniyetinden mutlak kurtulma azminin heyecanını en kararlı bir şekilde ispat etm»sine bağlıdır. Ve bundan sonraki durumun. olumlu veya olumsuz istikametlerde bulunuşundan memur tek başına sorumlu olacak, artık (ben ne yapayım ekmek dâvası bu) diyemiyecektir. Kemal UTUMSAL Tekel Camaltı Tuzlası Levazım âmiri *** Ziraatçi Askerler Halk ve demokrasi Y Adalet Partısı ılân ediyor : Eeer biz çoğunlukla iktidara gelirsek çileye paydos! Halkın bir kısmı bu kandırmacaya ve yutturmacaya kapılıyor. Oysa A.P.'nin iktidara gelince ııeler yapacağı simdiden belli olmustur. Bugunkü iktidar Adalet Partısinin iktidarıdır. İste yaptıklan ortada! Halk bu ağalar, tüccarlar, kompradorlar partisinden göreceğini görmüştür. Şimdi Adalet Partisinin eteklerindeki köylü, isçi, esnaf takımının gözleri \avaş >avaş açılıyor. Daha bn seçimde tehlikeyi gören A.P. yöneticileri ise ne yapacaklarını sasırmıs durumdadırlar. Pek yakın bir gelecekte halkı kandırmak imkânları azalacak. Bngün bilenler çok iyi lıilivor ki. A.P., fakin daha fakir, zengini daha zengin yapmak politikasını sürdürmek icin çırpmıyor . gün cemiyetimizin temeli olan Adalet Partisi ovları çoğnnlnkla toplayıp da iktidara gelırse ne bü> uk bir aıle huvıyetı tasıyan olacak? köylerimız doğal kabiliyetlerı ile Onların sö\ledik!eriııe söre: Çile\e pavdos! başbasa bırakılmaktan kurtarıAdalet Partisi rğer bir hukümet kurarsa imkânları geniştir. lamamıstır. Demokrasının dızginSö>le ki : lermi elınde tutanlar çoğunluğu °» 80 olan bu toplumun ıçine giBasbakan: Oemirel. rememişlerdir. Guç sartlar için • Basbakan Yardımcısı: Bavarın kızı. de bu toplumdan yetışen aj'dın • Dısisleri Bakanı: Menderesin oğln. larm gerçekleri dile getirmesını tçisleri Bakanı: Gedik'in karısı. yanlış anlıyanlar demokrasının Ticaret Bakanı: Koraltanın >ejeni. tokmağını kasnağa vnranlardır. Sanayi Bakanı: Ağaoğlunun karısı. Bız koy çocukları, demokratik Millî Eğitim Bakanı: Akçalın oğlu. porunüşlere değil. demokratık ey Ve bövlece zengin bir liste düzenledikten »onra geçilir hükfilemlere değer veriyor, bu eylemetin programına . O^da dündrn belli : mm halktan ge'.eceğine ınarıyoruz. Toprak rrformn Balkan sosyalizmi. vani komünistlik kokuNecmettin TURGUT yor . Toprak rpformu hasıraltına ve topraksız kövlü Allaha . Cumhuri\et llkoknlu Birtakım \azarlar halkın EÖzlerini açıvor. Halkın gözlerinin öğretmeni IÇEL açılması demek Adalet Partm kodamanlarının sonu demek. öyleyse bazı yazıları yasaklamak, bazı kitapları toplatmak gerek. Ne kadar kitap toplstır. ne kadar vazı vasaklarsak memleket o kadar k»lkınır. Zaten simdive kadar bövle kalkınmıs. Amerikalı dostlanmızla muhabbeti daba kovnlaştırmak; onlar kalk dedi mi kalkmak. otur dedi mi oturmak en ivi dış politikadır; en sahsiyetli dıs politikadır.. Ve bize en yararlı iç politikadır. I Q a İustos 1965 gunlü Cumhurıyet gazetesınde Malı Soya yağında vaban^ılar ne derse onu. Boraks isinde yabanye Bakanlığı hesap uzraanı Ne • cılar ne derse onu. millî eğitimde yahancılar ne derse onu yapmak cati Uğur'un «Fıılı Tekeller ve Türkiyenin havrınadır. Evvpl ve sonra onlar bizi bizden iyi düsünür. Aşırı Kazançlar» adlı bir yazısı Tütün fivatlarını kö\lüden ncuz almak üstüne avarlamak; yayınlandı. Yazar bu yazıda yur gübrevi aracılar. faizciler elivle kövlüve pahalı satmak . Aracılar. dumuzdaki sanayı kuruluşlarınm faizciler. tefeciler elivle köyliivii sömürüp kalkındırmak simdive bugunkü şartlarla Tekelci durum kadar oldneu sibi bundan sonra da bizi nurln nfuklara eötürecektir. larını sonuna kadar sürdürduk Vergileri acıklamak zararlı sonuclar yaratıyor. Bunlar meslerınden ve haksız kazançlar sağlek sırrıdır. Verçiler gizli kalacık, kimin vergi verip kimin verladıklarından dert yanmaktadır. mediğini Allahtan baska kimse bilmivecek. Bu konuda ve alınacak tedbirler uzerınde tecrubeye dayanan bir Petrolleri Mr. MaT Ball'un kannnnna gör f yahancı sirketleıkı noktaya de^inmeyi faydalı re bırakmalı . Onlar bizi bizden ivi düsünür. gorüyorum. Maden Kanunn Tasansını Mr. F.lv've 600.000 lira verip hazırlattık. Onu da oldugn gibi kabul edip, madenlerimizi yabaneılara Sınai işletmelerın mamullerının fiatlarının kontrolunda çok verelim ki tezelden kalkınalım. defa Millî Korunma Kanununa Mr. Randall'ın vabancı sermave kanunu simdive kadar olumgore ticari malların fiatlarının lu sonuclar verdi. Bunu daha da genisletmek ve artık hep yabancı tesbitinde alısılan yoldan gidil sermaye ile ortaklık knrup kazanmak gerekir. mektedır. Bu da maliyet bedeline Simdi A.P. bn proeramı gprrrklestirmpk icin iktidara reçmeli belli bir oranda kâr haddı eklenmesi yoludur. Bovle bir ma iktidara gecmek icin de divor ki : Biz kapitalistiz! Bizi seçin ve onları seçmeyin! Çünkü onlar liyet tesbiti, ticari mallar için doğru olabilirse de bir imalâtçı komünhttirler. Komünistleri spcerseniz, karılarınız kızlarınız evin için doğru sonuç vermesi beklekapısına sapkayı asan komsunnzla yatar. nemez. Ticarette yapılan is, bır Eh, simdi durumdan korkan seçmenler tabii A.P.'ye oy verecek.. hizmettır. Bir mal, bır yerden aSeçmrnlerin karılarını kızlarım sapka sahibi komşulardan kurlınıp başka bir yerde müsterinin tarmak için oy istenilen demokrasi . Bövlesi hiç görülmiis müdür? emrıne sunulur. Bu arada yapılan giderler, mala bağlı olan değişken ve mala bağlı olmıyan sabit giderler olarak iki çeşittir. Maîa bağlı olanlar nakliye, sigorta gibi giderlerdır. Bu giderler. esas mal bedeline eklenir ve malın hızmete sunulan yerdeki maliyeti çıkar. Sabit giderlerı teşkii «den Jflükkân "^«JjiğBdenen ,. Bski Viyana Sefjrı Mahmut Nedım Paşa'nın ve Tanzl«4 zımat V'ezirlerimicn Abtlürrahman Sami Paşa Kızı Neymühabere ve dığer giderler ile y.re Han'mefendının oğulları, Samiye Ned:m Bılhan ın kâr son maliyetin yüzde bir orakıymetli kardeşi, Münıre Çorlunun aziz dayısı, İstanbul nı i!e karsılanmak ıster.ir BuUniversitesi Tıp Fakültesı İkinci Dahiliye Klınıği Prorada sermavenm onemi çok azfesörlerinden dır. Asıl sTmayeyi. malı imâl eProfesor Doktor den yatırmıştır. Tüccarın ısı çevirmek için büvük bir sermayeN E B İ L B İ L H A N ye ihtiyacı yoktur uzun ve eLm bir hastalıktan sonra Hakkın rahmetine kaSınai malıyette ise esas sermayedır. Bu yüzden sermaye masvuşmuştur. raflan maliyetfe önemlı bir yer Rahatsızlıktan dolayı taziyet ziyaretinde bulunulmatutar. Gay", bır hızmet değil mal ması rica olunur. AILESI ımalıdir. Bu durumda satısa su nulan malın fıatınm hesaplanma İlâncılık: 8463 10633 <iinda değisken g:derleri bulunur ken gerçek değiken giderler araiına sabıt gıderlere gırmesı gereken is y»ri kirası, ödenen faızler (kiralanan sermayenın gideri), personel, ve idare giderleri de gırer. Bulunan malivete yüzde bir oranda kâr haddi konulıınca bu fark, ticari eşvada oldjğu gıbi sabit masraflarla kârı sağlamaya değil. yalnız kârı sa* lamaya varar. Bu yüzden kâr oranı yuksek olur. Yanı sanayıciye ödedıği faiz, kira ve personel ucretlerı uzerinden de komısyon vcrı'.mn olacakt:r. Bvı yolla maliyet tesbit edilirse sanaviciyi kârın bunun bır kısm: komisyondur artırmak ıçın daha faz^a faiz, daha fazla kira. personel gıderi japmaya, kısaca yuksek malivete itmış oluruz. Tutulacak en sağlam yol, rınai rr.aliyett* bütün giderler bulunduktan tünra bunun üzerine ba ise yatırılan ana sermaveve uygun görülecek oranda bir kâr koymaktır. Bu suretle yüksek kâ rın önune geçilm'.s oiur. Korkut ÖNGÜN Y. Mühendis Aşırı kazançlar JtCI BİR KAYIP HATIRLATIYORUZ Değerli Okuyucular, Bir bilet parası ile !| MILLÎ PIYflNGO'nnn | 15 EYLÜL'de dağıtacağı 10 milyon 374 bin lira'dan büyük bir hisse ! alabilirsiniz Büyük İkromiye : I Milyon Lira En çok ve en büyük isabet daima MilLi PiYANGO'dadır Tokat Valiliğinden llkokullar ıçın (101.300,) lira keşıf bedelll demır borudan öğrenci sandalye ve masa yapımı ışı kapalı zarf usulüyle eksiltmeye konulmuş, ıhalesi 27/Eylül/1965 pazartesı günü saat 15.00 te Daimî Encümen Salonunda yapılacaktır. îlân ücreti ve saır masraflar mütaahhide aittir. Postada gecikmeden dolayı mesuliyet kabul olunmaz. Şartname Millî Eğitim Müdürlüğünde görülebilir. Isteklilerin (6.315, ) liralık geçici teminat makbuzu, ihale tarîhinden üç gün evvel müracaatla Baymdırhk Müdürlüğünden alacalcları yeterlik belgesl, Ticaret Odası karnesi, ikametgâh ilmühaberiyle teklif mektubunun ıhale saatinden bir «aat evvel Başkanhğa vermeleri ilân olunur. Basm 16136 10625 AKBANK AKHİSAR ŞUBESI '•••••*>•••••••••••••••••••ta>B«B>*BB*aaaaaiBa••••••••••*••••••••••••••••••••••«•!!•«"! ÖZEL M A Y A OKULU .VNA İLK Yatılı Gündüzlü KAYITLARA DEVAM EDİYOR ADRES: Akağaç Sok. No: 16 Tel: 63 63 77 (3432; 1Û62» YILDIZ VE LTKU ARTLN .MEHMET'ın doğumunu mujdelerler. ZEYNEP KÂMİL 5 9.965 Cumhurlyat 1O«Î7 ^> e;enlerde (19 temmuz )965) ^ * gazetenizde Zonguldak AP i; baskanınm çok enteresan fikirleri vardı: «Ben Tekele bile taraftar değilim, bu mıllete devlet kapısmda hizmet ettirmek iste miyorum» diyordu ve gerekçefi de şuydu: Canım efendım 'Jı.v let hangi işi iyi yürutebıüyoı. İste Devlet Demiryolları /arar da. Aynı gerekçe, çesitli yazar ' lar tarafmdan da ileri sürulmektedır. AP lı sayın il başkanına birkaç îözumuz olacak. Kendi üslubu ile ba^hyarak cevap verelın' Canım efer.riım, bildıfiniz E.: bi demiryolları bır kam'u teseb büsüdür ve kamu yararına çalı «ır. Önde tutulan halkın çıkaı larıdır. Bu teşebbusler faaliyet leri esn^sında kâr ederler, zarar . ederler, bu, önemh değildir. Hatti z&ıar etmiyen bir devlet U HİZMETİNİZDEDİR (Basm: 16129/10623 HUSUSI ÇEKİLIŞ umumi çekilişlerde kazanma sansı PERSONEL ARANIYOR GOODYEAR LÂSTİKLERİ T. A. 5. İzmit Lâstik Tabrikasında Utihdam edilınek üzere: ELEKTRİK MTJHENDISİ: Sınai iş yerlerinde cn az (»5 wne tecrübell, İngilizce bihr. askcrlik yapmış. âzam! yaş 40. PERSONEL MEMURU: İngilizce ve Türkçe serl daldllo yazabilen, Ingilizee bilir ve tcrcüme yaoabilen, askerük yapmış, âzaml yaş 35. STENOSEKRETER: Muhaberat usullerine vakıf, ofis İdare edebilee»k, suratli daktılo ve Ingilizee sleno oılir. Talıplerın; İstanbulda 8 Eylü] 19«5 ve 10 Eylül 1965 günleri m n ı l «aatleri içinde Beşjktaş, Çırağan Caddesi No: 20 adresinde Goodyear Umum Mudurluğ'me. haflanın diğer günlerinde İzmit Goodyear Lâsük Fabrikası Personel Mudüılüf'ü adresine şahsen veyahut aynı adreslere yeni çekilmiş bir adet fotoğrafla^ı ve hal tercümeleri Ile yazılı olarak müracaatları rica olunur. AKBANK Reklâmcılık (3'17 10628) (Reklâmcüık: 3479) 10613
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle