16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHİFE ALTI CÜMHUKIYET 20 Eylul 1965 9 CANL1 DAM Go«e UEMOJ B&SLAaeJLi»z ORHAN KEMAl 51 Ter lsinde uyandığı zaman karşısında, tam kar§ısında gene «Sivil»i görünce beyninden vunılmuşa döndü. Adam sıntıyordu: Rüys gördünüz galiba beyefen di? Şaşkınlıkla: E evet, dedi, evet. Hammefendi fazlaca mı titiz Peki ama, ben tizi... Tamyamadınız mı? Yoo... Nasıl olur beyefendi? Ankaraya aynı trenle gelmedik mi? Farkında değilim. Sonra siı Bakanlıklar'a uzandmız. Evet? Bendenizin de bir işi vardı. Te sadüf, Özel kalemde, aynı Bakanlığm özel kaleminde yâni... hattâ siz Bakanı gece, dokuzdan sonra Ankarapalas'ta göreceğiniza dair not bıraktınız müdüre.. Nerdeyse nefesi tıkanscaktı. Evet, bütün bunlardan size ne? Bana mı? Hiiç. Sâdece memleketimize şeref verip, birkaç gün için işleri yoluna sokan bir beyefendiye hayranlık hislerinin iblâğı ihtiyacıyla... Herif deli miydl n©ydW Devam edinl Bizim vilâyet Allaha emanet edilmis bir vilâyettir beyefendi. Sâyenizde birkaç gün caddeler süpürülüp sulandı. Otelleri, lokantaları gezdiniz, dolaştınrz. Ne kadar pis, nasıl kontrolsuz olduğunu gözlerinizle gördünüz..Hattâ otellerin pisliğinden, otelcinin evinde kalmayı münasip görmüştünüz. Siz bütün bunlan nereden biliyorsunuz? Bendeniz, misafir kaldığınız otelcinin ev komşusuyum. Ağabeyim terzidir. Bendeniz vilâyette mingayrihaddin memurdum, bu Vali, bu astımh, tık nefes Vali beni işimden atauşb. Içişleri Bakanhgına bu sebepten başvurdum. Zâtı âlinize dert yanacaktım, o+elci mâni oldu. Cesaret de edemedim. Adamın «Sivil» olmadığını anlıyarak ferahladı. Ferahlayınca da gene hemen «Beyefendi» liğinl taVmrii* Neden edemiyorsun? Senin iş!n, benim işim, bizim işimlz. Bir kelimeyle memleket işi! Hakkıâliniz var beyefendi ama, zâtı âliniz bizim oraya gizli gelmişsiniz. Valiyi falan el altından sorup soruşturmak için. Fakat asıl hayran olduğum icraatımz, otelcinin evindeki o musiybet kanyı defetmeniz! •> Kadıncağız altınlarını falan feda ettiğine yanmıyor, size nasıl dua ediyor bilemezsiniz! Namuslu ftile içinde böyle şeyler olur mu beyefendi? Bırakın kanunu, dininize sığar mı? Zâten bu yüzden değil mi dinin .eevşediği? Dini gevşek bir milletin de pâyidar olmasına imkân var mıdır?" Farkında değüdi ama, herifia gerçekten de «Sivil» olmadığına inanmıştı. Evet evet, altınlan bozdurmamalıydı. Herhangi bir aksilik çıkar da karı gelir, ister, edep sizlenirse, «Adresi boşuna vermedim sana. Al!» dlyebüirdi. Diyebilirdi ama, canavar ' karısından nasıl glzliyecekti bakalım? Hele son gün vüâyete gidip de vali'yi makarmnda bastırmak istemeniz, bütün şehirde memnunluk yarattı. Fakat, size oyun ettiler beyefendi. Bendenizden duymuş olmayın, vali bey makammda olduğu halde sizi atlatmış, muaviniyle görüştürmüş. Gerçekten muavin beyle mi görüştünüz? Evet. «Evet» ama, mesele altınların saklanması. Eve gidınce, yakasına «Para» diye yapışacaklardı her zamanki gibi. İdris'e uğrasa önce, tren gece varıyordu îstanbula. O saatte tdris yazıhaneyi kapamış olurdu. Terzinin gadre uğramış memur kardeşi, Kudret'in «Teftiş ettiği» şehre gelince, kalktı. «Beyefendi» nin elini öptü: Hayırlı yolculuklar beyefendi ciğim... Güle giile evlâdım. Hemşehrilerüıize selâmlarımı götür, hepsinin gözlerinden ayrı ayrı öptüğümü söyle! Emredersiniz beyefendi. Indi. Arabacı Kel Mıstık oralar daydı. Heyecanla: Mıstık, dedi, MıstıK! Arabacı Mıstık «Beyefendi» ye vermeyip kendisinde kalan ikiyüz liranın hızıyla her gün kafayı çekiyordu. Gene sarhoştu: Ne var? dedi. Seninkl trende! Kim benimki? Müfettiş bey! Birden coşktın bir heyecana kapılan arabacı Kel Mıstık, sordu: Hani? Nerede? Bak, orda, nah.. Birincinin penceresinde! Mıştak koştu. «Beyefendi» nin bulunduğu kompartımana girdi, ikiyüzü almayıp kendisine bıraktığı İçin daha çok, ellerine sarıldı: Allan çoluğunu çocuğunu bağışlasın beyefendi, Allah taş deyi tuttuğunu altın etsin... Şu pis herife gene nerden rastlamıştı! Peki peki... Çok yaşa haydi... Beyefendi sen benim babamsın, şerefsizim ki babamsın! Teveccühün, peki.. Kel Mıstık öyle sarhoştu ki, «Teveccüh» ün avradına sövdü yanlışlıkla. Sonra toparlandı. Aflet beyim, Allahını seversen affet! Canım efendim affedecek blr şey yok.. Ne demek yok? Senin gibl bir beyefendi'nin huzurunda ben kim oluyorum da meselâ... Meselâ ben kim oluyorum da... Peki peki... Kampana çaldı da kurtuldu. Arabacı Mıstık trenden atlamış, yavaş yavaş hareket eden trenin yanmda koşuyordu: Allah yolunu açık etsin bayim, Allah taş deyi tuttuğunu... Tren hızlanmıştı. Mıstık geriler de kaldı. Sonra büsbütün artmış sarhoşluğuyla geri döndü, «Beyefendi»nin «Sivil» sandığı terzinin kardeşinin yanma geldi: Ulan ne adamdı be! dedi. Ne adamdı yahu... Ağlamağa başladı. Ağlaması sevinçtendi. Lokantacıdan aldığı beş yüzün üçyüzünü karısına kaptırdıysa, ikiyüzü de kendine nasip olmuştu ja! Ben hayatımda böyle namuslu, böyle erkek müfettiş görmedim. Böyle adam insanı çekip vursa, insan kanını helâl eder be! Arabaya girdiler. Terzi'nin kardeşi: Nereye gidiyor buradan acaba? dedi. Kel Mıstık düşünmeden: Teftişe, dedi. Doğru. Ankara'da Bakanlıklar'a gitti, şipşak raporunu verdi. Gözümle gördüm şerefsizim... Arabacı Kel Mıstık'ın canı sıkl hvermişti birdenbire: Sakın şu beşyüzünü aldığı lokantacı hakkında da arpor vermiş olmasındı? Canı büsbütün sıkıldığı halde gene de bozmadı. Her zamanki gl bi kırbacını beygirlerinin yelelerf üzerinde şaklattı: Deheeeeey... (Arkasi var) ••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••a • Toprak Mahsulleri Ofisi Genel Müdürlüğünden 1 Izmirde yaptırılacak 979.575.91 lira keşif bedelli Bölge binası inşaau kapalı zarf usuli ile eksiltmeye çıkarılmıştır. Geçici teminatı 42.933.04 liradır. 2 Teklif zarfları 27.9.1965 pazartesi günü saat 16.00 da Ankarada Ulus İşhanı A Bloku kat 7 deki Malzeme Müdürlüğümüzde toplanacak Komisyon huzurunda açılacaktır. Tekliflerin en geç aynı gün saat 12 00 ye kadar aynı binadaki Muhaberat Müdürlüğümüze makbuz mukabili verilmiş olması şarttır. 3 Isteklilerin benzeri i§ler yaptığına dair eksütme şartnamesinde istenilen belgelerle birlikte 23.9.1965 perşembe günü saat 12.00 ye kadar Muhaberat Müdürlüğümüze müracaatla Fen Işleri Müdürlüğümüzden yeterlik belgesi almaları şarttır. 4 Eksütme dosya'arı Genel Müdürlük Malzeme Müdürlüğü ile îzmir ve Istanbul Bölge Müdürlüklerimizden satın alınabilir. Fiatı 50. liradır. 5 Belgesiz ve telgrafla yapüan müracaatlar nazara alınmaz. 6 Ofisimiz 2490 sayılı kanuna tâbi olmadığı için belge verip vermemekte ve ihaleyi yapıp yapmamakta veya dilediğine yapmakta serbesttir. SENTETIK BOYASI konu ve resim: Ayhan Başoğlu ADSIZ KAHRAMAN •••••• (Basm 17138/11252) ÇAVUŞOĞLU BOYA SANAYİİ KARAKOY. FERMENECİLER 6 6 . 5 8 ISTANBUL T E l : . 4 9 6 7 1 0 . I k J h a t Üâncdık: 8409/11212 ISTANBUL 6.23 Açılıj 6.30 Günaydm 7.00 TürküJer ve oyun havalsrı 7.30 Sabah çayı 7.« Haberler ve hava durumu 7.55 Istanbulda bugün 8 00 Saz eserieri 8 15 Küçuk llânlar 8.20 Bu sabah sizmle 8.40 Şarkılar 9 00 Piyano sololoları 9.15 Türküler 9 30 Kadın ve ev 9.50 Müzikll oyunlardan 10.10 Sarkılar 10.30 Kısa haberler ve küçuk ilânlar 10.35 F. Chackfield orkestrası çalıyor 10.55 Oda müziğl M.20 Dikkat trafik 11.25 Konçerto saati 12.00 Süheylâ Gürsesten sarkılar 1220 Fehmi Ege orkestrası 12.35 Küçük ilânlar 12.40 Bıza Ritten şarkılar 13.00 Haberler ve hava durumu 13.20 Hafif sarkılar 13.40 Konçerto saati 14.00 Türküler 14.15 Saz eserieri 14.30 Dan» müziği 15.00 Kıs» haberler, kapanıj. 16.55 Açılıs 17.00 İbrahim Solmaz ve srkadaşları 17.20 Ahter Eremden Türküler 17.40 Çocuklar için 18.00 Kanna faslı 18.25 Küçük ilânlar 18.30 HafH müzik 18.40 Türkülerle Anadolu 19.00 Reklâmlar geçidi 20.00 Haberler ve hava durumu 20.40 Küçük ilânlar 20.45 Muzaffer Birtandan şarkılar 21.00 Yuvarlak masa 21.40 Tülun Kormandan sarkılar 22.00 Reklâmlar geçidi 22.40 Hafif müzik 32.45 Haberler ve hava durumu 23.00 Ünlü yorumcular 23.30 Melodl yaâmuru 24.00 Kapanıs. münhasır bir başarı R 85 CA .malzemesiyle imâl edilen BEREC U2/A lipi, hususi emniyetli üsften veıalttan hermetik kapama sayesinde transistor cihazlara<eı>fmükemmel^SlZDIRMAZ/'^DİIdir. B E R E C I U 2 / A pilinin*imâlitarzı : Pı'uer ve Beaf riş avjsttnı rrîahmuz >*"^ 41 Tabii bu evlentneden sonra geçen beş sene süresinde ne oğlumdan, ne gelinimden, ne de M. Rodelec'ten tek kelime almadığımı söylemeyi lüzümsuz buluyorum. Yeni çiftin Amerikaya hareketlerini tesadüfen öğrendim. Anne kalbim bu vedasız ayrıhktan çok kınldı. Fakat zavallı oğlumun saadete sonunda kavuştuğur.a, M. Rodelec'in belki doğru görmüş olmasına inandım. Buna yavaş yavaş alışmağa başlarken. bir gün, gazetcde acı haberi okudum. Bayılıyordum. De Grasse' m Le Havre'e varış gününü öğrenerek oraya gitmek kuvvetjni de kendimde buldum. Ne yazık ki eğlumun yanına bırakmadılar. Birka; metre öteden, onu korku ile seyreden halkm ortasından geçti. Biçare, annesinin yanında oiduğunv, onun yardımına koşmuş olduğunu bilmiyordu. Yavrum bir başına idi. Kansı her halde saklanmıştı. Oğlumu, eîleri kelepçeli, iki jandarma arasında polis arabasına binerken Oördüm. Altı seoe sonra, omınla işie bSyle karşılaştım.. YALNIZ Des Cars Zürkçesi: Berin Kurtbay onun adını duymaz.. Başkan Legris tanığa : Madame, içinizdcn geçenleri çok iyi anhyoruz.. Fakat rica ederim biraz daha metin olunuz.. Bir soruma daha cevap vermek içîn kuvvetli olun: Oğlunuz tevkif edildiğinden beri onu görebildiniz mi? Hayır. göremedim.. Jacques istemedi. Yavrucuğum ona yardım etmek istediğimi anlamadı. Bu son sözleri bitkin bir halde söylemişti. Simone Vauthier oğlunun bulunduğu locaya dönmüş, her söyleneni »anığın eline yazan tercümana doğru : Ne olur efendim, annesinin burada olduğunu, ona yardıma hazır olduğunu kendisine anlatın.. Kendini savunması için, kendi namına, adımızın namusu namına, babasının hâtırası namına yalvardığımı söyleyin.. Çocukken ondan gördüğü soğ»kluğu tınutan annesi... Ne ehnr yavrum, bir ?ey söyle, bir hareket yap.. Baıra yalnız kollarını uzat.. Sanık cevap veriyor mu? Hayır Sayın Başkan.. Madame teşekkür ederiz.. Simone Vauthier yere yıkılmıştı. Salonu dolduranlarm bakışları arasında iki kavas onu götürdü. Danielle ha:ap olmuştu. Bu anne oğlunu her halde herkesten çok tanıyordu. Bu kadar ısrarla Jacques'ı savunuyorsa, demek gerçekten yapamazdı. Ona bütün kalbiyle yardıma koşan annesine karşı acaba içinden neler hissediyordu? Biçare kadın çektiği acıları anlatırken yüzünün bir adalesi bile kımıldamamıştı. Ağlıyan bir anne onu hej'ecana getiremezse, bu içte acaba kim muvaffak olabilirdi? Genç kır Jacques Vauthier'ye bakıyordu. Bu görünmeyen gözler, onunkilerini çekiyordu. Kısa cık hayaünda, bu hayvana benzer bir an içis c&nia&mtş, gtsz^l* mi idt* (Arksm var) A N K A R A 6.25 Açılıs 6 30 Günaydın 7.00 Köye haberler 7.05 Sabah müziği 7.30 Oyun havaları 7.43 Haberler ve hava durumu 7.55 Ankarada bugün 8 00 Sabah konseri 8.15 Küçük ilânlar 8.20 Her telden 9.00 Melodiden me lodiye 9.30 Ev için 9.50 Mustata Geceyatmazdan türküler 10.05 Dikkat. trafik 10 10 Güler Gökselden şarkılar 10 30 Kısa haberler 10.33 Hafif müzik 11.00 Nurettin Çamlıdağdan türküler 11.15 Şarkılar ve saz eserieri 11.45 Kcınser saati 12 15 Kıbns saati 12.25 Küçük ilânlar 12.30 Beraber ve solo şarkılar 13.00 Haberler ve hava durumu 13.20 Öğle konseri 13.45 Muazzez Türüngden türküler 14.00 Çocuk bahçesi 14.15 Şarkılar 14.35 Dans müzijl 15.00 Kısa haberler, kapanıs. 16.53 Açıllış 17.00 Yurttan sesler kadmlnar topluluğu 17.20 Caz müziği 17.40 Nermin Demirçaydan şarkılalr 18.00 Küçük konser 18.25 Küçük ilânlar 18.30 Yurttan aesler 19.00 Reklâm programlan 20.00 Haberler ve hava durumu 20.40 Küçük ilânlar 20.45 Uykudan önce 20.50 Mülkiye Toperden şarkılar 21.10 Mikrofonda tiyatro 22.00 Günerl Tecerden «arkıUr 22.20 Müzikli plyeslerden seçmeler 22.45 Haberler ve hava durumu 35 00 Operm albömOnden 23.45 Öece yansına dogru 24.00 Kapünıs. etmek isteyerek yaklaştı. Başkan da bu acı durumu serinkanhlıkla seyredemiyordu. İsterseniz, celseyi birkaç dakika durdurahm, tanığı sonra dinleriz, dedi. Fakat Simone Vauthier başını kaldırmıştı. Göz yaşlarına rağmen yüksek sesle : Hayır.. Gitmem.. Her şeyi söyliyeceğim.. Ben buraya oğlumu savunmak için geldim. Ona fenalık ederek onun sorumluluğunu taşıyanları ortaya vurmak istiyorum. O öldürmedi.. olamaz.. Onun suçu yok. Bir anne yanılamaz diye bağırdı.. Çocukken biraz sinirli veya huysuzdu ise, bugün kaatil olması şart mı? Herkes onun karşısına dikilmiş.. Dış görünüşüne bakarak, karar veriyorlar.. Ne olur.. bırakm onu.. onu serbest bırakın. Onu Vauthier'nin sesi kesil bana geri verin.. Ben onu »zakOrtsda, gçzünden ip gibi lara götürürüm.. Yemin ederira, jmfim afcan mvaBı bir mnta» kal Beo eoa bakavm; «onunda yai•Setor Deîiot, OIM yardım nız benim olur.. Bir daha kimse BEREC U2/A pilinden başkajürkiyede bu sistemle imâl edilen pil yoktur. BEREC BEREC pilleri daha uzunömürlüdür
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle