16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHtFE firt dJBTHUKI V t l 2 Evlul 1965 KIBRIS Prof. Dr. Fahir H. ARMAOGLU ÇT geçen gün bizi seçime yaklaştırdıkça. partilerin seçim faaliyet ve çalışmalan da yoğunluk kazanmakta. Seçim mücadelesinin ilk büyük îsarşılaşması, seçim beyannameleri yayuılandığı laman başlıyacak. Böyleee, partilerlmizin, memleketimizin en öııemli konularındaki görüşlerini öğreneceiimiz gibi, son iki yılda önemli gelişmeler irine girnıi; hııiunan dış politikaniız koııusundaki düşünceierini de daha belirli olarak tesbit edeeepiz. Partilerin dış politika hakkmdaki düşiince biçimlerirtj ayn hir yazı dizişi içinde itıeeleyip tnrtısacasız. Bununla heraber, bııgünkü riıs politikamızın en önemü koııusunıı teskil eden Kıbrıs meselesinde. Ağustnsun ilk haftasi icinrie iki büyük Iktidar ve muhalefet partisi arasında cercyan eden töz diiellosu hakkmdaki düşüncelerimizi gimdiden •çıklamak istiyoruz. NAZİZM ve GELİŞİMİ Pakistan'ın verdiği ders Fakistan üışisleri BaUaııı Z. A. Bhutto'nun, bizi çok ilgilendirmesi ve çok düşüııdürmesi çerekeıı bir Konuşınasını özetlemek istiyoruz. 1!)65 Türkiyesinde dünvadan habersiz horul horul uynyup, uykuiarında kendi çıkarlarıııdan baska hiçbir şeyin rüyasını görmiyenleri belki dostiarımızın konuşmaları uvarabilir, Pakistan üışisleri Bakanı. avdınlara, sivil ve askerî memurlara karşı yaptığı bir konuşmasıııda : « Pakistan'ın ister Amerika. ister Rusya, ister Çin clsun, hiçbir rievlet tarafmdan tahakküm aitına alınma=;ına razı olmıyacağız...» demis ve Amerikalıların Pakistan'a karşı tutunılarını ele alarak devam etmistir : « Onlar haysiyet v e egenıenlıği terazinin bir kefesine. iktisadı yardımı da ötekı kefesine koymak ıstiyorlar.» Gercekten Pakistan dıs poütikada Amerika'nın dümen suynndan ayrıldıiı için VYashinçton, Karasi'ye yardımı durdurmak yolundadır. Washington, Eyüp Han'ın Moskova'ya ve Pekin'e yaptığı ziyaretleri hosnutsuzlukla gözlemis. C'hou En Lai'nin Karaşiye gelmesine siııirlenmiştir. 1H64 Kkiminde Çin. Pakistana 60 milvon dolâr faizsiz kredi vermis ve kredilerin devam edeceğini sövlemiştir. Pakistanın komsulariyle bağımsız temaslara gecmesi ve bn arada Kuzey \'ietnam'a yapılan hava akımlarının durdurulmasını istemesi IVaslıington'u kızdırmı^tır. Amerika tıpkı Türkiye eibi Pakistana da yardım etmektedir. Ve tıpkı bizim gilıi Pakistan için Uurulan bir yardım konsorsivumu vardır. Bu konsorsiyumdan çıkan kredilerin yarısını Amerika vermektedir. Amerika. konsorsiyum ortaklarına danısmadan yardım toplantılarını çeri bıraktırmıstır Bir yandan bu davranısı Avrupalı ortakları tarafından hos karsılanmamış. protesto edilmistir. Öte yandan Pakistanlı öŞrenciler, Pakistanın baSımsız davranıslanna tahammül edemiyen Amerikavı protesto etmişler : « B:z do«t istiyoruz. efendi degil...» dive bagırmışlardır. Pakistan Dışişleri Bakanı Bay Bhutto, işte böyle bir hava içinde • memlek?tin dış politikasına yapılan yabancı baskıya. boyun e£miyeceklerini kesinlikle belirtmis, yaklasık olarak Pakistan'ın tutumunn şövle çizmistir : tkir.ci Dünya Savaşından sonra Amerika. Sovyet Rusya ile karşı karşıva Eelmistir. Dünya iki kampa bölünmüştür. Fakat tarılıi oluş. tarafsız ülkelerin meydana çıkmasına yol açrr.ıştır. Viyana'da Kennedy ile Kruçef arasında yapılan çetin ve öremli toplantıda iki kudret sahibi devlet arasında bir anlasma bölgesi meydanü t'etirilmistir. Bu bakımdan Paki=tan bütün tarihi r!eîişimle.ri akılda tutmah ve kendi çıkarlanr.ı korumak icin yeteri kadar sevyal ve dinamik bir dış politika izlemelidir. Pakistan büyük bir devlet degıldir. Ama yiiz milvon nüfuslu bir mülettir. ve tarihiyle iftihaı etmektedir. Pakistanın yeni şartlan gözönünde tutup kendi dış poIitikasında eerekli ayarlamavı yapmaya hakkı vardır. Dısisleri Bakanı Bay Bhutto. Amerikanın felecek yıllarda Çin'o karsı tutumunu değis'.irmek zorunda kalacagını söyliverek. «gelpeejin fidisatını simdiden eörmek zorunda olduklarını» belirtmis ve devam etmistir : « Amerikadaki <=a»duyu sahibi ve akhbaşında çevreler Amerikanın dünva politikasında müttefiklerinin çıkarlarını gSzetmek için ellerinden geleni vapmalıdırlar. Pakistan iktisadi yardımındar: dolayı Amerikaya tesekkür eder, fakat bu. Pakistanın kendi iç ve dıs politikasını tesbit ederken Amerikanın emrinde bulunmaya rıza eöstermesi ripmek desüdir.» Duııyanın her yanında baslıvan uramsın Pakistandaki yankılarıdır bunlar Kuzey Vietnama vapılan hava hücumlarının dıırdu rulmasını istiyen, Arnerikan vardımına çerektiffi anda sırt çevire bilecesini söyliyen dost Pakistan'ın daha on sekiz yıllık hir hajım sızlık tarihi olduiunu hatırlarsak. hirim bir parça ııtanmamız gt rekeeektir. Bu arada Pakistanın CENTO ve SEATO üyesi oldugunn da unutmıyalım. Ve bu Pakistan, SKATO'nun son bildirisinde birçok noktalara katılmamıstır. Atatürk Türkiyrsiııin yeni baîımsızlıga kavusmuş Pakistan'dan dersler alması acıdır. Ama ne yapalım ki. ırerçek de bu kadar acıdır Partiler ve Hkirler Dr. Nihat TÜREL lrinci dünya savaşından önceki Aîmanya bir meşruti kırallık idi. Anayasaya göre İmparatorluk Almanyası, 25 devletten kurulu bir federal devletti. Gene anayasaya göre, Prusya kıralı otomatikman imparatorluğun hükümdandır. împaratorluğun yaşama kudreti Reichstag ve Bundesrat denilen iki meclisten meydana geliyordu. Beichstag, genel ve direct oyla seçiien mületvekillerinden müteşekkildi. Bundesrat ise 25 federe devletin temsilcilerinden kuruluydu. Rejim parlemanter değildi. Zira, hükümet güven oyu almasa dahi çekilmek zorunda değildi. Şansölyeyi (başbakan) tayin ve azil münhajırran hükümdara aittir. Ve hükümet ona karşı sorumluydu. H Inönü diyor ki... nönü'nün ?. ve 5 Ajrustos demeçleri haslıra su I noktalarda toplanmaktaydı: 1. C.H.P. Kıbns meselesinl. bize karşı kullanılan Sovyet miidalıalesi tehdidini de hertaraf edecek şekilde. hağınıstz ve federatif bir çozüm yoln hazırlıyarak» devretmiştir. ?. Inönü hükümetleri, Rıımlann hukuk dışı olurjbitfilerinden hiçbirisini kabul etmemiştir. 3. İnönü hükümetleri, Londra ve Zürich anlasmalannın tek taraflı olarak ortadan kaldırılamıyacaeını Amerika ve İnRİltereye resmen kabul ettirmiştir. 4. Tüık cemaatine karşı Kİrişilen imha hareketleriniıı durdurulması başarılmıştır. 5. Kıbrısta Vunanis(an, askerî bakımdan, blr fşRal devleti gibi hâkim durumdadır. 6. Yapılan ikili Röriijnıelerde Yıınanistan bir oyalama taktiği izlemckfedir ve C.M.P.. son biitce miizakerelerinde Mecli'te bu ihtimale karşı hükümeti ııyarmak istemiştir. DemireVe göre... D emirerin bu nokialara verdlğl cevaplar, bazılan haklı olsa bile. çok zayıf ve tatmin edicl olmaktan uzak kalmıstır. Demirel. cevaplannda şu noktaları belirtmiştir: 1. Kıbns meselesinin iç politikada polemik konusu yapılma'i. Türkiyenin menfaatlerine uysrun değildir. Muhalefet Iiderinin bn konuyu açmaması temerni edilirdi. 2. Kabul rdilmcyen olııpbittilcr nelerdir ve bunlnr karşısmda ııclcr yapılmıştır? 3. Kıbrıs meselesinin huRÜnkü hali. bucünkü hükiimete devredilen şeklinden çok dalıa iyidir. • Sayet bundan önceki hiıkümct, f . bueüııkü hükümet kadar dinatnik hareket etmis olsaydı, bu noktaya Eclinmezdi. 5. Yiirürlükte olan anlasmalara göre. miidahale hakkımız niçin zamanında kullanılmamıştır? 6. Yunanistanın adaya askerinl sokması ve tahkimat yapması. ancak C.H.P. hükümetleri zamanında olmustur. Bu söz düellosu İnönü'nün 7 Aşıı«to5 demeei lle şimdilik kapanmış ve bu kısa demecinde İnönü. özellikle Demirel'in bu son noktasına dcğinerck. «Kıbnsm Yunan askerî işgalf altma ne zaman ve nfml girdiğini herkes bllir» demiştir. itiharen III. koalisyon hükiimetinin hağlandığı blr .?örüş, yeni bir .tez. dir. Fakat bunun gerçekleşme Imkânlarının hazırlanmı; olduğu çok tartışılabilir. » ~ Londra ve Zürirh anlaşmalarınm tek taraflı olarak kaldırılamıyacağının Amerika ve İn'iltereye kabul ettirilmesi ve Tiirk cemaatine karşı (drişilen imha hareketlerinin durdurulması ise, Inöniı hükümetlerinin Rerçekten başansinı teşkü ermektedir. Adadaki oiupbittilerin kabul edılmemesme eelince: Gerçekte İnönü hükümetleri bunları hiçl>ir zaman kabul etmemiştir. Ne var ki. sözdeki hu kahul etmeme, fiili durumun her £fün biraz daha Makariosun lehine dönmesinl önleyememiştir. Öte yandan, ikili görüşmelerde Yunanistanın nyalama taktiji Rüttıiffü hakkında lnönü'niin sozlerini de paylaşmava imkân yoktur. Esasmda. Yunanistanın ikili görüşmelere çekilmesi. înönü'nün İ7İemi? olduğu politikanın eseridir. Lâkin bu göriişmelerde. Yunanistanın başka türlü hareket etmesmi beklemek dojrru olmazdı. tnönü ile Demirel arasındaki söz düellosunun süphesiz en öııcmli konusu. Kıbrısın fiilen Yunan işgall altma diismesidir. İnönü. " aeustos demecinde. «Kıbrısın Yunan askerî işîali altına ne zaman ve nasıl eirdieini hrrkes bilir demektedir. Bizim bildi?imiz. Kıbrısa Yunan askerinin Rİrişi. III. koalisyon zamanındaki S9 ağustos 1964 müdahalemizden sonra başlamıçtır. «Nasıl» girdiği meselesme geIince, sanırız ki, bu. meselenin en önemli noktasıdır. Y'rne bizim bildiğimiz, Y'unanistanm Adaya asker sevki. Türkiyenin bundan sonraki her hangl bir müdahalesini imkânsız kılma amacma yönelmiştir. Türkiye bu Y'unan müdahalesi karşısında özellikle Amerikanın baskısını istediği zaman. Y'unanistanm Amerikaya cevabı şu olmuştur: Y'unan askerinin Adaya eirişi. Y'unanistanın papazı kontrol ve baskı altma almasını sağlıyacaktır. Gerçekten. geçen yılın sonundan Makariosun bu son teşebbüsiine kâdar Adaya nispî bir sükun gelmiş ve ancak Y'unanistanın iç durumu karısıncadır ki, papaz bu son harekete başvurmuştur. Fakat Y'unanistanın esas amacı, Adaya soktuğu askerî giice dayanarak Makariosu tasfiye etmek ve Adayı daha sıkı bir knntrolu altına gecirmektl. İşüı sonunda ve fiilî durumu gözönüne alınra, Makarios bertaraf edilememekle beraber. Yunanistan yine kazançlı çıkmı^ ve Yunanistanın Adaya girmesiyie Türkiyenin birçok inisyatif imkânları zayıflamıştır. Süphesiz bu da, müttefikimiz Amerikanın lutfu C) sayesinde olmuştur. B mını isteyen muhafazakâr fikirler, anayasanın antiparlenıanter niteliği sebebile ve genel hatları ile dcvlete hakim olmakla beraber. aslında çağın ve Almanyanm ekonomik ve sosyal gerçeklerinin çok gerisinde oldukları içiıı. aktif düşünce hayatının dışında kalıyordu. Bu itibarla. hclli başlı düşünce akımlarını bir yandan sosyalistler. diğer yandan da burjuvalar temsil ediyorlardı. Bunlara küaca temas edeiim... BURDUVA fikirler layısile de olsa mutlaka faydalanaeaktır, diyordu. Sosyalist fikirler Politik fikirler her yerde olduğu gibi Almanyada da partiler içinde kristalize oluyordu. Hitlerden ve I inci Dünya Savaşından önceki fikir ve parti hareketîerini kısaca gözden geçirmek, hegemonyal Alman oîayının siyasi bünyesini teşhise yardun edecektir. Bahis konusu devredeki siyasî partiler şunlardır: Muhafazakâr parti. hür muhafazakâr parti, nasyonal liberal parti. merkez partisi. progresist parti ve sosya! demokrat parli... Siyasi partiler *«*• «••I «••I • ••I • •*! • *•• • ••• ••>• M UHAFAZAKÂR PARTİ: Bo parti, hükümdarın, tartışma kabul etmez bir otoritenin sahibi olmasını isteyen Prusyalı yönetiri sınıfın eski esprisini temsil etmekte idi. Anayasanın bu yönde deeistirilme'ini istiyordu. Sosyal plânda. parti. geleneksel ve gelcnekçi güclerin ekonomik ve politik üstünlüiriinün muhafazasını savunmakta idi. Parti üyelerini. Prusya evanjelik klişesine sıkı sıkıya baîlı mutassıp ve uzlaşmaz protestanlar teskil ediyordu. Parlameııtoda (Reichstag) bu parti. asalete mensup büyük toprak sahipleri bazı yüksek memurlar ya da yüksek rütbeli askerler tarafından temsil edilmekte idi. Partinin parlâmento grubunda ticaret ya da hüyiik endüstriye mensup milletvekili yoktu. Parti. parlamentoda 1890 da 73 sandalye sahibl iken 1912 de bu adet 43 e inmişti. Sonuç AP Genel Ba^kanı Demirefin işaret ettiklerine gclince: Şunu itiraf edelim ki. Demirerin verdiği revaplar. paylaşsak da. paylaşmasak da. İnönü'nün teknik ve muhtevalı sözlerinin seviyesine çıkamamıştır. Hele. Kıbrıs meselesinin hugiinkü hali. bugünkü hükümete devredilen şeklinden çok daha iyidir ve şayet bundan inceki hükümet, bugünkü hükümet kadar dinamik hareket etmi? olsaydı, bu noktaya gelinmezdi şeklindeki sözler ciddi bir tartışmaya konu olamaz. AP lideri kabul etmelidir ki, IV. koalisyon hükümetinin Kıbns politikası, seçimler yapılıncaya kadar meseleyi olduğu gibl tutma gayesine sahip olmuştur. Bu bakımdan, Y'unanistanla yapılan ikili görüşmelerin uzaması bugiinkii hükümetin işine gelmiştir. Eğer kendilerinin Mdia ettikleri gibi .dinamik politika izlenmiş olsaydı. herhalde Kıbns meselesinde bir sertleşme ortaya çıkardı ki, böyle bir gelişme. tam seçim arifesinde, iktidarda bulunan özellikle AP içln giiç bir dunım >aratırdı. Demirel'in, Kıbru meselesinin )ç politikada polemik konusu yapılmanıası hususundakl isteğine de katılmıyoruz. Dcmokraside seçim devresi demek, iktidarın çeşitli faaliyctlorinde rol almış bütün partilerin. millet öniınde hesap vermelcri zanıanı denıektir. Kaldı ki. Kıbrıs sjibi milli ve hayatî bir mesclemizde. birçok noktalardan. kamu oyu tam bir karanlık içindedir. Köylerde \c kasabalarda \atandas. Kıbrıs koııusunda. söylentilere ve hattâ uydurnıalara dayanan bir kör döjüşü içindedir. AP lideri Kıbrıs konusunun tartışılmasından kacınılmasını istrrken. aynı partiniıı önde geleıı kişilerinden bir haşkası. Kıbrıs meselcsindcn dolayı İnönü Hükümetlerinin Y'iice Divaııa cötiirülmesini istemekteriir. Bütün bunlar vntandaşa mümkün olan en geniş açıkhğı ile anlatılmalı ve vatandaş da. dış politikamız bakımından oy'una bir yön vcrirken. seçik bir kanaatle hareket edcbilmelidir. Bu sebepten, İnöııünün. 7 ağustos demecinde. Basbakanın >Iosknva döııüşü Kıbrıs meselesinin tartışılması husustınc!»ki 'r'.lıfini haıaretle destekliyoruz. Karşılaştırma H H er iki parti Iiderinin bu karşılıkh iddialarını ele aldıcımız zaman. her İki tarafta da paylaşamadısrımız bazı noktaların bulunduğunu söylemek zorundayız. Kıbns olaylarının akımı sırasında. II. ve III. koalisyon hükümetlerinin yapmış olduğuna inandığımız hatalarına bu sütunlarda işaret ettiğiıniz iciıı, bu noktalara tekrar dönmiyeceğiz. Sadcce bu demeçlerdeki onsurlan ele almakla yetinereğiz. Bir defa şunu bcliıtclim ki. İnöııii'nün So\yet müdahalesiniıı bertaraf edilmesi koııusunda söyledikleri doğru ve yerindcdir. Bu, sadeıe Kıbns meselesi bakımından değil, Türk dış politikasının bütünü açısıııdan da olumlu bir dönüş ve yeııilik olmuştur. Bu gelişme. Kıbns hakınıından. Makariosun ve Yunanistanın elinden önemli ve ctkili bir kozun alınması sonurunu verıniştir. Ayrıca, İnönü'nün Türk dış politikasına katmış olduğu bu yeni unsurdan bugün VI. koalisyon hükümcti de. heın genel olarak ve hem de Kıbrıs meselesi irin yararlanmaktadır. Lâklıi. İnönü'nün. bağımsız ve federatif bir çözüm yolunun «hazırlanmış» olduğu volundaki demeeini biz paylaşamıyoruz. Bağımsızlık ve federa«yon, 19M yılının ortasınrian ÜR MUHAFAZAKÂR PARTİ: Muhafazakâr parti ile müşterek görüşleri vardı. Aynldığı noktalar şunlardır: Bir kere daha uzlaşıcı idi. Anayasanın politik düzenine i'.irazı yoktu. üyeleri arasında kato'ikler de bulunduğu için, protestan eğilimleri katı değüdi. Parlamentodaki temsilcileri büyük okr.ayan arazi sahipleri ise v';ksek memurlardan müteçekkildi. \SYONAL LİBERAL PARTİ: Başlangıcta imparatorluk Almanyasının en giiçlü partisi idi. Sonra bu çüç yavaş yavaş azalmıştır. Parti 1871 anayasasına taraftardı. Anayasanın eksiksiz ve tastamam uygulanmasmı istiyordu. Pnrlamento üyeleri. «adece bur juvalardan, yani sanayici. tüccar, avukat ve üniversite profesörlerinden ibaretti. Parlamentoda hiçbir asker üyesi yoktu. Parti. iş çevrelerine. yanl. yeni ekonomik haya tın yeni karnaklarma dayanıyordu. N TIYATRO ESERURİ Türker ACAROGLU 9 A.VTİKACININ AILESİ ıli*(>5. ltalyaıı yazarı Carlo Ooldoni'den (170717591 Ekrem Sungar'ın dUimıze çeviıdiği 3 perdelik bu oyıın. Millî Eğitim Bakanlığınca çıkarılan (Dünya edebiyalındaıı lcrcüınelcr ttalyan klâsikleri) dizinde ycniden 5.000 sayı basıırıidı (120 s., 250 krç.l. Asıl adı: La Fanıisrlia dcll "aııtiquario o La Suocera e la iiuora < 1749'. Paleımo'da anrika meraklısı bir zatm evinde. kansıyla gelıni arasında geçen bir karakter knmedyası bu. Ilkin yszıldığı yıl temsil edilmişti. Romanesk bir konusu var. Kişilerinın çokluğu iie büyük komedya'ara yaklaşır. Bu komedyada yazar: gençlikîe ihtijarl'k. asi'ilikle burjuvahk. eeçmiş zaırıania yeni çaiiar gibi karşıtlıklan pek iyi kullanamamıştır. Gen^i olarak yaptığı gibi, bu e!eman!an kendı çagır.s :ireü nlarak almakla. bunlardan en ufnk bir felsefe sonucu çıksrmamaktadır. Kısaca, p;ıl;olnji gözicmlerinden bir zincir halinde birbirinebağîı olaylar. bszan asırı bir gerçek'ikle gösterümistir. # fKMEK LLDEN ' 1965•. İngiliz yazaıı \X. Somcrset Mauabam'dan ıdoğ. 1874ı Ferhunde Gökyiy'ııı çevirdiği 3 sahnelik bu oyun. MiIIî Eğitim Bakanlığınca yayınlanan ıModorn tiyatro eserleri serisilnde yenidcn â.flOfl sayı bas.ldı (III116 s., 240 Krş*. Asıl adı: The Breadwinııer. Yazarın son yıllarda yazdığı oyunlardan biri olan eserin konusu. iki aile arasmda gcçer. Eviât ve anababa ilişkileri "üzerine kuruiu piyeste. bir babanın genç kuşağa karşı duyduğu isyan, genellikle gençlerin yaşhlara karşı riuydı:k!ara isyana tamanıiyle zıt oiarak göze batar bir yenilik olarak gös'.erüebiur. Yazar. g»rek oyunda, gerekse romanda bütün iiginip. Varaktor cözümü ctrafında toplandığına ınanır. • KlKLt CLLER (1965). Fransız yazarı JeanPaul Saıtre'dan <doğ. l?05l Berin Nadi"nin çevirisi İzlcm yayınlarının (Sanat dizisi)nde (116 s., 4 lira), Samih Tiryakioğlu'nun çevirisi de Varlık Yayınlarııiiiı (Tiyatro serisilr.de 1120 s., 2 lira' basıldı. Beıin Nadi'nin çevirisi, ilkin 1962 de yaymlandığma göre. ikinci baskı oLmak gerekir. Bu 7 tabloluk oyunun asıl sdı: Les Mains sales. 1948 de yazılmış antikomünist bir iddianamedir. Olay, ikinci Dünya Savaşmın sonlarına doğru, sırayla Almaıı ve Rus işgallerine sahne olup bu iki devletin nüfuzlan altına giren lllirya adlı küçük bir hayali Orta Avrupa ülkesinde geçer. Başrolü, Partinin şeflerinden önemli bir politikacının sekreteri olan ülkücü ve anarşist Hugo oynar. Ayrıı ülküye inanan insanlar arasında beliren çatışraalan anlatır yazar bu oyununda. Berin Nadi'nin çevirisine yazdığı önsözde. Sabahattin Eyüboğlu diyor ki: •Bu oyun. azçok bütün partilerde içten içe yaşanan ve saklanan dramı, birden bütün açıklığıyla sahne ışıkları altına getirivermişti Parti içinde sag ve sol kanatlar olmakla beraber. Kremer'in dediği gibi. genel olarak müşterek ekonomik menfaatların savunucusu idi. Büyük gücüne ve entellektüel bolluğuna rağmen, parti. politik hayatta. daha zayıf muhafazakâr parti kadar aktif olamaraiştır. Renouvin'in deyimi lle, yüksek iş bruju, vazisi politik ihtiras yerine para kaz.nnmakla yetinmeyl tercih etmlj ' tir. lman Burjuva partileri, genel olarak, çalışanlarla devlet arasındaki ilişkiler bakımından, daima belli bir fikre sahip olmuşlardır. Bunlardan sadece Nasyonal liberal parti, devletin sosyal hayata müdahale etmemesi tezini savunmuştur. Burjuva partiler ve çevreler içinde devletin sosyal hayata müdahalesi tezini savunan akımlan üç grupta toplamak mümkündür. ir?z önce varlığından bahsetEfl Birinci akım, üniversitelerdetiğımiz Sosyal demokrat parti * * k i ekonomik profesörlerinden tarafından temsil edilmekteydi. gelen, Adolphe \Vagner, Lujo, Erfurt programma rasmen, parti Brentano ve Gustav Schmoller'iıı bünyesinde, özellikle 1891 ve 1914 önderlik ettikleri «Socialisme de yılları arasında net bir şekilde orla Chaire Kürsü sosyalizmi» taya çıkan fikir ayrılıkları vardı. Partinin belli başlı teoricilerinden denilen ve aslında sosyalizmle ilBebel ve Kautsky'ye göre, sınıf gisi bulunmayan bir afcademik mücade'.esi fikrine bağlı partinin hareketti. Bunlara göre, devlet bıırjuva, hatta sol burjuva partisosyal hayatla ve snsyal ilişkilerlerle işbirliğine girmemesi lâzımdı. le ilçilenmelidir. Zira, serbest reAslolan. kapitalist rejimi. ister kabete dayanan ekonomik rejim. propaganda ister zor • kullanarak işçilerin hayat sartlannı ağırlaşyıkmaktır. Bunlara göre. parlatırmaktadır. Zayıflann giiçlüler mcnto faalivetlerine fazla bel bai;karşısında korunması. devletin lanı.ımak Iâzımdır. Fakat. bu gömoral sorumluluğu gereğidir. Bu rüşler, gene parti içersinde revizyoitibarla, ücretler. iş saatleri ve nist grubun muhalefeti ile karşılanıesken gibi konuları öngören bir şıyordu. Revizyonistîcre göre, mark sosyal politikaya ihtiyaç vardır. sist teorinin. ekonomik krizlerin p j İkinci Burjuva akımı, sosyal kaçımlmaz şekilde artacağı tezi ^ ^ katolik'lik denilen ve Mayenyanhştır. Eğer sosyal meselelere ce şehri papazı KETTELER tarafaydalı hal çareleri bunlunmak isfından temsil edilen bir sosyal din teniyorsa. kısmî reformlar üzerınhareketi idi. Ketteler, 1869 yılınde durulmahdır. Bunun için de da yaymladığı «Hristivanlık ve işSosyal demokrat parti. parlamençi meseleleri» isimli ilginç eserinto düzeni içinde sol burjuva ve a!ede, ücretler ve çahşma şartlan htlak burjuva partileri ile işbirkonulannı ele alarak. Kapitalist Hei yaDmalıdır. Bu tez Edoııard rejime sosvalistlpr fcndaı sert bir B"instein tarafından •'Sosyalizmin >; ~ lrle çatmıstır. Ketteler. rr.pv po'itu'alari" isimli eserinde nct o)acut kötü durumdan Burjuva s:nırr.k 'açıklanmıştır. Bernstein. esefını sorumlu tutarak. üretim kc .> rinde, Marksizmin tarihi maddecioperatifleri ve yardım teşekkülle lik ve kıymet teorüerini tenkid etri kurulmasını, ücret ve çalışma mitir. Revizyonist görüş. Partinin saatlerinin âdil şekilde tespitinı 1903 Dresden kongresinde yenilgiye öngören geniş bir klise hareketini uğramış. fakat taraftarlan partiden alılmamışlardır. Partinin, bu kon istemiştir. 1891 yılında Papa 13 ncü Leon tarafından sosyal görtiş grede. çok daha aşırı bir sol kanaleri takdir edilen Ketteler, Alman dı daha ortaya çıkmıştı. Liebkemerkez partisi üzerinde çok etkineht. Rosa LuNemburg ve Clara Ii olmuştur. Partinin bir manifesZetkin tarafındsn temsil edilen bu grup. propagandayı da yeter saytosunda Kettler'den mülhem olamayaraJv. direkt aksiyonla reiimin rak, asgari ücret, gebe kadmlann yıkılması tezini savunuyorlaıdı. ve çocuklann çahştınlması yasağı, haftalık ücretli tatil, halkçı bir Partinin 1904 kongresinde reddevergi refofmu. vasıtah vergilerin dilen bu tez. 1905 İena kongrefinkaldınlması, sınırsız bir sendika rie kabul ediliyordu. hürriyeti gibi ilkeler ver almıstır Bjt'çüncü Burjuva akımı FreDış politika konusunda da sosdrich Naumann tarafımtan yalistler arasında görüş ayrılıkları vardı. temsil ediliyordu. Bu akıma göre Alman imparatorluğunıın. dünya Sömürge politikası, Sosyal demok nın en çüçlii bir devleti olahilme rat partinin her kongresinde tel'in si ve başka ülkelere tahakküm ediliyor. sömrügeciliğin, kapitalist edehilmesi için. Alman halkma rejimin bir sonucu olduğu ilân eaktif bir millî duygunun verilmediüyordu. si şarttır. Bunun için de. işçilerin Bu politika. sosyalistlere göre. sosyalizm'den koparılması ve bir ekonomik maceracı'.ığı ko'.aylaştırı sosyal reform politikasının sreryor. bazı kapitalistleri zengin ediçekleştirilmesi gereklidir. Mülkiyor. emperyalist politikanın gerekyet hakkının suiistimaline karşı tirdiği ağır masrafiar çalışanlarm ralısanların korunması. ekonomisırtından çıkıyordu. Fakat, parti den. işçive düşen payın arttırıliçindeki revizyonistlerin görüşleri ması. Alman vayılma politikasına başka idi. Revizyonist sosyalis' geniş kitlelerin ısındırılması lâEdouard Bernstein, "Sömürge polizımdır. Bu, üçüncü Burjuva akıtikası ve sınıf mücadelesi isimli emı, sonradan ırk üstünlüğünün de serinde, Marksizmin sömürge polieklenmesi ile ilerdeki Hitlerci natikası i!e çelişmediğini, ancak sözizmin ilk felserî kaynağını teskil mürge yönetiminin merhametli ve etmiş. Alman devletini sadece sal kişi haklarına saygılı oiması gedırgan sailclerle, sosyal hayatın rektiğini savunuyordu. Gene bir «nâzımı» haline fetirmiştir. başka revizyonist, Hildebrand, .Sos yalizmin dış politikası isimli kiYARIN tabmda, gittikçe çoğalan Alman nüfusunun, gelişen Alman ekonoIRKÇILIK, misinin yeni pazarlara, yabancı MİLLİYETÇİLtK topraklara ihtiyacı olduğunu söylüyordu. Bu itibarla Alman işçi PANCERMANİZM sınıfı, sömürge politikasuıdan, do A B •••••••••••••••••••••••••••••a •••••••••••• aaaaaaa » aaıaaaaaaaaaaaa 27,8 1965 günü anî olarak vcfat eden sevgili annemiz FETHİYE SUBAŞrmn cer.azesine bizzat iştirak eden ve telefon, telgraf ve mektupla acılarımızı paylaşan akraba, dost ve yakınlarımıza nıinnet ve şükran)3nmızı arz evlcriz. Evlâtları: Şevket SUBAŞI Rifat SVBASI Cumhnrıv i I'ı421 V E F AT Şirketlerimız kurULuiannJau mutevcifa Yaraşır'm sevgrli eşi. Vitalı Yaraşır'ın annesi, faziletli insan Mıırat biricık ESFİR YÂRÂŞIR M P ERKEZ PARTİSt: Bir Katolik partisi idi. Önde gelen niteliği, dinî rnuhtevası oluyordu. • Parti, din hürriyetinin ve dinî teşekküllerin faaliyet hürriyetini savunuyordu. 1912 den sonra, sayı itibarı ile panamentonun en güçlü nvtisi haline gelmiştir. ROGRESİST PARTİ: Solcu olmaktan çok bir merkez partisi idi. Parlemanter rejimi savunuyor. anayasanın bu yönde değişmesini istiyordu. Y'ani. başbakanın, Reicstag önürıde sorumlu olmasını. itimat oyu alamadığında düşmesi gerektiğini savunuyordu. Lyelerini entellektüel burjuvalar teskil ediyordu. 1910 dan sonra liberal birlik ve lı.ılkcı liberal parti sdı ile ikiye İHİlünmüstü. OSYAL DEMOKRAT PARTİ: Sanayi proletaryasının çoğalması sosyalist hareketlerin gejşmesine elverişü bir ortam yaratmıştı. Parti, 1875 te Lassal'cı ve Marksist iki eğilimin birleşmesi ile doğmuştu. 1878 yılında da Bismarck tarafından kapatıldı. Fakat yeraltı çalışmalan ile varlığını ve taraftarlarmı muhafaza etti. Bis ı marck'm düşüşünden sonra, hükümet partinin legal kuruluşuna müsaade etti. Parti marksist bir parti idi. 1895 Erfurt kongresinde kompromist bir program kabul edilmişti. Programda, üretim araçlarmın sosyalizasyonu ve proletarya diktatoryası yer ahyordu. dormen tiyatrosu ANKARA.BÜYÜK SINEMADA (6 Eylül 26 Eylül 1965) duçar olduğu hastalıktan kurtularr.ıyarak vefat etmistir. Cenazesi 2 ağustos 1965 perşembe günü (bugün) saat 12 de Yüksekkald.rım Askenaz Sinagoğunda yapılacak dinî merasimi mütaakıp Arnavutköy Askenaz Kabristanmdaki makberi mahsusuna defnedilecektir. Kederdide aüesine başsağlığı düeriz. ELEKTROAKUSTİK SANAV'İ VE TİCARE1 Ltd. Şti. !VIİRVİT Koll. Şti. Alamanyadan Bir Yar Gelir Bizlere Komedi: Üç Perde Tazan: Selçuk KASKAN Bilet satıslarma bugünden itibaren Büyük Sinema gişelerinde başlandmıştır. Bılet fiatlan: 10, 7,50, 5 TL. Halk Becesi: 7,50, 5, 3 TL. Öğrenci gecesi, 5, 3 TL. 19 Eylül 1965 tarihinden itibaren Yeni Ajans 4999/J0431 k1 Tanmmış bir ilâç firması tarafından Diin Gece Yolda Giderken Qok Komik Birşey Oldu (Müzikal komedi) t PROPAGANDiST araıımaktadır. Müracaal: Tel 44 P5 30 Üâncılık: 8343/'0420 S Ras: 2441/10422 • BİR KADIN YAKATTIM (19651. İriândalı yazar George Bernard Shaw'un (18561950) ünlü «Pygmalion» 1912 ı adlı oyununu Kuzey Amerikalı yazar Alau Jay Lerner «My Fair Lady» adıyla adapte etmişti. 1965 Oscar Armağanmı kazanan bu şaheser. Causet Unau'ın çevirisiyle, Altın Kitaplar Y'aymevince. (Tiyatro şaheserleri serisilnin ilk kitabı olsrak çıkanldı (126 s., 5 lira'1. Aslının son bölümü, müzikal eserde kullanılmamış. değiştirilmiş. Eser, ilkin 1958'de İııgiltere'de Tiyatro Royal'da oynanmıştı. »Paris'te bir Amerikalı» adlı müzikli komedyayı da yazrnıs olan yazar, filim senaryosu olarak, • Çiçekçi kız» ile «Gigiyi de kaleme almıştır. Fiümde başrolu Audrey Hepburn oynamıstır. Ünîü romanlan, küçük hikâyeleri, piyesleri bu• OTHELLO (1965\ İngiliz ozanı ve tiyatro yalunan yazarın hayatı; konu, karakter gibi bir yazara ZHII William Shakespeaıe'den (15641616) Prof. A. Vahit Turhan ile A. Turan Oflazoğlu'nun birükte gerekli rr.alzemcyi koîayca sağlayacak fırsatlarla çevirdikleri bu oyun, Ut. Üniversitesl Edebiyat Fado!u geçmiştir. Ilkin biriki romanla birkaç hikâye kültcsi yayın'ıarı arasında, (Shakespeare dizisi)nin yazrîıktan sonra piyesciüşe basladı. »Dram, galeri5. kitabı olarak basıldı H36 s., 4 lirai. Bu 5 perdedeki isçi sınıfına olduğu kadar krltuktaki aydın lik oyunun astl adı: Othello, the More of Venice pençliğe de seslenmelidir» der. Otuza yakıtı oyun '1604). Oyunun ilk perdesi Venedik'te, öteki peryazdı. Oyun!arınm hepsi de İngiliz geleneğini sürdeleri Kıbns'ts geçer. Othello, Venedik devletinin dürür. Bu. olaydan çok konusmaya önem veren dram çeşididir. înce, bazan çok duygulu, biraz da ger hizmetinde soylu bir Araptır. Desdemona, onun kaı ısı olup Venedikli bir senatörün kızıdır. Iago, Otçekten bir dram türüdür. Kibarlarm şakalarmdan. hello'nıın çavuşudur. Emilia da onun karısıdır. Bun çtlgınhklarından. kepazeik'ermden alayla söz eder. Inr. daha birçok senatörler, başkaca kişiler arasınSonunda bir ibret der=i vard:r, ama bunun hntır" da geçen olay, bir aşk ve intikam lçin yazıLmış görünmezler. Malat/a Belediye Başkanhğından 1 195.119.51 lira keşif bedelli Malatya Fuzuli caddesi beton yol yapılması işi ihaleye çıkarılmıştır. 2 İhale 21/9/1965 salı günü faat 15.00 de Malaty» Encümeninde yapılacaktır. 3 Şartname ve diğer evraklar Malatya Belediyesl Fen İşleri Müdürlüğünden temin edilecekür. 4 İhaleye girecek olanların müteahhitlik belgeleri asgari C grupundan olacaktır. 5 Bu Işe ait muvakkat temlnat 12.266.62 llradır. 6 Taliplerin 2490 sayılı kanun» uygun olarak hazırlayacaklan teklif mektuplarmı engeç 21/9/1965 »alı günü saat 14 00 de kadar Komisyon Başkanlığına vereceklerdir. 7 Postada vâki gecikmeler kabul edilmeı. (Basın 18142/10424 Dalaman Devlet öretme Çiftliği Müdürlüğünden Çiitliğimiz narenciye bahçelerinde istihsal edilecek olan aşağıda tahmini miktarları yazılı 1965 yılı narenciye "nahsulünün tofuru 11 eylül 1965 cumartesi günü saat 15 00 de MuğlaDalaman Devlet Üretme Çiftliğinde açık artırma ile satılacaktır. Bu satışa ait şartname Ankara, Devlet Üretme Çiftlikleri Genel Müdürlüğü Ekonomi Şubesinde, Izmir, T stanbul, Muğla, Aydın, Antalya, Mersin, Adana Teknik Ziraat ve Hal Müdürlüklerinde, Dörtyol Turunçgilier İşletmesi Müdürlüğünde ve Çiftlikte görülebilir. Tahmin Edilen Miktarlar Cinsi : Kg. Limon 150.000 Portakal 390.000 Mandalin 20.000 Gre>furt 120.000 Bunun gibi gene programda, 8 saatiik çahşma, ücretü hafta tatili, 14 yaşından küçük çocuklann çalışmalan yasağı, vasıtah vergilerin kaldırılması, daimi ordunun ilgası gibi ilkelere de yer verilmişti. İçinde yasadığımız yüzyılın başında Alman partileri işte bunlardı. Bu yıllar içindeki fikir hareketleri, daha çok sosyalist ve burjuvalar arasındaki tartısmalar etrafında blçlmlenlyordu. Zlra, eskl geleneJüerüün tyneo d«vt' (Basın 1S140/10423)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle