Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAUİFE CTJMHURİYET 17 Eylul 1965 ••••••••••••ı Millî NENFAAI Suphi KARAMAN iirk MUU Mücadele dönemi 1919 1922 yılları arasında, askerlik ve dış politika yönleri ile, bir lstiklâl Savaşı karakterindedir. Devlet ve millet şuuruna crmiş hir avuç aydın vatanseverin liderliği altında millet olarak emperyallzme hayır denmis, istilâcıya karsı konmuş, dişinden tımağından arttınlarak ordular kurmuş, politika miili hedefe yöneltilmiş ve kesin sonuç, zafer elde edilmiştir. Askerlik ve politika bakımından bn bir savaştır. İstiklâl savaşıdır. 20 nci yüzyılda mazlflm milletlerin ufkunda güneş gibi dogan bir örnektir. Fakat, askerlik ve dış politika dışmda, millî mücadele döneminin bir ihtilâl, bir devrim karakterini taşıyan bir önemli niteliği de vardır. Türk toplumu bu denemede Padişahlıktan Cumhuriyete, Mutlakıyetten halkın eğemenliçine sessizce kayan bir oluşuraun içersindedir. Erzurum ve Sivas kongrelerinde kabul edüen prensipler lçerisine ustaca yerleştirilen bir hüküın bn oluşumu hazırlamaktadır. Mustafa Kemalin deyimi Ue «Kuvayi Milliyeyi âmil ve millî iradeyi hâkim kümak esastır» ilkesi Millî Mücadeleye devrim ve ihtilâl karakterini kazandırmıştır. Eğemenlik kayıtsız şartsız milletin olmalıdır ki, padişahlık ve mutlakiyet altı asırlık güçlerinden yoksun olsun, ortada kalsın. Yedi evliya kuvvetindeki padisahın yerini bir millî kahramamn, bir liderler grupunun alması miimkün değildir. Bu kudreti ancak bizzat halk alabilir. Bunun için millî iradeyi hâkim kılmak esasından hareket edilmi.ş ve büyük Türk inkılâbınm en önemli çözümü Millî Mücadelenin potası içerisinde rahatça yoluna oturtulmuştur. Bundan sonrası padişahın bir İngiliz zırhlısına binerek kaçması ile son bulacak kadar kolaylaşmıştır. Padişahlığm efsaneleşmis kudreti son bulmuştur. Fakat onun yerini ber türlii eğemenliğin kaynağı olan millet ve milletin iradesi almıştır. MİILÎ İRADE KÜLTÜR Okullar açıldı Dün ilkoknllar açıldı. Minımıniler terterniz önlüklerinl giymiş, sabahın erken saatlerinde yollara dökülmüşlerdi. Anneleri babalan küçükleri ellerinden tntmnşlar okula götürüyorlardı. Cıvıl cıvıl bir heyecan kaplamıştı ortalığı... önlük, kasket, tefertası, çanta, kitap, cetvel, kurşun kalem... Bütün bnnlar oknl anı1 larının tamamlayıcı eşyasıdır. Ve edebiyatı çok yapılmıstır. Çocukluga do|rn eçilmek ve orada pek tanıdık bir küçük kişinin elinden tutarak bugünlere çağırmak onn. . Biraz mahznn bir eda ile okulda geçen mutlu günleri içtenlikle anlatmak, çok yazarın zaman zaman yaptığı denemedir. Kara tabtanın, silginin, tebegir tozunun, pencereden vuran günes ısığının, okul bahçesindeki ihtiyar ağacın özlemini, insanlar yaşlaudıkça biraz bunık bir tadla batırlarlar. Ama böylesine içi geçmis bir edebiyatı sanırıro artık Türkiyede hiçbir yazarın knllanmaya hakkı yoktnr. Oknldan yoksun milyonlarca çoco|nn yaşadıfı topraklarda okul anı'lanndan söz açmak. açlıktan ölenlerin topraklannda etli patlıcan dolmasının tarifini yapmaya benzer. Gazete yazarlıçının da bu çeşidi artık tarihe karısmak üzeredir. Bu afyonlu çesidin üzerinde israr etmek, giderek balktan ayrı düsmck demektir. Halktan ayrı düsenlerin ise yirminci yüıyılda rahatını snrdürmesi mümkün olamıyacaktır. Geçenlerde bu kösede öfretmen Numan Kartal'ın bir anketini yayınlamıştık. Arifiye llkögretmen Oknluna girmek istiyen 150 çocuktan yalnız dördü alınmıstı okula Sonuç bu kadar acıydı. Cnmhuriyet'in dünkü «Tartısma siitununda Balıkesirden Tnncer Çallıoflu bildiriyor ki, Savastepe llköjretmen Okuluna 300 köy çocugu firmek iitemiş: ancak bunlardan dördü alınabilmiş. Şiradi bakınız, yalnız iki okuldan gelen anketin sonnco gn : Okumak istiyen 450 köylü çocuğundan gekizi bu fınıatı bnlabiliyor. Ve 442'si köyüne dönmek zornnda kalıyor. Nasıl yetişecek bn çocuklar köyde? Ya sabanın sapına yapışarak. ya da çoban olup da|da davar çüdecek. Kücücük insanlar bnnlar .. Okumak imkânını bnlsalar belki bir büyük yazar. belki bir bilgin, belki önlü bir doktor. belki ressam, belki teknisyen. belki iktisatçı. belki avnkat olabilirlerdi. Şn köşede yan yazan ben, kalitelerini küçücükken mezara fömdüjtümüı yirmi milyonun aikesinde yanvorum. Onların adına konuşmazsam ayıp de^il mi bana? Ve ayıp degil mi bn ülkenin bütün yazarlanna. çizerlerine, profesorlerine. doktorlanna, arnkatlarına. eczacılanna, ünlü isadamlanna, bilmfm kaç sirketin idare mecli<ii üyelerine, sirket müdürlerine. tüccarlarına, ithalâtçılanna ihracatçılanna. sigortacılanna, bankalann sahiplerine: hepsine birden soruvorum: \> hepimiz birhirimize her sabah sormalıyız : Ayıp defil mi bize? Bu memleket Arifiye ve Savastepe okullarına giremiyen ve okulsuzluktan köve dönüp daçda davar güdecek olan yüzierce çocufnn değil de salt bizim mi? Bu okuyamıyan çocukların hesabı kimden sornlur? Oknmos olanlardan, bizlerden. paralı oknllarda, Avmpalarda Amerikalarda okumuş olan bizlerden... Düzgiin kıravat takıp iki kelimeyi bir araya eetiriyoruro diye kendini kövlüden. ırçattan. rençberden, işçiden yüksek görenlerden sorulur. Ben diyornm ki, bu memleketin başında bolnnanlara, ve bin türlü nimetini tadanlara : Eçer su ülkede alfabesiz olan on sekiz milyona fırsat verilse hiçbiriniz yerinizde olamazdınız bugün... Çünkü daha kücük yasta kabiliyetini. istidadmı Anadolnya göm dügünflz insanların üzerine basarak oralara nlaşıyorsnnuz. Bunnn içindir ki Köy Enstitülerini kapadınız. bnnun içindir kı kıtapları yasakladınız. bunun içindir ki fikir özjrürlügünü kısıtladınız, bnnun içindir ki yazarlan zındanlara attınız ve de atmaya çaliümaktasınız. Dün ilkokullann açılış günüydü. Okulsnz çocukların içimde dügümlenen acısını bepinize duyurmak istiyorum. Koca Anadolu küçük ve tertemiz insanlanmızın kabiliyetlerini ve istidatlannı Sömdügümüı bir büyük mezarlık sanki . T Tabil Senatör lan feryatlara sebep olmaktadır. önseçimler dolayısiyle konuşulanlar ve razılanlarla görüldü ki, yurdun bazı yerlerinde seçim borsalan kurulmuştnr. Her partiden önseçimi kaybedip Ankaraya dönenler onbinler, yüzbinler dökülerek oylann satın alınmış olduğunu teyit etmislerdir. Aday adayları ekonomik güçleri ile veya desteklendikleri ekonomik güçler oramnda ticarî oy pazarlığına girişmişlerdir. Önseçimler, şüphesiz, hukukî yönden millî iradenin direkt tecellisi sayılanıaz. Bu sadece parti adaylarının sıraya konulmasıdır. Seçim sistemimize göre, millî irade genel seçimlerde partilerin tercihi biçiminde tecelli etmektedir. Millî iradeye kişiler değil, partiler mazhar olmaktadır. Ancak önseçimlerle partiler kendi adına millî iradeye mazhar olacak adayları tesbit ederek millete arzetmektedirler. Bunu yaparken her parti bünyesine, doktrinine ve her seyden çok kendi ortamında yaşattığı his ve fikir seviy\sine uygun hareket etmek zorunluğunda kalmıştır. Her ne olursa olsun milletin oylarına arzedilen adaylann millî iradeye lâyık ve milli menfaatlere güven verici olması şarttır. Türklye artık her şeyin açıkça tartışılacağı bir fikir ortamına erişmiştir. Ümit edelim ki, bu seçim borsalan, oylar üzerindeki bu ticari alış veriş 10 Ekim seçimleri için de bahis konusu olmasın. Aksi halde para ile satın alınmış nnlli irade millî vicdanda şüpheler yaratacaktır. Ayrıca bu paranın kaynağı da sosyolojik, politik ve ahlâkî yönden sonu gelmez tartışmalara yol açacaktır. Kültür İşleri Bakanlığı m ı , iiii yoksa KOItür Müsteşarlığı mı 5 *••• «••• :::: Cevad M. ALTAR tatürk inkılâpîariyle birlikte bu büyük soruna da vakıt vakit yönelme zorunluğu başgöstermişti. Nitekim inkılâptan sonra «Sanayii Nefise Encümeni. nin kuruluşundaki ana ilke bu idi. Ne yazık kı, zamanla Encümen, gerekli ?ekle doğru gelişemeden dağıldı ve 1934 yılına kadar sürüp giden Kültür, Sanat ve Uygarlık çabalarıraız, özlenen ynnetıme bağlanaraadı. 1934 yılında gene Atatürk'ün bu hayatî konuya elkoyması gerekmişti. Çunkü bu yolda kalkınmaya yön verecek, yalnız Anadolu toprakları üzerinde bın yıla yaklasan varhğımızın hücceti olan millî kültürümüzü, güzel sanatlarımızı, mimarî anıtlarımızı tanıtacak, çağdaş yüzeye çabueak ulaştıracak ilkel inisiyatiflerin bir an önce alınması, artık kaçınılmaz bir zorunluk olmuştu. Atom çağında teknikten sözetmeye daha vaktimiz vardı ama, kültürümüzü, güzel sanatlerimizi, kısacası uygarlık çabalannı degerlendirıp dile getirmede gecikmek büyük hata idi. Bu alanda yapacak birçok iş arasında öyleleri vardı ki, bunlann hiç gecikmemeçi lâzımdı. Hele müzik sanatı bunlann en başında geliyordu. Bir toplumun fikirde ve duyuda üstünlük miyarı olma vasfını taşıyan müziğin. üstelik korkunç bir düalite icinde bocalayıp durması ne demekti? Onun için bazı sanat kurumlarının süratle kurulması gerekivor du. Gene aynı yıl Ata: «Bir ulusun yeni degisikliginde ölçü, musikide de£mkliği alabilmesi, kavrıvabilmesidirl.j dedi ve arkasmdan da Milli Eğitim Bakanlığı bu iş için ilk danışma kurulunu Ankara'da topladı (1934). A :::. ::; Kemalıst devrimler HI illi Mücadelede bir istiklâl savaşı kazanan millî irade, daha sonra Kemalist devrimlerin de kaynağı ohnuştur. Bu faziletli dönemde millî irade milli menfaatlerle aynı paralelde kalarak Türklüğün yücelmesinde ve milletin mutIuluğunda başlıca âmil ohnuştur. Kemalist devrimler halk eğemenliğinin ve milli iradenin bir sonucudur. Millî irade bu olumlu sonucu ile milli alkının büyük çoğunluğu eğitilmemiş az gemenfaatlere uygun düşmüştür. Tarih ve sosyoloji lişmiş ülkelerde, millî menfaatleri tarih ve bilimi, milli iradenin millî menfaatlere aykırı düşsosyoloji şuuruna sahip olan aydmlar temsil tüğü dönemlerde milletlerin hayatında buhranlar eder. Tarih suuru 500 sene gerisini, 500 sene ileve patlamalar olduğunu göstermektedir. Bizim irisinl kapsayan bir olgudur. Geleceğin güvenliği çin 27 Mayıs bunun en yakın ömeğidir. Türkiyegeçmiş günlerin gururu ile değil, ancak değerlennin millî menfaatleri Kemalist devrimler yönündedirilerek ibret haline getirilmesi ile organize edidir. Türkiyede millî irade ancak, 1961 Anayasalir. En ilkel anlamı ile, bir köylii vatandaş ormanı sının çizdiği Atatürk devTİmlerine bağlılık çizisikeserken sadece kendisinin ve çocuklannın nafanin ilerisinde tecelli eder. Bundan gayrisini hayal kası Ue meşguldür. Bu orraanın geçmişteki roliietmek hüsrandır. örneğin, millî irade istese bile nü, yurdun bugünkü varlığında yaptıçı etkiyi ve yarmı düşünemez. Oysa boğazlanan her ağaç ay tıilâfeti artık geriye getiremez. dınların şuurunda yurdun bağnndan yükselen Ankarada ve kürsülerde herkes Atatürkçüdür. feryatların yankısını bulur. Prodiktiv alanlara yöOysa taşrada ve köylerde bazı politika çevrelerineltilmiyen yatırımlar geçici olarak piyasada dar nin ıel altmdan aksi faaliyet göstermekle avantaj lığı, işsizliği önler. Geniş halk kitlesinde memnusağlamaya çalıştığı da bilinen bir gerçektir. Bu niyet yaratır. Ancak tarih ve sosyoloji şuuruna istismar Türkiyede iki ayrı âlemi yanyana getirerebilmiş aydın bunun karşılıksız borçlanma olmiştir. Şu günJerde yurdun batı kesiminde bir taduğunu bilecek ve huzur duyamıyacaktır. Duyarafta belde ve kasabaların kurtuluş günleri parlak mıyacaktır, çünkü düyunu umumiyeyi hatırlıyalörenlerle kutlulanırken bir tarafta da Büyük Kur caktır. Çünkü politik eğemenliğin ancak ekonomik tarıcımn devrimlerine karşı görünerek liste başı eğenrnlikle mümkün olabileceğini bilmektedir. ounak için avantaj sağlanmaya çalışılmıştır. Kendisinden sonraki kuşakların yeni bir millî Bu kurtarıcı kurtardığı bölgenin bir kısım mücadele ile karşüaşmak zorunluğunda kalacağını halkı tarafından yabancı bir ordunun başkomutadüşünecektir. İşte aydmlar bu duygulan ile, geçnı gibi görünürse veya bu kurtarıcıya karşı sanki mişe ait bilgi ve geleceğe ait endişeleri ile millî istilâ edilmiş topraklardaki yabancı bir millet gibi menfaatlerin temsilcileridirler. tlavranılırsa ve bıı tatundar poHtika metaı olarak devam ettirilirse orada milli irade yok, milli fePolitıkacı aydın hareketleri ile, tâviz verme lâket vardır. Evet Ankarada herkes AtatürkçülükTeya demaçoji yolu ile halkın karşısına çıkarken te yarış halindedir. Fakat yurdun dört bir tarafınmillî menfaatlerle fazla çelişmemelidir. Bu çelişda artık bu taassup dinmeli, bu istismar yok eme tarafsız aydınlann vicdanında millî iradeye dilmeli, bu kara cehaletin kökü kazınmalıdır. O giiveni sarsar. Millî iradeye güven azaldıkça rejim zaman millî irade güvenilir olacaktır, o zaman temelinden sarsılacaktır. Politikacı aydın yalnız millî irade millî menfaatlere paralel olacak ve o nefsini düşünerek ormanı kesen basit vatandaş zaman Türk yurdu, bu aziz vatan mutluluğa kadurumuna düşmemelidir. Bilmelidir ki, millî menvuşacaktır. faatlerin temsilcilcrinin vicdanında yankısını bu M Millî menfaat ve aydmlar •••• •••• ! ! •••• •••• •••• •«•• Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü yılmda ve saym Abidın Özmen'in Milli Eğitim Bakanlığı zamanında muzik sanatinin gereği gıbı teşkılâtlandırılması yolunda ilk adım atılmış ve memleketiraizde ilk olarak Milli Eğitim Bakanlığımn bünyesine bağlı bir Güzel Sanatler Genel Müdürlüğü kurulmuştu. Daha önceki «Sanayii Nefise Encümeni sırf bir danışma organı idi ve bu tip kuruluşların çoğunda olduğu gibi, burada goruşülen konuşulan şej'ler gereği gibi uygulanamıyordu. Çünkü yalnız havale edilen evrak üstünde tartışmakla teoriye teori katmakla ne çıkardı? Artık aksiyona geçmek lâzımdı ve öyle oldu, genel mudürlü, memurlu, mütevazı butçeli bir idare kuruldu. Bu kuruluş az zamanda kanuni bir kisiliğe de kavuşabildi. Samimiyet YAPI ve KREDİ BANKASI 22. çalışma yılına başlarken: TRT Genel Müdür Tardımcısı (Eski M. B. Güzel Sanatlar U. Müdüru) le itiraf edelim ki, bu küçücük tik. Hiçbir kanuni mesnedı, ta?ar kuruluşun ilk yıllarmda, tıyatro, ruf yetkisi olmamakla beraber, opera ve balenin ilk kaynağı olilerde daha yararlı bir kuruluşa ma önemini taşıyan Ankara Devistihale edebilir ümidi ile sevinelet Konservatuvarı kurulmuş, escektik; ama bu kuruldan da ortaki bir geleneğe sahip olan Istanda en ufak bir iz kalmadı. bul Güzel Sanatîer Akademisi ısTam 30 yıldır hasretle beklelah edılmiş, fakat nedense işler. nen kurtulusun i!k umut parıltısı, bu kuruluşlarla olup bitti sanıl1965 te ansızın belirivermis ve mıştı. Bakanlıkça yapılacak isleMillî Eğitim Bakanlığımn idari rin şüphesiz en başında gelen, vatasarruf yetkisinden yararlanılatandaşın eğitimi, öğretimi probrak Türkiye'nin ilk Kültür Müslemi ve bu problemm doğurduğu tesarlığı hele şükür ktırulabilmiş güçlukler idi. Çünkü Bakanlık o tir. zamanlarda bile kendi as;l görevi dışında kalan kültür, Güzel Sanatler ve Uygarlık sorunlarına da el uzatabilme imkânlarından yokimdi bütün derdimiz, bu son sundu. Yapılacak iş. Güzel Sanatumudun bekledigimiz gelisme ler Genel Müdürlüğünü geliştirıp yi süratle yapıp. daha fazla güclendirmekti; fakat Bakanlık vakit kavbetmeden bir Kültür lsbuna da yana=;mach. leri Bakanlıgına çevrilebilmesiüzel Sanatîer Genel Mudürdir. Aksi takdirde bu Müsteşarlılüğünün turulmasına imkân ğın yapacağı işlerin ve alacağı veren bir Danışma Kurulutedbirlerin de hiçbir kanuni danun toplantısından bugüne kadar yanağı olmıyacak, gene bir sürü tam 31 yıl akıp gitmiş, fakat bu yıl boşuna harcanıp gidecek, külGenel Müdürlük, o gün bugün 56 tür. sanat ve uygarlık somnlariymemuru aşmıyan kupkuru bir Ie ilgili bakir konularm, kurul kadro içinde iğne ile kuyu kazarmasını beklediği müesseseler gecasma çalışıp, her şeye rağmen ne kurulamıyacaktır. Kültür Işbirkaç sanat kurumunun doğmaleri Bakanlıgına gidişi ister istesına önayak olmuş, sonra da yıl mez sağhyacak olan normal bir larca yoklukla boğuşmaya devam geçiş süresinin ancak ilk inisiyaetmiş, arada bir başgösteren kıpır tifi olarak gördüğümüz Kültür danıp direnmeler de para etmeMüsteşarlığının bugünkü şekliymiştir. le kalmasından memleket payına hiçbir fayda beklemeye imkân olmadığı kanısındayım; çünkü Ba1960 yılının Eylül ayında Istankana yardımcı ve gerektikçe Babul Güzel Sanatîer Akademisinkan yerine yetki kullanma gücüde, Kültür, Sanat ve Uygarlık çane sahip olması gereken kültür lışmalarının gereği gibi teşkilâtmüsteşannın da, yerine göre gülandırılabilmeleri için yapılan venecegi «Kültür ve Güxel Sanattoplantının raporunu Bakan. Mil îer Tflksek Konseyi». Milli Eğitim li Eğitim Bakanlığımn yetkileriBakanlığımn bugünkü Müdürler ne tedahül ediyor vehmine kapıEncümeni olarak kaldıkça, ihtisas larak hiçe saymıştır. Aynı yıl dallarında hiçbir iş görülemiye içinde yapılmıs olan Maarif Şucek ve dolayısiyle müstesarlığı, rası toplantısında da bu büyük kültür işlerinin en yüksek bir sorunun üzerinde günlerce duru!mercii olarak kabul edebilmemiz muş, neticede bu işlerin bağımde mümkün olamıyacaktır. Busız bir yönetimle yürütülmesi yogün için tek tesellimiz. Kültür lundaki karar da uyutulmuşMüsteşarlığının, yarınki Kültür tur (!). Sonra da 1964 yılına katşleri Bakanlıgına geçişi süratle dar,,saqki hiftbir,^eyryapılnjamıs safiıyacak plân ve projelerin hagibi"davramlm"ış l"964 senesi ağuszırhğına şimdiden baslanması getosunda Güzel Sanatîer Akademirektiğini. Milli Eğitim Bakanı sinde toplanmış olan Sahne ve Cihat Bilgehanın da inanmıs olMüzik Sanatçıları Danışma Kumasıdır. Durum bu merkezde rulu, cumhuriyettenberi bu işin iken, tıpkı geçen ağustos ayından güya ilk mütehassıslar konseyi sonra kurulup da hiçbir işe yaraimiş gibi gösterilmek istenmiş ve madan dağılmış olan Güzel Sanat bu masala ne gariptir ki, Millî Eler Kurulu gibi kanunsuz, me*ğıtim Bakanı da inandınlmıştır. netsiz, yetkisiz bir danışma orga1964 yılının ağustos ayı toplantını kurup da ondan meden ummasının oybirliğiyle verdiği ve devya kalkmak, gene öncekilerin rin Millî Eğitim Bakanı Sayın tbdiiştüğü hataya düsmekten farkrahim Öktem'ın herke=ten önce si7 bir tasarruf olacaktır. alkışladığı, bir Kültür tşleri Bakanlıfının kurulması karannın YARIN muvakkaten karsılanacağı kanısı ile çabucacık kurulan «Güzel Sanatîer Danışma Kurulu» yaşayıp Batıdan örnekler faaliyetine devam edebilmiş olsay dı. gene de bu kadar üzülmiyecek Son umudumuz $ G Uyutuldu BEKLENEN ÇORBA* İŞKEMBE ÇORBASI ?. ÇOK AGİ BİR KAYIP Şirketimizin Banisi, Memleketin medarı iftihan fabrikatör PARÇALI Bos zamanlart değerlendirme Köylerde boş zamanları değerlendirmek için halı ve kilim dokutmak suretiyle köylü gelirinin artmasına çalışan tek Banka: Sevdiğiniz orkestranın en sadık sözcüsü PHILIPS ve pikapıarı muessıf bir trafik kazası neticesinde Hakkın rahmetine kavuşmuştur. Cenazesi 17 eylül 1965 cuma günü cuma na^zını mütaakıp Arap Camiinden kaldınlarak Edirnekapı Şehitliğindek; ebedî istirahatgâhına tevdi edilecektir. NOT: Çelenk gönderilmemesi rica olunur. Harun Çam Koll. Şirketi HARUN ÇAM YAPI ve KREDİ BANKASI Reklâmcılık 3638/11087 ÇOK AGİ BİR KAYIP Emine Müeyyet Çam'm çok kıvmetli eşi, Rıza Çam, İsmail Çam, Nevin Bilen, Metin Qnn ve Nesrin Çam'ın sevgili babalan, Abdullah Çam, Osman Çam, Nusret Çam, Nadire Hasanoğlu ve Emine Şahin'in kardeşleri, Ömür Bilen, İnci Çam v € Şadan Çam'm kayınpederi; Bengi Bilen ve Evrim Çam'm dedeleri, Maide Ulaş ve Tüccardan Halit Geriş'in enişteleri Fabrikatör enîmüşkülpesent kimseleri bile tatmin edecek KadmErkek Tuhafiye ve Giyim Eşyası'nı bulacağınız mağaza TÜZECAN İle ENİS ÖZAYDDJ Nijanlandılar 16.9.1965 MODA Cumhuriyet 11082 müessü bir trafik kazası neticesinde Hakkın rahmetine kavuşmuştur. Cenazesi 17 eylül 1965 cuma günü cuma namazını mütaakıp Edimekapı Şehitliğindeki ebedî istirahatgâhına tevdi edilecektir. EMİNE MÜEYYET NOT: Çelenk gönderilmemesi rica olunur. fiutün Phîlips oayilerinde »• büyük mağazalarda görüp tecrübe edebflirsiniı. Cumhuriyet 11095 HARUN ÇAM ATFEK V • I I KAYALIBAY KRDOĞAN PEKEL Nişanlandılar 15.9.1965 Bulvar Palas Ankara yakında açılujor İstiklâl Caddesi 150 (Eski Japon Mağazasının yerinde) Yeni Ajans 5324/11050 H e r i j : 2084 11092 J ALMANCA Kendi Kendine Esash Öğrenme Metodu RAHMI ÖZTOPRAK İstanbul Teknik Okulu Almanca Okutmanı Pikaplar: Ceryaniı: TL 29S Pilli: TL. 315,Elektrogramofon: TL. 490.Ortaokul Lise Üniversite ve Yüksek Okul öğrencilerı ile kendi kendine< ALMANCA öğrenmek istiyenler ıçin. FİATI: 20 Lira. Tanınmış bütün kitabevlerinde b'Jİunur. Taşradaki kitabevlerine ve perakende istiyenlere ÖDEMEL1 gönderilir. ADRES: Nişantaş, Topağacı Ortaklar Apt No. 5 İSTANBUL Telefon: 47 31 89 55 20 96 Cumhuriyet 11056 ••••«••••«•••••••••»••( Aziz ve kıvmetli varhğımız vakitsiz vefatı dolayısiyle büyük acımızı paylaşan, evimize gelmek lutfunda bulunan, mektup ve telgrafla taziyetlerini bildiren. cenaze töreninde bizzat gelerek bizleri teselli eden aziz akraba ve muhterem dostlarımıza, îstanbul Kız Lisesi saym öğretmenlerine, bizi bu acı gunümüzde yalmz bırakmıyarak ilgi ve hizmetlerini esirgemiyen muhterem dostumuz Saym MAHMUT KADIOĞLU'na sonsuz teşekkür ve şukranlarımızı arzederiz. ATLI, t l H A N ve Y1LMAZ Ailelert TEŞEKKUR NAİRE ATLI'nın 500 Ton Kapasiteli Kamyonlar İki adet yükleyici ile Her mesafeye Her türlü ağır nakliyat için Her an hazır durumda EMEKSİZ OGULLARI KOL ŞTI. Sanayi Çarşısı Ankara Asfaltı Üzeri ESKİŞEHİR Tel: 13322842 Telgraf: EMEKSİZ 1UV"1"" PHILI Yeşilyurl Deniz Kulübü Baskanlığmdan •>•••< Paranızın en değerli karşılığı Kulübümüzün malî kongresi 26 eylül 1965 pazar günü saat 14.00 de kulübün yazlık lokalinde, o gün ekserıyet temin edilemediği takdirde 3 ekim 1965 pazar günü ayni mahdl ve saatte yapılacaktu Üyelerimizin tpşrifleri rica olunur : U0Mİ Cumhuriyet 11061