23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8AHIFE IKI CUMHTTRIYET 4 Ağustos 1965 SA6S01 NUCADELESİ Prof. Dr. Fahir H. ARMAOĞLU Anayasasının hürriyet düzeni içinde, son yıllarda Türkiyede fikir akımları bir hareketlilik gösterttiş ve 19501960 devresinin rijid sartları içinde •uynn altında oluşan çesitli sosyal ve ekonomik düşünce sistemleri, 1961 den itibaren suyun üstünde faaliyete başlamıstır. Demokratik bir düzende fikirlerin çesitliliginden ve özellikle, bn fikirlerin, memleket meselelerini bir ele alış biçimi olarak ortava çıkmasından daha tabii şey olamaz. Bunnnla beraber, bu fikirlerin çenislik alanı bütün demokrasilerde anayasa ile çizilmistir. Bizim yeni •navasamız da, asırı sa£ ve asırı solu kesin olarak yasaklamak suretile. fikirler yelpazesinin saf ve gol sınırlarını çizmiş hulunmaktadır. Işte bu sınırlamadır ki, bugün Türkiyede varlıÇı inkâr edilemiyecek olan asırı saç ve aşırı solun, sınırlar üzerinde bulunan fikirler arkasma geçerek ve oldufundan daha yumusak ve masum bir çörüntü ile faaliyette bulunması sonucunu vermektedir. bir takım yaktşıksız hareketler karsısında en yüksek protesto sesinin C.H.P .'den çıkması bundan olsa gerektir. Lâkin C.H.P. ile T.t.P. arasındaki bu zahirî bağlantı, başta A.P. olraak üzere sağ kanat partilerine yeni bir silâh vermiştir. C.H.P., sadece kendi solnnda bulunan fikirlerle değil. hatta asırı solla aynı safta görülmüş ve buna karşılık olmak üzere A.P. de, partiler dışı bir takım asırı sag kuvvetleri oyunun içine sürmüstür. Böylece, seçim platformunda bir fikir plânı içinde kalması gereken sağsol mücadelesi, sorumsuz unsurların işe karıştırılması ile, asırı nçların catısması çibi tehlikeli bir yola sürüklenme eğilimi göstermistir. Ortak Pazar Çöküyor mu ? Küba hakkında 1958 yılında Batista yönetimi altındaki Küba'mn durumu f5yle 6 milyar olduğu tahmin edilen Küba millî servetinin altıda birini Amerikan sermayesi teşkil ediyordu. îani Kübaya yatırılmış olan Amerikan sermayesi 1.600.000 doları bnluyordu. Memleketin her yerini National City Bank'ın şubelerl, Palmolive, Ford, Remiıiîton, Lucky Strike, CocoCola monopolleri sarmıştı. Kübanın iktisadî hayatını kontrol altına alan Amerikan tekelleri şunlardı: Kübanın demir üretimi Steel Bethlehem kumpanyasının elinde idi. Kore harbinde bu demirden faydalanılmış ve üretim yaklsşık olarak beş misline çıkanlmıstır. Kübanın petrol ihtiyacını Texaco Kumpanyası İle birlikte Standart Oil of \'ew Jersey ve Royal Dutch Shell sağlamakta idi. Elektrik ve telefon islerini Cuban Telephone Company tekeline almıs. Batista ve a\enesine verdisi büyük komisyonlar sayeslnde en yüksek tarifeleri uyeulamak yetkisinı kazanmıstı. Demirvolu. linıan tesisleri, birçok seker üretim merkezl Amerikalılar elindeydi. Şeker kanıiM ile uğrasan 13 Amerikan şirketi Küha'daki malikânelerin yüzde 47 sini kapsamıstı. Talnız Cuban Atlaııtic Şeker kumpanvasının elinde 240.630 hektar arazi vardı. linited Fruit kumpanyasının elinde 111.18!) hektar vardı. Ve eski Amerika Dısişleri Bakanı meshur Foster Dulles bu şirkete ait hisse senetlerinin büyük bir kısmının sahibiydi. Terli kompradorların en büviik toprak ağalarından dokuz kişi en ivi toprakların yüzde 32.5 ini elinde tutuyordu. Bu doknz kisi 620.000 hektar arazive sahip bulunuyordu. Seker kamısı, pirinç ve havvancılıkla uğrasan bu acalar Amerikan sermavesiyle sıkı isbirliğine çirmislerdi. Ekilebilen arazinin iü?de 12 «ini 620.000 Kübalı paylaşıyordu. Ortalama her birine 10 hektardan asajı toprak düsüyordu. Küba halkının vasavısı yürekler acısıydı. Kerpicten damlar altında susuz. aptesanesiz, elektriksiz bir ömürle tünlerini karanlıkta tüketivorlardı. Petrol lâmbası kullananlar parmakla çösterilecek kadar azdı. 1957 de yapılan bir ankete göre köylü nüfusun ancak yüzde 4 ü her gün et, yüzde 1 i hergün balık, yüzde 2 si her sün vumurta. yüzde 3.5 u hergün ekmek yüzü görebiliyordu. Geri kalanları yarı aç ve ac yasıyorlardı. Halkın 2 milvonu okuvup vazma bilmivor. 1213 vaslannda 1.600.000 çocuk okula eidemivordu. Kühanın nüfusu 1957 de yaklaşık olarak 6.5 milyon idi. Küba iktisadî tam mânasiyle Amerikaya bağlı idi. Ve ipler Amerikanın elinde idi. Kübanın 1157 vılında Amerikadan vaptıjı ithalât 617.5 milyon doları hulmustu. Küba dıs ticaret denıresinde daima acık verdiği için bu açıklar dıs kredilerle kapatılmakta ve Kübavı Amerikava büsbütün bağımlı kılmakta idi. Kompradorlarla Amerika arasında halkı sömürmek üstüne yapılan sıkı anlasma ve çıkar birliği eeemenliğini sürdürüyordu. 1952 de kurulan Sosvalist partisi kapatılmıştı. Oysa bn partinin siyasî programı söyleydi: Toprak reformu yapmak, sanayilesmeye yönelmek, kamu hizmetlerini millilestirmek. ırk avrımını ortadan kaldırmak, halkın düsmanı değil halk hizmetinde ordu kurmak, bağımsız bir dıs «iyaset gütmek... • Tukarıdaki bilgileri Ataç Tavınevi'nin «Küba Ikti^adının PlanIa«tırılması. adlı kitabından aldım. t'nlü iktisatçı Charles Bettelheim'in yazdığı bu kitabı Srnf Hulusi Türkçeve çevirmis. ve bazı bilgilerle Kuba Tnprak Refornu Kanununu da katmıstır. Bu kitabı oknvanlar günlük propaganda dısında dünkü ve hujünkii Kühavı tanıvacaklar. hükümlerini ona töre vereceklerdir. Bir kere yabancı sermavevi her biçimde mühürlü mumla dâvet edip. ve vapılan her tenkidi: Aman yabancı sermavevi ürkütmivelim . diye karsılıysnlar Küba'yı saran Amerikan tekellerinden çofunun Türkiye için yabancı savılmadığını göreceklerdir. Sonra biraz çelismis ülkevi kapsamış yabancı sermayenin o tilkeyi kalkınmava götürmediğini ve tersine komünizmi dâvet ettiğini görecekler Türkive için «ıhhatli hükümlere varmak, diinyanın ecrçeklerini öğrenmekle mümkündür. Ancak »crçeklerden çıkaracağımız snnuçlar hizi doiru düsiinmeve sötürelıilir. Kübanın dünü ve bu günü. Türkhenin düııunü, bugününü ve yannını. düsünenlere çok şey öğretecektir. idi: ORTAK P A Z A R D A K T Ç A T I S M A Izzettin DOĞAN tstanbul Üniversitesl Devletler Hukuku Aslstam lar placak ve Avrupanın geleceğini tayin edecektir. Işte De Gaulle tam bu sırada Zirai Politikanın Finansmanım bahane ederek, geri dönemiyeceği bir devreye girmekten kurtulmak istemiştir. ması, a'ikerî ve siyasî güçlerini birleştirmesi, gereğine parmak basarak yardıma kosmustu. Bilhassa A.B.D. teşvık ve yardımlanyla Avrupanın ıktısadi kal kmmasır.ı bir «birlik» olarak gerçekleştirmek için çok gayret sarfetmiş, hatta A.B.D. Senatosu A.B.D. ye karsı olmamak şartiyle. A.B.D. nin Avrupanin iktisadî birleşmesini (entegrasyonunu) candan destekliyeceğini karar altına »lmış ve ilân etmişti. îşte, Ru'yanm korkusu bir taraf:an «Brüksel Paktı, NATO» gibi askeri ittifaklann kurulmasır.ı tahrık ederken, diğer taraf tan Batı Avrupanın siyasi bir birlik teskil etmesi de esaslı bir plân halinde Fransız haricıye vekili Schuman tarafından ortaya atılmıştı. Bunun gerçeklesmesi için Alman Zolverein'ı örneği, ortak bir pazar kurulması düşünülmüş ve 1952 de C.E.C.A. (Avrupa Kömür ve Çelik Birliği), ve en £eç 15 senede siya=i birliğe varmak amaciyle de 1957 de Avrupa Ortak Pazar'ı kurulmuştu. Dörder yıllık üç etap halinde gerçekleşmesi ön görulen Ortak Pazarın ilk iki etabında önemli kararlar ittifakla (yani her üye Devletin veto hakkı vardır). uçüncü devrede ise ekseriyetle aknacakü. Ortak Pazar ilk iki etabını başaııvla tamamlamak üzereydi. Bu süre zarfında Alman ekonomisi fevkalâde büyük bir hızla gelısmiş v P diger üye Devletlerin, özellik'e Fransanın iktisadî lıavatı için tehhkeli bir rakip halınp gelmistir. (1) Ortak Pazar Komisyonu, zirai politikanın. üve devletlerin istirak paylarivle ziraî maddelerin ithalinden alınacak vergilerin, üye devletlerin kontrolu dısında ka lıp. Avrupa Parlâmentosunun kontroluna tâbi bir fonda toplanarak finansmanını teklif etmiştir. (2) Le Monde: 2 Temmuz 1965. imzalanan çok taraflı bir s<izleşme Avrupanın siyasi birliğıni kurmak amacıyla yırminci asrın en büyük iktisadî olayı sayılan «Ortak Pazarı» kurmuştur. Türkiyenın «associeistirakçl» üye olarak katılmak içm çok büyük gayretler sarfettiği bu Pazarın istikbali 30 haziranda vukua gelen bir olayla derin bir karanlığa gömülmüş bulunmaktadır. Olaym göruniisteki sebebi şoyiece özetlenebilır: Ortak Pazar Sözleşme^inin 40, 43 ve 45 nci maddeierine göre Ortak Pazar içir.de ortak bir Zırai politika güdülecek ve bu politika üye Devletlerin (Fransa, Almanya, Belçika, Hollanda, 1talya, Lüksemburg) kendileri aralarında yapacakları bir nizam name yoluyla gerçekleştirilecekti. Bunun için 1962 hazıranında. hükuraleri 30 haziran 1965 e kadar yürürlükte kalacak olan bir nizamname yapılmıştır. Jşte Fran sız hariciye vekıli Couve de Mur ville 30 haziran 1965 de Brükselde toplanan Ortak Pazar Bakanlar Konseyinde diğer 5 Devletin. 1962 de akdedilen nizamnamenin gereklerini yerine getirmediğini ve Ortak Zirai Politikanın finansmanında, Ortak Pa zar Komisyonunun getirdiği tekliflerle yetkilerini aştığını ileri sürerek (1), müzakereleri terket miş ve Fransanın bundan böyle Ortak Pazarın gelişmesiyle ilgili hiç bir müzakereye katılmayacağını söylemıştir. Fransanın müzakerelere i=tirak etmemesi, normal olarak kararlarını ittifakla alan Ortak Pa zar Bakanlar Konseyini felce uğratmış, ve Ortak Pazarın işleme mekanizması durmustur. thtilâf hernekadar görünüşte Zirai Politikanın finansmanı meselesi olarak görünüyorsa da, gerçek »ebep daha derin ve esashdır. Ortak Pazarın içine düştüğü çıkmaz bütün dünyada çeşitli fikirlerin ve tezlerin ortaya atılmasma sebep olmustur. 25 Mart 1957 de Ro Anlayış isteksizliği Durum %M anaatimizce Fransanın Bnıksel müzakerelerini kesmesi ister bir «poz» olsun, ister beşlerin Fransanın nasıl bir Avrupa düşündüğünü anlamak için yaptıkları bir manevra olsun (2), bu müzakerelerin kesilmesinden ortaya çıkan sonuç ve gerçek şudur ki: O Fransa Brüksel müzakerelerini ücüncü etabın çirisinde sırf Ziraî Politikanın Finansmanı hususunda ortaklarıyla derin görüs aynlığına düstüğii için kesmemistir. 0 De Gaulle Avrupasıyla besler Avrupası diye iki avn Avrupa fikri vardır. Bunlardan De Gaulle Avrupası Rusyaya, Besler Avrupası A.B.D. ye daha yakındır. Birinci düsuncenin izahı guç oima=a gerek. Ortak Pazar kuruluşundan bu gune kadar bundan daha çetın engellerle kar^ılaşmış ve fakat altılar karşıhklı müzakerelerle bu engellerı at;at mışlardır. Bu sefer müzakerelerin yetmişbeş dakika gibi kısa bir sürede kesilmiş olması (geri çekme yerine «dâvet» kelimesi kullanılmıştır) anlaşmazlığın sırf Ziraî Politikanın Finansmanı meselesi olmadığım göstermektedir. Avrupa Birliği hakkındaki jhrüş aynlığına gelınce: Olayın daha doğru bir tahliü için bazı olayların hatırlanma'i gerekir. Büindıği gibi. Avrupa. tkincı Dünya Savaşından m?dden ve manen çökmüş olarak çıkmivtır. Rusyanın Doğu Avrupa ulkelerini teker teker yutması Ba'ı Avrupa ülkelerıni ve özellikle A B.D. yi telâşlandırmış, ve Avrupanın Rusya karsısında direnebilmesi için iktisaden kalkın Saçsol mücadeİesini sertleştiren bir diğer faktör de, kanımızea, demokratik düzen konusundaki anlayış isteksizliğimizdir. Demokratik toplumumnzda, anayasanın çizdiği bir hayli geniş sınırlar içinde, çeşitli derecelerde sağ ve çesitli dererelerde sol fikirlerin varlıfı kadar tabii bir şey Bir yandan 1. koalisyon hükümetinin earip olamaz. E£er fikir çesitliliji olmamıs olsavdı, dekompozisvonu. öte yandan II. ve III. koalisyon mnkrasinin cereei kalmazdı. Anavasa teminatı alhükümetlerimn eenellikle ortanın solundan \e tında f.ırklı fikirlerin varlıçı, aynı zamanda. bıınsaemdan tesekkül etmesi, IX. koalisyon hükümeların hirbirlerine karsı sayeı ve hossörürlügiinü tinin kurulusuna kadar, hir .sağsol mücadelesinin de çprektirir. Halbuki bugün bizde yapılan ise, ortaya çıkmasına veva şiddct kazanmasına imkân bambaskadır. Seçim mücadelesi, fikrî seviyedeki vermemisti. Geçen Şubat ayında III. koalisyon hü tartışma ve alternatifler sunma yerine. bir vatankümetinin düsüp, yerine IX. koalisyon hükümeperverlik edebiyatı veya vatan hainliği sloganları tinin eelmesiyle birlikte sagsol mücadelesi de ile başlamıstır. Böyle hir atmosferde, çözüm bekbirdenbire hız ve sertlik kazanmıstır. Bu âni ee leven bir yıirın memleket meselesinin eerçek nitelismenin sebeplerini eörmek güç deçildir. Bir de li*i karanlıça eömülehilir ve gürültüler içinde fa, 1961 seçimlerindenberi ilk defa olarak, iktidar kaybolabilir. Türkiyede seçmen davranısının bive muhalefet bir sag ve sol ayrıntısı içinde yer tim deeistirmeve basladıgına dikkat etmeliyiz. almıstır. IV. koalisyon iktidarının kompozisvonu, Ilrnüz yayeın hale çelmemis de olsa, 5urada buortanın saŞında sıralanan partiler toplulujuna rada kövlülerin politikacıları köylerine sokmava(M.P., C.K.M.P., T.T.P. ve A.P.) dayanmış ve orcaklarını ifade etmderi, ancak demokrasi için tanın solnnda yer alan partiler de (C.H.P. ve tphlikelidir. Kitlelerin demokrasiye olan güveniT.l.P.) iktidar dısında ve iktıdarın karsısmda yer nin kayholması ve bu eüvenin kaybettirilmesi, bir almıstır. İktidar ve rnuhalefetin bu mevkilenmesi fai veya sol diktatorlüge çıkarılmıs bir davetiyesağsol mücadelesinin hızlar.masında rol oynadıeı dir. Memleketimizde asırı solun partlamanter mükadar. IV. koalisyonun memleketi seçime eötüreesseselere olan güveni sarsmaya ve politikacı tieek bir hükümet olması, daha dofrusu seçira psi pini karikatürize ederek soysozlaştırmaya çalıskozu da mücadeleyi sertlestirmistir. Simdi her sey ması. herhalde bir ümide dayansa gerek. Lâkin seçim için olmustur. Bu atmosfer içinde, IV. koademokratik düzen yıkıldıSı zaman, diktatörlüğün lisyon partileri ve özellikle hükümetin en büyük snldan mı, sajdan mı frlccegi hiç kcstirilemez. parrasını teşkil eden A.P., hükümet edebileceçini \\cimar Almanyasmın klâsik misali ile, 1922 den ıspatlamaya çalısırken. muhalefet ve esas itibaönceki ttalyan rirneci unutulmamalı. Bütün bu riyle C.H.P. de. kendisi için en kuvvetli rakip oseheplprden ötüyü, ister sa? kanatta bulunsun, islan A.P.'vi ve onun hükümetini, seç'mlere kadar ter sol kanatta bulunsun. bütün partiler için teyıpratmak için bir kampanva içine eirmistir. rnel çörev. meselelerin çözümü icin, kendilerininC.H.P.'nin, üç hükümpt boyunca aklına bile çeHııdeıı basl;a terrih \e alternatifierin de var oltirmediîi Petrol Kanunu ile, >iııe üc hükümet duâudur. Secim mücadelesine, bu tercih ve alterboyunca üstüne yatmış oldugu Toprak Reformu natiflerin ciddî ve seviyeli bir tartışması ile girKanuııunu birdenbire çünün konusu haline eemelrridir. tirmesi, ancak böile bir kampanva ile izah edilebilir. Her iki konunnn da, bu milletin hayatî menSafsol mücadelesinin son zamanlarda hızlanfaatleri ile ileili olduçuna şüphe yoktur. Konulamasında etkili olan bir başka fak4ör de, ortanın rın bu özelliçi A.P.'vi güç durumda bırakmıs ve solunda ver alan C.H.P. ile, ortanın safında sıraitilmis oldugu bu çıkmazdan kurtulmada. Meclislanan. hasta A.P. olmak üzere, bütün diger parlerin tatile girmesi imdadına yeti=mistir. tilerin, zaman zaman asırı sol ve asırı sağ ile flört etmeleri olmustur. C.H.P. koalisyonları zamanınöie yandan. petrol ve toprak reformu. saîsol da bu partinin aMrı sol tehlikesine karsı daha somücadeİesini kisilestiren ve bu kisilisi voîıııılasğukkanlı ve endiseMZ davrandıjı bir gerçektir. tıran konular da olmustur. Petrol meselesi, A.P.' nin dıs politikada kuvvetli hir eçilim eosterdiji Birlesik Amerikavı hpdef tutarkeıı. toprak reformu da A.P.'nin içerde davanaçını teşkil eden kuBuna karşılık, IV. koalisyonla birlikte AP nin de rulu toprak düzenine yönelmekteydi. a<~,rı saüda bir seçim kuvveti aramaya basladıgı göriilmüştür. Esasına bakılırsa, bueün mpmleketimizde hem asırı solun, hem asırı sasın açık bîr tcshisi mümkün değildir. Anayasa düzenimiz bunC.H.P.'nin A.P.'vi yıpratma politikasında, alara hayat hakkı tanımadıcı için, bunlar daima finlıja kadar sıralanan bütün sol unsurlar da bu perdelenmiş olarak karsımıza çıkmaktadır. Ama partinin kampanyasına katılmıstır. A.P.'nin basasovlenen bazı sözlerde \e ileri sürülen bazı fikirrılı bir iktidar faaliyeti ile seçimlere eirmesi ve lerde. asırı sol ve asırı sağın kisiliğini eörmemebir A.P. zaferi, ve dolayısiyle sağın ve hatta asırı >e imkân voktur. Aşırı fikirlerin yasaklandıgı gagın zaferi ihtimali, solun sağa karşı hücum ve hiitiin demokratik toplumlarda bu fikirlerin. hürmücadeİesini siddetlendirmistir. rivet düzeninden vararlanan taktiklerle faaliyetBu devrede eöze çarpan bir baska nokta da, te bulunması tabiidir. Önemli olan. hükümet eden C.H.P. ve T.t.P. münasebetleridir. Esasında bupartücrin. anavasaya s a ^ ı esasmdan hareketle, gün ikisi arasında bir rekabet mevcuttur. Kabul sorumluhık ve rö're\lerini yerine setirmeleridir. etmeli ki. T.l.P. kendisine kaydırmak istedigi seçAnavasamız asırı solu da. a«ırı saîı da yasaklameni herhalde sağ kanattan alamayacaktır. Bu olsa olsa. sol kanatta bulunan ve C.H.P. ile su ve mıstır. tster C.H.P.. ister A.P., veva i'ter herhangi bir koalisyon hükümeti iktidarı ele alsın her ya bu şekilde' bağlantılı bir kısım seçmen olacakhükümct anayasanın bu temel ilkesini korumaya tır. Buna karşılık C.H.P. de, yeni bir kuruluş olan ve bu ilkeye fiili^atta sercek bir deeer kazandırT.t.P.'e kayması muhtemel bulunan aydın ve isçi ma>a mecburdur. Ana^asanın ^ üUrnri'iîi hu ıösol kanat sempatizanlarını kendi içinde toplama revde ihmâl göstercıı bir hükümet, önce anajave seçimler için bu suretle yeni bir eüç kazanma savı çiğnemiş olacaktır. çabası içindedir. T.t.P.'e karşı asırı saedan gelen Garip kompozisyon TARIN: ALMANYA VE TÜRKtYENtN DURCMD Aştrı fikirler Sebep ne ? p» azılarına gore «çıkmaz» bir AmeTİkan oyunudur. Ortak Pazar içinde Ortak bir Zirai Politikanın uygulanmasından en çok zarar gorecek olan Amerika olacaktır. Buna engel olraak için, A.B.D. Ortak Pazarın diğer beş ortağını Fransa aleyhine kıskırtmış, ve De Gaulle'e boyun eğmemelerini tavsiye etmiştır. Fransanın Ortak Pazardan çeküme tehdidinde bulunacağır.ı hesaplayan A.B.D. Baçkanhk seçimi öncesınde besler gıbı düşunen Fransız çiftçisinın hiç olmazsa De Gaulle'e küsmesıni temin edecektir. BJ tez pek makul görünmemektedir. Çünkü De Gaulle'ün Amerikahlara karşı tutunıu Fran sada halka mal olmustur. Amerika De Gaulle'den sonraki bir hükumetin kendisine karşı tutumunu değiştirmesini bekliyemiyeceği için bbyle bir kışkırtmada herhangi bir menfaati yoktur. = == == Ş S^ I UMIKROFONDÂ 25 YIL = 195 Afife ve Bâki Süha Ediboğlu'lar için zengin bir fübile = E programı tertiplenmiştır. Gazeteci ve radyocu arkadaşların= dan kurulu tertip komitesi, 6 Ağustos 1965, cuma aksamı = Açıkhava sunar. Tiyatrosunda yapılacak Kecenın sanatçılarını ~~~ Yıpratma politikası | ZEKİ MÜREN I Ö ZE L H Orhan BORAN Mediha DEMİRKlRAN = Celâl ŞAHİN Selma ERSÖZ OFLUOGLU Ahmet SEZGİM (Şehir Tıyatrosundanl G A L A T A SA R AY = Nezahat BAYRAM j Orhan ŞENER Tülun KORMAN Şahin GÜLTEKİN 1 g Y AZ SEMtJSERLERİ İHRACATTA MADDE POLİTİKASI I | = S = Hafif Batı Müziği Sanatcıları İlham GENÇER Şevket UĞURLUEL "ökçen KAYNATAN Metin ERSOY ve Darvaş § = S = Tıcaret Bakanlığl Mufettişi pöre kontrola tâbi tutulmasiyle mümkündür. Bu » hracatın arttırılması ve ihraç ürünlerine dünıla kontrolu yapacak elemanların yetiştirilmesi yaya pazarlarında rekabet gücü kazandırılması, nında, modern araç ve imkânların sağlanmasma ihracı mümkün her maddenin politikasmın da lüzum göstermektedir. dikkatle tesbitiyle mümkün olmaktadır. İlk nazar4 Vretim ve ihracatta teşkilâtlanma: Madde da basit gibi görülen bu işlem aslında, uzun ve politikasmın en tesirü vasıtalarmdan biri olan teşsabırlı çalışmajı. bilgiyi, ihtisası ve tcskilâtı gekilâtlanma, üreticinin istihsal ettiği ürünün iç ve rektirmektedir. Nazarî alanda tesbit olunan madde dış ticaretinde söz sahibi olmasını, tacir, üretici politikası ne kadar mükemmel olursa olsun. tat ve ihracatçının menfaatlerinin yurt yararına telif bikinin temini, bu politîkayı yürütecek vasıtaların edilmesini, dış alıcılar karşısına organize şekilde önceden sağlanmasiyle kabil olmaktadır. Ekonoçıkılmasını sağlamaktadır. Aynca spekülâtif haremik gelişmeleri muay>en bir seviyeye ulaşamıyan ketlerin önlenmesi, fırsatçı firmalara imkân veveya teknoloji ve eğitimde gereği kadar inkişaf rilmemesi, mesleki ahlâkın yerleşmesi ve gelişmeedemiyen memleketlerde, madde politikasmın vasi. ihracata ucuz kredi ve finansman imkânlarının Ritalarının temini ve dolayısiyie politikanın yürübulunması, teşkilâtlanmayla daha kolay temin etülmesi müşkül olmakta, istikrar ve devamlılık dilmektedir. Memleketimizin başlıca ihraç madsağlanamamaktadır. Bu bakımdan ihracatın tandelerinde, böyle bir teşkilâtlanmaya gidilmesinin, ziminde ve tatbiki mümkün bir politikanın tesbiihracatımızın yeniden organizasyonu bakımından tinde, ev\elâ memlekette mevcut ihracat endüstribaşarılı bir adım alacağı şüphesizdir. sinin imkânlarını çözönünde bulundurmak radikal 5 Yurt ürününün tanıtılması: ihracatta sübir düşünüş olacaktır. rüm imkânlarının sağlanması, yurt ürününün dünSözüııü ettiğimiz ^ihracatta madde politikasıya pazarlarında tanıtılmasına geniş ölçüde bağlı nin vasıtaları» nin neler olduğuna kısaca temas bulunmaktadır. Denilebilir ki, bu konuda daha edelim. fazla çaba harcıyan ve becerikli davranan milletler, diğer memleketlerin daha zengin kaynaklanna rağmen, dış pazarları tutabilmektedir. Bugünkü be>nelmilel ticarette, satıcı doğrudan doğruya aü1 Kaliteli ürün yetiştirilmesi ve islâhı: İhcının ayağına gitmekte ve mahnı beğendinneye çaraç maddelerinin dış pazarlarda rağbct görmesi, lışmaktadır. Memleket içindeki mesleki kiıruluşdış alıcüar tarafından beğenilmesine bağlıdır. Bu lar, iç \3 IIJŞ piyasalar hakkında iîıracdtçm aydınbakımdan ihracı mümkün sınaî ve tarımsal ürünlatmak'.a: muhtelif dilde yapıtsıjı yajınîarU dış lerin en iyi vasıfta yetiştirilmesi veya imali zarurî ahcılnra ih«ç ürürJeri hakkında bil?i verixmekte; bulunmaktadır. iyi r.iyet heyetleri yeni paurlar, yeni nrJrtcriler 2 Iç tüketimi asan bir istihsal ve makul fi aray:;j bulnakta: meclckî teşekküller aciını, dış yatlar: Yurt içinde üreticive ve tacire daha çou terr.sllcilikler malların teşhirini ve reklimıaı yapkazanç temin eden. iç fivatları >üksek ürünlerin maktadırlar. dışanya satılması Ijahis konusu olmıyacağmdan, bu gibi madelplerı'o iiretimin. ir tüketimi aşimmiktarlarda yapılması lü/umliı bnlunnıaktadır. MeYııkarıda kısaca beş madde halinde izah etselâ. gerek ıç talpbin f,i7!alıcı ve gerekse fiyat setiğimiz hususlar, yurt yararuıa en uygun madde viyesinin yüksrkliii. m<>mİpUelimizde istihsal edipolitikasmın yürütülmesiiide, başlıca destekleyici len narencive üriinünün ancak *ı 5 inin ihr<ıcına vasıtalardır. Bu'üardîn herîıangi birisinin yeterli imkân vermektedir. 3 Standardizasyon ve kontrol: Bilhassa İ dcrecedc mevcut ohnaması, ihracat politikasmın menfi şeküds cthilenraesine ve neticenın alınmakinci Dünya Harbinden sonra standardizasyon ve sına tcsir edectktir. B'lhassa son yıllarda memkontrol işlerinin birinci plântla önem kazandığı lekotimiz dış t.'raro'ri halkında husnsiyle ihracatıbir gerçektir. Ancak standardizasyon yapılırken, mız ve onun vssıtol.^n kcnusundiı, geret basında memleketin teknik imkSniarının gözönünde buıcörülen makalelcrin bullvığu ve gerekse konferanslundurulması bu imkânları aşan stanriardların, larm, açık otunı»nlann vc seminerlerin düzenlenbilâkis ihracata enge! olacafının düsüniilmcsi nemcsi, ihracat prr.bleminin kamu oyunda gerektiği rekir. Nitekim memleketimizde Türk Stanriar^iar önemde e!c aundığmı ve çörünj yoUanmn arandıEnstitüsünün vaptığı standardlar, Bakanlar Kuruğını göstermektedir. FUcir alamrd'.id bu jelişmelu kararivle mecburî hale Kclebilmckte, aksi taklerin, ihracatımızın ynrt eJiouomisinde la.nî: olduğu dirde ihtiyari olarak uygulanmaktadır. Stardardiyeri almasında, b«f&rılı hlımetler ifs edecegine lasyondan umıılan favdanın temini hiç şüphesiz, kani bulunmsktayii ihraç sırasında maddelerin eldeki standardlara Yılmaz ULUSOY Diğer bazılanr.a göre ise, Fransa Brüksel müzakerelerini kundaklamıştır. Ortak Pazar Sözleşmesine göre 1966 dan sonra (yani üçüncü etabın başmdan itıbaren) Ortak Pazarda kararlar ittifakl» değil, ekseriyetle ahnacaktır. Ortak Pazarın organları Devletler üstü (süpra ^ national) nitelik kazanacak ve = Fransa istemediği halde bu or ÎE= gan:arın ekseriyetle alacağı kararlara boyun eğmek zorunda kalacak ve Federal Avrupa Devleti'ne doğru gidilecektir. Bu ise De Gaulle'ün işine gelmemektedir. Çünkü Beşlerin Rom» Sözleşmesiyle kurmak istedikleri Avrupayla De Gaulle'ün kurmak istediği Avrupa arasında çok farklar vardır. Bu son tezi savunanlar» göre, Ortak Pazar bu günkü »eviyesine aksamadan ulaştıys», bunun sebebi, ahnan v e yürütülen kararlar.n teknik nitelikte olmalarıydı. Oysa bundan sonraki kararlar, «iyasl nitelikteki karar İ Gecenin Takdimcileri: I | DOGAN SOYLU ve FECRİ EBCİOGLU | Gecenin biletleri : Açıkhava Tiyatrosunda, Tepebaşı Tiyatrosunda. * ' Atlas Sinemasında ve Necml Rıza Mağazasmda satılmaktadır. 1 Galatasaray Yüksek İktisat ve Ticaret Okulu 1965 yılı yaz seminerlerine 9 Ağustos Pazartesi gününden itibaren başlanacaktır. 2 Seminerler İktisat. İşletme, IMuhasebe ve Matematik konularında yapılacaktır. 3 Seminerlere lise mezunu olmak kaydıyla okul öğrencileri dışmdan kimseler de katılabilirİer. 4 Seminerler okul öçrencilerine ücretsizdir, hariçten katılacaklar için konu başına 50 lira kayıt ücreti ahnır. 5 Fazla bilgi için okula miiracaat edilebilir. = ^ = ADRES: İstiklâl Cad. No. 311 Tel: 49 52 95 Galatasaray İstanbul İlâncıhk: 7912 9099 "SAYIN DOKTOR v e ECZACILARA Denizcilik Bankası T.A.O. dan Ajağıda yazılı malzeme 1 Dondurma yapma ve muhafaza 2 Otomatik buz yapma makinesi 3 Bulaşık yıkama makinesi * Piliç çevirme makinesd 5 Et ve Balık ızgarası 6 Yağda kızartma makinesi 7 Ekspres kahva makinesi Son teklil verrn* tarihi 20/81965 reme Müdürlüğü veznesinden temin alınacak makinesi : 1 Adet ; ı Adet ı Adet : • ı ,/^det $ ı A.det : l Adet • ı Adet dlr. Şartnamesi Maiedilebilir. (Basın 13931/9106) ENTEROGEL VİTAMİNE ( Pottdr» SOspansyon ) B. Kompleks vltamlnlerinl Btr havi antldiarelk *m Hıdroksıt KoiloicUl 0J20 gr " • Vitamü. B. ~ «S Z. ÎT S AItjmlmı 20 6lfek Ihtira eden 200 ec. lik jiîelerde plyaıaya arzedîlmi$tir. DOĞFARMA LABORATL'üiR) Bomonti Sanay! mınükası Uâncııık: 7635/J100 Politikanın vasıtaları r1 BERRİN 11* AJUJCA ANKARA ORMAN $ } f ( ^ ^ı ^ı TURAN ORAL Evltndller l.g S3 Boıüyük Teke! Büyükdere Kibrit Fabrikası Müdürlüğünden: Bir sene müddetle % 25 azalırçoğalır 7250 M3. tomruk ve 100 M3. kerestenin Çayırbaşı mevkiindeki iskelede deniz vasıtalarmdan tahliye ve fabrikamız kamyonlanna tehmili ve (fabrikaya kadar ta?ınması hariç) fabrika sahasmda kamyondan tmhliye ve istif işi pazarlıkla talibine Uıale edilecektir. * t BASMÜDÜRLÜĞÜNDEN; 1 Kırşehir Orman Fidanlık Şefliği sahasında yapılacak 33.776,28 + 22 622.06 + 44.637^5 + 76 9116,72 = 177.942,31 lırahk fidanlık idare, lojman, ambar ve garaj ınşaatınm kapalı zarf usulüyle eksıltme ıhalesı 10/8/1965 salı günü saat 15.00 te Ankara Orman Basmüdürlüğü odasmda yapılacaktır. 2 İştirakçüeıin ıhaleden 3 gün evvel bu ıs mıktarında bir i? yaptıklarına dair resmî daırelerden almış olduklan belge ile (C) grupu mütsahhitlik karnesini ve yönetmelikte belirtilen vesikaları diiekçeye rapten müracaatla iştirak belgesi almaları. 3 Eksiltmeye girebilmek için 1965 yılı Ticaret Odası vesikası il e 10147,11 liralık teminat vermeleri. 4 Istekliler keşif özetinı ve ilgıli evraklan Kırşehır Teknik Ziraat Müdürlüğü ile Ankara Orman Başmüdürlügündeki dosyasında görebıMrler. 5 Usulüne uygun olarak hazırlanacak teklif mektuplannın 10/8/1965 Salı günü saat 14.00 e kadar Komisyon Başkanhğımıza verilmesi ve postadaki gecikmelerın kabul olunmıyacağı ilân olunur. (Basın: 13332 A 8573/9090) Cumhurlyet »0»5 Sonuç Dul Bayan Takuhl Abacı, Bay ve Bayan Jan Kürkçiyan. ievgüi efi ve bab«Iarı BAT (Emekll İ.E.T.T. Elektrik Mühendisi) Tefat ettiğini teessürle bildirirler. Cenaze merasiml Bugünkü çarsamba 4 Ağustos 1965 «aat 15.30 da Beyoglu Balıkpazarı Üç Horan Ermeni kilisesinde lcr« olunacaktır. tşbu ilân dSvetiye yerln» yalmdlr. Cenaz» Işleri Servl*l BECtDYAN Telefon: 44 II 39 Sl M M MM | U t Acı Bir ölüm VAHAN ABACI'nın 1 Pazarlık 9 ağustos 1965 pazartesi günü saat 15.00 de Fabrikamız Satm Alma Komisyonunda yapılacaktır. 2 İsin geçicd teminatı 2756.25 liradır. Şartnamesi her gün mesal naatleri dahilmde fabrika muhasebesinde görüIebilir. 3 Komisyon ihaleyi yapıp yaprnamakta serbest olduğu gibi, ihale Genel Müdürlüğün tasdikinden sonra kesinleşecektir. Taliplerin belli gün ve saatte Fabrika veznesine evvelden yatıracaklan geçici teminat makbuzlarüe Komisyona mflracaatlan İlân olunur. (Basın 13242/9107) *
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle