18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHİFK tKİ CUMHU11IYET 12 Ağustos 1965 KADIN v e POIİTİKA Müfide Zehra ERKiN er yıl baharın getirdigi degişikliklere ileinç bir koşnntu eklenirdi: Okul çantalarını ellerinde taşıysn erkek çocukları, onlan tasımaktaa tedirtnis gibl, nrtlanna geçirirler, kucakladıklan karton kntnları titrek ellerle havalandırarak, lokak arasından sıvışıverirlerdi. ... Kutulann içinde iş bilimi derslerindekl çahımalan olacak.. imtihan için kosunuyorlar.. heyecanlılsr bn yüzden derdim. On, onbes erkek çocnğnn yarışmasın», hir kaç da kız çocnk karışırdı her değin. Görüntüleri utaklaşır, sesleri kavgacılıkla dolardı, pencerelere. Blrgün, oniarı izlemek isteği dürtükledl, benl. Panenrlan açtım! Karton kntnlar karsı bahçedeki dnt ağacının •ltında, erkek çocuklar birbirleriyle dınltıda, kız çocuklarsa, onlardan farksız görünüşleriyle, ağacın gövdesindeydiler; «Abmet, Mehmet.. haydi kaldırın bizi.. böcekler nerdeyse açlıktan ölecek» diye ifgüıarlıkls bağrıştaydılar. Ahraet, Mebmedi itip, onlann aiaca tırmanmasına yardım etti, difer kavgacı çocuklar da, o an kavgalarını kesmek zorunln£unda kalmışlar gibl, ağacın dibine gellp, kızgınlıkla, omuıayak, yüksrldiler. Mehmet. bn gibl davranışlan kızlars yaraştırmaraışcasına dadaklarını kemirirken, omuznndaki kııı yükselten Ahmedin cakalı bakışlannı, bir avüç toprak fıriatarak, saşılattı. Kızlara da: «Saçı nznn, aklı kısa, ne işiniz var be aptallar bi•im araraııda» diye, savnrdn küfürü. Kızlar istif bozmadan, kahkahalar atarken, diğer çocuklar, atıldı Ahmedin üstüne.. Ertesi gün ayni davrauışlar amma, Mehmet, kııları bir baska voldan kızdırma£a basladı: «Bak heie ne beceriksİ7 şn kızlar, iki tanecik yaprak bile koparamadılar.» Kızlar yine kahkahalar attılar, aynı kavgalar tflriip. gitti.. Ahmet yılmadı, iiçüncü gün: Yakınlıklarını kazanmak istediği halde, arkadaşlarıyla paylaşamadıgı için kızları can evlerinden vurmasını başardı: «Bak bele şn çırpı baeaklara, çarpıklara bak:. Tapraklar koptn, dallar ejHldi, omnz verenler sergide, kızlar yaygarayla koşuntnda, ezildi böcek kntnları.. Bir süre kavgadan sonra uysallıkla dizide erkek çocuklan!.. Ertcsi, daha ertesi günler, sade erkek eocukları yardı, dut asacının altında; Ahmet. Mehmedi yine hırpalıyordn, ağaca kendinden önce tırmandığı için amma, yaprakları topladıktan sonra birlik neşeyle konusuyor ve türkü söylüyorlardı. ## HI oldugu için. tki yüzlüce veya akıl destegiyle oyalayıcı davrasışların uvarı, «Entrika» kelimesidir. Tarih boyıınca, «Millet kavramına erişmeden 6nee de lonra da insanlar politika »lanında didinmişlerdir. Her kitle, üstün bir kişinin ya da kisilerin yönetti|i politikavla. dünya üstündeki varlıjını, üstünletmefe çalısmutır. Şn var ki, konuyu incelersek, «Kadın>, hiç bir raman, bir devlet kurucasn olmamış, sadece kurulu devletlerin yönetimlnde rol oynamıstır: Kıgacası politikada degil, entrikada başarı sağlamıştır. Tarih savfalarındakl belirli kadınlar: M. ö . sinin Kleopatrası, M. S. Katerina, Elizabet, Viktorya, Elizabetleri, Eva Peron, Korkanç Tenge glbi seçkin kişileri, duygularına değinen davranışIarıyla, milletlerinin kaderini iyi veya kötüc» et* kilemişlerdir. Milletleri uğrnna yaptıkları yararlı davranışlara p*litika denilmez: Politikayı etkileyen, entrika denmesi daha doğrudnr. «ENTRÎKA» kelimesini yerecek kariar küçümseven. üzüntüye düşen kadın olursa, tiim üstünlüeü duyicula olnşuvla beliren, erkegi duysru niteliğiyle dinlendirip, çüçleştiren kadın, eğer kendine, «Politikacı» «Siyasetle ngrasan kişi» kplimesini yaraştırırsa, şöylece ayarlanmak zorunlufundadır: 1 Politikaya girecek kadar akıUı oldugn kanısındaysa, «Entrika» kelimesini küçümsememe|i bilmelidir. I Tirminci asrın erkek ve kadını ayrıntısıı çalışma zorunda... özgürlük yaygın, eğitim esit.. erkek kadın ayni çizgide f3<rini savunursa: korasının ve çocnjnnun başarısında hak diretmefi, duyjnlarını kısıtlamayı göze almalıdır. Bn denenmiş sonnçtnr. %Z $Z ^ î Mücadelesi## Fahir ArmaS aym hocam Prof.Sol Mücadeleoğlu'nua «Sağ Sağ • Sol Potasa Potasa, üzümün kurutulması işlemınde kullanılan bir sıvıdır. hhal malıdır. Son zamanlarda adı sık sık gazete sayfalarında görünür olrnustur. Çünkü potasanın varili 121) liradan 170 liraya ve daha da yukarılara fırlamış, elaltından, karaborsadan saglanır bir madde olmustur. Kuru üzüm dış ticaretimizin bir ihraç malı oldugu düsünülürse potasanın da önemi kendiliğinden ortaya çıkar. Gerçi potasa dogrudan doğruya halkı ilgilendirmedifi için adını bile duymamış vatandaşlarımız çoktnr. Ekmek, meyva, peynir, süt, basma, kundura. zeytin gibi günlük hayatımızda adı geçen maddelerin macerasını balk yakından izler, fiyat artjslarını bilir. Ama potasa bunlardan değildir. Buna rağmen, dolaylıv olarak hepimizin yasayışını ilgilendirir potasa... Bu seneki macerası ise vatandaslarımızın nasıl kazıklandığını göstermek bakımından elle tutulur bir örnektir. Dünkü gazetelerde Ticarst Bakanı Zeren'in bir demeci vardı. Diyordu ki Bakan : « Yıllık ihtiyacımız 600 ton civarındadır. Buna mukabil 1012 ton ithalât yapılmış ve bunun 250 tonu tevzi edilmiştir. Yeniden ithalât irın Zirai Donatım Kurumu yabancı firmalardan acele teklif istemiştir. Ayrıca potas ithal etmek istiyen firmalara gerekli döviz tahsisleri yapılmıştır. Bu suretle potas fiatlarımn günbegün düşeceğini ve gelecek yıla da stok devredeceğimizi ümit etmekteyim.» Bu demeci okuynnca sokaktaki vatandasın ilk aklına gelecek şey şudur : Allab Allah! İhtiyacımız 600 ton, ve 1012 ton ithalât yapılıyor. Gene de fiyatlar fırlıyor. Demek ki bu i«de bir dalavere var.. Evet .. Bal eibi bir dalavere var. Bu yıl potasa ithali İzmirde tek bir firmaca yapılmıştır. Hem de bn firma 690 ton potasayı tek basına ithal etmistir. Ama bilindiiinr eöre, hemen ikinci ele devretnıis, o el de malı başka ellere havale etmif ve bütün b;ı eller potasanın karaborsaya süriilmesini sajlanııslardır. 600 ton potasayı tek basına ithal eden firma milvon kazanırken, ikinci, üçüncü eller de bu vursuna katılmıslardır. Politika Entrika OLtTİKA, nüvesi gerekçe olan ve «Siyaset» anlanıında knllanılan bir kelimedir. İki yüzlü davranışları niteleyecek bir anlamda kullanılaması gerekir: Scizlükte, «Politikacı», sade llyagetle nğrasan kişiyi nitelendiren bir kelime P Şimdi biz dönelim yine baştaki hikâyemizin devamına. Her yıl gibi baharın eetirdiji degi*ikliklere, llginç koşnntnlar eklendi; Ipek böcekleriyle doln kntndan baş veren kozacıkları ipekleştirertk, gokağa fırladı kız çocuklan; YoksnIIar ynrdnna. köy damına yöneldiler» Elleri, kucakları yumuşacık.. Ağaca ttrraantna isteklerinin olnmsnzlnğnım anlamıslar. Çocuklan saihklı, kocalan güçlü, soydaşları verdikleri y umusak, ipek kesintilerle mntln, köye kente renk verdiler. tşte bn da moral ve dilenen sonuç... *** Emerson sorar: Kir Milleti üstün yapan nedir? 1 Geniş ve veTİmli toprağı mıî 2 Erişilmez askerî gücü mü? 3 Dolu, değeri yerinde hazinesi mi? «Evet» der: Runların tiimii bir millet dstünlüğüdür. Fakat, ayni inanç altuida birlesen, ııcak duygnlarla beslenen başka hir güç «AtLE» Millet yapıtını üstünletmekte hnyiik etki yapar ve «Dnveu. sıcak dnygu, çoğu kadına has doğal vergilerdendir. :::: :::: !!!! YENİ ŞİİR KİTAPLARI Türker ACAROĞLU debl eserler, öteden beri yayınlarımız ara«ında, sosyal eserlerden sonra, ikinci yeri tutarken, 1962'den bu yana, durum biraz değişmiştir: Şimdi tıp, mühendislik, tanm gibi uygulamah bilünler ikinci plâna geçti, edebiyat ise üçüncülüğe düştü! Yurt kalkınması ve ilerlemesi bakımmdan, şüpheriz, sevindirici bir sonuç bu. Ama, ranat ve kültür işlerimizin bugünkü durumu açı»ından üzüiecek bir olay. Millî Eğitim Bakanlığımızda yeni kurulan Kültür Müsteşarhğının yurdun çözüm yollan bekliyen kütüphanecilık, müzecihk, arşivcilik, kısaca genel o'.arak dokümantasyon meselelerine çare ararken. bu fikir ve sanat islerini de «rtık bir yoluna ko\Tnasını diler ve bekleriz. Bizde edebl eserlerin çoğunluğunu, galiba, çiir kitaplan alıyor. Hemen her edebiyatçı işe şiir yazmak, şiir kitabı yayın'amakla başhyor. Gerçi bu heves daha sonra başka çeşit es»r vermeğe dogru kayıyorsa da yeni yetiçen kuşaklar yeni yçni şiirler yazıp yeni yeni ?iir kiUpları çıkarmaltla Reieneği sürdürmektedirler. Bundan şikâyete pek hakkımız olmasa gerek. Yalnız son biriki ay içinde basılıp derlenen fiir kitaplarmin sayısı 4O'ı aşkındır. Bunlardan çoğn sahsen bıze de gönderümektedir. Onun için, şündi biz burada en çok dikkati üzerine çekcn ozanlan (soyadı sırasıyla) ve eserlerini kısaca tanıtmağa çahşacağız. E Daha çok çocuk şiirleri ve antolojisiyle tanınmış olan Kenan AKANSf, yeni şiirlerini «Zeytin gözliim» de toplamıs CYankı yayınları İst., 48 S., 2 lira). Ece AYHAN'ın «Bakıssıı; bir kedi kara» adlı ikinci kiUbını da sevgiyle karşıladık (De Yayınevi İst. 24 S., 2 lira). Ayasofya Kütüphanesi Müdürü, değerli ozan Sabahattin BATUR'un 19€0'ta düzenlediği Yeııi şiirimiz» adh antoloji, ikinci defa basıldı (Varlık Yayınevi îst. 255 S., portreji, 4 HraV Cumhurivet döneminde yetişen, 1939'dan önce doğnıuş ozanian içine almaktadır. Cengiz BEKTAŞ'ın şiirleri. Kişi» adıyia çıktı (Dost yaymlari Ankara, 77 S., resimli 7 lirai. Tuncay BEKKÖZ'ün şiirlerinin ilk serisi, «Gönlümün gezisinde yayınladı. (Aydın Güler Kitsbevi İst. 62 S.. 250 krş.1 1953'ten bu yana yazılan, ölçüiü, kafiyeii şiirler. İzmir Eğitim Enstitüsü F]debiyat Öğretmeni, iyi ozan İbrahim Zeki BlTîDllRLD'nun hazırladığı «Şiirimizde öğretmen» adlı antoloji, her nedense, ozanlar için bize hiçbir bilgi vermiyor (İzmir Eğitim Enstitüsü «Uyanış» dergisi yayım İzmir, 64 S.. 2 lira). Gülten Akın CANKOÇAK'm «Sığda» adlı kitabında. iki bölümde 21 şiir var (Ankara Üniversitesi basımevi, 32 S.. 250 krş.) Sevilen ozanlardan biri olan CEMAL SÜREYA'nın ikinci şiir kitabı «Göçebe» yi siz de sevip beğenebilirsiniz. (De Yayınevi İst., 46 S., 3 lira!. Bugün Adana'da yargıçlık yapan e=ki ozan Celil ÇUMRALI'nın •Şiirin geleceği» adlı kitabı, şiir sorunlarını incelemektedir (Elek Kitabevi Mersin, 104 s., 5 ]ira). İçinde 30 yazı var. Turgut DE>"İZERİ, «Kendine göre« mizah şiirlerini «Eşşek ansı« adlı bir kitapta derledi (Turİş, Aksaray İst., % S., 6 lira). Metin ELOGLU'nun beşinci şiir kitabı «Türkiye'nin adresi» adıyla yayınlandı (Yedıtepe Yaymlan İst. 48 S.. resimli, 3 lira). Sabri ERDEM'in orijinal şiirleri Adım adım yurdumu dolandım adıyla basıidı. Alfabe sırasıyla illere seslenmiş, 321 ozanın gönül yolculuğu ile Eonda semt semt İstanbul'u vermiş (Ay yayınevi • İst., 127 S., 750 krş). Necdet EYXİYAGtVin 1965 Ajat Türk tek vimi için hazırladığı şiir antolojisi, «Çağdaş Türk şiiri, Hayyatn ve Mevlâna'dan seçmeler» adıyla ayrıca kitap halinde basıldı (Ajans Türk Matbaası Ankara, 730 S., 10 lira(. Jozef Habib GEREZ'in «Dar açıları yedinci şiir kitabıdır. (Ekin Basımevi îst.. 64 S., 5 lira). Ankara Atatıirk Ortaoku'.u Müdürü H. Fethi GÖZLER'in okullar için hazırladığı •Vatan ve kahr.ımanhk şiirleri antolojisi» ikinci defa basıldı. Bu da bize ozanlan tanıtmıyor (İnkılâp ve Aka Kitabevleri İst. 168 S., 5 lira\ HASAN HÜSEYİN takma adıyla tanınan Hüseyin Korkmazgil'in •Temmuz bildirisl» ilk eseri gibi, toplumcu şiirleri içine alıyor (Toplum Yayınevi Ankara. 64 S., 3 ]:ra\ Âsık İHSANt, saz çalarak sattığı Ağalı Düııya» adiı kitabının ikinci cildini de çıkardı. O da sosyal dertlere değinen bir halk ozanı (B. Kervan Basımevi İst. 46 S., resimli. 100 krş.) Suadiye İlkokulu 3A sınîfı öğrencisi olan Serdar İNAL'ın iik şiir kitabı •Uyumuşum» adıyla yayıniandı (Hamle matbaası İst., 16 S., 50 krş!. İclâl İPEKKAYA manzumelerini «Domuzun dolu, mensur şiirlerini •llşisiz türküler» adh kitaplarında topladı (Ekin Basımevi İst 6478 S., 250300 krş). Aıâ KARATAYın dördüncü şiir kitabı, Seni var saymak» adıyla yaymlandı. (Yeni Matbaa İst. 48 S., 2 lira). Bekir Zülfü KARAOGLU'nun «Bir küçük deniz»i sevgi şiirlerini içine alıyor (Sanat Basımevi İst. 61 S.. 3 lira). Tarıhçi Reşad Ekrem KOÇU, şiirlerini «Acı su» da topUdı (Koçu Yayınları İst. 48 S., 2 lira). Atatürk oratoryosu siiriyle tanınmış olan Cahit Kİ'LEBİ'nin beşinci şiir kitabı «Süt» adıyla yaymlandı. (Hisar Yaymları Ankara, 47 S., 3 lira). Ercümend Behzad LÂV, «Kaos» ve •S.O.S.» sdlı şiir kitaplarını ikinci defa bastırdı (Yeditepe Yayınları İst., 64er S., 3'er lira). MEHMET HAŞMET'in ikinci şiir kitabı «Ar çiçeği adıyla yaymlandı (Çağdaş Yayınları Ankara, 48 S., resimli, 5 lira). Bugüne kadar bilinmiyen büyük bir Azerbeycan ozanı olan MÜRTEZÂKULU HAN ZAFERİn •Divanı Türkii Zafer ini Ord. Prof. îsmail Hikmet Ertaylan, 3 sayfalık incelemesiyle tıpkıba2 sım olarak yayınladı <Tan matbaası îst. 10 lira). Daha önceki kıtaplarıyla Yeditepe Şiir Armağamnı, Türk Dil Kurumu Ödülünü kazanmış olan Behçet NECATİGlL'in «Divançe» si kaside'.erle üazeilerini için» «lıyor (De Yayınevi İst., 56 s, 3 lira). Cahit OBRUK, «Topraeın Ağrısı» nda bizim toprak için iki damla gozyaşı döküyor (Toker Matbaası • İst., 65 s., 4 lira). Yarım asırdan beri şiir yazan; şiir kitapları, manzum oyunu, söylevleri, incelemeleriyle tamnan; «Kadın gazetesi» nin sahibi ve başyazarı; İst. Huzurevi kurucusu İffet Ha'im ORUZ. yeni şiirlerini «Kışın Bahar» da topladı. Biz de kendisi gibi (şiirde açıklama yapılamaz) inancındayız. Dizilişte kronoloji sırasma yer verilmemiş, şiirlerin üzerine yazıldıkları yerlerin adları ve tarihleri geçirilmiş. 1933'ten önce bastırdığı kitaplardaki bazı şiirlerle o yıllardan bu yana yazılanlan bir araya toplamış. Lirik. epik, pastoral, egzotik şiirlerini dört bölümde sumıyor (80 s., 5 lira). On yılda beş şiir kitabı çıkaran Ali PÜSKÜLLÜOĞLU'n'in son eseri, «Sırtınuzda Kızgın Güneş» adını taşıyor (Ap Kitapları • Ankara, 32 s., 2 lira). İlk üç kitabıyla yeni şiirin değerli ozanlan arasma katılan Ülkü TAMER, «Virgül'ün Başından Geçenler» i çocuksu bir havanın ince ve tatlı mizahıyla anlatmaktadır (De Yayınevi İst., 32 s., karikatürlü, 3 lira). ğilerek, bükülerek: «Efendim, köy sorunları ortaya atanların nasıl lere gitmek için araba, otomobil aşırı solla etiketlendıği bilinen tahsisatımız yok.» der. Atatürk cesi. konulu yajnsında dikkatiml gerçeklerdir. Bu böyle olunca asıvap olarak; «Menemen isyancı rılık deyimi bize göre askıda kaçeken bazı hususlara değinmek lıyor ve gerçek dışı bir alana sü Şeyhlerinin köy köy dolaşmak için istiyonım. tahsisatları mı vardı?» diyor. rüklenip polemik mevzuu olmakÖnce yazıda bolca kullanılan tan öteye geçemiyor. Bize göre Tonguç'dan dinliyelim: Trakyaaşırı »ol kavrmmı üzerind» durakesin bir sınır çizmeden hukuki nın bir kıyı köyünde okul yapımılım. alanda aşırı mı, değil mi? tarna taş çeken bir ihtiyar, bu konuKelim» «nlamıyla «solcu» ileri tışmalan devamlı olarak sürüp gida düşüncesi sorulunca, Bulgar fikirli demektir. Bizde genellikle decektir. Bu bakımdan aşırılık desınırmı göstererek: «Onlar yapkullanılan solcu deyimi, ekonomik yimi yargı kurullarınca kesinliğe sınlar, bizler yapmazsak, bizi bualanda sosyalist sistemi savunanulaşmadığı müddetçe, bizce daima radan da sürüp atarlar.» ları belirlemek için kullanıhr. Aşısübjektif bir yargı o'arak değerShakespeare'in <to be or not to n solla ifade edilmek istenen ise, Iendirilmelidir. Onun için biz, be> olmak veya olmamak. Edevletin ekonomik ve siyasi alan• . varlığı inkâr ediiemiyecek aşı vet bizler için bu topraklarda vada bütün yetkileri elinde bulunrı sağ ve »ol...» yargısını delilsiz rolmak veya olmamak köye ulaşdurduğu. ferdi hak ve hürriyetve isbatsız olarak kabullenmek makla mümkün olacaktır. leri kesinlikle kaldıran, bir siyasî zorundayız. Nitekim kendileri yaEcdadırhızın terkip kuvvetine ve ekonomik örgütlenrhe taraftarı zılannm sonunda bizim bu deyibakarsak. Orada Sırp, Bulgar, Erkimseleri belirtmektir. mimizi doğrulayan şu cümleyi meni, Rum, TJlah... Her çeşit unAncak Türkiyede asırı soldan kullanıyor: Esasına bakılırsa. busur birleşerek bir hamlede bu Ubahsediidiği zaman onun eylemini Ticaret Bakanı, potasa ithali için veniden çerekli döviz tahsisgün memleketimizde hem aşırı solusun öz çocuğu oluyor. beürleyen bazı örnekler de ver lun ve hem aşırı sağın açık bir lerinin yapıldığını söylüyor. Oysa ithal meselesi bir zaman meseÂdetleriyle, zevkleriyle, diigünmek gerekir. Türkiyede hangi silesidir. Ve atı alan ÜskUdarı geçmiştir. teşhisi mümkün değildir.» Kesin leriyle, güreşleriyle, sarnur kürkyasi, sosyal kuruluşlar veya ba teşhis konu'.mayan hastalara naTürkiyenin ticaretinde «ynanan savısız alicengiz oynnlanndan leriyle, kavuklarıyle, kahrsmanlıksın grupu aşırı solun temsilcüisıl iyileştirici tedavi uygulayamazbiridir bu .. Bu oyunların içyüzünü bilip de : lanyle. ulusal hayatı çerçeveleyen ğini yapmaktadır? Samimi olmak sak; sağ ve sol çatışmasında da kebu dekorun içindeki alevin, fikir Dış ticaret devletleştirilmelidir... diyenlere karsı çıkıp : gerekirse «Sağ cenah» ve ortanın, sin sınırı çizmeden «... fikirler arkuvvetinin eritemiyecegi hiç bir «aşırı sol unsur» şeklinde ifade Dıs ticaretin devletlestirilmesini istemek konıüniatliktir kasına geçerek... yumuşak ve ma cevher yoktur. ettiği; parti olarak T. I. P.; ba sum RÖrüntü . deyimini kullanfervadını hasanlar otornp düsünmelidirler. Şu potasa'yı devlet Bugün vine böyle bir fikir kuvsında ise Yön, Eylem, Dönüşüm elivl e veya kooperatifler elivle ithal etmek kötü mü olacaktı? K O O mak bizce sağ ve solu temsil eden vetine muhtacız. Bu fikir kuvveti gibi dergilerdir. Hatta sendikalartonu birden ithal eden tek kisi bir elde milvon kazanırsa mı hürrisiyasî parti ve diğer müesseseleTürk Gençliğinin Atasından aldığı la işbirliği yapıp, işçi talebe dayet ve demokrasi re.jiminin gereSi yerine geliyor? Şu potasa ithari suçlamaktan öteye geçemez. Yi19 Mnyıs meşslesindeki alevde par yanışması yaratmak isteyen taleHnin zahmeti nedir? Eme&i nedir? Millî üretime kattıgı nedir şu ne bize göre Bursa olaylarında be teşekkülleri de aşırı solculukpotasa ithalâtçısının?.. CHP'nin TİP'in yanında yer alı lamaktadır. la itham edilmiştir. Oysa bu par şının tek nedeni bu zorbalığın yaBakteriyolog Nail l'ÇAR Bu adam bir alay formaliteyi ve dafavereyi tamamlamaktan ti, basm ve kuruluşların TürkiEm. Vet. Alb. rın kendi basına da gelebileceği başka ne yapmıstır ki, milvon kazanmava hakkı olsun? yede ne istedikleri açıkça ortaya endişesinden ibarettir. CHP'nin soBir yazıhane tutup. bir masa ile iki iskemle kovup işe başlamak konmuştur: Petrolün, dış ticarela, AP'nin sağa flörtünü ancak ve millî üretime hiçbir sey katmadan milvonlar vnrtnak mıdır detin kısmen devletleştirilmesi, aşırı kelimelerini çıkartarak kamokrasi ve hürriyet rejiminin icabı? yabancı sermaye kanununun milbullenebiliriz. li yarara uygun olarak yeniden tlzümün üretilmesinden kurutulmasına kadar alınteri dökrn düzenlenmesi, aylardır uyutulan vatandaslar gece tündüz çalısıp ocaktaki tencerelerine ayda bir Bize göre ilkin siyasi partiler Toprak Reformunun yontulmadan gün et koyamazlarken bir adam cıU; 600 ton potasayı ithal etti didoktrin partisi olma yolunu tutMeclisten çıkarılması, işçi, köylü ye milvoner olursa mı Türkiye hür olacak ve kalkınacak? malı, politikacılar bu tutuma ayak ve dar gelirlilerin hayat seviyeAma Rstıda dıs ticaret özel tesebhiisün elindeymiş... uydurmalı. Ve en sonra da Anatarihli lerinin yükseltilmesi. netice olaCumhuriyet'Elbette özel trsebbüsün elindedir. Cünkii o Batı özel tesehhüsii. yasa plâtformunda karşı fikirleri 9 0 A ltOAR rak bir •Mutlu azınhk demokra*'"°" 7OJte, Akın Umur'un ihraç ettiji makine vp sanayi iiriinleriyle bizimki gibi geri ülkesisi» yerine gerçek bir • Sosyal de tafiyan parti ve müesseselere de Iktisadi Tartışma başlıklı yazısı, leri somiıriip kendi vatanına degerler katmaktadır. hayat hakkı tanınmalıdır. Yoksa mokrasinin» kurulması... üzerinde düşünülecek bir hakikaaşırı mı, değil mi çatışması içinKapitalist sanavi ülkeleriyle bizimki eibi az çelismiş ülkelerin tı gözönüne sermektedir. Aklı selim sahibi kimse bu is de kahrsak Türkiyenin kalkınmadış ticaretini inceliyenler, bu iliskilerin geri memleketleri nasıl baSiyasette oldugu gibi fikir sası hayal olur... temlerin aşırı sol ile alâkası oltırdıfını bilirler. hasında da «iyi yol» gösterilmeden madığını anlar. O halde aşırı sol O kapitalist ülkelerin dıs ticareti özel teşebbüsün elindcdir, St. Avukat Turgut AK1N karşı tarafın yanlış oldugunu annerededir. Bu da yazının sonunama onlar seçen yüzyılda kalkııımışlardır ve parlâmentolarında ellatmaya çabalamak ve bu yolda da belirtilmiş. « . Esasına bakılırli yıldan beri sosyali.st partileri de vardır. misaller e:österTnelc bir yazı ekosa bujrün memlcketimiıde hem Biz hrm onlar gibi sanayi memleketi dejiliz. hem parlâmentolü haline gelmiştir. aşırı sağın açık bir teşhisi müıtımu/da tek sosyalist temsilci yok, hem de dış ticaret özel teşebbüsün Yazıda bahsedilen karşılıklı kün değildir. Anayasa düzenimiz elinde tenkitlerin yapıcı tarafı oldugunu bunlara hayat hakkı tanımadıjh Ve iste bunun iı,indir ki, dış ticaret düzenimiz sömürülme aracı inkâr etmek zordur. Yalnız halIçin bunlar daima pordelenmiş gibi işler durur... kın iyiyi kötüyü ayırdedebilmesi olarak karşımıza çıkmaktadır (1).» için sadece yanlışları göstermek Oysa, yazının bir başka yerinde ve itham etmek halk efkârım tarn CHP'nin iktidarda iken aşırı sol Eğitim seferberliği içiı^ giren avdmlatmamaktadır. Çünkü te^**"* "fe "îie^fiörT'ettiirnden bahsedilmekKöy, eğitimı, Roket, Püze gibi çok mel iktisat bilgisi olmayan büyük. tedtr. Demeî. ki CHP teşhisi mümince ve teknik bir şey «değildir. • . .». kün olmayan bir fikir akımı ve ekseriyet, fikirleri ve basit ikti » • * . . Bugüne kadar edinilen deneylerle eylem ile yakınlaşma göstermiş sat kaideierini ilim kitaplanndan alman sonuçlar bizleri Köyle çoksağ unsurlar ise gene kesinlikle değil, gazetelerde, dergilerde çıdan ulaştırmış olacakdı. ortaya konamıyan aşırı sola karkan yazılardan öğrenmeye çalışSayın Fatma îrfan Serhan'ın »ı tedbirler almış. Hem de ne tedmaktadırlar. Bunlara hitap eden, «Halen Köy çocuklarındaki o bübirler! Üniversiteye polis sokmak, basit de olsa iktisfldi temellere yük adanı ağır başhlığı..» sezişi ve gazete satan gençleri dövdürtmek, oturtulmuş yazılar çok faydalı Onlardan ne yüce Sinan'ların doparti kongresi, tiyatro, sinema saolacaktır. Merhum Mustafa Bey iie merhume Ürküş Hanımm oânll ğacağını bizlere acı acı seslenmelonu basmak... Bu tip fikir öne sürmelerinin Nebahat İzgiz'in çok kıymetli eşi Savaş. Sarpol, Serpil'in bisi! Yalnız Köylerden ün salmış ve yazıların az görülmesi, karşıricik babaları, Ülfet Dal'ın cok sevçili damadı; Hüseyın ^ a l ; Sayın hocam yazısınm diğer bir pehlivanlar değil, bunlar gibi ünhklı ithamların revaçta olması ve Şadan Dal"ın kıymetli enişteleri, Ömer Eker, Sad»:tin yerinde şunları yazmaktadır : lü ilim adamlanmız da. eğer Köacaba kötülemenin kolay ve iyiEker'in amcaları «Türkiye'de seçmen davranısının ye ışık götürebilseydik çıkabiliryi anlatmanın zor olduğundan bicim dceiştirmeye başladıgına lerdi. Elbette yine bir giin NOKarabiik Demir Çelik Lipesi Fransızra Öâretmeni ve Müdür dolayı mıdır? dikkat etnıcliyiz. Henüz yayjrın BEL arrr.ağan'ını, F. Serhan'ın bebasyardımcı?] llgıt SEl'HA.N hale gclnıcnıiş dahi olsa şurada lirttiği, kirpikleri, saçlan, küçiik burada köyliilerin politikacıları yüzü, gözü bağrı çıplak bacaklan koylerine sokmayacaklannı ifade hep saman tozu olan Köy yavrulaetmeleri ancak demokrasi için rmdan biri alabilirdi. tehlikelidir Menılcketimizde ajı9 öğustos 19fi5 pazartesi günü aramrzdan ayrıldı. Tanrıdan r*hUnesco tarafından eğitimde verı solun parlâmenter miiesseselerılcn nnt bizıer ıçın çok acıdır. met dileriz. Nâşı 10 ağustos 1965 günü Zincirlikuyu Kabnstare olan giiveni sarsmaya ve poliNasıl fazla not alalım! Herkes nındaki ebedî istirahatgâhma tevdi olunmuştur. AİLESİ tikacı tipini karikatürize ederek kendi baremini düşünmede. ^oysuzlastırmaya ralışraası herAtatürk. Aydın Türk Ocağını halde bir ümide dayansa geProf. B. Savcı'nın «Halkm Cumhurivet 94S7 zijaret eder, oradaki gençlere: rek (2)». Demek ki. kesinlikle teşUyanması Güçlüğü» başlıklı ma«Efendiler, tabü civarınızdaki köyhisi mümkün olamsyan aşırı sol kalesiyle ilgili olarak E. CENGİZ leri ziyaret etmiş, hallerini, ihtimahut perdenin arkasına geçerek < işçi'». uyanışın halkın kendi öz KARABUK LISESİNIN ÇOK BÜYÜK yaçlarım, dertlerini öğrenmişsinizpolitikacı tipini karikatürize edip çabasıyla gerçekleşeceğini, bu uyadir. Bana anlatın ben da öğreneparlâmenter rejimi >nkmak istenışa aydınların yardım etmesi geyim, istifade edeyim.» der. Kimmekteymiş! Oysa basın hürriyerektiğini beiirtiyor. sede ses yok. Atatürk tekrar sorutine sahip ve kendine özge bir miE. CÖ>IERT (öğrenci) ise, yaLisemizin uzun yıllardan beri Fransızca öğretmeni ve T.üdur yor: Buraya en yakın köyün mezah anlayışı olan her ülkede pozarların Türkçe kelime'.er yerine baş yardımeısı safesi ne kadardır?» Cevap yine litikacı tipi karikatürize edi'mekİngiiizce Fransızca kelimeler kulyok. Nihayet Türk Ocağı reisi, etedir. Hele bizdeki politikacının lanmalanndan şikâyet ediyorlar. eğîenceli parti kongrelerinden, mec'.is içi ve dışı kelâmlardan hangi seviyede olduğu malumdur. 9 ağustos 1965 pazartesi günü Hakkın rahmetine kavuşmuştur. Gerçekten Türk mizahı bugünkü Binlerce öğrenci yetiştiren, ömek insan çok kıymetli öğretmen başarısını biraz da onlara borçluCevat Izgiz arkadaşımıza, Demir Çelik Lisesi mensupları adrna dur. Şu halde politikacı tipini karikatürize etmeyi demokratik reTanrıdan mağfiret ve kederli aiîesine başsağhğı dileriz. jime güveni sarsmaya çalışan bir Demir Çeük 'i^psi Müdürlüîii eylf.m olarak kabul eden anlayışı ancsk mizahi bir görüş olarak kaCumhurivet 94S8 builenebiliriz. Son olarak şunu ifade edeyim ki bazı köylülerimizin. köy'erıni politikacılara kapanaı«rı âg dernokrasimiz için bir tehlike ueğil. bilâkis seçmenlerin Eski telefon numaralan. 44 30 24 49 14 69, 25 Ağustos 1965 gerçekleri daha iyi görebildiğine Muhtelif kuturda takım ve >Hiksek sürat çeliğinden 3620 tarihinden itibaren yukandaki telefon numarasıyla değiştiriledelildir ki, bu da demokrasimizin adet yuvarlak SİLİNDİRİK SAPLI, HELEZONİ ]\L\TKAP UCU cektir. geleceği için bir ümittir. satın ahnacaktu. En son teklif verme müddeti 27/8/1965 dir. Ticaret Müdürlüğü numarası 49 51 26, muhafaza edilmiştir. Şartnamesi Malzeme Müdürlüğü veznesinden temin edüebilir. Cem ALPAR Siyasal Bilgiler Fakültesl üâncılık 8011 9481 (Basm 14708919S) «İktisadi Taıtışma» Uzak görünen köyler ÇOK ACI KAYBIMIZ Halkın Uyanması CEVAT İZGİZ A CI K AYB I CEVAT İZGİZ ~ A U E R HlUT «0\i« SİRkSTl YENİ TELEFON NUMARASI 49 6120 21 DENIZGIUK BANKASI T.A.O. DAN; (1) 4.8.1M5 Cumhuriyet .Sağ Mücadelesi». Sütun: 2. (2) Adı geçen yazı. Sol Açık teşhis mümkün değil Ç ayın Prof. Dr. Fahir H. Ar"^ maoğlu'nun 4.8.1965 tarihinde yayınlanan «Sağ Sol Mücadelesi» adh yazıyı, Türkiyemizin gerçeklerini yansıtması bakımından ilginç bulduk. Saym Armaoğlu bu yazısında, ilkin 1961 Anayasasınm fikir akımlarına bir hareketiilik getirdiği üzerinde durarak, çeşitli fikirlerin Anayasa düzeni içinde bulunmasımn tabiî olacağmı belirtiyor, Ve sonra da: «... bugün Türkiyede varlıjyı inkâr ediiemiyecek olan aşırı sağ ve aşırı solun. sınırlar iizerinde hulunan fikirler arkasına geçerek ve olduğundan daha yumuşak ve masum bir göriintü ile faaliystte bulunması sonucunu vermektedir.» diyor. Doğrusu bu kesin yargıya biz pek katılamıyoruz. Simdiyedek Türkiyemizde görülmüştür ki, en maEum fikir testisi ve örneğin toprak r«lormu, p«troi konmu glb> Antsnii ISTANBUL KADIKOY MÜHENDİSLİK VE MiMARLIK ÖZEL Y O K S E K O K U L U İ KAYITLARIMIZA DEVAM EDiLMEKTEDiR \ 0GUNDUZ ^••••••••••••••••••••••••(•••••••••••{••••••••••••••••••••••••••••••«•••••••••••••••ıııııııııııe>tfia • ••••••••ıı••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••S •Oğretim üyelerinin tamamı Teknik Üniversite Profesörlerinden teşekkül etmiş olan yüksek okulumuzdan nıezun •öğrencUerimiz resmi Mühcadisük ve Mimarlık Okulu mezunlarının her türlü haklarına haizdir. yüksek okullarımıza lise ve muadili okuOarm mezunlan kabul edilir. olan yüksek okullarımıza Sanat Enstitüsü, Tekniker Oku lu, Yapı Enstitüsü, Lise ve muadili okullann mezunlan kabul edilir. Her iki yüksek okulumuzda MİMARLIK ve MÜHENDİSLİK bölümleri vardır. •• • • O T : Gazetemize g ö n d e r i l e n yazılar y a y m l a n s ı n veya y a y m l a n m a s ı n i a d e edilmez. ii».:;;:»;Sİİ!iSiii::::;.H;:i.:S:si.i;i..:iSiSi8H,HUgSSlUgS;İSÎlHİIlİIİHİİİÜİİİl l üahlı ADRES: BROŞUR İSTEYIN1Z (arzu edenlere posta ile de gönderilir) KADIKÖY İstanbul, RıhrımboTn, Misakı Millî Caddesi No: 13 Telefon santral : 36 99 // 36 51 34 Reklâmcılık (3054/S473)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle