15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHtFE tKİ tJUMHTJRIYET 23 Temmuz 1965 6İDEN MECLİSTEN GELECEK MECLİSLERE m | | | | | Anayasasının Uk Parlâmentosu; gürül na getiren meclisi, haiz olduğu soyut millî tem| U h l t u I e r i , kavgaları, ayakta durma çabaları, silin getirdiği noksandan kurtarmak için, temsili, İ W W I şerefleri, iftiharlan ile suresini tamam«halkçıhk idesi» ne dayatma yolu bulunmuştur. lamıştır. \e nihayet, Ataturkün halkçılık ükesine Buna gbre; Meclis, bir hukuksal millî temsil ornygun bir temsile ulaşma konusundaki noksanlaganıdır. Fakat bundan sonra, halk ihüyaçlarım n v acizleri ile tarihe mal olmuştur. giderecek ve müspet nygarlık alanında bir halk Şimdi Türk miUetinin eozleri ve umutlan, gekalkınmasını yapacaktır. Meclisin siyasi kararlan, lecek Mecliste, gelecek Meclislcrdedir. Gerçek bir müspet batı uygarlığı oluşması içine girecek halk kategorüerine karşıhk olan; kararlarında, halolan toplumun temel yapı reformlannı gerçekkın uygarlığa uygun gerçek dilek, ihtiyaç \e beleştirme kararlan olacaktır. Töneticilerin alacağı yenileri yansıyan; iradesınde, halkın Anayasadan kararlann bu niteliğidir ki, müspet batı uvgarlısızan dilek, ihtiyaç, istekleri canlanan; bir kelığına ydnelmış halkın dilek ve ihtiyaçları ile Mectne ile, halkı, sadece bir siyasî ve hukuld şekil lisin kararlan arasındaki ayniyeti sağlıyacaktır. olarak değil, bir sosyo politik realite olarak da Bu, bir çeşit halkçılıktır. Bunda halk bir mılli temsil eden; bu bakımdan halkla bir sosyo • po temsil organının kararlan ile doğu feodalitesinlitik ajniyet kurabilmiş olan gelecek Mecüslerde .. den kurtıılup çagdaş müspet uyçarlığa kavuşacakBu demektir ki; lâik, halkçı, sosyal nitelikteki tır. Ve bu kararlan alacak Meclisi de bizzat kuAnayasarnızın ilk parlâmentosu, şekli demokrasıracaktır. Binaenaleyh «halk Için» lik, «halk taraden sosyal muhtevalı demokrasije geçmenin ıe fından» lık ile ama halkçıhk idesi felsefesi saonu işlctmenin şartı olan bu ayniyetı kuramadan yesinde gereeklesecektir. işe başlamıştır. Kendi yonetici iradesiyle ve aldığı Işte Mustafa Kemal Meclisleri, Türkıyoı kursiıasî kararlarla, halkın Anayasadan sızan germa gorevlerinde bu ilke ve felsefenin getırdiği ayçek dilek ihtiyaç \e istekleri arasında boyle bir nı\et savesınde başarüı olabilmislerdir. avniyet kuramadan devam etmiştir. Bu sebeple rie Anayasanm emri, ve hayatının bu safbasında Turk Q Haîkçıhk idesi zayıflaymca içihalkının tarihsel ihthacı olan sosyal muhte\alı bir politikanın derin amelivelerine girişememıştir. r e düşülen başansız temsil: Halkı yakalamanın, halkı itade etmenin, halkı tatAtatürkten sonra halkçıhk idesi zaMflayınca min etmenin gerektirdiği malî • iktisadî • sosyal «halk için» liği «halk tarafından» lık ile gerçekradikalızmlere yanaşamamıştır. Ele alır gibi olleştiren felsefenin halkçıhk ilkesinin getirdıği duklarında da, kestaneyi ateşten çıkaran parmak«Meclis • halk» ayniyeti de zayıflamıstır ların telâşlı ıstırabını göstererek, otılan bir keIkınci Dunva Savaşından sonra Meclis • halk nara koymuştur. ayniyetini, siyasal kadroları halkçıhk idesıne gura teşkilâtlandırarak sağlama yoluna gidileceği yerOlsun, Türk milletl, gelecek Meclislerinden de. çok partili hayatın sovut şekline uyma surebu ayniyetl elde edecektir. Tarihsel kader bojle tivle sağlama yoluna gidilmistir. Çok partili Mgösteriyor. yasal hayatın tabiatiyle getireceği farkhlaşma, prupHalk ve hükümet lasma ve kutuplaşma olayı, Mccl'Sİere, halk ile izde hükumet etmeyi halk temsılıne de daaynivet niteliğini getirdi sanılmıştır. yatma yolu, 1876 Mesrutiyetiyle başlamıştır. Fakat görulen şiddetli gruplasma ve kutuplas1919 ihtılâlinin Mustafa Kemal demokrasisi nıa olayı gerçrk halkçıhk idesınden soyulmuş buile geliserek devam etmiştir. 1919 ihtilâlinin soslunduğu için Meclisler, ne «halk için» liği gerçekyal egilımi içinde de somut niteli;ini arama yoleştirebilmiştir ne de «halk tarafından» lık niteluna girmıştir. Işte tarihsel kaderin bu çizgisine İjıci ortava çıkabilmiştir. Bu sebeple, bu sure içingore, Turk halkı gerçek demokrasi ayniyeti ifade deki Meclislerimiz, halk kitlelerinin yaranna oeden meclislerini elbette bulacaktır. Bu, tarihsel lan ekonomsal sosyal modernizasyonun hiç bir kader çizgisinin gelişmesinden çıkan bir jerçektir. büyük ameliyesine girişememiştir. Vakıa Atatürk Sovle ki: ile ulaşılmış bulunan millî temsil, hukuki şekil olarak gelişmiştir, fakat çok partinin temeli, ilkel Q Pek kısmî bir halk temsili: zıraat ekonomisinin hayat münasebetleri ile fro1876 Iara kadar siyasal kararlar almada bir dalite kalınlısı muesseselere dayandığı icın, bu parlâmentoja ihtiyaç yoktur. temsil sosyo • politik açıdan halk ile avnhet kuFakat bir yandan Amerikan \e Fransız ihtiramamı^tır. Bu sebeple de omın Meclisleri halk lâlleriııden, ote yandan Ingılteredeki überal ısprobiemlerini çozecek sivasal kararlara \e tercıhlâhat akımlarından doğan kışiscl Lıberal burlere ulaşamamıştır. ju\a demokrasısinin serpintılerı, Osmanlı aydınQ Somut halk temsiline doğru: larını etkilemektedır. Bunlar, Osmanlı toplumunun buhranlarını ve Osmanlı de\letinin problem1961 Anajaiasının getirdiği hürrivet yelpazesi, lerini çozme yolunu bu liberal burjına demokrasosyal zihnivet \e müesseseler, Ataturk modernisisini seklen kendilerıne uydunnada görmüşlerzasyonunun sosyo ekonomik yönünü arama ve dır. Fakat, ülke geniş ölçüde bir Islâmî hanedan kurma çağını açmıştır. geleneğine bağlı kaldığı için, ancak, bir Islâmi Fakat bu çağın Uk parlâmentosu da. sosyo • pomeşrutivete ulaşabilmişlerdir. Bu safhada, pek litik bır gerçek olarak hâlâ süren eski muesseseilkel ve dar bir seçim ile pek kısmî bir halk temler ve kuvvet mihraklanna dayandığı için, halkın sıline gidümiştir. Bu halk temsili içinde millet, batı u\;arlığı anayasasmdan sızan gerçek dilek, hukumct etmeye pek kısmî olarak ortak olabilihtivac ve isteklerini karşüıvan sosval ve ekononıistir. Tabiî dertlere de çare bulunamamıştır. mik radikalizmleri yapamamıştır. Iki ihtilâl te»ı»hbÜMİnii akanvtc uğratmasma, plân fikrini çuQ Soyut millî temsil: rııjup atılmalctan kurtannasına raçmen; vergide, Mustafa Kemal, 1919 ihtilâlivle kısmî ortakueı toprakta, petrolde, raillî gelir böluşmelerinde ^e tam ortaklığa çevirmiştir. Hilâfet \e saltanatı kalbaşka havatî toplumsal konularda gercken rasdırarak, siyasi karar alma yetkisini bir millî temyonalızasyonlan yapamamıştır. 8İ1 organına ait kılmıştır. Bunları ancak kuvTetli Meclisler yapabilir. Bu, burjuva ydnü ikinci plânda kalmakla heKu\\etli meclisi ise, gerçek halk katlarının teşkiraber, admı soylediğimiz ihtilâllrr ıc islâhat hareUtlanarak kendilerıne uygun gelecek siyasal aketleriyle olgunlaşan batı demokrasisinin soyut kımları, bir sosyal tema şuuru içinde yaratıp bir yansımasıdır. Fakat bunda da, halk siyasal millet temsUciliğine göndennesi ile kurulabilir. Iktidar münasebetleri ancak bir giyasal hukuksal Hükümet etmeyi somut halk temsili içinde yapan •vniyet munasebeti teşkil eder. Bu yüzden, ihtimeclislere, ancak boyle gidilebilir. Turk toplumu lâlin guçler birliğinin lirik safhasından sonraki fil Anavasasının açtığı sosval tema şuuru içinde. toplum problemlerini çözme safhasına gelince, bu meclisleri aramaktadır. ilkel ziraat toplumu gucluklere uğranmıştır. havat hiçiminden gelen \e feodalıte kalıntısı mııessoselere davanan türlıi menfadt gruplarının bir B Soyut millî temsili, halkçıhk lıheral burnıva demokra.sısinın sovut hukuki ovıınları icınde gostcreccgi direnıncye rağmen iılcsine dayatma : bulataktır da .. Bu sebeple. hükümet etme iktidarım mevda n:: iiilliiiliiBi Prof. Bahri SAVCI Sosyalizm TAETISMA konusu cömürgesi olmak yahut da devletçi bır ekonomi kurmaktan başka leçecekleri yol yoktur.» Gorülduğu gıbı, eserden k.ssca yukarıy» aldığımız bırinci çekılde kapitalizmın geliştıği ulkelerde; ikinci çekılde i«e geri kalmı; ulkelerde SOSYALlZM'e geçı? + ılmi olarak or aya konulmaktadır. Yalnız yazarlarsmızın değıl Turkıye'nın ıktısadı gerçeğını kav rajan her sağduyu sahıbı vatanda=ın ikinci şekle katı'ması gerek tığı ve tartı^mavı ancak bu :ekıl uzerıne teksıf edeceğı beklenmelıdır Çunku, gorunen koy kılavuz ıstemez.. Nâdi ÖZEN Memur ler harekete geçsln, Sen yalnız mıtmg jap olmaz Sojledıklermle japUklarını kıyasln acaksın, sonuç Senin gerçek ATATÜHK »evjini gösterecektır. Bakterivolot Nail LÇAR Em. Vet. Alb. İçimizdekiler! Petrol dâ\asının «bıhmsel» bır dâva oldugu, \e tra «bılım^el» dâvanın »ltından da ancak yabancı sırketler yardımiyle kalkabileceğimiz, zaman geçtikçe gün gibi ortaya çıkıyor. Yabancı şirketler Turkiyenin çıkarlarını pek düsündiiklerinden, hükümetimizın Bakanına : Petrol Kanunu ile oinarşamz \ahım sonuçlar çıkar ha !.. diye tehdit mektubu yazarak dâvanın «bılımsel» yönünü iyice ortaya koyuyorlar. Ve bir yandan Teknik Cni\ersitenin Petrol Kursusünü altmısaltıya bağlarken, ote yandan casusları eliyle mılli kurumlanmızın sırlarını çalıp Amerika\a rapor ednorlar. Bovlece «bılımsel» çalışmalarına hız vererek Türkiveve kazık atma istikametinde ellerinden ne gelirse ardlarına koymuvorlar, Son yüzyılda ihtilâl, darbe, savas, sabotaj, snikast gibi nlce alengirli isin vervüzündeki büvük petrol menfaatlerinin çatısmasından çıktığını bilmi\enler. tarıh bilmi'vorlar demektir. Önceki gün Cnmhurıyet'te, James Bond romanlarına rahmet okntacak bir haber çıktı. Türkivede yabancı petroleülerin hangı yönde ve hangi metotlarla çalıstıkiarı konnsunda bir tereddüt damlası varsa ono da buharlastıracak kadar açık bır hikâye . Bir Aroerikan petrol sirketi, Turkive pi\asasında istedıji sıbi at ovnatabılmek için millî petrol kurumlanmızm içinde ajan kullanmaktadır Ajanlar elivle aldıklan sırları Amerikava rapor edenler kimIerdir? Bizim kendilerınden medet amduğumuz ve Türkıye içine olanca imtivazla davet edip basköseye buynr ettifimiz vabaneı sirketIerdir !.. Ve bunun ne afır bır durum oldujunn daha ivi kavramamız için Amerikays gönderilen eizli raporun sn satırlarını tekrar oknvahm. Türk petrolcülerinin, petrol \e urünleri konusunda memleket çıkarları vönündeki çalısmalarını ele alan Amerikalı petrolcü diyor ki : ... bu turlü hareketlerın tabıî sonucu kı bu sonuç Petrol Ofısınin şımdiki yoneticılennin hedefidır değısnrmemiz içın sadece ıki çözüm yolu vardır. Birıneıv. Petrol Of^ı yonetıcılerinın değıstırılmesi ve Turkiyedeki petrolu mıllîleştırme havasının snna erdınımesım saglıiacak bır sı\a«ı atmosfer değısıklığının Turkjyed" gerçeklesmesıdır Ancak yabancı petrol sirketlen hakkmda o'kadar ale>hte vavın yapılmıstır ki hukumetın ve Petro! Ofısı \onetıcılennın degKecegmı kabul et=ek bıle bu vol sadece kuçuk bır umıt vadetmektedır. özellıkle bu degıikhge kadar geçecek zamanda Petrol OfiM yonetıcılerı «Mıllî» vağlarla ilgılı b\r kampanyaya ba^'ar^a bu umıt daha da zavıflar » Türkivede sıyasetin degistirilmesi üstüne plânlar kuran yabancı şirketlerin tek kavgıgı : Petrol millilestirilmelidır akımının vokedilmesidir. t«te o zrnnan kondi mallannı istediklcri eibi süreceklerdir. Dıkkat edilmeli ki. yabancı sirketlcrin hedcfi ,e husumeti milli petrol kurumlarmda çalısanların üstıınedir. Ve ne jazık ki, bizim Enerji Bakanı bu huMimette onlarla birleşerek: Türkive Petrolleri devlet içinde dfvlet bir knrum olmnştor dne mıllî petrol dâvası için çalısan millî knrumlara yabancılarla bırlıkte tavır almıstır. Durum açıktır: Yabancı sirketler ve bunların en kabadayıları olan petrol sirkMleri. Türkivede «tatlı kâr» Iannı surdürmek içın «ıvaset defcistirmek. hükümet decistırmek, genel müdür değistirmek hattâ bir devlet ofisinin bütün vöneticilerini deiistirmek ustüne teskilâtlanan. plân kuıan. ve Turki^enin içişlerine karışan birer ku\\et halınde ıçiıni/de bulunmaktadırlar. Cumhurıxet Hukumetiniıı Bakanlarmı tehdit edecek kadar kı.^tahlaşmışlardır. Elleriııdekı grıııs malı ımkanlarla iıısaıılan satın almakta \e kendilcrine karşı cıkanları komuııistlık itlıanınle Mİdırmağa calışmaktadırlar tcı«lenmi7e hurunlarını sokan bu vabaneı kuvvetler karşısında mılli şuur uyanık olmazsa sonnmo? kötüdür. " B TARİHSEL ARASTIRMALAn Türker ACAROGLU • İSTANBLL CAMILER1 (Tah=ın Oz) Ankara, Turızm ve Tanıtma Bakan'ığı, 1964. 117 S , renmlı, hantalı, lıyatı yazılmamış. Yazann ramazan aylarında gunluk gazctelerde çıkan camılerle ılgıü jazılarını bır araya getıren kıtap, seçme camılerı kronolojıye gore sıralayıp tanıtır. Sayıları az, ama ön plândakıler seçılmış. Şımdıye kadar camilerımız ıçın basılan eserlerde bunca çeşıtli plân, bol resım gorulmemışü. Tanıtma Bakanlığı ile Vakıflar Genel Mudurlüğu, butun malzemeden yararlanma olanağını vazaıa verdıklerı gıbı, bazı resımler de ozel olarak japtırılmış. Kıtap, (cami) kavramınm Türklerin elınde geçırdıği gehşmelen, ulaştığı noktayı, aîdığı etkilen belırtmektedır. Butun İstaııbul camıleımı topluca tanıtacak bır eserı hazırlamakta olduğunu, bu kitabm onun gerçekleşmesine bır başlangıç sayılacağını, yazar, onsozünde açıkhyor • JEOPOLtTIK TARIH1NE BlR BAK1Ş (Dr. Ahmet Cevat Ercnl Irt . Yazar: tst. Ün Ed. Fak. Sonçağ Tarıhı Doçentı, 1064 16 s, fı\atı yazılı değıl Harb Akademileri Milli Savunma Akademisinde yazann 18 ekim 19>8 de verımş olduğu jeopolıük konularma daır konferansm ozetıd r. Jeopo'itığın tarihçesmı uç bolumde anlatır • KILDEN KITAPLAR (E Chıera dan çev. Alı M. Dinçol) Ist., Sıralar Matbaası, 1964 136 S.. reBimlı 12.5 lıra. Sikago (Amenkai Lnhersitesi nuteveffa \siroloji Profesoru Edward Chiera'nın «Thev wrote on cla,\» adlı eserını synı unıversıtenin Doğu Dilleri Oğ retmeni George G. Cameron derlevıp jaym srrıstı Bunu tngilizce ashndan dılımıze çevırıp bastıran Ali Muzaffer Dincol. tarıh bıblıyografyamıza değerlı bir hızmette bulunmuş Kıtapta. msanlık geçmışmin anı defterlerı olan kil tablctler'in bıze anlat tığı en eskı havata daır bâ?ı donemlere değınılmektedir. Mezopotamya duzluğunun küçuk bır 'koşesındekı gunluk hayatın bırçok noktalarını, Yunanistan ve Roma'dakı yasayıştan çok daha i\i tanıyoruz. Suphesız, keşıfler daha da surup gıdecek, yeni kıl belgelerın ıncelenmesi ile, en eski Doğunun tarıhı yenı bılgı kaynaklarıyla zengınleşecek; toplara ha>atı, oze) hayat, en ufak ayrıntılarma varıncaja kndar ortaya (jıkacaktır. Sonuç olarak. yazar, insanhğm altm çağı"nı M. Ö 2 ve 3. bmde ypşamış o'duğuna inancını belirtmektedır. #MAHML'D II. ZAMAN1NDA BOSNA HERSEK (Doç. Dr. Ahmet Cevat Eren) îst., Nurgok Matbaası. 10fi5 168 « , 2n lıra. Balkan Savasnıda sahıt duşen babasınm ruhuna armağan ettığı bu katabında, yazar, XIX. yüzyıl Bosna e\aletınin durumuna toplu bir bakı^tan sonra, şu olaylan incelemektedır: Mahmud II nın eyaletleri merkeze baclaması, Yeniçeri ocacının kaldırılması ıçm gonderılen ferman ve ayaklanmalann sıddetlenmesi. Abdurrahira Paşa'nın Bosna'va gelişı \e Visoko olayı, Ali Namık Paşa'nın Bosna Vahiğıne atanması, 182829 Turk Rus savaşlarımn Bosna'dakı tepkılerı, Huseyin Kaptan ve Milos, Sadrâzam Mehmed Reşid Paşa'nın jenilmesi, Huseyin Kaptan'm kendisını Bosna Valısı ııân etmesı, ayaklanmanın bastırılması, Kaptan'm Avusturya°>a kaçışı, Istanbul'a gehşı, eyaletın başkente bağlanması. En sonda bır bıbıiyogTafya lıstesi de var. • MİLLÎ EMLÂK (Sinan Erderali ile Cemal Nun Tan) Ankara, Yazarlar: Maliye Bakanlığı Muşavirlen, 1964. IV771 S., 40 lira. Osmanlı Devieti'nin kuruluşundan 1.7,1964 tarıhıne kadar uygulanan hükümleri içine alır. Devletın hangi yollardan taşınır ve taşınmaz mallara sahıp olduğu, bunları nasıl yonettığı ve elaen çıkardığı 5 bolum, 34 konu, 530 madaede açık'anmıştır. • RAUF ORBAY, HÂTIRALARI VE SÖYLEMEDIKLERI İLE (Ferıdun Kandemır) Îst, Yakm tanhımız jayınları: 4, 1965. 208 s., resımlı, cılt li, 10 .ıra. Balkan Savaşmda tek başına gosterdıği eşsız yararhklarla bır j ı l d z gıbı parlavışı dolay.siyle bu'un uıusça (Hamidije kahramanı) dıye anılan Başbakanlık yapan, ılk muhalefet partısinı kuran, yurdu ve ulusu uğrunda ömrü boyunca fedakârca çaıışan Rauf Orbay'ı her yönüyle tanıtan bır kıtap Orbay'ı bizden i^ı tanıyan başka uluslar var. Bu büyük yurtseveri, bütün vasıfları, butun hızmetleri ile bilip tanıyan kaç kişı var? Ataturk'le bu kadar yakın arkadaş olduklan halde zaferden sonra bırbirinden neden ayrıldılar? Butun ısteklerine rağmen, neden yeniden birleşemedıler? Bu kıtapta, bütün bunlarla, bunlardan sonra olup biten, yakın tarıhimızin şimdiye kadar karanhkta kalmış bırbirinden önemli detaylannm ıçjoızlerıni, bizzat Rauf Orbay'm ağzından öğrenmiş oluyoruz. Bu anılar, tarıhimizin pek önem lı bır bolümunü aydmlatmaktadır. • SELİM m ÜN BİYOGRAFtSİ O3r. A. Cevat Eren) îst.. 1964 72 s, 10 lıra. Daha önce «İslâm ansiklope(*isi>nde yayınlanmak uzere hazırlanmıs olan bu araştırma, orada bâzı bolümlerınin kısaltılarak basılması üzerine, tam metin olarak yeniden basıldı. Bibliyografya lısiesi sondadır |];;?!*J'i;u;*;i;;a*naiiııiîii'»ııı | y | antık'ta bir kural vardır. Tümune «Fallacies», yanı «Mantıki hatalar» denen bu kurahn bır maddesı «selâhiyetliyi llerl sürerek Ispatlama* demek olan «arguinç from authority» dır Bır nukleer savas olmıyacak, xira bunn Einstein'in kendisi söyledi» demek bır hata'dır. Çunku hıçbır zaman Eınsteın o^le «.oyledı dıve nukleer savaş olmıyacak denılemez Saygıdeğer talebe arkadaşım Mehmet Can'ın, Bourgın ve Rımbert'ın «Biı sosyalizmi bByle anlıyornz» deme^ıni «sosvalitm bndnr ve bn sekilde tatbik edılir» şeklınde kabul ve ifade edısı tamamen su gnturmez bir mantık hatasıdır. Kanıtalızm bırçnk dış pazarlar ve \urt ıçırdekı astronomık dıvebileceğımiz sermaye bırıkimi sayesınde gerçekleşebılır Turkive hcr ıki=inden de tamamıvle mahrumdur Bunun gerçeklesmesırı bek^mek ıçm h:ç olmazsa 200 kus ır seneje ıhtnacımız olacaktır Ancak onun sonucundakı birıkı çaba toplumu kapitalist duzevın en yüksek noktasına eristırir Bu sevıyeve eri"=mek de, toplumdakı her turlu esitsızhklere vicdanlı bır ınsan olarak tahammul edebılmekle kabıldır. Zıra kapitalizm, halkı çalıstıranlar ve onlara çalışanlar olmak üzere ıki\e ayırır Sosyalizm ki şu sıralarda elzemdir bu iki kutup topluluğun bir fecl sosyal dengesızlik olduğunu ileri surer. Bunun saçma yahut hatalı olduğunu d* kimsecikler iddia edemez. Sayın Mehmet Can'ın değindıği «Kapitalizmın hâd safhası» acaba nasıl sosyalıst duzene donüşecektır T . Bunun bir tek cevabı vardırİhtilâl! Bu zıhnıyette olanlara ise komunıst dendiğını bıliyoruz. Bahis konusu olan Bourgın ve Rımbert de bu tezın »avunucularındandırlar Sosvalızm, yahut butun sol kanattakı yazarlann »rzuladıkları demokratik sosyalizm apayn bır şeydır. Leon Blum'un soylemış olduğu gıbı; «O, her nsmnsln insanın, yoksnllujSu, açlıgı, is§izliçi düsündüğü zaman gönlünü kaplıyan sefkat ve öfkeden.. bazılarının sınırsıı bir bolluk, bazılarının kara bir sefalet içinde bnhınmalarmdan.. bazılannın tembellik ederek, bazılannın sabahtan aksama kadar en guç islerde çalısarak yasamalarından, yani bn iki durnm arasındaki iğrenç ve nmnd kmeı karşıtlıktan do|muştur. Sosyalizm kimi zaman »öylendiji gibi insanı harekete getiren en asığılık etkilerden biri olan haset dnygnsnndan değil, en asîl dnyçnlar arasında yer alan adalet \e merhamet dnvgnUrından ortaya çıkmıştır » Sosval.zm mevcut kapitalist sı^temı değutırmeyı ongorur. Çok dıkkath hazırlanmı? bır ekonomı plânına sahıptır. «O» sermayeye ve sermayecılere değıl, emeğe ve hakıkî emek sahıplerıne onem verır. Halka esıt şartlar hediye etmektır gayesı. Ancak bu şartlar, eğıtımı, çahsmayı ve emek ile sermave arasındaki kapitalist duzemn getirdıği çelısmeii âdıl ve hakıkî fekle sokar. Nıha\et, so'valızm demokrasinın ta kendısıdır. seçimle basa gehr ve >ıne a>nı yol ile gıder. Cnmhnr AKSEL Eskişehir Koleji * Eğitim Politikası ve giriş smavları ç ayın Dr. MukerTem Hıç «E|i"^ tim Politikası ve Gıris tmtihanları» adlı yazısır.da, yuksek oğrenım için uygulanacak bir eğıtım plânlaması hangı ılkelen esas a'.malıdır? konusuna değını>or. Daha açık bır deyisle: Üni\ersıte^e gırış'te ıkı yol tutulabıleceğını, bunlardan birıncısının «fakültelere talep esası», ıkıncısının de «ihtivacs göre eğitim plinlım»ı> olabılecegmı ılerı suru>or Ve yuksek oğrenim için ıhtıvaca gore eğitim plânlaması fikrini açıklıvor. Bovlece unıvers:te ögrenım: uzerıne kanılarını ifade edıyor Bıze ovle gelıvor kı; adı geçen jazı devlet plânlaması ve yonetı maçısından kaleme alınmıstır Eğitim polıtıkamız ve eğıt bılım (pedago^i) açısından konuya âdeta hıç bakılmamıştır. Son ve onemli ereklerimizden bırı üretıci eleman yetistirmek olduğuna gore. fakültelere gıri'te fule bır seçım yapılmahdır kı: hem meslek ıhtıyacı ı=;ı3ında çok ogrencıye fırsat esithğı tanmsın hem de gençlerin yetenekleri ve ;. on=emelerı deSerlendırilsın Yanı orta oğretımde çocukianmızm Yetenekleri v e vonsemeleri ele alınsm; çocuklarımızın zekâ gucu yeterekleri ve ılgilerıvle en çok hangı alanda kendıne ve topluma >ararh olabilecekse, o alsnda vuk^ek oğrenım yapabilsm Bu rokta gerçekten Turkive'rın ekonomik plânlaması içın onemlı bır eğitim sorunu olarak karsımızdadır Ya da bo>le olmak gerekır. Çunku butun kalkınmaların başında «kafaların kalkınması» gelmektedır. Bu da e^ıtım yolıvle olmaktadır. Bu yuzden Bat:da eğitim bır so=val bılım olarak. psıkolojı ve dığer insan bılımlennın verılen urenne oturmu^tur. Batıda okullar sayısal çokluklar» (kantiteye) geçıci ted bırler uydurmaz. Psikolojık ve eğıtbılim değeri yuksek olan bır ortamda çalışırlar. Bunui sonuctı da Batmın okulları rehberhk servısleri gehftırmıslerdır. Bızde ıse genel bır rehberhk anlayifından >eni yeni soz edılir olmuştur. Ovsa rehberhk servıslerı ge'.ıstırmek, gençlerımize her »landa reh berlık etmek ve onlan yetenekh olduklan mesleklere yoneltmeK durumundayız. Me<Iek seçımınde gençlenmiz raslantı çemberi karşısmda bunahma uğramamalı; mesleğe ydneltici rehberlik servı^i aracılığıvla ıdeal ettiğı mesleğe guvenle ve heyecanla yönelme'ıdır. Mehmet Adem SOLAK îlkogretmen Okulu öğretmenl S I V A S Mürsel Engin (öğrenci), Korkmaz Haktanır (S. R. F. mezunu), Aslan Erten (işportacı) ve Galip Kalkan (Kundura işçisi) «Sos yalizm'in erken bir yol» olduğu fikrini doğru bulnıuyor ve aksi görüşü savunuyorlar. • Ataturk Sevgisi 1 Bust'le sevmek 2 Soylev'le sevmek 3 Dernek'le «evmek 4. Çelenkle sevmek 5 Bır yere adını vererek sevmek Meseli, eskı Unkapanı Kopruu'nu Atatürk Koprusü yapmak. Sayın Nadır Nadı'nın yazılarındakı gıbı, 1920 yılında Hacıba^ram Camıinde dua ederken çekılen resmıne sarılarak sevenler. Goruyorsunuz Ataturk'u sevenler çok. Evet bızler Onu gozyaşı yaptık, ?ıır yaptık, T B M.M. nde bır sandalye vererek yaşatmak ıstedık. Mılli Mücadelemızı yarattığı ve ıdare ettığı o karanlık gunlerde, Cumhumetımize beşık olan Ankara tstasyonundakı bına ve tarıhi e«.>alann yokedılmesi, O'na karsı, tarıhe karşı sevgımızı gosterır. Ataturk, Doğu gezılerınden bınnde bır kajmakama sorar : «Devriraler nasıl halka anlatılıvor mu?» Kavmakam • «Paşam, halka tamim edıldi!» gıbı bır cevap verır. Iste bır kı*ım aydınlar devrımleri bovle mceden «lıyor, Ataturk'u boyle sevıjor. Azız naaslan Ankarava getlrilırken. Eskışehırde halk istasyonu doldurmus, saat gecenın yarısı, ılıklere ıslercesıne soğuk Bır ses: «Havdı artık gıdelım1» Bır kadın sesı: «O bızler için yıllarc» uvkusuz kaldı'» Butun kımıldamalar durur. Evet, O'nun gibi uykusuz kalacak, sırasında başını bir kayav» ko%up dınlenecek, bir köy evı avlusunda kağnı üzerinde çalışabıle ceksm. Senın gerçek bu davranışınl», hıçbır düsman kımıldayamıyacak, senden olmayan fıkirler bu topraklarda tutunamıyacaktır. Menemeni hortlatmak istiven MEVLİT Aılem.zın kıymeth varlığı, çok sevgili yavrumuz; canırnız kardeşımız nun bırien unutulmaz acılara garkederek aramızdan »bedıyen ayrılısmın kırkıncı CUMA gunu (bugun) ikındı namazından sonra ŞIŞLİ Camıinde H. Kâni Karaca; R Zkı Altm; H. Selâhattin taıaflanndan azız ruhu içın okunacak .levhdı Şerıı ve Hatım duasına vefakâr dost, akraba, arkadas ve muhterem dın kardeşlerımizin teşrıf buyurmalarını n c a e d e n z AILES1 Cumhunyet 8592 IÜÎFÜ ZAİNOGİU VEFAT Merhum Müşir Osman Paşanın torunu; merhum Miralay Şukru Beyın ve Safıye Gokçe'nin oğlu; Fıkret Gokçemn sevgıU kocası; Gülgün Cemah'nin sevgıü babası; Mehmet Cemah'nin kayınpederı; Lebıbe Arca ve Vasfi Bayol'un kardeşi; Ismail Agar; Ihsan Agar ve Nezahat Uralman'ın eniştesı, Cevat Gırin'in dayızadesi; T C. Merkez Bankası İdare Meclisi Başkâüphğınden emekli; Çok erken bir yol mu dediniz! IP Ib./.IVÖb 7 I rt/PPertembt günkü Cumhuriyetın tart.'ma sutununda «Çok erken bir yol: Sosyalizm» başlıkh yazısında Savın Mehmet Can Delikhler' «tstikbalde memleketimizin selâmeti bakımından belki iyidir, fakat bugün için çok erken bir yol» goruşunu sunarak Georges Bourgın ve Pıerre Rımbert'ın Turkçeye de çevınsı vapılmış, «Sosyalizm» adlı eserınden, «Sosyalist ekonomi kapitalizm içinde doğmalı u gelişmelidir ..» duşünce«ıni aktararak, «zorla güzellik olmaz» demektedir. Adı geçen eseri bütunü ile ele a ıp incelersek Savın Delıklılerın gozden kaçırdığı anlasılan onemh bırkaç bolümü bız burads içaretlıielım : 0 «Kapitalizm. memlekett zaplettiji gibi diinvaM da fethetme\ecalısır. ( ) Dünvada kapitalist istibsalin henüz girmcdiji pek cok geri kalraıı ülke mevent oldakça bu rekabet adı geçen bölsrelerin fethi ile azalır. Bn geri kalmıs hölgeler kapitalist ülkelerin istihsallerinin akacağı birer süpap vazifesi görürler. ( . ) Bövlfce kapitalizm eflişip. devasa nlçülere cıkınca onun karan kaldelfrivle tanzimi lcap eder. Bn, teskilâta bir knv\etin mildataalesi demektir ki, o kuvvet de devlettir.» 0 «Geri kalmıs fllkelerde zaten me\cut olraayan vahut yeteri kadar çelismemis olan bir istihsal mekanizmasının isletilmesi tabii ki bahis konnsn dejildir. Yetersiz olan vahut mevcut olmavan bir ıstihsale pazarlar bulraaktan da bahsedilemez. Bu filkelerin prohlemi bambaskadır. tç plânda «0ratle bir istihsal mekanizması kur mak ve relistirmek zornndadırlar. ( ) Dı< plânda i«e yapıUcak olan, dahs fazla gelisrnig {llkeler tarafından sömürge1e;tîri1meve karsı kovmsktır. ( ) Geri kslmif tOkeluin /« d*bt. Ueti Suriye'de Arazisi Bulunan Vatandaslanmıza Suriyede, Ziraî Reform mevzuatı çerçevesinde, vatandaşlarıınızın «ahibi bulunduklan büyük arazilerin belirli hadleri asan kısmının istimlâkine başlanraak üzeredir. Bu münasebetle ilgüi vatandaslanmıza, 1 İstimlâk v« istimlâk bedellerinin takdiri hususunda yetkili Zirat Reforra Komisyonlan tarafından usulsüz olarak ahnacak kararlara, belirli «üreler iç«rsinde itiraz etme haklanna sahip olduklan; 2 Arazilerinin kadastrosu; taksim ve tesçili yapılmamıs ise; ilk istimlâk karanndan sonra ilgili komisyonlar bnünde dâva açmak suretiyle mülkiyet haklarını ispat etmedıkleri takdırde; arazilerinin devlet malı «ddolunaeağı; dolayısiyle tazminattan fajdalanamıyacakları; 3 Yukanda anılan itiraz ve dâva açma haklannı kullanabilmelerini teminen; sozkonusu kararlardan zamanmda haberdar edilebilmeleri için adreslerini Bakanlığımız 5. Daire Genel Müdürlüğüne göndermeleri gerektiği; 4 Suriyeye gitmek suretiyle işlerini bizzat izle5'emeyecek olanlann; Ugıli komisyonlar önünde kendılerini temsü etmek üzera vekil tâyın etmelerinin menfaatleri iküzaaından olduğu; Önetnle duyurulur. (Basın 13245 A, 8516/8582) Difişleri Bakanlığından Bildirilmistir: • AHMET FEVZİ GÖKCE Hakkuı rahmetıne ka\uşmuştur. Cenazesd, 23 temmuz 1965 cuma günü öğle namazından •onra, Hacı Bayram Camiinden kaldırılarak; Asrî Mezarlıktaki ebedî istirahatgâhına tevdi edılecektir. r Cumhuriyet «595 Betonarme Demir İşçiliği Yaptmlacak.ır T.C. Emekli Sandığı Ankara Stad Oteli tesisleri inşaatının betonarme demirleri işçiliği 27 temmuz 1965 günü ihale suretiyle yaptırılacaktır. Bu iş içın istekhlerin en geç 25 temmuz 1965 gunü saat 17.00 ye kadar Şantıye Şeflığıne muracaat etmeleri lâzımdır. EMEK İNŞAAT VE İŞLETME A.Ş. STAD OTELİ TESİSLERİ D.ŞAAT1 ŞANTİYE ŞEFLİĞİ I il Heriş: 1775/859. « Istanbul Defterdarhğı Satış İlânı Eşyanuı cinsi Çamur karıştırma dubası Çamur erıtme teşkılâtı (komple) El presı (ıkı büyuk. dığerlerı kuçuk) Tuğladan sabıt fırın 1 ve 1,5 beygır kuvvetinde komple ıkı hava motoru. 1 Pota tornası (kuzet) 1 Yerli yapı motorlu torna tezgâhı 1 Motorlu makkap tezgâhı 2 Bırı kuçuk bın buyuk tezgâh mengenesı 3 Küçük el makkabı 3 Seramık tornası 1 Hıdrohk pres îstanbul DefterdarlıŞı Gıder Vergıleri Daıresıne istihsal yergısı borcundan ötüru SılâhtaraŞa Sunnet koprüsu karşısı 22 sayılı mahalde hacız altma ahnan yukanda cıns ve evsalı yazılı eşyaya, evvelce açık arttırma suretıvle yapılan satışta talıp zuhur etmedığınden 5'8'1965 sunu saat 14 de mahcuz eşyanm bulundugu yukanda vazılı mahalde 6183 savılı âmme alacaklanrun tahsrl usulü hakkındakı kanun nükumlenne tev fikan pazarhk suretıvle satışı vapılacağı ve tazla malumat al mak Istiyenlerın Karakov Necatibev caddesmdekı venı Ma lıye binasında bulunan Gıder Vergıleri Daıresı Mudürlüğune müraeaatlan U»n olunur Adet 1 1 11 3 2 (Basın 13243 8587) GAtBE İHTATt FİRAR Ali İhsan BARUT Arif oğlu 1944 doğumlu Kulp ilçesi Dalit köyünde nüfusa kayıtlı ve oturur halen 5 inei Tuğay 2 nci Temel Tabur 4 üncü. grupta er. SUÇ TARIH! : 20 eylül 196427 Kasım 1964. Yukanda suçu ve açık kimliği yazılı sanığa 20 ağustos 1965 gunune kadar Siv?s 59 uncu Tümen Askert Savcıhğında hazır bulunması veya bu sixe içinde konutunu bıldirmesi 353 sayüı kanunun 190 ıncı maddesi uyarınc* ıhtar olunur. ASKERÎ SAVCI • Büsın 13265/8588) SUÇ SANIK i
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle