14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
ttl Temmuz 1965 CUMHURİTET SAHtFE BEŞ Alalurka mı, alafranga mı? Yazan: Burhan FELEK adyoyn herifçloflu tmanma kadar açmıstt. Bir yanık kayabasını, ırada bir sesinl ağlara a&Ursı tncelterek oknyor. Nuri: Oooof, of! Ne yanık iflyleYİ! dedL Konsolos Bey sordu: Monşer bu nedir, blr mrys mrT Nuri: Konsolos Bey, bu alaturkadır. Türkfidür. Sen onu »nlamazsın! Monşer, ben mflzlk dersl aldım. Piyano calarım.. Çalarsın amı bundan anUmazsınl Rahmi: Konsolos Bey »iz alatarkadan çakar mısınız? Monşer, ben Ahırkapı feneri defilim!.. Çakmam.. Biz Ahırkapı feneri miyiz Konsoloı Bey? Bize hakaraat ediyorsunuz.. Ne münasebet! Ben bir allegori yaptım. Kolay gele! Bize de anlatın da biz de yapalım.. ha, ha! Konsolos içerledi.. Ahtnet Beyefendi! Ben burada nasü konufacağım? Ahmet gülerek: Konuştuğunuz gibi Konsolos Bey! Ama monşer en ufak bir espriyi yanlış anlırorlar. Hakaret sayıyorlar. Benim terbiyem müsait değU böyle şeyîere.. Aldırmayın Konsolos Bey.. bu kahvenin havası bu!.. Biz sizi severiz. Bu çocuklar da soyleneni anlamak isterler. Tabiî alegori (alan pek anlamazlar. Türkçesi yok mu? Monşer, ben böyle düşunerek konuşursam yapamam.. kırk senedir konnştuğum dili nasü değiştireyim.. O zaman hnş görmell.. bakınız.. siz de alaturkadan anlamıyorsunuz.. kayabaşına, arya dediniz. Ne bile.Tim.. ben sordum.. Tamsnı! Onlar size bu malumatı veremezlcr. Rahmi atıldı: Neden veremiyeyim Ahmet ağabey: Sen de bizi amma da şey sanıyorsun? Rahmi, oğlum! Sen alaturkadan anlar mısın? Oldukçs çakanz.. Nerede öğrendin?.. Ağabey, biz okulda marş söylerdik. Nuri: Ha biz de biliriz o kadarını Ben türkü de bilirim.. «Drama kdprüsünden Hasan dardır geçilmez» var mı sende bu? «Yavuzun direkleri altundandır altundan.. \ar mı sende.. Rahmi gülerek: Nuri ağabey sen dp amma da biliyormuşsun? Yavuzun direkleri allında olur mu? Tahtibahır mı bu? Nuri gülerek: Rehmi sen ne adamsın be! Ben Yavuzun direkleri altında mı dcdunı!.. Altundan dedim.. Elindeki yüzuğü gostererek Altun be, altun!. Rahmi: Yok deve! Zırhlının direğini yapacak kadar altın kimde var? Mülct yapar isterse.. «Cumhurijet» yazıyor değil mi?.. Sen benimlen böyle şakalaşma!.. Şarkıdan, türkuden çakarsın ama gemudan, direkten, yelkenden anlamazsun. Onl bize pırak!.. Ahmet: Doğru doğru konuşsanıza! Bak ne güzel Biusiki Iâfı ediyordunuz.. alaturka, alafranga .. Ben alafranga anlamam agabey!.. Sen alaturka da anlamazsın Rahmicim.. Aman ağabey.. biz şehir uşağıyız. Ne kadar olsa.. Oğlum alafranta, alaturkanın şehir uşaklığı lle alâkası ne? Yanı ya! Bizim fözümüz açıktır.. Konsolos: Monşer.. ben de sehir uşağıyun, ama alaturka musiki diye bir şey kabul etmem.. Müzik bir türludür. DeğU mi Ahmet Beyefendi? Affedersiniz Konsolos Bey!.. Size anlatmak hdridimiz değil ama bir İspanyol muziği var mıdır? Bir Rus mııziği var mıdır? Bir çiğan müzıgi, bir Bulgar müziği var mıdır?.. Süphesiz monser.. liir de Türk müziği vardır. Ama monşer, armoni, armonidir. Nota notadır. Ben size sövliyeyim Konsolos Bey!.. Alatur ka dcdiğimiz muzik tek seslidlr. Şimdi gimdi arnıonize ediyorlar. Eveeet. Onun irın zordur, mmaffak olmak. Türlii kaideleri vardır. Makamları \ardır. Çıkış notasına gore değişir.. Ağabey ona maakam derler Rahmi. ona makam derler. Maakam dhe Ben sövlersin! Bana bir makam adı söylesene! Gülerek: 4jhr ezgi. fıstikî maakam! O tekerlemedir. Ezgi de uğultulu bir turkü nev'idir.. Konsolos: Ahmet Beyefendi çok enteresan.. bu makam dediğiniz şeyler nedir? Beyefendi size dedim.. Karar ve giriş notaUrına göre değişen nağmelerdir. Bunları zamanla musikisinaslar icat etmişlerdir. Rast, hiizzam, mâhıır, hicaz, hicazkâr, nihâvend, uşşak, neva, isfahan.. daha vardır. Ha bayati diye de bir makam vardır. Konsolos Bey güldü: Neden acaba? Bayatlamış demek mi? Valla orasını bilmem ama benim amcam merhum musikişinastı. Ben çocukken ondan bazı şeyler öğrenmiştim.. Mızıka1 Hiimayunda idi.. bir hikâyesi var.. anlatayım size... Nuri: Anlat be Ahmet! Eskl adamlann hikâyelertnl çok severim.. benim de dedem var idi kendu takasıylan Batomn vurmus™ Rahmi: Demek şimdl Barum yok.. Alay etme be! Sen o adamlan görsen korkudan papucunu yudarsın! Sen gördıin mü? Gordüm ya!.. Doksan yaşında idi. Neden papucunu yutmadınT O, benum dedem .. Vay dedesinin .. Konsolos Bey: Hilmi Beyefendi! Müsaade btrynnm Ahmet Bey konussun! Konussun Konsolos Bey! Zateo burada ondan başka kim konuşabilir. Ahmet. Rahmiye: Kes! dedikten sonra devam ettl.. Konsolos Bey benim çok yaşlı bir amcam vardı. Yirmi sene kadar oluyor vefat edeli.. gençliğinde musikiye merak etmiş.. hangi mektebe verdilerse devam etmemiş.. ille de musiki.. ivi keman çalarmış.. büyukbabamız da o zaman Hazinei hassada imiş. Nedir o ağabey? Padişahın hazinesi .. Haa! Sarayda desene! Sarayda ama sarayın hesap lşlerinde.. Ahmet ağabey! Sen zadegânmışsın be!» Ne olmuş zadegânsam? Hani ola ola aktar olmuşsun da.. Hamdolsun aktar oldıun. Hırsız, namussuz, dalavereci olmadım ya!.. Nuri: Kızms be Ehmet! Buna kızılir mi? Bu bir sersem çocuktur.. Ağzını topla! Sersem sensin! Effedersun! Sersem dersem.. saf demek istedjm.. Konsolos: Aman rica ederim.. Nuri Beyefendi! Birisl konuşurken sözünü kesmek çok ayıp bir seydir.. Konsolos Bey! Sen de haklısın ama lâkırdıyı ben kesmedim.. ha bu Rehmi kesti.. konuş be Fhmet: Sen bize balnna!.. Konsolos: Evet Ahmet Beyefendi! Büyük pederiniz Hazinei hassada imiş . Adamda konuşmak iştahı bırakmıyorlar, Konsolos Bey Rica ederim.. siz onların ağabeyisisiniz.. Buyurun, bu>urun Büvük peder rica etmiş.. bizim amcayı Mırıkai Hümayuna almışlar.. keman çalıyor diye . Ve o zaman bir İtalyan paşa da Mızıkai Hümayunun şefi imiş .. Mayestro demek istiyorsunuz.. Evet.. amcam kemanım almış, işine başlamış.. ilk önce oradaki alaturkacılar kemanını dinlemişler, pek beğenmişler.. sonra bunu İtalyan şefc tanıtmışlar. Adı da galiba Guatelli mi, Fratelli mi şöyle bir sey Terelelli olmasm! Ahmet gülerek: Oyle galiba!.. Bir opera parçasını prova ederlcrken amcamı da kemancılar arasına koymuşlar.. mahcup adam bir sey diyememiş.. önünc orkestrada kernanlara düşen notayı da koymuşlar.. ama bizim ki nota bilmez.. bilir ama eski nota, llamparsun notası.. Orkestra hazır olmuş.. italyan şef yerine geçmiş.. herkes hazır.. başlamışlar opera parçasını çalmaya.. amcam da çalıyor.. ama ne çalıyor? Düşünmüş, taşınmış.. orkestrayı bozmadan pes perdeden bir şev çalayım da foyam meydana çıkmasııı.. sonra alaturka fasıl heyetine geçerim diye düşünmüş.. başlamış bavâti peşrevi çalmaya.. önce kimse farkına varmamış.. ama bir ara kemanların susması icabedince bizimki nota anlamadığı irin.. bavati pesrevine devam etmiş.. İtalyan şef şaşırraış.. hayretle bakmış Değnegini vurmuş.. amcamı durdurmuş.. ve italyan kırması Türkçesi ile sormuş: Siz adı ne? Hayrullah!.. Hayırola.. mukcmmel.. ama siz ne çalıyor? Bayatî peşrevi Evet! Bayati hayırola.. bayati hayırola.. çok güzel.. ama cok ba>at Orkestrada herkes kırılmış gulmeden.. o zaman amcamı alaturka fasıl heyetine almışlar.. \ ak'ayı Sultan Hamid de işitmiş.. çok gülmüş.. V ak'adan sonra amcam merhumun adı.. Hayrullah Bayati kalmıştı . Arkadaşlan da Hayrola Bayati! diye şakalaşırlardı.. sonradan çok Uerledi.. şarkıları falan vardı.. Eyyy! Eski adamlar.. Konsolos: Monşer! Siz ömürsunüz! Ama amcanız merhum da ömür adammış.. monşer opera çalan orkestraya peşrevle katılınır mı? Ne yapsın beyefendi! Emir almış.. o zaman yapamam demek edebe mugayirdi.. . Konsolos güldü: Şimdi aksine Ahmet Beyefendi. Yapamıyacağı şeyi bile bile yaparım demek marifet oldu.. Rahmi atıldı: Anladın mı Nuri! Kızım sana söylüyorum, gelınim sen anla!.. Hangimiz kız, hangimiz gelin! de bana onu. Ne yapacaksın? Oni ben bilirim.. de pakayim.. Sövlemiyeceğim işte! Zorlan mı? Deyemezsun ki, deyeceksun.. Ahmet. ıkisine de: Kısa kesin! dedikten sonra Recebe: Bize birer çay.. ama bizim amca gibi Bayati olmasın.. Recep: Yok Ahmet Bey!.. Bizde öyle bayati esref falan olmaz.. her gün taze alıyorum.. ervel allah.. mahalle kahvecisiyiz ama zenaatimiıi rezil etme Hay yaşayasın.. ver şu gazeteleri.. bakalım bana bir şey çıkmıs mı?.. dedi.. ve numaralan tetkike başladı. NA5REDDİN HOCA Butün fıkralanyla, eşsiz nükteleriyle Mutluluğun sımnı bize bildiren Hoca. Bugünkü hâlimizi görse elbet ağlardı Kaç yfizyd milletiyle gülen, güldüren Hoca. 11 Temmuz 1926 tarihli Cumhuriyet'ten I iîii • ••• • ••• • ••• • ••• • ••a BAŞMAKALE •••• •*•• Muhalefeti ben mi yarattım? Ismail Canbolat bey, Istiklâl mahkemesine Cnmhnriyet Halk Fırkasından ayrılması gebebini izah etmek için benim vaktiyle Meclis kürsüsünden söylemiş olduğum bazı sözleri 1leri sürmüs. Bnnn bir Istanbul Ankara feyahati «ırasında bana da soylemişti. Ben de «Benim nutkumdan sana ne? Sen kürsüve eelip efkâr ve hissiyatını izah etmeliydin. Fırkaya dahi müracaat rdebilirdin» demiştim. Ve filhakika az çok şedit olan nutkumnn esbabı mncibesini bir defa daha kendisine anlatmıştım. Ismail Canbolat bey eevaben «Eğer o nutku baska biri sdMemis olsaydı belki ya hiç »Idırmaz, ya dediklerini yapardım. Fakat o nutkn sSyleyen Tunus Nadi bey olduktan sonra bence yapılacak yegine hareketin yaptığımdan ibaret oltnası tabii idi> dedi. Izmir'de Istiklâl mahkemesi hnzurunda tazelenen bu mesele hakkında kısaca izab ve tesbite lüzum görüyomm: Rauf beyin, Cnmhnriyetin ilânını protesto eden beyanatından sonra ortalıkta müphem bir hava esmekte devam ediyordu. Refet Pasa'nın iıtifası ikinci intihap devresinln birin J ci ve ikinci senesi armsındakl ' tatil devresinde vaki slmnş, ( fakat ikinci sene Meclisi açıldıfı zaman bir taraftan bn istifanın geri alındığı, diğer taraftan da Kâzım Karabekir, Ali Fuat ve Cafer Tayyar paşalar gibi Ordu müfettişi ve kumandanlannm ds orduları terkederek Meclise geldikleri fförülmüstür. Ve bn geliş etrafında matbuatta kuvvetli nesrivat baslamıstı. Paşaların oturmaları. kalkmalan, yürümeleri. hiılâsa her hal ve hareketleri bir mesele teskil ediyordu. Bidayette nç olan bn bulusma Adnan ve Rauf beylerle bes olmustn. Pasaların ve peyklerinin bu eskâl ve serait içindeki hareketleri tabii tekin ve tehî defildi. Elbet bir sev olacak, bir şev çıkacaktı. Herkes sabırsızlıktan bunalıyor, bir tehalükle beklivordu. Sahne bndnr. Mnhalefeti ben icat etmedim. O zatrn vardı ve karsımda idi. Ben sadece yarının üzerine parmaiımı bastım, efkârı nmnmive önünde vaziyeti tesrih ve teshir ettim. Neticede onlar bİ7drn ayrıldılar. Fakat hiç bir zaman açık olmak cesaretini göstermiyerek bep gizli ve kapalı kalmakta devam ettiler. BöMe vapmak için zahir maksatları ve emelleri efkârınmumiveıe açık söylenecek kadar mesru \e asıl şeyler değıldi. Başka ne diyelim, başka ne denebilir? TUNUS NADt Boyacılar renkleri çok fazla karışördı, Her taraf yavas yavaş döndü kirli gTİyp. İsmet Paşa haklıdır; ne kızıl, ne de yeşil «Bir gün yaratüacak kapkara bir Türkiye. RENGİMİZ • III «••• •••• KOLTUKNAME Her koltuğu ebedl mülkleri bilir onlar, Çöplükte doğarlar da koltukta ölür onlar, Bir gun huzuruna da kolktukla gelir onlar. Bütün istedikleri tam maaşla yolluktur, Oturanlar kalkmıyor yarab bu ne koltuktur? Bilmezler de asünda ne sağı, ne de solu, Bu yüzden düşürürler baba ile oğulu, tdealistler kayıp, her yer onlarla doln; tnanmışlık onlarca satılmışhk, kulluktur Oturanlar kalkmıyor yarab bu ne koltuktur? Seçim zamanı gelir hemen inerler k8ye, Koylüsune vaadler, ağasına hediye. Kime ne bu memleket gidiyorsa geriye? Kolay azap duvmazlar, yürekleri folluktur. Oturanlar kalkmıyor yarab bu ne koltuktur? En ağır küfürleri ederler birbirine, Kendi kirini görmez, bakar hasmın kirine. Herkesi aptal sanır koymaz adam yerine. Kıtlıktan çıkmışlara hedef belli; bolluktur. Oturanlar kalkmıyor yarab bu ne koltuktur? • ••• •••• • ••• • ••• • ••• • ••• • ••• • ••• • ••• »•• İşe bakın: Kuveyte beyln ihraç etmişiı Cayardı ithal eden, hâlimizi bir bilse: Yandı Kuveytliler tâ kıyamete kadar İhraç ettiklerimiz partici beyni ise. BEYIN • ••I • ••I ••• • ••I Ali Be\ iiii •••• Ali Beyin dünkü mühim beyonatı Istiklâl Mahkemesi Reısi bey dün şu beyanatta bnluıımaştnr: • Muhakemenin şımdıye ka, dar eereyan eden safahatine j nazaran dâva istikamet ve mahiyeti nmnraiye ve hususıvesl tamamen tespit edilmistir. Dâvanın manzarası suriur: Lnzan konferansını müteakip 1 Harbi Umnmi (Birinci Cıhan Harbi) nihayetinde dağılmıs, infisab etmis olan iaseci ve ıttihatcı simasını tasıyanlar. 2 Cidali millî esnasında ikinci grnp namıyle muhalefete eeçmis olanlar, 3 I«tihlası müteakip her hanei bir sahsi kıreınlık ve sivasi ihtiras ile inkılâI bın miimessiilerine karsı tarizıkâr vazivet almıs ea\ri mpminnnların tavassnt \e teliflprl ineticesinde husule erldiği TPSmen tahakkuk eden Terakkiperver fırkanın maalpsef \atan 7ararına olarak 7iıhur eden hpr hâdiseve istinatrabı manp»! olmns ve en nihayet azasından bir kısmı mühimminin delâlet ve biyanetle bir snikast ve darbei hükumet teşkilâtı vücuda getirilmistir.» ' Ali bey insana derin hir hürmet ve büyük bir muhabbet telkin eden vakur, dürüst ve hiç bir zaman en küçük şaihe ile bile lekelenmemiş yüksek hâkim tavriyle: « Tahkikatımızın npticplerinden ve mahkememızin adaletinden emin olmalarını efkârı umamiyeye bilhassa söylemek isterim» diye ilâvede bulunmuştur. •••a • Hl • ••• • ııı • ••• • ••• • *•• İİİİ • ••• İŞSİZ GEMI Yahya Kemal'ın Sessız Gemısıne benzetme Artık demir almak günü gelmişse iktidardan Onlar ki ne serden geçerler ne de yardan. Sallamr bu kalkışt» tekmeler ve tokatlar Hiç biri bilmez her seçim millete neye patlar. Yoklamada kaybeden bu sonuçtan elenv Günlerce Genel Merkeze gider gözleri nemli. Biçare adaylar üzülmeyin ne son seçimdir bu Nice üyelikler var, ne de son geçimdir bu Za\allı seçmenler yolunuzu nâfile bekler Bilmez ki dört seneden once gclmiyecekle» Seçilenler memnun ki maaşıyla işinden Birçok senelcr geçse ayrılamaz peşinden. Sadece renkleriyle isunleri değişik Ha Liston ya da Clay ha Nurettin Ozdemir. Yumruk döktürüyorsun artık mısra yerine Boksör müsün? Şair misin? a Nurettin Ozdemir? BOKSÖR ŞAİR ••••••I ••••••••• İSTANBUL IŞIK MÜHENDİSÜK ve MİMARLIK ÖZEL YÜKSEK OKULU GündüzAkşam Mimarlık ve Inşaat Miihendisliği Rölümlerine ::H:::::;::HH:::!:İÜİİİİİİİİİİİİJİnİİİ;;İİİİİİIİİİİİİİİİİ:İİİİİİİİİiniİİİİİİJİ»İİ ÖGRENCİ KAYDINA DEVAM ETMEKTEDİR. 1 Günduz oğretmıine yalnız Lıse .nezunlan ve denkli Mıllî Eğıtım Bakanlığınca kaW ed1mış okulların mezunlan kabul edilir. 2 Akşam oğretımine, Gunduz hayatlarını kazanmak mecburiyetınde ve Muhendıs olnıa azmindeki Lise, Erkek San'at Enstitüsü, Yapı Sanat Enstitüsü ve bunlara denkliğı Mıllî Eğıtim Bakanlığınca kabul edılmiş benzeri Meslek Okullarından mezun olanlar kabul edilir. 3 19651966 dönemınde oğretıme modern tesisl enle BEŞIKTAŞ'taki kendi yeni bınamızda devam edılecektir. 4 Yonetmelığımizin 27. maddesi uyarınca Okulumuza kaydolupta Teknık Üniversite, Maçka Tcknik Okulu, Yldız Teknik Okulu ve Güzel San"atlar Akademisi imtihanlannı kazandıklarını tevsık eden öğrencılerin yatırdıkları taksit iade edilir. Yalruz kaydiye ücreti olan TL. 50. iade edılmez. 5 Yuksek Okulumuzda enaz Resmî Aluhendıslık ve Mimarlık Okullarındaki ders progıam'aıı sevıyesinde program uygulanır ve mezunlarımıza aynı resmî haklar tanınır. 6 Öğretım kadromuz, tamamen İstanoul Teknık Üniversıtesi Profesdr ve Doçentlerınden nuteşekkildır. Okulumuz 7 kişilik Profesorler Kurulu tarafından ıdare edilir. 7 Memur çocııklanna ve kardeşlere özel ındi VPTVIT. . 123456789 mağını batır!» manasına bır emır. 6 Sahne sanatkârlarının corevı, bır erkek adı 7 Eski bır Yunan fılozofu, tersı bir savıdır. 8 Eır ısin olmasını temın etme 9 Bır emır. bınnın uzerıne yaslanış \e çullanış. TUKARIDAN ASAGlYA: 1 Kum sahralarında ?skıvalık edenlere böyle denılır (ıkı soz) 2 Çevrılınce lstanbul Vahsının sc \ adı belırır, bır duzenı altu<t eden. 3 Ruh bılımı üzennrte çah^mış uzman 4 Komunızmın ve Rus>anın eskl huvuk ş.<hsıvetl=rın«1en 23456789 blrl SOLDAN SAGA: Okulumuza kaydolmuş olan yeni öğrencilerimizi 1965 1966 ders yılına hazırlamak için Ağustos ayında ücretsiz hazırlık kursları açılacaktır. BROŞÜR İ S T E Y İ N İ Z . Müracaat : ÇIRAĞAN DURAĞI KARŞISIMDA OKUL BİNASI Telefoıı : 48 70 08 47 92 29 » Reklâmcıhk 2694'8027 1 Anadan doğma elbısesız durumda >aşamayı prensip edınmış gruplar (çoğul).2 Kuslan uzerlerıne kondukları zamdn yapısıp (îalmaları sonucu tutmaya yanvan ' h H v \ i n v d v r u araç satıcısı, bir harfın okunusu. ç u » rlur. >e! ! e r ' . n 3 «Melunluk yapnıavı huv edınFkınılı a ı a n l a r mış kışı» anlamına ikl soz 4 E<kıden köylerımızrie kullamlan bir d t l n m oiıitMacAmn ria v ^ p r 1IHrı olçu. beklenmedık zamanda b > a •Tek lâh?a» karsıhcr ıkı eri? 8 a= gelenın yarısı 5 Bir seyı de\am t!cı «ahıbı 9 Öt°kl Rflı .Krne*r» lı olarak almayı garantı etmiş kı olan eskı bır FranM7 bıleını. nava«ı. «sulu bir maddenın ıçıre par panın sıra dağlanndanrtır S tvedıhkle (e«=kı ter'm), hır çe sıt kardesın va» Ter«ı î rl «ı t e r s l A v r u {'••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••, Elektrolitik Cıplak Bakır Tel Alınacaktır Ankara Elekfrik Havagazı ve Otobüs Işletme Müessesesınden: • ILANEN TEBLİĞ Fırar »uçundan aanık Yozgat Çayıralan kazası, Çerekçi mahallesi No. 101, cilt No. 22, lahıfe No. 83 te mukayyet, Ali oğlu, 1327 doğumlu, Mehraet Durmaz hakkındı yapılan açık duruşma ionunda fiilin ika tarihi itibariyle 113 »ayılı Af Kanununun l'A maddesi kapsamına girdiğin den A«. C. K. nun 49. maddesi deliletı ile T. C. K. nun 97 nci maddesi ger^ğin ce dâvanın düşmesine 4. Tüm. Askerl Mahkemenin 1051965 tarıh ve 965/1121 sayılı 111 mı ile lanıgın gıyabında k» rar venlerek yapüan sorın • turmay» rağmen ikametgâh • ları, mesken v« isyerlen bulunamadığından isbu hüküm özeti 7201 sayılı tebligat kanunun 28 ve 29 uncu maddeleri gereğınce ilAnen teblığ olunur. Asker) sa *ı (944 • Bâiin 13142/8034) BEŞİKTAŞ, Izmit Erkek Sanat Enstitüsü Müdürlüğünden 1 Enstıtümuz bınasmın 2993b nra kesır neaeııı ramı rat :şı 2490 sayılı kanunun 41 maddesi (Dı fıkrası seresınre açık eksıltmeye çıkanlmıştır 2 Bu hususa aıt evraklar mesaı saatlen ıcır.de OKiılda gorulebılır 3 Eksıltme 30/7/1965 cruma gunu saat lb JU da Lnstııumüzde yapılacaktır 4 Muvakkat temmat 2243 lıradır 5 Eksıltmeve ıştırak edeceklenn DU ıse aıt tahl eunlprı harıç ıhale tanhmden uç sxın evvel Natıa Mudurlııgıınnpn usulune göre alacaklan veterlık belgesı ile 1965 vıiı ncaret odası vesıkası ıbraz etmelerı şarttır. fB3=ın H'121'8021) 1 Müessesemiz ihtiyacı için 10 ton Türk standartlan normuna uygun elektrolitik bakırdan mamul 16 mm2 lik örgülü çıplak bakır tel satın alınacaktır. 2 Ügililer tekliflerini, teklif fiatlan üzerinden verecekleri % 7,5 muvakkat teminatlan ile birlikte 14/7/ 1965 çprşamba günü saat 17.30 a kadar Müessesemiz Yazı İşleri Mıidürlüğune göndereceklerdir. Teklifler bu tarıhterı ıtıbaren 15 gün opsiyonlu sayılacaktır. 3 Postada vâki gecikmeler nazan ltfbara ahnmaz. 4 Müessesemiz ihaleyi yapıp yapmamakta veya diledığıne yapmakta serbesttir Satılık Gara] İl irafik konıisyonundan işletme müsaadeli 800 M2 üzerine iıışa edilmiş 2 katlı cem'an 1600 M2. Müracaat: İzzet Şefizade ve Ortakları Yapı Emlâk Kollektif Ştrketi Doğu Bank İş Hanı 408 Tel: 22 13 59 Reklâmrıltk W £••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••• (Basın 11948 A. 7523/8020) Devlet Hava MeydanUırı İslctnıcsi Genel Müdürlnğüttdrn : Askerliğini yapmış Yüksek İn^aat Mıihendısi vp\a VUıhendısleri ile İngilizce bilir Yuksek Makına MiıhenH'M veya Mühendisleri, Elektrik Mühendısı, Muhabere MJhendisi, Elektrojen Grupu montaj teknisyenlerı (Makme ve Elektrik) alınacakür. Mühendislere 4/10195 sayılı kararnameye gore vevmıje verilecektir. İsteklilerin en geç 15 temmuz 1965 çiınune kadar Genel Müdürlüğe müracaatlan rica olunur. (Basm 11845 A. 7437'8018> Fabrika Binası Veya Arsa Aranıyor Asgarî 2500'3000 metre frbrika ınşaatına müsaıt vey» fabrıka binası mevcut. Topkapı. Rami veya Levent taraflannda; ~uyu bol asgarî 250 kilovat cereyanı bulunan bir arsa aranıyor. cARSA» ıumuzu ile İstanbul PK 176 adresine müracaatlan. Üâncılık: 76X3/8045
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle