18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHÎFE Ütf CÜMHURTTET 31 Mayıs 1965 PETROl, HUKUK ve MİLLÎ FAYDA etrol kaynaklarunızdan daha iyi faydalanabilmek, gerektiğinde yabancı sermayenin menfaatleriyle, milli menfaatlerimizi daha verimli bir şekilde bağdaştırabilmek için almacak hukuki tcdbirler iki ayrı kısımda mütalâa olunabilir: etrol kaynaklarmın millî menfaatimize uygun, D «Petrol Kanunu» hükümleri dairesinde alınaiktisadî gelişmemize hizmet edecek bir düzen bilecek tedbirler; içinde işletilmediği kanaatinde olanlar, özellikle aşağıdaki hususları ileri sürmektedirler (1): Q Petrol Kanununda gerekli değişiklikler yapılD Petrol kaynaklarımızın Türk müesseseleri ta mak ve icabmda petrol endüstrisini miLUleştirmek suretiyle gerçekleştirüebilecek tedbirler. rafından işletilmesi millî menfaate en uygun hal 1 Bugün yürürlükte bulunan Petrol Kanutarzıdır. Bugün, bir devlet müessesesi olan «Türnunıın 67. maddesine göre, «İşletmeci, petrollü akiye Petrolleri A.O.» (T.P.), petrol ihtiyacımızın raziyi hüsnüniyetle tesbit ve inkişaf ettirmeye ve dörtte birini kendi imkânları ve elemanlan ile petrol istihsaline mecburdur». 68. maddeye göre karşılamaktadır. Petrol üretimini kendi giicümüzise. özet olarak «Işletmeci, işletme sahasından tile başaraınıyacağımız hususundaki tereddütler carî miktarda petrol istihsal etmez veya ticari her türlü dayanaktan yoksundur. miktarda petrol istihsalini durdurursa, Petrol B Yabancı şirketler, memleketimizde ham petrol Dairesi 90 günlük bir mehil verir ve bu mehil üretîmi için ciddi teşebbüslere girmiyeceklerdir. Zira, dünyadaki petrol üretimi, ihtiyacın çok üs içinde ışletmeci ticarî miktarda petrol istihsaline tündedir. Y'abancı şirketler için kârlı olan Tür başlamazsa işletme ruhsatnamesi sukut eder». Böylece, 1954 tarihli Petrol Kanununa göre de, kiyeye petrol satmaktır. Bu şirketlerin Türkiyeye icabmda «işletme ruhsatnameleri» iptal edilebilir. petrol satmak yoluyla sağlıyacakları menfaat, 2 Müktesep haklara dokunmamak şartiyle, memleketimizde petrol üretmek suretiyle elde ePetrol Kanununu değiştirmek, petrol kaynaklarıdecekleri kârdan fazladır. nm işletilnıesini yeni bir düzene bağlamak da Yalnız Siirt bölgesindeki durum bu vakıayı mümkundür. teyide yeterlidir. Bu bölgede, yabancı şirketlerin Müktesep haklara dokunolmaması, yabancı sahip olduklan 32 arama ruhsatnameşine mukaşirketlere şiradiye kadar tamnmış olan «petrol bil, Türkiye Petrolleri A.O. 8 ruhsatnameye sahiphakları» nın aynen devam etmesi demek değildir. tir. Buna rağmen, 1964 yılında T.P. 631.584 ton ü«Kamu hizmeti niteliği taşıyan özel teşebbüsler, retim yapmaya muvaffak olduğu halde, yabancı kamu yarannın gerektirdiği hallerde, gerçek karşirketlerin toplam üretimi 259.288 tonu asamaşılığı ödenmek şartiyle devletleştirilebilir» diyen mıştır. Anayasamızııı 39. maddesi genel bir hukuk kuralını ifade eder ve petrol endüstrisinin millîleştirilB Yabancı şirketlerin Türkiyede petrol üretmemesi için de uygulanabilir. Diğer bir deyişle, husinin, kendilerine tanınan aşırı transfer imkânları kuk düzenini riayetini emrettiği müktesep hak, yüzünden, memleketimize sağlıyacağı bir fayda da millileştirme halinde, «petrol hakkının gerçek nakyoktur. Yabancı şirketler, memleketimizde elde dî karşılışcıdır.» ettikleri her bir milyon ton ham petrole karşılık olarak 19,5 milyon dolarlık transfer vapmak hakYabancı şirketler, petrol haklarını, iddia edilkına sahiptirler. Buna mukabil, dışarıdan petrul diği gibi, kötüye kullanmışlarsa, hüsnüniyetle ürepetirdiğimiz zaman bir milyon ton ham petrol için tim yapmamışlarsa, «hakkın kötüye kullanılması ödiyeceğimiz döviz 18,5 milyon dolardır. Ham pethalinde haktan bahsedilemiyeceğine göre», millîrolü dünya piyasasındaki serbest rekabet fiyatları leştirmede ödenecek bedel, yabancı şirketin yatıüzerinden ithal edebildiğimiz takdirde ise. bu mikrımı dolayısiyle Türk devleti lehine fiilen meydana tar 10 milyon dolara kadar düşebilecektir. gelen zenginleşmeden ibaret olacaktır. etrol kaynaklarımızın aranması ve işletilmesl, bilindiği üzere, 1954 tarihli «Petrol Kanunu» ile düzenlenmiştir. O tarihte, kanun koyucu, petrol kaynaklarmın süratle ve verimli bir şekilde geliştirilip, kıymetlendirilmesi için yabancı şirketlerden ve sermayeden istifade edilmesini uygun, hattâ zarurî görmüştür. Petrol Kanununun getirdigi düzenin millî menfaat le bağdaşıp bağdaşmadığı hususunda eskiden beri duyulan endişeler, son günlerde kamu oyunu ciddî bir şekilde etkiliyecek seviyeye ulaşmıştır. Petrol Kanununun değiştirilmesi, hattâ petrol endüstrisinin millîleştirilmesi yönündeki görüşler, esas itibariyle, sempatiyle karşılanmıştır. Uç jart! VE GETiRDiGi AKIMLAR Türkiyede ilk defadır ki, kapitalizm sosyalizra çatışman seçik bir biçimde ortaya çıkmıştır. Ve 1965 seçimlerine doğrn bu çatısmanın kuvvetleneceği görülmektedir. Bugünkü Batı demokrasilerinin fikir alanı da bu çatışmadan doğmaktadır zaten .. Türkiyede simdiye kadar sosyalizm kapitalizm tartısması yoktn. Sosyalist fikirlerin söylenmediği, söjienemediği bir demokrasi icat etmek istedik; karşıhğı bir ihtilâl, iki ihtil&l denemesi, ve bir dizi darağacı oldu. Bu siyasi görünüşün alt y«pısında da iktisaden çöküntüde bir Türkiye var elimizde... Geçmişteki demokrasi denememize «soyut demokrasi», «San Francisco demokrasisi», «a7 şekerli demokrasi» gibi isimler takıîması boşuna değildir. Kapitalistlerin kendi aralarındaki çıkar kavgalarının adı elbette demokrasi olamazdı. Mademki Batı demokrasisi istiyorduk, bugünkü Batı demokrasisinin kapitalistlerle sosyalistler arasındaki fikir catısmasından ortaya çıkan bir özgürlük forumn olduğunu da bilmeliydik. Bilmedik .. bilemedik .. veya bildigimiz halde bilmez göründük. Türkiyede demokrasi adı verilen rejimin sosyalist fikirler dışında kalmasını istiyenlerin basında Amerikan kapitalizmi geliyordu. Tarihî sartlar ve Türkiyenin Rusya ile ilişkileri, Amerikan kapitalizminin Türkiyede en büyük etki çücünü kazanmasına yardım etti. Ve dışardan gelen malî yardımları da arkalarına alan kapitalistler, Türkiyede sosyalist fikirleri tasfiye ederek bir kapitalist kalkmma denemesine giristiler. Bu denemenin verdiği neticeler ortada. Şimdi Türkiyede gerçek demokrasiye dogru, zayıt d» ols», bazı adımlar atılmaktadır. 1961 Anayasası bu adımların dayanağıdır. Türkiyede sosyalist fikir ilk defadır ki Aııavasa çerçevesi içinde kapitalistlerin karşısına önem kazanarak çıkmaktadır. Bu gelişmeden korkan kapitalist çevrelerin büyük teliş içinde olduklarını görüyoruz. Sosyalist fikirleri tasfiye etmek dileğinde ve telâslı bir çırpınmanın içindeler. Sağda solda, odalards derneklerde, parti kulislerinde ve organlarında söylenenleri pek eflenceli bir merakla izliyoruz. Brosürier dağıtıhyor, Ticaret Odalarından, Sanayi Odalarından garip sesler yükseliyor. Bu çevreler, heyecan içindedirler. Ve bu heyecan içinde akılları tepelerinden uçmnştur. Şu gerçeği açıkça ifade etmek gerekir ki, 1965 Türkiyrsinde sosyalist eğilimi tasfiye edıp 1950 rejimine dönmek hevesleri, sahiplerine gereğini buldaracaktır. Anayasa dısı bir davranışa girişmek için adımını atanlar. attıkları adımın hesabını kısa süre içinde vermeye hazır olmalıdırlar. Türk sosyalistleri, Türkiyede sosyalizmi yalnıı ve yalnız millî kaynaklara ve halkın gücüne dayanarak kurmak isteraektedirler. Bir baska yabancı sosyalist devletin bu konudaki tnüdabalesini kesin olarak reddetmektedirler. Böyle bir davranısın Türk «osyalizmiyle en küçük bir ilgisi olamaz. Ama Türk kapitalistleri sınırlarımız içindeki kapitalizmi açıkca bir baska yabancı devlete dayanarak kurmaya çalısmaktadırlar. Şu halde bizim kapitalistlerin kapitalizmi, kökü dışarıda bir kapitalizmdir. Ve bir yabancı devlete dayanarak propacandaya çirişen bizim kapitalistler, kendi durumlarını unutarak üstelik bu memleketin sosyalistlerine karşı Anayasa dısı davranışlara girmek hevesine k»pılmıs görünüyorlar. Amerika'nın Türkiyedeki faaliyeti bn gidişi desteklemek yoInnda görünüyor. Amerikan Haber Merkezlerinin son tamanlarda Türkiyede basıp dagıttıgı propatanda broşürlerinin bo bakımdan değerlendirilmesi, insanı düsündüriicü sonuçlara götürmektedir. • Türkiyede Batı demokrasisini gerçekten iyi niyetle istiyenler Türkiyede kapitalizm sosyalizm çahsmasını kabul etmek zorundadırlar... Bu bir. Bu tartısmanın Anayasa çerçevesinde ve Anayasa güvenliginde olmasını kabul etmek zorundadırlar... Bu iki. Ve bu tartısmaya yabancı devletlerin kanşmasını Snlemek zornndadırlar .. Bu da üç. Bu üç sarta daha baslangıçta nymıyanların sonu, Türkiye taribinde şimdiye kadar çok kere yazıldıgı gibi olacaktır. P Slyasal BUgiler Fakulteal Öğrcttm tjttl gitmemiş olmalan üzücüdür. Tenkide konu olan yabancı petrol şirketlerinin, rakamlara ve belgelere dayanan açıklamalar yerine, «petrol endüstrisini millîleştirirseniz pişman olursunuz» gibi tehdit teşebbüslerinden fayda ümit etmeleri de her yönü ile hatalıdır. Millfleştirmede ulusal menfaat göriildöğn an, tutumlan sebebiyle pişman olmak, Türkiyede yatınm yapmak yoluyla sağlıyacakları kârdan mahrum kalacak yabancı şirketlere düşecektir. :::: ÜKIM KARŞ1DAVRANIŞLAR fâ® Suphi KARAMAN rının fikrl yönünde kendilerini sa miml saymak lâzımdır. Sosyalist öncesınden 27 Mayısa akımm karşılannda olmalan gayonelen mücadele sı yet normaldir. Mücadelelerini fiyasi ve hukuki hak ve kir plâtformunda yürütecekleri, hurrıyetler için yapılmıştı. 27 Ma demokratik mücadele metodu iyısta bu yöndeki hedefler fiilen çerisınde kalacaklan tabiidir. ele geçirilmişti. Basın, demokrasiYabancı sermaye işbirlikçilerinin ye geçiş senelerinden beri 27 Ma sosyalist akıma karşı tutumlan yısta eriştiği hür seviyeye hiç bir şuphesiz, karşı davranışlann en zaman ulaşmamşıtı. 27 Mayıstan şiddetlisi olacaktır. Bunlardan hemen sonra, toplumu etkiliyen «iktidara sahip olanlar gaflet, daen önemli gelişme fikir özgürlüğü lâlet ve hattâ hıyanet içinde buluolmuştu. Hür basın fikir özgürlü nabilirler. Hattâ bu iktidar sahipğüne sayfalarını açınca, toplum so leri şahsî menfaatlerini, yabancırunlarma bilinç açısından eğilmek ların siyasi emelleriyle tevhit edemümkün oldu. O zaman görüldu bilirler» örneğinin çıkması da ki, toplumun gelişmesini engellımumkündür. yen yalnız siyasi ve hukukî hakEski düzen çıkarcılarmın oyunlardaki kısıtlamalar, kuruluş nokları daha bir süre devam edebilesanları değildir. Sosyal yapıdaki cektir. Bunlann etkisiz hale getibozuklukların milletçe kalkınmanlmesi, sosyalist akımın demokmıza engel olmaktaki önemli payı ratik metodlarla geniş kitlelere ya ortaya çıkarıldı. yılnıasına bağhdır. Fikir özgiirlüğünün toplumu etİrticai akımlar, sosyalist hareküemesi ve M.B.K. nin görüş ve ket kendilerine komünizm olarak direktıfleri donemlerinden sonra, tanımlandığı müddetçe, daima Anayasamn teminata bağladığı dü karşı davranışlar halinde süregişünce ve basın hürriyeti ile getir deceklerdir. Sosyalist hareket, dıği sosyal devlet ve sosyal adahem de demokratik olmadıkları Tabiî Senatör llk defa olarak bir geri akım haline düşürülmüştür. Mustafa Kemalin elinde millıyetçilik devrimlerin gerekçesi idi. MiUiyetçilik en açık anlamı ile milletin ve vatanm sevilmesi. menfaatlerinin ko runması demektir. Milli menfaatle re zarar geldiği yerde, ilk karşı koyacaklar milliyetçi duygulara sa hip olan kimseler olacaktır. Milliyetçilik anlayışı, memleket problemlerine paralel olarak, zamanla kavram değiştirir. Milli Mücadelede milliyetçilik istiklâl kavramına geliyordu. Daha sonraları hürriyet ve demokrasi, milliyetçi anlayışın esası olmuştur. Bugün de Kıbrıs dâvasında olumlu çözüm arıyan ve toprak reformunu, petrolü, madenleri, sosyal adaleti dü şünenler milli menfaatlerin sahibi olanlardır. Bu noktada milliyetçilikle sosyalist akım birleşmek tedir. Diğer bir deyimle bugün sosyalizm milliyetçiliğin tâ kendisidir. Bu sebeple millî meselelerimiz söz konusu oldukça, millî menfaatlerimiz yabancıların sömürgen gayretleri ile çatıştıkça mukadciesatçı • milliyetçi bağların hiç olmazsa irticadan, çözüldüğü ve milliyetçi akımın sosyalist a kımla bir oldugu, içiçe bulunduğu görülecektir. Bunun kuvvetli belirtilerini de son günlerde gormüş bulunuyoruz. HUKUKÎ İMKÂNLAR TENKİDLER P P :::: •»•• •••• ••«• •*•• •••• •*•• •••• •••• •••• •••• •••• •••• •••• Sonuç 1945 yüından itibaren, demokratik devre girişle birlikte, siyasi ve hukuki hak ve hürriyetlerin sağlanmasına yönelmiş bulunan gayretler, 27 Mayıs 1960 ihtilâlinden sonra ybn değiştirmiştir. 1961 Anayasası, bir taraftan siyasi hak ve hürriyetleri koruyacak teminat kuruluşlara yer verirken diğer taraftan sosyal adalet fikrini ve sosyal devleti gerçekleştirecek temel unsurları getirmiştir. Yeni A nayasanın «İKTİSADÎ VE SOSYAL HAYAT, HERKES İÇlN ADALET VE İ.VSANLIK HAYSİYE TİNE YARAŞIR BİR YAŞAYIŞ SEVİYESİ SAĞLAMAK AMACINA GÖRE DÜZENLENİR» şeklin deki hükmü, sosyal anlayışın temelini teşkil etmiştır. Anayasamn öngördüğü sendika kurma, toplu sözleşme ve grev haklarınm kanunla düzenlenmesi sosyal uyanışı uygulama alanına intikal ettirilmiştir. Anayasa düzenimiz içerisinde si yasî haklar ve sosyal haklar yanyana yer almış bulunmaktadır. Birine ulaşmak Için diğerini yok etmek gerekmiyecektir. Demokratik nizam ıçerisinde gehşmemn yolu budur. Bunun da esasını FİKİR ÖZGlRLVGt teşkil etmek tedir. Bizim inancımız, Türk toplu munun mutluluğa yükselmesinin yolu DEMOKRATİK SOSYALİZM dir. •••• D Yabancı şirketlerin ürettikleri petrol üzerinden devlete ayrılan pay % 50 nin altmdadır. Bu miktar, Arap memleketlerinde devletlere tanınan paydan da azdır. Q Petrol Kanununun, «Bir bölgede bir hükmi şahıs en fazla 8 arama ruhsatnameşine sahip olabilir» diye 53. maddesi Türkiye PetroUeri A. O. na da uygulanmaktadır. Yabancı şirketlerin gerek kendi namlanna, gerekse küçük paravan şirketler adına elde ettikleri çok sayıda arama ruhsatnameşine karşılık olarak, T.P. âzamî 8 arama nıhsatnamesi alabilmektedir. Böylece, yabancı şirketler petrol üretmedikleri gibi, Türkiye Petrolleri A. O. nın petrol arayıp, üretmesine de mâni olmaktadırlar. E l Yabancı petrol şirketleri, dışarıdan temine mecbur olduğumuz ham petrolü, bize dünya serbest rekabet fiyatının °o 35 üstüne satmakta, bu suretle her yıl açıktan 175 milyon lira fazla kâr temin etmektedirler. D Petrol Kanununu uygulamakla görevli «Petrol Dairesi» nin vazifesini gerekli ihtimamla yapmaması da. ayrıca sözü geçen kanunun aksaklıkların dan doğan sakıncaları arttırıcı bir rol oynamaktadır. «Petrol» gibi bir milli servetle ilgili olarak ortaya konulan bu ağır ve ciddi iddialar karşısında, sorumlu makamlarm. gerekli hukukî tedbirleri almak veya aynı kanaatte değillerse verecekleri izahatla kamu oyunu aydınlatmak yoluna henüz MİLLİ FAYDA etrol kaynaklarımızın nasıl işletileceği hususunda karar verirken ve bu kararı gerçekleştirecek hukukî tedbirleri düşünürken dikkatle üzerinde duracağıımz nokta, gerçek milli faydaya hangi formülle ulaşılabileceği olacaktır. «Milli fayda» kavramı petrol dâvasında iki ayrı açıdan değerlendirilmelidir: D Petrol kaynaklarımızın işletilmesinde, petrol endüstrisini miUîleştirmek mi, yoksa dikkatle tâyin edilmiş şartlar altında yabancı sermaye ile işbirliği yapmak mı bugün için Türkiyenin menfaatine daha uygundur? B Petrol endüstrisini millîleştirmekte fayda görülüyorsa, millîleştirmenin sağlıyacağı kazanç mı, yoksa, hukuk düzenine uygun da olsa, böyle bir davranısm diğer alanlardaki yabancı sermaye üzerinde yapacağı ürkütücü tesir mi memleketuniz bakımından ön plânda dikkate alınmalıdır? P PLANI HALKA TANITMA D. P. T. nın bir uzmanı 5 yıllık pîânı illerden gelen Halk Eğitim Merkezleri :::: Başka nlarına izah ediyor. let kavramı, sosyal ve iktisadî hak ve ödevler ile Türk toplumu yeni bir yaşayış tarzına kavuştu. Anayasamn hürriyetler ve sosyal nitelikler dengesi içinde Türk top lumunu kalkındırmak için, elbette ki, çeşitli yollar araştınlacaktı. İşte Yon Bildirisi ile başlıyan toplum sorunlannı hal yolundaki araştırma çabası da, Anayasa sınır ları içinde, bir sosyalist akımdı. Bu yeni akım, hiç şüphe yok, eski ve yeni siyasi kuruluşları da etkıliyecekti. Sosyalist akım, toplum sorunlannı araştırma çabası içinde etkilenerek vücut bulmuştu. Bu araştırma ile elde etıiği sonuçlarla da çeşitli ortamlarda etkı yapacaktı. Siyasî partilerin az veya çok bu etkinin içine girdikleri görülebilmektedir. Karşı davranışlarda inançsızlık görüntüleri, bu etkilemenin hızını arttıracaktır. Diğer taraftan sosyalist akımın etkisini, bazan da bir siyasi parti içinde kenara itilişten sonra veya bozgun suretiyle ters bir tutumdan çıkanlarda da görebilmekteyiz. İkincilere örnek olarak, 22 Şubat 21 Mayıs hareketınden sonra bu hareketlerin önderlerinde rastlanmıştır. Evvelce ilişki kurdukları ve sonradan kendilerini terkedenlerden hiç birisinde ve kendilerın de sosyal devlet kavramı bile mevcut değilken, bozgundan sonraki sözlerinde ve savunmalarmda sosyalist düşünceler görülmüştür. Ama ne var ki, sosyalizme demok ratik yolla vanlması imkânını kendileri için, ebediyen kaybetmişlerdir. halde, komşu Arap ülkeleri toplumlarmda sempati ile benimsenmektedir. Geniş kitlelerin uyandırılması ve eski düzen çıkarcüarı ile bağlarının koparılması halinde etkileri azalacaktır. Tarihte ilk defa Resinıli Bilgi • Bugün 75. savısı çıktı. • Eski savıları azalmakta olduğundan eksiklermi/.ı süratlc tamamlayınız.B.stes Bayılık Tesk.Utı Cağaloğlu • lltanbul." S Muhtelif ihtimalleri. hissî davranışlardan sıyrılmış, bilimsel ve gerçekçi bir metodla değerlendirerek, Türk petrolünü milli ekonominin hizmctine en iyi şekilde arzetmek yetkili müessese ve şahısların sorumluluğundadır. Türk kamu oyu, görevlileri bu milli dâva üzerine ciddiyetle eğilmiş görnıek arzusu içindcdir. (1) Aynca Bk. Proî. Muaınmer Aksoy, Türkıyenın Petrol Faciası ve Çıkar Yol. Ankara 1965. 'A' ^ £ osyalist akıma ilk karşı davranışlar kendilerine mukadde satçı milliyetçi diyen gruplarda olmuştur. Türkiyede son 20 yılda milliyetçiliğin garip bir kaderi olmuştur. Milliyetçıliğı programında bir ilke olarak taşıyanlar ona sahip çıkmamışlar, irticaın milliyetçiler içerisinde çöreklenmesine sebep olmuşlardır. Tarihin her devrinde bir ileri akım olan milliyetçilik, Türkiyede SON 'STEME YERI ÇEZAEVLERIMIZ ve İNFAZ HUKUKÜ özel 91EYLID Ebediyeto intikalinin ikinci yıhna. rastlayan 1 Haziran sah günü (yarın) Bateş Reklâm »0/6120 • » 4 V • ATLAS S{\GMAŞIKDA Matinelerden İtibaren Şahane bir komedi Renkli Fransızca Cinemascope Bugün DÜRİYE HÜSREV TÖKİN Hanımefendi'nin aziz ruhuna Teşvikiye Camiinde ikindi namazını mütaakıp okanacak Mevlidi Şerife arzu ed^nlerin teşrifleri rica olunur. TÖKÎN AtLESİ Cumhurivet 6123 hukuta,' müeyyideler, kuruluşlar ve kişiler yönünden zaman ve insan'a uygun, halk ve vatandaş ile insan hakları yararına olarak yerinde bir davranışla bizde de birçok değiştirmeler ve yeniden düzenlenmeler yoluna gidildiği şu son yıllarda yerine getirme (infaz) hukukunun da ele alınması, eskimiş ve artık çok gerilerde kalarak uyumsuz hale gelmiş, hatta yer yer aykınlaşmış tüzük ve yönetmeliklerin de yeniden düzenlenmesi şart olmuştur. Öyle ki, bu uyumsuzluk ve aykırılıkları, b * •nıodern infaz hukuku» esas ve düşüncesine uymıyan durumları, yerine getirme işiyle görevlendirümiş kişilerin anlayışları, «insiyatif» leri, takdir» leri bile gereğince yumuşatamamakta, yerine getirmeden beklenen ulaştırma çabası. iyı niyeîle.ie de olsa, çokçası başarısız kaimaktadır. tNCELEME Zaman zaman sayın Adalet Bakanları. çocuk mahkemelerinin ve buna bağh olarak şimdiki suçlu çocukları iyileşürme evlerinden daha değişik. yeter^ ve gelişmiş cezaevlerinin kurulacağını; Türk Ceza Kanunu'nun çok desiştirümiş 13 üncü maddesine göre uygulanan hücre> cezalarının kaldırılacağını: hafif suçlarda hapis cezası yerine para cezası verilmesi ve böylece cezaevlerini tıkabasa doldurmaktan kurtulurer.ası gerektiğini; cezaevleri «patronaj» sisteminin ivedihkle ele ahndığını halka duyurmuşlardır. Bunlardan ayrı olarak bizce: 1 Türk Ceza Kanunu'nun İB ve 17 nci maddelerinde şartları ve biçimleri belirtilmiş «meşnjten tahliye» hak ve işlemlerinin hükümlü iyüiğine değştirilmesi hususu ele ahnmalı, şartlı sahverilme hakkı, cezanm yerine getirildiği yer eezaevi komisyonu düşünce ve karan da aıanarak iki yıldan aşağı tutarda hükümlülüğü olanlara da tanınmahdır Örneğin, hafifletici nedenleri ya da daha hafif suç eyleraleri sonucu I yıl tl ay 20 gün hapisük alan bir hükümlü, Türk Ceza Kanunu'nun şartla salıverilme ile ilgili maddeleri ve Türk Ceza Kanunu'na 6123 sayılı kanunla eklenen geçici ikinci madde hükümlerine göre iş esası üzerine kurulmuş cezaevlerine nakledilecek hükümlülerin seçimi hakkmda yönetmelik (talimatname) hükümleri ve ek cetveli gereğince üçüncü devre süresi bir yıldan aşağı düştüğü için şartla salıverilmeden ve fiş dürenlenmesinden yararlanamadığı halde suç ya da •ylemi gereği iki yıl gibi daha çok hapislik almış lîr hükümlü, iyi hal de göstermişse, şartla salıve Gerek Ceza ve Usul hukukunda, gerekse (Klzılcahaınam Cumhurivet Savcısı) rilmeden yararlanabilmektedir. Bu hal ise daha ;ok cezalı bir kişinin, daha az cezah bir kişiden önce çıkmasmı sonuçlandırmakta ve hükümlüler arasında huzursuzluk, kıyaslama yaratmaktadır. 2 Bir başka düşüneemize göre, yüz kızartıcı olmıyan suçlarda da sürgün cezası yerine para cezası verilmelidir. Cünkü sürgün cezası, Doç. Dr. Turhan Tufan Yüce'nin 22 Aralık 1964 günlü Cumhuriyet gazetesinde yayınlanmış «Hürriyetin Özü Kavramı ve Bununla ilgili Içtihatlar. başlıkh yazısında bir görüş olarak ileri sürdüğü gibi €.. hürriyetin özüne asla dokunmıyan çok hafif sayılabilecek bir müeyyide.» değil. aksine, örneğin hırsızlık ve kaçakçılık gihi özel durumlu bazı suçlar dışında, yaşama ve çalışma özgürlüklerini kökünden kısıtlıyan, çok kez nedensiz ve gerekçesiz bir aykırı yaptırım (müeyyide» dir. 3 Gerek Ceza ve Tutuklarevi Tüzüğü (Ceza ve tevkifevieri Nizamnamesi) nün, gerekse Yönetmeliğin (talimatnamenint, en çok da; disiplin cezaları, bakıma muhtaç küçük çocukların cezaevine alınmaları, hükümlütutuklu ayırımı, yiyecekyakacakgiyim. görüşücü kabul yerleri, kültürel yetişme ve kalkmma, yerine getirmeden sonraki işlem. hücre ve yerine getirme biçim ve derecesi, görüşme ve uygar ihtıyaçları gidenne, eezaevi içinde ve dışında çalışma, emek değerlendirmesi v. b. bölümleri ele alınmah, bu durumlar da Anayasa'ya, yeni ve geüşmiş düşüncelere, İnsan Hakları Evren=el Bildirisi'ne anlamca ve ruhca uygun hale ge".ilmelidir. Ismet K. KARADAY1 CAPKIN HORTUK Temps Sont Durs Pour Les Vampires) Renato RASCEL S y h a KOSCIN'A Christopher LEK Seanslar: 12.00 2.15 4.30 6.45 9.13 İlâncıhk: 7005/8110 (Les Karşı davranışlar azete ve dergiler yoluyla, açık oturumlarla, konferans ve tar tışmalarla, siyasi parti kuruluşlan ile sosyalist akım geliştikçe karşı davranışlar da çoğalmaya başiadı. Ekonomik bir doktrine dayanmadıklan sürece bu dav ranışlan akım olarak nitelemek mümkün olamıyacaktır. Sosyalist akıma karşı davranışlar, mahıyetleri yönünden, çeşitlidir. Bunları aşağıdaki şekilde sıralamak mumkündür. | 0 Eski düzen çıkarcıları. | # İrticaî akımlar: Ümmetçiler, i şeriatçılar, nurcular ve saltanatçılar. 0 Fikirsizler, renksizler. % Mukaddesatçı • Milliyetçiler. 0 Yabancı sermayenin işbirlikçileri. 0 Liberal ekonomiye inananlar. Bunlardan en sonuncusu olan liberal ekonomiye inananları, bir doktrin sahibi olarak, davranışla G Ankara Lv. Âmirliği ( 3 ) No. !u Sat. Al, Kom. Bsk, lığından: Aşağıda cinsi, miktarı, muhammen bedel ve geçici temir.atları yazılı (5) kalem lâstik malzemesi maddesinin kapalı zarfla eksiltmeleri hizalanndaki gün ve saatlerde yapılacaktır. Evsaf ve şartnamesi mesai saatlerinde Komisyonda ve tstanbul Levazım Âmirliğinde görülebilir. İstekhlerin kanuni şekilde hazırlıyacakları teklif mektuplarını ihale saatinden bir saat evveline kadar makbuz karşıhğı Komısyon Başkanlığtna vermeleri. Postada geciken mektuplar kabul edılmez. İki parti olan tamamı bir istekliye ihale edilebileceği gibi her parti ayrı isteklilere ihale edilebilir. Sayın üoktor ve eczacılara C 1nsi Miktarı Lâstik yenileştirme Mlz. (Tamamı 5 kalem) Lâstik yenileştirme Mîz. (Yarısı 5 kalem) M. Bedeli Lira Krş. 2.750.000, 1.375.000, G. Teminatı t h a l e Lira Krş. Günü Saati 22'6 '965 96250, Geniş spektrumlu iki antıbıyotik ihtiva edetı Saat 11 55000, SONUÇ Yerine getirme hukuku ile ilgili olarak şimdilik elde 1721 sayılı «Hapishane ve Tevkifhanelerin idaresi hakkında Kanun (ki, 1930 tarihlidir) ve bir Tüzük, bir de Yönetmelik vardır. Bu arada, Türk Ceza Kanunu'nun bazı ön maddelerini, 82" sayılı kanunun bazı hükümlerini ve C.M.U.K. mın .ıuklularla ilgili maddelerini de gösterebiliriz. Ne var ki, 1721 sayılı kanuna göre düzenlenen tüzük, 1941 tarihli; tüzüğün 85 inci maddesine göre düzenlenen iç yönetmelik ise (1955 ve 1962 de küçük değişiklikler yapılmıştır) 1953 tarihlidir. Artık hükümlü istekleriyle yönetim titizliklerinin, saptanan ve usa <akla) gelebüen daha nice yenilik ve değişikliklerle bağdaştırılması, elde edilecek uygunluklar ve yararhhklarm ise en iyi sonuçlara bağlanması gerekmektedfr. Bu husus, umut bağlanmı» dilekler araınrfadır ve gözrien uzak tııtulmamahdır (533 Basın : 8872/6114) OLEANDOMYCIN + TETRACYCLINE 16 kapsul'uk şişelerrJe piyasaya arzedilmiştı D E.V A'Sanayi »e Tıca'et A ;:::::»::s:::::::»:::::::::::'::::»::::"":"UH:HH::H::"::r:::::::::::: : .::::::::f: : i' lii!!!!!!î!!SS!!!!!S!!!î!!!!i!!!«!!!!!!!!!îî!!!!.«..........«.«i!.»««...««»«M...u««i««»u.< tâocılık; .../6U1 ReklâmcıUk 2129/6106
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle