Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAIÖFE tKX CUMHURIYET 17 Mayıs 1965 •••••••••••••••••••••* HAVA KUVVETIERİ Feridun AKKOR ok kısa bir süre önce arkadaşımız Yılmaz Çetiner'in Türk Yunan donanmaları arasında yaptığı kıyaslama sonucnnda Türk kamuoyunun silâhlı kuvvetlerimize karşı gösterdiği yakm llgiden cesaret alarak ben de her iki memleketbı hava kuvvetlerini inceleyerek aradaki farkı kelirtmeğe çalışacağım. TÜRK ve YUNAN Nurhayat Altan'dan özür diliyoruz ! Çetin Altan'ın va"ta hırsızı olduğunu yaznor Böyle bağırıvordu çazete satan yavrucak. Babıâlide son günler de sahneye konan ortaoyunu gelip bu noktaya dayandı diye düşü nürken baktık ki daha pespayesi çıktı. Adalet Partisi organı bir gazete. «Çetin Altan'ın anası fahişedir» diye yazdı. Gülünç'ten iğrenç'e doğru nzanan bu olay Çetin Altan'ın kisi liğini, şazeteciliğini, yazarlığını, inançlarını asmıs; bir baska anla ma bürünmüştür. Olay artık bir Çetin Altan meselesi değildir. Ba kınız su tartısma semasına : Yabancı sirketler millî menfaatlerimizi baltalıyorlar ve bize ham petrolu dünya fiyatlarından yüzde 35 pahalıya satıyorlar. dediniz mi : Çanta hırsızı !.. Maden Kaııunu Tasarısı millî kaynaklarımızı yabancılara peşkeş çekiyor... dediniz mi : Senin anan fahise !.. tnsan aklına, mantı£ına ve sağduvusuna avkırı bn çıkıslar lâ yık olduğa notu alacak ve daha önceki iftiralar gibi, olduğn yerde reorganizasyonunu ve onun etkenliletmelerini iyi idare etseler, yeni ğini artıracak tedbirlerin düzenlen çürüyecektir. Bes paralık da bir değeri yoktur bu gibi ithamların. kuracakları işleri iyi organize etse mesini bir dereceye kadar geri plâl?r, yatırım yaparken cesur ve isaTartısmayı, sövüşme, jurnal, iftira. dedikodu ve çamur düzeyine na atmıştır. Bunun nedeni, piâncıbetli kararlar alabilseler, Türk eko indirmek fikirsiz kalemlerin ekmeğine yağ süreceği için işimize larm bu kesimin problemlerini bil nomisinin önemli bir kesiminin gelmez; ve memlekete de bir faydası yoktur. Bu gerçeği daha önce memelerine; ya da «bırakalım özel «etkenliği» bugünkünün çok üstünde belirtmiştik. Sevgili arkadasım Çetin Altan'ın saygıdeğer annekesim kendi kendini tasfiye etsin» de olabilecek ve dolayısiyle mevsi namusln bir kadın olmasaydı da fahise olsaydı. hangi gerçek dediye düşünmüş olmalarma bağlacut imkânla dahi bugünkünden çok ğisirdi? Çetin'in annesi namusln olmavıp da fahise olsa Mr. Ely tanamaz. Bence bunun asıl nedeni plânın özel sektör anlayışına, yâsarısının kapitülâsyon hükümleri tersine mi döner? Yoksa petrolni, onun işlerine bir süre için miilerimiz mi kurtulur? Çombeler bir yandan memlekrtin millî kaydahale etmeme ilkesine bağlanma naklarını sömürürlerken öte yanda Çetin'in annesi Nurhayat hanılıdır. Nitekim, plânın uygulanmamı itham ediyorlar. Bu kendilerine bir hak mı sağlıyacak? Otur sını daha ayrıntılı şekilde düzenle hem eül. hem de ağla ! yen «Yıllık programları» da özel te şebbüs kesiminin faaliyetlerini düMemleketi soyanlar elde ettikleri haksız kazançlarla geceliği zenliyen veya onlara rehberlik gö yüzlerce liraya fahise kiralarken keyiflerini bozacak hesapları orrevini yerine getirmeye çalışan ted taya döken yazarın anasını fahiselikle itham ediyorlar. daha iyi sonuçlar elde etmek ve birlere gittikçe artan nispetlerde daha yuksek gelir seviyelerine ulas Bilenler pek iyi bilirler ki. Çetin'in çanta hırsızlığına ihtiyacı yer verilmiştir. Bununla beraber, mak mümkün olabilecek demektir. yoktnr. Eğer namns dısı yola sapmak istese nfak hir kalera yalpasıproblemin çözümünde temel rolü ürkiyenin bugün içinde yaşana kompradorların kasaları çok sev ödemeğe hazırdır. Kasaların yine özel kesimin kendi içinden ge dığı dünya, onu sıhhatli ve kuv hesabını soran kalemlerin kadın çantası karıştırraakla itham edillecek hareketlerin oynayacağı muvetli bir ekonomiye süratle ka mesi eülünctür. hakkaktır. Özel teşebbüs kendini vuşmaya zorlamaktadır. Buna, halislâh ve geliştirme ihtiyacını şiddet Ben kendi hesabıma tekrar edeyim : Bn çesit yazıları döktükımızın uyanışmdan doğan ekonole hissetmez ise, bünyesinde taşıdırenlere sadece acıvorum. Çetin'in savgıdeğer annesini tanırım ben mik, politik ve sosyal itici kuvvet ğı hastahklan tedavi etmemek için ler de eklenince görülecektir ki, Göztepe'de Çetin'in dedesi Hasan Pasa köskünün eski ama vakur anlaşılması güç inatçı tutumunu Türk ekonomisini mümkün olan en yalımlığında oturup dnrnrken sosyalizmi ve sosyalistleri yermtk devam ettirmek ister ise, hiç şüphe yüksek hızla kalkındırmak, bir an içir kendisine fahise deneceğini rüvasında görse inanmazdı Nurhasiz onu yaşatmak ve hayatiyete ka önce bağımsızlığa kavuşturmak, yat hanım . Son olarak Kurban Bayramında annesini kaybettiği vuşturmak için dışardan yapılacak Türkiyenin «en önemli problemizaman ziyarete gitmiştim. Agarmıs saclan. yaslı gözleri ile pek müdahalelerin etkenlik derecesi çok dir» ve bu problemin kısa zamanda üzüntülüydü. sanırım bugünkü üzüntüsü kat kat daha ağırdır. kısır kalacaktır. çözümlenmesi şarttır, Bu yönde gösterilecek gayretlere .özel sekHemen sövliveyim ki, bu satırları sadece bir çerçeği aydınlatTÜRK EKONOMISININ tör» mensupları yeterince katılma mak için yazıyorum. Yoksa benim gözümde fahise de saygıya lâdıkları takdirde «devlet sektörüyıktır; çiinkü insandır. Ve çünkü ono. o yollara sürükliyen nedenÖNEMLİ BİR KESİMİ nün» genişletilmesi, yapılmayan gö leri ortadan kaldırdınız mı insanlığına lâyık biçimde yasıyacaktır revlerin devletçe yapılması kaçınü Türk ekonomisini, devletin ve öHangi düzeyden, mezhepten, mesrepten olursa olsun, insanın insan maz bir sonuç olacaktır. zel teşebbüsün emir ve kumandası kisiliğine sonsuz hir saygı duvmalıyız. altında bulunan iki kesim olarak Şu halde, Türkiyede özel sektöAdalet Partisi oreaııı earete. Çetin'in annesine hakaret etmek a\ırdığımız zaman gorürüz ki, burün yaşamasını istiyenler, «karmaiçin Millî Emniyet raporu olduğunu iddia ettiği bir vesika yayınlagün için özel teşebbüs kesimi birekonominin devamlıhğmı içten armış. Bn beleede Çetin Altan icin söyle deniyor : çok alanlarda devlet kesiminden zuluyanlar. ekonomimizin bugün çok daha büyük bir nispi önemı « Evlidir. Bir çocuğu vardır. Hukuk mezunudur. Annesinin için önemli sayılan bu kesiminin haizdir. Hoşumuza gitsin veya gitfahise olduğu ..» ublemleri üzerine eğilmek ve on^esin, durum budur. nu geliştirmenın, içine düştüğü has Bir kere üç çocuk babası Çetin Altan'ı bir çocuklu çöstermek zel sektörün nispî onemini çeşit tahklardan kurtarıp «hayatiyete» raporun sıhhatini de gösteriyor. tkincisi, bu yayınlanan rapor ya li kriterlerle ölçmek ve ifade kavuşturmanın yollarını araştırmak nydurmadır, ya da gerçektir. etmek mümkündür; milli gelire zorundadırlar. Bu yapılabildiği tak Eçer devlet. memurlarına para verip vazarları Için böyle rakatkısı, üretim kapasitelerinin sadirde, bunun faydası sadece o kehipliği, yatınm yapma gucü, istih porlar düzenliyor ise bu bir büyük skandaldir. Muhakkak hesabısime münhasır kalmıyacak. aynı za dam imkânları yaratma ölçü'lerı nın verilmesi çerekir. Bngün Basbakanlık koltnğnnda oturan Suat manda gelişme hızı artırılmış ve bunlar içinde en önemlileridir. Ya Türk ekonomisinin «dinamiketken Hayri rreüplü'nün bu konuvu derhal ele alarak bir acıklama yappılan bazı tahminler, kaba olarak, liji 'd^amicefficiency) sağlanmış ması gerekir. Devletin resmi kisiliğini bövle haysiyetten yoksun özel sektorÜD miili gelire k^tkjşı ola«ürtır';*w •int, C*«. 4nrnraisnian tnrrtarmak. hükiimetin bnnmda bnlnnanlar». diiser. nın tarımda 'ı 98, sanayide °« 56. Fğer rapor nydurma ise. olav bir baska kesime geçiyor. Cumticaret ve hizmetlerde '• 90 civarınYARIM: huriyet kanunlarına eöre vesikalı bir fahiseye bile fahise denmesı da olduğunu göstermektedîr. Aynı ÖZEL SEKTÖRDEN yasaktır. Ve cezası vardır. Bir namuslu anneye tahişe denmesinin orantıların «üretim kapasiteleri sa hipliği» açısından da doğru olduise avrıca bir hesabı vardır. NELER BEKLENİR? ğunu kabul etmek fazla hatalı o!Çetin'in annesi Nurhavat Altan'dan ise hu köşede af dilomek ismaz. Çalışan nüfusun çok büyuk terim. Meslektaslarım ve bizim yokustaki bütün arkadaslarım adıbir kısmının özel kesimde bulundu na krndisinden özür dilemek vazifemizdir. Bn memlekete Çetin Alğu düşünülerek «istihdam» kriterıtan eibi büvük bir değer vermekten baska suçn olmıyan bn tstanbul DOKTOR ne göre de özel sektörün devlet hanımının adını bövle çirkin bir biçimde gazete sütunlarında görsektöründen daha önemli olduğu mek hepimiz için mesleğimiz adına utanç olmuştur. kabul edilebilir. Yatırım yapma gü cü esas almınca özel sektörün tü<»p ÜroluJ mü itibariyle üstünlüğünü kaybet Taksım bıraseıvıier 1U5/4 mekte olduğunu, fakat yine de ba l>l: «4 S. «4 zı sektörlerde yatırımların önemli bir kısmını yaptığını görüyoruz. Cumhurivet 55 71 '••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••I Türkiyede her yıl elde edilen üretimin sanayide yarıdan fazlası, tarım ve diğer alanlarda °o 90 dan / fazlası özel sektör tarafından yara tıldığma göre, «bugünkü gelir sevi yemiz;» sermaye stokumuza her yıl yapılan ilâvenin. yarısma yakın kıs mı yine özel yatırımcılar eliyle ya pıldığına göre; «müstakbel gelisme j hızımız*. bu kesimde faaliyette bu ; lunan firmaların ve müteşebbislerin isabetli karar almalarının ve . işleri iyi idare etmelerinin büyük olçüde etkisi altında bulunuyoı , demektir. Bu durumda, Türkiyenin bugün için fakir bir ülke olmasının nedenini devlet sektöründen ziyade özel sektörün beceriksizliğinde ve yetersizliğinde aramamız icap edecektir. Özel kesim mensupları, i§ Ç KURULUŞ DEVRİ : Çtmdiye kadar değerli hizmetler ifa eden T» her vesile ile göğsümüzü kabartan Türk hava kuv•etleri 1911 yıluıda kurulmuştur. Asıl tehlikenin göklerden geleceğine inanan hava kuvvetlerimiz her devirde memleketimizin malî ve iktisadi imkânlarına göre gelişerek bu günkii şerefll mevkiine yükselmistir. Sırasıyla Balkan, Birind Dünya ve tstiklâl Savaşlanna katılan havacılarunu kendilerine düşen •vazifeleri fazlasıyla başarmış ve ün »almışlar«far. Hepimizin bildiği gibl Birind Dünya Savaşından evvel dünya havacılığı askeri bakımdan büyük bir önem taşımıyor, daha ziyade keşif makcatlarına göre kullanılıyordu. Bununla beraber, askerî otoriteler genel bir savaşın sevk ve idaresinde hava kuvvetlerinin mühim rol oynayacağı üzerinde durmakta. devlet adamlannı zorla uyarmağa çalışmakta idilcr. Netekim, Birinci Dünya Savaşı sonlarına doğru bu hakikat anlaşılmıs, havaeılığuı geleceği bclli olmuştu. Yunan hava kuvvetlerinin de bu tarihlerde kurnlduğu ve cılız bir bünye içinde geliştiğini görmekteyiz. tirmemiz gerekmektedir. Yurt savunması ve sınır savaşlarında önemli rol oynayan ulaştırma birliklerimiz için lüaumlu uçaklan dış memleket yardımından beklemek simdiye kadar oldnğu gibi bizleri hayal kırıklıSına götürebilir. En uygnnu kendi ihtiyaçlarımızı kendi imkânlarımızla sağlamaktır. Hemen söyleyelim ki bu konuda da Ynnanlılara nazaran 1 3 oranında üstün durnmdayıı. Türkiye'de özel sektörü kurtarmak mümkün müdür? Prof. Dr. Besim ÜSTÜNEL ROBLEM ÖNEMLİDtR, FAKAT YETERİNCE CİDDİYE AL1NMAMAKTADIR: Bugün Türkiyede devlet adamlarımızm, aydınlarımızın, siyasi partilerimizin ve halkoyunu etkilemek dururaunda olan liderlerimizin büyuk bir çoğunluğu, demokratik duzenin devamlılığı ve özgürlük düzeni içinde hızlı, dengeli kalkınmanın sağlanması için Türk ekonomisinde canh, dinamik ve yapıcı bir «özel teşebbüs kesiminin» varlığını zorunlu bulmaktadırlar. Anayasamızın çeşitli maddelerinde ifadesini bulan fıkirlerden, Kalkınma Plânımızın «karma ekonomi» ilkesine, iki büyuk PERSONEL Türk Hava Kuvvetleri : 31.000 er ve subay Ynnan Hava Kuvvetleri: 22.000 er ve «nbay Uçaklann teknik yapılışlan itibariyle modern havacılıkta yalnız snbaylar kullanılmakta. assubay ve erler daha ziyade yer hizmetlerinde çalısmaktadırlar. S kinci Dünya Savaşı ve onu taklp eden günlerI de çok esaslı ve nkı bir nçuş eğitimine tâbi ' tutnlan ınbaylarımız nluslararan bir söhrete sahiptirler. Gerek teknik ve gerekse taktik bilgiIeri, Türke haa eesaretleri ile aldıklan bütün görevleri mükemmelen yapmalan bakımından NATO üye devletleri arasında kazandıklan *ı80 pnvanla Yunanlılara nazaran çok üstün dnrnmdadırlar. NATO rtandartlanna gSre nçak başına düşen pilot sayısı baknnmdan da 1,6 nispeüyU normalin üstündeyiz. P T PERVANELİ UÇAK DEVRI de Cumhuriyetin ilânı ile birlikte Türk hava kuvvetlerinin en ilcri bir seviyeye ulaşması için büyük çabalar harcanmış, her türlü teknik imkansızlıklara rağmen göklerden gelecek bir tehlikeyi karşılayacak dununa yükseltilmiştir. 1922 1939 yılları arasında Balkan memleketleriııe nazaran büyıik bir güce sahip bulunan hava kuvvetlerimiz. Yunanlıları gölgede bırakmıştır. Tamamile nıillî ekonomi ve endüstrimize dayanan ve modern hir aıılavı; içinde organize edilen hava kuvvetlerimiz her gün biraz daha tekâmül ederek bu günkü yerini almıştır. tkind Dünya Savaşmdan sonra uçak yapunındaki baş döndürüeü gelişmeler hava kuvvetlerinin onemini birden bire arttırmi!, stratejik ve taktik alanda geniş bir etki göstermiştir. Teknik gelişmeleri askerî maksatlara göre ahenkli bir şekilde yürütebilen milletler savaş sonrası havacılık alanında yeni bir reform getirmişler, pervaneli uçaklardan jet uçaklarına geçmişlerdir. Tarihin her devrinde bütün yenikleri en kısa zamanda kendine mal eden ve devrimlerm öncülügünü yapan Türk ordusu da »tratejik plânların yapılmasından silahların kullanılmasına kadar dünya askerî koııulannı yakından izlediğinden gelecek tehiikeleri önleyebilecek bir teşkilât kurmağa karar vermiş. 1951 yılında da jet uçaklan Türk hava kuvvetleri kuruluşunda yer alarak jenl bir devir başlamıştır. Bu devre esnasında Yunan hava kuvvetlerinin tklnei Dünya Savaşına katılmalan ile tecrübe bakımından bir üstünlük sağladıklan görülmekte ise de jet devrinin başlamasıyla bu avantajlarını kaybetmişlerdir. UÇAKSAVARLAR 1950 196» yıllan arasında teknik felişmf lere paralel olarak nçak süratinin artmasiyle mevcnt hava savunma sistemlerinin kifayetsizliği anlaşılmış ve roket yapımına hız verilmiştir. Düşman nçaklanm mümkün mertebe uzaklardan karşılamak üzere erken haber alma için radar tesisleri kurulmuştnr. Şn halde bugün modern bir uçaksavar sistemi dediğimiz zaman aklımıza roketlerle radar tesisleri gelmektedir. Bununla beraber bütün dünya devletleri bir taraftan modern silâh ve tesisleri malî takatlarınm elverişliti nispetinde knrmaya çalışırken elindeki klâsik uçaksavar silâhlannı da kıvmftlpndirmektedir. ıraldan ziyade kıral taraftarı bir tutumla bu konuya da değinen Amerikalı dostlarımız çok genis ve fakat tamamiyle nazarî bir proçramla karşımıza çıkmışlardır. Neticede bu eörüsle uçaksavar sistemimiz de değiştirilmis, menzil itibariyle çok kifayetsiz sandıgım NtKE roket taburlan teşkil edilmiştir. Hâlen kuvvetll bir radar perdesi gerisinde görevini yapmaya çalışan Hava Kuvvetlerimiz bu roketler tarafından yeteri kadar desteklenememektedir. Her ne kadar NATO'nun radar, muhabere ve uçaksavar tesislerinden faydalanılmakta ise de bunnn da pek pratik sonnçlan vecdiği sanılmamaktadır. Uçaksavar itibariyle Yunanlıların da çok zayı( bir dnrnmda oldugnnn 20 40 mm. lik bir kaç klâsik topla ve iki NtKE taburn ile bn görevi yapmaya çalıştıklan görülmektedir. siyasi partiden birinin «devlet sektörü yanında özel gektörün de yapıcı gücünden faydalanmak» politikasından, diğerinin «ağırlığını özel teşebbüsün teşkil ettiği bir karma ekonomiye» inanmasır.a kadar, bütün işaretler gösteriyor ki, memleketimizde halen buyük bir çoğunluk «özel teşebhüs kesiminden» umudunu kesmemiştir; tersıne, ondan önemli gorevler beklemektedir. Acaba Türkiyede özel teşebbüs keMmi kendisinden beklenen bu önemli görevleri yerine getirmek. te mıdir? Bugun ıçın getıremiyorpa, ileride böyle bir güce ve yeteneğe kavuşabilecek midir? Son yıllarda bu kesimde gbrülen bazı eğılimler ve gelişmeler, onlar için beslenen bu inanfh «ümitleri» kuvvetlendirecek nitelikte midir? Yoksa, boşuna birtakım bekleyislerle oyalanıldığı kanısını kuvvetlendirecek yönde midir? Özel teşebbüs fonksiyonlannı gereğince yapamassa bir gün buoıların «kamu kesimi» nce yapılması zorunluğu ortaya çıkacağına gore. ileride bu kesimin tamamen saf dışı edilmesi gerekebilecek demektır. Böyle bir durumu önlemek ve özel kesimin «hayatiyetini» sağlıya bilmek için neler yapılabılir veva yapılmahdır? £ şte, Türkiyede özel kesimin yaI şamasmı ve «karma ekonomi» * düzeninin geçici değil, fakat sürekli bir düzen olmasını ciddi ve samimî olarak istiyen her kısinin üzerinde önemle durması gereken problemler bunlardır. Oysa, bu konuîar bugüne kadar yeterince ciddiye alınmıs değildir. Ne özel kesimin kendi içinde, ne de dışında, bu kesimin fikir yönünü işliyen kimseler bu temel prob lemlere inmek, ciddi araştırmalar yapmak lüzum ve ihtiyacını duvmamışlardır. Özel teşebbüs konusunda senelerdir memleketimizde olagelen tartışmalarda genellikle satıhtaki problemler üzerinde kal mış, temel sorunlara inilmemıştir. Bu tartışmalarda çoğu kere doktriner inançlara saplanmak ve demagojiye sapmak yüzünden her hangi bir sonuca varmak mümkun olamamış, ya özel teşebbusun sadece kötü yönleri halkoyuna gösterilmek i^tenmis ve bu kesımin olumlu etkileri tamamiyle red ve inkâr edilmiştir, ya da bu kesim göklere çıkanlmış ve her şey ondan beklenmiş, Türkiyeyi ancak özel sektörün kurtarabıleceği inancı yayılmak istenmiştir. K O • ••I AKARYAKIT Bir gavasın kazanılmasında silâh kadar önemli saydıgımız petrolnn değeri büyüktür. Hâlen bütün dünya milletleri bu maddeyi sağlamak İçin siyasi, iktisadi ve askerî alanda büyük çabalar harcamakta, gerektiginde birbiriyle kıyasıya mücadele ederek yeni yeni kaynaklar ele geçirmeye çalışmaktadırlar. Atomun ortaya çıkmasiyle petrolun stratejik bir deger taşıyıp tasımadığı konusu tartışıla dursun, askerî alanda bilhassa Hava Kuvvetlerimiz bakımından petrol bizitn için çok önemli bir faktör olarak başta gelmektedir. on Kıbrıs olaylarında yurdnmuzdaki petrol şirketlerinin bir tiiccardan ziyade birer devlet gibi karşımıza çıkarak harekâtı durdurmazsan petrolu keserim şeklindeki tehditlerini dikkate alacak olursak bu konuda büyük çabalar harcamamızın zarnreti kendiliğinden ortaya çıkmaktadır. Petrol aramalarındaki inkisafı büyük bir memnuniyetle karşılamakla beraber Diyarbakır bölgesinde elde edilen petroln bir an önce Akdeniz kıyılarında knrdngumuz rafineri tesislerine akıtarak bu miktan artırmamız gerekir. Hepimizin bildiği gibi Hava Kuvvetleri yüksek oktanlı saf benzin kullanmaktadır. Her ne kadar İPRAS rafineri tesisleri yüksek oktanlı benzin ihtiyacımızın ufak bir kısmını karşılamakta ise de bu yeterli değildir. tlgililerin bu şirketle uzun vâdeli bir anlaşraaya girmesi halinde çok daha verimli sonuçlar alabileeeğimiz kanısındayız. Siyasî ve askerî olaylann etkisi altında kalan yabancı memleketlerin yardımı kesmeleri halinde millî güvenliğimizi teminat altına alabilmek ve millî savunma ihtiyaçlarını karşılamak üzere şimdiden nzun vâdeli angajmanlara girerek ham petrollerimizi tam kapasite ile işletmemiz sarttır. unanistan bu stratejik ham maddeden tamamiyle yoksun olnp bütün ihtiyacını dışandan sağlamaya mecbnrdur. Şimdiye kadar Orta Doğn ve Amerikadan sağladığı akaryakıt ile kara kuvvetlerini beslemektedir. Bir gün bu dış yardımın kesilmesiyle çok kritik bir dnrnmla karşılaşaeağını düşünen Yunanlılar petrolu olan Balkan memleketlerine yaklaşmakta ve âdeta knr yapmaktadırlar. Yalnız Ynnanlılar tanker bakımından dünyada 8 inci gelmekte, kıtalararası bir nlastırma şebekesiyle büyük imkânlara sahip bnlnnmaktadırlar. Bn arada mnhtelif bayraklar altında çalısan Yunan tanker filosunnn rakip memleketleri sabote edebileeeğini hesaba katmak gerekir. • *>< • ••< fts JET DEVRI Kendi nıali \e iktisadi imkânlarumzla idameye çalıştığımız hava kuvvetlerimiz 1952 yılına kadar millîlik vasfını muhafaza etmisse de bu tarihte NATO Paktına girraemiz dolayısiyla yepyeni bir dcvir haşlanııştır. Bu suretle Türk hava kuvvetlerinln Ihtiyacı olaıı her tiirlii ııçak. silâh ve araçlar Amerikan jarduııına bağlaııdı. *• • M ııun kuvvet hedefleri içinde yer alan N t t l l l Turk hava kuvvetlerinin (çok ağir l l M I V bir tenıpo içindc desteklenmis olmakla beraber) vurucu giicü arttırılmağa çalışıldı. Bununla beraber yapılan yardımların verunliliği siyasî esintilere görc değiştiğinden istikrarlı olmamıştır. Bu maksatladır ki son bir kaç senedenberi Türk ordusuna yapılan yardımın milyarları aştığını durmadan tekrarlayan Amerikalılaruı bizi oyaladıklarını, Kıbrıs olaylan sırasında ise, haki kî tutumlarını açığa vurduklannı görmekteyiz. Yakın dostlarınıızm bu davramşlan iledir ki; biitün giicümüzle NATO'ya katılmanın ne büyük bir hata olduğunu şimdi dah iyi anlamış bulunmaktayız. Kendi imkânlarıııa göre moderıı bir havacılıgı idame ettirmedc güclük çeken Yunanlılar da NATO paktına girmek suretiyle Amerikan yardımından faydalanmak yoluna gitmişlerdir. SÜREYYA ATAMAL III! S tlâncılık: 6794/5537 KUVVET A) KIYASLAMASI: TÜRK 330 *•• 84 YUNAN 220 300 M LÇAK TİPLERİ: Savaş uçağı Eğitim uçağı Ulaştırma uçağı Türkiyenin hava savunması ve ordunun yakın desteğini sağlamak üzere görevlendirilen Türk hava kuvvetlcri halen sayı bakımından Yunanlılara nazaran iiçte iki oranında üstün durumdadır. Taktik alanda görevlendireceğimiz bu kuvvete diğer faktörleri de eklersek bu üstünlüğün daha da arttığını görürüz. TÜRK YUNAN F S4 F F 84 F F 84 G ¥ 84 G F 86 F 100 F 104 G F1MG Ulaştırma u ç a k l a n C 47 C 47 C 11» C 11» C 130 y'ma kadar k u v v e t hedeflerindeki d u r a m u daima 1/3 oranında l e h i m i z e ranhafaza e t m i s oldugnmnı halde F 1 0 4 G'lerin Y n n a n l ı l a r a v e r i l m e s i n d e n sonra b n oran b o z u l m u ş t n r . B o z u l u ş n n «ebebi ş n d n r : Türlt H a v a K n v v e t l e r i n i n vnrucB g ü c ü n ü artırm a k m a k s a d i y l e en k ö t ü h a v a ş a r t l a n içinde saT a ş s n v e silâh b a k ı m ı n d a n b ü y ü k bir d e ğ e r taşıy a n F 104 F tipi j e t n ç a k l a n ile d e s t e k l e n m e s i n i anrnlamış v e bn k o n n d a önce bir m n t a b a k a t a vanlamarnıştır. S o n r a d a n y a p ı l a n bir a n l a s m a İle r 104 G'lerin d e Türk H a v a K u v v e t l e r i n e girme•iyle aradaki fark muhafaza edllmlf d n r n m y e a i d e n l e h i m i z e çevrilmiştir. Son z a m a n l a r d a A m e r i k a l ı l a n n Yunanlılara F 1 0 5 tipl jet n ç a k l a n v e r d i g i s ö y l e n m e k t e ise de b u n n n d o ğ r n olmadığı y e t k i l i l e r e e ileri «tirülnektedir. B) LÇAK TİFLERİ: Savaş u ç a k l a n HERKES DEVLET KESİMİNDEN ŞIKAYETÇİ Bugün, verimsiz çahşma, görevlermi gereğince yerine getirememe konusu açıhnca herkesin aklına devlet daireleri, memurlar ve tktisadi Devlet Teşekkülleri gelmektedir. Devlet dairelerinin iyi çahşmadığı, sişirilmiş kadrolar ve asırı bürokrasi yüzünden «etkenliğini kaybettiği», memurlarır büyük çoğunluğunun yetersiz nitelikte olduğu, haklı olarak ilerı sürülmektedir. Hele, İktisadi De\ let Teşekkülleri konusunda, bunların beceriksizlikleri, ağır kanlı hareketleri ve iyi kurulmamış olmalarından dolayı memleketi ne kadar zarara soktuklanm ispatlamak için sayısız ömekler verilmektedir. Sanki özel tesebbüs kesiminde her iş en iyi şekliyle yapıhyormus, bütün yatınm kararları isabetH alınıyormuş, bütür isletmeler en verimli sekilde giidülüp yönetiliyormus gibi, bu kesimin «etkenlik» probleminl t»rtışmak kimsenin aklına gelmemeV tedir. Oysa, bu kesimin problem leri en azından kamu kesiminin kiler kadar önemlidir. Y SONUÇ Yukarıdaki açıklamamızdan da anlaşılacağı üzere Türk Hava Kuvvetleri silâh ve muharebe kabiliyeti bakımından Ynnanlılara nazaran üstün olup başan şansı çok yüksektir. Hele Kıbrısa karşı girişeceğimiz bir harekâtta çok daha avantajlı bir durumdadır. Yunanlıların, eoğrafî mesafeler dolayısiyle ana vatan toprakları dışındakı bölgelerde bilhassa Kıbrıs adası üzerinde devamlı bir hava iavnnması yapraası çok zordur. Bnnnnia beraber, Kıbns buhranı sırasında da gördüğümüz gibi millî meselelerimizin hallinde karşımıza çıkacak her türlü engelleri ortadan kaldırmak suretiyle bağımsız bir harekâta girisebilraemiz için gerekli tedbirleri gimdiden almamıı lâzımdır. Hiç şüphesiz bn da millî bir ha\ a knvvetinin teşkili ile mümkündür. Yalnız hava kuvvetlerinin çok masraflı bir sınıf oldnğnnu düşünttrsek bnnun sadeee Silâhlı Kuvvetler bütçesinden ayrılan para ile bunu tahakkuk ettirmf k zorlnğn ortaya çıkar. Bn bakımdan milletçe bu konuya da eğilerek hava knvvetlerinl destekleyiei bir yolu bnlmalıyız. Bankamızın DEV ÇEKÎLÎŞ'i 19 Mayıs 1965 Çarşamba günii saat 20 de Spor ve Sergi Sarayında, halk hıraırunda, otomatik makınelerle yapılacaktır. lstanbuldaki mevduat müştenlerimız bulunduğu çubelerden alabilirler. davetıyelennı hesaplarının «••I «••I *•> «••I • ••I ••• • ••I tstanbul dışındakı şubelerimrzın müşterileri ise, hesap cüzdanlannı göstermek suretiyle Pangaltı Şubemreden davetiye temin cdebilirlf»r. Bankaraız DEV ÇEKlLJŞ'te sayın nıüşterüenne bol s^anslar diler. HAVA ULAŞTIRMASI Memleketimizin eoğrafî yapıhsı Itibariyle fok rsnlş topraklara sahip olduğumuzdan belikopter ve hava ulaştırma birliklerine fazlaca ihtlyaç duynlmaktadır. Bugünkü hava nlaştırması•tı daha modern bir bale sofcmak için büyük fedafcârlıkları göze almanuz, aynı zamanria millileş T ürkiyenin ekonomik ve sosya) sorunlarına uzun süreli çözüm yollan getirmeye çalışan Birinci Beş Yıllık Kalkınma Plânımn bile kalkınma poliükamızm temellerini «beş denge, be? reform» esasına oturtmus ve plân amaçlarınf. ulaşmak açısından toprak reformunu, vergi reformunu, personel reformunu, merkezi hükumet kuruluşlarının yeniden düzenlenmesinl ve îktisadi Devlet Teşekküllerinin reorganizasyonunu önemle ele alouaj buna mukabll özd T 0 R K İ YE 6 A N K A St Yeni Ajans: 2523/5332