15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHİFE tKt CÜMHURİYET 9 Nisan 1965 TÜTÜN POLtTİKASINDA ALMHASI GEREKEN TEDBİR1ER Hulusi SIDAL • •«• • •«• • ••• •••• RADYO ve DEYLET Değişen dış politikada değişmiyen Millî Emniyet Dünkü yazımız : Türkiyede bir Millî Emniyet var. . diye başlı>ordu. Evet, Türkiyede bir Millî Emniyet var. Ama Amerikalı akıl hocalarının düraen suyunda bir Millî Emniyet mi var? Ve Ortadoğu'da AnçloAmerikan çıkarlarını korumak için düzenlenmiş kurumlarla pek içlidıslı bir Millî Emniyet mi var? Amerikalı müşavirlerin samimiyetle yol gösterdikleri bn Milli Emniyet, acaba Türk millî çıkarları Amerikavla çatıstığı zaman nasıl bir tutam almaktadır? Kıbrıs meselesinde AngloAmerikan petrol sirketlerinin Türk uçaklarına petrol vermekten kaçındıklan bir Bakanımızın sözleriyle »çıklanmıştır. Amerikan 6. Filosunun. Kıbrıs snlannda Türk Donanmasının yolunu kestiii de resmî ajızlardan duyulmustur. Türk • Yunan savasının kıyılarına gidip gidip gelindiği çünler olmnstur. Ordnmuznn hazırlıkları, plânları ve tasanları elbette gizli olmak gerekir. Bn cetin ve tehlikeli anlarda ENOSİSM desteklediği anlaşılan Amerika'nın yanımızda değil, karşımızda olduğu da bilinen bir hikâyedir. Aeaba bütün bn olaylarda Türk Millî Emniyet'i Amerikalılarla olan iliskilerini nasıl ayarlıyabilmi.ştir? CENTO'nun «Tıkıcı Faaliyetlerle Mücadele Komitesi» nin Ortadofu'da tn filiz Amerikan çıkarlarına göre davrandıiı bilinmektedir. CENTO, Ortadoçudaki petrol statükosnnu sürdürmek üstüne imzalanmıs bir anlaşmadır. Kıbrıstaki Türkler öldürülürken uçaklanmıza petrol vermiyenler, petrol bağımsızlıtımızı elde etmiyelim diye ellerinden geleni yapanlar acaba Ortadoğndaki hangi faaliyeti yıkıcı savmaktadırlar? Türkiyede petrol bağımsızlığı mücadelesine girenlerin komünistlikle itham edilmeleri mideleri ve zihinleri bnlandırmaktadır. tran petrollerine el kovmns olan tnçiliı ve Amerikalılar tran'da eizli Emniyet teskilâtı olan Savak'ia tam bir isbirliji içindedirler. Türkiyede Milli Emniyrt. Amerikalılarla, aklıbasında vatandaşları endiseye düsürecek ölçüde yakmlıklar içindedir. Buçiin Kıbrıs dâvası yüzünden ve yarın baska bir dâva yüzündrn Törk Hükümeti dıs ve iç politikasında yeni davranıslara çiriştiii anda Millî Emnivet Teskilâtı tuhaf bir duruma düşmektedir. Biz. Türkiye Millî Emniyptinin her ülkeve karsı ba*ımsız olması nı isteriz. Amerikan Gizli Trskilâtının Türkiyedeki devamı eibi çalısan bir Millî Emniyetten Türkiyeye hayır releceti süphelidir. Hele Türk dıs politikasının su döneminde Amerikava karsı aldıjımız ve alacağımız tavır bakımından Millî Emnivet'in dnruma büsbiitün nazikleşmistir. Türk devİPtinin mahremiyetine çirmis bir Amrrika, Türkiyenin içinde en etkili silâhlan eline eeçirmis demektir. Börie içlidıslı bir durnm bir devlet icin çok endise vericidir. Milli Emnivet Teskilâtının calısmaları elbette rizli olmalıdır Ancak bu teskilâtın basında bulnnan sahıslann kimlikleri ve teşkilâtın istikameti kontrol edilebilmelidlr. Sn halde : 1 Milli Emniyet Teskilâtının para kavnaktarınm Amerikan men«eli olduğu gazetelerde yayınlanmıstır. Bo doğru mudnr? t Millî Emniyet'in başında bnlunanların ve isimleri zaten kamn orunca bilinen kişilerin Millî Emnivet dısında birtakım islere eiristikleri ve bazı sirketlerle sıkı münasebetler kurdukiarı iddia tdilmtktrdir. Bu iddiaların dofrnluk derecesi nedir? 3 tkinci Diinva Savasından sonra cirdiiimiz dıs politikada bir drfisikliie doiru sidilmektedir. Bn de»isiklisin çerektirdiği talepler Meclis kürsü<îünf ?rlmektedir. Meselâ Millî Savunma konusunda Senatör Sami Kücük ve Atabey. bütün askeri kuvvetlerimizi NATO rmrinde bulnndurmanın mahzurlarını öne sürmüslerdir. ikinci Dünya Savasından sonraki yanba*ımlı politikanın bizmetine «irmis Milli Emniyet Teşkilâtı üstündeki Amerikan ipoteklerinin ölçSsü nedir? 4 Millî Emniyet Raskan.nın imzasını tasıvan bir raporda, 141 ve 14Î nei maddenin de£istirilmesini istiyen herkesin komünist olduğn belirtilmistir. Bu düsünce ile çalısan bir Millî Emniyetin Anayasa karşısındaki duruma nedir? Dün ve bneün sıraladıiımız olaylar ve düsnnceler Millî Emniyet'in ivediliklr ele alınması ecreken bir meseie oldufann ortaya rıkarıyor. îsmet Pasa hükiimetinin düsmesinde Amrrikan etkisi oldnğu iç ve dı« hasında yazılmıstır. Böyle bir ulkenin Millî Emniyeti ile Amerikan ilişkilerini endise ile izlrmemek elde defHdir. S t. v* Ticarl İlimler Akademisi ötretim görevlisi iç imalâta sevkolunarak Tekel algaralannın kalige tütün pfyssasınrn açılınası münMebetiyle tesı gittıkçe düşmektedir. yapüan tartışmaları bir tarafa bırakarak, tüekel ve tüccann işlenmiş tütünlerinin derhal tün politikasında, dıs ticaretimizi alâkıdar esatılamıyacağı şüphesizdir. Mübayaa fazlahğı den ve devamlılık aneden ve bugünlerde daha da buna tesir etmektedir. Bir fikir vermek siddetle hissedilen aksaklıklar ile bu hususte aiçin, Tekelin 980 • 63 genel stokunun 3.4 milyarhk lımaası lâzım gelen tedbirler üzerinde daracağız. 1340 milyon kilo, ekici 96163 desteklemesi stokuMemleketimizde ihraç mevzuu olan tütünler başta Ege olmak üzere rekolte ehemmiyetine gö nun 269 milyonluk 72 milyon kilo ve 961 tüccar desteklemesinin stokunun yarısı düşük kaliteli re, Karadeniz ve Marmara bölgelerinde ekilmek128 milyonluk 128 milyon kilo olduğunu zikredetedir. Ekici adedi bugün 391 bindir. Yedi bin köyde biliriz. ekim yapılmaktadır. Ekiciden tütün alındıkUn sonra derhal istihlâk ve ihracaU sevkedilmez. Fermantasyon devrini geçiroıesi ve mutlaka işlenmesi icabeder. Bu A Kaliteli tütün yetiştiren ekim gahasının müsitibarla tütünü yan işlenmiş zirai madde olarak tahsil tarafından fiilen aşüması neticesinde anorele almak gerekir. Türkiyede ekiciden Tekel İdamal bir artış ve düşük bir kalite arzeden bilhasresi, 50 adet yerli tüccar ve pek az miktar Ame sa son 5 senelik rekoltelerin, gerek iç alım ve rikan sirketleri mal aür. Tekel iç istihlâk için gerek ihraç malı tütünlerin kalitesini düşürdüğü aldığı tütünden maada destekleme alımı yapar. ve büyük destekleme yapılmasını gerektirdiği, buBanu tüccar gibi dıs piyasaya satar. İkinci Dün nun ihraç maliyetlerine de müessir olduğu yapıya Harbinden sonra yegâne büyük alıcı Amerika lan açıklamalarımızdan anlaşılmaktadır. Şu halolmuştur. de. evveli, ekimin kanunun emrettiği hudutlara çekilmesi şarttır. • ••• O Müdahaleyi arttırmaya tesir eden Sosyo • Ekonomik sebeplerle tüccar, zaten döner sermayesi kanunu Ue yaprak tütün satın akifayetsiz olan Tekeli daha geniş destekleme krelınması ve işlenmesi inhisan devlete disini arttırmaya sevketmiş, stoklar çoğalmış ha : verilmiş ve harice ihraç şartiyle bir hak kiki ihraç maliyetleri yükselerek dış ticarette kâr d» tüccara tanınmıştır. 935 • 936 arasında vasati temini ihtimalleri azalmıştır. Tekelin ekim maliher sene 46 milyon kilo istihsal edilmiş, bunu yetlerinin tesbitinde malüm faktörlerin takribi taidbeden on sene içinde istihsal 56 milyon Idlobir hesaba dayandığı bilinmekte ise de, bölgeleya, nihayet 945 • 954 arasında vasati 95 milyon rin muhtelif sahalarının prodüktivitesi, asgari gekiloya çıkmıştır. Bundan sonra 958 den 963 e ka çim masraflarma göre ücretlerin tesbiti vesair isdar rekolte süratle artarak 139 dan 132 milyon tihsal faktörleri ve masraflarmm tâyin ve değikiloya yükselmiştir. Bu seneki mahsul, 130 mil sikliklerinin tesbitine yarıyan endekslerin tutulyon kilosu Egeden olmak üzere 170 milyon kilo maması yüzünden tahminden ileri geçmiyen bir tahmin edilmiştir. İntansif ziraat yapılmadığına maliyet kondurulduğu meydandadır. Ambarlamave müstahsil adedi arttığına nazaran, tütün kanudan itibaren bütün masraflar ve işleme Tekel nuna göre kaliteli mahsul almak amacıyla ekimi ve destekleme mübayaası için müşterek olduğuntahd.it edilen bölgelerin, bilhassa 958 senesinden dan ve bazı ahvalde destekleme kredilerinin idare sonra müstahsil tarafından aşıldığı ve Idarenin ihtiyacına sarfı veya aksi ameliyeye müracaat obu durumu müsamaha ıle karşıladığı anlaşılmaklunduğundan ihraçlık tütün maliyeti hesabının tadır. Diğer taraftan yine kanunun imhasını is dahi neden ibaret olduğunu kat'iyetle testediği koçanlann imha edilmiyerek sonbaharda bite imkân yoktur. Bütün bu şartlar göstermektefiliz vermesi ile elde olunan yapraklann (gönnez) dir ki desteklemenin neticesi parlak değildir ve müstahsil tarafından toplanıp rekolteye ilâve edilkâr getiren bir ihraç maddesi elde edildiği meçmesi bu fazlalığa yardun etmiştir. Tahdit dışı e huldür. Halen bakım evlerini satıp işlemeden çekim bilhassa alçak yerlerde iyi tütüne nazaran kilen Amerikaulann (% 5) nisbetinde alımlan bir randımanlı ise de rekoltenin kalitcsini bozacak tarafa bırakılırsa dış piyasaya bağlantılı olan \e evsaftatlır. Ambara alındıktan sonra bir kısıra olmıyan tüccara karşı bir tanzim alımı yapılıyor tütünlerin kısa bir zamanda bozulması. bundan demektir. Halbuki bir taraftan da tüccar destekdır. Şu halde son senelerde gördüğümüz istihsalenmektedir. Bu şartlarda desteklemeye lüzum lin artışı ehemmiyetli bir cephesinden kalitenin kalmıyacağı iddia olunabilir. Bu cepheden destekdüşmesi pahasına olmakta ve netice itibariyle dış lemenin hedefî meçhuldür. satış fiyatlarına tesir etmekte ve Türk tütününün u itibarla işi rsasuıdan kavrıyacak bir sisteşöhretini tehdit etmektedir. me şiddetle ihtiyaç vardır. Biz müstahsil tarafından kurulacak bir kooperatif veya onun yerini tutabilen bir müessesenin istihsal ve satış işlerini deruhte etmesini uygun buluyoruz. A n cak bu gibi bir müessese iş sahasını ekimden ıç on senelerde iç istihlâk 40 milyona çıkmıştır. ve dış satışlara kadar şümuUendirdiği ve zikretBunun 15 milyon kilosu, ihraç konusu dışı tiğimiz masraflan arttıran faktörleri bertaraf etgüney doğu tütünleridir. 195963 senelerinde tiği takdirde müstahsilin dış piyasa rekabeti de Tekelın destekleme için satın aldığı tütün rnikdoğarak gereği gibi ihraç yapması, refah bulması tan rekoltenin artması ve kalitenin düşmesi yumümkün olabilir. Bu tahakkuk ettiği takdirde zunden engin tütünlerin alınması sebebiyle, bütün tütün piyasasında (Tekel • tüccar «gelirse yabaneı alımın yüzde otuz altısı nisbetinde bir fazlalık kaydetmiştir Bu seneki 170 milyonluk rekolte i alıcı» • müstahsil satıcı) bulunacak ve kurulacak müessese tesis edeceği rezervlerle kriz senelerinçin Tekel 270 milyon destekleme kredisi temin de kendi krndini koruyucu tedbirleri almakta etmiştir. Eğede bu sene vasatî fiyat 8,5 Ura oldu•••• • ••• gecikmiyecektir. Lâzım olan sermayenin bir kısğundan Idare 35 milyonluk alımıyla bu krediyi mı tütün bankası kurulmak üzere 947 kararnamessrfetmiş ve arta kalan 10 milyon kilo tütünü kal siyle müstahsüden kesilen yüzde 5, 4, 3 lerden dırmak durumuna düşmüştür. toplanan ve halen Tekelin zimmetinde bulunan Baş fiyattan itibarcn yüksek kaliteli tütünler daha kolay müşteri bulacağmdan destekleme da 8090 milyon Uralık bir para teşkil edebilir. Bu ha güç satılan engin tütünlere yöneltihnekte, bu para müstahisle ait olduğu için Tekelin iade etna mukabil yüksek kaliteli tütün fiyatlan da ser mesi tabiîdir. Mütebakisinin şimdiye kadar bu yüzden büyük mali külfetlere katlanan ve bundan best kalmaktadır. Bu itibarla bir çok seneler tekkurtulacak olan hazineden temin olunması mümrar edildiği gibi bölgelerin bazı mıntakalarında, fis fiyatlarda kısmcn tüccara terkedilmektedir. E kündür. Tekel İdaresi başlangıçta teknik rnüzaheretini elbette esirgemiyecektir. Bu vesileyle TeBas itibariyle desteklemenin kifayetsizliğinden gekelin elinde bulunan ve boşalacak olan bir kısım len bu durum mahsulü sık sık iyi değerlendirilmiambar ve kirayla tutulmuş mahallerin münasip yen müstahsilin hakh şikâyetlerine sebebiyet verşekilde hemen devri de imkân dahilinde görülmektedir. mektedir. Kanaatimizce kalkınma plânının (desDüşük tütüne dışanda kolay müşteri bulamıdeklemeye ayrı bir bünye veriimesi) hakkındaki yacağından destekleme ile birlikte alınan idare 72. madde hükmünü en uygun şekilde bu suretle flıtiyacı yüksek kaliteli tütünler ekseriya dış sa yerine getirilebilir. tısa tahsis edilmekte ve düşük kaliteli tütünler Türkiyede durum Dr. A. Ülkü AZRAK urav» kadar sövlenenlerin ı?ığı altında T. Radyo ve Televizyon Kurumunun karşılaştığı olaylar, bizi bazı olumsuz sonuçlara götürmektedir. Gerçekten bir kere radyonun bağımsız, daha doğ rusu, özerk (mnhtar) ve dolayısiyle tarafsız olması isteniyorsa, ona hükümet, Parlâmento çevreleri ve siyasi partl liderleri tarafından ya pılmak istenen müdahalelere bir son vermek gerekir. Şimdi bütün gözler, Radyo Genel Müdürlüğüne dikilmis, bu mâkamın yönetim kurulu tarafından seçilecek bir kimse tarafından doldurulmasına karşı çıkılmıştır. ilindıği gibi 24 aralık 1963 tarih ve 359 sayılı kanunla kurulan T.R.T. Kurumunun yönetim kurulu, kanunun 4. madde sine göre îıri tane Bakanlık temsilcisi ve akademik meslek ve sa nat gruplan içersinde «coopUtion» usulü ile seçilen diğer üyeler den meydana gelmektedir ve Genel Müdür, bu kurul tarafından seçilir. Devletin radyoyu iki tane Bakanlık temsilcisi vâsıtasiyle kontrol altında bulundurması yeterli değil midir ki, şimdi de başka müdahale yolları aranmaktadır? Genel Müdürün hukuki statusü, esasen yürürlükte olan kanunda özerkliği bir dereceye kadar zedeleyen bir madde ile zayıflatılmış bulunmaktadır. Gerçekten kanunun 9. maddesine göre «Genel Müdür, yönetim knrulunun yazılı görüşü alındıktan sonra, milli güvenliği, kamu düzenini veya Devletin dış münasebetlerinin sağlam lığını korumak amaciyle Bakanlar Kurulunun kararnamesiyle görevinden uzaklaştırılabilir». Anayasanın «özerk kuruluşlar» başlığı altında ve radyo idaresine ait mad deden önceki madde (m. 119) içerisinde düzenlediği Üniversitelerin rektörlerinin de günün birinde aynı düşüncelerle ve buna ben zer bir usulle görevlerinden uzak laştırılmasını öngören bir kanun kabul edilse ne olacaktır? Özerklik (muhtariyet) hukuki bakımdan tek anlamı ifade ettiğine göre, üni versitenin özerkliği ile radyonun özcrkliğüıi biribirinden farklı ola rak yorumlamak ne dereeeye ka dar doğrudur?. E T B Sonuç Tütün istihsal i ve artışı ::: B Parlâmento görüşmelerinin radyodan doğrudan doğruya (canlı) yaymlanmasının en büyük sakıncası, Parlâmento üyelerinin, konuşmala rında seçmenleri te$kil eden dinle yicilere sesini duyurmak, onları si yasi yönden etkilemek art düşüncesiyle hareket etmesi, başka bir söyleyişle bir halk hatibi haline gelmesi ve bu yüzden Parlâmento görüşmelerinin samuniyetten uzak laşması, seviyesinin düşmesi ve teknik sorunları aydınlatacak ko nusmalann yerini demagojik konuşmaların almasıdır. A>nı sebep tendir ki Ingiltere ve Almanya. Fransa gibi Batı demokrasinin diğer ileri ülkelerinde de Parlâmen to görüşmelerinin radyodan can h yayımma müsaade edilmemektedir ve ileride müsaade edileceği de umulamaz. Siyasî krizlere yol açabilir £ ; bununla da kalmıyor. Eğer' lyazılanlar doğru ise, şimdıki *tasarının 3. ek maddesine gore «Basbakan veya görevlendireeeği Bakan hükümet bildiri ve fazla bir süre önce yüriirlüğe girmiş olan T.R.T. kanununun şimdi değiştirilmeye kaltuşılmasının, i darede istikrar prensipine karşı işlenecek büyük bir günah oldugu kolayca anlaşüır. Bir radyo idaresi, kurulmasını takıp eden süre içinde, başlangıçta bazı hatalar da yapabilir. Bu, hemen rad yoyu kuran kanuna müdahaleyi gerektirmez. Hatalann düzeltilebilmesi için önce baska yoDann denenmesi gerekir. Nitekim B.B. C. radyosunda da başlangıçta görülen hatalar. hemen Parlâmentonun müdahaleleriyle düzeltümeye kalkısılmamış, 1927 yılında Crawford, 1936 yılında Ullswater ve 1949 yılında Beveridge adlan altında kurulan teknik komisyonların istişarî raporlariyle bazı tav siyeler yapılmak suretiyle sakıncalar bertaraf edilmeye çalışılmıştır. Demokratik bir rejlmde, teknik • kültürel bir kurumun faaliyetlerinüı düzene sokulması için de seçilecek en doğru yol bu olsa gerektir. N ihayet B.B.C. şeflerinden Harold NICOLSON un «Spec tator» dergisinde yaymlanan dıkkat çekici sdzleriyle bu yazımıza son vermek isteriz: «B.B.C. bir tekele sahip idare kuruluşu Destekleme ve alım B D Hürriyefin Yollorı Türker ACAROĞLU Unlü Fransız yazarı Jean • Paul SARTRE'ın «Hürriyetin VoUarı • Les Chemins de la liberte» adlı buyük romamnm ıKı cıldi dilımıze çevrıldi: «L'Âge de raıson» <1945) başiıklı ılk cıldı. «Akıl Çağı» adıyla ve Gulseren Devrim'm çeu risiyle Nobel yayınlannın ilk kıtabı olarak, «Lyaniş» adıyla da Necmettın Arıkan ve Engin Su nar'ın ortak çe\ansiyle Altın Kıtaplar yayınevı nin (Meşhur Romanlar Serisi)nde ıkı deta ba sıldı (birincisi 419 s.. 12.5 lıra; ıkıncisı 415 sav fa, ciltli, 12,5 lıral. Dort cıltten kurulu bu romanuı öteki cıltlen «l.e Sursis Erteleme* (1945), «La Mort dans lâme • Rutıun Olümü» (1949), «La Derniere Chance • Son Saııs» (1950ı adlannı taşır. «Ruhun Olümü» de Hayrı Esen'm çevirisi olarak Ak Kıtaoevınce vanniandı (351 s Ciltli, 12.5 lıra* «Hür anlayışlı eserlcrıyle çajımız üzerindt büyük etkiler vapan» Fransız tilozofunun bu esen, ötekilerden daha anlamlı daha degerl: sa\i hr. «Akıl Çajrı>.naa pıs arzulu Kişııerm çevresınde ozgurlugü arıyarı Mathicu Delarue'yü görürüz. Lise felsete ogretmenı oluşundan tutunuz da Komümst Partısıne şırme teklıflerını redde dişine kadar, onun ügınç Kimlığınde Sartre'ı tanıyabıliriz. Olaylar 1938'de ?e<,er «Erteleme». Münich Mütarekesını, hıç gösterişe kaçmadan, ustaca derıenrmş çeşıtlı dehşet tablolan halınde anlatır «Rııhun Olümü»nde, 1940 Fransa facıası. Fransa'nın. Parıs ın düsman eline geçışi aniatılır. Ciltler boyunca hep aynı tiplerin serüvenlerini hikâye eden roman. bu e»erlerin sonuna kadar sürüp girler * ** «Akıl Çağı» romanın kahramanı Mathıeu'nün sevdiği Marcelle adındakı kadına kurtaj yaptırmak için para arayışını anlatır Mathıeu parayı çalıp sevgilisıne gönderırse dp ondan uzaklaşıp «özgürlük yolu»nu secer. En sonunda. homosek süel bir tip olan arkadaşı Daniel, Marcelle ile evlenmeyi kabul ettığınden, kürtajdan vazgeçilir. para geri yollanır, sahıbine verilır Sartre'in yazarlığı ve felsetesıni iyice inceleıniş olan unlü kadın romancı ve (ilozof İris Murdoch'un (bu eser Selâhattin Hılâv tarafından ge çen yıl dilimize çevrütnıştı) ıfadesıyle söylemek gerekirse, «Hürriyetin yolları», ınsanlann dopda lu bir varlık ve manç arayıslarının. bu arayış İçinde özgürlüklermi benımseyıslerinin ya da tn k&r edişlerinin hikâyesidir Yazar. «Bulantı» ro manmda da hep o arayışın tasvirını yapmak is i. Ama burada. çeşıtU ınsanlann bu amacı çeşıtlı bıçımlerde gerçekleştirme çabaiarı anlatılmıştır. Sartre bu romanında, bilincin üç ana tipi olarak benimsediği bıçimleri incelemiştir: Etkirüiğı olmıyan varolusçu aydın (Mathıeu), sapık (Daniel) komünist (Brunet). Bunların yanısıra, birtakım kuçük tiplerin de incelendiğini, başka bir deyımie verine «oturtulduğunu» görüruz. İlk uç cılöın bütün serüvenlerı, romanın kahramanı sayılabılecek Mathieu çevresinde geçer. Roman, onun dilınden jTizılmıştır. Mathieu'nün, Sartre'in ta kendisi olduğunda kuşku yok. Mathieu hikâyesı, en yüksek noktasma üçüncü ciltte. «Ruhun Olümü»nde ulaşır Dâva çözumleyici romanları, Sartre'in ça|daş dünyaya duyduğu ügıyi açıkça dile getirir. Onun aslında pek iyi bir oyun yazarı olduğu, romanlarının aynı sevıyeyi tutturamadığı bellidır. Canlandırdığı sahnelerın çoğu («Akıl Çağı»nın sonları gibn pek az değişiklikle tiyatroya uygulanabilir «Hürriyetin Yollan»nın özünü kuran düsunce çatışrr.alan, bir romanın ayrmtılı çevresınden çok, bir oyunun sert havasmı taşır. Bu ıçten vazümıs eserin dilimizdeki çevirilerini yavrnlıjanlar. birbirinın kitabmdaki yanlışlan bize Sösterdiîer. Gerçi «Lyanış»ın yanlışlan ve eksiklerı ıkincı basımda büyük ölçüde giderilmiştir, ama hemen 1 hepsinde bol bol ifade, imlâ ve dizgi hatalan var dur. Tekel mahiyetuıde idareler daima beUi tehlikelerle kargı kar şıyadır. Bununla beraber radyo alanında seçilecek en doğru yol da tarafsızlık ve bafımsızlık sartlarının yanı sıra tekeldir. Tekelin sakıncalarını hafifietmenin yolu ise radyoyu kamu oyunun uyanık lığına terketmektir. Kamu oyunun yaptığı tenkidlerin her zamao yerinde ve nazik olduğu iddia edilemezse de. gene bir hükfimet müdahalesinden yeğdir. Şu da var ki radyoyu çok defa sert bir iyelim ki, radyo, siyasi Vonudille eleştiren basın, ne zaman lara ilişkin yayınlarda da buhükümetten bir müdahale gelse, lunmak zorunda olduğundan bir tek adam gibi birlesip radyove bu yaymlar. ülkenin sınırını yu konımaktadır. Kamn oyu baaşarak yabaneı ülkelere kadar uzan radyonun hava raporlarına zandığından, bunun yaratacağı nâ varıncaya kadar alaylı tenkidlere zik durumları kontrol edebümek girişse bile, kritik alanlarda keniçin böyle bir madde sevkedilmis disini ona siper etmekten kaçıntir. Fakat şimdi Turizm ve Tanıt mamaktadır. Bu da gösterir ki, ma Bakanlığının bazırladığı bildi kamu oyunun güveni, radyonun rilen tasarıdaki bir hükiim, üsteistikran bakımından her şeyden lik Genel Müdürün seçim şeklini önde gelir.» de değiştirmekte ve Genel Müdürü adyonun bir haberleşme ve ok yerinde buldugumuz bu seçme yetkisini radyo genel kuru kültiir kurnmu olarak gerekli sözlerden anlaşılacağı gibi, lundan alarak Anayasa Mahkeme tarafsızlık ve istikrara sahip radyo idaresi her şeyden önsıne vermektedir. Radyo. gibi tek olması isteniyorss, her şeyden ön ce kamu oyuna önem vennell ve nikkültürel bir kurumun Genel ce siyasi iktidarların radyoya kar bir kere onun güvenini kazandıkMüdürünün, idari görevlerine iliş şı demokratik bir hoşgörü ile tan sonra siyasi çevrelerden gekin olarak sadece Danıştay Ba;ka davranması, bu önemli sosyal len baskı vt müdahalelere cesanı ile üyelerini, Başkanm sözcükurumu, çalışmasını aksatacak retle karşı koymalıdır. Şüphesiz sünü ve Uyuşmazlık Mahkemesi ve huzurunu kaçıracak şekilde ki basın da radyoyu bu konuda Başkanını secmekle görevlendiril kurcalamaktan vazgeçmesi geredesteklemelidir. miş olan Anayasa Mahkemesince kir. Dürüstlüğü, tarafsızlığı ve seçilmesini anlamak kolay değil SON istikran örnek olarak gösterilebi dir. Tarafsız olsun diye, bütün özerk idare kuruluşlarmm ba?ın lecek olan B.B.C. radyosunun, 1 (11) Bk. A. Ülkü AZRAK: Türk da bulunan kişileri Anayasa Mah Ocak 1937 tarihli bir yasaya Anayasa Mahkemesi, İst. l'niv. (Charta) dayanmakta olduğu dükemesine seçtirmeğe kalkışırsak Hukuk Fakültesi Mecmnası, 1962, bunun sonu neye varır? Üniversi şünülürse, 1 yıldan biraz daha C. XXVm, Sayı: 34, Sh. «55. telerimiz de aynı mantıkla, bir gun Anayasa Mahkemesince seçilen rektörlerin idaresine verilirse buMOTOR ITHALATÇILARININ DIKKATINE na şa?mamak gerekir. Bunun sonu neye varır konnımalarının eanlı yayın halinde veya banda alınmak saretiyle yayınlanmasını Knmmdan ittediği takdirde Kuram, bu talebe aymakla yükümlüdür». Bu hale nazaran, hükümet üyeleri istedikleri zaman radyonun mikrofonunu ellerine alıp siyasi kohuşmalar yapabilecekler. Seçimlerden önce böyle bir hareketin ne gibi karışıklıklara, huzursuzluğa ve adaletsizliklere yol açabileceği bir nebze düşünülmüş müdür? Kısaessı, ne yönden ele alınsa, hem yürürlükte olan kmnnnnn siyasi iktidarlara bıraktığı açık kapılar, hem de yeni tasarının bu kapıları daha fazla açmak için çiristiği zorlamalar, kısa bir süre sonra Türkiye'nin yeni siyasi kriz lere sürüklenmesine yol açabileeek kadar tehlikelidir. V EFAT Samsun eşrafmdan merhum Alemdarzade Hafız Aziz ve Hatice Alemdar'ın kızları, Sultan Yemeniciler'in gelinı, Samsun tüccarlarından Emin Yemeniciler'in eşi, Ender Yemeniciler, Ezel Ulusoy ve İnci Yemeniciler'in anneleri, Makbule Karaaliler, Mahmure Balkan, Alime Alemdar, Ahmet Alemdar ve Şükrüye Turfan'ın kardeşleri; Ali Saip Yemeniciler, Aliye Kalgay, Nebiye Yamaç, Kemal Yemeniciler ve Hakkı Yemeniciler'in yengeleri; Jülide Yemeniciler ve Önal Ulusoy'un kayınvaldeleri; Ayşe ve Mehmet Yemeniciler'in babaanneleri MAHBÜBE EMİN YEMENİCİLER SONUÇ R Ç Salihatı Nisvandan MAHBUBE YEMENİCİLER 7/4/1965 Urihinde âni olarak Hakkın rahmetine kavıışmuştur. Merhumenin cenazesi 9/4/1965 cıvna (bugün) öğle namazmı mütaakıp Şişli Camiinden kaldırüarak Zincirlikuyu Kabristanındaki ebed! istirahatgâhına tevdi edilecektir. AtLESt Cumhuriyet 3919 Anayasaya aykırı aha önce bir etüdümüzde de belirttiğimiz gibi, Anayasa Mah kemesinin görevleri, Anayasanın 19., 57., 81., 140.. 142. ve 147. mad delerinde sınırlı olarak gösterilmiş tir. (11). Bu maddelerde Radyo Ge nel Müdürlerinin seçimi bulunmamaktadır. Bu itibarla Anayasa Mah kemesinin görevlerinde şimdi bir kanun ile yapılmak istenen genişlet me. Anayasanın «Anayasa Mahkemesi... Anayasa ile verilen... görev lcri yerine getirir» diyen 147. mad desine açıkça aykırıdır. Kaldı ki Anayasa Mahkemesinin bir özerk idare kuruluşunun Genel Müdürünü seçmck gibi idarî bir işlemle, idare organlarına müdahale etmesi, yargı kuvveti ile idare (icra) kuv veti arasındaki aynlığa ve idarenin hağunsızlığına da aykırıdır. Dahası var; genel müdür adayı olarak gösterilecek üç kişiden biri, hükümet adayı olacak. Seçim yapılırken, hükümetin isteğine uyulması ihtimali bize daha kuvvetli görünüyor. İstenen. zaten, dolayısiyle de olsa, Radyo Genel Müdürlüğü makamını hükümetin, daha doğrusu ıktidarda bulunan siyasi partinin ya da partilerin kontrolü altma sok maktır. Işte şimdi bu yoldan bu gayeye vanlacak. D Asağıdaki fiatlarla BRIGGS ANO STRATTON motorlarını ithil etmek isteyenlerin proforma fatura veya fazla malumat için müessesemiza müracaatları rica olunur. Ustün Kaliteli PINARHİSAR ÇİMENTOSU Sun'i Mermer ve Karo Çinileri en iyi imkânlarla MAHMTJT GÜÇER Müessesesinde Tel: 21 45 64 21 47 72 Cumhuriyet 3902 6 HP Gazlı 47.70 $ 7,25 HP Gazh 64.10 $ 9 HP Gazlı 71.85 $ Türkiyt UfimMtffl ALEM KOLL ŞTİ Perjımbe Pazarı ömtfiğı Son. 4/3 KarıkSy İstınbul T«l: 44 94 33 İlâncılık: 6156/3946 SARTRE kimdir ? 19O5'te Parıs'te doğdu. Deniz subayı olan babası, Çin Hindinde ölmüştü. Dedesı, Parıs'te Almanca öğretmenıydı. îlkin St. Bocheller'de okudu, sonra Paris'te bir liseye geçti (1914 18 savaşı sırssında). Yüksek öğretmen Okulunun felsefe bölümünü bitirdı (1928). Önce Laon'a, sonra Havre'a öğretmen olarak gitti. Berlin'deki Fransız Enstitüsünde kısa bir süre çağdaş Alman felselesi üzerinde çalıştı. Neuilly'dekl lise oğretmenlığine döndü. Askere alındı (1939). Magınot hattına gönderildi. Tutsak düştü (1940). Serbest bırakılınca (1941) gene lise öğretmenliğıne döndü. Oğretmenliği bırakıp (1944) kendlni tam olarak yazarhğa verdi. A.B. Devletlermi dolaştı (1945). «Les Temps Modernes Çağdaş Zamanlar» adlı dergısini yayınlamağa başladı (1946) Oyunlan romanlanndan daha değerli sayıhr Şimdiye kadar tam 18 eseri dilimize çevrildı (1950'den beri) 19S4 Nobel Edebiyat Armağanını kazandıysa da almadı. Son yıİlarda, bütün dünvanm ilgisini üstünde toph yan aydınlardan biridir. Kayseri Belediye Başkanitğmdan 1 1.670.513,09 lira keşif bedelli Belediye Otobüs Garajı tamirhane ve yıkama yağlama inşaatı yaptınlacaktır. 2 İhalesi 28/4/1965 çarşamba günü saat 15,30 da Belediye Encümeninde kapalı zarf usulü ile yapılacak olup muvakkat teminatı 64015,39 liradır. 3 Şartnameleri her gün mesat saatleri dahilinde Fen Î5lerinde görülebileceği gibi 50,00 lira bedelle de satın alınabilir. 4 Taliplerin ihaleye iştirak edebilmeleri İçin en az keşif bedeli kadar (C) grupu müteahhitlik karneleri kanunî evrakları ve ihalelere istirak yönetmeliğinde istenilen diğer belgeleri ile 24/4/1965 cumartesi günü saat 13,00 e kadar dilekçe ile müracaatlan ve yeterük belgesi almalan. 5 Posîadaki eecikmelerin nazara alınmıyacağı ilân olu Aviftyc isnbct eden PAHÂR GÜNÜ Mttfazomız açıktıv. İKıkko Doğrudan doğruya yapılan yayın Mansajans 190,3915 YAZI ve HESAP MAKİNASI İTHAL EDECEKLERE KOLAYL1K ' Amerika'dan REMİNGTON mamulâtı kota 8451 yazı ve 8452 hesap makinası iihal edeceklere satış ve finansman kolaylıkları gösteriyoruz. Müracaat: Remington Türkiye Mümessilliği Bankalar Hezaren Han Karaköy Tel: 44 96 25 Üâncüjk: 6145/3352 G ,::un:::::::::::liiîilîiiilllliliiifllilffiiliiiliiiliiiiiiiiiiiîtltiiiiîiiiîiiilfiiii UIIIIIIIIIIHIUI elehm Parlâmentodan doğrudan doğruya yapılan yayınlara. 359 sayılı kanunun 15. maHdesine go ıe radyo. T.B.M.M. nin birleşik top lantısı veya Cumhuiyet Senatosu veya Millet Meclisi Genel Kurul la rında yapılan konuşmaları canlı ola rak >ayınlar. Hemen söyleyelim ki. bız bu tarzdaki yayınlara kar$ı>ız. (Basın 5057/3898)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle