Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAHİFE İKt CUMHURİYET 25 Nisan 1965 •••••••••••• TÜRK ERNENİ MÜNASEBETLERİ Berç TURAN Eskl İıtanbnl Scnatiril ıbrıs'ta Rumiar tarafındsn Türklers tatbik edılen ınsanlık dışı davranıslara karsı, B. M. Guvenlik Konseyinde kardeşlerimizin haklarını savunan hükdmetintiz sözcflsüne cevaben, bundan 5ü vıl ewel cereyan etmiş tarihl Türk • Ermeni ilişkılerinden ve o sırada cereyan eden hâdıselerden bahseden Kıbnslı Rum sözcüsunün işaretı calibı dikkattir. Bilivoruz kı Rum sözcunun temsil ettiği grupun ana fclsefesi. Turkluğun haklı dâvasmı, Türkluğe izafesine imkân olmayan fiillerle lekelemek ve Türk milletini dunva efkân ammesi huzurunda kuçuk duşurup, Fnosis idea'sını tahakkuka imkân aramaktır. Şimdi de, kısaca Turk Ermenl münasebetlerini incelivelim: Onbesinci asırdan bu yana, tarih yapraklarını çevirdikçe görürüz ki, Türklerle Enneniler arasındaki ozel \e rcsrni münasebetlerin esasını, kardeşlik ve karşılıklı tnüsamah» ve anlayıs teşkil etmlş, Osmanlı tcba'ası Enneniler yurdlanna baflı bir unsur olarak zirai, ticari, sınai hizmetlerınde taıdeli \e verimli hizmetler Ifa etmişler ve Devletin yönetiminde en sorumlu mevkileri işgal edip vurda \e Türk milletine yarark olmağı kendilerine amaç edinmişlerdir. Buna mukabil Türk milleti de Ercnenüerin her yönden iakisaf etmek imkânlarım, bumanist bir duygu re vefa hıssi ile onlara temin etmiştir. GERİ KALMIŞ ÜLKELERDE SOSYALIZM Baştankara Geçen vıl, zamanın Mılli Eğitim Bakanı ile bır açık oturamda bnlnsmustuk. Tartısmalı geçen otnrumda, eski Bakan, binleree üniversite öğrencisi karşısında Milli Efitim dâvasının çikmazda eld«ğunn açıklamıstı. Ve aklımda kaldığına göre : Bütçede Milli Eğitime ayrılan para ile eğitim dâvasının fSzülmesı imkânsızdır demisti. Peki çare? Bildiği bir çare voktu. Türkiye eğitim bakımından giinden güne voksunlasaeaktı. Millî Eğitim Bakanı koltugnnda otnrmp maasını alacaktı. Millî Emnıyetin gizli raporlarma ayarak Anayass dışı emirlerle öğretmenleri mesleklerinden edeeekti. An» eğitim dâvası? dediniz mi, boynunu büküp «.usacaktı. Nıtekim yeni Millî Egitim Bakanının bir seyler vaptıtını da, yapabileeegini de lanmam Ne jelir ki Savın Bakanın elinden? Millî Efitim konnsnna zaten vabancıdır. Ve uzun bir süre bilgiler edinmek, kendisini vetistirmek. konuvn kavramak zomndadır. Rırakın Bakanın kisiliğini, hükumetin genel politikası eğitim dâvasını çözeeek gibi degiidir. Türkivede alfahesizlerin savısı gittikce artmaktadır. Bir kara cehalete vönHmekteviz. Bn durnma avdınlatmak bakımından Dr M. H. Dosdosru'nun bir ıncelemesinden rakamlar alıyorunı : 1 1955 ıstatıstıklerme göre vuzde 41 olarak gostenlen okur \azar oranı 19fin ta vu?de Wa du«mustur Demek ki alfabesızlenn «?vısı \uzde 2 oranında artmıstır tste nurlu ufuklar kalkınmasmda Turk çocuklarının eğitim durumu! 2 Turkivenm 40 000 kovunden 17 135'ı okulsuzdur Okulu bulunan 24 478 kovden 12 1^1'ınde tek oğretmen ve 7 916 sında iki oğretmen vardır Ancak 795'ınde dort oŞretmen bulunmaktadır. 3 Yedı ile ondort vaç ara=ındakı 5 710 000 çocuğumuzun iki mılyondan fazlası okul yuzu gormemektedır. * Turkıyede 596 ortaokul. 136 lıse. 8 yabancı dil ile ögretim yapan lı=e vardır Ortaöğretımde 450 000 çocuğumuz rardır. Bu çocukları 9750 oğre'men yetıştirmeye çalışır Oysa daha en azından 15 000 ojretmene ıhtiyacımız vardır. Eğitim dâvamız böylece korkane bir yoksanlak içinde sfinnekte, eğitimdeki büyük adaletsizlik milyoniarc» köy çoengunnn lıtidadını degerlendirmeden kara toprağa gömmekte Ve egitim denen lük«. ancak paralı kisilerin cocuklarına özgn olmaktadır. £ $ tim tücrarlıgı gün geçtıkçe artmakta. Türkiye bir yandan çökerken «te vanda bu çökfintüvü alkıslıvacak kafa yapınnda Sfrenei yetistirmek için efcitim kurnmlan açılmaktadır. Peki çare? Çare, Atatürkçülük ilkelerinin egitimde •ygulanmasıdır : Ta1 nı eçıtım verınde iş. ve is yerinde eğitim Köv Enstitüieri ba ySnde knmlraaı ekallardı. Eter kapatılmasalardı. simdivedek Türkivenin eiitim semnu çözulmfiı ve Tflrk halkı iktisadi kalkınmanın itiei güeü olarak denanmıı bulnnaeaktı. Koy Enstitfiierinin karşısında direnenler simdi : Köv Enslitüleri kapanmadı ki. ({retmen eknllan alarak kapılan açıktır diyorlar. Bu düpedüz valandır. K«r Enstitüleri vak edilraiıtir. Niçin yok edilmistir? Çünka halk uvanmasın diye . Millt Efitim BBtçesinin rtitim dâvasını çöznıeye vetmedigi açıktır. Ş« halde ne vapmak eerek? KÖT Enstitüleri bu somva eevap veriyord» : Okullar. is eğitimivle iktisadi değerler yaratmaym ySnelecek, re Türkivenin fakir büteesine yük olmadan isliyeeek. Simdl bakınız 1945 46 yıllannda Eskisehir Çifteler Enstitüsünün yalnı» tanm alanında ürettiklerine : BuSdav 40 500 Kg. Arpa 10 000, Yulaf 2.300. Mercımek 500 Soğan 9 000. sarmısak 3 000. patates 10 000. fasulye 1500. kabak 25 000 havuç 2.000. patlıcan 3 000. biber 4 000, domates 15 000 pırasa 20 000. tspanak 20 000. lâhana 2 000 . vb.. Avnı ramanda havvaneılık yapılan ve teknik eleman yetistiren Koy Enstıtülerinin adını bir vana bırakalım, sistemi baltalanmıstır. Türk kövliisö çalısarak. elle tutarak, gözle görerek yeniliklere kavusacak, devlet bütçesine yük elmadan birbiri ardındsn aeılaeak okullarla, halk. kars eehaletten knrtaiacaktı. «îş ıçmde, is araçlarivle ıs ıçın eğıtım» yek edilmistir. Ve egitim d i v a n çıkmaza M kvlmustur. Millî Eğitim Bakanhfı bastan kara gitmektedir. Millî Emniyet raporlanna dayanıp Sgretmen kovalamakla da çöıüleeeğe benzemez. Türk halkının aydınlıga kavafmaaını engelliyenler tarih SnBnde suçludorlar. Kapitalist olmıyan gelişme yolu Doç. Dr Gülten KAZGAN undan oncekı } azılarımi7da, ıgerıdekı toplumsal ekono mık koşullar v e yenı somur < gecılığm, uçuncu dunyanın somurgelıkten kurtulan fakır ulke lerını venı somurgecılığe karşı savaş ve kapıtahst olmıyan gelıs me jolunu seçmeye sevkertığmı belırtmış bulunuyoruz Bu yazımızda, somurgecılığe karşı «avaş v kapitalist olmıyan gelısme yo lunda, bu ulkelerin durumunu kısaca değerlendirmek tstiyoruz. K ga TC hislerle nanl sannaş dolaş olduklanna bakıyor, Turk dostluğuna kıymet vermenin dünya sulhü için bir kazanç olduğuna inanıyonız. Hukuk Dev let i urldye bir hokok devletidir. Bir Anayasa müessesesi var. Biitün insanlann hak ve hukukunu koruyor. Insan şahsiyetinin, haysiyetinin bekçisi, inancına, ibadetine, tedrisatına, yaşaman» hukuk çerçeresi içfaıde en ohımhı imkânlan veriyor. Türkiye devletiae vatandaslık bağı ile bağlı olan herkese Türksün diyor, devlet iilkesi ve milletile bölünmeı bir butnndür diyor, kişi ve zümrelere imtiyaz tamnmaz diyor, herkes kisiliğine bağlı, dokunulmaz, devredihnez, vazjeçilmeı temel hak ve hürriyetlere sahiptir. Müeyyidesini razediyor, bnnlar ve buna benzer yüzlerce huküm T B Arttk bir tarih E1H yıl once cereyan eden üziıcü tarih! olajlar ister bir devletııı iç huzurunu temin sadedinde aldığı tedbirler cümlesinden addedilsin, ister yanlış, bir polıtıkanın eseri sayılsm, ister teb'anın, Osmanlı devletini yıkmağa yeltenen yabancı devlet uşaklarınm iğfali neticesinde, tâbi olunana karşı bir avaklanması kabul edilip cezalandırıldıkları sövlensin. olaylar ne şekilde anlatılırsa anlaulsın. her iki laraf için üzücü, elem verici olan hâdiseler, artık bir tarihtir. a:ete havadislerinden öğreniyoruz ki, Beyrutda jaşajan Ermenilerden bir azınlık, bir sözculeri vasıtasile l e yukarıda sözü edilen olaylar do!a\ısile tertiplenen bir basın toplantısında, şimdilik kavdı ile Kars ve Ardahan'dan müteşekkil bir arazi parçasını, Ermenistan kurmak amasilf talrpte bulunurlarmış. Paıiste vaşayan Ermenilerden bir aanlıçı temsil erlrn bir zat, basılıp dağıtüan bir brosürle Sc\r muahedpsi huktimlrrine donülmesini talep ederlermis. Bu bevanlarla da anlıyonız ki, tekliflerl öne sürenler, bir kanş toprağını ve Devlet olmak hajsiyetile bağdaşmayacak ber teklifi, kam bahasına savunan ve reddeden bir millet huzurnnda veva karşısında bulunduklarından habersic gaftllerdir. Işte bu u buna benzer teklifleri (retiren olumsuz politikacıların koca bir Türk Ermenl kardcşliğini. bir iki kurusluk basit menfaatleri uçruna nasıl bozuk para gibi harcadıklanna şaşıjor. bu asil birliği bozanların uğnına kardes kanı akıtıldıfını düsündükce hayıflanıyor ve özüliiyoruz. Çanakkale'de çarpışan milletimizin, muharebenin 50 ci yılı olması dolayısile memleketimizi ziyarete gelen Anzak muharipleri de, insmnl dvy 6 Yine gazetelerden okuyor, saym hnkflmet yetkililerinin beyanlannı ibretle dinliyoruz. Müslüman olmayan bir din! müessese, Lozan anlasması hukümlerine istinaden devlet murakabesinden kaçarmış, onu dinlemek istemezmiş. Inanmak istemediğimizi ve bu havadislerin yanlış olmasını temennl ettitimizi pesinen arzedelim. Zamanın siyasî havasına nymak ve Türk inaaaiyetperverliğini bir nisane olabilecek nitelikteki Lozan anlaşmasının muslüman ohnayan Türklcr için vazedilen hukümleri, esasen var olan Turk insanî musamahasının kâğıda çeçmi? bir ifadesidir. Lozanda muslüman olmayan Türklere temini istenen menfaatler yukarda kısaca izab ettiğimiz Anayasa hükümlerinde vardır. Okullar, ibadethaneler, vakıflar, dispanser ve hastaneler ber türlü kanunî himaye tahünda hali faaliyettedirler, onlar birer Turk müessesesidirler, onların mürakabesi Türk olan mensuplan ve Devlet otoritesi tarafından yapılır, yapılmalıdır. Daha da ileri giderek diyebiliriz ki, Anayasamızm vatandaslan bahşettiği baklar, insan sahsınm haysiyetini koruyor ve her türlü fikrî ve bedeni inkişafımıza imkân veriyor, binaenaleyh Lozan'm mahsus maddelerinin müsluman olmayan Turkler için hali tatbikte tutulması bile lüzumsuzdur, faidesiıdir. ölü bir devletlerarası hukuk kaidesi olmaktan ibarettir. Yeni sömürgeciliğe karşı savaş Bu ulkelerin jenı somurgecıliğe karşı savaşta izledıklen ortak yol, dıs polıtıkada tarafsızlı ğı koruyabılmek ıçın askeri ıttıfaklardan kaçınmak, dıs yardımlan Batı ve Doğu bloku ülkele rınden almak sur«tıyle hıç bir ulkenın ve hiç bir blokun tek taraflı etkisi altına girmemektır. Bununla beraber Kuba'da dahı henuz ABD usleri tamamiyle kal dırılamadığı gıbı Tunusta da Fransız denız ussü Bızerta dur maktadır. A Sonuç V atandaş Turktur, Türk kalacaktır. Bu böyle ohnus, boyle yazıimıs, böyle tatbik edilmektedir ve ilelebet payidar olacak, Turkiye Cumhuriyeti üe böylece yüriiyecelrtir. Kısaca, Türklerle Enneniler kardestirler. Klmden pelirse (felsin, hiçbir tahrik ve tezrİTİe bu dostluk ve kardeşlik hiçbir surette zedelenmiyecektir. Türkiye bir hukuk devletidir. Türkler haysiyetleri ve bir karıs toprakları için ölumü göze abrlar. Enosis bir hayaldir. Türk Ermeniler bu yurdda, Anayasa teminatı altında ve asil Türk milletinin kardeşlik duygularından ilham alarak, kader birliği \e beraberliği içinde yasamaktadırlar ve her an ve ilelebet n* mutlu Türküm diyeceklerdir. PARTİ SEHDIKA ve Engin UNSAL ^j iüi •••* •••• ••«• •••• TEKSIT Araştırma Enstıtusu Mudurü • • lkelerin ekonomik \e sosyal yapısındaki yerI I leri toplum tarafından kabullenilen isçi sen" dikalarının sivasi partilerle »lan ilişkileri d« fizerinde onemle durulan bir konn haline gelmistir. Bo konu, çesitli ülkelerde çesitli açılardan ele »lınmakta \e orneğin Amerıka'da sendikalann hiçbır şekilde snasi partiler ile iliski kurmamaları öngörulmektedır. Amerikan işçi kenfederaıyonunun (AFLCIO) bu konudaki parolmıı «dostlarını makafatlandır, duşmanlarmı cezalandır» şeklindedir. Onlara göre sendikalar hiçbir şekilde sivasi partiler ile organik bailar knrmamalı, fakat sadece «ba=kı grupları» olarak siyasi »landaki çöre\lenni jerlerine getirmelidirler. öte yandan Avrupa işçi hareketleri, btiyük bir eoğunluk ile, konuyu baska bir açıdan ele »lmakta ve sendikalarııı siyasi partilerle organik ba|lar kurmaları zorunlngu üzerinde önemle dnrmaktadırlar. Avrupah isçilere göre isçi »endikaİan \e îsçi Partileri j a da Sosyalist Partiler, iscl haklarının gelistirilmesinde esit önemdedirler. Avrupa'da parti, isçi hareketlerinin »ivasi koln olarak kabul edilmektedir. ta ve sendıka isçi oylarını o parti adaylarına aktarmaga çalısmaktadır. Yani dolavlı knrulusta isçi, partiye dogrudan defil, dolayısiyle ve sendika aracılıgiyle üve olraaktadır. Dolaysız parti tıpi ise iscilerin, sendika aracılıgını aramadan, doğrodan doğruya partive üve olmaları durnmudur. (1) Dolaylı partive örnek olarak tngıltere'deki dnrum verilebilir. Orada sendikalar blok olarak İsçi Partisinin üvesidir. Ve seçimlerde parti masraflanmn yüzde doksanı sendikalar tarafından sağlanmaktadır. tsveç de böyle bir bağlılıga örnek olarak verilebilir. Talnıı orada bu ba^lantı, sendikalann snbeleri vasıtasiyle saflanmakta ve maballî subeler partive maddi yırdımda bulunmaktadırlar. Dolaysız baglantının en güzel örnefini de Fransız Sosyalist Partisl vermektedir. Burada isçiler, sendikalann arseılığı olmadan partiye üyedirler. "" taturk Turkıyesı, dı? polıtıka konusunda bu ulkelere onculuk ettiği gıbı, yabancıların ekonomi üzerindeki hâkımıyetını kırmak içın, yabancı yatırımların mıllileştırilmesı konusunda da aynı şey soylenebılır. Ancak, ger çeklerın muhasebesı, Turkıv»n.n Atatürk onculuğunde ne kadar daha guçlu olduğunu ortaya kov maktadır. Süveyş Kanah gıbı Mı «ır ıçın çok onemlı bir gelır ka'nağı ve hayati onem taşıvan bir yatmmın, Kuba'da ABD şırketlerı elındekı plântasyonların, va dığer »irketlenn mıllileştınlmıs olmasma rağmen, dığer hallerde ne mıllüestırme, rvî de yabancı yatırımlar uzennde sıkı bir kontrolun henüz kurulamadığı bir gerçektir. Sosyalist Hındıstanda sermaye piyasasmda îngılizler hâlâ hâkim durumdadır. Ortadoğudakı AngloAmenkan petrol şirketleri içın aynı gereek varıttır. Arap petrollrinın millüestırılmesı, sosyalist Nâsırın, «Ka nnni ve eşit haklara sahip olma temelleri üıerine oturtuldugu ve hükümranlık haklarımıza doku nnlmadıgı sürece, Batıvla ekonomik llişkilerimiıin bnlnnmasına bir diyecegimiz yok» (1) denvssınden anlasılacağı gıbı, hıç ol mazsa bugun içın uzak bır ıhtı maldır. Sosyalist Cezayır ve Sosjalıst Tunusta Fransız sermayesının gucunu kaybettığını sovlemek guçtur. Zencı Afnka ulkeleri ıçm durum daha da kotu dur. Belçıka kongosunda maden sırketlerınm menfaatlenni kay betmemek ıçın surdurduklerı *avaş, genış çapta bır mıllıleştırme hareketıne gırışıldığı takdır de, karşılasılacak guçluklerın ne denlı olabıleceğıni ortaya koy maktadır. Klâsık somurg?cılıç.n dahı bu ulkelerden tasfıye edıle memesı, herhalde yenı somurgecılığe karşı hassasıyetlenm ı zah edebıhr. Gercekten, bu u'ke lerın durumu karşısında Ataturk Turkıyesının kapıtulâsyonları t?s fı\e, jabancı yatırımları mıllıleş tırme, Osmanlı borçlarını odeme suretnle yabancı hâkimıyetı ne son vermekte gosterdığı ba=arı, bır kat daha onem kazanmak tadır rısmıstır Askerî ıttıfaklar, dıs jardımlar dışında Avrupa ürtak Pazan karşısındakı tutumlan da bunu gostenjor. Pakıstan Cum hurbaskanı £>up Hanm, «Batı dünyasının Ortak Pazan kurmak İa, az gelismis ülkeleri ham mad de urettcisi kalma zorunda bırak tıgı, ıtbal ettikleri mamnl maddeler içın daha yuksek fiyatlar ödemek durumunda kalacak olan geri kalmıs ülkelere, alevhlerine •lan ticaret hâdlerini torla ka bul ettirmek niyetinde oldufu» nu (2) belirtmesı, yenı somurge cıliğin mekanizmasının ve Batı dunyası karşısında az gelışmısh gın bilincine varmış olduğunu gosterır. Ingıliz Mılletler Top luluğuna dahı! Afrıka Asıa ulkelerı bastan ıtıbaren Ortak Pa zara «muhalif» kaldıkları gıbı, Ortak Bazar uyelerımn eskı s o murgelerınin bır kısmı da ortak m e olarak Pazara gırmevı red detmıstır. Turkıje\e ı>;e bu statjnun verılmesi bir bayram ha\ ası ıçmd« kutlanmıstır. Kenrîı«ı de bıraz gelmıs u^ke olduğu halde, bu ulkelerin ortak menfaatlerını kavramamış olması kar sı = .nda, Kahıre konferar.sına Tuıkıvenın sadece dınleyıcı o'.arak kabulunu olağan saymak gerekır Nasıl işçi sınıfınm giıçlenmesi ve orgutlenmesı, kapıtalızme tâvız \er dırebilmışse, bj ulkeler de bugun halde başarılı olduğunu soylemek, hıç olmazsa bugun ıçın, mumkun değıldir. Hındıstan, bu sonuncuya ıjı bır ornektır g) Kapitalist kesimın devletleştirilmesi ve sanajıin kurulması: Bu ülkelerde genış bir özel sana>ı kesımı bulunmadığı içın, soz konusu olan sefaletın burjuvasmı varatan kesımlerın devletleştınlmesı ve devlet eliyle sanayiın kuru'masıdır. Bu davranışın, Batıdaki «sola açılıs» tan bır haylı farklı olduğu ortadadır. © Plânlı Ekonomi: Hindistan, Pakistan, Mısır ve diğerleri plânlı bır ekonomi duzeni içinde kalkmmak yolunu seçmiştir. Fakat, Gınede Seku Ture. planlama \ı reddetmıştir Özel teşebbus ve pıjasa gostergelerıne dayanmıyan ekonomiyi yeni baştan kurmak amacını guden bir sıstemin plânlaraavı seçmekten başka bir alter^ıa tıfı de olmadığı açıktır. Bu ülkeler, ortak menfaatlerinın bilmcı içinde, kendı aralarında ışbırhğıne giderek, mubadele hadlerını lehlerıre dondurebıldık leri, sanayi için gereklı iç piyasa vı yaratmayı başarabıldıkleri nıs bette, «kapitalist olmayan gelişme yolu> da basanlı olabilir. Yeni somurgecılığe karşı savaş, butun geri kalrai} ulkelerin Türkiye gıbı bunun bıhncıne sarmamış bırkaç ulke hânc ortak dâvasıdır. Bu bakımdan, yenı somurgecılığe karşı savaşan ulke lerın kapsamı. kapitalist olmayan gensme yolunu seçenlerden daha Eenıstır Ancak Kİasık snnjr gccılık ta^ıve edılmeksizin, venı ^omurgecılığın etkıleruıden kurtulmaksızın bu ulkelerin sosyalizme geçmelennın de mumkun ola mıyacağı açıktır. Gayeleri bir «sosyalist demokra si»nin kurulması olsa da, hattâ kendüerıni sosj'alist olarak tanım lasalar da sömürgeciligin her cesi dıne karsı bağımsızlığmı kazanma mış ülkeleri henuz kapitalist olmayan gelişme safhası dediğimız sosyalist ekonomınin kunıluşundan bır pnceki safhada raymak d ~ ahh y*rınde olacaktrf. Üfetim «nfg lannm buyük bir kısmınm toplu ma maledilebildiği ve plânın eko nomiyi yapıcı unsur olarak piyasa mekanizmasının yerini alabildiği; suratle sanayıleşebıldiklerı ölçüde, ve halk yaranna halkı da genıs ölçüde iştirak ettiren bir yöne tımi kurabiîdıkleri ölçüde bu ülkelerde sosyalist bir demokrasinın kurulması mümkündür. Yenı somurgecılığe karşı savaş vm kapı talıst olmayan gelisme yolunun sosvalist demokrasıye goturmesı ni ise, halkın seçimi tâyin edecek tir aynı yolu tutmak ıçm hazırlığa gırıjmışur: Arap ulkelerı, Afrıka ulkelen, Lâtın Amenka ulkelerı, GuneyDoğu Asja ulkelerı >ımdı kendı içlerınde bolgesel iktısadı ışbırlığı kurmak volundadır. Bu ışbırlıği, sanayıleşmevı önledığını belırttiğımız ıç piyasanın sınırlılığı engelını de ortadan kaldırarak, bu ülkelerde sanavıleşmenn maliyetini de duşürebılir; tanmsal urunlerin, ham maddelerin sa tışmda ortak bır politıka uygulan ması mubadele hadlerını ıehı» rıne döndürebılır. Turkiyenin bugun geri kalmıs ulkelerın ortak dâvalannı kavramamış olması yanında, devlet el.y le dzel teşebbus yaratıp bu özel teşebbus eliyle kalkınma yolunu seçmesi, ıktisadi muhalefete dahı pek yer vermemesi, çok farklı bır gelişme modeli teşkıl ettiğini gos terir. Sosyalizme geçış <ta «* a ••••••••••••••••••••••••••••••••••••••aasa NEVLİD Ailemizıp büyüğü merhum MÜSTAFA MURTEZAOĞLUNUN vefatmın dordüncü yılına müsadıf 25 Nisan 1965 pazar pünü oğle namazmdan sonra Fatıh, Dülgerzade camiinde okutulacak Mevlide akraba ve dın kardeşlerimizin teşriflerini nca ederiz. MURTEZAOĞLU AİLESI Cumhuriyet 4488 •••••)••• GeMşme yolu (1) R. K. Karanja, «NAsırla Konnsma» «Eyl«m> derrlsl, sayı 11. Askerlık gorevini yapmı» ks« mezunu, daktılo büır, buro " (2) Ax (relijnıis Ülkeler ve Av H rupa Ortak Pazan, derliyen: A. • işlermde çalışacak bır memur aranıyor. « £ X £ M A N > rümuzu • •j i l e P K . 246 İstanbul adresıne müracaat edılmesı. jj Sarıea, Eylem Dergisi, sayı 13. J Cumhuriyet 4487 • SON : MEMUR ALINACAK [ ••••••••••a Aradaki fark Bu ülkelerle Turkiye arasında kı fark, bizce asil bu noktada toplanıyor: Klâsik sömnrgeeili ğı tamamiyle tasfiye edebilen Türkiye, yeni sömürgeciligin et kisi altına kolavca girmis, son zamanlara kadar, politik kadroda bn konuda bir bilinçlenme olma mıştır. Oysa, klâsık somurgecı hgı dahı tasfiye edemıyen bu ulkeler, >enı somurgecılığe karşı bılınçlı ve kendi aralarında guç bırlığı içmde bır mucadeleyt gı u yol kısaca eöyle özetlenebı OKUL FABRİKA . İŞYERÎNDE Turizm kolu kurup lır. Feodal toprak ılışkılerını yurdu gezinız. ve sefaletın burjuvasının etki tyi AhUk Derneği lerını kırmak ve devlet eliyl» sanayıleşmek. (î) Feodal bır toprak duzenını toprak reformu ile tasfiye etmek, Dr. Zivaettin Maktav koylu bırlıklerı ve kooperatıfier Kulak BıriD Boga* yoluyl» tarımsal uretımi artırmak, Hastalıklan bu ulkelenn txunünde ortak gaye dır. Kuba, Mısır, Hındıstan gıbı Agn Çeoe Strflrjtai bır kısım ülkelerde toprak reformu Mateaaana gerçekleştırilmis olmakla beraber, dığer bır kısmında gerçekle'tmlTaksim Receppa«a C i/1 mesi yolundadır. Bununla bera48 » 18 ber, toprak reformunun h*r bır B YAKINDA pendık HİZMETİNIZDE T e / ; 53 48 017 Cumhuriyet 4499 Sonuç Parli ilişkilerinin düzenlenmesi tsçl hareketlerinin basarıya ulasmasında hem İşçi sendikalannın ve hem de kendilerini emekçilerin mutlulu|una adamış siyasi partilerin aynı anda varolması esası kabul edildikten sonra, sendikalarla parti arasındaki ilişkilerin düxenlenmesi »orunu ortays çıkmakUdır. Sendikalsnn İsçi Partileri y» da Sosyalist Partileriyle olan iliskileri çeşitli ülkelerde çeşitli çöıüm yollanna bağlanmıstır. er şeyden önce, sendikalar ile İsçi Partilerinln ya da Sosyalist Partilerin ortaya çıkısı ülkeiere göre değişmektedir. Ömeğin Ingilte»e'de, «onradan İşçi Partisi adını alan Isçi Temsil Komitesi, Ingiliz isçi hareketinin ve tngiliz İsçi Sendikalan Kongresinin (TÜC) gelismesinden çok sonra ortava çıkmıstır. öte vandan Isveç'te durnm tam aksine gelismis ve Sosyal Demokrat Parti, Merkezî İsçi Federasyonunun (LO) kunılmasından önee doğmus ve Sosyal Demokrat Partinin bölge nıerkezleri 19. asrın son yıllannda »endikalann kurn* issına öncülflk etmislerdir. İşçi hareket erinin ister siyasi koln, ister endfistriyel kolu önce doğmus olsnn, bu iki kurulus arasındaki iliskileTİ düienlemek zorunlugn Tardır. Dnverger, bu konuda, dolavlı (endirekt) ve «olaysıı (direkt) İsçi Partisi ya da Sosyalist Parti •ynmına dikkati çekmektedir. Ona göro dolaylı parti tipinde iscilerin partiye üve olmaları, sen*ikaların partijc ü}e olmaları yoliyle satlanmak G H enel olarak dolavlı isçi partilerin bnlundntu ülkelerde, isçi sendikalannın parti üzerindeki etkisi büyük olmaktadır. Bnnun sonnc» olarak ortaya daha az dogmatik, daha az doktriner \e daha rok günlük olaylarla ilgilenen bir parti çıkmaktadır. Dolaysız isçi partilerinin bülnndntn Fransa. cibi ülkelerde ise parti. daha çok bir doktrin partisi olmaktadır. Bunun nedeni ortadadır: Sendikalar, partilerin aksine, pragmatik k«ruluşlardır ve işeinin yasama seviyesini tez elden yükseltmek için tfinlük eıkarlar ardında komak zornndadırlar. Sendikalar partive üve oldnklan zaman, bu yönlerini, partinin genel politikasına da yansıtabümektedirler. Partl de yaşıvabllmek için sendikalann bu etkisini kabvllenmek zoranda kalmaktadır. İsçi Partileri ve sendikalar, isçi sınıfı çıkarına ayn görevleri vürflten kuruluslardır. Bu avn görevler sosyal evrimin çesitli devirlerinde defisik önem tasıdıgından, her iki kurulnsa verilen iınfm de zaman zaman değişmektedir. endikalann gelismesi, vasama seviyelerinin vükselmesl, sosr:»! jüvenlik sistemlerinin knrnlması ve sosv»H«t partilerin parlâmenter sistemde etkili rol oyraıralan, Batıdakl lsçi hareketlerinin «ıhtılâlci» nltelifinl ortadan kaldırmı*tır. Iskandinavya'da olsnn, Avnsturva veva HoIînda'da olsnn tsçl Partileri Marksist fikirlerle ortava atılmısla', fakat zamanla ihtilâlci yönleri ortadan kavbolmus ve bn partiler bugfin, devrimci partiler haline gelmislerdir. DENİZ KENARINDA SATILIK DAIRELER FİATLAR VE TEOİYE ŞART1 2 Oda. I hol tnutfak ( dorKmıIsi l So bolkon, arka baOren 1 0 Mayıs. 965 gür a* kodo» % 20 taısfl&flo 28750 Kro 23000 " 5000 llro da/r» aynlıp atakovale foprttrkcn, 6500 Ora I ay tenra. 1L50O Rra 2 ay conro tapu verlllrken 6deı»c«ktlr. 3 Odo. I hoi. autfak. ( duftvvalet l bofkoo. tara» 1 0 Mayıs. 965 gCnGne kodoı % 20 tenzflâflo sTOjOOO Ura 32X00 " 8000 Ura dolre ayrıtıp mukavete vopıiırfcea 6000 flro t oy tonro, I6JM0 Ora 2 oy «or. ra tapu verlllrken Sdcnecektlr. 3 Odalı dalrelerden tadece 6 adet kolmıştır. Katlarda 12 btn Ilro fark vardır. İNŞAAT HIZIA OEVAM ETMEKTEDİR DAİREIER TEMMU2OA TESIİM EDİLECEICTfR. EN İYt İRAT MealetotİBBİzia ünlü ailcleriniD yer ayırdıklan. oezib mnhitli «tade dain mhibi olaniar. kendileri otnnnadıklan nman mflossesemizln tavassutn ile dairelerini Torist ailelere yflksek bedelle kiraya verebilirler. îstanbul deaiz «ahillarinin en inee kuma en berrak denizi ve ea lezix deniz mabsoüeri KUMBUROAZdadtcMHyonluk yalı, otel, moteJ, kampinglerin baluadnğu Kumburgaz Tflrkiye ve Avrnpada tanıaaa, dalma arrulanan bir mevkidir. TAŞRAOAN TALİPLER tlk peşinatı Banka veya Posta havalesi ile Mflessesemiz ıdresine göadererek 10 Mayıt. 965 giinüne kadar % 20 tenzilâtla daire ayırtabilirler. Tapu günti Istanbulda bulunmayanlaruı tapnları vekâletname ile hazırlahlarak adreslerioe postatamr. NOT : 20 Senelik tecrfibeye «ahip mfiessesemizin evvelct inşa ettiği 3 bflyflk aitenin en mükemmeH 4 flncti sitemiz olan KUMBURGAZ PiJU SlTESlülR. Tvpsba^i W»?rutlyBt Caddesi No. 107 Kat 1 Teh 44 38 5t llajıcılık; 645^4501 S 10 MAYIS GÜNÜ % 20.TENZİL.AT KALDIRILACAKTIR B. Çekmeca KumbuTgas glrlfl Komborgaz Motellntn 100 «netro berttlnda. GODCO Vfflânm bRIsIglnd* tnıo bollndekl KUM8U8GAZ PLÂJ SİTESİNDE tabvlalor «• fcahai feren memurtarmıa vardır. fevkalâd* modem. lüks ve lconforfo bir sckrfde Inja edtlea tOed* *• •lek* trlk, çoctık bobçeil. etopork «nevcortor. SFierıla cepheferl b«teb« moHrTart» r » bvvaz çlmente (\m yaprlmaktodır. Mvtfaklor ( dos*^uvale1 ) ler betebe *• f e y a n koplamadır. (1) Msurice Duverger Politlcal Parties, theum, London, 1955, sh. 117 Me KRED.Lİ MESKENLER Umumi Imar Müessesesi