22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHİFE İKİ CUMHURİYET 10 Mart 1965 Mustakbel Türkiyeyi idare 1 K A N L I edecekleri yetiştirme ANGOLA •••• •••• :::: •••• •••• • ••a Prof. Dr. Kemâl TOSUN aşbakan S. H. Ürguplu'ndn «hukumetin taşımaga alıştırılmamaları, aileyi parazit ve pısıprogramında ver almasını duşunduğunuz rık insanların yetiştıği bır vasat haline sokmaktahususlar nelerdır?. sorusunu, kısaca şoy dır. le cevaplandırdığını gazetelerde okuduk : «Anayasadakl Ataturk ılkeleri. aşırı sağ ve sol ce 0 Cemıyet hayatımızda hâkim bulunan İdet, an' reyanlara karşı olmak, dini istısmar etmemek, or ane ve inançlar ile fertlerarası munasebetler, eğitım seviyesi, iktisadi yapının ziraî bir veçhe ardnyu siyasî faalıyet dışında tutnıak, memurlara zetmesi, çok ve buyuk işletme ve muesseselere ve •sit haklar tanımak, 27 Majıs Inkılabı. gençlık daçapraşık bır iktisadi organızas} ona sahip bulunma vası ve mustakbel Turkıyeyı ıdare edecekleri jemamız bir idareciler sınıfınm teşekkulunde menfi tiçtırmek bizlerin en muhım gorevidır.» tesırler husule getirmekte olan başlıca âmillerdir. Hukumet programında ver alacağı anlaşılan bu 0 Ilkokuldan unıversıteye kadar butun bğretim kellibaşlı prensip \e hedefler arasında bizim en ve eğıtim kademelerinde mufredat programlan, dyade dikkat ve ilgiye değer olarak bulduğumuz oğretim usul ve vasıtalan ve eğitim felsefesi bakı«mustakbel Turkiyevi idare edecekleri yetiştırmemmdan hâkim olan şartlar, muhtaç olduğumuı olmuştur. Bu ilgı ve onemın bılhassa iki sebebine vasıf ve kalıtede sevkveidarecilerin yetişmesine Isaret etmek lâzımdır. Bır kere, Başbakanm yukavardımcı bir mahivet taşımamaktadır. ndaki ifadesinde ver almış olan \e olmayan probO Iş ve meslek hayatının idareci vetiştirmedekl lem ve dâvalarımızm duğum noktası, memleketı rolu ise ayn bir onem tasır. Zira, ferdin zamanı•e muesseselerım gereğı ^ekılde sevkveıdare edenın buvuk kısmı işte geçtiği gibi bu zaman içine eek vasıf ve mıktarda şahsıvetlere sahıp olmaktır teksif olunan faalivetlerin miktar ve mahiyeti onMeselenin muhteva, şumul ve tedbırleri hakkında da bir takım kabiliyet ve maharctler ( = ihtisasyenl Başbakan ıte hukumetinin ne duşunduğunu laşma) ve bunun neticesi olarak da belli temayul ffiphesız kl henuz bılmı>oruz. Ancak, muhakkak olan bir şev varsa, o da, temel dâ\aımza da, şım ve alışkanlıklar husule getirir. dilik parmak basılmış olmasıdır. emleketin ve işletme ve muesseselerinin istikbalini tevdi edeceğıraiz dımağların yetiştirilahis konusu muessese içi şartlar arasında vazimesi konusunun onemi, şımdive kadar uzerife, selâhiyet ve mes'uliyetlerin tayln ve tevzU ne eğilmemiş olmamızdan ve bu gaflet ve ihmalivani resmi organızasyonun merkeziotorıter vemlzin neticesi olarak onu maddı ve manevî gelışva ademi merkezî demokratik blr karaktere samemızın stratejık faktoru halıne gctırmış bulunhip olmasının onemi buyuktur. Karar salâhiyetiinamızdan da ileri gelmektedır Bu ifade ıle şunu nin merkezde ve ust kademelerde temerkuz etti•çıklamak istnoruz' ği muesseselerde idarî kabilivetlerin gelişmesi Bızi her bakımdan ileri bır toplura sevijesine zordur. Diğer taraftan, ârairler He madunlaı araföturen yollar uzerınde, trafıkte olduğu uzere, suıdaki gayrı resmt munasebetlerin otoriter veya akısı yavaşlatan ve çok zaman durduran şişe bodemokratik blr mahlyet ta;ıması da ayn bir önejrunlan (= dar gecitler) mevcuttur. Bizim verleşmi haizdır. mlj kanaatimıze nazaran, bu şışe boyunlarının en Âmırlerm, madunlarının yetışmesı meselesı toemhsı, toplum hayatımızın ıktısadı, ıçtımaı, dıkarşısındakı zıhnıyet ve davranışları ise. bu konl sıyasî v s her kesımınde muhtaç olduğumuz nuda başta gelen blr rol oynar. Âmirler, bazan kallte ve savırîa «e\kve ıdarecıler vetıstırememek te olmamlzdır Bır memleketi >ukselten bol, sağ haklı, ekseri>a ise haksız ve isabetsiz sebeplerden engelleme bâlam ve verimli ve tesırli calışan işletme ve mu dolavı madunlarının yetışmesini bında çok çeşitli ve çapraşık kombinezonlara baş•«seseleridır. Muessese ve ışletmeleri kuran, buvuvururlar. Boyle sistemli bir politika neticesinde ten ve geliştiren âmıllerm başmda iso, onder sevikendilerini vazgeçılemeyen bır adam haline getiyedeki sahsıvetler gelır rirler. Bu kabıl sevkveidareciler, işletme veva Gerek devlet, gerek muesseseler havatında bamue<iseseden avrıldıklan takdirde işlerın yurumefan ile başansızlıkların, pek az ıstisnasıle. sevk\<>ceğini ve hatta teşkilâtın çokeceğini hissettireveidarecilerin kalıtesı ıle paralel sevrettığı bır cek tarzda hareket ederler. Ve uzııntu ile ifade gerçektır. Amerıkadd, işletmelerın iflas ve başarıetmek icap eder ki, bu gibi idareciler, çok zaman mlıklarile ilgıli olarak yapıUn bır araştırmada, etraflarını buna inandırırlar ve bovlece dokunu•ebeplerin '• 92 nıspetinde sevkveidareye atfolamaz bir mabut mertebesine yukselirler Bu, suInnabıldıgi musahede olunmustur. reta vazgeçılmeyen ıdarecıler bovlece muessesenin yaşama ve gelişmesini. en i; ımser bır ifade ile, kendi omurleri ile hudutlamış olurlar. Su ve}a bu sebep ve şekilde muesseseden avrıldıklan emijet ve muesseselerin yaşaması ve gelişmezaman ise, duruma ehil bir idareci el koyuncava gi bakımmdan stratejik ehemmıyeti açık bulukadar muessese cıddî sarsıntılar geçirir. Bahsl genan sevkveidarecılerin kıt olmalarının çeşitcen idareci. muessesenin tşleviş mekanizmasını II sebepleri olabilır. Her topluma şâmıl sebepler arasında, sevkveidarecıliğin yuksek vasıf ve ka tendı vokluğunu aratacak bir tarzda kurma kabilıvet ve maharetini de haiz ise, durum çok daha biliyetlcrl gerektirnıesi ve jetıştirme ıle eğıtimın vahım netıcelere muncer olahilir Bovle bir durunzun zamana mutevakkıf olması bilhassa zıkroma duşmek Istemeven ve muessesenin istikbalıni Innmalıdır. Buna ilâve olarak, memleketten memıdarecılerının sahıslarına bağlamavı tehlikeli bulekete ve muesseseden muesseseve derece farklan arzeden âmıller mevcuttur. Fertler, aılede, ce lan bır Amerikan işletmesı, kendılerıle yaptığı mukavelelere muesseseden avrıldıklan zaman miyette, okulda ve ışyermde j etiştıklerıne gore, verlerini tutabliecek asgarî uç namzet vetiştırmiş •evkveidareci ile onderlcriı» jetışmesinde bu olmaları şartını kovma cihetine gitmıştir dort «ahada hukum surea şartlann ayrı a>n rolu oruluvor ki, mustakbel Turkıveyi idare edeolacağı şuphesizdir. cek veter kalite ve savıda sahsıvetın vetıstırı^ } memleketimızde aile idaresının, çocukların telebilmesl icın aile okul, ışhavatı ve toplum febbüs, işbaşarma, mes'uliyet juklenme ve ondersahalarile ilgilı birçok trdbirler almak gerekecekllk gibl vasıflar kazanmalarına musait olmadığı tır. Yeni hukumetin kısa omru içinde tesirli olkolayca sovlenebilır. Aile muessesesının yaşama ması beklenemezse de hu havatî konuda bir adun *• gelişmesinde, kocanın olduğu kadar kadınm ve atması dahı deger ifade edecektır. •ıken yaşlardan itıbaren çocukların da sorumluluk B Bir imtihan savaşı oluyor Yazan : H.T. • ••• • ••• • ••• M Sonuç •••> *••• B gerçekleştiremediğıni belirterek U tıfa ettıler Buna karşıhk Andradengola'dakl somurgecilik savanın adamlarmdan bazılan da RoSinı yıllardan berı bııbırıyle berto'nun saflarına geçtı. tstıfa oanlaşamıyan ikl teşkilât yurulaylan genış yankılar uyandınyor, tuyor. Bunların bırı «Ihtilâlcl mıllıyetçıler arasında, bıldırıler ya Angola Ilukumeti, oteki de «An vınlanıyor, demeçler verılıyor. Afgola'nın Kurtuluşn için Halk Harıka meselelerıni ıncehyen dergıreketi.» lerde uzvın uzun yazı ve yorumlar çıkıvor bu konularda. Mılli bırBınncismın başkanı Holden Rolıği sağlayacak bır başkanlık krızi berto. Uzun sure «Angola Halklan var Angola'da Bırlıği» adlı bır toplulugun başka Portekız Hukumeti, her ıki taraf nı olan Roberto uç yıl once Tula da Angola ışmı tartışmamaya ka nus'da kurulan ıhtilâlcl hukumerarlı gorunuyor. Salazar bunu bır tin başkanlığına getınldı. Angoınad meselesi yapmış Ama Angola Kurtuluş Ordusu da bu hukula'dakı gerçek kuvvetlerı de bunmete baglı. Afrıka devletlerının lar temsıl edıyor. Soylentiler» gore çogu son yıllarda Holden Roberto Portekızlıler ışı çıkmazdan kurtar hukumetını tanıdılar Kahire'de mak ıçın uçüncü bir adam aramaAfrlka Birliği Teşkilâtma bağlı ya başalmışlar. Belki de hapısdekı bir «Angola Kurtuluş KomitesK ya başlamışlar. Belkı de hapısdeki var. Bu komite de Afrika devletlardır. Ama onların da şımdı etkılerinden askerî, mali ve teknık vardım toplayıp milliyetçilere guç leri ne olur, bılmmez. sağlamaja çalışıyor. Kuruluşunda batı eğılımh olan Roberto hu kumetı son zamanlarda tutumunu arpışmalar ve gergınlıkler dedeğıştırdı Hukumetin ılerı gelen vam ettıkçe Portekızlıler yıpralerı, nereden gelırse gelsın, her nıyor bır yandan. Angola'da ka çeşıt yardıını kabul edeceklerını labılmek, dunyanın parasma patlısoyluyorlar. Bazı Bakanlann Mos yor Portekıze Bır intıhar savaşı kova'ya ve Pekın'e çağrıldıklanoluyor bu ıj Salazar ıçın. Angolanı da gazeteler yazdı. Portekızın NATO'ya uye olması ve batılıların Portekızle dost geçmmelen Angolalıları batıdan soğutuyor. A Intihar savaşı Ç dan gelen son haberlere gore somurgeci mıllıyetçılen desteklıyen, çetecıleri gızleyen kovlerı basmışlar plântasyonları ateşe vermışler, yakaladıkları mılhyetçılerden bazı larını bayıltmcaya kadar dovdukten sonra ölmeden çukurlara gommuşler. Luanda'nm yerli mahallelerınde de polıs baskı ve korkutma ışlerıne devam edıyormuş. Hukumetten yardım ıste\enlere de «Gidin, Afrikalı kardeşlermız sizi kuıtarsın » dıyorlarmış. Kuzev bolgesinın dortte iıçunü kontrollan altında bulundurdukla rını ileri suren Angolalılar, 1963 yı lının somurgecilik için bir yeniigi yılı olacağını soylüyorlar. € Angola Portekız'm bır parçasıdır, beş yuz yıllık anavatan toprağıdır. Angola lıların bır şey istedığı yok, komunıstler kışkırtıyor halkı • gibi soz leri kimse ciddiye almıyor şimdi. Hele Afrikada.. Bağımsızlık oncesi donemlerde her ulkede ozgurluk ve egemenlik akımlarını kosteklemek ıçın soylenen bu sozleri herkes ka nıksadı butun dunyada. Angola da oteki ozgur, egemen ve bağımsız Af rika devletleri arasındaki yerini ala caktır yakın zamanda. Somurgecilik Afrikada koma\a gırmıştır artık. Andrade'nın istekleri ngola'nın Kurtuluşu İçin Halk Hareketı»ne gelınce, bunun başkanı Marıo de Andrade Bu hareketı ılerıci çev reler, aydınlar, ışçıler ve Angolah melezler desteklıyor. Halk Hareketıne bağlı gerılla kuvvetlerı var Onlar da çete savaşını yurü tuyor'ar Andrade şunlan istıyor Portekız'den Angola'nm bağımsızlık ve ege menlık haklannm tanınması, Butun yabancı kuvvetlerhı ge ri çekılmesi. Angola'nm toprak birliği ve butunlıığu, Butun mahkfimlaruı ve esirle rin serbest bırakılması, surgunde olanlann geri donmeleri, Politik hakları ve sendikacılıgı sınırla>an tedbirlerin kaldmlması, Baskmz ve hur seçımlerle bir Parlâmentonun kurulması Angola'nm bağımsız olacağı tarihin hemen kararlaştmlması. Roberto hukumeti ıle Andradenın Halk Hareketı arasında uç yıldan berı çeşıtlı yakınlaşmalar, goruşmeler olduğu halde ıkı teşkılâtm şımdıye kadar bırleştırılememış olması mıllıjetçılerın kuvvetını sar "=ıyor Bundan Portekızlıler yararlanıyorlar. Oysa lıderlerı yakından tanıjanlar bırçok konularda bu ın sanlar arasında buyuk goruş a>rı'ıkları olmadığını soyluyorlar i ! BAHAR ÇEKİLİŞINDE 1 KİŞİYE A NİŞANTAŞI'nda daimi sıcak sulu, tam konforlu bevk ve idareci C APARTMAN DAİRESİ 1 KİŞİYE Ayrıca Bir arkadaşun var. Çok uzun süre bir yabancı filkede kaldığından Turkıyeve yenıden alışmak zorunda. Çevresındekı olaylarm şaşkınlıkla bakar bır halı vardır. Bu tutumun yuzde 25 inı zuppelifine versem bıle vuzde 75 inde ictenlığine inanıvorum. Son eunlerde T R T. vavınları ıçınde en çok Meclısten naklen yayınlar» ilgi duyduğunu soyledi: I ç gun uç gece radyonun başından ayrılamadım. Sokag» çıkmak gerekse portatıf radyomu omuzuma asıp çıktım; abdesthaneve gıtmek gerekse cep radyomu beraberimde goturdum . T.R.T. Kurumunu yurekten tebrik ederiz. Boylesıne dillere destan bir yayın yapmak başarısı her radyo idaresıne dflşmez. Devam etmeli Biz diyoruz ki radyomuzun mikrofonlarını elimizden geldığince politikacılarımızın ağzına tutalım. Onların kulaga muzık nağmeleri kadar boş gelen nutukJarını dinliyelim de dinllyelım. Bu tutumun havırhah ve zevkli etkilerinı kısa zamanda goruruz. Vatandaşlar dinledikçe dinledikçe içleri kabanp: Aaaalllllaaaah dive nârayı basacaklardır. Bız sıyasî partilerimizın içındekı onemli makam aahiplerlnln kendı makaınlarının butun özelliklerini radyo mikrofonunda nk sık belırtmpsinin faydasına inanıyoruz. Meselâ: SULTANÎ YEGÂH makamında Ismet Paşa Vaktıvle memleketimızde çav yetişmezdı. Sonra edinilen tecrübeler sonunda çavımızı kendimız yetistırdik. Biz bu memleketi çeşitli tecrubelerden çecirip bugune getırmiş olmaktaki faydalanmızı saymakla bitıremeviz. Daha da tecrübeler edinmek karanndayız. Şımdi cumartesi ve pazarlan istirahat etmek sayesinde daha otuz yü devlet hizmetlerinde yeni tecrubeler edinmek imkânlannı kendimize sağlamışızdır. Bu yoldaki karanmızı bu kursuden açıklamakla memleket hesabına iftihar duyuvoruz. FERAHNÂK makamında Turhan Feyzıoğlu Ve aziz arkadaslarım ve 1953 de 100 iken 1960 da 104 olmnsuz. Iste rakamlarla nurlu ufuklar kalkınması' Aynı zamanda Yunanıstan 100 iken 141 olmuş. Şımdi 1961 de 1720 lira fert başıns 1962 de 1770 ve 1963 de 1852 ye çıkmış, 1961 yılındaki endekslerle 1953 deki endeksler kanştınlırsa. işler Alican'daki komplekslere doner. Alican'a endekslerle kendi komplekslerıni karıştırmamasını tavsıve ederiz. 1953 ile 1960 arasındaki yedi yıllık artış yüzde 9 dur. Biz bir vılda yuzde 7 kalkınma hızını planlama içinde . BEYATtARABAN faslından Adalet Partısı sozcusu: Amerıkada televizvon ve viski fiyatları muvacehesinde hükümet duşmesi demokratik rejım icabatımn lâzımı gayn müfankı gibi telâkki edılmek âdeta vazifelerimiz meyanında bulunduğundan millî iradenin tecellisini mesut ve mukaddes bır emanet gibi ve'kâletlerımiz uhdesinde bulundurmakla şeref duvduğumuz aziz secmenlerimizin hukumet duşurulmesi beyanuıda işarî mahıyette nabız yoklamalarının da verdiği cesaretle RAHATULERVAH makamında Başbakan Suat Hayri Ürguplü Biz ne eski hukumet programını kabul edivonız, ne de reddedijoruz. I> • olanları alıp, daha ıvi vapmava çalışmakla vazıfemizi yaptığımıza inanıyoruz. Bız ne fazla çalışacağız, ne az çalışacağız Biz ne sert olacağız, ne yumuşak olacağız. Biz ne icap ederse onu yapmak icabettiğine kaniiz. Bız ne fazla açılacağız, ne fazla kapanacağız. Biz ne ezileceğiz, ne ezdıreceğız. Bız ne one gideceğız, ne arkaya gideceğız. Biz ne yuruveeeğız, ne koşacağız. Biz ne ovle.Mz ne boyle.. Biz ne şuvuz. ne buvuz Bilmem anlatabildım mi arkadaşlar! Biz şahsiyetli bir hukumetız. MUHAYYER KURDÎ makamında Osman Bolukbaşı Duuuuuuut Ne o"* Lokomotifier otuvor. Bırakın şurada tki lâf edelım Duuuuuuut Ne o"7 Oradan lokomotif sesleri geliyor. Yahu bırakın dedik şurada konuşalım Burası millî iradenin kursusu.. Duuuuuuut. demıştım değil mi kastım şu ki, bu aziz vatanda dütturuler konustukca iste hâlimız şımdiki gibi olur. Diıiıuut. Hav Allah kulaklarıms lokomotif sesleri geliyor. Duuuuuuut.... USSAK makamında adını vermek ıstemedığımız bırr Savın ve muhterem arkadaslarım. Yabancı sermayeye kapılarımızı ardma kadar açarsak kalkınma olur Piyasayı urkutmivelım. Dolarlar kapıda Içeri gırelim dive beklivorlar. Mâdenlcrimızi ve petrollerimizi bu işi iyi bilen ivı işleten yabancı sermayeye teslım ettık mi kalkınma kendiliğinden olur. Bazı maksatlılar, mâlumlar sermayeyi içerde ve dışarda urkuruyorlar. Bunlann önune geçip yabancı sermaveyl garantı altına alırsak.... Ve bovlece birbiri ardı sıra Suzinak. Gerdaniye, Kürdllihicazkâr, Acemkurdî, Huzzami Cedit mâkamlanndan nutuk dinleyip bır de Asıranzemzeme gectiler mi pnlitikacılanmız butun dinleyicıler zevkten dort kose olur. Hem de Turkiyenin geleceği için umutları Uzelenmış olur vatandaşların değil mi efendim?. G 600 kişiye çeşitli para ikramiyeleri • • • • • »» • • • • • • • • • U GEIİŞMİŞIİK VE SİYASİ KAVRAM Bülent TANÖR îstanbul Ünıversıtesı Hukuk Fakultesı asıstanlarından Başkanlık krizi • >•! GARANTİ BANKASI «nföX«flfö)®te)®föxaft!Xfflfö)O YARIN AKŞAMA KADAR HESAP AÇTIRINIZ. • TURKIYE ÖGRETMENLER BANKASI T. A. Ş. •••• > • • • • • • • • • • • • • • • • • • ( • • • J • J • ^ J • ^ • 4 • 4 X ^ • İdare Meclisi Reisliğinden: Esas Mukavelenamemızın 28 maddesi mucıbınce mızın senehk âdî umumî heyet toplantısı 30 mart 1965 nu saat 9,30 da Özel Ankara Iktısadî ve Tıcarî İlımler Okulu (AnkaraUlus Çankırı Cad Kıraner ıs hanı salonunda yapılacaktır. bankasalı ÇuYuksek 1. kat) kı teşkilât arasındaki tartışmalann yanı sıra Roberto hukumetinin ıçınde de anlaşmazlık lar çıkıyor zaman zaman. Dışışlerı Bakanı ıle Sağlık Bakanı bırkaç ay once, hukumetin mılli bırlığı İ Reklâmcılık 801/2736 Toplantıya iştırak edecek muhterem hıssedarlarımızın toplantı tanhinden en az bır hafta once Umum Müdurluğe muracaatla gıriş, kartlannı almalan nca ve 1964 yılına aıt, bılânço, kâr ve zarar hesapları ıle İdare Meclisi ve murakıplar raporlarının Umum Mudurluğumuz merkez ve şubelennde muhterem hissedarlarımızın tetkıkıne amâde bulundurulacağı ilân olunur GÜNDEM : 1 1964 yılı İdare Meclisi ve umumî heyet raporlannın okunması, murakıpları Ç ağdas u\garlıklar katmda, «dun^a nılletlerı aılesının e?,ıt haklara sanıp <seıe£lı bır u>esı olarak» jer alabılmek, bugun artık ıyıden ıjıye, bır «zıhnıjet ınkılabı» ya da kavramlarda bır devrım problemı olmaktan çok, «ekonomılerde bır devrım» meselesı nıtelığını gostermektedır Bu ekonomık temel değışımın ana çızgisı, ıç alanda mevcut prekapıtalıst ekonomık yapının, ağır sana>ı uzerıne kurulu modern bır uretım japmnda kaydınlmasıdır (Bu donusumun sosyahst j a da kapıtalıst alternatıflerle yapılması meselesını burada soz konusu etım>ecegız) Bır çızgne paralel olan ve onu tamamlıyan ıkıncı bır gelısım serıdı ise, mılletlerarası alanda me\dan3 gelecek olamdır. Bu da, gelışmıs ekonomılerın \oiungesınde çırpınan az gehsmıs ulke ekon ımısının bu bağımsızhktan kuıtulusudur Bu bagımhhktan, dolajısnle de az geh";mıshkten kurtulmasının, daha dogrusu, ıç ve dısa karM somurulmekten kurtulmanın asgarî temel sartı ise «anajıleşmektır. Bu asgarı sartın ger(,eklesme^ı, snasi teklerm j a da kadroların ı\ı nuet, durustluk ve davaıa ınanmıslıklannın ofsıntle, her "=e\ den once, objektıf durumlar \e kuv\etler meselesıdır. Daha wmut bır de\ısle, sana\ ı'e=me, ancak, sanaMİesmeden v ana olan sob\al grup ve kesımlerm, sana\Uesme\e karM olan sos\al grup ve ke^ımlere \enık du^memelerıne baglıdır Bu sebepledır kı \onetıcı kaclroların, bu guçlerden hangısıne davandıkları ,n°selesı, bu kışılerın sıvası eğıtim, gelenek, gorenek ve ruştlerı, j a da «demokratık rejırae olan bağlılıkları» mes»le=ınden daha az onemlı değılchr z gelısmış ulkelerın sosjopohtık yapıları ise, bılınen sebepler (1) yuzunden, çogun lukla esraf ve dıs aracılar gıbı muhafazacı kesımler uvelerınd°n kurulu, ya da onların sıyasî baîkılarına son derece açık bır sıvasi ıktıdar vakıasına jol açmaktadır Pek cok aefa da bu unsurlar kenaılerı gıbı az gehsmıs ul kelerde cıddı bır sana\ı ekonomısının kurulma sını hos karsılamıvan \abancı serma%e çe\ r<l° rı>Ie çıkar bırhğı hahrdedırler îşte, gerçekten mutes»bbıs \e varatıcı bır orta sınıfın me\cut olmadığı az gelısmış ulkelerde bu ıç ve dıs enaeller juzunden mılli bır ağır sana>ıın kurulabılme=ı , ımkânı azalmaktadır Demek oluvor kı, az gelı<;mı<; ulkelerın mo dernleşme vetıresmde gerçeklestırme zorunda oldukları reformların vap'sal bır karakterı bu luntnak gerekır Bu da mevcut arka\ık bıçım lerın surup gıtm°M uğrunda dırenen statık ke sımlerın, ekonomık ve dolavısnle de sıvasi bas kılannın onune geçılmesıvle mumkun olur A rın serpılebilmelerı ıçın gereklı sosval ve ıktısadı menfezlerı açmak amacını guduyorsa, ger çek bır r»form olmak nıtelığını de taşıyor demektır. Bunun dışında, «mevcut bunyeyı sarsmamak, değıştırmemek» formulunde ıfadesını bulan bır reformculuk anlayışı, son bır tahlılde statukonun, gunun gereklerınp gore rotuçtan geçırıler»k surdurulmesınden başka bır anlam taşıjamaz. Toplum yapısının yenılenmesı safhasında başvuruîacak Teformlann bu sıyasi ve yapısal karakterı, ozellıkle toprak reformu konusunda açık olarak gorulur. Pek çok sıyasal bılımcı ve de ıktısatçı, zaten, bu reformun esas amacının, verımı a'ttırmak gibi ıktısadî bır gayç olmaktan çok, «sıvasi» olduğunu soylemışlerdır. A>nı sıj asi karakter, mıllileştırme, ya da devletleştırme ışlemlerınde de ortaya çıkmaktadır. Keza. az gelısmış ulkelerdekı plânlamacıhk konusunda da avnı radıkalıst tutuma ısaret etmek mumkundur Iktısaden ılerı durumda olan ulkelerde planlama teşebbuslerı ya savaş çabalarından azami verım sağhyabılmek, ja da sa\as sonrası ımar ve kalkınma hareket'ennı kısaltmak ıstegınden doğduğu halde, ıktısaden gerı kalmış ulkelerde, planlama hareketlerını, toplumsal \apıjı kokunden değıstırmek gıbı sa ıklerle açıklamak mumkundur Yoksa, Prof Paul Baran'ın ısaret ettığı gıbı, derebevlık ve kapıtalızm arasında yaşı\an bır topluma plan h ekonomınm ujgulanması sadece, ılâve ırtı kaplarla kanundan daha sanatkârane muaf kal mak usullerıvle ve otorıtenın daha açık bır se kılde suııstımah ıle sonuçlanmaktadır Bo\le ce, dıvebılmz kı vapısal degısmelerden vana olmıvan sıvasi ıktıdarlar ehnde «plânlamacıhk. kurulu du7enın âdeta plânlı bır şekilde surdu rulmesı demek olur ••• IÇIHIIOEKI ŞEYIAN ^ • 2 1964 yılı bılânçosunun, kâr ve zarar hesaplarının tas^ dıkı ıle İdare Meclisi âzalan ve umumî heyet murakıplarının • ıbra edılmeleri, + 3 1964 yılı kânnın dağıtım şeklının karara bağlanması T Cumhunyet 2757 ,•••••»»•••••»•••••••••••••••••••••••••••••»•••• !••• Sonuç B Gerçek bir reform u « u s ı hedefler, az gelısmış ulkelerde ı« basına gelen radıkalıst ıktıdarların enerjı ve programlarının rotasıdır. Plân, reform mıllileştırme vs gıbı araçlar yoluyla modern bır toplum yapısının asgari şartlarını kurabıl mek, bu tedbır ve manıvelâlara toplu bır amaç kazandırabılmek, onları zorunlu bır «kabuk değıstırme» vetıresının zorunlu parçalan haline getırmek ancak, tutarlı bır kalkınma felsefes' \a da doktnnıvle olur Bunun dışında, «antıdogmatızm» sloganları kuşanarak, boluk porçuk bır takım sozde reformları savunma çabası, az gelısmış ulkelenn tamamen toplumsal sartları nın doğurduğu, kavravıcı ve butünlevici bır sistem srama eğılımlerıne karşı duşmek de mektır (1) Sı^asl yapıların statık unsurlara son derece açık olmasının en yakın «ebebı, «gen1 ov» mekanızmasının koy ve kasaba eşrafının bu \uk etk.si «Itında ışlemekte oluşudur S oz konusu ulkelerde reform hareketlerı e g"T toplum \apısinda koklu değısım'.er mev dana getırmek, >em ve ıiencı «ıw al euçle ransız yazan Raymond Radıguet'nin ilk romanı «Içimızdekı şeytan Ve Diable au corps», Oktay Akbal'ın çevrisiyle, (Varlık büyuk cep kıtaplan) serisınde yayınlandı (87 s , 2 lıra) Yazarın 1618 yaşlannda iken kaleme aldığı bu roman, oldugü yıl basümıştı. Genç romancımn anlattıgı hıkâyenın bir kısmı otobiyografık olduğu kadar, amlanndan da esınlendiği şüphesızdır. Boyle olmakla blrlıkte, Radiguet'nin ölümunden sonra bulunan bır notunu da şuracığa eklemek yerınde olur «Kitabunda bân itiraflar ıstedıler. Ne yanlış duşunce!.. Bu, içindeki herşeyın yalan olduğu bir romanda Şeytan'l canlandırmak, daha sonra bir delıkanlının psikolojisini vermek uzere yazıldı.» Konu 1918 de başlar. Henuz 16 yaşındaki ro man kahramam Françoıs, savaşm düzensızlıklerı ıçınde gunluk hayatında bazı değışıklıkler yapar Anası ve babasının da hoşgorurlüğü sayesın de, daha bır lıse ogrencıcıyken, epey bağımsız bır omur surmeğe başlar Bu sırada, Marthe ad lı bır kızla karşılaşır Kendısrnden iki yaş bü yuk olan bu genç kız, sılâh altında bulunan jacques adlı bır adamla msanlıdır. İki genç ara sında bır ilışkı kurulur İzınlı olduğu sıra Jacqu es'la evlenen Marthe, ayn bır daırede yapayal nız otururken, sık sık Françoıs ıle buluşur. Öy le, ki Françoıs hemen hemen onun daıresıne verlesmış gıbıdır Her ikısı de artık bir seruven hayatına atılır, bınbır arsızlıkla şereflermı teh lıkeve koyarlar Marthe'ın annesi buna bır çare bulmağa çalısır Surduğü seruven havaü ıçın da ha pek genç olan Françoıs, korkaklığı yuzunden Marthe'ın ona sunduğu aşka yukselemez Kendı smden daha olgun gorunen Marthe, onun hafıllıklerını hoş karşılar, kusurlarım bağışlar Ama bır gün gebe olduğunu anlar. Mutluluğun ilk donemı artık geçıp gıtmiş, Françoıs üstılne alama dığı bır sorumluluğun agırhğı altmda ezılmıştır Bu doğumun sırrını saklama, Jacques'ı bu çocu ğun kendi evlâdı olduğuna mandırma işmi Mart he'ın aılesine bırakır Annesi çocuğa Françoıs adını verir Dogumdan az sonra Marthe (Fran çois) adını sayıklayarak olıir «Bu sozlerle Marthe'ın adımı anarak öldüçünu ve oğlumun da guvenilir bir hayat geçireceğini öğrenmiş olmuyor muydum1'» dıye, roman sona erer Kitabm bütün giicü, François'nın kişiliğlndedir Çocuk ruhlu bir adam, tam blr seruven havatı yaşamaktadır. Kendi agzından anlatılan hikftved» duvpılann anallzi övle gerçekçi blr ton F unt18 Hazıran 1903 te Saınt I = 1923 Maur'da doğdu, 12 Aralık 1923 • = te Parls'te öldü. Babası, «Rıre» ve başka mizah gazetelerınln desınator ve karıkatürcüsüydü. Jean Cocteau tarafından ortaya çıkanlmca, bır çesit hârika çocuk muamelesi gordü. «Les Joues en feu Ates yanaklar» (1925) adiı bir siır kıtabından başka, bilhassa iki romanıyla tanınmıştır: «Le Diable au corps Içimizdeki şeytan» (1923), bir asker kansına aşık olan bır delikanlının seruvenlerıni ve duygulanru lirık bır tarzda anlatır. Yazarın olumunden sonra basılan «Le Bal du Comte d'Orgel Orgel Kontunun balosu» (1924), aşkın buluşlannı klasik bir sanatla, ozlü bir Uslupla hikâye eder. öncekinden Usttin olan bu eser «La Princesse de Oeves» konusunu mo I = I dern blr bıçimde sunar. 1 E ^^aM B^^^H ^ ^ ^ ^ ^^mmm ^ ^ M M ^ ^ ^ ^ HHMM ^ J ^ Bayburt eçrafmdan merhum Izzet Beyln ve Pehlme Hanımefendlnln kızları, merhum Şevket Adlının eşt, Rüçhan Adlı, PlruzanAdlı, Nezahat Onav merhum Samahat fnaltong ve Melahat Sovsk'un sevglll annelerl Ulkü Şuvak, Blrsen Kunter, Gün Soyak Şevket Adlı, Pahrl Adlı'nm Bevglll Bü\uk Annelerl Plruz Onay Perd! Soyak merhum Rauf Inaltong, Ersin Adlı, Akıl M Şuvak, Neıat Kunterin muhterem kayın valldelerl Nazan Şuvak, Rüçhan Kunterln blrlclk Clcl Annelerl ACI BIR ÖLUM Hanımefendi yapılan bütün lhtlmamlara rağmen tedavl edllmekte bulundugu Amerlkan Hastaneslnde 8 3 1965 tarlhlnde Hakkın rahmetine kavuşmuştur Bugün 10 319«5 çarşamb» günü öğle namazmı mütaakıp Şlşll Camllnden kaldırılarak Zlnclrllkuyu asrl mezarlığındakl ebedl lsttrahatgâhına tevdl edllecekttr Mevlâ rahmet eyleve (Ilâncılık 5550 2760) FAHRİYE ADLI la sunulur, ki kahramanın başka türlU davran E masına ımkan bulunmadığı samlır. «Içimızdeki ^ şeytan» ın konusu, yayımdan sonra, bazı skan = dallara sebep oldu Kıtapta, savaş, roman kahra = manlarırun mutluluk şartı gibi gorüluyordu. Cep hedekı kocasını gencecik bir çocukla hıç vıc = dan azabı duymadan aldatan bu kadm ile ona ş «tatu mektuplar» yazan bu delikanlı, insanı çüe den çıkaran bır hayasızlıktan esınlenmış gıbıdır. = Kıtabın kahramanlan utanmaz olabılir, ama saf = \e suçsuzdurlar. Serüvenleri tehlikeli, edep ve E hava bakımından anlatılması güç olsa da roman = «iffetli» dir Ayrıca, bu hikâye, unünü genışleti E \eren bir «mythe» değeri kazandığı içın de onem Ş lıdır. Üslubunun şaşılacak kadar özentısız, konu = sunun pek basıt oluşu bu kitabı çarçabuk gerçek bir klâsık eser sevyesine çıkardı Yazar = Mme de La Faye^te'ten Stendhal'e, hatta Proust'a E kadar gelen, ahlâk Uzerine eserler veren roman E cıların geleneğıni sürdürml\ştur. Eksıksiz çevin = nın dıli yeni ve güzel olduğu halde, ne yazık, kı = ımlâ ve dızgi yanlıslarıyla doludur E \ Grip salgını Nezle v Soğuk algınlığı ve \ Bütün ağrılara \CENOK!N ORAJE Ibüıçet labondiLan YILDIZ 358/2761 =.'lllı. 1 1 j| ş i ÇiMENTO [ Türker ACAROĞLU I I Turkıye, sanay 11nın emsalsız vasıflanle dunva çapında if § tıhar edebıleceğı tek çımento PINARH1SAR çımentosudur. 1 Eşsız nitelıkleri haiz istıhsahni en iyi şartlada yalnız fırma W mızdan temin edebilırsımz. MAHMUT GÜÇER Muessesesı 1 Tel: 21 45 64 21 47 72 | i'i'UUIıübı !l!ı'<"ı' Ub.llıitl"HI''lı . . * >' âuiiiıuuuıuuuuıuııııuıuııuınıuuıuuıuuıuuuuuıııuuuıuuuııuıuııui'iıuıııuüiuukiiiiııunmııiüuo • Cumhunyet 2730
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle