29 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHİFE İKt ıııı=nımıııııııııııııııııiMiınıııi!iıııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııımııııııııııııııııııııııııııııı=(iii CUMHURfYET IMIIIIIIIIIIIllllllllUlllllllL 8 Şubat 1965 Körün değneği... Bir memleketın basını, o memleketın hangi duze.vde bulundnğunu gösteren en aldatmaz avnadır. ö v l e bır avnadır ki bu, jerçekleri \azsa da vazmasa da gerçeklerı gosterir. Bugun îranda basın diye bır sev voktur. Hukumetin emrindekı ikt büyük gazete, bn basının esasıdır. Gerçekleri değıl, iktıdarın isteklerini dile getırirler o gazeteler Buna rağmen Iran basını da Iranın içinde bnlonduğu durumun avnasıdır. Çunku o Iranda bir basks türlu basın olamazdı. Turkive Atatürk devrımlerınden once nasıl bır basına sahiptl? Bunu hep bilivoruz. Anadoludaki Millî Mucadele basınına geHncevedek Turkive Cumhuriyetıni doğuracak bır görüs aydınlığı bâkim renk midir Cmanlı basınında? Kimse buna «Evet» diyemez. Dunvanın \ e memleketinin raeseielerini kavraroıs bir basın satlam toplumlara ozgudur. Turkijenın bugunku basını, bu bakımdan dıkkati çekıcıdir. Eline kalemı alan, gerçekleri arastıracağı jerde fersude birtakım kliseleri kutlanarak en dar politıka açısından meselelere bakıyor. Dusünün ki Turkiyenin basını bir Kıbrıs dâvasında hükümete j o l çostermek veteneijınden voksun Ualmıstır. Bırkaç kalem dısında, Kıbrıs pohtıkasının bugunku durumunu dünden belirten kimse voktur. Kıbrıs dâvasının bugun vardığı noktavı dunden gorerek vazanlar ıse Türkiyede bir belirli çevrede durmadan itham edılen kalemlerdir. Dünva dıs politikasının gidis yönunu sezenler de, durmadan itham edilen bu sayısı az kalem sabipleridır. lc politikada bugun varılan noktalan dun acıkça goren ve vazanlar da hep o saMsı az ve isimleri değismiven yazarlardır. Birkaç MI ipınde geçıp geldığımız vollara sımdı dönüp baktığımızda. dun belirli cevrelerce Iânetlenen fikirlerin şerçeklestirilmesini Turkivemn vasamasında bir icap gıbı saydıjımızı görüyoruz. Ama butün bunlar basında sağlam bir uvanısa, büyuk gerçekleri arama\a, varınkı dunvanın bugunden sezılen çizgılerine gore Turkıve kamuovunu hazırlamava jetmivor. Bugün dunya politıkası buviık ve hızlı bır değişım içindedir. Soıı Amerika gezısinde gordıuiumuz bazı gerçekler bu değisimi hızlandıracak nıtelıktedır. Amerika'nın son yıllardaki hızlı kalkınması ve Batı A\rupavı ıktısadı hâkimıveti altında tutma çabası, Avrupada Anıerikava karsı bir dırenmevi artırmaktadır. Bu direnmenin lıderlığını De Gaulle benimsemis gbrünmektedir. Amerikan sermavesinın ftalva, Almanva, tngiltere, Fransa ve ötekileri bâkimiyeti altına alacak olçude Batı Avrnpavı tehdit etmesi, ergeç bu ulkelerde gereken tedbirlerin alınmasını gerektirecektir. Daha açık bır devisle sövlivelim : tkinci Dünva Savasından ionra yervüzünde kapitalizmin çokmesini önliyecek bir tedbir olan Amerikan \ardımı, istenileni vermis \ e Avrupayı kapitalist doku içinde eskisinden daha parlak ölçülerle verli yerine koymnstur. Ama zaman ilerledikçe Avrupayı çöküntüden knrtaran Amerikan sermavesinin çene Avrupada bir baska kimliğe döndüğü gorulmustur. Rırlesik Devletler'in bir kıt'a tamamiyeti lcindekı bıivuk kapitalist gelısımi çerçi Türkiyede bazı kisilerin gözlerıni kamastırmaktadır. Ama bu gelismenin, kapitalist dünya içinde kendı kanunlarına uvgun olarak daha küçük kapitalist toplulukların cıkarlarıvle çatısmaya girdiiini unutmamak gerekir. Bo\le olunca da Batı Avrupa, Amerikan kapitalizmine karşı koruma tedbırlerıne gıdecektır ki, bu da sosyalist yöndeki felismevi hızlandırmaktan otede bır is defildir. Az gelismis ülkelerin \apıcı sosyalizmle kalkınmayı genellikIe tek çıkar metot görmelerı, kapitalist dünyanın tatlı pazarlarını daraltan ve kendi içlerindekı çatısmayi yakınlastıran bir ikinci tesirdir. Butün bn çelismeleri ve degismeleri gösteren isaretler hıç de eksik değildir. Kısacası, Türkiyede, kapitalist Amerikanın gelismesine bakarak onu kbr gozle takiıt etmek istivenler, aslında kapitalist \merika gelıstıkce ona karsı direnmenin Türkiyeji kurtarabıleceğının farkında değillerdir. Bu gidiş içinde iç ve dıs polıtıkanın yonünü kavrıvabilmek, yarıııki dunvada Turkıvenın soz sahıbi bir toplum olabilmesi için bugünden tedbirler alınabilmesıni kolavlastırmak, Türk bagınının ode\idır. Ama dun\a olavlannı rahat ve a\dın]ık bir kafayla iziemek \erine, dar çıkarların hırsivle yazı yazmak bizde vazgeçilmez bir meslek gibi basına çoğunlukla hâkim olmustıır. Bir sene değil, üç av sonrasını bile göremiyen bir basının millet havatında olnmlu rol ovnadığına inanmak zordur. Kolekslyonlan kanstırmak biitiin bu sövlediklerimizi ispat edecek kolay bir istir. Biitiin belgelerivle olavlar ve vazılar günd gunüne «rada kayıtlıdırlar. EKöyler 5 yıl haberleri | MALÎ KONULAR | DÜSÜNCELER kavuşabilecelı Şehrımızde bulunan 280 kojden 70 ınm su ıhtıyacı karşılanamamak tadır. 25 koy de, buyuk ölçüde su sıkıntısı çekmektedır. ll Bayındırhk Mudurluğu, hazırladığı beş yıllık yapı programı ıle koylenn su ıhtiyacını karşılayacaktır. Programın uygulanmasma başlanılmıştır. Bu amaçla ıl ozel idare bütçesıne 2 mılyon lira odenek konmuştur. 1965 malî yılı biitçe suya gerekçesinin düşündürdükleri 965 mali yılı butçe gerekçesinin gırış kısmında aynen şu ıfade yer almıştır: •Plânlı devrenın uçuncu butçesı. yıllık programa uy gun, zahıri açığına rağmen ekonomık bakımdan dengelı, yatırımlara ve gehşme carı harcamalarına ağırlık vermış. mılletımizın istıkrar içinde kalkmma çabasmı temsıl eden bır butçedır.» Bu kısa açıklamada bırçok onem lı gerçekler ıfadesını bulmuştur. Bunlardan bılhassa dıkkati çekenı, butçenin dıs gorunuşü itıbariy le açık olmasına rağmen ekonomık yonden dengelı olduğunun belirtil mış olmasıdır. Butçe açığı, mutlaka kaçınılması gereken \e iktısadî yonden olum suz sonuçlar yaratması muhakkak olan bır olay mıdır' Modern ıktısat ve malıye anlayışı bu soruya «evet» cevabını \ermemekte, dığer bır deyımle, butçe açığını tehlike lı bır hâl olarak gormedığı gıbı hattâ, bazı hâllerde, açığın luzum ve zaruretıne dahı inanmaktadır. Oysa kı klâsık duşünuş tarzı, butçe açığını iktısadî bır felâket gıbi goren, hattâ denklık konusunda değıl, açığı, gelır fazlasını dahı tehlıkelı sayan ortodoks bır duşun ce esasına dayanmakta ıdı. Asrımızın buyuk ıktısatçısı . M Keynes'ın Genel Teorısınden ılham alan bır kısım ıktısatçı ve mahyecıler, devri <cychque> ve telâfı edıcı butçe teorılerını ortaya atmış lardır. Bunlardan bırıncısı, butçenin bır yıl yeune bır konjonktur devresı sonunda (meselâ 78 yıO denkleştırılmesı esasını savunan ve bu devre içinde açık vermekten kaçınmayan hattâ, açık butçe duzenlenmesını ongoren bır duşun ceye dayanmaktadır. Telâfı edıcı butçe gorunuşunun esasını ise, ık tısadi denklığın ancak Devletın devamlı mudahalesı ile sağlanabı leceğı fıkn teşkıl etmekte ve bu müdahalenın ancak, devamlı butçe açığı ıle gerçeklestırılebıleceğı ıddıa edılmektedır Hemen belırtelım kı, ılk olarak unlu Amerikan Iktı satçısı A. Hansen tarafmdan orta>a atılan ve Wılham Beverıdge ta rafından gehştırılen bu aşırı fıkır henuz teorı alanmda dahı tartışma halındedır. Fakat bu konuda kısaca denılebılır kı, klâsık duşun Çocuk edebiyatı ve çocuk kitapları üzerine Yazan: Tahir ALANGU Eskı Nesıllerın Durumu çen, ovmn ve eglence dünvalan «Çocuk Edebivatı ve Kıtaplırı» sımdikine bakımla çok dar olan o konusu, bizde ancak Mesrutiyef yılların çocuklarını, ele geçırUmo ten sonra batüı eğitim anlajısının si çok güç olan bu kitaplar uç vıl öeretmen okullarına girmesiyle oyalabilir miydi? Sonra orta oğ • istelık kendini dujurmuştu. O tarihlenle retimde ne okunacaktı? ve ondan sonra, Cumhuriyet'in o zaroanlar, verli olsun, yabancı ilânma kadar, başta ilkokullar <>l olsun, ele geçirilebilen bu kitaplamak ıizere. biitiin eğitim meka rın diline, anlatımına, konusuna, nızması medreselerdsn veti«enlc eğitsel değerlerine bakacak, basrin elinde kaldığmdan, bövle b'r kı tekniği üzerinde de ınce elcvıp konunun akla gelmemesı de pek sık dokuyacak halde degıldik. l s tabiî idi. Bu konudaki ılk kıpır telik o|retmenlerimizde de bovle danışların oğretmen okullarından bir avırım çabası joktu. Turk vacıkması kadar tabii bir şey de o zarlannın çocuk edebiyatına »olamazdı. Meşrutivet'ın devTİmcı nelmeleri \e c er vermeleri sovlo eğitimcisi Sati Bey ve yıne şair dursun, yabancı edebivatlarda arve eğitimci Te\fîk Fikret gibi un tık dunva klâsiği olmus belli başlu kışilerın onculuğunu vaptıkları h eserlerin ancak adlarını duyubu çocuk edebiyatı hareketi, baş yor, turkçeve çev rilmediklerine langıcta, çok dar bir aniamda rle hayıflanıyorduk. Mark Twain'ın alınmış, o günlerin koşullarına «Tom Sawyer • Huckleberry Fınn» uyularak çocuklara sivelerini dü (1876 84) i, F. Cooper'in «Mohızeltmede ve onları eğıtmede ise kanların Sonu»(1826) sensini, Ste >arı>abilecek manzumeler hazırvenson'un «Defıne Adası» (1883) İanması baslıca amaç edinilmistı. Uzun Mİlar bizde «Çocuk Ede nı, R. Kipling'in «Cengel Kitabı» bıyatı» dcnilınce de hep bu sov nı, Selma Lagerlöf'un «Nıls Holmanzumeler anlaşılmıştı. Bundan gerson'un Harıkulâde Isveç Yolonce de çocuklanmızın, belli bır culugu» (1906 07) nu, Levvıs Carvaştan sonra dünyaya acılan ilçı rol'un «Alıce Hankalar Ulkesınlerini ancak «masal» dinlemekle de» (1865) serisini, Johanna Spvdoyurabildiklerini, yüzyıllar bo ri'nin «Heıdı» sıni, uzun yıllar yunca, eğitsel değerleri batıda bekledık. ikinci Dünya Savası'nciddî tartısmalara konu olan halk dan sonra çocuk kitapları serıleri masallan ile yetinmek zorunda cogaldığı halde, bu sıradan un!u kaldıklarını, baskı tekniğinin bi7 kitaplann hâlâ hirçoklan turkçede yerleşmesinden sonra da, oku ve çevrilemedı. F. Cooper, Karl Mav, Erich Kâstner soyundan en ma yazma oğrenmelerile birlikte ellerine geçen kitapları rastgele sıvrılmıs çocuk kitapları vazarlaokuduklarmı gormekteyiz. Bu rının eserlerini bu arada sayabilirastgele olnıvuş, yalnız çok eskı riz devirlerin çocuklan için değıli Masal basamağındaki çocuklar Meşrutiyet, hatta uzun süre Cum icin bizim halk masallanmmn huriyet nesillerinin de bir çâre derlenmesi işi tâ Cumhuriyet vılsizlıği olmustur. Okuma oğrendı larına kadar gecikti. Ama masalğim gunlerde çâresizlikten baba larm yaş basa>naklarına gore dernın meslek kitapları ile bir Kur° ğerlendirilmesi ve halk masallaan tefsirini. gündelik gazetelerı üzerinde uzun sure okumak zorunda kaldı rıııın eğitsel değerleri arastırmalar vapma ısi (S.E.Sıyağınu çok iyi hatırlıyorum. Meşru tiyet'ten bu yana, Cumhuriyet'ten vusgil bu konuda tek basına kal1940 vıllarına kadar çocuk kitabı dı)hâlâ bir vazı ve arastırma doo kadar azdı ki, ögretmenler bır lu olarak onculerini bekliyor. Işkaç kitabı tavsiye ettikten sonra te bundan dolayıdır ki, eski nesılduraklamak, çocuklan, büsbütun ler masal deyince, ancak Grimm çevrileri seviyesiz ve kotü yollara etkilevi ve Andersen masallan ci eserlerin kucağına düşmemelı ile beslendıler. Bizde çocuk edebiyatının bu> ri için zamanı gelmediği halde. yaş basamaklarını da duşiınme vuk ve yararlı bir gelişme devreden edebi eserlere yönelmeğe ça sine girmesi ancak ikinci Dunva lışırlardı. Gunümüzün orta yaslı Savaşı'ndan sonra baslıyabilmisları o günlerin çocuk kitaplarııu tır. Bunun baslıca sebebi Milli kolaylıkla sayabilirler: Burnett'in Egitimin vurd olçusündeki buyuk «Kuçük Lord» (1886) , Daniel De ve devrımci gelişmelerinin bu vıl fıe'nın «Robınson Crusre» (1719) larda hızlanmış olması, yeni vetisı, Cervantes'in «Don Quıchoten şen oğretmen nesillerinin eskilerı(1605 1615) nun çocuklar içm ne bakımla. çocuklan kitap okuolmalandır. I' bazırlanmıs baskısı, H. Malot' maya hazırlamış nun «Sans famüle» (1878) adın kinci Dunya Savaşı yıllarında anlayışında daki romanının eski bir çevirisi, memlekette eğitim unlu Fransız oryentalisti Leon buyuk bır devrim gerçekleşmiş, Cahon'un «Gok Bayrak» adındakı okuma kitaplarının esiri oğretunlu tarihi romanı, sonra da bır men ve öğrenciler yerine, çocuk sınıflara aralık Cumhuriyet'in ilk yılların dergileri ve kitaplannı da türkçeye çevriten Amerikalı soluuı yeni öitretınen ve öğrenici kadın vazan Louisa May Alcott' nesillerinin okullarda çoğaldığını vavınlarının un «Kuçuk Kadınlar» (1868) ro gormuştük. Çocuk manı, sonra gelsin unlu Jules çittikçe hızlanan bir tempovla çeVerne serisi Buradan hemen se lişip çeşıtlenmesi, baskı kaliteleriruven romanlanna, Alexandre Dıı nin git gide düzelmesinin baslıca ma'nın «Monte Christo» (1844) sebebi, bizde kitap müsterisi osuna, Michel Zewaco'nun «Uç Sı kurlar arasında 518 vaşlan aralahsorlar» ını atlardık Sonradan sındaki çocuk ve gençlerin biıvuk tek tuk Tıirk yazarlannın da eser bir kalabalık tutmasıdır. Ama lise leri kendini göstermeğe başlanıış sınıflarından sonra, bu çncuklavetişkinlerin tı. Önde okuma kitaplarının bas rın, aynı oburlukla tacı Ömer Sevfettin'le Reşat Nuri kitaplarına ve edebiyatına avnı geliyordu. Sonra da \ptullah 7A hızla ve tempoyla geçemedıklerıya Kozanoğlu, çocuklar arasında ni, yavaş vavaş ilk ve ortaokulda alıskanlıgı hâlâ sevUerek okunan «Kızıl T110» elde ettikleri okuma (1923) unu yayınladı. Mahmut Ye ve zevkini yitirdiklerini de bu rasari'nin «Bağrıvanık Ömer» (1930) da belirtmeliyiz. Billıassa lise «ıini bizim nesilden olanlar unuta ralarında başlıyan okumadan ve kitaptan bu soğuyuşun çeşitli sebilir mi? ikinci sınıfta kitap okumaya ee beplcri üzerinde bir başka vazımızda duracağız. "nınnTfTTTTniMiınnınııiH 1 \ l Doç. Dr. Halil Nadaroğlu Amerikan Yardım Heyeti Direktörü konferans verecek Amenka Bırleşık Devletlerı Yardım He\etı Dırektoru James P. Grant, bugun saat 17 30 da Istanbul Sanayı Odasmda bır konferans verecektır. Turkıyedekı gorevıne gelmeden on ı ce Amerıka Dışışlen Bakanhğı Yakın Sark ve Cenubî Asya Dairesı Umum Mudur Yardımcılığı yapan Mr James konferansında <Ekonomık I gelışme ve Turkiyenin dovız proble 1 mı> konusunu ele alacaktır. M Davutpaşa kışlasında bugün tören yapılacak Askeri Yardım Plânı gereğınce Turk Ordusuna devredılecek M 48 ( tankları ve M 113 zırhlı araçlan ıçın bugun Davutpaşa Kışlasında bır toren yapılacaktır. 1 Torende Genel Kurmay Başkanı Orgeneral Cevdet Sunay, Kara Kuv ı vetlen Kumandanı Orgeneral Cemal Tural ve Bırmci Ordu Kuman danı Orgeneral Refık Yılmaz ıle Amenka Askeri Yardım Heyeti Kara | Grupu Başkanı General Wıllıam H. Blakefıeld de hazır bulunacaklardır Fransız uzmanlar gecekondulan inceliyor Mımarlar Odasının dâvetlısı olarak şehrunıze gelen üç Fransız şehırcüık uzmanı, gecekondu bolgelerındekı ıncelemelenne dun de devam etmışlerdır. İstanbul nufusunun dortte bırmın gecekondularda yaşadığını belırten uzmanlar, gece konduların kaldırılmasma ımkân olmadığını, fakat organıze bır çalışma ıle ıslah edılmelerı gerektığı nı soylemışlerdır Uzmanlar gecekondu problemının hallı ıçın, kuçuk toprak parçalarımn devlet tarafmdan satın almarak değerlendırılmesı, Başbakanlığa bağlı bır Sehırcılık Burosu kurulması tavsıyesınde bulunmuçlardır Yeni Turizm Komitesi çabşmaya başhyor Vılâyet tarafmdan yenıden seçılen ll Turizm Komitesi, ılk toplantısını perşembe gunu saat 14 30 da yapacak tır Komıte, şehrımızm tanıumış sanat çı ve ıj adamları ıle basın mensupla Sayın doktor ve eczacılara. kıl eden«sermaye teskılı ve trans fer odenekler» ı se, cârı harcama larla \atırı»n har camaları dışmda ce tarzı butçenin gıderlerıyle gekalan ve teferruatı butçede goslırlerı arasındakı adedı denklığe, terılen odenekleri ıfade etmektedığer bır deyımle sadece malî mudır Bunlara mısal olarak devlet \azeneye, onem verdığı halde moborçları emekh, dul yetım, va dern goruş, ıktısadi ve malî denktanî hızmet maa.ları ve jatırım lığı zarurı gormekte ve fakat ıktı ka\ ramı dısında kalan kamulassadi denklığe oncelık tanunaktatırmalarla gaj nmenkul satmal dn maları gosterılebılır esele bu yonden ele alınırsa 1965 Butçesının gelır bolumune 1965 butçesi şayet ekonomık denklığı sağlayacak şekilde du gelince, konsolıde butçe gehrlerının (Genel ve katma bütçeler bır zenlenebılmiş ıse adedı açığm faz arada) 15 051.067 876 lıraya ulasalaca bır onemı yoktur denılebılır 1965 yılı butçe gerekçesınde, kon cağı tahmın edılmektedır. Bu mıktarın 11 632 154 575 lırası norsolıde Devlet Butçesınuı (genel ve mal kavnaklardan, 2 182 000 lırakatma bütçeler bır arada) gıder bo lumu su şekilde açıklanmaktadır sı ozel kavnaklardan, 500 000 000 lırası da tecıl edılecek dıs borç Carî harcama odeneklar kar^ılığından elde edilecektır lerı 7 834 176 284 Gerı kalan 736 913 301 lıra katma Yatırım odenekleri 3 922 251315 butçelerın gelırlerınden sağlanaSermaye teskıli ve transcaktır fer odenekleri 3 594.649 277 Toplam 15.351.067.876 Bu durumda Butçe, T B M M Gazete haberlerınden oğrendığıne 300 mılyon lıralık bır açıkla mıze gore, T B3I M. Karma Butçe sevkedılmıs demektır Ancak, geKomısyonu, Butçenin gıder bolulır bolumunde tecıl edıleceğı umunde 150 mılyonluk bır artırma tnıt edılen 500 mılyonluk dıs borç japmıştır ları nertelenmesı kabıl olmazsa Yukandakı rakamları ısabetle açık 800 m ı h o n lırav. bulacak değerlendırebılmek ıçın, bazı kısa demektır Bu rakamların ısabetı, açıklamalar yapmakta ısabet mulâ pek tabıî olarak gıder ve gelır haza etmekteyız. •ahmınlerınm tam olarak tahakMasrafların, yukarıda açıklandıli'kuna bağlıdır ğı şekilde uçlü bır tasnıfe tâbi tueçmi'î \illarla mukavese edı tulması ı'k olarak 1964 yıhnda uy gulanmıştır. Daha oncelerı caıı har lır«p gıder tahmınlerınde asıcama ve yatırım harcaması şeklınrı bır iyım<=erlığe dusulmedıde ıküi bır tasnıf uygulanmakta *ı kolavca «ovlenebıhr Avnca, ıdı. Ikılı tasnıften uçlu tasnıfe geortalama kâr hâdlerı ve gıder eçışın sebebı, butçenin, 5 yıllık kalsası gıbı otokontrol metotlarının kınma plânına uygunluğunu sağuvgulanma'îi sonunda gelır tahlamaktır mınlerınde az da olsa bır fazlaÜçlu tasnıftekı «cârı harcama hk dahı umıt edılebılır odenekleri» Devletın bır malî yıl Gıder konusunda ıse, şımdıden ıçındekı hızmet ve mal tuketımıbır sey sovlemek pek kabil denı ıfade etmektedır. Sıldır Plân hedeflerıne ulasabılatırım odeneklen ıse. 19b5 mek ıçın yatırımların her ne paButçesının, Planın iatırım hasma oiursa ol?un eerceklestıka\ ramına uv gun olan dırekt rılmesı lA7irndır B'i ıt'barla. va \atinmlanni ıfade etmektedır. t'rımlardan ta=arruf edılmesı pek İktısadî gelışmej ı sağlamada \e dusunulemer Su h?lde eskıden mılli gelırı artırmada bırıncı dede olduju eıbı vine cârı harcarecede etkı \aratan harcamalar malardRn bır kısıntı vapmaaa çahıç suphesız bu kategorıdekı yahsılacak ve butce açıSımn aseari tırım harcamalarıdır. hadd» ın^mlmp'ine gavrpt ed'Ie Uçlu tasnıfın sonuncusunu teşcektır Açık olmasına ragmen samımı vet kaırlpsme rıavet pdı'erek hazırland'eı anla'ülan 196T Buicesı nın. bpVJenr"!' en hirtakım «ıva«i ve iVtı^adı ol?^lar sonunda Mİ icınde daha da denge'17 hale ffplrnrmpsıni temenni ederız Yazan: ^*^«^«^M^^« G Y t İ t i 11 ıle SVVAS MTRCt Nisanlandılar Anknra SFLM* FRK Resimli Bilgi f • Bugün 59. sayısı çıktı. Eski sayıları azalmakta olduğundan eksiklerinizi süratle tamamlayjnız. Bıtej Bıyıhlc Te»kılit. C*jalo$lu l.tınbul. İstanbul un turizm bakımmdan bugunkü durumu ve onümuzdekı turizm mevsimı içın alınması gereken tedbirler tesbit edılecek ve tatbıkı ıçın ılgılı daırelerın dıkkatlerı çekılecektır Cumhurıyet 1623 Kıskançlık yüzünden metresini bıçakladı Ze>tınburnunda oturan Kemal öner adırıda bır şahıs, dun k ı s kançlık yuzunden munakasa ettığı Meryem Meral adındakı metresini bıçakla ağır surette yaralamış tır. Olaydan sonra kaçan sanık yakalanmış, yarah ıse hastane\e jatırılmıştır Öte yandan, Kızıltoprakta da Tahsın Kaya adında bır sahıs, evıne sarhoş olarak gelen Nıyazı Koraş adındakı arkadaşını basından bıçakla yaralamıştır. Yarlı koma hahnde hastaney» yatırıl mış, sanık genç vakalanmıstır DEKSAN OKSURÜK $URUBU '•? N 4 Y Ç * ve GLVEN BILSEL kızları FATMA doğumunu Ankara CÂNÂnın mujdelerler. 20 1 1965 ISTEME YERI TÜRKİYE GUMHURİYET MERKEZ BANKASINDAN Bankamız Hısse Senetlerının 28 ıncı hesap devıesıne ait paylanndan 29 numaralı kupon mukabılı ödenen TL. 10, 20 2 Mayıs 1965 akşamı zamanaşımına uğrayacaktır. Hıssedarlanmızın 29 sayılı kupon bedellerını bu muddetın bıtımmden evvel Bankamız veya Turkıye Cumhurıyeü Ziraat Bankası gışelennden almalan luzumu ilân olunur. (Basın 1606/1612) DEKSTROMETORFAN a ılaveten Antıhıstamınık, Oekonjestan, Antıpıretık ve | Analjezık maddeler ıhtıva eder Cumhuriyet'e Bu işi hangi makam halledecek? tsmi mahfuz bir okuyucumuz yanyor: 1953 senesinde subaylara mesken temini gayesiyle, (İstanbul Subay Evleri Yapı Kooperatifi) kurulmuçtu. Emlâk Kredi ve Ticaret Bankalanna 300 ö mutecaviz üye, aidat yatırdı. Benün de 1600 lirara hâlen kooperatifte bulunmaktadır. Kooperatif Bakırköy'de araa aldı. Bir faaliyetle Ise b&şladı. Derken arazi ihtilifı yüzünden mahkemeye düşürüldü. Idare heyetinin tutumu, demlrbaş avukatlar, ve sair sebeplerle is uzatıldı, gitti. Kooperatifln yeri değişti. Subaylardan bir kıs mı emekli oldu. Üyeler ise kooperatifle irtibatlarını kaybettiler. Şimdi: 1. Onbir senedir dâvayı mahkemelerde süründürmekte, kimlerin menfaati vardır? 2. Kooperatif yerini, toplantılaıını, aldığı k u a r l a n ve durumunu iıyelerine niçin bildirmez? 3. Bu kooperatif üyelere arsalannı tevzi ederek, Ordu Yardıml^ma Kurumundan alacağımız krediye niçin mâni olur. 4. Bu kooperatifi kontrol edecek bir makam mevcut değil midir? mektuplar Haşim Işcan'ı Belediyesinden dâvet ediyorlar Bir kısmma Turıstik tesisler yapılmasına karar verilen Boğaziçinin bir inci parçası olan Kuzguncuğa Kartaldan itıbaden Kandilliye kadar olan hu dut içinden vidanjorlar ile çukurlardan çekilen pisliklerin Nakkaşbaba sokağında kanalizasyon kapağının açılarak dokulduğunden haberdar mısınız? Evlerde lâğım kokularuıdan oturulamıyor. Kanalizasjon bo rulan, sık sık patlıyarak çarsıya kadar pislikler uımektedir. MuhUrlığın, halkın İki senedlr muracaatları bir netice vermemiştir. Bizzai teşrif edip gorursenlz İstanbul gibi birinci sınıf bir vilâyetin bir ko şesi pislik ve hastalık menbaıdır. Bu hususa dair icraatmın ve cevabınızı Kuzguncuk halkı sabırsızlıkla beklemektedir. Kuzguncuk mahallesl Muhtarı Sadrettin ERGÜL ŞUBAT 8 ŞEVVAL 6 Ankara 5.19 129 d 167 piyasaya arzedilmiştir. D.E.V A Sanayi ve Ticaret A.Ş. Reklâmcüık 123/1603 soruyoruz? 6 5 5 | 9 42112 00! 1 3 3 1146 CllVIHliRtYKT'ir. •>•» BOZKIRDAKİ ÇEKİRDEK 166 Bozkırdaki Çekirdek Bozkırdaki Çekirdek 168 Molla Hıdır, bacakları dizlerine kadar yapışkan balçığa batıjormuş gıbi, her adımını zorla attığı halde, katırlar da ınsanlar da, tuten havanın otesinde, bir bakıma serap dujusu verivorlar, bır bakıma, dorder gaz tenekesi 5 uklu sandıklariyle altun araj ıcı filbnlerinin Klondik yolculannı hatırlatıyorlardı. «Bız, altun >criııe, Bozkırdaki cevheri anyoruz!. Altundan bin kat değerli, insan cevherim » Nuri Çevık «insan cevheri» sozujle >olda mufettiş Şefik Ertemın soylediklcrini hatırladı: «Çckirdeği olsa, bozkır kalır mı bozkır'».. Yureğinı korku>a benzer bir urperti jokladı. Bozkır, kızdınlmış bir demır levha gibi korkunç çıplaklığıyla guneşin altında cansız jatıvordu. Dıs gorıinüsüne bakarak hıçbir canlı çekirdek saklamadığına jemın edılebılirdi. «Orta Asyadan insanlar, bu geniş umutsuzluğun itilimiyle yerlerını j ortiarını bırakıp goçmüs olmasınlar! Dayamlmaz buna evet Buna karsı direnmck olmaz!» Arkadan gelen «Hooo oohl» bağırtısivle irkildi. Hoooooo Hop tki hop arasında varım dakıka aralık var yoktu. Kumeler, yarısmanın hızına kapılmıslar, jakıcı günesi, yorgunluğu, daha önemlısı, açlığı unutmuslardı. Nurı Çevik gozlerını vumdu. Insanoğlunun, ortada hiçbır sev jokken, çoğu zaman, zararına olduğunu da bile bile kendını yarısmaya kaptırmasındaki sovlu güce bıraz kederle gülümsedi. Bu yüceltici güc, çoğunlukla, korpeliğin iyimserliğinde doğup eelisi^ordu. «Doksanına geldiği halde yaşlanmamak bu gücu vitırmemekle olur » Bozkıra bakmaktan gozleri \orularak arkasına dönduğu zaman, çocuklar. on sıradaki sekiz çadırı knrmuslar, yirmı metre kadar vukarda, oçretmen çadırlarının çevresine toplanmıslardı. Midesinde açlıfın keskin krampını üstuste duvarak saatine baktı. On üçü yirmi jeçıvordu. «Bıraz odun almadığına, Halim Bey simdi ne kızar!» dıye yutkundu. Ayaklannı süriikliyerek yürüdü. Belki yuz yıldanberı saban yüzü görmemis bu toprak, ancak bır baska yıldızda duyulabilecek, ürkütücü bir yabancılıkla yorgunlnğunu kat kat artınyordu. Kendıni zorlıyarak hızlandı. Müdıir Halim Akın ilk kurulan çadırlann bırınde, toprağa bağdas kurup rahatça otnrmus, defterine bir seyler yazmağa dalmıştı. Nuri Çevik, Miidür Halimin «esdüdücu» olduktan sonra da kendisi gibi, arad» bir, yılgınlığa kapılıp kapılmadığını merak etti. «Kapılıyorsa bile hiç belli etmemeyi beceriyor. Gerçek dayanma gueıi de bnndan baska bir şey değil!..» Müdürle, şu anda, ne üstüne olnrta olsun, iki keliroe konusmayı çok istediği halde, niçin oldugunu aramadan, göriinmemeye çalısarak çadırları geçti. Müdürün çadırı on ikttik, • on iki parça bezden yapılmıs • oldngn için, ötekilerden çok daha ağırdı. Ayrıca önünde, iki direkli bir de gölgeliği vardı. Kendisi bn kadar yorulduğuna göre, çocuklar kim bilir nasıl bitiktiler? Bunu düsününce, kaytarmacılığmdan ntamp kendisini de »asırtan bir gayretle hızlandı. Tusuflu Esef, dire|i kocaman elleriyle kavramıs, bır araya çetirdiği dizlerine sıkıca dayamıştı. Dislerıni var gâcüyle sıkarak yavas yavaş kaldırıyordu. Ceketi, gömleği, postallan stmıstı. Zorlarken bovun damarlan, basparmak gibi, »isiyor. pazıları halat dü^ümlerine brnziyordu. Yardım ede Yazan: KEMAL TAHIR Bozkırdaki Çekirdek nın Nuri Çevik ö|retmen oldu|una farketmediği için, iki derin soluk arasında çıkıstı : Çok asılma ulan Asılma Dengesi kaçar! Çadır bezi dort yandan kazıklara baglanınca, dıreği bırakıp gülümsiyerek döndıi : Tamam arkadas Nuri öfretmenı görünce ürktü, sonra utandı: Çorumlu sandım geni oğretmenim tskilipli Sevki Pelvan sandım Yendık savende Çakallı Yıldızı b|retmenim.. Ezip gectik çakallıları Birden sustu, telâsla gozlerinı kırpıstırdı. Yıldızla biribirlerine lâf atarlarken Çakıl yerine Çakal demıs, ondan sonra hep bövle sövhverek Çakıllıya takılmıstı. Ağzının knruluğunu jutkunarak gulmiye çalıstı : Çakıllılan yendik . Nasıl tutustunuz?.. Çadır kurmacasına Kim daha tez kurarsa, öteki çadıra geçiyor ya Bize düsen öğretmen çadırını daba önce knrduk, Mfidür Beyin çadırına geçtik. Ellerini beline koyarak. on bes metre daha vukarda, revir çadınnı kurmağa uğrasanlara bır zaman baktı, sonra, gene Nuri Çevik öğretmenin yanında oldu|<ınu unutarak ba,irdı: Revir çadınnı, kurmusken, içine gir de yatıver, Çakallı Yıldız!.. Yatıver güzelce Yıldız Ulak diregi dikmis, iplerin kazıklara bağlanmasını bekliyordu. Dört yandan «Tamam» ıcscleri gelince direfi bırakıp döndfl : Bir *ey rai dedin, Uvuzlu?.. Fsef, bir an sasırdı, «onra kendini toplıyarak güldtt : Uydnramadın Çakallı TTymadı. (Arkası var) Gazetelerde verilen lUna göre lSubattan itibaren Anakara Bahçelievlerden Cebeciye giden 11 no. lu otobüs Sıhhıye'ye (Lozan dan doğru gidecekmiş. Bu değişikliğin sebebini anlamadığımız gibi anlamak da istemiyoruz. Ancak Belediye Reisinden soruyoruz: Memur ve talebe şehrl olan Ankaranın, BahçeUevlerinden şehrin ortası olan Sıhhlyeye fld vasıta ile mi gidilecek. 11 numaralı otobüsun S\hhı>edeki yolu üzerinde bulunan ve ancak bu vasıta ile gidilebilen, Sağlık ve Çalışma Bakanlıklarına, tşçi Sigortalan Umum Mudur luğune, Etibank'a, Işçi Bulma Ku rumuna. Hıfzıssıhhaya, Hacettehastanesine, Dil Tarih Coğrafva Fakultesine, Olgunlaşma Enstitusune ve Ismet Paşa Kız Teknik Okuluna hangi vasıta ile gidilecek? Bu yolun yolcuları lyi KIZILAY YARDIM EDIYOR 3 Aralık 1964 tarihll gazetenizde (Yardım Etmek Lâzım) baslığı altında Polatlı'nın Inler koyıinden Resat oğlu Cuma Ahraz hakkında bir yayın gbrulmüstür. Adı geçen şahsa gerekli yardım japılması hususu Kızılay Po lath Subesine telgrafla blldirilmiştir. Turki>e Kızılav Derneği Genel Müdürluğd Ben, Kabataş, Omer Avni nıahallesi Hacı tzzetpaşa sokak No. 12/1 evin sakinlerindenim. Sokağımızın 50 metrelik bir >okuşu \ardir. Başlangıcından bitiIstanbaldan MAeyyet Tekselı mine kadar da buyuk çukurlarla kaplıdır. Yaz günlerinde dahi iyazıyor : nip çıkmak imkânsızdır. Bu yct1964 senesi İçin bekçi flcreti miyormus gibi her an yıkılma olarak 90 TL. vennişken 1965 tehlikesi arzeden bir ahşap bina, onunden geçerken vatandasjara içın 240 TL. aldılar. Bekçilere bu korkulu anlar yaşatmaktadır. Kıniıpet dahillnde zam yapıldı ise şın soğuk vç kar yağışlı gıinlehelâl olsun. Fakat bSyle bir sey rinde inmenin hattâ basacak bir oldufnnu hiç lannetmem. Bu yer bulmanın dahi mumkun olmadığı bu yokuşun hiç olmazsa para neye müsteniden böyle ar yurunebilecek yekilde onanlmatırıldı? Sonra bn bekçilik isi smı ve yıkılacak hale gelmiş ve mal ve can emniyetiyle ilgıli ol senelerdir boş duran ahşap binadnğuna gbre Devlete terettüp e lann bir an evvel tehlikesiz hale getirilmesinl butun sokak sakinden vazifelerden de^il mi? De leri adına sayın belediyemizden çilse polislerin de masraflannı istirham ederim. a y n olarak alsınlar. Metin Ozçe Bekçi ücretleri Bîr yolun onarılması : stenivor niçin artırıldı?
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle