29 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAttifh lıvl CUMHURİYE1 16 Şubat 1965 ıııı=tııııııııuuııııırıııiHiıııııııııuuınııııınııııııuıunnııuııııiıuıuiıiııınmiınııııiMiııııi!iıiHiıı=ıııı Tesadüflerin romanı 1945 te Toprak Kanunu çıkarılacak, tarım düzeninde reform yapılacaktı. tşler öylesine tersine döndü ki, tam on beş yıl değil toprak reformu yapmak, toprak reformn adını ağza almak snç oldu. 1950lerden birinde Adnan Menderes, Arazi Vergisinin şözfinü etmek gafletinde bulununca Deraokrat Parti Grupu «Aslanlar gibi> sahlandı. Menderes kurnaz adamdı. Hemen geriye çekilip «Aslanlar» ın sırtını sıvazladı : Siz isterseniz Hilâfeti bile perl getlrebilirsiniz... dedi... de kortardı kendisini. 1965 te Toprak Reformn s5zü gene dalgalanmaga başladı. Bn •efer kanun tasarısı Meclise gelmek üzereyken .. Hükümet gene yıkıldı. Bütün bunlar birer tesadüftü. Şimdi son ayların başka tesadüflerine şSyle bir çöz atslım : îstanbulda yayınlanan çok satıslı bir sabah gazetesinde, bunll Turizm Kurumu. turizm idan beşaltı ay önce «Amerikamn Türkiyede bir Başbakan adayı çin Sirkeci ve civarını pilot bölaradığı» yazıldı. Haber dedikoduva dayanmıyordn. Memleketige olarak. seçmi.ştir. İstanbuldaki 268 otelden 126 sının bulundu mizde bulunan bir Amerikalı general, Genel Kurmav Başkanı ğu Sirkecinin, trafik. temizlik ve Orgeneral Cevdet Sunay ile bir konnşma yapmıştı. Bu konnşâsayiş bakımından devamh şikâ manın konusu Türkiyede yeni Başhakanın kim olacagı idi. yetlere sebep olması bu yolda ka Ve bn tesadüfen yapıimış bir konnşma, daha dogrnsu bir rar alınmasma yol açmıştır. tohbet sayılmalıvdı. Yapılacak çahşmaların başlıca Bundan birkaç ay sonra da o zamana kadar adı biç duyulmaları şunlardır: mış Sayın Bay Süleyman Demirel, Adalet Partisi Genel Başkan1) Ambarlar ve lâstikçilerin şe hğına aday gösteriliyordu. Ve A.P.'nin yayın organlannca katnu hir dışma nakli kesin şekilde sağ oynna sövle tanıtılıyordu : lanacaktır. «Türkiyedeki geniş halk kütleleri Süleyman Demirel'i he2) Sarayburnu ile Eminönü mey nüz bir siyasi şahsiyet olarak tanımıyorsa da, Türk iş hayatı, danı arası düzenlenecek ve tugeniş yatırım sahaları, yabancı muhitler, bilhassa tahsilini yaprist gemilerinin yanaşabilmesi itıktan sonra mevcut iigilerini iş münasebetleriyle büsbütün arçin rıhtım yapılacaktır. tırdığı Birlesik Amerika. Baskan Johnson dahil, bütün siyasi me3) Kaldırun ve yolların işgalihsfil v« büyük is müesseseleri bu başarılı, yüksek bilgili ve ne mâni olunacak ve bu konuda yapıcı insanı çok yakından tanıyor.» trafik polisi ile belediye zâbıtası t Ve Süleyman Pemirel'in Baskan Johnson'la kolkola totoğrafnın isbirliği gerçeklestirilecektir. | l a n pronaranda oisun dive <îa$ıtılıyordn. V Gar ile Sirkeci Caddesi ara i Bütün bcnlar bir tesadüftü .. sında bu'.unan. pislik ve esrarkeş i Türk halknvunun tanımadıgı bir kişinin birdenbire Başbakan yatağı duvar kaldırılacak, müm i adayı olması hir tesadüftü. kün olmadığı takdirde bir kapı i Türk halkının tanımadığı ama «yabancı muhitlerin çok yaaçılacaktır. ; kından tanıdığı» bir vf>ni politikacının birdenbire Başbakan adaBu arada Sirkeci garının ihti j yı olması hir tpsadüftü. yaca cevap verecek şekilde takvi Türk kamuoynnnn tanımadıfı. ama «Amerikan siyasi mehayesi, danışma bürolarının artırıl ması ve gümrük memurlarının filinin ve büyük i« müesseselerinin çok yakından tanıdığı» bir sada Avrupadan gelen rrenler sona yın vatandasın bird^nbire Basbakan adayı olması da bir tesaermeden bürodan a\Tilmamaları düftü. kararlaştırılmıştır. Bnndan sonra da tpsadüflerin romanı devam etmektedir. Tiırkiyedp prtrol ba*imst7İ!fcı gavaşı baslamıstı. Yabancı serinayenin miMi suumn kontroîu altına eirmesi isteniyor. ve yaT. Hava Kurumunıın 40. bancı sermavenin Türkiyede şimdive kadar oynadıgı üömürücü kurulus yıldönümü rol rakamlarla isrtatlanıvordn. Süleyman Demirel ve çevresl ise kutlanıyor yabancı sermaye tarsflısı idiler. 16 Şubat 1925 günü kurulmuş olan Bn da hir tesad'Utü.. Türk Hava Kurumu, bugün 40 ıncı Bay Süleyman Demirel'in Amerikan Morrison firmasının yıldönümünü kutlayacakür. Bu mü Türkiye temsilcisi olması da bir tesadüftü.. nasebetle Kurum Genel Başkanı ta rafmdan yayınlanan bir bildiride, Morrison firmasma karsı Türkiyenin en büyük işçl teşekkülhalkın gösterdiği ilgiye teşekkür elerinin TıirkΫ'in ve Yspıts Federasvonnnun sömürgecilere kardUmekte ve: T. H. Kunımu genç şı mücarieip erlpr ribi mücadel» etmeleri de bir tesadüftü.. nesilleri kanatlandırabilmek ve HaSayın Rav Siileyman ppmirel'in gayretiyle hükümeti düşürva Kuvvetlerimizin savımma gücüne mek kamnanva»! hisijdı»! ramnn Amerikan Büviikelrisinin muyardımcı olabilmek hedefine daha halefet nar*iieri"i biıpr hircr »ivaret etmesi de birVminin üstüne çok yaklaşmış olduğumuzu belirtmek lesadiifen dnsmiis hirer trsadüftü.. i isteriz» denilmektedir. I Amerikrn Ri'vülıeicisinin ziyaretinden sonra CKMP Baskanı Yıldönümü dolayısiyle Türk Hava Bay Ahmrt O$ux'un hir demec vererek. e i e r hükümet deftisirse Kurumu Şubelerinde törenler yapı Amerikamn kcsenin ? 5 7im açıp Türkiveye dolâr vaçdıracatını lacaktır. »öylemesi de hir 'esad'iftii Şap hastalığı için 150 bin Tiirkivenin reformlarm arifesinde olnsn da bir tesadüftü doz aşı çeldi Kıbrısı Tnnanistana neskes ceken Amerikava karsı tsmet Hayvanlardaki şap hastalığınm te j Paşa hükümetinin Sovyetlerden destek aramafti da bir tesadüftü.. davisinde kullanılmak üzere Fede ' ral Almanya tarafmdan 250 bin doz j Bilmem hattrlar mısınız söyle bir ikili vardır : aşı gönderilmiştir. Bahıâii kapısından mürur edip geçerken... 500 bin lira kıymetinde olan yar j dım. Pendik Veteriner Bakteriyoloji ; Tek hir atlı süvariye tesadüfen rasgeldim. Enstjtüsüne teslim edilmiştir. îlgili i Bn kadar tesadi'ıflere rasçelinen bir siyasi hayatta. yeni yenl ler îhtiyaç görüldüğü takdlrdf Alteıadüfleri niçin beklemiyelim! Tesadüflerin romanı devam edemanyadan yeni aşı getirtileceğinî be ! eek. Şimdi bilmem kacıncı tefrikadayız. Ama işin sonnnn görenlirtmişlerdir. [ ler bn tesadüfiere şaşmıyorlar. =haberleri Sosyalizm ve Devletçilik üzerine M d ıııı=ııııııiiiııııııııııııııııııııııııııııııımııııııiMmııııııımııııııııııııııııııııııım ııımıııııııııııııEıııı İ Günün Konuları | Serbest Siitun ıııııııııııııııııııı ııııııııım Türk Hava Kurumunun 40 ıncı Yıldönümü Yazan: Ömer KÖPRÜLÜ 16 subat 1925 tarihinde kurulan letimize binlerce havact, ordumuTürk Hava Kurumu «Havacılık 73 pilotlar kazandırmakta olan egemenliğin ve geleceğin en ö Kurum, memleketin zirai kalkın nemli şartıdır» diyen Atatürk'ün masında da önemli bir ödev vükeserlerindendir. Türk Hava Ku lenmistir. Her yıl geniş ölçüde arumu, kurnluşundan bu yana razi ilâçlanmakta. çekirgelerle tnemleketimizde havacılığın sem savasılmaktadır. 1963 yılında bolü olmuş ve Türk milletinin 937.00 dekar. 19«4 yılında 1.125.00 hizmetinde onun kanatlanmak dekar arazi ilâçlanmış. mahsullearzusunun gerçekleşmesi yolun rin zararlı böcrklerden kornnmada başarılı çalışmaları ile millî «ı sa£lanmıştır. bir müessese olarak benimsenmeBuçiin havacılık, insanlığın ege hak kazanmıştır. Kurum. 2 3 çemenlik idealine sembol «ayıl1962 tarihli yeni nizamnamesi ile makta, her faaliyeti ayrı bir gedaha terıis. daha verimli bir ça lişmeye önder olmaktadır. Hava lışma alanına kavusmuştur. Ama problemi artık vatandaşı yakıncının özü: Türk milletine hava dan ilgilendirmektedir. Fezaya cılıitın sivil ve askeri alanlarda vönelen dünva havacılıfının tera ki ve yurdun savunraasındaki bü posnna ayak uydurrnak için büyük önemini anlatmak, askeri ve tün imkânlardan tam ve tnükemsivil havacılığın yardımcısı ol mel sDrette favdalanmalıyız. Hamak gibi. önemli konnlardır. vacılıkta drv hamleleri yapan Türk Hava Kurumunun eğitim milletlerin çalısmalarını aksettimerkezi olan Türkknşunda ka ren rakamlar her tün yükselmrk natlı gençlik ordusu yetistirmek tedir. Dünya havacıhgının yıldıamacına vönelen çalısmalarda rım hızı ile harikalara doğm ilrr yıldan vıla artan hasarılar sezil lemrktr oldu*u hu hava asrında mektedir. Her yıl muhtelif şehir bizleri ödev asan hizmetler heklerimizden gelen öğrenciler, Türk lemrktedir. Bu hava asrında dünKnsu kamplarına katılmakta, ö£ vada hicbir millet havarılığı yalretmenlerin e£itiminde, motorlu nız deviet işi olarak düsflnmemek motorsuz uçaklarla, modern araç tedir. Bircok memleketlerde millarla çalışmaktadırlar. Türk Ku vonlarca nüfusu çevreleyen hasunun l'çus Okulu 925 ö^rencive vacılık oreani/asvonları. hava asturizm pilot brövesi, plânör uçus rının temposuna ayak nydurmak okulu 3045 öerenciye A.. 2731 öfe cabasi ic^risinde hnlunmaktadırrenciye B., 2127 öğrenciye de C lar. Biz de. kanatlanmafa. bütün brövesi vermistir. Paraşüt Oku milletoe her yıl daima artan il?l lunda açılan 28 paraşüt kursun ve vakınlık göstermek zorunluda 1499 kişiye paraşütçülük öğre fundavız. tilmis ve bröveleri verilmtştir. Eserinin 40 ıncı yılında 51ümBuçün Ortadotunun en kuv süz Atatürk'ün rnhlarımıza sinen vetli sportif paraşüt ekipinin sözlerini hatırlıyalım: «Hayatı, Türk Hava Knrnmnnnn çalışma hele nlnsal hayatı srven, onu koları ile Türkiyenin elinde bninn rumak istiyen, ynrdnn toprakladufunu iftiharla belirtiriz. ög rına, denizlerine oldnfn gibi harencileri hava ve feza ile ilgilen vasına da ilginliğini her gön birdirmek, onlarda havacılık askını az daha çogaitmalıdır.» «Türk uyandırmak amaciyle ortaokul kanatlarının sayısını artırmak, ve liselerimizde açılmakta olan uçan gençliği kısa zamanda vühavacılık kolları yıldan yıla art cnda «etirmek için T.H.K. na yarmaktadır. dımı millî bir vazife saymalıyır.» Türk Hava Kurumu «havadan O'nnn eserinin, en ileri. en üszirai ilâçlama» ödevini dahi de tün başarılara nlasmasi nlusal ve ruhte etmis bnlunmaktadır. Mil kntsal dileSimizdir. 1IIIIIIIIIIIIIIIIIMIIIIIIIUIII Sirkeci Tsıristik Pilot Bölge oluyor emleketimiz de son günlerde sosya lizm ve devletçilik arasındaki bağları konu eden tartışmalara rastlanmaktadır. Kanaarimizce bu tartışmalarda meselenin özünü teşkil eden iktisadi yön pek iyi ortaya konulmuş değildir. Münakaşalar daha ziyade doktrin ve hukuki yöne itilmiş olduğundan, ashnda hakettiği berraklıga kavuşamamıştır Oj'sa ki bugünkü iktisat ilmi bu meseleyi gayet açık bir şekilde halletmiş görünmektedir. Bugün liberal ekonomik düzenlerde olduğu gibi sosyalizmi devlet doktrini olarak kabul etmiş Batı bloku devletlerde devletçilik veya deviet işletmeciliği ihtiyaçların getirdiği bir şekil olarak yorumlanabilir. Nitekim en liberal görünen İngiltere, A.B.D. Fransa ve İtalyada ve sosyalizmi rejim olarak kabul etmiş olan îsveçte deviet müdahalesi ve bu müdahalenin bir aracı olan deviet işletmeciliği serbest rekabet şartlarının ihl&line değil, bilâkis bu rekabetin aksamasma mâni olmak görevine bağlanmıştır. Fakat bazı tabii ve ekonomik seftepler yüzün den inhisarcı işletmelerin kurulması gerektiği için bu durumda olan işletmelerin münhasıran deviet işletmesi olması uygun görülmüştür. Keza bazı faaliyetlerin inhisarcı durumda bulunan deviet işletmelerine bırakılması sebebinin daha âdil bir gelir dağıhmını sağlamak oldugu da görülmektedir. «M^0M^0MMM Yazan: Doç. Dr. Haydar KAZGAN rantlar sağlarken bir taraftan büyük kitleleri sömürmeleridir. Oysa ki deviet aynı inhisarcılığı yaptıgında müstehlik ve>B müstahsili fiyatlar yoluyla sömürmediği Kibi, kullandığı istihsal faktörlerinin prodüktivitesinin düşmesine mâni olabilen tedbirler alabil mektedir Bu itibarla deviet işletmeciliği, hattâ devletleştirme hareketi bugün liberal düzenlerin sosyalizme gitmesi demek değil, bilâkis liberalizmin esası olan serbest rekabet ve bunun neticesi olan mevcut kaynaklardan en j"ük sek verimi sağlamak gereğinin bir neticesi olarak kabul edilmektedir. Nitekim bunun aksi de sosyalist İsveç'te vâki olmaktadır. Tam rekabet şartlarını piyasa ken di kendine tahakkuk ettirebildifi icin deviet müdahalesi şain geçtikçe zayıflamaktadır. Şöyle ki bu gün tsveç'te deviet müdahalesi olmadan da çeşitli istihsal faktörlerinin prodüktivitesi artabildiği için. sosyalist deviet. deviet işletmeciliği yoluyla bir müdahaleve ; liizıım Körmemekted r. rik sanayiinın büyük ölçüde deviet leştirilmesi bu ge reğe uymak zorunluğundan ileri gelmiştir. Türkiyede ise deviet sektörünün sınırının artırılması İtalya ve Fran sa misâli ile dahi aydınlanacak bir konu olmaktan çıkmıştır. Memleketimizde özel sektör yatırım alternatiflerinin yüksekliği ve uzun bir enflâsyon devresinin ahşkanhk ları yüzünden, plânın kendisinden beklediği yatırım ve faa'.iyetleri gerçekleştirememektedir. Bunun ya nında deviet işletmeleri de özel te şebbüs ile rekabet lehinde bulunduk ları işlerde rekabet şartlarını gerçekleştirmek suretiyle maliyetleri indirme fonksiyonunu başarmak şöyle dursun, bilâkis maliyetleri ve bu arada satış politikalarmı özel teşebbüsün inhisarlar kurmasına imkân verecek bir şekilden bir türlü kurtaramamaktadır. on senelerde Fransa ve ttalya gibi iktisadi kalkınmayı bir genel plânla yürütmeyi uygun bulan memleketlerde deviet işletmeciliğinin plânın hedeflerini dolaysız ve dolaylı olarak tahakkuk ettiren bir vasıta haline getirildiği de bir gerçektir. Fakat buna rağmen bugün îtalya ve Fransada deviet işletmecüiği özel teşebbüsün yerine ikame edilen bir tcşeb büs olmak yerine bzel teşebbüse yeni imkanlar veya mevcut imkânları arttıran teşebbüs olmak istidadı göstermektedir. Yalnız plânın stratejik hedeflerinin tahakkuku için bir devletleştirme hareketi vardır, fakat öte yandan 6zel teşebbüse devamlı olarak yeni sahalar açılmaktadır. Netice itibariyle gelişme oranı özel teşebbüste ağır basmaktadır. Hattâ bir kısım devletleştirme hareketinin özel teşebbüsü daha yüksek oranda geliştirmenin bir şartı olduğu görülmektedir. S Pul sergisi açıldı Polonyanın son 20 yülık posta pul larmı gösteren özel bir sergi, dün İstanbul Filetalist Kulübünde açılmışür. İDEAL KALORiFER YAKITINIZ BİR TELEFON KÂFÎDİR İSTAKBUL 48 ufün ileri kapitalist memleketlerde deviet işletmeciliği esas görevinin aksıyan rekabet şartlarını düzenlemek oldugunu söylemiştik. Nitekim bu memleketlerde antitröst kanunlara rağmen devletin işletmecilik yapmasına sebep olan inhisarlar teşekkül etmektedir. tşte deviet Uk olarak piyasa şartlan içinde nu inhisarlara mâni olan bir deviet işletmeciliği yapmakta, fakat inhisarlara bununla da mâni olamayınca devletleştirme hareketine gitmektedir. Bu inhisarlann memleket ekonomisi için zarannı bugün iktisat ilmi kavnaklarm *n iyi bir şekilde kullamlmasına mâni olan ve neticede bir taraftan bazı kimselere yüksek kârlar ve B 57 45 A K R 17 5618 NAA Hâncılık 5144 191G Mevziî yağmurlu geçecek Iskcndcrun, Giresun. Rize, Hopa, Artvin, Trabzon illerimiz çevreleri parçalı çok bulutlu mevziî y a | murlu. Kars. Ağn, Mus, Van, Hak | kâri, Bitlis illerimiz çevrelerl çok bulutlu ve kar yağışlı. diğer bölgeler parçalı ve yer yer az bulutlu geçecek, hava sıcaklıklan, Marmara, Batı Karadeniz, Ege, Akdeniz ve tç Anadolu bölgelerinde artacak. rüzgârlar Batı bölgelerimizde hafif, zaman zaman orta kuvvette. Doğu bölgelerimizde değişik yönlerden hafif olarak esecektir. ı aha büyük iktisadi kuvvetlerin I baskısı altından kurtulmak için süratli kalkmmak zorununu hisseden ve bu sebeple de piya sa yoliyle kalkınmayı süratlendirmek gibi rizikolu bir şekil yerine daha az rizikolu plânlı kalkınma yo lunu seçmiş bulunan Fransa ve ttalya'da ise deviet işletmeciliği bugün geleneksel ortamdan çıkarak yeni bir özelliğe kavuşturulmuştur. Bilindiği gibi, bu memleketlerde p'.ânlar gösterici olduğu için ö?.el teşebbüsü ancak dolaylı şekilde plânuı hedeflerine itmek mümkün olmaktadır. Bu itibarla devletin elinde özel teşebbüsü plâ nın hedeflerine itecek araşlann bulunması gerekmektedir. İşte deviet işletmeleri kısmen de olsa bu araç durumundadırlar. Şöyle ki özel teşebbüs mevcut müşevviklere rağ men plânın hedeflerine göre kendini ajarlamayınca bu özel teşeb büsün bulunduğu sahalarda devlet işletmelerine özel teşebbüsü ikâ me görevi verilmekte ve dolayısiy le deviet müdahalesinin hududu genişlemektedir. Keza müşevviklerin azlığı deviet işlermeciliğinin dü şük potansiyelinden ileri geliyorsa, bu potansiyel artunlmaktadır. ine Italya ve Fransa gibi büyük devlerle yanşa çıkmış mem leketlerde plânın öngördüğü he defler gerek mevcut deviet işletmeciliğinin ve gerek Szel teşebbüsün takatı üstüne çıkmış görünmektedir. Özel teşebbüse bu taka tı vermek için gerekli enfrastriilctü rün hazırlanması.gorekme^tfdir. Ke lıayrımeşru birleşmelerdrn za aynı enfrastrüktür deviet işletme meydana gelen çocnkların neselerinin potansiyelini yükseltmek i I b i gayrisahih oldukları herkeçin de zaruridir. Bu enfrastrüktürün tin malnmudur. teşkilinde özel teşebbüse has kârHal böyle iken hastaııelerde lılık ve bu kârlıhğın kısa vâdede ve doğum evlerinde dojum yaele alınması gibi kurallardan inhi I pan bu gibi kadınlara. meydana raf etmek gereği mevcut olduğun | getirdikleri çocnklarının baba • dan genel plâna göre enfrastrüktür ları kim olduğu neden sorul • tesiri yapması istenen faaliyetlemamaktadır. rin arasında özel teşebbüsçe yürü Memlekette ahlâk nizamının tülenler mevcut bulunduğu tak | bozulmaması için hastane ve dirde, bu gibi faaliyetlerin de kadogum evlerinde doğum yapan mu sektörüne aktarılması zaruri olmaktadır. Nitekim İtalyada elekt I k a d ı n l a r d a n evlenme cüzdanlarının istenilmesinin usul ittıbaz edilmesi ve evltnme cüzdanı I ibraz edemiyenler hakkında da J takibat yapılması gerekirken, | bu lâzimeye riayet olnnmama»ı esbabının ilçililerinden sorulmasını rica ederiz. D u itibarla. Türkiyede bugün ilk olarak deviet sektörünü yu karıdaki esaslar dahilinde reor ganize etmek gerekmektedir. Başka bir deyişle deviet işletmeciliği nin bir taraftan plânın aracı ve ön gördüğü müşevviklerin yaratıcısı olarak, diğer taraftan da özel teşebbüsün rekabet şartları içinde çalışması için gerekli ortamın yapıcısı olarak düzenlemek gerekecektir. Bu düzenlemenin muvaffak olabilmesi için deviet işletme ciliğinin sınırının bugünkünü aşıp aşmaması ise özel teşebbüsün muvaffakiyet derecesine bağlı ola caktır. Şayet özel teşebbüs, bugün olduğu gibi memleket reaüteleri ve plânın öngördüğü hedefleri ger çekleştirmekte kendisine düşeni sağ lamamakta devam ederse, plânlı kalkmmadan vazgeçecek olsak, li beral düzenin yeryüzündeki en ileri modelini memleketimiz için uygulamak istesek dahi, deviet iş letmeciHğinin hududu bugünkünü hem mevzu, hem de vüs'at itibariyle aşacaktır. Zira artık bu hudut doktrinlerin tâyin ettiği bir hu dut olmaktan çıkarak iktisadi gerçeklerin tâyin ettiği bir hudut olmuştur. Bu gerçeğe uymayan bir sosyalizm ve liberalizm münakaşa sı salon edebiyatı karakterini muhafaza edecektir. B Cumhuriyefe Y I I mektuplar Sağlık Bakanlığından bir rica 6 çocnklu 8 nüfuslu aile reiıi olnp binbir müşkülâtla geçinmekte oldnğumuı halde 1961 bütçesinden 60 lira çocnk zammt, 87 lira 54 kuruş gezi tazminatı, cem'an 147 lira 50 kurus, 1963 bütçesinden 1 aylık 120 lira çocnk tsmmı düyuna kalmıştır. Bakanlığs resmî ve şifahi müracaatlarımda aldığım matbu olarak basılı cevap, (Alacafınıı düynn defterinin sayfasına kaydedilmiştir. Par» bulunduğunda gönderilecektir. Bakanlıga sık sık mürscaat edip meşgnl edilmemesi) yazılı. Bn yazı üzerine Bakanlıfı meşgnl etmemek için nzun bir zamandır beklemekte iken bir de baktık kt, 1964 SBbat s y ı çocnk zamoaı olan M lira ds, tahsisat yoklnğnndan ödenmedi. Sağhk Bakanlıjı doktorluJn •osyalleştiriyor ve bn ntnrda milyonlar sarfediliyor. Ben de sosyalleştirilmesini can 1 gSnülden Istiyornm. 1 Fakat bir taraftan da kannnt hakkıraıı •eriltniyor. Ahmet Kocabay Vllâyet Sağhk Md. lüğtt Saflık Memnru Ankara KadyuUnmmn yayınları bir J bnçuk aydanberi büsbütün bo I zulmuştur. Radyo yayınlarında | bn boznklnk devam edecek ve | mesulü hakkında moamtle ya | pılmıvacak mıdır? Artık radyo I lanmızın hiçblrini dinlemez ol I duk. Çocnklarımıza da ahlâk ve ! bilçiyi maceracılık aşıhyan kü | fürlü piyesler yerine dergi ve | kitaplarla vermeyi tercih ediyo I ruz. Bflyfiklere ise zevkle vakit | geçirtecek herhangi bir program J mevcnt degil. Müzik zevkimizin | çoğnnn Avrupa radyolanndan. i kısmen de tl Radyosandan te J min ediyoruz. Bn radyonnn da I millete caz eğitimi yaptıran, A ı merikan zrvki aşılıyan program ) ları son derece zararlı olmakta i dır. Türkiyede, radyolardan mâ | nevi kalkınmayı sağlıyacak prog 4 ramların bulnnmayışı teessfife | şayandır. Bıktıracak kadar faz , la ve aoguk piyesler, kafa şişi I ren çalçılı gazino cümbüşü, ço ' enklarımmn rofizik terbiyesini | bozan Beatles tepinmesi ve hiç ' de iyi hazırlanmıyan bir halk | müziği yayını. Türkçe bilmiyen I Amerikan diksiyonln spikerler | bvgfin Türkiye radyolarının ba I şarısızlığıdır. Radyolanmızı ça \ yesiz, zevksiz ve yalnız kendi di | leklerini tatbikat sahası haline i getirenlerden hesap sorulmasını I beklemekteyiz. ' I Babaları neden I sorulmuyor! hali T.K.T. nin İ j I I I •••••••••*••»»••• 1964 KALK'NMA İSTİKRAZ TAHVİLLERİ SAT1ŞA ÇIKARILMIŞTIR. 1 Şubat 1965 larıhınden ıufcaren satışa çıkarılmış olan '/o6 faizli, her türlü vergı ve resımden muaf ve ıstenıldigı zaman paraya tahvıl edilebılecek ve Deviet ıhalelerınde temınat olarak kabul olunacak 1964 Kalkmma tstıkrazı Tahvillerıni bütün Baokalann şube ve aıanslarıncia buiabilecekşınız. MALİYE BAKANLlGl (Basın 1208 A. 685/190O) '•«••••• Almanyadaki Türk öerenciler ŞUBAT 16 ŞEVVAL 14 V. E. 1 6.52:12.28 15.23 17.44; 19.16: 5.10 1 1.09 6.45i 9.40 12.00 1.32 11.27 TIKALI BURNU HEMEN AÇAR (:i M H Li R t Y OT'ln refrikasi i sı I R D A K I Ç E K I R D E K // Y z n : K M L T H aa E A Aİ R 190 Bozkırdaki Çekirdek Bo7kırdaki Çekirdek 191 192 Bozkırdaki Çekirdek Moila Hdır: «An>an arkadaş Bu neyin nesi?» dedikçe. gavur Esef, karı gibi gülüynr «Haydaaa Molla Hıdıı! . KatırcıUğı bırakmaiı değil. bu varilin hakkından gelmeli!..» diye keyifle nâralanıyordu. Variller. hayırlısıyla düze çıkınca, altlarını beslemek için, ŞÜ kadar uzak yerden yeterince taş çekmek işi başladı. İki helâ için, yelken bezlsri, yük yük kadran, bunların döşeme..' i. damlan için yük yük tahta taşındı. Kesilip biçildi, çi.ilcndi. Yelken be7İnden helâ duvsrlarını yel söküp almasın diye, dört yanlanna kahn payandalar vuruldu. Tere batası Keşişin Düzüne susa boyundan on fl» tane direk çıkarıidı ki. Mollanın ölçüsüyle, her biri, amba mertekleri kadar. hem uzun, hem kaLn... Bunlardar. onu çadırlann, ikisi helâların önlerine dikild'. Ayrıca birine bir kara tahta müılandı. Variller delindi. bu deliklere pürmÜ7İe sarıdan muslaklar kaynatıldı. Molla Hıdır tere batmış, canından beımişti, «Bitti çok şükür... Analarının şeyi mi kaldı?» diyemeden yeniden yeniye, daha zorln işler çıkıyordn. Helâların gaz tenekeleriyle dag gibi variller dolduruldu. Mollayi asıl dinden imandan çıkartan, kendıi koca tenekeyl. basmdan ynkan kaldırıp varile boşaltmaya çabalarken, kötfl BeMT Otamn, clleri ardında, sırıtarak seyretmesiydl. Yenlyle snratının terini silerken, kendi kendine «Nata kafa... Kurn kafa... Ulan ben tenin, Molla glbl geçmişini...» diye düpedüz sövnyordu. «Şn Müdür Beyin kâğıdındaki yaıı hic mt bitmeı, hey Allah?» On iki dilimli deppoy çadırını knrdurmnş. onüne de koca direklerden birini diktirmişti. T«tlşse ya gayri... Hayır, ne mümkün... «Patlayıcı maddeler» tasınacakmış bn deppoy çadırına . Ned!r pallayıcı maddeler?. Dînamit loknmlan . Kap süller, barutln fitil... ayrıca teneke kntnlarda barut .. Ayrıca, Cemal öğretmenin çifte tüfegi fişekleri... Tenekelerle gaıyağı, benzin, motor yağı... «Patlayıcı maddeleri de attık deppoy cadırına... Tamam mı?» Ne tamamı? «Haydi yavrolarıra göreyim sizi, şn bırandayı çekin şu yığımn üstüne.. Sıkıca bağlayın ki, gece vakti, riizgâr mfizgâr aralamasın... Hayır, o iki balys knrn et, örtülmiyecek... Lâzım onlar...» Bırandanın sıkıca baflanması biterken, iki balya otun açılması emri gelmisti, Arkasından, bu otlar, şilte yüzlerine kararınca doldnrnldu. Her biri karılarının ayafina taşındı. Bnnlar, bnnlann açızlanm dikerken, bir pamnk balyas» çıktı ortaya... Bu da yastıklara depildi. tş bitmiyor, fün kavnşmayı bilmiyordu. Say ki, Mollaya düşmanlık için kılıçlı keşiş tılsım gücüyle, mfibarek güneşi tntmuş, bir demir kazığa kömüş zincirleriyle bağlamıştı. Cip de gitti gelmez vesselâm... Gelse belki bir şey olur. Bn Tamörenli Efitmen Muratta yürek acıması evet yok ama, bukadar mı yok?. Ya peki, köylüsü olacak domuz Esef'in arada bir, «Uynmıyabm Hıdır Molla... Çabalayahm ki aı, biraz, işin sonnnn alalım sayende» diyerek zeklenmeleri... «Nedir yahn?. Rnstan yeair ml aldılar bnnlar bizi . » Aman uynmıvalım Moll» . MOdür Beyi işit. «LSmbalar. » dedi. Molla Hıdır Esef'e nznn nınn baktı. Güneş devrilmis, dağdan »şağı serin bir esintl baslamıstı. Teri knrndukça tisüyor, beli kopacak gibi ağrıyordn. «Hiç mi yorulma* bn namnssnz Esef?. L'lmn. Köydtyken bn berif kendi işine bn kadar çabalar mıydı? Hayır... Peki, ya bnrda? Ne gSründtt bonnn sözüne yahn?» . Gülersin, Hıdır Molla. . tşin bittiğinl se*din Etli bulgnr pilâvının koknsunn aldın, »ırıtırsın, kendi basına . Her direk için, birer gemici lâmbası temizlendi, doldnrnldn. Yalnız Müdürün çadırında lüka yanacaktı. Kızlar, koca bakır tavada pilâvın »ofanını kavuruyorlardı. »Aksam bavasına y a | koknsu yayılmakta ki, yutknnmaktan adamın boğazınds tükUrük kalmamakta.. » Molla Hıdır derin derin soludu, birine kStülük edecekmiş gibi Halim Beye ürkek ürkek bakıp dişlerinin arasından hain hain «Biz bittik ama, lenin kâçıtta da yazı kalmadı ya . » lâfını tamamlayamadan Müdür yeniden emretti: Şimdi tosnnlar... Geldi sıra, Nuri Sfretmenin çataca^ı yemek masasiyle oturma sıralarının taşınmasına .. Biraz ağırdır ama hep birden omnzlarsınız, kuş gibi nçurnrsunnz... Böylece en azdan üç kağnı yükü, kalas, tahta, kadran da düze çıkarılınca Molla Hıdır, belini tntarak bir zaman kıvranıp büküldü. Artık yalam oyunu yok, parmağım kımıldataeak gücü kslmamıştı. Emine öğretmenin haıırUyıp kars tshtsy» Mtıfı haftalık yemek listesini, bogazın» çok dfişkün oldnğn halde, merak bile etmedl. Yarınki ı». bah yemeğinin çay defil, pirinç çorbası oldn|unn oknyabildi, kadar... > Herkes, yemek listesinin yanında asılı nSbet eetvelinde adını arayıp saat kaçta nyandırılaeağını öfrenmeye çahşırken, yemefe oldnfn kadar ayknya d s düşkün Molla Hıdır hiç omnrsamadı, o kadar mal eanhsıyken, bele bedavay» bayılırken, (Arkmsi nt) Heidelberzden bir oknyucnmur. yazıyor: Almanyada okuyan bir Türk talebesiyhn. Bizler de işçl vatandaşlarımıza yapıldığı gibi memlekete girip çıkmada aynı zorluk lar yapılmaktadır. Burada biri 2, dlğerl 3 aylık Ud tâtilimlz ile yılbaşınd» bir 3 haf talık tatilimiz var. Bu zamanı be punlz canı gönülden memleketimizde allelerimlzin yanında geçirmek Istiyoru fettisliği bizler ya mahsus olmak üzere 1,5 ay ynr da gitme izni verlyor. Bunun İçin 6 aylık tâtillerimlzin 4,5 ayını burda başı boş geçiriyoruz. Aynea bu zamanda ailelerimlztn yanında kalmamız demek memleketin 4X1000 TL. kâr etmesi demektir. Slmdi Türk Hava Yol ları Münich İstanbul arasmda 180 DM talebe seferleri yapıyor. ve sadece hiç bir mantıkı temele Istinat etmeyen bir karar yüzünden biz ler memlekete dönemiyoruz. Bizun bu ufak problemimiıl 11 gililerin halledeceğinl umarım. «Çöp, çamur, sinek, Gezaevinden Ş İ * S f t İ «nikronlu su derdi» kitap istiyorlar A. Altan yazıyor Kficnkyalı belediye ttşekküIttnden önce çöp kamyonu haftada iki gfin aksamadan gelirdi. Belediye knrnldu, şimdi 20 ründör nğradıgı yok. Halk köl ve süprflntüsönO Mkaklara dökmlye başladı. Stvrisinek saglık düşmant, çare»l pek basit, fakat şikâyeti kendira oknyacafıma ^Bre yazmakta ne fayda var? Haydi söy. Hyeylm, 961 tenesinde eve taşındıra, koyndan bol miktarda sineğin dışan çıktıfını rördüm, tahta kapağı atıp hemen bir hava ıızmaı demir kapak yaptırdım, bir daha tinek çıkmadı. Metrflk knynlar maıotlanıyor ve ainek yapmıyor, fakat sahipII knynlara matot da sıkılmadıgından, bol miktarda sinek yetiştirlliyor. Kuyu ve foseptik çukurlannın ağzını mazbut bir hale getirsek esasen batakhk bulunmıyan bu yerde sinek nesli kurutulmuş olur. Niğde Tanm Yeni Cezaevl Nlğ | deden 7 kiometre mesafede bulu t nup i; esası üzerine kurulmustnr. | Bizlere yardımı eslrgemeyen ay | dınlarımız ve yayın evlerimlz sa i yeslnde cezaevimiz 400 kitaba ka | vuştu. Aynı zamanda Niğde 111 I Sungurbey kitaplığından ayda bir | değişme usulii ile kitap alıp mah I knmlanmıza okutmaktayız. Fa j kat bunlar kifayetsiz kalıyor. Ki ] taphktaki kitaplanmızuı fazlala I şabilm«si. feleğin kadrine uğra I mış 304 mahkumun bilgilerinin ! gelişebilmesi için aydınlarımızı I kitap yardımma davet ederiz. ! Niğde Tarım Yeni Cezaevi I Öğretmeni Ali Kalli ! Turîste muamele L Polatlıdan Ahmet Oztflrk ya«ıyor: Devletlmiı turiıt eelbl İçin maıraf ve kfllfetlere katlan makta, balı eahil insanlar ise, bnnn baltalamakt» üstelik bn ınçları ceza.su kalmaktadır. Anlatacagım olay sndnr: Polatlımn Hadırşah ve Güreş Bir Avurturyalımn kSyfinün •ahalarına avlanmak için gelen tnristltrin Güreş kodlleği yttnden Mevlfit Demir ve m ç ortakları tarafından iki kere MEKTUPLAŞMAK taksileri loynlmuf, kovan, cep tSTÎTORtnM feneri vs. gibi bir çok »eyler ealınarakl satmışlardır. Genç bir TBrk k ı n ile mekBa olayın tetkik r.dilerek an tnplaşmak istiyornra. kısa zamanda snçlnların eema Taşım 24 tflr. gSnneleri, hem ahalimııin, bem Adres: Peter Ceeh de tnristlerin deviet inıibatına Relsnerstr. 24 karşı tam itimatları için sarttır. Wien 3. Not: Sattıklan bazı esyalar, Avnstnrya Güreş köyünden Ali Aktürkte mevcnttnr. * • • •• •« •• •• • « • • • «• •• • , • • • « • *• » • » • •• • • •« • « • • " Hangimiz daha çok sömürülüyor «Gazetemin 9/2.1965 tarih ve J 14557 sayılı nüshasının Cnmhuri I yete Mektnplar sütununda <Bü J tan Gazları fahiş fiatla satılmak I tadır» başlığı ile Eskişehirden j Yaşar özpınar isminde bir ar I kadaş Bütan gazının maliyeti J hakkında enteresan bilgi veri | yor. Bendeniz ise, kendisinin 26 t TL. almakta olduğu aynı gazı 30 I TL. ödiyerek kullanmaktayım. I Denizli merkez kazasında fiat ! 30 TL. dır. Acaba Yaşar özpınar arkada I «ım veya hitap etmek istediği a I lâkahlar, hansimizin daha faz | la sömürüldü|üne karar verebi I Hrler mi? Ziya Erbaysal Kaplanlar Mah. Çarşı Cad. No. I No. 13 Denizli» I I
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle