12 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HÖSEYİN RAHMi Bugünün diliyle bütün eserleri dizisi Ük çıkan kitaplar: Llra MMETŞİNAS ~«.».^. 6 ŞIPSEVDİ .......................... 12 METRES . .„.«„........«.„...... 10 GULYABANİ S KUYBUKLU T1LDIZ ALTINDA BİR EVLENME ............ S BEN DELİ RÖYİM? 10 ATLAS KİTABEVİ İstanbul tânaLk: 196/15847 umhuri 42. yıl sayı 14875 KURUCUSU: TUNUS NADÎ Telgraf v e m e k t u p adresi: C u m h u r i y e t IstanbuJ Posta K u t u s u : tstanbul N o 248 Telefonlar: 2 2 4 2 9 0 2 2 4 2 9 6 2 2 4 2 9 7 22 42 9 8 2 2 4 2 99 Pozortesi 27 Aralık 1965 hlâzığ Adana hattmda kaza: KASIM AYINDA TOPTAN EŞYA FİYATLARI YÜZDE 13 YÜKSELDİ 3ÖLÜ, 19 AGIR YARALI VAR ADANA Elâzığ Malatya Adana seferini yapmakta olan Mo toTren dün akşam saat 18.45 sıralannda Günyazı istasyonu civarmda bir köprünün çökmesi neticesi dereye uçmuşrur. Feci kazada 3 kişi ölmüş, beşi çok ağır olmak üzere 19 kişi yaralanmıştır. Devlet Demiryollan Genel Müdürlüğü, 505 sayılı mototrenin Yassıca durağında vukua gelen ka zaya, «köprünün fazla yağmur yüzünden çökmesinin» sebep olduğunu bildirmektedir. Kaza derhal duyulmuş ve Adanadan sağlık ekipleriyle birlikte bir de imdat treni yola çıkanlmıs tır. Öte yandan askeri birliklerden de yardım istenmiştir. Çöken köprü Karaçay üzerinde olup 3,5 metre yüksekliğinde ve 20 metre uzunluğundadır. Mototrenin makine ve ilk vagonu geçtikten sonra ayaklardan biri kınl m»ş ve köprü birdenbire çökmüştür. Bu yüzden çökme anmda tam köprünün merkezinde bulunan va gon dereye uçmuş, arkadan gelen ler de onun üzerine doğru devrilmiştir. Kazadan kurtulanların anlatök larına göre köprünün büyük bir gürültü ile çöküşü az ilerideki Yassıca köyünden işitilmiş ve der hal yardıma koşan köylüler dere içinde boğulma tehlikesi geçiren bir çok kişiyi kurtarmışlardır. ADALET BAKANI DED Moto tren dereye uçtu 142 nin acık kapıları Hayat pahalılğu hızla artıyor ANKARA (Cumhnriyet Bürosu) asım ayında Tiirkiyede hayat pahalılığı son beş yüın kasım aylarında görülmemiş ölçüde büyük bir artış kaydetmiştir. Eelirtildiğine göre kasım ayında toptan eşya fiyatlarında geçen yılın kasım ayına kıyasla yüzde 13 oranında bir artış olmuştur. 5S5T 141 ve kapafılacak ANKARA (Cıunbııriyet Bürosu) ütçe ve Hân Karma Komisyonunda dün iAdalet Bakanlığı bütçesi görüşülmüş, bu arada Tılrk Ceza Kanununun 141, 142, 161 ve 163 üncü maddeleri tartışma konusu olmuştur. Af konusunda ve hâkimlerin denetimi konusunda çeşitli görüşler ileri sürülmüştür. Adalet Bakanı Hasan Dinçer, 141 142 nci maddelerle ilgili olarak şunları söylemiştir; B Açık kapılar « Hfikumet görüşü 141 ve 142 nci m addelerin kaldırümasma lüzum olmadiğı merkezindedir. Cemiyetimirin karşı karşıya bulonduğu tehlikeleri önlemek için bu maddelere ihtiyacımız vardır. Hkir hürriyeti diye fikir hürriyetini vok etmeğe müsaade etmiyecegiz. Hattâ tatbikatta açık bıraktığı kapılar vardır. Boradan sızmalar olmaktadır. Bu açık kapılan kapatmak karar ındayız. Kaldırmak değil, takviye edici tedbırler alacağızj» K «tş Kanıınımda boşluklar var» Kâğıthanedeki Kayacam Şirketine ait Şişe Cam fabrikasındaki infilâk olayı ile ilgili tetkiklerde bulunan Çahşma Bakanı Ali Naili Erdem dün «II bin işyeri balunan İstanbulda sadece 13 1} güvenligi müfettişl ile gerekli kontrol görevinin yerine getirilemediğinl» söylemiştir. Vilâyette basın mensuplan ile görüşen Erdem, bu arada «İs Kanununun tatbikatında da boşluklar gördüğunu ve İş Kanununun ihtiyaçlara cevap vermediğinl ifade etmiştir. Artışın büyüklüğü Son beş yılın kasım ayları toptan eşya fiyat endeksleri ile bu rakam karşılaştırıldığı zaman 1965 kasım ayının artış oranının büyüklüğü kendiliğinden ortaya çıkmaktadır. Söz konusu kasım aylarında rakamlar şöyledir : Yıllar Fiyat artışlan 1961 KASIM 1962 » 1963 » 1964 » 1965 » Kaza verinde Görüşmeler Pazar olmasına rağmen, sabah saat 10 da başlıyan görüşmeler sırasında söz alan Sadun Aren (TİP) 141 ve 142. maddeler üzerinde durmuş, bu maddeleri Anayasaya ayDun basın toplantısı yapan Topaloğln kırı bulmıyan Anayasa Mahkemesinın karar gerekçesının he(( nüz yayınlanmadığını, kararın zayıf ekserıyetle alındığını soylemiş ve «Bu maddeler, kurmak istediğimiz açık ve hür demokrasi sistemine batırılmıs iki hançer gibidir. Kitap çevirmek, yurt ve dünya meselelerini tartışmak bugün tehlikelidir. Bu maddeler sanıldığı gibi komünizmi önleyici değildir. Fikir hürriyetini önlemektedır. 141. maddeye açıklık verilmeli, 142. madde kaldırılmalıdır» demiştir. CHP Ll UYARIN GÖRÜŞÜ Ankara, (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye Petrollleri A. O. Eskl Mustafa Uyar (CHP) ıse aynı Genel Müdürtl îhsan Topaloğlu «petrol davası halka mal olmuştur. Slilir imkânlanrmzı sömürmeye bundan böyle kimsenin gücü yetme« Bu maddeler Türkiye Cumyecektir. Çocuklarımıza iyi bir Türkiye bırakmak için bu konudaki huriyetinin bu topraklar üze mücadelemiz devam edecektir» demaştir. rinde ilelebet payidar olmasını Ankara, (Cumhuriyet Bürosu) temin eden hükümlerdir.» 5 yıl, 7 a 15 gün Kıbrıs konusunda bugun MılA. Îhsan Birincıoğlu (A.P.) de Gürsel'in demeci: let Meclisinde genel goruşme ya9 Mayıs 1960'dan 24 aralık 1965'e aynı konuda «141 ve 142. madpılacaktır. kadar 5 yü, 7 ay, 15 gün TPAO deler hayatımız müddetince deAP ve CHP grupları adına veGenel Müdürlüğü görevinde bumokrasinin devamlı bekçisidir» rilen onergeler, geçen hafta ılunmuş olan yüksek mühendis demiştir. çınde Millet Meclısı gundemıne Topaloğlu, dün saat 10.30'da AnCavit Okyavuz (A.P.) Anayaalınmış ve genel görüsmenin bu kara Gazeteciler Cemiyeti Lokasa Mahkemesinin verdiği karagun yapılmasına karar verılmışlinde düzenlediği basın toplantıra uymak gerektığini ileri sürtı. smda, görevden uzaklaştırılmasımüştür Bugün başlıyacak olan görüşna dair Bakanlar Kurulu karan Mehmet Altınsoy (CKMP) ıse meler ıçın partıler grup sozcu gerekçesinin kendisine büdirilme141 ve 142 maddeler görüsülürlerını şu şekilde tesbit etmışlerdiğini de ifade etmiş, «mamafih, ken «161 ve 163 üncü maddeledır: son yıllarda ülkemizde cereyan Ankara, (Cumhuriyet Bürosu) ri n de üzerinde durulması geGRUP SÖZCÜLERİ eden petrol mücadelesi ve arka Cumhurbaşkanı Cemal Gursel rektiğini ileri sürmüs ve şunlaAP den Talât Asal. CHP den sında gizli büyük menfaatleri bigenel mudur tayınlerı ile ilgili n söylemiştir: «161 ve 163. madNihat Erim, CKMP den Alpaslenler için bu gerekçeyi anlamak olarak «Bu bir nöbet değiştir • deler sadece Islâm dini • lan Türkes, MP den Faruk önzor olmayacaktır» demiştir. medir. Büyütülmemelidir de • ne tatbik edilir. Bahailer yakader, TİP den Mehmet Ali Aymiştir. lanır. Bilirkisiye verilir. B'lirbar, YTP den Raif Aybar konuParti politikası Şehirde yaptığı kısa gezintikisi Bahailik, dindir derse, bunşacaklardır. Ayrıca, gereğı haden dönerken Çankaya köşkü Petrol meselesinin hiç bir parlar serbest bırakılır Tarikat linde CHP den Genel Baskan (Arkası Sa. 7, Sü. 4 de) (Arkası Sa. 7, Sü. 5 de) (Arkası Sa. 7, Sü. 1 de) Ismet Inönü, Turhan Feyzioğlu ve Feridun Cemal Erkin, MP (Arkası Sa. 7. Sü. 2 de) Yüzde 1.62 > » » 2.76 2.70 1.50 13.00 Gıda maddeleri Toptan eşya fiyat endekslerinde görülen bu artış özellikle gıda maddelerindeki artıştan doğmaktadır. Geçen yıl kasım ayında gıda ve yem maddelerinde (Arkası Sa. 7, Sü. 3 de) ölen ve yaralananlar Millî kaynaklarımızı sömürmeye kimsenin giicii yeîmiyecektir,, «Tâyinler bir nöbet değîştirmedir» ünün Görüstnelerden beklenen Bugün başlıyacak olan genel görüsmenin iki, hattâ flç yönlü önemi var. Birincisi, partilerin Kıbrıs meselesi karşısındaki durumlarının tesbiti, görüşlerdeki farklılıklann ortaya çıkması; ikincisi, süregelen birtakım söylentilerin aslı ile faslınm öğrenilmesi ve nihayet ümit de olsa Kıbrıs konnsnnda, genellikle dış politikada, beiirli bir yöniin tâyin edilebilmesi. Gerçekten bugüne kadar partilerin Kıbrıs konusn ve dış politika görüşlerindeki farklılıklar anlasılamamıstır. Adalet Partisi muhalefette iken genellikle müdahale hakkının kullanılmamasından şekvacı idi. Fakat onnn yanında meselenin müttefik büyük devletlere dayanılarak hallini isterdi. Birbirine nt iki isteğin birleşmesiyle, esasından gayrimümkün hale çelen bu politikaya karşı C.H.P. iktidannın son yılında izlediği politika değişiktir. Halk Partisi Kıbrıs meselesini bir Türk Yunan ihtilâfı olarak görmüs, bu ihtilâfı Türkiye lehine baUetmek için genis sınırlı ve çok yönlü bir politikayı nygulamağa çalışmıştır. Ibtilâfın halledilmemesi, tsmet Paşa politikasına göre, Kıbrısa müdahale şeklinde değil, bir Türk Yunan harbi şeklinde sonuçlanacaktı. Papandreu iktidan da Türkiyenin bu yolda olduğuna inanmış ve çok yönlü dış politikada âdeta bir Türk Yunan yansması başlamıstı. Dar açılı Kıbrıs müdahalesi yerine iki NATO devleti arasında bir çatışmaya doğru gidılmesi, Akdeniz dengesi, Avrupa dengesi ve dolayısiyle dünya banşı bakımından süphesiz tehlikeler, sakıncalarla doludur ve böyle bıçak sırtı misali bir politikayı yürütebilmek gerçekten güçtür. Şu var ki, önemli olan burada muhtemel dengesizligin tehlikelerinden, ya da banşın bozulması ihtimallerinden faydalanıp Kıbrıs meselesini Türkiyeye yakısır şekilde halletmek, kısacası Türkiyeyi, dengeye feda etmemekti. Bu politikaya yönelis fiilî müdahale imkânlarının iç ve dış sartlarla ortadan kalkmasından sonradır ve asıl anlaşılamıyan, anlatılamıyan nokta da budur. Gerçekten müdahale imkânlarının kaybedildiği, daha doğrusu müdahalenin imkânsızlığı, B.M. karanndan çok önce belli idi. Oysa biz, devletlerarası hukukta uygulanması sadece kuvvetler dengesine dayanan hakkımızı tek basımıza kullanabileceğimizi sanıyorduk. Hem de deniıaşın bir adaya karşı. tşte söylentiler bu anlasılmayan ve anlasılamayan müdahale meselesinde büsbütün yofnnlasmıştır ve hâlâ B.M. kararını tanımamayı, anlaşmaların yürürlükte bulnnmasını Kıbnsa yapılacak çıkarma için, yeterli görenler çoktur. Genel görüsme, söylentilere doğru yönü gösterebilir, mesele demagojiden temizlenerek ortaya konulabilirse, süphesiz bundan sonra izlenecek Kıbm politikasının dayanaklan daha beîirli hale gelebilecek ve millî bir politikamn tesbiti belki de mümkün olacaktır. Genel görüsmenin en önemli yönü bu ihtimalde toplanıyor : Belli bir amacın tâyini, dolayısiyle millî bir politikamn tesbiti.. Yakın tarihi incelendiği zaman görülmektedir ki, amaç belli olmadığı ve gününe göre politika uygnlandığı, ya da dıs politikada koltnkaltı tercih edildiği zaman Türkiye, genellikle yalmz kalmış ve kaybetmiştir. Millî Kurtulus Savası. onu takip eden Lozan ise aslında kendi kendine inancın, inanmanın zaferidir. Türkiye, Lozan'a millî misak amaciyle gitmisti. Politika beiirli noktalarda hiçbir tavize yer verilmemesi esasına dayanıyordu. Bu yüzden arada kesildi. ama sonunda dâva kazanıldı. tmroz ve Bozcaada meselesindeki, Boâazlar meselesindeki direnme, kapitülâsyonlann tasfiyesi konusnndaki inatla Musut'un Türkiyeye bırakılması isteği arasındaki fark açıktır. Zira diğerleri kıl payı taviz verilmemesi gereken noktalardı. Ermeni yordu meselesinde. azınlıklann himayesi meselesinde politikamız Türkiyenin istiklâli prensipinden kuvvet aldığı iç'n basarıya ulasmıstır. Oysa Türkiye, Megalo idea Enosis paralelindeki Kıbns ihtilâfında, değil inisiyatifi elinde tutacak, savunacak bir amaç bile seçemedi. «Kıbrıs Türktür, Türk kalacaktır» tema'siyle Londra ve Zürih anlasmaları arasındaki fark, amaçsızIığın, ya da seçilen amaca inançsızlığın örneği olarak ortada duruyor. Enosis sonucunu bildiğin halde kendi elinle bağımsız bir devlct kur, onunla diplomatik münasebetlere gir, o devlet B.M. üyeliçini kazansın, sonra da «Kıbns Türkiyenindir» diye ortaya çık. Böyle çelisik ,bir politikamn tutmasma imkân olabilir miydi? Bulundufnmuz noktavı çerçeklere göz yummadan değerlendirmek eerek. Hiç değilse Mecliste olsun, bırakalım aslanlık gösterilerini de, bu noktadan sonra nereye gidebilir, ne yapabiliriz ve asıl önemlisi Türkiyenin yalmzlığını nasıl giderebiliriz? Onun careleri üzerinde tartısahm. Tartısmalar sonunda belki doğrn yolu görebilir ve belki çıkarlarını7a uygun bir politikaya yönelebiliriz. Ümitle beklenen şimdi bndur... Kazada ölcnlerden b&inia Hekimhan ilçesinden Zehra Şahin ol duğu anlaşılmıştır. Zehra Şahin koma halinde hastaneye götürülür ken ambulansta ölmüştür. îki vagon arasına sıkışmak suretiyle ölen şahıs ile hastanede ölen diğerinin hüviyetleri henüz tesbit edilememiştir. Osmaniye, Ceyhan ve Adana hastanelerine kaldırılmış bulunan yaralılardan isimleri tesbit edilenler şunlardır: Zeynep Sungurtekin, Îsmail Katneş, Halit Çelik, îsmail Topal, Mustafa Obut, Ayşe Kaya, Asım Mutlu, Mehmet Üçok, Mehmet Su, Hüseyin Beşpınar, îbrahim Songül tekin, Halil Avşar, Hatice Bozkurt, îbrahim Karakuş, Hamza Yıldız, Ali Kaya, îsmet Esen, Talât Öz, îsmail Gürel, Talât Kaya, îbrahim Say, Mustafa Bileyi. T.B.M.M.de genel görüşme bugün Gazanfer Bilge önceki sene vukua gelen ilk hâdiseden sonra Bakan Adanada Ulaştırma Bakanı Seyfi öztürk, beraberinde Devlet Demiryollan Genel Müdürü Îsmail Ertan olduğu halde derhal Ankaradan uçakla Adanaya gelnüşler ve kaza yerine gitmişlerdir. Gazanfer Bilge'yi vurdular Tahkikat Alâeddin BİLGİ Kaza hakkmda gerekli tahkikata başlanmıştır. Öte yandan Devlet Demiryollan da kendi bakımından ayrıca tahkikat yaptırmaktadır. Hattın 48 saatten önce işletmeye açüamıyacağı büdirilmektedir. o RÖPORTAJ YILMAZ CETİNER «Ögretmenlere yapılan baskı endişe vericidir» Ankara, (Cumhuriyet Bürosu) «ögretmenlere yapılan baskıIann ve haksız idarî islemlerin özellikle son aylarda arttığını, durumun endise ile izlenmekte olduğunu» belirten Türkiye Öğretmen Derneklerı Millî Federas yonu Genel Başkanı Hayrettin Uysal, «27 Mayıs Devrimine bağlı, Anayasaya gönülden tutkulu, Atatürkçü, lâik ve cumhuriyetçi öğretmenleri, çesitli entrika ve düzenlerle damçalayıp Bakanlık emrine alntayı, görevden uzaklaştırmayı, nakletmeyi kara bif tedhisin tipik belirtileri sayıyoruz» demiştir. Aynı zamanda Sakarya CHP Milletveküı bulunan Uysal, dün yaptığı basın toplantısında, seçim öncesi ve seçim sonrası 56 ay içinde cereyan etmış 60 olayı, bazılannın aynntılannı da belirterek, nakletmiştir. Uysal, partizan baskı ve işlemJere örnekler vermiş, belgeler okumuş, kovuşturmalar sonunda sürülen, öğretmenlere tahkikat(Arkası Sa. 7. Sü. 3 de) Ecvet GÜRESLN Olimpiyat şampiyomı millî güreşçilermüzden Gazanfer Bilge dun Kadıköyde, hüviyetı meçhul bir genç tarafından tabancayla üç el ateş edilerek öldürülmek isten miştir. Goğsünden ve kalçasından ağır surette yaralanan Bilge, komaya girmeden önce Hastanede verdiği ifadede kendisini öldürmek istiyen şahsın «Atan kardeşlerden Fethi'ye» benzediğıni söylemiştir. OLAY NASIL CEREYAN ETTİ? Görgü tanıklarınm anlattığına göre olay, saat 16.10 da, Kadıköy postanesinin önünde cereyan etmîştır. Postanenin üst kısmmda bulunan «Dostluk Cemiyeti» adlı kulüpten çıkan Gazanfer'e bir kaç metre ilerisindeki minibüsü kendisine sıper edinen bir şahıs tarafından tabancayla ateş edilmiştir. Üç defa tekrarlanan bu atıştan ikisi, isabet almıştır. Mütecaviz olay sırasmda meydana gelen kargaşalıktan faydalanarak kaçmıştır. BİLGEYİ KblLER NİÇÎN ÖLDÜBMEK İSTEDİ?» Türkiye'nin en büyük otobüs işletmelerinden birinin sahibı olan millî güreşçi'yi kimin veya kimlerin öldürmek istediği kesinlüle tesbit edilememiştir. Ancak, postane önünde tebrik zarfı satan ve en önemli görgü tanığı olan Hasim Sürekli, Gazanfer'e ateş edenin 22 23 yaşlarmda, siyah deri ceketli, başında kasket bulunan san bıyıklı bir genç olduğunu söyle miş ve «Benim önümdc uzun zaman durdıı. Belki bir buçuk saat, kapının önünde bekledi. Daha önce bir taksi geldi. Takside şoförden başka bu geuç ve bir şahıs da ha vardı. İkisi de indiler. Diğer sa hıs postaneyc sirdi. Genç olanı iEe. bekledi..» demiştir. Bu arada, e'inde tabanca oldu(Arkası Sa. 7, Sü. 2 de) Ankara, (Cumhuriyet Bürosu) Millet Meclisi Bütçe ve Plân Komisyonu, Meclisten geri aldığı «asgari geçim indirimini erteleyen kanun tasansı üzerinde dün yeniden çalışmış ve ertelemenin iki yıl süre ile olmasmda ısrarla karar vermiştir. Geçim indirimi iki yıl daha erteleniyor <i Sizinkiler kısa zamanda kapitalist oluyorlar,, V m n 1200 metre altında hayat o kadar kolay değildi... İşçiler, belden yukarlan çıplak ter içinde çalışıyorlardı... Uçuşan kömür tozlan bir defa hepsini tanınmayacak hale sokmuştu... Nitekim az sonra da ben aynı hale gelecektim!.^ Hararet derecesi 35 36 civanndaydı ve üstelik hava olmayınca, ufuk görmeyince çalışanlann durumunu siz tasavvur ediniz Marks ustaya bu arada sordum: « Kaç yasma kadar yer altmda şalışmak mümkün?... Adam başını sallayarak cevap verdi: « 55 yaşına kadar madende çalısüır. Ama 35 yaşmdan yukan olanlar işçi kabul edilmezler» Buna gençlikte aüşmak lâMmıİTr. Sonra gülerek etrafını gösterdi ve ilâve etti: 20 yıl önce böyle emniyet tedbirleri, böyle ışıklar yoktuSadece şapka ışıklanyla çalışirdık biz.. Yani etraf karanhktı.. Bakm şimdi, sanki Paris caddelerindeyiz!.Bu arada aklına gelen bir hikâyeyi de anlatmadan duramadı Marks usta... O zamanlar dedi.. soğutucu tertibat da olmadığı için ısı daha yüksekti... Biz anadan doğma çıplak çalışıyorduk... Bir gün şeflerimizden birinin, bir papaza madeni gezdireceği haberi verildi... Biz o vaziyetimizden utanıp vagonlann arkasına saklandık... Aksilik bu ya, o sırada kömürler büyük bir gü rültüyle devrilince durduğumuz yerden Jırlayıp çınlçıplak ve sım siyah bir kaçışımız var!.. Papaz da bu vaziyetten korkup, «şeytan lar madeni bastı» diye feryat etmeye başlamış!..» Maden oc«ğı içinde Yılmaz ÇeUner ve üç Türk isçisl (Devamı 5 inci sahilede) ı "7# B nn BUGÜN if « ı I I I Kıbrıs konusunda BırleŞmiş | Milletler Genel Ku^ulunun aldığı karar dolayısiyle süre I. I gelen ihtilâf ve Türk • Yu r nan ilişkileri çeş^fli yorum'| lara sebep olmuştur. I Meseleyi etraflı bir şekilde ' ortaya koyabılmek amacı ile | diplomatik . temasları başın • I I danben ızliyen ve <1960 dan • I bu yana * T^rJciyenuı Was • • hıngton ve Paris Elçısi olan I Bülent USAKLIGtLHe arka ' daşımız Ziya NEBİOGLU | ı p yaptığı konuşmayı 7 nci I I sâyfamızda bulacaksınız. • I
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle