Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
8AHİFE tKl 26 Kasım 19G5 CUMHURÎYET •••••••••••••••••a OLAYLARIN ARDINDAKİ GERÇEK MANTIĞIN MANTIKSKUĞI Ismail CEM aşbaksn Demirelin iktidara gelişinden bu yans en çok dikkati çeken özelliği, Meclisteki program konuşmasında da kendini belli eden «mantığı» olmuştur. Demirel, meseleleri en basit •ekline indinniş, hayll sağlam görünen, fakat garip bir mantıgın Içine otnrtmuştur. Meclisteki konuşma, özellikle radyolann başındaki binlerce lnsanın açısından, son derece başanlı olmuştn. Ancak, aynı mantığın devlet yönetiminde, TRT gibl, gecekondu gibi blrçok girift meselenin çöznraünde kullanılması iktidan daha ilk günlerinde bazı çellşmelere düsmek lornnd» bırakmıstır. Şu acı gerçek!. ICH8SC0 raporlanna göre; Türk milleti tarihî bir dönem yaşamaktadır. Bugün yazdıklanmıı ve bugün konnstuklanmızın her cümlesi, gelecek knşsklar önünde yargılanacaktır. Bugünkü Büyuk Meclisin zabıtlan, tarihln hükümlerine açık olacaktır. Büyflk Meclisin koltuklanna oturmus milletvekilleri bn sommnn idrakini taşımalıdırlar. Amerika ile Türkiye arasında iayısı bilinmiyen ikili anlaşmalar yapılmıstır. Türk toplumnnu topyekun teblikeyle karsı karsıya bırakacak yetkilerin bn anlasmalarla Amerikalılar eline verildişi anlaşılıyor. Bir millet ve özellikle Türk milleti süphesiz sırasında. Atatürk'ün dediği gibi : Ya Istifclâi, ya ölüm... diye ateşin kucagına atılabilir. O zaman karan verecek olan Büvük Millet Meclisidir. Ve Türk knmandanlann sommu ve emri altında her Türk vatandası niçin 51mege gittltinl bilerek savasacaktır. Türkiyede NATO üsleri vardır. Ve bir de NATO'dan ayn olarak doğrudan dogruva Wa=hineton'da Pentagon'a bağlı Amerikan üsleri vardır Bn Amerikan üsleri, knrulması. çalısması, yetkileri manasebetîeri, ikili anlasmalarla tesis edilmistir. NATO milletlerarası bir tesekkfildür. Anlasmava katılmıs milletlerin ortaklasa meydana çetirdikleri bir knrnmdur. Ama ikili anlasmalarla Türkiye'ye üslenmis olan Amerika b!r yabancı devlettir. Bugün cıkan TÖN derçisinde öteden beri bn kösede tenkidini vaptıgım» ikill anlasmalar ve Tflrkivedeki Amerikan üsleri konnsunda Türk insanmı sarsarak çok eenis bildler ve acıklamalar vardır. övle anlaşılıyor ki, dnrum sandıgımızdan çok daha endise vericidir : 1 tkili anlasmaların bir kısmının Dısisleri. Malive ve Ticaret Bakanlıklanndan verilen mektnpiarla vapıldıiı ortaya çıkmıstır Bir kısmı ise sözlüdür tnanılmıvscak bîr sev aroa, sözlüdür Mese lâ A.P.O. denen bir sifahi anlasma lle Amerika ile Türkive arasında knmlan askerî bir posta knrnlmnstnr. Bn posta lle Türkivedek4merikalılar her çesit malı vurdumn7a snkabilmektedirler. Türkivede nzun süreden beri isliven kacakcılıîın kaynaklanndan bir' de budur. Amerikan fıslerinden Çigii'dpki verici radyo istasyonu d» bir vözlü anlasmava dayanarak tesis edilmistir. tste düsük iktidann vetkili ki^ilpri Tiirkiye hesabına b5yle bol keseden imtivazlan sifaben daiıtmısiardır. 2 tkili anlasmalar konnsnnda en sorumln devlet makamlann' flolduran vetkililerin bile ke<rin hilcrisi voktnr. tlhaml Sanear'jr Millî Savunma Bakanlıgı sıra<:ında bn dâvava el konmns ve iki'f anlasmalar içln bir arsiv vapılması Istenmistir. Merni bnlnnamv van ban anlasmalan Amerikadan saflamak mecbnriyeti ortaya çık maktadır. 3 tkili anlasmalarla kurulan Amerikan üsleri Türk vatandaslan icln sırdır. Ama Amerikanın vetkili derpileri zaman laman b'konnda yaym yapmıslardır. Son demecivlp Basbakan Demirel. Tür' kamn ovundan gerçekleri saklamak yönflnde konnsmnştnr Mecü' kflrsflsunden . 4 Türkivedeki Amerikan ı"ı«lerinde harekât. eiitim, lojistik destek. sorumluluk ve yetkisi TITSLOG KumandanlıŞına aittir Bu kumandanlık WashinEton'da Pentagon'a bağlıdır. NATO ile ve Türkive ile kumanda ilişkiieri voktnr. 5 Türkivedek] Amerikan üslerinden ve Amerikan kumanda«ile baslıvan davranıslardan Türk devletinin ve Türk kumandanla nnın haberi yoktnr. Ovsa bn davranıslar zaman zaman Türkiyev lüznmsuz yere atese atmak derecesine varmaktadır. Amerikan €» uçaklannın faalivetleri ve Irak iht'lâli günWinde \merikanın tn cirlik iissünden Lübnana asker vollaması. Turk Hükumetinin bil eisi dısmda yürürliife konmustiır. 6 U2 uçaftı olavında Sovvetler, hükumetimizi protesto et mislerdir. Çünkü bizim topraklarımızda fakat Amerikan egemcnli gindeki üslerden havalanan nçak Sovvet sınırlan içinde düsürüi müstür. Türk Hükumeti kendi topraklarından havalanan nçaktar sorumln olmadı^ı yolnnda bizim için ağır sayılacak bir cevap vermek zorunda kalmıstır. 7 1958'de Ftak ihtilâli sırasmda Amerikan askerleri tneirlik hava nssüne indirilmis ve oradan Lübnana yollanmıs. tcraat bittikten sonra Hükumetimize haber verilmi<;tir. Bunun anlamı şudur Amerika, Türkiye Cumhuriyeti topraklanna devletimizin haberolrnadan istedigi kadar asker indirebilecektir. Su anda Türkiyede ne kadar Amerikan askeri ve kuvveti bulundugu bizim devletimizin bilglsi İçinde olduŞu süphelidir. Bir ülke içinde yabancı bir devlete böVle 1jir imkârl tanınmasınm ne kadar tehlikeli olduğu da ortadadır. 8 Türkiyedeki Amerikan üslerine Amerikan KnmandanlıJı nin izni olmadıkça en yetkili kisilerimiz rirememektedir. Çesitlı olaylarla ortaya çıkmıstır bn tkili anlasmalann gözden geçirilmesi ve ilk is olarak Amerika e?emenliği altında bnlanan bn top raklann Türk devletinin kontrolü altına alınması gerekmektedir. • övle fförülüyor ki, ikili anlasmalar, bizim düsündüğümüzden de daha Btede çok a?ır sartlan Türkiyeye vüklemistir. Türkiyevi bir Amenkan çiftligi haline çetiren düsük iktidann zamanında milletten ve Büyük Meclisten çizli olarak zaman zaman sözlü anlasmalarla yürürlfiğe konan bu anlasmalann gozden eeçirilmesi ve Atatürk Cnmhnriyetine yarasacak haçımsızhk titizli^iyle gözden geçirilmesi gerekmektedir. Bir yabancı devietin kumandası altında körükörüne ve haberimiz bile olmadan ateşe sürülmek, önce bagımsızlık onnrnmnzu yaralar, sonra da hayatımızı bizden olmıyanlann iki dudagı arasına bağlar. B aşbakan, TRT konusunda Meclis kürsüsiinde şöyle diyor : «TRT Urafsıı olamamaktadır. Ben iktidanm, iktitlar olmama rağmen şikâyet ediyorum. Eğer TRT'nin taraflıbgından faydalanmak istesem şik&yet eder miyim? Böyle şey olur mn? tktidar olmama rsğmen sikâyet edlyor, TRT'nin tarafsız yayın yapabilmesl lçin gerekll tedbirlerin ahnmasını istiyorum.» Şimdi, hükumetin TRT'nin politikasını ve kannnn değistirmek için kullandığı bu iddiayı mantık diline çevirirsek şu sonncn alıyoruı (1) ı 1 A'va dahil olan her şey, B'dir. 2 C, A'ya dahildir. 3 Dolayısiyle C, B'dir. Mantık biliminde «Kategorik silojizm» (kıyaslama) adı verilen ba düsünce silsilesi TRT konusundaki hükâmet görüşünde su şekli alıyor : 1 îktidan elinde bnlandnramn «taraflı» olarak nitelediği her sey (A), taraflıdır (B). 2 TRT (C), iktidan elinde bnlunduran tarafından «taraflı» olarak nitelenmektedir (A). S Dolayısiyle iktidann taraflı olarak nitelediği TRT (C), taraflıdır (B). Bfitfîn mantık silojinnleri gibi fiç parçadan kurulu olan bn silojizmde Ana unsur (I), yardımcı nnsur (II), ve sonnç (III) var. Gene mantık bilimi nin kurallanna göre, varılan sonncun doğru olabilmesi için, hareket noktasının, yani ana unsnrnn dogru olması gerek. Hükumetin ileri sürdfiftü gerekçenin çerçevesinde kalırsak, «TRT taraflıdır» sonncnna varmamıı için, hareket noktamız olan «tktidan elinde bulnndnranın taraflı olarak nitelediği her sey taraflıdır» ın dogru olması gerekir. tktidann gorüşünfi mantık bilimine göre inceleyince, bn göriisun savnnnlmasınd» pek göze çarpmayan hareket noktası, yahnt dayanağı meydana çıkıyor. TRT B Şikâyet JS nce şunu unutmamak gerekir: tktidann şikâI I veti bir kurnmnn, hele TRT gibi bir kurumun " taraflılığından olabileeeği kadar «tarafsızlıgın dan» da olabilir. Ve o iktidar açık açık tarafsızlıktan şikâyet edemiyeceğine göre, TRT taraflıdır dlyerek aynı sonuca nlasmaya, yani TRT Kanunnnn değiştirmeye yönelebilir. Sonra, böylesine bfiyük bir iddiaya mesnet olarak «iktidann sikfiyetçiligi» gösterilemeı. Somnt gerçeklerden hareket etmek gerekir. Oysa TRT'nin kamnoynnda buçüne kadar bıraktığı iılenim, bn knrnmnn Türkiyenin diğer yayın organlanna oranla çok daha tarafsız hareket etmekte oldugu, «habercilik» görevini ise yazılı basım eiddi olarak düsünceye sevkedecek kadar iyi bir sekilde yerine getirdiğidir. tktidar ise sadece soyut bir tarafblıği şikâyetine sebep olarak göstermiştir, Türkiyenin bfitfin meseleleri dururken İktidann hemen TRT'ye yönelmesi, asıl şikâyetin taraflıhktan değil, tarafsıılıktan ileri geldiği izlenimini nyandırmaktadır. Gecekondular Şimdi, AJ*. hükumetinin imar ve iskân polltikasının temeli gibi gözüken bn düşünceleri gene mantık biliminin açısından inceliyelim: A) KÖYDEN ŞEHRE AKINI DURDURMAK KtMSENlN GÜCÜ tÇtNDE DEGtLDlR, «mantık hatalan» ndan «aşın basitleştirme» nin en güzel ürneklerinden blridir. Aşın basitleştirme şn sekilde tanunlanıyor: «Meselenin önemli yahnt çeşitll yanlarını yokmns gibi farzederek ileri sürülen bir görfis, bir teklif veya bir sonuç (2).» Köyden şehre akını dnrdnrmak kimsenin gucü içinde değildir, meselenin en önemli yanlan ihmal edilerek vanlmıs bir sonaç, bir mantık hata«'dır. Zir» : ^ ^ Söx konnsn olan bn akını «tamamen durdnr^^mak, şehre girişi yasaklamak» değil, bn akının sehrin isgücü talebine ve lmkfinlanna g6re ayarlanmasıdır. örneğin tstanbnlda işgücfl talebi ıchrin kendi nüfusunun eoğalmasiyle karsılandığından, konnt yapımı kendi halkına vetmediginden, her yıl tstanbula gelen 9 J M köylü iş bula0M mamakta, ev balamamakta ve gecekondularda se''"te düsmektedir. R Köyden şehre akın gerekli dfiıeye indirilebl^ ^ lir. Şehre göç edip sefil olan insanlann gayısını azaltmak, akıllı ve halkçı bir İktidann gücü lçindedir. Zira bn insanlann şehre gitmesinde en önemli faktör, tanm firetiminin kendilerini betlememesi, bn sefaletten knrtnlnşn başks bir sefalette aramak zorunda kalmalandır. Nitekim tanmsal üretlm geçen yıl nüfns artışı temposundan geri kalmış, 1965 te İse hnbnbat flretiml ancak V.0,5 bir artış sağlayabilmistir. Bn rakamların normal sonncn ise yeniden Doğn'da başgösteren ve sebebi gıdasızlık olan kızamık salgını, şehre göç, v.s. dir. Şehre akını yaratan toprak ve gelir paylasimındaki esitsizlik, üretim yetersizliği gibi temeldekl sebepler çözömlenebüecek problemlerdir. Bazı ülkelerde çözflmlenmistir. Bnnlann çözflmlenebilmesi ise şehre akını dnrdnnnanın insanlann gücfl içinde oldnğnnn gösterir. B) EKONOMÎLER GELtŞTtKÇE BU AKINLAR DEVAM EDECEKTÎR ise, mantık hatalannın bir başka kategorisine, «Aceleci genelleme» ye örnek olacak niteliktedir. Aceleci genelleme şn sekilde tanunlanıyor : «Bir genellemede hareket noktası olarak ele alınan örneklerin sayısı yetersizse, yahnt alınan 8rnek sözkonnsa meseleye nymnyorsa, bn, aceleci genelleme seklinde bir mantık hatasına yol açar, vanlan sonnç yanlıs olnr (3)^ «Ekonomiler gelistikçe bn akınlar devam edecektir» bir genellemedir. Söz konnsn mesele, Tflrkiyedeki akmdır. Demirelin genellemesine aldığı Örnek ise, dünyada, daha doğrnsn Batıdaki şehlrleşmedir. Ekonomik gelismeye ba|lı akının bn tek örnefinin sartlan ile TBrkiyede veya herhangi bir az gelişmis filkede akının sartlanm kanştırmak, örnekle meselentn nynşmadığı bir acele genellemeye sebep «Imuştnr. Batıdaki sehirleşme hareketinin lkl Bnemli K'olliği var : EİBatıda kitlelerln şehirlere gitmesinin İlk sebebi, derebeyliğin son döneminde köylftlerin şebre kaçmak gnretiyle hürriyetlerine kavnşabilmeleri olmnştnr. Köylfiler, beslenmek sornnlarından ötürü değil, hürriyetlerine kavnşmak için chre göç etmiştir. Sn şehirleşmenln ikinci ozelligi ise, köyden çelen isçucü arzını karşılıyacak talebin sehirlerde var olmasıdır. Türkiyedeki akın İse bn Szellikleri taşımamaktadır: Şehre giden köyünde doyamadığından bn maceraya atılmakta, şehre vardığında ise is bnlamamaktadır. «örnek» ile «meselenin» bn nynşmazbğı, Türkiyede köye akının ekonomidekl gelismeye bir işaret olamıyacağını ortaya koymak tadır. "Zaratlı yayınlar, okuma kültürünü yokediyor „ Gülten DAYIOĞLU a kitaplann, çocuk ruhuna yap tığı olumsuz etkileri, bugün dünyanm belli başb filkeleri de kabul etmiştir. Unesco Gençlik Enstitüsü uzmanlan, çeşitli yönleriyle zararlı yaymlan ve bunlann etküerini incelemişlerdir. Elde edilen sonuçlar bir rapor halinde dünyaya sunulmuştur. Bu raporlarda zararh yayınlann ilmi kaynaklara dayanan tipik ve etkin zararlan somut örneklerle belırtiimektedir. Şöyle ki: Zararlı yaymlar çocnkta, öğretmen tarafoıdan geliştirilmeğe çalısılan oknma kültürünü yok eder. Okuma kültürü, okuma zevki ve okuma sabrıyla elde edilir. Okuma zevki: Eline geçeni değil, seçme kitaplan okumakla gelişir. Okuma sabn ise, bıkmadan, yorulmadan, sürekli olarak okuyabilmektir. Öğretmen, çocuğa okoma kültürünü ka B ••• ••• • •a :::: :::: •••• •••• Bpa* •••• •••• • ••• • ••• • ••• İi ÖĞRETMEN (196 465 Tunus Nadi Tanşması 2. si) rarîannı kavrayıp, tehlikeyi sezeba kuvvet yoluyla çözme yoluna gidecektir. Artık Yurttaslik kitap medikleri için böyle davranmakt» dırlar. Onlar bu yayınlan şu selarında: «Bir haksndığa uğradığımıı zaman haklarımızı kendimht kilde savunmaktadırlar: almaya veya korumaya kalkışma0 Zararb yaymlar çocuklara omalı, bunu kanunlara bırakmalıkunıa ahşkanlıgı kazandırmaktadır. yız» seklinde belletmeğe çalıştığı Yaklaşık olarak çocuklar bu yaym mız gerçek ders, çocuğu istediği larla okuma sabnnı elde ediyormiz gibi etkileyemez. Ur. Bu özelliklerine rağmen zararh (5) Bu yayınlar, kahramanlann yayınlann, kullanılnuş olanlan bi davranışlan, olaylann örülüp çöle para etmektedir. Bazı sokaklar zülüşleri yönünden, oku3rucxmun da kullanılmıs kitaplar küçük ço içinde bulunan serüven içgüdüsücuklar tarafından satılmakta veya nü doyurmaktadırlar. kiralık olarak verümektedır. OkuO Dünyanm büyük ve uygar ülyucular, bir kitabı on kunıs kar kelerinde de yaygm olarak ı/.unşıhğında okuyabilirler. Çocuk on makta yasaklanma yoluna gidilmekunışu pesin verip, hemen oracığa mektedir. Türkiyede niçin okunma çömelir. Yutarcasına kitaba dalar. sm? Bu sebeple orada hemen kendinden geçmiş bir okuyucu topluluğu belirir. Gerçekte bu küçük okuyucu guruplannın yaptıklan is en Zararlı yayınlan savunanlar han az, uyuşturucu madde almak kadar ruhu tahrip edici, iradeyi kı gi ruh hali içinde bulunurlarsa bulunsunlar, iddialannda yamlmakta dırlar. Bu konuda titizlikle hazırlanmı? bilimsel raporlara ve yıllardan beri yaptığım pratik araştır malara dayanarak buna kuvvetle inanıyorum. Bu direnmeler $u sekilde cevaplandınlabilir: ^ | Zararlı yaymlar yukanda belirtildlği gibi eocuklarda okuma alışkanhğını ve sabnnı geliştirmez. Çünkü çocuk, yazılan okumadan bi le olayı resimlerden izjiyerek kavrayabilir. Oysa okuma sabn, bir yazıyı dikkatle okuyup yazmın söylemek istediğini kavrayıp anlıyarak gelişir. Binncisinde, zihni etkinlik iz halindedir. îkinci sekilde ise çocuk, kesiksiz olarak zihni etkinUk göstermekte, böylece yazı dakileri anlamağa çalışmaktadır. O halde, zararlı yayınlann çok okun ması cocuğun okuma alışkanlığını geliştirmez. Aksine onlan okumaya alısan cocuklar, zihni etkinlik gerektiren yazılan okumaya Osenirler. Q İkinci iddia da yersizdlr. İstanbul üniversitesi Psikoloji bölümü tarafından yapılan bir deney, bu konuda bilimsel bir dayanak teşkil eder. Deney, Emniyet Müdur lüğü Çocuk Bürosunda bulunan 100 suçlu çocuk üzerinde yapümış tır. Deneyin «Resim TesÜ» bölümünde çocuklara: «Aklmıza gelen bu seyin resminl yapm» denümis. Resimler toplandıktan sonra bu ke re çocuklara agressif resimler gösterilmiş, yine akülarma gelen bir şeyin resmini çizmeleri söylenmiş. Çocuklar, ilk olarak balık, kuş vesaire resimleri çizdikleri halde, ikinci kere tabanca, bıçak v.s. resimleri çizmişlerdir. Buradan çıkan sonuç: Çocuklar, gördüklerinin, okuduklarının kolaylıkla etkisl alrmda kahnaktadırlar. Bu konuda deneylere dayanan ömekieı çoğaltılabilir. O halde zararlı yayınlar, konulan yönünden çocukla rımızın serüven içgüdülerini doyur muyor, aksine onlan yanlış yönden etkileyip, içlerinde yeni ve erişilmesi güç serüven isteklerinin doğmasına sebep oluyorlar. tddia edildıği gibi çocuğun gerilen sinirlerini gevşetip, onu huzura kavuşturmu yor, aksiae gerginleşip huzursuzlaş masmı, bu ruh hali içinde kural dı şıda\Tanışlara atılmasmı sağlıyor. |Ç] Üçüncü idida da yersiz sayılır. Çünkü bu kitaplann bol bol okunduğu ülkeler, gerek beslenme, eğitim ve gerekse olumlu bayat ko şullan yönünden gerçekten gelişmiş ve uygar ülkelerdir. Bizün ülke miz bunlann yanında az gelişmis bir durumdadır. Bu sebeple zararlı yaymlar bizim bısanımızı daha koIay etkileyebilmektedlr. Hal böyley ken bu kitaplann uygar ülkelerde serbestçe okunmakta olması bizde de böyle yapıhnasını gerektirmez. Zararlı çocuk yayınlan toplumumuz için zararlıdır. Millî Eğitim, dolayısiyle ulusal kalkınmamızı bal talamaktadır. Geleceğimizi eline alacak olan çocuklanmız, bu yayın larm etkisiyle iyi yetisememekte, nıhsal ve zihni yönden zararh ve tehlikeli alışkanlıklar elde etmektedirler. Görülüyor ki yurdumuzda bu türlü yayınlara karşı savaşmanın zamanı çoktan gehnis v» geçmektedir. • ••• • ••• «•>• >••• • ••• • ••• H • ••• • >•* • «•• • ••• • ••• B atı ülkelerinin çoğundaki kiitüphanelerde cocuklar için ayn bolümler bulunmaktadır. Resimde. bnnlardan birinde cocuklar için aynlan kısım Ika küçük okuyuctüar görülmektedir. rıcı, suça yönelticidir. Oysa biz bun lara sadece gülüp geçeriz. Çocuklanmızm, zararb yayınlann etkisiyle okulda başarısızlığa uğradıklarını, hattâ bu yüzden okulu terk ettiklerini. başıbos kalıp topluma dert olduklannı düşünmeyiz. JSğrermen, bu koşullar altında llöğrenciye tam anlamıyla fayda " b olamamaktadır. Birçok konularda akuıtıya kürek çekme durumuna düsmektedir. Zararlı yayınlann çocuklarımıza yaptığı etkilerin tepkileri ileride, tedirgin ve sa pık bir ruhun tepkileri gibi olacaktır. ve olmaktadır da. Hepimizin ta mdığı Donkişot, raman zaman bizi güldüren, güldürürken içhnizi sızlahp gözlerimizi dolduran o akıl almaz serüvenlere nasıl atılmıştır? Bu saf köylü, nasıl yan deü bir kahraman haline gelmiştir? Durma dan şövalyelik hikâyeleri, olağanüstü kahramanlık masallan okuyarak. Cervantes daha o asırda okunan zararlı kitaplann, işlenmemiş zihinlere, saf ruhlara ne türlü etkiler yapabileceğini Donkişofu ya ratarak büyük bir başarıyla belirt mistir. Ya Madam Bovary! Temiz ve saf bir köylü kızı iken, evlendikten sonra, öylesine aşağılık davranışlara girişme gücünü nereden almıştır acaba? Gustave Flaubert romamnda, Emma Bovary'nin yeni yetis tiği sıralarda, aşağılık kaduıların hayat serüvenlerini okuya okuyao hale geldiğini belirtmektedir. •«•• •••• •••« A M iktidannın meseleleri basite indirip çare A I I aramak eğilimi, bn eğilimin getirdiği hfitfin " • hatalarla beraber gecekondn meselesinde kendisini belli etmiştir. Başbakan «köyden şehre akını dnrdnrmak kimsenin gücfl içinde değildir» diyerek hayli münakasalı bir fikri belirttikten sonra «Ekonomiler gelistikçe ba akınlar devam edecektir» görüşünü savunuyor. Ve bn arada «Gecekondnlann yıkılmıyacağını», iki gün sonra, sanki gecekondnnnn kannnlosn olurmas gibi, «kanunsuz gecekondnların yıkılacağını» söylüyor. Ve ba kesmekeş içinde binlerce garip insan geeekondn yapmaya çalısıyor, yaptığı gecekondn yıkılıyor, V A Sonuç ürkiye meselelerinin basit mantık ve söı nstalıklariyle çözâmlenemiyeceğini, bn davranışın çok tehlikeli olabileceğini birdenbire patlak veren gecekondn olaylan ispatlamıştır. Türkiyenin içinde bnlnnduğn sartlar, Kristof Kolomb'nn yntnnrtası örneği çözüm yollan şöyle dnrsnn, en girift ve güç tedbirleri gerektirecek niteliktedir. Î •••• •••• •••• •«*• •••• •••• •••• •••• •••a •••* • ••• •••• •••1 • ••• •••• • ••a • ••• •••• •••• (1) Little, Wilson ve Moore. «Applied Logic», Rivesside Press, Massachusetts, 1955, sayfa: 79 (2) Adı geçen eser, sayfa: 10 (3t Adt geçen eser, sayfa: 6 İİH • III ıııı • ••• • ••a • aaa aaaa Kapalı Zarf Usulüyle Menkul Mal Satışı İstanbul Defterdarlığından: 9000. Hra muhanunen bedelli 675. lira teminatlı îstanbul Jandarma Dikimevi Müdürlüğünün senelik tahminen 60 000 kilo kösele kırpıntısı ile 30.000 kilo vidala ve vaketa kırpıntıları. (5535069) 4.000. lira muhammen bedelli 300. lira tenunatlı Kuleli Askerî Lisesi Komutanlığuvm senelik tahminen 40.000 kilo yemek artıklan. (59017) 6.000. lira muhammen bedelli 450. lira teminatlı Fatih Şehremini Ahmet Vefikpaşa caddesinde 44 kapı No. lu 1 katlı kârgir binaıun kaimen enkazı. (5207185) 7.439. lira muhammen bedelli 557.93 lira teminatlı istanbul Arkeoloji Müzeleri Müdürlüğünde bulunan 4 kalem hurda malzeme. (Fazlasımn bedeli tahsil noksanı alıaya iade edilecektir.) (5535315/1) 2500. lira muhammen bedelli 187.50 lira teminath Orhaniye 1072. ci Motorlu Araç Direk Destek Bölük Komutanlığında bulunan 101606 plâka ve M. 23. A. 26826 motor sayılı T. 215 modeli Dodge marka. arkası tenteü arazi binek otosu. (5535324) 2.363. lira muhammen bedelli 17723 lira teminatlı Sirkeci 1. ci Ordu 1/111 Sınıf İk. Maddeleri Levazım Depo Komutanlığmda bulunan tahminen 3407 Kg. boş hurda çuval ile 500 adet boş köhne bidon. (Fazlasmın bedeli tahsil noksanı alıcıya iade edilecektir.) (5535291) Yukarda yazıh menkul mallar 8.12.1965 çarşamba günü saat 15,30 da Millî Emlâk Müdürlüğündeki Komisyonda dosi'alarındaki şartnameleri gereğince ayrj ayn kapaü zarf usulüyle satılacaktır. İsteklilerin 2490 sayılı kanunun tarifatı dairesinde hanrlanmış teklif mektuplannı mezkur tarihte en geç saat 14,30 a kadar Komisyon Ba^kanlığına vermeleri, fazla bilgi için adı geçen Müdürlüğe müracaatian. (Basın 22078/14381) İstanbul FEYZA ERStN U« ÜN'AL BİLGİC Evlendiler S5.H.1965 zandınrken onda bir iki alıskanlığın yer etmesine calışır. Oysa zararlı yayınlarda düşun, sanat ve dnygn yoktur. Olaylar torbalığa dayamlarak islenir. Bu yüzden okuyucunon saldırganlık içgüdüsünü kamçüarlar. Onlan okumaya alışanlar, okumayı sadece bir eğleneelik olarak kabul ederler. Ba hal onlarm ders kitaplan karşısında göstermelerl gereken, çalışma ve direnme gnçlermi kırar. tyl ve kaliteli yaymlardan tad alma alışkan Iıklannı, okuma zevklerini soysuzlaştınr. Oknma sabnnı ise yok eder. Çünkü ba kitaplar bol resimlidir. Olaylar restmler arasına sıkıstınlmış, hiç bir dil knralına uy mayan bozuk düzen birkaç cümley le birbirine bağlanmaktadır. Böylece olayı kavramak çok kolaylaşır. Oysa ders kitaplan. okuma sabnnı ve rihni etkinliği gerektirmektedir. Çocuk, zararlı yayınlarla edindlği alışkanlık sebeblyle, ders kitaplarma da söyle bir göz atmak lster. Böylece ortaya başarısız öğrenciler çıkar. •••••••••••••••••••••••••••••••••• KüLTüPISERiSi AZ GC'lÎ5MÎ$ ÜLKTO rSOMÜDGtCILİĞIN YVES LAGOSTE t* < • I 1.1 Çeviren Dr. Yaşar GürbOz Resim aptallığı lmanyada zararlı yayınlan okumakla gelişen bu alışkanlığa «Resim Aptallığı» adı verilmektedir. Gerçekten bu yayınlar, çocuk lann zihinlerini tembelleştirip körleştirmekte; onlarda ıyilik, güzellik ve doğruluk ölçülerinin zıt yön den gelismesine sebep olmaktadır. Bundan başka bu tip yaymlarm yüzde doksanınm temel konusu olan adam vurma, insan öldürme o layı ile çocuk, o kadar çok haşırnesir olur ki insan öldürmek, onun bilinç altına olağan bir davTanışmış gibi sızar. Bu sebeple çocuk, bir gün kolayca suça itilebiîir. Çocuk bu yayınlan okuya okuya, kuv veti bir hak aracı olarak benimser. Böyle olunca da toplumsal sorunlannı yasalar yoluyla değil de ka Flatı:O T L A Cumhuriyet 14377 İKTÎSADÎ DOKTRİNLER Jean De Lajugie Çeviren Necmeddln Mett Hubart Oeschamps Çeviren J. ve F. Orsan SONU Flatı:0TL Mesut Bir Doğum GÜNSEL ve F^ıHRETTIN DÜZKAN oğulları GÖKHAN'ın doğumunu akraba ve dostlarına mujdeler. Zeynepkâmil 23 11.965 Cumhuriyet 14391 Çeşitli görüşler ramızda bu yayınların zararlarını inkâr yoluna gidenler de bulunmaktadır. Bunlann bir kısmı ticarî amaçlarla bu yolu tut makta, bir kısmı da gerçekten za. A YARIN FAYDALI YAYINLAR VE SONUÇ Fiatı:0TL fF" DOĞUM EMRIYE ve AHMET ALTUN bir erkek çocukiarının dunyaya geldiğini müjdelerler. BİROL adı verilen yavruya uzun ömür dileriz. 24 11.1965 İ. S. K. Nisantaşı Kast. Cumhuriyet 14388 VEFAT Firmamızın sekreterlerinden, Sukkerizade Teviık Paşa torunu, Mustafa Safi Bey ve Pakize Hammefendimn kızı, givczad Kerman'ın kız kardeşi, HaTndl Kerman'ın baldızı SIRF .Tel. 22 7872 »Telg. NAMLISUCUKİ i ÇAĞIMIZIN CUMHURÎYfTİ Pierre Mendös France Çeviren Sıtkı Yırcalı r, REMZİ Glamplero Caroccl Çeviren Muhittin Yılmaz Flatı:OTL< Bilgi dağarcığımz 1 için 5, yeni eser Fiatı:0TU 5 yaşmda bir eıkek çocuk için anneye yardımcı araruyor. Lisan bilenler tercih olunur. Tel: 47 43 62 saat 9 • 12 arası Cumhuriyet 14376 Çocuk için MELÂHAT SÜKKERİ geçırmiî oldukları bir rahaUızlık neticesinde 24 kasım 19o5 çarşamba günu vefat etmışıerdir Merhumeye Ulu Tanrıdan rahn.etler. Kederli aılesine başsağlığı dileriz. ORHAN KOÇAK (Herij Rck: 2C10) 14392 HALEFİMİZ KAYSERİLİ YOKTUR A. ve H. APİKOĞLU Kardeşler Firmasma ehemmiyetle dikkat edilmesi rica olunur. İlânçüık: 9968/14367 KİTABEVİ İlâncılık: 43/14363