22 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAttlt'E fKİ 10 EHm 1965 CUMHURÎYET •• • • • • • • • •r • • • • • • • • ni TOPlü SOZLEŞME YAPMA YETKISİ İ Prof. Dr. Ismet SUNGURBEY argıtay 9. Hukuk Dairesi, 17/6/1965 gün, 4612/ 5416 sayılı kararmda, iş kolu seodikalarının iş yeri için toplu sözleşme yapamıyacağını belirtmiş, kararm en yüksek işçi örgütlerince «sendikacılığın ölümü» diye nitelendirilerek pek büyük bir tepkiyle karşılanması karşısında da geçen gün bu görüşünü değiştirmiştir. Yargıtaym birinci kararı üzerine yazılmış olup ancak şimdi yayınlanabilen yazımızda, bu pek önemli sorun, bilimsel açıdan incelenmiştir. 15/7/1963 gün. 275 sayılı Toplu tş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu, madde 7, sayı 1 gereğince, bir iş kolunda çahşan işçilerin çoğunluğunu temsil eden işçi federasyonu ya da iş kolu esasına göre kurulmuş işçi sendikası, o iş kolundaki bütün iş yerlerini kapsıyan toplu iş sözleşmesi yapabileceği gibi, cDaha çoğunu yapabilen, daha azım haydi haydi (evleviyyetle) yapabilir> yolundakî mantık ilkesi gereğince de o iş kolundaki iş yerlerinden yalnız bir takımı ya da biri için de, burada çahşan işçilerin çoğunluğunu temsil ediyorsa, toplu sözleşme yapabilmek gerekir. İş kolu sendikası ya da federasyonu için toplu sözleşme yapmak yüküm değil, bir yetki olduğundan, i? kolu sendikası ya da federasyonu bu yetkiyi tüm, yani iş kolundaki bütün iş yerleri için ya da yalr.ız bir takımı ya da biri için kullanmakta özgürdür. Bu mantık! ve hukuk tekniğine ilişkin kantlar yanında pek önemli bir takım toplumsal gerçekler, zorlayıcı iç nedenler ve yasanın amacı da, maddenin bu yolda yorumlanmasını gerekli kılmaktadır. Gerçekten, bugün, dünya ülkelerinin ancak pek azında belli bir iş kolunda işçilerin çoğunluğunu temsil eden sendika ya da federasyon bulunup yurdumuzda ise böyle bir kuruluş yoktur. Öte yandan, iş veren yönünden de, 275 tayıh Toplu İş Sözleşmesi K., 503 sayılı K. la değiştirilmiş md. 7, sayı 2 ye göre: «Bir jş veren federasyonu veya sendikasımn bir iş kolundaki iş yerlerini kapsıyan toplu iş sözleşmesi yapmıya yetkili olabilmesi için, mensubu olan iş verenlere ait iş yerlerinde çahşan işçilerin, o iş kolunda çahşan işçilerin çoğunluğunu teşkil etmesı gerektir»; oysa, bizde, iş verenler, ya bir araya gelemediklerinden. ya da işçi sendikalarına toplu sözleşme yapmak olanağını vermemek için iş kolu esasına göre örgütlenmemişlerdir. («Yöm dergisi, sayı 131, 1/10/1965, s. 7.) Bundan dolayı, iş kolu sendikası ya da federasyonunun ancak iş kolu için toplu sözleşme yapabileceğini kabul etmek, yasanın bu kuralını uygulamasız bırakmak demek olacaktır. Manda ve çocuk Dananın kuyruğu Seçim tuhaflıklarından Yanlış anlayış Bu meseleyi de böylece... Bâde harabel Basra F. G. K. nin geciken mektubu Nihayet, yine Paşa, son Karadeniz gezisinde, bu «orta solu» nu anlatmaya çalıştı. Sözlerini bir de misalle sfislemeyi de ibmal etmedi: 281 lira ayük alan vatandaş verfi veriyor da 281 bin lira kazanan vermiyorsa, o da vergi ödemeliymiş. Biz böyle anlamadıktı. «Ortanın solu» nda, evvelâ 381 lira alan vatandaştan hiç vergi Utemiyeccksin. Sonra o 281 lirayı P veeeeeeeet, bugün kopuyor. (bugiinkü geçim şartlarma göre) ^ Bölükbaşınu meyd»nlar ve en azından 600700 liraya çıkararadyolar dolusu danalar çibi bacaksın. Ve, yine de vergi almıyağınnalan, T.İ.P. sözcülerinin cia caksın. na altında buzağı aramaları, DeOndan sonra 281 bin liranın, bir mirel'in «dafs ksçtı danalar...» ks> muayyen miktanndan ötesini, artbilinden uyusun da büyüsün nin tıra arttıra sistemi içinde, daha nileri, C.HJ». ninki, CJÎJVIJ. nin fazla vergüeyeceksin. Kaçırmak ki, Y.T.P. ninki. velhasıl, hepsi da ohnıyacak. bitti artık. Bütün bunlann kuyruMntlaka Paşanın verdiği misale ğu kopuyor bngün. nymak lâzımsa. biz «ortanın soDoğrnsu, şu demokrasi çok çık lu» ndan böyle bir şey anlamışmazı olan bir tuhaf glstemdir. Be tık. Demek yanümışız. Affedersiniz. Pardon. nim akinns bazan acayip şeyler *** geliyor. Meseli, olacak şey deffl tabll %• nu, ber seçmen müstakil adaybğını koysa, ve gidip kendine OT verse, ne olur? Ne kadar milyon •eçmen varsa, o kadar milyon birer oy almış aday. Parti Ustelerinde de aday sayısı a% u patırtı gürültü arasında or* eşit oldnğiına, ve onlann da ber " taya, durup dururken, bir de biri kendine oy vereceğine jöre, Yavuz meselesi çıktı. 1915 te Ismeseli İstanbuldan otuz birer oy tanbula geldiğindenberi, bu gemi almış altı tane parti. zaten sık sık «mesele» olmuştur. Gelin de çıkın işin içlnden. Neyse, başınızi fazla yormıyayım. Olabilir ama olmaz böyle şey. Şimdilik bütün adaylara iyi bir şans. Bize gelince, bakalım, gelecek baftadan itibaren kimlerle ufraşacatız? *** Ama bu seferki «mesele» oluşu diğerlerinden bütün bütün başka. Yavuz satılsm mi, satılmasın mi? lhtiyar zırhlınm satışa çıkarılması üzerine bir kıyamettir koptu. eşitli memleketlerde siyasl «Satın gitsin» diyenler, «aman, partiler sembol olarak, alâ sakın ha, Yavuz tarihtir. Tarıh meti farika olarak bazı hayvanla satılır mı?» diyenler, «dursun da rı alırlar. Amerikada iki büyük müze yapalım» diyenler, «Bu gepartiden birinin sembolü eşek, ö mi başımıza felâketten başka bir tekininki fü. şey getirmedi» diyenler, hülâsa, Bu bahiste, bilhassa, Hindistan ömür. Orada pek çok parti var. her kafadan bir ses. Neredeyse Her birinin de sembolü bir hay memleket, bir de bu bakımdan, van. Inekten maymuna, yılandan bölüm bölüm bölünecektir. Bereket versin müşteri çılcmafile kadar hemen her çeşidi var. Yalnız onlar hayvanlan seçim dı da mesele hiç değilse şimdilifc, listelerinde, parti bayraklannda, kapanır gibi oldu. Yoksa, bir alıcı çıksaydı, siz pankartlannda filan alâmet olarak görürdünüz hali. Aşırı Yavuzcukullanıyorlar. Geçen gün Cumhuriyet'te, gör lar, aşın Yavuzcu düşmanlan, müşsünUzdür. Bir sürü at res Yavuzun orta dıreğinin solundakiler. Yavuzun gövdesinin sağındakiler, hattâ belki de .Yavuzizm» diye bir siyasî mezhep ve parti bıle kurulurdu. Ticarefte müşteri bulunmayınca sevınılmez ama. Yavuza alıcı çıkmamasına ben sevindim doğrusu. Aman, dursun yerli yerinmi \ardi. Havranları toplamışlar, de de başımızı dinliyelim. Taksim mitingine, nutukları dinlemeye getirnüşler. Şimdi düşünün. Bütün partüerimiz kendilerine birer hayvan se|kl e hiknıettir anlamadım. Her çip, bunlar meydan toplantılarına sene, ilkoknllar açıldıfı zaiştirak ettirilirse, ne olur? Zan man, bir cOknl Haftasf tertipnederim, böyle bir ihtimalde, bu lenirmiş. Bu sene, son dakikada toplantıların, hayvanma göre, averilen bir emirle «seçimlerden hırlarda, kümeslerde. kafeslerde dolayı okul haftasının yapılmıyafilân yapılması zarureti çıkar orcağı» bildirilmis. taya. Seçimler neresi, okul haftası Dahası var (meydaniara getirdik ten sonra neden olmasın?) ya tu neresi? Her halde, ilgililerce bilinen bir sebebi, bir münasebeti tup, nayvanlan Meclise de götürvardır. meye kalkarlarsa... Zatcn meselenin orası pek değil O zaman da, Meclisi Ankarada değil, Ağrı dağında, Hazreti Nu de surası önemli: Efendim, bu okul haftası için her okul, afişler hun bir türlü bulunmıyan gemislnde toplamak, akıl ve mantık i hazırlatır, rozetler bastınr, broşürler tertipletir, yani bir hayli cabı olur. masrafa girermiş. Bn seneki ters *** emir bütün bu *aıirlıklar yapılıp I bittikten gonra verilmiş. ; Bir öğretmen okuyucum (belki isminin yazılmasuu istemiyordnr) mektnbunda «böylece bir vftrfl masraf kâ*ıt gepetine atıldı» dlyor. Seçimlerin yspılacağı tarih bir Y leşmesi, yani «convention collective» »isteminln sadece tamamlayıcı bir unsuru olarak ortaya çıkmaktadır. Toplu iş sözleşmesi «isteminin tanziml fonksiyonunu ifa edebilmesi, bu sözleşmelerin iş kolu esasına göre yapılmasının esai olması takdirinde mümkün olabilir. Bu itibarla komisyonumuz, tasanda yer aian İş yeri ve muhtelif lşj yerieri ve bu arada muhtelif iş yerlerinden mürekkep bir işletme esasına göre toplu is sözleşmesi yapılması imk&nını saklı tutmuş; ancak, BSII olarak da, toplu iş sözleşmesinin iş kolu esasına göre yapılması ilkesini kabul etmiştir.» (Millet Meclisi, Tutanak Dergisi, Dönem 1, cilt 16. Toplantı 2, 74. Birleşim, 17/4/1963, S. ıayısı 132, s. 14.) Buna uygun olarak, Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 25/9/1963 gün, 8498 sayılı kararında da: «Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt K., bir kura) olarak iş koîunda iş sözleşmesi yapılmasını kabul etmiş, iş yerlerinde yapılacak sözleşmeleri bunun tamamlayıcısı olarak benimsemiştir» denilmiştir. Dananın kuyruğu Bağışlanmaz bir yanlış erçekte İse, Fransı» hukukunda iş yerindekl toplu sözleşmeler (accordı d'etablissement), iş kolundaki toplu sözleşmelerin yalnızca bütünleyıcisi olarak ortaya çıkmamakta, tam tersine olarak, iı yerindeki toplu sözleşmelerle iş kolundaki toplu sözleşmelerdekinden daha yeni, işçiler lçin daha elverişli kurallar konabilrnektedir. (Fransız îş Kanunu, kitap I (11/2/1950 günlü kanun. bölüm III), md. 31 n, IIIV) Geçici Komisyonun sözünü ettiği, toplu sözleşmenin yalnızca bütünleyicisi olan «convention d'etablissement» (Betriebsvereinbarung, işletme anlaşması), Fransız hukukunun değil, Alman hukukunun kabul ettiği bir kavram olup işçi sendikasınca deŞil, işçileri temsil eden «Betriebrat İşletme Kurulu» nca yapılması; yalnız sendika üyelerini değil, iş yerindeki fcütün işçilere uygulanması; ancak yasayla, ya da toplu sözleşmeyle duzenlenmemiş olan konulaıda yapılabilmesi yönlerinden toplu sözleşmeden ayrılır. (Durand, «Traite de droit du travail, cilt 3, Paris 1956, s. 405, not 1, s. 677, not 2; Hueck/Nipperdey, adı geçen yapıt, § 65, III, 1, § 67,1,4; Nikisch, adı geçen yapıt, 2.bası, § 79.V.2.) Görülüyor ki, Geçici Komisyon, Fransız hukukunda da iş kolundaki toplu sözleşmenin yalnızca bir bütünleyicisi niteliğinde olmayıp iş kolundaki toplu sözleşmedekinden daha yeni, işçiler için daha elverişli kurallar koyabilen iş yerindeki toplu sözleşmeyi (accord d'etablissement'ı), Alman hukukundaki iş kolundaki toplu sözleşmenin yalnızca bütünleyicisi olan, ancak toplu sözleşmede duzenlenmemiş kor.ularda yapılabilen «işletme anlaşması» (Betriebsvereinbarung, convention d'etablissement) sanarak bağışlanmaz bir yaniış yapmıştır. S aene evvelindenberi biliniyordn. Oknllann Bçılacağı, yani haftanın yapılacağı tarih de raalum. O halde, mademki sakıncah görülmflş, şn emrl vaktiyle verip de, halleri zaten meydanda olan, ilkokullan bu boşuna eiden masraftan knrtarmak olmaz roıydı? Olmasın» elbette olardu sms, malum ya bizler için «... aklı sonradan gclir» demişler. Bu meseleyi de böyıece. F.G. K, nin geciken mektubu yı hiç arzulamam. 12 Eylül tarihli gazetenizin paıar »ohbetinde patenti size ait F.K.G. ye yine yer ayirmışsınız. Ben namzetliğimi koymadıtn. Kontenjan'da da yer almayısım Doğan'ın tavsiye edeceklerinin rnhi bakımdan ibtiyaçlarına medar olmak için: Tanrının lutfu! Çünkü haksu yazıyor, siz de beni siyasi hayatımda çok parti degiştirdi diyorsunuz. Insaf! Ben yalnız C.H.P. ve Y.T.P. ye girdim. Y. T. P. de ihtilâl sonrası denge unsuru olarak ödevimi yaptım. Bn noktayı böyDoğan Nadi A ziıim tarafınızdan »ey değil, Unntulmak iyi hele sizin unutulma Seçim tuhaflıklarından Hiç bir engel yok Ç arşılaştırmah hukuk incelemesi de, iş kolu sendika ve federasyonlarınm iş yerinde toplu sözleşme yapmasına hiçbir engel bulunmadığını, böyle sözleşmeleri de yapabileceklerini göstermektedir. Gerçekten, Fransız İş Kanunu, Kitap I (11/2/1950 günlü Kanun, Bölüm III) md. 31 a, fıkra I, 28/9/1956 günlü Isviçre Toplu İş Sözleşmesi K., md. 19 la îsviçre Borçlar K. md. 322 j'e konulan kurahn 1. fıkrası, Uluslararası Çalışma Teşkilâtmın 1959 da salık verdiği toplu sözleşme tanımı, 9/4/1949 günlü Alman Toplu îş Sözleşmesi K. da «Toplu İş Sözleşmesi» başlıklı § 2, bunun açık kanıtlarıdır. Nitekim, iş hukuku alanının büyük otoriteleri Hueck Nipperdey da, «Lehrbuch des Arbeitsrecht», cilt 2, Berlin Frankfurt a. M.. 1957, s. 307/308 de aynen şöyle demektedirler: «üst örgütler. toplu is sözleşmesini kendi adma kurmuşlarsa, toplu sözleşme üzerinde yalnız onlar «harcamaya (tasarrufa) yetkilidirler»; ancak onlar sözleşmeyi ortadan kaldırabilir. değiştirebilir ya da bozacağım (feshi) bildirebiljrler. Üst örgütün toplu iş sözleşmesindeki karşıyanının gene bir üst örgüt olması zorunlu değildir. Tersine, toplu iş sözleşmesi, tek bir işçi sendikasiyle ,tek bir işverenler birliğiyle ya da bir iş verenle de kurulabilir. Bunun gibi, üst örgütün toplu iş sözleşmesini kendisine katılmış olan bütün işçi sendikaları ya da iş veren birlikleri için (yani hepsi yararına, hepsi çevresinde) kunnası da zorunlu değildir. Kuşku yok ki. bu, ayrı ayrı birlikler çevresine sınırlandırmadan yana bir dayanak yoksa kabul edilmelidir. Üst örgüt, örneğin, işçi yönünden maden işletmesi ya da maden sanayii için toplu iş sözleşmed kurabilir.» (Bu gerçek. Hueck/Nıpperdey/ Stah'hacke, «Kommentar zumTarifvertragsge.setz». München Berlin, 1964, s. 172 ile Nikisch. «Arbeitsrecht>, Tübingen 1959, cilt 2. s. 257 de de belirtilmiştir.) yls sanıyoruz ki. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, 275 sayılı Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt K. nu hazırlıyan Geçici Komisyonun raporunun etkisinde kalmak yüzünden ilk karanndaki görüşü benimsemiştir. Gerçekten, bu raporda aynen şöyle denilmektedir : «... Fransız hukukunda iş yeri veya işletme esasına göre yapılan «convention d'etablissement», toplu iş söz K Işte Geçici Komisyon raporundakı bu bağışlanmaz yanlış yüzünden, Bölge Çalışma Müdürlükleri ile mahkemeler, tamamiyle yanlış ve haksız olarak, iş kolunda toplu sözleşme yapıldıktan sonra, bu sözleşme «binlerce işçiyi inletecek korkunç bir sözleşme» niteliğinde olsa bile (7/1/1964 günlü «İşçi Postası» gazetesi) artık iş yerinde toplu sözleşm» yapılamıyacağını kabul ediyorlardı. Bunun gibi, Geçici Komisyon raporundakı gene bu yanlışın etkisinde kalmak yüzünden, Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin iş kolu sendika, ya da federasyonlarmın ış yerinde toplu sözleşmf yapamıyacaklan görüşüne yer verdiği anlasılmak Sonuç Ne var ki, «yasa gereçleri» ndeki düşüncelerin, üstelik bağışlanmaz yanhşlann bağlayıcı gücü olmaması, yerleşmiş bir yorum ilkesidir. Bundan dolaj'i, Geçici Komisyonun tersi düşüncesine rağmen, iş yerinde sendikaca yapılıp kural olarak yalnız sendika üyelerini bağlıyan toplu sözleşmenin. iş kolundaki toplu söziaşmenin yalnızca bütünleyicisi olan «convention i'etablissement», (Betriebsvereinbarung, işletme anlaşması) niteliğinde bir sözleşme olmadığı, iş kolunda toplu sözleşme yapıldıktan sonra da iş yerinde toplu sözleşme yapılabileceği, gerekse iş kolundaki toplu sözleşmedekinden daha yeni, işçiler için daha elverişli kurallar koyabileceŞi açıktır. Bunun gibi, iş kolu sendika ya da federasyonlarının iş yeri toplu sözleşmesi yapabileceğinde ve bu türlü sözleşmelerin geçerliğinde de hiç kuşku yoktur. Bundan dolayı. Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin esasen kararın gerekçesinde yer aldığından kesin yargı gücü de bulunmıyan ilk görüşünü düzeltmesi, pek 3'erinde bir iş olmuştur. Bizde yanlışta direnmeme erdemi sej'rek görüldüğünden, özellikle övgüye değen bu davranışın, yeni Anayasamızın bir hayli gerisinde kaldığı birçok karariyle anlaşılmış bulunan Anayasa Mahkememize de örnek olmasım dileriz. lece işaret ettikten sonra ilk çıkacak sayıda sizi insafa davet ediyornm. Saygılarımla. F. K. GÖKAS ÜSTADA NOT Adaylığınızı kojmamış olmanıza birşey diyemem. Fakat değiştirdiğiniz partiler iki değil üç. Arada bir de D.P. var. Kaydolunmamamn bir önemi yok. Siz senelerce D.P. oin vaüliğini yaptınız. Eğer memurvalı olsaydmız. ona da birşey diyemezdik. Ama siz siyasîvali ıdımz Kaldı ki zamanımızda parti degrştirmek âdeta bir moda oldu. Sinirlenmeğe değmez. Her zamankı saygılarımla. D.N. Aşağıda okuyacağımz hikâyeyi Orta Anadolunun köylüfclerinden gelen bir tanıdık anlattı. Olayı iyiden iyiye incelediğini ve yüzde yüz sahih olduğnmı söyledi. Yalanı doğrusu varsa onun ttstünedir. Ancak içindeki gerçek payı ne olnrsa olsnn, bn olay Anadolnnnn gerçekleri üstüne öylesine oturmuş ki, gerçeklerden daha gerçek bir yani var. Bizler kentlerimizin lüks semtlerinde ne denll Avrupai, daha doğrnsn havaî bir hayat sürersek sürelim, Türkiyenin gerçeği köydedir. Çünkü Türkiyenin yüzde yetmisi seksenl köyde yaşar. tste o yüzde seksenin yasadığı köylerden blrinde tarlalardan blrine bir manda girmiş. Ağanın mandasıymış tarlaya giren... Çoeuklar hayvanı kovalamaya kalkışmışlar. Ama manda tağa 10la kaçıyor da tarladan çıkmıyormns bir türltt... Çocuklardan biri mandayı kovalamak için bir tsş atmıs. Tas gözünü patlatmış mandanın. Buz gibi donnp kalmışlar çocuklar. Şaka değil ağanın mandası bn. Ne yapacaklannı, ne edeeeklerini şasınnışlar. Tam o »ra ağa kopnp gelmiş. Dnrnmn gSrünce başlamış taşı atan oglanı kovalamaya... Çocnk hem kaçar, hem ağlar, hera de af dUenniş. Ağa ise gözü döngün : Seni bir yakalarıam boğazmı keseceğim; kesmezsem şart ol•nn ki kanyı boşanm .. diye bağırırmış. Can havliyle kaçmıs çocnk. Ve a | a da avını yakalıyamaraış. Ama olan bitenlerin dehşetl, çocuçun yüreğine sinmiş. Kırlıklarda ne yapacağını düşünerek bir süre dolaştıktan sonra doğrn babasına varıp dnrnmn oldnğu gibi anlatmıs. Baba 5nce bir iyice dövmflc çocnğn : Ulan. ne yaptın da başımızı dertlere soktnn!.. diye. Ama bn sefer de baba'nın yüreğine oturmnı olanlar... Ağanın mandasını gakatlamak ne demek! Bnnnn sonn ne olnr! Ağa bnnnn hıncını nasıl alır! Kınlan otoritesini tamir etmek Için neler yapmaz! thtiyar Heyetine gidip akıl danışayım demi» baba. Ve varmıs ihtiyarlara anlatmıs ki hayvan hayvandır. çocnk da çocuktnr; ikisi de bilerek, istiyerek yapmamışlardır. Ne manda tarlaya girmekten sornmln, ne çocnk tam atmaktan sornmln. Bir kaza olmnştnr. Mandaya biçilen değeri ödeyip sakat hayvanı saflam hayvan fiyatma alacahtır. Ağa da bn parayla kendisine bir sağlam manda alır. Bn iş de bSyle kapanır.. thtiyarlar dinlemişler babayı... Onlar da bir süre düşündâkten sonra : tyl konuşursnn ama, Işler fena olmnş. Varıp ağayla blr de biz konnşalım... demişler. Varmışlar ağaya anlatmışlar. Afa bışımlı : Olmaz, demiş, yemin ettim, yemini tntacağım. thtiyarlar her ne kadar dil dökmüslerse de, ağa. Nnh demiş peygamber dememiş. Bir yandan tesbihini çeker, blr vandan da : Yemin ettim, yemin tntulmalı... diye söylenirmiş. thtiyarlar endiseli dSnmüşIer. Çocnğnn babasına kennşnlanı anlatmışlar. Ağa, çocnğnn boynnnn kesecek. Dnramas olmnş baba... thtlyarlara : Bn ne iştir ihtiyarlar! Siz bn işe bir rare bnlnn... dermiş. thtiyarlar gün gSrmüş geçirmiş kişiler. Düşüne düşüne blr çare bnlmnşlar. Tekrar ağaya varmışlar : Ağa, demişler, biliyomz ki ortada bir yemin var. Yemin ettin, yemini bozmak istemezsin. Ama ortada bir de can var, gnnahsız bir çocuk var. O. bn Işi bilmiverek yapmıştır. Knsnrn büyük İse de affetmek büvüklere düşer. OJlanın babası mandanın değerini ödesin: biz de sana çocnfu getirelim: boynnnn kan cıkacak kadar hafifre kes. Hem yemininl tntmns olnrsnn hem de bn iş güzellikle kapanır.. Ağa razı olmnş. thtiyarlar çocuğun babasını çağırıp, bnldnklan çarevi anlatmışlar. Adam düşüne düşüne tntmnş evin yolnnn. Oğlana ihtiyarların dediklerini nakletmiş. Ama oğlan gitmem diye diretir ağlarmış. tçine büyük korkn düşmüs çocnğnn... Baba düsünceli. Bir geceyi böyle geçirip sabahı etmişler. Sabab erkenden ihtivarlan bnlnp demis ki baba : Bizim oğlan fitmek tstemiyor. doîrnsn ya beni de blr düşünee sardı. çocnğnn başına blr şey gelmesln! thtivarlar temlnat verlp : tlâhi, demişler, merak etme sen! BIı koskoea adamlar v»rken ne olnr! Çocnk istediği kadar diretsin ve ağlasın, ve baba içinden içinden rahatsız olsnn. başka çare yok. Ağanın yemini yerine gelecek. thtiyarlar. oglam ağanın hnznruna çıkarıp önce elini öptürroüşler Sonra da kollannı tntnp, ağaya : Haydi ağatn hovnnnu bir parça çiz, kan çıksm da ycminin yerine gelsin... demişler. Ve ağa cebinden çıkardığı usturayı çocnğun boynuua çektiği gibi... Bn olayı bana anlatan tanıdığa : Sonra ne olmnş? diye sordum. Dedi ki : Baba zaten knşknda Imis ve cebine silâhını koyup celmis Oğlanın boğazlandığını görünce hem ağayı, hem thtiyar Heyetini yere sermiş. tşte size ağası, mandası, ihtiyarı, köylüsü, yemini ve acı gerceğiyle Anadolu'dan bir dram... • ••••••• •••••••••••••••••»••••••••••••••••••••|||III Bâde harabel Basra GARAHTi BAMKASI'mn 8 Ekim İkramiye Çekilişi İstanbul 7. Noterinin huzurunda yapümıstır. Bu İSTANBUL Şubesinden 53510 No. lu Hesap Sahlbl Yanlış anıayış 100.000 lira, UZUNÇARŞI (Bursa) Şubesinden 2764 No. lu Hesap Sahibi NİŞANTAŞINDA Kaloriferli, Tam Konforlu Memleketimizin ilk özel yüksek öğretim müessesesi j snıet Paşa «Biz ortanın solun' dayız» diye bir lâf etti. Şimdi, kendisi de dahil, kimse işin içinden çıkamıyor. OLUM Bahrlye Kolagan Hacı Nurl Bey ve Müberra Hanımın ogullan, Stell» Kayra'nm sevgUl e*l Dürdane Akal'ın ağabeylsl Sel. ma Kayacan, JOIlde Cansever, Jale Gürcan ve Nurl Kayra'nın babaları, Nurl Kayacan, Kâmll Cansever, Namık Gürcan ve FU. «un Kayranın kayınpederlerl, HUJva, Oya, Konca, ömer, Ahmat ve Ayşe'nln dedelerl İktisadî ve Ticarî İlimler Yüksek Okulu GÜNDÜZ GECE öğretimi ve YATI bölümü ile dördüncü öğretim yılıno giriyor. Halaskârgazi Cad. 236 Tel.: 48 29 15 ŞİŞLİ Reklâmcılık 3810/12212 HATİM DUASI SvrglU eçim ve bab&mıc Y. Minur APARTMAN DAİRESİ KAZANMIŞLARDIR Sabahattin LİM'in ebedlyet« lntlk«llnln yıldönü. müne tesadüf eden U. Eklm. 1963 Pazanesi günU azlz ruhuna lthaı olımmak üzere Aksaray Va 11de camiinde öğle namazını mfiteafclp Kur'anı Kerlm ve Hattm duası okunac&tısdan merhumu hayırla yad edenlertn huzurlan rlca olunur. Eji Te Kızlan Cumiııırlyet 12211 Beykozlu Ahmet Rahmi KAYRA Halckın rahmetlne kavuçmuşttır. Cenazesl 10/Eilm/9«5 Pazaı günü öğle namazını müteaklp Şlşll camllnden almarak Zlnctrlllruyu Asrl mezarlığına defnedllecektlr. Mevlâ rahmet eyllye. AtLISt Cumhurlyet 12207 10.000 Lira Kazanan KONAK (İzmir) Şubesinden 22864 No. lu hesap sahibi 5.000 Lira Kazananlar: ŞUBE Beyoğlu Kayseri Hesap No 2441 18226 Aynca 595 kişiye de çeşiüi para ikramiyeleri isabet etmiş olup, kendilerine doğrudan doğruya tebliğat yapılmaktadır. GAKANTİ BANKASI bundan sonra yapılacak MEVLİDİ ŞERİF Çok feci bir'trafik kazasında %efat eden ve ailesini büyük acılar içinde bırakan Dr. Med. HUSEYIN ALİ TOPUZ • Hastalarıru, cumartesd pazar hariç, her gün saat 1619 arasında kabul eder. ~^"^ Sultanahmet, Yerebatan Cad. 45 Tel: 27 14 73 ^ ~ ~ " Y. Mühendis Selçuk SUNGUROĞLU nun toprağa verijdiğinin 40 ıncı gününe rastlayan 13 Ekim 1965 çarşamba günü ikindi namazını mütaakıp Şişli Camiinde: Duahan Hacı Hafız Nusret Yeşilçay, Hacı Hafız Ali Gülses, Hafız Zeki AJtuı, Hacı Hafız Sfâni Karaca, Hacı Hafız İbrahim ÇanakkaleU, Hafız Hüseyin Top ve Fatihli Kardeşler İlâhi Grupunun iştiraki ile okunacak Kur'aru Kerün ve Mevlidi Şerifl akraba, dost ve din kaıdeşlerimizin huzurlan rica olunur Egj, yavrusu ve Anman Aileai UROLOJI Prof. Or: GtYAS KORKUO Oğrencllere pratlsyen Heklmtera • MOtehassısiara YARIM MİLYON liraük Yılsonu çekiüşinde sayın müşterilerine iyi şanslar diler Orogenital slstemln Klinik Anatomi ve FlzyolojlslMuayene Metodları Sumptomatolojl • Oriner ObatrUksiyon ve ünner EnfeksiyonÜrogenital alatemin hastalıklaru •(«»• kigıt • LUIc» e n • 272 rralm*. 617 aahlfa . 78 Ura İSVAİL AKGÜN KİTASEVİ Anktr* C>Cfle»l Mo. * . GARANTİ BANKASI Keklâmcüık 4023/12235
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle