25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
29 Ocak 1965 CUMBURİYET SAHtFE Paris'in üıılıi berberi ALEXANDRE bundan sonra TARIK ZAFER TUNAYA NIN Erkek başlarıııa da sH.il verecefc O flnymnın hemen hemen bütün finlfi kadınlarımn baslanna bir kere elini sürmüs olan Paris'in en önlü berberi Alexandre, 1.60 boyunda nfak tefek bir adamdır. Bugün sanatının en yuksek iskemlesine oturduğu için, ona kıral Alexandre diyenler de var. Franıız modasını yaratanlann başında gelir, her iki anlamda da!. Guneş yuzü görmediği için solgun bir tene sahip olan bu ünlu sanatkâr aslında ııcalc iklimin, ttalyanın çocuğudur. Gozlerinin içini yalnız elıne düşen yeni bir baş, yeni bir saç güldürür. Onu kadın saçları ıle uğraşırken gorenler ancak, unlu Amerikan yazarı John Steınbeck'ın bu adama neden değer vererek yazı yazmış olduğunu anlayabılırler. Modern hayatın tam ortasında yaşamasına rağmen Alexandre'nın geçmis zamanlara karşı duyduğu ilgî pek büyüktür. Her fırsatta çok daha önce hayata gelmiş olmayı istedığıni söyler. Günluk çalışması 8 saatin üzerindedir. Son derece yorucudur. Her elini değdırdiği baştan 90 lira ile başlayan bir hesap kasaya gider. Buna renk değistirme, yeni form verme dahil değildir. A^ansörle çıkılan lüks dairesinde 30 kişi buyuk bir sessizlık içerısinde çalışır. Alexandre'ye yardım eden 20 genç kız ipek siyah uniforma gıyer. Baş yıkayanlar pembe önluk içerisınde gezerler. Alışılmamış bir zarafetin temsilcilığini yapan salonun duvarlan ipek kaplıdır. Yalnız ve kristal salonların aksesuarını teşkil eder. Beyaz frak gıymiş bir garson gelenlere içecek bir şey ikram eder. Sonra orkestra şefi edasıyle büyük canatkâr gorunur. Ona bu haklı şohreti temin eden = Vunanistanın genç Kırahçesi dahıl Farah Diba, Sofıa Loren, Prenses Irene ve yuzlerce unlu kışı olmuş | = tur. Buna rağmen: «Ben, der, yal == nız asillerın değıl, güzel, çırkın, şısman, zayıf bütün kadınların ^= = 3 berberiyim. Her kadın saçı ayrı 3 3 bir karakter taşır, benim ellerim S S = ise durmadan değisen bu inis çı == kışlar içerısinde işlerini gormeye Ş Ş ZE SS alışmalı.» ^Z^ S Henüz 15 yaşındayken Cannes Z=: şehrinin unlu berberi olan An = toıne'nın yanında işbaşı etmiş olan ^ S ^ S^ Alexandre'yi ilk kejfeden Begum 2 ^ olmuş, himaye eden ise Düşes de S T S Wındsor. Her iki müşkülpesent ^ ^ SS kadını memnun eden bu genç çı = rağın bir gün meşhur olması işten S bile değildi. Nitekim de öyle oldu. Ş = = Yine kendi deyişine göre bir çok ^ = = = güzel asili kendi çehresine kavuş s s turmayı bilmiştir. Her zaman ka ~ = dını kadın yapan saça değerini ka Ş = ; zandırmak için çalışmıştır. Mesle ş = ğının en büyük sırrının isim yap ^ ^ =; mak olmadığını, yapılan ismi mu SŞŞ SSZ hafazanın güç olduğu şeklinde ^ = açıklar ve kendini söyle savunur: »Kadını güzelleştirirken ona şah S S SS gıvetini kazandırma önemlidir. Bu S S = sayede de sanatkâr ölmezhğe ka S S vuşur.» ^^ S S Alexandre'nin dünya kadınlarına = üç tavsiyesi var. Onu da biz açık S )""v8İım: = O Sadelik zarafetin a'ıasıdır. S TE ^ Gündüzleri ne kauar sade ^ = z^ olabilirseniz olun. Büyük ^ ş ^SS dâvetlerde de o kadar şaha = ne olmaya çalışın. = © Hıç bir kadın başkasına ben S S =s »emeye çalışmamalıdır. Sız Şj= z s ne bir Lız Taylor. ne de Ba 5 5 ; Z=Z yan Kennedy'sinız. En mu *^~ hım olanı sizin siz olduğu nuz hakkında vanlacak hu ^^ ^S kümdür. ~~ Q Asrımızda çırkın kadın yok ş ; tur. Kendinize karçı jon de = = rera hasin davranarak ay nava bakın. îlk hukmünuz ^Z lehte olmasa bile tıtızhkle ^ ^ araştıracağınız yuzunüzde ^ ^ = güzel bir yennizi bulacaksı = = == nız Ondan sonra da iızulme ZSS ye mahal yok . ^ 3 Bütun gününü dünvanın en huy Sî suz guzelleri arasında geçıren A ^ S lexandre'nin gece hayatı yoktur Z^ Doğru evıne koşar. Kendisini bek ^zz leyen biri 20. diğerı 22 yaşında ıkı E E çocuğu ve daıma gülen tatlı bir esi vardır. Aıle Alexandre'nın karsısında o n u dınlendirmek ıçın ^ ^ ellerinden gelenı vaparlarken ken = dılerıne h e p şu soru> u sormaktar ^Z vazgeçemez: Z^ Alexandre olmak veya olma mak!. =1 İ Karakurt köyünde turistler « Hani koye Atatürk büstü le yüzü gorunebihr. Erkekler bu açığa vurmuştur. Asla, basıt bir koyalun diyordun ya! Çık dışarı. yerlere şehvetsiz bakabilirler.. olay karakteri taşımıyor. Ve bir Senin kafanı koparıp köyun mey Aslında bütun vucudu örtmek kez daha, dinci görünen haredanına bust diye dıkeceğiz!.» gerekir, fakat yolda yüruyebil ketlerin siyasi amaçlarını açıkKarakurt olayı gecesi, köyün mesi için bir gözü açıkta kala lıyor. girişindeki üç evde, öğretmenlerı bılır.» Yoksa, kâfir olur. Karakurt örneği olaylar, bir seven ve koruyan. üç koylünün Mustafa Kemaller 5 Eylulde, rejımın en guclü doneminde orevleri önünde, isyancılar, bir ta Suleymanlı'dan geçerek, Ktrka taya çıkabılecekleri gibi (Meselâ raftan cam çerçeveyi kırıyor, bir ğacı kurtarmıştılar. 9 Eylul 1922 Menemen Vakası), 1950 den ititaraftan da boyle tehditler yağdı de Izmırde dusmanı denize dok baren siyasi hayatın karışıkhkrıyorlardı. müştüler. Yukarıki satırlar 1925 lan arasında da üreyebilmekteKarakurt köyu, 24 ocak gunü, te yazılmıştı. Menemen (Nakşî) dirler. Özellikle, «seçim bayırı» Egenin çeşitli yönlerinden gelen hareketi 1930 da patlak vermıştı. na gırildiği zamanlarda, bu olay otobüsler ve minibüsler dolusu oğ Kırkağaç mıtingınde her nesil ların daha da yoğunluk kazanretmen ziyaretçilerle dolup taşıyordu. O gün, Kırkağaçta «ırticayı vardı, hepsi de konuşuyordu. dıkları açık... Oy politikası bun tel'in> mitingi vardı. Kafileler, Ba 5 Eylüldeki Kuvayı Millıyecıler' lar üzerıne dikkatle eğilmekten kır bucağından çamurlu toprak in birkaç temsilcisi, genç öğret insanlan ve partileri alıkoyabiyola sapıyor ve ilçeye gitmeden menler konuşurken ağlıyordu lıyor. önce, Karakurt'a doğru yollanıyor heyecandan. Medeniyetçi ın^anÖğretmen, bır köyde medenilardı. lar, bugunku kuşak, gerılığe yetçılığin temsilcisi olabilir ve Karakurt yolu üzerinde Ilyaslar meydan okuyorlardı. Nakşi'ler öyledir de Ne var ki, köy öğCumhuriyetin 42. yılında, retmeni çok iyi yetıştirilmelidir. köyü var. Karakurt'a dört kilo se, meydan oku Yeterli bir psikolog olabilmelimetre... Olaylann meşhur ettiği meydandakilere yere, bu aydmlık insanlar köyun yorlardı .. dır. Yalnız bırakılmamalıdır ve den, İlyaslar'dan geçerek gidılir. Kocaman bır çelışme bütün öl modern eğıtim malzemesiyle Yolculan ilk etkileyen birbiri çuleriyle 24 Ocak 1965 te Kırka beslenmelidır. ne bu kadar yakın iki koy ara ğaç'ı doldurmu<;tu: Ata'nın ızinKarakurt olayı, Türkiyenin sındaki zıhniyet farkıdır. Kara de olanlar ve olmıyanlar . Dev sosyal yapısını derinliğine llgikurt ne kadar kapalı ve sessızse, rimı savjnma andı içenler. Dev lendirıyor 35 bın köyün tümüİlyaslar o kadar açık ve şen... tki rimle alav edenler, belki de hiç ne yakın bır çoğunluğunda bu köy ayrı partılere oy veriyor, ara bir zaman bu kadar yanvana gel tip olaylar cereyan edebilir. Bu larında hemen hemen hıç bır ilıs memıslerdır Ve Devrimci öğret mesele üzerinde durmak gerek.. ki yok. menler. belki de hiçbır zaman Sadece Kırkağaç'ta vaktiyle 14 O gun Karakurtların görünme kendılerini bu kadar valnız. a medresenin bulunduğunu, buradiği bir Karakurt köyune girdik. ma bu kadar da yekvucut hıs dan yetişenlerin bugün ne yapllkokul. yerli turistlerle doluyor setmemişlerdır. tıklarmı duşünmek gerek.. Yokdu. Genç yedek subay öğretmen Bu hazin tablo üzennde dur sa, beson kısiyi birbiriyle barışkaçıncı keredir olayı yeni gelenlere anlatıyordu. Çajarda, okul mak ve gerçekleri konuşturmak tırma teşebbüslerine girişmek hiçbir problemı çözmüyor. bahçesinde çocuklar top oynuyor gerekıyor. du. Karakurt Olayı, «mevzii» bir Baş sorumlu bizleriz. Köyü, Karakurt'lu imama göre Hazreti olay değildir. önemli bir takti yani memleketi az gezen, az taAlinin başı ile oynuyorlardı.. Dı ğin ve genis bir teşkilitlanma nıyan ve bir turist gibi gezen yanet Işleri Başkanının bır çeşıt nın her halrie zamanından on bızler Köy dâvasını hâlâ olum <fetva>5ina göre de, «vatan müda ce ortaya çıkmtş ya da çıkanl lu bir çözüme baglıyamıyan bizmıs bir vönüdür faası. talim ediyorlardı. ler... 4 küçük kövlü kız bizi göKarakurt olayı, şimdıye kadar rünce bahçe kaoısını sertçe üzeSessiz bir köy.. O köyden sandık larunızm hep İlyaslar'dan oldu bırbirlerıne dusman ve rakip sa rimize kapattı. Ve biz onun dünva«ı flısında kaldık.. nılan tarikatların. Naksilikle va«ı dısında kaldık.. ğunu sonra oğrendik. «•11 lariKaııarın. iNaKSiıiKie m Okuma odasmdan çıkıp karsı Nurculueun ortak bir taktiBini urculueun ortak bir taktiBini (Arkası var) I daki bozuk yola girince. bahçe ka aBB ••• ••• MHİ *•• •• ••• ••• • • m^ H B 3 pısından bir ara çıkan küçük bir kız çocuğu, bizı gorür görmez içe ri girdi ve kapıyı hemen kapadı. Sonradan, bir köylüden öğrendiğimize göre, köylülere tembih edilmis: Bugün miting diye bır şey olacak.. Bir takun adamlar ge lip ananıza, babanıza küfredecekler.. yuz vermeyin.. » Rus Harbinde yerleşÜrilmış göç menlerin kurdukları Karakurt tü tüncü bir köy.. bugün bır suçlu 20/200/24 lük tam otomatik telefon santralı «Lnacaktır. kompleksi, belki de ve daha faz 1 Şartnameler bedelsiz olarak Ankarada Genel Müdürla bir sessizlik inadı içinde. lügümüz Ticaret Servisi ile İstanbul Büromuzdan te1200 kişinin kaçmın nakşi, kaçı min edilebilir. nın nurcu olduğunu duşünerek, etrafıma bir turist gibi bakarak, 2 Akreditifi Şirketimizce açtırılmak üzere hariçten d« sanki başka bir memleketteymi}im teklif verilebilir. gıbi dolasıyorum. Yuzlerce ziya3 Teklifler, engeç 26J2.1965 cuma günii saat 17.30 a kadar retçi de benim gıbi.. Genel Müdürlük Muhaberat Servisine verilecektir. llkokul içinde, herkes öğretmene türlü soru soruyordu. Bir genç: • Bu adamlar parayı nereden bu(Basın 1383 A. 771/1231) luyor? Kim besliyor bu adamları?.. diye sordu. Yedek subay öğretmen: «Burası tütüncü.. herkes beş kuruş verse yeter» dedi. Anlaşılan, o genç adatnı bu cevap tatmin etmemiş. Bir arkadaşın kulağına eğilmiş «Hayır, nurculaKöyü veya Madenin Rohsatnamesinin n Amerika besliyor» demiş. Vilâyeti Kazası mevkii Cinsi Tsrihi No. Ve yerli turistler, hepimiz, etİstanbul Eyup Akpınar Maden 13 Hazıran 1959 32/408 rafımıza bakmarak, geziniyomz.. Karaburun kömürü Geldiğimiz vâsıtalara binip, seHUDUTLARI : viınli, insanlar diyan tlyas'lardan Kuzeyi ve geçerek, Kırkağaç'a hareket ediyo ruz. Binlerce öğretmen, kendileriDoğusu : «A» noktasından Akpınar tahlisiye kulübesine doğru 1 ni kendi kararlariyle V" ına az hat mine dayanarak. l aa Tamuni' Güneyi : Akpmar tahlisiye kulübesinden Alantepe deresi manni hatırlatan bir kesınlikle, ellesabına doğru hat nnde bayraklar, levhalar KırkBatısı : Alantepe deresi mansabından Karadeniz sahilini tâkiben ağaç sokaklarında miting meydabaşlangıcı olan «A» noktasma eğri hat. nına ilerliyor. Levhalardan birınde şu yazı var: •Atam, izindeyiz.» a A» tekatü noktasının tarihi : Kaldurunlarda, yalnız bir gözleBalaban köyü camiinden Karaburun köyü camiine çekilen riyle dünyayı seyretmeye mabdüz hattın temadisinin denizi kestiği nokta (Beton sütun) kum, kara çarfaflı kadınlar bu zor Yukarıda mevkii, cinsi ve hudutlan yazdı bulunmuş Malu misafirleri seyrediyor. den Kömürü için Bahçelievler Ankara 2 na cadde 7 nci sokağı Ve insan, elınde olmıyarak, Iskilipli Atıf Hoca'nm «Tesettürü No. 1/3 de HÜSEYİN ÖKTEN'in uhdesine 15 yıl müddetle işŞer'ı» sindeki satırları o levhaletme ruhsatnamesi verilecektir. ların üzennde okur gibi oluyor: İtirazı olanlann 20 ocak 1965 tarihinden itibaren onbeş gün «Kadın.. bulüğa erdıkten sonra, içinde bir dilekçe ile Bakanlığımıza müracaat eylemeleri lâbaşı dahıl olmak üzere, bütun zımgeldiği bu müddetin hitamından sonra vukubulacak itirazvucudunu burüyecek bır çarşafların kabul edilmiyeceği 6309 sayılı Maden Kanununun 55 inci lla ortünmelidir .. Sadece ellerıy• maddesi gereğince ilân olunur. (Basın 23741/1235) Afacandre'in devamh müşterilerinden Sophia Loren \e Claudia Cardiaala YAYINLAR Ç KİTAP Doğan HIZLAN Fikıet Otyam, Hu Dost, Ankara Gazeteciler Cemiyeti Yayınlarr g^ ezi bölümünde Türk DU Kurumunun 1962 yılı ödülünu kak zanan, bunu çeşitli gazetecilik ödülleriyle sürdüren Fikret V otyam, alışageldiğimiz bir röportaj yazarı değil. Eski röportaj tekniğinde yazar, o konnda hiç bir şey bilmeden gezer, sorar ve ögrendiklerini olcuyucuya iletirdi. Ama Otyam öyle yapmıyor. Gezecegi yeri. yapacagı rüportajı önceden tasarlıyor, bu konuda araştırmalara girişiyor, bir inceleyici kadar konusuna girdikten sonra röportaja başhjor. Böylece yaptıkları hem bir inceleme niteliği taşıyor hem de okuyucuya bir şey kazandınyor, giindelik gazete yazısı gücünu rahatça aşıyor. Hu Dosfun' başuıda Alevi • Sünni çekişmesinin tarihi, banun doğuş nedenleri başarılı bir biçimde özetleniyor. Bu tarihî girişten sonra, Alevîlerin usu. • erkâmnı. deyişlerini. yaşamalannı öğreniyoruz. Alevîliğin yayılışından söz ederken şövle soylüyor: «Alevîlik. Bektaşilik, Kmlbaşlık ve Şiîlik diye üçe ayrılır.» Otyam bu bilgileri verirken, yer yer Anadoludaki dinî sosyal 8rjrütlenmelerin (teşkilâtlanmaların) da kısa ama çok fyi dflzenlenmis bir tarihçesini de sunuyor. Ba acıklamalar tarikatların inançtan çok ekonomik ve soyal nedenlerle kuruldugunn göstennektedir. Ofretmenin sözleri bunu doğrnluyor: «Dıyeceğim şu, bugünedek süregelen ikıliğın başı «>:onomiktir, sosyal anlaşmazlıktır .. Sonra post kavgası, kury'nası istenen halk demokrasisine çıkarcüarın karşı gelmesı *t araya dın sorununun da girmesidır.» Alevîler Mustafa Kemal'e gönfilden bağhdırlar, aradaki avnlığı onun kaldırdığını ama sonratlan onun irinden gidilmediği için bu işlerin olduğunu söylüyorlar. Vavuz Sultan Selim'den bu yana mezhep çatışmalarım, Pir Sultan olayını bu araştırma • röportajdan izlemeniz çok kolaydır. Otyam, Alevi köylerinin gelişmişliğine örnek olarak da KARAÖZV ve BALADIZ köylerini vermektedir. Okumaya verdikleri önem büyüktür. «Fırat kenanna kurdum kazanı Ben severim okuyanı yazanı » Otyam, bir köyü, bir beldeyi, bir düşünceyi mi anlatacak, şimdiyle • geçmişi bir arada veriyor. O iki köyü anlatırken size çeşitli istatistik bilgtler sunuyor ama onu köyün türküsüyle, ağıtıyla, yaşamasıyla bir temellendiriyor ki röportajlannda bir makaleden daha çok bilgi ediniyorsunuz ama bilgi diye değil. Bsşanlı bileşim bunu böyle gösteriyor size. TÜRKİYE SEKER FABRİKALARI A.$.den Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanlığmdan:!! Sıtkı Çiftçi, SolSağ Düşünceler Sergisi A ı t k ı Çiftçi, asıl uğraşt olan ticaretin dışındaki zamanlannı X bu iki ciltlik kitapla değerlendirmiş. 1000 sayfayı aşkın esere " her iki yanın (sol sağ) liderlerinin düşüncelerini, iddialannı, savunmalarını toplıyan bir antoloji adını verebiliriz. Bütün yapılan çalışmaların amacının insan mutluluğu olduğunu belirten yazar, her iki akımın ortasını izliyen bir dengeden yana, 1848 Fransız ihtilâlinin sosyalistlere kuramla (nazariye) uygulamayı birleştirme fırsatını verdiğini, ama bu çalışmaların başarıstzhkla sonuçlandığını bir çok proienin eerçekleşemediğini anlatıyor Idtabında Çiftçi. Aynca 1917 ihtilâlinin ilkelerinden bir çoğu1922 kararnamesiyle yumoşatümıştır diyor. Yazar aynea ticaret ve sanayiin devletleştirilmesinin de zararlannı açıklamaya çalıfmaktadır. Türküleri Dinlerken, Tayfun Reklâm Yayıııı, Türküleri okuyan: Muzaffer Akgün, Sur.an: Haluk Akgün, Çizgi: Ferit Öngören B u escrin ilk önce çok guzel olan basımından toz etmeliyim. Kitahın karşılıklı sayfaları şöyle düzenlenmis: Solda türkünün havasını veren desenler, sağda da türkü ve onunla ilgili duygulanmalar. Bunlan da Haluk Akşçün yazmış. tçinde Anadoiunun çeşitli kesimlerinden derlenmiş 50 yi aşkın türkü var. Turkülerin yalın, yapmacıksız havasını Öngören usta fırçasıyla vermiş. Yalın, sağlam, güçlü, kişilikli çizgiler bunlar. Çok ryi seçilmiş bazı turkülerin adlannı buraya aktanyorum: Gece Uzun Ay Dolanır. Burçak Tarlası, Gurbet Elde Bir Hal Geldi Başıma. Ay Oğlan. Aşağıdan Gelir. Çoğunu radyoda Muzaffer Akfün'den dinlediğiniz türküler, size desenlerle daha da sıcak eelecek sanırım. Üâncılık: 4661/1252 L ı ^ ^ ^ ^m m SATILIK M«çka Caddeslnde, K12 Usesl kar?ısındft. bahçell küçük Te büyük lük» dalreler sahlblnden. Tel: 48 54 47 Cumhuriyet 1241 BİR ŞİRKET İÇİN Aşağıdaki Elemaalar Aranıyor Bir Yüksek Makıne Mühendisi, Askerlik hizmetini yapmış olması ve Fransızca, İngilizce, İtalyanca dillerinden asgarî ikisinı iyi bilmesi şarttır. Yeni mezunlar tercih edilir. Bir muhasebeci, askerlik hizmetini yapmıs olması, İngilizce veya İtalyanca bilmesi ve tecrübeli olması şarttırBir Bayan Sekreter, İtalyanca bilmesi şarttır. Tecrübesiz de olabilir. Taliplerin Posta Kutusu 14 Şişli adresine mektupla müracaat etmeleri rica olunur. Reklâmcıhk 330/1245 T. K. I. Kurumu Tavşanlı Gatp Linyitleri İşletmesi Mnessesesi Müdürlüğünden Müessesemiz bölgelerinde çalıştırılmak üzere fiili askerlik hizmetini ifa etmiş, Makine ve Kimya Yüksek Mühendis ve Mühendislerine ihtiyaç vardır. Bunlara 4/10195 sayılı kararnameye göre girebilecekleri derece üzerinden yevmiye veya 7244 sayılı kanun hükümleri dahilinde emekli keseneğine esas barem derecelerinin üç üstü üzerinden ücret ve bunun % 10 u nispetinde madenyeri tazminatı verilebileceği gibi, bugünkü mevzuat hükümleri dairesinde ikramiye de ödenir. Aynca aileleriyle birlikte ikâmet edeceklere lojman tahıiı olunacaktır. Taliplert'ı mufassal hil tercümeleri ve hizmet vesikalannı bir dilekçeye bağlayarak Tavsanh'daki Müessese Müdürlüğüne gönderebilecekler' gibi şahsen de müracaatta bulunabüirler. T.K.I Mahdut Mes'uliyetli GARP LİNYİTLEEİ İŞLETMESİ MÜESSESESİ (Basın 1108 A. 630/1234) Y A A M bütün dairelerimizde, yepyeni çeşitler, fÇIfl kadın, erkek, büyük, küçük herkesi ve her keseyi memnun edecek kalplerinizi fethetmek için sizleri bekliyor. L İstanbul Ticaret Odasmdan 14 üncü kota liberasyon listesinde kayıtlı Klorat ve Perklorat'lardan talebeden sanayicilerimizin Odamız Sanayi Şubesine 15 Şubat 1965 akşamına kadar müracaatlan rica olunur (Basın 1390/1247) •iHltHHlU S I •a (Beyoğlu>
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle