15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHİFE İKt CUMHURÎYET 24 Ocak 1965 Nasıl rahat uyuyabiliyor? fki çündenberi yazdıklanmızla Millî Emniyet Teşkilâtından Millî Eğitim Bakanlığına gönderilen bir gizli raporu çeşitli açılardan ele aldık. Bu rapor, zamanımız Türkiyesinin durumunu niteliyecek önemli vesikadır. Abdülhamide verflmiş jurnallan şimdi tarih kitaplannda okuyup şaşan bizler, yaşadığımız devirde bazı jurnalların bazı vatandaşlann hayatına malolduğunu bilmek zorundayız. Abdülhamide verilen jurnallar hiç olmazsa çoğunlukla Padişahm tahtı ve kişiJiği çevresinde dönen bir hikâye olarak kalmıştır. Oysa bugün verilen raporlar insanlan fikirleri bakımından jurnal etmektedir. Olayı hatırlatalım: İstanbul Niliifer Hatun Okulu öğretmeni İbrahim Türk, bir açık oturumda Öğretmen Dernekleri Federasyonu temsilcisi olarak konuşmuştur. Milli Eğitim Bakanlığı duruma müdabale ediyor ve ibrahim Türk'ün nasıl bir kişi olduğunu Millî Emniyete soruyor. Millî Emniyetin verdiği cevap, özctle şöyledir: Öğretmen İbrahim Türk, 141 ve 143 nci maddeler aleyhinde konuşmuştur. Demek ki komünisttir. Öğretmen Derneklerinin işçi sendikalarını desteklemesi gerektiğini «Batıdan da ornekler vererek» Vatan gazetesinde savunmuştur. Bu da biisbütün komünist olduğunu gösterir. Bu raporu alan Milli Eğitim Bakanlığı da böyle «Batıdan örnekler vererek» öğretmen dernekleriyle işçi sendikalarının yakmlaşmasını ispatlıyan, hele makale yazan, inceleme yapan, fikirlerini söyliyen bir öğretmeni çatısı altında bulundurur mu? İbrahinı Türk bir yandan Bakanlık emrine alınırken bir yandan da mahkemeye sevkedilir. Ve mahkeme süresi altı ayı geçtiği için emekliye de sevkedilir. Ama mahkeme bittiğinde. öğretmen beraet eder. Ne açık otunımdaki konuşması siyasidir, ne Vatan gazetesine yazdığı makale .. Türk yargıcı gizli raporu veren Millî Emniyetçi ile aynı fikirde değildir. Bir yıla yakın bir muhakeme sonunda öğretmen İbrahim Türk'ün en ııfak bir kusuru olmadığı meydana çıkmıştır. Ancak bu arada öğretmen nasıl perişan olmuştur? Nasıl geçinmiştir? Evi, ailesi, çoluğu, çocuğu ne durumdadır? Haydi oralaruıı karıştırmıyalım. Beraet ilâmını alan ibrahim Türk, bir dilekçe ile Millî Eğitim Bakanlığına başvurur. Haklarının kendisine geri verilmesini ister. Ancak Milli Eğitim Bakanı, Anayasanın açık hükümlerine ve kanunlarnı açık emirlerine rağmen gerekeni bir türlü yapmaz, yapamaz. Hattâ öğretmenin dircnişi karşısında: Ne yapalım evlâdım. seni istemiyorlar . diye cevap verir. Öfretmen ibrahim Türk, bir yıl mahkemelerde sürünmüş, ve bir yıldanberi de Bakanlığa verdiği dilekçesine cevap bile alamamıştır. Bu adaletsizlik sürüp giderken bu adaletsizlikle uğraşması gerekenlerin elde yeni gizli raporlarla sözüm ona toplum düıenini sağlamaya çalışmaları ne garip bir hikâyedir? Gizli raporla toplum düzelmez; bozulur. Toplum, kanunları eksiksiz tatbik etmekle düzelir. Kanunları eksiksiz tatbik etmesi gerekenlerin başında Bakanlar vardır. Millî Eğitim Bakanı İbrahim Öktem, kanunların acık hükümlerine rağmen öğretmen İbrahim Türk'ü açıkta süründürmektedir. Ve bu olayda Millî Emniyetin durumuna gelince: Millî Emniyet. vatanın iç ve dış güvenliği konusunda istihbarat teşkilâtıdır. Onun ödevi gizli casusluk teşebbüslerini, devletin güvenliçine karsı yeraltı çalışmalarını ortaya çıkarmaktır. Yoksa açık oturumlarda açıkça söylenmiş fikirlerin veya gazete makalelerinin çetelesini tutrnak alınan maaşa hak kazandırmaz. Bir insanın devletin emniyetine kastı olsa bunu gazete yazısıyla açıkça dile getirmesi, veya açık oturumda bağırarak söylemesi için pek akıllı olması eerekir: en azından bizim Millî Emniyetin bu açık oturumlara çönderdiği memurlar kadar aklı evvel olması gerekir. Böylesüıe komik takiplerle jurnallar tertiplemek Abdülhamit devri hafiveliğinde kalmıs bir metoddur. Millî Emniyetin modern bir teşkilât ve çalısma düzenine girmesi için tedbirler alınmalıdır. Olaylara hançi vönden bakarsanız bakın acıklıdır. Ben asıl Millî Eğitim Bakanı Oktem'e şaşıyorum. Bir öğretmen İbrahim Türk var ki itiraz edilemiyecek haklariyle ortada .. Ve bir yıldanberi coluk çocueuvla açıkta. Öktem geceleri başını rahatça yastığa kojup nasıl rahatça uyuyabiliyor? Sehir =haberferl Ihtilâl sonrası Meclisleri ıııı=ıııııııııııifiııııırfrıııııııııtıııifrıiııifiııııııııırııırıifiırıııııiıııifiifTirıtıııııııiififi(frfiıııınıııııııı^"ii I D Ü Ş Ü N C E L E R \ ISİM DEGİSİKLİGİ ALTEKS TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ Yeni ismi 350 yatakh hasfane hâlâ açılamadı A macına görc ku rulmayan bir teşekkülle he defe ulaşıldığı görülmcmiştir. r TURKERPETROL AKARYAKIT VE TESİSATCILIK LTO. §TL Petrol Uıısı Dıstrıbütörü olarak. BUumum Akaryakıt? Tesisat Proje Taahhüt ve Bakım için hizmete devam edecektir Merkez: İSTANBUL Tel. 44 00 58 44 83 98 Şübe : Ankara 12 02 45 Reklâmcılık 109/1022 General Kenan Esengin Zonguldak Milletvekili gelmiş gibi lıayal dünyasında yaşı yorlardı. Ne bu tarihi, ne içinde bulundukları durumu ve ne de ge leceği görebiliyorlardı. İhtilâlin oluş sebepleri unutulmuştu. Bunlar yavrusunu yiyen birer kedi ro lünde idiler. Osmanlı İmparatorluğunun yıkıl masına ve yurdun işgâline sebep olan Ittihat ve Terakki Cemiyeti • Partisi» icraatının memlekete felâket getirdiğini Birinci Dünya Savaşı sonunda teslim etmiş ve son kongresini yaparak cemiyetin kapatılmasına kendisi karar vermişti. Bundan sonra da liderleri yurdu terk edip yabancı memleketlere gitmişlerdi. O sırada memlekette bir milli mücadele ve kurtuluş sa vaşı açılmıştı. Fakat bütün bunla ra karşılık bir müddet sonra müf rit ve kızıl ittihatçılar bu savaşlar devam ederken yeni ihtitaslara kapıimışlar bırakınız Mustafa Kemal düşmanları kovsun ondan son ra onu yok eder iktidarı ele alırız.» diyorlardı. Vatan kurtaran, Cumhuriyeti ge tiren, devrimleri yapan, büyük Atatürk, o emellere sed çekmek ve o zihniyeti hortlatmamak için çok çetin tnücadeleler ve denemeler yaptı. Haris ve olumsuz davranış lara karşı eserlerini korumak için ciddi tedbirler almak zorunda kaldı. İhtilâl sonrası meclislerini buna göre kurdu. Fakat 1945 de uzun zaman maske li ve sinsi olarak bekliyen bir ta kım kalıntılar bir kin ve ihtiras ile yeniden meydana çıktılar. 1960 ihtilâlini doğuran ve Türkiyenin bugünkü ıstırablarını meydana ge tiren siyasi sebepler o zamandan başladı. IV Şimdi yakın tarihimizin bu çıkış noktasından 27 Mayıs ihtilâli sonrasındaki siyasi hayatımıza gelelim: Ne olmuştu? ihtilâl olmuştu, neden olmuştu? Bu ihtilâli doğurna sebepleri o sebepleri yaratan faktörleri ortadan kaldırmadıkça öz lenüen yeni bir düzen kurulabiür mi idi?.. Bunun icabı olan tedbirler neden alınmadı? Daha yakm zamanda Almanyada, Italya'da ör nekleri yok muydu?.. Kurucu Mecliste sayın Alp Kuran ile bu amaç için getirdiğimiz kanun teklifi red dedildikten sonra anlaşıldı ki hiç bir şey olmamış gibi ihtilâl öncesinin alıskanhkları devam edecek VEFAT Eski Kürsü Şeyh'i ve Hakımlerden merhum Mehmet Hulusi Bulak'ın e^i, Trabzonda Diş Tabibi Ceraü Bulak, İstanbul ll Genel Meclıs uyesı eski Banka Müdurlerinden Seracettin feulak, eski Samsun Senatorü Avukat Cemalettin Bulak, Istanbul Mılletvekili Nurettın Bulak ve İstanbul Hâkimi Selâhattin Bulak'ın kıymetli ve muhterem annelerı; Güzin, Pervin, Doğan, Birsen, Metin, Nursen, Aysen, Ayten, Özen, Mehmet Mokan, tnan, Sinan, Yasemin, Hulusi, Nurhan, Nurdan, Hatice, Çoşkun, Fatma, Gökhan Bulak'ların babaanneleri; Rıfkiye, Mediha, Lütfiye, Leylâ, Nermin Bulak'ların kayınvalideleri Salihatı nisvandan, buyük ir.san 1961 ekiminde bu meclisler açıldığı zaman, birçok kişiler ve çev relerce, öyle umuluyor ve sanılıyordu ki, bir ihtilâl sonrası ve yeni bir Anayasa ile kurulan İkinci Cumhuriyetin bu meclisleri tarihı bir sorum içinde olgun davranışla rı ve çahşmalariyle Türkiyede yeni bir zihniyet yeni bir anlayış ve ileri görüşle siyasi hayatımıza bir fazilet devri getirecekler, bir reformlar ve Atatürkçülük meclisleri olacaklar. uzun çalkantılardan sonra istikrara kavuşulacak, mem leketin dert ve problemleri üzeri ne ciddi olarak eğilmek mümkün olacak ve böylece ekonomik geliş memiz kolaylaşacak, sosyal bünyemız lâyık olduğu seviyeye yükselecek, gelecek için iyi gelenekler tesis edilecek, demokrasi sözde ve şekilde kalmıyacak bütün organların varlığına gerçek anlamda sin dirilecektir. Ihtilâlin temelinde bunlar vardı. Yeni Anayasanın esprisi bu idi. II ysa bu düşünceler birer hayaldi. Çünkü bu meclisleri vücude getiren kişilerin gelişleri, dayandıkları fikirler, besledikleri emeller bu nitelikte ve Performans ta değildi. Bovle bir kadro ile ku rulmaları da her vönden sağlanma mıştı. Bunun için ilk andan itibaren her şeyin yeniden hortladığı ve hortlatılmak istenildiği görüldü. Memleketi çıkmazlara götüren ya rışmalar yeniden başladı ve sürüp gitti. Bunun böyle olacağını Türkiyenm son yüz yıllık siyasi tarihinin ana çizgilerini bile hatırlayanlar düşünüyor, endişe ediyor ve söylüyorlardı. Evet bu meclisleri mey dana getiren siyasi partilerın bazı Görevlerinden toplu halde çekilları, üyelerinin bağlı oldukları si miş olan CHP. Kadıköy Ilçe Gençyasi fikir ve inanışların kaynağı ne lik Kolu üyeleri, Parti İl Idare Kuidi? Bu kadrolar hangi yüksek ilrulunu «kültürel faaliyetlerini enkelere dayanarak hizmet etmek igellemekle» itham etmiştir. çin accle bir araya gllmişlerdi. Üyeler. istifa etmeden once düIII zenledikleri konferanslara Aziz Nensanlart kötü ihtitaslardan usin, Çetin Altan ve llhan Selçuk'u zaklaştırmak. ruhlarını .vıkadâvet ettiklerini, fakat fl İdare Kumak için zaman zaman mezar rulunun buna izin vermedığini. bulıklara götürmek ve hatalara düş nun üzerine ikinci bir liste hazırlamemeleri. olayları değerlendirebil dıklarını bildirmişlerdir. Hazırlanan ikinci listede Şemsettin Yeşil ve İs meleri için de tarıhın seslenişine kulak vermeleri gerekir. Tarihte mail Dümbüllü'nün isimleri bulunhele bizim yakın tarihimizde bu maktadır. 1leri sürüldüğüne göre, hususta ibret verici ornekler var ll yönetim Kurulu bu ikinci listedır. Fakat ihtilâlin temsilcileri ve yi de ciddiyetten uzak bulmuştur. onlarm müşavirleri yıldızlardan Bu sebepten tenkide maruz kalan gençler, İl İdare Kurulunun kendılerini görevlerinden uzaklaştırma kararı almak üzere olduğunu öğrenince istifa etmişlerdir. Bütün hazırlıkları tamamlanmış olduğu halde Belediyenin hizmete girmesine bir türlü müsaade etmediği 350 yatakh Cerrahpaşa Çocuk ve doğum kliniklerinin durumu hakkında Belediye Meclisine bir önerge verilmiştir. Öte yandan 15 mılyon liraya malolan ve yıllardan beri muattal bir halde bulunan sağlık tesisleri ile ilgili olarak bilgisine müracaat ettiğimiz Tıp Fakültesi Dekanı Ord. Prof. Ekrem Şerif Egeli, şunları soylemiştir: Bahis konusu olan Çocuk ve Doğum klinikleri 350 yatakla memleket sağlığı ve tıp öğrencilerinin istifadesine hemen arzedilecek duruma gelmistir. Fakat 1963 de yapılan anlaşmamız gereğince bu karardan faydalanabilmemiz için Belediyenin muvafakati şarttır. İşte anlaşmazlık buradan çıkıyor. Belediye bize, umumi hizmetler bakımından Cerrahpaşa hastanesinin mevcut mutfak, çamaşırhane v.s. gibi tesislerinin kâfi gelmediğini one sürerek izin vermiyor. Halbuki yeni açılacak 350 yatağın bütün ihtiyaçları kendi imkânlarımızdan karşılanacaktır. Başka sebepler varsa, bunlar bize intikal etmiş değildir. O ne kanalize etmek mümkün oiabi lırdi. V Şimdi bunlar artık tarih oldular, bir ümid kaynağımız vardır. «Siyasi Partiler Kanunu» yoksa yalnız seçimlere gitmekle hiç bir problem çözümlenemez. O kanunu iyi bir ı şekilde çıkarmak mümkün olur, bâzı bağlayıcı hükümlerle demokratik rejimin temel unsurlan ve teşekkül yuvalan olan siyasi partiler gerçek anlamda kendi bünye lerinde islâhat yapar, Anayasa düzenine, onun ilkelerine ve demok j rasinin bir fazilet rejimi olduğuna | samimi olarak inanırlar ve siyasi davranışlarını bu espriye göre ayar lamıyanları tereddütsüz olarak bün yelerinden atmazlarsa buhranlardan kurtulmak, küçük hesaplı insanların ucuz kahramanlık hevesine ve bunların doğurduğu huzursuzluklara son vermek mümkün olamaz. Çalkantılardan buhranlardan kurtulmak siyasi istikrarın yaratacağı ekonomik gelişmelere kavuşmak ancak bunlarla mümkün olabilir. Partiler Kanunu kısa zamanda mutlaka çıkarılmalı ve ke sin bağlayıcı hükümleri kapsamah dır. Milletin ve rejimin kaderi için her tedbiri almak, herkes için en büyük borç ve vazifedir. J tır. Bütün bunlaıın dışında ihtilâl h u k ü met leri nin ' tâvizci, gevşek icraatiyle hangi züm reyi hangi yö AGI BİR KAYIP Faziletli ve kâmil insan İdare Meclisimizin değerli Başkan ve murahhas azası GEYAT NİZAMİ DÜZENLİ vefat etmiştir Cenazesi 24 ocak 1965 pazar günü (Bugün) oğle namazını mütaakıp Şişli Camiinden almarak Zincirlikuyudaki ebedî istirahatgâhına tevdi olunacaktır. Müteveffa Tanrıdan rahmet, geride kalan kederli ailesiyle Şirketimiz mensuplarına başsağlığı dileriz. İTTİHAT DEĞİRMENCİLİK TÜRK ANONİM ŞİRKETİ Cumhuriyet 1050 I L Yeni Postahane caddesinde kâin İstanbu] Büromuz telefon numarasının 26 ocak 1965 tarihinden itibaren 2 7 3 8 BANKA 1O ( Ht 4 a ) KOMERÇIYALE Müdiiriyet İTALYANA f, olacağınj muhterenı müşteTiierünize bildıririz İlâncılık: 4646,1048 CHP li gençler VEFAT Şirketimizîn değerli hissedar ve murakıbı \ arca kumaştarı soruyor istifa sebeplerini açıkladılar ÇEVAT NİZAMİ DÜZENLİ Hakkın rahmetine kavuşmuştur. Cenazesi 24 Ocak 1965 pazar günü öğle namazını muteakıp Şişli Camiinden kaldırılacaktır. Müteveffaya Tanrıdan rahmet ve kederli ailesine başsağlığı dileriz. AKOLA Ticaret ve Sanayl Anonim Şirketi Cumhuriyet 1051 BUGÜN ••••^M^B ' s ( o r | bul Radyosundo 14.20 Ankaro Rodyosundo 14.50 Kızanan iki taühliye her hafta k u m a ş i venleceklir. P. K. 1016 I Rekâlmcıhk 273/1053 Tekniker öçrencileri boyketa devam edecekler TJün bir 6asın toplanflsı düzenleyen Tekniker okulu Öğrenci temsilcileri "Isteklerimizin yerine getirilmesini sağlayacak resmî bir karar almıncaya kadar boykota devam edeceğiz» demislerdir. Temsilciler Milletvekillerinin bu konudaki çalışmalarını yetersiz bulduklarını ifade etmişlerdir. ACI BİR KflYIP Klerhum Nizamî ve Ayşe Denker'in oğlu, merhum Nâ" zım Paşanm damadı, Samime Düzenli r nin eşi, Nâzım D Ü ' zenli'nin babası, merhum Sait Nizami, merhum Osman Nizami. Süleyman Denker, Rabia Gülmen'in ağabeyleri, Doktor Omer Nasım, Tayfur Nasım, Naciye Nasım'm enişteleri, Saip Gülmen'in kayınbiraderi, Gülsen'in kayınpederi, İttihat Değirmencilik Anonim Şirketi murahhas azası; Türk Fransız Kültür Cemiyeti Reisi; tanınmış iktisatçı ve muharrirlerden HATİCE BULAK Hava sıcaklığı artacak Doğu Anadolu bölgesuıin kuzey kesimleri ile doğu Karadeniz bölgesi ve Sivas çevreleri parçalı bulutlu, diğer bölgeler çok bulutlu arasıra yağmurlu, Akdeniz bölgesi yer yer gök gürültülü sağnak yağışlı geçecek, hava sıcaklıkları bütün yurtta artmasına devam edecek, rüzgârlar güney ve doğu yönlerden hafif, arasıra orta kuvvette esecektir. CEVAT NİZÂMİ DÜZENLİ ânî bir kalb krizi neticesinde Hakkın rahmetine kavuşmuş|tur. Merhumun cenazesi 24 ocak bugünkü pazar günü öğle namazını mütaakıp Şişli Camiinden alınarak Asri Mezarlıktaki aile kabrine defnedilecektir. 22/1/1965 Ctıma gunu saat 11,45 te Cenabı Hakkın rahmetine kavuşmuştur. Cenazesi 24/1/1965 Pazar günü öğle namazını mütaakıp Fatih Camiinden kaldırılarak Merkezefendideki Aile Mezarhğına defnedilecektır (Cumhuriyet 1054) İlâncılık: 4707/1042 BAŞ SAĞLIĞI Mesleki ve Teknik oğretimin kurucusu, ilk Tekmk Öğretim Müsteşarı, büyük insan acı kaybı bizleri sonsuz kedere garketmişti. Merhuma Tanrıdan rahmet, aUesi, Milli Eğitim ve Teknik Öğretira camiasına başsağhğı dileriz. Adana Erkek Sanat Enstitusu ve Akşam Tekniker Okulu Öğretmenleri Cumhuriyet 1049 TÜRK YÜKSELTME CEMİYETİNDEN: Cemiyetimiz âzasından İKTİSAT ve MALİYE Dergisi yayunlarından Bütün değişikliklerile yürürlükteki GELIR ve KURUMLAR VERGILERİ KANUNLARI ile VERGİ USUL KANUNU ve 1965 yılında verilecek 1964 yılı gelir beyannamelerile I 1965 yılı gelirlerine uygulanacak RÜŞTÜ ÜZEL'in kardeşımız ve£at etmıştir. Cenazesi 24 Ocak 1965 pazar gunü (Bugun) öğle namazını muteakıp Sişlı Camiinden kaldırılarak ebedi istırahatgâhına tevdi edilecektir. Keyfiyeti teessurle bildirir, muhterem aile efradına ve bütün kardeslerimize başsağlığı dileriz. (Reklâmcılık: 274) 1053 CEVAT NİZAMİ DÜZENLİ OCAK 24 RAÎMAZAN 21 I E. V. ] 7.17, 12.26 15.00 17.16 18.51 5.31 1 H * 1 V e r g i C e t v e l l e r i Nefis bir baskı, karton ciltli olarak çıktı. Fiatı 15 Lira Bahçekapı Vakıf İş Hanı Kat 3 No. 19 dan ve başlıca kitabevleıinden arayınız. Tel: 22 74 02 27 49 48 Cumhuriyet 1035 CUMHURfYCT*İD refrikuı: 42 jıııııııuııııııııııııuııııııııııııııııııııııııiHiHiııııııınııınıımunııiNiıınııunnıınnıııııanı Dururmu ?.. Demeyiniz. Durur. Çünkü KRİSTOF KOLOMB asırlarca evvel bu problemi en basit şekilde hailedivermişti. 1 2 02 l 7.12| 9.46 12.00| 1.35 1216 BOZKIRDAKİ ÇEKİRDEK Bozkırdaki Çekirdek 127 128 Bnzkırdaki Çekirdek Kadınlar, kendilerini yerden yere çarpıp büsbütün çırpmacaklarına, çaresizlikle dona kalmışlardı. Önce kamyonun ovaya doğru yayılan toz bulutunu gördüler. Yıldız Llak. bir şey düşürüp diışürmcdiklerini anlamak için dıırdukları yere bakıyor. Ökkeş. telâşla kasketini düzcltiyordu. Bekirin kuşak bağıyla Çollöyu bağladığmı görünce şaştı: Napıjorsun arkadaş? Hic... Çollö da geliyor. Aman... Geliyor» ne demek?. Yıldız! Yıldu, dedim, yahu dellendi bu Beri bak: Kamyon önlerinde gürültüyle durduğu için, Yıldız, Ökkeşin dediğini duymamıştı. Açık kamyonu dolduran çocuklardan birine Murat Eğitmenin torbasını verdi. ellerini biribirine sürerek hazırlandı: Haydi atlayın bakalım! Hopla Ökkeş! Bekire baksana yahu... Bırak da hopla! Bekletmeyelim, ayıptır. Ökkeş, yukardan uzatılan eli tutup Yıldızm tıkız omuzuna dayanarak kolayca kamyona çıkarken Beki rin yalvaran sesini duydu: Al şunu Ökkeş!.. Kamyondan biri sordu: Bu it, neyin nesi Çakıllılar? Çakılın iti Ankarada bu kadar ünlümü ki, Esdüdüde Çakıl iti olmayuıca olmaz» denilmiş! Yıldız, şaşkınlıktan kurtulmaya çalışırken Bekir soruyu rahatça karşıladı: Esdüdünün av itidir bu, arkadaş! Aman, bir yanı üzülmesin, aman haaa, bunun pahası yüz panga not! Isırıp mısırır mı? Fahası yüz bankanot olan itin ısırması ne devlet! Tut şunu! Nezaketle tut yahu! Alamandan gelme av itidir ki. aslında kan pahasmadır. Kuşak bağıyla bağlı Çolloyu verip tekere basarak sıçradı, kamyonun teksesine ayak topu gibi düştü: Açılın kardaşlar, aman, ayağına kuyruğuna basarsınız .. Yıldız, şoförün yamnda oturan Nuri Çevik öğretmene adlarım söyleyip binince, kamyon yola çıkmış, böylece, Çöllo meselesinde, iş işten geçmişti. Bekir oturup köpeğin kafasuu dizine bastırdı. Yıldız Llağın çekişmesini önlemek için hemen söze girişti: Yolumuz açık olsun arkadaşlar! Kaç kişiyiz biz böylece şimdicik?.. Siz Çakülılarla on sekiz baş Bekir hem sesteki oynaklıktan, hem de «Baş» lâfmdan pirelenmişti. Yavaşça sordu: Çakıllıyı kaç saydın da. bu tutarı buldun, arkadaş? Kaç ne demek? Siz dört değil misiniz? Bekir, Çollonun başını okşıyarak alttan yukan baktı. Oğlanın gövdesi iri kemikliydi ama etsizdi. At suratı gibi uzun yüzünde sıtmalılann yeşile çalan sarılığı vardı. Konuşurken arada bir sağ gözünü kırpıyor, burnunu çeker gibi genzinden gülüyordu. Kamyon bozuk yolda, çalkanmaya başlayınca, ayaktakiler birbirine sarıldılar. Gülüşmeler kesilince Bekir sâkin sâkin sordu: Nerelisin yiğit? Yusufludanım Allahımm şükür .. Tosyanın Yusuflu köyünden . Adını bağışla kardaş! Adımız Hızır! Soyadımız Molla! Demek Çakıllının dört baş olduğunu bildin! Molla kısmında bu kadar hesap olmıyacak ama, bu seninki neyin nesi? Esdüdünün dersini de böyle bilirsen, gezici baş öğretmenliği cebinde say! Neden oğlum! Senin it, yüz bankonotsa, Iki defil, üç çakıllıya değer! Hanginize otuz kayma Yazan : KEMAL TAHİR Bozkırdaki Çekirdek 129 Talihim yokki !.. Demeyiniz. •••••• verirler sizin? Demek sizin Tosyanızda adamın pahası bu kadar ucuz mu? Host Çakıllı karşındakiyle konuş Tosyahyı katma! Vay! Tosyadan ses geldi. Tosyalı doldurmus bu kamyonu desene . Esdüdü kamyonuna herkes biner ya Tosyalı neden biner! Ilgazlının desteye soyunduğu yerde, Tosyalı başa güreşir de ondan... Gurbet kamyonunda it çobanlığı etmeli değil, haddini bilmeli! İkinci Tosyalı orta boylu tıkızdı. Kuşağına bir Kürt kavalı sokmuştu. Bekir kavala bir zaman baktı: Oğlum Yıldız! Bak el uşağı tedarikli çıkmış.. Kiminin aracı dilinde, kiminin belinde .. Çolloyu sırtlayıp gelmemiz aykın değil! NTe aracı? Nah. Hızır ağa dil ehli .. Fazladan Molla ki, şimdiden Bursaya kadı olsa, hiç bir şey lâzım gelmez! Beriki hemşerim de kaval üflemekte ki gövdesinden belli, Kara Şabanın deve gönünden davulunu bastırmac asma . Çingen Kara Şabanın davulu nerden aklına geldi it çobanı? Hısımlık mısımlık var mı anadan babadan? . Oğlum Tosyalı, sen az biraz teklemektesin sma, bu ağızla aklım yattı, kavalı kötü üfler değilsin! Böyle hünerli adam, esdüdüye neden gitmeli, radyonun yurttan sesleri şurada dururken! . Kamyon yeniden zıplamaya. çalkalanmaya başladığından kavalı belinde kekeç Tosyalının verdiği karşılık gürültüye gitmişti. Susanın bozuğu geçilince, Bekir önce Çankırılıartn sayısını hangi kazanın, hangi köyünden olduklannı sordu. Yoklamanın sonunda Çanlnrılımn tutarı dokuz çıktı. lArkam var) Bu şansı kendinize KOLOMB'un yumurtası kadar kolaylıkla yine siz hazırlayabilirsiniz. Çünkü daima büyüktşans ve daima bol ikramiyelerin'ANADOLJ BANKASI'nda olduğunu hesap edenler, tasarruflarını devamlı olarak ANADOLU BANKASInda toplayarak şanslarını kendi elleri ile hazırlamaktadırlar. Unutmayınız ki ANADOLU BANKASI'nda vadeli her 50 ve vadesiz her 100 liranız ayrı bir kur'a numarası alarak bütün çekilişlere iştirak eder. Böylece APARTMAN DAİRESİ ve ayrıca binlerce liralık para ikramiyelerinden birine sahip olabifirsiniz. UJ UJ N < ANADOLU BANKASI 33 şubesi ile daima emrinizde ve hizmeti nizdedir. ANADOLU BANKASI Reklâmcılık 266/1037
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle