14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHtFE İKİ CUMHURfYET 12 Ocak 1965 Miı=ııııııııi(iııırııifi(f(i(iıi(rriffmr(nıınınıiHiıııi(iımııııiHimııımıımııımi!mıımııııııııııııııı=ıın a ş | , Işçi Partisine hücum lsçi Partisi Genel Kurul toplantısına hücum etmek istiyen 150 200 kisilik bir güruhun acıklı hikâyesi üstünde düsünmek ferekir. önce sunn belirtelim ki, bu basarısız hücumun üniversite fençliğivle filân ilgisi yoktur. Nitekim polis ödevini japmıs, hücnm etmek istijenleri defetmis, elebasılarını da karakola götürmfiştür. Bir zabıta vakası çerçevesini asamıyan bn olayın tertipçileri içinde tmatn \e Hatip Oknlundan ve Yüksek îslâm Enstitüsünden öğrenciler bulunması çok üzücüdör. Mübarek Ramazan giinü olur mu canım . Böylesine bir çapulculuğa ve kanunsuzluga katılan din öğrencileri hesabına oknl arkadaslarının bizim kadar müteessir olduklarına inanıyornz. Oruç her zaman yemek yemekle bozulmaz, bazan bövle halt yemekle bozulur. Tarın Bbttrgün din adamı kisiliğiyle insanlar arasında se\şi yaratmak Için çalısacaklarını nmduklarımızın böyle elde tas, çürük yumnrts, domates ile tecavüzlere girismeleri gerçekten üzüntü varataeak bir ola\dır. Bereket versin polis ödevini yerine getirmis, ve bu>ük bir hâdise çıkmasını önlemıstir. Ta o sırada salonu doldnran bin bin bes yüz isçi \e ü\e dısarıdaki 100 150 kisinin iistüne çullansa idi, ne olacaktı? İçerdekiler Müslüman, dısardakiler Müslüman Bu bıçimde dısardakilere sehit olmak imkânı da kalmıyacaktı. Tam o hesap ki : Ke şehıt oldu, ne gazı . Hıç yoluna gitti Nıyazi. Bunları yazı\oruz. Çünkü listeye baktık, tevkif edilen yirmi klsi arasında besi imam adavı. Dörtte bir oranı. Demek ki, önemlemek gerek. Biz ki din adamlarımızı siyasi aksivon dısına çekmek için devletin Anayasasına ilke koyrausuz, biz ki Atatürk devrimlerinden beri en büyük amacımız devlet ve din islerini blrbirinden avırmaktır, övleyse daha okul sıralarında sivasi ak»iyona geçen imam adavları dikkatimizi çekmelidir. Üstelik bn çocukların iistüne gittikleri isten haberleri oldujfnnu da sanmı\ornz. İmam ada\larının vüzde doksan dokuzu yoksnl Anadolu çocuklarıdır. Onlar bn \atanin gerçek eilâtlarıdır. Çofu daha simdiden toplum karsısında ezilmisler, üstlerine gelen meseleleri çözememislerdir. Onların dertlerini, meseleleritıl çözecek, onlara vol gösterecek bir eğitimden de uzaktırlar. öylesine uzaktırlar ki, bugün memleket gençligini saran gerçek milIlyetçilik akımları dışında kalmışlardır. Onlara Türkiyenin gerçeklerlni anlatmak, onlara doğru yollan göstermek şarttır. Tokss okul sıralannda «Hakıkatlere gıden yol akıl jolu değıl, Şerıat yoludur» ilkesi kendilerine asılanırsa, ve bn ilkenin ısığında «lyasi parti toplantısı basmaga giderlerse. hem onların hali ba»ptır, hem de memleketin Ama aslında bn İmam ve Hatip Okuln ögrencileri \e onlarla beraber parti toplantısı basmaya giden ötekiler, öne sürülmüs birer kukladırlar. Arkalarında onlan kullanan ve sahneye bir oynrt koymak isteyen başka çevreler var. Dileriz ki, bn çevreler, zorbalığın kendi aleyhlerine olacaÇını son deneme ile artık anIsmışlardır. Eger bu ülkede knvvete dayanarak fikirleri vürütntek yoluna sapılırsa, tahriklerin baglı oldnkları tesekkülleri baslanna geçirecek karsı kuvvetlerin bnlundugunn unutmamalannı tavsiye ederiz. Türkiyenin bugünkü çabası Anayasa düzenl içinde bir fikir mücadelesiyle memleketi knrtulus yolnna sokabilmek kesimindedir. Ve tsçi Partisi, Anayasa düzeni çizgisi içinde bulnnan bir küçük siyasi partidir. Henüz olnş halindedir. Bu partinin basarısı Türkiyede toplnmcn fikirlerin Anayasa ve hukuk düzeni içinde medeni bir biçimde yürürlüg> girmesinden başka anlam tasımaz. Bn partinin basarı kazanıp kazanamıyacaJı sorusu da henüz ortadadır. Ancak bu partivi zorbalıkla yıkmak istnenler. gerçckte kendilerinin zorbalıkla ve kanun dısı davranıslarla vıkılmasına çiden \olu simdiden açmıs olacaklardır. Sosyalist akımlara Anayasa düzeni içinde imkân verecefİT, yirminci yiizyılda baska türlü olmaz bu isler Olsa idi eğer, 5nce Batı kapitalisti çaresini bnlurdn, Onlar bizimkilerden aptal mı? =haberleri Ziya Gökalp Bir günde 3 bin toıt çöp toplandı Temızhk Işlerı Mudurluğunun 97 vasıtası pazar gunu sabahtan akşam geç saatlere kadar devamlı şekılde faalıjet gdstermış ve 3 bin ton çop toplamıstır. Çop toplama seferberlığı olarak vasıflandırılan faaliyet sırasında ara sokaklarda bulunan evlerın çoplerı de toplanmıştır Vasıta \e personel \etersızlıği yuzunden bazı sokak ve semtlerdekı evlerın çoplerı uzun sure toplanamadığından, Temizhk tslerı Mudurluğu muaj\en zamanlarda bu şekılde faaliyet gosterecektır. Dığer taraftan temızhk araçlarının takvıvesi ıçın gereklı tahsi«atın 1965 Beledıve Butçesıne konulması konusunda da etudler yapılmaktadır mparatorluk J baskentımız, I başlıca kultur 4 merkezı Istanbul 1 yuzlerce yıl Do \ ğudan gelen nıce * * ^ * i ^ « ^ * * unlu sanatçının, velının, duşunurun, bılgının, şeyhm yuklu başlarıyle, heyecan dolu gonullerıyle beslenmıstır Ama butun bunlar hep Doğunun akıldan çok sezgıye, dıstan çok ıçe, gerçekte çok hayale, \ontemli (metotlu) çahsmadan çok, kendıhğındenhğe (spontaneıte), sezgıye eğılımlı Yakındoğu uygarlığının mıstık esmtılerıydı. Işte, gelısme ve durakiama çağlarında tmparatorluğun beynıni hep gonullere rahatlık, gevsekhk veren bu mıstık dusünuş sarmıstı. Ama 17 ncı yuzvılın sonlarında Imparatorluk bırbirıni kovalıyan yenılgılerle sarsılmaya. çozülmeje vuz tutunca dıkkatfer birden Balı dun\asına çevrıldı. 18 ıncı yuzyılda ordu. donanma, Batıhla^ma yoluna gırdı. 19 uncu yuzyılın ortalarına doğru Tanzımatla bu hareket genel bir bıçim aldı. Butun sosyal kurumlara yayıldı. Ama Tanzimat Osman lısı ne yüzyıllardan beri kanına işlemis Yakındoğu uygarlığından sıyrılabiliyor, ne de can telâsiyle bağlandığı Batının yeniliklerinden vazeeçebiliyordu. tki uygarlı|a baflı kurumların birlikte bulonması Tanzimat'ın özelliğidir. Bu dönemde Doğu • Batı eğitimi. öğretimi, hukuku, mahkemesi, düsüncesi, levki, tmparatorluğun yıkılısma kadar birbirine paralel olarak atbaşı beraber eitmistir. Yuzyılımızın baslarında a%dınlarımız her turlu yenılığı Batıdan, Batının buyuk kultur merkezlerınde yetı^enlerden beklerken, çok şasırtıcı bir olavla karşılastılar. Beklenen onder her zamankı gıbı gene Doğudan gelıyordu. Ama bu sefer gelen, Doğunun mıstık bulanık buğulu dusunuşunu değıl de, Batının açık, seçık, olumlu bılım du«unuşunu getırıyordu. | D Ü Ş Ü N C E L E R | Bugünden itibaren telefon numaramizın MlirMIIIIIIIIIIIIIIIMIIIIIIIIIIIIMIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIlEllll Zija Gokalp'ın Ist. Uni\. Edebijat Fakültcsinde Sosyoloji Kürsüsünü kuruşunun ellinci yılı münasebetiyle olarak değıştığını Sayın Dost ve Müştenlerimıze bildiririz. I Ya/an: Prof. Nurehin Sazi KÖSEMINAL Yeni telefon rehberi hazırlanıyor Tahtakale Telefon Santralının tevsıı ıçın gırışılen çalı^malar tamamlanmıstır Yeni tesısler 15 ocaktan ıtıbaren hızmete gırecektir. Ancak. tevçı çalısmaları sırasında bazı telefonların yeni kısma bağlanması gerekmış ve bu yuzden Cagaloğlu ve çevre«ındekı 800 telefonun numaraları değıstınlmış tır Hazırlanmakta olan Telefon Rehberi U7erınde de değısıkîıkler yapılmaktadır Şehirde numarasız kapı bırakılmıyacak Nüfus sa>ımı hazırlıkları dun sehrımızde fıılen baslamış ve Istatıstık Enstıtusu tarafından Beledıvede bir semıner açılmıstır Sayımın hatasız bir sonuca ulasması ve unutulan evlerle bırkaç defa jazılan aılelerın \anhslığa sebebıyet vermemesı ıçın numarasız kapı bırakılmaması konusu uzerınde önemle durulmaktadır. 70 Beledıye memurunun katıldığı seminerde numaralama konusu ıncelenmekte ve katılanlara numaralamanın nasü yapılacağı hakkında bılgı verılmektedır r Nadir Kodi rusı. Son eseri Yağmuı \ Buçün Ege Bölgesinin sahil kesimleri ile Karadeniz, Akdeniz ve Marmara bölgeleri çok bulntIu ve arasıra yaSmnrln. Orta Anadolu ile Ege Bölgeleri çok bulutln, yer yer kar yaçışlı, Doihı ve Günevdogn Anadolu Bölgeleri önceleri parçalı bulutlu, istidIâl süresinin sonlarına doğru yer yer kar yafıslı geçecektir. Hava sıcaklıkları Do^n ve Güneydofen Anadolu bölırelerinde biraz artacak, diğer bölgelerde önemli değisiklik olmıvaeak, rüzçâr genel olarak knzey ve batı yönlerden hatit olarak esecektir. UUUGMMN Bir devrin hikâyesi KİTABI ÇIKTI Isteme Yeri : OCAK 12 RAMAZAN 9 6 V E c 5» a J 7 23 12 22 4 4S 17 02 18 39 lı |i 5 35 men behrte>ım kı: Zıja Gokalp en asağı Durkheım okuluna bağlı dunja çapındakı sosyologlar kadar orıjınaldır Gokalp «Türk Medeni>etı Tarihı» adlı ana eserınde Turklerın Islâmdan oncekı dınını, dusunuşunu, devlet orgutunu, aüesını, ekonomısmı Durkheım'ın sosj olojı yontemıyle ıncelemıştır. Gerçi yapıtı bugun bırçok bakımdan eleştirılebılır. Kusurlu kaynaklara basvurduğu, olguları, belgelerı, sıstemıne uygulamak ıçın zorladığı, nesnel (objektif) lıkten uzaklaştığı, kendınce birtakım sonuçlara vardığı ileri surulebıhr. Ama hemen hatırlatalım Tarıh bovunca hangı bu\uk dusunur kendınl bu turlu eleştırmelerden kurtarabılmıştır? Gokalp'in en güclu yonlerinden bıri de sistemcilığıdır. Bunun ıçın de Imparatoriuğun yıkılışı sırasında çatışma halinde olan çesitli akımları uzlaştırmağa çalışan şu formülunü hatırlatmak yeter: «Türk milletindenim, tslâm ümmetindenim, Avrnpa medeniyetindenim». uncu Yüzyıhn sonlarında Ahmet Vefık Pasa ve Suleyman Paşalarla dılde turkçuluk biçimınde başhyan hızla gelışen ulusculuk akımı, Gokalp'ın heyecaniı ve taşkın ulusçu ruhunda son haddıne ulaşmıstı. Gokalp'e gore turkçuluğun üç donemi vardır : a) Gerçek turkçülük, Anadolu türkçülüğü, b) Yakın Clkü: Ofuzistan, Anadolu, Azerbaycan, tran, Harzem Türklerinin birlesmesiyle doğacaktır. e) tzak ve büyük ülkü: Turan. Bu arada Gokalp'in ırkçılıkla hiçbir ilgısı olmadığını da belirtelim. Yazılanndan aldığımız şu Yirmısıne kadar Yakındoğu Is satırlar, onun ırkçıhğa nasıl kelâm uygarlığının en guclu mersın bir dille karşı durduğunu gos kezlerınden bırınde, Dıyarbakırterir: «Her kavim, ırkdaslardan da jetışen ınanlı, ulkucu bir ın mürekkep bir heyet değil, hars^an kalksın l^tanbula gelsın, za daslardan mürekkep bir zümremanının en seçkın dusunurlerını, dir». « umum Türklerin teskil 07anlarım. romancılarını, hıkâveettiği hey'eti mecmuara ırk nacılerını, polıtıkacılarını etrafına mını vermek doğru değildir. topla^ın, onlara sıstemh olarak Türkler eski zamanda müşterek Batı bıîınaını ajılastn, on.'arda birhars» marfK ^Idoklan ifln, ulusculuk, turkçülük bihncıni ubagfin bir kavimden ibarettiryandırsın, daha doğrusu onlara ler» (1). Zıya Gokalp'ın yazılaher yonuyle Turklüğunu duyurrında bu turden daha birçok brsun. Üstelik memlekette, yepyenı npk bulmak mumkun . bır bılımin, sosyolojinin kurucuokalp, hars (kultur) rt mesu. yayıcısı olsun; Istanbul Ünıdeniyet kavramlarını da keversıtesi Edebıyat Fakultesıne sin olarak birbırinden ayırır bundan tam elli yıl once bir so*Kendısine gore: Kultur ulusalyolojı kursusu kazandırsın. budır, Medenivet (uygarlık) ulu*tun bunlar yetmiyormuş gibi bır lararasıdır. Kultur değer yargıde o sırada ıktıdarda olan polıtık larına. medenivet (uvgarlık) gerpartinin ıdeolojısını hazırlasın. çek yargılarına davanır. «Hars, iktıdarm beyni oNun Butun cemivetlerin derunî inkisafından. bunlar aklın alacağı şevler mıymedenivet ise muhtelif harsların dı'.. ihtilâtından husule gelir». (3) • «Bir millette hars bulnnuvorsa, (1) Yeni Mecmua, 26 eylul 1918, nun kurmus olduğu kursuharsî bir cerevan, harsî bir hasayı 62 nun baskanı olarak kendısıraret \arsa. onnn neticesi olarak (2) Yeni Mecmua, 12 eylul 1918, ne olan hayranlık duyguları medenivet de inkfcafa baslar*. sayı: 61 mı bo\lece bıldırdıkten sonra he «Bir memlekette dinî, mefkure(3) Doğu Mecmuası, îlktesnn 1943, sayı 12, sahıfe 67 ve devamı. (Gokalp'ın 1918 de Istanbul Unıversıtesınde verdığı bır konferans) (E. B. Şapolvo notları) 19 G vi, millî bir aşk doğunca harsın esasını teşkil eder. Hars bir cemiyetin hissi heyecanı olarak inkisaf ettikçe medenivet de te\essü etmektedir. Fakat medeniyet bir kere kuvetlenince hars da zajıflamağa baslar», «Medenivet orta malıdır. kolayca iktisap edilir. O, taklitle de alınabılir. Eenebi mütehassıslar da memlekete ithal edilebilir. Bunun mevcudiyeti büyük bir tehlike sayılmaz. Fakat hars böyle değildir, suni vesaitle doğmaz, o kendiliğinden tabiî olarak doğar, hars tekâmül tarikiyle olnr. TekâmüIü dahili bir hamledir. Içten dısarıya bir inkisaftır. Bir millette ' hars yoksa, onn bariçten alama ! yız. O ısmarlanmaz Hars bir | cemiyette bozulsa bile ancak mü i nevver sınıfta bozulur. Çünkü i bunlar medeniyetle temasa gelmektedir.» (3) Gokalp'ın kultür ve uygarlık uzerine bu duşunceleri de bugun bırçok yonden tartışma konusu olabilir Bundan 5060 yıl once sosyolojinin gozde konularından biri de birev (fert) toplum çatısmasıydı. Bıreyle toplumu karşı karşı\a koyan bu gorus sosyologları o zaman bıreycı, toplumcu diye iki buyuk zümreye ayırmıştı. Gokaip, «Ben, Sen, O yok, Biz varız», «Fert yok, Cemiyet var» gıbı formüllerıyle toplumcu görusün en aşırı tarafhları arasında yer alır. Hemen belirtelim: Bugün sosyoloji bu birey toplum tartışma sını kapatmıştır. Bugün bunlar ıkı ayn varlık gibi değil de, bir ve avnı varlığın birbırini tamamlayan ıkı unsuru gibi gorunmek tedır ısası bugun Gokalp'ın yapıtları, goruslerı, her buyuk dusunur gıbı tıirlu yönlerden eleştirılebılır Ama bır ınsanın gerçek değerı, buyukluğu ancak çağına oturtulduğu zaman anlaşılır. Gokalp bundan 50 yıl once, Batının en ileri akımlarından bırıni Durkheım'in «Sosyolojizm» akımını memleketımıze getirmekle. kendı ızınde gıdeceklere tutulacak yolu göstermiştir Gökalp öleliden beri dünya yürüyor, toplumlar her alanda son hızla gelişiyor. Bu arada sosyoGökaJfi'Uı ftlö> Amerıkan sosvolojisinin mikrososyoloji alanında kuilandığı çok yeni ve çesitli deneyleme (eıperimentation) yöntem (metot) ve teknikleriyle büyük bir gelisme göstermiştir. Onun için Gokalp'in yolunda olanlar, Onun büyüklüğüne inananlar, Onun söylediklerini tekrarlamakla, gevelemekle değil, tıpkı Onnn gibi, Batı dünyasının bugünkü ^ eniliklerini memlekete getirmekle, yaymakla, Onun de\amcısı olmak serefini kazanabilir. J ATALAR MÜESSESATI T. A. Ş. Faal 460 478 Manganez Cevheri Satm Aünacaktır TÜRKİYE DEMİR VE ÇELİK İŞLETMELERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜNDEN KARABÜK 1965 yılı ihtiyacı ıçın Genel Mudürlüğümüzce 27500 ton Manganez cevheri satın alınacaktır. Bu ışe ait şartname ve mukavele projesi, 1 Karabük'te Genel Mudürlüğümüz Malzeme Ikmal Müdürluğunden, 2 Ankarada Zıya Gokalp Caddesi Yıldız Han Kat 1 de Ankara Mumessıl lığımızden, 3 Istanbulda Karakoy Okçumusa Caddesi Şair Eşref Sokak No 7 Beyaz Han Kat 12 de Istanbul Miimessilliğimizden, bedelsız olarak alınabiJır. İstekhlerin şartname ve mukavele projermze uygun olarak hazırlayacakları kapalı teklif mektuplarını Geçici Teminatlariyle birlikte en geç 29 ocak 1965 cuma günü saat 14 30 a kadar Genel Müdürlüğümuzde bulundurmaları ilân olunur. (Basın: 411) 494 27 55 O O olarak değiştiğıni Sayın Dost ve Muşterilerimıze bildiririz. Bugünden itibaren telefon numaramizın APA OFSET BASIMEVİ Faal 471 489 K EV HANIMLARINA MÜJDE... AYDA 25 LİRA TAKSÎTLE EVPAK YER SÜPÜRGELERİ AYDA 100 LİRA TAKSİTLE Sabri Acarsoy BUZ DOLABI Tophane, Boğazkesen Cad. 155 175 Yıldız 101 490 DenîzKuvvet eri Komutanhğı Seyır ve Hıdrografi Daıresı Başkanlığından bıldınlmlştlr. DENİZCILERE VE HAVACILARA 1 SAYILI BILDİRİ 11 üa 16 Ocak 1965 tarıhiennde 09 00 ile 17 00 saatlert arasında aşağıda smırlan bıldırılen saha :çmde seyretme, demırleme, avlan ma, dalma, sualtı seyn ve bu sahanın 12500 metreye kadar olan yuksekllği can ve mal emnnetı Dakımından tehlıkelıdır DOĞU AKDENİZ ANTAKYA KÖRFEZt AÇIKLAR1 1 ncı nokta. E 5916 No lu Akmcı fenennden 246 derece ve 21 b mll mesafedekı eniemi 36 derece 10 da&ıka mızey boylamı 35 derece 30 dakıka doğu olan nokta. 2 nci nokta: Enlerru 35 derece 55 dakıka kuzey boylanu 35 derece 30 dakıka dogu. 3 ncü nokta Enleml 35 derece 55 dakıka fcuzey boylamı 35 derece 00 dakıka doğu. 4 ncu nokta. Enlerru 36 derece 10 dakıka kuzey boylamı 35 derece 00 dakıka doğu DENIZÇİLERE VE HAVACILARA ÖNEMLE OUYURITLITI. (Basın: 24371 474) 0 tklndi 2 22ı 7 22 9 47 12 00 137 12 34 TURYAĞ ANONİM SİRKETİ Telefon Değişikliği 1211965 tarihinden itıbaren telefon numaramızın HACETTEPE TIP VE SAĞLIK BİLİMLERİ FAKÜLTESİ DEKANLIĞINDAN : Fakülteraiz Toplum Hekimlıği Kursıisünün değişik bolumlerine asistan. alınacaktır. Yabancı dil ve bilim ihtihanlan 2911965 cuma günü yapılacaktır. Ankara Üniversitesi Asistanlık Yonetmeliğinin 4. maddesındeki şartları haiz istekhlerin 28.11965 günü akşamına kadar Dekanlığa müracaatları gereklidir. (Basın 462 A. 194) 495 WANTED 1 Cumhuriyet'e Mantar gibi ENG1NEERS AND TECH ;: NICIANS, RADAK, HF, | VHF, TROPOSCATTER ECT., : KNÜWLEDGE OF E N G U S H i REQUIRED, CONTACT W A PEIFER AT PARK '•[ PALAS HOTEL FROM JA ! NUARY II to I5th | (Basın 177 A. 67 468) H Müdüriyet 2 7 6 4 12 Serurisler 27 64 1 O olarak değışeceğıru sayın müştenlerimıze bildiririz. mektuplar çıktyor! yi kaplanıaktadır. Nişanca cami sinin çok yakınında ve şeyh Murat tekkesinin karsısında bulunan bu arsalara plânsız bir şekilde kim müsaade etmektedir? Hükümet Başkanj Sayın İnönii' nün plânlı devre içuıdeyiz, ifadesi ile tezat teşkil etmiyor mu? Böyle başıboşluk ve keşmekeşlik olur mu? Vatandaş, maalesef nereye ve kimlere para verdiğini bilmiyor. Küçük bir mekâna sahip olabilmek için her türlü vaade inanıvor ve aldandığını anladığı zaman hakkını nasıl arayacak acaba? Nişanca Camu Tamır ve Yaşatma Derneğı adına Hüsamettin Çalap I CuMartesi günleri | I «emurlar I çalışaasın. Ankaradan Feriha Alap yazı t vor, I Ben çalışma bayatına atılalı 3 | sene oluyor. Bana göre Cumar ' tesi günleri mcmurların çalışma I sı hiç doğru değildir Yarım gün J için otobüs parası verüiyor ve I vakit volda geçiyor. Hatta bütün ' memurların senelik izinleri birer I ay olmalıdır ki. herkes uzak vi \ lâyetlere çitsin boylece iç tu I rizm çoğalsın. ' BOZKIRDAKI ÇEKIRDEK Bozkırdaki Çekirdek 91 92 Eyup Nişancası üe Mümevi mahallesi arasında bulunan on /sssss/sssssssssssssssssssssysssssfsssssssssssss/ssssssssssssssssssssss/ssssssssssssssssssss/^ binlerce metre karelik arsalar sahipleri olan İshak Illiyet ile, Cumhuriyet 472 şimdi Atina'da olduğu sövlenen Yunan uyruklu Rnm vekili taraTefrikası : 31 fından, parsel ifraz ve tescili yaptırılmadan. hususi parsellerle satılmakta ve üzerlerine gece kondular yapılmaktadır. Eyüp Kaymakamından şahsi tnüsaade Yazan: KEMAL TAHIR alındığı söylenmekte ve belediye zabıtasımn gözleri önünde ge ce kondular mantar misali arazi Borkırdaki Çekirdek Bozkırdaki Çekirdek 93 Ne demektir bu? «Ekmeğı, ekmeğe katık edıvorlar» demektir. Her ko\de, herkesin elıne bn mutlnluk da geçer saııma.'.. Elli evden otuz e\i, bır harmandan öteki harmana, ekınini jetistiremez. Gurbete çıkmasa, acından geberir bizim çorağın köylüsü . Halim Akın cigara içerek biraz daldı, yavasça • lorda: Kaç lasındasın Cemâl? Yirmi dördü yeni bitirdim. Niçın sordunuz? Ben Anadolu>a çıktığım zaman on dokuz yasımdaydım. Erenko\den. Bakırkövden baska da koy gdrmemıstim. Yıl 1924 du. Sen simdi neler duymaktasın bılmem ama. duvdukların benimkilere biç benzemez. Neden? tstanbul Erkek Ö?retmen Oknlunun çıkardıgı ilk cumhnrivet oğretmenlerıvdik biz Tıkabasa rezıllik dolu\du bızım kusağın ondokuz \agı . Anadolu zaferi \etismesey di. ne halt ederdik bilmem? Trablns jenılgisinde, \edi yasındaydım. Dag gibi bir snbav olan palabıyıklı dayımın kafasını yumruklıyarak nasıl ağladığı gözümfin önünden hiç çitmcz. Balkan yenilgisini iyi hatırlarım. Param parça göçmenler, inleyen yaralılar, meydanlarda sıralanmıs ıdam sebpaları, kıçı snya batmıs Hamidiye gemisi resimlerıvle dolu bir pis yenilgiydi bn 1918 de göz kestirimivle askere alınabilecek kadar irivarı bır ojlandım. Kurtulnş Savası zaferine. bu «rnilgilerın alçaltıcı ntancıyla uiastık biz Zafer bizı bu ydnden deliye çevirdi. Kabımıza sığmaz olduk. Sankı düsmanı ben yenmiştim tek basıma Yalnız Yunanı değil, gırtlagından tutup diinyayı dize getirmistim. Dabası var: Bunu, milletten herhangi biri gibi düsünmüyordnk biz öğretmenler .. Knrtnlusnn temeli biıLİk. Hak etmediğimiz bir şeyi kendlmlze yaraf tırdık sanma!.. Kurtulusun kendısı, hattâ kendisinden bile daha kendisi olan kurtarıcılar söylüyordu bnnn Insanlarının yıizde doksanı okuma yazma bilmeyen bir ülkede biz bilgisizlikle boğiısacak ordunun subaylarıvdık. Knrtulus Savası aslında Yunanı değil, «Milletin ters bahtını» \enmisti. Biz, bilgisizliçimizi, geriliğimizi mi yenemiyecektik? fmkânsızlık diye bir sey tanımıvorduk. Ayılması olmıvan bir sarhosluktu bu Diinyanın en bos sözü, en olağan isi. herhangi bir alçakgönüllü davranıs gözlerimizi hemen yasartacak kadar duygulandırıvordu bizi Okullarda sıra yokmus, ders aracı diye bir sey \okmus kimin umurunda? Okuttuğumuz kitaplardaki değerler, yıkılan imparatorlu|un değerlerıymis kıra bakar? Eğitim Bakantıgında bemen hiçbir şev degismenıis . Avlıklar gene \etersiz Gene zamanında çıkmıyor. Hava değisimi, yer değisimi islerinde, yasadığımız ülkü çafınm yüziinü kızartacak gecikmeler, haksız arkalamalar sürüyor. Bn konularda yanıp yakılmayı yarastıramıyordnk kendimize.. «Bunlar işin firesi, geçici pürüzleri» diyorduk. Çünkü umutsuzlnfn gücsüzlük belirtisi sayıyorduk. «Ancak ülkn düsmanları yanıp yakıhr» divordnk. Knrtancı ile genç Eğitim Bakanlan bizdendi ya . Kurtulus bizdendi ya Baıı ban, ynkardakiler az önce «Ak» dediklerine az sonra «kara» diyorlar, bizi sasırtıp biraz bnnaltıyorlardı ama, hiç üstünde durmuvordnk. Onlar iyisini bilirlerdi, yanılmazlardı. Eğer böyle davranıyorlarsa elbet bnnnn gerçekten zornnlu, tnemlekete yarar büyük nedenleıi olmahydı. Halim Bey, eigarasını ta«eledi, bir iki çekip biraz daldı, öksürmekle gülmek arası, kısık bir sesle konnştn: Aklımı* pek almadı, Terakklperver Partinin açılıp kurtarıcıla rın ikive bolünmesini . Şeyh Sait ayaklanmasma önce sastık, sonra kızdık. Sersemletti bizi, tzmirde tasarlanan suikast Kurtancıdan değil, kurtulustan ne istiyorlardı bu herifier?.. Serbegt Partinin açılması, biz ülkücüleri hiç sevindirmedi. Galiba hürriyetle yapacak hiçbir isimiz yoktu. tnandıklarımızdan bir milimetre ayrılanları hain sayı>orduk.. Kurtarıcıların her sözüne de, ne kadar çelismeli olursa olsnn, hemen inanıyorduk. Edilen lâfların millet yasayısındaki sonnçlarını izlemeye lüzum gören yoktu. Serbest Partinin kapatılması, doğru inançlarımızın zaferi gibi geldi bize . Bende ilk sarsıntı Kubilayın kisiliğinde kafamızın kesilmesiyle baslar. Esrarkeş Dervis Mehmedin yesil bayrağının gönderine geçirilen kafamız, Menemen camisinin avlusunda yatan gövdemize bakakalmıstır, Ben bn saskınhğı son yıllara kadar üstümden atamadım. Büyük bir kızgınlık gösteremeyisimiz belki de bu saskınlıktandır. ülkücn öğretmenler olarak, bu alçak saldırıdan sanki, biraz da biz sorumlnymnsuz gibi, ntanç bile dnydugnmnzu söyliyebilirim. tçini çekerek biran daldı: Bilmem hatırlar mısın? «Çıktık açık alınla» türküsü çağırarak atladık onnncn yıta Çobanın iki cigara içimlik dediği çeşme görünmüştü. Serçe parmak kadar akan soğuk suda yüzlerlni yıkadılar. Nuri motora su koydu. Biraz da, bujilerle uğraştı. Cemâl Avşar, Müdür Halim Akının köylü yaşayışı nstüne «öyledikJerini birer kere de Esrefe sormuştu. Tekrar yola çıkınca anlatılanın gerisinl öğrenmemezlik edemedi: (Arkan rar) 1170 öğretmenin şikâyelleri Memleketin en flcra köşelerlnde, en kütü şarrlar alttnda maddi re maneTİ sıkıntılar ıçerismde oğretmcnlik yaptık Fakat jılmadık »zimle feragatle çalıştık. Nıhayet n olarak askere alındık. 4 aylık Eğltimdrn sonra 1170 oğretmen okuma yazraa oknlnnda sivil ofretmtn olarak vazife aldık. 4Imı; oldafnmnz 385 lirayla şehirde çeçınemıyoruz Yan aç yarı tok olarak vazife yapıyotuz. Derslere» gırdığlmiı zaman bütiln sıkıntılar gozlerimizln bnüne serilijor. Ötretmen olarak bn vatanın dert lerine dbrt elle sarılıp, ratao jarrulannı hayata hazırlamak ve jarın için yetiştirmek bır cok zorluklan yenmek panasına da olsa. dldinlp durnyornz. Fakat sarfetmiş olduğBnıuı emeğln karjılıjı olarak 358 Ura ma»j alıjernz. Bir ;ehlrde b« paraTla ne. alınablllr: ll"0 Oknma Ya\ma ÖJretmenl maddi sıkıntılaı İçinde kıvranıyor. 1964 Mart ayında kabul edOen tlkoknl ölretmenleıi etttim Sdeneği Kannnnndan yalnız oknma Yazma Oknlnnda sorevll bnlnnan ö | retmenler mnaf tutuluyor. Bizim de bn baktan istifade ettirilmemizi sayın büyüklerimizden dillyor re İstifade ettireceklerine tnanıyomz. Rflrmetlerimlzle IHMALE UĞRAYAN BİR MEMLEKET YARASI tki guıı e\vel bif otobuste 1112 jaşlarında bir çocuk. kaıı \izitler dağıtı>ordu. Matlıu duzenli bir >azı ile okula devan içuı >ardım ıste\en »e karşılığında bir ajet vermeyı »adedcı kartı aldun Bılha» • hnkesin dikkatinı cekmek için \ırttım Sağda soldd onuğu paıa \erenler \ardı Âvetı ise hemen lıu kiın>>e alıııad \e cocuk kartları topladı. Vanımdaki para v e m gence juksek ,esle hıtabcderek ben emekli bir o?relmcııim okıı majı herkesıen evvel teş\ik ederim. Cocuğa para vermekle si» bu çocuğu talı>ildei' uzaklaştırıyorsunuz. Çunkü boyle kolajea para kazanmayd alışnn cocuk, okumaz. Dilenci otur dedim. Otobuste pek çoklan bu sozlerime hak verdi. Gordum kı bu hareke'ler karşısınds yurttaş dolmuştur. Vapurda. otobustr boyle çocuklaı o kad^ı çoğaldı ki onlan dilenciliğe yalancılı ğa ahştıran arkada gerı eller vaı. Çocuklar bu kartları ne yazabilir, ne bastırabilir INIâsum yavrulan serseriliğe, yalancılı fa teşvüc edip memleket istikbalüıı sinsi sinsi zehirleyen bu go runuşleri. ha»it mânâsı derin hareketlere vazifeli otoriteler ne zaınana kadar go» yunıacak. fhmale uğrayan bu sidiş. bizi batıracak Battıktan sonra mı çıre anyacağız. Emekli Oğretmen: Melih Temren
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle