Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURIYET JSî ıııı|ıiHii!iııınıııııııııımıııımnııııııııııııııııııınmmıııııııııııııııııııııııııııııımıııır!iıuııııııııııı|iiıı Bır îure önce hürmet, hâkimleYazan: «Cumhunyet» ın re bır takım uvcMektuplar» sudurma harekettununda, illerılerle, tâzun duymızden birinde gularının ifadeMınıbus sabıplerı, Beledıyeye Ağır Ceza Mahsı değildır. Bızım muracaat ederek, ruhsatlannı al kemesı uyesı olan bır hâkımın tısabında Rahmı bey, tstanbul kasdettığımız hurmet, hâkımın maktadırlar. Halen 208 minibus sa fer>atnamesı vardı Bu zat mek Temyız Mahkemesı (Yargıtay) gormekte olduğu vazıfenın kutsi tubunda, reimî bır muessesede Ceza Heyetı Genel Kurulunda vetını ıdrak ederek, boyie bır hıbı, ruhsatını almıs ve çahşmaya \ a7i'eyı goren kımseye, muaşe gorduğu ve en az hurmetsızlık zabıt kâtıbı olarak bulunmakta baslamıştır kaıdelennın lâyık olduğu Beledıje MecLsm'n aldığı kara kellmesı ıle ıfade olunabılecek ımış Temvız Mahkemesının o za ret ra gore şehrımızde 1803 mınıbusun bır muameleden yakınıvordu Bız mankı Basreısı merhum Osman veçhıle gosterılme'iindeD ıbaret . çalışmasına ızın verılecek, dığerle yazımızda tabıatıv le, o hâdnenın bey bır gun kendısıne bır karar tır Esasen hakımlık vasfı, Lamoıgnon'un dedığı gıbı, çok vaauzennde duracak değılız Objekrıne mânı olunacaktır dıkte ederken, Adlne Nazın dedıp aı veren, ıhtişam ve renk Beledıyece tesbıt edılen mınıbüs tıf olarak hakımı hakıme hur (Adalet Bakanı) Abdurrahman arzedıp bunları ancak gosterıde hatlarının taşıt savısı dun açıklan metın luzum ve sebeplerını açık Paşa zade Anf Hıkmet Pa?amn bırakan kof vasıflardan bırısı de mış, Mınıbus Cemıyetı ve Derne lamağa gavret etmekle yetınece maı>3et memuru Revnak efendı ğıldır Hâkım, kanunu hâkım kıl ğıne de bıldırılrmştır Beledıvenın ğız. • kı bu zat bızım unıversıteden mak ıçın, yaratılmış bır adama bu kararını oğrenen mınıbus saDunya medenıyet tanhi bıze, venı çıkmış, tstanbul Savcı Yar benzemektedır (2) Yıne *ynı hıplerı telaça kapılmış, harcı yatı gerek ıdare mekanızmdsında, ge dımcı«ı bulunduğumuz sıralarda zat, hâkımın haız olması lcabe. rarak ruhsatlarını a'mak içın Ruh rekse halk toplumunda hâkime a» bulunmakta ve tstanbul Ad den vasıfUn bıldırırken «çok ^ sat Burosu onunde ku%ruk o'muş çok buyuk çapta hurmet goste U\esı Levazım memurluğu vazı yı bır hâkım vasfını veren ne erguvan, ne de kurktür tlım ve lardır nldığıni, hâkımın dıŞer ıdare e fpsını gormekte ıdı • Basreıs'ın i jrustıdır Fazılet aşkı, adalet dıcı organların daıma ustunde, huzuruna gelerek vakıtlen mu gavretıdır Butun bunlar, hâkı • Karaaçaç kurumlan genişle mumtaz bır kımse olarak telakkı =aıt ıse Nazır Paşanın ( \dalet mın şahsına b^ğlanraış vasıflar. tilerek modernleştiriliyor edılmış olduğunu gostermektedır Bakanının) kendılennı znaret e aır» (2 3) fıkrını ılerı surmekteKaraagaç Kırumları Mezbaha Gunluk bır yazıda bu telâkkının rleceğını bıldırdığını, Osman bey tır Demek oluyorkı, hfikimlik sıTesıslerı, gunun ıhtıyacını karşılı çeşıth orneklerını vermege ımmerhumun da «Meşgulum Bus fat vs vazıfesı, hurmeH uzerıne yacak bır şekle getırmek ıçın ça kân yoksa da, bırçok kımseleree bır zamanımda teşrıflerı ıçın ken çekmek ıçın tuzumiu olan vasıf. lışmalara baslamıştır Tesisler bılınen bır vak'aıı, Bu^uk Freddılenne haber gonderırım» de lan esasen kendıhğmden haız bu modernlestırılecek ve genışletıle rık ıle ko\lu hıkâ\esını burada dığını anlatmış ıdı Bır Nazın lunmaktadır cektır Sığır ve kovun satıs pav da hatırlamak verınde olacaktır. (Bakanı) meşgulıyetı dolayısıyle Kursude adalet tevzi ederken, yonlarının grenısletılmesıne başla Bu>uk Fredrık, Sansusı saravıkabul edemıyecegını soylıyebıl hâkımın telkın ettığı bir meha nılmıştır önumüzdeki gunlerde, nın parkını eenısletmek ıstemış, mek. hâkımın nasıl müstesna bır bet vardır kı, bunu hiç bir vaziışkembe temızleme tesısînın geniş bunun ıçın de, bır değırmencıye aıt olan kuçuk bır değırmenı a mevkide olduğunu anlatmak ıçi" fenın ıfasında gormeğe ımkan letılmesıne başlanılacaktır yoktur Bu mehabet, hâkımın o Te'îi'îler hizmete gırdıgı takdırde. raıısıne katmak zaruretı hasıl kâfıdır Ataturk'un hâkime vermi' o, anda «hak» kın varatıcısı oima. daha çok sa\ıda kesım yapılması olmuştur Değırmenın sahibi koygostermış olduğu sından ılcrı gelmsktedır Bır temın edılecek, etler el deSmeden lu, Frednk tarafından gostenlen du|u ıtıbarı mahkeme satonuna gıren munev hurmetı ıse, Ataturk Haftası mu ver, gajnmunevver her fert; para pul gıbı bırçok nımetlere ehemmıtet vermıverek değırme nasebetıvle vıne bu sutunlarda adalet mekamzması hakkında ıpSinekle mücadele icin 50 «Ataturk tıdaı hıçbır fıkrı bulunmasa danını vermıyeceğını. satmıyacağı jaMnlanmış bulunan pülvarizatör alındı nı ılerı surmuş, bu hususta dı ve Turk Hâkımı» başlıklı yazı hı, bu h^ybet ve mehabetı vıcda nının dennlıklerınde duymakta: Smekle Mücadele Mudurluğü si renmıştır Kıralın «zorla aürım» mızda anmış ıdık (1) Bu kısa orneklerden sonra, vı ıster ıstemeı adaletı dağıtan o nekle mucadeleye devam etmekte tehdıdıne karşı ıse, »Berlınde hâdır önumüzdeki yaz, mücadelenın kımler var'» demek suretıyle, ne kısaca, hâktme gostenlen hur ınsana karşı; dığer insanlara duy daha etkili olması ıçın 50 adet pul hâkime olan ıtımadın, saygının, met ve ıtıbann neden zaruri ol duğundan daha fazla bır hürmet, varızator alınmıştır Bu arada ilâç ınanısın buyuk bır örneğını gos duğu hususunun uzennde, ünlü hattâ bir huşuğ hıssı duymakts yazarların mutalâalanna daya dır Hâkime hurmet derken, kas. stoku da artırılacaktır Mudurluk, termıştır narak durmak, yennde bir hare dettığımız mâna da ışte budur sıneklenn uredığl yerlen ve batslâm hukuku telâkkısıne göre ket olacaktır Mahkeme salonunda duvulan bu taklıklan tesbıt ederek kurutma ise hâkım, Hazretı Pe^gamberın Adalet, toplumu teskıl eden hurmet hıssının, mahkeme dışın yenne adalet dağıtan bır kımse fertlerın heı an ıçın muhtaç bu da da hâkım olması, aydınlık bır T. H. Yoliannm kış tarifcsi olduğu ıçın, ulu, kımse ı'e kıvas lunduklan, her an ıçın arzuladık cemıvetın esas vazıfelennd<"n bılanmıyacak kadar hurmete şavan lan bır nımettır Adaletı t~vzı nsı olduğuna, tnanmıs bulunmak 1 Ekimde başlıyor etmek herkese hakkını verebıl. ta\ız bulunmaktadır Turk Hava Yollannın jenı kış taOsmanlı împaratorluğunun de mek vazıfesı de hâkımlere verıl rifesı 1 ekım perşembe gunu sabavamı suresınde hâkım buyuk ol mış bır gorevdır Fransanın «ı • (1) Cumhuriyet 12 kasım 1963 hından ıtıbaren tatbık edılecektır yaset ve hukuk adamı Jules Fav(2) Bu ıktıbaslar ıçın bakınızT. H Yollan yenı kış tanfesınde çude ıtıbar gormuş, kendısıne re, 1860 tarıhlı baro başkanhgı Adalet mantığı ve hukum ver bazı değışıklıkler yapmış ve Doğu saygı gostenlmış ıdare mekanız nutkunda hâkımın, her zaman me sanatı Fabreguttes Adalet masının dığer uzuvlan yanında seferlennı azaltmıştır hurmet edılmesı lâzım gelen bır Bakanlığı neşrıvatı 1945 s 10.20 seçkın bır yer sahibi olmuştur. ınsan olduğunu şu satırlarla an. (3) Burada hâkımlerın vazıfeIkınci Sultan Hamıt gıbı, mut latıyor «Medenî roılletlerde en lak otontesı ile tanınmış bır hu yüksek hıssın «hak» mefhumu ol de gıvdıklen kurklu kırmızı cub ^ııiKmııunııııınınnnnnıımıiımımni)i!nımHnmıınınnnıi!iıınnınmmınıınııınHi!nTimHHinııımııntnnnınn!iıııınııııııınnııııj% kumdarın, en kuçuk derecedekı duğu bır hakıkat ıse, ılk goze belere ısaret edılıyor. bır ıdare memurunun tâvın, na çarpan ıhtı\aç, ılm^ dayanan kakıl ve azıl gıbı hususlarıyle uğ nunlarla, tarafsız bır adalettır. raştığı halde. hâkımlere asla ka Bu zarurete cevap veren muesBETÜL ULUtJMAY nşmadığı, hattâ tâjınlerıne dahı sese, devlette hıç kımsenın ehem Yağışlı ve rüzgârlı Ue müdahale etmedığı tanhi hakı mıyetını azaltamıvacağı bır mev. T Müh kaflafrdendır O devrın durust kı ışgal «der Bunun ıgındir kı, I i g«çecek > S4BRI DOYURAN Tuvalet Yatar koltuk Üç ayrı kalonfer tertıbath luğuyl* tanınmış Adalet Bakanı bu müessesenın mustakıl bulunEvlerKlller g Muadeietı tasdıkinfer. Yatılt, Günduzlu kayıtlar devam ( Bg«ı 4>atı Akdenbt "Te Abdurrahman Paşanın, tstanbul duğu her yerde, hâkımler ımıfı, otobüsleriyle muntazam Avrupa seferlerine 26 9 »64 Mudany» H ediyor. Mecidiyeköy: 48 42 69 ğ batı Karadeniz bSlgeleri çok bu Istinaf Mahkemesı Muddeıumu hakıkı hurmetı nefsınde cemetCumhuriyet 11492 lntlu, aralıklı yağmurlu, Orta AMtıımımımıınıiHtıiHiımıuııitıtıuııı uınt ınuıııuııııuın tıınıııtıtiiıiHiıi uıı ııııııııunıııiBiiMiınıınııiıınn! ııınınnının nınımımıimtı^ mış olmak hakkına malık bulu. mılığıne tâym ıçın, içlerinde mer nadolunun batı kesimleri parçalı Cumhuriyet 11496 nur. Hıçbır vazıfe hâkımlık kabulutlu, öğleden sonra mevzii ha hum Necmeddın Molla'nm da ıs dar rnukaddes ve guç değıldır. mi bulunan uç kısıhk bır adav flf yağmurlu diğer bölgeler az öyle bır vazıfe kı, beşeri zaaf Taksun: Opera Yanı Tel: 48 51 51 bulutlu ve açık gececektir. Hava lıstesını Sultan Hamıd'e sunarak, v< ıhtıraslann fevkınde olup, sıcaklıklan bütün bolgelerde bi bu üç kışıden hangısıni tercıh e nefsinı çok guç \e karışık bır ANKARA: Tel: 12 58 71 raz artacak, rüzgârlar guney ve deceklerını sorması uzerıne, Sul mesaıje hasrettığı halde, bu ça batı yonlerden hafif yer jer orta tan Hamıd'ın. tEn l&vığı hançı«i banın mukâfatını herhangı bır ıse o olsun» dı\e cevap verdıgını, şohretın debdebesınde değıl, an. kuvvette esecektir. Cumhuriyet 11494 merhum tbnul'emın Mahmut Ke cak vıcdanının rahatlığı ıçensınEylul 27 Cemaziyclevvel 21 mal «Son Sadra7amlar» ısımlı de bulmaktadır (2) Fabreguettes eserınde açıklamaktadır Yıne o ıse, «hâkımler vermış oldukları eserde hıkâye edıldıgıne gore, kararlarla omuzlarında nızamı te s Temvız Mahkemesı (Yargıtay) sıs vazıfesım taşımaktadırlar âzacından bır zatın memurnetı Tek bır kararda vâkı adaletsızne kıra arabasnle gıdıp geldısmı lık, âmmeve >oneltılmış bır teh. 20 291 V. 1 6 50113 05 haber alan Sultan Hamıt Adalet dıt' mahıyetındedır Bunıın ıçın 111501 6051 926I1200J 1 31'10 08 Bakanı Abdurrahman Pasa'\a dır kı. butun ıçtımai vazıfeler a. Işletme Basıncı 10 Atu münasıp mıktarda para gondere rasmda yalnız hâkımlık sınıfı, Buhar Debisı 1 ılâ 2 ton saatte rek, bu paranın o zata verılmesı daha genış vasıflarla, hassaların Öğretirlf bulurÜcrtti taksitle aiır. Komür veya Fueloıl, tercıhan Avrupa manşeli. ni, bır Yargıtay üvesının kıra bır arada bulunmuş olmasını ıstıl Teklıflenn 27 23 88 21 47 16 ya yapüması. zam eder» demektedır (3) LaRakıpsız Emsalsiz Taklîdi bile imkânsız olan Turkiyenin arabasına bınmesının hâkımlık şerefmi ıhlâl edeceğı ıçın. kendı menraıs. hâkımlık mesleğındekı Oğlum Raya Gokçay'ın amellen tecrübeli, en ciddî, en genış teşkılâtlı Cumhurıyet 11493 yatını bövük bir thtlmam ve ltln» t sıne hususi bır araba alması lu azametı, «bır şahsın, dığer bır şahsı muhakeme ettığını duşun tle blzzat japan ve fcendlsine 2 zumunun bılrîirılme=ını ıstemış duğum zaman, benı buyuk bır hestalığı süreslnce en yakın ; tır ııııiiiııııııııııııııııııııııııııııııınıııııııııııııııııııııııııııınıiHiiı^ııııiiiniitıniiiniKiıııııii^ınıınııııııııııııııııiiinıııııııııııııııııır;: tıtreme kaplamaktadır» sozlerıy. alâkavı eslrgemlyen ha?ık heSlm î le ıfade etmektedır (2). Ürolog Docent Doktor ! tmparatorluğun sonlarına doğMUZAFFER AKKILIÇ'a | ru, Meşrutıvet devnnde, hâkımın önemll bır nokta uzennde dur ve hastanede vattıjı müddetçe î nasıl telâkkı edıldı|ı. hâkime ne mak ıstıyoruz Belkı bıze, demok büyük yakmlifelar.nl gördüğü j gıbı bır ver venlmıs olduğu husu ratık bır nMmlekette, hâkımlere = AJmanca muhaberata muktedır ıhracat ve akredıtıf m'iamemtiz bütün hastane hekim ve Merkezl: LâleU Kem&lpaşa Uah Agayotuşu Cad N» 14 Te]: 22 21 06 sunu da, anlatacaŞımız su olayla butun vatandaşlardan ayrı bır personellne candna îttkranlanH lelerme tamamen vâkıi bır eleman aranmaktadır. Müracaatların Beyo&lu Şubesi: tstucl&) Cad. Lftle 8lseması tarçısı No. 34/5 Tel: 44 90 11 anlamak kabıldır • Yakmlarda muamele yapılması, ıstısnaî ş e . mızı arzederlz Kadlfcfi; Çubesl: Altıyo) KuşdlU Cad. No. 8 Kat 4 Tel: 36 11 90 ğ P. K. 361 Galata adresme yapüması. vefat eden Yarçıtav Dorduncü kılde hurmet ve rıayet gosterılBabası Ceza Daıresı Baskanhğından e mesının doğru olup olamıyacağı Avukat Orhan GÖKÇAY I H I M I * » t l l H n ı n i ) l i r l T * T l l H * " l •'meklı merhum Rahiiı Anado!' sualı sorulacaktır Bızım vukarı. anla'mak ıstedığımız dan ı«ıtmıs idık Adh\eve ılk ın danberı tâncılık: 2576/11504 Cumhuriyet 11537 Cumhuriyet 11524 Ankaralı bir öğrenciden aldığun 15 Eylül tarihli mektup o gündenberi masanun üstünde bekliyordu. Bogün sırası geldiği içln ele alıyorum. Diyor ki genç okuyucum: «Ben Ankara Iktısadî ve Tıcari tlımler Akademısınde talebeyim. Yaz donemi Imtıhanlanna gırelı bir haylı oldu. Netıceler daha yeni belli olduğu içın şımdı yazıyorum. Dıyeceksiniz kı «Netlceler ne âlemde?» utanarak soyluyorum, sizı şerefımle temın edertm ki doğrudan doğruya geçen yok denecek kadar az. Llstelere bakıyoruz «geçmez» lerle dolu Hep ml tembehz? Ne olacak bunun »onu? Bazı «îerslerden bır iki dersten bedava tarafından geçiyoruz. Kalan buyiık bır kısmından da vallahl de bıllâhı de bedava tarafından kalıyoruz. Yazık değıl mı bızlere, yazık değll ml koca bir senemıze, ve yazık değıl mı bu fakir memleketımıze? ( ) Sadece bizım Akademı tnl boyle? Yoo, her yer boyle. îlkokulu böyle. Ortaokıüu böyle. Lisesl boyle Gazetelerde her gün okuyoruz aynı dert. (...) Ya bız oğrencıler çok aptalız, ya da çok tembeliz. Ama hepımız ml bu durumdayız' Bence bunun sebeplerını araştırmah. Hastahğa tam ve kesln bir teşhis koymalı Ondan sonra elbirhğıyle purüzlerl gıdermeye bakmalıyız Yoksa «>tam ögrencüer zekl, ama tembel» demekle bu ışler halledılmez gıbime geliyor » Mektup içtenlikle ve mantıkla yazümıştır. Bir iki gün önce de Törkiye Oğretmen Dernekleri Federasyonunca yayınlanan bildiride 285 biı. ögrencinin sınıfta kaldığı bildiriliyordu. Dile kolay Çeyrek milyon bu! Ve Türk ekonomisine yüklediği kulfet 1 milyar 300 mllyon lira. Aynca bildiride sınıfta çakmamn günahını çocuklann nrtına yüklemenin yanlışlığı belirtilmiştir. ögretmen açığı, UseIerde yfizde 71, ortaokullarda yuzde 52, ve ortaogretimde her hafU 12 bin 913 saat ders öfretmensizlik yüzünden boş geçiyor. Orta öğretim böyledir de üniversite nasıl? Üniversite öğretim ftyelerinin durumu ortadadır. Eger onlan bir sinava çekmek mümkün olsaydı içlerinde yuzde kaçının imtihanı kazanacağı meselesini gene kendilerinın takdirlerine bırakırım. Ben finiversitede okurken .ç kere der; kitaplarını öfkemden yerlere çaldığınu hatırlanm. Ögrencinin öğrenmesini zorlaştırmak için sanki elinden ne gelirse onu yapmış gıbidirler bazı hocalar Yarım sayfa boyunda cümleler, bozuk Turkçe, kannakarışık bir ifade tam, şişirilmiş sayfalar, sağ kulağı sol elle gösterırcesine bir terslik, sistem yoksunluğu Ne ararsanız vardır çoğu ders kitabında Üstelik bunlann birer ders kitabı olduğunu nnutmamak gerek! Yani Batıda yazılınış olanlanndan tercume veya derleme olmaktan öteye gidemezler. Yaşım Oerledikçe iyice anladun ki bir konuyu açık ve sade antatmak İçin, o konuyu çok iyi bilmek gerekir. Çoğu zaman zorluk ve çapraşıklık konuda değil, konuvu anlatanın kafasındadır. Hiç bir insaf sahibi üniversite bocası çıkıp da öğrenciyi oğretim bakımından doyurduğumuzu iddia edemez. İçlerinde arkadaşlanm çoktur. Bilirim ünıversitenin durumundan en çok yakınanlar onlardır; ve öğrencilerine karşı ödevlerini yapamamaktan üzüntülüdürler. Ögrencileri dondurmenin universitenin niteliğini yukscltecek tedbir olmadığını da bilirler. Bir çıkmazın içinde bunalmışlardır. Öğrenciler ise daha büyük bir çıkmazın içinde bunalmışlardır. Çevrelerüıde kendilerine el uzatacak kimse yotrtur. Okul içinde ve dışında toplumun kendilerine sunduğu yetersiz şartlarda çırpınıp dururlar. En sonunda boğulan boğulur, kurtulup sahile çtkanlar çok azdır içlerinde Diyecegimiz şu ki yüksek. orta, Uk öğretim ve figreniminde büyük ve köklü bir refonn yapılmazsa, dâva gün geçtikçe daha beter duruma girecek, milli eğitim menüekete faydasız bir yük gibi bütçeyi şişirmekte devam edecektir Ankaralı genç okuyucum: Vallahi de billâhi de çoğu derslerde bedava tarafından kabyoruz diyor. Bedava mı? Bakın Türkiye Öfretmen Dernekleri Federasyonu hesabuıı yapmış. Yalnız orta öğretimde 1 mUyar 200 milyon liraya kalıyormuş, sınıfta kalanlar . Bedava değil, ucuz da değil, tersine çok pahalı bir fiyattır bu . Çok pahalı | HUKUK KONULARI 1 I Günün ııııııııımııııııiııııııııııııı Konuları | llllEllllllllllllllllllllllllllllflllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllinilllllllğllU 208 minibüs sahibi ruhsat aidt Hâkime hürmet Baha Arıkan Kanunî grevlerin düşündürdükleri Yazan: Muammer Yahya Mallye Başmüfettlşl IIMIIIIIIIIIIMMIIIMIIlllllll İSLÂMClOĞLU Son gunlerde, •nemleketunızde, bir kısım işçi teşekküllerv nin aldıklan greve başvunna kararları; bır taraftan isverenleri, 6te yandan, Türkiye Büyük Millet Meclisinde temsücisi bulunan bazı partileri telâşlandırmış; neticede, «kanunî grevlerin» yasaklanıp vasaklanamıvacsgı meselesi, tartışma konusu yapümaya başlanmıstır. Gerçekten, «Toplu Iş Sozleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu* hükümleri uyannca yapılan bir grevi, ceza kanununa dayanılarak yasakJaroaya, ya da, cezalandırmav» untâo var mıdır° Bu bus'jaun araştırtlma°i, U gi çekicı ve iıstünde duruüaaya değer bir metledır. I Zihinlerde süphe ve tereddüt yaratan bu soruna bir çöziim yo lu bulabilmek içın; Anayasanın, 275 sayılı «Toplu Is Sozleşmesi, Grev ve Lokavt Kanununun» re son olarak, Ceza Kanununun grevlere iliskin hükümlerine kısaca bir göz atmak taydalıdır. 1961 Anayasamızda, işçilerin. Işverenlerle »lan münasebetlerin de grev haklanna sahip bulunduklan; bu hakkm kullanılmasının ve istisnalannın ise, «kanunla> düzenlenecejri öncöriilmüstftr. Anarasa Ronusvoncnun gerekçesinde de; «ÖzeUikle memleketimtz gibi grevin tamamen yabancısı olan toplumlarda, bu hakkın, ancak, bazı kayit ve şartlarla kabul edilebileceği: grev hakkının dıızenlenmesi ve İstisnalannın tivıni hususunun (kannna) hır.«kıldığı» belirtilmiştir. Anayasada öngörülen (karmn). 13 temmuz 1963 tarihinde kabu! edilmiştir; «Toplu tş Sözteşmrsi, Ctrr* ve Lokavt Kanunu» bnnini taşımaktadır. II Sözfl geçen kanunda grevin larifi şöyledir: «tşçiierin, topluca çalışmamak suretiyle, bir is kolunda. veya, işverinde faaliyeti durdurmak, yahut, işin niteliğıne göre 5nemli ölçüde aksatmak amacı ile aralannda anlasarak, ya da, bir tesekkülün avnı amaçla topluca çalışmamalan için verdiğı bir karara uyarak (işl bırakmalarına) grev denilir.» işçilerin, işverenlerle olan mü nasebetlerinde, iktisadj ve soaval durumJarını konımak veya duzeltmek amacı Ue ve bu kanun hukumlerine uygun olarak yapılan grev (kanuni grev); bu gavenin dışında veya zikredilen kanun hükümlerine uyulmaksızın gerçekleştirilen grev ise, (kanun dışı) niteliğinde tamnmıştır. Aynı kanunda, greve bssvormak için, aralannda anlaşma bulunmıyan Uallerde, o işyerinde çalışan işçilerin üçte birinin yazılı istekleri uzerıne oylamaya zıdileceği; neticede, emekçilerin salt çogunlufu grevin yapıl. mamasına karar verirse; o işyerinde grevin uygolanamıyacağı açıklanmıştır, Kanunun 31. maddesinde, «çaüşma serbestliği» saklı tutulmuş; propaganda ve denetleme yetkisinin de, «rebir ve şiddet kullanılmadan, tehditte bulunma dan» yapüacağı hükme baglanmıstır. III Anavaianın tanıdığı grev hakkının niteliğı ve kapsamı ve nasıl kullanılacağı böylece anlasıldıktan sonra; Ceza Kanununun bu konudaki «yasaklanna da» değinmek gerekmektedir. Türk Ceza Kanununun 2275 sa MU kanunla degişik 201. maddesi ile suç sayılan ve yasaklanan haller, grevin; 1 Cebir ve şiddet veya tehdit ile yapılması; 2 Yevmiyeleri azaltıp çogalt maya, vevahut, evvelce kabu] edilen sartlardan baska şartlar altında sözle^me kabulune, mağdıirun zorlanması; 3 Bu zorlama ile, işin tatiline veya son hulmasına yahut Utilinin devamına sebebiyet verilmesidir. Suçu meydana getiren bu unsurlar, fiilin, ancak, cebir ve şiddet veva tehdit Ue icrası halinde failine ceza verilebileceğini göstennektedir. Bu itibarla, 1961 Anayasammn ruhuna ve ilkelerine sadık kalınarak: işçilerin iktisadi ve sosyal dunımlannı konımak veya duzeltmek amacı ile, topluca işi bırakmalan, vanl «kanuni trrev» haklannı kullanmalan halinde; Ceza Kanunu hükümlerinm uvgulanması; başka bir ifade Ue, grevin vasaklanması, ya da, ce> zalandınhnasi imkânsızdır. Bosfor I ııri/ııı SirKi'li \ Site Koleü l Kışın'da Devam Edecektir *•> BUHAR KAZANIARANIYOR Yüksek Tazyikli Bir yenisi daha mı? Hayır. En îecrübelısı, en ciddisi, en ucuzu TEŞEÜKUR Daktilo Sekreter Kurslan Karar vermek için bir bilene sorunuz CHMHl KIVKT'ln lefrlkasr 49 BAV OvSCAR: Biracı şarkı Yazan: A. J. Cronin ıııııııııııııııııııım Çeviren: Vahiet Cültekra BtR AC1 ŞARKI 179 180 BIR AC1 !>ARKI BİR ACl ŞARKI 181 PROF. NLVIBUS'UN MACERALAR1: Ama, batıdan yana, sehnn ustbaşına doğrn bakıp da Miss Greville'nin beni nereye göturdügünü anlayınca, o alaylı bakışlan falan artık nmursamaz oldum: Söğüt Korusn'na, Ardfillan Kriket Kulübü'nün oyun alanına gidiyorduk. Miss Greville açık duran kapıdan girerek, bıçak keser gibi bndanmış bakımlı çitlerin arasından süzüldü. Beyaz boyalı, oya gibi bir köskün önünde bisikletten indik. Miss Greville, korkunç bir saygısızlık göstererek, bisikleti bayrak direğine dayadı. Tumurta biçimi çımenlığin ortasında, bır adam, ayağında sanmtırak beyaz fanilâ pantolon, üzerinde eski bir kazak, çim merdanesini ağır ağır gezdiriyordn. Miss Greville, ellerini ağzına boru yaparak seslendi : «Heston!» Adam bize doğru gelmeye basladı, Miss Greville'yi tanıyınca adımlarını daha sıklaştırdı, elini de başındaki ucn livri mavi kasketine götürdü. Miss Greville: «Nasılsın, Heston?» diye elinl uzattı. «Demir gibiyim, tesekkür ederim, ha'm'fendi. Sizi epidir göreraedik. Benı Saint Anne'ye çağırttığınızdan beri.» Ortadan daha kısaca, tıknaz bir adamdı; güneş yanığı derisi kaba bir mesini andırıyordu; saçlannı kısacık kestirmişti. tyi biliyordum : ArdfilUn Kulübü'nün hem oyunculanndandı, hem de kulübün isierine bakıyordu. «Gene kriket ögretmenliği ediyorsun, defil mi, Heston?» «A, evet. BeechJıeld'lı çocuklardan birkaçı geliyor. Hele tatillerdej «Bu çocuğu senin yetiştirmenı istıyorumHaftada üç, dört ders ver, besabı bana gonder.» Adam bana şoyle bir baktı, gozü pek kesmemiş gibiydi, dudaklanm titremeye başladı. «Pek çelimsiz, Miss Greville.» «Sen de pek iriyan değilsin ya, Heston.» Adam pek kuru, çekingen, âdeta fîzgün bir gülümseyişle belli belirsiz gulbmsedi. Sonradan öğrendim, onun en vüksek perdeden gülmesi buymuş. Evet, Heston'ım bir kere olsun kahkahayla güldüğünn görmemişimdir. Sonra, birdenbire: «Peki» dedi. a Bir hakalım. şimdi isterseniz.» tçeri girdik. Adam bana bir çift dizlik attı. Baktını, dizliklerin içinde, mürekkeple basüı olarak, ScottHamilton yazıyor, altında da Beechfield Okulu. «Tak şonlan. Ya da blrini. Yo, sağ bacağı değü.» Sol bacagıma dizliği taktım, öyle beyecanlıydun ki bağlan bağlıyanuyordum bir türlü. Dizlik bana pek büyük geldi, çalışma alanına giderken rahatsız ediyor, lâp lâp sallamyordu. Miss Greville coktan oradavdı, ağın arkasında duruvordu. Heston başladı bana gülünç kaçacak kadar kolayca karşılanacak atışlar vapmaya. Beni ne kadar acemi gördüğünü açıkca belli ediyordu bununla. Ilki yumuşacık bir tam atıştı. Karşüamaya pek gevsek atıldım. kaçırdım. Miss Greville bana cesaret vermek için: «Sersemlik etme Carroll!» dedi. Dizlerimi gerdim, çunkü titremeye başlamıstı. Sersem yerine koydurmıvacaktnn kendimi. Bu kriket alanına gırebilmek kadar ömrümde hıç bir şeye can atmamıştım. Biliyordum ki Heston'u kendime guldürecek olursam arka bahçedeki fidanlıga dönmek zorunda kalırdım. Her gelen topa vormava başladun. Heston beş dakika daha gene kolay karşılıyabileceğim atışlar yaptı, sonra daha hızlı koşmaya, topn daha sert atmaya başladı. öyle sert atıyordu ki, çizgiden dışarı çıktun. Çok yakından atılan bir topu çok güzel sert bir vuruşla geri fırlattım ama, artık iş vurmada değil, kaleyi korumadavdı. Yanm saatin sonunda Heston benim kukalanmı topu topu üç kere devirmış bulunuvordu. Baktım, terlemişti, öyle sevindim ki! Biliyordum ıyi oynamıştun, beni göklere çıkarmalarım bekiiyordum, hiç olmazsa bir aferin. Ne gezer! Heston, Miss Greville ile başbaşa bir şeyler komıstn; ona pek yakmlık gösteriror gibiydi. Bana ise yalnız şunn söyledl, o kadar: «Zorlu durumlarda kaçmamayı öğretmek zorundaytz sana.» Azarlama gibi bir sözdü bu ama, ne de olsa onnnla çalışacagımı gösteriyordu ya, göklerde uçmama yetti. Yolda dönerken Dursley Petersen uçuvor gibi geldi bana. Eve gelince anneme koştum: «Anne, Heston yanına aldı beni!» Daha yeni gehnişti, sokak kılığındaydı, çay hazırlamaya koyulmak üzereydi. fmduğumdan daha çok sevindi. Bütün ötetd dertleri arasında bir de yaz tatilini de düşünüyordu çünkü. O koskoca iki aylık okul tatilinde beni ne yapacaktı? Hava değişimi için bir yere gitmeye kesemiz elvermiyecegine göre, durum gerçekten kötüydü. (Arkaaı var) NAZtME NADt Genca Varıo MOdOrO Sahltal CumhuriYet Sana " 5 ntırus 4 a*nc* Un Senellk « >yuk I «TIU ANKAKA AUtttrk Hulvan t*omt Ao. VENtSEEUB reletnD I) X H (J « M ECVEt GÜREStN Yazt tşlertro fUlen lOars Surumlo MOdür u » « ıı n a tzmu Bfirosu: ll.(.KKl BtKlfSU. Ki Ura Kı ISOJM Q»« soı*mn no u ru tuso Sofeajı No $ rcletcmı I A O1 UflNK» II.I.KKI VECUİ KIZILUKMÎR nsm Z2 0D toos ?0narrUen yazılaı kn. aulıun, KnoulmaaiD md« tUnlardan mesullyei Kabul omnıtuız. Abnnc <n uan tslfrt ıcto " f bo ustOn* «Abnnts mym ellâo Servutt» fcüydınıD tonnmı lazımtiıf 44 0(1 KOcOkaaai Mcraam SdtfTM Uan» AUANA ı«ı*tnn: «990 CUMUUKİVGI Uatbucıllk «• * Gaaetvcuik I A. 8. Ca«atodo Bn gacete. BAS1N AHUlR TA» H«)fc«m Bnfcafc Wo »41 8ASINA ovtnan UahhOt «tm1«t1f.