19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
İKt CUMHTTRIYET 2 Eylul 1964 Kıbns meselesinde tsmet Pasanın bir sSıü v»r: Dost ve düşman karşımızda birleşti... diyor. Gerçek midir bu söz? Dışarıdan bir batuşla, evet. Şu halde ilk yspaeagımız iş Kıbns dâvasında karşımızda birleşen dost ve düşmanlanmızı birbirinden ayıracak bir usul balmak için kafa yormaktır. Bir mesele düşünün ki Amerika ile Rusya ve Ynnanistan ile Mısır bizim karsımızd» görüş birliğine varmışUrdır, o dâvayı biz artık çıkararaayız. Oysa isi bir parça kurcalayınca meselenin çok daha baska yanlan oldnğnnn da görürüz. «DOST ve DÜŞMANIN KARŞIMIZDA BtRLEŞMESİ» srka tarafında hiçbir saglam deste£i olmıyan bir tahta paravana gibidir. Bir omaz darbesi o paravanayı yıkıp bize şimdiye kadar görmediğimiz ufnklan açabilir. Çünkü «DOST ve DÜŞMANLARIN RÎRLEŞMESt» ortak bir tea çevresinde değildir. Doğu blokn, bağunsız ve NATO'dan arınmış bir Kıbns düşünür... Kapitalist blok, N'ATO ve Yunanistan emrinde bir Kıbns düşünür .. Bütfin dostlann ve düşmanlann birleftikleri ortak nokta «Türkiyenin adaya knvvet çıkarmasına ksrşı» olmalandır ki özellikle Amerika iki kere bizi bu hareketimiıden alıkoymuştur. Ve Amerikanın davranışmdan sonra Sovyet Rusys da Makarios'a teminat vermek ihtiyacını duymuştnr. Bn darnmda, duygrulara ve teferruata kapılmadan olaylan tartmak gerekir. Meselâ dünkfi gazeteler Makarios'la Nâsır'ın göriiş birliğine vardıklarını yazıyorlardı. Makarios'la Nâsır nanl bir görüş birliğine varabilirler? N'âsır'a kızmaktan çok, bn konnyn araştırmak önemlidir. Çünkü: 1954 den başlıyarak tngiliz tezleriyle Türk tezleri Kıbns dâvasında birleşmişlerdir. Ancak bn birleşme Türk tezine katılan tngiltere görüşü olarak deçil, tngiltere görfişüne katılan Türk tezi olarak devam etmistir. Orta dognda tngiliz menfaatleriyle daimî çatışma halinde bnlnnan Nâsır'ın bn durumda Türk tezlerine karşı cephe alması tabiîdir. Şn günlerde Dünya siyaset pazannda Makarios'la bir oynna girismesi de tabiidir. Bizim bütün bo oynnlan soğukkanlılıkla karşılayıp neresindrn bozabileceğimizi arastırmamız gerek. Bn bakımdan Rauf Denktas'ın Makarios'la bnlusacak Nâsır'a yazdıgı mektnp, Kıbns dâvasında birinci derecede rol oynamış liderlerimizin bile dıs politikadaki hazin görüş açısını belirtmek bakımından pek değerli bir vesikadır. Rauf Denktaş Mısır liderine bir mektup yazarak onun din dttygnlsnna hitap etmiş ve müslümanlı|ından medet ummnştnr. Kaçıncı yüzyılda yasıyoruz? Rauf Denktas, Ezberci Nâgır'ın müslümanlıih gerektiğinde bir yana bırakacagını bilmez mi? Denktaş, Israil meselesinde müslütnanlığını ne ölçüde knllanmışsa, N'âsır'dan da aynı davranışı beklemeli. Bunlar gerçeklere ayaklanm basmıyan bir takım dnygucu davranışlardır. Ve duygnlan bir yana itip sn sonıyn ortaya atarsak Nâsır'ın davraBISI kendiliğinden aydınlanır: Acaba Abdülnâsır efendi Tnnanistana helâl olsun diye bir Kıbns mi hediye etmek ister, yoksa Ada'nın tngiliz üslerinden temizlenmesini mi ister? Hidisenin akışı açıkca gösteriyor ki biz Kıbns meselesinde NATO çemberi içinde kalmayı bastan kabnllendikçe batıyoruz. Biz elitnizi kolnmuzu baŞIayıp herşeyi Amerikadan beklemeyi iktisadımızda ve dıs politikamızda alıskanlık ve kannn faaline getirmişiz. Bn abşkanlığın uynşuklnğnndan kendimizi kurtaramadıkça ne bafımsız düşünceye kavnşabiliriz, ne de bağıtnsız politikaya Hazin dnrumnmuzn pek iyi bilen Amerika, tâvizleri kahnl ettirmrk irin Tunanistanı dejfil bizi seçmistir. Bn seçimin de yanlışlık yapıp yapmadığı önümüzdeki günlerde belli olacak. Dost ve Düşman r Dolmuş yapan minibüsler, Kadıkoy Pendik arasında oturanlar için başhca endişe konusu olmaktadır. 25 kilometrelik asfalt yolda, 500 e yakın minibüsün, belirli sayıdaki muştenyi kapmak için birbirleriyle giriştikleri cölüm yanşı», genellikle bu guzergâhtan geçen vatandaşlara korkulu dakikalar yaşatmaktadır. Hemen her gün bir çok vatandaşm yaralaoması veya ölümü ile sonuçlanan kazalara sebebiyet veren minibüsler, özellikle, mesai saatlerinin başlangıç ve bıtimınde, kapasitelerinden fazla müşteri almaktadırlar. Bu konuyla ilgili olarak, son 24 saat içinde, sadece minibüslerin se bebiyet verdığı 2 kazada, Hanife Gökkaya adh kadın ölmüş, 2 si ağır olmak üzere 6 kişi yaralanmıştır. ııııİııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııiMiııııııııiHiıııııııııııııııııııııııııııınıııııııııııııııııııııç'iıı | Günün Konuları | İÇ BARIŞ! oltç bir yabancı silâh, birbirimize sıktığımız yumruklar kadar korkunç olamaz!» lllfllllllllllMllllllllllffllllllllllllHIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIINIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIlŞllll sebep oluyor Minibüsler kazalara Dış politikamızda değişiklik zorunludur Millî Kıbrıs dâvanıız aleyhimize olarak kötü bir ge lişme göstermekte dir. Ankara, Atina ve Cenevxe'de. Yusuf Ziya Orlaç B ü G Ü N Yazan: Prof. Dr. Fahir H. Armaoğlu Teknik Eğitim Sitesi kuruluyor Okuma çağı dıışna çıkmış mesleksiz vatandaşlan eğitim yolu ile meslek sahibi etmek gayesiyle şeh rimizde Teknik Eğitim Sitesi kurulması kararlaştınlmıştır. Bakırköyde 96 dönümlük bir »ahada inşa edilecek Site'ye 14 18 yaşlan arasındaki gençler alınarak eğitime tâbi tutulacak, montör, ustabaşı ve kalifiye işçi olarak yetiştirilecektir. Istanbuj Vılâyetınin aracılığı ile bu konuda yapılan çalışmalar sonunda Beynelmılel Lıons Kulübü ile Sağlık ve SosyaJ Yardım Bakanlığı arasında bir protokol imzalanmıştır Sıte'nin inşasına kısa bir süre içinde başlanacaktır. İçişleri Bakanlığı bir polise takdirname verdi BoğazdaKi havai eiektrık nakil hattının Garzan tanken tarafından koparılması ile meydana gelen kazada gosterdiği gayretle daha fazla can kaybını onleyen Polig naemuru Dilâver Malkoç, İçişleri Bakanlığı tarafından bir takdirname ile taltif edılmıştir. Diyarbakır Defterdarlığından 1 Diyarbakır Vilâyet konağının 37,886 lira 97 kuruş keşif bedell onarunı yapüacaktır. 2 Şartname ve diğer evraklar 190 kurus. mukabilinde MilI! Emlâk Müdürlüğünden alınabilir. Hayvan hastalıklan ile mücadele hızlandı Hayvanlarda gorulen tıaitahklann yaygın bir hale gelmemesi için Belediye Veterıner Mudürlüğü çalışmalarını arttırmıştır. Bu cümledBHUriarak HayVJuı HattanesrtMlfe 1 Birleşik Amerikamn baskılan sonucu son günlerde birden bire artmış olan diplomatik faaliyet, taraf ları bir çözüme yaklaştıracağı yerde, aksine birbirinden uzaklaştırmakta ve daha önemlisi de, Makarios Papandreu kumpanyasının her gün biraz daha inatlaronı arttı rarak, meseleyi Birleşmiş Milletlere sürüklemeye çalışmalandır. Yunan ve Kıbrıs Rum Hükümetleri, Amerikanın baskısı ile son derece dar bir çerçeveye indirilmis. bulunan Türk isteklerini şimdi artık dinlemek bile istememektedirler. Işin genel çizgileri ile görüntü sü budur. Fakat meselenin içyüzü ve şimdiye kadar taksim veya fede ral idare sisteminden başka bir şe yi kabul etmiyeeeğini defalarca belirtmis olan Türk Hükümetinin ver mış olduğu tâvizler hakkında Türk kamu oyu ve hattâ hükümetin bir çok üyeleri tam bir karanlık içinde bulunmaktadır. Birlesik Amerika, Türk Hükümetini kamu oyunun baskısmdan kurtarmak ve Türk milletini bir olupbitti karsısında bırakmak için, görüşmelerin kesin gizliliğini Türk Hükümeti Başkanına kabul ettirmiş ve Hükümet Başkanı da antidemokratik sayıla bilecek bir yolu benimsemiştir. Dışişleri Bakanmın zaman zaman bası na yaptığı kısa açıklamalarla demokratik usullere gördüğü hizmet de olmasaydı, kamu ojunun, miilî ve en hayati bir dâvâda en ufak bir bilgiye bile sahip olmasına imkân olmayacaktı. Fakat burada esas so rumluluk Başbakana düşmektedir. Başbakan Amerikanm oyununa gelerek, kamu oyunu karanlıkta bırakmak, hükümete ve Parlâmentoya bilgi vermemek ve Parlâmentonun ve kamu oyunun desteğinden kendisini mahrum bırakmak suretiyle, Amerikan baskısı karşısmdaki kozlarını ve direnme gücünü za yıflatmış, âdeta kendi bindiği dalı kesmiştir. 1958 yılınm son ayları ile 1959 yılının ilk aylannda, o za manki Hükümet, Kıbns konusundaki müzakerelerden Parlâmentoyu ve kamu oyunu habersiz bıraktığı ve Zürich ve Londra anlaşmalarmı bir olupbitti seklinde getir diği zaman, bundan en fazla yakınan o zamanki muhalefet lideri ve muhalefet partisi olmuştu. O zamanki muhalefet lideri ve partisinin şimdi aynı usulü kendisinin uy gulaması çok üzücüdür. Bu durum karşısında Adalet Par tisinin harekete geçerek, Büyük tesebbfiste' bulunması, ki, höMlme^tin bir hatasını düzeltmede geç kalmıs bir tedbir olmayacaktır. Adalet Partisi, Parlâmentonun toplanmasını sağ lamak için harekete geçmekle, bir demokratik görev ifa etmig olmakla beraber, inancımıza göre, bundan çok daha önemli millî bir görevle de karşı karsıya bulunmaktadır. Bu da Kıbrıs dâvamızın bugün almış olduğu biçim karşısında. dış politikamızın bütünü ile gözden geçirilmesi ve bugünkü ana mu halefet partisinin bu gözden geçirmede gerçekçi bir görüşle hareket ederek, Türk*dış politikasına yapıcı bir katkıda bulunmasıdır. Bize öyle geliyor ki, Kıbns dâvamızın içine girmiş olduğu bugünkü şart lar karşısında hükümet, dış politikamızın revizyonu konusunda bazı tereddütler içinde bulunmakta veya plânsız ve proğramsız bazı acele adımlar atmak eğilimindedir. Bü tün siyasi partilerimiz, Türk dış po litikasının bir dönüm noktasına gel diğini kabul etmek ve bundan sonra izliyeceğimiz yol konusunda, hep birükte ve duygulardan ve kü ÇÜk çıkarcı hesaplardan uzak olarak, tedbirler aramak zorundadır. Millete ve memlekete karşı sorumluluk, böyle bir hareketi gereklı kılmaktadır. Türk dış politikasının bundan son ra almak zorunda bulunduğu biçim ve izlenebilecek yollar konusunda, biz burada kişisel düşüncelerimizi açıklamaya çalışacağız. Türk dış politikasının temel gc reklerinden ilki, bağımsızlık ve toprak bütünlüğümüzün güvenliği bakımından, bir ittifaka sahip olma mızdır. Bugün milletlerarası müna sebetler düzenine nispi bir yumuşaklığın egemen bulunması, Türkiye için, bir ittifaka sahip olmanın gerekliliğini zayıflatamaz veya ortadan kaldıramaz. Türkiyenin içinde bulunduğu şartlar çemberi, tarihî gelişiminin ortaya koyduğu gerçekler, milletlerarası atmosferin zaman zaman âni olarak elektriklenmesi ve bunun da milletlerarası çatışma ve tehlikeleri birdenbire ortaya çıkarabilmesi, Türkiyenin bir ittifaka sahip olması zonın luluğunun asgari sebepleridir. Şu halde, Türk dış politikası, bu ilke ve gerekliliğin ışığı altında, alterna tiflerini tesbit etmek ve bu altema tiflere göre bir yol izlemek zorundadır. Şunu hemen belirtmeliyiz ki, Türkiyenin bir ittifaka sahip ol ması, özellikle bugünkü dünya şart ları içinde, oldukça geniş bir hare ket alanına sahip bulunmasına engel değildir. Meseleyi ele alırken, bu hareket noktasını seçmek şarttır. Türkiye Ikinci Dünya Savasından sonra, milletlerarası kuvvetler dengesinin o zamanki durumu dolayısiyle, Birlesik Amerika nın ittifakını en kuvvetli teminat görmüş ve bu teminatı NATO'ya katılmakla elde etmiştir. Fakat Türkiye için esas mesele, Nato'nun toplu gücü degil, fakat Amerikanın bu ittifak sisteminin temel kuvveti ve unsuru olmasıydı. Bu askeri etkenin yanında, Amerikanın ekonomik gücu de Türkiyeyi Amerikaya bağlıyan başka bir etken olmuştu. Bu şekilde, Türkiye üzerindeki Amerikan nüfuzu savaştan sonra birdenbire artmıs ve bu nüfuz hızla gelışmiştir. Amerika, daha sonralan, şartlann çok değişmesine rağmen, bu nüfuzundan en küçük bir eksilmeye bile tahammül edememiş ve Türk hükümetlerinin davranışı da Amerikanın bu tutumuna destek olmuştur. özellikle dış politikamız daima Amerıkayı izlemiştir. Fakat, hayatî ve millî bir dâvamız olan Kıbrıs meselesinde bu devletin gösterTürkiyenin dış politikada kuldiği hareket biçimi, sanki bir sölanabileceği alternafitlere geünmurgesi imiş gibi Türkiyenin iç ce, bunlan burada bir kenara iterefc kannı düşünmesi, şimdi TÜrkiyeyi bazı bakımlardan yollann ağzına getinniştir. Şu halde Türk dış politikasının karşı karşıya bulunduğu ilk mesele, Türk Amerikan münasebetlerine yeni bir biçim verme zorunluluğudur. İlk elden bu biçimi sağlamak zorundayız. Bunu yaparken gözönünde tutacağımız ilk nokta, bugün toplu olarak Nato'nun gerek askerî, gerek ekonomik gücünun, geçmiş yıllara oranla, önemli bir artış gösterdıĞi ve nükleer güc dışında, Amerikanın Nato içinde gerek askeri. gerek ekonomik güc tekeline sahip bulunmadığıdır. Böyle olunca, Amerikanın Türk dış politikasındaki ağırlık ve etkisinin de daraltılmasımn ve sınırlandınlmasının mümkün olacağını kabul etmeliyiz. a s g a r i daha hassasiyetle uygulanmasını gozetirken, üç merhaleli bir yol üzerınde yürümemız gerekir. Bu merhalelenn bırıncısi, dış polıti kamızda şu veya bu hareketi yaparken, Amerikanın muhtemel tepkilerini hiç düşünmemek ve bu devleti var saymamaktır. Ikıncısi, bu şekilde hareket etmek suretiyle tesbit edeceğimız alternatiflerı kullanma yoluna gitmektır. Üçüncusu, bu alternatiflerin kullanılmasiyle elde edeceğimiz sonuçlara gdre, Amerika ile olan ikili münasebetlerimıze yeni biçimler vermektir. Tabiatiyle bu yolları izlerken Amerikanın bize karşı göstereceği davranışlar da, hareketlerimize yeni ve değışik yönler vermek imkânını sağhyacaktır. Bütün mesele, bu müttefikimizin, şartların değiştiğini anlamakta kabiliyet gosterip göstermiyeceğidir. Şüphesiz Amerikaya karsı alacağımız bu yeni davranış, Türkiyenin ekonomik kalkınmasını etkiliyecektir. Yalnız bu etkilemenin derecesi de yine Amerikanın anlayışına bağlı olacaktır. Bununla beraber, ekonomik kalkınmamız için başka kaynakların bulunması imkânsız değildir. Bir defa, mılletçe bazı fedakârlıklara katlanmamız ve özellikle siyasi partilerimizin böyle bir fedakârlığı benimsemesi, başvurulması gereken ilk kaynaktır. Dış kaynaklarda ise, Japonyaya yönelme ve Türk Japon ekonomik münasebetlerini geliştirme küçümsenemiyecek bir imkândır. Yeni politikamızın Türk • Fransız ekonomik münasebetlerine de olumlu bir etki yapması ve bu etkiden de yararlanmamız mümkündür. Bütün bunlann üstünde, Türkiye nin dış ekonomisinde ve ekonomik kalkınmamızda Amerikanın yerini Almanyaya terkedebiliriz Bu değişikliklerin, Ortak Pazarla olan bağlanmıza yeni bir kuvvet vermesi de ihtimal dısı degıldir. Nihayet, dikkatle hareket etmek şartiyle, Sovyet Bloku yar dımlanndan da yararlanabiliriz. Herhalde, kararlı ve enerjik hareket edilirse, Amerikanın dışında yeni kaynaklar bulmak daima mümkün olabilir. Sayfalarında okuyunuz! t t Cumhuriyet 10265 | Mevsim yemekleri için en nefis zeytinyağı TARİŞ En çok aranan ve tercih edilen TARİŞ zeytinyağları her bakımdan rakipsizdir. MERKEZ (Izmir) Tel: 32220 32221 Telgraf: TARİŞ ŞÜBESİ (İstanbul) Telefon: 44 16 01 Telgraf: TARlŞ TEMSİLCİSİ (Ankara) Telefon: 110921 Telgraf: TARİŞ Üâncılık: 1641/10275 IRAT •.T.I.J»1 İSTIYENLERE Ayda 350 400 450 lira ile kirada bulunan kaloriferli Çift asansörlu Telefonlu 3 thâle 115564 Cuma günü «Mt l f i* Defter^â®: ojfa smda toplanacak Komisyonca kapab zarf usüliyle yapüacaktır. 4 Muvakkat teminatı 2841 lira 52 kuruştur. 5 Taliplerin lnsaat müteahhldl olduğuna dair 1964 yılı vi»11 Ticaref Odası vesikasiyle Baytndırlık Müdürlüğünden alınacak yeterlik belgesi ibrazı şarttır. Teklif mekruplannın ihale saatından 1 saat evveline kadar Komi'vnna TOH'T»Sİ ' ' = n olnnur (Basuı D. 264 15598/10261) van ile 186 kedinin tedavileri yapılmış, 5000 e yakın tavuk aşılanmıştır. Bu arada kuduz şüphesi ile yakalanan 31 köpekten biriode mikrop gorülmüştür. ff*9îl3 at, 13 ettft veT vah^tüy zaruri VVZHIVINELER bâkiyesi 60 ajr taksîöe satddrto. Sirkeci Doğubank İs Haru kat: 4, No. 405 Reklâmcıhk 3008/10255 BELPET (İstanbul Belediyesi Petrol Ofisi) Akaryakıt ve Müştaklan Limited Şirketinden: 1 Şirketimize ait olup Topkapı suru haricinde otopark yanrndaki Akaryakıt satış ve servis istasyonunun işletilmesi kspalı zarf teklif alınması suretiyle talipleri uhtesine ihale edilecektir. 2 Bu ihaleye ait Şartname ve işletme sözleşmesi Şirketin İstanbul Galata Rıhtım Caddesi Kozluca Han Kat 3 deki Merkezinden her eün saat 912, 1330 17.30 arasmda alınabilir. 3 İhaleye iştirak edeceklerin teklif mektuplarının en geç 15 Eylül 1964 günü saat 17.30 a kadar Şirket Müdürlüğüne teslfan etmiş olmalan şarttır. Postada vaki gflcikmeler nazarı itibare almmıyacaktır. 4 Şirket ihaleyi yapıp yapmamakta serbesttir. Isı yükselecek Doğu Karadeniz bölgesi parçalı bulutlu, Rize ve Hopa çevreleri mevzii sağnak yafışlı, diğer bölçeler az bnlutln ve jer yer açık, istidlâl süresinin sonlanna doğru Marmara ve Batı Karadeniz bölgeleri parçalı bulutlu geçecektir. Hava sıeaklıklan bütün bölgelerde biraz artacak, riizgârlar kuzey ve doğu yönlerden bafif, yer yer orta kuvvette esecefr tir. ASANSÖR ALINACAK Avrupa menşeli, evsafı aşağıda yazılı asansör almacaktır. Kapasite: 6 kişi Durak adedi: 8 Giriş yönü: 1 Sejir bozı: Takriben 120/020 m/san. çift hız Makuıa tesis yeri: Yukarıda Kabinin çalışacağı yer: Kendi kuyusu içinde Kat kapıları: Yarım otomatik. Tekliflerin en geç 10.9564 tarihine kadar Beyoğlunda VAKKO M^azasına yapdması rica olunur. Faal 7593/10285 Eylul 2 Rebiülâhır^25 V. 1 6.26|13.13|l«.54|19.41!21.16j 4.38 E. J10.43I 5.311 9.11|12.00[ 1.35J 8.5« Amerika ile münasebetlerimizde yeni bir tutum almak zamanı geldiğıne göre. bu konuda ilk akla gelen, bu munasebetlere egemen olan ikili anlaşmalan gözden geçırmek veya yeni şartlara uydurmaktır. Turk hükümetinde boyle bir eğilım sezmekteyiz. Bizce bu yol, hiç değilse şimdilik yanlıştır. Amerika ile olan ikili f antlaşma bağlantılarının hemen 1 değiştirılmesine taraftar değiliz. ' Bu antlaşmalann bundan sonra t lefnka yenin miIH menfaatleri için basvurabilecegl alternatifler halen var olduğu gibi, dış politikamızın çizeceği yeni yolun ortaya çıkabileceği daha başka alternatıfleri kazanraak ihtimaH de kur vetüdir. Fakat esas mesele, A. merikanm dış politikamızda sahip bulunduğu ağırlığm sınırlarının daralttlmasının, ilk ve 5nemli adımı teskil ettiğidir. Bunu yapmadıkça, dıs politikaımızda serbesti ve esneklik elde etmekten söz etmek zordur. Şunu da hatırlatmak isteriz ki. bütün ^bu manipülâsyonlan yaparken fevri hareketlerden, acele dav ranışlardan. ânı heyecanların esiri olmaktan dikkatle kaçınmalıyız. Soğukkanh, dikkatli ve hesaph, plânlı ve proğramlı olmak dış politikamıza vereceğimiı yeni yönlerin başansında birincl plânda ro! oynayacaktır. Şimdiye kadar yaptığımız gibi, olaylar ve gelişmelerle karşılastıkça tedbır düşünme zihniyetini herhalde bir an önce terketmeliyiz. Prudential Lines ınct. New York Amerikan Bandırab Yük Gemilerinden İstanbnla freliş İstanbuldan kalkiş tarihi tarihi 2/9/1964 4/9/1964 S/S SAN ANGELO VİCTORY 15/9/1964 17/9/1964 S'S NEWBERRY VİCTORY 22/9/1964 24/9/1964 S/S ATTLEBORO VÎCTORY NEW YORK NORFOLK BALTİMORE PHİLADELPHİA Limanlarına hareket edecektir. Fazla tafsilât için müracaat : GABRİEL COUTEAL'X KUTO HAN GALATA Telefon: 44 47 40 48 47 Öâncıhk: 2164/10274 Müessesemiz telefon santralına bağlı Telefon numaralarmın 11 eylül 1964 tarihinden itibaren Geminin adı 47 84 00 47 84 01 olarak değişeceği ilân olunur. Siimerbank Yıldız Porselen Sanayii Müessesesi Müdüriüğü Beşütaş İstanbul. (Basın 16390/10277) D O K T O R Oert, Saç re Zuhrerl Hastalıklan Mütenassısı tstlklâJ Cad. ParmaKKspı No. 66 Tel: 44 10 73 {Tarık Z. Kırbakan; 5 CUMHURlYET"in 35 BAV OSCAR: Bir acı şarkı Yaıan: A. J. Cronin BtR ACI ŞARKI 107 108 Çeviren: Vahdet Cültekin BİR ACI ŞARK1 BtR ACI ŞARKJ 109 Evet, yanılmamışım: Bütün bir günün yorgnnlufundan sonra geceyarısı uykusundan uyandınlan bir doktornn kapılacagı öfkeyi göstermeye bazırlanmıştı ama, sonra birden değişti, dudaklannı sıktı, şaşırakalmış fibi fözlerini yüzüme dikti. «N'olur, gelin, efendim» diye üsteledim. «Babamı tanırsınız. Adı Conor Carroll. Başka hiçbir şeye aldırmavın, gelinjt Tüzüme gene öyle bakıyordn. «Sen gel» dedi. «Sojukta durma.» Içeri çirdim. «Baban çok mn öksürüyor?» «A, evet, efendim, çok öksürüyor.» Ağzının içinde birşeyler söylendi. Sonr» yukan çıktı. Ben taşlıkta bir iskemleye otnrdnm. Duvarda bir geyik bası vardı, o bnz gibi sert bakışlariyle tepeden asağı bana bakıyordn. Başka bîr odadan sarkaçlı bir saatin ağir ağir işleyişi dnynlnyordn. Doktorun jiyinmesi nznn sürmedi. Elinde bir çift çnha terlikle, bir de yol battanlyesiyle, aşağı indi. Bunlan bana dogru fıriattı. «Giy şnnlanj» Ben battaniyeye bürünürken o, durmuş, bana bakıyordu. Hiç üşümüyordum ama, dişlerim birbirine vuruyordu. Terlikier eskiydi ama, bana nydn, Dr. Ewen pek ufaktefek bir adamdı çünkü. Taşhktaki masanın fizerinden kara ç»ntaaını aldı, yola koynlduk. Yokustsn yukan eıkarken, aradabir bana bakıyordu ama, tek lâkırdı etmedi. Eve yaklasırken, hiç beklemedlğim bir nrada, bans dSndü : «Sen hiç de kotü bir çotağa benzemiyorfnn» dedi. «Aptallık etme sakın^ Ne demek istedijlni anlamadım. Koşnp doktonı çağırmak işim sona ermişii ya, timdi b»n» bir uyuşnklnk, bir bitkinlik gelmişti, bizim evdeki kâbusa dönmenin korkunçlu|tından başka bir seyin farkında değildim. Evden dışarı brUdı|ım sırada bizim dairenin kapısını kapamamıstım. Açık duruyordn. Içeri girdik. Ben babamın odasından yana bakmaya korkuyordum. Dr. Ewen odaya sirdi. Annem sevinçten bir çığhk attı. Bunun üzerine, elimde olmadan, basımı odadan yana çevirdim. Annem sene yBtağın yanın» diz çökmüştü, gene babamı tntnyordn ama, tas, kafamda • unutulmaz korkunç olayın çirkin limsesi olarak yer etmiş olan tas y»ktu. Vsnlca kendi odama geçtim, battaniyeyle terlikleri çıkardım, yatafa girdira. Cznn bir süre, ürpertiler geçirerek, öyle, yattıra. Evdeki kımıldanışlan, annemle Dr. Ewen'in boğnk bir sesle konusmalannı dinliyordum. Doktor da gitmek bilmiyordn! «Ben uyamadan annem gelse de bana sanlsa, korkaeak bir şey yok dese... Doktor çafırmaya koşa kosa gitti|ini için bans aferin dese» diyordnm ama, jelmedi. X Yandan çarklı küçük vapur tünes vnrmuş dalgalann arasınds sulan neşeyle döve döve gidiyordn. Irmak ajzının ikl yakası arasınds, Ardflllsnia Port Cregan srssında sefer eden kırmın bseslı «Lucy Ashton» da ba. Güvertede roleulann kimi geziniyor, « ışıltılı hsvayı ciğerlerme eekiyordn, Hmisi de, nçerbe«er oturmuslar, dört çalfih Alaman bandosonun canlı nağmelerini dinliyorlar, konnşuyorlar, kabkahalarla gülüyorlardı. Asağıda, cıgara kokusu sinmiş, kadife kaplı salonda kimsecikler yoktn, Miss O'Riordan'ls ben. biç konusmadan. öyle, otnruyorduk. O çüne kadar ben bu kadını hiç görmemiştım; onun için. vabaniık esvabımla taktığım kolalı yakanın sert ııcu basımı yana çevirmeme engel olurordu ama, aradabir yan «özle bakıvor, nasıl bir kadın oldnfunu kestirtneye çalısıyordum. Kırkbes ya«larıııda, kızılımtırak sarısın bir kadındı; iri iri sulu gözieri vardı; yüzünün çizgileri pek keskındi: hafifçe de çilliydi. lüzünün ifadesı, hali. tavrı kendini fedakârlık, ıstırap dolu dindar bir hayata vermiş bir insanı andınyordu. «Nedir benim bn kaderim hep kadınların eline kahyorum. bele bn kadın gibi dindar bir kadının...» diye düsünmeye baslamıştım. o. aradaki sessizlisi bozdu : «Baban cok hasta da. yavrum, onun için ben doçru bulmadım senın yukanya çıkıp mızıka dınlemeni. Sonra. ben denize pek gelemcm^ Bir ara durdu. «Vakit ;eçirmek için gel dna edelim. Tespihin var mı?» «îok, Miss O'Riordaıı. Vardı ama, koptu.» «Böyle kutsal seyleri iyi kullanmalısın, yavrum. Eve gidince yeni bir tespih veririm sana. Papaz efendi de sana onu oknr üfler.» «Tesekkür ederim, Miss O'Riordan.» lArhsm varl PROP. NtMBüS'ÜN MACERALARl: Sıhihl NAZtME NAOt G«nO Yayın MOdurf) Cumhuriyet Sayısı 25 Kuruş rortly» aartd Un Kt Ura Kr. SeoeUk 6 «yük 3 aylık 79.OB 40.00 22.00 90.00 M.00 ECVETGÜREStN Yaa Ifienn) Olleo Idara eden SoromJn MOdOn VGCOİ KIZILDEMİR Gazetesnlze gOndemen yazılaı ko> kocuimasso taâo edllmes. ?EWİSEHÎB relefonı 13 «9 M, | ] n a 13 09 6& 17 87 SS * OOOU İLLEK) Fatln Pa«« Mahallpsi » r n g Sokag) Na 9 Dtyarbakıt reJefoztı 1081 ANRARA BORUSO: AtatOrk Bulv«n Yenaı A GONEY tlLKKl B0KO8D; tUnlardao meBuiıyei fcabal oluntaaa. Abot» »e tlan tsletl Içto ear> tıo OstuiM cAbonta wtya dlan Servtsl> fcayduuo konman lâzundır. Basaa «• Tayao CnHHURtYET Matbaacıllk GasetedHk T. A Ş. Balkvn Sokak No. 3943 KOçOksaat M«ydam BOUot Hszn ADAMA rplefonı «990 * Bu gazete. 8ASLN AHLAK YA< S A S I N A aymayı taahbOt ctml«tlt
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle