Katalog

ÎKÎ CUMHUKÎYET 18 Eylul 1964 nınnnıııııııııınıınııııııı ıııışıııııııııınııuııııııııııııııııiMiıııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııiiiııınıııııııııııııııiiiıı Gözlük ve çizme Son giinlerde önemli gelişmeler olnyor. Bunların başta gelenl, Üniversite gençlerinin tsmet Paşaya bir çift çizme armağan etmeleri... tkincisi gene tsmet Paşanın gözlüğünü değiştirmesi. Doktorlar görmüşler ki, Paşa'ya ancak gençlerin takabileceği ölçüde bir gözlük gerektir; hemen vermişler. Şimdi Başbakan kırk yaşlarında bir adamın takabileceği gözlüğu knllanacakmış. Demek ki, Sayın tsmet Pasa artık gözlüklü ve çizmeli bir Basbakandır. Bn haliyle birçok tenkidi peşinen önliyeceği nmnlur. Gerçı artık çizme denen nznn ayakkabının eski anlamı kalmadı... Gözlüğün de eski önemi kalmadı . Ama ne de ols» gözIfik gozlıiktür, çizme de çizme... Bir zamanlar çizmeyi subaylar çiyerlerdi. Geçti o devir. Biılm rahmetli peder de çizme giyerdi. Sabah kalkıp yıkanıp tıraş olnp, giyinir ve en sonra da : Çizmelerimi getiıin! diye bağınrdı. Gelirdi çizmeler... silinmis ve temiz olarak. Peder çizmeyi iki knlağından tutnp ayağına geçirir, mahmurlarını şakırdata şakırdata sokağa çıkardı. Aynı merasim akşama başka türlü tekrarlanır. Sokak kapısından girer girmez, hâkim bir sesle : Çizmelerimi çekin!.. diye bağınrdı. Çizmenin sn götürmez önemini böylece çocnklnğamda anlamışımdır. Daha sonralan onn kadın iskarpini satan şık mağazaJann vitrinlerinde görünce tarifsiz dnygulara kapıldım. Hey gidi dünya, hey! Çizme bn kadar düsecek miydi ki!.. Bir zamanlar «saçı nznn, aklı kısa» diye bilinen kadınlara bakındı! Çizmeden ynkan çıkmak bir yana. çizmeyi ayaklanna çekiyorlardı. Renk renk çizmeler, topnkln çizmeler, topnksnz çizmeler kadınsı bir eda ile piyasayı sarmıslardı. Delikli demir icat olmuş, mertlik bozulmuş, çizmeler kadınların ayaklanna düşmüşlerdi. Zaten simdilerde savaşı artık erkekler değil, erkek müsveddeleri hazırlıyor ve yürütüyorlardı. Kimdi bnnlar? Kabak kafalı, «ılız, lâboratnvarlarda iki büklüm olmns birtakım bilginler... Hesap, kitap, uğraş, didin, sonnnda birtakım garip silâhlar icat et, imal et... Ve ortalığı toz duman et! Dünya nankör bir dünya olmuştu. Bana rağmen çocukluğumdan kalma bir duyguyla çizmeye karşı her zaman bilinç altında yaşıyan bir saygı duymuşumdur. Gözlüğe de öyle... Bizim bildiğimiz, gözlüğu, çok okumuş, okumaktan saçı dökülmüş kişiler takardı. Doktorlann gözlüklü olması nsuldendi. Ama ne çare ki zaman değişti. Kadıniar gözlük denen saygıdeğer nesneye de el attılar. Şimdi sokaklar maskeli baloya gidermişçesine türlü türlü biçimde kara gözlükler takınmış kişilerle dolu .. Çapkın genç kızlardan, Donjuan kılıklı erkeklere kadar gözlükle bezenmiş olanlar, gözlüğün o pek eski ve saygıdeğer niteliğini handiyse unutturacaklar. Bütün bu çöküntü ve gerileme isaretlerine rağmen, gözlük ile çizmenin tsmet Paşaya faydası dokunmıyacağını da ileri süremem. tsmet Pasa çizmelerini ayağına çekerse ve ancak kırk yaslannda insanlann takabileceği ölçüde gözlüğünü de takarsa belki değişebilir mi? Bütün umutlanmız şimdi tsmet Paşaya armağan edilen gözlük ve çizmede Haydi gözlük, haydi çizme, görelim bakalım, ne olur•a sizden olur. | D Ü Ş Ü N C E L E R I i NCELEMELE R ıııı|ıııııııiiiııııııııııııııııııııiiiıııııımııııııııııııııııııııımıııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııı|ıııı Bazı «...Izm» lerve Aydın Fin licarei f Dr. İsmet Giritli heyeti şehrimize 4 kişilik Finlandiya ticaret heyeti dün akşam saat 19 da uçakla tstanbula gelmiştir. Ticaret heyeti bugün öğleden önce tstanbul Ticaret Odasını ziyaret ederek yönetim kurulu üyeleriyle görüsecektir. Bu görüşmelerde iki memleket arasındaki ticarî münasebetlerin ve mal mübadele ünkân larımn daha çok arttırılması konulan üzerinde durulacaktır. Heyet mensupları öğleden sonra da iş adamlariyle görüşmelerine devam e decek ve yann da bazı sanayi tesislerini ziyaret edecektir. Diğer taraftan memleketimizle Irak arasındaki ticarî münasebetlerin arttınlması hususunda görüşmelerde bulunmak üzere 5 kişilik Irak ticaret heyeti de bugün şehrimize gelecektir. Heyet şehrimizde bir kaç gün kalacak ve bu süre içinde Ticaret Odasını ziyaret ederek temaslarda bu lunacaktır. Adliyede ferfi sislemi Yazan: N. Ruhi ÖZÜARİ (Nlğde Bulh Diçer devlet memurlarından farklı olarak, hâkim ve savcılann terfıleri ayn bir sisteme ba?lanmıştır. Her memur, süresi gcldiğinde, bir engeli yoksa aynı şeIdlde terfl eder. Görevinde üsrün başan gösterenleri ayrıca takdirnamelerle taltif edilirler. Adalet mensuplannın terfileri ise, (Normal), (Tercihli) ve (Mümtaz) olmak üzere derecelere aynlmıştır. Hâkimler kanunu geregince, her yılın ocak, mayıs ve eylül aylarmda toplanan ayır ma meclisleri, bo devreler itibariyle 2 •nllık terfi süresini doldurmuş hâkim ve savcılann durumu ııu tetkik ederek yukarıda saydığımız derecelerdeu birisi ile terfiiııe karar verirler. • Görünüşte dereceler arasında pek fark yok gibidir. Normal terfi edenle mümtaz terfi eden aynı tnaaşı alırlar. Fakat bu derecelerin kadro tevzilerinde, birinci sını fa ayırmalarda. büyük merkezlere tâyinlerde mühim etkileri vardır. Bugün. derecelerin tesbitinde en mühim ve hattâ yegâne faktör. o hâkim ve savcınm tetnyiz tetkika tından geçen kararlan için Yargıtay Daireıl Başkanlannca verilen notlardır. 2 yıllık terfi süre'si içinde en az 40 karar ve muamelesi geçen hâkim ve savcıya veri len çok iyi ıeya iyi not oranı. • • 4070 arasında olanlar (normal). '• 1989 arasında olanlar ıtercilıli). '• 83 ten fazla olanlar ise (mümtaz) olarak terfi ederler. İyi veya çok iyi nntıı oranı ' <40 tan az olanlar, o devre terfi ettirilmezler ve durum kendilerine kapalı bir zarfla bildirilir ki buna. adalet mensuplan arasında (Beyaz Zarf) tâbir edilir. Not, terfilerin derecelendirilme sinde acaba sağlam bir kıstas ola bilir mi? Biz. aksi kanaarte ve hattâ mahzıırları bulunduğu iddiasındayız. Bir hâklmin bütün kararlan Temyiz tetkikatından gecemez. Karann Yargıtava intikali icin onun dâvada taraf olanlar veya sav rılar tarafından temyizi serckir. Şu halde, karar tarafları veya sav cıyı tatmin etmişse temyiz tetkika tından gecmiyecek demektir. Kaldı ki, kararı temyiz keyfiyeti muhitten muhite fark göstermektedir. Bazı yerlerde Infazı geciktirmek ve sırf zaman kazanmak İçin en hasit kararlar dahl temyiz edildiği halde, bazı yerlerde mühim kararlan bile halk belkl de adalete olan inancın bir neticesi olarak temyiz etmek lüzumunu duymamaktadır. Şu halde YargıHâklml) tayın verdiği notlar, bir hâkim veya savcmın bütün çalısmalannı değerlendiremez. Not sisteminin, işlerin terakümüne sebep olması gibi mahzurları da vardır. Bir hâkim istediği takdirde, mutlak snrette mümtaz terfil saçlayabilir. Bunun için de basit ve sağlam isleri karara bağlar, banlarla müspet notlar alır ve süpheli gördüğü kansık ve mnğlak isleri mnhtelif sebeplerle tâlik edebilir. Bn duruma göre, 40 sağlam is çıkanp gerisini fuzuli tâliklerle uzatan bir hâkimi mümtaz, avnı çatı altında binlerin üstünde is çıkartan bir hâkimi âdi veva tercihli terft ettiren bir sistemin ivi ve saSlam bir sistem oldnğn ileri sürülemez. Yüksek Hâkimler Knrulunun tesekkülünden önce. her hâkim, hııgiin savcılarda olduğu gibi teftise tâbi idi. Adalet müfettisleri, dâva dosvalarını ve her türlü mnamelplerini birer birer tetkik etmek suretiyle o hâkim hakkında bir raoor tanzim ederdi. Hâkimler Kurulunun teşckkülü ile teftiş sistemi de kalkmıs buluntnaktadır. Bir hâkimi eerek maas ve serekse derece itiharivle ter1.1! ettirecek Yüksek Hâkimler K'Jrulu. o hâkimin livakat ve calıskanlıSını ne surrtle tesbit edebilecektir? Yarjıtav. dâva dosvasını. hükümde isabet hulunup bulnnmadı^ı noktasından incelediği icin hâkimin diğer vasıflan hakkında kesin ve sağlam bir fikir edinilemez. N'etice olarak, tnevcnt sistemin yeniden çözden geçirilmesi, çıkartılan iş miktarının, liyakat ve çalıskanlık derecelerinin de en az notlar kadar birinci plânda tatnlması lâzımdır. tnsanları hiraz da çalısma\s sevk eden teftis edilme endisesidir ve nihavet hâkim de hir insandır. Hâkimi. dosya üzerinde bir bakıma teftis ederrk not veren Yarçıtay Baskan veya üyeleri de birer hâkim olduklarına giire, yeni hâkimler arasından seoilmis bir teftis kurulu vasıtasiyle, hiç olmazs» terfi süresini doldurmus hâkimin, bn eaye ile mahalliııde teftise tâbi tutulması asiâ Anavasava avkırı olamaz. ınııııııııııııiMiııııııııııııı yrlıli Elif Naci Fatih'in ölümü hakkında konferans verecek Gazetemiz yazı ailesinden Elif Naci «Fatihin ölüm olayı ve meza rının açılıp açılmaması» konusunda 23 eylül çarşamba günü saat 17.30 da T.M.T.F. konferans salonunda bir konferans verecektir. Niyazi Akı ve Refik Yılmaza Harb Malulü Cemiyetinin şeref üyeliği verildi Harb Malulü Gaziler, Şehit ve Dul Yetimleri Cemiyeti Istanbul Şu besi, Vali Niyazi Akı ile 1. ci Ordu Kumandanı Orgeneral Refik Yümaz'a Cemiyetin şeref üyeliği rozetini törenle vermiştir. Cemiyetin Başkanı Hakkı Saygmer bu arada bir konuşma yaparak arkadaşlannm hislerini ifade etmiştir. Çağımız «VaYazan: sat kafalı» ve bağımsız düşünceden hoşlanmıyan veya buna gücü yetmiyen €İntelligentsia» nın cilericilik ve re mak istiyen her isyanın ve başformculuk» sloganı altında ken kaldırmanın tstibdat'la sonuçdisini çok defa bir takım cizm» lanması Marksızm'in en büyük lerin hurafe ve tetkiksiz hüküm tarihi dramıdır (1) lerin» ve kalıplarına kaptırdığı Esasen Sosyalizm deyımı de, görülmektedir. Batıda Doğuda, Avrupada AsOysa meselâ bu <lzm»lenn ba yada ve Afrikada taşıdığı değişında gelen Marksizm; Roger şik ve hatta zıt anlamlı mahiyet dolayı, artık Caillois'nun da belirttiği gibi; ve tatbikatından bir bilim buluşundan, bir doğ hıçbır beiirli düşünceyı aksetma haline gelmiştir. Bu yüzden tirmiyen kelitnelerden biri halide bilimin gelişmesıne karşıdır. ne gelmiştir. tyi niyetli ve saf Sosyalistler, Nitekim Jules Monnerot'ya gö. re de Komünizm; 19. Yüzyılın Hü Sosyalist toplumun ancak hürrimanist özlemlerinin gerçekleşme yet ve Demokrası ile birlikte yüsi olmak şöyle dursun, dünyalık rüyebileceğini. hürriyet olmadan bir dini temsil eden bir Devletin Sosyalizm olamıyacağım, Sosyahizmetine girmiştir. Bu Devlet lizm'in kendismi ancak Demokise Dünya lmparatorluğu peşin rası içinde gerçekleştırebileceğinı, hürriyetsiz Sosyalizm'in bir dedir. Bir başka ünlü Marxologue o istihzadan ibaret oiduğunu diye lan ve Marksizro'e fikir alanında dursunlar, bir toplumda Demoköldürücü darbeler indiren Ray ratik Sosyalizm ile Marksizm amond Aron'a göre; Marksum rasmdaki kesin farklar bilinmekabul edilemez bir felsefcdir; zi dikçe ve gözetilmedikç'e, Sosya. ra gücünü sağlıyan düjünce de list akımlar dejenere edilmeğe ğerı değil, bir masal, dünyalık ve zararlı ve yıkıcı birer ideolobir din, atılgan bir inanç olmağa ji ve akım haline gelmeğe nıahelverişliliğidir. Ona göre prole kumdurlar. teryanın yönetici sınıf olması II bugüne kadar hiç bir yerde gerFransız Sosyalist Devlet adamçekleşmeyen ve gerçekleşmiyecek larından Leon Blum'un dediği olan bir hayaldir. gibi Sosyalizm ınsanı harekete Aynı düşünürün bu yılın ba getiren en aşağıhk etkılerden biharında yayınladığı son eseri o ri olan haset duygusundan değil, lan «La lutte dcs Classes Sınıf en asil duygular arasmda yer amücadeleleri» adlı eserinde de lan adalet ve cnerhamet duygubelirttiği gibi; Marks'ın iddiası larından ortaya çıktığı halde, bil hilâfına, siyasî tarihin gerçek hassa az gelişmiş ülkelerin, Mark kaynağının «ınıf tnücadelesi ol sizm ile Demokratik Sosyalizm arasında şuursuz bir şekilde yal duğu görüşü yanlıştır. R. Aron'a göre hürriyetçi ol pa vuran acemi ve sözde aydın lan, Sosyalizm adı altında düşmanlık, kin nef. ret ve haset duygularım körüklemek ve saç I. ci Levent girişinde özel Hayat YAYINLARI Tarafından yayınlanan ve ılk cıltlerı Türkıye'de. "En Çok Satılan Tarihî Kitap" sıfatını kazanan büyük eser 25 Şehrimizde son bir ay içinde 36 kollektif, 4 komandit ve 6 limited olmak üzere 46 şirket kurulmus ve Ticaret Odasına kaydını yaptırmış tır. Ayrıca, is hayatına atılan 190 Cumhuriyet 11034 ferdi firma da tescil işlemini tamamlamıstır. Şirket ve firmalann sermaye tuadet Kamyon ile 10 adet 4X2 PickUp kapalı ;arı 8 milyon 817 bin lirayı bulmuş :ur. Firmalann çoğunluğu, toptan e perakende ticaret ile gıda mad zarf usulüyle eksiltmeye konulmuştur deleri imalâtı, dokuma ve turizra sanayii sahalannı tercih ettüderini bfldirmislerdir. "^.i ~ ı * İLK ORTA LİSE Kayıtlara devam ediyor. 35 kişilik sınıflar, özel vasıla YILDIZ KOLEJİ Yeniden 46 şirket kuruldu Baslangıcından Zamanımıza Kadar Türkiye Tarihi 4. cilt çıktı Bu eiltte: Fâtih Suttan Mehmed v» Ikinci Bâyezid devri anlatılmaktadır. maktadırlar. Oysa Çağımız ünlü Fransız kadın romancılarından Sıtnone de Beauvoir'ın da Ikinci Dünya Har bınden sonrakı Solcu tntelhgentsia'sının aldanıs ve aldatılışlarını ve Marksizm'e körü körüne bağlıhğmı bikâye eden (Les Mandarins) adlı romanında sorduğu gibi: Angaje bir Komünıst namuslu ve gerçek bir aydın olarak nasıl katabilir? Nitekim geçen yüzyılın ünlü sosyalist ve gerçek aydını E. douard Bernsteinin büyüklüğü «Doktrinlerden şüphe etmeğe başladım» diyecek kadar cesur ve fikir namusuna sahip olması değil miydi? Halbuki Sartre'ın »Hürriyetin Yolları» adlı dört ciltlik eserinin ana tiplennden biri olan Brunet'de görüldüğü gibi; Komünut, basit ve körükörüne inanmış bir parti üyesidir. Onun için bütün kâinat; Marksist çözümlemenin dediği biçimde bir şeydir. Onun fonksiyonu tarıh tarafından verilmiş bir parti aracı olmaktır Brunet bu konularda düşünmez, sadece hareket eder (2). Hattâ nıçin partide oiduğunu bile düşünmeğe kalkışmaz. ben buyum der ve ısın içinden çıkar.. Böylesine fikri ve ruhi esaretin ve otomatlığın, bırakınız ilimle. entellektüellikle bile bağdaşamıyacağı ortadadır. tlmî görüşler hissi dilekler ve eğilimlerle kanştınldığı zaman, bunu yapanlar en güclü bilim ve fikir adamlan dahi olsalar, uygar ve demokratik toplumlarda tenkidden kurtulamadıkları daima görülmektedir. Bunun en son örneği; 1964 yılının ilkbaharında yayınlanan ve memleketimizde büyük tepkiler ve çeşitli yorumlar uyandıran ve dilimize de çevrilen çağımızın ünlü siyaset bilimi profesörü Maurice Duverger'in, «Politikaya Giriş» adlı eserinin bazı yerlerinde liberal toplumlara karşı gerçeklere dayanmıyan birtak'.m ön düşüncelere yer vermesi dolavısiyle. ugradıgı tenkidlerdir. Bu tenkidlerden birinde sivaset biliminin sağlam ve mantıki bir esasa oturtulması istendigi takdirdp, kendisinin. e^erinde ver yer (Senfibilite tdeologique) e yer veren bir düşünce tarzından vazgeçmesi gerektiği ihtar edilmiştir (3). (1) Raymond Aron, Reflexions sur l'Idee Socialiste Preuves Janv. 1964. p. 6 (2) tris Murdoch. Sartre Yazarlığı ve Felsefesi, de Yayınevi. tst. Ift64, s. 31 (3) Miche! Massenet, Trois Ouvrages de «Poîitique Fondamantale» Preuves Informatıons. Paris. le 18 afiut 1964. Devlet Üretme Çiftlikleri Genel Müdürlüğünden: I l " Mlifide yeriici'nin eşi, ^ ^ r l İ 2 ' . 'ninn b bajbaşı, nEsen > a J m e ve I^ Yerlici'nîn kayın babası, mer lernurh Muvaffak ış: Müeyyet İşmen'in enişteleri tş Bankası Eski Malî Müşaviri AT 1 25 adet kamyon ile 10 adet Picküp kapalı zarf usulü ile eksiltmeye konulmuştur. 2 Eksilhne 25.9.964 cuma günü saat 15 00 de Genel Müdürlükte yapılacaktır. 3 Geçici teminat kamyonlar için 87.250, Pickuplar için 23.750 liradır. 4 Bu işe ait şartnameler Genel Müdürlük Ekonomi ve Dağıtma İşleri Müdürlüğünden (Karanfil sokak No: 62 Tel: 12 68 95) almır veya görülebilir. 5 İdare ihaleyi yapıp yapmamakta serbesttir. (Basın 16909/11027) FERİDUN YERLİCİ Hakkın rahmetine kavuşmuştur Cenazesi bugün öğle namazını mütaakıp Şişli Camiinden alınarak Zincirlikuyudaki aile kabrine tevdi pdilecektir. Cumhuriyet 11049 Bulutlu geçecek Doğa Kandeniz bölgeıl parçalı diğer bölgeler az bulutln TC yer yer »çık feçecektlr. Hava sıcaklıklannda düne nazaran önemli bir defişikllk olmıyacak, rüzgârUr kuzej ve doğn yönierden hafif yer yer orta kuvvette esecektir. T YILMAZ OZTUNA'nın en yen. vesıkalara dayanarak dünyada ılk defa olarak yazdığı, her Türk'ün evınde bulunması ıcabeden bu muhteşem eserın her cıldi, 300 sayfalık metın, birçok harita ve listeyle ayrıca 16 sayfalık tifdruk baskısı resımle, renkli kapak ıçındedir Eylul 18 Cemaziyelevvel 13 İ V. E. |13 08|I«.37|19.14;20.45| 4.58 111.26i 5 521 9.21|12.00j 1.32| 9.43 BORA EROĞLÜ (Apa) Ue ERKAN EROĞLÜ Evlendller 17.9.1964 Kadlköy Cumhuriyet 11048 M. S. B. Ankara ( t ) No. lu Sat. Al. Kom. Başk. lığından Aşağıda cınsı. mıkıan, muhammen bedel ve geçıcı temınatları yazılı (ıkı) kalem (K Makarna. A ijehnye) maddesının kapalı /arfla eksıltmelerı hualarındakı gün ve sastlerde yapılacaktır Evsaf ve şartnamesi mesal saatlerınde Koraısvonda ve tstan bul Levazım Âmırlığınde görülebılir Isteklılerın kanunl şekllde hazırlıyacaklan teklıf mektuplarını ıhale «aatınden bir saal evvelıne kadat makbuz karşılığı Komısyon Başkanlığına vermelen Postada gecıken mektuplar kabul edılmez Kesme makarna ve arpa şehrnetnn tamamı bır ısteklıye ıhale edılebıleceğı gıbı, a y n ayn kalemler halınde de ayn avn Kteklılere de ıhale edılebilır C ı ns i Miktarı Kesme Makarna 40 Ton Arpa Şehrıye 2U Ton tkı kalemın tamamı ... . M. bedelı Lira Krs. 69 »60 U Ü 34 780, (K) 104 740. (K) G. temınatı I b a I e Lira Krs. Günu Saatı 4.74b. 00 ) 2.609,00 ) 28EylüI 1964 6 487.00 ) saat 11.00 de (1504 Basın 16546/11028) Polatlı Bolediye Başkanhğından 1 Belediye Elektrik Santraü ihtiyacı tçin 400 600 Deygiı gücünde. 350 veya 650 devırlı, dört zamanlı dik süindirli olmak şartı üe yenı veya az mıllanılmış, derhal teslınıe nazır bir adet dizel motörii (Elektroien grupu da olabilır) 4768 sayıiı Kanunun 3 Uncü maddesi uyannca tertiplenen yönetmehğe göre teklif isteme usuüyle satın alınacaktır 2 Motör veya grup İller Bankasınca yapılacak tettdfclnden sonra teslim alınacaktır. 3 Şartnamesi Belediyede görülebilecegi gibi, istenlrse adrese de gönderilebilir 4 tsteklilerin on beş gün zarfında tnotörün genel durumu ile flyatının teklif mektubu şeklinde bildirmeteri üân olunur. (Basın 17244/11029) 13 rii kııiiiıliin Kota • Gümrük Tarife No. 99 40.11 Kota • Gümrük Tarlfe No. 293 87.12 Lisanslan alınır Telefon: 22 38 25 22 56 M llânalık: 2408 11041 Hususı surette iyi kâğıda bastlmı; ciltli nüshalar perakende satılmaz. Tamamı 12 cilt özerinden, tanesi 12,5 liradan olmak üzere, 150 liraya abone kaydetrJilîr. Ilk dört cilt derhal teslim olunur T E Ş E K K Ü R Tlcaret Vekâlett esM Müsteşarı ve Vergiler Temrlz Eomlsyonu üyellğlnden emeklt merhum Tefatı dolayıslyle duyduğnmuz büyük acıyı blzlerle paylaçmak eenaze törenine katılmafc, telgraf, telefon vt mektupla tazlye etmek lutfunda bulunut muhterem arfeadaçlanna. dost ve yakınUuımıza derln şütranl»nmızı arzederlz. Kardeşlerl Te eşi Cumhuriyet 11050 VAHİT SAnN'ın Fiatı T,5 lira tevzı ve abone : Bates Baytiik Teşkılâtı. Cağaloğlu • Istanbul Reklâmcüık 3330/11054 CUMHURIYETT» 4 0 BAY OSCAR: Bir acı şarkı BtR ACI ŞARKI 155 156 Dediklerini yaptım geldim, masada yerımi gösterdi. Oturduk. Sofraya Campbell bakıyordn. Sessiz, yaslı bir kadındı bu; ben varmışım, yokmnşnm, farkında bile degil gibiydi. Semekler pek güzeldi, sıcak sıcaktı. Yalnız, hiç görmedifim yemeklerdi bunlar, pek yadırgamıstım. Sofradaki takımlar • bn arada gümüşten çifte sülünler pek göze çarp'\"ordo, • o agır çümüş çatallar, bıçaklar, kasıklann dizilişi beni tedirgin etmiş, ürkütmüştü. O kaskatı peçetemi yere düşürdüm. sandalyerain altına doğrn uzanıp elimle aramak zornnda kaldım. Bulup almca, Miss Gre\nlle gülümsiyerek bana döndü : «Şimdi senlen ilk konuşmamızı yapacağız, CarrolL Bak sana sadece Carroll diyornm; çünkü, bnralarda CarrolHardan bir sen olduğuna göre, sana Carroll'ların oğln demeye lüınm yok artık^» Hep, sevgiyle, «Laurie» diye çağnlmaya alışmıştım ben; pek seyrek olarak da sadece «Laurie» derlerdi; onnn için, böyle soyadımla çağnlmak bana pek dokunmustu. «îlk önce şnnn söyleyim: Bundan sonra, sofraya oturnrken, benim sandalyemi çekeceksin, ben oturuncaya kadar bekliyeceksin, sen ancak ondan sonra otnracaksın. Anladın mı?» Boynnm bükök: «Anladım, Miss GrevUle» dedlm. «Böyle, birlikte yiyeceğimiz ö|le yemekleri senin çok boşnna gidecek, bnno iyi biliyomm. lşte, gene bn yemeklerde, konuşma sanatını gözetecegiz. Günfin oUylannı konaşacagiz, Istermen spor olaylanm konnşnrnı; tarihten, kltaplardsn, mflzikten, insanlardan ıöx açsca Çeviren: Vahdet Cahckra Yaran: A. J. Cronin BtR ACI ŞARKI BtR ACI ŞARR1 157 gu. tlk konnşacağımız kimse sensin, Carroll* Baştan aşağı ateş kestim, «Birincisi, bence sen pek öyle arp»«ı kumrosu olmak istemezsin. Arpacı kumrusu ne demek. biliyorson, elbet, defil mi?» «Bir cins kaş» diye attım. «Tanhş defil ama, pek doğrn da değil, Carroll. Boynna düsünen, kendi kendine acınıp dnran kimselere derler arpacı kumrusu diye. öyle biri olmak ister misin?» «tstemem, Miss Greville.» ~ «öyleyse vazgeç kendine acımaktan. Annenl geverim ama, bence annen seni pek n»zh yetiştinniş de sen ondan bu kadar acı dnyuyorsnn. Onnn için, ben seni Sparta nsnlü yetiştirmek niyetindeyim. Eski Tunanistan'd» Sparta diye bir şehir vardı, bilirsin elbette, değil mi? Orada, çelimsiz çocnklan atıverirler, bn çocnklar kendi kendilerine ölüp giderlerdi. Ondan daba iyisi, bir yardan asagi fırlatıverirlerdij» « lapmayın!» diye boğnlnr gibi haykı*. dım. Miss Greville hiç oralı olmadan: «Çocnklan attıklan o yarı gördüm bile ben» dedi. «Ha, şimdi söyle bakayım, Carroll: Yardan aşagı mı atsınlar seni, yoksa tam bir Sparialı çocuk gibi mi yaşamak istersin?» Tüzümü bnrnştnrarak: «Pekl, n»sıl yas»rmış?» diye sordnm. «Tedi yasına gelip oknl» basladığı gfinden baslıyarak, her günün buyfik bir kısmını, eimnastikbanede, nsta öğretmenlerin gözü B4tında, çahsmakU geçirirmiş. Gfiresirmiş, k«*ar mış, incir çekirdekleriyle doln bir topa yummk javumrmuş, çıplak ata binermiş, mızrak atmasını, mızrakUn korunmasını öğrenirmiş, çeşitli yaşlardaki çocnklann yaptıklan birçok yanşmaUn seyredenniş. Neyse, tarihi bırakalım. Şimdilik sana sabahUn soğuk suyla yıkanmanın, zorlu idman hareketlerinin, sıkıya katlanma denemelerinin faydasını öğreteyim yeter, Vücudu çelik gibi yapar, kanı kamçılar bnnlar. Benim canımı sıkan şey şu, Carroll: Bence sen pelte gibi ynmnşak, gevsek. pek sımartılmış. hasta denecek kadar içine kapanık bir çocuksnn.» Bn sözler öyle açrıma gitmişti ki gözlerim dolu doln oldn. Sert bir sesle: «Ağlarsan, Carroll» dedi, «bn dakkadan tezi yok, elimi çekerim senden* Ağlamamak için dudağımı dişledim. Ortalığı kasıp kavnracak kadar kızmıştım ama, kmdının benden elinl çekmesini de istemiyordum. Aynca, içimde başk» bir kızgınhk da kaynamaya başiamıştı: «Hasta denecek kadar içine kapanık» sözü içime işlemişti. Kendimi koynvermemek için tane tane konnşarak: «Söyler misiniı bana» dedim, «benim yerimde hanği çocnk böyle olmaz? Klmlen «rkadasbk edebilir?» «Benlen» dedi. Sakin bir tavırla yfllüme bakıyordn. «Seni kendi elime »lıyorom artık. Bitkiler üıerine bilgin var mı hiçî» Dndaklanmı sarkıUrak: «Tok» dedim. (Arkası var) PROI<. NIMBUS'UN MACKKALAKI^ NAZtME NADt i Sablt* * ECVET GÜRESLN Vazı hlertaS fllleo ularv etteo Genel Yajıo MOdürO CumhuriYet Sayısı 25 Kurus ANKAKA BCKUÜUı Ataturk Bulvan Yeou Ao. YCNtSKHlB relefon ı) K t i U W M ı» % vı n n ts Gazl Bulvan No. 18 Tel: 31230 İzmir Bürosu: EROL DALU Gocetemlza gOnderueo >«xtlat KoHnlınn, ItoZlulmaSlS IMİ* •dlll&C& * tUalardao meauilyet kabul oiuo. ma» Abon» ve Uâo t»lert tcto ZMTbo OstfliM cAbotMS nrj» d l t o ServfeO kaydınm konman lanmdır UtlAU tLl.KKl U n Ki Ura Kt. ratlb Paea Mahallptn Sokajp No t Dtymrbakıt 190.00 tsoc relefno) 1061 4000 a ayu* 40 O0 * «4 00 1 mylık 12 00 GfÜNKV tLLKKl BfjROSU: Kücükja^t Meydaru Gdlm* Ham AUANA liPfnn: «»M a Yayao Baeao MatbaacıUk »• * COMHUBlYm Caıetectltk T A 9 Bu ffazvta. BASIN AHLAK YABalkevi Sokak No SO«1 SASINA uytnayı taanhoi «tınl«ttl