Katalog

ÎKÎ OUBIHURTFBT s a nıı^ıııııııııııuuuuuıuujınuıııııııııınııınıııııııııııııiJiijnııııııııııııııııııııııııiMUjjıuııuuuıuısiııı 17 Ağustos 1964 IlllltllllIIIllIIIIIIIIlllIIIIIf | Giinün Konuları | DÜŞÜNCELER llIlllITTlimillIIIIf IIIIIIIUl | Bağımsız Kıbrıs devleti mi? Bağımsız K ı b n ı devleti mlî Evet. Yani K ı b n s topraklan 0»tfinde yaşıyanların, Enosis dışında, ortaklaşa bir jönetîmi banf lçinde sürdürmeleri. Londra ve Zürih Antlaşmalan bn fikirle hazırlanmış ve bn fikrin hnkuk temeli olmuştur. Türkiyenin resmi görüşü de ba temelden başlıyarak, gerekirse, bir yeni siatilnün şarflarını karşılıklı târizlerle tesbit etmektir. Enosis fikri dışındaki bağımsız Kıbrıs devleti düşüncesinin reddedilmesidir ki, biitün buhranlan ve kanlı olaylan yaratmaktadır. Hazımsızlık, «Büyük Yunanistan» hülyalannın karşısına eıkan knvvetlere karşıdır. Şiradi Doğu Akdeniz'de bir kÖTdüğüm dnrumuna gelmiş Kıbns dâvasının hem Ynnanistan, hem de Türkiye içirı hattâ bütün diinya için ne sonuçlar vereceğini kim»e doğra dürüst tahmin edemiyor. Hele Türkiye v e Ynnanistan Için dâva kolay değildir. Ve artık Türkiye ile Ynnanistana göre Kıbnsın dnrumunda değil, Kıbrısın durumuna göre Türkiye ve Yunanistand3 gelismeler beklenmektedir. Yedi aydan beri Adada süregelen çarpışmaların meydana koyduğu gerçek şudur: Adadaki Türk azınlıgı Yunanistanın yönetimi altında yaşamak istemiyor. Çoğunluğun fikrini kaba ölçüler içinde daima haklı sayarsak bir selfdeterrnination'la işi çözümlemek kolaydır. Ama çoğunlnğun kelle hesabını her meselenin çözümüııde tek değer ölçüsü saymak, iç v e dış politikamızda baştan beri reddettiğimiz bir yargıdır. Haklarını savnnma iradegini gösterebilmis topluluklar, baklara hak kazanmışlardır. B a bakıradan Yeşiladanın ilhakı orada yaşıyan Türklerin istemedikleri bir yönetime zorla boyun eğdirmeleri anlammı taşıyor. Bütün bn düşüncelerin yanısıra titizlikle üstünde durulacak şey şudur : Resmî Türk tezinin ve davranışlarının Kıbrısın bağımsızlığına karşı bir çıkıs olmadığını iyice anlamalı ve anlatmalıyız. Bütün dünya kamu oyunda Türklerin Adayı istilâ etmek ihtirasında olduğunn yaymak istiyen bir propaganda islemektedir. Yalandır b u ! Türkiye Adadaki Türklerin haklarını savunmaktan başka bir görüşün pesinde koşraamıştır. Ve Adadaki Türklerin öldürülmelerine ençel olmak için müdahalede bulunmuştnr. üçlü Antlaşmanın teminatçı devletlere verdiği müdabale hakkı ancak son tedbir olarak düşünülmüştür ve düşünülmektedir. Taksim tezl ise ancak Enosis, yani «ilbak» tezinin karşısına çıkarılan bir fikirdir. tsmet Paşa'nın bir suale verdiği cevapta ba gerçek pek iyi ifade edilraiştir. Inönü, kendisine : llhak bakkında ne düşünüyorsunnz? dendiğinde... Evet, demişti, ilhak ama, iki taraflı ilhak... Türkiyenin her türlü konuşmaya Zürih ve Londra antlaşmalarının bareket noktasından başlanmasını istediği açıktır. Bu da Türkiyenin nzlaşmada ortak çıkıs noktasını bnlmak için bir tesbit davranışıdır. Ve Türkiyenin resraî görüşünün Adayı istilâ etmek değil, barış yoliyle çareler aranıak olduğunu gösterir. Bn resmi görüşü iyice bilmekte fayda vardır. Çünkü son günlerde tozdan dumandan fikirler içeride ve dısarıda iyice bulanmıştır. Türkiye Kıbns için Enosis dışındaki bütün çözüm yollarını konuşmağa hazır oldnğunu Cenevrede Nihat Erim'rn diliyle bir daha ve açıkça söylemiştir. Ba dil, barış dileğinin dilidir. uı|ıınınırfmfnTmTimnmfimjıamıiiiHinffffnımııiMfHMuiHMinuHiıifuıummHnııiflHm|fifi Âkdeniz stratejisinde Kıbrıs pisletenlerle mücadeleye hız veritiyor Istanbulu temiz bir sehir haline getirmek İçin Belediye bütün im kânlannı seferber etmiştir. Ancak halkın Belediyeye yardimcı olmaması sebebi Ue istenilen netice alınamamaktadır. Geceleri yıkanan caddeler ve meydanlar sabaha kar şı dökülen çöplerle yeniden eski halini almaktadır. Bu durumu önlemek için Belediye zabıtasıntian kurulu bir ekip sabaha kaâar yalışacaktır. öte yandan, dükkanlannı yıka dıktan sonra pis sulan caddelere akatan mal sahiplerinin cezalandı nlması kararlaştınlmıştır. m tehlikeye düşecegini hesaplaya • rak Akdeniz savunmasuıı Batılı devletlerle ijbirliği yapmak suretiyle sağlamaya çalışmakta, bu dir. Bu tarihlerde Hindistana kobakımdan Amerikalılara daha layca giden tngilizler Süveys fazla iltifat etmektedir. Kanahnın açılması ile bölgenin Petrol mevzuunda Orta Doğu önemini daha iyi kavramışlar, bölgesinde büyük yatırmlar yaAkdeniz kıyı v e adalanndan üspan Amerikalılar ise Akdeniz ve ler tesisine başlamışlardır. Bu Yakın Doğuyu kontrolleri altında arada Türklerdea kiraladıkları tutarak bugünkü statikonun muKıbrıs Adasını da müruru zamahafazasmı arzulamaktadırlar. Buna uğratarak bir daha bu topraknu da Akdenizde bulundurduklardan çıkmamışlardır. Zaman zaları kuvvetli bir donanma ve haman Avrupalı büyük devletler va kuvveti ile sağlamaya çalışde bu bölgeye el atmaya başlamaktadırlar. mış, deniz yollarım kontrolları altına alıp mevzii de olsa bir deGelecek bir savaşta Boğazlardan niz hâkimiyeti kunnak için türlü çıkarak Akdeniz yoiu ile Atlançabalar harcamışlardır. tiğe ulaşmak istiyen Rusların da Tarih boyunca üç kıta ve de 1917 denberi Orta Doğuya karşı izledikleri politika çeçitli safhanizi birbirine bağlayan Akdeniz lar göstermıştir. Sovyet emelleri ve Orta Doğunun stratejik önemi daima sabit kalmak şartiyle babütün dünya milletlerince mazan tedafüi ve bazan da tecavülum olmasına rağmen 2 nci Dünzi olarak hareket edilmiş ve ilk ya Savaşından sonra fışkıran pet anda Arap memleketleri kazanılrolle bu değer büsbütün artmışmaya çahşılmıştır. Bugüne kadar tır. Bütün dünya petrollerinın Ruslar yaptıkları propagandalar%70 inin Akdeniz kıyılanndan la Batı aleyhtarı Milliyetçi Arap Batı ülkelerine ulaştınlması domemleketlerini kandırarak Gülayısiyledir ki, bütün nazarlar bu Bugüne kadar bütün iyi niyetney Doğu ve Güney Akdeniz kıbölgeye çevrilmiştir. Batı savunlerimizi hiçe sayan Devletler Huyılarında ve Afrikada dostça kamasının temeli Orta Doğudan kuku ve Milletler Yasası ile âzandığı üslerden gelecek bir sapompalanacak petrolün devamlıdeta alay eden Makarios buna vaşta rahatça faydalanabilecekhğına, şiddetine ve ulaştırma fishak kazanmış ve bütün dünyamn lerini sanmaktadırlar. teminin emniyetine bağhdır. Bu kin ve nefretini üzerinde toplaise deniz yollannın hava ve deSovyet Rusyanın Orta Doğu mışt'.r. nizden desteklenerek petrolün politikasının ana hattı sahanın Son olaylan sevinç g5z yaşrahatça akmasını teminle mümekonomik ve sosyal konularına ları içinde izleyen aziz milletikündür. Yalnız bu konu Akdenideğinerek bu bölgede yaşayan miz, sebepsiz yere öldürülen v e zin stratejik önemini belirtmeye halkın milliyetçüik duysuiarını yok edilen ırkdaşlanmızın kuryeter sanmaktayız. Batıhlar aleyhine ıstısmar etmek tulması ile Adanın hiç bir suretve Arap memleketlerinin dostlute Rumlara bırakıimıyacağına Son zamanlarda ortaya çıkan ğu ile bölgeye hâkim olmaktır. inanarak haklı bir gurur duyiktisadi güçlükler dolayısiyle tnEu hususta beliren en büyük teh makta ve Türk Silâhh Kuvvetgilizler Orta Doğudaki müstemlike Arap milliyetçileri ile Sovleriyle iftihar etmektedir. leke birliklerini besleyemiyecek yet siyasetinin gittikçe bağdaşbir duruma düştüğünden BAGAsırlar boyu işlediğimiz tarih! mış olmasıdır. Hiç şüphesiz RusDAT, CENTO ve NATO gibi sihatâlardan faydalanan hasımlalar da Akdenize hâkim olma koyasî ve askeri anlaşmalarla mevrımızın aynı taktikle Kıbrısı da nusunda Kıbns, Malta v e Cebecut üsleri muhafaza etmek yoellerine geçireceklerini ve bu litank gibi tarihî üslerden faylunu kendi çıkarlarına daha uybölgede kuracakları üstünlükle dalar.mayı düşünmekte ise de gun bulmuşlardır. Bu tarz komTürkleri sindireceklerini sanmısşımdilik bunların ele geçırilmebinezonlarla tngilizler bugüne larsa da bunda aldanmışlar. sert sindeki zorluk dolayısiyle daha kadar Kıbrıs, Malta ve Cebelitatutumumuz karşısında ise büyük yumuşak ve kolay sahalara kayrık'ı ellerinde bulundurarak Dobir hayal kınkhğına uğramışmaktadırlar. ğu, Orta ve Batı Akdenizi konlardır. trolleri altında tutabilmişlerdir. Yukarıda kısaca belirttiğimiz Memleket savunmasında değerNitekim 1959 yılında Mısıra kargibi Doğu ve Batı bloklan bugün li bir yer işgal eden Adanın Akde Akdenize hâkim olma konudeniz stratejisindeki önemi her şı girişilen tngiliz Fransız harekâtı Akdeniz üslerinden kalkan sunda birbirleri ile yarış etmekkesten çok bizi ilgilendirmekteHava ve Deniz Kuvvetleri ile des te ve gelecek bir savaş için lüdir. Bu bakımdan Kıbrısın geleteklenmiş, bu arada Kıbrıs çok zumlu üsleri şimdiden hazırlaceğini tâyin edeceğimiz şu sırama çabasındadıriar. larda bu önemli konuya değine önemli roi oynamıştır. Kıbrıs, gelecek bir savaşta Akrek Adanın askerî ve coğrafî deKendilerinden boşalan yerin deniz sahasındaki deniz yollarını ğerini belirtmeye çalışacağız. Amerikalılar tarafından alınmakontrol altında tutmak istiyen 19 uncu yüzyılda Orta Doğunun smı da Ingilizler, kendi siyasetbir memleketin üslendireceği derengin kaynaklannı ele geçirmek Jerine uygun bulmuşlardır. Buniz ve hava kuvvetlerinin kolayistiyen ülkeler bu bölge ile ya nunla beraber tngiltere Orta ca görev yapabüeceği bir kara kından ilgilenmişler, kurduklan Doğuda yeteri kadar kuvvet buparçası olarak tarihî önemini deniz hâkimiyeti ile de çıkarlanIundurm«yışı yüzünden bu boinı geniş ölcüde desteklemişler cedeki hâkimivetinin bir gün muhafaza edee*fctifc Bugünkü u* çaklann sürar°.«*'.İHtV3<ia *almamüddetlerıni de gözönüne alarak bu kontrolün çok genis alanlara SATILIK yayılabileceğini de iüşünebiliriz. Şu halde Kıbnstan mahrum bir TRNSFORMATÖR Türkiyenin klâsik silâhlara sahip 400 KVA, 10500/230/400 Volt bir hasım karşısında bile zor duruma düçebileceğini ve Güney liACEC Marka manlarına yapılacak ikmal nak(Takat tezyidi dolayısiyle) liyatının buradan da vurulabileDİZEL GENERATÖR ceğini ve dolayısiyle zor durumlar hasıl olacağını şimdiden düSKODA, 30 Beygir, 1000 devirli Dizel ile direk akuple. 25 KVA; şünmek mümkündür. Bunun ak230/400 Volt, tevzi tablosu ve yol verici hava tüpü ile beraber. Sîne olarak düşmanı çok uzaklar. (Fabrika tenvirat yedeği olarak pek az kullanılmıstır) dan karşılayabileceğimiz gibi aBRÜLÖR navatan topraklarımızı ve ıkmal hatlanmızı kolayca savunabiliriz. İki adet, TERMONAFTA 9 Mİ Model, 500.000 K Cal Isıtıcı S n d Düny» Sa vaşmdan sonra finsi T « «lstemli bir şekilde Kıbrısı Rumlaştınp Yunanistana katınak l t t l y e a Megaloman bir teşviki ile Ada din adamının Kumlaruım son aylarda Türklere karşı giriştikleri çılgmca saldınlar v e insanlık dışı yok etme hareketleri, Türk milletinin sabrını taşırmı? onu silâhh bir mücadeleye mecbur etmiştir. Dünya banşını tehlikeye düfürme konusunda şimdiye kadar gösterilen müsamahadan cür'et alarak dünyaya kafa tutan bu çımarık insanı susturmada söz ve nasihatin kâr etmediğini çoktan anlamış olmamıza rağmen bazı »iyasi mülâhazalarla geç kaldığımızı da itiraf etmek zorundayım. Bununla beraber geç de olsa çıkan fırsatları iyi kullanan Hükümetimizin Türk milletinin arzuladığı mukabeleyi yerine getirmede güçlük çekmemiş, geçen hafta Hava Kuvvetlerimizle yap tığı iki ufak darbe sonunda Makarios'u dize getirmiş ve bütün plânlarını altüst etmiştir. Gerçekleri anlatmak Yazan: İskender Fikret AKDORA Gericilik, geml azıya almıs, yurdun dört köşesinde at oynatır, zehir saçarken, bizim sinmemiz. sinmek değilse susntamız} henüz okuma yazma bilen yüzdesi kırkı bile bulmıyan bn bahtı kara topluma bir daha dönüşii olmıyan öyle bir uçnruma sürükler ki, artık milyonlan bir etsek, kurtulamayM. Batanz. Yıkılırız. Siliniriz haritadan... Salt. istedikleri de bu değil mi onlann?.. Midecilere karşı, gericilere, sömürücülere, çıkarcılara karşı akıl yoluyla, inanıp inandırarak, amansız bir savaş açmak zorunluğundayız. Parolası: yılmak değil yıldırmak, sinmek değil sindirmek, daha doğrasu, kötüvü, geriyi, mideciyi ortadan yok etmek olan inanlı. güçlü, sürekll bir savaş olmalı bu .. Halk yığınlanna jıırdun gerçeklerini bütün acılığı ve »ıplaklığıyla anlatmak, onla« ra: kurtulmanın, ilerlemenin yollarmı en kese ve gerçekçi acıdan göstermek yapacağunız Uk iştir. Köyü kente getirmek değil, Lstediğın kadar dil dök, an kcnti köye götürmek, bugünkü göıiinüsüyle köyle kent arasınlatabilırsen anlat derdini artık.. daki uçurumun nedenlerini ta«Efendim, de, bizim memlekenımlayıp belirtmek ve bütün tin çoğrafyası böyle gerektiribunları; toplumumuzun gerçekyor; Türkiyemize yatmnr da, lerine uygun katılık ve açıklıkrüzgâr da. soğuk ta, bulut ta ta kitleye anlatıp, ona mal etçogun knzeyden gelir. Kuzey mek gereklr. Ancak bn yoldan yarim yuvarlağında bulundubaşan sağlıyabiliriz. Kitleye begumnz için böyledir bn... Günenimsctilmiycn. ondan arka göryimiz ekvatora nzanır. Kışın bi. nıiyen hiç bir davranıs toplura le, soğnk dalgalı bir alçak baiçin yeterli yararlıkta değildir. sınç çöreklenmemişse üstüne, Büyük çoğunlnk; iyi ile kötüılıkça eser rüzgâr güneyden.^ yü, olumlu ile olumsuzu ayıracak bir fikir ve bilgi düzeyine « Derdini Marko Paşa'ya rardığı gün. zorluklarm giderilanlat sen. Bal gibi komünizm mesi yolu açılacaktır. propagandasıdır bnlutlar ku. Köye yol, köye okul, köye zeyden geldi demek..j isık, köye sağlık... Bir yıl sürer durnşma... Koskoca bir yurdun. bir topSavcı, biürkişi, yargjçlar... lumun kurtulmasını dört küçük îargıtay... Tekrar savcı, bilirsozcııkte toplayabildikten sonra, kişiler, yargıçlar... bunların gercekleşmesi için çaSonnnda, paçayı knrtarırsınız lışmaktan, yılmadan, bıkmadan ama, artık, sinir mi kalır insansavaşmaktan başka ne düşünebida devam için savaşa... Siner, lir insan? çekilirsiniz köşeye... İlle, düşünmek. düşündükleriyOysaki, tam tersi olmalı dele dertlenmek yetmez. Düşiingil mi? Ne gezer? Başınıa geldi düklerini apaçık, hiç bir kuşkude biliyomm, yıldım basbaya ve acabaya kapılmadan. olduyağı .. ğu gibi söyleyip, yaznıak; gerçek aydına düşen ödevdir. BuBen tabansızım diye, sizin de öyle olmanız gerekmez ey ay nun için, hep bir ağızdan, tck bir yÜTek, tek bir kafa gibi. üldınlar çoklnğn!... kü yolunda. hiç kaçmadan. ka«Adam sendecilika, «bana nerınmadan. kesin bir sorumlucilik» elele vermiş iki büyük lukla savaşmalıyız. yıkıcı; eski ve kalıntılarını, koGerçekten, damarlarında asil nak artıklarını yerle bir eden bir kan dolaşan. ağzına vur lokles kargası yıkıcılar gibi, güçmasuıı al katlanışında çilesi dollüdür, tehlikelidir toplnmnmuz maz ulus; kafa ve gönül gücüiçin... nıüzü. bilim ışığında sonuna dek Ne yapıp yapıp, bu nmursazorlayıp uyandırmalı, gericilemaz tutumdan kurtulmalı, «bana rin, füketJcilerin elinde oyuncak necilik» yerine «çorbada tuzum oimaktan knrtarmalıyız. olsun», •adam sendecilik» değil. l'zayda füzelerin cirit oyna«bu toprak üstünde benim de bir djğı. aya Ritmenin bir gün mese.vşavım, bir'feanım var» sloganı«a.i 1«sl oldıffn, gezogenler arası yol.^(W canla haşia sanlmalıyıs... cuiuğun sös konusu edildiği hir Kavgadan kaçacağımıza, kavgadünyada Herici Türk aydınının nın ortasuıa atılmak . Ancak susması korkaklıktır, en acı sözböyle yapmakla bu güzel yurlerle kınanacak bir olaydır. dn nçuruma yuvarlanmaktan Fildrsel, kültürel yoksunlufukurtanr, batı nygarlık düzeyine muzla, sosyal. ekonomik kısırlıeriştirmeyJ başarabiliriz. ğımız. darlığımz, fakirliğimiz Kabuğuna çekilince insan, içiçedir, birbirinin ayrılmaz pardüşünme özgürlüğünü, fildr özçasıdır. denliğini de yitirir. Banu hem billp, hem bütiin Kendi kendimizi yemek. bir gücümüzle kitleye duyurma>a, kaç aydm bir araya gelince anlatmıya. maletnteğe calışmadertleşmek, iç dökmek topluma mak bağışlanır suç değildir. Tahiç bir şey kazandırmaz. rih önünde, gelecek kuşaklar Gözlerimizi açrp, bize fcarşı için. bizim gerçek aydınlar kusaolanlara bakalım. Onlar, nasıl ğınuı yükü. ödevi çok ağırdır. sinsi, kemirici, kavşatıcı, çökerVe ne olursa olsun. bütün ağırtici metotlarını: bütün çüclerini lığını, zorluğunu bilerek, ona ortaya koyarak geliştiriyorlar. seve seve katlanarak. ödevimizi uyutmak, ya da yıkmak jçin nabaşarmamız gerekir. Bundan kaçsıl calışıyorlar? mıya kimsenin hakkı voktur. Aydınından yakın, okumamışından yakın, dön kendinden yakın! Yakınmalarımızdan geçilmez oldu dünya... Niye böyleyizî Niçin snsan z hep? Avaı avaz bağırmamız, dünyayı yerinden oynatmamıı gerekirken, kabuğnranza çekilmiş, büzülmüş bir değişime ağramışız sanki... Topu tspu, bir avuç arkadaş; kelle koltakta, ekmek parasına düşündüklerini yazar, ya da, yazdıkları kadarı ile düşünürler. tçlerinden biri, bir kaçı, (oğn zaman hepsi; en küçük bir sürçme ile karşılarında kaskatı yasayı bulurlar. Vasa yasadır, serttir, katıdır, ama, yine de yasadır, boynumuz kıldan ince ö'nünde... Savcı barnt kesilir karşısına çekince bizi. «Ne demek, der, niçin bnlutlar bep kuzeyden geldiler? Düpedüz komünist propaçandası bu . Çünkü, komünıstler bizim kuzeyimizde, kime yuttnruyorsnn sen?» Yazan: Feridun AKKOR 1 42 şoför para cezasına çarptırıldı Belediye Zabıtası ve Trafik Mü dürlüğünün ortaklaşa olarak kur duklan ekipler son iki gün ıç'nde 42 delmuş ve taksi şoförüne peşin para cezası vermişlerdir. Dolmuş ve taksi şsfSrlert, boş yere klâkson çaldıklan, otobüs du raklanndan yolcu alıp indirdikleri ve trafik nizamlanna uymadıkları için cezalandırılmışlardır. Teknik Eğitim Kıırsu sona erdi MasseyFerguson tarafından yurdumuz çiftçileri için düzenlenen 10. Dönem Teknik Eğitim kursu dün bibniştir. 15 gün süre ile devam eden kurslardan şimdiye kadar 120 kişi raezun olmuştur. Kurslar devam etmektedir. Fransız Sağlık Bakanı geliyor Fransız Sağlık Bakanı Raymond Marcellin yerinde tetkiklerde bulunmak üzere salı günü îstanbula ge'ecektir. Cihaz ve ekipleri Fransız hükumetinin yardımı olarak Fransadan gelmiş olan Ankara Yüksek îhtisas hastahanesinin Dematoloji ve KardioloJi servisini yakmdan tedkik edecektir. İki gün kadar şehrimlzde Ka lacak olan bakan, 20 Ağustos Perşembe günü Fransaya müteveccihen vurdumuzdan ayrılacaktır. POLAT AİIESİNİN TESEKKÜRÜ 4 Ağustos 1964 tarihinde âni olarak vefat eden çok kıymetli aile büyüğümüz, babamız, ağabeyiyıiz ve amcamız Pasinler Tuğla ve Kiremit Sanayü Anonim Şirketi, Polat Un Fabrikası Polat v e Amil Kardeşler Kollektif Şirketi ile Hamza Polat Kardeşler Kollektîf Şirketinin kurucusu Erzurum tüccarlanndan •3 tJ¥9 • J rVl t M Sıcakhk artacak Marmara ve Batı Karadeniz bolgeleri parçalı bulutlu, Edime, Kırklarcli, Teklrdağ çevreleri istidlâl süresinin sonlarına doğru me\T.ii hafif sağnak yağışlı, diğer bölgelcr az bulutla ve yer yer açık geçecek, hava sıcaklıkJan bütün bolgelerde blraz artacak, rüzgârlar Batı bolgelerde Cuney ve Batı, Doğu bolgelerde ise Kuzey yönlerden hafif olarak esecektir. HACI HAMZA POLAT'ın cenaze merasimine civar vilâyet ve kazalardan da zahmet b u yurup gelerek iştirak eden, evimize teşrif eden, telgraf, telefon ve mektupla büyük acımızj paylaşan vefakâr bütün dost, akraba ve müsterilerimize; reismî müessese ve demeklere minnet ve şükranlarımıza arzederiz. Allah. cümlesinden razı olsun. Polat Ailesl Cumhuriyet 9546 Projelerinizi Londrada çizelim Binalarınızın maliyeti düşük, değeri jrüksck olsun Yazınız Danısınız. N U R, 2/29 Abercorn Place, LONDOV, NAY.8 (Basın 15150/9525) Ağustos 17 Rebiüiâhır 9 V. J 6.10:13.18 17.07'20.05|21.46j 4.15 E. J10.03 5 11 9 00 12.00 1.41 8.09 PİYERLOTİ CADDESt, AKARCA SOKAK 10 NUMARADA filitre ve tazyik otomatiği ile beraber. (Yeni hiç kullanılmamıştır) Müracaat: Piyale Makarna Fabrikası. Bayraklı İzmir Telefon: İstanbul 271198 273357 Telefon: İzmir 15958 15827 16827 Reklâmcdık 29029539 376 METREKARE ÜZERİNE İNŞA EDİLMİŞ 4 KATLl LABORATUAR YERİ VE DEPO 4 SENE T A K S İ T L i: Kat jŞ Kat Satılıktır 408 DOĞU İŞ Reklâmcılık 29119538 Traktör ( I adet), Damperli Kamyon (2 adei), Station Vagon (1 adel) alınacaktır. Şartnameler, Şubemiz Satınalma Servisinden alınabilir. Tekliflerin en geç 25.8.964 saat 17.00 ye kadar verilmesi lâzımdır. Müracaat: Sirkeci DOĞUBANK İŞ HAN1 ETİBANK İSTAKBUL ALlM SATlM ŞUBESİ (Basuı 15284/9524) C U M U U R I Y E T ' I D retrlkasu 20 Nükleer siIâhJarla girişilecek bir savaşta ise Adada kurulacak roketlerle çok daha tahripkâr neticeler alınabileceğini sanmaktayız. Amerikadan çok uzak mesafede bulunan ve tamamiyle bağımsız bir devletin hükümranlığında bulunan Küba'da üslendirilmiş roket rampalannm gelecek bir savaşta Amerikanın emniyetini tehlikeye sokacağı endişesi ile girişilen hareketleri düşünecek olursak Türkiyenin yalnız 40 mil uzağında bulunan Kıbrısın stratejik önemini daha iyi kavrar, nükleer bir savaşta karşı taraf üssü haline gelmesinin Türkiye v e müttefikleri için vahim neticeler doğurabileceğini kestirebiliriz. Ağrı Askerî Satınalma Komisyon Başkanlığından: Patnos Garoizonu ihtiyacı için 10 ton sığır eti kapatı zari usulu ile satın alınacaktır. Tahmin edilen bedeli 50,000 liradır Geçici teminah 3750 liradır. Eksiltme 28/8/1964 Cunv günü saat 16 da A ğ n Satınalma Komisyonunda yapıiacaktır. Şartnarneler her gün Komısyonda (Ank.Ist.LvAmirliklerinde) görülebilir Teklü mektuplarınm 28/8/1964 günü saat 15 e kadar Komisyona verilmesi. (1202 Basın 142S39514) BAY OSCAR: Bir acı şarkı İ BİR ACI ŞARKI 59 60 BtR ACI ŞARKI BtR ACI ŞARKI Annem, sokakta giderken babamm tam tersine, pek serbest, taüf bir tavır takuurdı. Babamm takuıdığı tavır, gerçekten, hiç yakışık almıyordu. Bence, onun bu hali acısını unutamadığı bir şeyden ileri geliyordu. Ne olduğumı bilmiyordum ama. bu köyde geçirdiği o sıkmtılı ilk günlerde pek ağırına giden bir şcy olmuştu; babam da bn gibi şeyleri kolay kolay unutacak kimselerden değildi. Annem bambaşkaydı. Bütün dünyayla banşıktı; densizliklere gülüp geçer, herkesle dost olmak isterdi. Babamın «alınganlığmı» kırmaya, başkalaruıın bize karşı besledikleri kötii duyguları yenmeye, aradaki düşmanlığı gidermeye de çalışırdı. Bu cumartesi dolaşmalan da, görünüşte alıjveriş için olmakla birlikte, bu ikinci amacı da gözetirdi. Annem, bir yandan, kendisini tanunamazlıktan gelmiyen biriki kişinin selâmuıı ahp karşılık vermeye hazır, iyi duygular içinde neşeyle yürürken, bir yandan da benimle türlü çeşit konu üzcrinde, gülesöyleye konuşur, böylece, bizim hiç de yabaui kimseler olmadığımızı bütün köye göstermek isterdi. O cumartesi günü öğleden sonraki dolasmamızda annem tuhafiyeci Miss Todd'un dükkânmda pek hoş bir yarım saat geçirdi; bu arada, Maggie için ko>Ti renk bir entari, bir çift çorap, bir çift de evde giymek için ayakkabı aldı. Sonra, Grant'ın diikkânına gitik, annem orada Polly Grant'la bir hayli dedikoduyla karışık çene çaldı. Dükkândan çıkarken, köy hekiminin karısı Bn. Duthie şoyle tam adanıakıllı bir selâmıyla karşılaştı. Annemin dunımu pek iyiydi o gün. Bu kadarla da kalmadı. Eve dönüyorduk, «Iğne» Rankinle karşılaştık. Volun öbür yanından seke seke geldi bizim yolumuzu kesti. «Bir daklkanu var nu, Bayan Carroll?» Isteoildiği kadar dakikası vardı annemin, elberte. Rankin, bekâr olduğn için, kadmlann karşısında pek sıkılırdı. Kısaca bir iç çekti, bunun uzun bir söyleve başlangıç olduğunu anladım. Onun bn, insanı bezdiren konnsmalan engel olmuştu papaz olmasına. «Çok zetd, çok akülı bir oğlnnoz var, hanımefendi. Bazı yazılan smıfının üstünde. Bfitün çocuklara okuyorum. Ama, benim şimdi size söylemek istediğim bu değil. Mesele şn: Lady Meikle Çocuk Yuvası yaranna bir konser düzenliyor, gelecek ayın on beşinde köy yönetim kurulu salonanda verilecek. Acaba, dedim.. acaba, dedik siz de piyano çalar mısınız? Böyle bir lütufta bulunursanı» beni.. bizi çok sevindirirsiniz.» Anneme şöyle bir baktun Kıpktnnızı kesflmişti. önce bir şey söylemedi. <A, çal, anne!» diye haykırdım. «Biliyorson ne güzel çalıyorsun!» Bunun üzerine annem: «Olnr» dedi, «calsBaşka günler yolda annem benimle oradan buradan hep konuşurdu. O gün eve dönerken hiç konuşmadı. Ama, onun bu susuşundan anlamıştun: Bunca vüdan sonra köylekilerin onun değerini tanımış olmalanna pek sevinmişti. Babam, mntfakta, maltızın üstünde ot kaynabyordu. Anlaşılan, sogukalgmlığı iyice geçmemişti de kendi icadı bir llâç yapıyordu. Pek bitkin bir halı vardı, hiç de keyifli görünmüyordu. Annem o sevinçli haberi verince de ona söyle bir baktı. Yüzünden anladım: Anneme yapılan bo bulunmaı daveti köyün suratına fırlatacakü. «Hadi ordan «iz de! dedin elbette, değil ÇeTİren: , Vahdet Gnltekra 61 PROF. NtMBÜS'UN MACERALARI: nm.» mi?» Annem başını kuvvetle bir silktll. «Hayır, Conor. Güzel bir şey bu. Demek ki en sonunda değer veriyorlar bize.» «Sana ihtiyaçlan var da onun için.» Annem babamm zorluk çıkaracağını biliyordu, ona göre de kararmdan donmemeyi kafasuıa koymuştu. Babamm bütün dediklerLne karşılık verdî. onu bastırdı. Sonunda, babam yatıştı; hattâ annemin konserde piyano çalacağı düşüncesi onun koltııklannı kabartıvordu. Bu isin «arkasında» Lady Meikle'nin bulunduğunn düşünüyor, eski çapkınlardan olduğu için de bundan kendine bir pay çıkanyor gibiydi: O onutulmaz karşılaşmadan sonra, Lady [Meikle anneme bu daveti sözde babamdan hoşlandığı için yapmıstı. Bana bir suç ortağı gibi bakıp başını salladı: «Görüyorsun ya, oğul, kadın bizi anutmamış.Babamın bu alaycı bakışı hayatımam girdiğl yeni yolu belirtiyor gibiydi. Adaminsan arasına katılıyorduk artık. Babam gittikçe daha çok para kazanıyordu; annem konserde piyano çalacaktı; öğretmenim hafta sona ev ödevi olarak verdiği konular üzerindeki ufaktefek yazılanmdan dolayı beni göklere çıkarmıstı; bütün bunların üstüne üstelik köy halkı blzden gerçekten hoşlanmaya başlıyordu. Ne talihli çocuktum, önümde ne parlak bir gelecek açılıyordu! O akşam, ocak başınad oturmnş, heplmlz ayn bir işle ağraşıyorduk, kapı çalındı. Alışılmamış bir sesti bu. Pears* Cyclopaedia» nın sayfalarında daldığun bilgi hazinesinden başıroı kaldırarak, biraz korkuyla, şöyle bir baktun: Bu saatte bizim şatocuğumuzun huzuruna bozmaya l.im gelmişti acaba? (Arkssı rar) NAZtME NADt * ECVET GÜRESİN * Genel Yaym MUdurü Sahlbl Cumhuriyet Sayıa 25 Kunış Senellk 6 ayuk 3 aylık 75.00 40.00 23.00 TOrklye Hartd IJr» Kr. Ura Kr. 150.00 8000 44.00 AVK4K4 Atatürk Bulvan Ye'neı Ap YENtSEHlH Telefon: 18 9S «4. 12 09 JC 12 09 M, 17 57 35 * Yazı t^lerlnl £111 en Idare eden Sorumlu MOdOr: G Ü N E * İLLfcRl BÜROSO: * Gazetemlze gCnderilen y«zı!ar koKOçCksaat Meydanı Edlrne Bam Basan ve Yayan nulsua, konulmasın tade edllmez. ADANA Tplefon: 4550 # CüJHHUKÎYET Matbaacıllk v« * tlânlardao mesuüyet kabul olun GazetecUtk T. A. $. Cağaloglo Bu pızete, BASIN A.HLAK YA. maz. Abone ve llân tslerl İçin rarHalkevl Sokak No. 3941 S A S I N A uymayı taahhöt etmlgtlr fın Ostüne t Abone» veya ctlân Servlslı kaydının konmaaı lâzımdır. VECDİ KIZILDEMİR * OOGC tLLERJ BÜKOSU: FaMh Paja Mahallesi SeftangecidJ Sokafc No S Dlyarbaklı Telefon: 1061