19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
IKI CITMHlTRfYET 10 Ağustos 1964 IIIIIIIIIIIIIIIM1IIIIIIIIIII11L Sehir Barış... Ama nasıl bir barış? Tacitns l Kötü bir barış, savastan daha berbattır. demlş. Vedi • sekiı aydır içinde ya$adıgıtnız barışın «kötü bir barış» olmadığını eöyliyebilir miyiz? Savaşa övgü düzmek akhmdan geçmez, ama bir milletin barış içinde yaşamak için ber »eye katlanmasına da aklım ermez. Bu bakımdan Cicero'nnn : En kötü barış, en haklı savastan daha iyidir sözüne katılamam. Tacitns'tan ve Cieero'dan, bn iki eski zaman bilgesinden, mahsns aldım yukandaki iki hikmeti Bazan bikmetlerin ve bu hikmetleri yoınnrtlıyanların ne kadar zıtlaşıığını gösterrnelı için. Sözgelişi, Tacitus'un dediği ördek yumurtası ise Cicero'nunki tavuk yumurtasıdır. Ve hangtsinin kuluçkasma yatarsa akıl, o türden tikirleri çoğaltmak lorunda tskolastik düşünce dedifimiı de bo degil mi! Üstad ne demişse. hiç tartışmadan kaballenmek ve aynı yönde ahkâm kesmek. Birinci Dünya Savasından sonra Sevr Antlaşmasına boyun egseydik, şüphesiz Kurtnlns Savaşı olraıyacaktı. Mustafa KemaJL Cicero'non sakirllerinden biri gribi : En kötü barıs. en baklı savastan daba iyidir deraedi. Ne baska devletlerin bovundurngunda bir barıs istedik, ne Amerikan mandası diledik Bizim barışımız, inısanlığırmza ve TÖTklüğtimüze yakısır bir harıs olacaktı. Cezayir de öyle degil mi? Fransa köleliçinde bir barısı istiyebilir miydi Cezayirli aydın? Hem de Paris'te en ileri düsüncelerin besiğinde vetismis Cesayirli aydın Solun da solnnda. tütn çeleneklere baskaldırma duygusiyle beslenmis. Rayrak için. vatan için vurnsmanın güzel ligine katılmak. millpl denen sosyal gerçek varoldukça sürecektir. Baska dili konasan, baska hayrak altında toplanan insanlann. bizim insanlarımıza hükmettiji bir düzende barısı kabul ettneh barısseverlik dejil. serefsizliktir. Kıbrıs dâvasmın tnuhasebpsini vapmak zarnanı degildir ar tık Geçmis devrin yanlıslıklannı, çünahlannı, sevaplartnı ko nnsmak da gereksiz. rtvle bir noktava geldik ki, artık tek bir düsüncenin vücudunda atıvor sribi kalbimiz. Kıbnstaki Türkleri diisman zonı karsısında yalnız mı bırakacağız? Bırakamayız. Zorbalık karsısında bırakamayız insanlanmızı Evet. savas kötü ve han$ çüzel bir sey Ama nasıl bir barış? Haysivetsizliie makyaj yapıp önümüze barıs diye sürerlerse kabnl «"decek rniviz onu? Ronun içindir ki. jetlerimizin makineli tüfek sesleri, çok azaklardan gelen bir güzrlim pivano konserinin duvçularmı yarattı bende Pilotiarımızın virttiozitesi için yabancı ajansJann dürdüfü övçüleri hevecanla okudum. Barıs mı? Evet. Ama bir kanlı papazın kilise günlngii kokan politikasında. söven Rıırn çetecisinin taassubu yönünde. Yunan palikarvasının kırk vıl önceden kalma kin ve intikam duygularının keyfinde degil tnsanca bir barış Adam gibi bir ban? Annmu duyçolarla bir barıs Bir millete savasın da eüzel geldiÇi anlar vardır. öyle bir anı Türfeiyeye yaşatmak insanlıga ne kazandınr ki DÜŞÜNCELER 115. Yddönümünde TURK K İ L T Ü R Ü S A Y I 22 «ORDU SAYISI» Olarak çıktı. 1964 Ağustos ayına aıt bu sayıya ayrı*a 85 sayfa lık K a r s A r m a ğ a n ı eklenmıştır B u sayıdaki başlıca yazılar: T. K A E Ordu sayısı K ü I s t ı g ı n ve Atatürk'un sözleri Prof. Dr. 1. KAFESOGLL. Türi Ordusu Doç. Dr. E. KL'RA.V Turk Ordusu ve Batılılaşma Prof. N. AKDER. Savaş Kanunu ve Banş Mefkuresi Prol. Dr. A. CAFEKOGLU. Tarıhte Türk Askerı beniığl Prol. Dr. TEMİR. Eskı Türklerde sosyaJ teşkılâl ve Askerlikle ılgılı sozler Doç. Dr. Ş. BAŞTAV. Eski Türklerde Harb taktıği. Prol. Dr H. tNALCIK. üsmanlı devnnde Türk ordusu. Prof. Dr. H LNALCIK. Türk Donanmasının beşığı (Gelıbolu), Em. General N. ^AGAN. Kara kuvvetierının kupuluş yıldoni mü munasebetıyle H. F. ALASYA Türk Hava Kuvvetleri Dr. A. F. KARAMANLIUGLU. Türk Ordusunda Donatım smıfı ve Okulu H. S BAYRARA. Türkıye Ordusunda Azerbaycan askerî kıtaları Prof. Dr. O. ASLAIMAPA. Tarıh boyunca Türk Ordusuna an tasvırler Dr. S. ÖGEL: XIX Yüzyıl Asker Turk ressamları. E. MERÇİL. Turkıye Askerî Muzelen. T. K.. Türk Sılahiarından ve Askerı" kıyafetlerınden örneJtJer A. ÎNAN: Eskı KaynaKlarda Türk Ordusu. Kayıplar Haberler Bıblıyografya Sayfa 141 224: Kars Arroa^anı, 22 Makaleyi ıçıne a4maktadır 224 sayfa, 74 resım 1 lira Yıllık Abonesı 12. TL. tsteme, vazışma ve ödeme adresı: Turk Kültürünü Araştırma Enstıtüsü. KavaSlıdere Caddesı 16 Ankara: veya P. K. 14. Çankaya Ankare Şimdıye kadar çıkrnış sayıiar adresımızden ıstenebıhr Başbayılık: B A T E Ş Cagaloğlu Istanbul Bayılerın buraya başvurtnaları rıca olunur. Cumtıunyet 9217 1963 yılının yaı **m^^^^^0 Yazan: günlerinde Londra'da. dünyanıo sayılı kitaplıklaIstanbul Bele*yesinin, Beiediye nndan biri olao hudutları dışında çıkan rnemba British Museum' sularmm şehirde satılması tçin bandrol mecburiyeti koyması üzerine da çahşırken Doktor Rıza Nur'un ret Çeltikçi. Nihaı, Ağaoğiu Meh10 memba suyumın sahiplen şehirde yazma eserleri ile karşılaşmak be met Hâmit Zübeyr. Vâlâ Nuretsu satmama karan almıslardır. tıim İçin büyük bir sürpriz ol tin, Nâzıra Hikmet. Peyamı Sefa. Danıştayın aleyhte karan bulun muştu. Haftalarımı aian uzun bir Reşat Nuri. Kutsi, Rahmeti. Aziz, masına rağmen, Belediyenin haksız çahşmadan sonra derin düşüncele Roberi Kolejden Hüseyin,» olarak resim almakta ısrar ettiğini re dalmış, yakın olaylar ve inbildiren memba suyu sahipleri, îs sanlar üzerinde bile hüküm verüçüncü yazmada çirkin kelimetanbulda günde 30 bin şişe su sa menin ne kadar güç olduğumı lerle dolu «Zühre Mabedi Biı görmüştüm Fikir hayatımız bakı Sefarethane» başhğı ile yer aian bldığmı ifade etmektedirler n Bu sabahtan itibaren satUmıyacak mından büyük önem taşıyan bu .manzume» > defterimize not etolan memba sulan; Taşdelen, Ka dört yazma eser hakkında toplu meğe elimız varmamıştı. 1923 yırakulak, Pmar, Damla. Başptnar, bilgi veren ilk yazımın yayınlan lında Moskova'da yazıldığı anlaşıması 1963 yıiuıın Ekim ayındadır Akdağ. Kayadeien. Kum. Aİpınar lan bu menzume için Rıza Nur su (Bk. Kitap Belleten, Doktor Rıza açıklamayı yapmaktadır: ve Şeker suyudur Nur'un «British Museum» daki m «Bu şiir gerek mündericatı, geyazma eserleri. Sayı 28, s. 35) rek tarihi cıhetiyle buraya gırecek Yolların onarılmasına Daha sonra. bu yazmalardan en değii. şiirlerim arasında bile budevam ediliyor önemlisi saydığun «Türkiyenin lunacak mahiyette değildir Âdei Belediyece şehir yollarının onarı Yeni Baştan thyası ve Fıkra Prog de böyledir Fakat Rusyaya Fevmına devam edıimektedır. Yeniden ramı» nı bu sütunlarda tanıtmış kalâde Hey'eti Murahhasa Reisi yapılması kararlaştırılan yollaı sıra tım. (1) Bu iki yazı. kaçak güre olarak gittiğim vakif bana Sefai'e ele alınmaktadır. şen bir pehlivanm sandığı gibi harethane ı'.e Konsoloshanelerın de Bu arada Unkapamnda inşa edil yatta bulunan büyük bir insanı teftişi vazifesi verilmışti Moskova mekte olan cYonca Yaprağı» inşaaü savunmak için değil, tarihe hizSefarethanesini ^Jhuşhane halinile ilgili o'.arak ci\'ar yollann ona met ve nasıl yürütüldüğü ilgili de buldum Bu haJ bana bu şııri rımına da başlanmıs bulunmakta lerce bilinen bir akımuı üzerinde yazdırdı Çirkin tâbirleri olan biı dır. ki örtüyü kaldırmak için yazılnruş şiirdir Fakat tasvir ettiği şey başUnkapanı Saraçhane arasındaki b. ka türlü ifade ve tesbit edilemezmozayik yol sökülerek beton asfalt Doktor Rıza Nur'un kişiliği, bi di». (s. 142> şeklinde yapılacaktır. CJnkapanı ze kahrsa. bu yazmalardan sonra * Hasköy yolu ise mozaik parke şek önem kazanıyor Onun kişiliğini Dördüncü yazmadan da Türkçe linde onanlacaktır. yaptığını sandıran ana çizgilerin ve Fransızca oiarak iki küçük yanı sıra. kişiliğinin dokusunu or aktarma ile yetinmek istiyoruz Trafik kazalannda 1 ölü taya koyan küçük işaretiere eğil Mareşal Fe\zi Çakmak'ın Zafer 3 yaralı var mek lüzumunu duyuyoruz Çünkfl Bayramı vesilesiyle Mustafa KeŞehrimizde dün çeşitli trafik kabunlar bilinmeden doğnı bir ne mal'e çektiği telgrafı «Mülıyet» zalaruıda bir kişi ölmüş ve üç kışi ticeye varmak mümkün olamıya gazetesınden naklettikten sonra de muhtelif yerlerinden yaralan caktır. Rıza Nur Mareşale hücum ederek mıştır. onun için ağıza alınmayacak keSoför Özcan lviş idaresindeki 34 Birinci yazmanm son sayfasına limeleri kullanmaktadır (s. 1749) DU 857 plâkalı oto dün gece saat tl8 Teşrinievvel 1935, tskenderive» Aşağıdaki satırlar 7 Ağustos 1930 0.30 da Aksaray Milet caddesinde tarihiyle eklediği bilânço özeti şuseyrederken aynı caddede karşıya] dur: geçmekte olan Fehime Aksoy isimli • Eserlerimin sayısı 71 kadına çarparak ölümüne sebep olBojum 1 m. 69 cm. muştur. FERHAN ERTEK Kitaplarımın boyu 1ra.37 cm Sanık şoför yakalanarak hakkmda ile Kitaplarunın ağırlığı 35 kgr. tahkikata başlanmıştır. 350 gr. AYHAN YAVAŞ Eserlerünin sahife adedi 17147 Kaçak kahve yakalandı Nişanlandılar. Siirlerimin adedi 600 Kaçak kahve bulundurduğu tesIstanbul 9/8/964 Şiirlerimin tnısra adedi 11967» bit edilen Ekrem Tatar isimli şahsın *• 34AC325 sayılı arabasında yapılan aramada 11 çuval 660 kiloğram katkinci yazmanm «tlmi ve ebedi çak kahve ele geçmiştir. cemiyet» başlıklı bölümünde ıs. Cumhuriyet 9224 Ekremin yardımcıs) olduğu tesbit 124125» .Altın Dağ. adında ilraî edilen Halil Tatar da yakalanmış ve ebedi bir cemiyet teşkil edeceve olay sırasında Ekrem Tatar'ın ğim, diyen Rıza Nur Sunlar aza BÜYÜK FIR^AT üstünde sustalı biı bıçak bulunmuş olacak (Kabul ederlerse):» diyeSırkecıde herkes tarafından tur. rek aşa^ıdaki liste>i veriyor Aratanınmış buvuk bir ış hanıKaçak kahvelere el konmuş ve da bir adm karalandığı ve en son nın Buyük hıssesı acele ve suçlular hakkında tahkikata başlan addan sonra bir virgül'ün yer aldıçok ucuza satılıktır. mıştır. ğı bu liste şöyledir: Tel: 22 47 17 «Mehmet Alı, Mükrimin Halil. Unutulan eşya adedi arttı Cumhuriyet 9221 Havalann ısınması ile birlikte İ.E. Zeki Velidi. Doktor Süheyl. FıkT.T. araçlarında unutulan eşya sayısında da bir artış olmuştur. I.E.T.T. Kayıp Eşya Burosundan M. S. B. 4. No. lu. Sat. Al. Kom. Bşk. dan bildirildığine göre, temmuz ayında araçlarda unutulan eşya çeşitleri ve miktarı şöyledir: 66 çanta. 16 eşarp, ANKARA i eldiven, 1 kitap, 29 şapka. 1 şem4 iiye. 126 parça giyecek eşyası, 2 yağ Kapah zarf usulü ile Hv. Kuvvetleri ihtiyacı içJti'^tarrbof1" murluk. 22 gözlük, 19 kalem, 39 seferFenertepe mevkünde iskân tesisleri yaptırılacaktır. Keşif betası, 34 çift ayakkabı, 1 çafcmak, 1 jüzük, 8 paket ilâç, 19 mayo ve 3^ deli 772.797.74 lira olup geçici teminat) 35.000.00 liradır. İhalesi 3181964 pazartesi günü saat 11.30 da Komisyonda yapılacaktesbih. tır. Şartnameler her gün Komisyonda ve tstanbul Lv. ÂmirliKayıp eşyalar Şişlideki tJI.T.T. merkezinden sahiplerine verilmekteğinde görülebilir İsteklilerin 2490 sayılı kanun hükümleri dadir hilinde hazırlıyacaklan teklif zarflannı ihale saatinden bir saat evveline kadar Komisyon Başkanlığına vermeleri lâzımdır PosUçuruma döşerek öldü Rumelikavak yolunu açmakta otada gecikmeler kabul edi'mez İsteklilerin en geç 2681964 lan Hüseyin Özdoğan adında bir çünü saat 16.00 ya kadar Ankarada Hava K K İs. Eml ve İnş grayderci, 35 metre derinlikteki bir D. Bşk. na müracaat ederek yeterlik belgesı almalan şarttır uçuruma yuvarlanmıştır. Grayderle \ birlikte uçuruma düşen Hüserin ölmüş. olayla ilgili tahkikata baş(1262 Basın 14775.92u4) lanmıştır. ftıza Nut'un hişiiiği Sucular Belediye ile ihfilâf halinde Cavit Orhan Tütengil Harb Akademilerimiz Yazan: Amîral Türkiyemizîn son 100 yılında. başta büyük Atatürk olduğu halde memleket idaresinde sorumluluklar yiiklenmiş devlet adamlan ve Komutanlar yetiştirmiş bulunan Harp Akademimiz 115 kurulu; yıldonümünü idrak etmektedir. 1843 yılında Ordu Teşkilâtmda yapılan esaslı değişiklikler arasında Askerî OkuMarm reorşanizasyonu için teşkil edilen bir komisyon. Macka Kışlasindaki okulda yalnız ilk ve orta dğretim yapılmasına ve Pangaltı'daki hastane binası okul haline eetirilmek suretiyle burada bir •MektebitlumuHarbiye» açılmasına karar verrniş ve bu okullarda öğretmenlik ve idarecilik yapmak iizere Avrupaya subaylar eöndcrilmişti Bu şekilde tahsilini ikmâl edip yurda dönmiış olan subaylardan Mîrlivalıea Tuğgeneral» yükseltilen Abdülkerim NADÎR Paşanın nazırlığı zamanında 1848 yılında Harbiye mektebi ivinde ihdas edilmiş olan «ErkânıHarbiye Sınıfı. ilk bes mezununu 1S41 yılında vermis ve bunlar ErkânıHarh Kolağlığı Kurmay Kıdemli Vüzbaşı rütbesi iie okulda bırakılmışlardır. Kırun Harbi esnasında tngiliz ve Fransız kuvvetlerini vc harpte yaralananları yerleştirmek iizere Harbiye bina<iinın hoşaltılması ile önce Taşkışla ve sonra da Gülhane'de öğretime devam eden ErkânıHarbiye sınıfı. 1S63 yılında yine Harbiye Mektebi çatısı altında. bir yaneın sonu yeniden inşa edilen Panfaltı'daki binaya naklefmlş ve 1909 yılma kadar bu durumunu tnuhafaza eylemiştir. 4 Ağustos 1325 (1909) tarihli •ErkânıHarbije Mektebi N'izamnamei Dahilisi» ile yeniden organize edilerek bağımsız bir hüviyet kazanan F.rkânıHarbiye Mektebi Harbiye Mektebinden aynlarak Yıldız Sarayı'ndaki Seh rade Köşklerine nakledilmişrir Vukanda bahis konnsu nizamnamenin 1 nci maddpsinde: ErkânıHarhive moktehinden maksadm. mektehe kabul olunan muhtelif sınıf subavlara Harb Fenninin vüksek kısımlannı eöstermek ve bu surette onların Askerî bilgi ve fikirlerini genişletmek kuv\etlendirmek ve aydınlatmak elduğn belirtilmiş ve bu vüksek Ackeri tahsil ile birlikte koruşacak ve vazacak derecede yabancı diller öğretileceği icıklanmıştır Okula alınacak öğrencf subaylannın. en az iki yıl böiiiklerde bilfiil hizmel etmiş. pratik hizmetlerde kendinı göstermiş ve askerliğe istidadı ve ösrenime ciddi heves ve kabiliyeti olan ve büyül' hizmetlerde ktıllamlabilmek liyakatına delâlet eden ahlâk ve kişisel niteliklere s.ihip Ttcm. ve Üsteğmenlerden Alaj veya bağunsız Tabtrr Komutanlan tarafından aday gösterilenlerden sınavla seçileceği kabul cdilmistir Okulda o«retiıa süresi üc vıla çıkanlmış ve bondan önce öcrenrileı sınıf gectikçe biret derece terfi ve mezun olurken Vüzbaşı'lı^a ve iki yı) sonra da Kolağltğa vüksellilirken bu usul kaldınlarak ögTenimini başan ile hitirenlere iki vıl tahsi) kıdemi ve Erkânı Harbive dairesinin muhtelif şuhelerirıde 12 yıl hizmetten «ınro ErkânıHarbive sinıfına ayrılmağa hak kazananlara aynea iki yıl kıdetn zammt tanınmpştır. lllllllllllilllllllllllllllllil Fahri ÇOKER tarihıyle Claude Farrere'e yazıp yolladığı mektup tan ahnmıştır • ... II y a un homme qui dirige tout exclusivement par sa volontö personelle U est ambıtieux egoiste et exessivernent jalous meme de sa renommöe Un iour un vent soufflera et I'effacera En remplaçant le fez par le chaqeau on ne peut pas changer le contenu du cerveau. Croyezmoi. c'est l'apparence seule qui est changöe» (Hayai ve Hâtıratım'a ekli mek tup, s. 6 ve 7) Ne yukardaki satırlara bir şey ekleyecek. ne de bir yorumda bulunacağız Bir ınsanın kişiliğini psikanaliz yoluyla ortaya çıkarma eğiliminde olanlar için bir «malzeme» ozelliği taşıyan bu satırlar herhalde Doktoı Rıza Nur'un bilinen kişiliğine yeni bir aydınlık getirebilecektir Türk dostu bir yazara mekrubunda sözünü ettiği birgün esecek olan rüzgâr» sözüyle neyi kastettiği «Türkiyenın Yeni Baştan İhyası ve Fırka Programı. ndaki ana fikirlerine aşina olanlar için bellidir tttihat ve Terakki Fırkası içinde siyasete atıldıktan sonra bu fırkanın muhalifi Hürriyet ve ttilâf Fırkasuıa oradan da Milli harekete katılan Dok tor Rıza Nur. bir kere daha. karaktennin ana çizgisine uyarak içinde bulunduğnnun ve bulunduklarının insafsızca karşısına geç mektedir Açıkladiğımız liste ise ideoloji farkı gözetmeden. kimlerle işbiriiği etmeyi tasarladığmı ortaya koyuyor. Insanlarm tanrılaştınlmasmdan yana değiliz Hakikatler aranırken. elbette olaylara ve insanlara değişik. hattâ karşıt açılardan bakılması gereklidir Bu düşüncede oldueumuz içindir ki. Ankarada'kı Türk Devrim Tarihi Enstitüsü'nün dikkatini bu yazma eserlere çekmiştik. •k Bir araştıncı için hayatmın sayılı günleri. kendisini hevecanlandıran eser ve yazılarla karşılaşma günleridir Doktor Rıza Nur un yazmanlanndan sonra Ziya Gö kalp'ın yayınlanan ilk yazısıyla 1895 yılında Londra'da çıkan >ls tikbal" gazetesınin sayfalarınrlp karsılaşmak yeni bir "Sayılı gün> ü British Museum'dakı çalışmalara katacaktı. (1) Bk. Cumhuriyel. Gizli kal mış önemli bir belge, 9 Mart 1 6 94 + O Lü M Bayan Lucıe Gasparyan Bay ve Bayan Jozeî Narman ve evlâtları 6ay ve Bayan Budulf Clllnger =evgr|Jl annelerl ve büyıilç anoflfrt j. DUL BAYAN ELİSE Gasparyan'ın «?ıat ettlğlnl Ceessürie oııdirtr Ier Cenaze merasıml 10 Ağustos 1964 bugünkü pa2artesl günü saat 15 30 da Tafcsım Surp Ohan Vosklperan Ermenl Katollk tills"in(Je icra olunacaktır. tsbu tlân davetl3?e yertne Ra'mdtr Cena2e tşlen Servts> BECİDVAN Tel: 44 12 2 5! 69 60 Q ÎLÂNC1L1K: 1814 91Sb BÜYÜK Isı artacak Butun bolgeler az bulutlu ve yer yer açık geçecek. hava sıoaklıkları düne aazaran Marraara ve Karadeniz bölgelerinde değışmiyecek bolgelerde bıraz artaraktır KAYBIM1Z S % GLl Cumhuriyet 9219 | Merhum Arslan Sadıkoğlu ve Makhııie Sartıkoğiu'nun ogulları, Vuslat Sadıkoğlunun eşi, Suat Meserretçioğlu'nun kardeşi, Berna Tokar, Esin Sadıkoğlu Rabia Çapa. Varlık Yalman, Celâi ve Kahraman Sadıkoğlu'nun kıymetlı babaları Kerem Serra. Diğdem ve Esra nın sevgili dedeler.' Feyyaz Tokar Vecdi Çaoa, Alr Yal man'ın kayınpederlerı, Çiğdem Koç. Güldem vı Arslan Meserretçioğtu'nun dayıları armatör biAlîi Askerî. adı İle Beyazıt'da şimdiki Cniversite binasında a:ılmış ve cok eecmeden yine ıErkâmHarbiye Mektebi) adı i1« Yıld'7 Saravına naktolunmuştur. Babnlar Kurulunun 1 Hazi7 ran 1928 çün ve 6791 sayılı kararnamesi ile vüriirlüçe konulan •Muazzaf Zabit Vetiştirmek ve Ordu Zabitlerine Füksek tktidar ve Tahsil Vermek Talimarnamesi» fle (HARB AKADEMİSİ) adını aian ErkânıHarhive Mektebl 1930 vılında Deniz. !93fi da Hava Harb Akademileri ve 1952 vılında Milli Savunma Akademi'îi, 1953 vılında da. sonradan vüksek komuta Akademisi adını aian müşterefc Harb Akademisinrn açılması ile cok çelişmij ve veni bir hüviyet kazanmıştır Silâhlı Kuvvetlerimizin en vüksek Askerî Bilim kurumu olan Harb Akademilerinin Kanunı bir dayanaği bulunmamasi yüzünden düzenli bir ibareye feavuşaraadığını ve taman zaman ortaya çöznlemiyen hukuki problemler çıktığını srören hükümet. Milll Savunma Bakanlıeinca hazırlanmış bulunan <tHarb Akademileri Kanunu Tasansı. nı 1963 yıl' «onunda Millef Merlisine sunmuş ve ilk olarak Milli Savunma Komisyonunda görüşülen tasannm sistemi komisyonca uygun görülmeyerek teşki) edilen bir alt komisyonca. hükümet tasanstnın düzenlediei konulan içine aian yeni bir tasan hazırlanarak bunun üzerinde konuşms acılmıştır. Komisyonun kabul ettiğl esaslara eöre : 1) Harb Akademileri, Akademik Öğretim i f Araştınnalaı vapan ve Genel Kurmay Başkanlığinın vüksek seviyede inceleme organı bir bilim ve ihtisas kurumu olup görevleri : a; Silâhlı Kuvvetlerin Kurmay ve Komutanlık kndrolannda RÖrev alacak personell hazırlamak ve yetiştirmek. b) Devlet Sektörü ile özel sektö'riin milli ırüvenlik hizmetlerinde görev alacak personeli vetİ3tirmek. c) Genel Kurmay 8aşkanfı£ı* nın lüzum göreceği konularda kurslar acmak. dl Genel Kurmay Başkanlığınca istenen konul.ır hakkınd» hilimsel araştırmalar vaoarak düşüncelerini bildirmekten ibarettir. 2) Bu amacı sağlayacak organ* lar : a) Harb Akademileri Komutanlığı Karargâhı b) Kuvvet (Kara. Deniz. Hava) Harb Akademileri. c) Silâhlı Kuvvetler Akademisi, dı Milll Güvenlik Akademisi. ve Kurslar ve Destek Birlikleri Komutanlığı ile hizmetin ?erektirdiği diğer kuruluslar nlaraktır. 3ı Bu kanunla kurulmakta olan kunıflardan : a) Silâhlı Kavvctler Inceleme ve Araştirma Kurıılıı Genel Kurmay Baskanhihnın emredereği konular ile Savaş PrensiDieri, Milli Güvenlikle ilsili kanun ve nizamlar üzerinde arastırm? ve Incelemeler vapan bilimsel hir knrul olup bilgi ve araştırmalar» ile tanınmış General Amiral ve Cst Subavlat ile sivil kişilerden teşkil «lileoektir b) Müsterelt râlimatnamf Knrulu ise. Tümen ve esiti ve daha vukarı «evlvorieki müsterek <evk ve idareve ail talimatnampler üzerinde cahsacak mevrul talimatnamelerdp vapılarak deeisik1914 Ekimindr Harb dolayısıyla lik ve veniliklet bu fcunıl taraöçretimine ara veren Erkânı. fından teshit edilerek kurui ayHarbiye Mektebi Harb sonu Teşrıca hunlar hakkında dujunrp ve u'kıŞede Serif Paşa Konağında tekliflerde hulıınarak ve veni taveniden faaliyete haşlamıs ve fa limnameleri hazırlamakla görevH kal Milli Miiradelede hsTencileolacaktır rin Anadolu'va kaçması üzerine Tarihi şan ve serefle dolu bu tekrar knpanmıştır bü>iik ilim ocağı ve knhratnanCumhurivetin ErkânıHarbiye lar vuvasına. veni statüsü içinde on ivi I'ılnl'lniry*;,, ^iınifv SÜNNETÇl SAİM LOKMAN Befikta; OoŞubank jıftı M\ i £»:4817 73 Trl: UM9& Reklâmcılık 2776'91«2 H. Emin Fidanoglu i DOKIflR Uert Maç r t £ürırrvi iiölrn&Miaı J Ağustos 10 RebiiJlâhır 2 KEN4L \ Tarık Z. Kırbakan | j| i i I V. E. | 9 47 * o I i Utikl&ı uao furıiısKnap No 66 Cel 44 L 73 U HastalıKlan a I S i. .X n aa ç J 6 03 13 19 17 11 20.15 n 59 4.04 5 03 8 55 12 00 1 44 7.48 <• Londra'da geçirdiği amelıyat neticesi genç yasında cbediyete intıkal etrrusnr Merhumun cenazesi bugün saat 10.30 da Bebek'te'ki evinden alınarak Şişli Camii Şerifinde kıhnacak öğle namazını mütaakıp Fp/":öy Aile Kabristanında';i ebedi istirahatgâhına tevdi edilecektır AİLESİ 350.000 Adel Kanaviçe Torba Alınacaktır Buna ait çartname Satınalma Servisinden temin edilpbilir Teklifierın en geç 22.8.984 saat 13 00 e kadar ver.lmesı lâzımdır ETİBANK İSTANBl'L ALIM SATIM ŞUBESI (Basın 14654,9201 ' CUMHUKIYET'ln refrifcası: 16 raçışarkı Y»wn: A. J. Cronin BAV OSCAR: ıııiiüiılllllllllllllıııııııııııııillllllÜliilllll 46 BÎR 4CI ŞAKK1 BİR AC1 ŞARKI 47 48 BİR AC1 SARKI PRÜF. NÎMBUS'ÜN MACERALAR1: L'zun nzun iki taş direk arasında saray kapısı gibi bir kapıvdı bn. Direklerin üzerinde, yeşil yesil tançtan birer kahartma kartal vardı, iki yanda da kesme taştan tskoç derebeylik çagı tarzında birer bekçi kulübesi. tki yanı sık zakkum ağaçlariyle kaplı geniş yol, korunun içinden, kıvrıla kıvrıla ynkan doğru çıkıyordn; görünüşe bakılırsa sonn yoktn bo yolnn. Herkesten a y n bir üstünlüğü gösteren bn yücelik karsısında daha göriir görmez nrpertiler geçırmeye baslamıstım, köy yolundan aşağı ikiyüz adım kadar daha indikten sonra babamı, dörtbir yana şöyle bir bakıp, «gel» der gibi el ederek çitteki bir gedikten içeri dalınca ürpermem büsbütün arttı. Lady Balina'nın pek sıkı bir yassk altına alınmıs olan koruluk topraklanndaydık şimdi. Bunn düsündükçe baygınlıklar geçiriyordum. Babamsa kılı bile kıpırdamadan, kayın agaçlarının altından. pek iyi bir yoldan gider gibi, tıntın gidiyordu. Avaklarımızın altında kozalaklar büyük bir gürültüyle çatırdıyorda. Babam. gide gide. efreltıoto kaplı kuytu bir yere geldi. Oradan körpe karaçam ağaçlan dikili bir kesimı dolandı, daba sık bir kornya gridik. Yerler çalılarla kaplıydı. uzaktan uzaŞa da bir su şırıltısı geliyordu. Gielston Çayı'ydı bu. Alabalıklariyle pek ünlü olan bu çaya başkalarının çirmesı yasaktı. Çay kıvısına gelip de çağlıyanların dibine inince bir de baktım babam pelerininin altından üç, dört karıs uzunluŞunda yelkenbezj bir çanta çıkardı içinden bir olfa kamısının parça larını çekip bırleştirdi. Makara takıldı, olta açıldı, babam basladı köpüklü sulara oltayı fırlatmaya. Çocokluğunda, Lomond Gölü kıyılarına yakın yerlerde oturdnkları için, gölü besliyen ber derede balık tutmnştu; şimdi de, gözlerimi ona dikmiş bakarken, arasıra oltayı benim elime de veriyor, aynı heyecan bana da geçiyordu. Babam yem olarak sinek kullanan kalburustü balık avcılarından biriydi diye övünmek isterdım ama, değildi. Solucanla tutardı. Bu solucanları bize Maggie, çiftlikten. toprağı kazıp toplardı, ben de cebirode taşıdıgıın Van Bonten kakao kutusunun içinden, kıvılkıvıl oynayan bn hayvancıkları, birbirinden çözerek alıp babama verirdim. Babamın tek istediği balık tutmaktı; onun için de, gençliğinde kimbilir ne otanmıştı! O güne kadar benirn her seyi yapabilir, en cansıkıcı, en korknnç dnrumların üstesinden gelir bildiğim bir adanun bn hale düşmesi ne ezici bir alçalmaydı.' Birden, zıpladım. Babam gnlfiyordn.. evet, kahkahalarla gülmeye baslamıştı. öyle gülfiyordu ki, birtürlü kendini toparlayıp duramıyacak gibi geldi bana. Sonra. bana döndfi, bir snç ortagı gibi bakarak, arkadasça arkama vurdu. «Moruk bizi yendi, matetti, oğnl. Ama, ne yalan söyliyeyim. bnndan dolayı da çok hoşlanıyorum şimdi ondan.» Babam bn biriki sözle kendisini gene eski dornmnna yükseltmişti. Ona olan güvenim yeniden doğrauştn. Babam hep böyleydi y a : Ye nilgiden yenme çıkarma ustalıği vardı onda. Ama, tam eve yaklasırken, parmağını dadağına koydn, sol gözünü kapadı. «Ne olnrsa olsnn, sen gene annene hiçbir sey sövleme.» V. Maggie ile barısnııstım. Ona, kusurıımu bağışlatabildiğim için de sonradan anneme çok dua etmısımdir. «Ne yapsam da Maggie'nin göıılünü alsam?» diye sordum. Annem : «Cumartesıye sana vereceğim on knruslan bu zavallı arkadasın en çok ne seviyorsa onn al, kendisıne ver» dedi. Ben de annemın dediğı gıbı yaptım: Luc kie Urant'ın dükkânına çittım. On kurusun bes kurusıyle o siyah çizgıli sekerlerden, bes kurusıyle de renklı çıkartmalardan aldım, bunları demir>olunun ta öbür ucundakj evlerine kadar götürdüm. Maggie sabunlo so kokan o, tas dö'seti karan lık ufacık muttakta cansız bir atesın basında oturuyordu. Boğazı sismıs. boynuna bir yün çorap sarıp kancalı ifeneyle iğnelemısti. Belkı bundan dolayı. ben' pek uysal karsıladı; öyle uysal bir karsılayıstı ki bu, duy dn|um pişmanlıktan, gözyaşlarımı tntamadım. ağladım. Gösterdigim bu zaaftan dolayı Maggie benı hafifçe azarladı. O sözlerinı biç unutmam. Öy le rie acı bir gerçefi belırtıyordu k i ! Söyledik lerinı onnn diliyle yazacağım : (Arkasi r a r ) Sahlb] NAZİME NADt Genel Yayın MUdürO Cumhuriyet 25 Kunış rurtsly* aarlcl Un Ki Ura Ki Senelli 8 «ytık * ayJlk Tt O0 40 00 23.00 ISO.O0 SOOO 44.00 AtarOrh ö u l v a n TeleloD DOfît' Fatltı PHSB ANKAKA yın«»ı ECVETI GÜREStN * Vazı tşlennl fuierı ıdare eden Snrumlu MOdOr I) « H 15 06 M I!«W 17 97 35 * İ L I . t K I HPKIIîSl) EROI OALLJ gondpruerj yazılat koaulaun Sonulmasri) lade edllme» * IlanlardaD cnesuUvpi fcabul olunmaz Ahfin» ve uân ısl^rl ıçln I&Ttın flptfln*' l A l v ı n n veya ctiân ınır kt,nniH*i iflzımrtıt MahaJlesı S**fta!le»çia' Nn i l)1yarhak)l 10«3 üfNKV tLl.f.Kl rSPKOKlı Basau ve CUMHURİVE1 MatbaacıUk r A 9 CafiBl Sfikak No 5941 KUçUfcsıai MfTrOanı fSdlrn» Man ADAM A l'eletım «S9C * Bu gazfte B A s ı > AHUAK YA^ASINA ı»tp,t l^^hhfl" •tmlptiı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle