28 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
tKf CUMHURtYET 21 Temmuz 1964 llllllllllllllllllllllllllllllll ıııı=ıiıııııııııııiMiıııııııııııııııııııı iiiiiiiiiiiiiiiiimiiiiimimiiiiiiii.il ııııııııııımııtııııııııı=ıııı Küçük oma anlamı büyük! Teni Tsnin gazetesinde bir yaıı okudum. önemjiı blr dedikodo gibi görünen, ama pek önemli bir noktaya parmagını bHM blr ya» . öıefliyeyim : Blr ıüre önce tngiliz Büyükelçisi, bizim p»rti başkanlarını yemeğe davet etmiş. tnönü, Gümüspala, Alloan ve Bölükbafi. gitmişler. Sofraya o zamana kadar görmedikleri blr yemekle, o yemeği yemeye yarıyan gazetenin yazdığma g8re • çatalımn âletler gelmiş. Bizimkiler bakmışlar, bakmıslar, bn nesnenin na«ıl yeneceğini bir türlü kestirememişler. tçlerinde yalnıı tsmet Paşa bilebilirmi* bu işi . O da bir türlü baslamıyonnuş. Lâfı nıattıkça matıyormus. Bizim parti başkanlan gıkıntıda imfşler. Bn ııkıntı arasında düşünüyorlarmış ki : Bu işi bilse bilse Inönü bilir! Onnn yemeğe baslamasını bekllyelim'. Ama Pasa konnşmağa devam eder, cebinden blr iliç kntntn çıkanr, ilâcını alır. konnşmasını sürdürür, başka bir hikâyeye geçer, bir türlü başlamaz. Biziro politikacılar sıkıntıda, ıkıntıda . En tonnnda Paşa ?ene gazetenin yazdığına göre cmasamn fizerindeki âleti alıp, orasını bnraıını karcalayıp, en», enginara benzlyen yemeğe daldırıyor. . Sonra da sapından çevirip, yemefln fizerindeki kabuğu soyuyor ve başlıyor yemege...» înBnuyu gören parti Iiderleri de faemen taklit etmeye başhyorlar. Bölfikbaşı bnnu anlattıktan sonra demiş kl : «lşte tnönü böyledir. Bizim o yemegin yabaneııı olduğıımıuu anlayınca kan kusturdn! Temek mi yedik, dayak mı yedik, b!Imiyordnk!> Sn btm acıklı ve hem gülfinçlu hikSye, ne dereocye kadar dogru bilemiyornz. Ama son yılların Türkiyeıinl bnndan daha iyi anlatacak bir baska hikâye zor bulunur. Bir kere bizim parti liderlerinin güç darumda kalınca Îsmet Paşadan imdat dilemeleri alıskanlıgı bondan dalıa iyi anlatılamaıdı. Sonra bunun dışında bir baska mesele var ki, asıl ona dikkati çekmek istiyornx. Çünkü şn nralarda aktuel: Difişleri Bakanlıgı sözcüsü, Harieiyeci hanımlanmıza görgfl talimleri yaptınlacağını açıklamış. Biz bir garip felıefeye kapılmısn gidiyonu. Sanıyonu ki Batılılık, böyle birtakım Ifizumıuz sekilleri bllmektir. Türklyenln kaderine hâkim koskoe» parti baskanlarının tngiliz Elçisinin •ofrmaında dâstöklerl şn aşagılık komplcksine bakınız! Batılılar karsısına böyle duygnlarla çıkan Insanlar daha baştan yenik düşmüş layılırlar. Ama blx Batılılar karşısına başka türlü çıkmayı aklımızm köşesinden geçirmiyonız. Haik Partisinln fist kademeIerlnde yıllarca çahsmıs bir dost, bize bir eski Genel Sekreterden bahsetmistl ki, zavallı adam blr bflyfik yabanea devlctln lefirine yazaeafı bir davetiye flstflnde iki gfinttnu hareamif : ŞSyle mi yazalım, bSyle mi yazalım... diye. Bütün bunlar kendini küçük görme dnygularından doğan, basit, ama anlamı büyük olaylardır. Bir yabancı büyükelçinin sofraya çıkardıgı yemeklerin hepsine işina olmak bir marifet defii: Adamcagız ne berze çıkanrsa yeneeek mi yahm? O yabancı aeflr Anadolnda pişen vemeklerin hepsini tanır, nacıl yeneeefcioln nsulünü de bilir mi? Bilse bile bn ne kazandınr kendirine? Her ülkenin kendine bas yemekleri vardır. Kannca tavası, çekirge yahnisi, köpek haslaması, kurbaga çorbası .. Ne olacak yani? Çin Elçisinin bnznrunda pllâvı dejnekle yiyemezsek ntaoacak mıyız? Biz. Atatürkün söylediği anlamda Ratılılasmayı anlamıyomz, anlıyamıyornz. Kendimlze, kendl miHetimlzin kaynaklarına güvenimİ7İ kaybrtmisiz. Batının burjnva maskaralıklarını, Batı medeniyeti ve kültürfl ile kanstınyornz. Diplomaside. dıs temaslarda en dofru en gcrçek yolnn, olduinmuz nbi cörOntnfk, ssde olmak, sahte ve yapmacık gösterişlere metelik vermemek oldnğnnn kavnyamıyornz. TOrkiyenin Batılılasmannı Moliere'ln Bonrgeoiı gentllhomme*n gibi ele alan sınıfların siyaıi iktidarı ele geçirmeleri, memleket içln ne buyfik tallhslzliktir. tnsan böylece Batılı olmaz, Batılı mukallldi olnr! I DÜŞÜNCELER | | Î N C E L E M E L E R | ^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^ MiıİıııııııııııııııtıııııııuıtmıııııııııınıııııııııııııııııııııımımııımııııııııııııtııııııııııııııııtıııııııııEıııı Kalkındırılan Köyün Meseleleri İstanbul Adliyesınde yaz tatill 'suresince 2. Ağır Ceza, 1. Asliye Ticaret, 4. Aslıye Ceza, 5. Sulh Ce|za, 4. Asliye Hukuk, 1. Toplu Bajsın Asliye Ceza. 2. Sorgu, 5. Sulh [Hukuk Mahkemesi nobetçi olarak çalışacaktır. • isviçre'ye kaçırılan paralar Yazan: S. AKERSİN öıelllkle diktatörler ve namnı yoksunları şahsî Utikbal ve çıkarlan konusunda korkak insanlardır. Vatanlarını açummun kenarmda gördükleri gün, tıpkı gemisi ve arkadaşları ile birlikte batmayı göze alamıyan bir kaptan gibi, vatan ve millet lerinı terk ederek kendilerine sıfınacaklan emin bir kıyı hv zırlarlar. Zamanımuda bn emin yer; Hitler'den Sigmaa Rhee'ye kadar bütün diktatSrlerin ve kanun dışı iş gören kimselerin, milletlerinin kesesinden çaldıklan paralanm yatırdıklan tsviçre bankalandır. Bn sebepledir kl, dünyanın dört bir köşesinden Isviçre ban. kalanna âdeta para yafmaktadır. Genel olarak büyük çoğunInfn şerefle bağdaşamıyacak nsnllerle elde edilerek tsviçreye gönderilen bn paralar acaba ne olnr? DiktatSrlfikler y> kıldığı veya karanlık isler g5ren büyük memnr veya tüecarların kanun karşısında snçln oldukları tesbit edildiği; yani ynrt dısına kaçırılan paralann gercekte millete ait oldnfn anlaşıldıfı zaman, aeaba bn paralan geıi getirmek mümkün müdür? Bn snale verilecek tek bir cevap vardır: Hayır. Zira tsviçre bankalan öteden beri hiçbir yabancı kontrolün nüfuz edemiyecegi kalın bir sır perdesi arkasında çalısmaktadır. Dünya basını bu karanlık faaliyete zaman caman şiddetle hücnm etmekte ve tsviçre bankalannı • dolayısiyle hükümeti diktatörierin milletlerinden, eançsterlerin bankalardan çaldıklan ve nihayet bflyBk fakat namns yönü şüpbeli olan tüccarlann vergiden kaçırdıklan paralanm saklamak snretivle; ba klrli insanlann kirli faaliyetlerine yataklık etmekle snclamaktadır. îsviçreye tsnat edl len difer bir snç da, elde ediIen bn paralarla, Batı İle Doğn arasındakl harb malıemesi tlearetini endirekt himaye etmiş olmasıdır. tsviçre bankalan, dflnyanın her tarahnda bnlonan dlfer bankalar ile snpbesiı aynı yapılıştadır. Aradaki fark, bn ban. kaların müşterller ve onlann paraları hakkmdakl gjzlülgl, dlger bankalardan çok İleri gStürerek. hiçbir makama hiçbir ınretle bilgi vermemelerindedir. Meselft diger memleketlerde res ml veya hnsnsi bir kredi bflrosn, bir mflşteri hakkında bankadan bilırf istedifi nmsa, banka kendisine bn biltiyi vermektedir. trviçre'de ise, aynı teş«bt bfis karşısında Istentlen bligiyt * veren «Kinır; < ay hapls ve M bin TL. na kadar para eesaaına çarptınlır. Bn bahımdan paranru saklamak isteyen bir inaan için lsviçre bankalan, yerin ve deniılerin en dibinden daha emindir. Isriçre'de öyle bankalar vardır ki; «enelerce bütün memleketi kanş karış dolaşan insanlar dabi, onlann yerini bulamaz. Ne gazetelerde ilân ve adresleri, ne de kapılarında levha veya Isaretleri vardır. Bn gibi bankalann mfidSrlerinden biri Ue k«noşnr sorarsanız, slze : Bizim beklediçimiz meraklılar değil müşterilerdir. Müsteriler ise blzi daima bsInrlar. Oiye eevap verlr. Bn bankaların mfişterileri arasında, digerlerine nazaran daha korkak veya daha Ihtiyatlı olanlardan isimleri dahl sornlmaz. Yatirdıklan paraya karsıIık banka kendilerine blr nnmara verir. O fünden itibaren bn nnmara iroza olarak kabnl edilir. Bütün memnrlar bn nnmaraya cöre iş görfir, fakat onnn arkasında kimin hflviyetinin saklı oldnfnnn yalnn müdflr bilir. Telgrafla para Istemek Için banka ile musteri ara«ında bir «sifre» tesbit edillr. Fakat bn «rtfre lle de bankamn para Sdevehirmesi için: «mösteHnin havatının normnl gevrlni takip etmesi» sarttır. Para vatı. nrken veya çekerken makhns verflmez. Savet Tnflsterl n % m r yatırüan veya çekilen paranın miktanm gösteren bir makbnı verilir. Ancak bn makbuznn üserinde bankanın adı ve adresi bnlunmaz. Mühim müşterilere ba makbnzlar, bankanın o mem leketteki ajanı tarafından verilir. Böyleee tleride herbangi bir iddiayı önlemek için, larfm üstüne taviçre porta pnln ve damgası konmasmın Bnüne geçilmiş olnr. tsviçre, topraUannın vertml bakımından fakir bir memleket. tir. Bn gereek tsviçrelllere, iktisadi sabada diger memleketlere nazaran daba zeki olmak mecbnriyetinde bnlnndnklarını yalnu blssettirmemis, aynı «amanda gayet güıel »gretmlstir. O kadar kl, Voltaire, tsvierelilerin bankaeılık alanındakl sayanı hayret ilerleyişl karsısında şflvle demistir: «Şayet bir tsvlçTe bankaeısinı peneereden atlarken »rBrBrsenlz, biç dnrmadan arkasından siz de atlavınız». Gerçekten de tsviçre, diğer kom şu Avmpa devletlerinin iktivtdi alandaki kuvvçtll arz imkânlanna karsı bir ağır sanayi knrmava veya sebze bahçeleri snlamaya lü zum pörmeden. kendlstne büyıık bir gelir kaynagı bulmuştun has kalarmm kıynetll paralanm ve sırlannı saklamak. tlk bakışta bi raz garip eörünüyor ama lhtilâller ve harbler Avnıpasında hu garlp «arz> m gördüğü «talep», hemen bütün zengin memleketlerinden biri haline getirmlstir. Bu yiiıden her ikl dünya harbinden sonra. diğer devletlerin para lannın kıymetleri düşerken, Isviçre Frankı kıymetini aynen mu hafaza etmistir. Kimsenln gerçek rakamı öğrenmeslne imkân yoktu r; fakat tahminlere göre bugün tsviçre'de 5 banka faaliyet W göstermektedir. Bu bankalarda yatan yabanalara ait paranın top lamı İse 12 milyaj İsviçre Frankı (2İ milyar Tl.) olarak tahmin edllmektedlr. tsviçre bankalan nr saklamak konnsunda zaman zaman çetin bn tihanlar vermlstir. Bu bntihanlann en müskülü, şüphesiz Hhler'in Isviçre bankalanna karsı açmış ol duğu mücadele sırasmda karjılasıl mıs olan idl. Hltler çıkardıgı bir kanunla, yabana memleketlerde parası bulunanlarm, bn konudakl durumlaruıı blr beyanname ile hü kümete bildirmeleri meebariyetinl koymnstn. Bu meebnrryete uyma yanlara verilecek ceca; adyet kamplarma sevk veya ölfim idL Böyle bir beyaname vennedlgi halde kendllerinden şuphe edilen şahıslar, çok defa blr Gestapo refakatmda tsviçre bankalanna gönderiliyordn. Bunlar orada gayet tabil hareket ederek, bankadan bir mlktar para çekmek ia te«Uklerini söylemek maebnrijretinde Idiler. Fakat tsviçre banka eılan, Gestapo denilen Alman po lisinden daha ax açıkgös degildi ler. Nazllerin bn hareketleri karfumda. derhal bütün banka momorlarma; «iktnci bir şahıs refaka tmda gelen müsteriler karşısmda, saflyane bir tavır takmarak, kendl lerinin bankaca tanmmadıklarmın bildirilmesi. emredildl Buna karsılık Gestapo da baska blr yol tuttu. Tevkif ettiği ban kimselerden eıiyet yolu ile, îıviç re bankalanndaki hesap nnmarala nnı elde etmiş ve talgnfla para çekmenln mümkün oldnğnnn öğrenmisti. Bunun üzerine ele geçirilen hesap nnmaralan ile İsviçre bankalanna müracaat edilerek, he sap sahibl adma para çekilmek is tendi. Fakat İsviçre bankacılan, o ramanki olağanüstu durumu dik katle tâkip ettiklerinden, bn tel graflann kimler tarafından çekil digini tabminde gecikmediler. Bu sebeple de, Ahnanya'da bulunan isviçre Konsolosluklannın bu müsteriler hakkındakJ tahki kat raporu ellerine geçmeden, telçraflara cevap bile vermediler. Ve 1334 de Naziler tarafmdan tâkip edilen Yahadilerin servetlerini korumak gerekcesi ile ye ni bir kanun çıkararak, banka sır lannı ifşa edenlere karsı tesbit edilmis olan cezalan daha da artırdılar. Yarınki yazunızda tsviçre bankalannm İkinci Dünya Harbini mütaakıp Batılılarla, sonra Dogu Bloku ile yaptığı mücadeleyi ele alacak ve İsviçre bankacılığının «Batı'nuı emniyetini tehlikeye du gürdüğü» yolundaki Amerikan görüşüne ve yurt dısına çıkanlan paralann âkibetine değineceğiz. • •• ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı v ı ı ı u 1 1 1 1 llllflllı IIIIIIIIIIIIIIIIIHIlllllllllllll mahkemeler belli oldu Hürriyet meydanı için hazırlanan proje karara bağlanacak Hurrıyet Meydanı ile Çarşıkapı yeraltı geçidı arasında kalan yolların duzenlenmesıne karar verılmıştır. 510.800 lira kesif bedeli üze. rinden ihale edilecek düzenlemede trotuvarların ıslahı işi dt bulunmaktadır. Beledıye Mechsı ı«e bugünden itıbaren 11 gun sürecek fevkalâde toplantı donemme girecektir. Donem ıçinde, Hurrıyet Meydanının yenıden duzenlenmesı içi hanzırlanan proje de karara baglanacaktır. lıtanbulun Srn«k köylertndekl (•himalan tanıtan yazunızda (1), ortaya çıkan me•elelerin aynca ele alınmaga değer olduğunu belırtmistik. «istanbul lli Köy Kalkınma Komiteıi» nin 7 Temmuz 1964 tarihli toplantnını, lstanbul'un örnek köylerlnden biri olan Cumhuriyet Köyünde yapmasından da yararlanarak taze gözlemlerle bu konuya yeniden dönmek istiyoruz. Böyleee, bu çalışmalann umulanlan ferçekleştirmek veya köy hayatında egreti bir füı gibi kalmak durumlanndan hangisine ySnelecegi anla;ılmış olacaktır. Komitenin mall yardımlanyla Cumhuriyet Köyünde tarım ve kültür sitesı bınalan için yuvarlak rakamla dörtyüz bin lira harcandığı görülüyor. 397 nüfusuyla küçük köyler grubunda yer alan Cumhuriyet için, eğer bu çalısmaîarın çevre köylerine de yöneltılmis bulunduğu hesaba kalılmazsa, «çok geniş» tutulmuş olduğu hakl, olarak akla gelebUir. Fakat Cumhuriyet Köyü. yerinde bir anlayısla kendi basına bir ünite gibi düşünülmeyerek yıkın çevresindeki köylerle birlikte ele alınmıj ve sayısı onüçe varan köy topluluğunun merkezi olarak seçilmiştir. Bu seçiste rol oynayan sebeplerin inee elenip sık dokunulduğunu söylemek yerine, bazı dış görünüslerden, köylünün ilgısinden hareket eden kaba kıyaslatnalardan kuvvet aldığını belirtmek herhalde gerçeğe daha uygun duşer. Girişilen çalışmalann çevre köyleriyle ilgisi hakkında bir misal vermiş olmak için, «Tohum temizleme evi» üzerinde durulabilir. Günde on ton tahıl temizleme gücünde olan bu selektör, ömerli, Muratlı, Koçullu, Sırapınar, Hüseyinll, Kılıçlı, Bozhane, örümce, Paşamandıra, Arnavutköy, Degirmendere, Polonez ve Göllfl köylfllerinin de hizme Yazan: Cavit Orhan Tütengil tındedır. Geçen yıllardan tohum temizletmek için Cumhuriyet Köyüne gelmeye alıtık olan çevre köylülerinin, ötekı binalardan da yararlanacaklarını ummak haklı bir lebebt dayanmaktadır. Sun'ı tohumlama evi, Soğuk hava depo»u ve Kültür merkezi'nin bütün lmkânlan Cumhuriyet'in komşu köylerine de açık olacaktır. Modem kütntı baıka yanları ile de llfimizl çekmege hak kazanmaktadır. Görünüşteki basitligine rağmen kümes. tünek ve sulama yerleri, eşinme ve follıık gibi aynntılan itibariyle de tanmsal yapılar Içinde özel bır yer almaktadır. Bütün inceliklerinı hesaba katarak kaç mimarımızın kendi şartlarımıza uygun bır kümes projesı çizebileceği ayn bir konudur. tlk bakışta küçümsenilen bu konu tarım kalkınmasının bir baska yanına deginmektedir. Nerdeyse tamamlanmak üzere bulunan modem kümesin havalandırma tertibatının projede unutulmuş olduğunu sfiylemekle yetlnelim. B:r genelleme yapmaktan kaçınarak kumes konusunda ikl şeyı bırbirinden ayırmak gerekiyor. Modern kümei bütünü ile mı, yoksa bazı unsurlan bakımından mı köye ve köylüye örnek olacakT Bir tavuk çıftliği kurmayı dvisünmediğimize göre basıt sulama gibi unsurlan kolaylıkla yaygınlık kazanabilecek kademeli bir ılkelden moderne geçıs, köylü ihtiyaçı için tavukçulukta bize daha gerçekçı bir adım olacak gibi gelivor. J Kültür merkezindeki büvük salon, yakın gelecekteki ilgi artısına rağmen «ölçüsüz» bir yapı izlenımi veriyor Salonun iç boyutlan 10JSOX18 metredir. Bu büyüklük, salonda yer alacak faaliyetler bakımından şehlr tarafından beslenme zorunluğunu ortaya koymaktadır. Düğün ve dernek, toplantı, tiyatro ve müzik çalışmalan için köyşehır isbirlifti kaçınılmaz bir konu olmaktadır. Fazla para alan gazinolar kapatılıyor Beledıye îktısadi Murakabe ekıp len pazar gunü yaptıklan kontrollar lonunda 22 gazıno ve eğlence yerine 1 ile 4 gun arasında kapatma cezası uygulamışlardır. Bu arada bir gazınoya da t gün kapatma cezası verilmıştir. Kapatma cezasına «ebep olarak; müşteriden fazla para almak, tarıfeye uymamak ve çılt porsiyon yiyecek vermek gibi hususlar gösterilmektedir. Kız Enstitüleri öffretmenleri için kurs açddı Kız Enstitüleri iç ve dış giyim öğretmenleri için dün Bakırköy Kız Enstitüsünde bir kurs açılmıştır. 15 ağustosa kadar sürecek kurs'ta öğretmenlere kalıp ile pratik biçkı sıstemi konusunda bilgi venlecektir. Kursa 115 öğretmen katılmaktadır. Cumhuriyet köylülerinın bu çalışmalara katılması 350 metre küp taşla 420 metre küp kumun vapı alanlarına getirilmesinden Modem kümesin ortaya koydu ibaret kalmıştır. Köydekı geçer ğu daha ilginç bir mesele ileri fiyatlarla taşın metre küpünün ülke pünlanndan " bizim köye 20, kumun metre küpünün ise aktardıgımız «fennl tavukçuluk» 17J lira olduğu gözönünde tutulursa bu yardımm lira olarak un başan v« gelişme sansıdır ilk çatıştna, kümet binası ile ifadesi 14.350'dir Her şeyi Devbekleme gelenegıköylünün oturdugu ev arasında let babadan yapılacak kıyaslamalardan do nin birlikte çahjmayı engellemejacak görünüyor. Havalandırma si bizi yeniden «insan» konusuna tertibatı, akar suyu, elektrik ışı götürüyor. öğretmen Hüseyin toplantı tıra2ı ile bir tavuk kümesi ve öte Uzun'un köydeki yanda bu şartlar karşısında im sında üzerinde durduğu «insanlarenme, belki de kıskanma yara n islemek, yetişörmek, harekete geçirmek lüzumu» köy kalkınmatacak bildiğiniz şeyler. sının baş meselesi olmakta deöteki (alışmalarda olduju gibi vam ettnektedir. Cumhuriyet Kömodem tavukçulukta da ilkel yünde girişilmiş olan çalışmalar şartlardan çagdaş olana g«çiste çevre köylerinde bu dogrultuda • kademe» veya «ııçratna» yolla bir «nlayış yaratmadıkça başanrmdan hangisinin seçilmesi ge ya ulaşıldıgı kolay kolay söylenerektigi de insanı düşündürüyor. miyecektir. Tanm ve kültür sitesinio yanı •nra kSyün tarlalannı sulayacak ToprakSu Sulama Şebekesi de felecek ay hizmete açüacaktır. Kanal boyundaki tarlalarda kuru tansndan sulu tanma geçisi sağlayıcak olan bu çaiıamanın hız kazanmanoda Cumhuriyet Köyünün «ömek k3y» seçilmesi de etkili olmuştur. BSylece, üç değijik faktörün durgnn köy hayatını naııl «tkileyeceji konusunda bir dency alanı yaratılmış fibidir. Istanbulun Brnek köylerindeki çalışmalann «Toplum kalkmtnası metod ve llkelerine yöneltilmesi» gerektigi seklindeki işarete gelinee, durum şudur. Bilindiği gibi «Kalkınma Plânın» nda toplum kalkınması şöyle tanımlanmaktadır: «Toplum kalkınması, halkm. kendi «osyal, iktisadl ve kültürel «artlannı gelıştirmek ıçin ginstığı gönüllü çabalann, Devletin bu alandaki çabası ile birleştirümesi demektir». Geçen aylarda istanbul Teknik Oniversitesinde verdiğimiz bir konferans vesilesıyle ısaret ettığımiz gibi, «Köy hayatının çözüm yolu bekleyen meseleleri karşısında bazı çevreler (Toplum Kalkınma. sı) na bel baglatnıy görünüyorlar. Köy kalkınmasına yönelen her çahsmayı olumlu karşılamakla ve DevletYurttas isbırUğini başan için temel saymakla birUkte, toplum kalkınması metodunun dayandığı lelsefeyi bizina çetm şartlanmızla bağdaşır bulmuyoruz». Köylüyü ışbirliğıne ve yapılan tesislenn ışleyıs ve ldaresine hazırlamak dışında gönüllü çabalara bel bağlamak, bıze kahrsa, «uyku» yu devam ettirmek olur. (1) Bk. Cnmhnriyet, örnek kdylerdeki çalışmalar, I Temnmz 1964. Tebrizc ilk T.H.Y. uçağı 5 yolcu götürüyor T. H. Yollannın Tebriz» açngı yeni hattın ilk seferi bugün yapüacaktır. Tebrıze gideoek ilk TJLY. uç«*nda Cihat Baban, Turan Güneş va e«leri olmak üzere 5 yolcu bulunmaktadır. Vana sefer yapacak olan T. H. Yol ları uçağı, Tebrız» kadar uzablmışür. . Teklif isteme ilânL . Ereğli Kömürler. İşlefmesi Müessesesî Müdiirlüğanden: Zonguldak 1 Müesseseınizln günlük ekmek ihtiyacı norraal olarak ortalaına 2 O O adet kadardır. Ekmeklik ua ıçın lüzumJu buğ4 0 day, Toprak Mahsulleri Ofisinden tahsis olunmaktadır. 2 Bu ekmek Üıtiyacımızı, özel teşebbüs tarafından yapılacak yatınmla Zonguldakta tesis edilip ^letilecek modem ekmek fabrikasından temin etmek istiyoruz. 3 Gerekirse. lüzumlu arsa, Müesseseınizce sağlanabilir. 4 Tamamlayıo bilgiler vesair hususlar ıçin Zonjçuldakta Müessrv; Müdürlüğune müracaat olunmalıdır. 5 Isteklilerin teklif mektuplannı 15 Ağusto» 1964 Cumartesi j»ünü saat 09.00 a kadar Zonguldakta Müe^ese Mu dürlüğvnJe bulundurmaları ilân olunur (Basın Z. 233 3244/8336) OTOMOBİL, KAMYON, OTOBÜS SAHİPLERİNE MÜJDE Vesika Yayınlıyor Üç kişi daha denizde boğuldu Dıin Kemerburgaz'm AJâçlı k6yünde yıkanmak için denize giren uç arkadaj, yüzme bilmedikleri ıçın boğularak ölmüşlerdir. Nazif Pekten, thsan Bayraktar ve Halıl Çetın «ımlı 23 yaşlanndakı gençler denize girmişler ve bir daha çıkmamışlardır. Olay Jan darma Kumandanlıgma bildirilmistir. Selimden Makaryosa Yarın herkes bu yazıyı konuşacak! Osmanlı Padişoh başyazısı Hafif yağmurlu geçecek Dogu Karsdeni* bSIgeai İle 81n«p îneboln çevreleri parçalı bnlatln ve araııra hafil yagmnrIn, difer bölgeler parçalı ve yer yer ax bnlntlo geçeoek, rüzgftrlar knzey ve dogn yönlerden hafif, Orta Anadoln'da orta knvvette esecek, bava sıcaklıklannda dfine nazaran önemli degişiklik olmıyaeaktır. TÜRKPETROL Erenköy SERVİS İSTASYONU Muhittin Emanet Vahap Güldiz Kozyatağı İstanbul Ankara yolu Tel: 55 30 32 Sekreter BILEN SERVİS FİŞİ açtuan müsterilerine, ücretsiz OTO TEST ve devaml BUJİ servisi yapılır. GECE 24.00 • kadar YAĞLAMA YIKAMMA servisimiz ile nezih BÜPEMİZ açıktır. CASTROL yağlarımızın üstünlüğüne ilâveten garantili GOODYEAR lâstikleri ile JIUTLU akülerimizin satışlarmda azamî kolaylık gösterılir. Hedıvelerinizı almak için teşriflerinizi bekleriz. (Basın 130368335) Temmuz 21 Rebiülerrel 11 5 0 V. 1 5.44 13.30 17.18|30.35|MJ0| 3.33 & o tkludl r 1 M Mukemmel almanca bilen StenoDaktilo «ekreter bayan aranmaktüdır. Birind tınıf olmalıdır. Büyük bir firketin umum müdürünün lekreteri olacaktır tngilizce bilmetd tercih aebebidir. AlâkaJJann kua biyografi ve tahail durumlannı açıklryan bir mektupla «Almanca Sekreter» rümuzu il« P.K. 176 İstanbul adresine resimleri ile birlikte müracaatlan rica olunur. İUnalık: 1513/8333 CUMHUBtYETm TeMkan: " E. ] 9.06 4.44 8.42 12 00' 1.54; 8 5T Gemi tnşaası Teşvik Kanunu tasansı hazırlanıyor Ticaret Odasında lcurulan bir komisyon «Denız Tıcareti ve Gemi Infaaaı Teşvik Kanun Tasarısı» üserinde çalışmalar devam etmektedir. Behs«t Osmanagaoğlu, Cemil Parman, Fikret Gönül ve Zeyyat Pariar'dan müteşekkil komisyonun haurlıyacagı tasan Üniverıite v8 teknik tetekküller temsilcilerinden meydana gelecek bir heyetin de mfitalftası ve incelemeıine sunulaeaktır. 10 kişi trafik kazasında yaralandı Dün şehrimizde dört trafik kazasında 10 kişi muhtelif yerlerinden yaralanmıştır. Olaya «ebtbiyet veren şoförler yakalannuş ve tahkikata başlanmıştır. Gıriş Imtihanlanna Hazırlama Kurslan 3 Ağustosta başhyor. Broşür îsteyiniz. TEKNİK ÜNtVERSİTE BİLGİ DERSHANESİ Reklâmcuık KUŞL.1R Nat karısına: «Ver bakalım blze bir yaprak cıgarası» dedi. «Biraz duman olsun, yajıık tııy kokusunu bastırır.» Rarısı: «Topu topu ikl tanecik kalmıs» dedi. «Kooperatiften sana biraz daha alacaktını.» Nat: «Bir tanesinl lçerlm.» dedi, «ötekini de yagnıurlu bir güne saklanz.» Çocukları yatı^tırmaya çalışmak boşuna3tiı. Pcncerclerdcki o gagalamalar, tırnıalamalar kcsilmedikçe rahathuaur yoktu ki. Nat bir kolunu karısının, ötekini kmmn bo',mma atmış, oturuyordu, oğlan da aıınesinın kucağında. Battaniyeler şiltelerin üzerinde yiffin olmuş. «Şu dilencilere hayran kalmaınak elde degil» diyorriu. «Dedikleri dedik, bir tıırlu \azgcrmiyorlar. Bu işten en sonunda bıkarlar, usanırlar sanırsın, ne gezer!» Evet, bayran kahnamak elde degilril. Tahtaları boyuna gagalıyorlar, gagalıyorlardı. Bir ara. Nat'ın kulağina yenl bir törpu sesi gelrli: Saııki ötekileriien daha keskin bir gaga eclmiş, işi arkadaşlarından kendi üzerine almıştı. Nat ko;Iarın adlarım hatırlama a ça 50 Iı«tı; bu işe en yatkın kufl tflrlerl hmngtel eübillr, dlye hatırlamaya çaustı. Ağsetakanın g*g* vnrn^u değildl bn. Ağaçkakan hafif hafif, sık sık vururdn. Bu ondan daha tehlikeliydi, çünlrt böyle gideoek olars», eamlar gibi tahta da parçalanırdı. Derken, akbna şahin geldl. Martılann yerini sahinler ml almışlardı yoksa? Pencerelerde şimdi şahln, doğan, atmaca gibi yırtıcı kuşlar vardı da gagalanndan ba^ka aynca pençelerinl de mi kullanıyorlardı? Şahln, doğan, atmaca, çajlak... Tırtıeı kuşlar ^lmdiye kadar hiç aklına relmemlstL Tırtıcı kuslann bir »eye nasıl «aldırtp paraladıklarını unutmnştn. Daha üç saat vardı. Bu üç saat Içinde, bekleşirlerken, tahtalann parçalanısını, pençelerin tahtalan çatırdatışını l^iteceklerdi. Nat dörtbir yanına bakındı neyi bozup kapıyı daha sağlamla^tırabUirim dlye. Pencerelerden yana korku yoktu, çünkü dolap dayalıydı. Ama, kapıya pek güvenetnlyordu. Tukarı çıkıyordu, merdivenin ortasına gelince durdu, kulak kabarttı. Çocıtkların yatak odasında yerde pıtpıtpit bir ayak sesl vardı. İçerl girmişlerdt kuşlar! Gltti kulajnnı kapıya aayadı. Kvet, öyleydl Kanat hısırtılan, hafif hafif ayak sesleri gellyordu: Kuşlar odayı geılyorlardı. öteki yatak odasında daha blr şey yoktu. Nat oraya girdl, eşyayı dışan ta?ımaya başladı. Çocuklann yatak odasının kapısı da göçerse diye, bunları merdlvenba^ına yıgacaktL Belki de hiç hacet kalmıyacaktı ama, n'olur, n'olmaz. dlyordu. Eşyayı kaP>ya yığamazdı, çünkü kapı İçerl açılıyordu. Esyayı yığabllecoti tek yer merdlven y Kansı: ttnsene asagı, Nat, n'apıyor•nn or'da?» dlye seslendl Nat: «Geliyornnu dlye bagırdı. cBurayı şöyle blr düzene koynyorum da.> Karısının yukan gelmesini lstemlyordu. Çocuklann yatak odasından kuglann ayak seslnl, kapıya kanatlann sürünüşünfl lşitsin istemezdi. *** PROF. NtMBUSTJN MAC NAZİME NADt Genel Yayın MüdUrü Sahlbl CumhuriYet Sayısı 25 Rurus Ttlrklytı Hartc! Lira Kr. U r a Kr. Senellk 8 aylık S aylık T5.00 40X10 M.00 150X50 AtatOrk Telefon: 1? 4i 44. 12 ov 20 12 0>) «5 17 57 Î5 ECVETGÜRESÎN VECDf K3ZILDEMÎR bjlennl fllleo Idara eden Sorumlu Ufidflrı Be? buçukta: «Hadi kahvaltı edelim,» dedl. «Kızarmış. ekmekle» sncnk yeriz.» Karnı acıktığından değildl pek ama, karısının gözlerinde bir tasa belirmeye baîjladıgint, çoeuklann eittikçe haşarılaştiklannı BÖrmii?tfl de onlan oyalamak içln. (Arkası var) Fatlh Paşa Mahallesi S^tiaUKfÇi Soktgı No S [Mvarbakıı ÜOGl) tLLKKl B(VKU>U 44.00 • Gazetecnlze gönderu«n yazılar koG Ü N b V İLLfcKl 3 Ü K U S U . nultun. konalmıaıa tad* edllmcs. KUçtlkSrfsi Meyösrn C«11m« H t m Batan v» Yayan * A D A N * Telefon 4550 tUnlardan mesullret kabul olun CUMHURÎYE1 MatbaacıUk v« maz Abon* va ilân Işlerl lçln u r * Gaz«tpclltk T A. 9 C«e»loglu fın Ostflne «Abone» vey» «llân Bu eajptp HA«IN AHI.4K V ABdlkevi Sokak No. S841 ServlsU kavdının konması lazımdır. SASINA uymayi taahhai
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle