02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
İRİ CUMHURİYET 3 Mayıs Nurculuğun kaynakları Kadızadeliler meselesi İ Sağlık Konulan | Kırmızı vekara Bundan üç yıl önce, bir lran gezisinde .Şiraz Hava Alanında idik ki, uçaga binmege hazırlanan garip kıyafetü kişiler gözüme ilişti. O ülkenin sarı güneşi altında dolaşan bir kavuklu, yanındaki beş on sarıklıvla on melre kadar ötemizde kümelenmişler. Cübbeler. sakallar. kavuklarla düzenlenmis kıvafet balosu manzarasından pek hazetmediğim içiıı yanımızda bulunan rehberimiz Erbabi'ye bunların kim oldııklarını sordum. Erbabi, Azeri Türkçesiyle konusan ıleri fikirli bir gençti. Kavuklnnun bamara kubbrsi gibi kafasıııa bakıp, bir eski lran sairinden diıe okndu. Aklımda kaldığına eöre : Nice kubbede isittigin ve yüksek sandığın sesler kubbenin bosluğundandır . Iranda siradi yüriitülmek istenen toprak reformunu ballalamak için ellerinden gelen gayretlcri gösterenler iste bu mollalardır. Bu yolda adam Mirmağa ve vurdurmaga kadar gelmıslerdir. Ben ne papaz kıyafetinden hoslanırım, ne de boca .. Müsliimanlıkta, Hıristivanlıktaki gibi bir din adatnı sınıfı yaratmak zaten lslâmın esas kavnaklarıııa avkırıdır. Uunıııı için din islerivle ugrasanların avrı bir elhise\e bıirünüp ötpki Müslümanlardan ayn gnrünüste dolasmalan fuzuli Ataülrkt ülüiün esaslarından birl, din adamlı£ının sarıkla kavnkla olmadıgını bilmektir. Fakat papaz kıvafeti hir avrı âlem Helr bu elbiseyi giyinip vatan kurtaran aslan rolütıe çıkan Makarios'u gördükçe siyah bir mezartası görmüsresine içim bulanıvor. Rasta soba borusu, sırtta katran rengi. gögüste ıstavroz. eller kanlı, gözlerde adam kazıklamıs sarraf gülüsiyle politikanın tobetindc dolap çeviren din adamı. . Ne oiuyoroz? Ortaçag yeniden mi trliyor? Makarios'nn fotograflarına bakarken insanın içindje bir arzu : Acaba hazreti bir tıraş etsek de, gerçek çebresini görsek, nasıldır? Saç, sakal, bıyık ve papaz kisvesi altında gizleme tertibatını almış bu kilise direği, «Hellenizmin» de tetnsilcisi. Şiradi bir de Hellenizm çıktı başımıza .. Ege denizindeki ve Akdenizdeki adalarda satranç oynamafa kalkan Tunan aklı, tstanbulun, tzmirin, Efesin toprafına salyaları akarak hakıyor. Tnrist rehberinde otel arar gibi baska ülkelerin topraklarına göz koyan Hellenizm . Ama ba niyetle gelenlere Türk topraklarında takdim edilecek ytr, bir adam boyn ölçâsünden fazla olmaz. Yunanistanda bu bayalin hevesine düsenlerin hepsi. ıskatçıdan aldıkları ölçüleri boyunlarına asıp ondan sonra Hellenizmle avunsnnlar. Tarımsal kalkmmamızda gübreye fazlaca ihtlyacımız oldağundan, bu isi görecek ber Hellenizm âşığına Tiirkiyenin topraklarına karısmak ve katısmak imkânlarını babsedebiliriz. Türklerin Atatürk Comhnriyetinden ba yana değısmez trk politikası «Millî Misak» sınırlarını «mubafaza etmektir.» Bu sınırların dışıııda kalmıs Türklerin haklarını korumak da bu sınırların içindeki Türklerin vazifesi elbet .. Yunanlı komsularımız ba gerçeği ba kafayla anlıyamazlar. Gürsel Paşa ba hali iyi bildiğinden ve gördüğünden : Türk • Tunan dostluihı öldii .. demls. öldü elbet .. Ama nasıl? Katlediierek. . Ve ba cinayetin en sorumlalarından en başta gelenler kilise adaraları... Şimdi kara cübbeleri içinde. caııına kıydıkları ölünün sandakası basında âyin yapmaga kalkıyorlar. EUerindeki bahurdanda tüten ihtirasın iliklerine islettiği koku, kan kokusu... Hilarion Kalesine bücum eden sürönün günah bücresine getireceği cinayetlerin hepsini de affetmek için pesin paxarlı£a girişenler aynı din adamları .. Yr*\üzO tarihinde din adamı nr zaman siyasete karısmışM. orads, cübbenin karası insan kanının kırmızısına karışımştır. Tarih böyle söylüyor BugUnün takvim yaprakları da taribin yaprakları gibi konuşmaktadır. ııııİıııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııımııııııııııııııııııımııımıııııııııııııııııııııııiMiııııııııııEıııı Giimrüklerden geçinen bir şeyh Tahir ALANGU (VI) Köprülü, aslınds cez»da merhametin büyük bir zaaf alâmeti oldugunu bilirdi. Deylet nizamını altügt eden ber «oyd«n zorbalığın. bütün kademelerde nasıl girift bir bâle feldiğini, sarayda, medresede, ocaklard» ve esnaf arasında nasıl kol saİID "VirİeitVMnl beceriksl. mü rikl ü dThalelerT ilk k.p.rdamsta önlemek gerektifini bilecek kadar gün görmüş bir vezirdiKaduidelileri katle fır«at varken sttrgünle yetindi. Ama bir taraftan hafif ceıalarla »da letini ispat edip ortalıgı yatıstınrken, yüze gelen zorba ele başlarını da öldürtmekten çekinmiyordu. Bütün ayaklanmalarda din adamlarının ve seyhülislâmın karışık işler gdrdük lerini bildiğinden, önce raüftü den ve sonra Hacıbektas »eyhinden yazılı teminat «hvor, harekete geçerken dinî müdahaleyi peşinen bertaraf ediyordu. Ocak kokonozları ile Sipâhi zorbalarının hakkından böy lece gelebildi. Ancak bundan sonradır ki din adına ortalığı velveleye verenlerin üzerine yü rümek sırası gelebilmişti. Naimâ'nm kaydettigi bir olay, onun sırası gelince, kontroîdan çıkan vobazlan şiddetle cezalandırmaktan çekinmediğini gös termektedir Buna benzer birçok olayları sıralamak kabildir: Köprülü iktidara geldikten sonra bir yandan asâyişi düzene koyarken, diğer yandan da mâliye işlerini bir hesaba bağlamak istiyordu. Gümrükten ve evkaftan yüksek miktarda maas (ek görev) alanların ödenek lerini derhal kestirmisti. Bu ?ı rada üfürükçülükle ün kazanmı<; bir Seyh Sâlim vardı ki, Magripten Istanbula gelerek devlet ricâli arasında falcılıkla nâm vermişti. Kendisine sa ray mensubu süsü vererek halk tan para çekiyordu. Halkı kandırmak için, bir gün odasmda birçok ziyaretçilerle birlikte otu rurken, kendi adamlarında iki sırma külahlı baltacı kılığında kimse giriyor, güyâ valde sultan dan kendisine bir tezkere i!e birkaç yüz altın getiriyor, şeyh efendiye ricâ ile önüne koyuyor lar. O zaman şeyh naz ve istiğnâ ile başını çeviriyor, paraya hıç dokunmuyor. Yalnız valde sultanın tezkeresine kasılarak vakurâne cevap yazıp gönderiyor. Şeyhin sarayla olan bu ilgisini, paraya karşı gurur ve istiğnâsını gören cühelâ kendisine dört elle sarılıyor, borç harç eöe rek ?eyh hazretlerine para yetiş tirmeye çalışıyordu. Şeyh efendi yalnız kerâmet ^öşjtermekle Ralmıyor, kendisinin HazretiEbubekr^İBtisâbını da iddia edj,f yold'ıl; Birç'olTsa? kTnîseleri, hat tâ devlet ileri gelenlerini de kan dırarak gümrük ve evkaftan günde bin akçe gelir saîlamaya muvaffak oluyordu. Köprülü, hazine işlerini yoluna koymak için bütün tahsisleri ve vazifeleri yoklayınca, sızıntılann kaynağını bulmuş, geçimlerini başka yerlerden çıkaranlarm gümrükteki gelirlerini kesmişti. Şeyh Salim, bu darbeden çok müteessir olmuş, şikâyet için başvurunca berat ve senetlerıni ortava dökmüştü. Köprülü hiç telâş etmeden: Istanbul gümrüğünden ikiyıiz akçe dursun, şeyhin geçimine yetişir. Geriye kalan sekizyüz akçe hazineye kalsın. demisti. Ama Seyh Sâlim dnrmadan itiraz etmiş. padisahın ihsanım nasıl olup ıTa kestiğini sormustu Köprülü, yine yumu sak sesle cevap verir: Şimdi ba kadarla iktifâ ey Ie. tnsallah, vakti vüs'atte yine ikram mümkündür. Fakat Seyh Sâlim, vezire edep ve terbiyeden dışan lâflar söylemis, flstelik dısarı çıkarken de: Biz, seni gör, nisleriz? diye tehdit de edince, Köprülü, asesbaşı Zülfikâr Agaya işaret edip şeyhi evvelâ bir güzei dövdürtmüş, sonr» da boğdurup denize attırmıştı. Şeyh Sâlimin hesap edemedigi, Köprü lü'niin, karşısında korkacak hiç bir direnmenin kalmadığı günlerde bulunmasıydı. Kadızadeliler, dayandıklan yerlerden ko panlmışlar, şimdilik yukarıyı d k rahats.z edecek bâld hâlden ç.kar.l m.şl.rdı. O sırada «ıcraı bukuş met» husnsunda ise varavacak tarafları da kalmamıştı. Köprü lü, Dördüncü Mehmed'e, şeyhin «şeriate aykırı tavır ve söz leri zuhur» etilği için işinin bitirildlgini lkl satırlık bir yazıyla bldirmişt". Her yıl olduğu gıbı Trafik Haftası. 6 mayıs gunü bashyacsk ve 13 mayı« günune kadar rîevam ede cektir Bu «ure içıntte vastta kullan a n l a n n dıkkatlı olma«ı î'tenecektlr Bu arada ka?aların sebeplerı u z e n n d e durulacak. yavalar ve «oforlerın gorevlerı. duzenlenecek sersıı ve toplantılarda hatırlatılacaktır. Öte yandan Türkıye Trafik Ks zalarını Önleme Cemıvetı. trafik polısı ve «ofor arasındakı yakınlı21 riaha sıklastırmak için savre' göstereceMir Düzenlenecek trafik kervanında, DOÜS ve soför elbıriigı yaDacak. yavaların da trafik ku dan r a l l a n n a ııvmaları i«tenecekttr. Trafik Haftası 6 mayısta başlıyor Inscından İnsana (kan verme) 1492 yılında ağır Yazan: bir ha^talıktan ö I lum halıne gelen Papa Sekız'ncı tnnocent'ı kurtarmak ıçın fedakâr uç delikanlı kollarının damarları jtörünün b ü t ü n Avrupalı ırklar nı kestirerek bardaklara doldurduk'gibi insanların vüzde seksen beları kanlarını Papava ıçirmislerdi. =inde muspet oldugunu söyliyafeıSüphe yok kı bu olavı bueünkü lirizi anlamivle bir (kan verme) olarak O halde şimdi (kan vermei tekkabul edemeviz 1S2S da W Harvev nığinin tam emniyete alınmış oldolsncı keîfedince. kan ve kanm.Hııgu zarnana pelmis bulunuvoruz: dnlancı üsjündeki bilailer hızla Grupıı ivi tâvin edilmek ve RH gelişti ve on vedinei vüzvılın or'faktörü aranmıs olmak ve böyletalarında ha=taların d a m a r l a r ı n a ce u v ş u n l u k l a r ı biiinmek ?artiyle verilen insan kanı. onu alan in*an kan v e r i l m e v e baîlandı 1 t n ç a n l a r d a n . hattâ h a v v a n i a r için asla tehlikeli degildir Ord. Prof* Dr. Kâzım İsmail Giirkan Merkezlerde grup tâyini. alınan ve sarfedilen .kan miktarı her yıl dıkkate değer derecede artmakta dır. $u rakamlar elbette memnunluk vericidir: l^tanbul Kan Merkezinde grup tâyin sayısı: 1958 195ü 196(1 1961 1962 1963 ' 2568 4759 7195 13993 21950 30585 Azılı öncüler r ı Ü niversal En kolay İngilfzce öğrrtrn English Alınan ve tüketilen kan mikta > rında da bövlece ferahlık veren bir artış vardır, söyle ki; 1958 tedarik e d i l e n k a n m bir âlet 1963 arasındakı beş yılda (78000) aracılıaı i l e hastalara verilme^i fn«an k a n m ı n çok özel, taklidi • ı : kan sarfedilği halde =<e yalnız tiirlü teknik zorlukları dopurduk ı m k â n ş ı ? olan terkibini v e ö n e m l i 1963 de bu miktar beheri yarım Yangınları önlemek için tan baska kan alan h a < t a l a H a çı f o n k « i v o n l a n n ı nurada s i r a l a m a v a kiloluk (59R45) şişeve yükseİTnistir. ormanlara izinle kan ârızaların bazan o l u m e kadar i m k â n v o k t u r . $ u kadarına isaret Buna rağmen yurdumuzda nüs i t t i a i eörüHince r e a k ' i v o n ba«la e d e l i m ki »enç v e «ıhhatli in«anlar fus. girilecek hasta savısı, ameliyat nisbeti Orman langınları mevsımının dı ve barı meTileketlerde kan ver j hcrhanei bir «ebeple hir tniktar dogumlar. trafik ve türlü kazalar Kan kavbettikleri veva baskası sayısı he=aba katılarak merkezleyaklaşması munasebetıyle, llgılı me ıı=ı va«ak edildi ler, ormanlara mnsız gırmeyi yaAksivonların tümünün (verici) na verdikleri zaman onu telâfi et rin kapasite bakımlanndan incesak etmıstir 1 hazırandan kasım den alınan kanm (alıcı) va geci mek kudretine sahip bulundııkla lenmesi; bu volda daha çok hazırbulunduğumuzu sonuna kadar talbık edilecek bu rilme^i isinde pihtıla^nıa^ından ile rı halde ha«ta ve vaslı olanlarrli lanmak zorıında usul için Vilâvete emır gelmıştır ri geldıŞinı «annnlar t.and'teiner' bu kavbın rioldunılamamakta ol mevdana çıkarır. Merkezler yalnız vilâvetlerde kıırulmakla da tam Bundan baska. ormanlık bölge in 1100 vılındaki biiviik kesfi i!e nası. açık bir eercektir. Nte kana muhtac nlanlar seri tba«arı elde edilemez. lerde bulunan 18 • 50 yas arasında vanılmı* olrtııklarını sordıiler 7.İBuralarda kı malül olnıı\an bılümum valan ra hu »rastırıcı. in«an kanlarının onde basta hunlar eelir. HerVıansi toplanacak kan hattâ bu teşkilâdaslarm tesbıtine baslanmış. yan rie?ı«ik enınlara avrılmıs bulıın bir «ebenle kan kavheden in«anlar. ta bağh özel uçak veya helikopgın vukuunda davete luzum kal dııSımıı »öv'eniK. *rka«ından De bunıın hemen vanıbasında kanla Jterler ile köylere kadar acele madan hâdıse yerındt olmaiarı. ca«<ella ve Strııli dört grup in«an rında pıhtılasma kudreti kavbo [ yollanabilmeli, kanı hastaya vere1 lanlar. bazı kan ha«talıkları. en cek personel yetiştırilmelidir. söndürme isıne yardım etmelerı kanının va«ıflarını birbfrlerlvle fek'ivonlar. soklar. amelivatMr . ıstenecektir olan kfln«ımının ivi ve kötii <o(Kızıla\) ın vatanda^tan ücretda hastava verilen kan: açık ıfade Artık Yaz tnevsiminde otohüs nuçlnrını arıklamı<lardı «ı? kan toplama kampanyasını «ivlp (kurtarıcı) fesir yapar kan «landa raman 7sman jörıilen seferleri arttırılacak Kan verme isinin perakendelik ımemnunlukla karşılarken teskilâi al vuvarlann erime«i olavları. Yaz mevsımınde bıraz daha kenten çıkanlıp bir (teskilât) a bağ tın daha da yayılması, personel ve | lüzumunu ı dinı gosteren vasıta sıkıntısını ön hangi eruptan olan kanın hanei«i lanma*ı fikri Birinci Dünya Sa jtasıtlann arttırılması icinde erivebileceSi 6§renilmi« olaçıklar, ve devletin | lemek ıçın İ E T T Idaresi yeni vasında belirmis. hattâ earp mem da bir daha bir çalısma programı hazırlamış du. Bu huhı» fkan verme) tekni leketlerinde basta ordular olmak vanıbaşında hususi sçktör. oğren| nrle en hiiviik »dımdır. tır Buna göre, troleybüs guzergâiirere fabrikalar. okullar.. eibi ci tesekküllen, yardım kurulları, Bırlnci Dünva Savası ve ardın büvük topluluklarda bu çeşit te nın da bu hayrılı i«e ortak olmahında çalışan otobusler seferden çekilecek ve uzak bölgelere tahsi» rlan gelen sivil havat devresi bu sekküller doSmava baslamıstır. Bu lan dıleğini tekrarlarız. edilecektır Bövlece uzak savfive bilgilerle ve kan nakli kısmen de tesekküller bir taraftan kan veverlerine her on dakıkada bir oto perakenrie »ekilde vapılarak ge ren insan tedarik etmek. onların bü< ışletümesi mümkün olacaktır. çirildi. kant ha«tanın damarına enıplarını (AB. A, B O) tâvin etöte yandan Î.E.T.T. ldaresi çift herhangi bir ilâcı verirce^ine yap mek. vericilerden alınan kanı ihkath otobusler getirmek için te mak cesareti hekimlere henÜ7 gel tivat halinde bir kaç gün saklıyamaslanna devam etmektedir Ge memisti Zira grupların fâvın e bilmek. p!â?ma ve toz halinde butirilerek nümune bir otobüs ıyı dilmesine raSmen sevrek olsrak lundurmak. bir taraftan da kan netice verdiği takdirde, 25 tane it rilÜTne kadar girlebilen sk«ivon vprilecek hastaların sruplannı tâ; hal edilecektır. lar yine oluvorrtıı t< bu donemrle vin etmek için gerekli araçları bir> iken (meçhul) ii hütiin bütün. rie arada bulundurmakla görevlidirFolklor gösterisi HniiSine çözen bir bulu$ imdada ler. Bu son nokta icin en ileri fiyapüacak vetisti: 1940 da Weınner ve arka kir şüphe vok ki nüfusun tamamıTürk Göçmen ve Mültecileri da$ları «Maeaceus Rhemus» einsin nın grupunu önceden t&yin edip Derneklerı Federasyonu milli oden olan maymunlarm kanında kimlik cüzdanina iilemektir. Zira yun ekiplen 56 Mayıs günii Saray bulunan bir faktörün (RH) bir kı her insan eünün birinde ant olasinema5inda bir folklor gösterisi rak kan alms zorunda kalabilir vapacaktır Gösterilerin büyük il sım insanların kanında da bulunduğunu ortava koymus ve grupla Bövle bir durumda kan grupu öngi goreceği tahmin edilmektedır. rı uvgun olan insanlar arasında ce bilinmis oiursa kan merkezlevapılan kan nakillerinde de görü rinden (uvgun grupta) kan tedakaybetmeden len ânzaların «ebebini bununla rik edilerek vakit açıklamıstı. (Türkiyede RH fak (verme) isi realize edllir. ARLAK Tğot/a Sanaifi Kadızâdelllerin bir de azılı ö'n cüleri vardı ki, asıl halkın kar?ısına çıkanlar, patırdıları düzenliyenler bnnlardı. Naimâ, bnnlann hangi dâvalarla ortaya döküldüklerini de kaydetmiş. Vâizlerden Turk Ahmed'e. ol gun bir kişi: Peygamberden sonra ne çıktı ise dinen haramdır, diyor sunuz. Bu çakşır ve don da sonradan giyildi ne edelim diyince vâiz hemen î Beli, onu da menederiz, peştemal kuşansınlar. diye buyurmuş. Ya kaşık kullanmak da sonraki âdettir, ne edelim? Onu da kaldırırız, yemeği elleriyle yesinler. Zehir değil ya yedikleri. Yemek ellerine bulaşmakla ne lâzım gelir? Soran kimse iyice şasırmi'?: tmdi efendiler, halkı soyup kıçı çıplak çöl arabı kıya fetine koymak isteriz. diye gülmüş. Mecliste bulunan lardan biri de: Ya sultanım, kaşıklar yasak oldukta, bir alay kaşıkçı fukarası ne jş işlesinler? deyince vâiz Türk Ahmet: Misvâk ve tesbih yapıp onunla geçinsinler. diyip kestirmiş. N'amiâ'nın başkasından naklen anlattıkları arasında Kad zâdeh» azılılarından bir diğrri var ki, iki yüzlülükter nâm sal mış Bıyıklarını traş ettirip ber hareketini sünnete uydurmsk dâvâsında başta gidermiş. Görünüşte evlât yerine terbiye ettigi civân hizmetçial, rakşırına ipek kumastan uçkurluk yaptırmış. Herif bu açknru ı'â rünce: «Bu haram kumaş, aıasıra bedenime dokunup boş yere kirleniriz.» TUtün içmek, ipekli giymek, bıyıfını klrpma mak, tekkelere gitmek ona göre büyük günah imiş. llaberi veren kimse bu vâizin yakını oldufnndan bir gün sorar: Bch*y efendi, zevk verici katoahatlerden tümlesini «Izlice işleyip görünüşte böyle ufak tefek şeylere bile taassup gosteriyorsunuz, bunun aslı nedir? Beğim, sen gayet ahmak imişsin. İnsan bir harâmı goze alınca, altında ya mal edinmek. veya nefsâni zevk, veya çismânî lezzet bulunmalıdır ki, günahkârhğına değsün. Yoksa altın ve gümüş eşya kullanmak, ipek giymek, tütün içmek ve türkü dinlemek, başkaca buna benzer şeylerde ne lezzet vardır? Akıllı kimesne oldur ki. böylece taassup gösterip avâm takımını inandırıp, kcndine mahrem olanlar ile perde arkasında dünya işleri ve nefsâni lezzetlere devama mâni yok. Cahillerin gozunden sakın mış olur. TAR1N: Sonuç ş beklenlyor Batı Karadeniz, Marmara, Ege ve batı Akdeniz bölge?i çok bulutln, yer yer yafışlı, diger İsteyenlere ödemeli gonderilir. bölgeler parçalı ve sz bnlutlu, ö t i e saatlerinden itibaren iç AKitapçüara iskonto yapılır. nadolu bölçesi çok bulntlu ve mevzii sağnak yagıslı jeçecekAmerikan Neşriyatı Bürosu Ankara, Mithatpaşa Cad. tir. Hava sıcaklıkları Marmara Lion Mağazası yanı No. 61 Tel: 12 73 18 bölgesinde düne nazaran biraz Galatasaray Tel: 44 26 36 azalacak, doga Karadeniz, dogu ve günev d o | u Anadolu bölgesinde artacak, diger bölgelerde Snemli bir defisiklik olraıİlâncılık: 120/4815 yacaktır. SEHRtMtZDE Şehrimizde bugün hava cok parçalı bulutlu geçecek, rüzgârlar poyrazdan orta kuvvette e^ecektir. Günün en yüksek sıcaklığı 11, en rtüsük fi derece olacaktır. Kadromuzdaki münhal raportör ve memuriyetler için müsabaka imtihanı ile personel ahnacaktır. MAYIS 3 ZtLHİCCE 20 Ayrıca çok =ıranan İngilizceden Türçeye, Türkçeden İngılizceye cep iugatinin 1964 baskısv hazırlanmıştır. Fiatı 10 TL. .Bizde küçük çapta, fakat »aTn vasıtalarla çalışmaya başlıyan İlk kan merkezlerinden biri tstanbu! 25 Nlsan 1961 tarihinde *r«Tıp Fakültesi tarafından Cerrahmızdan ebedlyen aynlan eştm pasa hastanesinde kurulmuş (mave babftmız vi! 1951) ve az zamanda yılda bes MUSTAFA ton kan islenmiştir. MURTEZAOĞLU'nun Simdi Milli Savunmanın da isvefatının Oçüncü «enel devrtyebirligi ile kan merkezleri isi. esı dolayıslyle 3 Mayıs 1964 p« =as itibarivle fKızılay) ın bir kozar (fünü ögle namazından sonnusu oltnustur ra Tatlh Dülgerzade Camlindc Kızılay ilk büyük kan merkeziokutulacak Mevlldl Şertfe merni Ankarada (1957) açmıs. onu tshumu sevenlerle do»t ve akratanbul (Çapa), Izmir. Bursa ve balanmmn tesrlftnl rica ederiz. E?l ve Çocukları Samsun merkezleri takip etmıs. 1963 te de Erzurum merkezi çalışCumhuriyet 4804 maya baslamıştır. MEVLİT £ BADANA BOYALARI Cumhuriyet 4823 Istanbul Ticaret Odasmdan VVANTED IMMEDIATELY Turkish man for posıtıon of Warehouse Supervısor Must üpeak, read and vvrıte English fluently. Requıres complete knovvledge of property accountıng, equıpment spares and proper ftorage methodes. Applıcant» must have previou? property aceounting and «rarehousinu experıence. Apply to receptionıst at C E N T O Telecommınatıons Projects (Contractor) 58 G. M. Kemal Bul. Maitepe, Ankara, foı applıcatıon and appoıntment vvıth Mr S. W VVılls. Cumhuriyet 4807 Memur Alınacaktır KOÇTUĞ DENİZCİLİK İŞLETMESİ 1 Raportörlere talip olanlraın: İktisat, Hukuk, Siyasal Bilgiler Fakültesi, İktisadî ve Ticarî İlimler Akademisi veya muadili br yabancı Fakülte veya Yüksek Okuldan mezun olmaları, İnglizce, Fransızca, veya Almanca dillerinden enaz birini iyi bilmeleri, 2 Memurluğa talip olanların ise; en az lise mezunu olmaları, 3 Taüplerin askerlikle ilişiklerinin bulunmaması şarttır. İmtihan 11.5.1964 tarihinde saat 10.0 da Ticaret Odası Meclis Salonunda yapılacaktır. Müracaatların en geç 9.5.1964 gününe kadar bir fotoğrafla Odamız Personel Servisine yapılması rica olunur. (Basın 7200/4797) £ S V. o 12 00 l 1 M/S FETHİYE 13 5.1964 30.5.1964 tarihleri arasında Rotterdam, Bremen, Hamburg, Anvers, Londra limanlarından Türkiyeye yük alacaktır. | 4.54|12.11|16.03|19.O8|20.52 2.56 * SÛRAT * EMNİYET * İNTİ2AM BANKAUR CADDESİ, BOZKURTHAN EFON 44 76 63 49 56 70 E. ] 048 5 04 S.56 1 45 7 40 ADALET UfiURLU COCUK BAHANİYESİ İlâncılık: 74/4812 NL'RTEN ATAKOĞLU İle M. FİKRET ÖZMELEK Nişanlandılar Liman Lokantası 2.5.1964 KAT 5 GALATA Reklâmcıhk 1618/4810 TELGBAF: KOÇTUĞ İSTANSUt Cumhuriyet 4805 CUMHUKtlETtn Tefriksn: 46 BAY OSCAR: Meiih Cevdet ANDAY AYLAKLAR 135 136 AYLAKLAR AYLAKLAR 137 PROF. NİMBUS'UN MACERALARI: Evlenmeslni körükliyen Şükrü'nün böyle sırasız bir şaka yapması, Moammer'in hiç bosuna gitmedi. ama bir sey belli etmedi. ayrıldı onun yanından. Büfeyi Leman hanım açtı, kendinden daha yaşlı bir kadının koluna girerek içkilerin balunduğu masaya gitti. İki yasli kadının herkesten önce içmiye baslaması neseyi artırdi. Gerçekte evdekiler bu işe çoktan girismislerdi. Hepsi çakırkeyifti. Sükrü Pasa konağının günden güne yoksnllastığını duyanlar. bu parlak düğünden biraz şasırmıslar. Leman hanıma : Gelin çüvey balayı için nereye gidiyorlar? dive sorarak konnyu eşelemek istiyorlardı. Leman hanım da : Üçüncü kata. diyordu gülerek. Bir yere gidecekleri yok canım. Muarnmer tstanbul'a gitmiye üsenir. Aylâ'ya gelince, «Ben evimi sevdim. burdan iyi balayı nerde geçirilir?» diyor o da. Tçüncü kattaki odalarına çıktılar mı, asağıda top atsak duvmazlar. Mürside : Kaç düğün görmüşt"r bn konak. diye annesinin lâfına karısıvordn. Paşa baba, anneıtı, annemin küçük tevzesi, büyük teyzesinin kızı, . hep burda evlendiler. Leman hanım : BÎivr; teyzemin kııı bnrda evlenmed! Mürside, dedl. aman yanlıs yapma! Büyük teylemin kırınm dügünü Kanlıca'da oldıı. Ben o zaman Yedi yasındaydın anneciğim. tamam . Evet, yedi yaşındaydım, gelinin yanından hiç ayrılmamıştım. Davot bey, elinde rakısı, kadınlı erkekli, ama hepsi de yaslı bir kümenin ortasında, dnyduklarına da, duymadıklarına da gülümsüyor, düğünü koruyuculuğuna almıs büyük bir devlet adamı imiş de görevini yerine getirip hemen oradan ayrılacakmıs izlenimini uyandırıyordu. Yaslı bir kadın ona : İki defa evlendim, ama ikisinde de mesut olamadım. diyordu. Beni mesnt edecek erkekte üç vasıf ararım: Çapkın olmalı. eli açık olmah, uznn böylu olmalı. Erkeğin kıymeti bilinmiyor şimdi.. Bakıyorom da, şimdiki kızlanıı hiçbirini gözüm tutmuyor; hiçbirinde bir erkeği mesut edecek kabiliyet yok. Yaşlı bir adam: Sizin aradığınız vasıflar Davnt Beyde toplanmış. deyince de yaşlı kadın gözlerini süzerek ve kesik kesik gülerek: Oyledir, dedi. Sonra da Davut Beyin Uoluna girerek onu bir köşeye doğru sürükledl. Gençler, bir masanııı önünde içerek konuşuyorlardı. Sessiz sessiı içkisini içen Mnam mer'e Şükrü: Korkmamah, diyordu, burjuva geleneklerine karşı komak. ille onlardan kaçmakla olmaz; onların içine girilerek de savaşılır. Bu bakımdan kolayca evlenmeli. kolayca ayrılmalı, eocuk oyuncagı durumuna getirmeli bu isi. Aylâ'yı gelin elbisesiylr görünce gülecegim tuttu. Filim ceviriyoruz sanısına kapıldım. Bir de senaryo doğdu kafamda Filim, bövle eski bir konakta vapılan bir dügünle baslı>or. Ovsa şelin güvey, dâvetlilcr, boş buldukları bu konafa gizlîce îirmislerdir. Gece yansı ev ıahibi çıkagelir. hepsini kapı dışan eder... Arkadaslarından biri: Yani, neyi vermek istiyorsun bununla? diye sordu. Şükrü: Senin de bu anlam düskünlügün «ıktı artık dedi. Bir sey anlatmak istemiyorum. Daha doğrusu, ne anlatmak Istediginıi. seyirciler kendileri bulur, yakıştırırlar. Oteki: Ben buldum bile, dedi. Igretilik kavramını vermek istiyorson. Bir konagın gerçek sahipleri ile orava giılice girenler arasında bir avırım yapılamıyacağını söylüyorsun. Deraek ki, anlamı araraak bosuna degilmiş .. Sükrö: Beni anlamsızlardan saymağa kalkma, dedi. ben anlamı kokutanlara karşıyım. Gerçek anlamı arıyorum. Daha doğrusu, ilerl anlamın do|usuna yardım etmek istiyorum. Once kıracaksın, parçalıyacaksın Ama bundan nenin çıkacagını bilmlyeceksin. î e n i y i böyle anlamak yanlıştır bence. Yeni, yaratılmaz üretilir. Demek bütün is. bu gün de sürecek olanı, geçmişte arayıp bulmaktır. Senin dergi ne oldu? Abone sayısı bini bulmadan çıkarmam. Biraz sonra buradaki bütün eşekleri abone yazacağım. Böyle vapacaksın. kafalarma vura vura okutacaksın kerataları. Sen yazı veriyor musun? Çıksın da bir görelim. ondan sonra. (Arkaüi var) NAZtME NADİ * ECVET GÜRESİN * EROL DALLI * Genel Yayın Müdürü Sahtbl CumhuriYet Sayısı 25 Kuruş Sen«Uk « aylılc 3 âylık Basan CtHWHURlYET GH7> »•"•ınk Türkıye H«rtcl Ura Kr. Lira Kr. 78.00 40.00 22.00 Yazı Ulprinl flllen ıdare eden S«rumlu Mlldür: 150.00 80.00 44.00 GazPtemlze göndsrılen yazılar konulrun, konulm»«ın lade edllmez. * tlânlarrtan mwulivpt kabul olun» ma* Ahon» we II9D t«ı>ri tçln tstrfın UotOnr «Ahon^» veytt «tlân HHViının lonması lazımdır. Matbaacıhk ve T A S Cagalnglu k«vl Sokab No. 3941 ve îayan ANKARA BÜKOSC) : Atatürk Bulvarı Yeneı Ap. YENİŞEHİB Telelon : 12 95 44. 12 Os 20. 12 04 M. 17 S1 3S * OOGUtLLERl BÜROSD : F»tlh Pa»a MahalİP»! !5«'Jt*llg*'<;ldi Sokajı No S Dlyarbakıı Telefon: 10R) • G O N E T İLLKRİ BÜROSU : Küçukıaat Mpyrtnnı Cdlrnr Rani A DAN A rflcfnn . 4550 • Bu gazete, BASIN A H L A K VASASINA uymayı taahhOt etmıstlr
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle