09 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
ALTI CUMHURÎYET Nisan 1964 Amerikamn Başkan ı kim olacak? Kaybettiğimiz kıymetler: Şans durumu nedir ? Cumhuriyetçiler 1964 der çok 1968, hattâ 1972 seçimlerini düşünüyorlar ve «Yeni bir Kennedy» dedikleri William Scranton'a güveniyorlar. Demokratlar ise Johnson'un zaferinden eminler, fakat bakalım Robert Kennedy Başkan Yardımcısı olabilecek mi? Bir kalb krizi veya hâlâ ıhtitnal dahilinde olan suikast gibi bir fevkalâdehk oimazsa gelecek kasım ayında yapılacak Amerikan Başkaniık seçimını Lyndon Jhonson kazanacak Cünkü eskı başkanların seçilme şansları daıma çok kuvvetlidır. Böylece Jhonson 1967 ye kadar muhtemelen Beyaz Sarayda kalabüecek. Kennedy'nin ölümünden snnra yapüan bütün *ondaj!ar hep aynı neticeyı veraoiştir. Jhonlan iki Cumhuriyetçi aday, bırdenbire polıtik yönden ölmüşlerdir. Senatör Barry Goldnater'în daha Kennedy vurulduğu şün he^abı görülmüştü. Amerikaîılar bu cmayetten sonra as!a bir sağcıyı başkan seçmezlerdi. Nelson Rockfeüer'in boşantna5i da kendisi ıçın köîü olmuştu. Xe\v Hampslııre'de yapılan son deneme seçimlennde, Amerikanın Saygon sefırı Hanıy Ca bot Lodge. Goldwater'ın 19.222. Rockfelîer'in rle 17605 oyuna En büyük eilencesi uzun yürüyüşlere çıkmaktır. Eisenhower tararfından da desteklenir. Eisenhower tarafından da *evil*n Scraton için siyaset arkadaşları, • Cumhuriyetçi Kennedy» demektedirler. Bu. ne tamamen dnğru. ne de tamarnen ; y a n h s bir yakıstırmariır. Kennedv kadar 'engin nlmamakla beraber. SeTanton Amenkanm en e«ki ailelerinden birine men' Juptıır. Pensüvania'da çok ivi tanınırlar ve annesi çevresinde • Düşe«» dive çağrılır. Scranton. Kennedy îibi eenç bir adamrlır. f46 yaşında^ Güriiltüsü? bir aile hayatı olan. vakışıklı. uzun bovlıı, zeki bir in«an. C\ımhurivetçi partinin biitün aydın organları A* kendi«ini desteklemektedir Norma! bir 7aTnanda Scranton. hvc tsnmmadıgı icin baskan sdayiıgı Vorıu?unda «an« «ahibi olmıyabiiirdi. K*ndi«i de hâlâ bu kVınurl» >am bir VaraT verememekte. i«e dnrt elle sarılmamaktadt r. Scranton. zenci Tnesplesind? ırk ayırımı sleyhtart. diş politikada da beynelmilelcidir. Yakınlannın da kahul ettikleri sribi. o hir Kennedy • Stevenson karısımıdır. nemnkratlar da Seranton'u çok riddirr ahvorlar. «Belki | simdi tphiikeli bir rakip dej!:l. l fakat IPfiR rera lV?2'âc ber hald# korkııhı bir rakip olacak.» divoriar. Demokra^lar eelerek seferlerindfn emin olmakla beraber. olaylann cereyan tarrmdan pek ! memnun aörünmemektedirî^r. ( Özellikle «Robert Kennedy» me«eleîinc sıkilmaktadırlar. Rasında olaylar bira^ mübalâealı verilmekle berabçr. Ro '• VıeTt Kennedv'nin baçkan Jhon'otıla anl»?amadıSı da bir haki j kat. .Thon Kennedy'nin clümü i Adalet Bakanına çok teîir et , mişti:. Robert Kennedy hiien . kendi oz kaderi hakkında bile tam bir karartızlık içindedir. Jbonson i«terse. herhalde basksn yardımcıçı olacaktır. Fakat Jhonson'un bunu isteyip i«temiyeceği ise belli dpjildir. ' Jhonson Kennedy ikilisinin azamf oyu toplıyacagı ds muhakkak. Ama acaba Bajkan, kendisine yardımcı olarak onu istiyor mu? Feci bir olay neti j ce'i bajkan olmuç bir sahsiyetin yanı ba?ında bu olayın kıırbanının kardeşini görmesi sıkıcı olabilir. Sanki kudret'.i Kennedv , ailefi başında değilken, bir 15 be | ceremezrui? gibi. ! Fakat Robert Kennedy 1964 j seçimlerinde cerçekten aday o1. ! mak ister^e. Jhonçon da, arala j rındaki ihtilâfa ragmen bunu kabul etmek zorunda kalaeaktır. Simdilik tek belli aday. Jhonson'dur. Ve her şey seçimlerin pek hevecanlr geçeceğini göstermektedır. 4 Le Corbusier Nurullah BERK ' I I Şehrinm Fransız Kültur Merkeziniıı yardımı ile Güzel Sa ; natlar Akademisinde açılmıs olan «Le Corbusier» Sergisi son günItrin en önemli, en ilginç sanat şösterisi oldu. Goblen tezgâhlarında dokunmus halılar, orijinal desen ve litografva baskıları, finlü mimarın bellibaslı yapılarından fotoğraflarla bezenen bu sergi, çağımızın büyük yaratıcılarından biri olan Le Corbusier üstüne aı;ık bir fikir verebilecek zenginlikte idi. 1887 de laviçrede. Nenichatel'de dogan. asıl adı Cnarles Edouard Jeanneret olan Le Corbnsier. 1909 da Parise eelmis. bu tarihten sonra dünvayı dolasarak mimarhk sanatına yepyeni elemanlar katacak olan fikirlerini, prensiplerini, makaleler, kitap lar, konferanslarla yaymağa başlamıstır. Le Corbusier'nin gerek yapı sanatı, eerekse öteki şüzel sanatlar üstüne ana (ikri şu idi: «tnsan hayatının alanı evin, mekânın tek basına anlaraı. kıymeti yoktur. Bircvsel • (erdî yaşama ancak toplu, kollektif yaşama içinde kıymetlenebilir. Bundan ötürü bina sokak, sokak sehir. $ebir de çevreleri ile sıkı sıkıya ilçilidir. Mimarlık sanatı tek başına. kendi araçları ile yasıyamaz. çıplak. anlamsız kalır. öteki sanatlarla yürüyüp gelismelidir. Mimarlık biitün süsleme kolları ile olduğu kadar resim. heykel gibi plâstik sanatlarla da ilgilidir. Onun için mımar, insanın yasıyacagı hinayı tasarlarkrn bezeme sanatlan ve bina iç ve dısın tbsan Rifat Hoca, 23 mart 1964 pazartesi sabahı geçirdiği bir kalb krizi sonucu hayata gözlerini yumdu Onıuı şahsında insanlık, fazılet örneği mümtaz bir evlâdını. tıp âlemi büyük bir otoritesini. Üniversite büyük bir hocasını kaybetti. Tam vırml yıldır kendisini çok yakından tanımak ve birlikte çalışmak mntluluçuna e ristirn. thsan Rifat Sabar. nıerham ür. Rifat Revin oğlndnr. 1902 yılında. tstanbalda doğdu. 1919 da Darüşşafaka Lisesini, 1924 te Askeri Tıbbiyeyi birincilikle bitirdi. 1935 te Gülhaneye asistan. 1927 dr başasistan oldu. l »tün basarıları takdir edilerek 1979 martında Askerî Tıp Encümrni karariyle Milli Müdafaa Vekâleti hesabına Avrupaya. mesleki ineelemeler için gönderildi. ttalyada, tsviçrede, Almanyada çesitli sanatoryumlarda vr patoloji enstitulerinde Askanazy. Michand, Bacmeister, Volhard gibi ünlü hocaların yanında calıstı. 1931 yılı «onunda yurdnmuza dönerek Havdarpaşa Av kerî Hastanesi Dahiliye Şeflifi ne atandı. Modern tıp corüsü ve müstesna nezaketiyle kısa xa manda verem nzmanı olarak söhreti memleketimirp vavıldı. 1932 de sıhhi bir mazeretle or dudan ayrıldı. Kendisini yetiştiren büifik ho cası Koca Sa£lam°a ve Gdlhane Ekolüne bambaşka bir bağlılı $ı vardı. Darüsşafakava da candan bağlıydı. Ömrii boyanea bn müessesenin selismesi için çalıstı. Hayırsever .atandaslarımızın maazzam bajıslarını sagladı. Kısacası. müesseseyi ıhva etti. 1932 de tstanbul Vercm Savası Derneği Erenköy <anatorvumunu kurdu. Oranın Rashpkimlitini ve tüherküloz ıızmanlı^ını yaptı. 1943 te. Çamlıca Subay Sanatorvumunon kurnlmasında ve ordumuz için verem nzmanlarının yetistirilmesinde hüytik hizmeti oldu. 1948 de l ludag Sa natoyumunu knrdu; 1952 yılına Ihsan Rıfat Hoca ........ : Y a z a n • • • • j Okulunun yetistirdiği mümtaz •» •• • hocalarımızdan biri idi. Tüber: küloz ve göğüs hastalıkları dalında vurdumnzun ve dünva tıbbının büyük otoriteJerinden «»*••«•••*•» biri oldu. Hayatta ender kimsekadar oranın Müşavir Mütehas lere nasip olabilen çok geniş sısı oldu. 1933 üniversite refor hir dost muhiti ve sayısız baymunda Doçent namzedi olarak ranları vardı. Hiç bir karşılık secildi; iki av sonra ayrıldı. heklemeden ve sezdirmeden ivi1952 yılında îstanbnl üniversi lik yapmayı şiar edinmişti. Dost tesi Ftizyoloji Kliniği ilk eylem ları ve hastaları. haklı olarak. li doçentliğine. 1959 da aynı kli kendisine «Insan Rifat» derlerdi. niğin Direktörlügüne seçildi. nostlufnnu kazanmak cidden Yarattıjı çok samimî çalısma a bir mazhariyetti. Bilımsel vet îProi.Dr. Kemal Berktınl Ihsan Rıfat Hoca hengiyle bn klini£i kısa larnaııda batıdaki henzerlerivlp hoy ölçüşebilecek hilimsel bir seviveye ulastırdı. 1948 de Amerikan Göfüs Hekimleri Kolfjine, 1949 da Amerikan Trudeau Sosvetesine üye seçildi. 1952 de Amerikan Göîüs Hekimleri Kole.jinin Afrika ve Yakındoğu Konseyinde görevlendirildi. 1%' de aynı Kole.jin Bilimsol Kurulu üyeliigne ve aynı zamanda Türkiye Chapter'i Gouverneur'lüeüne atandı. Tevfik Safclam'ın kurdu^u Tıp kisi, oleunlugu. fazileti, tevazuu ve npzaketi ve randan davramslariyle çevresindeki insanları kendisine baSlardı. Dnstlarının, arkadaşlarının ve öSrencilerinin sevinçlerini, üzüntülerini candan pavlasırdı. Tatlı tehessümü, yüzünden hiç eksilmrzdi. Kalb kırmaktan çok çekinirdi. Fukara hahası idi. îmaııı ve itikadı kuvvetli idi. Gerçek hir vatanseverdi. Muazzam bir dinamizması ve tükenmez bir enerjisi vardı. Gavrimümkönü, mümkün yapabilme hasİPtine sahipti. Formalitelerin dar çerçevesine sıfemıyan vapıcı. hamleci hir insandı. •Solnnum Hastalıkları.. hu yıl ikinri haskısını yaptıiı «Ftizvolo.ji» adlı kitahı yıliarca nluslararası ölcüd" mükrmmel eserlerdir. «Halk için verem ad lı kitabı vıllarca memleketimiz dp herkes tarafından ilsi ile okunmuştur Dilimizde VP yahancı dillerde yavınladıji. mühim hir kısmı nriiinal. çoSu tüherküİ07İa ilgili savılamıyacak kadar çok savıda eserleri ve makaleleri vardır. YYilliara Scranton karşı, 30.000 oy toplamıştı. son Kennedy'nin prestijini teBu danerrie seçimterinde H.426 varüs etmr? bulumıyor. Ne kuroy alan Nixon da biraz cesaretnaz politikacı mazisi. ne kurnazlenmişse de, rüyasımn pek uzun lığı, ne de Bobby Baker skansüreceğine ihtimal verilmemekdalı ve Teksash oluşu, bu prestedir. tiji sarsamamıştır. Bunun üzerine yeni ismler orCumhuriyetçilerin saflarında itaya atıİTnış ve özellikle Hanry se, yapılacak mücadele şerefi Cabot Lodge William Scrankurtarmak için olacaktır. Onlar ton ikilisi üzerinde durulmağa için önemli olan kazanmak debaşlanmıştır. ğil, 1972, hattâ 1968'de şanslan olacak taşları bulup, öne sürHanry Cabot Lodge, milletler mektir. arası alanda yabancı bir isim değildir. Liberal görüşlüdür.. Son haftalara kadar güzde o da yer almssı gereken plâstik sanatlan da düsünmek zorundadır.» Sanatı ayrı ayrı kollar halinde deeil. biitün bn kollann toplulufu. sentezi olarak kabul ettiği için, Le Corbusier, mimar, dekoratör, ressam ve bevkellıras olarak çalıstı, eser verdi. Amedee Ozenfant ile 1918 de kurdngu «Pürizm» akımı sonrası Avrupanın usta ressamları arasında yer aldı. Akademideki sergi, Le Coıbusier'nin çesitli yönlerini, dallı bndaklı ki^iliiini göstermek bakımından ıl«i cekici idi. «Düx Aoının Şiiri», «Küçük Dfrtlesmr» gibi lüks kitaplar icin meydana getirdiği siyah • beyaz ve renkli litografya baskılannda Leger' nin, Braqne'ın, Picasso'nnn epeyi belirli etkileri görünmekle beraber, ünlü mimara has iislubu da açıklıyorlardı. Le Corbusier, yapı sanatında boşlar, dolular, sütunlar ve kemerlerle nasıl rahathkla, cesaretle oynuyorsa. çizgiler. hiçimler ve renklerle de o rahatlık, ataklıkla oynuyor. tlkin 1911 de, yanılmıyorsak bir de 1940 yıllarında Belediyenin daveti üzerine tstanbula gelmis olan Le Corbusier. Amerika, Brenlya, Fransa. Belçika ve Isviçre'de, .laponya'da. Hindistan'da birçok yapılar yükseltti. Şimdi Pariste modern sanat müzesinin plânlarına çalışmaktadır. Büyük mimarın etkisi büyük oldu. Her yaratıcının başına g«len onun da geldi: Bnlusları, şunun hunun elinde soysuzlastı. Çapına yükselemiyenler onn kopya. ama bnnu yaparken de Le Corbnsier'nin ana prensiplerine hivanet ettiler. O, yapılannda, bütün sanatlan bir araya toplar. evrenselli^e yükselirken, kopyacıları yapı nstası kaldılar. O da kâr oldu. belki de. Havatının m verimli bir dftnemindc ve hir ilim adamı için rrken sayılacak hir çaida aramızdan ayrıldı. MpmleUetine ve insanlığa hizmet etmiş ve yararlı olmos. gayesine niaşmış ekmel bir insanın ruhi huznrn içerisinde. mesut ve muvaffak. hayata gözlerini yumdu. Teessürümüz. ifade edilemiyecek ka dar derindir. Hâtırasının ve eserlerinin yasıyacağına olan inancımız biricik tesellimizdir. Ruhu sâd olsnn Simdi de sigarada araştıncılar Polonium admda yeni bir madde bulmuslar. Es»sen tütünün nasıl kanser yaptıgi konnsu. ötedenberi tartısma konusu oldugu halde aradaki münasebet kesin olarak bir türlü anlaşılamamıştı. Şimdi bu yeni maddenin çok güçlükle keşfi karşısındayız. Po Sigarada yeni bir madde loninm hemen hemen bütün bitkilerin yapraklarında, bu arada tütün yapraklarında bulunuyorraus. Şu farkla ki tütün yap raklanndaki poloninm. diğer hitkilerde p l d ^ u gibi 500 derece hararefte^eğfl. ancfk .800 derece harareU^ zail fljifmuş Avnı zamanda solunum cihaz larında kalarak sonunda kanser yapıyormuş. Bu da bir nevi radyoaktivitedeki mntemadiyen cigeriere kadar niifuz ederek türlü zararlara sebep oluyormus. Şimdi de hir de tütün yap raklanndaki Poloniumu zararsız hale getirmek için bilginler ugraşsınlar dursunlar. BOŞ YERE IST1RAP ( ÇEKMEYİNİZ Orta DoğuTeknik Üniversilesi 19641965 Ders Yılı Seçme İmtihanları Orta Doğu Teknik Üniversi. tesinin 19641965 ögTemm yıh seçme imtihanları 9 ve 10 Temmuz 1964 tarihlerinde Adana. Ankara. Burdur. Bursa, Diyarbakır. Edirne. Eııurum. Gaziantep. tstanbul, tz. mir. Mııs. Samsun, Sivas vt Trabzon'da aynı zamanda yapılacaktır. Orta Doğu Teknik Üniversitesine giTebilmek için Ingiîizce bilmek şart değildir. Aday. larm îngilizceden alacakları puan deferlçr.dirmeye girmiyecektir. Seçrne imtihanını kazanan adaylardan dersleri takip edebilecek derecede !ngilizce bilmiyenler, bir yıl süreli Hazırhk Okuluna alınırlar. Seçme imtihanlanna lise mezunları ile hal»n lise son sınıfta bulunanlar ve bütün. lemeli olanlar girebilirler. \m tihanı kazananların kesin kayıtlannın yapılabilmesi için lise mezuniyet belgelerini ibraz etmeleri şarttır. Seçme imtihanları ve müracaat usulü hakkında daha genis bilgi ise, Millî Eğitim Müdürlükleri ve Orta Doğu Teknik Üniv^rsitesi Kayıt ve Kabul îşleri Müdürlüfünderı ahnabilir. Seçme imtihanlarına gire. bilmek için en geç 20 Haziran 1964 tarihine kadar müracaat edip imtihana giriş kartmı almış olmak lâzımdır. Muoyyen zamanlaıdaki sancılara karşı | Shirley Maclain: Şöhretli yıldızlar kendileri hakkında neler söylüyorlar? çekilmek. Onu da ben beceremîyorum.» «Bana bir uzun ömür mucizesi diyorlar, hiç de hoşuma gitmiyor. Biliyorum. büyük bir iyi niyetle söylüyorlar bunu. Fakat. arkada bıraktığım yılları sayınca paniğe kapılıyornm. Onun için hoşuma gitmiyor sözleri.» GRİPİN başarı ile kullanılır Baş, diş, adale, sinir, lumbago ağrılarını süratle dindirir Grip ve Nezle başlangıcında bir çok lenalıkları önler. Mideyi bozmaz, kalbi ve böbrekleri yormaz. «15 z: «Tahsil y a p m a k için v a k t i m olmadığına iizülüyorum. A m a , •2 artık çok g e ç : Milyonerim.» Jean Cravford: me. yanlışhklar yapma, duyulara uyma devridir. O dönemeci dönenlere anlayışsızhk değil, hayranhk ve saygı göstermelidır.» Peter Ustinov: ~ j"~ |~ 'S {S i5 <Quo Vadis?» de bir imparat"ru, «Mısırlı» da bir köleyi caniandırdım. Ne garip... Hangi rolünü yaparsanız ona göre saygı aorüyorsunuz etrafmızdan da. Imparatorken imparatormuşun »ibi davranıyorlardı, köle iken <Hey! Bana baksana sen!» diye sesleniyorlardı. Leslie Parrish: çünkü 59 yaşmda hâlâ genç görünmek gurur verıyor bana. Na?ıl mı genç kaldım? Prensiplerim var, alkola ve kadına düşkün değilim. G«nç kalmaya yetiyor bu.» Gaty Grant: «Şüphesiz. güzellik bir prodüktörün bürosonun kapısını açabilir size. Am» onu sizin kapınıza kadar ancak kaabiliyttinix getirebilir.» Jane Fonda: İ iZ jS ;;• :^ ~ ~ •» ^ ~ Tony Curtis: «Gary Grant'ın bir filimde kapı açışını, bir su içişini gorönre daha iyi anlıyorsunuz aktörler stüdyosunun metodlarını avlarca izlemenin ne oldugunu Boylesine göz kamaştıncı bir teknik karşısında zorla küçüliiyor aktör. Gary'nin yanında bu sanata yeni girtniş bir acemiye dönüyorum.» «Klâsik sebeplerden girdim bu nıesleğe: Kann doyurmak ve beğenilmek... Macerayı da seviyordum, bir de o. tabiî. Sonra yavaş yavaş içime işledi bu sanat. Şimdi bir kadın gibi seviyorum onu.. Evet, öylesine aşkİa.» William Holden: «Babamın ünlü kisi olması bana kapıları açtı, inkâr edemem. Ama o kapıları açık tutabilmek için iki kat çaba harcadım inanın.» Kim Novak: «Ben kendimi aktör gibi değil, iş adamı gibi görüyorum. tsim, her zaman başka başka şeylere inanırmış gibi görünmek. Tüccar olduğumu yazan gazetecilerin hakları var: Başka tâcirler çeşit çeşit mal satıyorlar, ben hayâl satıyorum.» George Sanders: «Evlilik tâ Viktorya devrine yaraşan bir şey gibi geliyor bana. Bence bir kadınla erkeği bağlayan bağ beş, on yılda bir yenilenmeli. Tıpkı bir pasaport, ya da şoförlük ehliyeti gibi> Süratle hazm olur ve derhal tesirini gösterir. j| |Ş 'Ş Alfred Hitchcock: «Orijinal çörünmeye devam edebilmem için bir tek şey kaî<iı elimde: Kendi filimlerimden «Hiç değilse bir tek değerim var: Durmadan daha iyiye gitmeye çalışıyorum. Taşım ilerledikçe de ne kadar az şey bildigimi anlıvoram. Bana öyle geliyor ki hiç bir vakit gecikmemi kapatamıyacagım.* Frank Sinatra: Bette Davis: Katherine Hepburn: «Bu dünyanın kuruluşu bozuk: Yalnız genclere mahsus bir dünya. Gençlik, hayatın ögren «Beni kayjılardan kurtaran bir ilâcım var: Resim. Cykusuz gecelerimde kalkar, resim yaparım. Renklere daldıkça içimde. yavaş yavaş, derin bir siikun do|ar. Diş dünyayı unnturum, komplekslerimden arınınm bSylecej» «Erkekler mi? Hepsi de egoist... Kvleniyorlar..^ Cünkü çocnklannın bakılmasını istiyorlar, kendilerine de bir anne lâzım.» Montgomery Clift: Gilbert Roland: «Yaşımı sakladığıtnı bilmem: •Ne bir genç âsiyim, ne ihtiyar âsi, ne de yorgun âsi... Sadece bir komedyenim ve mesleğimi elimden geldiği kadar iyi yapmak istir°rum.» GRiPiN 4 saat ara ile günde 3 adet alınabilir. !i Kîninli (Basm 4899 A. 2684 3734) = lt>M*MUHt»HII lUIIIHIIIIfTttTtt'M i ™ BAYAN MEMCR ALINACAK | i = Tahsil derecefi önemli değil | İZ dir. Lâboratuvar Denta, Ar Sineması karşısı Yeşilçam sokak 27. 9 dan 12 ye kadsı muracaat. Fael 2675 37Ö5 ritllllftttııI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle