Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
8AHİFEÎKİ CUMHCRİTET 24 Aralık 1M4 Millî Möcadelenin devamı Basın Yayın Istanbul Müdürü Semih Tnğrul, dün sabah bizIere Atatürk'ün bayatına ait bir filim gösterdi. Kırk bes dakika •firen ba dokfimanteri seyrederken duygulanmamak elde değildl. C&nım Atatürk bir sanatçının düşünebileceği orantılan içinde göründükçe, gitgide koynlaşan bir hüzün dolda içimize .. Bilmera sizler de dikkat ettiniı mi, Atatürk'ün gülerken çekilmiş fotoğrafı yoktar pek . Çok gülmez mi idi? Toksa fotoğrafların 9zel hayatı dısında alınmıs olnsn yüzünden midir bn izlenim? Bilcmem. Ancak dünkü filmin her sahnesinde göze çarpan yalnu Atatürk'ün irade gücü değildi, yüzündeki yalnızlığın melâli elle tutulacak kadar ortadaydı. Atatürk'e «Tek Adam» diyenlerc hak veriyorum. Kurtnlas Savasında beraber olduklariyle savaştan sonra aynldığını da biliyornz. Devrimlerin anlamını kavnyamıyan, devrimleri hazmedcmiyen bazı insanlarla birlikte yürütmek zorundaydı Millî Müeadeleyi . An» ölümüne kadar kendisiyle beraber olanlar arannda devrimleri anlıyan ve içtenlikle Atatürk'e bağlı olan kaç klşi vardı? Zaman gösterdi ki, Atatfirk'Gn çevresini saranlarda Inanmışlar, inanmamıslardan azdır. Gazi Mustafa Kemal, Cumhnriyeti bunnn için Türk gençliğine emanet etmistir. Yirmind Tflzyıl ihtilâllerinde çoğnnlukla görünen bir dnrura TM : Devrimler knrtuluş savaslan süresinde yürürlüğe girivor. Ve ancak böyle yürürlüğe girerse sıhhatli olnyor. Savaş sartlan dısında yürürlüğe konmak istenen devrimler kavruk doğuyor. Ama bvndan kırk beş yıl önce knrtulus «avaşını yapan bir ülke lle şimdikiler arasındaki açık farkı da gözden ırak tutmamak gerek. Bnndan kırk bes yıl önce millî mücadeleye giren bir milIetin «iktisadi istiklâl» savasını nasıl yapacağı pek belli değildC AK gelismis filkelerin bağımsızlığınt sağlıyan iktisadi koşnlHr aydınlanmamıştı henüz . Atatürk, Millî Mücadeleyi başardıktan sonra bu soruya da errap bulmak zorunda idi. Çfinkü e sıralarda karşısına çıkan iki tekllf vardı : Ta Anadoludan kovduğu kapitalist ülkelerin sistemini benimsemek . Tani silâhla kovduğu empervalistlerin iktisaden kucağına düşmek . Ta da komünist enternasyonali kabnl etmek Tani ugrunda yillarea harbedilmiş, bunca kan dökdlmüs millî bağımsızlığı feda etmek .. Bngün Cçüncü Dünya'yı yaratan üçüncü yol henüz karanlıkte ldi. Komünizm, Çindeki ve Kübadaki gibi millî ve bağunsu elmak niteliğini kazanmamıştı. Sotyalizm Yngoslavyadaki gibl bir millî irade örneği vermemişti. Fakir ve yorgun Türkiye, hem Oamanlılığı, hem dış kapitalizmin yurt içindeki ynvalannı tasfiye edecek ve kendi kalkınma teorisini kendi bilgisi ve vasıtalariyle kurarak Batı uygarlığına ulaşacak .. Bn macizeyi gerçekleştirmek için hem tslâmın hem Hıristiyanlığın geri ve yobaz çerreleriyle ayrıca boğusacak .. Bn işleri yapmak için Atatürk etrafına baktığı zaman kimlerl görüyor : Dogu Kahramanı Kâzım Karabekir, Hamidiye Kabraraanı Ranf Bey, Feyzi Çakmak, ve öteki arkadaşlan Hayır, hayır . Atatürk'ün meUline ve yalnızlıgma kırk yıl •onra bugün bile fisina olmamak mümkün degil Bütün bu şartlara rağmen 1930larda Atatürk'ün kafasında doğan ışık Türkiyenin iktisadi kalkınmasında gerçek yolunu aydınlatıyor. Halkçılık, devletçilik ve devrimcilik, ba ışığın üç kelimede özetlenmesidir. Atatürk, Batı kapitalizmini taklit etmeğe kalkışmanın kapitalist devietler egemenliği altına düsmekten başka bir şey olmadığını anlamıştı. Türkiyenin kalkınması Türkiyenin gerçeklerini değerlendirmekle mümkün olacaktı : Biz bize benzeriz sözü, 1946 politikacıları dilinde alay konnsu yapılmıstır. Oysa bn söz, oy goygoycularının hiçbirinin kavnyamıyacağı bir sosyal hakikati ifade ediyordu. Batıdan hazır ve düşüncesizce ithal edilmiş bir kalkınma modeli taklitçiliğinde batarak bugtine vardığımız zaman Atatürk'e hak verenlerimiz çoğalmıştır. O'nun dehasını bn kadar acı bir tecrübe ile kavnyabilmek bizi ntandırmalıdır. Bngün artık Törkiyenin kalkınma yolu avdınlanmıstır, iktisadi bafımsızlıtı nasıl kazanacağımızın cevabı da rerilmistir. Me•ele bn yola girmemize engel olan kökü dışanda etkileri yoketmek ve içerdeki işbirlikçilerin kimliklerini halkovnna açıklamaktır. Millî Mücadelenin iktisadi kesimidir bn . ki, basarıyla sonuçlanması Türkiyenin önce kurtnlması ve sonra kalkınmasını sağlıyacaktır. " ' '"' ''9 lU . . 1 'JlVH =haberler Şehir ıııı=ıııııııiftııııııııııiffiıııııiııııınuımıımıııııifiııııımnıiiffiiinıuiiTiifiiııııııtTiıifiMiıııııi!!iiiit=ııif 2 = iıınıııııınınııınıumınıı | D Ü Ş Ü N C E L E R | •• 1NCELEMELER ıııı=ıııııııııııııııııııııııııııııııııııııımııııııııııııııııııııııııııııııııııımıııııııııııııııııııııııuııııııııiiiı|ıııı Yılbaşı gecesi için tarileler tesbit edildi H Yılbaşı gecesi lokanta. gazino ve dığer eğlence yerlermde uygulanacak tarıfe Beledıye taraIından tesbit edılerek ılân olunmuştur. Lüks lokantalarda 5 çeşıt yemek bulunacak ve müzısyen görevlendlrilecektir. Menü ıçın 35 lıradan fazla almamıyacaktır. Bırıncı sınıf lokantalarda da aynı şartlar aranacak ve menu 25 hra olacaktır. Pavyon ve barlarda içki fıyatları yüzde 100 zamlı olarak uygulanacaktır. Dlğer içklli yerler ise üç müzısyen bıılundurmak şartıyle sadece içki fiyatlanna yuzde 25 zam yapabıleceklerdır. Bu gıbi yerlerde kotyon ve duhulıye mec burıyeti de olmıyacaktır. Üân edilen tarifeye aykın hareket eden yerler hakkında Belediye cezası uygulanacakuır. Belediye Emnıyet Ânurlığı ekıpleri, sinema karaborsacılarının takıbine devam etmektedır. Son yapılan kontrollar sırasında 36 kişı 636 bıletle yakalanmıştır. Ayrıca 103 kişının de karaborsacılara yardım ettıkieri, müşteri bulduklan tesbit edilerek haklannda soruşturma açılmıştır. Soruşturmalan tamamlanan karaborsacüar Savcılığa teslım edllmektedır. 36 karaborsacı ile 103 yardımcısı yakalandı Bayındırlık Mudurluğu tarafından, koylerın su ve elektrık meselelerinin halli için düzenlenen 5 yıllık tatbik programı, ll Bütçe Komisyonu tarafından kabul edilmişÜT. Köylere elektrik verilmesi için 5 milyon lira aynldı Programın 1965 yılına düşen kısmında, koy su işleri için 2 milyon hra, elektrifikasyon işleri için de 5 milyon lıra aynlmıştır. ll Bütçe Komısyonu, dunkü toplantısında özel tdareye bağlı tahakkuk ve tahsıl şubelennde çalışan memurlarm durumlannı da göz den geçırmiştır. Memurlann kanunî bilgılerini arttırmak ve rasyonel bir çalışma saglamak maksadiyle kurslar duzenlenmesine karar venlmiştir Doğu Anadolu karla kaplı Ege sahilleri, Batı Akdeniz, Trakya parçalı az bulutlu, İç Anadolu bölgesi parçalı bulutlu ve mevziî hafif yağışlı, Doğu Anadolu, kar ve yer yer karla kanşık yağmurlu, diğer bölgeler ara sıra yağmurlu geçecek, rüzgârlar kuzey ve doğu yönlerden hafif ve ara sıra orta ku\>vette esecek, hava sıcaklıkları batı bölgelerde biraz azalacak, doğuda değişmiyecektir. indıstanın or tasında 700 bin nüfuslu bir »kasaba» var Nagpur. Çarsısı pazarı tarıh kıtapianndaki eski Istanbul çarşıla rını andınyor Daracık yollar; dukkânlarda bağdas kurup oturmuş çıplak ayaklı, kâh entarılı, kâh şalvarlı satıcılar; sedırler, mınderler; turlu turlu baharat kokuları; teneke kaplarda renk renk tozlar, kokler, kabuklar, to humlar, cevızler, bıberler. Orta çağ havasını tek şey bozuyor: Taksı yenne kullanılan ve eikı Çın'deki çekçek arabalarına benzıyen uç ayaklı bisıkletler. Basıboş ınekler dolasıvor ana caddelerde. Arabalar klâkson çala çala ıneklerın, bısikletlerın ve ya\ala rın ara<;ından kendılerıne \ol açmaya uğrasıyorlar. Yanımda genç bir Hindli gazeteci var. Ingılterede ve Ankarada gazetecilik ve haberlesme okul larını bıtirdıkten sonra Nagpurdakı Gazetecilik Okuluna profesor olmu? Nasıl nyanacak bu kitle, diye bana soruyor. Silkelemeli ba insanlan, Ama kim silkeleyccek. Bize bir KEMAL PASA gerekirdi. Nehru, diyorum, çok büyük işler başardı. Butun dunyanın sevgısını kazandı. Barışın en buyuk koruyucusu oldu. Somurgecılıkten kurtulan uluslara yenı bir yol gosterdi Her yerde Gandhi ile birlikte onun resımlerım goruyorum. Halk hâlâ tapıjor Nehru'ya. Elbette Nehnı büyük bir önderdi, çok iyi bir intandı, ama biraı hayalciydi. Ozgürlüğe sonsnz bir inancı vardı. Devrimleri halkı zora sokmadan gerçeklestirmek istiyordn.. arşıdan çıkıp bir dortyol ağzına gelıyoruz. Koşede, yerlere hasırlar konmuş, ıkı dırek dıkıp çarsaflardan bir cardak yipmıslar. Bevaz entarılı bir adam, çevresıne bırıken yırmı otıız meraklıya nutuklar çekıvor Her çeşit ozgurluk var burada. Dın özgurlüğu sınırsız. Hınd tapı naklarının yanmda camıler, kılıseler sıralanıyor mahallelerde Duşunce özgürlüğüne, basın 07gurluğune, de sed çeken olmamış. Her çe^ıt partı kurulmuş bağımsızhktan bu vana. Her renk gazete çıkıyor butun eyaletlerde. HerKes kendi dilini konuşuyor. Kendi dı lıyle gazete çıkartıyor, okulda kendi dıimi oğreniyor. 14 resmi dıl var Hındistan'da. Ama konuşulan, belli baslı dıllerın savı^ı 300 un ustunde Gazeteci dostum anlatıvor M r Yazan: III •t Gelir vergisine göre yapılan gelir beyanları Yazan : Müfid KUTLAN Sfrbest Malıye Heup Czmanı 1950 yıluıdaa itibaren kabul edi vanlarına ait t a b l o n u n tetkikinlen gelir vergisi kanunundan son d e n de g ö r ü l e e e ğ i ü z e r e 1962 yıra geniş bir mükellef zümresi ge lında 304.000 b e y a n n a m e l i mükellir vergilerini (aksi sabit oiunca lef m e v c u t t u r . B u 304.000 k i ş i n i n >a kadar) kendi beyanları üze 220.000 a d e d i n i n 120.000 i 2500 lirinden tahakkuk ettirmekte ve raya kadar ( ö d e d i ğ i vergi fert baödemektedirler. Aradan 14 yıl gi ş u ı a o r t a l a m a 27 l i r a ) 100.000 i d e bi uzun bir sürenin geçmis ol 7500 liraya kadar g e l i r b e y a m n d a masına rağmen bu be>anlar ma b u l u n m u ş t u r ki, ( ö d e d i ğ i vergi alesef ne .Maliyeyi, ne de bu ka ferd b a ş ı n a o r t a l a m a 370 lira) bu nunların kendilerine yüklediği iStatistik b e y a n n a m e ile bildirilen külfetleri olduğu gibi kabul et gelirlerdeki beyan lâubaliliğini miş olan miikeUef zümresini g ö s t e r m e y e y e t e r l i d i r . Maliye t e ş memnun bırakmıştır. Her ne ka kilâtı ş i m d i bu lâubaliliği ortadar mükellef zümresi. simdije d a n k a l d ı r m a k m a k s a d i l e perakadar açıklanmadığı için \ergi k e n d e c i l e r için asgari kâr yüzdeverenlerin beyanlarından haber si. b ü t ü n m ü k e l l e f l e r i ç i n d e gesiz ise de gelir \ergisinin bütçe ç i m masrafları beyanı e s a s ı n ı uydeki rakkamını ve etrafının ne g u l a y a c a k v e b u n l a n n s e r v e t benıikdar gelir \ergisi ödediğini bil yanları ile kendi k e n d i l e r i n i konmekte ve Vekâletin Buna karsı trol y o l u n a g i d e c e k t i r . B u konubir tedblr almadığını da görerek daki ç a l ı ş m a l a r ı n b ü y ü k fayda teüzür.tıi duymakta idi. min edeceği umudundayız. Vek&let şimdi aldığı kanuni yetkiye dayanarak bu beyanları açıklayacağı gibi mukelleflerden sahsi giderlerini de sorarak yapılan beyanlarm nispeten sıhhat derecelerini sağlayacaktır. Devlet hizmetleri günden güne artmaktadır. Bunlara ise mali kaynaklar bulmak lâzımdır. Ka. naatimiz odurki Devlete yeni geiirler için yeni kaynaklara lüzum yoktur. Gelir beyanlannın kontrolü her şeyin başında gelmelidir, hatta reform tedbirleri dahi kontroldan sonra gelir. Şimdiye kadarki tatbikat gelir beyanlannın kontrolü yerine vergi nispetIerinin arttırılması ve cezaların şiddetlendirilmesi fibi kanuni tedbirlerin alınması idi. Mali kontrol mekanizması yapılan gelir beyanlannın •. S inin dahi sıhhatini kontrol edememektedir. 4mme efkânndaki geniş ve yay. gın kanaat gelir vergisi mükellerlerinin geniş çapta vergi kaçakçı> lığı yaptığıdır. Vergl kaçakçıügı vardır veya yoktur gibi bir tartışmaya girmek amacımız değildir. Kontrol japılmadıkça doğru vergi vermek i v teyen mükellef dahi eksik beyan yapanlann cezasız kaldığını bilâkis kazançlı çıktıklannı görmekte (Kazançlı olmada vergi cezalannın affı kanunlanm gösterebiliriz) ve zamanla kendi dahi bu yola isteyerek vey» istemiyerek girmektedir. Dunyanın hangi memleketinde olursa olsun fertler az vergi vermek lsterler. Vergi verme kolay değUdir. Herkesin kendine göre bir adalet ölçüsü ve vazife duygusu vardır. Bu yönden de herkes kendine haklı sebepler bulma çabasındadır. Kaldı ki asgari geçim hadlerinin Mali. yece çok düsük tutulmus olmasında eksik bevanlaruı bfiyük bir dahli vardır. Yine aynı i s t a t i s t i ğ i n tetkikind e n d e g ö r ü l e e e ğ i ü z e r e 77500 1.000.000 d e n fazla g e l i r bildirenlerin y e k u n u yalnız 5776 kişidir. B u n d a n ç ı k a c a k n e t i c e ş u d u r : Bev a n n a m e ı e tâbi g e l i r vergisi mukelleflerinden aylık geliri net 5000 i n i n ü s t ü n d e o l a n (30 milv o n l u k T t i r k i y e ' m i z d e ) 5776 kisi vardır. Yalnız I s t a n b u l nazara Al m d ı ğ ı t a k d i r d e d a h i bu 5776 adedin kat kat u s t u n d e b e y a n a tâbi g e lir s a h i b i n i n b u l u n d u ğ u kolaylıkla ispatlanabilir. K u r u m l a r vergis i n e tâbi ş i r k e t l e r i n gelirleri bu t a b l o y a d a h i l değUdir. Ancak bu IIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIlllllllllll Dr. Hıfzı Topuz Su gördügünüz insanlar özgürlükten ne ölçüde yararlanıyor lar acaba. özgürlügü nasıl kullanmah? Araçsız özgürlük bn in sanlara yine Orta çağ hayatından baska ne sağlayabilir. Su 450 milyonlnk ülkede özgürlüklerden kaç kisi vararlanıyor? Otekilrr özgür oldnklarını bile bilmivorlar.. algı seslerı duyuluyor ılerıden. Derken bir topluluk belırıyor koşede. Önde uç tekerleklı bir bısıklet. Bısıkletın ustunde eskı bıçım boru!u bir kabvehane gramafonu. Bısıkletı şalvarlı bir adam kullanıvor. Bir başkası da gramafonu tutuyor devrilmesın dıye. Plâk donuyor bir yandan, tekerlekler dönuyor. Çocuklar koşuyor bı«ıkletın pesınden. Arkada >ıne beyaz entanli, sarıklı ın«an lar. Sırtlarmda odundan yapılmış bir çeşıt sedye. üzerınde bir ceset.. Cenaze kaldırıyorlarmış Ölu nun ayakları ve yuzu açık. Kır sakailı, çenesı sarkmış bir ihtıyar. Cesedın uzerını nerkısler ve kasımpatlarıyle örtmusler. Herkeste bır acele bır acele . Kosar ariımlarla cenaze ta^ınıyor Ga7eteci dostum da anlatnor bır yandan Kendini mesut sanıvor bu in sanların çoğn. Baska tiırlü vasa nabileceğini akıllarına getiremiyorlar. Dünyaları öyle dar ki bun ların. Ama insans hak etti|i değeri vermek gerekir. Ben tek kisinin bile ezilmesine razı olmaya cağım hic bir zaman. Ama kisinin haklannı sınırlanmadan toplumun çıkarlarmı nasıl korumalı?. Hiç kimseyi zora sokmadan toplumu nasıl ileri götürraeli?. Ya rın ya küçük bir azınlık ülkedeki özgürlüjü kendi çıkarına knl lanmaya jünelen bir dikta reiimi kurma\a kalkarsa..Tine yıllarca geri gideriz. Içim titriyor. Sonra >ine nice savaslar gerekecek. Özgiirlük içinde, hızlı bir sosyal ve ekonomik kalkınmayı saçlavacak devrimleri nasıl rerçekleMirtneli?» Ç Ç de 21 mıl>ar dolar olan mıüi gelır, gelecek yıl 40 milyara yukselecek. Tarım alanındakı rakamlar da a} nı artısı gosterıyor Enerjı çıkarımı 6 buçuk mılyar kılo\attan 45 milyara ulaşmış. Komurde, madenlerde, demıryollarında da çok onemlı artışlar gorulu\or. Demır 3 milyon tondan 32 mıl\ona çıkmıs; bakır 7 bın tondan 20 bın tona; alumınyum da 7 bın ton dan 80 bın tona vonelıyor Ama bunların yanında nufus ar tışı da muazzam 1950 de 362 mıl yon olan nufusun 1966 sonunda 500 mılyona çıkma'ü beklenıyor. s Insanların sayı ı burada her yıl asağı yukarı 10 mıhon artı\or Her uç yılda bır yenı bır Turkı\e nufusu kazanı>or Hındıstan. Kolay mı bu ınsanlara yasama, gelıs nıe imkânı saglamak Koylerde, otobuslerde çevrenızı hep perişan, yoksul insanlar alıvor Ama herkes guler juzlu; bızım ınsanların konukseverlığıne, cömertlığıne, ıncehğıne benzı jen, Avrupa \e Afrıka ulkelerınde eşine rastlanma\an sıcak bır ilgı, yakınlık, olgunluk goste rıyor herkes. eler yapmamış bu insanlar yüzyıllar once?. Dunyanın en zengın sanat eserlerını yarat mışlar. tsa doğmadan daha ıkı \uzvil once yaptıkları Buda tapı naklarını, bugun sanat hevecanın dan urpererek gezıyorsunuz. Gazetecı dostum konuşuyor bır \andan• Nerede, diyor, bu eserleri yaratanlann torunları? Neden nyumnsnz yüzyıllar boyu? Nasıl uyanacağız? Devrimci bir kadro kimseyi ezmeden, sömürmeden kisiyle toplnm çıksrlannı nasıl uzlastınnalı? Tapayalnız sanııorum kendimi bazan bn varım mil >ara yaklasan kitlenin içinde. Binlerce kisi benim gibi düsünüvor, biliyorum. ama onlar da \al nız. Bir KEMAL PAŞ\ da\ranı<sı gerek. Entarivi, sarığı, salvarı bir jana atıp ileriye yönelen bir KEMAL PASA.» N şirketlerden elde edilip ferdlere intikal etmiş gelirler gelir beyanlannda yer almıştır. afalarının uzerınde leğenlerle toprak ve kum taşıyan sal varlı, bı?ortulu kadınlar goruvoruz yollarda; yapı ıslerınde çalıstvorlar Bacalar vukselıvor, barajlar açıhyor, sulama kanalla rı kazılıyor bır vandan. Buvük sdsyal tezatfar yok HındistanTI*. Mihracelerın Hındıstan'ı çoktan tarıhe karısmıs. Bağımsızlıktan sonraki sosyal kalkınışlarla Nehru torpulemış tezatları. Plânlı bir ekonomi uygulanıyor ülkede. 1950 K Avul'at NEŞ'E BATKAKTVR (Kıvanç) Kur Kd. Bnb AYHAN BAYRAKTAR nlkâhlandılar 24/12/19*4 Beyoglu ISTANBUL (Cumhuriyet 15678) MEVLİT BATI ALMAN CARL ZEISS GÖ2LÜK CAMLARI İthalitçısı HAVUZLU Han göjlük deposu. Ttptın sipari; kafaulünt basljmıştır. ARALIK U ŞABAN 20 a O m Evlâdiyelık yılbaşı hedıyelıklen Barometre, Termometre, Higrometreler ithalâtçı kârı ile Sultanhamam Havuzluhan Gözlük Deposunda »••••••••!••••«>•><• c 7 29 ü 3 a l S 6 5 32 ÇIKTT HER SENE, SEVE SEVE KULLANDIĞINIZ VE TAKDİR ETTİĞİNİZ Kıymetlı varlığımız. Aıle bu> uğumuz, AZİZ SENEMin vefatının kırkıncı gunune tesaduf eden 26 Aralık 1964 Cumartesi gunu ıkindı namazından sonra Feneryolu Camu Şerıfınde mevhd okunacağından akraba. dost ve arzu eden din kardeşlerımızın teşrlflerı rıca olunur AILESİ Reklâmcılık (4772 15671) Netice olarak Başbakanbk Devlet Istatistik Enstitüsünce büvük bir dikkatle hazırlanmıs bulunan bu istatistikî bilgiler üzerinde (*) Maliye Vekâletinin öncelikle durması ve gerekli tedbirleri alm ı a lâumdır. Geç de kalınmıs olsa almacak bu tedbirlerle Vekâlet şimdiki varidatının 10 katını temin edecektir. Mttapet netice aünıncada ilk plânda asgari geçim haddi arttırılmalıdır. Bu husus temin edildiği takdirde gelir beyanlannın daha yüksek olacağında Vekâletin şüphesi olmamalıdır. Hatta beyanlann miktarlarına göre asgari geçim mikdan artan bir nispette olmabdır. Mükellefler Vekâletin alacagı kaçınümaz tedbirleri gördükleri anda beyanlannı daha dikkatli yapmaya mecbur olacaklardır. Ancak Vekâlet mükellef zümresini bu konuda geniş mikyasta tenvir etmeli ve beyanlann doğru yapılmasını saglamak için de alınan tedbirleri hazırlayacağı broşürlerle mükeUefe Mart 1965 den evvel duyarmalıdu. Türkiye'de 1962 yüı için yapıAşagıd» gosterdigimiz gelir be lan gelir beyanına ait tablo asa>ğıya çıkanlmıştır. Beyan edilen Mükellef Gelir Zarar ödenecek S*Hr »dedi beyanı beyanı vergi (000 (000 (000 ılftvesile) ilâvesile) ilâvesıle) 12500 118212 136436 13541 3194 25017500 98624 401446 29118 35556 750117500 46827 491999 42429 63795 1750037500 24015 593685 40311 87091 3750057500 7186 311262 18814 58228 5750077500 3302 207320 11586 45340 77500100000 1921 158233 9803 39838 100000150000 1854 212622 127500 62825 1500001000000 1918 506499 41004 193981 İOOOOOOIOOOOOO Pazla 83 184420 18436 73697 Yekun 303942 3 173 920 235 792 663 545 7 22 12 13 14 33 16 45 18 24 Reklâmcılık 4797 15691 2 37 9 48 12 00 1 39 12 47 SAATLİ MAARIF Duvar Takvimlerinden Ayrılmayınız!... (') Elimizde şehirlere göre japılmıs bir ıstatistik mevcut değildir 1962 gelir tahakkuku 2 miljar küsur olup 1400.000.000 lirası ücret ve beyanname dışı aluıan gelir vergilerile karşılanmaktadır. TAKLİDİNDEN SAKININIZ Saatli Maarif Takvimleri k r Cumhuriyet'e Markasına ve adrese dikkat: j İSTANBUL MAARİF KİTAPHANESİ uUı Yokusu Xo. 38 mektuplar Aloka bekliyor Kuzca Yd Sb. Oğretmeni) im. Bulunduğum koj dağlık, dıgınık te çok fakirdır. Talebeler kıtap, dergi, defter gibi der» araçlari olmadıfı için derslerde, ust başları olmadığı için de ınevsım dolajısi.Tle okula gelip (iderken (3 saatlik voldan gelen talebeler \ar) çok guçluk çekijorlar. Sizlerden rıcam, kullanılmıs kitap, derRİ gibi ders araçlannı ve e?ki rlbiselerinizi bn cocııklara gonderme ııızdir. ^lâka ve \ardınılarınıza simdiden <ok çok teşekkur ederiz. Necip Yuksel Millı Eğitim Klhlo Knzca Yd. Sb Oğ. Kumluca \NTALYA lunmaktadır. MilletvekiUeri gündeminde bulunan konuları griruşmek üzere toplanmıyor da gundem dışı bir türlü işlerle uğrasıyor, sonra kendi sevdalanna düşmüş. gürültü ve zırütı ile va kit geçiriyorlar ve bazı millet\ekilleri de toplantıya gelmiyor. bunu gün gün takip ediyoruz. bu hususU milletin hak ve hürrivetini arıyacak olan milletvekiilerinden yalvararak arzeder bizim bu feci durumumuzu ancak onların gidermelerini bekliyoruz. GÖREVLİ UZATMALILARIK ! HÂLİ NE OLACAK! 30 senedenberi jandarma teşkilâtında görevli bulunuyorum, memleketin en ücra köselerinde memleket ve vatan hizmeti için canla, başla hattâ hayatunıza, bazan da tehlikeye koyarak bin bir çeşit insanlarla ve dağlarda eskiyalarla karşı karşıya gelen ve askerî üniforma taşıyan bir ferdiz, buna rağmen teşkilâtta ücretli olarak çalışıyoruz, 30 senedenberi halen maaşım (ücret üzerinden) 360 liradır. Ve yedi senedenberi de maaş terfisi almıyorum, çünkü kadroda yoktur. Bu durum karşısında yaşım hemen hemen geçmiş ve meslekle hiç bir alâkam kalmayıp gider, bu cümleden olarak yaş haddi , dolmus diye bir de meslekten dolmu. meslekten I aynlacak olursam acaba benim I halim ne olacak, bu maaş üzehalim ne olacak. bu maas üzerinden emekli de olamıvacağım. ancak belimizi süriive sürüye ölüp gideceğim. 2/3 sene evvel bizim hakkımız da bir kanun tasarısı hazırlanarak T.B.M.M. ne sevkedüdi, geçici komisyon kabu etti, yalnız bir Meeliste görüşme kaldı, J. Genel Komutanlığınca bize tebliğ edilen yazılarda 1963 yılı içinde kanunun çıkması tebliğ edildiği halde halen kanun tasarısı T.B.M.M. nin gündeminde bu | I Üâncılık: 3922/15688 Üâncılık: 4163/15695 Tefrlkası : 12 "I 34 Bozkırdaki Çekirdek Bozkırdaki Çekirdek 35 36 Bozkırdaki Çekirdek Bir anırtı dnydnm Osman a|a Marsıvan anırtısı .. Görememekteyim, senin yeni eşek, yuları kırıp savuştn mu yoksa?.. Çopur muhtar nmursamadı : Ben sesledim, boynna posuna kurban olduğnm Kambur Şaban. çopur muhtarı tepeden tırnağa süzdü : Adamın suratı bö>le oiunca, sunun bunun boynnu posnnu agzma niçin almalı, hey allab?.. Bendeki surat sizin gibilere çok bile îndir kollarını alçak! Kulnçkalamış kart tavuk gibi kabarmak neyin nesi? Hele snna hele! Allah bakmıs ki, Beyim, bu herif dünyadaki günahını adam gibi tasıyamıyacak önüne ardına birer çekmece bağlamıs Bana sorarsan, hesabında vanılmıs, knrban oldağum Allah Çekmeceler silroe doldu simdiden biz bn rezilin günahlarını kara tirenin kara vagonu olmadan taşıyamavız mezarına .. Geçti. Kambnr Saban karsılık verecekken, çopur muhtar elini kaldırıp susturdu : Bak, Ankaradan Müfettis bey salt bu meseleyi sormağa gelmiş kambur ağa . Diyor ki, «Bn kapıyı neden bn kadar büyük ördürdü?.. Bildiğimiz kapılar elvermez miydi, girip çıkmasına?» diyor. Kambnr Şaban, ellerini beline koynp iyice kanlarak han kapısına bir zaman baktı: Hanın kapısı mı, Beyim? Ne demişler? «Deveciden dostu olan kapısmı büyük yapar» demişler. Bu han, deveci hrıı oldnğundan kapıgı yüksek olacak «Mecburî» Bil bakalım, bu «mecbnri» ne demektir, Çopur Aga?.. Taşoluğa mnhtar olraalı değil, bnna karsılık vermeli... Höst .. Kes dedim, adam gibi dinle de, aklın artsm!.. Mecbnri, Arap ça üstüne lügattir. Türkçesi: tster istemez . Evet, Beyim, ben bu ayılan adam edeyim derken .. Ulan deli kambur . Rezillendin ki, büsbütün . Evet, adam edeyim derken, kendi adamlığıraı az kalsın ki yitirem . Ne diyorduk? Deve banının kapısı yüksek olacak mecburî.. Buraya vaktiyle deve katarları konardı ki beyim, her bir devesi fil gibi Fili bildin mi? Ben çok fil gördüm Basra Valisi rahmetli Hacı Haydar Pasa efendimizin kapısında gezerken . Evet ben fili çok gördüm ya, Hindiyanın filleri başka . öksüren çopur muhtara döndü: Noldu Çopur? tnce öksürüğe mi yakalandın insallab?.. Takında bize lokma mı yedireceksin Gülüm?.. Baslanm öhö Shönden . Ulan imansız. benim Hindi, Sindi gezdiçime dağ gibi tanığım yok mu? Tanığın, Zevnel ağanın değirmen bekçisi Deli Dervis Mansnr Halife olmasın? Alçaklıgı az kalmıs göke yetecek deli pezevenk?.. Olmakla?.. Beğenmedin mi, sen benim, velilik katını tamamlamıs da nebilik mertebesine ayak basmıs Deli Dervisimi? Güler. Ne fayda, knrban oldngnm Deli Dervis, bir gün tesbihe çöküp şnnnn karnını, knru dagarcık gibi, yırtmalı ki . Bırak Beyim, bnnlar adama, ağız tadıyls, ikl lâf ettirmesler. Ben eanımdan bezdim. Sözün neresindeydik biz? Evet.. Vaktiyle deve katarlan konardı bnraya ki, her bir deve fil gibi .. Şimdi, sSzfim burdan dısan, keçi oğlagı kadar esek baglıyornz. Çenesiyle Çopnr Mnhtarı gosterdi: Keçi oğlagı dedimse, bn marsıvan baska Hanl nerde? Seninle ıttlüflü çiragından başka mal görememekteyim ben!.. tt flrflmekle denlz mnndar olmas! Evet Be yim, biıim hanın kapısı, vaktın pelvan develeri için örülmüs . Böyle taş kemer firmeyi, ben bir de Basranm bezirgân hanında gördüm. Beşinci sınıfa giden yeni yttmeler, bn kapıya bakıp bakıp, sormadalar, «Kambur Emmi, koca Türk dedelerimizin boyu, böyle minare gibi miymis ki bn senin kapıyı bu kadar yüksek bağlamıslar?» diyerek Sen de «He» demektesin, öyle mi, yalancı? Elbette Çocuk kısmına, dedesini yaman bildireceksin ki askere alıp savasa sürdüğün zaman düsmandan yılmasın!.. Peki, ya bebeler, hanın yatma sedirlerini görüp «Bu nasıl is, kötü kambur» demezler mi? Ne varmıs yatak sedirlerinde? Tatak sedirlerine adam gibl adam sığmaz, uzanayım dese bacaklannın yarısı aşagıya sallanır. ««Değme kapılardan girmez dedelerim, bn tedire gelince nfalır mıymıs?» diye sorarsa bebeler? Bnraların bebelerinde övle akıl olsa, öğretmen takımımn isi nzağa varırdı Çopnr Ağa Sen Benim sözümü isit! Çocnk kısmına, dedesini az biraz güclü tamtmamıs olmaz. tçini çekti: Benim derdim oralarda değil Artık eski zamanların, zorlu develeri kalmadı.. Şimdinin develeri nyuz marazlı... Ihtıgı yerden kalkası yok fnkaraların .. Eskiden deve kısmına dagı yüklesen bana mısın demezdi ve de böğürüp zorlatmasıyla, sıçrar kalkardı. Şimdilerin devesine heybe ySklesen ayagı dolasıyor. Deve de neyraiş bn lamanda? Dehleainler gitsin! Dehlesinler, ne kolav! Kapısına deve alııtırsn, «Ben nsandım, deve beslemeye paydos» dlyenn . (Arkaa var) Yardımlarınızı bekliyoruz Kulud. arfalttaı. «ynlarak. B a t . j . doğru jazm „„ santımetre toz, kışın jıne bu sevı>ede çamurlu bir joldan 2 0 ki 'f""etre ddilinre çune> tarafı alcak birkac tane tepe ile cevıili toprak damlı evlerden meydana gelmiş 60 haneli Doğutepe koyune gelirsiniz Koyün kuzeyinde etrafı taş duvarlarla çevrili bahıesinde çeşmesi bulunan catılı kiremitli sarı renkte bir bina gorünur. Burası Doğutepe ilkokuludur Tek dershaneli. bir oğretmenli, 5 sınıf \e 104 öğrenci mevcutludur. 104 öğrenciye karsılık 22 sıra vardır. cocuklara kafi gelmemektedir. Bunun için çocuklardan bir kısmı sıralar arasma uzatılan tahtalar ve gaz tenekeleri üzerinde oturmaktalar Bu halde oturan çocukların nasıl hir ilçi\te dersleri tâkip etrikleri görülecek seydir. Bu zeki çocukların eğitim oğretimden nasiplerini tam olarak almaları için en mühim olan ders araçlarından ve onların her bakımdan yetişmeleri iyi birer vatandaş olmalan için sart olan okul kitaplığından mahrum durumdalar. Ç 0 ' 1 a z " ! v e hayırsever vatandaşlarımın bu hususlar•• ' > i z e '»y«la»> dokunacak çeşitli yardımlan gönderme* leri bu meslekte tek basunıza değil milletçe başarıya uğrajtığunızı ve jeni mezun olan bana daha çok çalışma hızı verecektir. Hayırsever ve ayduı vatanda<klarunın bu hususlarda bize faydası dokunacak her türlü yardımlan gönderecekIerine inanıyor ve simdiden hepinize teşekkürü bir borç bihyonım. Hüseyin Vural Doğutepe köyü Ilkokulu Müdurü Kulu ?îonya I Neden bu farklı muamele ? I I I • I Naci Köktürk yazıyor: Zongnldak Maarif Müdnrfl bn hak M«.ı»« acaba an: sızlıfa acaiHi ne der? FUyosta Enıtlta rneznna öiretmenler içln yapılan ötretmen cvlerinden bojalan bir taneıl meznna öiretmenrilyorta Enatita İçln bes altı tenedır FUyosta bulonan İkl tane ttğretler içln yapılan ögretmen evlerinden men aylarca evvel kendilerine verilrncat içln dilekçe ile muraeaai ettlklerl halde bu müracaatı Tapan öjretmenlere dejll de FUyosa bn den vılı tâyin edilen bir Siretraene tepeden Inme blr emirie verilmeslnl çok garip karsıladık. Acaba bn farklı mnsmele neden ^hîr^Zântöd pede»~'ln^;~bto yapıbnıstır.T çok garip karsıladık. Acaba bn farklı mnsmele neden yapıtmıgtır.? Bn haknılık «efil de nedlrT ı t I