15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
<JLJfttHUKI*fcl Zi) Kasım • * • * * • * • • • • • • • • • • • • • • • Onlar nasılmış ? AMERİKA MEKTUPLARI Tfirkiyenln iktisadi halkınma çabalanna, İkinci Dünya Saraşından gonra en kuvvetli etkileri yapan Amerikadır. Birleşik Devletler, dış yardımla birlikte kendi kalkınma felsefesini de Türkiyeye ihraç etmiştir. Türk iş adamları, Amerikanın büyük iş grnplariyle içli • dıslı münasebetlere girmişlerdir. Amerikan İş adamlarının efsanevî başanları, taklit edilmesi gereken birer model gibi halkımıza sunulmuştur ve sunuluyor. t'nutulur ki artık Amerikada bile Morgan, Rockfeller, Carnegie gibi adamların hikâyeleri tarih sayfaları arasında kalmışlardır. Çünkü bu meşhnrların yetişme ve palazlanma çağlarında demokrasi rejimi tam anlamiyle tatbik edilebilse, sosyal adalet ilkesi yürürlüğe konabilse, sayın milyarderlerden hiç biri o servetleri toparlayamıyacaklardı. Bngünkü manzara ise çok değişmiştir. Florida kıvılarındaki Cspe Canaveral'i dolastığımızı yazmıştım. Orada, Saturn roketi yapunında çalışan teknisyenlerin tulnmlarında Türkiyede de pek tanınmış bir otomobil firmasının armasını gördüm. Amerikanın nzaya gönderdifi araçları özel teşebbüs hazırlamaktadır. Birleşik Devletlerde özel teşebbüsün kamu hizmetlerini de kapladığını bilirsiniz. Bu noktada Amerikan iktisadî kalkınmasının koşullannı toploca gözden geçirmekte bir fayda vardır. Çünkü : Amerika, özel teşebbüsle kalkmmıs. biz de kalkınalım... diye körükörüne bir taklitçiliğe bayılanlarımız vardır. Amerikan kalkınmasındaki özellikleri dört gündenberi yazdıklanmızı da gözönüne alarak şöyle toparlayabiliriz: 1 Birleşik Devletler kalkınması büyük bir kıtanın çesitli ve zengin kaynakları açılarak, işletilerek ve devamlı göç dalgaları güresinde yapılmıstır. Avrupa ülkelerinin kalkınmalarında gördügümüz sömürgecilik imtiyazı, Amerikada bir başka biçimde gerçeklesmiştir. Kalkınma devamınca daima ucuza çalısmaya hazır yeni insan toplulukları dalgaları halinde kıtayı sardıkları gibi, el değmemiş Batı Amerikanın tabii zenginlikleri kalkınmayı besleyen sonsuz kaynaklar olmuslardır. 2 Amerikanın özel teşebbüsle kalkınması adaletsiz bir kslkınmadır. Sosyal adalet akımlan, Roosevelt zaraanına kadar •osyalist ve komünist eğilimleri diye damgalanmıs, isçilere göz •çtırılmamıştır. 3 Amerika kalkınma çağında başka ülkelere insan \e para kaçıran bir ülke niteliğinde değildi. Tersine pılısını pırtısını toplayanlar Teni Dünyaya akın ediyorlardı. Amerikalı, zengin veya fakir Almanyaya işçi, tsviçre bankalanna para yatırmakla geleceğini kurtaracağını düşünmüyordu. Gözleri Avrupanın lüks şehirlerinde değildi. Tersine memleketinin vahşî batı bölgelerine doğru akıyor, el değmemiş topraklarda yaşamayı ve yükselmeyi ideal ediniyordu. 4 Amerika kalkınmasını yüz yılı askın bir sürede başardı. Büyük sanayi kurulnncaya kadar Amerikan halkı, çoğu henüz icat edilmemiş bnlunan radyo, buzdolabı, çamaşır makinesi gibi bir sürü «lüks» ten mahrumdu. Eski dünyadan göç eden püritenIerin etkileri ve zamanın sartları Amerikalıyı mütevazı bir hayat düzeyinde yasamaya davet ediyordu. Hele bngün özel teşebbüsle kalkınmaya girisen az gelişmiş ülkelerde görünen manzara Amerikada hiç yoktu. Gelişmiş ülkelerin ekonomilerinin, baskısıyla yaratılan ve halkı israf ve istihlâke çağıran bir reklâm ve propaganda furyasmdan uzaktı Amerika... Halk, ancak Amerikan sanayii ürettikçe kendine sunulan istihlâk mallarına alışarak hayat düzeyini yükseltmiştir. 5 Amerikan müteşebbisi demiryolunu döşemiş, dağlan deIip tüneller açmıs, nehirlere köprüler atmış, demir madenlerini işletmiş, bakır madenlerini açmıs, kömür madenlerini çalıştırmış, petrolu arayıp bulmus, tasfiyehaneler kurmuş, elektrifikasyonu sağlamış, bankaları tesis etmiş, kamu hizmetleri içinde ve dışında bütün >apıcı alanlarda merhametsiz ama inatçı bir didişmevle bugünkü Amerikayı yaratmıstır. Temelindeki adaletsizlik unsuru, o devirde sanayilesmiş bütün ülkelerin harcında vardır. Kalkınmasının uzun süresi ise özel teşebbüsle kalkınmanın pahalı bedeli ve tabiatından doğmuştor. Ne olursa olsun, bugün Amerika özel teşebbüsü roket, uzay taşıtı, elektronik beyin. jet, transatlantik yapan özel teşebbüstür. Devlete yük olmak şöyle dursnn. devleti ayakta tutmaktadır. Bizimki gibi komisyonculuk, aracılık. itbalâtçılık isleriyle devlet sırtından geçinen özel teşebb*»tlejflldTr bu .. Türkiyede devlet; en güç sartlarda demiryolunu dösemiş, ucuz elektriği,,. kömürfi sunmuş, kara yollarını açnîîs. p'etrolunu getirmis ve çıkarmıs, resmî bankalardan \er Allah krediyi saglamıs Peki özel teşebbüs ithalâtçılık, komisyonculuk ve apartmancılık dışında hangi alanlara yatınm yapmış?. Amerikan özel teşebbüsü ilk çağlannda bile bambaska karakteri olan bir özel teşebbüs .. Bu gerçeği iyice bilelim. D Ü Ş Ü N C E L E R Çınar'da buluşalım... Renkli Kanarya yanşması yapılacak Şehrımızde 1 ) ay ıçinde kaza 1 yapan şoforlerin dışında 2400 şoför hakkmda zabıt tutulmuş ve Trafik Şubesi tarafından mahkemeye verilmışlerdir. Teh likeli sürat, alkollü ve ehliyetsiz araç kullanan 2400 şoför muhakemeleri sonunda çeşitli cezalara çarptınlmışlardır. Trafik Şubesi bu konudaki çalışmalarma yenıden hız vermiştir. > > • 10 ay içinde 2400 soför mahkemeye verildi «Küçük Kurt» Yazan: B u masalı din le\ıniz: Ahmet Kutsi Tecer tış! Ne sâf bir görüş dünyayı! «îyı» ve «Kötu» gıbı kavramların henuz belirmeye başladığı bir yaş donemınde çocuğun hayalinde kurulan bu semboller âlemı dunyayı yeni yeni görmenın, yenı yeni anlamanın heyecaoıyle rıtımlenen bu konuşma içinde gözlerimizin önüne senhyor. Şup hesiz bu «bir kabiliyet» olarak doğmuş çocuğun başrısıdır. Her çocuk bu dönemde aynı tecrube ıçmden geçer. fakat aynı derecede «ıfade» etmek kabıliyetı olmıyabilır. Yakınlarından öğrendim: Çocuğun bu masalı söyledıği yaşı tam altı sene, dört ay, üç gün... Onun için burada Idil Özerdem'i, bu güzel kitaptaki şiirlerin sahibinı, şiirin çilesini tatmış biri olarak. bütün sempatımle selâmlıyorum. u masaldakı semboller, »ağaç, kurt, orman, kuş, kuşun turküsü», benim bu ileri yaşımdaki düşüncemde günlerin getirdığı izlenımlerle bambaska bır anlam kazamyor. Bu şiiri kendımce yorumluyorum : Küçük kurt .vatanı olan agacın içinde kapandığı dar çevrede kendi bencil davranışından başka bir şey tanımıyor, bilmiyor; onu kemirip duruyor. Oysaki etrafında daba nice ağaçlar ve bunların fizerinde öten kuşlar var. Hele içlerinde bir kuşun ötüşü hepsinden güzel. Ne zaman ki bu ses Küçük Kurt'un knlagına ulaşıyor, bu çok içli türküyü o da duyuyor, ona hayran oluyor ve artık «kırt, kırt» diye yiyip bitiremediği agacı kemirmekten vazçeçiyor. Zaman zaman bizler de birer «Küçük Kurt» olduğumuzu sezip dünyaya tıkadığımız kulaklarımızı insanlığm sesine açsak, bizim de şu güzel vatammızı yiyip kemirmekten vazgeçecegimize inanıyorum. 1 Ş N'e çare ki hepımiz o mutlu çocukluk yaşını atlayınca sezgilerimizı içımize göm muş, bencil dav Bir kurt hep agacın içinde oturuyormuş. Oradan hiç çıkmıyormuş. O küçücük bir ağaç kurduymus, Hiç durmadan ağacı yiyormuş. Ağaç çok büvükmüs Bir türlü bitmiyormus. O bir elma ağacıydı, Ormandaydı o ağaç. O çok güzel bir ağaçtı Dalları ince ince Yaprakları yemyesil. Üstünde elmalar vardı Kırmızı kırmızı... ağaçlan vardı ormanlarda, Başka ağaçlar da vardı. Onlar da süslüydü. Onlara kuslar konuvorlardı. Renk renk Küçük, büyük knşlar. Knşlar cik cik ötüyorlardı. Bir tanesinin çok giizeldi sesi, Güzel bir sarkı söylüyordu. O sarkıyı hiçbir kus bilmiyordu. Bütün knşlar onu dinliyorlardı, Susnyorlardı . Küçük kurt o sırada Elmayı yiyormuş kırt kırt diye O şarkıyı dnymuş birden, Elma yemeyi bırakmış, Kusu dinlemi? o da, Şarkıyı daha iyi duyayıra diye Elmanın üstüne çıkmı.s. Her tarafı görmüş o zanıan, Çok boşuna gitmiş. O günden sonra kurtcuk Hiçbir daha ağaca girmemis... inik bir çocuk söylüyor bu masalı. Tamamiyle kendi hayal ürünü olan bu masalı «Güneşlerin Şarkıları» adlı kitap tan alıyorum. Ne tath bir anlaÇam ranışlarla işimize geldiği gibi bir mantık tutmuşuz. Etrafımızdaki kuşların sesini dujmaz olmuşuz. imdi bu yorumu bırakalım da kitap üzerinde duralım: Altı yaşındaki bir çocuğun cıvıldama gibi konuşmaları bana, size, hepimıze, kaybettiğimiz o mutlu çocukluğu, bir arada çarpan insan kalbinin sesini duyuracaktır. Her Pazar MÜZİKLİ ÖĞLE YEMEÖI Servis dahil OtebOs I I : 3 0 da 20.TL. O t t l l «»Ootft Divan Beynelmilel Lions Kulübünün Genel Başkanı şehrimize geliyor Istanbulda yeni kurulan Milletlerarası «Lions» Kulübünün yıllık kongresi önümüzdeki çarşamba günü Perapalas Otelinde yapılacaktır. Diğer taraftan kulübün Amerikada bulunan Genel Başkanı Claude M. De Vorss 8 arahk salı günü şehrimize gelecektir. Istanbul Seronofil Derneği, kanaryalar arasında yeni bir «Renkli Kanarya» yanşması düzenlemıştir. Spor ve Sergi Sarayında 13 arahk 1964 pazar günü saat 10 da yapılacak yarışmaya butün Türkiye kanaryacılannm katılacağı ve elemeye en az 500 kanaryanın gireceği tahmin edilmektedir. Birinci ve ikinci seçilecek kanar yaların sahiplerine kupalar verilecektir. B Bu kitabı Doğan Kardeş yayımları bize kazandırıyor. Nasıl bir baskı! Bu kitap en kısa zamanda butün kitap sevenlerin aradığı ki i taplardan olacak. Kitapta İdıl Özerdem'in ışık, renk ve hareket halindeki dünyasmı yansıtan kırk bir parça şiir ile, kapaktakilerden ayrı, oniki renkli resim var. Bunlar da İdil'in, bu üstün yaradılışlı çocuğun resimleri. lnanın, bu resimler büyüklerin ustalığını aratmadan birer biçim yaratması ve renk oyunu olarak dayanılmaz bir ifade kudretine sahiptir. Bugün lerde Galatasarayda Yapı ve Kredi Bankasının holünde yedi üs tün kabiliyetli çocuğun resim ser gısi açıldı. Idil Özerdem de onlardan biri. Doğan Kardes küçük oku yuculan içinden yarışma yoluyla böyle nice kabiliyetleri meydana koydu. Idil özerdem'i tanımayı da ona borçluyuz. u yazıda ben asıl çocuk okuyu cuların zevkle okuyacağı buki tabı büyük okuyuculara tanıt mak istedim. Düşundüm kl aramızda yeşeren bu filizleri biz çok defa kendi tasalanmız arasında unutuyor, sonra da onlan kendi kalıplarımıza uydurmaya çalışıyo • •••••••••••••**•••••• Cumhuriyet 14553 INGİLIZCEYJ İYİ BİLEN Tahsilli ve üstün evsaflı bayan sekreter aranmaktadır. Almanca da bilenler tercih olunur. Müracatlarm, el yazısı ile yazılmış hâl tercümeleri ve bir resimle birlikte DEVA Sanayi ve Ticaret A.Ş. Beyoğlu, Tünel, Kazevici sokak 19 İstanbul adresine mektupla yapılması rica olunur. Müracaatlar gizli tutulacak ve birlikte çahşma imkânı bulunamıyanların resim ve evrakı iade edilecektir. Reklâmcılık 4453/14573 B Veteriner Müdürlüğü biitiin köpeklerin aşılanmasını istiyor Sâîılık lliiuıiii liakinesi 90 cm. eninde pamuklu ve viskon mensucat basma ve kurutma kabiliyetinde, 2 renkli baskı yapabilen, çahşır durumda bir basma makinesi satılıktır. Taliplerin Kazlıceşmede MENSUCAT SANTRAL T.A.Ş.*ne müracaatlan. Tel: 21 70 00. Cumhuriyet 14555 Elektronik Cihazlar ve Radyo Fabrikası Son günlerde kuduz olaylarının artması ilgilileri harekete geçirmiş tir. Hastalığın yaygın bir hal almaması için başıboş dolaşan köpek ve kediler toplanmaktadır. Bu arada Veteriner Müdürlüğü bir bildiri yayınhyarak, hayvanların aşılanmasını ve sokağa bırakılmamasını istemistir Öte yandan son bir hafta içinde 120 köpek, 92 kedi zararsız hale getirilmistir. Aynca 16 kişi de asılan mıştır. M İYİ ŞEYİ TAKLİT EDERLER Aldatıcı Boş Vaitlere Harbiyedeki kaldırımlar daraltılacak Harbiye Meydanının düzenlenmesine başlanılmıştır. Buradaki trafik akımını kolayla^tırmak için kaldınmlar daraltılarak yola eklenrn.çktedj,r. Meydanın düzenlen,.] mesı önümüzdeki ay tamamlana ALDANMAYINIZ HER SENE, SEVE SEVE KULLANDIĞINIZ VE TAKDİR ETTİĞİNİZ I ruz. Çocuğu bilgi kitaplanndan değil, kendi davranışlanndan öğrenmek herkes için en doğru yoldur. Çocuk ruhunu öğrenince de bizim onlann yeüşmesüıde daha anlayışlı olacağımıza inanıyorum. Biz yâni anneler, babalar, öğretmenler, sanatçılar, idareciler, politikacılar. bütün büyükler. MÜHENDİS YEYA TFKNİSYEN TOPLULUÛU ARIYOR Iştigal sahası yukanda yazılı büyük ve modern bir fabrika imalât kontrolu ile fabrikanın teknik kontrolünü deruhte edebilecek genç ve kabiliyetli mühendis veya teknisyen aramaktadır. Taliplerin tercümei hallerini referans ve 1 adet fotoğrafla P.K. 572 İstanbul adresine «Elektronik» rümuzu ile göndermeleri rica olunur. Faal 10592/14568 KASIM 29 RECEP 24 SAATLİ MAARIF Duvar Takvirfılerinden Ayrılmayınıı!... Son pişmanlık fayda vermez. v. 7.02 12.02 14.28116.42118.19 5.14 2 20 7 20 9.46 12.00| 1.37 12,32 KEŞAjVLI ALİ DKSTANI Klima Tesisat Yaptırılacaktır i Sümerbank Genel Müdiirlüğünden: 1 Eskişehir Basma ve Maraş Tekstıl Fabrikaları klıma saç kanalları ve atomizör tesisatı (bırım fıatlar mütaahhıt tarafından teklıf edilmek suretıyle) ihaleye çıkarılmıştır. 2 Muvakkat temınat, teklıf olunacak bınm fıatlara göre hesaplanacak keşıf bedelinın o'o7,5 u mıktannda olacaktır 3 Teklıf zarflannın en geç 7 Aralık 1964 Pazartesı günü saat 17 ye kadar Genel Müdürlük Muhaberat Servısıne gelmış olması lâzımdır 4 fhale evrakı 5ü, TL karsılığında Bankamız Ankara Şubesınden veya (Galata'dakı) tstanbul Şubesınden temın olunabılir 5 Bır fabrika tesisatı için veya ıki fabrika tesisatı ıçın 'eklıf venlebılır 6 Bankamız ihaleyı yapıp yapmamakta veya dıledığıne yapmakta serbesttir. (Basın 22426 A. 13613/14559) ı I I Saatli Maarif Takvimleri \ Markasına ve adrese dikkat: » » • • . • . • . • • • • • • • ' • : • A SON HAFTA ELHAMRA İSTANBUL TİYATROSUNDA ilâncıhk: 3725/14585 ıSTANBÜL MAARIF KITAPHANESI ALAKA Görülen büyük lüzum üzerine Firmamızda muhasebeci olarak çalışan Cağaloğlu Yokuşu No. 3^;,/"• 4 ' I ' t Ilâncılık: 3629 14577 • • ŞİNASİ ALİEFENDİOĞLU ' nun ABDÜLKADİR MEMİŞOĞLU Vazifesine son verilmiş ve işten uzaklaştırılmıştır. tlllllNIIMIIH Sizde kolaylıkla lisan öğrenebilirsiniz. Bunu sne plâklorla Lınguodısc sağlor 22 plâklık Ingılizce kı>ı» ÎÎ0 TL ve 8 plâklık p r a t ı k Almanca kursu 135 T dır L EREGLİ DEMİR ÇELİK Fabrikaları T.A.O.Ş. ne yapacağınız siparişlerin Ereğlide tâkip fpslim alma. deniz v? kara yolu ile Yarın MatinelerJen İtibaren * SARAY SINEMASINDA Senenin En Hissî Filmi Renkli Sınemaskop Rossana Podesta George Rıvıere Christopher Lee j • t t * Reklâmcılık 4454/14571 : AMERİKAN NESRİYATI BÜROSU 6alllısıny Lıon Mıjausı Yım No 7 Islsnbul • Tel U2636 Mıtftllpısı Cıd Nı 61 Ytnışehir. (akın Tel: 127318 İSTANBUL ANKARA İZMİR VE Türkiyenin Her Yerine Taşıma CUMHURIYBT'in retrtkası: 107 HİZMETLERİ İÇİN ANTALYA UMUMÎ NAKLİYAT TÜRK ANONİM ŞİRKETİ EMRİNİZDEDİR. İlâncıhk: 3732 14575* İlâncüık: 3641/14582 ••••••••#••••••• • • •• • • •• • «»• • • • * • • • » • •*« • j I C u m h u r i y et»e [Emlâk Bankası Raybank'ın ıtasfiyesini yapamıyor Feridun Gözgü, Raybank Ka Tasarrufu sahiplerinin mevduadıköy Şubesi nezdinde 5906 No. tını dahi ödiyememektedir. Ken lı cari hesap sahibi yazıyor: di mali durumunu takviye için çıkannış olduğu tahviller de, Maliye Bakanlığınca 30/6/l%4 tarihinde Raybank'ın tasfiyesine vanlış bir malî politika neticesi karar verildiği halde mezkur ban olarak °i> 6 gibi düşük bir faizkadaki matlubatın ancak "o 25 i le ihraç edilmiş olduğu için. hiç (kısnıen) ödenmiş. bakiye °o "5 rağbet görmemektedir. Bu duin ne zaman ve nasıl ödeneceği rum karşısında Raybanktaki mev ise hâlâ meçhul bulunmaktadır. duat nasıl ödenebilecektir? Bankalardaki nıevduatın, devlet Emlâk Kredi Bankası, tasfiyegarantisi altında bulunduğu ka vi yapacak verdc. Raybank mununen hüküm altına alınmış bu dilerine 1,5 2 sene vâdeli hesap lunmakla beraber matlubatın hâ açma yoluna çitmektedir. Bu ha lâ tasfiye edilmiyerek tasfiye ta reket tarzı. Maliye Bakanlığının rihinin de meçbul bulunması tasfiye kararına aykırı değil mi devlet garantisine karşı olan iti dir? Diğer taraftan, emlâk tellâlı madı selbeder mahiyette bulun \d\\ Araslı, gazetelere çün aşırı maktadır. Maliye Bakanlığının verdiği ilâniarla Raybankm tas9 7/1964 tarihli gazetelerde inti fiyesine memur olan bankada aç şar eden tebliğinde tastiyenin tırılacak vâdeli hesabın temliki Emlâk Kredi Bankasının mali karşılığında apartıman dairelerı ve teknik yardımı ile yapılacağı satılacağını ilân etmektedir. f'm bildirilmektedir. Emlâk Kredi lâk Bankası. artık emlâk tellâllaBankası ise, asgarî şartlarla ol rmın ovuncağı mı olmuştur? masına rağmen Ataköydeki ve Yukarıdaki hususlan Maliye Atatürk Bulvarindaki apartıman Bakanınm nazarı dikkatine arzedairelerini satamamakta ve Yapı derim.» xnektupla.r p Yazan: A. J. Cronin 368 BtR ACI $ARKJ BtR ACI SARKJ BtR ACI SARKI acışarkı 369 Bir Alman aile Türklerle arkaiz%\ık isliyor Beriının Rusiar tarafından işgal edılmıs bolümünden ka çan mr Alman fearı kocavız Gelecek sene Türkıvenın bır sahil sPhrinı zıvaret etmek ıs tıyoruz Sımdiden bır Türk ailesı ile mektuDlasmak surp tiyle dostluk kurm?k arrusun davız Klâsık müzik ve \ai7 mek ^".slıca zevkımızdır Ce "aplann Almanca Fransızca veva İneilızre olarak su adre se gönderilm.°'::ını nca ederiz Walter Franz Posttach 554 KarKruhp Allemagrıe Çeviren: Vahdet Gültekin 370 Purves de: «Hadi çabuk, soyunsan iyi olur.» dedi. <ZiI şimdi çalar.» Soyunup koşu elbisemi giyme\e koyuldum. Sıranın önünde daha başkaları da vardı, fanilâlarını giyiyorlardı, ayakkabılarını bağlıyorlardı. C3ıuck dedikleri, on yedi, on sekiz yaşlannda, sıska bir çocuk vardı. bir o, yaşça bana yakmdı. Kendileriyle yarışacaklanmın çoğu sen11benliydiler; geçmiş olayları anarak yaptıkları şakalardan anladığıma göre de, hep birbirlerine karşı yarışmışlardı. Bir bunların farkmdaydım: bunun dışında, kimseyi gözünı görmüyordu. Kafam, karmakarışıktı, bu kansıklığın içinde birtekapaçık düşünce belirmişti: Şu Martin denilen düzenbazın maksadı ne olursa olsun, ben yanşı kazanırsam çok zor bir duruma düşecekti; çiinkü. kazanırsam, bahsimüşterek biletlerine bire altı verecekti. Derin bir soluk aldım. Kararınu vermiştim: Ben buraya yarışı kazanmaya gelmiştim, kazanacağıma söz vermiştim, vallahi, billâhi kazanacaktım da! Zil çaldı, bizi çağırıyorlardı. Çadırdan hepimiz birer birer çıkarken, saydım. Sekiz kişiydik. Dışarıda, yerlfrinıiz için, bir şapkanın içinden kur'a çektik. Bana 4 çıktı; eh, oldukça iyiydi. Sonra, parmaklığın arasındaki dar bir geçitten alana çıktık. Ne büyük bir kalabalık olduğunu asıl şimdi görüyordum. Korkunç bir güçle üzerime çullanıyormuş gibi geldi. Birbirine yapısıp küme olmuş, gözlerini üzerime dikmiş bir dizi insan. Ama, tuhaf şey, o kıvnk beyaz başlama çizglsinin üzerine sıra olunca, kalabalık geri gerl çekilir gibi oldu. Biraz öne doğru eğilmls, kn laklarun başlama işaretini verecek olanın tabanca sesinde, beklerken, bir tek şeyin farkındaydım: Onümde yumurta biçimi geniş bir alan gibi uzanan çimenlik koşu yolu, giineş vunnuş, parlıyordu; bunu üç kere döndüm mü de bir mili tamamlıyacaktım. Tabanca «Dan» der demez ok gibi fırladun, yandan vurup yolun ortasına daldım, böylece, daha başlangıçtan, en başa geçtim. Arkamdan duyduğum çabuk çabuk ayak seslerine hiç aldırmıyordum. En baştaydım, en başta kalmayı da kafama kovmuştum. O serin havada, öyle serbestçe koşuyordum ki boyuna, boyuna koşabilirim gibi geliyordu bana. İlk dolanım ne de çabuk geçmişti! Şimdi, uzaktan uzağa, arka arkaya adırru bağırdıklannı duyuyordum; bu bana büyük bir sevinç veriyordu, üstün gelmenin ilk sevinçleri. İkinci dolanımın yansındaydım, koşuculardan biri ne Simm, ne de Purves; adı duyulmamış. kazanacağı umulmamış Lir koşucu birdenbire yanımdan fırladı, en aşağı üç yarda önüme geçti. Buna gelemezdim doğrusu. öte yandan daha çılgin çığhklar koparken, bu yandan ben de daha zorlu bir atılış atıldım, daha hızlı koşarak, onu gene arkamda bıraktım. Ama şimdi havanın o eski serinliği birdenbire azalıvermişti; bacaklanmm da canlüığı, çevikligi pek kalmamıştı. Öyleyken gene de ikinci dolanımı başta bitirdim. Şimdi son bir dönöf kalmıştı. Başım yukanda, yüreğim gümgüm ata ata, olanca hızımla koşuyordum. Gittikçe gevsedipmi biliyordum ama, «İnşallah sonuna kadar hep başta giderim» diye dua ediyordum. Ne yazık ki bu duayı gönderdiğim o, gökyüzündeki yüce varlıklardan hiç bir karşılık gelmedi. Son dolanımın yansmın yarısına gelmişti ki, Purves, pek zorlu bir atılışla, beni geçti. O sırım gibi bacaklan piston gibi gidip geliyor, dirsekleri havayı dövüyordu. Onun biraz arkasından Simms'le iki kişi daha beni sıkıştırdıkça sıkıştınyordu. Olanca gücümü kullandım ama, bu toplu saldınvla başa çıkamadım. Bacaklarım bacaklarım bende miydi bilmiyordum, çünkü duyu diye bir şey kalmamıştı artık onlarda benim çabama karşılık vermiyorlardı. Ciğerlerim patlıyacak gibi oluyordu, boğazım kurumuş. tıkanmıştı. Biliyordum iş yoktu bende artık. Adımı şimdi hiç duymuyordum, unutulmuş gitmişti. Onun yerini şimdi başka bir uğultu almıştı. Gözlerimin önünde dalgalanan kızıl sis arasından kulağıma bellibelirsiz bir uğultu geliyordu: «Purves! Baba Purves!» Gene koşuyordum ama, körü körüne koşuyordum şimdi. Yanımdan bir takım gölgelerin daha gelip beni geçtiğini görür gibi oluyordum. Kopmuş şeridin üzerine sendeliyerek vardığımda, arkamda bir tek koşucu kalmıştı: O Chuck dedikleri çocuk. Tek başına, süklümpüklüm geliyordu. Sondan ikinci gelmiştim ben. Bereket versin, giyinme çadın yalandaydı. Dünyaya maskara ounuştum; öyle yerin dibine geçmiştim ki ner'deyse hünçür hüngür ağUyacaktun. Ayaklarımı sürükliye sürükliye içeri girdim, saklandım. Sıranın üzerinde, başım önümde. göğsflm ıpnya ağnya, öyle otururken, Baba Purves beni avutmaya çalışıyordu. (Arkaa TOT) YİNEJANOAHMA Nalhhandan Kerim Kon yaiijor. Nallıhan iandarma karakoluna şikâyetçi olarak başvıırduğum sırada suçluju hımaıe eden merke/ karakol kumandanı list cavıış Ziilfikâr Özkan tarafından naksı? vere döğıildum. Klim vıızıım vara bere içindedir. Hakkmda ust ınakamlara sikâyetçi olcluğum ve teleraflar cek tittm halde hiçbir tahkikat yapılmamaktadır. Bu viizden eesaret alan üst çavus slddetinl busbiıtıın artırmakta adetâ evimden cıkama? halde bırakmaktadır. Gazeteniz Anayasa ve kanunlara avkırı olan bu nev1 davramşların. can emniyetini ihlalin müdaniifini vapmakta hulunması sebebiyle bir kere de duruma arzetnıekte fayda mulâhaza ettiğimden sizlcre bildiriyorum. Benim çibi haksi7 yere bu ?ahıst»n dayak viyen ve fakat hakkını arayamayan vatandaşların da dilek I lerini bu surette yerine eetirmis ol . dntum* kanllm. | dnğnm» kanllm. ^ ^ \ Ortaköy Beşiktaş yolunun hali ne olacak? Arnavutköy Kız Kolejinden N.G. yazıyor: Ben Arnavutköy Kız Koleji talebesiyim. Aylardan beri o beton asfalt yol yapılacak diye bekliyor ve bu yüzden biribirinden acayip yollardan gidip geliyorum Hergün ancak 3 metresi yapılan bir yolun daha çabuk bitmesi beklenmez tabii!Ancak, gazeteniz vasıtasiyle; öğrencilerin ve vasıtaların şikâyet ettiği bu konu hakkmda ilsililerin dikkati biraz olsun cekilirse belki bir faydası olur ve bu eziyetten kurtulurııj;! Saygılarımla. •^^ i» ^>
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle