Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
tKİ j. • «• llalk arasında bir yeni de>im jayıhyor. Ben geçenlerde işit&n. Pek hoşuma gitti. Bir işiniz var: takıntısız, çabuk, başuuz ağnmadan, tereyağından kıl çeker gibi halletmek nü istiyorsunuz: Ya Hâfız! Hâfua görî . diyorlar. gayet iyi Kim bu Hâfız? Büiyorsuouz hâfız, Kur'anı ezberlemiş kiroselere ı Y a z a n : *•*•*• ^i m ı Ş ı b . m, bulunuyor u V < M * * * M « » m m .. Yazan: *~~~~~• «*^r denir. Argo dilinde daha çeşitli anlamları var. Ama halkın dilinde Bize tütün ve ps Günümüzün ak muk üe pancar gezea bu Hâfız, başka hâfız. Bildiğiniz gibi değil. Meselâ tapuda katüel konulanndan ekmemizi taksıye rışık bir işiniz var. Çıkvnıyor da çıknuyot bir türlu: birini ve belki de edenler zaten bu Hâfızı gör! . divorlar. geleceğimizle ilgi Beledıye, bu yıl içinde 40 mil li olması Gördün roü Hâfızı, tamatn. bakıyon liralık arsa ve bına sata mından en önem Devlet hastanes'min kapısında sıra bekliyorsunuz. Acele taracaktır. Para sıkıntıst içinde bu lisini «Doğumun Kontrolu» konumızı düsünme şartlarımıza gö'e fından yatmanız gerek. Bir hastalığa yakalanmış, bitiyorsunuz. Ama lunan Beledıye, yedı ay içinde su teşkil etmektedir. 1leri memle v t» » " ~~ tedbir ler alma durumundayız. T n ' yatarmıyorlar siri bir türlu ° o ^ ? irağmen e r , tannuna (d kiyede nüfus istemediğimiz vasıfta ! ^ ^ soya b n a » u dn o ketler ve onlann roisyonerlerinin olmasına 1,5 milyon lıralık arsa satışı Peki ne yapacaksınız? yapmıştır. Temın edilen gelir yer yer dolaşarak, gelişmekte olan meyi düsünememişler, bundan do bir artış gosteriyorsa bunu kontrol Hâfızı gördünüz mü tamara. altına almak için en iyi çare Türk le girişilen imar hareketınden toplumlara tavsiye ettikleri «hap layı tahıla dayalı bir beslenme sek bır kısmı tamamlanmış, bir kıs lar ve helezonlarla> doğumun kon li uygulamışlar ve bunun neticesi halkının beslenme şeklini düzenle Pasaport almak istiyorsunuz. Yurt dıştna çıkacaksınız. Ama bir trolü tezi karşısında, ileri toplum olarak da süratle artmışlardır. Bu mek ve ona çok et, çok süt, çok mı da ihaleye çıkanlmıştır. takun takıntılannız vat. Başmıza iş çıkarıyorlar. Ne yapacaksınıı? lara mensup olmalarına rağmen il gün ise bunlara hormonal sistemi yumurta sağlamaktır. Bunu yapmensup olmalarvna ıa^ u Öte yandan şehrin en iyi yer lara • !,;„„ v e uv garlığına. inan kontrol edecek bazı haplarla, kaHafızı gördünüz mü tamam. min haysiyetine ve uygarlığına inan duun rahmine konulacak helezon mak için soya tarımını ele almaya lerinde bulunan arsaların deAnkarada işiniz var. Bakan kapılannda nobet tutmaktan iflâhıaraştıncılarm lar teklif " '•' edilmekıe vc tehlikeli edilmekte ve « ğerlendirılmesi içm harekete tms. bazı tarunmış ve bildiklerini bir şekil alan artıa önlenmeye ça mecbur bulunuyonız. Esasen bu nız kesilmiş. O müdür, bu müdür, o vaad, bu vaad, imzaya girdi. cephe Bİdıklarmı • =inTnove caproje uygulandığı zaman Türkiye geçrmstır. Buralara dükkân ve dünya karrnı oyuna duyurduklan lışılmaktadur. B'ız bu tedbirleri ba nin 100 milyon Türkü rahat rahat kuruia girdi, oldu, olmadı. çıktı, çıkmadı . Kurt masalı. Her gün kafeteryalar yapılarak, uzun yenl bir durum. Her gun yeni bir formalite. Ne yapacaksınız? çı ağrıyan insana asprin vermeye besleyebildiği görüleek ve doğum vade ile kiraya venlecek ve ki nı görüyoruz. Hâfızı gördunuz mü tamam. benzetiyoruz. Asıl yapüması gere Bır süre önce New York Araş ken şey, baş ağrısına sebep olan kontcrol çalışmalarına lüzum kalDbviz, ithalât, permi, tâyin, iş bulma, icra, imar durumu, kredi ra bedeli peşin olarak tahsil emadığı müşahede edilecekür Bütırma Merkezi Ikinci Başkanı, Aya dilecektir İlk olarak Gezinin aklınıza ne gelirse hepsi için: olayı tcsbit ve onu ortadan kaldır yük Atatürk geleceğin kudretli gitmek için harcanacak olan 50 mil Taksim'e bakan duvarları yıkıHâfızı gördünüz mü tamam. çizerken yar dolârın sadece beşte birinin ge maya mâtuf cezri tedbİTİerin alın Turkiyesinin portresini iarak buraya 15 dükkân ile iki «nüfusun tezyidi> lüzumuna işaret Hâfız öyle bir hâfız: ki kimsenin çıkaramadığı işleri çıkarıp, ri kalraış memleketlerde istihsali ması olabllîr. kafeterya yapılacaktır. İyi ge artırma maksad» ile sarfı halinde Durum bizim için kâfi derecede etmiş ve on yılda onbeg milyon kimsenin yapamadığı işleri yapıyor. Cumle evliyamn âciz kaldığı lir temin edildiği takdirde, di 1980 yılında Hindistandan başhya aydınlık ve belirli olmamasma rağ genç yaratmış olmamız onun hayat durumlarda ne sihirdir ne keramet tereyağuıdan kıl çeker gibi balğer arsalara aynı plân uygula rak, Pakistan, Mısır ve Türkiyeyi men bize ellerini dostça uzattıkla ta olduğu gunlerde millet ağzınlediveriyor dâvaları tehdite başlayacak ve oradan bü rını ifade eden toplulukîar bu ger dan bir başarı marşj olarak soy> nacaktır. Memlckette iki idare var: Biri bildiğimiz idare, biri Hâhzın idatün Dünyaya yayılacak olan açlı çekleri gayet iyi bir şekilde öğren lenmiştir. • tesi. Eğer bildiğimiz idarede işleriniz takıhrsa, Hâfıza başvuracakmiş bulunuyorlar. Onlann memle Bu tempoyu devam ettirmek ve ve açlığm Belçikada tertip edilen İPİ ğuı önleneblleceğini kontrolunaon ketlerinde neşredilmiş istatistikler gelecek on yıl içmde bir onbe? mü sınu. Hâfız gereğini düşünecek. lenmesi için doğum git toplantısına Dr. Tümer merün aksak ve geçici bir tedbir den iki yıl önce Birle?ik Ameri yon daha artmıs bulunarak onun Geçenlerde adamın biri sacuu başuıı yoluyordu: olmaktan d^ha fazla bir şey olma kada 18 milyon ton, Çinde 9 mil ruhunu şâdetmek istiyorsak kadın Yahu bunca masraf edip fabrika kurduk. Derken bir takım katılacak haplan Enstitüsü dığını açıklamıştır. Filhakıka insan yon ton ve bizde ise ancak 5000 larımıza doğum kontrol B . s ı n açıkgözler imâl etiğimiz mâmulü ithal edip piyasaja surmezler mi? Karaderuzden nüfusundaki artış ile besin madde ton soya üretildiğini öğrenmiş bu yutturacak yeıde Bu maddenin Ithali yasaktı! Nasıl yaptılar bu işi? si üretim hızı arasındaki yarış göz lunuyoruz. Daha birçok ileri mem başhyarak butun yurt sathıaa soCevap: lerimizin önünde cereyan etmekte leket iklim ve toprak şartlaruım ya tarımmı yaymaya çalışalım. Hafızı görmüşlerdlr! ve üretimin nüfus artışını geride müsaadesi nispetinde soya üretmek bıraktığı bölgelerde huzurun sağ te ve bu hlrika üriinün nimetlerin Ve netice: landığı dikkati çekmektedir. den faydalanırken gelecek yıllarda Hâhzı gör kredi al, Hâfızı gör müdür ol, Hâfızı gbr umum müNüfus artışmın bilhassa Hindis daha çok tahıl almak için toprakdür ol, Hâfızı gör istediğin kapı açılsın! Bre Hâfız sen ne kudretli, tan, Pakistan, Mısır ve Türkiye ile larını havadaki nitrogenle gübrene kuvvetli, ne yaman, ve ne olumsuz bir kimse imişsin! Fuzulîden benzer şartlar altmda bulunan lemektedirler. beri dillere destan, ve hâkimi zaman, bre mübarek adam, halk sememleketlerde hızla vâki oluşu T 11 yetiştirüebilmek nin sihirli gücün karşısmda, sana teslim olmasın da ne yapsın! Maögrenilmişür. ° P ^ r i vT™ "* tahıl yeme ile artış hızı arasmdaki te Türkiyede soya şekilde kullanılve iptidai bir halledeki çopleri kaldırtmak için bile seni gortnek gerek, trende ilgiyi gayet iyi göstermekte birçok maktadır. Bazı tesislerin kurulmayer bulmak için bile seni gormek gerek. Senin mubarek yüıünü araştıncılar ile birlikte tanınmıs sı ve halkın aydınlaülması, hattâ görmeden, değil yaşamak, nefes almak mümkün değil! Sen çok yaDr. Josue de Castro, bu olayı ta soya tanrmmn plâna almarak gehıl yiyenlerin karaciğerlerinin ak liştirilmesi suretiyle $a emi Hâfız'.... hayvanlancaktır. sak çalışmasına bağlamaktadır. Bu mız (daha iyi beslenmek çok dügibi insanlar cinsel hormonları şük olan et, süt, yumurta verimiKanalizasyon için uzman detoksike edemedikleri için kadın ni artırarak halkı besleme kabilher an gebe kalmaya müheyya ve dir. Belirli bir miktarda soya ekiistendı erkek ise cinsel etkenlerin tes'tri altmda bulunuyor. Halbuki et, süt, mi ile Kütahyadaki gübre fabrika uzman ıstemıştır. yumurta, balık ve soya fasulyesi sının masraflı bir şekilde hazırlaXB gibi bazı bitkisel proteinlerde bu dtğı gübreden daha çok gübreyi lunan yapıtaşlan karaciğeri bun parasız olarak topraklarımıza hava dan korumakta, gebe kalma ile cin dan aktarabiliriz. Bu şartlar altmsel istek normal ve beşeri hudut da bol et, süt ve yumurta ile besle necek olan Türk halkının artış nis lar içine girmektedir. XIX <mcu asra kadar insanların peti normal hudutlar» yaklaşır ve m ^ S m a n , bugünlerde pek dikkatini çekmemiş ve sadece fazla olarak genel sağlık düıehr, or mıze gelecektır. Çin toplumunun beslenmesinde ö talama ömür uzar ve entellektüel nemli bir yer işgâl etmekte olan güç çok et yiyen memleketler sevi soya fasulyesi Birleşik Amerika» yesindeki yerini «lır. Türkiyede soya tarımına gitmek nın mâlumu haline gelip 1915 de ilk soya tesisinin kurulması ve onu ve bunu geliştirmek varken bize bol tâkip eden gelişmeler XX nci as bol soya yağı satüarak, çok ürane nn hârika ürünü diye vasıflandırı memiz için kadmlarımıza hap yuttur lan bu toprak mahsulünü Ameri mayı tavsiye etmeyi biz bu gerçek kanm îenginlikleriru hazırlayan ler rauvaceheeinde dostça bir habir kaynak haline eeüamif bulunu reket olarak vasrfrartdırasrııyoruz. yor. 1962 yılında Bırleşik Ameri Esasen bol ekmek yediği için kakada 18.376.243 ton soya fasulyesi lorifik ihtiyacı optimal seviyede üretilmiş ve bunun lo 44.36 kadarı karşılanrnış olan Türk halkının hayvan yemi olarak, % 8.46 sı in hayvansal protein kaynaklarına san yiyeceği halinde, ° o 14.52 si daha çok ihtiyacı vardır ve bugünise çeşitli sinayi maksatlarla kul kü hızlı artışın da gerçek sebebi lanıldıktan sonra *.'o 32.66 sı dış budur. Bu şartlar altmda yıllarraemleketlere ihraç edilmiştir. Çok dır yüzlerce medeniyete yataklık • miktarda üstün vasıfh protein C.o ederek yorulmuş olan Türk toprak | Hikâye: 35 kadar) ve bol yağ C o 15 kadar) lannı zenginleştirmek için KaraV ihtiva eden soya fasulyesi aynı za deniz sahiUerine yabandan gelmiş manda ekildıği toprağı havadan tes gübre serpecek yerde soya dikbit ettiği nitrogen ile zenginleştir mek, Kütahyada istihsal edilen mekte ve tahvllar gibi yormamak gubrenin taşındığı bölgelerde müna tadır. Bu mahsulü bol olarak eken memleketler masraflı taraslama ça vebe bitkisi olarak soyayı kullan lışmalarından daha ucuz ve daha mak ve nihayet terminaller kurup, Doğu Karadeniz bolgesi, Doğu pratik bir yolla topraklarım da Türk parası karşılığı ve hattâ bezenginleştırmiş olurlar. Bırleşik dava da olsa Amerikadan soya ya Anl vefatı ile hepimizi sonsuz acı içinde bırakarak TanAnadolunun kuzev kesımleri, Ba tı Karadenizın doğu kesımı par Amerikanm ihraç güçlükleri için ğı ithâl edip zeytinciliğimizi güç nnın rahmetine kavuşan aılemizin büyuğü kıymetli eşun biricik duruma sokmak yerine kendi imçalı bulutlu ve arasıra sağnak ya de bulunmasına rağmen soya eki* kânlarunuı harekete getirmeye ça babarmz Eski Malatya MiUetvekili ğışlı, diğer bolgeler açık ve az mini artırmaya gayret etmekte bu lışmahyız. Bu tedbirler bizi olumsebeplerinden bulutlu geçecektır Hava sıcak lunuşunun gerçek lu bir geleceğe götürecek ve BirJ».. hkları yurdumuzun batı kesimle biri de budur. leşik Amerika gibi Türkiyenin de Amerikada çeşitli evcil hayvanla guçlü ve kudretü bir toplum haruhuna ithafen 8 ekım perşembe günü bğlen namazun mürinde bıraz artacak. doğu kesımlerinde bnemlı bır degışiklik ol nn dengeli bir şekilde beslenmesi taakıp Şişli Camiinde Haiız Kâni Karaca, Zeki Alün ve ariçın bol olarak kullanüan soya küs line gelmesini sağlayacaktır. Amma mıyacaktır Ruzgârlar kuzey yon kadaşları tarafmdan okunacak Mevlidı Şerife akraba, dost, arsoyanm Türkiyede ekimine karşı lerden hafıf ve yer yer orta kuv pesi bir insanın bir yılda 80 kilo olan bazı çevreler bu topraklara kadaş ve din kardeşlerimizin teşrifini rıca ederız. AILESİ et ve bol miktarda süt ve yumurta Cumhunyet sağlamasını temin ederken, Hin tütün ve pamuk ekmenin daha kâr distan, Pakistan ve Türkiye ile lı olduğunu iddia ederek basit ve Ekim 7 • C^tnayiyelâhır 1 UKnıımummııuuHmımuımnnniiiıııuuuınanuHmıınHuutıuHHinnîimnfflnnnHumııınHmumımımıı Mısır gibi memleketlerin halkı hay sathi bır delil ile bu görüşü balADANA BELEDİYESİ ŞEHtR TİYATROSU van besleme imkânları bakımmdan talamak istiyorlar. Olaylarm bize zaten pamuk, tütün ve pancar tar verdiği dersler toplumlann başı sı lalan ile kaplanmuş olan toprakla kıya gelince tütün ve pamuk yiyenn çorak yerlerinde yeşeren kısır miyeceklerini ve günde üç defa ye meralara bağlı kalmışlar ve Hint mek yemeden de edemiyeceklerini g 15 Ekım 1964 IT yılda 6 kilo et, Türk ise 15 kilo 58 | Yöneten : OĞUZ BORA •MHt'R«VI'*r»" Cumhuriyet 120i satarak kaîeierya yapatali lli'li'ilıu , arsa 1 Doğumun konirolu * Doç. Dr. Osman N. Koçtürk J »»» . .1 Lli N » •• • ; "t , YAPI ve KREDİ BANKASI 1964 ytltntn üçiincü çekili§inde 2.000.000 liralık ikramiyeler dağıtıyor apartman dairesi ayrtca 500.000 liralık çeşitli para ikramiyelerl Son 12 EKiM 1964 para yattrma tarihı w 3663/120T» 'îSSSSrJsSLSSB 1 S Bugünkü sayısmda: Kiiyiiıı Bir Isiantrohı 1 Adnan Veli râıizin b MEVLİD Bazı bölgelerde sagnak yağış bekleniyor OStAAN H. TANER'tn i İ OTHELLO Daima daha üstün apartman dairelerinin ikramiyelere konması, Akbank çeküişlerinin başhca özelliği olmuştur. Akbank'm yeni ikramiye apartmanı şimdi de İstanbul Yeşilyurt'tadır. Kaloriferli, parkeli, deniz manzarah, tam konforlu olan,ayrıca beşer odayı ve geni§ terasları havi bulunan bu apartman dairelerinden birine salıip olabilmek için hesap açtırmakta acele ediniz. Biracışarkı 209 Sn bmkintüerinin üzerinden sanki her birl bîrer dereymiş gibi sıçraya sıçra>a, yan sokaklardan ok gibi geçerken, «Scott Hamilton'la karsılaşsam da aradan geçen şu kadar az bir zaman içinde bende ne parlak değisiklikler olduğnnn göstersem'.» di>e dua ediyordum ama, bosana. Eve geldiğimde annem bana pek kızdı. Her günkunden bir tren erken gelmiş, maltızm başında akşam yemeğimizi pişiriyordu. «Ah, anne, gene mi fasnlyeî» diye söylen 210 ACI SAKJU BtR ACI $ARK1 BtR sonra kendini tuttu, snstn. Talnıı, yüzü yine pek acayipti. Bir bu, bir de benim verdi|im haberi bu biçim karşılayışı agnma gitmişti. «Tabaklan ben yıkayayım» falan demedim, • • dama çekildim. Ne olabilirdi Mill Greville iie B. Leslynin arasmda? Bilmiyordum ama, ne yazık ki açıkça görülüyordu, çaya çağırılmasma annemin çok canı sıkılmıstı, hiç de gitmek istemiyordu, Miss Greville'nin acayipliklerini görüyordum elbette, kör değildim. Bunlar, hele tanışıklığımızın ilk günlerinde. beni pek çekmisti. kimseye benzemiyen kisiliği beni öylesine şaşırtmış, öylesine hosuma gitmişti ki onn kurallar dısına çıkan kafah bir kadın olarak görmeye başlamıstım. Bnndan dolayı da, başkalarınca yakısık almaz görülecek davranıslanm ben pekâlâ hoş karsılayabilirdim. Ama, başpapazı çaya çağırmasında yakısık almıyaeak bir şey yoktn ki. öyleyse neydi annemin bu snratı? Miss Greville, Bnffalo Bill gibi, Harry Lander gibi birini bile çağırsa yine saşmazdım. B, Lesly gibi saygıdeğer birini haydi haydi ça^ırabilirdi. Kaldı ki, bilmiyormuş gibi görünüyordnm ama, kadının bu adama pek değer verdiğini de sezinlemistim. Bonnnla birlikte, camartesi olanca içimde " ~iz bir tedirginlik lupırdamaya başla bir toplulukttt. Şimdi benlm asıl arkadaslanm d» bunlardı; bıldır, güzün, on dört yasından küçükler arasında yapılan enjelli yanşı kazanarak onlann arasına ben de girmiştim. Annem ya|da kızarttıgı ekmekltrin üzerine bir yumurta kınp pisirdi, onn yedim, ayağımda kısa pantolon, üstümde jerse gömlek, evden ftrladım. Geç kalmışım. Yanş Darvie Korusu'nun bitiminden başlamıştı. Biraz sonra ben de çaroların arasına dalmış, yerlere serilen gazetelerin gösterdi|i yoldan koşayordnm. tzi yakalamak, kaybetmek, sonra yeniden bulmak çok geçmf den beni öylesine sardı k i ! Kulübün koşucularıtıdan bir kaçını geçince içimi bir kıvanç ürpertisi hürüdü. Çenem yukanda, dirsekltrim geride, bö|rüme saplanan saneıya aldırmadan, koşnyor, kosnyordnm, onlar gittikçe daha gerilerde kalarak bocslayıp dnruyorlardı. Aksaroa dofnt, çamnr içinde hâlâ kosa koşa, bizim gokaga geldiğimde baktım vakti yaıv lış hesaplamışım. Bizim evin kapısı açıktı. Miss Greville ile annem tam B. Lesly'yi nğnrlamak üzereydiler. îakışıklı, agır gSrftnfişla bir adamdı. Saçlannı tam ortadan ayırmıştı, bnnvnla biraı aktörleri andınyorda ama, şimdi aceleyle el s > karken kıpktrmızı kesilmişti, pek rahatsıi biı J " " Kapının SnSndeki basamaklardan >ı: aim. Soğuk soğuk bir baktı bana. «NereleTdeydin? Sucuk gibi de ıslanmtş«NereleTdey anne» »ın». »ın» Pek gösterişli bir bareketle; «Kızma, anne» dedim. «Şimdi gider ustümü değistiririm. Sonra sana güıel bir haber vcreceğim. anneciğinıj» Bir iki dakika sonra, o daracık masamıza oturmus yemck yerken, Mill Greville ile konuştuklarımı büyük bir coskunlukla anlatıyordam. Annem, elindeki çay fincanının üzerinden bana bakarak, arada bir çayından bir yndum alarak,. «hiç sesini çıkarmadan beni dinliyordn. Ü , helki de mektubn bitirdikten son Sanlttf NAZtME NADİ Y«D Cumhuriyet Atatark Buiv»n * tstHt» E ^ E T GÜREStN •ir.nımtı VKW)ı talennı nueo ıd^rr «den EROL DALU u<a«tı>ml»< tOnacrUeD f>zılat kooalsun. kooulmaauı Ud« «Ulmea » • ^ • K *A m MI * tyuk i «ytı*