23 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Âçıklanmalıdır! B&kıruz Türkiyede neler oluyor: Bir öğretmen var: Kayseri Lisesi felsefe öğretmeni. Adı: Sadık Göksu. Günlerden bir gün, Sadık Göksu, Kayseri Millî Eğitim Müdürlüğü tarafından çağırüır. Kendisine bir tebliğat yapılır. Tebliğ edilen yazının altında Millî Eğitim Bakamnın imzası vardır. Ve öğretmenin işine son verildiğini bildiren bir karar tebliğ edilmektedir. Karan veren: Bakanlık Müdürler Komisyonu. Sayı: 405.1/227 Tarih: 10.9.1964. Ve kararda aynen şöyle yazılmaktadır: «Milli Emniyet Hizmetı Başkanlığından Bakanlığımızın 1.8.1964 tarıhlı 587 sayılı yazısına karşılık olarak alınan 4.8.1964 tarıh 180616 sayüı yazılannda belirtılen sebeplere binaen gorevıne son verilmesıne...» *** Bu ne biçim iştir? Milli Eğitim Bakanlığı. Millî Emniyet Teşkilâtına niçin yazı yazar ve öğretmen hakkında ne sorar? Millî Eğitim Bakanlığı, öğretmenlerin işine son vermek veya devam ettirmek için Millî Emniyetten mi direktif almaktadır? Devlet hizmetindeki bir stajyer öğretmenin işine böyle lekeleyici bir gerekçe ile sorgusuz sualsiz ve savunma hakkı tanımadan nasıl son verilir? Bir insan sebebini bilmediği bir suçla nasıl snçlanıp da işinden atıhr? Öğretmen Sadık Göksu, gazeteye geldi. Görüştük. Hani «Allah insanı böyle durumlara düşürmesin» derler ya, yüzüne şüpheli şüpheli bakıyorum. Sabıkanız filân var mı? Yok .. Emin olun hiç bir gölge yok hayatımda... Ben bu karardan hiç bir şey anlamadım .. Danıştaya gitseniz! Gideceğim. İçinıden diyorum ki ona duyurmadan ve kendi kendime: Be oğlum gideceksin de ne olacak? Bakanlar içinde canı istiyen Danıştay kararlarını yerine getiriyor. Canı istemiyen Danıştay kararlannı çöp sepetine atıyor. Şündi bu öğretmen Damştaydan tehiri icra karan alsa ne işe yarar? Millî Eğitimin öğretmenleri Danıştay kararlarının nasıl hasıraltı edildiğini en iyi bilenlerdendir. Ve gene Sadık Göksu'nun yüzüne bakıyorum. Anayasanın maddeleri geliyor aklıma birer birer . Bir ülke ki, Millî Eğitim Bakanlığı öğretmenlerin durumunu Millî Emniyete sorar. . Ya öteki Bakanlıklar da alacakları ve çıkaracakları memurların durumunu Millî Emniyete sorsalar!.. Nerede Adliye? Nerede savcılar? Nerede yargıçlar? Nerede adlî sicil? Nerede mahkemelerin kararlan? Nerede vatandaşı güvenlik altına alan Kaza organı tedbirlerinin tümüne saygı? Ve şimdi Saym Millî Eğitim Bakanından soruyoruz: Bu işin esası nedir? Kayseri Lisesi Felsefe Hocası Bay Sadık Güksu'nun görevine niçin son verilmiştir? Gizli yazüarla ve ne idüğü meçhul raporlarla öğretmenlerin işine son vermek âdeti Millî Eğitim Bakanlığmda ne zamandanberi yürütUlmektedir? Ben bu cevap verildiği zaman bir dış gezide olacağun için, okuyuculanmdan ve meslekdaşlarundan rica ediyorum: Bu olayı sonuna kadar dikkatle izlemek ve gün ışığına çıkarmak hepimizin borcudur. Bugün Sadık Göksu'nun başına gelen, yarın hepimizin başına gelebilir. Bir takın. komisyonlar, gizli raporların ispat edilmemiş bilgilerine dayanarak vatandaşları resmî görevlerinden atacaklarsa, 1961 Anayasası bir kâğıt parçasıdır ve hiç bir anlamiyle vatandaş güvenliği yok demektir. Bu türlü davranışlar vatandaşı yalnız işinden etmez, ömür boyunca şüpheli bir kimlikle dolaşmaya mahküm eder. Meselenin aydınlanmasını bekliyoruz. HUKUK KONULARI Bir ayda 1388 çift evlendi Şehrımızde evlenenlerin sayısı her geçen gün artmaktadır, Geçen ay içinde 1388 çiftin nikâhları kıyılmıştır. Yapılan müracaatlara göre ekim ayında ev> lenenlerin sayısı biraz daha kabarık olacaktır. Evienme akitlerinin 7 si Adalar, 27 si Sarıyer, 42 si Beykoz 43 ü Gazıosmanpasa, 51 i Üskü dar, 57 si Bakırkby. 68 i Beşiktaş, 75 i Eyüp, 98 i Zeytinburnu 133 ü Şişh, 150 si Emmönü, 169 u Kadıkdy, 208 i Fatih, 260 ı da Beyoğlu Evlendirme Dairelerinde yapılmıştır Lezada örî ve âdet Baha Arıkan Amerikan filosu yann limanımıza geliyor Amenkaran b Fılosuna bağlı emı, Koramiral \V. Ellis'ın komutasında, bir haftalık ziyarette bu unmak üzere yarın sabah limanı mıza gelecektir. Altı gemıden ibaret olan fıloda dünyanın en büyuk uçak gemilerinden 78 bin tonluk U.S.S. Forres:al de bulunmaktadır. Amerikan filosu 12 ekim pazartesi günu îstan buldan avnlacaktır Ö Cİ** lll IV1U Isı değişmiyecek Doğu Anadolunun kuzey kesim leri ile Karadeniz sahilleri p a r çalı bulutlu, Samsun, Giresun, Trabzon, Rize ve Hopa çevreleri çok bulutlu ve yağıslı, diğer yerler az bulutlu ve açık geçecek, lıava sıcaklıklan Batı bölgeleri mizde deşismiyecek, Doğu bölgelerimizde azalmasına devam edecek, rüzşârlar bütün bölgelerde doğu ve kuzey yönlerden orta kuvvette, Doğu ve Güneydoğu Anadolu ile Akdenİ7de zaman zaman kîrvvetli olarak esecektir. Ekim 4 Cemaziyelevvel 28 c 3 O £ O 3 tkı a Azız varhğımız; Anamız, Kayınvalidemız, Babaanne ve Anneannemız TEŞEKKÜR V. "E. 1 5 58|12.02|15.18]17.4T|19.17| 4 16 1 1 2 09I 6.14! 9.29'12 00| 1.301102S FATMA BELKIS BERKER o ••=•.• .^. .„ HANIMEFENDİNİN elim kaybı münasebe'tiyle bizzat gelmek, telefoır *tmek, çelenk, telgraf ve mektup göndermek suretiyle buyfik~ac"Hlıızı paylaşmak lutfunda bulunan bütün dostlanmıza mınnet ve şukranlarımızı arzederir. BERKER ve KULA Aileleri (Cumhuriyet • 11877) ALENİ TEŞEKKÜR Altı ay evvel evimden çalınan mücevherlerimin bulunmasında azimle çalışan başta 2 nci Şb. Müdiirü Sayın Vedat Sokollu ile Celâl Türksana ve bütün mesaî arkadaşlarına âlenen teşekkürü kendime bir borç bilirim. HEDİYE KAPANCI Cumhuriyet 11867 MMMMMMIM furi İSTANBUl SANAYİ ODASINDAN 13 üncü ıthal listesinin 118 sıra numarasında kayıtlı Çimento, Zıraî Gübre ve Alçı Torbası yapmağa mahsus Kâğıt (Kraft Kâğıdı) na ait 50.000 dolarlık kısmı Sanayi Bakanlığı tarafından yalnız alçı imâl eden sanayi koluna tevzi olunmak üzere Birlik emrine vermiştir. Mezkur tahsisden istifade etmek isteyen üyelerimizin 8.10.1964 günu ak=amına kadar Tatbikat Müdürlüğüne müracaat etmeleri icap etmektedir. (Basın 3869Ö/118C0) Avrııpaya munîazamj otobiis seferlerimız j kışın da devam | edecektir. I BOSFOR: j Opera yanı Jaksım l Tel: 48 51 51 \ Cumhumet 11871 Yin» bu sütunyıkmısür. GenisYazan: larda yaymlanmış letici yorum yapa bulunan «hukukun bilmek için de önceliği» ile «âtıfat her şeyden evvel yetkisi. başlıklı bir kaidenin mev yazılarımız, hukuk IMMMga} cut olması lâzım çular arasında alâka ile karşılan âdeti kanundan ayıran fark, ka dır. Meselâ kanundaki «kardeş mış, telefon ve mektuplarla önem nun, yasama organının iradesi ile kelimesini ana, baba bir olmayan Dair», t«k katlı e» ve vlilalsf tÇl", tamamtl li bir konuya dokunmuş olduğu vücut bulduğu halde, örf ve âde kardeşe de genişletebilmek için, otomalık, termostatlı yaz kı» sıcak «u varsn muz, teşvik edici ifadelerle bildi tin toplumun doğrudan doğruya ceza kaidesinin kardeş için bİT hü ucut pıatık 9a:antılı kalunterlor. rilmis bulunmaktadır. kabul ettiği bir hukuk kaidesi o) küm koymuş olması gerekmekte% 9 0 a varan raiKjımanı ile, akaryakıt 1»« Bu arada Nurettin Tarakçıoğlu masındadır. Ancak, fertlerin bir dir. Ölüm cezasınm çektirilmempkankalonterlerın «n «konomlğl v» «nucu. ismindeki hukukçu bir arkadaşı takım hak ve vecibelerini müeyyi sine karar verilen kimse hakkınzudur. mız da, Cumhuriyetteki hukuk de altma alan hususi hukukta örf Sıparı$l«nnl2l derhal v*rarak aıray* glnnıı, da, ne gibi bir cezanın çektirile..e Talep fazlalığından aonbaftara bırakllâfl U\ devleti» başlıklı makalesiyle fikir ve âdetin yeri başka, ceza huku ğine dair bir hukuk kaidesi konnl puıaler kışa yel.»mıy«6ıi,r. lerimizi benimsemediğini bildir kundaki yeri ise, bizim kabul et mamış olmasma ve bu hususıi mi§ ve bizi «hatalı neticeye» götü miş olduğumuz sisteme göre, büs bir mahkeme hükmü de bulunren noktalan açıklamak lutfunda bütün başkadır Medenî Kanunun mamasma göre, bu konuda yorubulunmuştur. 1 inci maddesi, hakkında kanuni mu düşünmeğe imkân esasen yol Biz bu yazımızda, saym Tarak bir hükum bulunmayan meselede tur. £UGEN IAI6U KGULM Cısmu ilt çıoğlunun yazısından da ısık ala hâkimin örf ve âdete uyarak hürak, örf ve âdet, yorum ve kıya küm vereceği emrolunmaktadır. Kıyas da aynen yorum gibidi1. sm, ceza hukukunda ne dereceye Ceza hukukunda ise örf ve âdet, kıyasın yapılabilmesi için de he; kadar tesir ve nüfuzu olduğunu, bu hukukun doğrudan doğruya ol şeyden evvel konulmuş bir kaideimkân nispetinde kısa tutmağa ça mayan vâsıtasız kajnnaklarından nin mevcut olması lâzımdır. Bunlışarak, inceleyeceğiz. ' dır. Ceza hukukumuzun tâbi oldu dan sonra bu kaidenin şümulü içeYukanda isimlerini verdiğimız ğu sistem, «kanunsuz suç olmaz» risine giren ve az, çok birinci kaiyazılarda konu olarak ele aldığı sistemi olduğu için, örf ve âdetin deyi içerisine alan kâdiseye benze mız husus, özetle şu idi: 1924 tarih boşluklan, medenî kanunda oldu yen ikinci bir hâdisenin bulunma DEMİR ÇELIK DÜKÜM KOLL. ŞTİ. li Teşkilâtı Esasiye Kanunu, Bü ğu gibi doldurmasma imkân yok sı şarttır. îşte bu suretle birinci yük Millet Meclisinin yetkılerini rur. Çünkü ceza hukuku, kapalı hâdiseyi içerisine alan kaidenin, , ..ıııdalu caddesi'12/3 <«»."»2 98 7I telg. DECEOE ANKARA bildiren 26 nci maddesinde, umu bir nizam hukukudur. Onun kapı ikinci hâdiseye uygulanmasına Lımi ve hususi af, cezalaruı hafifle sı, cemiyetin kendisini koruması yas denilmektedir. * ISTANBUL YUK. MÜH. MESUT EREN galata, tersane cad. hediye sok. tilmesi, başka bir cezaya çevrilme için devlete terk ettiği haklar cüm Ceza hukukumuz, kanunsuz suç gayret han 10, teH : 4 9 3 3 4 9 . . " ' • • ' si, tahkikat ve kanuni cezaların lesinden olarak, yalnız ve yalnız, olmaz kaidesini kök olarak kabul tecili, mahkemelerden çıkıp da ke devletin iradesine açıktır. Binaen etmiş olduğuna göre, kıyası bahis •* İZMİR YUK MUH EKREM 8ULGUN halit ziya bly^ıühal han 33/12 sinleşmiş olan idam hükümlerinin aleyh, dışarda ceza kanununa ay konusu yapmamış, hattâ telf 23 094 • • ' •• • hukuk infazı gibi hususları, Meclisın yet kırı bir örf ve âdet teşekkül etmiş edebiyatımızda «cezada kıyas yok * ADANA DOĞAN ÜNAL.TERMOTEKNİK p«mo )ı«n. 21 tetf,34 23 kileri olarak kabul etmiş idi. Bu olsa dahi, kanunun tâdil veya il tur» sözü mesele haline gelmiştir. hale gore, Büyük Millet Meclisi, gasına kadar, hiç bir hüküm ve Ceza hukukunda kıyasın lüzumidam hükmünun infaz edilmeme tesiri mevcut değildir. Çünkü sis lu olduğunu ileri süren cezacılar Reklâmcılık 3430/11, 1 sine karar verdiği takdirde, hususi temimiz, Ingiliz sisteminin aksine bulunduğu gibi, kıyas müessesesi amm " '"MimiıımHiımımmımıımffliiHiımıııııııııınııifliııııııniHiııımmııııııııııınııııiHiıııınıııııııııııııııııni'iıı af, cezaları hafifletmek, başka bir olarak, kanunsuz suç ve binaen ni metin olarak kanunlanna alan cezaya çevirmek gibi yetkileri de aleyh ceza olmaz, prensipine da memleketler de vardır. Konumuz olduğu için, idam cezası yerine yanmaktadır. dışmda olduğu için üzerinde durmahkuma çektirilecek cezayı tâÖrf ve âdetin ceza hukuku kai mamaktayız. Ceza hukukumuz kı yin etmekte, cezanın adını koy delerine tesiri, ceza kanunundaki yas yoluyla ceza tehdidi koymak makta, bilfarz idam yerine müeb bir hükmün kavramını ve o hük yoluna gitmemiş, böyle bir metin bet ağır hapıs cezası çekmesini ka mün nereye kadar uzayabileceğini de kabul etmemistir. Kaldı ki, öaıulus yılrnı idrâk dolayısiyle halkınuzdan gördüğü rar altına almakta idi. Halbuki tesbit zımmında vardır. Bu husus lüm cezasiyle, müebbet ağır hapis = 40 ınc rağbet ve teveccühe teşekkür eder; 1961 Anayasasmın 64 üncü madde ta edebe muhalefet cürümlerini cezası arasında «varolmak, var ol si Büyük Millet Meclisinin ceza göstermek kabildir. Cemiyetin ar mamak» gibi bir uçurum bulundu | Yeni Emaye boru ve soba larmuı imâle başlandığını ları hafifletmek, başka bir cezaya ve haya duygulan zaman ve me ğuna göre, kıyasta aranılan az çok müjdeler. çevirmek, tecü etmek gibi yetkile kânla değişmekte, örf ve âdet bu benzerliği bulmağa da imkân yok ~ 1 rini kaldırmış, yalnız genel ve özel gibi suçlann cezalandırabilmeleri tur. (3) ^ııınıııııııııuııuıııuıiHinnııııııınuınınıııııııııınuııuıııııııııııııınmıuuıııunıııııımmııııiHiıııiiiiiiHiııınınrıiıııiNHHiiin'nıvı;!! aflarla «mahkemelerce verilip kesin için, hareket noktası teşkil etmek Reklâmcılık 3595/lli leşen ölüm cezalarının yerine geti tedirler. (2) kezalik, spor hare(1) Cumhuriyet 18.8.64, 9J.64 rilmesine karar vermek» yetkilerini ketlerinde, örf ve âdete uygun o(2) Edebe muhallf hareketler. bırakmıştır. Bundan başka yine larak husule gelen müessir fiiller Baha Ankan. Cumhuriyet 13.7.964 aynı Anayasa 132 nci maddesinde de, ceza kanunu müeyyidelerini (3) Bakınız a) Prof. Atıf Akgüç. Üç yatak odası, bir sandık odası, gemş salon • yemek odası, de yasama organının, yâni Büyük harekete geçmeksizin, örf ve âdet Ceza H. notlan S. 74 ilâ 83 banyo, mutfak, yerli dolaplar, asansör, sıcak su, kalorifer.. Millet Meclisinin mahkeme karar hükümleri içerisinde kalmaktadır b) Prof. Faruk Erem. Ceza H. Nişantası, Vall Kona|ı Cad. 69/3. Tel.: 48 37 51 larını hiç bir suretle değistıremi lar. Cilt I. S. 17 ilâ 26, yeceği ve bunların yerine getirilc) Garrand. Cilt L No. 144 ve Şu kısa açıklamamıza göre, ölüm mesini geciktiremiyeceği hükmü cezasına mahkum bir kimse hak mütaakıp. (Reklâmcılık: 3644/1189; nü koymustur. Vaziyet böyle olun kında, Büyük Millet Meclisince ;: :...ıınıjiiiiiııııııııtııijijiitii)iij >^fj: 1111 tııj IEI ıj t*ıı nııutıııtııuııfeuiuııısııuıııuıııii ıtıı tfuıııı • ıııtıırnntnnnnımııuınnutııuııu tııii liiııtuuııuıııı i ıiııııı ııııııuı mı m ıı u 11 tıtı t u m ı n u ı u ııtı n ııunmtı ca, hakkındaki ölüm cezasının Bü ölüm cezasının yerine getirilmeyük Millet Meclisince çektirilmeme mesine karar verildiği takdirde, sine karar verilen mahkuma ne gi kanunsuz ceza ve bunun sonucu bi bir cezanın çektirileceği veya olarak da bir mahkeme hükmü | ÖZEL çektirilemiyeceği, önemli bir ceza bulunmadan, her hangi hürriyeti hukuku konusu olarak meydana tahdit edici bir ceza bahis konusu çıkmaktadır. lşte biz, bu iki yazı olamıyacağına göre, örf ve âdetin mızda, bu konuyu ele almış, şu fik Anayasadaki bu boşluğu doldurari ileri sürmüştük: Ölüm cezası cağma inanmak, ilün bakmundan, mahkumunun ölüm cezasının yeri pek güç olacaktır. ne g«tirilmemesine karar verilmek Yorum (tefsir) müessesesine ge le bu ceza, artık bahis konusu edi lemez. Bu kimseye kanunda yazılı lince: Yorum, muayyen bir hâdıher hangi diğer bir cezayı çektir se veya hâdiseler gözönünde bumek için, bir hüküm de mevcut lundurulmak suretiyle bir kanun maddesinin hakikî mânâsmı, sübdeğildir. Binaenaleyh, bu mahkumun hukuki ve fülî vaziyeti boş jektif olmayarak, objektif bir şeÜÇÜNCÜ DERS OLINA YENİ BİNASINDA BAŞLITOR lukta kalmıştır. Ferdin mahkeme kilde aramaktır. Sübjektif olma | hükmü olmaksızın, hürriyetı tah yarak diyoruz, çünkü yorumda, aTüksek Okulumuz tktlsadl »e Tlcarf Bulmler mnuında Tüksek Uhrfl Te thtlau yapmak tstlyra dit edilemiyeceğine göre, Büyük ranılacak mânâ, kanun koyucunun İ düşüncesi H Llse ve Ticaret Usesl mezunu gencler İçin ftçılmıçtır. Millet Meclisinin, ölüm cezasının kendine mahsus olan yerine getirilmemesine karar ver değildir. Hukukî kaidede mevcut E; yükseft Okuiumıı? rcsmî tkttsat vt Tlcatet Akademlleıinln muadll) prognmlan uysulayan n Milli Cglkendisini g tlm Bakanlığının mOsaadesl İle 1962 de açılmı? bir 7Qksek ÖSretlm Müessesenldlr Talebelerlmt? Önlverslte diği kimse hakkında, özel af mü olan, objektif olarak % re Yülcsek Okullann bütttn oatlaunı üalzdlr. essesesini harekete geçirmekten gösteren iradedir. ÖĞTetlm sürest 4 yUdır ve son ltl yıl lhtl£&a subelerlne tahslt eduınlfUr. thtlsa» aubelerl funlar başka çaresi yoktur. Çünkü, AnaYorumun türleri üzerinde dur g yasa tanzim edilirken bu husus mayacağız. Esasen 1961 Anayasası = olacaktır: tamamiyle boş bırakılmış bulun teşri organının yorum yetkisıni g a) tktlsadt işletmecllUt, maktadır. kaldırmış, ilim adamlarının yorum H b) Mallye Muhasebe, larının ise ceza kaideleri üzerin ^ c) Dış Ticaret, Turtzm. Slgorta re BackacUık. Saym Tarakçıoğlu Anayasamız de, bu kaideleri tatbik edenleri ay İ Yüksek Oknlnmnzun ÖSrftim Cyelert: daki bu boşluğu kabul etmekte. dmlatmaktan başka bir etkisi buH * Dmumî İktlsat: Prof. Sabrl Clgener (tst. Onlvereltesl titlsat PatOltesi Profesflrfl) * tlrttsat Tsrfhf: Ord ancak bu boşluğun. bir Anayasa lunmamıştır. boşluğu olması dolayısiyle, örf ve Kazaî yorum lar, mahkeme, bilŞ Prof. Öroer Lutfl Barkan (tst. Onlversltes) tktlsat PaUUltesi Ord PrufesörO ı • t»letme tkttsadı: Prof. Metımet âdet, mahkeme içtihatları, doktrin hassa Yargıtay içtihatlarıdır. Bu f Oluç (tst Ünlversltesi tktlsat Palraites) Protesorü) * Sosyai Slyaset: Prof. Orhan Tuna (tw OniTerslteBl Prufesöru) * tstatistlk: PrnJ tktlMit PaKOltest Deksnı) ile doldurulması ve binaenaleyh organın yapmış olduğu yorum tür jg İktlsat Pakültesl Memduh Ta$a (tst. Onlversitesi Raydar rnrgav (tst. Onlvereltesl tktlsadl Ooftrafya: Ord. Prof. * Mallye Prof. tktlsıt Pakültesi PnjfesörO) * • böyle bir mahkuma, örf ve âdet leri içerisinde konumuzu ilgilendi = Besim Darkot (tst Onlvereltesl Bdeblyat PakOltesi Ord Profesörö) • Hufeulc Baslanpci: Prof Dr, Bölent muktezasma göre müebbet ağır ren yorum, genişletici (tevsii) yo ğ Davran (İst. Onlversltesl HuSru* PaRuıresi Prufesörüı * Anayora m tdarl tllmler: Prof. tsmet GlrltU <İst. hapis cezasınm çektirilmesi lâzun rumdur. Yalnız peşinen şu nokta s Ünlversltesi Hulrafc Pakültesl PrufesOrtl) • Medenî Humıfc: Prof. Hıfzı Tlmnr (tst Onlversltesl Hukuk Pageldiğini ileri sürmektedir. yı açıklayalun ki, ceza hukukun j feültesl Profesörü) * Ttrarl Matematlk: Prof. raıü Gttlcflr (îst tkttsad! ve Tlcari tllmler ASademlsi Prufeda yorum, ne suretle olursa ol E sörü) * Omumi MatematlS Dr. Emln «.1tan (tst. Önl»ersltesl tktlsat Pafcültesl ÖŞretim OöreTltsl) • MuÖrf ve âdet, fiilen teessüs etmis sun, vatandaşın hürriyetini ihlâl Ü hasebe: Kenan Erknral (tst. tktlsadl ve Tlcari tllmler ASademlsl Öğretlm Görevllsl) * Teknolojl: Yük. hukuk kaideleridîr. Her hangı bir mahiyetinde olamaz. Bu mahiyet j Mühendis Orhan Nebloğla (Robert KoleJ Pen Blllmleıi Baskani). toplumun, sınıfın veya memleke te yorum yapmağa çalışmak sure Ş KATTT İÇİN MÜRACAAT TERİ: tin umumi, sâbit, aynı düzende tiyle, kanun maddesinde gizli ola g Derslere 2 Kasun 1964 Gflnfl Başla nacaktır (uniforme) cereyan edegelmiş ve nı keşfetmeğe çalışmak, ceza huS EHcim'e kadar: Snltanahmet, Alemdar Caddesl No 36 Telefon: 27 «0 54 edegelmekte bulunan hareketlerı kuku kaidelerini yorıımlamak de g = S Ekim'den sonra: Yenl AdUye Sarsyi karşısında Emlâk Kredl Bankasuun üst katlannda. dir. Bu çeşit hareketlerden doğan ğil, yeni kaide yaratmak çabasını = Bu yıl Afcşam Tedrtsatı da yapüacsJctır. gelenekler, icabına göre hukuk teşkil eder ki, bunu, vatandaşın J Cumhuriyet 11870 kaidesi, yâni kanun maddesi nite hürriyeti bakımından, «kanunsuz liğini alabilmektedirler. Örf ve ceza olmaz» kaidesi, kökündenl ?;ıl!IIIIiniIlllll!lllllllllllllilllllll>llllllllllllllllllllllllllllllllllllillliniinilHIIUIlNllfl^ { katkaloriferi Şakir Zümre Müessesesi Luks Mobilyalı Telefonlu Kiralık Kat f İSTANBUL I İKTİSADİ VE TÎÇARÎ BİLÎMLER 1 YÜKSEK OKULU CI'MHI KIVrTin Tefrikası: 55 BAY OSCAR: Biractıarkı t Yazan: A. J^ Cfonirj 200 BtR BİK AC1 ŞARRI 201 202 BİR AC1 SARK1 PROF NtMBUS'UN MACERA1AR1: Ev ödevlerimi yaptıktan sonra yazıyordom bn mektupları, sonra gbtürüp kapıdakı mektup kutusuna atıyordum. ertesi sabah okula giderken de kutudan alıjordum. Volda giderken, dudaklarımda mutlu bir gülümsevısle, okuyordum; ama, ne yazık ki bu çüliimseyis, soğuk gerçek bir düsü eritiverince, yavas >avas sönüyordu; çünkü, kurduğum düs Ada'dan bana karşı bir cilve îstefeinden değil, onun bana dîğer vermesi için can atısımdan doçuvordu. Neyseki birkaç hafta sonra Ada'dan usanmaya basladım. Belki o artık benden bıkmıstı, çünkü mektuplarında eski ateslilitin kalmadığı açıkça görülüyordu; derken, bir gün geldi. mektuplar kesildi. Daha doşrusu, onun yerine daha alçakgönüllü biri geçti; benim sevgime, belki daha lâyık biri. tlkel Amip'e tutulmustum. Bir gün Miss Greville'nin bir ilkokul hayvanbilim ders kitabı elime geçmis, «Gölde IIayat» adındaki bu kitap beni tekhücrelilerin ardısıra sürüklemisti. Baslançıçta, pek fistünkörü nğrasıyorduro ama, iyi ki bu is sonradan beni öyle sardı ki, üzüntülerden kurtardı. Bıldır giristigim bitki arastırmalannın yerini simdi bu almıs, ben de, ileride bilim adamı olacafıma inanmıstım. llkyaz gelmisti ya. ben artık fundalıklardak! dolasmalarımdan ağız aîıza dolu bir çantayla değil, içi hayat kaynıyan, köpük doln kavanozlarla dönüvordum. Gözümii Miss Greville'nin Zeiss mikroskopuna davadım mı da o güne kadar tanımadıÇım bir dünyaya giriyordum. Burada öyle acayip ofacık nfacık yaratıklar kaynasıyordu ki, kendilerinden küçiik yaratıklan yutup yiyeceK torbalarının belirivermesinden, kromozomların ikiye bölünmesine, çekirdeğin parçalara aynlma^ına kadar türlü çeşit hnmmalı faalivetleri beni saskınlıktan saskınlığa sürüklüyortlu. Duydnğum bu coskunluk sonradan daha da derinlesti: tlkel hücrelerden bu sualtı ormanının daha seyrek bnlunur, daba yabanî yaratıklarına geçmisim: Tek başına yasar «volvox», döner «rotifer», güzel biçimli «polüstomella» gibi. Hele bir mart aksamı pek satafatlı bir «paramekyum», tüvlerini titrete titrete, yeşil yosunların arasından, pek sahane bir yüzüşle bana do&rn çelince ne sevindim! ÎJC Havatımın pek sıkıntılı, pek kararsız bir dönemini geçiriyordum, bu ilgiydi beni ayakta tntan. Bakıyordum ilerlediğim yoktu. Anlamıştım ki Saint >lary Okulu bana daha baska bir şeyler kazandıramıyacaktı, yakında orayı bırakmak zorunda kalacaktım. Ama, ne olacağımı anneme soramıyordum da. Simdi onnn yüzünde öyle bir durgunluk vardı ki, bunn sormama engel oluyordu. Annemin yüzünden bir anlam çıkarmak istemiyordnm ama, gene de, bunun benim umutlarıma aykırı bir şey olduğunu sezinlivordum. Baslangıçta, kendisine acıdıklan, babama savgı dnydukları için, berkes iyi davranmıs, annemin isleri oldukra yolunda çitmistl ama, sonradan, yavas yavas bir diisüs baslamıs, çelmt takmalar artmıştı. Gittikçe daha a ı slpariş ^ î 5^ alıyor, aksamlan eve örkek bakıslı gergin bir yüzle geliyordo. Bu ilk belirtilerden sonra, gittikçe artan bir masraf kısmadır başladı; böylece, o güne kadar içinde yasadıfım o mutln güvenlik havası dağıldı gitti. Aylar geçtikçe daba açıkça belli olmaya basladı ne büyük bir para sıkıntısı içinde bulunduğumuz. Hele yediklerimizde bu sıkıııtı gözle görülecek kadar ortadaydı: Annem simdi en ncnz, en besleyici yiyeceklere dadanmıstı, hep kuru fasulye, tnzla balık haslaması, tepsi böreçi falan yapıyordu. Ben bunlan ayrıca baska bir bakımdan da içimde bir üzgünlükle bn. ynn efip yiyordum. Artık sırası geldi. açıklayım: Miss Greville'nin bana karnım bu kadar açlık cekmezken snnctngu o sıkı ögle yemekleri de kesilmiş gibiydi. Bu da bana lyilik eden o kadının o çünkü anlavısımla bir türlü çözemediğim sırlarından biriydi. Miss Greville birdenbire birtakım yenl islere eirismis çibiydi. ögle tatilinde eve geldi^imde. hir ummazken gene de «insallah bneün yemek vardır» djye dua ederdim ama, bakardım Campbeli beni taslıktan karsılar, yüreğimi ezen acı bir gülümseyisle: «Bngün yemek yok. Kücükbey» derdi. Bu «Küçükbev» sözünfl de belli belirstz bir alay çesnisiyle söylerdi ki, bu da benim yüzüstü bırakılmış olmak dornmnmn büsbütün artınr, icimi en derin yerinden yaralardı. Campbell'in kendi vemejinin mntfaktan çelen koknsunu duyan burun deliklerim iştahla açılırken, (Arkas) var) NAZtME NADt * ECVET GÜREStN * EROL DALLJ Gvael Yayuı MUdUrü Satub» Cumhuriyel Navia lb üorus Un Kt Senellk « ayuk 9 sylık ANKAKA AtatOrk aulvan Vener AtV Tetetnn tzmtı BörosuT aanct 11 * M U * M u a. « 17 m 19 a u rat ıız» Yazı tşlertnl fUien tdar» roröy» rsoe taof «0 00 LJr« K i 190 M »oe M0C lM*Alı İUJKKİ BOKttSU: ratlb Kas* MabalK^i SprTBiıeec No I Otyartulaı tOKI auJeun. feonulmans tade edllmez * tlânlardaD mesuuyei Kabtu olunmal Aboa« re UAo isltrl ıçlD tar> tlD usruns tAbone» veya ctlAn S«rvtst* knydınıo ktmırıaâi lâzımdıt GftlVKV ll.lf.Kl * Kacukaaai UVTOBIU Cdlm» a u r RniıaTi «« <ay«O ı ı..N,rj »ftSC CUMHUTÜVEl alatbaacUlk « • < GasetedlU I A. » CagaloeiD 8a gaztrto BASIN AJ3UAR TA Balkmvt Sokak No SB41 SAS1NA uymayi teatıhUI «tmlstll
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle