Katalog

pencere I Zahmete değer! 1930 yi düşünüyorom .. 1956 ya kadar tam altı yıl, s*rt mnhalefet, yalnız Halk Partisi organt bir iki gazetenin savfalarında kalmıştı. Banlann dışındaki basında Demokrat Parti icraatını Atatürk devrimlerine ve Batılılaşma çabaianna ters düştiikçe yerenler de vardı elbet... Ama itirat edelim ki, çoğunluk hallnden memnundu. Nitekim 1954 seçimleri 1950 ye bile benzemiyen bir yenilgi olmustu Halk Fartisi için... Ne yaparsınız ki o yıilar içinde, Türkiyenin gelecek biiyük çöküntüsüne tohumlar atıldığını çok kisiye anlatmak mümkün değildi. Hele millî gelirin 1950 53 arasındaki sıçramasına bakanlar kulaklarını tenkidlere kapamıslardı. Buna rağmen aydınIardaki umutlar kırılmamıştı. Oaha çok Halk' Partisine bağlı kalan bir yönde birleşmislerdi. Halk Partisi Atatürkçülüğün. devrimciliğin bayrağını elinde tutar görünüyordu. Bir kere Demokrat Parti iktidarı devrilse de C.H.P. basa geese, isler düzelecekti sanki O zamanlar iktisadi tenkidlere görüniir ve göriinmez yasaklar kondağundan muhalefet zaten baska alanlara kaydırılmıstı. Aradan zaman geçti. Başlangıçta sadece Halk Partisi çevreIerinde görünen hırçın mahalefet, iktisadi zorlnkların bindirmesiyle 1956 dan sonra geniş kütlelere de yayılmak istidadını gosterdi. Demokrat Parti iktidarının saçma sapan tntnran da işe tuzbiber ekiyor, siyaset meydanında tozdan dumandan ferman oknnmuyordn. Ancak gene şn noktayı itiraf etmek gerekir ki, iç siyaset mücadelesinin en hırçınlaştıfı devirlerde bile bn memleketin aydınlannı ve ileri çevrelerini bir nmatsnzluğnn karamsarlıgı sarmamıştır. Çflnkü, «Demokrat Parti yerine Halk Partisi geçer, bn da bir merbaledir» düşüncesi yüreklere sa serpraekte idi. Simdl o günleri çok çerilerde bırakmıs bnlunnyoruz. Ve diyebiliriz ki, artık büyük siyasi teşkilâtlanraalar içinde «denenmemiş» knvvet kalmamış gibidir. Ezelî ve ebedi muhalif Osman Btilükbsşının M.P. sinden gayri biitttn siyasi partiler 1961 den bn yana koltnk nöbeti tuttular ve tntuyorlar. Peki sonuç nedir? Hiç kimse elbette bu ülkeyi «altı ayda Cennet» yapacakların palavralarına inanamaz. Ama gelecekteki Cennetin Beş yıl mı, on yıl mı, on beş yıl mı sonra olnr? bngiinkü belirtilerini de iktidarın sosyal ve iktisadi tutumunda görmek ister. Bu tutumu beşenmiyenler muhalefete geçerler. Yatıi bngünkü iktidarın yanında olmıvan. onnn karsısında olur. Çok partili rejimlerin tabii yaşayısıdır bu Şimdi soralım kendi kendimize: Bu tnemlekette bngünkfl İktidarın tntumnnn beğenmiyenler bangi siyasi teşkilât içinde muhalefet yapacaklardır. Millet Partisini mi istersiniz? Adalet Partisini mi? Türkiyede mnhalefetin bngiinkü kadar Allahlık oldagu bir başka devir \ar mıdır bilmiyorum. Ancak bırakmız Adalet Partisini ve Millet Partisini, bttgün en ileri partimiz sayılan Halk Partisinden bile bu memleketin aydın çevrelerinin sıtkı sıynlmıstır. Şimdi bu hükmii fazla keskin bulanlar, hattâ bu hükme kızanlar bulunacaktır, ama bu kızgınlıklar hakikatleri değiştiremez. Devekuşn gibi kafamızı kuma sokmak istiyorsak o zaman mesele yok... Şimdi durnm şöyledir: Bir ülkede klâsik deraokrasi oyunnnnn çerçevesinde bile olsa, halk, seçim sandığındaki sonucu iktidar koltnğunda görmek ister, daha ileri bir aydın grupu ise itiei bir kuvvet sayılan bazı fikirlerini bir siyasi mnhalefet teşkilâtı içinde genisletmek ve yaymak dileginde ve çabasındadır. Ta bnnnn ikisine de imkân bulunamıvorsa?.. Ya hnnnn önüne feçmek için görünmtz çevreler ellerinden geleni esirgemiyorl»na?~ O zaman demokrasi havariIİŞi rolüne çıkmak faydasız bir aldatmacadan başka şey olmıyacaktır. Bu yazıyı bazı Halk Parlililerden gelen rüzgârlardan sonra yazdık, Kendilerinden, daba ileri fikirleri yaymaŞa ve teşkilâtlandırmaga çalışan çevrelere sonsnz bir hınç ve düşmanlık bestiyen bu kisiler, ne kendilerine ne memlekete bir hayır işlemektedirler. Ellerindeki bütün kudreti bn vönde kullanıp o türlü muhalefeti snstursalar ki susturmuşlardır . bile bu memleketin yannlan var Bilmem o yarınları şiradiden düşünmek zahmetine arasıra CUMHUrtİYET Tarihî Roman : 13 2 Ağustos 1963 | GÜNÜN KONULARI | FERİDU1H IIIIEIIIIIIIIIUIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIINIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIMIIIUIIIIIIIIIİIIII katlanıyoriar mı? ATAKOY DUKKANLARI SATIŞI .» «Ti * îstanbul Vilâyeti, beldeleri dahıünde yapılması istenen işleri projeye bağlayan köylere para yardımı vapmaktadır. Esasen Anayasanın sözü geçen îçinde bulunduğumuz yıl, içinde Millet Meclisinin manevi varhğın. 110 uncu madesi ile ilgili Kurucu tstanbu! Vilâyeti hudutları içinde Atatürk , dan ayrılmaz ve Cumhurbaşkanlı Meclis göruşmeleri tetkik edilir bulunan köy yollannın inşası. ona veya hatırlanırsa, görülür ki, An» j Anayasanın Geçici 7 nci maddesı j â> tarafından temsil olunur. j rrnıı ve koprü inşası için 2 milyon | ?ere|ince iki yıl içinde yani ] Millî güvenlifin sağlanmasın yasa koyucusunun bu maddeyi 165 bin 230 lira tahsisat aynlmış 25 ekim 1963 tarihine kadar çı dan ve silâhlı kuvvetlerin savaşa sevk ederken mülhem olduğu iki bulunmaktadır. ana noktadan biri; Silâhlı Kuvvet Öte yandan tstanbulda 1963 yı kanlması gereken kanunlardan bi j hazırlanmasından, Türkiye Büyük leri askeri bakımdan bağımsız bir rinin de Genel Kurmay Başkanlı1 Millet Meclisine karşı, Bakanlar lında il ve köy yolları onarım ve 1 komutana bağlayıp devrik iktidar insaası için ayrılan tahsisatın top ğının Yetki ve Gore%'Ieri hakkın Kurulu sorumludur. devrindekine benzer baskılan ber Genel Kurmay Başkanı Silâhll taraf edecek objektit bir seçim lam tutairı 12 milyon 911 bin 320 da kanun olduğu bildirilmekte ve Başbakanlığa sevkedilen bir tasa Kuvvetlerin komutanıdır. liradır. sistemi bulmak, dığeri ise silâhlı nda Genel Kurmay Başkanlığının Genel Kurmay Başkanı, Bakan kuvvetleri n idaresinin çağdas par.Başbakanlığa bağlandığı haber ve lar Kurulunun teklifi üzerine lamanter rejime üygun olarak kon Yumurta ithali fcin miisaade rilmektedir (1). Cumhurbaşkanınca atanır; görev trolünü sağlamak hususları olmuş istendi Bu münasebetle derhal şuna işa ve yetkileri kanunla düzenlenir. tur. Memlekette yuma.ta istihsali is ret edelim ki, kanaatimizce Anaya Genelkurmay Başkanı. bu görev Hhlâki karsılannjıqiT.dan bnn Çağımız ünlü Amerikan âmme sanın ayrı bir Anayasa müessese ve yetkilerinden dolayı Başbakana kimseler yumurta ithalâtı yapmak idarecisi L.D. White'in da işaret sj ihdas etmiyerek sadece kanuna karşı sorumludur.» üzere teşebbüse şuijiijlerdir. Bu etiği gibi; millî 5 avunma ve askeatıfta bulunduğu, yani bir konuGörülüvor ki; 1961 Anayacası bir arada tzmirden iir fırma Ticaıet nun ancak kanunla düzenleneceğı taraftan Millî Savunmanın setnbo ri müesseselerin, mülkî otoriteler Bakanhğına baş vurarak tsrailtarafından kontrolleri keyfiyeti den yumurta ithal etmek istediği ni ifade ettiği her halde, müstakıl lü olan Başkomutanlığı Millet E hıç bir zaman tartışma konusu olbir kanun çıkarm^ğa bir zarurct gemenliği ilkç?i ve Parlâmanter ni bildirmiştir. mamakla ve aksi ıddia edilmemektthal malı yumurtaların kışın rnevcut bulunmamakta ve bu itij sistemin bir gereği olarkk T 3 . M . le beraber. bu kontrolu sağlıyabarla istendiği takdırde ıMilli Sa' M. nin manevî varlığına bağhyadahi perakende 31 kuru^a satılacavunma» kenar 'laslığını taşıyan • rak Cumhurbaşkanı tarafından cak müessesevi vHsıtalar derece ğı anlasılmaktadır. Genel Kurmay Başkanlığı ıle ılgi temsil olunacağını ifade etmiş, di derece gerçekleştırılmiş ve muhaKereste yüklii bir kamyon li Anayasanın 110 uncu maddesin ğer taraftan ise teknik bir mahi rebe ve harekât gayelerinden gayrı hususlarda askeri teşkilât meyandı de söz edilen kanunun, Millî Sa yet arzeden Silâhlı Kuvvetlerin Kalamış, Fener addesinde dün vunma Bakanlığını da ıçıne aian j Komutanhğm, "en "vük7elc askerî s e l e l e n daima sivil müşavırler tasabah, kereste yüklü bir kamyon bir M>11. Savunma Teşkilât. Ka ş a h l s o l a n v e B akanlar Kurulunun rafından hazırlanmıştır (2). Işın fazla tafsılât ve teferrüatına da yangın çıkmıştır. Bilınmiyen nununun ayrı bir kısmı veya faslı teklifi ile Cumhurbaşkanınca atabir sebeten dolayı cıkan, yangın, olmasında hukuk tekniği yönün nan Genel Kurmay Başkanına ver girmeden ve fakat ana prensıplenn kısa zamanda buyüyerek. kamyon den herhansi bir engel veya sakın miştir. Ancak yine Parlâmanter ve hükümlerin ışığı altında denı150 metreküplük «ereste ile, bir ca bahi« konusu değildir. 110 uncu rejimin sonucu olarak, Anayasa lebihr ki; Anayasanın lıkte tamamen yanmıştır. ttfaiye 1961 Anayasamızın «Millî Savun mız, gerek Millî Güvenliğın sağ tnaddesi hükümlerı 3 mart 1340 tatarafından yangın, kontrol altına rihli ve 429 sayılı kanunla ilga ealınarak başka tarafa sırayet et. dilen .Erkânı Harbıyei Umumiye mesi önlenmıçtir. Yangında simVekâletini yeniden hukuken veya' dilik 80 bin liralık rarar tesbıt | fiilen ihdas etmek gayesini gutmp, edilmistır. diği gibi, «Toyekun Savunma» kav j Emlâk Komisyoncuları ramının ortaya çıkardığı ana ıhti' yaçları Anayasanın 111 ıncı maddeAEG (2 boy). AMBRA (2 boyl, ELECTROLUX, NORGE, Kanunu sinde yer alan Mılli Güvenlik KuPRESTCOLD, YUMAN. ZOPPAZ (3 boy) buzdolapları; MİELE Îstanbul Umum Emlâk Komis(2 boy), NURMETAL, HOOVER koliu Çamaşır Makinalan ve rulu ile karşılandığına göre, Geyoncuları Cemiyetı tarafından haVZVN VÂDE İLE yeni ındırılmış fıatlarla StNGER AlLE monel Kurmay Başkanının teknik zırlanan emlâk komisyoncuları ka torlu el, ayak ve komodın dıkış nakış makinalan; BLAUPUNKT görevleri yerine şetırmesınde genunu, tetkik ve mütalâası alınmak OTO RADYOLARI, SCANDALLt ve WELTMEİSTER Akordenel siyasetle ilgili işlemlerinın, üzere Tıcaret Bakanlığı tarafın1 nnları, MtELE ve SÎLKA EİPktrık Supurgelerı, 10 lu ve tekli, Basbaakn tarafından kontrölunü ( dan Ticaret Odasına gönderilmiş ] 4 devırli, cereyanlı ve pıllı pıkaplar: AGA, GRUNDİG, SİERA tir. | .tağlıyan sorumluljğu dışında. " • > ve 20 muhtelif tanınmıs marka transistorlu (çanta ve masa) ve Kanun tasarısı kabul edilip yürür haziran 1944 tarihlı ve 4580 sayılı ' cereyanlı radyolar; ERİKA ve RHEÎNMETAL buro portatif lüğe gırmce gavrımenkul alım sakanundakıne benzer sekılde, Ge| yazı makinalan. ADE ıbreh 10 kg. lık otomatık terazileri; AUER tım işi bir nizama sokulaoak ve nel Kurmayı Başbnkan veya Baçj butan ve havagazı emaye ocakları, PEUGEOT vitesli ve muhtehalkın aldatılmasma imkân bırabakanhğg bağlamış neğilaır I lif marka eıkek, kadın ve çocuk bisikletleri v.s.. kılmıyaraktır. M Ü H t M : SUPRAFON Pikaplan için kristal komple ve Esasen 1961 Anava^îinın 110 un1 İstimlâk borçları 78 45 devır ığnelerımız gelmıstir. cu madesinin 4 incü fıkrasınoa îstanbul Beledıyesı tarafından bağlılıktan değil s a l f c s îoıuı.ıiuhazırlanan lıstelere göre istimlâk luktan bahsedilmı^tir. ı borçlarının ödenmesıne devam oBu itibarla, çağımız bütün l'.irlunmaktadır. Karaköy, Tüksekkaldınm 60 Tel : 44 69 56 l?manter rejimlerini» ;»!i<n»nın j Borçlarm ödenmeğe basladtğı 8 styri müli savunnn hizmel'einde mayıs tarıhınden düne kadar 112 t i r l i k sağlamak isti!r.itr!«t;ir1s ol1 kışıye 5 milyon 212 bin lira öde(Faal: 5715/11843) duğu halde; bu hiTrtetle de mah ı me vanılmıstır. zcrları bütün dünıHr!d an]a?ılmi5 'Şişji Ort^okul Mödjjjji * bizde de den».ım:s ve 194!' oa " emekliye ayrıldı " kaldırılmis olan iki b??lı IİT sisl Meslekte otuz sekfe yıt Brametı temin ihyasını haklı gösterecek bulunan ve bes yıldan beri de Şişbir gerekçeyi gerek Anaya«a içinde j li Ortaokul Mudurlüğünü yapan ve g e r e t dışında bulmanın ve anI Arıf Gonendık, kendi arzusu ile lamanın bizim için hakıkaten giıç Î emekliye ayrılmıştıt. olduğunu ifade etm?< isteriz. Proje yapan köye Vilâyet yardım edecek Millî Savunma teşkilötı Yazan: Dr. İsmet Ciritli «Ordn fnsanca ve möstakil' yasamaktan baska gayesi olmı>an milletin ayni ideale' baglı ve yalnız onun emrine tâbi \f sadık öz evlâtlann.' dan mürekkep muhterem veı knvvetli bir heyettir.» ma» Genel başhğı altında «Başkomutanlık ve Genel Kurmay Başkanhğı» özel başhğı ıle sevkettiği 110 uncu maddesinde aynen şöyle denılmektedir: . B a ş k o m u t a n ı l k , Türkiye Büyük lanmasından gerekse Silâhlı Kuvretlerin savaşa hazırlanma«ından Bakanlar Kurulunun T. B. M. M. ye karşı sorumluluğunu lcabul etmiştir. Diye ortaya bir lâf attı. Antonio derhal ciddîlesti: Çocuksun Sarita, ben tuhaf adam dedim. Korkak defil. Barbiano, iyi bir denizci ve cesnr bir lspanyoldur. Sonra yıllarca vardiyan reisliği yapmıstır. Biraz sonra kaptan kösküne Barbiano ile geminin dazlak kafalı papazı da geldiler. öniiııdeki tasa Malaga şarabı doldurmakla meşgul olan asilzade Ferrario'vu orada bırakarak hep beraber oturak dairesine indiler. Elâ gözlü genç kız burnunu tıkadı. Bnrası mütbiş ter kokuyor. Dedi. Antonio alav etti: Tabiî, çiçek kokacak değil ya. Üzerlerinde birer kirli dondan baska bir sey bulunmıyan »arı sakalına karısmış forsalar, sağ ve soldaki sıralarda yanyana ve sıkısık vazivette dörder, beser oturmuslardı. Bir ayakları kendi bulundukları oturaklara basmış, diğer ayakları önlerindeki sıraya dayanmıstı. Ellerinde tuttukları beş metre uzunluğun daki kalın kürekleri bütün kav vetlerivle \e önlerindc bulunan kürekçileri de efilmeye mecbur ederek sekilde ileri atıyorlardı. Küreklerin palalan suva çirince çatırdıyan oturak üzerinde ve ayakta geriye yatıvorlardı İki taraftaki kürekçıler arasında köprü denilen gezınti yeri baştan kıça kadar uzanıyordu. tkj vardiyan bir aşaği bir ynkarı volta vuruyordu. Birinin elinde telden, diğerinde ite yaflı sırım birer kırbaç vardı. Bu kır baçlardan biri, Antonio ve beraberindekiler içeriye girdikleri sırada yorgunlnktın kfiıeğin to. pacını tutamaz halc «elmi< olan Kuzey Afrikalı bir forsa.ıın «ırtında şaklıyarak kan içinde bırakmıştı. Zavallı adııra: Aman Allah! Feryadı ile oracıga düçüp hayılmıstı. Üzerine bir bakraç deniz suyu dökülmrh snretiyle tedavisi cihetine sidilmiş, gözlerini acar açmaz da. bir daha bayıldığı takdirde köpek balıkları na yem olmak iizere denize atılacagı ibtar edilmişti. Çare yok ta, bu çileyi ölünceye kadar çe kecekti. Vardiyana merhamet istiyen nazarlarls bakıyordu. Bana acıyınız, ellerim tutmuyor. Keçi sakallı ve nıs suratlı var diyan, yılan gibi bir »lık çıldı. Talan söyltivorsnn! Sarita korkusnndan bir kenara çekilmisti. Asaîıya indiğıne bin de(a nadim olmoşto. \>rina bu aeıklı manzaravı görmemek için gözlerini kapattı, » da nadimdi Bir daha bayıhrsa balıklara yem olacaktı Forsalık ölümden beter. Vardiyanların volta vnrdukla ri gezinti yerine çeldikleri zaman kaptan Antonio, sol taraftaki sırada nasırlı elleriyle kü reğin topuınns sarılmış genç ve gürbüz beş forsayı isaret etti: Giizel Verina, Barselânodan ayrılacağımız gece sövalye M (arez, bize Salado gcçidi savaşında esir edilen Tflrk lcventle rindrn bahsetmişti. Hatırladın" mı? Evet hatırlıvorum. tştf onlardan beş tanesi. Kürek topacının en başında ı ri siyah parlak fözlü, kartal barnnlu. kıvırcık saclı bir genç vardı. VScudünün bütün hatları ile bir erkek srüzeli idi. Barbiano'yn görür görmez yüzunün hatları gcrildi. Kendisine kin doln nazarlarla baktı. Dudakla rı arasından tüknrSr gibi: Alçak! Kelimesi çıktı. Barbiano bn çenci, kendisi Ornç Reisin kadırgasında forsa iken tanımıştı. ttidalini mnhafaza etti: Ben alçak değilim Sinan Reis. Bir gün eelecek bunu iv pat edeceğim. Sizlere olan minnet borcnmu ödiveceğim. Genç adamın vuztindeki ifade değifmisti. Barbiano yalan sovlemrzdi. Vaktivle papaz Danilo onun için «nırlanta eihi ksl bi vardır» demişti Avdın Rei< de namnsln ve vicdanlı bir denizci tâbirini knllanmıstı. Fsa sen bu mezivetlcrinden dolav* azad edilmişti. özür diledi: Ben sözfimü feriye alıyo 20 TAKSİTLE Teşekkür ederim. Namnsnm üzerine söz veriyoram. Sizlrri kurtarmaya çalışacafım. Kaptap da dahil. Türkçe olarsk reçen hu mnhavereden kimse bir şey anlıyamadı. Sor dnkları zaman da dogrusnno söylemedi, kacamak bir cevap verdi: Beni tanıdılar. Vaktiyle ben sizin kadırganızda forsava cakılmıstım. Şlmdl siz benim teknemde. Kaderin cilvesine bakın, dedim. Sinan Reis, fele|e başefmiyen Türk korsanlarındandı. Barbaroslarla, Tnrgnt Reislerle, Aydınlarla beraber Akdeniz yalılannda relveleler yaratmış, îıpan vanın sahil kasabalanna kaç defa tırpan çekmiş bir babavıfitti. Salado geçtdinde kendisi gibi bir kahnunan olan Safer Reis ile beraber oıir dünmüîler di. Safer de M | taraftaki başka bir kürekte bulunnvorda. NMetri Varâiyanlardan blrf gelerek kapt»nı «elâmladı. Sinam gösteferek: *' • *<v rnm. (Arkası vari Ataköy SahU Şehrindeki inşaatı bitmiş ve bitmek üzere olan 2256 daireye rr.ukabil lö adet dükkân mevcuttur. Sarıyerde, evvelkı a^'e. elinde btçak olduğu halde küf^edıp. voldan geçenlere saldııan çkıli bir sahıs. polis tarafınUn yakalanını» tır. Mehmet Tekn^cık atll! sanık, ıjezaret aitına alınrnı<, gerekli tahkikata i a ; l ı m n i ' i ı r Rezalet çıkaran bıçaklı sarhoş (1) 24 Temmu* 1963 »arihli Cumhuriyet Gazetesi. (2) L. D. White, Introduction to the study o( Public Administration, Fouth Edition, NewYork 1954 p. 184186. Bu dükkâniara talip olanların sıra kaydına devam olunmaktadır. Dükkânlar 7 Ağustosta tevzi edilerefinden 1 Ağustostan itibaren Eminönü Şubemize muracaat edılmesi ilân olunur. ALAN MEMNUN En yüksek sıcaklık 33 derece olacak BOL ÇEŞIT * ÜSTUN KALİTS VEFAT Berova eşrafından merhum Cemal Bey ve Emlne Hanımın kızlan. Osmnalı BankaVı Müdürlerinden Behıç Görk'ün eşi, Tomrl* öztemlr ve Oktay Görk'ün anneleri, Necmettln öztemlr'in kavınvalldesi, Murat ve Zeynep öztemir'in anneanneleri, Veclhi, Vehlp O»m»n ve Taylan Gork'ün ve merhum Bedrl Görk'ün yengeleri 31 7.963 çarçamba günü Hakkın rahmetlne kavu«muştur. Cenazesl bugünkü cuma günü öğle namazınl mütaakjp Şiçli Camllnden kaldınlarak Zinclr'.ikuyu mezarlığındaki ebedt lstlrahatgâhına tevdl olunacaktır. Kısmet: 99 11849 Ataköy Apartman * Daireleri Satışı » * Türkiye Emlâk Kredi Bankasınca İstanbulda insaatı ikmal edilmiş olan Deniz ve Günes gehri ATAKÖY I ind kısmındaki apartman dairelerinin satısına, II n d kısımdakiler için de sıra kaydına yeni kolaylıklarla devam edilmektedir. t * t * * t Türkiye Emlâk Kredi Bankası A.O. Gene! Müdürlüğii D. B, Deniz Nakliyafı T.A.Ş. Genel Müdürlüğünden: Şehrlmiz Basra Körfezi üzrrinde bnlnnan alçak basıncın testrl altındadır. Bn yüzden bugün h«v» az bulntla geçecek, riızgârlar pojrazdan orta kuvvette esecektlr. En yüksek sıcaklık 33, en dü|ük 19 derece olacaktır. (Basın: 13454 11828) j ADANADA Hava az bulutlu ve »çık geçecek. rüzgârlar Güneybatıdan haflf, öğleden sonra orta kuvvette esecektir. Günün en jruksek derecesl golgede 37 olarak tesbit edilccektir. Hacaaakl ııem nlspetl İse < 7 dtr.. %S Dünkü suhunet. golgede 37 tdl. * Peşinata ve borçlanmadaki vâdelere göre % 5 ilâ 20 tenzilât yapümaktadır. ŞADAN GÖRK * 150 puanı doldurmuş Yapı Tasarrufçulara âzamî kolayhk. >« Eminönü Şubemiz, saır şubelerjniz ve Ataköy muracaat i büromuz her zaman emrinizdedir. * t * t * t HER YERDE SERVİSİ İLE MÜŞTERİSİNİN HİZMETİNDE t TÜRKİYE EMLÂK KREDİ BANKASI 500 Kg. Alüminvnım boya. 5 ton beyaz sabun, 2 ron arap sabunu. 2 toa beyaz üstüpü, 1 ton parça bez satın alınacaktır. Bu malzpınelere ait şartnameler her eün Satınalma Heyeti Baçkanhğından tedarik edilebilir. Son teklif verme tarihi 8.S.1963 perşembe günü saat 15.00 dir. (Basın: 13523 11834) Açustos 2 Rebiülevvel 12 t § • o 6 ç 3 t « * (Basın: 13453 11829) e • > « BAY OSCAR: (Reklâmcılık: 3696 11855) Topal'a kadınca, tıpkı tıpkı bir kadın gibi göz kırptı. Tonal birden kendine geldi. N e o? Yoksa karı kızını mı vermek isteyecekti? Ba göz kırpıjta daha ç»* kızıyla ilintili bir şeyler vardı. Şaşı kız çabucak giyinmiş, nzun saçlannı tarayıp omuzla nndan sarkıtıvermişti. \h şn gsşı gözleri, ah şn hem saşı hem de birbirine fazla vakın gözleri. Araa eller o gece, o işin çok zor olaeagını söylemiş lerdi. Korkuvordu, korknyordu işte zorla mı? Nnri âbine arkadaşhk et, ben yemege bakayım! Talnız bırakılmak istendikle rini Topal hemen anlamıştı. Demek Nedim Ağa'nın telefon daki. sonra da fabrikada, oda smda çösterdiği içtenlik buradan geliyordn. Sakın bunu ka nsı istemis de Nedim ağa hazırlamıs olmasındı? « Tamam!» dedi içinden. «... yoksa o pısırık herif beni ne fabrika^a. ne de hele evine dâvet edebilirdi. Demek kannın niveti bana kızını itelemek? 1telemek ama, kimin kime nevi iteliyeregi beili degil daha. S*şı kız mı? Kabultü ve heptö. Sen de Allahın knlıısun yavrum. Senin de bir zarına bakacak lâzim. Bu benden iyi*i olamaz ya!» O sırada sası Uır. hasını >crd*»>1 kalHırıp bakmıst!. Cı'wn ze geldiler. Kız kıpkırmııı keE gilerek: = Hıh.. = diye giildü, başını yeniden = egdi. Aklında hep, bep s gece = ve o i ş ! Topal « Hey Allahım, hfy S yaradana yan bakmış!» diye E geçirdi. «... ban» bakıp kimle5 ri göreceksin bakalım. Kimleri Ş görürsen gör!» = Teniden göz g5ze gelince, bu = sefer Topal: Ş Hıh, yaptı. E Sonra karsıhklı birkaç sefer E «Hıh. mıh» derken, şaşı kız sa £> pıtarak sornverdi: Ş O gece, s iş çok m ı «or E olnr? = Bereket Nedim ağa'nin kalın = sesine. Tuvaletten çıkmış, elle E rini yıkamış, geliyorda: E Tahu, Nuri'yi yalnız mı E bıraktınız? E Kapıda kızıyla karşılaştı: = Tanında ben vardım ba E bacığım .. E Koridoru kosarak gitti. Nedim a | a ardından çülümsiyerek baktı baktı, sonra otnr dngu yerde avağa kalkmıs olan Topal'a döndü, çapkınca zöz kırptı: Bu kız «ana âşık mıdır nedir Vuri? diye odaya girdi. Ha? âsık mı? • Topal kırıttı: (Arkası \ar) V. 1 5.5713.20 17.15f20.25ı22.14] E. 1 9.32 4.55 8 50(12.00 1.48 7 31 İ^CUMHUKİYETninTefrikası: » . ^MıııırıııııııırfiııııııııııııııififiıııııııııııııııifiıııııııııııııtıııtfııııuııtinııııııııiBiııııııııtiiıt^ıııııııııııııtııııiiiıııııııııııııııııııııııııııııınııııııııifiıııııııtıifiıııtfiııııııııııııifiııııııııııııııtri^. KANLI T0FBAKUB Pisti, yaşlıydı senden... Topal sözünü kesti : Taslılık tnühim defil. Benim için kadının yaşhsı daha makbnl! İçeri gîrdiler Pamak hanım kapıyı kapattı. Tüzünden kadınea bir yumnsaklık, hattâ tn haf bir gilzellik nçtn fdets. To pal, bu bir anlık buçuyn yaka lamıştı. Anlamıştı ki kadın, ksrt kadın. kartlığına, erkek gi biliğîne bakmadan» Çapkın! Bakmaktan nmntlanmıs mıydı? Simdi de «a «Çapkın!» diye, elinin tersi parmaklannın neayla haHfçe vnnışu. tşten anlıyan bir erkek için böyle şeyler yeter de artardı. Ell tekrar öptü. Kadının göz Irri bafifçe ynmalup açıldı. Ko ridor fizerindeki kapılordan bi rfnden şaşı kızının azanan basını çörerek elini telâşia ç*ktl: Kız bakıyor! Bn da nmnt vprmMi Topal'a ayrıca. «Kız bakıyor, Allah l>r lâsını veresic» ki7 bakıvor. tn sana hiç rahatlık vermezler ki!» Radının uzun boyu, dolgon kalçaları, kalın çıplak bacakları ardından misafir odasının yarı loşluğuna girdi. «Kız bakıyor, Allah belSsını veresice kız bakıyor. tnsana hiç rahatlık vermezler ki.. yâni, kızın mızın, yabancıların rahatsız edemiyeceği bir yere mi gidelim şekerim? Gideriz 5yle bir yere de gideriz. acele etme. O gfiniln acınnı alaca^ım senden. Kızına da tavım. Ama senden alacağım o çünün öcünü!» Pamuk hanım perdeleri açmış. odaya. odanın beyaz Amerikan bezinden kılıflarla kaplı koltuk kanepesini, orta masamnı filân dısarının koyn bir gritifc içindeki gıkıntılı havası aydınlatmıstı. Pamuk hanım bir ara se«lendi: Kız Fatmaaa! î Fatma uzaklarda olmamalıy dı, cpvapladı: Efendim? 94 ^ PROF. NTMBÜSTTN MACERALARL Ben sizin kapınızın itiyim hanımım. Ben kimim de benira ayagıma gelip beni adam yerine koydon da azarladın? Çsgırtsaydın, iki de tokat atssvdm sana karşı bir terbiyesizlik mi ederdim? Voksa kocası şaşı kızdan 5türü bir şeyler mi açmıştı? Ben de seni sevmesem senin ayağına gelip seni adam yerine koyup târir eder miydim? Sağ ol. Büyügümgünüz, atamazsınız, ber şeyimsiniı benira! Nedim ağa içeri girmiş, onları kapıda yalnız bırakmıştı. Pamak hanım nsnlcacık: Emine'yi niye boşadın? di ye soruverdi. Topal bâlâ elinde iuUnğn ko caman ell avoçlan içinde nkarak: Pisti abla. dedi. Bn «Pisti abla* yı, «Brnden raslıydı» dememek için söylemlsti. ö y l e sfiylese, Pamnk abla slınabilirdl. Ama gene de sordn: •k Utnuml Neçrtyat Müdürü NAZİME NADÎ Sahlbl Cumhuriyet Nüsbası 25 Kunış Türkiye Ura Kr. SeneHk S aylık 3 aylık M.OO 40.00 22.00 Vazı tslerinl fiilen tdare eden Mesul MüdilT Gazetemlze gdndertlen yazılar kooulsun. knnulmssın lade edilmez. tlânlardan mesuliyet kabul olun\bnnp ve llân ıslerl tcln, rarfırı Q*t(lni «Abone» veva «llân Servisı» «avdın>n knnması lârımdır. ECVET GÜRESİN * ANKAKA BÜKOSU : Atatürk Bulvan, Yener Ap YENİŞEHIR T«4elbn I 12 65 44, 12 08 20, 12 09 66, 17 57 35 DOĞD ÎLJLERİ BÜROSU : Inönü Cadded IçmeD Han DtYASBAKtR Telefon ı 10B] G Ü N E * İLLERİ BÜROSU ı Küjükfaat Meydanı Edlrn* Hanı ADAMA Telefon : 4550 * Ba gazeta, EASIN A H L A K YASASrna uymayı t^ahhııi • ımistn Hartcl Ura Kr. 150.00 80.00 «00 KAYHAN SAĞLAMER * Buan ve layan CtJMHURlVET Matbaacılıb "• T. A. Ş. Cagaloglu Rftlkerl Sok&k No. 3341