21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 ASıistos 1963 CUMHURİYET Dr. Ward dün deînedildi Ronna Ricardo, polisin yalancı tanıklık için kendisine baskı yaptıÜfrnı tekrarladı Londra, 9 (a.a.) Doktor Stephen VTard'ın ölüm sebebini bulmak üzere bu sabah yapılan tehkıkattan sonra, vedi kişilik jüri he yeti doktorun intihar etmiş olduğuna karar vermiştir. Tahkikatı yöneten Doktor Donald Teare, Stepheo Ward'ın «31 temanuz 1963 tarihinde uyku hapı zehirlenme»inden» öldüğüne kanaat getirildifini açıklamıstır. Dl ABERLER «mm Arnavutluk Kruçef e dün yine hucum etti Kruçef, nükleer deoeme yasağı aDİaşmasiDa muhalefet edenlerİD " r u h î tedavi,,ye muhtaç olduklannı söyledi Sovyetier Birliği Başbakanı "Bizim bazı aptal müttefiklerimiz var,, dedi Washington, 9 (a.a. ve A.P.) Nükleer denemelerin yasaklanması konusundaki andlaşmanın imza törenine katıldıktan sonra dün Moskova'dan Washington'a dönen Senatör Hubert Humprey (Demokrat) Sovyetler Birilği Başka nı Kruçef'in, nükleer denemeleri yasaklama andlaşmasma muhalefet edenlerin «ruhi tedavi» ye ihtiyacı olduklarını söylediğini açıklamıştır. Komünist blok içinde gerginlik devam ediyor Barış havası Nükleer denemelerin yasaklanmasını öngören hudutlu anlaşma, barışçı bir ahlâkm temellendirilmesine geçiş teşkil edemezse, silik bir moratoryumdan öteye gidemiyecektir Vatandaş aktiyle bir laf çıkaroil»*dı: Vatandaş türkçe kt>nuş! diye diye vatandaşlara türkçe konustnrduk; ama bir i türkçryi kaybettik. Ve bn söz o ka! dar hosnmuza gitti, isimize yaradı | ki; sımdi Türkiyede tnrkçeden [ başka dil konnsan yani yabancı ! dil bilen adamı projektörle an! jorlar. Kime ne dijebiliriz? Siz bize türkçe konuş! deraediniz mi? diyorlar. j Bn küçük yâreııliği sunun içıtı ı yapı>ornm.. ki «\atandaş tiirkçe i konns!» lâlı nasıl jajıldıysa çiradı i d e : «tnrist bizım misafirimiıdir» i «turizmle memleket kalkınır» falân filân seklinde bir turizm lâkırdılar serisidir aldı yürüdü. Ama nevleyelim ki kimsenin ne iidi^i. n e yap* 1 ? 1 b e l l i d » S ' ' Hele ilk önce. bir ötretmenden samimî bir mektnbno şu kısmını birlikte okuyalım: Mcktnp sahibi tabii güzelliği ile meshnr bir kasabaya bozuk bir yoldan aksam üzeri girer: «Gun batarken kasaba>a vardığımızda bızde hal kalmamış olma'ina rağmen denızine, yeşilliğine, tatlı serın havasma ve daha bir çok tabiî guzelliklerıne cidden havran olmuş ve geniş bir nefes alsrak vorgunluğumuzu unutmuştuk; ama gürültu bakımından henuz çilemizi doldurmuş değildik. Evvelce yol yorgunluğu ile şbyle boyle geçen uvkumuzu, sabah erkenden cosan. her dukkândan, kah vehaneden, çayevinden, her evin kapı ve penceresinden sokağa fıskıran ve bütün giın devam eden radyo. pıkap cayırtılarından.. meın lekette durulacak gıbi değildi. Kendilığinden ve süresız işleyip duran bu gurültü makinesinin yalnız bazı kasabalarımızın bzelliklerınden olduğu da sanılmasın. Bu hastalık bütun Turkiyemizı veba gıbi sarmış bır salgındır. Her çesıt turızmi felce uğratabilecek güçtedır. llâç bulunmazsa yazık olacak bu güzel memlekete ve gürüitücülerin baskısında himayesiz kalan hürriyetlere!» Bnna ilâve edileeek bir »öz yok! Isin fenası şn ki: Bn frürültnyü yapanlar, seyyahları, misafirleri ve halkı boşnnt etraek, ej^Iendirmek için yaptıklanm sanıvorlar. îçişlcri Bakanlıjhnın valiliklere gıkı emir föndermeci lizım. . Geee gnndüz calfi, radyo, pikap ancak sesi dışarı «ızdırmıyan kapalı yerlerde ve oradakilerin arznları nzerine calınabilir. Umnmi yerlerde çalçı. is ve nykn saatlerinin dışında olmak şartiyle izne tâbidir. Demeli. Ve peainden kovalamalı. Bn sıcakta hâl* taksilerde, dolmnşlarda, halk otobüslerinde radyo çalan ealana.. «oföre «örlersen: Keyfîm için çalıyomm, diyor. Kavfa mı edelim? Dinlemiyor ad«m senin emrini, benim sözümü! Hnrriyet var ntaltoı y a ! Turizm için bir kere haklara, h&rriyettere karşılıklı hürmet Uzım. Bir polta lizrm ki; uranmi rahatı ve niıamı bozanların bnrnnndan fitil fitil getirırin.. o nertde? Biz tnristik yarier hanrbyernz. Bn tnrist içeri nanl giriyor? Onlara hakalım. Gnmrük Bakanlıfı en wrt emirleri ve en sarih direktifieri veriyor. Gelen «rMen tnristlere jümrnklerde zorlnk yok. Bilâkis kolayhk. Defnasnnn «örleneli. Teşil. köyde işler fMilaeak, imrenfleeek kadar vizrl riuivor. Seyyah «eliyor. Pasaportn n»ühörl*niyor. Valisine dokvnan MH yk, firiyor .. Giderken de aynl. Tani jrörarük ve polis nrnamelesi 2 3 daklkada bitiyor. Ne gfiset! Fakat haber alıyorns ki; gfisnen nzak (ririş kapılannda Iftler Bakanlığın, baş nradtir beyin ve mufrttislerrn yasrli, sSctfi earirlerine rağmen bavan adamakülı aknyor. ö y l e ki; talimat hlttfına arabalardsn valiller mdirtiltrer. Tnristlere aert m s a t m l e edHtyor. Biıde dil trilen memor h»k jetire! Bnnlar yabaneı hele transit bir yolenya da: Ned«n rftrkç* dfye çıktşrriarsa ne denirrlz? Bn da ornyor. Tani «öeden n n k yerlere daha çok dikkat etmeli. Tnrintler ilk intibtM oratton alıyorlar.. Denıir pavdc ferisi, bomfinigt falan diye evvelee hepimizln ürktüğü ve sikâyet ettiji memleketlerde seyyahlann pasaportlarını polisler gelip arabadan alıyor. Seyyah arabasmda otnrnyor. Mnamele yapılıp veriliyor. Onlar da yoll a n n a devam ediyorlar. Bizde?... Fazla tafsiHt vermiyelim .. Bnnnn «ebepleri var. Bn hndnt kapıları az çok mahrumiyet bSIçesi Çünkü ne ot var. ne oeak? Bina eski, bürolar rahatsız. Kadro dar. avlık az.. is çok. Bnrdaki memnr düsünör.. Iyi çalıstı mı? Aman yerinde kalsın! diyeee.k ler.. Onnn için aksilfşir. Ta ki oradan alstnlar. Dâva bn bence! Bnnnn çaresi? Böyle yerlere lisan bilen, diravetli memnrlsr çönderraeli ve bol maas vermeli.. lojmaa vermeli.. süzel ve memleketin *erefiyle rnötenasip eiris kapıları iapmalı.. Bnnlar vapılmıyacak çey ler de£il vahn! Utr Tesilkoyde oluyor. I)aha bir. bir bncnk s»>ne evvel kus ncnrmaz, herke<sin esyasım didik didik ararlarken şimdi Batı Avrnpanın rn rahat «çiris yerlerinden biri haline treldi.. demek ki olabiliyor Bn arada gümrük ve polis memDrlarının hic de£il«e kendi i^lerine ait hnvnsları konnsacak vabancı dil hilmeleri sarttır. earistanın iki hndndundaki me. murların hemen hepsi Türkçe konustnkları çibi Almanca ve Fran:ea da a ı cok biliyorlar. Biz neden bilmivelim?.. Ama diveceksiniz ki bizim dı«arıdaki basın ata^eleri içinde v a . hancı dil konnsamıvsınlar var.. O da avrı bir drrdimizdir. Türklpr. Batılılasmak için vpfliden vetmişe kadar bir vabancı dil öferenmeye rarcbnr olduklarını kabul etmedikre hayyâlâssala! Bunnn vanmda bir de tıırir.m poisi ve müfettisi her verde nlacak.. soför. dükkâneı. otelci, lokantari. memur. «n. bn.. ona istenmıyen bir mııamfle vaptı mı hpmpn bn poM« ' f v a miifetti<î mfidana çıkatak i « rinndan rıirkac j v pvvfl bir cöm rük kaoımızdsn n«nlen rlrrnis Arkasi 8*. s. Sfi. 6 da Paris Bonn yakmlaşmast Yazan : Hilmı Yavuz «Hükümeti sarsan adam» Ward'ln cenaze töreni ise öğleden sonra ya Senatör, düzenlediği bir basın toplantısında, Krnçef'in fopılmıştır. tuk gavaşı, tek bir darbe ile defil, (akat birkaç darbe ile keBugiınkü eenaze törenine 20 kasilmesi grreken «biiyfik bir rneşe ajacıtun sertliği He» moka dar yazar ve artıst tarafından gön yese eUifini söylemis ve devamla drmistir ki : denlen çelengın üzerinde şu not • Başbakan Kruçef, denemelerı bulunmaktadır: «Stephen Ward'a, yasaklama antlaşmasının gayet ı«Birleşık Atnerıka Küba bunalıInsiliz riyakârhğımn bir kurbanı» j Vİ bir şey olduğunu ve halk tara mını yatattıgı zaman Kruçef halk Öte yandan özel bır televizyon fmdan desteklendigini soyledı. Ka onünde teslım olmuştur Şartlar, şirfceti tarafından hazırlanan «Bu i naatıne göre. denemelerj yasakla Kruçef'in bövle bır anlasma imzahafta» isimü programda konusan j ma antlasması başta bir cemiye Umasını mazur gösterecek şekilbir fahişe ile eski bir poli» memu 1ın tedavisi için ioktorlar tarafın de değiçmemistir Bu bunalım sıru. Scotland Yard'ın. Doktor dan verilen reçetenin ilk lîâcı. Baş rasında Amerikan emperyaljstlerı Stephen Ward'ın duruşması için bakan ayrıca, bu antlasmaya mu tutumlarına bağlı kalTnışlar, fakat kullandığı «delil toplama taktiği» halefet edenlerin ruhi tedaviye tâ Kruçef durmadan renk değistirmiş ürennde ayn a yrı eörüjlere sa bi tutulmalan gerelttiğinden söz tir. Kruçef gerj dönös yapmıs ve hip olduklarını töylemışlerdir. açtı.» adım ad'.m. tekrar tekrar tesl'm olDoktor Ward'm duruşması sıraSenatdr, Sovyet Başbakanının muştur. sında ıddıa makamı tarafından dm zihnindeki en önemll problemlerin Simdı Krııçef. Çinlilerin bilım lenen tanıklardan biri olan Ronna • Çin Almanya ve tarım meseleleve teknikteki son değişiklıklerı anRicardo, Doktorun Marylebone rjt olduğunu sSyleoıkten sonra mahkemesindeki ilk duruşması sı. kendisinin su sö^lerini nak'etmıs lamadıklarını ıddia etmektedir Bl lim ve teknikteki ''erlem»" sosval rasında. polisin baskısma maruz tir sıvternin mahivetini. Marx ve Leka'dığı için vanlış ıfade vermeye Aptal müttefikler mn prenşıplennı emperyali7min mecbur olduğunu tekrarlamış ve • Tanrı «ıze Adenauer ve onun 'Polıs ifademin islerine gelen kısamaçlannı riegiştinr mi? gibi bazı müttefikler vermış. Bimını kaleme alıp. bana knzalattı» Kruçef'in çığırtkanları Moskozim de bazı aptal müttefiklerimiz riemıştir. Buna karsıhk Seotland vada ımzalanan anlaşmavı barış var.» Yard'ın eskj detektiflerinden olan öte yandan Pekin radvosu. dun içinde bır'ikte vaşama Do!ıtıka«ıJohn Capstick Ricardo'nun polisi. Arnavutluk Komunıst Pa'tKinin nın bır 7aferı olarık ghctprmpktetanıklara baskıda bulunmakla suçorganı «Zeri Popullı*» gazetesınin. Hırler A^lında bu Kenneriv'nın lamaeınm saçma bır şey olduğunu Sovyet Başbakanı Kruçef e yaptı en gericı savaş uuvvetlerı adına ifadevle, «Bazan tanıklar, sorgu Sı hücumîan vayınlamıştır ka7andığı bır zaferdır» vargıcına verdiklerj ifadeyi. sonra Nükleer denemelerı vasakhvan dan mahkemede iegiştirirler» demısfır Bavan Ricardo. «polisin bu anlaşmay, Amerıka ve îngiltere i ttıtumunu niçin şikâyet etmediniz» le imzalaması için gazete «Kruçef sualine cevaben de «kime şikâyet grupunun Sovyetier Birlıgıne karedebilirdim ki' Kimseyi şikâyet sı giriştigi büvük hır ıhanettir» deerierek durumda degildim Hem miştir. Gazete, bu anlaşma ile Kruçef'in •sıkâyet etsevdim bile dinletemezyeni «komplolar» ve «ihanetlere» dim» demiştir. lielsınki 9. (a.a.) 1 eylulden yol açtığını belirttikten sonra şun ıtıbaren faalıyete geçecek olan Aynı programda konuşan Joe • ları yazmıştır' Washıngton Mosko\a haberleşme Wade i«mindeki profesyonel bir hattının (kırmızt hat) Helsınkı kumarbaz. Wardfın öldiiğü geceki , Moskova kablosu dun bır ekskaıfade^inı tekrarlamıs. Ward', kur, VEFAT vator tarafından kaza esen olarak tarabilecek kimselenn tanıklık Fatma Gomeç'ın eşı, Alı Goparçalanmıştır. Derhal çalışmaya yapmaktan çekindifini v e mahkemeç, Orhan Gomeç, Kerinıan başlıyan bakım ekıplerı, dort saat mede ifade verenlerden birisinin Vuruşkan^ve Turkân Somer'ın sonra kabloyu tamır edebilmışleryalan söyledigini iddia ederek. bu , babaları, Gonul Gomeç, Alı dır. tanığın ismini polise verdiSini ilâ ' Hikmet Vuruşkan ve Nrettın ve etmistir. Helsınkı ile Mo.skova arasındaki Somer'ın kayınpederlerı, Mu.Toe Wade «Niçın mahkemeye çı teleks kablosu, Helsınkı . Porkkaraffer Balcı'nın dayısı, Reşıt kıp d a bildikleriniz.i anlatmadıGamze, Eıtuğrul, Şemsa, Arzu la yoluyla Fınlândıya körfezinden ve Faikın dedeleri nız?» sualine muhatap olunca şu geçtikten sonra Tallin'e uğrayıp cevabı vernmtir»Karım tamnMoskovaya bağlanmaktadır. MEHMET GÖMEÇ mış bir beyaz perde yıldızıdır Amerıka Bırleşık Devletleri ile vefat etmistir. Cenazesı 10 a(Hollvwood'lu bir sinema yıldızı, Sovvetler Birliği, M'oskova Wasğustos 1963 cumartesı gunu Corinne Grey) 5 yasında bir de kı(bugun) oğle namazını mutahıngton haberleşme hattının tesısi zımız var. Yapıjan çamurun temiz akıp Teşvıkıye camıınden alııçın bir aplaşmaya vardıkları valenmesinp ımkân olmıyan böyle narak Ferıkhy mezarlığındakı kıt, bu gıbî kaza ıhrnnallerırn goz t>ır skandala kammak ıstemedim.> ebedi ıstirahatgâhina tevdı onune alarak, Washington ile Mosedılecektır kova'nın ayrıca, Tanca'dakı bır roGomeç. Balcı. Vuıu^kan le ıstasyonu vasıtasiyle radyo telve Somer aılelen sız ırtibatı ile b'ırbirlerıne bağlanACI BİR ÖLÜM Cumhuriyet 12199 masını karar altına almışlardı. Sırketımı/ mensuplarıııdan Macmillan, Zirve Konferansına katıhrım, dedi Helsinhf. 9 «a.a. ve A.P.) fngıltere Başbaksnı Harold Macmıllan dün akşam televizvonda yaptığı bır konuşmada. "ivi haznlandığı ve faydalı bir gayeve hizmet edecegine ınandıfı takdirde» bir zırve toplantısma katılabilecejını sovlemıştır Başbakan MacmıIIan, nükleer denemelerin vassklanması konusundaki antlaşmanın ra^dik edılmesınden sonra, tngılterenın muttefıkleriv. le, Dngu ile Batı arasında bır saldırmazlık pakt] meselesıni soruşeceâinı ıfadeyle. baska meselelerın de mevcut olduğuna ışaret ettnıstir. Bashakanın fıkrıne gore. bır netıceye bağlanması gereken meseleler arasında. nükleer silâhların başka ülkelere vavılmasını nnlemek ve soğuk. »avas gerginliŞını azaltıcı yolları aramak gibı konular bu. lunmaktadır. öte yandan gelecek seçimlerde Muhafazakâr Partiyi idare edeeek en iyı şahıa olup nlmadıgı hakkında kendisine sorulan suale ı?e Macmillan • Koltuja vapışık deiılım» de miştir Bir Amerıkalı gazete. nnin «orduğu bu sual iizerine Başbakan şunları snvlemıstır: «Mpmleket:m ve Muhafazakâr Parti için en ıvi olan jevı yapacağım. Herkesin bunu bıldijini sanıyorum.» Macmillan, tsveçe resmî bir ^ıvarette bulunmak üzere bu. îun Stockholm'e gitmektedir. Bu, bir tngiliz Başbakanın;n tsveçe ilk re«mî ziyareti olacaktır nekler vardır. Batı Almanva Hükumetinın nükleer denemeler yasağı anlaşması konusundaki bu tereddütlerı giderilse bıie, saldırmazlık paktı uzennde bu şuphelennm ve Berlın statusunrte bir değisıklık yapılması ıhtimaîının avm koıaviıkla sılınmesı mumkün oimıyacaktır. Zıla Daju Almanya Hukumetı Varsova Paktının uyesıdır ve Federa! Aımanya ıkı blok arasında b.r saldırmazhk anlasraası ımzaianmasına karar verılırse, bunun Doğu Almanyanın tanınması demek olmıyacağı konusunda ıkna edebıleceğe pek benzememektedır. Tabıi, bu durum, Moskova Anlasmasını ımzaiamıyicağını açıklayan hırçın De Gaulie'un ışıne >arıyacak ve Kennedv'nın Batı Berlını zıyaretınden sonra zayıflayan Parıs Bonn Mıhverınin yenıden kuvvetlenmesıne yo! açabılecektır. De Gaulie'un Federal Almanya Hukumetı nezdmde bu durumdsn yararlanmava çahşacağından şuphe edıimemelıdır. Şimdi yapılacak sey Batı Almanyanın korku ve tereddutleri bır yana bırakılarak duşunülürse, nukleer denemeleri yasaklama anlaşmasımn, Cenevrede çalışmalarına başlayacak olan Silâhsızlanma Konferansına büyuk ve olıımlu sekılde etkileyeceğı muhakkaktır. Yarı teknik, yarı polıtık bir yapısı olan Cenevre Konferansında ı!k iş olarak, yeraltı nukleer denemelennın yasaklanması için ıleri sürulen teftış konusunun eie ahnması beklenebilir. Görünüse gore, Üç Buyükler (Amerıka, Sovyetler Birliği ve Ingiltere), yeraltı nükleer denemelerinin yasaklanması konusunda «teftis ve kontrol» meselesine dayanan gorüs ayrılıklarım, Moskova muzakerelennde kasten ve bılerek ele almamışlar, böylece oteki denemelerin yasaklanmasını gözle görunur şekilde kolaylaştırmak ıstemişlerdır. Üç biıyüklerin yeraltı nükleer denemeleri meselesıni. Cenevre Konferansına bırakmakla, hem Moskova Anlaşmasımn imzalanmasını sağlamıs, hem de bu konunun daha çok teknik teferruatın çozumüne bağlı olduğunu hesaba katmış olduklarını göstermektedir. Şımdi yapılacak şey, tam ve kontrollu bir sılâhsızlanmanın gerçekleştırılmesi ıçın çozülmesı gereken problemleri oncelık sırasına gore duzenleyip, goruşmelerı farkh «evıyelerde devam ettirmek oımalıdır. Zıra Moskova AnlaMnaMJiın ruhu ve ozu buna dayanmaktadır. "Kırnuzıhat,, ânzo geçirdi Nükleer denemeleri kısmen yasaklıysn anlasms, ba haftanın başında Krtnlin'in tsrihî St. Katerina salonunda yapılan bir törenie imzalanmıştır. Komnnist Çin ve onnn ü o t n Avrupadaki küçük uydusu Arna\utlukla, Fransanın dışında, senel olarak bütün devletler tarafından haklı bir tasviple karsılanan bu anla«ma, bazı önemsiz \e mübalâgalı knsknlar bir yana bırakılırsa, Doğn • Batı münasebetlerinin tarihi çelisiminde bir dönüm noktası sayılacaktır. Zira, bu anlaşma ile nükleer denemelerin yasaklanmast insan yıİınlarının mutlu selece|ini radyoaktif döküntülerin korkuıiç tehdidinden kortaracak, bansçı ve hnmanİRt bir geleneğin knrnlmasını gağlayacaktır. deral A l m a n ı j Hukumetı, Doğu Almanya Hukumetının Moskova Anlaşmasına katılacağını açıklamasının, bu hükümetın Batıhlar tarafından «de facto» olarak tanınmasıyle sonuçlanacağından endişe etmektedırler. Başkan Kenned\'nın bu konuda Federal Almanya Hükumetine açık ve kesin bır teminat vermiş olmasına rağmen, Adenauer, Ulbricht rejimınin katıldığı bir anlaşm«yı imzalamakta bu sebepten dolayı mutereddit gorunmektedir. Oysa kı, bir ülkenm bir anlaşma>a katılmasının o ulkenın otekıler tarafından tanınması demtk olmıyacağını belirten ori Levent Koleji } Yeni bınaMnda kayıtlara devam ediyor Tel • 63 Ü5 16 Cumhurıvet: 12199 1 8 1963 cuma günü vefat etmıştır. Cenazesı 10/8/1963 cumartesı gunu oğle namazını mutaakıp Tesvikiye camiinden alınarak Ferıkby mezarlığına defnedıleceğını teessürIe bıldiririz. Orhan Gömeç, Samı ve Metin KABALAK Kol. Sti. Cumhurıjet 12198 • « • • « • « • • • • • ••• •• •• • •• •• • • • • • « » • « * MEHMET GÖMEÇ Türkiye Emlâk Kredi Bankosının J Ağustos 1963 çekilişi talihlileridir Ankara hlok aparimanlarından 90.000. lira kı>metinde bir aparlnıan dairesi kazanan : Ntr*<bı.ıl BpMMa* '. d 2 1 1 Ra.,m JaU M F V I İ T Çok sevgılı esım vç kıym»tlı babamız cennetmekân Yiiksek Mühendis a7i7 ruhu için 118 1963 pazar cunvi Kadıkov Küçük Moria Camıındf ıkındl namazını mutaakıp Mevlit okutturulacak ve Hatım Dua«ı yapılacağınrian aıvıı eden dost v dindas. Urımızın teşrıfını rıca ederız E«ı ve Çocukları Cumhurıvet 50.000, Lira Kazanan /' iı.'KHi.ık ı ABDÜLLATİF HİZERin 25.000. Lıra Kazananlar Ankju * h «ıpvpn hır mudı YertTmanılîe <ln! » (I i' rtd\an AU.ı 'sminın açıkldiımişını ' .p,' • n bıt mudı • •• • • •• • • • • • • • • •• • • •* • « • • • « • • • • • • • • • « • • • a» 10.000. Lira Kazananlar Urmnın açık.anmasını 121Ş5 ACI BIR KAYIP Nafime Llbır'ın çok sevgılı e^ı, Galatasaray Lısesı Orta 1 oğrencılerır.dsn Avhan Elbır ın çok sevgılı babası, Semıha. Alı Elbır'm Fatma, Naeıie Gursov ve Mukaddes Artunkal'ın çok sevgilı kardeşierı, Aysu sıneması sahıplennden Abdullah Gurso\. Bursa Imam Hatıp Okulu Muduru Hıkmei Gursov vp Galatasarav Lisesı ıdare ârmn Lutfu Artunkal'ın muhteıem kayınpederlerı, e rnekh Yarba> Salâhattın Öz "lan'ın bacanağı. Cemalettın. Husame'tin Tokcan. Nesıme Özman'ın ve Yııksek Kim\a Muhendısı Zerrın Tokcan. PP mı^a ve Guzirienın çok kınıeıiı enıstelerı !• HHt < cıırn,» gunu « 8 a t 18 Jıı ' f" f la maalesef âni bır kâlb krı?: netıcepı Hakkın rahmetme ka»"îsmus'ur Cenazesı 11/8963 t)a/.^»r s'iru o^^e namazını mu'aakiü Aksarav Valıde camı'"rlpn kaid'rılarak Silivrıkapıdakı aı!e kabrı=tanına defne lılecektır Cumhuııve» 5.000. Lira Kazananlar Buısa Eolu Vd Vd 1 171 Ankcira . t* , t ^ m î r>tı h i | niudl l.caret vt S a i . a u Od.isı Bay Hıdayet 2.500. lira kazananlar: Ankara Ankara Dıvarhakır Vd 12 Vd. IX 30.2» f^mır.ın açıklanmasını ıiemıyen bır mudı fsmının açıklanma*ını ı=tem:ven bır mudı Bavan Ruhıye 1.000 lira kazananlar: Ankara Ankara • Yenişehir fstanbul Bevojlu Konya L'şak Mlt 1261J 1211 554? 78 Yapı Bay Bav Bay Bay Kooperatıfi Ulvı ömer Alı Ulvı ÖMER HADİ ELİBİR 500 Kı*a kazananlar: Ankaıa Yfni'ehır Ankara Yerji?ehir Avdın ElâzıÇ 12 »(îlS Ev 163 1072 Orta Do£u Tek. T*n!ver«ite«;i Bavan Nahide Bavan Emıne Bay Alı 25A lira kazananlar: Bay Sefer îsminın açıklanmasını mtemıyen bır mudı Ankara Vd 22 l«m:nın açıklanmasunı ıstemıven bır mudı N'anbul • Emınonü Bl/715 Bav Mennen V fstanbul • Atatürk Bulvarı 1570 Bav Kuzev Mersin 2679 Rayan Sıdıka Urainin açıklanmasını Zonguldak . Vd 11 ı^temıven bır mudi Aynca hesap numaralarının son üç rakamı 3911, 088, 584. 086, 181 ve 270 ile bıten bütün hesaplar 100 er lira teselli ikramıvesi kazanmışlardır. TÜRKÎYE EMLÂK KREDİ BANKASI bundan sonra ki 14 ekım crkı'is'iHp b'jt'in mevdua* sabıplpr" ^ ^o| ^ansl?r diler Ankara Ankara 4?.1R4 Vd. 29 V E F A T Zekı, Sule.\man. Niyazı. M'1! f'de Çeienk'ın vc Vahide Sa sılkan'ın babaları MEHMET ZEKİ ÇELENK Bu pamandanberı tutulduc" habtelıktan kurtuiamamıs ve duıı Hikkın rahmetıne kdvusmu^tur. Mei'humun cenazesı buenn oğle rıamazı. Tophane. Kılıça!ıpa«îi camıınde kıhndıktan«onra Ka^ımpasadakı aıle kabrı«tan;na dpfncdilfcektir. A»lında nükleer denemelerin kısmen yasaklanması anlaşması'rh, bır çok yonlerden incelemek mumkundur. Bu anlaşmanın saldırgan amaçlara kayması her zaman mumkun bir savaş ortamından, barışçı bir ahlâkın temellendirilmesine geçıs olarak ozetlenebılen yeni bır değer hukmu getirdıği nTUhakkaktır. Uluslararası siyasi münasebetlerın bu değer hükmünun tasıdığı yeni anlayısla yorumlanmasi, gerekmektedır. Aksi halde nükleer deneme yasağı hiç bir anlam ifade etmıyen silik bir moratoryumdan oteye gitmiyecektir. Gerçek barışse\erlik Anlaşmanın yer altında yapılan denemelerin dısında, kozmık uzayda, atmosferde ve su altında yapılan nukleer deneme ı leri yasaklaması, gerçi nükleer bır savaş tehdıdını kesınhkle ortadan kaldırmamaktadır. Gerek Batıhlar, gerekse Doğu Bloku. yer altında denemeler yapmakta serbest bırakıldıkları gıbı, a^keri guçlerını, klâsık silâhların yanısıra, nukleer savas baslıklhrı taşıyan fuzelerle donatarak sağlam bır sekılde pekıstırmeye de\ am edeceklerdır Ancak, bu anlaşmanın bır ba*langıç olarak degeıı buradadıı Genel ve kontrollu bır sılâhsızlanma için 1925 yılındanberı ya ! pılan çalışmalar için oldukça musaıt bir ortam ;. aratmı? ve bu ortamda karşılıklı ıyi nıyet ' ve gerçek barısseverlık olçu , olarak ahndığı surece, silâhsızlanmanm gerçekleşmesi konusur.daki ümıtler artmıştır. Tabıatıyle majıs 1926 da ı!k defa Ce nevrede yapılan sılâhsızlanm.1 ' goruşmelerinden bu yana kop'ulerin altından çok sular geçnuve şartlar son derece değişmis ( tir. Bununla beraber, nukleeı ; bir silâhsızlanma sağlandığı takdirde, klâsik silâhların azaltıl ' ması işi son derece kolaylasa | caktır. Bu yüzden nükleer deneme yasağı anlaşmasından sonra, Moskovada toplanan üç Dışışlerı | Bakanı Rusk, Gromiko, Home. nükleer bir silâhsızlanma ıçın gerekli şartların neler olabilece l ği konusunda gbrüsmelere baslamışlardır. Kruçef'in NATO ile Varşova Paktları arasında bır l saldırmazlık anlasmasını, çozum ( lenmesi gereken ıkincı mesele olarak öne surmüş olması da I bunu göstermektedir. Batıhîa | rm böyle bir saldırmazlık paktının şart ve imkânlarını göruş ' meye dahi yanaşacakları sanıl , mazken, bu konu üzerinde Sovyetlerle bir masaya oturmaları, deneme yasağı anlaşmasımn getirdiği müsamaha ve anlayış havasının »onucu sayılmalıdır. Nıtekim Lord Home, bunu «yapılan tekliflerin hiç birinı karşılıklı olarak reddetmemek» şeklinde ifadelenmiştır. Saldırmazlık paktının, nukleer silâhların azaltılmasını gerektırecek bır aşama olarak kabjl edılip edılmiyeceğı konusunda şupheler vardır, ama yine de, bu meselenın üzerinde durulmaya değer oldugunun Batılılar tarafından kabul edıldıu anlasılmaktadır Tereddüt dejil. itiraz Fakat sal iırınazlık paktı anla^masında, tıpkı nuklepr deneme va=;ağı snlasma^ında olduğu ı aıbı, Batı A'.man.anra bu defs ( toreddut değı'. itırazı. hattâ Bafıh mutte'ıkİTinp ba«k^,dırpıa ' M bıle mumkundur ?C:telnm F" . Baitey Mahkemesinde Adalet gembolü temizleniyor Acaba adalet yerini bul»cak mı? İngiliz halkoyunu birbirine Uatan biıyük skandalın baj kahramanı oldnğu ileri sürulen Dr. Stepban W»rd, Old B»iley Ağır Ceza Mahkemesi jürisinin kendisini «raçln» bulan k«rarını öjrenemeden; uyku ilâeı alarak intihar ermijtir. Böylece bu hafifınesrepliklerle doltt tktuıdalıu birinci perdosi k«panmış bulunmaktadır. Ancak, Dr. Ward'ın trajık in" ' tıhanndan sonra ortaya çıkan sovlentıler, çoğu sağlam tuiamaklar taşıdıkları için kolaylıkla kuçumsenecek iddıalaıdan değildır. Zira Dr. tt'ard'un olumunden sonra bıraktığı mektuplardan bınnın sahibesı olan Vıcky Barrett adındaki bır kıralık kız, ağh\arak mahkemede yalan söyiedığini itiraf etmistir. Old Baıley Mahkemesınm sâde, mu hafazakâr ve ciddî İngiliz vatandaslanndan kurulu jürisini en çok etkıleyen ve Dr. Ward aleyhine ddnduren Barrett'in ıfadesi olmuştur. Sımdi ayni Barrett'i mahkemede Dr. Ward aleyhine yaiancı tanıklık etmeye zorlayan ^ebeplerın ne olduğu üzerinde iuran basın ve halkoyu, geleııeksel İngıliz hakseverliğinin üolgelenmiş olup olmadıgından endişe etmektedirler. Old Baıley Mahkemesinde Dr. Wardu suçlayan kiralık kız;arın doğruyu söyleyip söyiemedikleri, doğruyu soylemedilerse, bunun nedenlerı üzerinde durmak gerekmektedir. Tanıklara polisin Ward aleyhinde tanıklık yapmaları ıçın baskı \e zorlamada bulundukları konusunda ilerı sürulen iddialaıın kuvvet kazanmış olduğu belirtilmektedir. Nitekim, Ronna Ricardo adında bir başka ki (•.'.k kız, mahkemede verdiği ıiîdede, ilk sorguda söyledikItnnın doğru olmadığını, kennısıne bu konuda baskı yapıldı°ını açıklamıştır. Öte yandan işin ıçine bazı nufuzlu kımselerin karıştiğ;. bunların kendı yetki ve nufuzlarını kullanarak adaletı etkilemeye çalıştıkları, hattâ etkıledikleri de soj"lenmektedir Soz gelimi bu dâvanın en onemli tanıklarından birı oiması gereken sâbık Harb Bakanı John Profumo ile Lord Astot'un niçın tanık olarak mahkemeve çağırılmadıkları su rulması gereken cıddî bır sua! olarak ortada durmaktadır. Dr Waıd'un kendisinin ilerı ıırduğu gıbı «ahlâklı bir vaiandaş» olmadığı muhakKaktır. Ama «kandal ola\ı ıc;nde gızı h u 1<ki'n pntrıkdlji \3r~" Dr. Ward'un geride bıraktrğı istifhamlar ve Dr. Ward gadec* en yakında bulunan b ' r «suçlu» olarak seçilmişse, o zaman, adaletin gerçekten yerıni bulmamış olduğunu soylemek gerekmektedir. İngiliz aristokrasısinin «dolce vita» kahramanları, •ğer gerçekten geniş siyasi nüfuzlannı kullanarak kendi adlarını temize çıkarmak, ya da, kendi suçluluklarını örtba* et mek ıstemışlerse, skandalı, basıt ve hafifmeşrep kirahk kızlar maeerası olarak göstermeye kalkışanların Dr. Ward' dan daha çok sorumlu olduklan kabul edilmelidır. Kaldı kı, bu skandalın siyasî yönü henuz kesinlikle aydınlanmış değildır. Macmillan hukumetı, başlangıçta sabık Harb Bakanı John Profumo'nun Keeler vasıtasiyle Sovyet Deniz Ataşesi Evgeni Ivanofa hiçbır devlet sırrı vermediğinden emin bulunduğunu açıklamakla yetinmıştır. Tabiatiyle bu açıklama,' hiç kıtnseyı tatmin etmemiştir. Bu yuzden İngiliz hukiımeti adına, skandalın siyasi gelişmesini soruşturmakla gorevlendirilen Lord Denning'm hazırladığı raporun. halkoyuna açıklanmasında fayda vardır. Hukumet, skandahn Ingılterenın güvenliğını ılgilendiren bir tarafı olmadığı ve olaym sadece bir «seks rezaletı» nden ibaret bulunduğu fikrinde ise, Dennıng Raporunun açıkîanma smda hiç bir sakınca kalmamış demektir. Açıklanması gereken bir başka şey de, Dr. Ward'un Lord Denning'e intihar etmeden onee yazdığı mektuptur. Bu mektubun Denning'in yapmakta olduğu soruşturmada birçok nok taları aydınlatmış olması kuvvetle muhtemeldır. Tahmrnler. Dr. Ward'un ölüme karar vermeden önce, Profumo Keeler Ivanof üçlüsu arasındaki «tehlikefi alâkalar> hakkında •nemli ıp uçları verdiği merkezınriedır. Gorumıse gore. kı ' n\ sach manken skandah, Dı Ward'un nlümu ile kapanacak »orunmemektertır ve tekıar haslıyan sorusturmaîar taraf«• bır «ekılde Minıtuiduğu tak !' dırde. ortava \en\ veni bırtakım meseieienn ckması hıc TÜRKİYE EMLÂK f ü KREDİ BAN'KASI Cumhurivet 12i:7 ' \
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle