Katalog

pencere fKİ CUMHITIİYET 3 Temmuz 1963 •llllltlllllllllllillII11İ L11IJI I Hâlik.balık.mahluk... Gürültü ile mücadeleye hız verildi 1 DÜŞÜNCELER | Askerlik Konuları ıııı=iHiıııııııııuııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııiııııııııııııııııınııııııııııııııııııııııııııııııııııııi|ıııı Çok boşuma giden bir söz vardır: «Bukalemunu ekose fcam»ş iistüne koymuslar... çıldırmış» derler. Bn hayvan, zaman» ve lemlne uymaktâ eyyam polltikacılarından bir kat nsta. Sinek avlayıp geçindigine de bakılırsa, bukalemnnlardaD tertiplenmiy parti gruplarının ideal oldnğn sonucuna varılabilir. Edebiyatımızdaki Bnkalemundan söz açarken politikaya kaymak istemiyorYazan: durgunluğa, cansızdum. Zaten zaman v e lemine nvmak tadece bukalemiına ve lığa baktıkça, Nupolitikacıya mahsus bir sey degil ki .. Meselâ Anadolunnn rullah Ataç'ı erken vorak topraklarındakl insan toprak (Ibidir. Gfine*, toz, rüzkaybedişimize şim gâr . Ve ortasında btr adam. Elbiseırfnden t«nlne kadar savaş dtizeninde glzlemeye girişmis askerdir sanki... Araıiden Beledıye Zabıtası .gürültü yap di daha çok üzülüayıramazsınız. mak suretiyle yaz günlerinde va yorum. Sa$ olsaydı. edcbiyat piya dır. Bütün bu yazar ve dÜJünürleBir de tersi var. Neri'ye bakarken düsündUm bunları Netandaşın huzurunu kaçıran mü aasını kızıştınr, yazdığı söyleşi rin kurdukları fikir ve janat yari... yanl Ncrmin. Fener alayı çibi bir genç kızdır. Dttn gece essese ve kişilerle mücadelesine lerle ozanları. öykücüleri, deneme pıtlarının harcında Yunan ve LâDenizcilik Bayramı şerefine atılan havai fiseklerdekl biitiin hız vermiştir. Bu konuda devamlı cileri uyarır, dilcileri, dilseverleri tin kültürü vardır. renkleri Neri'de bulabilirsiniz. Gözier, saçlsr, dttdaklar, ten. kontrol yapan zabıta ekipleri, rad her gün yeni bir dü;ün üzerinde Bizim genç yazariarın, genç oelbise, iskarpin... Bin kisinin Içlnde fSıe çarpar N'erl... DUn yo pikap, teyp ve hoparlörlerini tartışmaya çajırırdı. Ataç'ın ölü zanların durumu, Batıdaki yazarvapurda rasladım kendisine... GttftUnde bir zlncir . Zlneirin fazla açarak etrafı rahatsız eden münden sonra, bütün giicünü Türk larla, ozanlarla kıyaslanacak olurucunda gilmüsten bir balık. leri derhal cezalandırmakta, va dili ve edebiyatı üzerine harcayan sa, çok daha zor, çok daha çetindir. Bn ne? dedtm. tandaşların vaki çikâyetlerıni ma bir ıklnci yazar çıkmadı. Ondan j Bir kere Avrupah yazar, daha çohalllnde inceliyerek sonuca bajla «onıa genç kuşakların yazıları ile cukken evde, kilisede, okulda, ti Benim burcnm... dedi gülerek. Ve ellndeki gaıeteye çemaktadır. virdi gözlerini... ilgllenen, ozanlan, öykücüleri u yatroda hattâ sokakta Yunan ve Ne oknyorron? dedfm. Evvelki gece yapılan kontroüar yarıcı eleştirileriyle severek, bile Lâtin kültürünün havası ile bes Balık hnrcunu okayornm .. dedl gfjlerek. Bakatım buda 28 mesken, gazino ve yazlık rek sert de olsa tanıtmaya çalısan lenmiş bir uygarhğın içinde bulur gün ne yapmam litım? sınema, fazla gürültüye sebebiyet kim var ki? Genç yazarlar ona kendini. Toplum anlayışı, düşünce verdikleri için para cezasına çarp haklı olarak Ataç Usta derlerdi. tarzı ona göre gelişir. Dil ve külAllah, Allah... Gözlerimi vapurun peneeretlnden dısanlatınlmıstır. Hepainin yoluna ı;ık tutardı. Da türünün yapısında o eski uygarhkra çevirdim. Bir baiıkçi teknesi geçtyordu. Onttlnde balıkçırılmaca gücenmece yok, iyiye iyl, ların bllim ve sanat terimleri varltr... Opera yaz temsilleri kötüye kötü demekten çekinmezdi dır. Terimler, kelimeler, insana is Sen bn yazılanlara inanıyor m«innî dedim. Bu yüzden en sevdiji dostlarını ter istemez bilgi ve düşünce kapı13 Temmuzda başhyor Nlçin inanmıyayım ayol, kotkoca gttete yatıyor... dedl cülerek. tsaret parmağını gazetenin üvtUnde gezdlrdl. Kıpkırlstanbul Beledıyesi Şehir Tiyat bile kaybederdi. Ne derse desin, larını açar. Bizim yazarlarımız, mıtı tırnagı iatırlarm arasında dnlaaıyor. Tuzilk parmaffrnda roları Müdiirlügünce Açık Hava ne kadar *cı söylerge söyleıin, hiç milll kültürümüze karışmamış, dobir yüzük .. Ve üstünde gümttşten bir balık... Tıldtz falını Tiyatrosunda tertiplenen Opera birimiz onsuz edemezdik. layısiyle toplum yaşayışımıza sin«kndnkça endiıelendi: yaz temsiüerine 13 temmuz cumır Bu yazımın konusu Ataç Ustaya memiş, düşunce tarzımıza etki yaptesi gecesi saat 21 den itibsren duyduğumuz özlem üzerine de|il, mamış olan Yunan ve Lâtin kül Buglin Erol'la kayfa edeeefi* fallba... dedl. ba?lanacaktır. Erol klm? onun ömrü boyunca ssvunduğu e türünü ancak o dillerde yazılmış Tesbit olunan programa göre A debiyatımmn, hele bugünkü edebi eserlerin ya asıllarını, ya da çevi Flörtüm. çık Hava Tiyatrosunda önce Ma yatımızın yoksun olduğu bir ana • rilerini okumak zorundadırlar. Bu Peki o hangi bnrçtanT dam Butterflay operası temsil edi yön üzerinedir. Bu yoksunlugu ] konuda Batıhlarla bizim aramız Tabii yençeç... dedi gene gfllerek. lecektiı. Bu temsillerde Newyork yalnız Ataç hi.«setmiyordu çüphe Niçin tabii? Metropolıtan operasından Japon «iz. Ondan evvel de, ondan sonra daki büyük fark, Yunan ve Lâtin Tüziime baktı saskın: Soprano Kunıe Imai ve ttalyan d« bu konuyu ışleyenler çok ol uygariıgını onlar hem yaşıyarak, Tabii ayol... Ben yengeç barcandtn otfniyanlartt ftSrt Tenor Amedeo Zambon bas rolle mujtur. Fakat Ataç işi daha geniş hem okuyarak öğreniyorlar, biz saetmen» kl... dece okııyarak, daha çok çevırileri alacaklardır. Niçin etmezmlşsin? tutmuş, bunu bir mill! eğitim dâ rini okuyarak öğreneceğız, benimMadam Butterflay operası 13, 16, vası haline getirmek istemişti. Ona siyeceğız. Anlaşamam ki... Kae kerc denedim. Olmnyor, olrnnyor, 18 ve 20 temmuz gecelerı temsil e göre, sadece yeni yazariarın, yeni olmuyor Iste! Bizim genç kuşakların öncelikle dilecektir. Ginş biletleri 15 • 10 ve ozanların değıl, biitiin tydın kişi Nlçin olmnyor? yapacakları büyük bir is de, hiç 5 lira olarak tesbit olunmuştUT. Açmıyor beni haşka barçtan çocnklar... Hem gazetede lerin Yunan ve Lâtin kültüründen şüphesiz kendi edebiyatımızı baokndum: Balık bnrcundan olanlar ancak Tengeç bnrcnndan Bir haftada 4746 ton nebatt geçmeieri şarttı. 1949 da Ulus ga şından sonuna kadar öğrenmek, olanlarla anlaşırlarraış. zetesinde yayınladığı «Baş Eksiği lanımaktır. Bugünün genç ozanı, yağ ithal edildi Demek bn yatılanlara bn kadar inanıyorson? El ve Balık Kurumu Amertkadan mız« adlı makalesi ile o yıl topla Fuzuliyi, Bakiyi, Nefıyı, Nedimı, Niçin fnanmıyacakmısım ayol... Koskoca gazete yazıyor. nebati yağ ithaline devam etmek nan Ulusal Egitim Kurultayım çu h e ı e y'unus Emreyi bilm'esin olur Gazeteye bn kadar inanan bir vatandaşıma rastlamaktan tedir. aatırlaria uyarmsya çalifıyordu: . m u ? Abdülhak Hâmit, Recaizade, bem gurnr dnynyordnm... hem de şaskındım. Geçen hafta da limanlnnza 4T46 «Çocuklarımıza Lâtinceyi, Yu Muallim Naci kimdir? Neler yap Senin gibisi çok mu? dedim. ton pamuk ve soya yağı gelmiştir nancayı öğretmeliyız. LStin yazar mışlardır bu adamlar? Neler yaz Tabii ayol, dlye knlnyla bir vanra dalre çlzdl, bfltOn Ayrıca 5000 ton kadar ayni yag larının, Yunan yazarlannın yapıt mıslar, nasıl yazmıslardır? Edebiarkadaslanm... lardan gümrüklerde çekilmek üze ları ile yoğurmalıyız onları. On yatımıza hizmetleri var mıdır, yok Dlkkat ettlm, bllezlğinin ncnnda bir balık sallanıyordn. Tf beklemektedir. larda dılediğimiz incelik kavrayı mudürî Kısacası edebiyatımız neGazeteyi elinden aldım. Baş sayfasını çevirdim. Manceti yfikDemîr cekme fabrikaları tam şını uyandırmak, geliştirmek için reden gelmiş, nereye gidiyor? Dasek sesle okndum: bir başka yol yoktur. Bizim Gök ha doğrusu yeni sanat yapıtlarıkapasite çalışıyor KarayoIIarında nakliyat dfizenleneeek ve yeni eaulara tnsaat demiri üzerine işler art çe yazınımız (edebiyatımız) onla mızı hangı temeller üzerine kurubaglanaeak! mıştır. Şehrimizdeki demir çekme rın söyle hepten adam olmalarına yoruz? Bunları, pek o kadar inceDaba llk eümiede ferindt Neri... Elbisesinin kuma#ı catırfabrikaları tam kapasite ile çahf> yetmez. Bunu yapmazsak, okulla den inceye degil, gehel olarak bildadı: tığından piyasada demir darlı£ı rımıza Lâtince ile Yunancayı sok meden, tanımadan bir ?eyler yap Amaaan bosver. . dedi nkıntılı sıkıntılı, taepti yalan! .. mazsak çocuklarımızı öyle bütün rasya çahsmak temelsiz gecekonhissedilmemektedir. Köprüye yanasmıstı vapor. Tam çıkış iskelesinde bir sanyazın egitiminden ge dular yapmaya benzemez mi? 6 lık demirler 185, 8 ve 10 luklar bir gökçe dal Içlnde balık kızartıp satıyorlardı. Neri aya|a kalkıp etekçirmezsek, yakındıgımız eksikliği 170 kuruştur. Bütün bu yukarıda saydığım ünlerinl düıeltti. gideremeyiz, onlar da bizim gibi lü ozanları Yunus Emre harıçDış piyasalardan gelen Erol beni b«kltyor... dedi gülerek. yarım anlayışlı kalırlar. Avrupalı okuyabilmek, ne dediklerini anlataleplerde artış var Ve balık kendlsini bekllyen yengeee doğrn yttrudfl. gençlere benzeyemezler, bilim yurt Son hafta içın tlıs piyasalardan larında bir yerini kaçırmadan bel yabilmek için, Yunanca, Lâtince Ticaret Odasına gelen is teklifle leseler bil o bilgiyi gerçekten iç oğrenmek kadar belki ondan daha zor Arapça, Farsça, Osmanlıca öğrlnin sayısı yeniden artmıstır. lerine sindiremezler.» renmek lâzımdır. Bu meyanda Fransadan konserRahmetli Ataç idealistti ve have sebze, yalancı dolma; İtalyaGerek Yunan Lâtin, gerekse dan zeytinyağı, bakltyat, kuru yalciydi. Milll Eğitimciler, orta ve Osmanlı kültüründen geçmemiş meyva; Belçıkadan ham bez; Kıb yüksek okullarda Lâtince ve Yu genç edebiyatçı kuşakların yazdıkrıstan yünlü ve pamuklu istenmek nanca ögretilmesine bilmem ne larını yavan, birbirine benzer, anderler? Henüz liselerimize tarih, lamsız, sadece insanoglunun hisletedir. ' Buna mukabil tspanyadan tarım coğrafya, fizik, kimya, matematik rine hitap eden kuru lâf yığınlaışlerinde kullanılan pülverizatör, derslerini verecek sayıda ögretmen rından ibaret görenlere bazan hak r Amerıkadan su taafiye ciha*t«rı. buUrriazken, bazı şehir ve'ktsaba vermeKTe beraber, * onların nasıl Kadriyo • öader'in e>t, Lemajı thıran. Lemi Önder, Memakine ve saire teklif edilmekte ftrcla 'hekimlik, eczacıhk, ( mühen $1, ««fr^, S«'«l biır »r^Bi. »çinde dislik yapan kimselere, bin bir ri ve ne yaman bir kaderle boğuşmak ral Önder, Ayyel Rota'ntn babaları, Sami Duran, Ayhan dir. Rota, Yüktel Önder'in kaympederleri, Erkut Ergun Hakan Bakkala giden 14 yaşındaki ca ile liselerde fizik. kimya, ma zorunda olduklarını da dusünmek tematik ve lisan dersleri vermele lâzımdır. Duran, Ertan Özerdem, Haluk Önder, Akın Rota'nın dekız kayboldu rini sağlamak durumunda olan bu Kski çağlarda Osmanlı Padisahdeleri Balat Macarlar yokusunda otu günkü Milll Eğitim Bakanlıgından ran 14 yaşında bir kız çocuğu ön bir de Lâtince, Yunanca bilen ög ları, Osmanlı Devletleri çairleri, Emekfl Süvari Yarbayı ceki aksam esrarlı sekilde ortadan retmenler bulmasını istemek, gök müzisyenleri korur, onlara maişet (32629) kaybo'muştur. Bakkaldan erzak ten yıldız istemekten farksızdır. sıkıntısı çektirmez, hattâ yuksek almak için annesi tarafından gbn Sonra memleketimizde eski Yu mansıplar verirdi. Anadolu ve derilen Nermin Yüksel'in geç »a nancayı, Lâtinceyi bilen kaç kişi Rumeli Kazaskerlifine kadar yükatlere kadar eve dönmemesi kar vardır? Belki bir, iki büyük seh selen Baki'nin debdebeli hayatl, (Sarayköy) ^ısmda durum polise bildirilmiş rimizde Yunanca, Lâtince dil eği lâle devrinin bülbülü Nedim'ın tir. Yanında 100 lıra para bulunan timi yapacak örnek lise kurulabi sürdüğü bin bir eğlence ve zevkle 2/7/1963 güntt Rakkın rahmetine kavutmuıtur. Cenazesi Nerminin hayatından endişe ettik lır. Bu konuyu bütün yurt ölçü dolu ömür ve nihayet yakın çağ3/7/1963 çarşamba günö (Bugün) öğle namazını mütaakrp lerini söylıyen annesi ile babası sunde düşünmek şimdilik sadece ların şairi Ziya Paşa, Abdülhak Ankara Hacı Bayrarn Camünden alınarak ebedî istirahatHâmit gibi ünlü kişilerin ralilik' da kendiüinı aramaga baslamıslar: bir hayaldır. lerde, sefirliklerde geçen mutlu rlır. gShına tevdi edilecektir. Mevlâ rahmet eyleye. Ancak, bütün genç ozanların, ro yaşayışları, onlara sanatla. edebimancıların, tiyatro yazarlannın, yatla uğraşacak, bol bol okuyacak, Yunan ve Lâtin kültürüne, vanatı yazacak, düşünecek tembel zamanCumhuriyet 10086 na yaklaşmaları, bugünkü batı dü lar sağlamıstır. şünce, sanat ve edebiyatının temeBüyük Atatürk ümüz, sanatçıları, lini teşkii eden bu dillerde yazıl yazarları koruma işini daha şuur961 Model F 350, 1,5 tonluk Amerikan 2 adet mış ünlü eserleri hiç değilse ter lu bir tutumla ele almış. onların Hava sıcaklığmde önemli cümelerinden bol bol okumaları hem memlekete yararlı isler görpn şarttır Rahmetli Hasan Âli Yü birer eleman olmalarını sağlamış, değişme beklenmiyor BUffttn yurtt* hava, nmumtyetle cel'in Milli Eğitim Bakanhğı sıra hem de maişet sıkıntısı çekmeden Westinghouse frenli, kaloriferıi, kasalı iyi durumda satüıktır. parçalı bnlutlu ıtçecek. rtlzfârlsr sında ünlü Yunan ve Lâtin yazar yaşıyabilecekleri yerlerde çahştırTel: 22 42 90 knzeyde hatif, Marmara re Ort» lannın, düşünürlerinin bir çok ki mıştır. Onun devrinde Yahya KeAnadoluda orU kuvvette «»crktir. taplan dilimize çevrilmişti. mal, Ruşen Eşref, Yakup Kadri, Do|u Karadrniz bölgnlndf mevtii Cumhuriyet 10083 Dünya edebiyatındaki ünlü ki Hamdullah Suphi ya sefirdiler, ya tatnak Tağışı beklenmektedir. H*^^ SAYIN DOKTOR ve ECZACILARA ^ ^ va sıcaklığı yöntinden önrmU btr şileri şöyle bir hatırımızdan geçi da mebus. Keza Celâl Sâhirler, tK relim. Yakından uzaktan, Yunan Samih Rifatlar ve daha isimlerı 1 beklenmemektedir. HEMOROİD'Ierin Spesifik ilâcı ve Antivirüs Kolibasil'e havi I ve Lâtin kültüründen geçmemiş şımdı hatınma gelmiyen bir çok ŞEHRİMtZDE YAĞI3 MVRTEMEL P O S T E R İ S A N POMAT (25 Gram) J bir Goethe, bir Shakespeare, bir ozan ve yazarımız ya Mecliste, ya»y» bugün parç«lı buP O S T E R İ S A N SUPPOSİTOİRES (10 Sup) \ hut da geçim sıkıntısı çektirmiyen lutlu geçecett. rüzgarlar poyrazdan or Moliere, bir Voltaire, bir Montaigne Almanya'dan ithaliyle depolara tevzi edildiğirü bildiririz. ^ la kuvvette esecektlr. Az lhtlmslle y« düşünmek hemen hemen imkânsız işlerde çahşıyorlardı. K V R A ŞİKKETt P.K. 604 İSTANBUL * ğıs beklenmektedtr Sıcaklık en dflşült 20. en yüksek 32 derece olacaktır. îlâneılık: 3481/10087 TEMMUZ 3 SAFER 11 ,^.%^».%^%^%^ %^%^,%>%^%. Bizim kuşak Bâki Süha Ediboğlu Son edebiyatçı kn saklar bu yön den bir hayll bahtsızdır. Birinci Dünya Savaşından sonra gelen ikin ci kuşağın en ünlü şâiri Cahit Sltkı Çahşma Bakanhğının Tercüme Bürosunda hiç sevmediği konular üzerinde sabahtan akşama kadar çeviriler yaparak, geçim sıkıntısı içinde genç yaşında ömrünü tamamladı. Yedı Meşalenin hassas şâiri Ziya Osman Saba, Maarif Matbaasında kolon kolon tashihler yaparak, gözlerinin feri kayboluncaya kadar çalıştı ve nihayet çocuklarına bu dünyada dikili bir ağaç bile bırakmadan genç yasında öldü. Daha sonra gelen gençlerden pek çoğu hiç de sevmedikleri işlerde çahşıyorlar. Kimisi bankanın birinde kambiyo hesaplarına bakıyor, kimisi maliyede küçük bir memur, kimisi bir tekstil fabrikasının reklâm islerine bakıyor. Aramızda hor gördüğümüz için söylemiyorum manav dükkânı işleten bile var. Içimizde en akılh Fazıl Hüsnü Dağlarca çıktı. Baktı, devlet babanın verdiği suyla bu değırmen dönmüyor, tuttu bir kitapçı dükkânı açtı. Şimdi hem rahat rahat yaşıyor, hem de okumaya fırsat bulmasa bile bol bol kıtap kokusu alıyor. Doğu blokunun savunma masraflan Yazan: Era. Kur. Alb. Feridun AKKOR Komünist rejiminl ellerinde tntan şefler, ekonomik ve endfi*triel gelişmeye paralel olarak kuvvetli bir ordn meydana getirmefi arzuladıklarmdan, mllli gelirlerinin büyük bir kısmını askerl rdaksatlara yatırmada bir sakınca görmemişlerdir. Hiçbir zaman ' ı l 5 30 dan aşafı düşmiyen Sovyet savnnma masraflan, Batılılara nazaran daima kabarıkhfını mnhafaza etmiştir. Afır «anayiin silâta yapımına tahsisi, sivil havacılığa sarfedilen paralar, Içişleri ve Adalet Bakanlıfı emrindeki kuvvetlerin de masraflarını bnna eklersfk, Sovyet savnnma btitçesinin daba kabarık oldufnnu görürüz. Yıllardanberi bir savaşta imiş jibi tepeden tırnağa kadar silahlanan Rusların bn gün lçine düstüklerl zirai ve iktisadi zorlnğu, büyük bir ordn beslemelerinde aramak icap eder. Stalln devresi güçlükleri yenerek daha mesut bir Rusva yaratacafını vadeden Kruçefin, silâhları azaltmak ve atomu kontrol altında tutma manevrası da müspet sonnç vermeyince, beklenilen kalkınma suya düşmüştür. Viyana karşılaşmasında Başkan Kennedy'yi kandıracağını sanan Krnçef'in, halkı oyalama taktiti de tam bir fiyasko ile «onuçlanmıştır. Ruslar isbaşına «clecek Rooseveltçilerin Doguya karşı aynı müsamahalı politikayı takip edeceklerini sandıklarından, Batı ile Doju arasındaki bütün ihtilaflı konuları yeni leçimlere bırakmışlardı. Fakat eski Başkanlardan çok daba enerjik ve ileriyi gören Başkan Kennedy'nin tutumu. Kruçef'i Kremline karsı mahcup duruma dUsUrmüştür. Artık Amerikalılardan bir taviz koparamıyacaklarını anlıvarı Rnsların, iktisadi ve zirai alandaki müşkülleri bir tarafa iterck yeni baştan siiâhlarını artırmaları iflâs eden kandırma politikalarının bir sonucudur diypblliriz. Bununla da yetlnmiyen Kremlin, Demirperde memleketlerinin de kendi bünyeleri içinde silâhlı kuvvetlerini artırmalarını arzulamakta ve buna zorlamaktadır. BBvlfce bütün Dotu Bloku memleketleri 1961 mali imkâniarını askeri maksatUra göre ayarlıyarak katma bütçeleriyle silah yapımına yeniden hız vermişlerdir. Patronlarının emir ve direktifine fbre hareket eden Demirperde memleketlerinin savnnma bütçelerindeki ba artış, Batımn dlkkatini çekmektdir. 1961 yılı ek savunma bütçesindeki artıs oranı şfiyledir t Sovyet Rnsya Polonya Çekoslovakya Komanya Bnlgaristan Macarittan '/• 13.8 '/• 6,6 '• 4,6 IIHIIMlllHlllllllllllllllllll i 11,9 Şimdi siz gelin de yukarıda kı5aca yaşayışlarını, sıkmtılarını anlatmaya çalıştıgım genç kuşak yazarlarına, ozanlarına, efendim Cİ2 Klâsik L&tin ve Yunan Kültüründen geçmemissmiz, Divan ve' Osmanlı şairlerini okumamıssmız, diye kafa tutun. Maişet derdinden hiç birinin kafasını kaşıyacak vakitleri olmıyan bu gençler, size sadece acı acı gülüp geçerler. Evet, sanat pahalı iştir, zor İStir, bol vakitler istiyen iştir. Ama kabahat genç kusaklarda mı? Ne yapsın bu çocuklar, hiç bir şey yazmasınlar mı? Bir memleketin relecekte izliyeceği politikanın aynandır diyebilecefimiz mali Imkân ve savunma bütçelerinin incelenmesinde fayda ummaktayız. Bu bakımdan D o | u Blokn memleketlerini birer birer gözden geçirerek tntnmları bakkında tam bir lonuca varabiliriz. 1) SOVYET Rt'STA : Stne Gelir Milyar Gider milyar Savunma Oranı rnble rnble miljar ruble 1»«1 79.909 T8 9 9555 S12 196Î 81.91* 80.369 13.409 »İ16.6 Genel bütçe geçen »eneye nispetle 23 milyar rnblelik bir artıs göstermektedlr. Savnnma masrafları 4.154 milyar ruble i l e ••44.9 oranında genisletilmiştir. Berlin bnhranı ve Küba olaylarından sonra savunma güclerini artıran Rusların Kızılordu personellni azaltmaktan vazgeçtikleri gibi afır sanayilerini yeniden genişletmek arzusnnda olduklarını görmekteyiz. Böylece komünizmin ayakta dnrabllmesi için savunma potansiyellerinin artırılmasında teknik tesis ve silâhlnnmayı temel sart olarak kabnl eden bir zihniyetin büyük masraflan göze almasını tabii karsılamak icap eder. Diğer yatırımlara gelince; kimya sanayiine 'AS, makine sanayiine '.13,9, baraj ve enerji ' ı l l , 3 ve demir sanayii için de *»10,8 oranında bir yatırım yapılmıştır. Kimya ve makine endüstrisindeki bu yatırımlarla da Rusların teknik savas araçlarım tedarik etmedcki gayretlerini göstermesi bakımıııdan dikkati çekmektedir, t) POLONTA : İ2 ll Mclâhat Özyalçın Zeki Karabatak Nlşanlandılar 2 7.1963 Yeçilköy (Cumhuriyet 10084) Sene 19«2 BELGRAD'a SVVISSAIR Jet Caravelle Uçaklarının her hafta muntazaman sefer yaptığını Gelir milyar Zloty 228.4 Gider milyar ıloty Savnnma milyar zloty Oranı VE F A T 19.5 Geçen seneye nazaran Polonya genel savnnma mafraflarında 2,7 milyar zloty'lik bir artıs vardır. TatınmUr için 118 milyar zloty aynlmıssa da, teferrnatı henüı belli olmanustır. Bununla beraber geçen yılın aynı olaeağı sanılmaktadır. 3) ÇEKOSLOVAKTA : Sene Gelir milyar Gider milyar Savunn» Oranı kron kron . . milven kr»B . . . 1961 m* 119.512 ' ^J5İ* • «.« > 1962 123,32ie 123,201 10.84 «^ 8,8 Komünist Parti or»anları ve basın bn konnda bir açıklamada hnlunmamakla beraber, Çeklerin de savnnma füelerial aHırmak istedikleri vukardaki tablodan anlaşılmaktadır. 4) ROMANTA : Sene Gelir milyar Gider milyar Savnnm» milyar Oranı "ley ley ley 1961 1962 65.8 65.6 78.19 77.79 IJ03 S> JW IV V 133 » Biliyor Musunuz Her Salı tstanbuldan hareket 8.50 de olup mahalli saat ile Belgrad'a vanş gene 8^0 dir. NOT: Belgradtarikiyle hlanbuh dan Zürih'e gidenler 30 Günluk Hususi Tenzilattan faydalantrlar Izahat İçin Seyahat Actntentz» veya Bürolarımıza müracaat edinil J İSTANBUL: Cumhuriyet Cad. 6, TeJ^ 47 «1 05' ANKARA: ETHEM ÖNDER G e n e l bütçenin silâhlı k n v v e t l e r p a y ı çok dar t n t n l m n ş olmasına r a g m e n . 485.5 m i l y o n l e y f a c l a s i y l e g e ç e n l e n e y e nazaran •.13,8 oranında bir y ü k s e l i ş vardır. G e n e l b ü t ç e d e V.M o r a n ı n d a bir artış o l d n g u h a l d e R n m e n l e r iktisadi g e l i ş m e l e r i i ç i n plânlam a d a k i dagılışı t a m a m i y l e a ç ı k l a m a m ı ş l a r d ı r . 5) B U L G A R İ S T A N : Sene Gelir milyar Gider milyar •avnnma m i l y a r oranı leva 1961 1961 leva leva FORD Kamyon ZiyaGokalpCad.20.Tel.: 12 69 61 İZMİR:İ Yolbedesten 67, le].' 22 3 47, / 3315 3J95 Î05J % »^ 3.766 S.747 » 5 . 4 % 6,2 Memleket iktisadiyatı için ayrılan 248^4 milyon lev» geçen seneye nazaran !.14,1 oranında bir arttg göstermektedir. Savnnma oranı ise mnhafaza edilrais bnlnnmaktadır. 6) MACARİSTAN : Sene gelir milyar gider milyar •avnnma milyar oranı forint forint forint 84.4 83.8 4^44 1961 1962 •/• 5,9 1961 yılı belli olmadıfından bir mukayese yapmak imkanı banl olamamıştır. Yalnız 1960 yılı savunma masrafları 3.1 milyon olnp genel bütçenin 'i4.fi oramndadır. Buna nazaran Macarlar savunma masraflarını »ı4,6 dan «.6 ya çıkarmak suretiyle bütçelerinde 1M3 milyarlık bir artırma yapmıslardır. Macar Hükiimeti bnna ait detayîarı gizli tntmaktadır. Faal 5037/10065 •ııııtııııifnıııııınınıııııııııııınıııiHHmıı HARBİYEDE ana caddede mansaralıtemk<mforixı Avrupa asansörîü teraslar hariç 145 m2 altı oda 1 hol şahane çekme V. E kat Tel: saat 1216 arası 48 37 38 veya 44 71 49. ^».(' Cumhuriyet 10082 I • J 8 O l 8J412.0O 2.02 Dahiliye Mütehassısı Aranıyor : nâncılık: 3495/10091 Mesai saâtieri: 8 12. Brüt ayhk TL. 600 Bakırköy, Yenimahalle; EMAYETAŞ fabrikasına müracaat edilmesi. BAY OSCAR: | 2.101 4.3111218,16.18:19.4412146 6.25t 8.46! 4.33 ^MtıııifiıiHiıııııııııııııııııııııuııııiıııumnmııııııııııııuııııııııııııı ııifiııııııııııııııııııınııııııııııııııııııııııııııııııiHiııııııııııııııııııııııuuıııııiHiıııııııııııııııııııııtııııiiiııııııııııııuıır^ = «CLMHlJKİYt. KANLI T0PRAKUR Vazan; I 1 K H A N KEİV1AJL enna girdl ys, ittek tafar gibi sağar deyynsn! Genç kadın dudak büktS bv iözlere. tyi ederdi. Kendisine ev aldırır, dayatır dösetlr, yeçıp knrnlnrda. Oofrnsn en nygan feyj yapmıçtı kadın. Ne diye fiç otnz paralı kocamnın kabrinı çeksin? tnsan çekerdi. evet ama, adam ya çok çenç. yakısıklı olnr da ackindan deli divaneye dSnersfn, o saman başka. O zaman bile... KOCMInı gerçekten sevdifi halde senç ötrenoiyle aldatmıyor maydo onn? Sabaha kadar, koeasının kolları arasında Nedim a f a y d0fflndfl. Ellinin SstSndeymis Varlıklı olduğnna ?5re. diri adamdı her halde. «... amaaan diri olmaması daha iyi. tnaanı firseletnec. Rafayı vnrar vnmr yatar, sen de dısarda diledi£in çibj dilediğinle Ab ben olsam Kantarei'nın ktnmnın verinde Oemek kadının onktandir »lâ kası vardı. Nedim ağa herifr snçtista rakalaftı. attırdı içeri ve. Makmıdi ka4tntn «n« k»tması. Bak, MMnmı dfivası açmış k»n. Afeıin. f a n n bir de ağaya nikâb kıydınrsa . > ' Koeasının kollan arannda i . deta öfkeyle dündS. O kadar ki uyanık adam huylandı. Şadiye? Sertçe . Ne varî Uyanık mısm? Evet. Ne var? Adam da birden ganki öfkeIendi: Ne dikiliyorsnn yâni Amaaan... Adam yatakta oturuverdi: Aman mı? Kadın geriledi: Uyknm var. bırak beni! Odanın perdeleri mavi mavı aydınlanmıstı. Bellivdi ki dışarda hava boznktu. Gene va*mnr vardı besbelli Hiç sevmrzdi b8y le havaları Karyoladan atladı. çitti perdevi açtı, baktı lamam. Tafmnr vardı havada Kn i>isi riyinip, yafmnra tntulma dan Banka'nın vnhınn tıttmaktı. Bnsünlcrd»' hazır cârı he gaplara hakan Wrl5rtaııl;«"i <ın Tefrikası: 6 4 ı (ieıiv kadın kocasına baktı ama, aklındaıı çcçenleri »6ylemek de$il. se7dirmedl bile. O da bırlikte gitse de, ünlü (abrıkator Nedim aganın evini yakından törse'. Sanıyordn ki Ne dım aâaııın evindeki eşya mem lckette hiç kımsenin evinde olamaz. BSylesine zençin bir insanın evi elbette davalı, diiseli «• » laraktı. Kimbilir artık o stil ka nepe, koltnklar. büfe, yemek masaları, halılar bir an kendinden geçti. Böyle bir evi olsun isterdi. Demek Kantarcının karısı o zençin adamı avncııııan ıçine almış, ber arznsnnu vprine çetiriyordu? Aşk olvuııdu he Peki ama çok mn tüzeldi hu kadın? Düşündfi. n zuıı uzun düsündü.' tri iki ye;ili zorlukia hatırladı ama, bn \csil sözler de pek öyle ânım şahım defildi. Topal'ın kansıııa kulak verdi ... herif aga ama, hayatmda kadın eörmemis ki. Dempk hu vere batasieavı eSrfln ce, vurntdv. Ellisinden «ınra Uart askı fenadır derler Avo dfisüyordn bankaya, tatlı tatlı kaynatırlardı. Sâbi, dün Syle sözleşmişlerdi ya! Hattâ kadın odacıya tembib etmişti yarım saat erken gelmesini! Çabucak giyindi. Genç kadın da istemiye i«temiye kalktı, karyoladan indi. Bngünlerde çok erken fidiyordn ama, şitsin varsın. O da sa karıyia evden çıkar, Nedim ajalara birlikte fiderlerdi. Nedim ağanın evi, eşyalarım merak ediyordn kaç vakıttır. Kahvaltı etmiyecek misin? Adamın aklında Neclâ, sertçe: Hayır. dedi. Etmezse etmesin, üzaleeek de|ildi ya! Saat doknza dofrn, havanın hâlâ ya|dım yafacaklıtı İçinde, evden çıktılar. Kadın akşamdan beri adaroakıllı almış vermişti. Ne olnrsa olstın, a | a nın karısına her şeyi anlatarak, ondan sonra da arkanna dönfip. bakmadan ' gidecekti. « . aç meıan yok ya!» diyordu. «. iki el bir baş içindir. tncesn'da beni kim tanır? Tah taya riderim. çamaşıra jriderim.. kardeşimin karısı evet, huvsu7dnr, beni de bnrnnlar va. zarar yok. Hiç olmazsa el âleme pezevenklik yapan bir adamın karısı olmaktan knrtnlnrum!» . , . Bir an Topal'ı ha^allcdt, kaıları ratılrlı. Sanki Topal kargı ıındaymıs gibi: Utanmaz, arlanmaı! dedi sesli sesli. Bankacının kanai sordu: Kim tey«e? Bırak kınm, dedi. Şv boyn devrilesiee aklıma geldi de... Genç kadın merakla «ordn: Şimdi ne yapmak niyetindesiniz? Hiç. Anlatacafım hanıma. Kocasım bellesin. Benim ynvam nasıl yıkıldıys» onnnki de yıkılsın. Ben kadmlığımı yaptım. O da kadınsa, kadınlı|ını gSstersin. Doğrn degil mi •ma? Genç kadın adamakıllı heyrcanlanmıştı. O da bnnnn ;lbi kadınhğını gösterir, kocasından aynlırsa... ne olnrdn? Adamın basını büsbütön bos bırakırdı. Nedim afa'nın da eanına minnet. Sevdifi kadınla... «... pis cenabet!» diye seçirdi. «... kok mnş kan. Koskoca agayı »vucnnun içine alır, milyonların fizerine . akılsız. Dünyada san ki ondan başka kadın yok!» Bn. Kantarcımn kann uü zel mi teyze? Tanımıvor mmunî Birkaç sefer srörmü» ota ra^ım ama. bilmem. hiç dikkat etmedim. (ArUajı var PROF. NIMBUS'UN MACERALARL NAZİME NADİ Umnml Neşrty»t Müdürü Vazı Ulerinl fiilen ldsra eden Mesul MUdür Sahlbl CumhuriYet Nüshası 25 Kunı? Türkty» Barict Lira Kr. Ura Kr SeiMHk 6 aylık 3 ayllk 7S.00 40.00 22.00 ECVET GÜREStN * VECDİ KIZBLDEMİR ^JııııııııııııııııiiiıiiiiHiniiiıniMfnıifHinııınııııırıııııifinııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııınuiHMiiiiHHiiıuııınifiıifiiıııııırı ııııııııııııııııııııınııııııııııııiMiHiııınııiüiiMüri^ • Gazetemlıe (ficderllca yanlsr konulsun, kenulroasın lad» edllmeı, tlanlardan mesuliyet kabul olunmaz. Abons w« llân iflerl leln. OtrünB «Abone» VPT» «tlân Servır.ı» lâzütıdır. 150.00 80.00 44.00 ANKARA BL'RUSU ; Atatürk Bulvarı, Yener Ap YENtŞEHlR Telefon : 12 95 44. 12 m 20. 12 09 66, lî 57 35 • D ü G ü İLLERİ BÜROSU : tnönü Caddesi Umen Han DİYARBAK1R Telejon : 10B1 G Ü N E l tLLERİ BÜROSU : Kilçukıaat Meydanı edlrıı»' Hanı ADANA TPIPİOD : 4550 Basan ve Xayan CUMHURİYET Matbaacılık ve naîflPoıllk T. A. Ç. Cagaloğlu Bu gaürte. •c•^bI'^a * BASIN AKLAK t . p h h ' ı i YA u r m d r l • t r M l n