25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
27 Temmuz 1963 CUMHURİYET ÜÇ DI ; Komünist Zirve Konferansı Tr ~T~ ruçefin, Müşterek Pazara I LtT bir eevap olarak knrduğn [ f^ Komünist Karşılıklı tktisa tarafından da kullanıldığı göze Londra, 26 (a.a. A.P. ve Radyo) «Muhabbet tellalm Dr. Stephen Ward dün Old çarpmaktadır. Bailey Ağır Ceza Mahkemesinde Jüri huzurunda yaptığı konuşmada şahitlerin aleyhinCOMECON üyeleri sunlardır : de ileri sürmekte oldukları iddiaların valanlarla dolu bir tertipten başka birşey olmaMacaristan, Doğu Almanya, Polonva, Çekoslovakya, Romanya. Buldığım ileri sürmüştür. Kendisinin «namusu ile yaşamakta olan bir vatandaş» oİduğunu garistan, Dış Moğolistan ve Rusya. söyliyen Dr Ward, Christine Keeler. Mandys Rice Davıes ve diğer şahitlerin kendiArnattıtluk da âza olmasına rağsin ait olan muhtelif evlerde vucutlarını sattıklarına ve ahlâka aykırı çeşitli faaliyetraen, Moskovaya karsı Pekini desde bulunduklanna dair ileri ^ırmüş bulundukları iddiaları tamamen reddetmiştir. teklediginden, toplantılara davet edilmemektedir. COMECON çerçevesınde yapılan Komünist Zirve Konferansı, aslında çok öneeden tertiplenmiş rutin bir toplantı olmakla beraber, ideoloji müzakerelerinin Moskova ile Pekin arasında bir köprü kuramadan dağılmasından »onraya ve nük ı leer denemelerin yasaklanması anlaşmasının imzalanması arifesine tesadüf ettifi için karakter değistirmiş rt fevkalâde önem kazanmıştır. Krnçef, komünist ülkelerin ekonomilerini, Müşterek Pazarı model alarak mntlaka birlestirmek istemektedir. Ne var ki, böyle bir hedefe ulaşmak amacivle hazırlanan ekonomik isbölümü plânı, üyeler arasında memnuniyetsizlik yaratmıs ve eiddî ibtilâfiara yol açmıştır. Meselâ Romanya ile Bulçaristan, kendilerine kabul ettirilraek isteneıı Doğu Almanya ve Çekoslovakya gibi gelismis üyelere ham nıadde ambarhğı rolünü beğenroemişlerdir. Bilhassa, iktisaden kendı yagı ile kavrnlabilecek bale gelmek azminde olan Romanyanın gösterdiği tepki şiddetli olmnstnr. Bükreş, sanayi mamnlleri için tamamen diğer koraünist memleketlerin kspısını çalmaya icbar edilmesini, varını bakımından tehlike Ne o lord cenapları isminüı olup olmadığına mı bakıyorsun? li ve kalkınmasını baltalayıeı maDr. \Vard dâvasının baş kahraLord Astor tarafından eskı Har1 tur hiyette bnlmaktadır. Diğer üyeler Chnstine Keeler ile bıye Bakanı John Profumo'ya tak I Bundan sonra şahıt Vickıe Bar manları lehine projelerinden vazgeçmek isdim edıldığını belırten Doktor l ret'm sozlennin tamamen yaian • Mandy» RiceDavies'e verdiğı Atemiyen Romanya, memnuniyetsizsbyliyen merikaya gırı? vizelermı ıptal etliçini, ekonomik isbölümü plânını Ward, Bayan Keeler'ı .Bır fahışel ve uydurma olduğunu miştir. Amerikan muhaceret servis rafa kaldırarak tozlanma\a terket olarak vasıflandıranların görüşle Ward «hıç bır kimseyi fuhuşa zorlerı. hükumetın ou kararından de mek ve Moskovaya kafa tutnp Pe nnı kabul edemıveceğinı soylemış lamı< değiüm» demiştir nizcilik ve havacılık şirketlerini Sophia Loren Dr VVard'n kin Mihverine meyletmekle açıkça ve demiştır kı: cEsas olan sev fahaberdar etmıştir. hişe derken neyı kastettıginızdir tanımıyor göstermistir. Chnstine Keeler ile «Mandy», Öte yandan unlu fılim yıldızlaDemirperde gerisindeki ve Do Eğer sadece vucudünu satan bir ğu Batı münasebetlerindeki son kadından bahsedivorsaniî. bu hu rından Sophia Loren, La Stampa 1962 temmuzunda Amerıkaya gırıj hejecan verici gelismeler olmasay «us para için evlenen bir kadına gazetesmin bir sualıne cevap ola vize^ı almı^lar, geçen vıl da Birhen çahsen. rak, Dr. dı, Komünist Zirve Konferansının da tatbık edılebılır. Ward'u tanımadığını, leşik Amerikaya gitmişlerdı. Bafaatiyeti, ekonomik isbölümü plâ sadece seks için para kabul eden Ward'un açtrgı resım sergisindekı yan Keeltr, Dr. Ward'ın duruşmaede j tablosunun bir fotoğraftan yapıl sındakı ifadesınde bilet paralarınının tatbikatındaki terakkilerin herhangi bır kadır.ı tasvıp nın sevgililerınden biri tarafından tartışılmasına ve âsı Romanyanın mem » I mıç olabileceğini söylemiştır. yatıştırılıp Moskova Mihverine yeBu arada Amerıka hükümeti, ' verildiğıni açıklamıştı. Bundan sonra Chrıstıne Keeler'in niden kazandırılraası gayretlerine inhisar edeeekti. Ancak, simdi ikti Profumo ve Sovvet Deniz AtaşeM sadi meselelerin ikinci plâna atıl Ivanov i!e aynı zamanda alâkadar mış oldnğnndan şüphe etraemek olduğuna dair sahadetinı de ele alan Dr. Ward, Profumo'nun istigerekir. adı Kruçefin sekiz peykinin (1) nu fasına sebep olan skandaida maralı liderlerini bir araya geti geçen Sovyet Ataşe^ınin Christine ren vesileyi değerlendirip Pekinin ile yatmış olduğunu tahmın etmedünya koraünist hareketini parça diğini söyhverek «Bır âeta Chrislayıcı faaliyetleriDi dramatik bir tine"in bana tvanov ile' vatmayı tarzda ortaya atacagı mubakkak çok arzu ettiğini sovlediğinı hatır tır. Kızıl Çine karşı soğuk harb hyorum Fakat, bovle bir şevin ilân etmis olan Krnçefin, COME olduğunu hiç 7annetmıvorum» de. CON üyelerini, saflannı sıklaştırmiştir. mağa ve «barış içinde bir arada yaTamirat için satna» prensipi etrafında toplanarak Pekin ve yörüngeginde dönenKontışmasında 18 yaşında buluÜnlü filim yıldızı Janet Leigh, moda yaratıcılanna lere karşı (Arnavutluk, Knzey Vi nan Mandy RıceDavıes ile de bir hiicunı ederek, «Bu işi çocuk oyununa benzettiler» dedi etnam ve Knzey Kore) tek cephe müddet beraber vaşamış bulundu. halinde birteşmeye çağırması bektunu Jtçjklıysn Dr. Ward yatak lenmelidir. Verilen baberlere baParis. 26 (a.a.) Christıan Dior' nın desinatöru Marc Bohan, meodasının duvarlarındakı delıklerin kılırsa COMECON üyeleri, Kızıl rakla bekliyen moda düfıyasına ve Çin ve onnn dümen suyunu takip de sevişenleri gözetlemek ıçın de un yenı kış sılueti dikkati yalnız nı bir fiorunuş getırmemıştir. Muedecek komünist Asya memleket ğil de «bir tamirat dolavısıyle» a omuzlarda toplamaktadır Etek bo hafazakâr eğihmde olan Bohan. leriyle ticareti kesmeyi ve Dogu çılmış bulunduğunu ılerı surmüş yu değışmemıştır Dıor moda evı«yavaş tekâmül» e manmakta, ve dan gelecek tehditlere karşı bir bugünku havat şartlan içinde bır tedbir olarak daha güclü bir siyakadın'n jtardrobunun her altı aysı ve iktisadı birlik kurmayı tada bir tamamıyle deqıştiremiyece sarlamaktadırlar. ğıni gozonunde tutmaktadır. Kızıl Çinin de «barış içinde bir Dıor'da omuzlar ıyıce genışlearada yaşama» prensipine karşı bir j mıs vatkalar tabıi omuz vuvarcephe teskil etmek amaciyle dünya lağmı koşelendırmıştır. Gündüz kı Komünist Partilerini bir konferani vafelterınde tabıî bel yerı gevşak »a davet etmeğe hazırlandığı bıI kemerlerle belırtılmıştir. Marc linmektedir. Krnçefin, bir Dünya ı Bohan'ın Dıor moda evıne kazsnKomünist Partileri Konferansına , dırdığı tek ozellık ««ade» liktir karşı mubalefetini son günlerde Gerçekten bu moaacının bütün zayıflattığı dikkati çekmektedir. J eîbiseleri hıç dikkati çekmeksizın Krnçef kndretine, Mao Çe Tnng , her yerde rahathkla givilebılır. ise haklıhğına güvenmektedır. I Yakalar dık. genıs ve zariftir. Böyle bir imtihan, kana susamış ı Pekinin şiddet politikasını destek' Bohan. Amerikan kadınının pek liyenlerle desteklemiyenleri mate| =evdığı şömızve'vi lâme ve saten matik bir ifadeyie ortaya çıkarmak , kumaslarla gece için dahi bolca bakımından Hgi çekici olacaktır. ' kullanmıştır (coMEcoNfn^'S S 3 S Î ! Profumo skatıdafmın muhabbet tellâlı Dr. Ward yatak odasındaki deliklerin bl"rm.sia^rkOTe^iâta.n8™mfT sevişenlefi gözetlemek için değil, bir tamirat dolayısıyla açıfajğını ileri sürdü tıhlar tarafından COMECON olarak kısaltılmıssa da, aynı tâbirin Sophia Loren, Dr. Ward'ı tanımadığını belirtti son günlerde zaman zaman Ruslar Ward "ben namuslu vatandaşım f f dedi Sosyete doktoru dün kendisini müdafaa ettî AB E RLE R Hddfseler ' /Jras/ndd BAKIŞ Nâsır'a dünyayı zindan eden yeni bir kuvvet Baas Partisi • YAVÜZ ücuzluk, pahalılık meselesi u konuda acaba bn stttunlarda kaç bin satır azdım; dive düşündüm.. ve raamı ne olursa bunun yetmedıçini görerek gene kalerai eİe almava karar \erdim. Bir okuyucum bana • eksik olmasınlar bep bdjle so/e ba<ilarİ3r • « Ben senelerden beri Cumhuriyet okurum. Sizin de yazılarınızı okurum. Dertlerimize temas edersiniz.. Ben de o sebeple size şnnu söylemek istedim.. Bu giris doğrudur; haklıdır da. Bizde Batıdakinden çok daha faı la gazcteler halkla u halkın jakın dertlerivle, sıkıntılarijle, sikâyetleri\le alâkalıdır. Çünkü bizim «eemiyet» te (toplum di>emıyonım; çünkü pek dflenmis toplanmıs ha. limiz tok : | hunları çöriip düzeltecek Uontrol oreanları mr^cut desil.. onun için ' v | kötu bn is ba' sına \e sünlük sazetelere diısüyor. Kısnıen de >apabili\orsak ne mutlu!. Uün telefon eden zat dnor ki : «Tijatrolar halkın kültür, medeniyet »e ahlâk sevıyesini yükseltmeye yarar şeylerdir. Onun için her seviyede insanların kesesine nygnn fiyatları olmalıdır. Halbuki 3 4 bin kişi alabilen açıkhava tiyatrosunun \az temsilleri pahalı.. bunu yarıya indirmeli..» Bn bir görü^tür. Vardımlı tiyatroların ucuz olması lâzım oldnfiı kadar genis tiyatroların da tıcuz olması, çok sfyirci çekmesi ve hanlatın çoğalması bakımından da iktisadidir. Bunun rlbette bir hesabı vardır. ! TT\ Sağlam teşküât, katı disip]in ve Arap Biriigi kadrosunda gerçekleştiriiebilecek bir sosvalizm len oraunun en onemlı mevkılenne partıve koru koSune sadık Baasçı subaylar getırılmıstır. Ama yıne de, ordunun bugunku rejımınden memnun olmayan ve Mısırla derhai bırleşilme?ını ısteyen N'âsırcılar.n her tesebbusunu ezmeve mııktedır olup olmadığı tuhnmemektedır Yazan : Hilmi Geçen hafta içinde Snri alan Eflâk Bıtar ıkılı»! Hav\ede basarısızlıkla sonuç ranıyı avırıcılıkla suçlamışîar lanıp kanlı bir şekilde bas ve onu sıya?ı haklardan mahtırılan hükümet darbesi terum etmışle<rdar Baasçılar sısebbüsü, 8 marttanberi So yası hasımlarını tasfne ettıkriyede iktidan elinde ba ten sonra, oıdu ve memuı kadlanduran Baas Partisiniıı merbametsizce kazanılmıs rosunda genış bır temızlığe gıtktısariî alanda atı bir zaferi olarak yorum rışmıslerdı». bankalaıı devletlestıren Baas lanmaktadır. Baas Partisi bn darbe teşebbüsünü bas Partisi, Samdakı buyuk sermaye çeverierını rahatsız etmış tırarak, sadece Suriyedeki dnrnmunun saîlamlıjŞını ve başlangıçta Baas'ın Nâsır orta>a koymakla kalmamıs. aleyhdarı tutumundan memnun aynı zamanda. Baskan Nâ olan bu çevreler, daha sonra vu sır'a karsı ma£rur bir bas rurluge konan kısıtlayıcı karar kaldırma ertsterisi yapmıs lar katçısında hoşnutsuzluklarıtır. nı saklamamıslardır. Bujuk Baasçıların ozellıkle bu ıkın»ermaye çevrelennde kaybettıcıde belırli bır ba«arı kazandıBaas, koylerde kazanmısgını, Nâsırın uçlu Arap Bırliğı ğmi nın Surıvedekı Baasçı ıdaire de tır. Toprak Refofmunun uvguvam ettıgı «ıırece gerçekleşemı lanması ve koy burjuvazısının veceğı konusunda yaptıŞı açık vıkılması, Baasa halkın destegı lama teşkıl etmıstır. Surıyede nı sağlamıstır Şımdi mesele SuHukumet darbesıne teşebbus e " v e O r r i l l " ' n u n tutıımunn bağden Nâsır taraflısı bırhkçı on lıdır Gerçı. Baas Partisi, Sudrtlerın ıdam edılmelerıyle ba? Hve Ordusıı ıçmde buvuk talıyan «Nâsırcı avı» uçlu Arap rafdarı olan bı r partıdir ve hâBırliğı hakkında esa?en zayıî olan umıtlerı butun butune ortadan kaldırmn gorunmektedır. Nıtekım Başkan N'âsır, son soz.unu soylemıs ve «faşıst»hkle suçladığı Baa« yonetıcıleîrı ile konuşacak bır meselesı kalmadığınt ifade etmıştir. Nâsırın bu tehdıtkâr kızgınhğı Surıyeh Baasçılar uzerınde buyük bir tepki yaratmamış, tam telrsıne Amerikan Senatosn Dış Mtinasebetler Komisyonu. AmeriBaasçılar umursamaz bır gukan Hükümetinin İS milyar dolarlık askeri ve iktisadi vardım venle Mısınn dısında bir Arap proEramında 105 milvon dolarlık bir indirim yapılmaüina kaBirüğinin pekâlâ mumkun .olarar vrrmistir. Komisyonnn aldıfı bn karar, sadece askerî dıs bıleceğıni imâ eder bit tarzda yardımlara samildir. Dış Munasebetler Komisvonn avrıca konusrauslardır bnndan bir süre dnee iktisadi yardımlarda 35 milyon dolarNâsır ile Baas Partısı arasınhk bir kısıntı yapmı »ve bunu Baskan Kennedy'nin «âcil dakı bu kesın kopma, daha başözel isler» adı altında talep ettiği fondan 100 miiyon dolarlangıçtan berı beklendığınden, lık bir kısıntı yapmıs ve bunu Baskan Kennedy'nin «âcıl b'" kımseyı saşırtmamış olmak gtnel dıs yardım programından yaptıfı indirimlerin toplamı 245 milyon doları bnlmaktadır. Teniden anlasına mı? Şımdı >ap!İan \orumlara bakuürsa, Baasçıların Nâsır ile bağlarını tamamen kesmelerı. Baasın mıllıyetçı hızbı olan Eflak Bıtar ıkılı«ının. Baasın Nâsır tiuşmanı Ekrem Havranı hızbı\ le yenılcn anlaşmas;na >ol açabılecektır Ha\ranınır., baslangıçta Nâsırcı Bakan'arın etkısıvle aiınmış olduğu an'.asılan zorakı «afaro/»unun sımdı ortadan kalkması uzak bır ıhtımal değvldır. Gerçı Havranı ile Eflâkın sosvalızrr ınançları bı!rbırınden çok farkhdır ama yıne de ıktidarda buluna n Mışel Efiâk hızbının Nâsıra baskaldırması. Mısır ile birhk fiklrını mutlak olarak reddeden Ekrem Havranı hızbıne yakınlaşmasını sağ!ayabılecek gıbı gorunmektedır. Nıtekım Surıye A«ke(ri VaUsi General Emın E1 Hafız tarafından tevkıflerı emredılen şahıslar arasında gerek Havtaninın. gerekse Nâsır alevhdari fakat Baasçı olmayan Emın Nufuri ve Ahmed Abdulkerım gibı ilenci onderlenn tarafdarlarının adiairının bulunmamaeı, bu yorumları doğrulamaktadır. { Amerika kesenin ~~ a ğ z ı n ı d a r a I t ı y o r Washington'u dış yardımı kısmaya sevkeden 2 sebep M Simdi bu zatııı sikâyetinin yanı başında hen baska birşeyden bahsedeçeçim. 5 liraya karpuz alnoruz. Allaha sükıır hiz alabiliyonız.. 5 liralık karpuz 2 buçuk 3 kilo geliyor. Bunun hısır veva kabak çıkması Ihtimali yüzde 50. Yarısı da kabuk ve çekirdek. Bunu hesap edince 5 li' raya siz ancak 750 çram bir mev\a yemis olu.i orsunuz. Çok pahalı değil mi?.. Hal Müdüründen sordum : Bizde 306080 kuruştan mal satılıyor.. dedi. Bunların kârı yüz20. En pahalısı 80 den besap etseniz'3 kiloluk bir karpuz nihayet üç liraya satılmak lâzım. N'erede 30 veya 60 kurusa aiınmış olanlar. Bunların ucuzluklan kalite bozvkluğundan ise sattırmamalı.. Günah de$il mı halka. Kabak, boznk karpuz alsın. Büvüklük bakımından ise ona diyerefimiz yok; ama ortada sövle eski Tekirdağı karpnzu gibi ufak fakat kan kırmızı karpnz gördü^ümüz de yok.. Hal Müdiirü : Bu isin mürakabesi Belediyeye aittir.. dedi. Açtık Belediyede bununla messul öaifenin müdürünü. Derdimi sdyledim. Ben daba karpnz alıp yiyemedim ! diye itirafta bvlnndn. tşte pahalı bu ! Bir orta halli aile reisi bu yaz ortasında karpnz yiye'memiştir ! Ve ilâve etti : * Pazar fünü falan semti kontrol ettik. Fiyatları normal buldnk. 85 kuruşa almışlar, 100 kurusa satıyorlar. Hepsi 85 kuruşa nu almış? Evet, ellerinde faturalar var. Şimdi bnrada bir kııım adamların giinahına (rirecegiz. Ister istemez böyle olacak. Hiçbir manav hiç 3* veya 60 kuruşluk karpuz almamış mı? Bu kontrol edilen semt de tstanbnlun oldnkça nzak bir varoşudnr. Hani Yesılköy falan gibi değil. Es nafı, köylüsü çok olan bir ıcmt. Akla su geliyor : 50 tane karpnz 85 ten ahnıyor.. Üst tarafı 60 tan 30 dan ne ise.. ve bunlar eldeki fatura üzerinden fiyatlandınlıyor. Bu da bir ablâk meselesi. Ne yaparsın bn adama?. Ben, doğrndan dogrnya Urladan sergiye satscak khnıeleri Hale ng raraadan bıraksak acaba rekabet olnr da daha mı ueuıa satılır diye dutünnyorum. Ba karpuz kavun için sehir halkı her sene • hiç değilse yaruı hısır ve kabak olan bn yemişler için kimbilir kaç milyon veriyor ki; bir mevsimlik sergiler tutup geee gündfiı yatarak bir iki kamyon malla bir mevsim geçiniyorlar.. Tiyatro bileti kolay.. Beİediyeye riea ederiz, bir çaresini bnlv.r. Şo karpuz kavun satanlara ne diyelim?. Hani mübarekler tat «lı çıkıs O da talihe bağlı.. Bhr esresi var : Kesip satmak. Tatlı ige almak, deçilse bırakmak. O laman ne mfistahsil, ajır basMit »eya tnrfanda fiyahna gitsin diye sapını bükiip ham iken koparır.. ne de manav böyle malları ahr.. Be^e«Jiye fiyatları kontrol edecefine, her karpuzcuya mahnı kesip tadına baktırmak meebnrivetini ; belki biraz daha pahalıya satılır ama herkes de kavun karP»« yer. Hele tarla sahipleri tat. kötü eins mal^dikmet.. tyi toseçer. • Bu benim elim! Bana zorlnk veriyor.. Okurlanmızı da ilgilendiri yor. Bazıları bana nzak yakın «çıkıkçı» adresleri gönderiyorlar. Te şekkfir ederim alâkalanna. Hekim lerimizden ümidi kesmedikçe çıkıkgidemiyeeegim. Prensip meselesi. Yalnız şu ksdar söylîyeyim.. ihi el bir baş içindir lâfı ne kadar doğru söz imiş. Elden lâf açtık.. Bir hasis hikâyesi aklıma geldi.. Adam denize düşmüş.. boğnlacak.. Egilmişler, birisi : Ver elini yahu! diye bağırmı*. Adam vermez.. Denizdekini tanıyan biri gelmiş, nzatmış : elimi ! demiş. Beriki hemen sanlmış. Canını dar kurtarmış, Prensip meselesi.. • Bir doktorun hesabı.. diyor ki.. Simdi dokterlar 8 14 e kadar caısıvorlar. 6 saat eder. Fultaym denilen bütün eün çalısırlarsa memur statiisüne tâbi olacaklar 912. 13.3017.. Alelbesap 6,30 saat ediyor. Yanm saat için mi mnayenehaneler kapanarak!.. Ve fazla hastaya bakıarak?. Bn da bir hesap. B. FELEK Moda diktatörlerinin emri: «Uzat, kısalt, uzat, kısalt..» Dior modasının bu yılki tek özelliği: Sadelik General El Hafız gerekıir. Zıra Surıye ve Irak'takı hükumet d;ırbelerinden sonra baslıyan Arap Birhğı goruşmelerının daha ılk kademesıno> anlaşmazhk çıktığı bıhnmek tedır Nâsıtın bundan oncekı Mısır Surıye Bırlığınde olduğu gibi, tek partıh bır federasyon teklıfım Baasçıla.nn kabule vanaşmamaları şekhnde başgos teten uyusmazlık, devam etmıştır. Zoraki tâvızlerle ımzalanan 17 nısan tarıhlı Üçlü Arap Bırliği Anlasması, boylece artık hıç bır mânâ ifade etmemektedır. Baas Partisi Surıve ve Itakta iktıdarı elinde bulunduran Baas Partisi, 1940 yılında Hıristıyan bir Arap entellektueh olan Mışel Eflâk ve Salah Bıtar tarafından kurulmustulr. Sağlam teskilâth ve katı bir parti disiplinine dayanan Baas. Arap Milliyetçiliği kadrosu içinde gerçekleştiriiebilecek bir sosyalizmı savunmaktadıfr. Baslangıçta, belir?iz ve bir platonik Arap milliyetçüiğinı geliştiren Baas yeniden doğus demektir . 1952 yılında Ekrem Havraninin onderliğindeki Suriye Sosyalist Partisi (El Arabi El îstiraki"» ile birleşmistir. Baas Partisinin ku rucusu ve en nüfuzlu şahsiyeti ola n Misel Eflâk «Baaeın ancak bu birlesmeden sonra sosvalist bkr kimlik kazandığını» belirt mektedir. Suriye ve Irakta gelisen Baas Partisi. nihayet bu vılın başında birer ay ara ile Irak ve Suriyede iktidaH ele îeçirmistir. Ancak Baasçıların Suriyede tek başlarına bir hükümet darbesi yapatak is başına geldiklerini söylemek yanhs olacaktır. Çünkü. 8 mart 1963 de vapılan ihtilâlde, Baasçılar kadar Nâsır taraftarı subaylat da önemli bir rol oynamışlardır. Nâsıreılara darbe Suri.vede gerek ihtilâl sonrası Bitar Hukümetinde olsun. sjefek Milli îhtilâl Konseyinde olsun, Baasçılar yavaş yavas bir tasfıyeye doğru gitmişlerdir. Önce Nâsır taraftarı birlıkçi Bakanlajr, isbasından uzak laştırılmış, bunu ordu içinde büyük nufuzu bulunan Tümgeneral El Haririnın suTgüne gon denlmeM takip etmistir Baasçılar, iktidatra gelmelermde ken dılerine vardım eden Nâsırcı'.a:a son darbevı. ihtilâl tesebbüsunü bastırmakla vurmuslardı!r. Baasçılar. sadece NâsırcıIara karsı değil fakat dığer sı^ asi gruplara karsı da duşmanoa hifr vaztvet almıslardır Bı: Vada Ekrem Havr^nı'nın vone'ımındpki Baaın Nâ=ır alevhnsrı Marxist hizhmp d^ reph» yardımlar konusunda ıhtıyath davranmasının sebeplerını ıkı noktada toplamak mumkundulr. Bunlardan birıncısı, Amerıka butçesının dıç tedıye muvazenesındekı açıklar teşkıl etroektedır. 196263 mali yılı içinde Amerıkanm dıs tedıye açığı 2 600.000.000 doları bulmuştur. Dış yardım progr«mlarının butçeye yukledığı ağır lcülfetleri gozonüne alan Amenlcan Senatosu bu konuda hassas, olçulü ve hesaplı davranmaktadır. Nıtekım son 10 yıl içinde Amerıka Birlesık Devletlennın az gelışmıs ya da gelışmekte olan 23 ulkeye yaptığı ıktısadi yardımın toplamı kredı ve hıbeler olmak üzere 15 milyar dolar cıvanndadır. En fazla Amerikan yardımı alan ulke yıne son 10 yıl ıçınde Hındıstandır (3 mılvar 573 mılyon dolar). Hındistanı 1 milyar 741 milyon dolarla Pakiçtan tâkıp etmektedır. Üçuncu sırayı ıse 1 mılyar 311 milyon dolarla Turkıye ışgal etmektedır. Sik *ık duyulan tfnkidler Amerikan Senatosunun butçe açıklarından doğan kaygıların yanısıra, bır de yapılmakta olan dıs yardımın (ozellikle ıktisadî yardımların) gerçekten ıyı kullanılıp kullanılmadığının ve bu yardımların ulkelerın ıktısadi kalkınmasım sağlayacak kaynaklara vatırılıp yatınlmadığmın haklı olarak bılinmesi gelmektedır. Gerçekten asıl onemlı olan da budur. Amerikan Senatosunda sık sık bu turden tenkidleri duymak mümkündur. Nıtekim geçen ay içinde bır Amerikah Cumhuriyetçı Senator, Amerikan dış yardım Amerikan Senatosunun dış ~~~^~m larının yerinde harcanıp harcanmadığının . kontrolu için yardım yapılan ulkelere mufettışler gondermek tekhfinde bulunmuştur. Bu arada, ıktısadi kalkınmalarını tamamlavarak rahata kavuşmuş ulkelere de hâlen yardıma devam edılmesi Kennedy tdaresme karsı ılerı surülen tenkıdlerin başında geimektedır Bu yüzden Senato Dıs Munasebetler Komısyonunda Turkıye ve Yunanıstan harıç olmak uz«re, NATO ulkelerı ve Japonyaya vapılmakta olan askeri yardımın tamamen kesılmesi lehınde bır emayül belırmiştır. Kennedy'nin endişesi Kennedv tdaresının bu tenkıdlerı cevsplandırmakta kullandığı tek dayanak, Sovyetlerın ozellıkle Afrikadaki az gehşmıs ve yenı bağımsızhğa kavuşmuş ulkelere yaptıkları yardımı gostermek olmuştur. lktisadî ve askerî yardımlarla bu bölgelenn Sovyet nufuz alanı ıçıne gırmesınden endişe eden Kennedv tdaresi, yardım programmda bir kısıntı yapılmasını bu sebepten istememektedır. Hattâ, Kennedy sadece az gelışmış ve tarafsız ulkelere değil, Sovyet Bloku ile bağları nispeten gevşek olan Yugoslav\a ve Polonyaya dahi yardım edilmesine taraftar olduğunu açıkça söylemekten çekinmemıstir. Bu yüzden geçen yıl Senatonun bu ıkı Komünist ülkeye yapılan yardımın gıda maddesi istihsal fazlası şeklınde bile yapılmaması konusundaki tutomu değişmiş, ve Dış Munasebetler Komisyonu bu yıl bu Iki ülkeye yapılan yardımm «hâd safhaya» kadar artınlmasına karar venniştir. Krnçef COMECON toplantısını* pevklerinin. Kremline bağlılıklarını gösterecekleri bir nijmayiş haline sokmaya gayret edecektir. Nihayet Krnçef, yedi Komünist Sefe, toprak altında yapılacaklar bariç, nükleer denemelerin yasaklanması anlasmasını, «banş içinde bir arada yaşama» politikasının bir , zaferi olarak . gösterip itibar kazanmayı düsünebilir. Moskovadaki Komünist Zirve Konferansı ber seyden önce, Demirperde gerisinin Moskova MibResrnf ve öze! selrtöre mensup Yüksek Mühendis ve Mühenveri tarafından bundan bövle «ba dislerimiz için Oerlikon Kaynak Elektrodlan ve Sanayi A.Ş. tarafıny Elektrodlan ve Sanayi A.S. rıs içinde bir arada yaşama» pren • rJan Teknik Üniversitesi Maçka Teknik Okulunda tertip tejisini tesbit edeceği için yakından ve dikkatle izlenmeye değer. Kayhan SAGLAMER ,. kaynagı aJanmdakı en son gelişmeleri öğrenmek maksadıyle bu kursa katılan Yüksek MiUıendis ve Mühendisler edindıkleri nararl ve pratik malumata ilâveten yine kurs programı cümlesinden olmak üzere Oerlikon Denizcilik Bankası, Paşabahçe Şişe ve Cam Fabrikası Rabak; Arçelik; Profilo; Ünilever; Elektrometal saBayi; Gümüşmotor; Otosan: Ağa Türk Sanayü vesaire gibi müesses * J e r i n f a b r i k a ve şantiyelerini de eezmek fmsatmı bulmuşlardır. Devlet Demiryolları, Hava İkmal Merkezi; Demir Çelık Işletmeleri (Karabük) 'Etibank'. Sümerbank, Karayollan: Devlet Su Işleri; Makine ve Kimya Endüstrisi Kurıunu; Divriğ: Madenleri; Türkiye Perrolleri; Erkek Sanat Enstıtüleri ve bazı özel şirket ve müesseselere mensup 36 mühendisin kurs belgeleri dün törenle tevxi edilmiştır Ögililer örel teşebbüs tarafmdan girişilen bu çeşit teSebbüslerin sanayiimizin modern şartlara intıbakında büyuk ölçüde rol oynadığmı belirtmektedirler. Cumhuriyet 11182 İsfanbul Teknik üniversifesi Teknik Oku lunda acılan Mühendisler için kaynak ihfisas kursu sona erdi f r A r a ermisür «Uzat. kısalt; uzat, kısalt! Öte yandan* Los Angeles mankenler birliğı tarafından yılın en ıyi gıyinen kadılandan biri olarak seçile ünlü vıldız Janet Leigh etek boyu ile her vıl oynıvan Paris moda dıktatörlerine şiddeile hücum etmekte ve sövle demektedir: «Uzat, kısalt. uzat. kısalt . Bu işi çocuk oyununa benzettiler. Moda diktatörlerinin estetiğe kıymet verdiklerini sanmıyorum Onları daha ziyade bankalardaki hesaplSr Hgilendıriyor. Dunva kadınlarını bir avuç modacınm esiri oîmaktan kurtulmaya dâvet edivorum.» AmerikanSovyet « İKTİSADI YARDIMLAR» yarışı 1 Ocak 1954 ten 1 Oeak 1M3 e kadar AMERİKAN YARDIMI 178 Milyon dolâr 491 MKt 252 79 29 113 157 15 36 3,373 395 18 5 49 1,741 29 65 95 293 1.311 bl7 » » » » » > SOVYET YARDIMI AFGANlSTAN ARJANTtN BREZİLYA S15 Milyon d«Ur 104 74 85 69 470 114 20* 127 5 982 64* 21S 100 55 33 63 25 193 46 17 715 44 » > \ » > » > > > > » > > > » » » > > » » » » » » » > » » » » > » VEFAT Bay ve Bayan Teoharl tlküa, Bay ve Ba\an Teodora Aleksandrldu. Bay ve Bayan Alek"andra Lipsanu, anneleri, kavmvalidelerL büyük annelert. teytelert ve akrahaları vefat ettiğini teessürle blldlrırler. Cenaze merasımlnin 27 T 1963 bugünkü cumartesl sast 14 te Takslm Aya Trtada killsesinde ier» olunacağt llftn olunur flâncılık KAMBOÇ SEYLAN KÜBA HABEŞtSTAN GANA GtNE İZLANDA HtNDİSTAÎf ENDONEZYA IRAK MALÎ NEPAL PAKtSTAN SOMALİ SUDAN SURtYE TUNUS TURKIYE BA.C. (MISIR 1 AYfEN PEKMEV ile M. ORHAN SUNAÇ V Müh. Mlmar Ntşanlandı!»r Zonguidak , Valeri Kehayadopulu'nun CumhuTlyet Iri81 3920 11194 V E F A T Samahat Alp'ın esı, Lâmı \e Yılmaz Alp'ın babaları. Melâhat Kuyaş'ın enıstesı, Mersın ve tstanbulun buvük ış adamlanndan Mer=ınlı CEMAL ALP 26/7/963 cuma sjurıu vefat < ( • mıstır. Mubarek nâsı 27/7^963 cumartesi gunu oğle nama?ırdan sonra Kad'koy O^manağa camünden kaldırılarak Malte pe aıle kabrıstanına defnedı lecektır. Allah lahmet eylesir. A ı ]<••, 25 YEMEN Rtklâmcıhk 3606JJL18U Cumhurıyet 11195
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle