19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
13 Temmnz 1963 CUMHURtYET. ÜÇ DI Mebusan Meclisi de dün Leone'ye güven oyu verdı Roma 12, (a.s. . A.P.) Prof. Giovanni Leone'nin kurmuş olduğu Hıristiyan De mokrat yeni Italyan hükümeti bugün Temsilciler Meclisinde güven oyu almıştır. Oylamada Sosyalist, Sosyal Demokrat, Cumhuriyetçi ve Kıralcı milletvekilleri çekimser kalmışlardır. Temsilciler Meclisi Başkanı Prof. Leone «Merkez Sol» koalisyonunun başarıya ula şamamasından sonra yapılan müzakereler neticesinde bundan üç hafta önce, azınhkta bulunan Hıristiyan Demokratlardan bir hükümet kurmuştu. Bugunkü oylamada lıukü met, 225 muhalife karşı 255 oy almıştır. 11!» milletvekili çekımser kalmıştir. Komünist, Neofaşist ve merkez sağcı Liberal milletvekilleri hükümet aleyhinde, oy kullanmışlardır. Ovlamadan sonra konuşan Başbakan, ttalyanın NATO'ya baglılığını tekrarlamış ve şöyle demiştir: « Çok sayıda devletin nükleer süâhla^B sahıp olmasının büyük tehlikeler yara tacağına inanıyoruz. Bu se beple çok tarafiı bır nukleer vurucu kuvvetin kurulmas; yolundakı çahşmalara katıl maya harırız.» Bütçeyi hazırlamak utere 31 ekime kadar muvakkateıı teşkil ediimış bulunan Leone Hukümeti, bir hafta orıce de senatodan güven almıştı. HAB Dört gfinluk E RL E R İngiltere resmi seyahati bitti BİR DAKİKA: Çıkmaza girdiler Hddıse/er firasınd* Çifte kavrulmuş Utanbnl dükkânlarının vitrinleri yaftalarla dolo. Tnriste iyi mnamele ediniz! Devlet de prensip olarak benimsemiş Tnrizm döviz kayna|ıdir. Hepsi doğu, verinde. iyi. haî tâ (bir iki taksi şoforü müstrsna) pekilâ, tatbik de olunnvor Fakat bir de ne bakıvoruz: Tu riste torluğu eümriikçü çıkar mış, ve taristi tutmns. trafih memnru (iövmiiş. Halbaki. o da devlet. bu da devlet Hem de aynı devlet Araba. bn devletlerden biri (!) balkı rahat bırakıp da. ptek; devletin memurlarına bir »ifre çekse. faydaiı olnr mn? Pek zannetmem. D. V Yunan Hükümdarları dün Atina'ya döndüler Londra. 12 (a.a. . AP Radyo) Dört günlük hâdiseli İngiltere resmî ziyaretlerini tamamhyan Yunan Kıralı ile Kıraliçesi Frederika, bugün saat 12'de Londra'dan avrılmışlar ve Atina'ya hareket etmişlerdir. Misafir Hükümdarlar Gahrick Hava Alanında uçağın kalkacağı son aiıa kadar olağaniistii tedbirler alan kalabalık bir emniyet kavveti tarafından korunmuşlardır. Yunan Kıral ve Kıraliçesi, mahalli saatle 15.45 te Atinaya varmışlardır. Kıraliçe Elizabefh ve kocası Prens Philip. misafirlerini Burkingham Sarayının kapısındaıı Ufurlamıjlardır. Emniyet kuvvetleri, tedbirlerı nümayişçilerden bazıları lisanen. bazıları da fiilen tecavüzden tevkif edilmişlerdir. Son tevkifler Yunan Kıral ve Kıratiçesinin Ingiltereye ayak bastıkları andanberi yapılan tevkıflerin adedini 214 e çıkarmış bulunmaktadır. Misafir Kıral v e Kıraliçe motosikletli polislerin himayesindeki bir otomobille Claridges Oteline gelmişler ve etrafı çevrelemiş buiunan haikın protesto nidaları arasınria içeriye girmişlerdir. Onlardan az sonra gelen Kıraiiçe Elizabeth ve eşi Prens Philip bu defa bir evvelki gecenin aksine olarak halk tarafından alkışlanmıslardır. Dört günlük ziyaretin veda zıyafeti olan yemek sırasında poüs otelin üç ayrı yönünden yürüyüse seçen nümayişçilerle çetin bir mücadele yapmak zorunda kalmıştır. Rus ve Çin deleğeleri dün de toplanmadtlar Taraflar, ideoloji müzake relerine münasip bir şekilde son vermenin çarelerini araştınyorlar Moskova 12, (A.P. • Kadyo) K:zıl Çin ve Sovyet heyetlerı ideoloü münakaşalannın yapıimakta oi SuŞu Lenin tepesindeki topUntı sa'.onuna bugün de aelrrlemişlerdir Bu günle beraber iki gündenberi ara verilmi? bulunan konfe. ran? hakkinda. her iki taraf da hiçbir açıkîamada bulunmamaktadır!ar. İdeoloji münakaşasmda bır anlaşmaya varılması ihtımallerinin çok zayıf olduğu Ru = lar da dahil olmak üzere bir çok siyasi çevrelerden ışıtilmektedır. İyi haber alan bazı kaynaklar ta rafından bildirildığine gore, Kızıt Çin ve Sovyetler ıdeoioıı münakaşalarında öylesine bir çıkmaza gır miş bulunmaktadırlar ki. şimdıkı halde her iki taraf da konferansa münasip bir şekilde son vermenın çarelerıni araştırmaktadırlar iki gündenberi Moskova nehri sahilindeki konferans mahalünde. gorünmıyen Sovyet ve Kızı! Çin heyetlerinin^ görüşmelere bir muddet için ara vermiş bulundukiarı anlaşıimaktadır. Örnek tahtası olamaz. Böyle adam hiç kim*eyi, hiç bir şeyi betenmez, yahut düpedüz haksızlığa maruz kalmıslır. Düzeltmeve uğrasmış. muvaffak olamamıstır.. bu da işleri ve itısanlan beğenmez. Yahut şervekteıı işlerin iyi şıtmedijrine inanmıştır, düzelmesiııi ister.. bnnları hos çörürüz; ekşilikleri kendilerinde kalmak şartiyle Ama öyle olnıaz.. elinde ımkânı varsa bu ekşiliği yayar, yayar.i hepimiz turşu oluruz. Ben biraz güler yüz çörelim dıve yazarım.. hana kızar.. Devlet, mrmurlara «halka giiler yüz gösterin!» der, ona içerler... Bir şey diyemeyiz.. herkesin kendine göre bir mi/acı vardır.. 'fakat bu mizacı ve bu ekşiliği ilmi bir dâva haline sokup bize ve âmme etkârına sunmak bence «abes» tir. Ka.sap cırağından parlâmentn azasına kadar hir anket açsak. ba memleketi kalkındırmak veya kurtarmak için herkes bir çare ileri sürer. Bir hikâyede dinlediçımiz gibi «leblehiye nark koyma»va kadar teklif edrııler olur. Anıa biz yani bu memiekrt ve bu halk örnek tahtası hekimcc. tecrübe ko bayı değildir. Her si\ri akla gelen, her kitapta veya gazetede okunan fikir ve çare taslaklarını buraya tatbika kalkamayız. Olmadı, sil! Baştan yaz!. dâ\ası bn memlekete asırlar kaybettirmiştir. Ama bu yine kendi knsurumuz, kabahatimizdir. Tecrübe edilmişi, fos çıkmısı dener veya denemek isteriz, basaramarınca hep meçhul suçluyu itham eder, duraruz. Bir çok harblen'n bile mesulü kendimiz olmnşuzdur. İnsanlar yalnız müstahak oldağn hükümete nail olmaz, müstahak olduğu muameleye de marnz kalır. Tedbirde kusur edip takdire kabahat bulmamak lâzımdır. Nasıl bu memleketin başına srelenlerin sorumluluk payı yiizde 95 kendimize aitse, fertlerimizin de saadet veya sefaleti yine hiç degilge kısmen kendi taksiratları neticesidir. Sosyal adalet diye adlandtrıp aradıgımız şey servete, marifrte, adalete, sıhhate velhasıl düny» nimetlerine müsavi mesafede olmak tır. Bn mesafeyi katetmek her birimiıe düşen vazifedir. Sosyal adalet tembeli ve çalıskanı, aydını ve cahili, kabiliyetli ve kabiliyetsizi aynı mikyasla okşarsa ona adalet adı verilmez. tnsanlar bir fabrikasyon mahsolü defildir. Her birinde ayrı kusurlar ve meziyetler vardır. Erişebildiği yasayış seviyesi bnnlırla mütenasip ise o sosyal adalete mazbar olmoştnr, deŞilse ugraşmalıdır. Haksız yolnnn kapatanlar varsa çekişmelidir; ama ben eremedim diye dünyanın altını iistüne fetirmek. gerekmez. Şimdi bn lâkırdılsrdan sonra bir oknyucoya hitap ediyornm. Adım yazmıyacafım, sadece iddiasını yazacagım. Bn zat der ki srn iyi yazamıyorsnn.. bir kaç defa okudura. •Seni beğenmedim,. îkimiz de hnkuk meznnaynz. Sen gazeteci olmassun, ben devlet memnrp.. jel yerlerimizi defişelim.. ben senin kösende yazayım. Vallaha mahalle kahvelerinde: Ben hükümetin yerinde olsam, ben Vali olsam, ben Belediye Reisi oİMm! diye abkim yfirütenler çoktur. Bu nihavet «lâkırdının gflişatı. dır. Bunlann içlerinde belki o işi yapabilecek olanları da vardır. Ama blzim okuyucnnun «Felek» sütnnonn işfal etmesi bir «sosyal adalet» leabı (!) da olsa okumazlar. Mektnbnn üslubuna, fikirlerinin acayibliğine ve ağızdan doltna raalumatına eöre tutunamaz. Babıâli yoknşunda o sütnnlara çıkmak o kadar kolay değil. Hiç bir tneziyet iddiasında bnlnnmasak bile yerlerimizi serbest rekabetin, meslek tehlikelerinin. Türk okurundaki zor bejenirlijin inadına bu hızı kesmeye çalışmanna ragmen aldık. Onu bize kimse hediye etmedi. 40 senedir bn sütunlarda dnrabilmemiz ne bir serrnaye hatırı, ne bir iltimas zoriyledir. Döğüşe, yarışa bcraya çelmisizdir. Fikirlerini bej^ensek de, befenmesek de, serbestçe yerini almıs bir yazarın hiç deiplse sütvnnna liyakati alnıntn teriyle oldngnnn kabul etmemek haksızlık olur. Biz alııı terlemeden hayat kazananlara karşıyız. Bir ideoloji veya sanki içtimaî kaide taraflısı olmak insanlara refab temin ederse o rejimi kökünden yıkmak ba memleket çocuklarının ilk vazifesi olmalıdır. Din de, ahlâk da, beşerî gelenekler de insanlara çalısmak tan başka yol olmadığinı gösteriyor. Çalışan kazanır.. Talihsizlik bir mazeret degildir. Israr etmek, inat ctmek, talihi de tepelemek çerektir. B. FELEK T P J ? ak veririm; işi boztıktnr, J = j | ailesi kalabalıktır. borçJL JL ludur. üinirleri çerçindir. 214 levkif ile neiicelenen proteslo ne rağmen Pipinellîs, « çok memnunum » dedi Ekvator'da ih.ilâl Ciuito (Ekvator). 12 <a.a. AP ftadyo) Dün gece Cumhurbaşkanlığı Sarayını tanklarla kuşatan Siiâhîı Kuvvetler, 6on zamanlarda kendisini içkiye vermiş bulunan ve muhaliflerince «Ayyaş» olarak isim lendirilen Carlos Arosemena'yı devirerek iktidarı ele almıştır. 43 yaşındaki Arosemena da 1961 yılında aynı sekilde bir hükümet darbesi i l e iktidara gelmiş bulunmaktaydı. Ekvator Savıınma Bakanı Yardımcısı Albay Segundo Moroche ve Kuvvet Kumandanlarından meyrîana gelen junta. Arosemena'yı tedhışçilik hareketleri ile Castro'cular ve komi^ıistler gibi aşırı çevrelerin faaliyetleriyle mücadelede yetersiz olmakla ve bir Devlet Başkanına yakışmıyacak davranışlarla suçlamıştır. Arosemena lehinde nümayiş yapmaya kalkışan haikın üzerine ateş sçılmış ve bu arada 5 kişi ölmüş, 3 kişi de yaralanmıştır. Haikın Cumhurbaşkanhğı Sarayını kuşatan askerlere taş ve sopalarla hücum ettigi bildirilmektedir. Arosemena, Panamaya sürgüne gönderilmiştir. dün akşamdan itıbaren almaya başlamıs, hava alanı polis merkezinden takviye edilmiştir. Bütün gece boyunca polıs memurları. Yunan hükümdarlarını Atinaya götürecek jet uçağının bulunduğu hangar civannda nobet beklemişlerdır. Hava alanı polisı arasında izinli olan!ar da dün akşam görevleri başına çağırılmışlardır. Kıral ve Kıraliçe Frederika. Buckingham Sarayından ayrılırla^ken ne lehlerinde ne de aleyhlerinde hiçbir tezahürat yaptlmamıştır. Halk. polislerin aldıkları tedbirler yüzünden mısafirlerin ayntısını hdylı uzak denilebilecek bir mesafeden seyredebılmiştır. Pipinellis'in fikri Öte >'andan Yunan Başbakanı bugıır» Londrada yaptığı bir konuşmada. Kıral ve Kıraliçenin Ingilereyı zıyaretinin iki memleket arasındaki başları büyük öiçüde kııvve.tlendiıdığini soylemıştir. Hava Alanında konusan Pipineliis. »özlerine şöyle devam etmiştir: « Yunan Kıral ve Kıralıçesinin nyaretının memleketleıımizı bağlıyan dostluk bağını kuvvetlendirdığini ifade etmekten çok memnunum. Bu ziyaretten beklediklerımiz ve ümitlerimiz doğru çıkmıştır. Majestelerine ve dolayısiyle Yunan halkına karşı dostça hisler ifade edilmiştir. Küçük ve gayrımesul bir azınlığın uygunsuz hareketi bu çok önemli ziyaretin hiçbir iekilde rieğerini düşürmemıştir. Bu tibarla Kıral ve Kıraliçenin bu ziyaretının tngiltere ile memlekeımiz arasında daha yakın münasebetlerin kuruimasına doğru çok önemli bir adım teşkil edeceğine nanı vorıım.» Dün grce olanlar Londrada Yunan Kıral ve Kıraliçesi aleyhine şiddetli protesto nümayişleıi dün gece de devam etmiş ve polis 75 kişıyı tevkif etmek zorunda kalmıştır.. Nümayişçiler. Yunan cezaevlerınde bulunan 1,000 kadar «siyasi mahkum» un tahliyesini istemektedirler. Şiddetli protesto numayişleri ve tevkifler Kıral Paul ve Kıraliçe Frederikanın kalın bir polis kordonunun arkasında bir kale manzarası arzeden Claridges Otelinde verdijcleri ziyatvt sırasında vuku bulmuştur. Polis kordonunu aşarak Yunan basını Pipinellisl tenkid edıyor Atina, 12 R'<ıd>o) Yunan jjazetelen, Başbakan Pipinellis'in dün gece Londra'da Bayan Betty A m b a t ı e l o s ' u kabul edip g ö r ü ş m ü ş olmasını şiddetle tenkid etmektedirler. Betty A m b a t i e l o s . 1946 . 49 arasında Yunanıstandakı komünist ihtilâli sırasında yargılanıp hap*e atılan asilerden birınin t n g ü ı z asıi lı »şidir. Kıral ve Kıralıçe a l e y h i . ne Londra'da yapılan n ü m a y i ş l e r i n e l e b a ş n a r ı n d a n biridir. Betty Ambatielos g t ç e n nisanda Kıraliçe Fve derika'yı Londra sokaklarında tattaklıyan kadındır. Muhafazakâr e ğ i l ı m l i «Acropolı» sunları y a z m a k t a d ı r : • Pipinellis'ın bir tahrıkçi olarak bilinen Betty A m b a t i e l o s ' u kabui ctmesı büyük bir hatâ olmuş, Yunanistan'ın ve Yunan halkınır; gu. rurıınu incıtmiştir» . Bağımsız Elefteria» ise Başbaka nın kısa bir s ü ı e önce parlamentoda sivasi t u t u k l u ' a r konusunda sr.y lediklerini pek çabuk u n u t t t u g u n u iadia e t m e k t e d i r • Elefteria» gazetesine Başş bakan eski yaraları sarma i^inin s e ç i m l e iş başına g e l e c e k hukümete düşeceğini bildırdiği halde Lon. dra'da A m b a t i e l o s ile m ü z a k e r e d e b u l u n m u ş ve Atına'da bazı siyasi tutukluları serbest bırakmıştır. «Vima» gazetesinin Lcndra m u h a biri de Başbakan P i p i n e l l n ' i n Ambatielos ile g ö r ü ş m e hazırlıklarını y a p t ı k t a n sonra d u r u m u K ı r a U bil dirdigini yazmaktadır. Gaz??e haberi, .Pipin.ellis, Bayan Ambatielcs'u kıralın arzusu hilâfına mı ka bul etti?» başhgı ile y a y ı m l a m ı s . tır Russrl'in dem«ei ' Öte yandan Yunan h ü k ü m d a r l a r ı nın Londra resmî ziyareti sırasında 1 000 kadar siyasi m a h k u m u n 16 sı daha t a h l i y e «dilmiştir. B u n u n üzerine bir demeç veren iinlü fngiliz filozofu Bernard RuKsel şıınları s n y l e m i ş t i r : «Yunan hükümeti. bu davBanısıy la, hapisteki insanlarla çok y a k ı n . dan i l g i l e r e n kimseleri satın alma. ğı düşünüyorsa. çok eldanıyor. Yunanistandaki sivasi mahkumlar a karşı vapılan a d a l e t s i z l i k l e r an cak y ü z d e 1.3 nisbetinde o n a n l m ı ş tır. Bu davranışjn, Yunan h ü k ü m e . tinin sertügini tenkid edenl»rı susturması b e k l e n e m e z . B u n l a r ancak bütün siyasî m a h k u m l a r serbest bı rakıldıgı vnkit rahata erceklerdir.» 15 Temmuzda İngiltere, Ameıika ve Rusya arasında Moskovada yapıtacak götüşmelerin, kısmî bir nükleer denemeleri yasaklama anlaşması ile sonuçlanması mümkün görülüyor Bir Amerikan uçağı, atış eğitimini izliyenlere yanbşhkla ateş açtı Fort Walton Beach (Florids) 12, (33.) Eglin hava üssündeki atış alanı üzerinde dalış manevraları yapan bir Amerikan tepkili askerî uçağı, atışı izleyen sivil ve asker 16 kişinin bulunduğu bir binaya ateş açmış, bunlardan ikisinin ölümiine, geri kalanlarının yaralanmasına sebep olmuştur. Kazadan az sonra bir demeç ve ren üs sözcüsü, «uçağın bir füze attığı sanılmaktadır» demiştir. Daha önce ise, uçağın bir bomba attığı Eamlmaktaydı. Fakat, kazaya sebep olan «F100» tipi uçak. ancak bazuka ve mitralyöz çeşidinden silâhlarU donatılmıçtır, bomba taştmamaktadır. Hâdiseler, nümayişçılerin polis kordonunda zayıf bir nokta aramak için muhtelif yerlerden taarruza geçtikleri bir sırada Trafalgar Mey danında toplanmış bulunan bir grupun yollan kapıyan polis bırlikleri ile çatışmasiyle başlamıştır. Bu arada 500 kişilik bir gtırup da atlı polislerie sert bir mücadeleye girişmiştir. Nümayişçiler gecenin geç vaktine kadar devam etmiş ve halk ile polis arasında yer yer çarpışmalar olmuştur. Avam Kamarasında Ingilterede çeşitli partilere mensup 100 milletvekili. Ingiltereyı resmen ziyaret etmekte olan Yunan hükümdarlarına sevgi ve saygılarını belirten bir önergeyi Avam Kamarasına sunmuşlardır. Önergede, dost bir devletin hükümdarlarına karşı sorumsuz bir azınhğın davranışını Avam Kamarasının tasvip etmediği belirtilmektedir. öte yandan Yunan Kıral ve Kıraliçesi dün gece Claridge» Oteline gelişlerinde çeşitli grupların lehte ve aleyhte gösterileri ile karşılanmışlardır. Londra'daki Rum Ortodoks Kilisesinden bir grup genç kız ise Kıraliçenin yoluna gül yaprakları serpmiştir. ^ Claridges Oteline yaklaşmaya çalısan 500. kişilik bir numayışçi grug pu Trafalgar Meydanında polis ta Silohsızlanmada yeni bir ümit ışığı Yazan: Hilmi YAVUZ AmcriUı Birleşik Dtvletleri, İngiltere ve Sovyetler Birligi »rasınd» nükleer denemelerin yasaklsnması konnsnnda bir anlaşmaya varm»k üıere, 15 «emmuzdsn itibaren Moskovs'da üçlü görtişmelere başlanacaktır. Moskova förüş meleri, genel bir silibnıılanmanın gerçekleştiTİlebilmesi nmudunn, h«r zamankiuden daha faıl» taşımaktadır. Zira, batılılar, Kruçefin bn konuda iyi niyetine inanmamak irin bir gebebin var oUbilecceiııi şimdilik dn «ünmediklerini ifade etmekten cekinmemektedir ler. Kuba bunalımından sonra BirleşmTş Mjlletlerde başlıyan silâhsızlanma görüşmelerinden bu yana, nükîeer denemeietin kontrollü bir biçimde yasaklanması alanında önemü • ilerlemeler kaydedilmiştir. Daha sonra Cenevre'de 18 milletli Silâhsızlanma Konferansında ortaya çıkan siyasi obstrüksiyonlara Irağmen Sovyetlerin nükleer denemelerin düzenli bir şekilde kontrolü için. yerinde teftiş ilkesini kabul etmeleri, Mosköva'da baş lıyacak görüşmeler için sağ'.am bir tutamak teşkil edecektit. An cak, Birleşmiş Milletlerde başlayıp Cenevre Konferansında devam eden görüşmelerde, «yerinde teftiş prensipinin uygulan masında pazarlık konusu edüen meselenin, Moskova görüşmelerinde de ofrtaya atılması beklenebilir. Bu, Sovyetlerle batilılann, yüda kaç teftişe razı ola bilecekleri hususudur. Çekişe çekişe varılan sonuç, Sovyetlerin kendi toprakları üzerinde yılda en çok 3 teftişi kabul etmeleri, batılılarınsa 7 teftişte diretmeleridir. Şimdi önemli olan teftiş sayısı üzerinde yapılacak yeni bir pazarlıktan çok, Sovyetlerin. gösterişli ve teorik bir kural ol maktan öteye gitmeyen, tam ve genel bir silâhsızlanmadan vazgeçip, Batılılairın kontrollü ve birkaç kademede gerçekleştirilebilecek silâhsızlanma teorisini benimsemiş olmalarıdır. Bu yüzden Moskovada, u*ta ve sağduyulu bir devlet adamı olan Avarell Harriman'ınj başında bulunacağı Amerikan heyeti ile Lord Hailsham'ın tem sil edecegi îngiltere delegasyonunıın: Sovyetlerle şayet yerinde teftiş, üzerinde bif anlaşrr.aya vanlırsa bütün nükleer denemelerin (uzayda, atmosferde su altında. yer altında) eğer varı lamazsa sadece uzayda. atmosferde veya su altında nükleer denemelerin yasaklanmasını sağlıyabümeleri mümkündür. Yoksa. iki yıl önce olduğu şibi nükleer rienemelerin karşılıklı olarak aeçici bir süre için durdurulmasımn CmoratolryHm). hiç bir fayda sağlamıyacaŞı ortadadır. Moratoryumun. her iki tarâfın da hilerek göz yumdıığu ve }'eni nükleer denemplere hazırhk için kıırıılan h * hızaktan başka bir »ev n!msr!tî:. i\i vı] nnfek: tecrübeyle bır kere daha ortaya çrfcmıştır. Çağımızda insanlığın geleceğıni tehdit eden korkunç bir si lâhlanma yarışının ne kadar süKıp gideceğinı kestirmek kolay olmasa gerektir. Birleşmiş Milletlerin yayınladığı bir istatistiğe göre dünyada yılda 120 milyar dolâr sadece silâhlanma masrafı olarak harcanmaktadır. Savaşın bi!r çılgınhk olduğunun artık kesinlikle anlaşıldıgı çaiinv'iia. • bilimin insanlık ya rarına gelişmesini dileyenlerden bin olan ünlü Ingıliz düşünürü Bertrand Russell'in dediği gibi «Eğer savaş önlenmezse bi lim, tophımu insanoğlunun şim diye ftadfar gSrmediği öiçüde büyök bir yıkıma sürükliyebilir.'»Moskova görüşmelerinin bu bi lim hümanizması geleneğini uluslararası alanda yerleştiirecek tutarlı bir anlaşmayla sonuçlanması için şimdiliic bir ümit mevcut görünmektedir. Kennedy'nin iklisadî yardım programında 180 milyon dolarlık bir kesinti yapıldı «ashinrton 12, (A.P.) Temsilciler iMecüsi bugün Başkan Kennedy'nin teklıf etmiş bulundu^u 1 milyar 405 milyon riolarhk dış ik tisadi yardım programır.dan 180 milyonluk bir kesinti yapîlmasına karar vermiştir. Muhalefet, bu programda 505 mil yon dolarlık bir kesinti yapılmasını istemiş btılunmaktaydı. Arjantin'deki Peron kâbusu Arjantin'de 16 ay siiren yarıaskeri bir idareden sonra çeçen hafta içinde yapılan seçimlerde 62 yasındaki bir taşra doktoru olan Arturo l . tllia, öteki 2 aday arasından en çok oyu almıştır. Fakat tllia. Anayasaya göre '•51 oranında mutlak çojuııluiu sağlıyamadığından henüz Baskanın kim olaca?ı belli deffildir. 1962 yılı mart ayı içinde 14 eyalette seçimleri kazanan Peron taraftarları bn seçimlerde, boş beyaz oy kullanmışlar ve seçimlere boykot etmişlerdir. Buna rağmen. Arjantin'de Peron aleyhtarı olan bir şahsın seçimlerde önde olması, önemli bir ilerleme şayılmalıdır. Arjantindeki siyasi ve iktiticaıet açıklarını kapatmak, sadi huzursuzluğun başlıca sopeso'nun kıymeıini tesbi' etrumlusu olan sabık diktatör mek, milli ve dış özel tepcbbüs Juan Peron'un, faşist idaresilerle ekonomiyi ranlaniırmak nin bir askeri hükümet darbeolan Frondizi'ye kaısı i!k çısi ile yıkıldığı 1955 den bu kış. işçilerden gelmiş ve Peyana, Arjantin bir türlü denroncu «endikal.ır Frr>nc!izi nın gesini bulamamıştır. 1955 yıprogramının uygulanmasına lında devrilen Peron, ikti'darengel oîmaya başlamışlardır. da bulunduğu 9 yıilık süre Peroncuların lin'le oıan Işçı içinde gerçek anlamı ile ArKonfederasyona (C.G.T.) plâiantin'in iktisadi alanda kornın işçilere yü'<I»1:»i fedakârkunç bir mahvolmaya doğru lıkların kabulüne itarşı dursürüklemiştir. Sadece ışçilerin istediklerini yerine getiren Pemuştur. Seçiml^rin yaklaşması ron, ölçüsüz ve hesapsız ücret üzerine, Arjantinde Peroncuartışlarının istihsalle bağdaşıp ların seçime kaîılmalarının ya bağdaşmamasına bakmadan har sak edilmesi için ordu kuman vurup harman savurmuş, ve danları tarafındnn yapılan bas feci bir sonucu hazırlamıştır. kılara rağmen Frondizi, PeDünyanın yarısına et ve buğroncu adaylara göz yummuş day ihraç eden bir ülke olan ve sonuç umduğunun tersine Arjantin, Peron'un faşist dikçıkmıştır. Dikkate nfğsr olan, t» idaresinin son yıllarında. îam bir faşist kimliği taşıyan buğday ithal eden bir ülke olPeroncularla. Küba Başbakamuş ve et ise vesikayla dağınının sosyal ihtilâlcj milliyetçi tılmıya baslanmışjtır. Peron'un lik akımına bağh Arjantinli iktidara geldiği 1946 yılında Castro hayranlannın, seçimler 1.600 milyon dolarlık bir devde açık ya da gizli işbirliği let rezervine sahip oJan Aryapmış olmaiarıdır. jantin, bu müflis ve tahripkâr Amansız düşman iktisadi politikamn sonucunPeron'un amansız düşmanı o da, büyük bir krize sürüklenlan askerler, 'asist diktatörün miştir. 1955 yılında bir askeadamlarının ,'afer çığhkları rî hükümet darbesi ile yıkılan yükseldiği sırada harekete gePeron'dan sonra 3 yıl Geneçerek Frondizi'yi devirmişler ral Aramburu'nun başkanlığında bir askeri junta Arjan ve 1955 de Peron'un gönderiltini idare etmiştir. 1958 yılındi*i cezaevi adası Marrin Garda yapılan seçimlerde Arturo cia'ya sevketmislerdir. Ordu Froncîizi radikallerin muhafaşefleri. Senato Başkanı Guido' zakâr kanadına dayanarak baş yu Başkanlığa getirmişler ve kan seçilmiştir. Peroncuların yarıtaskeri. yarısivil bir reda bir kısmının oylarını sağlıjim kurmuşlardır. 1962 mart yan Frondizi, ilk iş olarak «kehükümet darbesinden seçimlemerleri sıkma» politikasına rin yapıldığı geçen pazara kabaşvurmuştur. dar Guido, kararnameler ısdarı suretiyle Arjantini idare Fakat Peron idaresinin yaetrniştir. Simdi görünüşe görattığı Arjantin ekonomisinin re, ordu şefleri tarafsız ve sikötü sonuçları Suniinia da oryasî geçmişi lekelenmiş olmı. tadan kaldırılamamıştır. 1961 van bir Peron düşmanının Dr yılında dış (icaret açığının 450 tUia'nın seçilmiş olmasından milyon doları bulması Arjafıdolayı memnunluklarını betinin nasıl bir • ^tisadi kaos ilirtmektedirler. Fakat bu Arfinde bır!'ind.ı*'.nun başlıca jantinden Perv)n'un <^öl«esinin rielilidir. Fronüzi, iljj önte henüz silinip kaybolduğu anhantal bürokr.ısi içinde hiç bir lamına gelmeme'idir. Arjantin şey yapmadan maaş alan 200 de Peronculuk: kötüleşmiş ik bin memurun •jorevine son ver tisadi durum ve dengesiz gemiş ve kemerleri sıkuia politi lir bölüşümü haklı bir düzene kasını gerçekle.f*irrnek için osokulmadıkça ^endikaların ben laşanüstü bir ,*aba 2öst(jrr/ıişcil romantizmi ile besienerek tir. Politikssının i't'defj hıi'<« ^•'irun ?•''«"•••• • •• •""'.ktpriır ' •• • Efbak Temyiz azasından m"rhum Mahmud Cemalettln Beyin zevcesi Halide ve Kemalettin TTtku'nun anneleri. Hatlce Utkıınun kayınvalidesl. Cemalettln Utkunun babaannesi «allhatı nisvan VEFAT "Elrsi,, ler ve "tath» iar Cesenatico (ttalva) 12, (a.a.' Italyan gazetecilerinin yıilık balosunda gazetecilere karşı davranışlarında «tatlı» ve «eKşi» olan şahsiyetlere hediye dağıtılırken, ünlü opera şarkıcısı Maria Callas'a altın bir şişe içinde sirke verilmiştir. Gazeteciler, geçen yıl içinde Callas'a yaklaşmakta çok güçlük çektiklerini söylemektedirier. Diğer «ekşi» mükâfatı aktör Walter Chiari almış, Amedeo Nazzari ve Sandra Milo yılın «tatlıları» seçilmişlerdir. DÜRDANE UTKU 127.1963 giinu Hakkın rahmetlne kavusmuştur. Cenazeîl 13 1 İP63 cumartesi günü (bugün) Şisli Camiir.den öğle namazını müteiı'vip Zincirlikuyu Asri Mezarlığındaki ebedt istlrahatgâhına tevdl '.'lunacaktır. CelPnk gönderilmemesl rica plunur. (Cumhuriyet 10519) Londra polisi. Yunan Kıralı ve Kıtiiliıe.'ı aleyhine iıağırıp çağıran bir nümayişçiyi kargatalumba ederken VEFAT Nigâr E>bil'in eşi, Avukat Enver Erbil. Doktor Neyyire Ağlarca, Avukat Ertuğrul Erbil, Leylâ Erbil ve Neclâ Erbil'in se%gili.' babaları, Dr. Sabahartin Ağlarca. Neclâ Erbi] ve Aygün Erbil'in kayınpederleri. Sinan, Ayşe Gül; Ze\nep, Elif ve Ahmet'in dedeleri, Temyiz Mahkemesi Reisliğinden emeklj AVUKAT VEFAT Baromuz Avııkatlanndan 13.7.196S Cuma günü vefat etmlştir. Cenazefi 13.7.1963 Cumartesi piinü öğle namazını müteakip Sişll Camlinden alınarak Edirnekapı mezarlığındakj ebedt istirahatgâhına terkedilecektir. KfdfrII ailppine ve meslekdaşlarımıza bassaglığı düerlz. îstanbul Barosu Relsligi (Cumrurlyet 10514! SABİR ERBİL Doris Day'in kaburgası çatladı | MEVLİT LEVEND AĞUSTOS'un Balıklı Rum Hastanesi Vakfı Tarafından Hollywood 12, (A.P.) Artist S A B İ R E R B İ L James Gandner'in rolünü fazla hakikate uygun olarak oynamasından 12/7/1963 cuma günü Hakkın rahmetine kavuşmuştur. 13/7/ Doris Day'in bir kaburga kemiği 1963 cumartesi günü öğle namazından sonra Şişli Camiinden nin çatladığı, stüdyo tarafmdan akaldırılarak Edirnekapı Şehitliğindeki ebedi istirahatgâhma çıklanmıştır. tevdi olunacaktır. Kaza, Gardner'in rol icabı, kavga Mevlâ Rahmet Eylesin. etmekte olan iki kadından birisi oReklâmcılık 3412 10517 lan Doris Day'i belinden tutarak çekerken olmuştur. Stüdyo, Doris Day'in kaburgası çatladığından, flâsterlerle sarılı olarak işine devam etmekte olduğunu bildirmiştir. | Birlclk rğlum Konya Kolle)l son sınıf talebelerinden gününe rastlıyan " H Temmuz 9ra P a z a r günü lkindl namaztnı müteskip Ak saray Valde ca nıiinde A z i « Rahriyeli. Halil thrahim C'anik kalell. F e v z t M ı s ı r . FatihII Kardeşler ile duahan Yahyfl E'kişehlrli tara fındlan okunacak Mevlude flkraba. dost ve merh'jmtın arkarlaşları ile arzu edenlerin teşriflpri rica olunur. Annesi : Mhsl VARDAR (Cumhuriyet 1 P ) 01 O şartnamesinde yazılı şartlarla Galata Büyük Balıkh Hanındaki 69 No. bürosunda 17/7/963 taıihine rastlayan çarşamba günü saat ]4,30 da açık artırma ile satışa arz edilecek gayrimenkuller Beyoğlu, Tarlabaşı, Bülbül Mah. Paşabakkal Sok. No: 5 kârgü evin Muh. Kıymeti 35.000 Beyoğlu, Tarlabaşı, Çukrır Mah. Peşkirci Sok. No: 3, 5 iki ev » » » 45.000 Beyoğlu, Tarlabaşı. Çukur Mah. Çukur Sok. No. 53 dükkânh ev » > . 45.000 Beyoğlu, Tarlabaşı, Tarlabaşı Caddesi No: 189, ]9 1 dükkânh ev » » 90.01RJ Taksim, Kâtip Mustafa Çelebi Mah. Meşelik Sok. No: 26 ev ve dükkân » » 70.000 Samatya, İınrahor İlyasbey Mah. Gençağa Sok. No. 45 kârgir ev » » 40.000 Samatya, Hacı Hüseyin Ağa Mah. İmrahor İlyas bey Sok. No: 41 bahçeli ev » • n 30.000 Samatya, Hacı Hüseyin Ağa Mah. Tütünlük Sok. No: 26/26/1 ev ve dükkân » » 60.000 Beyoğlu. Kalyoncukuluk Mah. Kalyoncukuluk So k. No: 89, 91 kârgir ev ve dükkân » 150.00d Taksim, Kocatepe Mah. Ferediye Cad. No: 84 kâr gir ev ve dükkân » 40.000 Nişantaş, Halâskârgazi Mah. Kuyumcu İrfan Sok. No. 18 bahçeli ev » 100.000 Kurtuluş. Feriköy Mah. Kurtuluş Cad. No: 80 ab şap ev » 150.000 Şişli, Kocamansur Sok. No. 30 Apartmanın 3 No. lu Dairesi » 40.000 NOT: Fazla malumat için satıs mahalli olan hüroya müraraat olunabilir. Cumhuriyet 104S6 M E V L İ T Şehlt Miralay Osnıan Beyln esl. çok !;e^gill annemiz İlâncıhk: 3673 10494 KİRALIK DAİRE Nışantaşında, yeni ve konforlu bir apaıtmanın zevkle döşenmış. zemin katı, kibar. bir bekâra aylığı 900 liradan kiralıktır. 6 aylık peşin. 48 15 13 A müracaat. i f f ^ f t t ruhuna ithaf edilmek üzorp 15 Temmuz Pazarte^i günü lkindi na mazır.dan sonra Kadıköy Kızıltoprak Zühtüpasa Camiinde okunacak Mevlidl Şerife kendisini se venlerin ve arzıı edenleriu teşrîfleri rica olunur. T.C.D.D.Y. Birinci J şe Müdürü Ogiu îzzet Geçalp ; '••••••••••••aaas««••••"*•••••••«••••>•••«** Emine Nazime Geçalp Hanımefendinin Cumhuriytt 10489 (Cumhuriyet 10491)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle