Katalog

23 Haziran 1963 CUMHURÎYET IVES İstanbul gülünüıı katlaııılnıaz dikeni Kanalizasyon akıntılannın meydana getirdiği kükürtlü hidrojen kokusu, «emt sâkinlerinin mutfaklarına, yatak odalarına girecek kadar arsızlaştı ve son zamanlarda tahammül edilmez bir hâl aldı... KURBAĞALIDERE Lölölösuz konuşalım Bizim mücadeleci Belediyemiz Bir acı gerçek daha Papa öldü, yaşasın Papa Mekfep açmalı Lololosuz konuşalım sitcde (profcsorteı arasındn) buhran, vrlhâsıl, denİ7de kum, bızde buhran. Mcğfr filimciliŞımizde de buhran varmıv Halkııı se\di$i artistler (me«ela. Orhaıı Günsırax. Göksel Arso\ sibi). ceMrdiklerı fılim basına fifl hin lira htivorlarmıi. Bu da \erli »inemacılığımızı iflâsa >.urukliı> ormus. Prodhktorler bo\kot t apacaklarmıs. fal.ın.. filâıı Sahsen sınemadaıı pek anlamam >f sevmem. Son eordüüıim filmın Ü7crinden, ıralıba, tic sene ercti. Kaldı kı. onu da \anda hırakmıstım. Ama, hu hususta. bır produktörün sövledıklerı tuhafıma çittı. Bu zat «dun\anın hiç bır \erınde (ah Bu dümanııı hiç bır veri!( di\or. bas rolu o\na\an bır aktor. filmin maInetının. vuzde 25 inı almaz.» Buna lâkırdı değil, lâkerda derler. Bır i* malneti uzerınden mi, \oksa. safladıfı menfaat ilzerindfn mı he^aplanır? Meselâ. 100 lira\a mal olan bir filım, 100 bin {etiriyor«a, tedı\elerımizi 100 lıra üzerinden mi yAdelcveccgız? Smcmadan hoslanmpor, sinemacıhktan aıılamıvoruz drdık ama, butun butün de mantıktan \okfiun değilız, Yalnız sinemava mahsus pek meseie dejil. Fakat bır çok ış adamlanmız bo\le düşünüyorlar da *** Çiçek kokusuna yabancı olanlar Röportajı yapan: Bülend DİKMENER Tarıhi eserlennin çokluğu >anında, tss.ii tabıî güzellığr sahip bulunan tstanbul, güzel kokulu çiçekleri ile de sohrete ulasmıstır. Beyaz zambaklar dijarı diye anılan Hetbelıadada oturanlar, çünesin ilk ısıkları ile yataklanndan uvandıklarında bahçelerindeki mor beyaz renkli, sedef kaplı intıbaını veren zambakların koknsunu içlcrıne sindirirler. Favton \e\a merkep lerle Büyükadada tura çıkan genç çiftlcrın baz içınde kokla dıkları çiçeklerin basında \asemin gelir. Renjârenk gullerlr kaplı Tesılkovden ote, Sislinin büvük salonlu apartman dai relerinde aksam çavlarım •\ndnmlnan vaslı hanımlar. kristal vazolar içindekı karanfil kokuları arasında sosycte dedikoduları İle geceyi ederler. bataklığa batn ormuşcasına ha Ze\ tınburnundakı gecekonduvava zorlukla çıkıyordu Kalada oturan gellnhk çağındakı kızmısa gıden arapların uzerınden lar bahçelerındekı mıs gıbı kokan şebboylarla tek odadan ıba geçtığı Kurbağah Koprusunun vanındakı batık tekneler, sınr:ılet meskenlerının bir kosesını ıtına ile guslerler. Gultepede o \ah tahta tekneler bura\ı âdeta turanlar ıse tabıat ananın \ermetruk bır lımana çevırmış. Iç dığı papatja tarlaları ıçınden etkiMmlara doğru gıdıldıkçe koku ıafd >avılan koku ile kendılennı gıtgide tahammül edilmez bır mutlu hıssederler. hal alnor Hava kararmağa ba<ladığı ıçın derenın sahıhndekı t^tanbul'un Moda Koyuna babahçelerınde oturanlar muhtekan Kurbağalıdere cıvarında oşem bır manzara se\ redenlerın turanlar ıse butun bu çıçeklerın huzuru ıçınde kahvelerını ıçıkokusuna yabancıdırlar. Âdeta vorlar. koku alma hassasını yıtırmıs bu ınsanların senenın 12 ayında koklamak zorunda kaldıkları bir g«z vardır H2S . Yanı kukurtlu hidrojen... Kanalizasyon akınTURKIYE'DE tılannın meydana getırdığı bu koku semt sakınlerının mutfaklarına, yatak odalarına girecek kıdar arsızlaşmış ve aon zamanlarda tahammül «dilmez bir hal almış . Kurbağalıdere. yazın binlerce ınsanın denıze gırdığı Moda Ko>una dokulen kuçuk bır ırmaktır. Yalnız derenın kenarında 1,000 e yakın ev vardır ve buralarda 5 bınden fazla ınsan oturur. Derenın kotu şohretı yanında her 2 sahılde bulunan yuzlerte sandal denıze girmek ıstiyenlere kıralanır. Bu semt sakınlerı koyu sıyah rengıne ve neşrettığı kukurtlu hidrojen gazına bakarak bır ad takmıçlar bu dereye: «Utanç Dere«ı> B uhransız tarafımız kalmadı. Sijasette buhran, mektepte buhran. ticarrtte bnhran, iiniver Bu sırada derenın sağ sahılındt sandalını kı\ı\a çekmek ıçın ug raşan vaslı bır adam bıze doğıu seslenerek «Oğlum» dıvor, «sızde hiç akıl vok mu? Xı\e Moda Koyunda dolasmı\orsunuz da bu pis verlerde \akıt geçiriyorsunuz?». Gazetecı olduğumuzu ve dere hakkında \azı \azmak ıstedığımızı oğrenınce hemen anlatmağa ko>uluyor Adamı bıraksak 1 saat, 5 saat belkı dc =abaha kadar anlatarak o\le<nne Kurbağasız dere dekı kapı tokmaklarından baba \adıgârı gumus takımlarına kadar hepsı sapsan olmu« bu ga" \uzunden. Kddıko\den Maltepeve kaaar butun foseptık çukurlu e\lerın pıshklerı bu deıeje dokulurmus Tum kotuluklerıne ragmen ı\ı bır vanı da varmış bu derenın Su\u zehırlı olduğu ıçın deçıl kurbağa, hıçbır canlı mahluk \ası\amazmıs Bu vuzden de «andalların altı ne jojun \e ne de ku:t vaparmış. ıltlltl U>ifc*.!ie O1KK111 b\İLliiı bulun LU ^tmt sdkıım.1 mın çi ka>etlerıne rağmen. burayı terkedememelerının baslıca sebebı. me«ken buhsanı »Ya çok eskırien kıracı olarak buralara \eıleşmısler. va da evlerı kendıleııne aıt . E\lerın kıraları butun dere bovunca a\nı 150 ılâ 250 lıra arasında de§i'i\or Bır saatlık Kurbağalıdere gezınti'inden sonra sahıle çıkacağımi7 sırada dcreden çıkdn kaz surusu. kendılerı ıçın hazırlanan bır çukuıdan kana kana Terkos Su\u ıçıjordu Buna dair bir tarihi vaka vardır. Sırası çpldijı ıçın anlataMm: Her Kardınal Papa olmak ister. Bundan dolaM (ruhanilerın beseri tarafı) Kardınaller ne zaman meclis halinde (Konkla\) tnplansa • lar, cünün birinde. \e mümkün oldugu kadar çabuk. »ıra kendilerıne eelır umıdı>le. daıma aralarından en ihtı\ar, en zayıf. en hasta. kı saca oliıme en \akın olanını Papa «seçerler. Hanı. adam. neredeyse, aksama sabaha obur dun%aia eıtsın de, venı seçım \apılsm diie. Bu, bılhassa. eskı zamanlarda bovle\mıs. Ri\a\et ederfer kı. hılmem kaçıncı asırda. >ıne bovle. bir Papa nlmüş. Konkla> toplan mıs. Arada bır Kardınal var. Krir. topal. kan bur. zanbur, titrek, sarsak hir adam. Dotrıı dürüst \ürüvemiven adamı koltukta cetirip ^erine oturtmuslar. \ e. vukarıda sövleditim sebcpten dolayı, öteki Kardinaller, hemen onu Papa seçmisler. Adam. seçilir seçilmez, dimdik aya|a kalkmıs. Elindeki bastonu, sırtıudaki kanburu fırlatmıs, atmış. Ne topallıgı kalmış, ne kanburlugu. Genç ve dinç bir adam. Tarih kitaplarında bu Papanın, Vatikan tahtına gelmis feçmi? Kardinallerin, en nıun ömürlüsü oldujtu yazılır. Şimdlki Kardinaller arasında bHylesine kuvvetli bir aktör var mı, bilmem ama. herhaide mütevaffa 23 üncii Jan, hıristiyan dininde bü.vük ve cesaretli venilikler >apmıs, kelimenin tam mânagiyle, modern bir Fapa idi. *** Bizim mücadeleci Belediyemiz Mektep açmalı Oir dostumuz, şu son günlerde, kiiçük bir iç ** turizm yaptı. Antalya ve civannı dolaştı, geldi. Antalyanın en ivi otelinde kalmıs, ve beraberinde bir de hâtıra getirmiı. Lâvaboların ve tuvaletlerin delikleri tıkanmMin diye, içine bir sev atılmaraagını istiyen bir karton. Ingilizce, Fransızca, Almanca olarak üç dilden yazılmış. Bir parçasını asagıya alıyorum. Lütfen bir göı atınıı: JK " F l O r Ü r l Ü L D MC N . I AUU Ş >«i3*S ı Utanç deresinde gördüklerimiz Pıslıkten yağmur yağıyormuşcasına kabarcıklar çıkaran derenın ağzından kıraladığımız sandalın kureklenne asılan Karadenitlı O»man Reisın yüzu beşın'cı hamleden sonra karıştı. Yutkundu. Kotu laf soylemek ıstedı. Yıne yutkundu. Susmayı tercıh ettığı anlaşılıyordu.. Sonra binlerce kabarcıklır uzerıne bır kabarcık da kendısı kondurduktan sonra hamulesını boşaltan kum motorunun onunde oturan sandahnı kurtarmağa koyuldu . Bır taraftan da anlatıyordu : « 45 yıl önce yanl ben 18 yaşında iken bu derenın dibindeki pırıl pırıl çakıl tasları görünürdü. Akaam üzeri oldu mn, oltasını alan derenın 2 sahiline sıralanır, kefal, istavrit ve barbunya a\lardı. Rengârenk çiçeklerin çevrelediği ba yere Künün birinde bir evln 14ğımı akmağa basladı. O gün den bu yana ilgililerin sdz etmediğını gören yeni ev inşa edenler kanalizasyonlarını bu dereye bağladı ve bunn Kurbagalıdere civarında oturanlar takip etti. lste o günden bu yana pırıl pırıl. kopük köpük akan dere kararmağa basladı. Sonra sımsi\ah oidu \e bu hale çetırenlerden intikam alırcasına kükürtlü hidro jen gzzı nesretmeğe basladı.» Ak saçlı Osman Reıs bır ara ddldı Eskı anılarını ve belkı de ılk aşkını yaşadığı bu derenın eskı halını hatırhyarak gozlerın . dc bırıken yaslan sildi ve dere | nın karanlıklarına doğru kurek I lcıe asıldı. Kurekler suva değıl de sankı azan, hazan dcjil sık sık. ne tuhaf haberler çıknor. Alın size, meselâ. bunlardan bir tancsi: Belfc'nt hoparlorlu satıcılarla mücadele edecek. Ne demek hoparlorlu satıcı? Bır defa, hoparlör, adı ustunde. >a>»? sesle scn Iedijiniz bir seıın tnııunu ^ukselten âlet demektir. Bizim satıcılann bovle bir âlete ihtiyacı \ar mı? Adam Aksaraydan bır «yoguuuuurt» dur» tutturuvor. Sislide çocuklar, ağlayarak, uykularından uianı.>orlar. Hele, bir «Engınââââr» var kı, hutün butün feliket. Kelımeyi bir anda seçemejıp, eski bekçilerın «vangın vââââr» ına benzetenler, e\lerinden gokağa fırlıvorlar. Bovle, nezle görmemıs seslrrın hoparlör nesine gerek? Olsa olsa, bu Allah \ergisi hoparlorleri, kabilse, biraz kısma.\a çalısmalı. Ne çare, o da elden gelmivor. Yoküa bu bafırıslar. ancak. meseli. Ankara • tstanbul trlffonnnda kullanılır, ve bakın orada, elhak, ise varar. Ama. o zaman da. telefona luzum yok, aç peııcereyi konus!. *** B » C »ND B»TH Bir acı gerçek daha DIŞ MINELERINI SERTLEŞTIRIR, ÇURUMELERİ ONLER! 'ıfn t.njtıi/Jo »a,»/ ^ 'Amenka'da Bristol Myers Lâboratuvarlarımrr on y araştırması sonucunda bulunan bu yeni formul : ' lış. nvbîvı ş mınelerım sertieştırerek, (juruk başlangıcı o'abılecek yumuşak kısımlann behrmesını onler ve ağızda meydana gelen tahnp edıcı asıtlere karşı dışlerın dırencını arttırır gıdenr m, ulaşılması guç en denn noktalanna nufuz ederek, besı artıklarını parçalayan mıkroplarm çoğalnıasmı onler. boylece kokusunu Dış etlerının çekıldı|i yerlerde ortaya çıkan mme altı tabakanm hassasıyetını gıdermede rol oynar, dış etlerının ıltıhaplanmasını onler Ilattâ. brlki de. rad\oyu bunlar hozuyordur. tnsaallah. ikinrisindr oldugu kadar, birinci gayretinde de muvaffak olur. Fakat bu arada. bhrrm Altemür. baıı cazetelerin «memlekrtte vapacak baska İ8 mi yok? Ne lüzum vaT televizvonu?» ^ibilerden bir acayip muhalefetivle karsılasıvor. Bu televizvon zamanımızın. hiç «üpheüiz, en mükemmel bulnslarından biridır. Hemen hemen dünvanın her mem'eketinde (Mısır dahıl. Irak dahıl) \ar, Kivasetten baslavarak, turlü etlenceden geçerek, çocuk terbiyesine ve üniversite derslerine (bazı amelhatların »östfrilmesi gibi) kadar her sahada knlianılıyor. Tani dünyayı odanıza getıriyor. Radyonnn canlısı. Şimdi. Türkivede televizvon vapılsın mı, yapılmasın mı? Yalnız bo\le bir mânasız münakasava girişilmesi, korkarım memleketımizın daha uzun miıddet, tele\ izvondan mahrum kalması için kâfi bir sebep olmasın. Mademkt münakasası Mpılıyor. Demek ki henüz o seviyeye gelmemisiz. Ne haıin şey'. ""ltemur Kılıç arkadasımız. A \izyon kurulması için canla Turkiyede telebasla ujraşıyor. Dotrusu, ben ömrümde, bu kadar basit ve kısa cümleciklerde, bu kadar çok yanlış görmedim. Ne Ingilizcesi tngiliıce, ne Fransızcası Fransızca. Duydufnma göre, buna benıer bir şey de Eyüp camiinde asıimıs. Boylece, Türkivede turiımin, hiç beklenmiven, bir meselesi daha karşımıza çıkmış olu yor: Memleketimize gelecek olanlara, daha e % velden, hususî kurslar açıp, ba acayiR, dılı Sfretmeli ki. adamlar meramımızı anlasınlar. Toksa, yandı Antaly» otelinin lirabaları! *** Haftanın (yabancı) fıkrası " merikada bir ekspres. Vakit gece yann. Ansızın kompartimanlardan birinin kapısı açılır. Eli iabanealı bır adam girer, ve oturan tek yolcnya: Derhal para çantanın! Berıki, ilk heyecanı geçtikten sonra, kahkahalarla giilerek: Aman, der, ödümü kopardınıı. Yani? Cebimde bir dolanm bile yok. Bn sâkin cevap karsısında havdut saşınr ve aorar: O halde neye korktunuz? Çünkü, birdenbire. siıi biletçi lannettim. Biletim de yok da... (Settimo Giorno'dan) A Sağlam, parlaK ve temız dışlere. sıhhatlı dış etlerıne sahıp olmaK ıstıyorsanız. dışlerımzı yemeKlerden sonra ipana fluorid ile fırçalaymız. (llâncıhk 3275/9614) Papa öldü, yaşasın Papa Toprafı olan bol olsun, samlmi bir Tfirk dosin Papa öldü, Şimdi yenisi seçileeek. w k MulKuNu/i •alin BOYALDRI . genin NECATİ EKŞIOGLU ( I l a n c ı l ı k : 3219/9584) TAHTA KURUSU PİREveKARINCA lara KARŞI: SJVRİSINEK VS. HAŞARELERE KARŞI: KIRMIZI ET1KET Yayın Hayatı Senato kur=usunde ok^r.an roportajların kıtabı • NECMI ONURun Anadolu gerçeklerını dile Eetıren 18 röportajı ve Abdı İPEKÇt'nın onsozu. Harman Tuğlası fiatına MODERN INŞAATıN MEZARLARINDA YAŞAYANLAR Her çeşit yayın ılânları Pazar günleri bn sütnnda ANTEN YAYINEVİ Sunar it EKMEKÇİ KAÜIN • Xavier de Montepın Çevıren Muammer Tuncer Dutun dunja dıllerıne çevrılmıs olan, unlu EKMEKÇİ KADIN romanınııı. Fransızca aslından bır tek satır bıle kısaltılmadan japılan bu basarılı çevırısını okurlarımıza sunmakla mutluluk duyarız. Cıltlı ve nefıs bır ?omız ıçerısınde çıkarılan bu kıtabın fıyatı 12 50 lıradır Georges Ohnet Bu unlu roman Muammer Tuncer ırı akıcı, suruklejıcı ve guclu kalemıyle, kısaltılmadan dıhmıze çevrılmıstır Halen sınemalanmızda fılmı oynanan, tertemız bır a?kın surukleyıcı seruvenım anlatan DEMtRHANE MÜDüRU, bujuk bır he>ecanla okurıacak nefıs bır romandır. Cıltlı ve nefıs somız ıçınde çıkanlan bu kıtabın fıvatı 12 50 lıradır. ANTEN TATINEVİ Cağaloğlu Yokusu No • 40 P K 1264 İSTANBUL • DEM1RHANE MÜDCRC Kelimesi 1 liradan jayınlanır. Klışeh ve çerçevelı mustakıl yayın ılânları, bu sutunda normal tarıfeve gore »o2O tenzılâtlıdır. tstanbul dısından gonderıiecek ılânlara havale makbuzu eklenmelıdır 1 • • 111 • • 1111111M • 11 • I • M 1111 • 1111 • | • Fılmı yıllardır hâtıralarda ~ yası>an, tngılız edebıyatının ^ S olmez eserı ^S = REBEKA = MODERN TUĞLALARI Cıltlı, şomızlı çıktı. S3 Fıatı i n TL = FERHAN BOZKURT StRKETl = • tHTÎSAS MUHASEBELK Rl ANSİKLOPEDtSt BÜTt.N ML'HASEBELER 1409 bu yuk sahıfe. 75 lıra. Cıithsı 95 c lıra. Derhal sıpame o45 ten filât. Brosur ısıenılmc^ı Ke nan Asafkan Ankara Gençlık Caddesı 41; 1 Asrımızın birıcik konusu, | herkesin okuması gereken kıta, : • PETROL, ATOM. ENERJİ ! çeşıtlcri ve mukayeselcri. | İNKILÂP KİTABEVI ' ISIK TAYINLAR • MLTLU GÜNEY • HARPLT MASALI • YEŞtL MALATYA Yurdumuzu anlatan tatlı gez sohbetlerl Çekirge • BURSA MEZARLARINDA YAŞAYANLAR Intsatmıtda, tasarrufu, Sağlamlığı, kolaylığı, ses ve ısı izole hassasını sağlayacak olan mamullerimizin kataloğunu îsimh kıtapta toplandı Butun kıtapçı|arda Genel dağıtım MİNNETOĞLU Caealoglu . tstanbul Ankara dağıtım : Munhasıran AKBA Ulus Ankara KÜLTÜR KİTABEVt ŞEMSt BELLI'nın aylardan berı aranan ıkı eserını sunar : BAHAR GÜNEŞİ CANKUŞUM T I P • KALBÎMİZİ TANITALIM 2 Baskısı çıktı • Yazan : Prof Dr î Lutfı Vural. • Fı^atı: 12 5 lıra Sağlıgını seven herke^ın okuma«ı gereken kı (Guzçıçeğının Mektupları) (Lıselı kıza mektuplar) Fıatları 3 er lıradır Kıtapçılarda arayınız. Şemsi Belli'nın dığer eserlen Kıtabevımırden temın edılebılır Ankara Cad. No. 62 2 • tstanbul isteyinız. AHMET EKMEKÇİOĞLU KÜLTÜR KtTABEVI ToPSER 1 Tuğla vt Kirımit Fahrikııı BUyükdere Ittsnbul Telefon FABRiKA: 6 1 2 0 0 1 / 3 3 Büro . 49 58 02 MİLLETLERARASİ İKTİSAT POLİTİKAS1 Not: Tuğlalarımızın ağırlıjjı, sıva matrsküp dahil, Aerosol m ENSEKTİSİD »klıl nndjtltr Amerıkı vt • va harç Khal e^ılmı|tıı 900 Kilodur. Vazan: Prof Or Fahrı Halıl örs. J kısım 14 bolumden ıbaret. buyuk bır ımek mahsulu olan nu kıtap Malı, Iktısadî ve Tıcan sahada bu \uk bır nos]ug"u dol. riurmRktadır en TI AGATHACHRİSTtE AKRA YAYINEVICağaloğlu Tel: 223687 Akba Tercumo Polıs Romanları : Satış ıekorumuzu kıran onucuncıı kıtap ı'KOREBE) den sonra ondordüncu kıtap. bır «SIFIRA DOĞRU» (Reklâmcüık: 3001/9589) Ulanıilık.