Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
pencere I •1IIII1III11I1U1IIILLUI1IIIL1I 29 nisan Yetıiden 25 milyon liralık istimlâk borcu dağıttlacak GÜNÜN KONULARI BAL1KÇ1L1K KONUSU Dttn 29 Nisandı. Ve bizim gazetede dörder gütun olarak iki haber en buyük yeri tutuyordu. Bırisi Tiirk gençliğinin 28 Nisanı büyük bir duygululukla ınma törenlerini anlatıyordu. lkinci haber ise şu idi : Topraksız köylüler yürüyüş yaptılar. Son günlerin karmakanşık havadisleri içinde, aydınlık teşhislcre uzanmak için bundan daba iyi bir tesadüf olamazdı. Dün 39 Nisandı. Ye Türkiyede ilk defa köylü vatandaş kendi bakkını savunmak için eline döviz aüp yüriiyordu. Dikkatlerimizi bu tarihi başlangıçta toplarken, köylüroüzün elindeki dövizlerin neler yazdığım bir daha okuyalım : «Büyük Atatürkün köylüsü topraksız yaşıvamaz.» «Köylünün yarasına merbem olacak en büyük ışık, toprak reformudur.» «Olur mu böyle olur mu, topraksız köylü olur mu?» «27 Mayıs bize ışık tutmustur.» İlk defadır ki köylü, toplanıp, bir sessiz yürttyüşe geçiyor. vakur ve sade, Atatürk anıtına kırmızı ve beyaz güllerden bir çelenk bırakıyor. Bu çelengin üstiinde şu iki kelime yazılı : Türk köylüsü. Evet... Budur Türk köylüsü! Türk köylüsü, toprak agalarıııın kesesinden çıkan paralarla tutulnıuş kamyonlarda davul zurna çalarak çengı çalgı : Hürriyet... Hürriyet... diye anlamım bilmeden bagıran köylü degildir. Şimdiye kadar demokrasinin «d> si firememiştir köye bu yüzden... Bu yüzden köylü, demokrasi ile Demokrat Partiyi, Demokrat Parti ile Demirkıratı, tspat Hakkı ile İsmail Hakkı'yı, Üniversite muhtariyeti ile köy muhtarlıgını birbirine karrştırmıştır. Ama köylü, toprak istediği anda ilk defa kendi tabiî haklannı savunuyor demektir. O zaman «demokrasi» yirmi railvon vatandaş için içi boş bir kavrara ve «hürriyet» faydasıı bir boşboğazlık olmaktan kurtuloyor. Nasırlı ellerin taşı dığı şn iki cümlçyi altalta koyunuz : Köylünün yarasına merbem olacak en büyük ışık, toprak reformudur... Ve : Olur mu böyle olur mu Topraksız köylü olur mu? İeni Personel Rejimimiz Yaxan: Dr. İsmet Ciritli Plâıı ve getçeU Yazan: MAZHAR KUNT Meml«ke*tt bahkçılık, bugünt kadar hep cehalet ve zaruretin baskıu altında bulunduğundan, herhangi bir ilerleme kaydedememiştir. Eloğlu elektronik sondaj usul leriyle balık yataklarının yerlerini eliyle koymuş gibi bulurken bizler, hâlâ babadan kalma usul ve âdetlere körü korüne bağlı kalmış durmuşuz. Bu yüzden de alem deniz mahsullerinden mılyonlar kazanırken, biz, bundan istifade imkânını bir türlü bulamadık. fında bahkçılık lektörüne 295,3 mil yon liralık bir yatırım yapılmaf,, kararlastırılmış. Hattâ plânda 1963 yılı içinde 37 milyon liralık yatırım yapılacağı gösterilmektedır. Ne yazık ki, temin edildiğine göre, deniz ağalan denilen kımseierin sinsi direnmeleri yüzünden birinci yılın yatırım tutarı olan ^7 milyon liraya karşıhk, Ticaret Bakanlığı sadece 400 bin liralık bır tahsisat koymuştur. Bundan baska deniz ağalarının saltanatına tr,n vermesi beklenen Su Ürünleri Kanunu Meclisin 1962 çahşma progıa mma dahil iken Meclise getırilmemiştir, 1963 ortalarına yaklaşıldığı halde hâlâ da sevkedilmemiştir ıııııııııııııııııııııııııııııııı • Türkiye uyanıyor. Uyanış, işçi karuluşlarından sonra tarihi roizde belki ilk defa tarım kesimine sıçramış bulanuyor. Bu demokratik şuurun, yayılmasını, gtnişlemesini ve köylümüzün gerçek çıkarlannın peşinde teşkilâtlanmasını desteklemek bütün aydınlann boyunlarına borçtur. Biliyorura ki, su yazdıgım satırları okuyacak kişilerin arasında köylü sayısı yok deneeek kadar azdır. Hattâ ve hattâ bu satırları okuyanlar arasında sayısı pek az ağa takımı, ne olup bitenlerden, ne de bu yazdıklarımızdan boşlanacak... Ama biı iyice biliyoruz ki gerçek demokrasi işte budur. V* en kısa zamanda bu yolda atılacak adımlar, şu içinde yaşadıgıraı» rejimi çöküp gitmekten kurtarabilir. «Bu memleketin elli bin muhtarlıgında kaybolmuş» yirmi milyon köylünün dışında süregelen bir post kavgasına demokrasi adını verdiğimiz için, bngünkü çıkmazlara gürüklendik. Tfirkiyede adına aydın dediğimi< kişiler, toprak reformu dâvasını bu mücadelenin hakiki sahipleri olan köylülere benimsetebildiklerl gün toprak reformu gerçeklegmiş demektir. Azgelişmiş ülkelerde demokrasinin yürüyebilmesi için ilk şartın çok köklü bir toprak reformu oldu gunn i»e yalnıs bi» »öylemiyonıı... Dünyanın bütün sayılı otoriteleri yazıyorlar. Bunun için Adanada köylülerin yaptıklan sessiz yürüyüşü bâyük isaretlerin güıel bir küçük habereisi karşıladık. Bu sestit yürüyüsün hiç tanımadığımız liderleri ise 29 Nisan 1960 a büyttk bir anlam kazandıran bir 29 Nisan 1963 katmışlardır toplum hayatınuza... «Kenden sonra insanların ca personelin her türlü hak Te Konjonktür; paranın satın alma daha mutlu. iyi ve özgür ola şartlarını tatbikinde liyakat liste gücünde meydan» gelecek degiscaklarını düsünmek hoşuma mi uygulanacaktır. (M. 712). meler olduğuna göre, asıl öneml: gidiyor.» Yeni rejimde diğer önemli ye dâva, memur maaslarını para olaA. GİDE nilik; en alt kademe memur üc rak miktarı değil. fakat satın ^laI retinin en az geçim haddi ve mem bileceği mal ve hizmet miktarlari' Devlet Personel Dairesinin çalış leket şartları gözönünde tutularak dır. tstimlâk borçlarının ödenmesine malar sonucunda, yıllardanberi ü tesbit olunacağının ifade edilmesiİste paranın Mtın alma gücünönümüzdeki hafta yeniden başlanaPersonel de meydana gelen azalmalar karzerinde konuşmaktan başka bir i dir. Gerçckten Devlet caktır. İstimlâk borçlan. her gayrişey yapıimıyan personel rejimimi| Dairesinin hazırladığı ön raporda şısında memur maaslarının germenkul için 50 bin lira iizerinden zın ana hedeflerini tesbit etmesi üj da belirtildiği gibi; bugün Anka çek değerini muhafaza ettirmek ieşit miktarda ödenecek, 50 bin li1 zerine, Bakanlardan müteşekkil rada oturan iki çocuklu evü bir çin başvurulan bir çare olan (Ec radan fazla alaeakhlara, geri kageçinme helle Mobile) sistemine, bu kere bir alt komisyon bu hedeflerin ışı memurun asgari aylık lan kısmın vüzde 23 ü de verileğı altında, kırk sekiz madde ha masrafı 968 lira olduğuna. bu pa de mevzuatımızda yer verilmemecekHr. Ödemeler «ıraya konmus ' linde tesbit ettiği esaslan Bakan ra ise bugünkü baremin altı ile; si, gün geçtikçe azalan memurun ve listeler halinde Beledive Saderecesi arasına tekabül gatın alma gücü karçısında lar Kuruluna sunmuş ve bu pren beşinci bir rayında ilân tahtalanna asılmıştır. sipler Kurulun 12 nisan 1963 ta ettiğine göre, bu parayı ortaokul lâkaydi ifade etmekte ve bu duBeledive Başkanhğı, bir karışıkll rihli toplantısında kabul edilmis mezunu bir memurun yirmi »ekiz rumun kanaatimizce bir an evvel ğa meydan vermemek için alacak tir. yıl, lise mezununun yirmi bes yıl, düzeltilmesi gerektnektedir. lıların ilân edilen günde miiracaat yüksek mektep \ II Yeni personel rejimimize temel üniversıte veya ederek çeklerini almalannı iste teşkil ise ancakj edecek ve muhtemeien mezunu bir memurun Bilindiği gibi, içinde bulunduğumektedir. 1963 1964 yılında kanunlaşarak 18 • 20 yıl sonra alabilmesi müml muz plânlı kalkınma hamle ve | Bu sefer, 25 milyon lira dağıtıla yarım milyona varan bir memur kündür (1). tesebbüsü ve bilhassa birinci beş bu Kanaatimizce Türk toplumununı yıllık kalkınma plânının uygulancaktır. Devletten yardım alındığı kitlesine uygulanacak olan takdirde rakam 50 milyon liraya ! prensiplere göre; deviet personel büyük dramlarından biri de bu maya başlanması keyfiyeti memleyatmakta ketin en uzak köşeleri dahil bütün çıkarılacaktır. 25 milyon lira öden j rejiminde kariyer sistemi uygula rakamların arkasında diği zaman Belediyenin 320 dosya nacak, yeni rejim sınıflandırma ile ve oynamaktadır. yurtta personel dâvasını ön plâna başhyacak ve maaş rejimi sınıflan sı kapanmış olacaktır. Fakat tesbit edilen prensipler geçirmiş, işte biraz da bu zorunludırma ile birlikte tesbit edilecek manzumesinin en büyük eksikliği: ğun etkisi ile ve memleketin her tir. Başlıca yenilik; liyakat siste Devlet Personel Dairesinin tavsi tarafında istihdam edilebilecek Mayine benzetilen cisim minın kuvvetle teyit edilmesidir; yesi hiç nazarı itibara alınmıyarak personel bulabilmek için «mahruŞöyle ki; memuriyete girişte açık devlet personelini fiyat yukselme miyet tazminatı» esası kabul edilbulunamadı Dört gün önce Karadenizde, Ka müsabaka usulü uvgulanacak. bu lerinden koruyacak olan değişme mistir. Bu esasa göre ekonomik, şartlar raburun önlerinde görülen ve ma nun sorumluiuğunu Devlet Perso| li barem (Echelle Mobile) sistemi sosyal, kultürel ve sıhhi yine benzetilen cısim, bütün ara nel Dairesi üzerıne alacaktır. tm nin kabul edılmemesidir. Zira mo bakımından mahrumiyet yeri olamalara rağmen bulunamamış, olay tihanlarda kazananlar bir süre si dern barem re.iimınin özelliklerin rak tesbit edilen mahallerde çalıyeri jerine gonderilen mayin imha eki tajyer olarak çalışacak; memurij den en önemlisi; maa^larla kon şan personele «mahrumiyet münasebetinj tazminatı» adı altmda her ay mupi de gece sabaha karşı îstanbula yet statüsünp sirmeleri için aday jonktiır arasındaki lık süresinin sonunda yeniden im| devamlı olarak takıp edilmesi rsec' ayyen bir ödenek verilmesi karardönmuştur. tihana tsbi tutulacaklardır. Ayrı| buriyetidir. îastırılmıştır. (M. 28). Askerî gemiye izinsiz girmişler Istınye Tersanesınde onarılmak. ta olan Erdek gemisine, genç bir kızla erkek arkadaşınm izinsiz olarak gırdıkleri ihoar edılmiştir. Sevim ile Yüksel, gemiye girmelerinden b saat sonra inzibatlar taralından yakalanmışlardır. Yüksel, ifadesınde. arkadaşı olan gemi ku•mandanmı ziyarete gittiğini söy lemiştir. Olaya, askeri ilgıliler el koymuşlardır. rnecmuasının okuyucularına Kamu hizmetlerinde çalışan per soneli. sadece idareye hizmet münasebeti ile bağlı olan ve hizmet karşılığında maaş alan bir varlık olarak görmek doğru değıldir. Bu personelin bazı sosyal problemlafi vardır ki; devletin bu problemler le de ilgilenmesi ve bunlara çözüm çaresi arıyarak bulması hizmetin verimli olarak yapılması bakımından önemlidir. Bu sebeple personelin gerek sahsını, gerekse ailesini ilgilendiren so«yal problemlere eğilmek zaruretı ortadadır. Nitekim bu gerçekJ ten hıreket edilerek, esasen sosı yal ve ekonomik haklara geniş yer veren 1961 Anayasamızın da ıçığı altında ve bir yenilik olmak üzere personelin sosyal haklarının ge ni.ç ölçüde ele ılınması kararlaştı1 rılmı? bütün devlet perspneli ilej emekliler ve ıılelerini kapsıyanl bir sağlık sigortası kurulması, bil' hassa mahrumiyet bölgelerındeki personele mesken ve lojman ve çocuklarına tahsil bursları ve yurt ları sağlanması esaslan karar altına almmıştır. (M. 32 35). 1961 Anayasası devlet personeline de hizmetten doğan ve sosyal haklannı korumak maksadiyle sendika lcurmalarına imkân tanıdı ğına ve halen Devlet Personel Deiresi boyle bir tasarı üzerinde çahstığına göre, yakın gelecekte memurJarın güçlü sendikajarı aracı ile talep edecekleri bu gibi hakların tanımması yoluna «imdiden gitmek süphesiz yerinde r« akılh bir harekettir. (1) Devlet Personel Rejimi hakkında ö n Rapor, Ankara 1962, ». 21. 1 Uçurtması için balkondan düştü Nişantaşı, Fulyabayırı, Güney apartmanında oturan 6 yaşındaki Nezihi Gencer, balkondan uçurtma uçurduğu sırada ıpı elinden kaçırmıştır. Ipı yakalamak için hartıle yapan çocuk, dengesini kaybetmış ve 3 metre yukseklikten dü?erek muhttlif yerlennden y»ralanmış tır. Şişli Çocuk Hastanesine yatırılan Nezihi, tedavi altına alınmıştır. Bayram Hediyesi Topkapı Sarayı Kütüphanesindeki nadir nüshadan alınmış ACI BİR KAYIP Bebek eşraiından merhum Bekir Talât bey ile Pakıze Alpmsn'ın km, Doktor Operatör Sıtkı Yener'ın eşı. Inayet Kutrdoğlu'nun sevgıli annesı, Sezai Kurdoğlu'nun muhlerem kayınvalidesi, Zeren ve Sabri Kurdoğlu'nun pek sevgıli anneanneleri Servet ve Izzettin Yener ile Ünsiye Özgelen v e Muzaffer Balta'nın yengeUrı, Dirayet Payh, Ofhan Alpman ile merhum (Kumandan) Tevfik Alpman ve Refık Talât Alpman"ırr kardesi, Şeref Alpman'ın görümcesi, Ayşe ve Necla Yener ile I AH özgelen ve Mehmet Balta'nın yengeleri; Salihatı Nisvandarr] Dünyanın en lezzetli bahklannın mebzulen bulunduğu bir köşesinde, bu nimetten istifade edemeyişimizin tek sebebi, bu cehalet ve yoksulluk değil. Esasen bu faktör Kanaat şudur ki, bu deniz ağa lerin bile deniz ağalan denılen bir iki derebeyinin çıkarına geldiği ları, nereden gelirse gelsin, ha için sürüp gittıği, işin içinde olan yat sahalarına yapılacak mudahalar tarafından temin edilmektedir. leyi her zaman bertaraf etmeye Mevcut zengin kaynaklara rağ muktedir olacaklardır. Asıl garihi men, bahkçıhğımızın gelişememe şu ki, bu bahkçılık mevzuu ve sak ladığı geniş imkânlar devlerçe sinin sebepleri derin. Bir kere: 1 Su mahsullerinin istıhsalini tam olarak bilindiği halde gelmış himaye ve tanzim eden mevzuat ve geçmiş hükümetlerin bu konu ile ilgileri hiçbir zaman plâtonik yok. olmaktan ileri gidememiş ve deniz 2 Bahkçılık sektörlerine lü ağalarının hayat sahası olan bahkzumlu geniş sermaye yatırımları çılık, tabu olmaktan kurtarılamayapılmamıştır. mıştır.. 3 Kredi ihtiyacı, bankalar yerine kabzimal ve mürabahacı mü Istanbul bölgesinde mevcut baesseseler tarafından temin olun ! lık rrrüstahsülerinin takriben yuzmuştur. j de doksanının kabzimal müesse?eleri tarafından finanse edildiği ma 4 Bir kaç büyük müessesenın j lumdur. Bunlar, istismar edilmek balık istih<=al ve ticareti üzerine j t c bezmişlerdir. Fakat ne yaz'k n kurulmuş olan fıili inhisar yüzün ki, kendilerinı borçtan kurtaramaden fiyatlar müstahsil lehine â maktadırlar. Bunların mecmu bnryarlanamamaktadır. cu, üç milyon lira kadar hesaplsn5 Büyük menfaat sahıbi züm maktadır. Mevsimlik çevirmekre relerin baskısı ile müstahsil gere disi ihtiyacı da iki milyon lirn ği gıbı teşk'.lâtlanamamış ve dev civarındadır. letten yardım görmemiştir. Bu durumda tstanbul bölgesi ba6 Ayrıca. malzeme temininde lıkçılarına hiç olmazsa beş milyon buyük güçlükler çekmiş ve bu yol liralık bir kredi açıldığı takdirde da bir himayeye mazhar olamamış bunların esaretten kurtulduğunu 1ır. görmek mümkün olacaktır. Beş yıllık plânın hazırlanması Bugüne kadar devletçe bu sahasırasında yayınlanan bir rapora gö ya yapılan ârizî müdahaleler, d^ıre bahkçılık sektörüne beş yıl ma büyük menfaat zümrelerinin içinde 300 milyon lira kadar yatı mukavemetiyle karşılaşmış ve bun rım yapıldığı takdirde beşinci yıl lar, mevcut nizamın devamı için sonunda bugün senelik 100 bin ton yaptıklan teşebbüslerde daima mu kadar olan deniz mahsulunün 300 vaffak olmuşlardır. Beş yıllık p'âbin tona çıkacağı ve bu sayede yıl na rağmen, bahkçılık sahasının ma da 200 bin tonluk bir ihracat yapı cerası ortada. labileceği ıleri sürülmuştü. Artık bu oyunlara bir »on verFilhakika bizim için bahklarımı menin zamanı gelmiştir. Memlezı tonu, asgari 250 dolardan ihraç kete 60 milyon dolar (mecmu ihr.ıetmek her zaman ıçın mumkün gö catımızın beşte biri) gibi bir dovız rülmektedir. Hattâ lâkerda 750 do kaynağı temin edebilecek bu salara muşteri bulmaktadır. (hattâ nayi şubesinin hâsis menfaatler ibu yıl, 1250 dolara kadar satılmış çin körletilmesine göz yummak, tır). Bu hesaba göre, deniz mahsul muhakkak ki, yurt hayrına olmaz. leri bize yılda 60 milyon dolar ge Bahkçıhğımızı bugün içinde bu ürebilecektir. lunduğu Ortaçağ nizamından kurBunun için plânda beş yıl zar tarmak farz olmuştur. Fııhuş yuvalarına satılan 13 yaşında bir kız bulondu • tiği 13 yaşında bir kız Boğazdaki otellere götürülüp satılmak isten mıştır Beşiktaşta oturan, 1. T. adındaki kız çocuğu, Sabahat ve Mehmet Çelik'in yanına bırakılmıs tır. Î.T. nin annesi, kocasından ayrıldıktan sonra kimsesiz kalan genç kız, komşulara emanet edilmiştir. Fakat Sabahat ile Mehmet, t.T. yi fuhuş yuvası otellere götürmeğe başlamışlar ve kızı uçuruma atmakj istemişlerdir. Kızın sık. sık, Bogaz otellerine göturüldüğünü gören 1brahim adında bir vatandaş, durumu polıse bildirmiştir. önceki ge j ce geç saatlerde tertibat alan polis. t.T. yi otele götürüliırken gör ı müştür. Sabahat ve Mehmet. ne ı zaret altına alınmış, fuhşa teşvık | suçundan haklarında soruşturma ı açılmıştır. i TARİHÎ TABLOLARI O 173 sene evvel Sürre Alayının Topkapı Sarayından. ayrıliş? O Sürre Alayının Beşiktaştan Üsküdara hareketi O Medinenin umumi görünüşüO Kâbe ve Mekkenin umumi görünüşuveHaccm nasıl yapıldtğımn 64 madde ile resim üzerinde izahı (Bu son tablo duvar için 40 X 60 santim boyunda basılmıştır) ISTANBUL BANKASI MÜRVET YENER BURSA ŞUBESİ Bu şube için 50.000 liralık Hususi Ikramiye Keşidesi I Kişiye 20.000. Llra 28/Nisan/1963 pazar gecesi kısa bir hastalığı mutaakıp Hakkın Rahmetine kavuşmuştur. Cenazesi 30/Nisan/1963 salı günü (Bugün) saat 11 de Yeşilyurt Urgüplü Sok. 42 No. lu evinden alınarak, öğle namazını mutaakıp, Fatih Camii Şerifınden kaldırılacak Edirnekapı Şehitliğindeki ebedi istifahatgâhına tevdi edilecektir. Mevlâ Rahmet eyleye. (Çelenk gönderilmemesi rica olunur.) NURÇİN REKLÂM: 48 (llâncılık: 2006) 6032 Hizmete girmiştir tSTANBUL BANKASI Üâncılık: 1960/ 6U07 BAY OSCAR: AGATHA CHRİSTİE (H. Poirot) ÇıktL Akba Yaymevi Cağaloğlu Tel: 22 T6 Polis 12 Genç bir kadın koma halinde bulundu j Taksim, Abdulhakhamit eaddesı. înelbir apartmanında oturan Fat i ma Nuran Çilekeş, yatak odasmda koma halinde görulmüştür. llkyardım Hastanesine götürülen kadının, fazla uyku hapı aldığı ve' bu sebeple zehirlendıği öğrenilmiştir. Nuran Çılekeş henüz ifade verememiştir. Olayın, bir intıhara teşebbüs olup olmadığı polis tarafmdan tahkik olunmaktadır Cumhuriyet 60C3 PROF. NIMBUS'UN MACERALAKL AÇIKLAMA Bir muddettenberi şirketimiz adına ticari muesseselerden numune mahiyetinde eşya tophyan orta boylu, kumral, ince bıyıklı tahmınen 30 yaşlarındaki şahsın şırketımizle bir alâkası olmadıeını açıklar, vatandaşlann müteyakkız davranmalarını rıca ederiz. Havat Bu hafta NİSAN 30 * ZİLHİCCE 6 3 OLYMPİC A1RWAYS Cumhnriyet 6035 o V. 1 5.59; 13.11 17.02 20.04121.47 4CD E. 1 9 5S 5.08 8.59|21.00 1.43 8 0ı.. M 1 ancak 240 000 nüsha basılacağından^Fmecmuanızı müvezziinize erkenden sipariş ediniz Reklâmcılık: 2150/6028" = «CUMURİYET» in Tefrikası: 3 U TOPttAKLAli Yazan: ORHAN KEMAL Nuri mazisini düşünmeye devam eder... lı kadınları toplayıp, yanık ses li merlidçilerin insanı alıp taa bin üçyüz şu kadar yıl öncenin çöl Arabistanına götüren, insa na öte dünya, mezar. tabut hatırlatan Mekke yeşili seslerine buluyordu. Babası çeşitli remiller, efsnn, büyülerle fakir fıkarayı soymuş bir kadın olmasına karçılık. bu kadında zerrece babasına vergi haller yoktu. Mevlid okutuyor beş vakit alnını gec cadeden kaldırmıyorsa, bu sırf Allahü taalâ'ya inandığındandı. Eteklerini beline sokup kocasının evini öyle hir omozlamıştı ki, Topal Nuri bile şasıyordu. Şaşıyordu, çünkü nnda velev kocası olsun, hiç kimseye karşı sadakat. yüzde yü/ bağlıiıktan fser yoktu. Reyzire torba bosuna lakıima/dı. Bo şuna yaralı parmaia işenmez. haşkalarına saygı hoşuna çöstcrilmezdi. Çncııkluîunda odnn krserken yanlıs bir balta dsrbesiylp bas parmasjının ÖNCEKİ KİSMIN ÖZETt Koman, 1934 yılı ağustos Böyle bir kadını Mnstafa Keayında başlar. Tohumlu pamal Pasa'nın îunanı lzmirde muklar Çukurova tarlalarındenize döktüğünü Uittigi yıl, dan devşirilip kocaman çumisafir gittiti bir hemşeri evinvallarla fabrikaya çekilmekde bulup evlendi. Yirmisini a$ tedir. mıştı. Mastafa Kemal Paşa, Çırçır kâtibi Topal Nuri, Tnnanı tzmirde denize dökkendisini umursamıyan hatmüs, Botoc'Iar, Vartan'lar, Yor tâ kafa tutan Kantarcı Musfiler lilan ortalardan çekilmiş tafa ile ağız kavgasına tutulerdi. Tiirk, hem de Türk oglu çurlar. Hamallar işi bırakıp Türk bilinmesi gerekiyordu. Ba etraîlannı çevirir. Topal bası remmâl cinei haeı'nın ak Nuri hiddet içinde sövesaya ça pakça kızını usallacık alıuzaklaştıktan sonra hamallar, Kantarcı Mustala'yı. gösverdi. Çeçitli kiliselerde istav terdiği kabadayıhktan dolaroı çıkarmış, 61ü hıristiyanlayı pohpohlamaya başlarlar. ra baskaları gibi, ama zerrece Topal Nuri. Kantarcıyı kovİçi yanmadan aflamı$tı va. de durtmak üzere fabrika sahivirler değişmiş, Ahmetler, binin odasına gider fakat Mehmefler ağır basmıstı. Aragayı bulamaz. Odasına dötık kilise milise şriyle dnrsıın. nüp mazisini düşünmeye camie gitmelivdi Hem de cinri başlar. 1912 de henüz on ya kaynatasından belledieince, Müs şında iken Kayserinin Inceliiman görünmek «artıyla. su'yundan Çukurova'ya iş Cok geçmeden cinci kaynata için çıkmış, buralara gelmisöldü. ti. Artık kararını vermişti, Topal Nuri'nin karıgı. kurası çalacaktı ve bu paralarla iş nın iic oddlı fvinf kara rarsaf .vapıp zetıgin o'acaktı. Topal yüzünden topallıyor, bu yuzden bütün topallamıyanlara içerliyordu. Allahın takdiri miy di bu? Başta Cinei, öyle diyor lar, haline şfikretmegi'ni öğütlü yorlardı arna, geeeleri yatagıoda en ağıza alınmaz küfürleri savnrmaktan çekinmiyordu Lem yezel'e. Çekinmiyor, karşılığında da çarpılmadığını görüyordu hayretle. O zaman işi daha ileriye götürmeği denedi. Bir gece, ne de olsa içinde gene de korktu, helâya bir parça ckmek le gitti. işedi. Hiç bir şey olmı» yınca. ekmefi knbura attı. Gene bir şey olmamıştı. Hani, ner deydi çarpılmak? Ağzımn eğil mesi? Gözlerinin kör olması? Yoksaaa .. evet, yoksa Allah yok muydu? Taz gecelerinin iri yıldızlanna uzun uzun bakarak Allahı düsündü. Sordu karanlık bosluklardan. Ates böceklerinin avuç avuç scrpildiği sıcak yaz cecelerini şehrin dışında Allahı düşünmekle ecçirdi. N»filc \e var, diyebiliyordu, ne yok. Varsa neden çarpmamıştı? Yok sa bu dünya ÜTerindeki insanlar, eokyüzü. kırpısan yıldızlar, kocaman ay, güneşin sahi bi kimdi? Kimin emriyle «abah Ipyin dofuyor. akşamları batıvordu? Yıllar yılı bunu ••özemedi. Çozemedi ama. çözebilecek birini rte aramartı dPîH. HîcıUr. hnnalar yanavmıyorlardı Alla hın varlığı, yoklufu üıerıne her hangi bir tartışmaya. Tntuş tarmnşlardı bir «Neuıu billâh, kâfir olur insan!» Soraycrdu: « Kâfir nedir?» Karşılığını alıyordu: < AllahnUalîya şirk koşan, küfreden!» « Bunlan eşeliyen (ünaha mı girer?» « Elbettf» « Bana ba törlü dflföneeek aklı veren kim?» « Züicelâl.» < Bn akıl mı beni bm turifi düsündürüyor?» « Elbette.» « Mâdem bn aklı verdi, « halde günahı da ona alt olmak eerekmez mi?» « Neuzu billâaaah...» Bir gün Kabak Hâfız diye genç irisi, kendi akran bir köy imamı karşısına çıkıp uzun uznn konuşmasa, konuşma sıra ssında da müşküllerini çözmeseydi, Topal Nuri Çırçır kâtihi değil belki de Dojulu. basit bir halk filozofu olup kalacaktı. Sabaha kadar Adana şfhnnin dışında dolaştıkları bir gecenin sonunda Topal Nuri: « Deserte ki ne Rab \ar, nc ibad?» Kahak Hâfız kı« kıs giilmekle vetinmişti, Topal Nun yaylım slr^e bas lanıı^iı: «Günab, sevap, cennet, eehen nem hiç bir şey •lmaaıak gerek!» • öyle.» • Peki, madera Myl«, neden imamlık yapıyor, Inannadıgina baskalannı inandmnsya C*lışıyorsun?» Kabak Hifız eiddileşmifti: < Dunyada iyi ve rahat ya«amak için!» • Tâni?» « Tâni başkalarınm karo kurnya inançlarından faydalanıp, seçinecegim. Bu sureHe ekmeklerin en hası. en rahatı na ulaşiyonım. Hem de hiç ter lemeden. Sana da tavsiye ederim, insanlan şuıırlandırıp göx lerini açmaya kalkişma. Banon sana hiç faydası olmaz. Tara tersi, zararı olor. Körlerin arasında sası bâdem gözlüdür!» Çukurova köylerine çekip gi den Kabak Hâfızı yitirmişti ama, o günden sonra da körlerin arasındaki şaşı gözlerinden faydalanmanın yollarını aramağa başlamıştı, Ali Osman yıkılıp. yerinc Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti kurulalı beri memlekette hız lı dpiisimler olmuştu: Fes atıl mıs, kalpak atjlmış şapka giyilmisti. Saidan sala yazılan eski yazı, yerini snldan saja ya 7ilan I.âtin harflcrinin milli al fahesinr hirakmıstı. Daha pek cok vrni'ik. Topal Nuri bıınların hiç btrini yadırçamadıSı halde, yadırgayanların arasında dolaşmayı, onlar gibi beş vakit namaz, niyaz, tenhalarda •ıtlar gibi inkilâplara hsıltıyla atıp tntmayı uygun bulmuştn. Çünkü fabrikatörler, büyük toprak sahipleri. tücearlar öyle yapıyorlardı. Topal Nurinin le çıkarı fabrikatörler, büyük tüeear, büyük toprak sahipleriyleydi. Gfinün birinde o da onlar gibi, daha çok da eep agııları sırma iflemeli lâeivert »alvarlı ağaiardan biri olacaktı! Olacak mıydı aeaba? III. Fabrika «ahibinin hgledcıı •onra üçten önce gelmiyecegioi föyliyen kız yürlü odacı, To pal Nuri'nin yazıhanesi önünden geçerken haber verdi: İ CUMHURİYET Nüshjsı 25 Kuru& Türklye Hartrl U r a Kr. Lira Kr. E! Sİ 73.00 150 00 40.(.o 80 ı»n 3 aylık 22.00 44 00 Basan ve Yayan Cumhunyet Matbaacılık ve Gazetecilik Türk Axıonün iirketl Cagaloğlu Halkevl Sokak Ko 3J41 Sahlbl Senelik Yazı lşierlnı fıılen ıddit edFn Mesul Müdüı NAZİME NADİ VECDİ KIZILDEMIR * ANKAKA B O K U İ M J : Ataturk Bulvarı Yentı Ap Venlçphlr Telefon: 12 »5 44. 12 C Mı, W 12 0a Rfi. 17 57 35 ıııııııııııııiHiıııııııııııııııııiiiııııııiHiıııııııııiHmi""""""""»"»»"""»1»»111111111111111 ••••«««»••»»»"•»»»"»»»'»»"'»»»»l"»»»l»»»mılIlımımı DOĞU tLLLRJ MERHbZ BÜRUSl) . lnonü Cftddtsı lçnıen Hafl Ülydrbakır Telefon: 1081 • «ÜNKX İMr.Rl MKRKLZ BÜROSU : Kürüksaal Meydaıu tdlme Hanl Adana Telefon: 4530 * Gazetemlze gondfrtlen vaiilaı koI nulsun, konulmasın Isde edılmfz. llânlardan mesuliytt kabul olunmaz * Aganın odasına gittnck üzeAbone ve llân lşlerl tçın. zarlın rc dışarı çıktı. Usttine «Abone» v n « «tlân SPTVİFI» kaydının konması lâEinndır BU GAZETE BAS1N AHL.AK (Arkası var) Ş YASASINA UYMAYI TAAHHÜT ııımıııııımııımııımımıııııımıııııııııııımı^ ETMIŞTtR. Topal afra a | a geldi'. Topal Nuri on sekizindeki bu kız yüzlü delikanlıya bu teklifgiz hallerinden dolayı çok içerliyordu ama, ne diyebilirdi? Ağanın ba$ üstünde tuttu(O biri. Çaresiz yuttu.. Ama gü nân birinde zenginlcşir de eline fırsat geçerse biliyordu yapacagını.