25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
pençere Sehir I Çocuktan al haberi Pumr. Kar ve ç»nmr uUİMndtn do|aa yla blr ulaklık sokaklarda uzanıp giderken, evde, sıeak gobanın basında keyif çatraak nc güzel şey... Tabiî eğer evlniı varsa, tobanız varsa, kömürünüz odunnnuz varsa, oeakta tencereniı kaynıyorss... Sanırım bunlann hepsi sizde var. Bende de var. Gerçi çok kimsede yoktur, ama ne yapalım. Bulsonlar keratalar! Şn hald« otnrup karşıhklı, rahat rabat keyifli konasabiliriı... bizbite. Işte hn Pazar çünü sıcak odamda ayaklanmı uzatmıs oturuyorum. Elimde lıir kitap... Adı: Türk Çocuk Tekerlemeleri. Teni yayınlanmış. Kiiçük mü küçük. Sevimli mi «evimli. Tatlı mı tatlı. Çoeuk tekerlemelerinî ÖÇretmen Mehmet Bozdogan toparlayıp bir nfak kitap yapmış. Okndukca insanı sarıyor. Bugün çelin, bazılarını birlikte okuyalım. Cünkü bu dizileri koca bebeklerin oknmasında büyük fayda var. Meselâ bakın şu tekerleaıc bizim poiitikacılar için birüıniş kaftan : Gel Ankaranın bah Yiyeyim içeyim Muradıma geçeyim Ben Sen Ben Sen bineyim kır»ta binesin kör ite sektire sektire ektire ektire tKÎ CDMHURfYET IIII^IIIIIIIIIIIIIIIIIIIlllllllllllllllllllıııııılllııııııııııııııııııııııııııııııııtıııııııllllllllllllllllllllllllllHlEllll i Mart 1903 j TİYATRO I ıııı|ııııııınııııniiıııııııııi((iıııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııiMiıııııııııııııııiıııı HEM a s u l NIALfNA NIHINA Hanl çocnk tekerlemesi flISn degil. Bal gibi modern hiciv, Bakjn sanki su diziler biıim Kayseri Partiginin ırkeılan içia ymnlmış : Tahta tshta tamsşa Hos geldin Kivram Pasa Kivram Paşanın atları Kiril kiril kişrıiyor Ney deyin kişniyorî Arpa deyin kisniyor' Arpayı nerden almalıT Satıcıdan almalı Arap taya vermeli Arap tayın üstünde Iki bülbül oynuyor Birini vurdum düsürdüm Bana kanlısı diyorlar Getir kanın içeyim Kayseriye kaçayım Kayserinin kilidi Da£ı taşı bürüdii Eve gelen kim idiT Eramin oğlu Musacılc Elleri kolları kısacık Bir tane de yobazlara takdim edelim îğne iğne iğne Bir ucunda diiğme Kimselere deme Başın yere eğme Dağda çam ağacı Yanında koz ağacı Tatlı degil pek acı Geliyor çifte bacı Bizim sakallı bacı Hep eamfye gider Namazı kılar nider Harama helâl demez Haramdan geri katmaı Softalar olur yobaz Haydi Ahmet Ahmet Bu iş bize zahmet Bağdaki kara üzüm Bu kız iki gözüm Şn dizileri de istediğinlz anlama riz cekebilirsiniz t Benim bir eşeğim vardı Nuh zamanından yaşı vardı Kabir kadar dişi vardı Kubbe kadar baçı vardı Bilmezdi hiç amanı Günde yerdi bir yük sarnsnı Demezdi Zemherinin kısı vardı Mehmet Bozdo£an öğretmenlik yaptıgı köylerde ve kentlerde büyük bir sabırla çocuk tekerlemelerini aramış taramış lclerinde ber yönden dikkati çekiei olanlara raslamak mumkun. Biz buraya daha çok. bdynkleri ilçilendirici drnekleri aldık. Bn çeşitten bir tane daba var... ki yazmadan geçeıniyeceğim : Zsman zaman içinde Kalbur saman içinde Cinler cirit oynarken Eski hımam içinde Nerde var nerde 3ok»a Bir sinek vızıldadı havayt Yağını lüzdük üç yüz altmt; tavayt Derisini sattık yüz hinleree !ir»ya Kemiklerinden bir köprü kurduk Çukurovaya Ne dun ne demin ne bugüne bugün iki adam geçti Biri zayıf biri şisman Biri dost biri düfman Geçen de pişman geçmiyen de pişman Sırat köprüsü mü desem Eeel köpriisü mü desem Yılan mı desem, ne desem O yalan bu yalan . , Bu da mı yalan Antn y«Itnd»n jitti Baban ytlandan gitti Scnde bu yalan o yalan S«Bİ eidi ytjlı keçi Duvıra bığlı keçi Yalan yuva«ı slmua Afnnın içi. • ..••. ANANEVI BASIN BALOSU 15 MART, CUMA DÂVK'IİIELER t GazeUciler Cemiyeti CaJaJojlu; Vaeearl İmam sok., Parmakkapı; Ncetni Rıza İstik111 Cad., Tünel; Butik Amerikan Kervan Pasajı, Nisantajı; Deniz Kitabevi Tesvikıye; İstanbul Hilton Oteli. BSlge ttyatroları Bugün bursada Yazan: Anadolunun kuzey bir piyeı iki ay doğusunda dolaşarka arkaya oymaya başlayınca. nanıyot ve tıklım tıklım seyirciyle Belediye yağ fiyatlarını dondur karlı dağlarm seydoluyor. Bu olay mak üzere harekete geçmiştir. Bil rek kasabalarında. hassa zeytinyağı fiyatları devamlı o kuş uçmaz kervan geçmez köy da seyirci yaptı. Hattâ yalnız se lardan sonra aynı sözüne inanılır ı olarak artış kaydetmektedir. Zey lerinde nasil seyirci bulacak? Bu yirci değil biraz da oyuncu oldu insan bana: tinyağın bulunmaması sebebiyle soru nedense hep kuşkuyla karsı la*\ O tarihlerdeki gençlerin he Gözlerime inanamıyorum, de, her zatnan havada kaltnıs, men hepsi mutlaka bir defa olsun di akşamiara kadar Ulu Cami'de nebatî yağ yüksek fiyatla »atıltnaktadır. Bu durumu önlemek I flzerinde şimdiden tartışmalar ya sahneye çıkmış, istidatlarmı dene ibadeî eden nıce eşraf gofrdüm ki çin Ticaret Bakanlığı Belediyeye pılmıştır. Gefçekten sahnenin dör mişlerdir. Sonra yavaş yavaş çıl geceleri ejleriyle beraber tiyatrobir yazı göndermiştir. Yazıda ya£ düncü duvarını kendisi için açık gın sular çekildi, hürriyet sarhoş da temsil seyrediyorlardı. Adeta fiyatların;n dondurulması için ha tuttuğumuz seyirci tiyatroda pi iarı ayıldı ve bu taşkınlık Çağın tiyatronun turyakısi olmuşlardı. Bu Konya'da, Adana'da, îzmir"rekete geçilmesi ve ahnacak kara yesten, oyuncudan sonra gelen ü dan bize miras olarak yeni seyirrın ace'e o'arak Bakanlığa duyu çüncü önemli unsurdur. Ama «sciler kaldı. Ama yine de koskoca ' de, Üsküdar'da, Kadıköyünde de ' rulması istenmektedir. Belediyede iinda seyirci bilmecesi üç bin yıl Istanbulda bir tiyatroyu her ge boyle oldu. 4 teskil edilen bir kurul etüdlere lık tiyatro denemesiyle bugün «r ce dolduracak kadar seyirci olma tık çözülmüş. gün ışığına çıkmış dığı için temelli temsiller veren Geçen yaz Isveç Parlâmentosu bsşlamıştır. tır; İnsan olan her 3'etde. tiyatro bir tiyatfro yasıyamadı. (Isveç Tiyatrosu) adı altında yeoynanmakta ve tiyatro oynanan 1928 de biz bu düğümü çözmiye ni bir kanun çıkararak gezginci Dış piyasalardan gelen mal her yerde seyirci doğmaktadır. kadar verdik: Önce tersane. ıon tiyatroları bitleştirdi ve çalışma talepleri Başka memleketlerden örnek gös r» gemi! dedik. Önce biz tiyatrc çevrelerini genişletti. Bu kanuSon haftalar içinde dış piyasalar termeden önce bizdeki şu son altmuzu açacaktık, her gece oynıya oun çıkışına kadar tsveçte devam dan Istanbul Ticaret Odasma mal | mış yılın gelişmesine bir goz ata caktık, socra seyircilerin çoğalma lı turne halinde çalışan dört kualmak veya »atmak için müracaat cak olursak inanılmıyacak gefrçek sinı bekliyecektik. Bu fildre bazı rum vardı: (Riksteatern = Milli arkadasları mandırmak güc oldu, Tiyatto), (Folkparksteatern « eden firmaların sayısı yenjden lerle karşılaşırız. artmıştır. 1900 yılında Osmanlı Devletinin fakat istemiye istemiye de olsa Halk bahçeleri tiyatrosu), (ProgVerilen bilgiye göre Italya, b*k payitahtı olan Istanbulun iki ya 1928 yılının 8 kasım perşembe ge rambolaget = Program şirketi), liyat ve hayvan yemi, Fransa ka kasıridaki tiyatro hareketi şöyle cesinden itibaren Istanbula her ge (Bygdeteatern = Kır Tiyatrosu). Bunlatdan Milli Tiyatro büyük sonlariyle ce oynayan ilk tiyatrovu hediye saphk canlı hayvan, Nijeriya gi toplanır: Kışın hafta ettik. Yeni bir piyesi arka arkaya küçük bütün şehirlerde sonbahar yim eşyası, patates ve sebze kon Ramazan aylannın her gecesinde, bit hafta oynayacakttk. Başlanservesi, Pakistan da gül ve zeytin Şehzadebaşmda Osmanlı Dram gıçta haftalann birçok geceleri boş dan yaza kadar temsiller vererek j dolaşan, sanat yönünden hemen Kumpanyas:, Kel Hasan JEfendi, yağı istemektedir. Komik Şevki Efendi tiyatrolairı salona oynadık. ama yılmadan a I hemen dünyaıın en ileri gezginci Istanbulu yakacağını söyliyen temsiller verirdi. Beyoğlu yaka yak diredik Bu dayanma sonun tiyatrosudur. Bu topluluk yine sına da sık sık yabancı tiyatro top da, aradan l!ı sene geçmeden bu kanuncn hükümletinden dışasarhoş güç yakalaııdı Önceki gece Dolapdere caddesin luluklan gelirdi. Geceleri yollar bir tiyatro bize az geldi. Bir pi rı kalarak çahşmasına eskısi gibi de bütün Istanbulu ateşe vtrip yarı karanıık, arabala* az olduğu yese iki ay her gece tiyatroyu dol devam edecek. Öteki üç topiuluk bulduk, jalışma alanlarını bütün Îsveç'in yakacağını söyliyen, Allah; ve için Beyoğluna geçmek güçtü, bu duîracak kadar seyirci Peygatnber hakkında ağır sözler na rağmen tiyatro delileri bir sa böylelikle 1934 ekim ayının 11 in sathına, özellikle (Norrland) desarfederek sağa sola saldıran îh at yürümeyi ve yine öyle dönme ci perşembe pünu Fransız Tiyat nen kuzeyde, nüfusu az ve seyrek san Yetişken, halk tarafından ya yi göze aîıp ltalyan Operasına ve rosunda bugunkü Dormen Tiyat kasaba ve köylere kadar götüreaçtık. cek. Yeni kanun gereğince bu yeni kalanmış v e linç edilmek istenmiş ya Fransız dramiarına gidetrlerdi. rosu ikinci tiyatromuzu O devrin aydınlan ve t;p öğrenci Bugün îstanbulaa 16 tiyatro her birleşik durum 520 sahnede bir tir. Ihsan karakola götürülmüş. bu gece perdesini açıyor ve hepsi de ylı içinde (2000) ikibin temsıl vere rada da sobayı devirerek kara leri tiyatro ihtiyaçlarını Minakyan tıklım tıklım seyijrci ile dolu.'. cektir. Bunun için 1963 bütçefine kolu ateşe vermeye yeltenmişfir. Efendinin (Osmanlı Dram Kumpan (3.000.000) üç mılyon kuron öde 3 Daha sonra da soyunan sarhoş, el yası)nın repertuvalriyle giderirler1947 de Ankarada eski sergi bi nek konmuştur ki bizim paramızleri bağlanmış ve zararsız hale ge di. Ramazanm otuz gecesi bu tiyatro tıklım tıklım dolardı. Oyna nas:ndan yeni bir Devlet Operası la altı müyon lira kadardır. tirilmiştir. nan Fransız Romantizm okulun yapılıyordu, bitmesine daha epiy îsveç'in kuzeyi karh dağlarla hükü ölrtülü, kasabalar birbirinden u1390 müessese kontrol edildi dan çevilrme bu eserler her akşam zaman vardı. Ankara'nın Belediye Iktisadi Murakabe kad değişirdi. Istibdat sansürünün bin met merkezi olmasından bu yana zak, nüfus seyrek, donmuş yollarrosu son bir hafta içinde şehirde bir süzgeçinden geçen bu piyesler aradan 25 yıl geçmişti. Her gece da oralara ulaşmak güç, soğuk a1396 müesseseyi lcontrol etmistir. pek hoşa giderdi. Aydın çevre bu oynayan temelli bilr tiyatrosu bu mansız. Ama bir miliet kendi diüzülüyordu insan. lini sahneden duymazsa sağır oBu kontrollarda 93 fınndan 15 ine. eserlerden birini kaçırmayı büyük lunmadığına 4 bakkala, 3 şekerciye, 13 manava bir kültür noksanı saj'ardı. tlk, Halbuki ne güzel lur etrafında o)up bitenleri işitve 2 lokantaya ceza zaptı tutulmuş ortaokulların teneffüs saatlerinde dı da depo olarak kullanılıyordu. mez. Onun için Isveç Hükümeti ortaokulların teneffüs saatlerinde tur. bu yeni kanuna ihtiyaç duymushep yeni piyeslerden söz edilirdi. . H a h I V e d a t Fırathnın yardımıy tur. Bu arada 58 ır.üessese hakkında Otuz gece otuz ayrı piyes ovnama ! l e o n u h e m e n ^^^ tasarladık pazarlıksız satış kanununa uyma nın güçlüğünü biz tiyatro' h a v a ' v e ( K ü < :ük Tiyatro) adıyl e sey* c l l e r e l k t 1638 de Holânda; îspanyol istiHerkes, hat maktan dolayı kanuni işlem yapıl tında yıllandıktan sonra anladık. ^ Hk ht mıştır. Oynanan pyiesler PaTis'in en ün tâ zamanın Maarif Vekili bile, ö lâsından kulrtulup istiklâline kateki yeni bina açılınca burası is vuşunca ilk yaptığı bina AmsterBir pavyon dün miihürlendi lü »anatçısı Frederick Lemaitre'in ter istemez kapanacak diyordu. dam'da Milli Tiyatro olmuştu. Bu vaktiyie başrollerini oynayıp şöh AhJâk polisi, önceki gece Beyİlk' piyesimiz için de iki haftarîan binanın alnına su satırları yazdı o|lundakı bar ve pavyonları kon ret sağladığı romantik dramlardı. fazla sürmez, seyirci bulamazsı lar: (Dünya bir oyun sahnesi, her Bunlafrdan en çok beğendiğimiz . trol etmijtir. Polis vazife ve salânız, dediler. Ama yanıldılar, iki kes kendi roiünü oynar, payını hiyetleri kanununun dışına çıkjan 6 perde 13 tabloluk (Simone ve hafta iki ay oldu. Ankarayı bir • lır!) Bu yazıyla Shakespealre'in Mari) nin (Xavierde Montepin) bazı pavyon'.ar hakkında zabıt tutiyatrosundaki (Bütün in (La Policiere)i olduğunu, (Büh de, iki de. üç de dört tiyatro da (Globe) tulmuştur. Bu arada Asmahmeseit tan yahut bir pederin serveti ne az geldi. Bugün biri özel ofmak dünya bir oyuncu gibi oynuyor!) te bulunan bir pavyonda yaşlan dir?) piyesinin (Felix Piat)nm (L' üzere altı tiyatrosu var Ankara' arasında anlam bakımından ne sı 1 den küçük ve çahşma vesikala j Homme. de Peineji olduğunu, (Pa nın! Bitr o kadar daha açılsa on kı bir Ijjg^ var. Oyun oynamanın & rı bulunmıyan kadmlar görüİ1 lan dcldHraeâk İ j'aradıiıştan içimizcft bizimle bemüştür. Pavyon için derhal kaparaber doğmasından ölrülüyor bu (Edouard (Casque en' « ma karan alınmış ve dün bu ka*Fe*)i'olduğunu Incak tiyatro araş "bağ. Onun için yer yüzünde ne 195.7. d,e.HüJtümetin rar tatbik edilmiştir. Pavyonun tırmalarına başladıktan sonra kef rosuna verdiği para>T, Anlrara'nın kadar insan denen yaraîık varsa sahibi oian K.Y. mühürleme sıra fedebildık. nüfusuna karşılık çoğumsadığım hepsi oyuncu, oyuncu olamıyanla sında içeriden çıkmadığından poAdana'yı, rm hepsi de seyirci. Elverir ki 1908 e kadar îstanbul yakasında için Butrsayı, îzmiri, lis 3 saat kadını dışarı çıkarmak tiyatroları dolduran leyircilerin Konya'yı temsillerimizden devam onl*a gösterecek oyunumuz olsun. Kimi yerinde duramaz, »ahiçin uğrajmıstır. ortalama bir hesabını yapacak o lı olarak faydalandırmayı düşün neye cıkar oyuna katılır, kimi o lursak ellibinin üstüne çıkamayız. düm ve oralarda da her gece oy ateşi içinde duyamaz, oturur, sey nayacak temelli tiyatrolar açmak t MART 3 ŞEVA'AL 7 istedim. Kimebu tasarımdan söz reder. Onun icin oyuncular ister 1908 de Hürriyetin ilânı tiyatro Îsveç'in buzla öfrtülü Haparandaaçtımsa hemen herkes bana: kelimesini ağızlarına almıyanları Her gece seyirciyi nereden sına, ister Anadolunun Ardahanıbulâeaksın? diye sordu ve dudak na, 'Kağızmanına gitsinler, seyirbuktu. Hele Bursada sözüne inan ciler kendilerini dört gözle beklivorlar! V. ] 7.31|13.26;ifiJ5jl9.02ı20.32 5.50 , dığım kaç kîşi bana: X AYLA OR Burası çok mütaassıp bir mu• E. ]12.30ı 6.26' 9.33 12.00 1.30 lCf.49 | ne hittir, burada tiyatroya rağbet gös IRMAK TÜLBENTÇt teren, iltifat eden bulunmaz. eme NİSftnlındlUr , zahmetinize yazık olacak. O kadar ki tstanbuldan bufraya Nüshası 25 Kuruş Z»entepe 3.3.19S3 T E Ş E K K U R en sevilen sanatkâr geldiği zaman Türklye Harlei bile bir piyesi ancak bir gece dol Amcliyatımda gösterdikleri Llra Kr. Lira Kr. hazikat, »lfika ve ihtimamladurur, ikinci gece yan salon öCumhuriTet Î717 nünde ovnar! dedi. rıyla beni minnettar bırakan S*nellk T5.00 IS0.0O Sayın 8 ajlık 40.00 80.00 Nebatî yağ fiatları dondurulacok SEYİRCİ Muhsin Ertugrul îşin içyüzü IO ) dâvalarında gazetecilere kelepçe vnralman mesele' " " ^ si, Içişleri ve Adalet Bakanlarının demeçlerinden sonra halledilmiş sanılırken Jandarma Genel Komutanlığının bir tâmimi üzerine yenid en hortlamış ve biz de birinci sahifeye koyduğumuz bir (Kendi Kendimizi Tenkid) fıkrası ile bn konnyu ele almıstık. Jandarma Genel Komutanlığı Kurmay Başkanı Kurmay Albay Rnmi Ahıskalı'nın imzasını ta^ıyan bu tâmimde gazetecilere kelepçe vurulması veya vurulmamasının jandarmanın takdirine kalmış bir busus oldnfu belirtilmekte idi ve ilk bakışta lıununla Bakanlann demeçleri arasında açık bir çelişme bulunduğunn görmemek imkânsızdı. Bakanlar, gazetecilere kelepçe vurulmasından fazlasiylç teessür duyduklarını bildirnıişler, tçişleri Bakanlıfı, Adalet Bakanlıçma müracaatle bnndan vazgeçilmesini istemiş, Adalet Bakanı da bu hususta emir verdifini açıklamıştı. Arkada bıraktığımız Bayram tâtilinde yaptığımız bazı temaslar, bu meyanda tâtili geçirmek üzere Istanbula gelmiş bulunan Kurmay Albay Rnmi Ahıskalı ile güzel bir tesadüf neticesi karşılasmamız, Bakanlann demeçlerine rağmen böyle bir tâmim yapılmış olması, yani meselenin esası doğrn olmakla beraber, bâdiseyi tetkik ve mubakemede az çok yanlış yola saptığımızı ve haksız hükflmlere vardıfımızı bize öğretti. Bn temaslar neticesinde anladık ki, lçişleri ve Adalet Bakanları, gazetecilere kelepçe takılmasından büyük teessür duysalar da, hattâ bnnun yapılmamasını isteseler de mevcut durumu de gistiremiyeceklerdir. Çünkü ortada bir (jandarma teşkilât ve vazife tüzügii) vardır. Bu tüzüğün 108 inci maddesi (Jandarma, raevknfları bir yerden diğer bir yere mubafaza altında nakil ve sevkeder) demekte, 240 ıncı maddesi ise (sevk esnasınd» kaçmslara meydan bırakmamak üzere jandarma, gerekli vasıta ve tedbirlrre müracaat edebilir) bükmünü taşımaktadır. Böylece bütün mesuliyet, jandarmanın omuzlarına yükletildiğine göre, elbette ki kelepçe takıp takmamak da onun takdirine bırakılmıs bnlunmaktadır. Bu durumda, Bakanlar tamimler. emirler ve talimat ile jandarmanın çok açık olan hak ve yetkisine karışamazlar. Onların bu tamimleri ve emirleri, jandarmayı omnzlarına yüklenen sorumluluktan kurtaramaz. Yapılacak tek' is (Jandarma Teşkilât ve Vazife Tüzüğü) nün 240 ıncı maddesine (fikir ve basın suçln veya sanıklarına kelepçe vurnlamaz) diye bir büküm ilâvesi, Danıştayın da bu hükmü onaylamasıdır. 2J0 ıncı maddenin değiştirilmesi için de bugüne kadar Bakanhklarca berhangi bir teşebbüse çeçilmiş değiidir. Jandarma Genel Komntanhğı Kurmay Başkanı ile araraızds geçen konu>mada, Komntanlık erkânının da çazetecilere kelepçe takılması veya takılmamasınm mahallî jandarma komutanlık larının takdirine bırakılmasmdan ve zaman zaman bu hakkın çazcteciler aleyhine kullanılmasından bizim kadar müteessir oldukla ını öğrendik. Fakat ortada böyle bir nizamname mevcnt iken ve bele basın savcıları, çazeteciler hakkında tutukln olarak yargı lanma karan verirlerken, basın mensuplarının bileklerine kelepçe takan jandarmaya söylenecek hiçbir söz yokln. Işin içyüzünü bn şekilde öğrenip açıkladıktan sonra, yazımın îçişleri ve Adalet Bakanlanmıza bir serzenişte bnlnnmak ve birkaç sual sornıakla bitirmek istiyoruz. Kelepçe dâvasının teeessür izhar etmek ve emir verdiklerini söylemekle ortadan kalkmıyacağını neden düşünçmediler, niçin sornp sornştnrmadılar ve hâlâ nizamnamenin tâdili için neye harekete geçmemis bnlnnnyorlar? Elbette bunda kasitleri yok ama, kannn adamlarımn kanundan bu kadar habersiz olmaları doğrnsa insanı pek çok saşırtıyor. Bakanlann dnmmnmuzdan teessür duymslan, blleklerimlze vurulan kelepçeyi açacak birer anahtar vazifesi pörmedikten sonra. do^rusn bizleri hiç mi hiç ilgilendirmez. Teessür daygulannı, memleketin di^er boznk islerine saklasınlar, deriz. CEVAT FEHMt BAŞKUT V E F A T *'" BanksThıî İdare MecJisinin değerli.reisi.,^,^^^, Avukat „, SABRİ SAVCI 2/Mart/1963 cumartesi günü Hakkın rahmetine kavTişmuftur. Merhuma mağfiretler, kederii ailesine, dost v* mealekdaşlarına ba| sağhğı dileriz. DEMİRBANK T.A.Ş. İdare MecliM İlâncüık: 569/2725 î VEFAT Bankamız İdare Meclisinin değerli reisl Avukat GUNHURIYET SABRİ SAVCI 2/Mart/1963 cumartesi günü Hakkın rahmetine kavrısınufrur. Cenazesi öğle namazını mütaakıp Kadıköy Osmanağa Camiinden ahnarak AJtjntepe Aile Kabristanmdaki ebedl 1Jtirahatgâhına tevdi edüeeektir. Merhuma mağfiretler, kederii ailesine, dost ve meslekdaşlarına baa sağhğı dileriz. DEMİRBANK T.A.Ş. Ilâncıhk: 569/2726 Prof. Dr. Op. ŞİNASİ HAKKI EREL ve Prof. Dr. ile Dr. Op. Bedri Bayraktar, narkozitör Dr. Necdet Türen ile Alman Hastahanesinin vazifesinas schwester'lerine ve personeline, ziyaret lutfunda bulunan meslekdaş, akraba ve dostlarıma candan teşekkürlerimi sunarım. Ord. Prof. Yük. Müh. Ali Fuat Berkman (Cumhuriyet 2716) HERMANN QU1NCKE Aeı Bir Kayıp Müesseselerimizm çok kıjrnetli hukuk müşaviri v« vefakâr dostum İstiirıliul Barosu Avukatlanndan 22.00 44.00 Baaın ve V»yan Cumhuriyet Matbaacılık v« Gazeteeilik Türk Anonim Şlrketl Cağaloglu Halke\1 Sokak No. 3941 Sahlbl 1 aylık HİLTON SALONLARINDA Cumhuriyet 2718 !§SABRİ vefat etmiştir. Merhuma Tanrıdan mağfiret, kederii aile efradına başsağhğı dilerim. A. HADİ NASIR Cumhuriyet 27301 Yazı lflerlnı fiLen ldar* eden Menıl Mfldür NAZİME NADÎ * V E F A T 2/Mart/1963 tarihinde vefat ettiğini tsessürle Sgrendiğimiz değerli büyüğüm'iz Bankamız İdare Meclisi Reisi Avukat VECDİ KIZILDEMİR ŞCUMHURİYET'in Tefrikası: 19 ASKYOLUNDA Genevicve, üstüne dirseklerivle dayandığı masava doğru eğildi. Bir an düşünür gibi oldn: Babatn esk» bir işçi idi, şantiye şefi idi. CHartres'da tfoğ musum. Sonra birkaç cümle ile hava tmı anlattı. Yaşı yirmi dörtten bir az fazla idi. Tahsilini doçduğu şrhirde yapmış. orada, parlak bir öğrenci olmadı|ı halde .çüçlük çekmeden hastabakıcılık diî)loraasını almıştı. önce Chartresda çahşmış, sonra başkente ge'ınişti. Babası ölmüstü. Annesi emeklilik maaşıy'e gcçiniyordu. Genevieve de imkâıı buldukça ona para gönderiyordUv Ortalama ne kazanıyorsunnz? • Kırk kırk beş bin frank. Ama bir odam var, kirası çok pahalı. Oıı !ıcs bin frank. Niçin Chartrcs'da kalmadınız? Sıkıl'.vordum, Paris beni çekiyordu. Gatıdet. bir isaretle, devam etraesini söyledi. Ama Genevi'eve söyleycceklerinı bitirmişti. Kendi hesabıııa. scnçlik yıHarı bakkında ilâve edcceği bir şry yoktu. O yıllarda. hele bir hâkimin dikkatini çekmege değer hiç bir belirli olay teçmediji kanaatinde idi. Annenizle aranıı iyi midirî Çok iyidir. Mümkün oldufu kadar ıık >ık kendisini görmege giderim. Saygısızlık olmazsa, gönül maceralarınızı soracağim. Bir tıp talebesiyle nisanlan mıstını. Cevabın fcısalığı Genevievein bu bahiste daha fazla bir sey söylemek istemediği intibaım bırakıvordu. Gaudet şimdilik jenç kızı yıldırmaya lüzum olmadıfmı düşündü, Esaca girecekti. Gencvieve'in çimdid«n u kınmaya başlamasını igtemiyor dn. Onun kuşkulahdığını sezmiş, Chartre* katedralinden söz açmava başiamıştı! Mütaassıp olmadığı halde o katedraü esrarlı, gölçeli höşelerinden dolayı çok be^enirdi. Genevieve dinledi. ka4edralin çok füzel oldufiı eevabım vermekle yetindi. Şimdi gelelim, mösyö Dnpre'vi tanıdığınız zamana. Bir sene var. Benim ismimi Isendisine doktor Mennet vermiş. Mösyö Dupre haslalanmıs mıydı? Çok şiddetil bir kriz ?eçir Bana söylerken seıinde belirli bir acılık vardı. Merhsbalaşırdık, • kadar, diye devam etti. Kocaıı hakkınds benden pek az şey torardı. Hastanın hayatı tehlikede •ldafn zamanlarda da böyle mi idi? Genevieve tereddüuiizce: Evet, dedi. Kendisini sevmez misiniz? mişti. Doktor Mermet ona ölü Onun hakkında hiç bir m e mahkura sayıyordn. Kendisidnygu beslemiyordnm, emrinne bir ay baktım, Derece derede idim, ce iyileşti. Fakat çok balsizdi. Bealemiyordum, diyonuGeçen eylülde hastalığı nfikset nuz. Şimdi? li. Tekrar geldim. Sonra kasım ayında üçüncü kriz geldi. Genevieve söyleyeceği kelime yi arar gibi oldu. Sonunda: öldüğü zaman ne kadar* Beni suçlnyor, dedi. dan beri ona bakıyordnnnz? E, mösyö Duprt? 28 ccaktan beri. Onun da hastabakıcısı idim? Gaudet hesapladı. Paul Dnp Yalnız o kadar mı? re 8 şubatta ölmüştü. Yemin ederim. Demek ki on bir jünden Genevievein tiz perdeden çı beri. kan sesi, direndiğini gösteriyor Evet. Dofrusunu istersenix mösyö Dupre artık hiç bir du. Gaudet sâkin bir sesle; tehlikeye mârnz değildi. Yemin etmenize lüzura yok, Bunn söylerken, sarfettigi dedi. Aynı suali size geçen gün cümledeki garabeti kendisi de de sormuştum aynı cevabı verfarketmişti. iBİstiniz. Daha doğnuu, doktor böyParmağını Genevieve'in kolu n le divordu, diye ilâve etti. Bedaki pırlantalı saate do|rn nnim asıl vazifem, doktor Merzattı: met'nin tesbit ettiği tedaviyi Bnnn size kim hediye ettatbik etmekti. Bol istirahat, ti? diye sordu. birkaç tiirlü de ilâç. Genç kızın yüzü degişti. Gaudet. gerçek gıkılganlıktan ziya lğneler? de öfke diye düşündü. Genevieve ağır ajır: Bu benden başka kimseyi Bir de i^neler, dedi. ilgrilendirmez. Madam Dujire ile. hastasorçu hâkimi yumusak bir rıızla münaschctleriniz nasıldı? sesle: Madam Dupre ile hasitti. Hayır, dedi, şimdi artık be Ben bir hizmetkârdım. bir de ni de ilgilendirir. Jlayatııuzda receye kadar üstiin bir emir ne yaptınızsa ne olmuşsa heni kulu. ilgilendirır, tek bir sır muhafa u edemezsiniz. Efer bunu ya. parsanız kendi (arannıza olnr. Grnevi*ve basıyl» hayır, diyordn. ' Bir inceleme yaparak meydana çıkaralım, ister mlslniı? Güç bir if dejil ba. Gandet elini azsttıt $o sssıti bsn» T«ıir aalsf•Iz? Genevieve kımıldamadı. Gan Büsbütün slaoak de{ilim. derhal iade edeeeğim. Yalnız, onu nereden aldı^ınızı ö{renmek istiyorum. Genç kız götlerini Gandefye dikmis, bakıyordu. Kımıldamıyordu. Hâkim, «esini hissedilir dereeede sertlestirdi. Aralarında bir sessizlik oldu. Makinesi nin batınd* oturan zabıt kitibi bile bu sessizliğin gitgide arttığım hissetmişti, Philliet •raya girmek istedi. Fakat Gaudet bir el isaretiyle ona dnrdurdu. GeneviSve'le oynnyor gibiydi. Bn oynn, karşısmdakini yere baktırmak isteyen bir oynndu. Hastabakıcı kız nihayet gevşedi. Mösyö Dnpre'nin blr hediyesi, dedi. Niçin gizliyordunnz? Gandet'nin sesi yine yamusa mıştı. Ama Genevieve yeniden kendi içinc kapanıyordn. Cevap vermek istemiyorsn nuz, anlıyornm. Bu hediyenin mânâsı ne idi? Bir hastanın bir hastabakıcıv3 verrceği neviden bir hediye değil, hattâ çok büyiik bir minnettarlık tesiri altında bulnnsa bile. (Arkası var) NMII iıteneniz! ANKARA BOKOSDt AUtttrk Bulvan Yener Ap.Venlsehir Telefon: 12 95 44, 12 09 J , O 12 09 M. İT 57 35 * DOGO ILLERİ MERKEZ BÜRO8D: inSnO Caddeai Işmen H«n Dtjarbakır Telefon: 1M1 * GtNET tLLERİ MERKEZ BÜEOSTJ : KOcüksaat Meydanı Edl»« Bmol Adtaa> Telefon: 4550 C m t i l ı t fSnderllen yaııl»r konalaon, konnlmaım lada «dllmcs. tltnlsrdan meauliyet kabul olnnmaa. * Abon* n Uftn lalaıt İçin, sarfm Ostflne cAbooo veym tîlâıı Serrbrtı kardınm konıaan limndır. * BU GAZETI BASIN AHUUC YASASINA trrMAYJ TAAHHOT ETMÎSTIR. SABRİ SAVCI nm kederii ailesine, dost ve meslekdaşlanna bas iağlîğı dileriz. DEMİRBANK T.A.Ş. PERSONELİ ftâncJık: 569/2727 Bugün öğlende (Saat 12,30 14 arası) Telefonlan caldıgında yerine «AKFÎL» diyenler A K F î L kumaşlanndan kazanacak. Telefonda konujan : AZİZ BASMACI AKFIL Kümaşı en iyi kumaş (Reklâmcıhk: 958/2722) BAY OSCAR: \4Üü5'' * i. /V PROF. NÎMBUS'UN MACERALARI: <^iiıııııiiiiffii(iıııifififfitıi(i[(rftiffrifiıifiif»ifffifiiftffifiımımıııı ıııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııiiiııııııııııııııııııııııııııııuıifiıııııııııııiMiııııııııııımıııııııııııuıav^ı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle