Katalog

Pencere İki fıkra l|lll Dış politika buçünlerde başlıca söz konumuz. Polaris, Jüpiter. füze rampası, denizaltısı, Ortak Pazar, Avrupa Birliği Ve biz. Kodamanlarımızın demeçlcrine bakıhrsa. her şeye rağmen işimiz iş Neredeyse kaşlarımızı çatıp şöyle yukarıdan bir bakışla Sam Amcayı paylıyacağız : Bana bak Sam, hiç ümitlenme! Polarisi yollamadan Jüpiteri alamazsın. Ve sesimizi yükselterek dik kafah De Gaulle'ü azarlıyacağız : Ouraya bak General! Bizi aranıza almazsanız Ortak Pazar zayıf kalır! Eda. bu eda Ama içeridcki edamız Ta dısarda? Okuyucular eksik olmasmlar. böyle duromlarda bize bol bol malzeme yollarlar. Ankaradan mektup yazan bir okur diyor ki : « Milletlerarası münasebellerde adamın hep yaka numarasını sorarlar.» Ne demek «Adamın yaka numarası» nı sormak? Meğer bir güzel fıkranın adı imiş bu Anlatayım : Çocuğun biri, yakası ütüdc yanmış bir gömlekle kolacı diikkânına girmiş. Tezgâhın arkasında duran kolacıya : Bakın. demiş, şu gömleğin yakasına! Kolacı bir göz atmış ki, rezalet! Cayır cayır yanmış yaka Ellerini ufuşturup : Bir kaza yaptık... diye özür dilemiş, knsura bakmayın. Çocuk devanı etmiş : Ama babam çok kızdı. Diyor ki «Gelirsem onnn dükkânını başına çeviririm!» Kolacı biraz düşünmüş : Babanmn yakası kaç numaradır? Otuz beş... Buııu duvunca rahat bir nefes almış adam : Git babana selâm söyle yavnım, d"emiş, kendine güveniyorsa durmasın gelsin. mı CUMHUKİYET I9G2I9G3 5 Şubat 1963 DÜŞÜNCELER 11 • 1111111111E [ 11111 f 1111 i 1111111II1111 f 111III111111 If 111111 • 11| 1111 n ı 11 i if | f tl I llillllll|||||||||||||||||| YIMVS armağam 65 • Bir fıkra daha var. Bu da yeni çıktı piyasaya Ben anlatayım, okuvucularım siyasi mi, iktisadi mi, sosyal mi, her bakımdan yakıştırmasını kolayca yapacaklardır : Güzel... ama çok eüzel bir kadın karanlık bir arka sokakta yürüyor. Evine geç kalmış. Ortalık tenha mı tenha. El ayak çekilmiş. in cin top oynuyor.. Derken tam kösebasında uzun boylu bir herif... Dikilmiş kadıncağızın karşısına : Eller yukan! Ne yapsın güzel kadın... Titriyerek kaldırmış ellerini... tkinci emir : Sökül paraları! Vallabi yok. Sökül diyorum! Emin olun yok. Herif : Ugrsştırma beni... diyerek, başlamıs usta elleriyle kadının üstünü başını. ötesini berisini aramaya... Aramış... aramış . aramış . Sonnnda homurdanmış : Sahi be yokmıış. Kadın, biraz mütereddit ve biraz çekingen : Belki de bulamadınız... Adam tekrar aramaya başlamıs... Yok, yok, yok.. Kadın ısrar etmiş : Biraz daha arasanız... Herif : Niçin arıyayım yahn? Paran yok ki! Kadın baygın bir sesle : Ne olur arayın, diye yalvarmış, param yok ama, çek yazarım. | Işte Kıbrısta îbrahim Alilerin, Kıbrıs'ın genç ve değerli şairi Özj Şerife Mehmetlerin, Mustafa Ah ker Ya.şın Namık Kemal'den «Sanj metlerin şahadetleri bu kutsal va cak Adam» diye bahsetmektedır. zifeye koşmanın ve bu ödevi bir II an önce yerine getilrmek arzusuKıbrıs Türklerinin mücadele ve Atatürk nun bir sonucu olmuştur. tutumlaTı sayesinde Kıbrıs Türk 27 23 Ocak 1958 deki günlerde Cemaatinin varlık ve haklannın I Belediye tktisadi Murakabe MüKıbrıs Türk Cemaatinin ve Milli insana bazı ümitsizlik verecek ka 11 Şubat 1959 ve 19 Şubat 1959 tadürlüğü kontrollarına. hazırlanan dar ağırlaşan kâbusun bugün kalk rihli Zürih ve Londra Antlaşmayeni «Kontro! yönetmeliği» esas i Gençlık Konseyinin dâvetlisi olamış olması • Hürriyet mücadelesi larında ve 16 Ağustos 1960 da yülan içinde devam etmektedir. Ya rak bir hafta süre ile Yeşil Adada ! nin baçlangıçta daima hürriyetse rürlüğe giren Kıbrıs Cumhuriyeti pılan inceleme netice verdiği tak bulunduğumuz sırada, 1958 de takverle:r aleyhine geliştiğini ı fakat Anayasasında. hiç olmazsa kâğıt dırde. bütün kontrollar bu esasla sim lehine yüTÜyüş yapan Türk gençlerine barbarca ateş açan ve sonunda mvıt'aka müstebitlerin if üzerinde. tesüm edildiğini gctüra dayanılarak aygulanacaktır. 2 ! lâsı ile bittığini ve biteceğini söygün içinde şehirde 154 müessese üzerlerine askeri vasıtaları yürü I lemek suretiyle, geleceğin bütün yoruz. Fakat Kıbrıs Türklerinin çaba ten sömürge idaresinin katliâmımurakıplar tarafından kontrol ej özgürlük sever kuşaklarına ümit dılmiş, çeşitli beledi suçlardan ö nın yıldönümü olarak ilân edilen ! ve cesaret telkın eden Benjamin ve mücadelesi henüz bitmemiş, türü 2 berber. 4 fırın, 2 lokanta, '27 28 Ocak Şehitler Gününe ve Constant'ın düşüncesini bir kere Milletlerarası antlaşmalarda ve Anayasada kendilerin e kâğıt üzerinbir büfe ve 3 manav cezalandınl 1 1570 1958 tairihleri arasında Kıb daha doğrulamıştır. de tanınan bir takım soyut haklarısta ve Kıbrıs için şehit düşen mıştır. Türklerin hatıralarına dikilen ŞeKıbrıs Tülrklerı bağımsızlık ve rın, daha doğtusu sözde haklann, Öte yandan bir nafta içinde 8341 hitler âbidesinin açılışına katıl ! özgürlük savaşlarında, müstebit yaşayan birer realite olarak elde esnaf kontrol edilmıç. bunlardan : mak fırsatını da bulduk. padişah tarafından «Hurriyet ve va edilmesi için şimdi de azim ve ce3225 esnafa ihtar. 327 sine de para Kanaatimizce 27 28 Ocak; ger tan» temasından korkması üzerine. saretle çahşmak zamanı gelmiştir. cezası uygulanmıştır. Bu rakamlar çekte bir matem günü değil, Kıb |«bazı zararh neçtiyatta bulunmak Ancak bu mücadelenin Anayasa üzerine yapılan incelemede. esnarıstaki TürkleTin haksızlığa, bas ! suçu ile terbiye edılmek üzere» 31 sınırları içinde; sağ duyu ve serin fin belediye yasaklarına uygun ha kıya, zulme, sömürgecılik ve esa1 Mart 1873 te Mağusa Kalesine sü kanlılıkla yürütülmesi. antlaşmareket etmediği görülmüş. aralık rete karşı bir kere daha şahlanış| rülen ve orada 38 ay kalan N'amık ların ve Anayasanın getü'diği resız kontrol yapılması kararlaştırıl larının, Türklerin bağımsızlık ve ; Kemal'in «Ne mümkün zulm ile jimin Türklere fazla haklar tanımıştır. özgürlük uğruna geTekirse ölmeğe [ bidad ile imhâyı hürriyet» mısra dığını iddia eden ve bu sebepten hazır insanlar olduğunu, bir kere J ında özetlediği büyük gerçekten i bu rejimi yıkmağa çalışanlara fırMemlekctimizde imal edilen daha. dünyaya ilân edişlerinin yıl I esash bir kuvvet ve örnek kayna \sat ve vesile vermemesi lâzımdır. mallara «Türk Malı» ibaresi dönümüdür. \ ğı bulmuşlardir. I Londra Antla.şmasının 20 nci mad Işte bu anlamda olmak üzere ! desine uygun olarak Kıbrıs Cumkonulacak Bu ulusal kurtuluş hareketinin hu*iyeti Anayasasının 173 ncü Ticaret Odası Grup Müdürü Bur nedenini, Kıbrıs seyahatimiz esnamaddesinin Cumhuriyetin en bühan Çeltik dün akşam radyoda il sında. oradaki bütün ılrkdaşlarımıyük beş şehrinde. yani Lefkoşe. zın, ilke ve devrimlerine samimi gi çeken bir konuşma yapmıştır. VÜKSEL ve CF.NGİZ KAP Leymosun, Magusa, Larnaka ve Konuşmada. 15 şubatta tatbıke ko bağhlıklarını hayranlıkla izlediğiENGİN KAP Bafta bunların Türk halkı taranulacak yerli sanayi mamullerinin miz Büyük Atatürk'ün şu fikri ii \'ordtkleri oğullafından ayrı belediyeler kuirulur» işaretlenmesi gibi önemli bir konu çinde. esasen bulmak mümkünrının dngunıunu dost ve demesine rağmen. Türk Cemaatiüzennde durulmuştur. Türkiyede dür: »Kahredici bir istibdada karakrabalarına memnuninin bu hakları tanınmak şöyle şı ancak ihtılâlle cevap vermek ve imal edilen bilumum mamullerin yetle bildirirler. dursun. Anavasaya aykırı bir tacinsine göre en uygun bir yerine kökleşmi.ş olan çütük idareyi yıkPakize Tarzı Kllniği kım tasarruflarla ihlâl edilmesi ü3 Şubat 1963 «Türk Malı» ibaresinin konulma mak. milleti hâkim kılmak hülâzerine Kıbrıs Türkleri Anayasası mecburiyetine temas edılmesi sa vatanı kurtarmak için sizi vazinın 133 üncü maddesınc göre kufeye dâvet ediyorum». ve bunların eşyaya açıkça okunarulmuş olar ve bir Elen bir Türk cak ve silinmiyecek bir şekilde ve bir tarafsız hâkimden teşekkül t^tbik edileceği belirtilmiştir. eden Yüksek Anayasa MahkemeBu suretle sanayi mamullerinin sine başvurmak zorunda kalmışkontrolları kolayla.şmış olacak ve lardıi. müMehük kaliteli mal alabilecekTarafsız hâkim sıfatı ile Haydeltir. berg Üniversitesi hukuk profesör15 Ocak 1963 eünü vakitsiz vefatı ile bizleri unutamıyacaSu şebeke hattı uzunluğu lerinden bir Alman'ın başkanlık etğımız derin kederler içinde bırakan sevgili tığı bu Yüksek Anayasa Mahkeme1,285,895 metreye yükseldi sinin ve'receği karar Kıbrıs Amme Suiar lüaresi, yeni abonelere su Efkârında günün konusudur. vermek içın geçtiğimiz ay içinde çeşiUı kuturda 4.354 metre şebeke ve 1,998 metre şube yolu borusu hazin cenaze törenine bizzat iştirak eden, çelenk gönderen zedöşemiştir. Bu suretle şebeke hat vata, muhteüf teşekkül ve müesseselere, ziyaret, telgraf, teletı uzunluğu 1.285.895 metreye. şufon ve mektupla acmıızı payleşan akraba, dost ve yakınlanmıbe yolları uzunluğu ıse 651.474 met reye ulaşmıştır. za minnet ve şükranlarımızı gazeteniz vasıtasiyle arzed^rız. .Bir milletin ruhu zaptolunmadıkça. bir milletin a/im ve iradesi kırıimadıkça o millete hâkim olmanın imkânı yoktur. Esnaf Belediye yasaklarına uymuyor Kıbrıs Mektubu Yaxan: Dr. îsmet Giritîi MAKALE YARIŞMASI Liberalizme yönelmiş bir Sosyalizm Yazan: Nizami MUTLU Toplumun geçici şartlarma göre | ayarlanmış ssitemler devamlı ola! mazlar. İnsanlar fakir ve zor şartlar içinde iseler, bundan kurtulmak için en sıkı sistemlere biie | razı olurlar. Fakat unutmamalı ki | düşünceyi meydana getiren sebep, olaylardır. Şartlar değişince düşünceler. istekler de değişir. Bunun sonucu olarak içinde yaşanılan sistem de değiştirilmek istenir. Değişmez bir sisteme bağlı kalmak | ta direnilirse halk isyan eder. Bu j isyan. toplum şartiarma uymıyan bir liberalizme karşı da olabilir, bir sosyalizme karşı da olabilir. Demokrasi. değişik sistemleri savunan partilere oy verebilmeyi mümkün kılarak isyanları önliyebilen bir reiimdir. yata bırakır, «deviet karışmıyoı, ne istersen yap» derseniz. nasıl vu pılacağmı bilmediğme göre bir şey yapamaz, tutulur kahr. Toplum üzerinden, onların mutluluğunu ürküten sebeplerin kalk tığını, kişilerin bilgi ve paraca güçlendiğini düşünün, acaba bugünkü sosyalist görüşe uygun kalıplar içinde onları durdurabiln. yaşatabilir misiniz? «Liberalizm» diye tepinecekler «deviet karışmasın, biz daha iyi yaparız!» diye haykıracaklardır. Bilgili, sermayclı, ahlâklı iseler salıiden de insanı hayran bırakan bir vanşma içinde, çok güzel eserler yapacaklardır Topluma harb, hastalık, kuraklık, fakirlik belâlarının sardığını ve bu belâlara karşı savaşmak ıBununla anlatmak istediğim şey, çin bilgi, kapital, teknik v.s. badeğişmez bir sisteme baglı kalma kımından toplumun güçsüz olduğu yı önceden kabul etmenin yanlış ı nu düşünün, «devletin bir şey yap olacağıdır. Halk. bugün yaşadığı I tığı yok kil! Nerede deviet!» diye şartların zorluğu yüzünden sıkı | feryat edilmez mı, her şeyi devsosyalisT düzenleri kabul ederse, j letin yapması istenmez mi? Devbu. devamlı olarak onu istiyeceği j letin gücü yetse o da her şeyi dev anlamına gelmez. . letleştırmek ister belki ama, hem Bir toplumda daima şuur al j gücü yetmez, hem de bakar ki kıtında veya üstünde «mümkün ol şilerde ne de olsa bazı işleri yaduğu kadar hür olmaks isteği var pacak güç var. «O işleri de halk dır. Bu, toplum ruhunda her an yapsın» deyiverir. bir «Liberalizme yönelme» nin uKişi bir işi yapamadı mı devleyanabileceği demektir. te çatar. Yapabildiği iş olunca dev Tabiat. kurduğu zor ve sert ka leti aklına bile getirmez. nunlarla canlıları korkutur gereKatkısız bir sosyalizm. bütün kirse döver, kovalar. Fakat hür toplum bireylerinin (fertlerinin) olmak özlemi bütün canlılnn ser deviet elemanı olması demektir best. liberalist hayata çagınr. çe ki bu halde «Ulus» kavramı ortaker. Hayat fenaların itişi. iyilerin dan kalkar, Ulus kavramı kalkıııçekişidir. Sosyalist düşünce, zor ca «Ulusun isteği». «Ulusun yarahayat şartlarının istenilmesinden rıs, «Ulusun malı» gibi deyimler doâmuştur. de kendiliğinden Kaybolur. BöyleToplumların liberalizme yönel ce, katkısız bir sosyalizme yönelmis düşünce ve duyguda olmala menin, ulus kavramı ile ilgili her rı, bütün akıl ve sağduyu kaynak şeyi yok edişe yönelmek demek larının işlemesini. gelişmesini sağ olduğu anlaşılıyor. O halde, sosyalizm ama; değil, bazı nitelikleıi lar. Değişmez rejimleri aşılamak ça ile bir araç olabilir. bası, toplumdaki akıl ve sağduyuların serbest çalışmasını zayıflatır. Sosyalist tutum, büyük bir kitlenin davranışları üzerinde devlete ait akıl ve bilimin. köşebucak hüküm sürmesidir. Sosyalizmde, devlete yakın çevrelerde bir dü•zenlilik vardır; fakat. yapısındaki formalfteci bağlar özellikle devle te uzak kö?elerde hızlı gelişmelere imkân veren fırsatlara ayak uydurmayı engelliyebilir. Sosyaliz me her alanda gerekli oynafc'lığı ve hızı verebilmek için onu liberalleştirmek gerekir. Sosyalizmi. değiştirilemez kanun ve metodlar topluluğu olarak kabul etmek, onun içinde yaşıyanları bunaltır. Sosyalizm, liberalizme yönelmiş bir yapıda dursa, toplum gelişip kuvvetlendikçe, ona. yeni mutluluk alanlarına doğru kol atmak bağımsızlığı verilmiş olur. Ulus, acemilikten kurtulduğu alan larda bağımsız olmalı. deviet onun eline, eteğine artık yapışmamalı ki yaptığı işten tad alsın, bu tad onu daha da heveslendirsin, coştursun, heyecanlandırsın, canlandırsın. Askerlik alanında bile, liberalizmin bu alanda artık söz konusu olamıyacağını ileri süren so>yalistlere karşı, harbde türeycn çeteleri özel teşeb'oüsçü ve liberal birer unsur olarak gösterebiliriz. Hattâ bazan. ulusla deviet arasındaki bağlar çok gerildiğinde ordunun halkla birlik olarak devlcli devirivermesi de liberal bir davranıştır. Bunlar, katkısız sosyaliz min olamıyacağına en kesin delillerdir. Tam b^r liberalizm de asla olamıyacaktır. Çünkü bu, devletin iş görmemesi ve yok olması demek olur. Uluslar devletsiz olamazlar. Deviet olunca da onun davranışlarında devletçilik yani sosyalizm elbette bulunacaktır. Bu incelemize göre Türkiyeyiele alırsak, henıen görürüz ki Türkiye bugün zor «artlar içindedir ve onun için bir çok alanlarda sosyalizm metodlannı uygulamak zorundadır. Fakat, başlangıçtanberı söyliyegeldiğimiz sebeplerle. toptan ve sürekli bir sosyalizmi kabul etmek doğru olmaz. Her konu ayrı ayrı ele alınmalı, her biri için sosyalizmin ve liberalizmin uy gulanma dereceleri topluma gösterdiği zorluklara göre ayrı ayrı kararlaştırılmalıdır. Misal olarak, bugün sağhk ve eğitimde hâiâ çok zor durumdayız. O halde bu konularda devletçi olmak zorundayız. Bununla beraber, hiç bir zaman yurttaşın özel okul, özel hastahane açmasını, özel okula, özel hastahaneye gitmesini kısıtlamaya kalkmak doğru olarnaz. Bunlar in san hakları sayıhr, Liberal yönü açık bırakmahyız. TOMRİS TANER'İMİZİN AİLESİ KjRL! EI.LER Şişli troleybüsleri Leventten dönüş yapacak Banka ve Ticaret Hukuku Araştırma Enstitüsü Seminer Yarışması Banka ve Ticaret Hukuku Araştırma Enstitüsünün araştırma ve inceleme yapmakta olan genç hukukçuları teşvik amacı ile her yıl düzenlemekte olduğu Seminer Yarışmalarınin üçüncüsü hakkında gerekli bilgileri aşağıda bulacaksınız: 1 Bu yalrışmaya katılmak isteyenlerin borçlar hukuku, ticaret hukuku veya banka hukuku sahaları ile ilgili bir seminer çalışması hazırlamaları gerekmektedir. 2 Yarışmaya, lisans veya doktosa semineri yapanlar ile fakülte akademi seminerlerine iştirak etmemekle beraber yukarıda zikredilen branşlarla ilgili çalışma hazırlayan herkes katılabilir. 3 Ya!rışmaya katılmak isteyenlerin 25. şubat. 1963 tarihine kadar Enstitüye müracaatları ve adreslerini bildirmeleri, seminer çalışmalarını da en geç 25. nisan. 1963 tarihinde ve «3» kopya olmak üzefre Enstitümüze tevdi etmeleri gerekmektedir. 4 Seminer çahşmalan Enstitüce teşkil edilecek jüri tarafından incelenecek ve neticede birinciliği kazanan seminer çalışması sahibine net 1000. TL., ikinciliği kazanan seminer çalışması sahibine de 75C TL. mükâfaat verilecektir. 5 Mükâfat kazanan iki seminer çalışmasından neşre lâyik görülenler ayrıca Enstitü tarafından bastırılacak ve sahibine Enstitü Yayın Yönetmeliği gereğince itibari sayfası 20 liradan telif ücreti ödenecektir. Adres: Erdem Sk. No. 1. Cebeci AnkaTa. (Basın 1464 A. 9001611) Şişli Meydanının düzenlenmesine devam edilmektedır. Meydandaki havuz kaldırılarak eklenecek j geçit ve otobüs durakları yeniden ayarlanacaktır. Inşaat dolayısiyle Şişli Yenikapı, Şişli Tünel arasında çalışem troleybüslerin Levent ten dönüş yapmaları kararlaştırılmıştır. Karar dün sabahtan itibaren uygulanmıya başlanmıştır. Öte yandan, Şişli Meydanı düzenlendikten sonra troleybüslerin ıahathkla dönüş ve kalkış yapmalarının imkânsızlaşacağı belirtılmektedir. İ. E. T. T. tdaresi uzmaııları, bu <:ebebi ileri sürerek plânda değişiklik yapılmasını istemislerdir Cumhuriyet 1Ü96 Orman kaçakçıst kaçarkcn ayağını kırdı Kemerburgaz yolu üzerinde. ormandan kaçak kestiği odunları kaçırmak istiyen Hilmi Alnıak ile j orman bakım memuru llhan Yılmaz ara?tnda kavga çıkmıştır. Araba ile kacmak istiyen Hilmi bir ara yere düşmüş ve ayağı kırılmıştır. Yaralı olarak yakalanan kaçakçı llk Yardım Hastahanesinr yitırılmıstır. nnii.fi PARA İKRAMİYELERİ SON PARA YATIRMA TARİHİ 6 Şubat 196 3 Reklâmcılık 4521600 Cumhuriyet 1581 V E FA T Ifpartalı Mu8tafa LUtfl oğlu Dcvlet Şurası Eski Dalro Reişlcrindeıı Ankara Siyasal Bilgir leler Hukuk Fakültest Profesörlerinden AVVKAT ALİ KEMAL ARAR 4 Şub;ıt 1963 pazartest saat 10.00 cia Hakkın rahmetine kavuçmuştur. Cenazesi 6.2 1963 günü öğ\c namazını mütaakıp Hacı Bayram Camiinden kaldırılacak Cfbeci Asri mezarhğında defnedilcccktir. Allah rahmet eyliye. Celrnk gönderilnıemesi rlca olunur. Cumhuriyet 15S4 Makasla karısının kulağını kesmek istedi Tarlabaşı Peşkirci sokak 11 sayıda oturan Selâhattin Çelebi. önceki gün karısı Sabiha ile kavga etmiştir. Geçimsizlik sebebiyle çıkan kavgada. Selâhattin karısının kulağını makasla kesmek istemiştir. Boğuşma sırasında makas Sabihanın sol kulaâının arkasır.a batmıştır. Yaralı kadın llk Yardım Hastahanesine yatırılmıştır. Olaydan sonra kaçan Selâhattin henüz CUNHURIYET Nüshası 25 Kuruş Türkiye Haricl Ltra Kr. Lira Kr. M/S "BODRUM,, 17 Şubat 1963 2 Mart lP6o tarihleri arasında ROTTERDAM, HAMBURG. BREMEN; ANVERS Limanlarından Tüıkiye için ticarî eşya yükliyecektir. KOÇTUĞ DENİZCİLİK İŞLETMESİ • Galata, Bankalar caddesi Bozkurt General Han kat 5 Telefon: 44 26 63 49 56 70 Telgraf: KOÇTl'Ğ İSTANBl L SUBAT 5 RAMAZAN 10 o V. £. > 75.00 130.00 40.00 80.00 22.00 44.00 Basan ve Yayan Cumhuriyot Matbaacılık ve Gızett'cilik Türk Anonim Şirketi Cağaloğlu Halkevl Sokak No. 3941 Sahlbi Senellk 6 aylık 3 aylık 3.06 13.23 16.12 13.30 20.03 1.37 6.59 9.43 12.no 6 22 11.53 Reklâmcılık 5101602) NAZİME NADİ » Yazı Işlerlni fiilen idare eden Mesul Müdür Sosyalizmi doğuran sebepleri incelersek bunların iki grupta toplanabileceğini görürüz. 1 Toplum hayatını zorlaştıran sebepler (harb, hastalık gibi), 2 Toplum kişilerinin güçsüzlü ğü (kapital güçsüzlüğü, bilgı güçsüzlüğü v.s.l Birinci gruptaki sebeplerden harb zamanında alınan hükümet kararlarını incelersek bunların çok ke| re sosyalist vönde olduğunu görürüz. Bir harb elemanı olan ordu, harbde olduğu gibi sulhte de sosyalist düzende bir kurumdur, her Bir toplumda liberal iş görme şeyinden deviet sorumludur. Yinı» istek ve niteliğinin bulunması. o toplum hayatını zorlaştıran sabep toplumda bilginin. ahlâkın. kapilerden hastalıkların çok olması, he | talin, kendine güvenin, çalışma azkimliğin sosyalleştirilmesini gerex \ minin, insiyatif gücünün yüksek tirir. olması demektir. Bir toplumda, tkinci gruptaki sebepler de as her alanda sosyalizmin bir sistem hnda hayatın zorlaşmasına sebep olarak temelli uyguhyacağını dütır. Yalnız bunlar dışandan bas şünmek, o toplum bireylerinin hiç tıran sebepler değil. toplum kişi bir zaman kendi insiyatifleri ile iş lerinin kendi durumundan doğan başaracak akıl, bilgi ve kapitali elsebeplerdir. Kişiler güçsüz olun de edemiyeceklerini kabul etmek ca devletin iş görmesini isterler. demektir. Kapital güçsüzlüğü kapitallerin Eğer Türkiyenin yüksek uygarbirleştirilip sosyalistleştirilmesini lıktâki uluslara yetijeceğine inanıve deviet kapitalinin işe karışma yor, fakat bugün ycri kalmış ve sını gerektirir. Bilgi gücünün za j zor şartlar içinde bulunduğunu ka Liberalizme yıfhğı überal hayatta yaşama şar bul ediyorsak, ona, tını bozar, daha bilgiili olan dev Yönelmiş Bir Sosyalizmin uyjuletin sosyalist davranışı'm zorun lanmasını gerçeğe en uygun bir lu kılar. Bilgisiz insanı liberal ha tutum olarak görürüz. = CUMHURİYET'in Tefrikası: 58 YılAN ELMA KADW = S ^ j5 S 2 ^ = 5 S ^ İS 2 E S S S ~ ~ ^ ^ ~ = = ÎE Cstelik nefret ettiji adamın artığı idim. Beni ııasıl hırsla döverdi bilsen. H e r yedirdiği loknıada, her giydirdiâi paçavrada bir lânet vardı. «Al ziftlen nankör.. hadi giy de hetnen pislet Allahın belâsı» derdi. Yaşlılığını bilirsin. çençliğindc pek çirkiıı değildî, etli canlı bir kadındı. Ben 11 yaşında iken bir orman bekçisi ile evlendi. Bir gorili andıran vahsi tipli kaba, hain bir adamdı. Annemse uzun bir dulluktan sonra bulduğu erke%e hayrandı. ö y l e hayran, öyle mesuttu ki artık beni eskisi kadar dövmcyi bile unutuyordu. Ben de yalınayak kulübevi temizliyordum Birdcn çeliverdi üvey babam ve hîç bir şey söylemeden üstume atılr 1 . Kendimi kurtarmava çalısıvor. çırpınıyordunı. O < a beni verdeıı < yere atıyor. ')ütün Ağırhâı ile üzerime a b a n ı v r nn da, viizümo. çSi'i'Tc rasllarsa vuruvrtrrlu rtmp pic öldn.ürün' «rnı» diyordu. Nihayet Kuvvelim kalmadı. yarı bavçm bir halde, bıraktım kendimı Sonra bana nefretle bakarak. «Şu h^nne bak... Bu kadar aksiliU edecek ne vardı .. Şimdi annene ne diyeceksin... Anlarsa öldürür seni~ dedi. Dediği rtoğru idi, anlasa idi a n n e t ı muhakkak beni affedemezdi. ÜVPV babam bayramda alınan «ür!»hiyi kırrtı. «Seni bunu kırdıjın icin diiv. dügümü söyliveceğim» dedi. fv ğer bir lâf f«lcr*en »pnin de. kafanı böyle kırnrım» diye itâve etti. Bu tehdırie Uizıım bile yoktu, nasıl olsn anneme bir şey .s5rliyem?/dim. OondüJÜ zaman annem özene bezene aldığı sürahiyi kırdıjım için çözü döndü. Aklına hiç baska bir şey selmedi Peder bey: «Ben kâfi derecede dovdüm bırak diye araya çirmese 'di her hal de canımı çıkar'noaya kadar döverekti beni. O eundfn son ra iki seneden laz'a bir zaman bu işkenceyj çektim Herif l.pni yalnız bulur bulmaz saldırırdı üstüme. Sonra bir gün vurdular pisi. Nasıl sevindim bilemezsin. Annemse birden çöktü. ihtiyarlayıverdi erkefini kaybedince. tstanbula döndük. Hizmetçilik etmeğe başladık. Güzel değildim ama gençtinı. Ya bahçıvanla, ya c\ın ihtiyar sakat beyi ile başım derde şıriyordu. lnsanlarjiıı nefret ediyordum. Nihavet s;ze geldik. Seni jördüğüm gün h şey r de^işti. Ne Kadar çüzeldin Yâı;.b bi, Ne masum, ne tcmiz nir yüziin, ne kibar, ne zarif oir halin vardı. Erişilemivecek. ancak uzaktan bakılaMlecek gepgenç bir ilâtı fibi idin. Seni nasıl arÎU ettim. Seni elde edebilmek i. cin her şeyi vapabilirdim. Nitekim yaptım. Pişman da de«ilim... öldürdiiiüne rte pUmaıı degil misin? Hayır. onlar di benOpıı pek daha temiz dcsillerdi t'<stelik her sevimi elimflcn almava kalktılar Seni, paramı. serbestimi.. Durup dururken benimle insafsız bir mücadeleye giriştiler, karbettiler. Ben onları öldürmese idim. onlar beni ezeceklerdi. Hayır buna müsaade edemezdim. Kendimi müdafaa etmek hakkımdı. Hem öyle kızmıştım ki ilk düşüncem Minenin evinde ya'.nız kaldıgı saatleri öğrenip dogrudan dofruya kapısını çalarak içeri girmek ve onu ödürmekti. Kaçabilirsem kaçar. kurtulursam kurfulurdum. Kurtulamazsam da hiç olmazsa onu da şu dünyanın üstünde ve senin kucağmda bırakmamıs olurdum. Sunu da söyliyeyim ki o zaman mektubun Minede olduğunu bilmiyor dum. Uşak bunu ya duymamış veya bana söylememişti. Hattâ eminim böyle bir şey duymamış, sadece senin esrar çektiğini hissederek seni sıkıştırmaya başladığını zannetmişti. Bu da mühim bir tehlike idi. Onun gibi bir kadın arkasını getirir, her şeyi ortaya çıkarabilirdi. Ve yine sunu da ilâve edeyim k! esrar kaçakçılıgı yapmaya senin için, seni jstedi&im gibi yaşatabilmek. seni elimde tutmak için başladım. devam ettim, gene de devam etmem lâzımdı Ama belki hepsinden kuvvetli olan sebep de Mineye karşı dııydııîunı kıskançlıktı. Her ne i«e kararımı vermiştim. Onun evde yalnız kaldığı saatleri tetkik ederken, gözüme 2 numarada oturan kız ilişti. Boyu benim boyuma yakındı. Saç lan uzundu, silik. ufak bir yüzü vardı. Koca siyah gözlükler takıyor. Apartımana bir fır tına gibi girip çıkıyordu. Kimsenin ona dikkat ettiği. aldırdıSı yoktu. Zaten çağırsalar da aldırmıyacak, omuzunu silkip kaçıp gidebilecek kadar terbiyesiz bir kızdı. Bundan istifade etmeye karar verdim. Safi kız la ahhap oldu. Onu gezmeye gö türdüğünde hediye'er alıyordu. Kızın küçük naylon bir sepeti vardı, alışverişe çıkarken yanına alıyordu. Ben de eşini aldım. Safinin onu ikinci gezmeye götürdüfü gün ben de aynı onun kıyafetinde idim ve kolumds küçük naylon bir sepet vardı, onunkinin eşi. Fakat içinde benim ufak tabancamla, av bıçağım saklıydı. Vaziyete göre hangisi daha elverişli gelirse onu kullanacaktım. tkisine de ihtiyaç kalmadı. Tesadüfler bana öylesine yardım etti ki Sokak kapısını kendi ka ^ ANKAKA B Ü K U S U : = Atatürk Bulvarı Yener Ap.Yenlşehlr ^ Telefon: 12 95 44, 12 09 20, 3 12 09 6S, 17 57 35 = • DOGC ILLERİ MERKEZ ^ BÜROSti: E tnönü Caddesi Işmen Han Dlyarbakıı ^ Telefon: 1061 ^ * GÜNEY tl.I.LKİ MERKEZ BÜROSU: ~ Küçüksaat Meydanı Edime Hanı E Ş = E ^ Ş; = = ~ E 3 = = = E = ^ = VECDİ KIZILDEMİR \ Teke! Genel Müdürlüğünden: 1/8357 1 Mevcut şartnamesine ve resimlerine göre 400 metre zencir mütaahhit nam ve hesabına Almanyadan Fob Hamburg veya Bremen teslim olmak üzere pazarlık suretiyle satın alınacaktır. 2 Pazarlıkları 8 Mart 1963 Cuma günü saat 10 da Tepebaşındak'i Tekel Genel Müdürlüğü Satınalma Komisyonunda yapılacaktır. 3 Şartnameleri resimleri Komisyonumuzda görülebilir. 4 İsteklilerin 105. liralık muvakkat teminat makbuzları. sair lüzumlu vesikalariyle birlikte belirli gün ve saatte Komısyonumuza müracaatları ilân olunur. Teminatlar, muameleleri Tepebaşındaki Komisyonumuzda yapıldıktan sonra Mumhane Caddesi Kelvin Handaki Malzeme Alım Şubemiz veznesine pazarlıktan evvel yatırılmış olacaktır.t (Basın : 1631/1608) t V t t t t t t t Adana Telefon: 4550 * Gazetemlze gönüerllen yazılar konulsun, konulmasın iade edilmez. İJânlardan mesuliyet kabul olunmaz. * Abone ve tlân tşlerl için, zarim üstüne «Abone» veya «tlân ServiBit kaydmın kontnası lâzımdır. • BU GAZETE BASIN AHLAK YASASINA UYMAYI TAAHHÜT ETMİSTIR. pımmış gibi açtım. girdim. Kim EE seler yoktu ort«larfl!< Yatak ^ odasında tam göz önünde ma^ sanın üstünde bir tabanca duru ^ yordu. = (Arkası var) ~ CHEMIROAG ^IIMUllllllll IIIIIHIIIII IIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIMIIIIIIIlllllllllilllllllllllllllllllllllllHllllllllllllllllllllllllllllllli İlâncılık 98921530