18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pencere tKİ Pazar Sohbeti Şehir IstanbutAnkara izmir şehirler arası konuşması otomatik olacak CUMHURIYET 17 Şubat 1963 S A N A T li sayılan bu eserlere belbağlar da günün dilinde, günün dertleri için yazılmış yeni eserleri bir kenara kabul edildi, Vekâlete uygulanma itersek halka kültürü uzun ve dogötürmüş oluya geldi. Yekile düşen görev, işin lambaçlı yoldan, en güç yönü: Ya yurdun sekiz kö ruz. Bu günun seyircisine daha çok Önümüzdeki ekim aymdan itibajesindeki sekiz Bölge Tiyatrosunu bu günün meselelerini inceliyen ren (03) şehirler arası santralı kal birden onaylıyacak, yahut önce iki | pıyesleri sunmak zorundayız. Sekacak ve Istanbul Anvara tzuzak bblgede bir deneme yapacak. çeceğimiz eserler onlara birbirlemir şehiHeri otomatik olarak abo Memleketin bu günkü sanatçı ga riyle daha kardeşçe anlaşmayı, danenin karsısına çıkacaktır. yısı ancak iki bölgeye değerli ele ha iyı yaşamayı oğretmelidır. YaAyrıca tstanbul Ankara arası man seçecek kadardır. Bu bakım kaı bir selecekte Bolge Tiyatrola120 yeni kanalla bağlanacak ve ses dan biri Kuzcydoğuda, oteki Gü rı piyes yazarlarını kendi çalışma daha düzgün bir şekilde işitilebile r i m j z e k a d a r s a n a t m v e k u U ü r ü n bölgelerinin içinde kendileri yetisuda olmak üzere şimdilik ce lr. '. ısığını gö'türecek olan bu eşsiz ha iki yıl süreli iki örnek bolge teş tirecektir. Dığer taraftan ek!m ayı sonuna r e k e t i n g e r c e k l e ş m e s i s a h i d e n bir kilâtını kurmak daha uygun gözuBu topluluk iki ayrı piyes hazır kadar da şehnmızde s*ada bekle i d o n ü m n o k t a s l o l a c a k t l r . Yalnız, kecektir. Bölge sayısını ikiye in i layacak, bunlardan birincisi belli yen 25800 kışiye yenıden telefon J b u y u k : şe hirlerin kostekli kölesi sa dirdikten sonra adaylar arasından bir sayıda (Erzurum)da oynandıkverilecektir. ınılan tiyatro, bu uyarma araçı nı iki idealist genci bulmak daha ko tan sonra, yerini ötekı piyese bıra7 "* ' j hayet hürriyetine kavuşacak, azat lay olacaktır. Bu öncü ve akıncı karak, bür kaptıkaçtı ile önce yirD e v l e t Ihale Kanununda . ediiecek demektir. gençlerle Vekâlet arasına hiçbir mi, sonra kırk, sonra altmış kilodeğisiklik yapilarak I O zamana kadar aşüması gere aracı, hiçbir basamak karıştırma metre çevresindeki kasabalara gi! k e n Haber ald.ğım.za gore yeni ha«gelleti burada ustünkörü »ı, malıdır. Bu bölge tiyatrolarına se derek orada bulduğu okul, sinelamak h e r zırlanmış bulunan Devlet Ihale Ka ; y » > basamaktakı sorumma. kışla. kahve salonlarında bu . . . . . ,. lulufiu acıklamak favdalı oiur sa çilmek ne şöhret. ne kazanç işidir. piyesi oynayacak, temsil bittikten' s v Bu, memlekete varhğını, hattâ bünununda ıdarelerın yetkı ve som y o r u z tün ömrünü kurban ederek hizmet sonra seyircilelrle oturup eser üzerumlulukları artırılmakta, zaman ! ' etmek istiyen genç sanatçıların bir rine konuşacaklar, eserden çıkan kaybına sebep olan formaliteler I Hareket noktamız şoyle: Once ideal uğrunda göze alacakları öz anlam üstünde tartışaraklar. Çokaidınlmaktadır. bır .Böl«e Tiyatroiarı Kanunu» verı imtihanıdır. Bu mahrumiyet bazı Arkaıı Sa. S, Sü. 4 te Rekabeti daha genis ölçüde sağ j J'apılacak, sonra ^ bu Büyük Millet bolgelerinde J^nuj» sanat ve memleket l f a r d a n lamak üzere miktarları ; Meclisince kabul edılecek ve yü kültürü için çalıçmayı göze alacak '• y ° '" indirümiştir. teminat a nırliiöp pirprpk daha sonra bunu . . . . .Tasarıda büyük ve mühim yenirurıuge gırecetv, uana .< • kımse erSanmam ki yüzlerinedunvabu gunku paracı da azdır. ideliklerden biri de bir yılı ışan taB v •hhütletde, sözleşmelerin gözden yurütecek Vekilet bu bolgelerden alist maskesı takıp dıllerine feraNüshası 25 Kuruş her birinın başına genç idealistler gat tekerlemeleri dolıyarak gelen geçirilmesi, fiat değiçikliklerine Türklye Harlc! seçecek. onlar bölgelerine gıderek sanatçı bulunsun. Onun için bu uyma imkânlarının hazırlanmasıLira Kr. Lira Kr. hazırlıklarını yapacaklar, temsıl gençlere tam yürekten inanarak dir. mevsimi çahşmalarına başlıyacak onları vazifeleri başına gönderplim Senelik 75.00 150.00 Bir haftada limanımıza geletı lar. * aylık 40.00 80.00 ve rahat çalışmalarını sağlıyahm. Bu bütün bir çahşmayı çıkmaza 3 aylık 22 00 44.00 İthal mallari !adım arada atılacak tek yanlış bir 3 Batan ve Yayan Bu haft içinde limanımıza ge o kar ve len ithal amallari arasında bilhas shr. Onun işi başından sakatlıyabiiçin bu yukardaki sıraya Bu Bölge Tiyatroiarı tohumunun Cumhuriyet Matbaacılık ve sa 1273 ton saç levha, 347 ton bo göre çeşitli makamlara düşen so ilk ve çabuk yeşereceği toprak «Er Gazetfriiik Türk Anonim Şlrketi ru, 174 ton kostik soda, 126 ton ka rumluluğu Cağaloğlu Halke\1 Sokak No. 3941 burada sayıp dökmek zurum» dur. Bir kere hemen bir kao, 36 ton telefon kablosu bulun istedik. Bolge Tiyatrofu teşkilâtının yerleSahlbl maktadır. şebileceği eski Halkevi binası var 2 NAZİME NADİ dır. O bina bütüniyle ve tamamiyBunlardan baska bir miktar kitnKanun yapıcıya düşen görev, bu * yevi madde 18 adet kamyon, üstü işın başlıca ülküsü bir sanat ve le bu maksada verildiği takdirde Yazı lşlerlnı fıilen ldjre eden beç, çivit, çelik botu. çinko, 29 ideal işi olduğunu önplânda tuta hemen çalışmaya başlanabilir. Bu Me»ul Müdür otomobıl. mak.ne yagı, alumın r a k , ve suretle Erzurum Bölgesi en çabuk kolaylaştırmak VECDİ KIZILDEMİR yum, kazan borusu, kanaviçe. şe engellerı azaltmak için «merkezi gelişmeye elverişli ornek bir teşI ker çuvalı, 155 ton çay temizlen yet ve mevzuat» denen köstekler kilât kurabilir. O binada hemen * miş yün, tuzlu deri ve 815 ton den tamamiyle kurtarmak, geniş her şey, küçük bir onarma ve deANKARA BÜKOSU : ğişiklikle, hazır olabilir. muhtelif eşya da gelmiftir. salâhiyet vermek. yazışma ve çizişAtatürk Bulvarı Yener Ap.Y«ntîehlt Bu Bölge Tiyatroiarı kendi çevTelefon: 12' »5 44. 12 09 20. me gibi zaman öldüren, hamleye Avdan döndü karısını 12 09 6(1, 17 57 35 engel olan formalite bağlarından relerinde geleceğin sanatçı kuşakvurdu birer * azat etmek, Umum Müdur, Başkan, larını yetiçtirebilmek için Anadolukavağı İMâmaga mahal Müdür, Genel Sekreter gibi herke stüdyo kuracaklar. Bölge sanatçıDOGU İLLERİ MKRKKZ lesi 15 sayıda oturan Kenan Peri sin iştahım gıcıklıyacak memurluk ları içinden değerlileri orada öğBÜROSU: şan, önceki akşam karısı Berrin Iara görevlendirecek, Inönü Caddesı l>men Han Dlyarbftkıı retmen 0olarak . «orevıenaıre ^. ile geçımsizlik yüzünden kavga et lar ihdas etmemek, bir kelime ile ™.«nen çaTelefon: 10«l . : , . „ „ . , ,;„„!,,•,«„, hir ,=,nat ton Iboylehkle gıttıkçe genışhyen top " < ( "'»^ ,.^l mişlerdır. Avdan dönmekte olan safrasız,'. sinekürsuz bir sapat,«,,, ; hşmaJ "alanına. ' veterı ^kadar : genç . » * sayısını * • u 29 yaşındaki Kenan Perişan, Ber luluiu ıçın ,memur • , . . , . sıfıra • sanatçı vetıştırılecektır. " » . . ,,.|. GCNKX f İERİ MERKEZ l •> • rınin sert sözlerıne tahammül ede ındırmek, ahenk içinde çauşacak , uç ana temehnden BÜROSU : memiş ve av tüfegini çevirip ateş bir tiyatronun temellerini atmak, j ^ Tıyatronun : bakıhazırlamak.. lleride biri olan seyirci topluluğu " " "'"" " etmiştir. Muhtelif yerlerinden ya imkânlarını KUçük»4at Meydanı Ediınc Banı ralanan kadın, hastahaneye gotu her maddesi, her bendi birer çıban | mınd&n da Erzurum şehri çok zen Adjn» Teiefon: 4SS0 * rülmüştür. Olaydan sonra yakala başı olacak luzumsuz kayıtlar koy | gındır. Aydın bir kütle çalışmanır. Bütün bunları yaparken I ük hareket sevıyesini yüksek tunan sanık. kasit olmadığını iddia mamak Gazetemlze göndertlen yazılar koörnegi Batıdan almak, bizde sım tacagı iç.n almacak sonuçlar yüz nutıun, Vnnulımtm iadc edilmez. etmiştifr. diye kadar olmıyan bir şey için de yüz başarılı ve değerli olacak tlAnlardan metuliyet kabul olunmaz Fasulye tenccresinin içine bizden uzman aramamak. tir. Bölgelerin başına geçecek sorum^ ^ ^ ki, böyle dört başı uy * ^ » •• • düs tçfn,z*rfın AboM yc U»n Lâboratuvar makirîâTan «atrnakveTTüüTıntRMrrzTÎ^T^HlP* ev««Fmn> Serritı» gUB lâzıtnçlu. kşjdınm j kal sokak 16 sayıda oturan namesi devretmek istiyenlerin, isim, formül ve talep edılen fiye Işgörenin 9 aylık oğlu yatla P.K. 322 İZMİR adresine müracaatları rica olunur. [tehlike bizi bekler: Biri klâsik eBU GA2ETE BASLN AHLAK fasulye tenceresinin için e düşmuş ı serler, öteki tanınmış piyesler! YASASINA V E F A T UYMAY1 TAAHHÜT tür. Büyük şehir repertuvarının teme ETMlSTtR. (Basın: 1470 2135/2130) Sedirin üzennde uyumakta olan Ankara eski Polis Müdürle! çocuk, annesinin dışarı çıktığı bir rinden mefhum Osman beyin j sırada kalkmak istemiş ve sedirkıymetli eşi, Mukbil Krkel, I den yuvarlanıp gazocağının üzeBehice Soran, Mevhibe Soyrindeki tencereye düşmüştür. Kay daş, Türk Ticaret Bankası ve Un değirmenlerinde devamlı çalışmak ve bu işi meslek nar suda ağır yaralanan 9 aylık Denizcilik Bankası eski MüI Kudret, Şişli Çocuk Hastahanesiedinmek şartı ile bir makine yüksek mühendisine ihtiyaç vardır. fettişi Muzaffer Erkeller ve Elhamra İstanbul Tiyatrosunda I ne yatırılmıştır. Taliplerin, hâl tercümeleri ile birlikte, Galata. Omer Abit Han Yalova Kaplıcaları Muhasebirinci kattaki şirketımize müracaatları rica olunur. becisi Enver Erkeller'in sev17 RAMAZAN 22 gili anneleti, Yük. Müh. SabİTTİHAT DEĞİRMENCİLİK ri Soran, Dr. Mütehassıs î. Hakkı Soyda.ş, Emine Erkel, Cumhuriyet 2120 Muallâ ve Gönül Erkeller'in kayınvalidesi, Nurhan ve Yük. V. 1 7.31 13 23 16.23 :3.45'2O.16[ 6.09 Kimya Muh. Harun Reşit KuPSİKANALİST t DAHİLİYE MtTEHASSISI KOMEDİSİNİ TAKDİM EDER. E. ] 1.07 6.44 9.40 12.00| 1.31 11.33 | raner, Osman ve Nutan Erkel, Sinir Hekimi Iptk, Feza ve Neşenin babaYazan : 4 Dr. Muammer Akçakıl } anneleri, Onyıl ve Leylâ SoyM. Kemal Keskinel CEVAT FEHMİ BAŞKUT daş, Müh. Sönmez Soran, BilŞişli, Büyükdere Cad. No. 27 , . KUP ÇAMAŞIRLARI Beyoğlu, tstiklâl Cad. 213 ge ve Fikret Aracı ile Oya vc Her gün (çarşamba harıç) saat 18.00 de ,J Her gün 1629 Tel: 49 53 71 J XJC YAPRAIC'ta Mustafa Molunun anneannePazartesi 18.00 ve 21.15 de • HARBİYE leri. Salihatı Nisvandan (Cumhuriyet 2115) Cumhuriyet 2117 Fiatlar: 7,5 5 2,5 TL. (Reklâmcıhk: 701/2141) PENBE ERKELLER Orta ve yüksek okul öğrencilerine 2.5 TL. Hanımefcndi SALI, PERSEMBE, UCUZ HALK MATI.NELEKİ. 16.2.1963 tarihinde hakkin r»hTel: 44 22 36 metine kavuşmustur. Cenazesi 17.2.1963 tarihinde (pazar Ilâncüık: 214/2149 günüt öğle namazını müfaakıp Pendikte Büyük Camiden kal dılılarak Pendık kabristanına defnedilecektir Allah rahmet ZARİF KADININ SIRRI eyleıin. Merkez Adresi : Galatasaray Teniyarşı No. 40 Istanbul Te». 49 32 00.44 12 57» Erkeller ailesi 1 Son günlerde sevinçle öğrendık ki «Bolge Tiyatroiarı Kanunu» için hazırlığa başlanmış ve Meclisin kapanmasına kadar sunulursa bu yıl yürürlüğe girec e k m i ? Tiyatronun halk eğitimındeki derin etkisıni yakından bilenler için bundan daha sevindirici bir müjde olamaz. Şimdıye kadar. peşinde koşanlar için bile, bir hayal gibi gözüken bu duşuncenın, vergi tahsildarlarından baska kimsenin ayak basmadığı uzak koyle ( Çar Birinci Nikola'yı şöyle anlatıyorlar : tmparator, boyca çoğu insanlardan yarım baş kadar yüksektir. Biraz katı olmakla beraber asîl bir endamı vardır. Gençlifinden beri kemerini çok aşağıdan bağlamağa ahsmıstır. ö y l e ki, göğsü karnına ililmis gibidir. Yüzü asîl ve beyzidir. Türüyüşünde ve davranışlarmda vakarlı bir ifade vardır. Okuyunca pck taoşuma gitti bn tasvir benim... Birinci Nikola'nın küçük dafları ben yarattım edasını ve göbefinin altından bağladığı kemeriyle mağrur yürüyüşünü düşündükçe, nasıl keyiflenmezsiniz siradi! Bir zamanlann koskora Rusyasını tir tir (itretmiş bu köftehor, ügtelik vakarlı imiş de .. Aferin ona! Ama burada Çar Nikola'daıı söz açışım bambaşka bir sebep yüzünden Puskin'le karşılaşrnasından ötiirü. Puşkin, bu NikoIs için vaktiyle : «Rusyamn peyçamberi, kalk ayağa, Utaııç harmanini giyin. » divc yazmış. Fakat 14 Aralık ayaklanmasından sonra apartopar tmparatorun karsısına çıkanldığı zaman, şairin dnmmu çok nazik. . Nikola soruvor : Pctersburg"ta bulunsa idin, 14 Aralık harrketine katıhr mıydın? Hiç süphcsiz Haşmetmeap .. demiş Puşkin, bütün dostlarım çizli hareketin içindeydi. Onlardan ayniamazdım. Sadecc sürgünde bulunmam beni kurtardı. Onun için Tanrıya şükrediyorum. Bu açık ve dürüst cevap Birinci Nikola'yı mestetmiş .. Ve onun şövalye rubunu okşamış... Çünkü : Şair, gerçegi yüzüme karşı söylemekten çekinmiyeeek kadar beni büyiik sayıyor. . diye düşünmüg. Ve onu affetmiş. Kitaplar, olayı böyle anlatıyorlar. D o t m veya yanlış. Burada dikkati çeken şey tmparatorun düşüncesidir. Tekrar edelim : Gerçeği yüzüme karşı söylemekten çekinmiyeeek kadar beni büyiik sayıyor... demiş Çar. Insanlar çoğunlukla aldatırlar birbirlerini... Günlük hayatta olsun, günlük hayatın dışına taşan uzun süreli münasebetlerde olsun, birbirimizi gık sık aldatmak zorunda kalırız. Eb .. her zaman büyiik şair Puşkin gibi, gerçekleri söyliyecegimiz kadar büyük buldugumuz Çar azmanlarına nereden raslıyacağız? Meselâ bakkal Süleyman efendi köşebaşında yolumuın kestifi zaman, onu nasıl atlatacafımızı düşünmekte haklı sayılınz. Cepte metelik yok. Üstelik, Süleyman efendi, kemeri göbeginin altından bağlı ve asil görünüşlü bir Çar da degüdir. ö y l e y s e bakkal Süleyman'ın küçüklügü bizi rahatsız eder, hakikatleri oldağu gibi söyliyecek degerde bulmayız bu bayajı adamı : Söz veriyorum, yarın hesabı ödiyeceğim . deyiveririz. Gerçekleri yüzüne karşı söyliyebileceğimiz büyüklükler aramak, bizi, büyük hakikatlerin ancak büyük insanlar arasında konusulabileceği yargısına götürür. Ben bu türlü yanlış kök salmış kültürlerden doğan düsüncelere inanmıyorum. Aıaletten, vakardan, gurnrdan, büyüklükten denı vurnp kendi kendimize yarattıgımız bir oyunun aktörleri arasındaki duyçulara deçil, kerrat eetveline baglıyabildiğiıniz zaman hakikat bakikattir. Ne biliyoruz? Puşkin, Çarın büyüklügüne degil, kendUinin büyüklüfüne güvendigi İçin gerçeği söyleyivermişti belki de... Hakikati süıleyip, püıleyip zifaf odasına gelin çıkarır gibi zamana ve zemine göre kullanmak, sanırım, çok kötü bir şey. Ne yapalım ki hiçbirimiz hayatımız süresinde bundan kurtulmus degüiz. Bırakınız küçük insanların karsısındaki durumumuzu imparatorların, kıralların, cumhurbaşkanlarının, başbakanlann, umum müdürlerin, müdürlerin, şeflerin karsısında blle çofu zaman gerçekleri söylemeğe yanaşamıyoruz... Niçin? Ve hele en büyük efendimiz diye dilimize doladığımız halkın karşısında hakikatleri söyliyememek niçin? Tokga bu efendilerimizf, gerçekleri yüzlerine söyliyebileeck kadar, büyük bulmnyor muyuz? Ben kendi hesabıma, bu »oruya şöyle bir karşılık baldum : Halkı, her türlü hakikati yüzüne söyliyetegim kadar büyük bulnrum. Ama, eger bazı bakikatleri düşündüğüm gibi yazamıyorsam, o ancak benim küçüklüğüm yüzündendir. Azatlanmış Tiyatro f Yazan: NALINA MIHINA Hayır haytr... aslal âva pek mühim olmasaydı elbette adını, şahsiyetini, karakterini, bilçisi ile tecrübesini bilmediğim bir genç, bir fıkramı ele alarak hakkımda kötü şeyler yazdı diye bnrada cevap vermeye kalkısacak değildim. Yine de onnn beni ayıplamasına, demagoji yapmakla tuçlamasına, ayrıca hakkımda (son günlerde sosyal kesiliverdi) diye lâübali, istihfaf ve istihza edici bir dil knllanmaıına l e ı etmiyeceğim. Hiç süphesiz onun yatından daba uzun olan meslek bayatımda böyle şeyleri çok gördüm. Evet, ben demasoçum, ben o yazıyı yazmakla ayıp ettinı, ben son günlerde sosyal kesilivcrdiğim jrin böyle bir konu üzrrinde durdnm. hepsi doğru diye kabul etsek bile yine de kalıramanlık fatılamaz. Meselc »o. (Atatiirk'ün slnından Bptütü milll kahraman) Türk caınsn tngiliz Kemal ihtiyarladığı ve sefalete düştüğü için bes, on para kazansın diye dostları onun mcnfaatine sazlı, sözlü, bir mülaraere hazırlamışlar. Bu arada tngilic Kemal de »ahneye çıkacak ve kahramanlıklarını anlatacakmıs. Ben (böyle şey olmaz) demekle zart, zurt edip demagoji yapmışıra. Nibayet ba «dam açlıktan ölecek dtfilmis ya... Bu görüş ve düfttnüş tarzı anlatıyor ki biz evvelâ millî kahraman mefhnmanun minaıı üzerinde birlesemiyoruz. Lftgat kitaplarına göre millî kahraman, millet ogranda ölâmü, ber türlü kahn, ezlyeti göze alarak alelâde fertlerin yapamıyacakları hizmetlert yapmış, yigit, bahadır kişi demektir. Ama günün birinde bn bizmetleri bir müıamerede nakde tabvil etmeyi düşünen adama millî kahraman denemez. Millî Kahramana nişan verilir, devlet kendUine maaş baglar, heykelleri yapılır, çekilen ıefimleri dnvarlara asılır, kilaplara konur ve o ba kahramanlıkları günün birinde latılıfa çıkırmaktınsa lefalet içinde can vermeyi seve seve, istiye iıtiye tercih eder. Böylece kahramanlıklarla dolu hayatını baıkalannın yapamıyacagi yeni bir kabfamanlıkla tona erdirir. Maksadım, herkesçe daha iyi anlasılsın diye fatbikat üzerinde duralım ve miıallerle konuşalım. Talnız yükselme ve fütubat devirlerinde dtgil, gerileme ve çökme, yeniden canlanma, direnme, kalkınma ve kurnlui devirlerinde de Türk milleti kadar kahraman yetistirmiş bir başka millet oldugunn »anmıyorum. tngiliz Kemalin «ahıını bir yana bırakalım da bunlardan bir başkaımı ele alalım. Meıelâ Millî Mütadelede Atatürkün gözleri yaşararak bahıettigi bir bedbaht kahrama.iı hatırlıyorum. Sanırım Büvük Taarruzda bir kumandan olan bu askere diger kumandanlarla beraber maayyen hedeflerin zaptı emri verilir. öteki kumandanlar götterilen hedeflere varırlar. Dü«m»n mukavemetinin f azlalığından yalnız bu kumandanın hedefine varmaıı gecikir. Bu hal kendiıine o kadar dokunur ki tabancasını çeker, sakağına dayar ve ölür. Şimdi, olacak sey defil ama bu sanlı askerin ölümden kurtarıldıjını, ihtiyarladıgını, tekaüt olduğunu, maaşiyle geçinemcyip sefalete düstüğünü, kendisine arıyan dostlarının onun mcnfaatine bir müsamerc tertiplediklerini farzedelim. MBıamere inee «az'.a başlaıın. Okayucu banımlar sahneye çıkıp. «Çadırımın üstüne şıp diye damladı» Veya. «Göbeginin altı çuknr Eminem» diye farkılar okuınnlar, arkasından modern meddahlarımızdan biri: «Yasefaçi otobüste nasıl donunu kirlctti» konulu bir hikâye anlatsın. Mhayet bu eski asker, bu şererii kumandan» sıra gelsin ve o da «niçin intibar etmiştim» diye Millî Mücadele tarihine geçcn menkibesini nakle baslasın... Xek yok, ba olmıyacak şeyi düsünmek bile insana debşet veriyor, yüretini nefretle, istikrahla doldnruyor. tngiliz Kemalin dostları, tartışma konusu olan müsamerevi bejki de kendisinin haberi olmadan sizlerin hazırladıgınız aıılasılıyor. Ba löylediklcrimi nasıl oldu da düsünmediniz? Aranızda para toplıyıp kendisine yardım edemez mi idiniz? Hükümeti ona maa« b a g l s m u ı için (efer benüz bağlanmadı ise) tazyik edemez mi idiniz? Kimse dnyop öfrenmeden milli raüesseselerden, bankalardan suradan boradan iane toplıyamaz mi idiniz? Piyaıa şarkıcılannın arasında onu fındık fıstık yiyen seyircilerin karsısına çıkarmak fart mı idi? Ta bunlar arasındaki bir sarhos ıslık rnsJmıv» b a ı t a n ı nc yapacaksınız? Hayır, on kifı daha çıkıp da beni demagoji yapmakla suçlasaF hraminlrk satılamaz. *'" Cevat Fehmi BAŞKl'T ; HEM Muhsin Ertuğrul CUMHURİYET TIBBÎ MÜSTAHZAR AMİLLERİNE:: Makine Mühendisi Aranıyor TİYATRO ALPAGO Türkçe ve edebiyat öğretmenlerinuı ve her aydının kitabı v « Memleketin Gramer İhtiyacına Cevap veren Eser Üniversitede yayınlanan ilk Türk grameri Harputta bir Amerikalı 18 Şubat Pazartesinden İtibaren T Ü R K D İ L B İ L G İ S İ t £ f J Doç. Dr. MUHAREEM ERGİN'in İlk baskısı kısa zamanda tükenen bu büyük eserinin ikinci baskısuıdan bir a » önce temin ediniz. Acele ödemeli isteyiniz. Müracaat: P. K. 62 AKSARAY İSTANBUL Cumhuriyet 2145 ^ ^ , Her Turkün kütüphanesinde bulunması gerekli kitap %^*.^ Eski Yazınuı ve Eski Dilin Büyük Anahtarı Üniversitede okutulan eski yazı dersleri OSMANLICA DERSLERİ HERTÜRLÜ.SİNEMA 18 Senelik Tecrübesi ile Şirketi ve Teknik Servfcleri ile Şubeleri Daima Hizmetinizdedir ^^r ~> » ^ v » ^P MAKiNASI • v ^ ^ * V V **m V P • • V ^fe» ^ t f İHTIYACINIZ içm Doç. Dr. MUHARREM ERGİN'in İlk baskısı hemen, biten bu mühim eserin ikinci baskısından temin etmeye çalışınız. Acele ödemeli isteyiıuz. . Müracaat: P. K. 62 AKSARAY İSTANBUL f Cumhuriyet 2146 « ^tf ^ ^ Ş V * W > ÇAMAŞIRLARI YER MUŞAMBASI ve SUN'i DERİDE KALITE SA6LAMLIK ZENGİN DESEN (Reklâmcıhk: 686/2143) Cumhuriyet 2151 (Reklamcıhk: 702/2142) r>^ ^N^IIlllIIlllllllllllllIllllltlIIIIIIIIlllllllIIIIIIIIIIIIIllflllllUlllllllllitllllfrillfltlItffriflllllllflIltlIflIIIIIIIIIITIIIIIIIIIIfflflIIffllllllIIIIIIIIIIIIiririIIIIIIITIIIIIffflIllIllIIIIIIIIlllIIIIIIliriiITIflliIII lCUMHURİYET'in Tefrikası: 7 Ben bunun tabii veya kaza escri bir ölüm olduğuna emi nim. Cassidis. Catherine Dupre ile hastabakıc Genevieve Leblanc'ın, saat onda gelmeleri için davet ettifini söyledi. Başsaveı telefonu açtı. Bekleme odasında kimse bulunup bulnnmadığını mübaşire sordu. Mübasir, yalnız madam Dupre'nin geldifi eevabını verdi, Cassidis saatine baktı, yüzünü buruştur da. Saat onu yirmi geçiyordu. Maçnin: Acele bir tahkikat açtırayım mı? diye sordu. Cassidis, baş işaretiyle evet dedi. Genevieve'in gelmemesi canını sıkıyordu. Hâkim telefon ederken o, odadan çıktı, dı şarıda bir peykeye oturmuş bekleyen Catherine'i buldu. Dalgın dalgın elini sıktı. Genç kadın merakla onnn yüzüne ba kıyordu. Cassidis: Genevieve gelmedi, dedi. Catherine ıslık gibi bir sesle, buna şaşmadıginı, onu elle rinden kaçırmakla hatâ ettikle rini söyledi. Cassidis: Kaçmamıştır, dedi. Sonra Catherine'e bir az sabır etmesini söyledi. Yine Bassavcının odasına döndü. Kapının eşifinde durdu. Savcı tele fonda bir rapor dinlemekle mefguldü. Çok ilgili görüniiî yordu. Cassidis'yi görünce öteki âhizeyi alıp dinlemesini işa ret etti, Cassidis öyle yaptı. Te lefonda ahenksiz bir ses, bir tu tanak okuyordu, Son cümlelere gelmişti, .. Şu anda matmazel Ltblanc HotelDieu hastahanesinde, 13 numaralı koğucta bulunmak tadır. Vücudündeki berelerllen başka bir şeyi yoksa da maneviyatı çok boıuk görünmektedir. Bassavcı telefonu kspadı. Cas sidis'ye döndü: Genevieve Leblanc dün ge ce sizden ayrıldıktan bir az lonra, kendini bir taksinin altına atmış, dedi. Görünüşe göre bu bir intihar teşebbüsüne benziyor. Şoför onon deli gibi ileri atıldigını söylüyormuş, Cassidis, aldığı bu haber etrafında düşünmeğe başlamıştı. Durnmu hiç de beğenmiyordu. Gözleri önünde hazırlanmakta olan dramdan hoşlanmıyordu. Işler diledigi şekilde gitmiyordu. Hâdiselerin durmasım istiyordu. Bu intihar teşebbüsü, işi tazeleyen bir şeydi. Cassidis, bu intihar teşebbüsünü, ken disini sürükleyen, yürüyüş halinde bir uğursuzlugun sinsi ihtarı saydı. Bir gece evvel hiç bir kötü hisse kapılmamtştı. Halbuki şimdi, duyguları garip bir degişikliğe utramıştı. Genevieve'in düştügü yeisten ken disini bir az sorumlu buluyordu. Acaba ondan şüphelenmrk le haksızhk mı etmişti? Bazı anlar, Genevieve'e bir suçlu ile konuşur gibi hitap etmiş değil miydi? Şimdi onun böyle intihara kalkışması ne masum lugunu gösteriyordu, ne suçluluğunu. Cassidis için bu bir işa retti. Bir dâva başlıyordu. Bassavcı: Gizlice söz hapsine alınma sı emrini verecefim. dedi. (Arkası var) "YAZANS Ne olursa olsun, canını sıkan bir tck şey vardı. Catheriııe. o Recc. Paulü hâlâ sevdigini söy lrmisti. Simdi cassidis. kalbınde. baska bir hissin daha ınaıı dığını farkediyordu. IvısUanıyordu. Asıl kotiisü. bir olüyü kıskanıvordu. Kıskançlığı, o zamana kadar, meslefi icahı olarak müvekkilleri üzerinde incelemiş, bir bo.sanma dâvası veya aşk yüzünden bir cinayet dâ\ası aldığı zamanlar hu konu ile meşgul olmustu. Kısk.ınç lı*!. öteden beir. asa^ılık \e iptidai bir tepki olarak kabnl et mi«ti. Cassidis, Bassavcının odası önüne çelmisti. Odacı kendisini büyük bir saygı ile selâmladı ve derhal. Başsavcıya haber verdi. Bassavcı mösyii Magnin, Cassidis'yi çok dostça karsıladı. Avukatm, hâkimler nazannda hüyük itibarı vardı. Cas sidis dc hu itibardan taydalan nıavı biliyordu. Magnin elli yaşında kadardı. Dünyanin her tarafıııdakı devlet memurlarının yaptığı çibi, terfi etmek irin, bütün memuriyet kaidelerine harfi harfine uyarak. dünyanin en klâsik nMlljvlc mcslektr ilrrlemisti. Mevki sahihi kimsrlere kavuk sallamış. onların hizmetine koş ASKYOLVNDA muş, fakat muhalefet saflarında bulunup yine de iktidara en yakın olanlan hiç bir zaman unutmamıştı, Bassavcının Cassidis'ye itibar göstermesinin iki sebebi vardı. Evvelâ kabiliyetlı bir adam ol dagu için, Cassidis tehlikeli idi. Pariste herkesi atnır, çok gezer yürürdü. Söyliyecefi bir söz insanın başını derde sokabilirdi. Çünkü gazeteciler yü ' zünden, dısandaki insanlar, hat tâ politika adamları bile Cassi disnin Adliye Sarayında, dedifi dedik olduğunu sanıyorlardı. Bunun neticesinde de, Bassavcı, Cassidisnin toplum için deki nüfusunu çok yüksek biliyor, toplum da. Cassidis'yi adliyenin nüfuzlu adamı diye belliyordu. Bu ünlü avukatm gerçek ve tesirli kudreti bu çifte hayalin mahsulü idi. Maçnin: Sizi dalgın görüyorum, dedi. Cassidis çantasından, içinde sırınga ile ampul bulunan küçük paketi çıkardı. Bakın, dedi. mühürlere el sürülmemistir. Bu sözün ciddilıgini bir az gidermek için gülümsedi. Ba». savcı, paketi muayene edcrken \İNYLEX) BAY OSCAR: Jean Laborde.çEVkENs'ttamcli Varoslu o, bildiklerini anlatmaya koyul du. Gece vakti nasıl telâsla çağ rıldığını söyledi. Şahit olduğu sahneyi tasvir etti. Catherine'in şüphelerini ve suçlaıjıalannı nakletti, kendi tereddüdünü söz konusu ıtti. Bassavcı sordu: Müteveffa müvekkilleriniz den miydi? Evet. Otomobil yedek par çası yapan büyük bir fabrikası vardı. Çok vüksek mevki sahi biydi. Milletlerarası ticaret mevzuunda hükümetin müşavirliğini yapmıstır. Sizin kanaatinizce. hastabakıcı metresiydi öyle mi? Münkündür. Bassavcı yüzünü buruşturdu. Bu işi begenemiyordu. Nasıl ol sa bir tahkikat açılacaktı. Sonuç ne olursa olsun, iş gazetelerin dilinr düşecekti. En az bir hafta, gazete sütunları bu konu ile dolacaktı. Olavda en küçük yenilik de en ufau hata da didiklenecekti. Efer Paul Dupre çerçekten resmî bir mâkam işgâl etmiş bir kimse ise, işe politika da karısacaktı. Skandaili veya açık saçık haberlere düşkiin gazetelerin ya pacakları da ayrı. Bassavcı: Kötü, dedi. ÇEŞIT ve iiimad edeceğiniz isim demektir. Alırken: Arka yuzdeki VİNYLEX markasına dikkai edin (tlâncıhk: 229/2148) PROF. NİMBUS'UN MACERALARI: öyleyim. "^MIIITIIIIfllllIllllfflllllllfllltlllllllllllllllllIlflllllllltfllIfflllllllllllllllf •llllinilIfflllllIlllllİIIfflII|||lll|lll||||||fi|||fl|||iı||B||||l|||ll|lllllllllllll|imılf||Illı|l|îlnîlIIIIIIIIIIIIIIIIIIII lllllllfi?
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle