23 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
pencere tKl JUMHUBÎTET 14 Şubat 1963 lUlllllllllllllllllllllllllllimillllllllllllllllllllllll|||||||||||||||||| 1 Yeni Çağ İ GÜNÜN KONULARI | ıııı|ıııııııııııiiııiııi!iınıııııiıııııııııiıııııııuıiıiııııinıııiııınııtııtfitıuıııiıttıitııııiııııiıııııııiııııtiıİıııı YBBFS ıı r\ı A Dün VVashinfton'dan verilcn bir tasber, AmerlkiB vardınîlflı iyi kullanmamış ülkelere yardımın kesileceğini bildiriyordn. Türkive'ııin fiize iissü olarak artık öntmini kaybetmesi, Batı baıınuıda fik ıık çiğnenen bir sakız haline geldiğinden hemen arkasından böyle bir bikâyenin ortaya çıkması çok önemli savılmalıdır. Aslında Keııııedy idaresinin yardırn stratejisinde degişiklik düşünmesi yeni bir şey değildir. Araerlka Cumhurbaşkanı, dıs yardım programında bir devrim yapılması gerektigini daha 1961 deki Kongre söylevinde açıklamıştı. Tardım anlayışı aznn sttreli plânlama ve köklü reformlarla daha çok gelecek vadedebilen az gelişmiş ülkelere doğru yönelmeliydi. Tardım istiyen gelişmemiş ülkelerin hükümetleri, bu yardımın bir mutlu azınlık elinde çarçur olmasını önlemek için, geniş toprak, efitim ve vrrc> reformları yaparak verilecek dolârlardan balU adına faydalanmak imkânlannı yaratmalıydılar. Aı geliıraiş ülkeler ancak bundan sonra yardımdan mtdet umabilirlerdi. Kongre, 19«1 dış yardım kanunu ile Kennedy'nin tavıiytlerine uymaya çalıştı. Halbuki o tarihlerdc ve daha sonra Tfirkive'de «reform» kelimesini agzına alanlar, ibtilalcilik, demokraıi düşmanlı|ı, komünistlik gibi snçlamalarla sindirilmege çalışılıvordu. Köprünün altından akan suları bilmiyenler köprünün üstünde kendi menfaatlerinin iftira ve çamur uvafina girişmişlerdi. Ba hafta çıkan TÖN derglgi, Amerika Dışişleri Bakanlıgı bülteninde yayınlanmış bir yazıyı iktibas etmiş. Taıı tahlbi, aı gelişmiş iilkeler meselelerinde Kennedy'nin özel müşavirl Che» trr Bowles . Bowles'in derdi bir ciimle İle öıetlenebilir : Soıyal ve iktisadi reformlarını gerçekleştirmiyen ülkelere ne olursa oUun yardım yapmıyalım. Şimdi Kennedy'nin özel müşavlrinin yamından baıı parçalan ıtitunumuza aktarıyoruz : « Az gelişmiş ülkelerde nüfusun büyük çogunlugu köylerde yaşar. Köylü nüfusun büyük kısmı, toprak agalarımn ve tefecilerin sömürücülügüne karşı devamh mücadele halindedir. (...) Her tarafta adaletsizligin hükmettiğini gören genç v* ıdealist öğrenciler durumu protesto ederler ve değişiklik lehine nümayişler yaparlar. öğrenciler, nefret ettikleri kısır statükodan ayrılan her degişikliği benimsemeye hazırdırlar. (...) Hükumetler ise halkı, gelişmeyi önliyen batıl inançlardan ve geriliğin zincirlerinden kurtarmak için gerekli politik güce sahıp dejillerdir. (...) Yaptığımız iktisadi yardımın kullanılmasında ve paylaşılmasında daha iyi sonuç almak için ısrar edince, karşılaşacagımız engel, yardımdan faydalanan bazı ülkelerdeki imtiyazh grupların gosterecekleri mukavemet ve raemnuniyetsizlik olacaktır. (...) Kongrenin direktıflerine uyarak cesaretle hareket edersek, köklesmiş sosyal ve ekonomik alışkanlıklarını tamamen değıştırmelerı için, birçok mıllete tazyik yapmak zorunda kalacağız. (...) Bununla beraber temel reformların süratle gerçekleştirilmesi için bir hükümeti ne dereceye kadar zorlıyacagımızın tâyini, her memleketin durumunu ayrı ayrı incelemeye dayanan nazik bir politik teşhisi gerektirecektir. (...) Hiçbır zaman unutmamalıyız ki, reformlar konusunda ısrar ctmeden yardım vermek de bir cins müdahaledir. Yalnız bu müdahale geleceğîn kuvvetlerinden çok, mazinin kuvvetleri lehine yapılmaktadır.» Ba kadar açık ve ba kadar keıin bir görüsün yanına son Doğu Batı gelifmeıini koyuı.jz! Sonra Türkiye'ye Tardım Koıuorıiyumunun reform konusundaki şartlarını batırlayınız! Tfirkiyenin nasıl bir yeni kapının eşiğinde olduğu kendiliğinden ortaya çıkacaktır. Kennedy vc çevreıini taran ilerlei grnp, dünya politikaıında gerici knvvetleri tutan Dnllet politikasına son vermektedirler. Maziye değil, istikbale dönüş ve ilerici çevrelere yeryüzünün her ülkesinde yakınlaşraa politikasıdır bu . Amerikan dıs politikasının kilit noktalarından birini tutan Bowles'ın fiıltbv ve fikirleri özellikle dikkati çekicidir. Ne yaıık ki, tam buçünlerde Türkiye'nin siyanl çevrelerinde yeryüzü politikasının yeni istikametlerine âıina olundugunu bildireeek en nfak bir belirtl gSruimcmektedir. Ba konuda bir tek soru : Acaba, lüzumlu olduğuna Mısırdaki sağır sultanın bile inandığı tiraat vergisi, Farlâmentoda nasıl karşılanmıştır? Türkiye'de bngün ziraat vergisi oldnğunu söyliyebilmek, son Ziraat Vergisi Kananundan tonra dahi mümkün değildir. Pekl ya bütfinüyle koklü bir vergi reformu? L'tanıyoroz . Tıpkı Gfllhane Hattı Hümayunu devrindeki gibi Türkiyenin yenillklere ve halk için ıslahata açılmasını da gene dı« düny«Bia tesitlerine borçlu kalacağız diye ntanıyoruz... Bir parçacık vatan sevgisi dnyanlann, Kennedy'nin özel müşavirinin büe farkına vardığı gerçekleri görmemelerine imkân Büyük cuddelerln trafik akımı tanzim edili Şehrin önemli caddelerındeki ttr fik akımını düzenlemek ve trafik emniyetini sağlamak için çalışmalar devam etmektedir. Bu arada trafiğin çok arttığı saatlerde ana raddelere baglanan sokaklardan faydalanılması etüd edilmektedir. Buna pafalel olarak, dolmuş du rakları yeniden düzenlenecek, bu na aykırı hareket eden şoförler cezalandınlacaktır Cumhurbaşkanının Veto yetkisi Yazan: Dr. İsmet Ciritli «Lüzumuna kani olduğumuz bir işi derbal vapmalıyız». Atatürk I Cumhurbaşkanımızın eski onun cu ve onbırinci devre mılletvekil lerinin Ziraat Bankasına olan bon larının faizsiz ve masrafsız olarak on yıl taksite bağlanması hakkındakı kanunu T. B. M. M. ne ger gonderdiği haberi gunün konusu dur. Gerçekten 1961 Anayasamızın 93 üncü maddesinde; tCumhurbaşkanı T.B.M.M. ince kabul edilen kanunlar, on gün içinde yayınlar, uy gun bulmadığı kanunu, bir daha görüşülmek üzere, bu hususta gos terdigi gerekçe ile birlikte, aynı «üre içinde T.B.M.M. ne geri gön derir. Bütçe kanunları ve Anayasa bu hükmün dıjındadır. T.B.M.M., geri gönderilen kanunu yine kabul ederse, kanun, Cumhurbaşka nınca yayınlanır. denilmektedir. Gdruluyor ki, Anayasa Devlet Başkanının, bir kanunu, bilhassa Anayasaya aykırı bulduğu takdırde tekrar görüşülmesi için Parlâ mentoya geri verme yetkisi tanınmakta, böylece Devlet Reisinin mü dahalesi ile, Anayasa prensipleri ne ve fert hürriyetlerine muhte mel bir kanunl tecavüzü onlemek imkânını vermektedir. desindeki «Kanunun kabulü için mevsuf çoğunluk şartı» Cumhurbaşkanının bir nevi nisbi veto hakkı tanımak msnaaım tasıyacağı» gerekçesiyle uygun görülmemi», Anayasa vazıı 1924 Anayasasımn 35 inci maddesindeki eaasları kabul etmeyi daha ytrinde görmüş tür. Bu itibarla burada gerçek an lamda bir veto yetkisinden değil Cumhurbaşkanının kanunları geri çevirme yetkisinden bahıedilebi lir. Bu, Cumhurhaşkanlık makam vt şahsına tanınan bir yetki elduğundan, Cumhurbaşkanı bu yetkisinl Anayasa Mahkemeıinde iptil dt vajı açmak hakkında olduğu şyalnız başına kullanacaktır. II Yukarıda da söylediğimiz gibi 1924 Anayasasımn 35 jnci maddesi ile, Cumhurbaşkanına tanıdıjı bu yetki; Devlet Reislerimizin, ştmdiye kadar hiç kullanmadıkları A" ns»yasanın âdeta ölü bir hükmü idi. Yalnız bir defa, Devlet Reisinin bir kanunu Meclise, görüşülmek üzere, geri yollaması mevzuubalıit olmuştur. 1949 vılı sonlarına do£ ru, 4P36 sayıh Üniversiteler Kanunu konusunda. üniversite muhta riyeti aleyhine Mecliste bir cereyan baîlamıştı. Bu cereyanın kanunlaşması da beklenebilirdi. Ü niversitelerin, muhtariyetlerini kal dırmak tehükesi vardı. Üniversite muhtariyetinin kaldırüması ihtimalinin mevcut bulunduğu haberinin ders yılının ba«ında duyulması üzerine, Ankora Ü niversitesi Senatosunun ilk toplan tısına bir gelenek olarak katılan devlet başkanına, üniversite muhtariyetinin kaldırılması hakkınd» ki tasavvurun kanunlasması hnlckında ne düşündüğü, böyle bir kanuna karşı nasıl bir tavır takmacağı sorulduğunda, devlet başka nı, kanuna bu yolda bir hüküm konmak iatediği takdirde, parlâmentoya iade yetkisini kullanaca |ını söylemiş ve bu husus duyul duktan sonra da kanuna muhtariyet eşasına aykırı bir hüküm konulmaıı tesebbüsünden vazgtçil miştir (1). Kanaatimizce; parlâmenter sisteme uygun olarak Cumhurbaşkanını yedi senelik süre için seçen ve arka arkaya iki defa seçilmek imkânını tanımıyan bugünküAnayasamız, Devlet Reisine Anayasanın tanıdıgı bu hakkı kullanmak için gereken siyast ve psikolojik şartlar bakımından daha müsait bir ortam hazırlamıştır. MAKALB YARISMASI 66 NADİ frmafrnj Plânlı ve şuurlu bir müdahale Yazan: Aysal Ataç Ekmek fabrikalarının tam kapasite ile çalışmaları temin edilecek Ekmek fabrikalarının tam kapasite ile ve sıhhi ştrtlar altında ça lışmalaHnı temin maksadiyle Ti caret Odtıı ilgililer nvzdinde telebbüse geçmiıtir. Verilen bilgiye göre bu fabrika ların ihtiyaçlarının 10. Kota y»tı rım tahtislerinden karsılanmaıı düfünülmekteditr. Ticaret Odasınin bu kpnu ile ilgili olarak Odal»r Birligine yap mış oldugu teklif müspet karşıUn mıştır. Yol ortasında meçhul bir arabanın çarparak öldiirdiiğü bir kızla, bir yaralı bulundu Nöbetçi savcı ve polis, feci bir trafik kazası olayının loruşturma•ına ba?lamı?tır. önceki gtce Vatan Caddesinin Topkapı baflangı; yeri civarında 15 yaşında bir kız ölü, 35 yaflarında bir erkek dt koma halinde bulunmuıtur. 50 metre aralıkla bulunan yaralı ve ölünün kimlikleri keıin ela* rak tesbit edilememekle beraber halen Gureba Hattaneainde ifad« veremiyen 35 yaıındaki yaralının Mehmet İncesu olduğu tahmin olunmaktadır. Genç kızın ise kimliği öğıenilememiştir. Yaralı ve blü gece devriyeleri tarafındsn, »oförlerin haber vermeleri üzerine bulunmuş ve hastaneye götürülmüşlerdir. Bilinmiyen bir aracın çarpması sebebiyle blen kız ile yaralanan erkeğin beraber olup olmadıkları araştırılmaktadır. Kazayı yapan aracın bulunmau için gerekli tedbir »lınmı», durum trafik ekiplerine bildirilmiştir. Ayrıca bütun garajlara da tamim yapıl mıstır. Tütün i^çileri ücretlerine zam istiyorlar Tütün Mü*kirat Federasyonu, 1 marttan itibaren Tekel maddelerıne zam yapılacağından, işçi üeretlerinin de artırılması için faaliyate geçmiştir. Federasyon idarecileri dün Tekel Genel Müdürü ile askıda kalan işçi me»elelerini ve ücret konusunu görüjmüşlerdir. mı varî Bir evdeki bütün mücevherler çalındı üsküdar Gülfenefendi Sokak 97 sayıda oturan Nihat Toprakçının evine hırıız girmi*tir. Meçhul hırsız gündüz daire kapıtını zorlamak suretiyle açmış ve iç«ri girdikten «onra odaları gezmiş, 14 adet altın bilezik, 5 adet bejibiryerde, 2 adet Kesat altını, altın bilezikli saat ve 1050 lirayı almıştır. Olay yerinde hiçbir iz bırakmıyan meçhul hırsızı polis aramağa başlamiftır. Beyoğlu L Â L E Sinemasında Bugün Suarerlen İtibaren Liberalizm, toplumların zengin; kızartıcı bir şekil almıştır. Hüküliklerini depo ettikleri altın ve gü metin plânsız ve programsız «nfümuş miktarı ile açıklıyan merkan sî yatınmları yurt içi göçlere, şetilizme, reaksıyon olarak meydana hirlerin içinde veya çevresjnde segelmiştir. Aşırı serbestlik tarafta falet içinde yüzen topraksız, evsiz, rıdır. Temsilcilerine göre: cEkono işsiz bir smıfın meydana gelmesne mik faaliyetler serbest bırakılmalı sebep olmuştur. dır. Devlet ferde karısmamalıdır. 1960 1962 Türkiyesinde akdevO takdirde millet için arzu tdilen, toplumun isteğine uygun bir ortam rim, ortam uygun olduğu halde diğer ana müesseseler yanında ekomeydana gelmiş olur.» nomik çıkmazm izalesi için gayret Sosyalzm ise. otoriter bir rejime sarfetmemiştir. Arzuların ve tahtaraftar olan, ferdi mülkiyeti red minlerin aksine, pasif bir ekonodeden, ferdi cemiyete tâbi kılan, mik styaset takıp edilmiştir. kollektivist bir rejimin tatbikini Kanaatimizce bu günün Türkiyezaruri gören bir sistemdir. sinde ekonomik yönden yapılacak Türkiye bu iki ekonomik doktrlnbaşlıca işler şunlardır : den hangisini uygularsa baaarılı 1 Bir tarım memleketi i«ek, bir neticeye ulaşır? Bu sorunun cevabını liberalizm veya sosyalizm yurt yetkililer tarafından taranmaseklinde bir tarafa yöneltip, kesin lı, tarımın ilmi esasları araştırılmabir cevap vermek, realiteyi bilme lıdır. Tarımsal çalışma tesadüflerin elinden kurtanlmalıdır. Tarım tekmek olur. Memleketimiz bu güne dek siya niginde yedek parçasız traktörden sal yönden birçok değisikliklere ziyade bilgi ve usulün gerekli olugramıştır. Batıhnın yıllarca evvel duğu hususu kavranmalıdır. 2 Bedenen veya zihnen çalışan çözümledigi problemlerle bugün karsı karsıya gelmistir. Siyasal ka her vatandas, çabasının karsıhğını rarsızhk ekonomik faaüyetleri de alabılmelidir. 3 Ağalık müessesesi bütün öetkilemistır. Istiklâl Savasından muzaffer çıkan Cumhuriyet Türki zellikleriyle beraber ortadan kalyesinin ilk yılları, savaşın açtığı dırılmahdır. derin yaraları kapamakla geçmış4 İşçi Işveren arasındaki ihti(1) B. N. Esen. Anayasa Huku tir. Ekonomik şartların müspet in lâfların halli ile birbirlerinin ıstısku ve Siyasi Hukuk, 1957, S. 254 kişafına çalışılmıstır. ölraez önder marına mâni olmalıdır. Isçi işine Atatürk, ferdi teşebbüslerin mad ciddiyetle ve ilgi ile egilmelidir. ten naklen. di yetersizlığini görerek mutedıl 5 Fiyatların tesbitinde devlet, devletçilik siyasetini en başarılı bitaraf bir siyaset takibederek, icap Ancak, Parlâmentonun hazırla bir şekilde yürütmüştür. Sonraları ettiğinde müdahale etmelidir. dığı kanunun tasvibi veya ademi dış sermaye yanında lıberalızmin 6 Özel teşebbüs sahipleri kaasvibi yoluna gidilmekte, Devlet gelişmesi içinde imkânlar sajiamış nunların koruyuculufiu altında eNüshası 25 Kuruş tır. Atatürk'ün ebediyete ıntıkalini Reiıı sadece kanunun ilanına, yakonomik faaliyette bulunabilmeli, Türklye Harlet takiben çıkan Ikinci Dunya Savaşıni yürürlüğe girmesine, belli bir fakat hiçbir şekilde, fert, tamamen Llra Kr. Lira Kr nın dplaylı etkileri, ekonomik krimüddet için tekrar görüsme iıte zin gözle görünür bir şekil alması kendi haline bırakılmamalıdır. mek suretiyle, engel olabilmekte Senelik 75.00 150.00 7 OrUçağ Hıristiyan mekteplena sebep olmuştur. Buna rağmen dir. Parlimento, bunu varit gör( aylılc 40,00 80.Mı azımsanamıyacak kadar çok fabri rinin ifade ettlği gibi: «Serbest ve mezie, devlet reiıl tekrar kendi 3 aylılc 22.00 44 00 BÜTÜKÖZKATA ka bacaları yükselmiş, yollar, çeş rekabetten nizam ve refah bekleBasan ve Yayan ine gönderilen kanunu yayınla BÜLENT CEDETAŞ meler, köprüler yapılmıstır. Yok nemez» prensipinin köhne bir fikir Cumhuriyet Matbaacılık ve \ mak zorundadır. Evlendiier tan eserler yaratmak için emek ürünü olduğu kabul edilmeli, alıGazetfrilik Türk Anonım girketı Bu münasebetle şunu da söyliye13.2963 Beyoglu'l •|luW Cajaloglu Halkevl Sokak No. 394] sarfedilmiştir. Bunun yanında Ikin lâklı bir düşüncenin ışığı altında im ki: İstanbul Üniversitesi AnaSatilbl ci Dünya Savası sonrası, dar gelir rekabeti takviye etmelidir. ,'asa Komisyonunun hazırladığı Ali vatandas ihmal edilmiş, zengin 8 «Adama göre iş> değil, <i^e NAZİME NADÎ ayasa ön tasarısının, 96 ncı madİlâncılık: 122 1978 sişmanlarken fakirin zayıflsmasına göre adam» prensipi h&kim olmaiı* göz yumulmustur. Varlık vergisi dır. Yarı lşlerinı fiilen îdare eden gibi yersiz ve mesnetsiz bir vergi Meıul MUdUr 9 Fertler ve şirketler daha çok ihdası vatandasın devlete olan güsarfetmçli, tasarrufların pek az bir VECDİ KIZILDEMÎR venini sarsmıstır. kısmını nakit halinde bulundurmaANKARA 1950 1960 Türkiyesinin ilk dört hdır. Atatürk Bulvan Yener Ap.Yenlşehlr yıhnda demokratik bir yaşayışın 10 Toprak reformu ile sosyal Telefon: 12 95 44. 12 M 20, ışıgı altında, ekonomik yönden f>a adaletin vücut bulmasına çalışıl12 09 61. 17 37 35 ^ BU AKŞAMDAN İTİBAREN •arılı adımlar atılmııtır. Plânlı ve malıdır. * programh çalışmanın verimli netiNetice olarak diyebiliriz ki, vaDOGU ILLKRİ MERKKZ oeleri elde edilmeye baslanmış, tandaşlardan daha geniş imkânlara Zengin programına ilâveten Türkiyede ilk defa BÜRO8U: InönU Caddcsi Urnen Hın Dlyarbakıı fert ve devlet özel sektör yanında sahip olan devlet, vatandaşlarımn Şinıdiye kadar dinlediğiniz Pransız şarkıcıların en iyisi yatırımlara seniş yer ayırmıştır. yapamıyacağı işleri ele alıp başarTeiefon: 1061 Çalifmalar hulandırılmış, bizim malı, öıel teşebbü*ün yerini de iholdugunu unuttujumuz birçok yurt mal etmemelidır. GÜNKY lll llîl MERKEZ köşesi pırıl pırıl aydınlıga kavusBÜRO8Ut muftur. KUçUksaat Meydanı Edlıne Hanı 1954 yıhnı takiben geçen her seAdana Telefon: 4550 ve piyanisti ne devlet yöneticilerinin kanaat ve • HANDAN ARUN CazetemUe gbnciertlan yazılar ko düşüncelerinde değişiklik yaratmış MİCHEL CASTEL DE CAURVAL'ı ile tuimn, ktnulmısın l«d« •dtim's tır. Hürriyet içinde kaikınma prçnt1 lânlsrdan mesuliyet kabul olunma2 sipinden sapılmıştır. Despotizmin Diş Tablbt takdim etmekle şeref duyar. SAMİ FENEKCtOGLÜ ve devletçiliğin dej»nere olrauj ör> Not: Fiatlar normâldir. Evlendiier Imtiyazh ve Abon« ve ll«n lşl*rl İçin. zarlın nekleri verilmistir. 14.2.963 MALATYA HER PAZAR 16. ilâ 19. arası zengin programh matine. U?tt)na cAbone» veya «tlân Servlıt» tufeyll »ermayedarlar türetilroiştir. Enflâsyona gidilmek suretiyle kaydımn lnınnuı Uzımdır. Rezervaıyçn Tel: 47 16 30 47 16 31 vatandaşlar görünüşte suni bir bol* BU GAZETE BASIN AHUAK luğa kavufturulmak istenmisıa d«, Cumhuriyet 1992 Reklâmcılık: 843/1993 YASASINA ÜYMAY1 TAAHHÜT milletlerarası ticari kredimiz yüz ETMlSTt». CÜMHURİYET •0* KERVANSARAY JOCELYNE JOCYA GENUP SOKAGI BUTUN YURTTA (Orijinal) «Pickup On South Street» Richard YVidmaık J«an Prtcrı Tel: 44 35 05 Tenzilâtlı satış yapan firnıaİlâncılık: 114/1985 lar hakkında tedbir ahnacak Son günlerdı piyasada bazı fırmalar, büyük ilânlarla tenzilith satı> havası yaratarak durgun olan »atışlannı hareketlendifmek yoluna gitmektedirler. Ticaret Odası Meclislnce tenzllât lı latışlar, mart niıan ve agustos • eylül ayları içinde yapılması kararlaştırılmış oldugundan, bu kabil mevsimsiz satışlara ba»vuran firmalar hakkında tedbir alınacajîı anlaçılmaktadır SCANIAVABIS ı Kullananlardan Kazova Giyimde »Zerafet Yaratır. Ilânrıhk: 123/2001 Yollarımızın önderi CALVANIZLISACLAR (Japon Malı) En iyi kalite, en ucuz fiyat 0.300.350.400.50 mm. Kahnlıklarında 1000X2000 düz ve her boyda oluklu GALVANİZLt saçUrımız gelmiş vc depolarımızdan teslimine baslanılmıgtır. BOL v« UCUZ YEDEK PARÇA c tklndl IIAYRİ YAZAR İstanbul Tel/44 28 53 44 75 44 (Çarı Reklâm) Reklâmcılık 628'1995 SUBAT 14 RAMAZAN 19 E Vı BUYUK FIRSAT • • Levent'te, Eczacıbajı fabrikası bitişiğinde, (Squib) fabrikası karşısında, Büyükdere asfaltı üstünde, cephesi (43) metrt olan ! (17,000) küsur metrekare arsa üzerindeki dört bloktan mürekkep (1200) metrekare fabrika binalariyle birlikte satıljktır. Her sabah on ikiye kadar müracaat: 44 93 93 44 03 45 45 \ Cumhuriyet 2000 J • • 5 V. E. c S 20.13 «.13 8Tonlukm5 10 • 195 beygjr|ik ] 7.55 ]3.28 18.21 ) 1 15' fi.48 9.41 12.00 1.32 11.32 İCüMHÜRİYET'in Tefrikası: 5 ASKVOLVNDA 'YAZANS Halbukı güzei Uudı da. Lznn ııoyln, çocnksu yüzlü. perişanca kumral saçlı idi. Bir bakıma, Catherln'dcn daha sirindi. Tarlfi cüc bir eksıgi vardı ki, ana da Catherine fazlasiyle sahipti. üu sahip oldutu s «y onun, fırlak alnını. ovalden ziyade kö»elı olan yüzünii unutturuyordu Cassıdis, Catherine'e karşı slddetlj blr ıstek duyuvordu, llep Oenevieve'e hitap ederck devam etti; Bu tavrı lakınmanıza şaçıyorum Siıe Kar$ı hiç bir düş manlıiım yok. Ne şartlar içinde burada balunttutumu benim ejibi siz d« hıııyorsunuz. Bu ölüm. üizln g\t>\ heni dr şaşırttı. Ben de »iiın kadar elem lıvıtn. Rolüm. v\nıı jonleti haOP ı,»* etmek, "»nfestni yapma*a onu dâvet etmcUtir, BelK <iv zavalh losıumuzun « bir lıaı'.ı sfktcsind'^ı oltfiıfü mey ıltıia c>kar. Ama n>»»le«ct, böy ( • blsa bile. «aP* vırsa, bazı < s,ıların meydana cıka^ağı muCassidıs. cliyle kol saatiııi göstrrdi: Meselâ su hediyeyi vere. ııın kim olduju. edecekti. Catherine Jean Laborde.ÇEVİBENtHamdiVaroSlu Vokıa Catherine'e karşı duydu| o kin mi galip geliysrdn? Yok sa suç yükletilmesi fenasına mı gidiyordu? Cassidis, bir cani yüzü ile başka bir yüz arasında hiç bir fark bulunmadıfını çok tan beri bilirdi. Hiç bir fark. Ne bakışlarda, ne söylediği söz lerde, ne yaptığı hareketlerde. Şimdi bu üç kişi arasında bir sessizlik başlıyor, onları kendi düşüncBİeriyle başbaşa bırakıyordn. Sesslzliği Cassidis boz du: Matmazel, Bon defa olarak bir daha soruyorum, bana cevap vermek istemiyor masannz? Hayır! O halde yarjn sabah, meselâ saat onda Adliye Sarayına gelir mlsinlz? Bfnanın bulvara bakan kısmına, galeri Marchande'a. Gelirlm. Ben başsavcının odasında olacağım. Kendisine bn gece olup bitenleri anlatacağım. Her halde bir sorgn hâkimi tâyin edecektir. Madam Dupre de ha zır bulunacak. Genevieve bir sanivc düsündüktcn sonra. isteksizce bir «peki» nıırıldaıulı, sonra ansızın yatak odasına doğru yürıi. s s •öıünU kesti, renksiı bir senle konuştu: Arama. bediyeyl vrren Paul'dür. Bundan bir aj1 «vvel iyi •eş'r gibi olmuştu. Bir hafta «o Ua *a çıktı. Genevieve işte bıj sırada ona metren olmoştur. Di nüp geldiği zaman blle|inde bu saat vardı. tşe bak ki ba ıaati, Cartier'nin mağazasında gör mUştttm. Senin yanında takm»kla ih tiyatsızlık ediyor. Bn bediye ile öyle övünü. yerdo ki! Sonra da bana meydan okuyordu! Catherinein yüzündc bir istih faf ifades! vardı. Geneviive: Siz (,ıldırmışsınız, dedi. lsyan ediyor, o zamana kadar muhafaza etmeye çalıştıgı soğukkanlılığını kaybedlyordu. Fakat bn isyanı blr an sürüyor, derhal sâkinleşiyordu. Sanki nıeslek hayatında buna bemer tepeden inme bir olayla karşıla#ırsa nasıl bir tepki göıtcrecefini uzun zamandan beri tasarlamıştı. Cassidis, bu kı«d» hangi hlssin daha üstiin oldvğu nu dUşünüyordu. Sonradan aleyhine dönebilecek bir şey söy lemekten mi korkoyarda aca. ba? Suçlv da olsa. günahsız da olsa bu korknsanda baklı idi. dü. Bir dakika tonra döniip gel di. Arkasında basit bir tayyör vardı. Hastabakıcı gömlegini çı karmış, koluna almıştı. Bu geee artık bana müsaade etmeniıi rlca edlyorum, dedl. Sonra donuk bir i«ile Catherine'e: Metr Cassidis'nin tiyin fttifi randevuya gellrseniz . dedi. Geleceğim. Genevieve başıyla kısa bir se lâm verdi. Odadan çıkarken Cassidis arkasından baktı. Sokak kapısının açılıp kapandıçını duydular, sonra merdiven basamaklarında ayak »esleri ol du. Yalmzdılar. Cassidis dalgın dalgın: Acaip kız, dedi. Evet, sahiden acaip, Fakat Catherin'in sesinin ahengi, bu kelimede «ülünecek bir şey bulamadıfını anlatıyordu. Cassidis ona doğru ilerledi. O ana kadar, Genevieve'in orada bulunusu ve takındığı tavır ların târife sığmaz fttpheliliği onda bir huzursuzluk yaratmış tı. Şimdi o huzursuzluktan kur tulmuş bulunuyordu. Catherine'le yalnız kalınca, ktndinc kolay gözüken bir takım meıe lelerle karşı karsıya kalmıştı. Catherine'i tanıyordu. elinde bazı ip uçları vardı. Catherine. Cassidis'ye doğru yürüdü, daha bir şey söylemcsine meydan bırakmadan ona sımsıkı sarıldı: Charles! Cassidis bir şey söylemek ii tedı. Sus! Gitglde daha fazla sarılıvor, daba fazla sokuluyordu. Cassidis hiç bir bareket yapmadı, Catherlne'in başını kaldırmasını bekledi. Genç kadının gBzlerindt, kendisine çok şiddetlt bir heyeçan Jnını hatırlatan bir ifade gördü. Bn gözler, blr daha görmeyi nıun zamandan b«ri pek Utedifi bir mânâ tası. yordu. Dudaklar, sonsuz aşk ke limeleri söyler gibi, ürpertilerle dolu idi. Cassidis «Bu da kor knyor» diye düşündü, elini ha. fifçe alnına koydu, Catherine! diye mırıldan dı. Susup kaldılar. Avukat: «Bu ânı uzun zamandan beri ifzlii yordum» diye düşündü. «Ama bu şartlar altında olacağı aklı. nu gelmezdi» diye de düşündü. Çok kere dikkat etmişti. Hayat, insanlara, temenni ettikle. ri şeyi daima veriyordu. Fakat hiç bir zaman tam sıyasında değil, yahut tam umdukları şekil. de değil. Hattâ bazan kaderin ihsanı öyle şartlar altında geliyordn ki yalnız bütün degeriııi kaybetmekle kalmıyor, nef retle karşılanıyordu. Onun için, Cassidis, başarıyı hiç bir zaman şiddetle istememeye ken dini zorluyor, kısmeti aldatıp muradına noksansız erişmek hu susunda hirafemsi bir inanç bes Hyordu. Catherine bahsinde de böyle idi. l'sulca onun knllarından »ıv. rıldı. Catherine israr etmedi. Cassidis: (Arkası var) KISA veya OTOBÜS'ŞASİLERİ .Türkiye distribütörüjDİZKAM DIZEL KAMYON ve MAKİNA TİCARET LTD. ŞTİ. IŞi|li meydanı, Htlâskftrjazi Cad. No. 342 PK 289 Şişli • Telg. KAMAK • Tel : 4857 55 îstınbul tali «centcsi:SERVİS TİCARET Ltd. Ştl. Şişli Dr. Şevki bey Sok. Tel: 487767 İlâueıük: 120/198S 145 BAY OSCAR: PROF. NtMBUS'UN MACERALARI: 3
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle