Katalog

pencere I Güney komşularımız thtilâlleri sever misiniz siz? Aristo severmiş. DemişfciMiIâttan üç yüz elli yıl önce : «thtilâl, silâblardan fıskıran bir ilkbahardır.» Camus de, tutuyor her çeşit başkaldırmayı : «fsyan ediyornm, öyleyse vsnı...» divor. Hele Michelet... o güzel üslubu ile şöyle yazıyor : «Tarihim hakkında, onrnı çok kuvvetli tereömam olan ihfılâlin ruhuna danısırım . O bilir, ötekiler bilememişlerdir. Kendisinden evvelki bütün zamanların sırrı onda saklıdır. Fran** lalrıız nnonla benliğini idrâk etti» Kaç günden beri Irak thtilâli için yazılanları oknyorum. Saniii bötün kalemler, ihtilâllerin ne kadar kötü, ne kadar asağılık bir sey eldnğunn anlatmak için sözbirliği ettnişler. Bir yeni ihtilâliıı korkusu hepımizde lüzumsuz \e yanlış yorumlara kadar uzanan ters ruhi tesirler yaratmıs. Kan kokusundan hoşlanan manyaklar dışmda, hiç kimsenin durup dururken kanlı ihtilâlicr özleraiyeceği açıktır. Ama ne yapalım ki, medenî usullerle ilerlemc kapıları kilitli toplumlarda ihtilâller olur. Yani Mhlıatsiz cemiyetlerde mecburî bir operasyondur ihtilil Kasım ihtilâji Nuri Sait'in iktidarını devirmişti. Nnri Sait'in idaresi Kasım'ın idaresinden bin kere beterdi. Şimdi Kasım'ın diktatörlüğü de devrildi. Ycmen'de zalim imamın kudretini yıkan ihtilâl de bir çüzel adımdır. Mısır'da hovarda Kıral Farnk' BB sallanatuıı deviren Nâsır ihtilâli de öyle . Dar bir açıdan bakıldığl zaman, Arap dünyasındaki buhranlar, halkla ilgisi olmıyan güduk saray ibtilâlleri gibi görünebilir. Aslında Araplar, kabile l e asiret hayatından kurtulup «millet» olma şuurunun çırpııuşları içindedirlcr. Ve bu nıilliyetçilik duyjruları, yeryüzünün siyasi konjonktüründe «sosyal adalet» akımının pek kuvvetli rüzgârlarına kapıldığından, sosyalizme kayan bir karakter taşınıaktadır, Öyle görünüyor ki, bu hedefe ne ihtilâlsiz vanlacaktır, ne de kansız. . Çünkü bugün Arap ülkelerinin büyük çogunluğu keııdi çağının çok şerisinde kalmış anlayıssız şeyhlerin elinde bir Ortaçaf hayatı yaşamaktadır. Aynca büyük petrol kampaııyalarının çeşitli men/aat anlaşmalan, i'şi biraz daha karıştırmakladır. Petrol kavgasının ne olduğunu bilen biHr. Irak ttıfilâli, daha ilk tebliflerinde ve o ölüm kalıra saatlerinde, petrol imtiyazlarına sahip büyük sirketlerin imtivazlannıo muhafaza edileceğini boşuna ilân etmemiştir. Bizim, Arap dünvasındaki komşularımızla münasebetlerîmiz hiç de yoluııda değildir. Bu konuda sorumlulufun büyüfü elbette güney komsularımızın omuzlarına yüklenmektedir. Ancak bizim de bir zihniyet değişikliğine ihtiyacımıı oldugn inkâr ediiemez. Meselâ Nâsır, bizim açımızdan, zenşinlerin malını yağma eden gerî kafalı bir Rus dostudur. Dünya komünistleri açuından, iktidara geçer geçmez işyi liderlerini ipe çekrn bir faşisttir. Ama Arap gençlik dünyası açısından, Ingilizlere karsı Süveyş zaferini kazanmış ve Mısır'ın bağımsızlığım sağlamış bir büyük liderdir. Bunu anlamak zorundayız. Arap dünyasındaki gelişmelerin yönünıi kavramak bakımından, bir hazırlık ineelemesine tnuhakkak girmeliyiz. Bu kolay olıtııyaeaktır. Arap ülkeleri, en geri ve mutaassıp akımlarla en ileri fikirlerin halitasında, kanşık ve bize anlaşılması zor gelen bir siyasi ve sosyal yapıdadırlar. Ama nereye gidiyorlar? Ne yapmak istiyorlar? Hâlâ Haşimî Hanedanının bâtıralariyle oyalanmalr yerine, genç Arap milliyetçilerinin ideallerini dikkatle iılemeliyiz. Itiraf edelim ki, bunu yapacağımıza, Irak Ihtilâlini gene iç siyasettefci emellerimiz bakımından yorumlayıp, sağa sola gözdafı vermeğe çalışıyoruz. Bu arada yeni Irak Ihtilâlini yorumlarken, 27 Mayıs'a karşı husumetlerini kalemleriyle bileyenler gözden kaçmıyor. Her zamanki gibi, asıl meseleler, yoğunlaşmış prepaganda basıncının altında ezilip kayboluyor. ÎKt CUMHURÎYET 12Snbatl963 İ Veto Edilen Kanun | ııııİıiMiıifiıiıMHiıııuııufinHiMiUinıınıırtırnuffirıımıtriMiınıııuııırHiııııııııııııııııııııııııııııııİıııı f ACI BİR ÖLÜM Merhum Mehmet Usta kızı ve tüccardan merhum Mehmet Mazlum eşi, merhum Bülent Ussta, mühendis Osman Bedii Usta, Misliye Gürdoğan, Edibc Kazmirci, Nebahat Üçcr, Şchret Harma'ıun kardeşleri; tüccardan Bedit ve Muhip İşmen'in an ueleri, Nur ve Aylâ işmen'in kayınvalideleri ve Mebmet, Fatma ve Mazlum İjmen'in babaanneleri, salihatı nisvandan ATİYE İŞMEN kalb sektesinden 1121963 günü Hakkm rahmetjne kavuşmuştur. Cenazesi bugünkü Salı günü Teşvıkiye câmiihde ogle namasahiEfiüteakıp Zmcirlikuyu aile makberesine defnolunacaktır. Mevlâ rahmet eyleye. Cumhuriyet 1927 SİNEMASI Bugün Suareden İtibaren Fatih DEMİRHANE MÜDÜRÜ Türkçe Renkli Sinemaskop ANTONİO VİLAR VİRNA LİSI Seanslar: 12 2,15 4^0 6,45 9,15 Her gün 12 seansı yüzde elli tenzilâtlıdır. Telefon: 21 15 25 bir |lerjimiz yok. Zeytinyağı istenildiği kadar dışarı satllsın. Yalnız memleket dahilinde bu durum dan istifade edilerek kanşık yağların fiyatı on, on iki liraya çıka4 Kanun husasını da zedeler; Yazan: rılmasın ve fakir halkın sırtına kümleri, devletiıı ve yargı organımilyonlarca fark yüklenmesin. « d e m o k r a nın görevi alanına t i k o l m a » Bunun önüne bir şekilde geçilebir mıidahcle ilkesiyle bağdaşabilinirdi: Amerikadan zamanmda (yetki gasbı) sayımaz. soya ve pamuk yağı getirterek. lır. Şehıin temız tutulması ıle ılgıli j Bu, yapıimamıs. Bari bundan sonAnayasamızın 2 nci maddesinde, 2 Aynca ortada kesinleşmiş bazı çalışmalar devam etmektedir. Te Türk devletinin demokratik vasıfAyçiçeği yağı bile gayet mahdut' ra gecikmesek. mizlik İşlerı Müdürlüğü. şehrin te ta olduğunun ilân edilmesinden letilen bir çok sosyal görevleri. 53 mahkeme kararları mevcut iken, tur. Memlekette sarfolunan 80 miz tutulması için ne kadar gay maksat, sadece Anayasanın çeşitli üncü maddesinde konulmuş olan bu alacak ilâmlarının konusunu ret gösterse ıstenilen neticeye u hükiimlerinden çıkan bir sonucu cDevlet. bu bölumde belirtilen ik teşkil eden tek tek hâdiselere iliş bin ton civar.nda margarin imalii l ş i t j y o r u z : L e i p z i g Fuanna katıl kin bir kanun çıkarmak suretiyle, ne yetmekten uzak, buna da sebep m a n m e v v e ] â m u v a f l k görülmüş, laşılamamaktadır. bildirmekten ibaret değildir. Bu tisadi ve sosyal amaçlara ulaşma vazgeçilmiş. Bu konuda gorüştüğumüz ilgili nunla, bütün devlet organlarının I ödevlerini, ancak iktisadi gelişme fiilen bu kararları infaz edilmez bu nebata ârız olan orobanş hasta { a k a t s o n r a b u n d a n ler, «Vatandaş kapısının önünü su ve özellikle kanun koyucunun ta i!e malî kaynaklarının yeîerliği öl hale getirmek de, Anayasanın 132 Bizim bildiğimize göre bu fuarBİHndiği gibi ayçiçeği. Rusyadan ıfadesini bulan purmekten kaçınıyor. Halbuki te sarruflarının. demokrasi prensip çüsünde yerine getirir» esasına uy nci maddesinde ı bir de nümunesiz teşhir imkâ«Yasama ve yürütme organları ile Belme bir nebattır. Kendisi oradan nı var. Beş para masraf mizlık kapıdan başlar. Bız, bunu lerıne (demokratik zıhnıyete) uygun olarak, ne yazık ki, sadece idare mahkeme kararlarına uymak n[ v a r telkıne çalışırken, şımdı de halk, gun olması luzumu belirtümektekatılmayız? k l s sokak koşelerine çoplerini dokmiye dır. Başka kelımelerle söylersek, pek mütevazi bir surette ifade ede zorundadır. Bu organlar ve idare Beldıfiı gibi yoluyla Rusyadan gel b u Bütün külfet oraya her istenilen Bulgaristan bu defa hastahf. da bilme durumundadır. Işte Anaya mahkeme kararlarını hiç bir suret başladı. demektedirler. rms ve bıam mahsulu mahvetmiş i z a h a t l v e r e b i l e c e k bihakk.n ehil «demokratik olma» ilkesi, kanun Iki gün içinde yapılan kontrol koyucunun kendisine sajgı göster «anın açık hükümlerine rağmen, te değıştiremez "nd '1 k bunların yeri tır. Şımdı, ıkı serıedır. Trakyada b i eörevT bir çok köv ve hattâ kasaba mekIarda, yerlere yemiş ve meyva ka meye zorunlu olduğu bir direktifayçiçeği yok denecek derecede az ken resim ve maketleri yollamaktepsiz, öğrenci öğretmensiz, pek ne getirilmesini geciktuemez yo yetişmektedir. buğu atan, çop kamyonu gelmeden tir. lundaki hüküm ve esasa da açıkça tan ibaret. çuplerını gelişıgÜ7el kapı önune Bu umde, sadece seçiıne dayanma çok bölgeler hastahanesiz ve heLâkin Ruslar bu hastahğa muBu çeşit nümunesiz bir serginin çıkaran, dükkâoların çoplerini kal yı ifade etmez. Meselâ millet adı kimsiz iken, geniş köylü. işçi ve aykırı düşer. dırımlara süpuren 226 kişıye para na yasama yetkisini kullanmakla memur kitleleri hazinenin yeter 7 Bu kanun, kanun mefhumu kavim ayçiçeği tohumu yetiştirme memleketimizin ihraç tnalları ve nin çaresini de bulmuşlar. Geçen turizmi bakımından ne kadar favcezası verılmış, 87 kişi hakkında gorevlı milletvekillerinın, yetkile sizli.Si yüzünden Anayasanın 8n nun tasıması gereken bazı nitelikyıl bu isiâh edilmiş tohumlardan dalı olacağını izaha lü/um görmülerden de mahrumdar. da ceza zaptı tutulmuştur. . rini «milli irade esasına dayanmı grirdüğü yardım ve garantılerden Bir hukuk devletinde kanunla bir ton kadar ithal edilmiş, bu yıl yoruz. Ote yandan şehrm temiz tutul yan rejımlerde olduğu gibi» ken fiilen mahrum kalmakta iken ve rin «genel», «soyut» ve «objektıf» da 16 ton getirtilecektir. Bununla ması için 500 temızlik işçisi, 165 taAfrikanın yeni i«tiklâllerine kadilerine ımtıyaz sağlayacak ıstıka j h a t t â s e f a l e t ' Ç i n d e bulunan genif hükümler tasıması gerekir. Hele ileride elde edilecek mahsullerin şıt çalışmaktadır. vuşmuş bir çok milletleri bile sermette kullanmaları, «demokratik halk kitleleri mevcut iken, yardı kişilerin hakları ve yükümlerıne I korunmasına çalışılacak. Sİnin bu imkânlarınrian istifade iolma» ilkesine aykırı duşer. ma kavuşma bakımından bunlarla ihşkin kanun hükümlefrinin, huku I ş elde mevcut soya le orada mevcudiyet irndjki h a ! d e gosterirken Geri gonderilen kanunda ise, I mukayese edilemivecek kadar mü ken ayrı bir muameleye tâbi tuÖğretmen vekilleri için milletvekillerinin özel bir mese | sait durumda olan belü bazı eski tulması caiz sayılacak bir kate yağı mıktarı 3.000 ton civarında. bizim böyle bir fırsata sırt çevirsenıiner düzenlendi lesi, bütün vatandaslarınkinden ve yeni miüet temsılcileri lehine gori teşkil etmeyen ve kimlikleri Tabii bu kadar yağ ihtiyacı karşı memiz olur mu? Kış devresı dınlenme tatılinden farklı bir çözüme bağlanmış, yani lıyacak gibi değil. Onun için Ahazinenin yatınm ve hibe yoluna ıaydalanmayı düşünen Millî Eğı mılletin mumessılleri, kanun koy gitmesi, yalnız hak duygusunu z e ı onccden belli kişileri ele alarak merikadan gerek soya. gerek pao n ı a r Bir okuyucumuz telefon cdiyor: özel hükümler koy muk yağı ithaline gidilmek üzeretım Müdürlüğü ilkokullarda öğret ma yetkilerinden, kendi zümreleri «Oldum olası su simit yazın toz men vekılliği yapanları yetıştır içm ımtiyazlı bir çözum yaratma delemekle kalmaz. Anayasamızın ma«ı, kesin bir zorunluk bahis ko dir. «sosyal devlet» ilkesine de aykırı nusu değilse, asla caiz sayılamaz. topraktan kışın yağmur çamurmek gayesıyle bir seminer düzen istıkametinde faydalanmışlardır. düşer. Yalnız şurasını da soylivevim ki dan mahfuz bir şekilde camekân lemiştir. Geri göndefrilen kanunda. kimEsasen yasama meclislerinin 6 Kanunun hükümleri. Ana J likleri önceden belli kişileri ve bu işte biraz geç kalınmıştır. tlgi içinde satılırdı. Şimdi bu usul tprk Eminönü Koca Ragıp Paşa, Be menşei ve gelismesi bile, vatanda.şyoğlu Taksım, Kadıköy Ihsan lardan her ne nam altında olur yasammn dayandığı kuvvetler ay | hâdiseleri ele alınarak özel ve liler yazdanberi yağ ithalınin. lü edilmiş, açıkta satılıyor. Böyle şey Sungu ilkokullarında düzenlenen sa olsun, ahnan paraların mılletin nlıjı prensipine ve «mahkeme ka j subjektif bir düzenleme konusu zumu üzerinde durdukları halde olur mu?» türlü devletinde durumun ehemmiyeti bir seminerlere 18 şubatta başlanacak ve toplumun yararına sarfedildiği rarlarına saygı» esasına da aykıj yapıldığından, hukuk Oluyor zahir. Simit eskiden. ve 23 şubat günü akşamına kadar ni kontrol etme amacına dayan rıdır. | kanunların «genellik», «objektif kavranamamıştır. Şimdi de acelelma çok eskiden. elli sene evvel, devam edilecektir. yükselmesi | açıkta tablalarda satılırdı. Onu maktadır. Bu sebeple hazinenin Belli ve soyut (müşahhas) hu lik» ve «Soyutluk» esasına da aykı edilmezse fiyatların Mecburî olan seminerler sabah (yani milletin) alacağı üzerinde kuki ihtılâfları ele alarak ilgilile rı hareket edılmiştir. beklenebilir. ı ü k camekâna sokan merhum Şehları yapılacaktır. denetçi durumunda olan Yasama rin hak durumunu tesbit etme. yal SONUÇ Bu meyanda âlelâcele kurulmuş • remini, yani Belediye Başkanı Cem i l belli bir Topuzlu'dur. Gözliik çerçevesi fabrikası Meclısi üyelerinin, kayırarak kısım nız Anayasamızda değil, modern Cumhurbaşkanınca geri göndefri bazı imalâthanelerin, margarin yamılletvekillerini hazi her hukuk düzeninde, yargı orga len kanun, hem çeşitli bakımlar pacağız diye Et, Balık Kurumun| Şimdi hakikaten bundan vazgeimalâta başladı nenin paralarından bir kısmını nına ait bir görev olarak kabul dan memleket menfaatlerine aykı dan ucuz soya yağı aldıklan. fakat çjimiş gibi bir ha! var. Bir şey deHaber aldığımıza göre, bir ser (aiacakiarın faizini), millet men edılmiştir. Bu esası Anayasamız da rıdır hem demokratik gelişmemiz mayedar, şehrimizde sellüloid göz faatine değil milleti temsil eden 7 nci maddesinde açıkça ifade et için ciddi sakıncalar doğuracak ni bunlan işlemeğe lüzum dahi gör|ğil, bu alanda yarım asırcık gerimeden zeytinyağı diye piyasaya • lemiş oluyoruz... lük çerçevesi fabrikası kurmuş ve ler zümresinin menfaatine olarak miştir. teliktedir hem de Anayasamızın sürdükleri söylenmektedir. Camekân usulü harblerde, cafn kullanması, parlamento müessesefaaliyete geçmiştir. Oysaki geri gönderilen kanun birçok prensip ve hükmüne açıkBize deniyor ki: «Zeytinyağı ih bulunamadığı sıralarda bile titizFabrika, imalâtının ilk partisinı sinin vücut sebebıne de aykırı dü hükümleri. kimlikleri önceden bel ça aykıtıdır. racını durdurmak doğru değildir, likle uygulanmıştı. önümüzdeki ay içinde piyasaya şer. Borçlu olan şahısların dahi Cumhurbaşkarnnın kararı ye çünkü pamuk ve soya yağları ooya katıldığı düşünülürse, burada | li kişileri ilgilendiren hukuki ihŞimdi ise koskoca bir cam fabarzedecektir. tutabilirler. rilmmız var... Fabrikanın imalât kapasitesi 10 yasama yetkisinin kötüye kullanıl ı tilâfları bir çözume bağlamakta rinde olmuştur. Kanunun bir hü nun daha iyi yerini ması» dahi soz konusu olabilir. dır. Kanunun uygulanma alanına kümet tasarısına dayanmaması ve Üstelik de memlekete döviz girbin duzine olup bu mıktar ileride Güzel âdetlerimiz yavaş yavaş daha da artırılacaktır. Demokratik rejimin geleceği b a : g l r e n b u >htilaflardan bir çoğu, hükümetçe benimsenmiş olması miş olur.» kayboluyor. Yoksa simidi camekây a r g l m Biz zeytinyağı ıhracı mutlaka na sokturmak da Belediye bütçekımından ise, bu gibi kanunların | " c ı l e r i n i n önüne dahi gel da, siyasi bakımdan kendisini gösKontrol ekiplerinin terebilecek sürtüşmelere de yer durdurulsun demiyoruz. Bu nevi siyle ilgili mi dersiniz? yaratacağı zararlar çok daha b u ' m l ? ' h a t t â k e s i n k a r a r a bağlannıış faaliyetleri yüktür. Zira Yasama Meclisinin ı tır. Durum böyle iken, bu belli bırakmıyacaktı*. Belediye Zabıtası Teşkilâtı son atacağı böyle adımlar. «halkın par ihtilâfîarı yasama c*ganınm bir bir hafta içinde 9991 esnaf ve mu lâmentoya karşı olan saygısını ve çözüme bağlamaya kalkışması, esseseyi kontrol etmiştir. Kontrolen kötüsü «demokratik rejime • kuvvetler ve gorevler ayrılığı» elarda 4255 esnafın Belediye kurallarına uydukları görülmüş, 3588 ye olan çüveni» de ciddî surette sarre ihtar, 1429 esnafa da peşin para tar. Buna sebep olmaya, taşıdıkcezası verilmiştir. Ayrıca 623 mües lan sıfat ne olursa olsun kimsesese hakkında ceza zaptı tutulmuş, nin hakkı yoktur. Niishası 25 Kuruş 13 dilenci yakalanmış, 8 müessese 5 Bu kanunun hükümleri, «Sos TiirkJye Harlct pazar günü faaliyet gösterdiği için Adliyeye verilmiş, aynı süre için maı. ^^^^^^ de 240 fırın kontrol edilmiştir. Anayasamızın 2 nci maddesinde fi aylık 40.00 Simitçi müşteriyi yaraladı ifadesini bulan «sosyal devlet oT 3 aylık 22.00 maı esası, devlete ait malî kayKasımpaşa Selvili Sokak 12 sayıBasan ve Yayan Cumhuriyet Mstbaâcılık ve lı evde oturan Mustafa Sarı ile si nakların, kamu hizmetleri dışında mitçi fırınmda çalışan Numan Ak ancak iktisadi ve so^>'al öncelikler Gazetecilik Türk Anonim Şirkett çal arasında simit alma yüzünden gözönünde bulundurularak ve sos Cağmloglu Halkevl Sokak No. 3941 Sahlbi I kavga çıkmıştır. Simitçi, yanında yal adaletin gereklerine uygun otaşıdığı bıçağı ile Mustafayı 'iiç ye Iarak kullanılmasını zaruri kıimak NAZİME NADİ rinden yaralamıştır. Yarah, tlk tadır. Esasen Anayasanın 41 inci Yardım Hastanesine yatırılmıştır. maddesinde de, «yatınmların topYazı Işlertnt fiilen idare eden Olaydan sonra kaçan sanık, poh lum yararının gerektirdiği öncelik Mesul Müdür sin aramasına rağmen bulunama lere yönetilmesi zorunluğui> aynVECDİ KIZILDEMİR ! mıştır. ca belirtilmiştir. * Devletimiz, Anayasanın 35 52 ŞUBAT 12 RAMAZAN 17 nci maddelerinde kendisine yükANKARA BÜKMSU ; Meniieketimiz için yağ bahsi [ zannedüdiğinden çok daha önemli bir konu teşkil etmektedir. Bugün Amerikadan alacağımız soya ve pamuk yağları olmasa, rnargarin bulmamız bile çok zorlaşır, hattâ belki de imkânsız hale gelir. Piyasada satılan yağlarm çoğunda zeytinyağı nispeti gayet az. Hemen dörtte üçü pamuk yahut sofc^H • l ı l Kapılarının önüne çöp bırakanlar cezatandırılacak Cumhurbaşkanmın veto ettiği kanun, Anayasaya aykırıdır î Muammer Aksoy i L Iktisat ve Piyasa Yağ dâvasında durum nillllllllllllllllllMMIIIMII IIIIIIIIIIIIIHIIIIIIIIIIIIIIIII Yazan: Mazhar Kunt I »^ , j . ı ı r» « CUMHURİYET N SATIŞLARINA BAŞLANIYOR Tuzia Fabrikası porselen ntamulâtımız için 18 Şubat 1963 Pazartesi gününden itibaren sipariş kabulüne başlanacaktır, tkinrtl c a Ü V. E. E tr> < o 2 >< X •o Atatürk Bulvarı Yener ApYentçeblr Telefon: 12 95 44. 12 0y 20, 12 09 6fi, 17 57 35 • ] 7.5R 13.23 16.1« 13 39 2011 6.15 ] 1.20 6.51 9 41 12.00 Reklâmcılık 6061920 1.32 11.37 DOGL tLLERİ MERKEZ BÜROStJ: tnönü Caddesi Ismen Han Dlyaıb»kn Tflefon: 10«l İlgililerin her gün iş saatleri içinde Sahpazarı Hanındaki Bürolarımız» müracaalları rica olunur, PORSELEN TİCARET A.Ş. GÜNKY lll KRİ MERKEZ BÜROSU : KOçüksaat Meydanı Ediıne Hanı Adana Telefon: 4550 i ! * Gazetfimlze gönderllen yazılar konulsun, knnulmasın lade edilmez l]ânl»rdan m«suliyet kabul olunmaz. Leke ılacı \ı bırakmadan temızler CHEMiRO AG • ISVİÇRE (llâncıhk: 72/1908) Abone ve tlân tşlerl l«ın, zartın üstüne «Abone» vey» «tlân Servisij kaydının knnmuı lâzımdır. * BU GAZETE BAS1N AHLAK YASASINA UYMAYI TAAHHÜT Cumhuriyet 1913 I ETMİSTÎR. I : * Sayın Nüşterilerimize: 1 Ankara Şubemizin bması tayyare kaza;ında çıkan yangında harab olduğundan, mezkur Şubemiz faaliyeti muvakkaten Samanpazarı Şub >mizde devam edecektir. 2 Ankara Şubemizde Tasarruf ve Alacaklı Câri Hesabı olan Müşterilerimiz, aşağıdaki esaslar dahilinde 14 Şubat Perşembe gününden itibaren Samanpazarı Şubemize müracaat ederek para çekip yatırabilirler : a) Hesap sahiplerinin defterleri ile beraber hüviyetlerini tesbite yarıyacak nüfus tezkeresi ve mümasili evrak ile müracaatı, b) Alacaklı ticarî hesap sahiplerinin musaidak sirküler getirmeleri, c) 1 Şubat tarihindeki fişlerin bir kısmı yaımış olduğu için, o gün para yatıran ve çekenlcrin defter ve evrakı müspitelerini Şube Müdüriyîtine ibraz etmeleri mercudur. 3 Diğer hesaplar için aynca ilân verilecefini muhterem müşterilerimize arz eder ve elimizde olmıyan sebepler yüzündpn vuku bulan gecik meden dolayı özür dileriz. IlâncıJık S61934 ^vuMiıuuııınuıııiMiıııııııiMiııııııuııııınnnıınınrnııınııııııııııııııııııııııııuııınıuııuHiıııiiiiMuunufnııııııuiiııiiiıııuıııııııniH = CUMHURİYET'in mege dâvet ederdi. Çok içer, yemeğin sonunda, 1900 senesinden kalma bir şarkı tuttururdu. Has talıklı çocuklarına bir kemik pirzola arayan bir fakir kadından söz geçerdi, bu sarkıda. Hâsılı, Cassidis, zamanının birinci sınıf avukatıydı. Çok kaabiliyeti vardı; bayağı förunüşlü olmasına rağmen cazibesi de kaabiliyetinden az değildi. Neftan dostça tavırlar altında gizgenç, en dikkatli kimselere bile Itica ederim, bayanlar, deret uyandırmakla beraber, kenlerdi. Ondan herkes çekinir, beş yaş küçük göriinecek kadar di. Ben Metr Kassidis'yi beklinefret eder, ama Parisin en bü disini Baro Meclisi üyelifine genç duruyordu. Saçlart itina yorum. Adli makamları haberseçtirmeye muvaffak olmuştu. yük avukat yazıhanesine sahip ile taranmış, gözleri açık mavi dar etmesini kendisinden önemBu işin kendisine pek pahahva oldufu için de ona gıpta ederdi. ve sabit bakışlı idi. Ba bakışle isti>ecefim. mal oldugnnu söylerdi. Seneler Çahsma kudreti ve zekâsı taklarda canlılıktan ziyade derinCatherin'le Genevieve birbireeçtikçe ümidi de artıyordu. dir edilir, hayatın tadını çıkar lik vardı. Esyaya ve insanlara lerine bakıstılar, meydan.okuGünün birinde Baro Başkanı masını bildiği de söylenirdi. öjle ısrarla takılıp kalıyordu ki •maya çok daldıkları için, ikisi olacaktı. bu ısrar çabueak sıkıcı olabiliCassidis, hayata çok aşagı bade boyun eğmiye yanaşmadıkCassidis, ne Catherine'i, ne de ları için bu sözü işitmemiş göynrdu. Fakat Cassidis buna alsamaklardan baslamıştı. Babası doktor Mermet'yi selâmlamakründüler. Genevieve nihayet dınş etmezdi. Tersine, bu kuv küçük bir memurdu. Cassidis la vakit geçirdi, Genevieve'e maglubiyeti kabul etti. Doktor vetini anlamış, müvekkillerini, bir burs kazanmış, hiç kimsesöyle bir baktı, doğruca Paul , Mermet önce, onların bu halini sahitleri, taasım tarafını ve kaden yardım istememis, yirmi Dupre'nin cenazesinin bulundudüpedüz gülünç buluyordu, sondınları şaşırtmak için bu üstünbes yaşında, ödünç para bnlağu yatak odasına yüriidü. Ötera, gazeteler burunlarını sokarlüğünden faydalanırdı. Kadınrak yazıhane açmıştı. Çabueak kiler de hiç bir şey söylemeden, sa bu işin kendisine çok zararı lara zaafı fazla idi, hattâ bu za dâvalar almış, sevilecek yaşta pesinden gittiler. Cassidis, kardokutıabileceğini düşündü. Un afını açıkça belirtirdi. Mesleher kadın müvekkil, teklifleri yolaya iki adım kala durdu, cevan sahibi hastalarından müğiyle beraber tek ihtirası bu kabul edilince de bu ssyede nazeye baktı, sonra kımıldamarekkep iklilin baş çiçeği olan kadın düşkünlüğü idi. Kadınlametresler edinmişti. Evlenmiş, dan, odaya dikkatle bir göz gezihtiyar akademi üyesi eski bün baştan çıkartmak, tuzağa düfakat iki sene sonra ayrılmıştı. dirdi. Bakışları, bir an, GeneviriiKelçinin yüzünü buroşturâi; şürmek, gönlünü eğlendirmek, Hayatta mesleğiyle ve zevki ile eve'in ilâçları ve not defterini ğunu daha şimdiden çörür gibi başlıca gayesi idi. Böylece kailçisi olmıyan her şeye kayıtsız, koydufu dolap üzerinde durdu. oldu. Sonra, çofn zaman odadın avcısı yaradılışını tstmin yürüyüp gidiyordu. Kendisine Müsaade eder misiniz? desıııda kapalı oturan bu ünlii ihediyor. fakat daha ziyade, hayagetirilen bütün dâvaları, ististiyarın dedikoduyu çok sevdiğidi. tında pek seyrek olarak tam ııasız savunuyor, müvekkilini, ni hatırladı. Sanayici Paul DupNot defterini almış, karıştırımânasiyle eriştiği bir zevkin hiç bir zaman sarsılmıyan bir re'nin olünıü onu heyecanlan peşinde koşuyordu. Üstunlüğüyordu, son sahifeyi anyordn. kuvvetle tutuyordu. Hakkında dıraeaktı. Buldu, dikkatle okudu, hiç bir ne sarsılmaz bir inanct vardı. «başarılı avukat» denildi|ini mütalea ileri sürmedi. Sonra Bu yüzden, bütün insanları başduymuştu, bundan hoşlanıyorTam bu sırada kapının zili hüyük salona döndü, ötekiler tan lj«şa hor görüyordu. Fakst du. Savunduğu dâvalar hakkınöttü. Cathcrine, bu çelenin olde beraber geldiler. varatılışında hüzne istidat olda hiç bir zaman ahlâk yönünsa iKa Cassidis olabileceğini madıfı için. öte yandan. başkaden mütalea yürütmez, çünkü Cassidis doktora sordu: sövledi. larının düsiıncesine de hiç de aksi halde, bunun kendisine Sizin fikriniz nedir? Avukat. kırkbes, elli yaslarınğer vermediği için. lıcsaplı olkomplcks verebilecesini söyler Şimdilik hiç bir fikrim da, incc yapılı. uzun boylu bir mamakla beraber bu uçsuz badi. Pek önemli bir dâva kazanyok!. adamdı. Doktor onun hareketcaksız hor sörüsü. herkesi aldadıiı zaman bir kaç flovtunu >e Heparine vermişsiniz, hiç lerindcki çevikliîe sastı. Tüzü Tefrikası: 3 YAUNs Jean hdhordexevkeNiV\afndi Varoslu ASKYOLVNDA bir tehlikesi yok mudur? Doktor Mermet, başıyle «hayır» işareti yaptı. Cassidis Genevieve dönmüştü: Nasıl oldu, anlatın bana... Hastabakıcı kız sâkinleşmişti. Daha önce anlattıklarını üçüncü defa tekrarladı. Tam i|neyi yapıp bitirdifi zaman kriz gelmişti. Mösyö Dupre bu ifneye her zaman iyi dayanıyordu, değil mi? Genevieve: Evet, dedi. Cassidis, Mermet'ye döndü: Bazı hastalar igneye karşı allerjik oluyorlar da. . Böylelerini ben de gördüm. Zannederim bu gibi hallerde, hiç tahmin edilmiyen bir kalb ânzası ölüme sebep olabiliyor. Bazı meslektaşlarım, bu gibi vakalar anlatırlar. Fakat o takdirde, kalbdeki ârıza, ifne vücnde grirdigi anda vuku buJuyor. Avukat, bu sefer Genevieve'e döndü. Siz ne diyorsunuz? Hayır; mösyö Dupre, iğneyi çekecefim anda hırıldamaya başladı. ş u halde, bir şeye kabahat bulmak icap ederse bu kabahat verilen ilâçtadır, öyle mi? Evet! Mermet, kırılan camın sırçası ile şırınganın içinde bulunduğu kutuyu Cassidis'ye uzattı: lğne ve kınlan ampulün bakiresi. dedi. Cassidis bu delilleri muaj cneje koyuldu. Doktor anlattı: (Arkası var) İSTANBUL BANKASI T.Â.Ş. UMUM MÜDÜRLÜĞÜ (llâncıhk: 83/1933), BAY OSCAR: PROF. NİMBUS'UN MACERALARI: * ^ ^ ı ı ı ı ı i f i ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı t ı ı ı ı u i T i ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı i f i ı r ı ı ı ı ı t ı r ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı r ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı i f ı ı ı ı ı ı t ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı i f i ı ı ı ı ı ı n ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı u ı ı ı t ı ı ı ı ı ısF>