Katalog

CUMHURÎYET 4 Arahk 1963 JlllllliHIIIİIIIIIIIİIIIHIIIII DencereI Koolisyon dediğimiz Dün, trkadaşmuz Ecvet Güresin günıin notlarında şüyle ywnyordın « Avusturya yıllardan beri koalisyonla idare edüıyor. Hem de nasıl koalisyon? Partilerden birisi sosyalist, diğeri muhafazakâr. Ama bua rağm3n koalisyon yürüyor, plân yürüyor, Avusturya adeta korkunç bir hızla kalkuuyor. Nasıl oiuyor bu? Oluyor çünkü oralarda partiler idare eden, kişilerin hizmetinde değil, memleketin hizmetindedır (...) Türkiyede partiler, âşiret anlayışından kurtulamadıkça buhranlar bcyle devam edio eidecek; ister iki, ister iki yüz parti olsun, memleket bir türlü lâfı edilen huzura kavuşamıyacaktır». Ecvet Güresin haklıdır. Biz onun ortaya attığı konuyu biraz deşmek istiyorız bııgün... Çünkü çoğunlukla Batı ülkelerinde uygulanan ve clumlu sonnelara gö'üren koalisyon biçiminde iktidarlarm Türkiyede başansohğa uğraması Türk toplumunun yakın tarihi ve buçünkü yaptsiyle ilgiii nedenlere bağlıdır. Avrupada bir sosyalist parti ile bir raııİMteakâr parti uzlaşır; Iktisadi göıüslerinden tâvizler verirler: belhli noktalarda anlaşmca da isler yürör. Gerçek bir koalisyon da buna denir. Bizimksler gibi koaüsyonlara gelince... Once sorahm: *Te üstıine koalisyon kuruyoruz biz? Ne partilerden biri sosyalist, ne de öteld muhafazakâr... İkiisadî açıdan bakıhnca düsiinceleri arasında kıl payı ayrılık yok. Znhurat partilerini bir yana itersek AP ile CHP nhı iktisadî görüşleri arasında bile fark yok... Çünkü ne safcryız ne solcn, futbolcuynz futbolru... Plânlama fikri, Millî Birlik Anayasasının «nri olduguna göre partiler aeıkca onu da reddemezler. Peki... İş böyle olduğuna ve Cumhurbaskam Gürsel daha dün partilerin tâvuci olduklannı ilan ettiğine eöre neyin iuerinden veriliyoı tâvizler? İste bu soru, Batı ülkelerindeki koalisyonlar ile bizim koalisyonlar arasınriaki ayrıuğı ortaya koyacaktır. Bizim tâvizler AtaHirk devrimciliği. 27 Mayısçılık vo Batı medeniyetçiliği ttzerinden verilmekfedir. Yâni devleti devlet yapan temel Ukeler üzerinden verilmektedir. İlericilik çerieilik çatışması üzerinden verilmektedir. Avnsturyada ŞarklılıkGarplılık ve OsmanlılıkTürkçüIük olmadığı için oradaki siyasî partiler ba bu çesit bir koalisyon tâvizciliğini ne anlarlar, ne de rüyalarmda görürler. Halk Partisi cesur bir ekonomi polilikası rutrnromadığı için tartısmaların iktisadî alandan uzaklaşıp bn mânasız alanlara kaymasını önliyememiştir Tâvizeilikta de ağziyle kuş rutsa öteki partilerin bnüne geçemez, çünkü yamsı baştan kaybetmiştir. Avropada her iyi uygulanan seyin biıde iyi sonuçlar veremiyeceği açıktır. Sermaye birikiraini tamamlamış, ileri sanayi ülkelerinde koalisyon, işçi sendikalariyle patronlano memleketi birlik te idaresinin siyasî gösterisi oluyor. Türkiye gibi 40 yılda iki ihtilâlden çıkmıj bir $a tTİişmiş, ülkede koalisyon ne oluyor? Türkiyenin köklü iktisadî tedbirlere gidecek, cesur ve kuvvetli siyasî iktidarlara ihtiyacı vardır. Batı uzmanlannrn yjîlardan beri tavsiye ettikleri refonnlan gerçekleşürebilecek iktidarlara ihtiyacı vardır. Ama böyle bir iktidartn muhalefeti bito yeni yeni kurulmaktadır. Bu muhalefet elbet bir gün başa geçecek. Peki o geçinceye kadar ne olacak? Ecvet Güresin'in söylediği sey olacak: « Türkiyede partiler âşiret anlayışından kurtnlarnadıkça, buhranlar böyle devam edip gidecek; isler iki, ister iki yüz parti olsun, memleket bir türlü lâfı edilen huıura kavusamıyacaktır» Şehir îlkokullara yeniden isimler veriliyor GÜNÜN KONULAR1 DÜŞÜNCELER IIIIllllIIIIIIIIMllllIlIflfltll Toplu pazarlıkta tarafların durumu Orhan TUNA Çocukluk çağı ve hayatın mânası Yazan: Halis ÖZGÜ tnsanın hayatı, kaderi ile ço lönfi oynarız. Kendimizi annecukluk çağını idrak şekilleri, mizin, babamızın bize karşı davranışlariyle deferlenen varlık bu saga aıt tecrübelerini değerlendîrme tarzları arasında sıkı, hayalimizle tanırız. Geçmişte kuvvetli bir bağlılık vardır. ln hırpalandığımız gibi kendimizi sanın alınyazısının yazılma&m hırpalanz. Geçmişte netret edilda önemli bir rol oynıyan ba digimiz gibi kendimizden nefret ederiz. Bu ıstıraplı yaşayış yat çizgisi, yönü geniş ölçBde, bu çağda çizilir. Belli olur. şeklinden doğan olumsuz, bıktıPsikanalıstler bu gerçekliği «in rıcı, sıkıntılı bir bayat içinde •an çoenklngnııun çocnğudnr», bocalarıs. Kendimizi oldngn kadar evrende yer alan ber şcyi sözü ile ifade etmişlerdir. vine, modern, derinliğlne psi ve herkesı iııkâr etmeğe çalışkolojinin temslloileri olan psi tıgımız varhğımıza göre degerlendiririz. Içimizdeki trajik >akanalistlere göre, an» karnında devam eden dokuz ay on gün şayışımızı varlıgımızın dışına aktarırız. Içimizdeki evrene ben liik mutlu bir hayattan sonra ziyen bir evren yaratırız. Daha doğarız. Varlıgımızın anlamını yerinde bir deylşle, dış eVreni yaratan bir varlıktan ilk defa varlıklarımızla doldururnz. Her ayrılmanın acılariyle dünyaja blrinde kendimize raslarız. Başgeliriz. Sofnk, yabancı ve güçkalarından memnnn olmak imlüklerle, tehlikelerle dolu sonkânını bulamayız. suz bır evrenin içine gireriz. Bu sonsuzluğun sonsuz zorlukÇocukluk çafı temel çagdır. lariyle hıçlitimizle karsılaşmak, Insan bayatı ilk defa bu çağda savaşmak zornnda kalırız. Vardegerlenir. Varlık değerllligi lıfımızı yoklnğumuzla beraber bilincine göre, olumlu veya osezmeğe, varlığımızdan babrrlumsuz bir anlam kazanır. Yadar olmağa başlarız. Daha ne sadığımız sürece bu ilk havat olduğumuzu bilmeden, anlamaanlamının etkisi altında kalırız. dan bir sürü nedenleri çözmelc Aı veya çok, düne göre bir bazorunlufunu duyanz. tçinde ya yat şeklini benimseriz. Düne sadıgımıı zamanın insanı olagöre bir yarının insanı olmakmayıt. Bizim için aşılması müm tan her zaman nzak kalamayız. kiln olmıyan aorlnklarla dolu Hayat dramını çocukluk çagördüğümüz gelecekten korkağiyle değerlendiren, izah eden rız. l'aşanıımız kadar ebediyet psikanalistlerin görüşlerinde ve kaıanaıı geçmişteki iyi, matlu düşüncelerinde belki asırılık gflnlerimizin özlemini duyanz. vardır. Insan sadece hayatınııı Hiçllfimiıden doğan varlık ısbir çağının eseri değildir. Hatıraplarımııı annemizin sıcak yatının bir anına kadar birbiri koynunda, sevgisinde ve ilgıleardınca idrak ettiği çaglarıu rinde avntmağa çalısırız. S"almüsterek bir sonucadur. nızlıfımızı. bizim için her şey olan ve yokluğu, ilgisizliği karBununla beraber, insan hayasısında yokluğumuzu duyduğutında her çağ bir sonrakinin tnuz, yasadığımız annemizin yaidrak şekli üzerinde etki yapar. kınlıjı, sevgisiyle, dıs evrendcn Bu da ilk hayat çağı olan çoçelen tehlikelerle, çüçlüklerle cukluk çaîının önemini daha savaşmak irakinını buluruz. iyi bir şekilde göstermektedir. Iliçlik bilincinden meydana geGerçekten, çocukluk çağı dılen, gücsüzlüğümüzle kuvvetğer bütün çağlar boyunca sülenen varlık tansiyonundan kur rekli olarak kendisini hissettirtuluruz. Güvensiziigimizin eseri mektedir. Insanın gençlik ve olan gerilere dönmek, bn günyetişkinlik evrelerinde, zaman den ve gelecekten kaçmak arznzaman da olsa, çocukluk çağınsuuun baskılarından nzaklaşıdaki hayat anlayışına nygun rız. Annemizin ilgisini, babamıbir şekilde hareket etmesi buzın yakınlıfını, sevgisini değenu açık bir şekilde belirtmekrimizin bir eseri gibi sayarız. tedir. İçinde yaşanan zaman su Dcğerlllik bilincine ulaşırız. veya bu sekilde geçmiş üzerinDaha çok değerlenmek isteriz. de değişiklikler meydana getiBn istek ölçüsünde varlık ahen rir. Getirir ama, geçmişi bütün gınl gerçekleştiririz. Başarılı, bütttn yokedemez. însan hayayapıcı oluruz. Sosyal hayata u tının her evresini bütün hay*yabiliriz. Baskalariyle düzenlı tı boyunca yaşıyabilir. Çocukmünasebetler kurabiliriz. Varluk çağında annesinin, babasıhğımızı daha mükemmel bir hanın yersiz, zararlı davranıslale getirmek irnkânını elde ederiyle varlık güvenini kayb«tmış riz. Geleceğe güvenle bakarız. olan kimıe daha sonraki hayaDaha iyi bir gelecefe inanırız. tında kendislne kolay kolay güDaha çok çalışmak, daha iyi işvenemez. Güvenmekte zorluk ler yapmak arznsnnn dnyarız. çeker. Hayatının diğer bütün Verimli oluruz. Hayata bağlaevrelerinde kendiıinl çocnklnk nırıı. Hayat anlamı bilincine çağındaki kendisi olarak görenlaşınz. Hayat zorlnklarında bilir. Ken$İMBJ jjeteni», ^neorgelişmenin ve daha iyi yaşama siz bir varlık olarak tanımakla imkânlartnın sırlarını görmeğe devam edeblllr. Kendisinden, başlarız. Bu görüşe nygnn bir varlık kavnaklarından gerektihayat anlayışına, varlık bilinfi gibi yararlanamıyabllir. Kicine sahip olurnz. Sevgiyle domi kimselerin başarılı olabileİn aile çevremizin, annemizin, cekleri yerlerde başarısızlıklarbabamızın yakınlıklariyle, haya la karşılaşmalarının nedeninı tımız boynnca bize rehberlik yabnrada arıyabiliriz. pacak olan ideal varlık hayalini yaratırız. Ona erişmeğe ngraşıTine kimi kimseler vardır. rıs. Bn yüzden her an daha tam Sürekli olarak kendilerini üzeve mükemmel bir varlık halinc cek, zor dnrnmlara düşürecek gelmek yolnnn tutarıı. Hayat işler yaparlar. Başka bir deyolnna özvarlık sevgisi ve de yişle, kendilerini cezalandırmağerllliği bilinciyle çıkanlar bağa çalışırlar. Annenin, babanın yatın torlnklariyle karsılaşmak yanlış, kıncı ve hırpalayıcı davtan levk dnyarlar. ranışlan yüzünden annelerinden, babalarından nefret eden çocnklarda kabahatlilik dnygnsn meydana gelir. Bn duygnjn Annemiz tarafından sevilmednyan kimseler çeşitli yollarla yi>. Aranmayız. tstenmeyiz. Yük kendilerini cezalandırmağa çasayılırıı. Babamız tarafından lışırlar. Baskalariyle düzenli beğenllmeyiz. Hırpalanınz. Hamünasebetler knramazlar. Sık yatımızın ilk yıllannda, önemsık baskalariyle boznşnrlar. Çasizliğimize, hiçligimize inandıtışırlar. Insanlann kötfllüklerirılırız. Kendimizi sevmekte zorne inanırlar. Insanlardan ve Ink çekeriz. Sevemeyiz. Kendidünyadan soğnrlar. Kendilerini mizi beğenemeyiz. Hırpalamak başarılardan uzak tntmağa nğegilimini duyanz. Bilinçaltımızraşırlar. Tam başanya nlasacak da yerleşen anne, baba hayaliları zaman yaptıklan işlerden nin etkisiyle varlıgımıı karşıvazgeçerler. sında, annemizin, babamızın ro İSTANBUL BANKASI Adapazarı şubesi Hususi Ikramiye Keşidesinin son para yatırma tarihi 9 Aralık Pazartesi 4 0 . 0 0 0 Liralık I Kişiye 20.000 Lİra Ba çekiliş içia besap açtıran müşterilerimize Bol Şanslar İSTANBUL BANKASI İlâncılık: 6750/17416 İ Bir adet ÜTÜ MAKİNESİ a.ınacak } (Basın 21548/17421) \ Son teklif 29/12/1963 akşamına kadardn. Şartnamesi Mal { î zeme Müdürlüğünden temin edilebilir,. j S DENİZCİLİK BANKASI T.A.O. { Yeni Sosyal Kabulunjnası, husuYazan: nunlar ve Tatbisiyle teşebbus erkatı adlı bundan babınıa yürürlükönceki yazımızda, teki kollektif atoplu pazarlığa da kitlerle tesbit evet bakımından te dilmiş bulunan ücŞehrimızde yapılmakta olan o şebbüsün hemen dainoa işçi sendt! faktörler arasında her şeydea öa ret hadlerinin üstünd« bir tediye kulların üçüne sırasiyle Mustafa kalarından geldığini ve bu duru ce mühim bazı farkların bulundu kabiliyetine sahip bulunması zikredilebilir. Netic* itibarijrle yukaNecati, Hasan Ali Yücel, Tevfik mun bir çok sebepleri olabileeeği funu soylemek lâzımdır. Filhakika bugun gelişmiş batı nnda saydığımız faktörler ve Fikret adlarının verilmesi, Vilâyet ni, başka bir yazımızda meseleyi diğerleri, batıd» kollektif akitleaydınlatmaya çalışacağımızı söy ekonomilerınde emek arzı ile, e ğ Encümenine teklif edilmiştir. l lemek talebi, işgücu fıkdam yüzün rin devamh olarakl salışanlar Millî Eğitim Müdürlüğü, Bakır lemıştık. Filhakika problem umumî ola den, genel olarak daima emek ar hine ş«kil »lmasında müesıir olköy. Kartaltepede yapılmakta olan ilkokula; eski Millî Eğitim Bakan rak ele almdığı, yani yurdumuzun zı lehine ve emek talebi aleyhine maktadır. Memleketimiz* gelince, blllndilarından Mustafa Necati »'e Etiler hususi şartları bir tarafa bırakıl tecelli etmektedir. Bu sebeple efek de yapılmakta olan ilkokula da yi dığı takdirde, bir çok sanayi mem tif yani fiılî ücretlerin, »üreleri ği gibı istihdam şartlarımn toplu ne eski MilH Eğitim Bakanların • leketlerinde de teşebbus itibariy son bulan toplu sözleşmelerin ihşekilde tiyin ve tanzimini mümdan Hasan Ali Yücel. Bebekte va le işçi sendikalarından geimekte, tiva ettiği ücret hadlerinden dai kün kılan kanunlar çok yenidir pılmakta olan ilkokula Tevfik Fik bu teşekküller toplu sözleşmele ma yüksek bir seviyede bulunmak ve yurdumuz böyle bir düzene giret adlarının verilmesini istemiş rin sona ermesi ile birlikte, daha ta olması, müteakip pazarlıkta reli aradan ancak bir kaç ay geçve bunu î\ Encümenine intikal et elverişli çalışma şartları elde et sendikalann, emek piyasasında miştir. Buna mukabil uzun bir mek gayesiyle, ışverenleri paıar fiilen cari bulunan ücret hadleri devre boyunca Türkiye'de istihtirmiştir. dam şartlan kısmen âmme müdalıga cagırmaktadırlar. üıerinde ısrar etmelerine halesı yolu ile, kısmen tahkim orGerçekten iktisaden gelişmiş Şüphesiz ba hasusta KaçakçıUk masası şefine memleketlerde, yürürlükte olan ganlan marifetiyle, fakat esas ıtisendikalarının elinde haklı tabanca hediye edildi bariyle sjrf ve tek tarafll olarak toplu iş sozleşmelerini, bazı sebepler vardır. Bun işverenlerîn ıradesiyle tanzim eIstanbul kaçakçıl:k masası şefi arasında emek prodüktivitesi I dilmiştir. îşte bu durum gözönüne Abdullah Pektaş a Narkotfk Büro teşebbüsün hemen daima iscj tendevamlı olarak almdıfı takdirde, 1947 tarihindennun Washingtondakı merkezinden ranm satmalma gucunun, çok ha beri mevcut olan işçi sendikaları 38 kalibrelik bir tabanca hediya ooynıyan sebeplerle, memieke fif dahı olsa devamh şekilde duş Uk d»fa olarak üyeleri adına, üyelarak gönderilmiştir. tımızde aynı istikamette rolü olan Ierinio tâbi tutulacaklan çahşma Çalıştığı kısımda başarı göste şartları üzerinde rey, fikir ve karen Abdullah Pektaş'a ayrıca Arar sahibi olma durumuna girmis merikan Devlet Başksnının yerine lerdir. Netice itibariyle işçi sendiimzaianmış olan bir de takdirnakalan yıllardanberi hasretini çekme verılmiştir. Silâh ve takdirnatikleri kollektif münasebetler siste me birkaç gün önce şehrimizde bumini getiren Toplu İş Sözleşmesi, lunan Narkotik Büronun, TürkiyeGrev ve Lokavt Kanunu hükümdeki temsilcisi tarafından kendisilerinden tam olarak faydalanma ne Terümiştir. arzu ve iradesîni göstermekte ve Rrfat Baykalm otomobili bu yolda dikkate değer haurhklara girişmiş bulunmaktadırlar. çalındı Kadıköy, Şüa sokakta oturan 14 Diğer taraftan 1947 senesinde yü lerden Rifat Baykal'ın otomobili, rürlüğe konan «îşçi, Işveren Senönceki gece çalınmıştır. Sabıkah dikalan ve Sendika Birlikleri Hakhırsıılardan olan 18 yasındaki Ahkında Kanun» un, işverenleri vemet lnce, sabaha karşı »aat 03 sıya işçileri karşılıklı olarak toplu , ralannda; kapının önüne bırakılan pazarlık masasına oturmaya zor06AH411 plâkalı otomobili çalıp layacak frev ve lokavt gibi vasıkaçmaga başlamııtır. Bekçi ve potalara mesru . kanunî bir mahiyet lislerin düdük çalmalan üıerine vennemis, dolayısiyle 1936 tarihli şaşıran sabıkah, otomobili tiurdu Türk Is Kanunu ile vaaedilmiş bulunan grer ve lokavt yasaklarının rup kaçmak istemiştir. Yakalanan devam etmekte bulunmus olmasıAhmet nezaret altına alınmıştır. na rağmen, işçiler adı geçen SenOtomobil, «ahibine teslim edilmişdikalar Kanunundan geniş mikyastir. ta faydalanarak memleket ölçüsün Ticaret Odasında vazife de hızh ve sürekli teşkilâtlanma taksimi faaliyetlerine giriîmişler, lokal sendika *• birliklerden, bütün bir Istanbul Ticaret Odası y«ni yöis koluna şâmil federasyonlar, nlnetim kurulu dün toplanarak rahayet tekmil sendikacılık hareketzife taksimi yapmıştır. lerinı kavrayan bir konfederasyon Neticede Behçet Osmanağanın baş (Türkîş, 1951) kurmuşlardır. kanlığa, Cemil Parman ve Kemal Bingöl bafkan vekilliğine, îsmaü Buna mukabil isverenler aynı Göksu muhasip üyeliğe seçilmışler kanundan işçiler derecesinde faydir. dalanraa cihetine gitmemişler, saOda meclisi reisi olarak Sırrı Endece bir kaç işveren sendikası doğver Batur seçilmiştir. muş, onlar da göze çarpan bir faaBu münasebetle dün verdiji deliyet göstennemislerdir. raeçte, Oda yönetim kurulu baskaBu durum açıkça ortaya koym 1964 yıhnda üzerinde durulac&k maktadır ki, Toplu tş S6zleşmesi en önemli meselenio cplânın» tatKanununun yürürlüğe girmesi aribiki olduğunu, bu alanda Odanın fesinde işçiler isverenlere nazaran genıs çalışmaları olncağını söyletoplu pazarlık ve toplu s6*leşme rr.ı>tır. hususunda çok daha hazırlıklı, istekli ve hareketli bulunmıktaydı(Basın 21570/17435) lar. Hülasa, işverenler çalısma şartlarınm tâyin T« tanzimi bakımınIstanbul Belediyesi da n bugüne kadar devam ettirdik ŞEHİR TİTATROLARI leri üstün durumlarını kısmen kay Sühunetler azalacak COCUK O ı D N L A K ! betmiş, buna mukabil yukanda iBugün akşama kadar yurdnzahına çalıştıgımız sebepler dolaFatih Tiyatrosunda muzda bava: Doğu Akdeniz, Kayısiyle oturuma dâvet bakımından Her Pazar 11 de, Her Çarşamba 14.30 da radeniz, Marmara, GüneyMJofu toplu pazarhğa hazırlıklı ve kararFerih Egemen'in Anadoln bSlgeleri ile Usak, Afh bulunan ışçi sendikalannın iniyon, tsparta çevreleri yer yer siyatifine Ubi bir duruma gelmis TOMBİK'İN BAŞINA GELENLER yatıslı, Dofn Anadoln bölgeleri bulunmaktadırlar. Müzikli Çocuk Piyesi ile Sivas Kayserı çevreleri kar 3 Perde (6 Tablo) veya karla kangık yajfmnrİB, diMttzik: Mehmet Abut Koreografi: Gönül Yaltırık fer bölgeler parçalı bulutlu geACI BİR ÖLÜM çecek, rfiıgSrUr, bütün bölgeDekor: N. Peroff .,„,„ . Ş 8 * ^ 6 ^ l?*îî?l!..ÎÎSlîî Uyguner lerde Knzey ve DogB ySnlerden Aıkerl Mttmeryiz Erztncanh ' ' ' Î Ö ' " mntedil ve yer yer knvvetlice merhum Mustafa Fehmi Beyln Bugünden itibaren her çarşamba 14,30 da, her pazar 11 de ve Reslme Ranımın ojullan. esecek, hav» sıeaklıklan btraz Menelaos Mavridis'in Makbule Ozdener'ln kıymetli azalacaktır. FARELİ KÖYÜN KAVALCISI e?l. merhum Emekli Istihkâm ŞEHRİMİZDE Üsteğmenl Rahml özdener lle Müzikli Çocuk Piyesi 3 Perde (2 Tablo) Şehrimizde bugün hava, parçalı hâlen IhnekU Albay Hllml Türkcesi: N. Mahfi Ayral Muzik: Mehmet Abut öıdener'In sevglll ağabeylerl, bulutlu geçecek, rüzgârlar poyrazKoreografi: Semra Ozma Dekor: N. Peroff Emekli Albay HUsnü Oguı'un dan orta kuvvette esecektir. En Sahneye Koyan: Cengiz Keskinkılıç kayınblraderi. Fatma Oguz ve yüksek sıcakhk 14, en düşük 4 deögretmen Kemal Olgun'un amcP olacaktır. ÜSKUDAR TİYATROSUNDA caıadelert Trabzonlu tOccar 8 aralık 1963 pazardan itibaren Osman Saylam'ın kın Tevzlye özdener'in kayınblraderi, SeyHer pazar 11 de, her çarşamba 14,30 da ARALIK 4 RECEP 17 han. thsan. Haluk. Turgut OzFerih Egemen'in nur ve Yurdagül Topaloğlu'nun S İ H İ R L İ T O P A Ç enişteleri Saadet Servet SahaMüzikli Çocuk Piyesi 3 Perde (6 Tablo) vei özdener'in amcalan • EMEKLt PİYADE ALBAVI Müzik: Mehmet Abut Koreografi: Evin Ilgar • 328.C.293 Dekor: N. Peroff Sahneya Koyan: Muharrem Niyazi Şen • V. ] 7.0Sıl2 04 14.2316.41 18.19 5.23 TCZIRAAT BANKASI • •••I MMIIIflllllllltllltllllllll llllllllf II M E. 1 2 2 7 | 7.23J 9.47|12.00| 1.38|12.42 !••••? •••••«•«•••••«««•••••«*•••»•• •»•••• (Basın 21395/17420) ^^iıııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııtıııııııııııııııııııııııııııııııııııır.111111111 E«Cumhunyet» in l'efrikası: 46 şündü, dudaklarında bafif bir gülümseme belirip silindi. Tom onn aynadan görmüştü. Döndü, bir şey söylemeden, örtüyü tuttn, onnn üzerine çekti. Jnlia ona bakarak sevgiyle giilümsedi ama, bu ona pek dokunmuştu. Tom acaba, «soğuk alacak» diye mi korkmnştu, yoksa onu çınlçıplak görünee tngilizliti tutmuş da ntanmış mıydı? Ya da, delikanlılık ateşi sönünce, onun yaşlanmaya başlıyan vficndn karşısında tiksinTom onun dostu olmaktan do du. Xıllar geçip de Tom yaslati mi duyuyordu? layı kıvanç dnynyor, koltukla nınca aralarında pek o kadar büyük bir fark kalmıyacaktı. n kabarıvordu. Kendine karşı Eve gelince, yeniden »oynnOn yıl, onbeş yıl sonra Tom ar güveni artmıştı. Onnn yolundn, kendini aynada baştan aşatık genç sayılmazdı; kendisi ise fı bir göıden geçirdi. Kendine dsn tanıstığı bircok kibar kimşimdi kaç yasındaysa rene öyle selerle az çok ahbaplık ettifi kalacaktı. Birbirlerinin yanın karşı hiç yumnşak tfavranmıyatçin de pek seviniyordu. Şimdi da kendilerini çok rabat bulu caktı, bunn kafasına koymuşiyi bir knlflbe yazılabilmek iyorlardı. Erkekler bir kimseye tu. Boynnna baktı: Orada hiç çin ean atıyordu. Jnlia da bu çabnk alısıp ba|lanıveren yara bir yaşlanma tzi yoktu, hele nnn için zemin hazırlıvordu. tıklardı; çabncacık boynndnrnk çenesini dik tuttn mn. MemeCharles onnn bir deditini iki lerine baktı: Ufaktı, sım sıkı altına giriverirlerdi. etmezdi. Jnlia biliyordn ki, nsJnlia kendini Tom'dan bir idi, gören, kız memesi derdi. talıkla onn öyle bir voluna geyaş olsnn yaslı bulmuyordu. GSbeli yoktn, kalaçları şlşman tirecekti ki adam Tomu kendeğildi; yalnız, karnmda, uzun Aralanndaki yaş farkını Tom disinin yazılı bnlnndnfıı knlüp bir sucuk gibi. bir yağ vardı un da bir an olsun akhna getir lerden birine tavsiye edecekti. medifini iyi biliyordn. Yalnız, ama, herkeste olurdu bn; Bn. Philips bunun bir çareslne babu konada bir ara büyük bir Elinde harcıyacak parası olmak Tom için yepyeni, tatlı bir tasaya kapılmıstı, bakın ba da kardı elbet. Bacaklan İçin kim doğrnydn: se gfiıel değil diyemezdi: Badnygnvdn. Julia da onu boynna bol bol para harcamaya kışkırTom'nn yatağında yatıyordu. caklan nzundu, narindl, biçimtıyordn. Ona öyle geliyordn kl, Tom aynanın önfinde ayaktay liydi. dı, kollart sıvalı, saçını tarıyorTom iyi yaşamaya alışırsa, onfki eliyle vflcndnnn sıvazladu. Julia çınlçıplaktı; bir köy sns edemiyeceğini anlardı. dı: Derisi kadife gibi ynmuşaevinde kaldıği zaman Tiziano' Jnlia kendl kendine: «ölünnun bir Venüs tablosnnn gor cıktı, üzerinde de bir tek pürceye kadar sürmez bu elbette» müstU, o biçiro yatıyordu. Ger tük yoktn. A, evet. gSzIerinin dlyordu. «Ama, sona erince Tom altında bir iki kırışik vardı açekten pek güıel bir manıara için bu unutulmaz bir hayat yarattıjhnı biliyor. gözler 6nü ma, gözfinfiıfi dlkip inceden intecrilbfsi olacak. Görmfif gecirne serdigi bu bos görflnüsün ta ceye bakarsanız ancak o camis bir adam olnr çıkar ortamangörebilirdiniz bunlan. Şim dını duya duya, biç kımıldama ya.» di bir ameliyat avrmış. bn gidan, öyle, duruyordu. Mem «ölünceye kadar sürmez» dibi burnşuklukları giderlyorlarnundu, mesuttn. yorda ama, gerçekte, neden sürmpsin, onu da anlıvamıvnr «Sairane hir ask» dive dö miş. Deferdl doîrn^n snnn bir ıııııiıııııııııııııiMiııııııııııııiHiııııııııııııııııııııııııııııııııııınııııtıııır^. sorup Sgrenmek. Bereket ver?in saçlannın ren gi hiç kaybolmamıştı. Bir saç ne kadar iyi boyanırsa boyansın, gene de boya yüze bir sertli|i verirdi. Onnn saçları parlak koyu knmnl olarak kalmış tı. Disleri de iyiydi. «Utangarlık taslamamdan bütün bnnlar» diyordu. Bir »n akhna yataklı varondaki o sakallı îspanyol geldi, aynada kendl kendine çapkın çapkın çrülümsedi. «Ona karşı biç ntangaçlık falan yoktn.» Ama, o giinden sonrs Tom'nn bn işlerdeki ahlâk görüşlerine nymaya bakmıstı. Jnlia Byle iyi tanınmıştı ki kalabalık yerlerde Tom'la görünmekten hiç çeklnmiyordn. Geceleri eğleııce yerlerine gitmek onnn içtn bir yenlliktl. sonra, nereye gitse herkes dönüp bakardı, bunu da onnn kadar iyi bilen yoktn ama, öyleyken, gene de yaşayışındaki bn değişikliğin göze çarpacağı hiç aklın<t gelmiyordn. Yirmi yıldır, kocasına bağlı bir kadın oldnğunn göstermişti tspanyolu saymıyordu, çüukü bn her kadının başına geleblleeek bir kaza idi ennn, oğlu yerinde bir delikanlıyla macerası olabilecegi kimstnin bir an olsnn aklından bile geç mezdi. Yalnız, hiç aklına gelmlyordu ki Tom pek o kadar afrı sıkı davranmıyordu. Gene hiç aklına gelmİTordn kl Tom'la = dans ederken gözlerine gelen bakış onn ele veriyordn. Jnlia dnrnmnnn o kadar elverişli bn luyordu ki ahallnin dedikoduya başlamış olabileceğini bile düşünemiyordn. Dolly De Vrles bn dedikoduları duyunca güldü. Julia'nın isteti üzerine Tom'u da f?lentilere çağırmış, bir iki kere de hafta sonnnda k8ydeki kSşkünde missfir etmişti ama. ona hiç önem vermemistl. Hos bir çocnga benziyordn. Miehael'in işi oldngn lamanlar da Jnlia'ya ar kadaşlık ediyor, onnn işine yarıyordn ama, hiç de üstünde durnlacak bir kimse gibi görünmfiyordn, Nerede olnrsa olsun hiç g&se çarpmıyan kimseIer vardır yı», işte bn da onlardan biriydi; tanıssanız bile, yüzünfl sonrsdan unutnverirdiniz. Yemeğe tek bir sayıyı çitt y»pmak için çağırdığınız korknlnk bir klmseydi. MEHMET HAKKI ÖZDENER Müstakil Reklâm filmleri PEKL/IIII IN 3.12.1963 tarthinde Rakkın rahmetine kavuşmuştur. Cenazesl 4.12.1963 bugünkü çarşamba günü öğle namazını mütaakıp Şlşll Camli Şerlfinden kaldınlarak Zlncirlikuyudaki alle kabristanına defnedilecektir. Mevlâ rahmet eylesln. Ailesl Çelenk gönderllmemesl rlca olunur. Cumhuriyet 17427 f SEYİRCİYİ SIKMAYAN SEYİRCİNİN HOŞUNA GİDEN KALİTELİ FİLM REKLÂMLARI RADA R 00 tâncılık: 6773/17434 BAY OSCAB: * r* E y Saıubi Jnlia ondan söz açarken ya «erkek arkadasım» derdi, ya da NAZİME NADİ • «benim delikanlı». Aralarında OeBM T«yw MOdOrfl bir şey olsa böyle kızanp bozarmadan, açıkça anlahr mıyECVET GÜRESİN dı hiç! Kaldı ki Dolly pek iyi * bilirdi: Julia'nın hayatında gel Taaı Ifjarlnl tlllen idare «den miş geçmiş topu topn iki adam Sonımlu MQdüı vardı: Biri Michael, birl de | VECDİ KIZILDEMtB Charles Tamerly. Ama, tnhaf seydi doğrnsn Julia'nın bn yap Oazetemlze gondırtlen yamlM kotığı: Sen yıllarca kendine iyi konulmıuan lado bak, sonra kalk haftada üç, dört geee eglenee yerlerine gitmesultyet tabuJ olunmeye basla. Abune re u&s lslerl lçlD zar> (Arkası varl 3 • '"" tto*öne «Abone > nya t tlân 5 | SerrlB) •faıydınmtconmssı Iftaımdıı Ç CumhuriYet Sayısı 25 Kuruş Tttrklje Llra Kr. Benellk 73 00 40.00 33.00 * ANKARA BÜKOSU : Atatürk Buıvarı Yener 4p YENtŞEHlR Teleton : 12 95 44 12 09 20 ' 12 09 6fl 12 57 35 • Barlcl UraKr. 150.00 80.00 '44.00 3 ayuk DOGll tLLUKl BÜKOSU : Fattb. Paşa Uaballesl Şeftallgecid) Sokağı No. 5 Dlyarbakır Telefon : 1061 * GÜNEY tLL£Rl BÜROSb : Kfiçttksaat MevdBuı Kdirne Hcn AOANA Telefon : 4530 Bu gazete. BAPIN AHLAK TASASIn» uymayı laahhüt etmlştlı II Basan ve Yayan CTJMHDRlYt:ı Matbaacıüi ve Oasetecılia r a a Cağaioğlu Halkevi 8oSa* No 3» • 4İ '^ıâ^ııııı^ıı^ıı^ııııııııı^ıııMMllı^ııııııı^Ilıııııı^ıı^tıııııııı^ı^»ıııııııIlıı^^ı^^ı»''l''ı>•ı^ııı'Ilıı*ı>ı^Illı^^ilı^ııın^ııtı^ıııııııııı^^^ıı^ııııııııı^ııııııııııııı^ıııııııııııııııııı^ıııııııı^ııııııııııııı^^i^•^ ^ ««••••••••••••••.•••«««>