22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Yılbaşı gecesi için Küçük fakat şık " Gornitür«ler Yılbaşı için ne diişiinüyorlar? Sosyete hanımı Gecekondudakiler Akademili bir genç Yaşlî bir memur Cezaevindeki tutuklu tlkin »osyeteden bir hanımla konuştum yılba?ını. (Bu «sosyete» «özü bizde neyi anlatır; kiffl, neden sosyetedendir, kim değildir, pek kavramıç değilim ya... Kapıyı açan beyazh uşağa, çocukların Alman mürebbiyesine, •alonun havasına bakıp yakıştırdım.) Tam »»ansörün düğmesine batacakken kapıcı sesleniyor: «7 numaray» gelenler var daha...» Yaşlı bir Alman mürebbiye ile iki çocuk girdiler yanıma. Bakımlı. tatlı iki küçük kız... Gıttigim evin çocukları olacaklar. Uşak buyur ediyor içeriye. Yorgunluğu üstümüzden ahveren bir salondayıro şimdi. Geniş, ıltk bir salon. Eşyada gizli gizli uyuşmuş, çekingen renkler... Perdelerde, koltuklarda, her şeyde bir tatlı bekleyiş. Ve biblolar küçük küçük sevinç notaları gibi »erpilmisler oraya buraya... Sa lonun. bilmedieim sahibi, bir renk rüzgârı gibi geçiyor bu bekleyişin ortasından, bana geliyor. Saçlan pırıl pırıl sarı, mavi gözlerinde mavi çizgiler, tırnaklan ışıltısız kırmızı... Damla damla, kırmızı bluzundan düşmüşe benziyorlar. Oturup yılbaşından söz açıyoruz hemen. Bu salona... insana, dışarda bir doymaz yağmur yağdıâını, deli deli rüzgâr estiğini, dışarda bambaşka şeyîerin konu şulduğunu unutturan bu salona, yılbaşı ne kadar yaraşıyor. Röportajın biricik sorusunu soruyorutn : Ne düşünüyorsunuz yılbaşı için? Sever misiniz, bekler mısiniz o akşamı? Nasıl eğleneceksıniz? Çok seviyor. Eş do.«t, onların grup, hepsi çok seviyorlar yılba?ını : Her sefer, dâima bir başkalık yapmak istiyoruz, ama bir tarlü «amaıı. anıatı» bir yılhaşı olamıvor hiçbiri de, diyur. Bir şıyorum, en yaşlı memuru anyorum. Sonunda onu, rakamlarda yitip gitmişken buluyorum. Yaklaşıyorum masasına. Değişmiyen sorumu en yumuşacık sesimle sarıp sarmahyorum. Nafile... Sözsüz «Iâhavle» ler çekiyor memur. Başı rakamların üstünde iki yana gidip geliyor ; Bana ne yılbaşından?.. Bir tutuklu Ve... bır tutuklu ile konuştum yılbaşını. Otuz bir yaşında, tıg gibi bir delikanlı. Ortaokulu son sınıfta bırakmış. Üç yıldır cezaevinde. Nasıl düşmüşse düşmuş, tazelemek ıstemedim derdini. Yüzünde, yunmuş arınmış bir hüzün. Şaşırtan, yüre^inize dokunan bir olgunlukla konuşuyor : Yılbaşı?.. O, siıin cemiyetin, diyor. Rizinı cemiyetimiz başka, Sast 10 da «yat> derler, yatanz o gece de ber gece gibi. Yat derler, yatarsınız ama, düşüncelerin yatağınıza kadar gelmesi de yasak değil ki... O gece ne riuyar, neler düşünürsünüz? (Pencereyi gösteriyorum) Dışar^ daki dünyaya kızmaz mısınız; isyan duymaz mısınız? Dı^arda bir dür.'.a olduğnna düşünmüyorum ki artık. Bakraıyorom bile işte o yana. O dünya sizin çünkü, yasıvanların Biı gezen ölüleriı. Yılba?ı... her yılbaşı düjünürüm. evet, yaşanmadan geçen şrünlerimin sayısını.. Sonra, yaivarır gibi : «Sakın yazmavın adımı » dedi. «Ne vakit çıkacak bu yazı?..» • Kapalı kapılan açıyor gardiyan. Çıkıyorum. fçimde bütün güller. Sade bir elbiseBol etekli bir gece elbisesinin edekoltesini süslüyor. teğine, yapma bir j ü l iliçtirebilir«iniz. Yaşlı memurun cevabı «Bana ne Yılbasından» oldu vakitler «Hilton» gözdeydi. Sonra alıstık. Kervansaray var, Serkldoryan V3r. CanCan, Ulo dağ, knlüpler var, biliyorsanuz. Her yılın kendi «moda yer» i olnyor, Ama, bir «aman, aman yıl başı» olmuyor. (Yazık .. dalgınlığınıa geldi. nasıl oluyor bu caman • aman yilbayı» soramadım.) Geçen sene Ankara'ya çittik, fena geçmedi o dört eün. Bu scne şöyle Yunanistan'a kadar uzanalım. diye bir şey atıldı ortaya. begenilmedi. Sonra bir «Beyrut yapalını» dedik.. Beyler gidip gelme, eğlenme on günü pözden çıkaramayınca «Beyrut yapma» da suya düşmüş. Birden akhmdan bir küçük şey daha sormak geçiyor hanıma: O geceyi ne kadar para ile geçirebilir dersiniz bir çift? Ortplama bir şey... Dü'ünüyor... Bılmem ki... Ve rakanılann alı.skanlıŞı i!e : 1000 lira pekâlâ yeter bir kadının o ak.şam bütün ^ıyinisinr. ı'Ve he>ap ediyor) Dantelin mptresi (uııultum ne kadarmıs) şn kadar siyab danlel alsa vahot ba<ika hir renk . sonra dikiş parası pahuclar Çantaçında da 500 huluıımalı. Bir yemek 200 lira o aksam. Yemekle kaiınmaz ya. flnnun iokisi var. snsn var, busa var. Eder T300. F5ev icin? Bey için de o kadar diyelim. 3000 yâni ikisi. Ben çıkarken. asansörde gördüğüm ktzîarın küçüğü giriyor. Bale elbiselerini giymış. Canlı bir oyuncak balerine benziyor. Tepe j den tırnağa gülüyor. KapariıSınız her kapmın ajdında insanlnn böyle bir mutlu havada bırakabilmek... Ne güzel olurdu kimbilir, diyorum, merdivenleri inerken. Yılbaşı raı, diyor, o kadar problemler darurken... Problem mi sorarsınız bizde... Şa arkadaşım dışardan geldi, Akademi tabsiii yapmak için neler çekiyor. Dört yılımızı harcıyornı bnraya. Bitirince ne olnyor? tmkânsızlıklar içinde baluyoraı kendintizi.. Hakhsınız, ama bu, yalnız mantığınızın sesi. Ben hisierinizi de dinlemek istiyorum. Hiçbir şey duymuyor musunuz yıl degişirken ? Ne dnyayım? Bir 385 %ün hitiyor, öbürü baslıvor. 1963, 1964 oluyor. Hoş eglenmek istesen de ne vapabîlirsin? Gençlerin rflendisi mi var? Ha bakınız 1964 iin ivilikler cetireceSine inansam seviııir. bayram ederim. Ama inanmıyorum. O Rece evden çıkmıyaca^ım. lîelki de bir eece öneeden d.iha kötii bir gece olur bu. Kimbilir Sorrium : Bunu kuşku mıı söyletiyor size. umutsuzluk nîu? litıutsnzluk.. diyor bir çırpıda. Umutsuzluk .. Kncaman bir söz. tnanmıyorum. O sece evinden de çıkacak, eğlenecek de... Ama neden yeni bir yılın sözünü ederken «umut» değil «umutsuzluk» eeliyor aklına? Umutların gerçeklerden daha kuvvetli olduğu o çağda .. ce, dâvetli oldujunnı arkada?' Sade, siyab bir elbisenin beline, : giderken saçlannızın bozul . çarpıcı renkte satenden drapeli ası için şık bir muslin eşarp. geniş bir Kemer bağlayın. t zerinc ırına bir sıra altın yaldızh ?e; taslı bir broş iliştirin. eçirin. j ' Bu geceyi ister evinizde, ister dâvcrte geçtrin: işte sizlere güzel olduğu kadar basit birkaç saç modeli. Evde kendiniz de yapabilirsiniz. Kuvaföre gilmeye hacet yok. Hıtrıla Satılacaktır Maden Telkik ve Ârama Ensiitüsü Genel Direktörlü^iinden: 1 Aşağıda müfredatı yazılı hurda malzeme satışa çtkartılmıştır: a. Muhtelif cins sondaj malzemesi, b. Muhtelif kaîmlıkta çelik halatlar, c. Muhtelif oto parçaları (yarım blok şâse, çamurhık, krank, v.s.) d. Muhtelif eb'at ve miktarda oto lâstiği. 2 Satış 8.1.1964 taıihinde saat 10.00 da Eııstitünün Etimesğutta Ankara Istanbul asfaltının 57. kilometresinde kâin deposunda (Askerî Hava Meydanı karşısında) açık aıtırma suretivle yapılacaktır. 3 thaleye işfirak edecekler satış günür.den en az bir gün evvel 7.J 1964 taıihme kadar mesaî saatlevi dahilinde Enstitü Goncl Muhasebe Şubcine müracaatla 1000 (bin liralık) temfnatı yatırmış olacaklardır. Teminat makbuzlarını satış heyetine ibraz etmcyenler ihaleye katılamazlar. 4 Hurrla malzeme her gün saat 10 16 arasında depoda görülebilir. 5 Enstitü ihaleyi yapıp yapmamakta serbesttir. 6 İhale kesinleştikten sonra malzemeyi satın alan şahis azamî 3 ffün içerisinde satın aldığı hurdayı depodan çckmek meoburiyetindedir. 7 FazJa biİRi için her gün mesaî saatleri dahilinde Gend Direktörlük Satmalma Servisine müracsat edilebiiir. (Basın 22775 A. 14989/1^451) Ç IK TI v Halkımıxm itimat v * tevcccUhUnU kazanmakta refcor fcırmış *l«n, Yuvanızın uğuru sayılan: SAATLİ MAARİF OUVAR TAKVİMLERİ B.yüere Tevri Edildi. Taklitlerinden sakınınızL Yaşlı bir memur Vergi, nüfus, icra... Bir »abah boyunca çeşit çeşit daireyi dola Çöpçü: «Ayda 270 lira geçiyor elime. BU nerede Yılba$ı aerede abla...» diyor İlâncıhk 7114/18457 Akademili genç umutsuzluk duyuvor Gecekondu'da Bir asfaît cadde. Yeni yeni apartmanlar. Karşıda, vıcık vıcık, kocaman bir çukur arsa. Kıyısında bir kovuk. Ortalık kararmış. Kovuğun kapısını el yordamiyle buluyorum. itip girıyorum dışardakinden daha koyu bir karanlığa. Boğucu bir gaz kokusu hohluyor yüzüme. Karanlığın bir ye rinde bir alev fışkınp sönüyor, « Buyur, bnynr içeri!» diye sesleniyor bir ince ses. Toprağı korka korka yokluyor ayaklanm. Kadının görünmiyen eli karşıda ufacık bir kapı aralıyor. Sarı, ölü bir ışık vuruyor toprak avluya. Bir kör deliğe giriyoruz. Duvardaki lâmbanın cılız ışığında garip, anlatılmaz bir kaynaşma: Yedi yaş altında altı çocuk didişiyor, haykınşıyor. Tavandan asıh bir salıncak. tçinde bir cic değişiği. Beni görür görmez basıyor feryadı. Sesi tıpkı lâmbanın ışığına benziyor. Eskiden sarnıçmış burası. Şimdi yedi çocuk, iki kadm, üç erkeğin sığınağı. Orta yerde bir kirli su, suda çamaşırlar. Yirmi üç yaşındaki «Kaymak» bana yer açmaya çabahyor. Hoş geldin, diyor. Beti benzı atmış bir gülüş arıyor bana ikram etmeye. Unutulmuş bir şeyi arar gibi.. Çocukları yıkıyordnm da, diyor. kırık kırık.. Çocuklardan ikisi yarıdan fazla çıplak. Hâlâ şasıyorum, ben nasıl «Kay mak» a yılbaşından sözedebildim drye. rılba?ı. diyor, ha evet var ! öyle bir şey Duyuyorum amma bnrava, bize ıı£ramaz ki j PEREJA İLERİ KİMYA S A N A Y İ A . Ş. 4 tarihinden itibaren Tahtakale Yeni Çarşı BiUör Han No. 14 te açtığı ırtıbat ve satış bürosunun hizmetlenne amade olduğynu arzeder Tel: 22 3309 HURMETAL USTÜN KALİTENİN GARANTİSİOİR İSİİ Genç bir Akademili | Peşin 2 3 8 0 . Lira (Makliya ve ambalaj harlç) \rw *lâncıhk 7374/18159 Siyah meşin caket, siyah süve ter pantalonlu, sakallı. eenç a kademılı ' yılbaşı için neriüşünj düâiinü söylemeden bir vaad is. tedî bpndfn '. Mesin caket, şiyah siiveter çiydiniz mi «e?zistans;valist» di vip cıkı.vorlar isin içinden. Ovsa bir fplsefedir pçziatansiyaüztnBurada. AkadPmidp. Türkivedc övle «Sartrp» ların felsefesini ın c'leyip dp beniınsiyen nerede ts7!stansiyalistlerin kılıgına özenerlpr var valnız bizde... Sesi, sakalı kadar, a£ırbasl) 2 | 216 Litre C 7,65 ^ ayak Bakım servisimİ2 memleketin her tarafında. Genel safıcıları YILDIZ Koll. Şti. Fındıkçılar Cam Porselen Han Te!. 27 42 47 NUR ELEKTRİK Koll.Şti Galata Okçu Musa Cad.63 Tel: 44 99 87 •. İlâncılik 696518460
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle